K ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 52.663 başlık/FaRk ile birlikte,
52.663 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(163/212)
- SALDIRAY ile/ve/||/<> BATIRAY ile/ve/||/<> ATILAY ile/ve/||/<> YILDIRAY
( 1939'da, Haliç Tersanesi'nden denize indirilen ve ne yazık ki, 1942'de batan, Türkiye'nin ilk denizaltısı Batıray ile birlikte Atatürk'ün belirlediği öteki üç denizaltının adları... )
( TRT Arşiv - Twitter[1] paylaşımını görmek için burayı tıklayınız...
TRT Arşiv - Twitter[2] paylaşımını görmek için burayı tıklayınız... )
- [ne yazık ki]
SALDIRGAN/LIK ile/ve "AZGIN/LIK"
( Psişik. İLE/VE Ahlâkî. )
- SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME
( ARGUMENT AGAINST THE MAN vs./and/||/<> CIRCUMSTANTIAL AD HOMINEM vs./and/||/<> FALLACY OF "YOU / YOU ALSO" vs./and/||/<> POISONING THE WELL )
- SALDIRI ile/değil/yerine ÇIKIŞ
- SALDIRI ile/değil/>< HAKKINI SAVUNMAK
( Etkin olmaya alışık olmayana, hakkını savunmak, "saldırı" gibi gelebilir. )
- SALDIRI ile/değil SAPTAMA/TESPİT/BEYAN
( [not] ATTACK vs./but TO DETERMINE/ESTABLISHING/TO DECLARE )
- [ne yazık ki]
!SALDIRI ile/ve/||/<>/>/< !ŞİDDET
( Şiddet, saldırganlığın da ötesinde onun, nefret, düşmanlık gibi duygu ve etkinlik kazandığı biçimi ya da çeşit ve derecesidir. )
- SALDIRMAK ile/değil/yerine/>< SARILMAK
- SALDIRMAK ile/ve/değil/yerine "SARMAK"
- SALDIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SATAŞMAK
- SALDIRMAK ile/ve/<>/> "SAYDIRMAK"
- SALDIRMAK ile/ve/değil YÜKLENMEK
- SALE :/yerine SATIŞ
- SALEP ile ASILMIŞADAM
( ... İLE Salepgillerden, çiçekleri asılmış, bir insana benzeyen ve köklerinden salep çıkarılan bir bitki. )
- SALEP[Ar.] ile SA'LEB[Ar. çoğ. SAÂLİB]
( Salepgillerin örnek bitkisi, orkide. [Lat. ORCHIS] | Bu bitkinin yumru durumundaki köklerinden dövülerek hazırlanan beyaz toz. | Bu tozun, şekerli süt ya da su ile kaynatılmasıyla yapılan sıcak içecek. İLE Tilki. )
- SALEP[Ar.] ile VANİLYA[İsp.]
( Salepgillerin örnek bitkisi. | Bu bitkinin yumru durumundaki köklerinden, dövülerek hazırlanan beyaz toz. | Bu tozun, şekerli su ile kaynatılmasıyla yapılan sıcak içecek. İLE Salepgillerden, çiçekleri beyaz, kokulu, tırmanıcı küçük bir bitki. | Bu bitkinin, tatlılara hoş koku vermesi için kullanılan meyvesi. )
( 
Vanilya )
( ORCHIS cum VANILIA PLANIFOLIA )
- SALEPÇİOĞLU, MUSTAFA (İST. 1960) :
( İETT Kulübünden transfer edildi ve iki sezon (1980 - 1982) Sarıyer S.K. de tescilli kaldı. Bu süre içinde 38 lig, 3 kupa olmak üzere 41 resmi ve ayrıca 16 özel maçla birlikte toplam olarak 57 maçta oynadı. Lig maçlarında 5 ve özel maçlarda 1 olmak üzere takımına 6 gol kazandırdı. Malatyaspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Sarıyer Spor Kulübü üyesi olup, 2017/2018 sezonunda yönetim kuruluna seçildi ve genel kaptan olarak görev yaptı. )
- SALES :/yerine SATIŞLAR
- ŞALGAM ile ALABAŞ/ALMAN ŞALGAMI/GULUMBRA/KOLORABİ/YER LAHANASI
( Turpgillerden, yumru köklü bir bitki. İLE Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki. )
( BRASSICA RAPA cum BRASSICA OLERACEA GONGYLODES )
- ŞALGAM ile ŞEYTANŞALGAMI
( Kabakgillerden, iri ve etli, nişastadan oluşan, kök sapından müshil olarak yararlanılan, tırmanıcı bir süs bitkisi. )
( BRYONIA DIOCIA )
- SALGI ile/ve YAYILMA
( Kimyasal. İLE/VE Kimyasal/Elektriksel. )
- SALGILAMAK ile BOŞALTMAK
( SECRETION vs. EXCRETION )
- SALGILAMAK ile/değil YAYMAK
- SALGIN ile KOLERA[Fr. < CHOLERA]
( ... İLE Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık. )
- SALÎB[Ar. çoğ. SILÂB] ile SÂLİB[Ar. < SELB]
( Haç. [Fars. ÇELİPÂ] İLE Kapıp götüren, alan, alıp yok eden. | Olumsuzlaştıran/menfîleştiren. | İnkâr eden. )
- SÂLİH[< SALÂH] ile ...
( YARAR, ELVERİŞLİ, İYİ, UYGUN, YAKIŞIR | YETKİSİ VE HAKKI OLAN | DÎNİN EMRETTİĞİ ŞEYLERE UYGUN HAREKETTE BULUNAN )
- SALİH ile/ve SAHİH
- SALİH ve/> SARİH
( Salihlerde gaflet olmaz. )
- SÂLİH ve/||/<> ZÂHİD
( ... VE/||/<> Dinin biçim yönüne fazla önem veren, aşırı, çok sofu. | Kendini, sadece dine veren. | Masiva'ya itibar etmeyen. )
- SALİHA SULTAN ÇEŞMESİ / AZAPKAPI ÇEŞMESİ ile SALİHA SULTAN SEBİLİ
( Azapkapı'da, Azapkapı Camisi önündedir. İLE Azapkapı'da, Azapkapı Camisi karşısındadır. )
( 1733'te, Sultan II. Mustafa'nın eşi Saliha Sultan tarafından. [Rokoko üslûbundadır.] İLE 1732'de, Sultan II. Mustafa'nın eşi Saliha Sultan tarafından. )
- SALİHOĞLU, TAHSİN (İSKEÇE/YUNANİSTAN, 1941) :
( Gümülcine Celal Bayar Lisesinden mezun oldu. İstanbul'a gelerek İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesinden Makine Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. 1971'de kendi şirketini kurdu. Isıtma, havalandırma ve klima işleri yaptı. Kendini Batı Trakya Türklerinin haklarını aramaya adadı. Bu çalışmaları sırasında bir dönem Batı Trakya Türkleri Derneği Başkanlığı görevini üstlendi. 1992'de Anavatan Partisinden Avcılar Belediye Başkanlığına seçildi ve bu görevi 1999'a kadar devam ettirdi. )
- SÂLİK-MECZUB ile MECZUB-SÂLİK
- SÂLİK ile MECZUB
- SÂLİK ile/ve/||/<>/> SÂDIK
- SÂLİK ile/ve/||/<>/> SAHİP
- SALİK ile/değil SAİK
- SÂLİK-İ MECZUB ile/||/<> MECZUB-U SÂLİK
( Allah'ın ahlâkıyla ahlâklanan kişi. İLE/||/<> Allah'ın, varoluşunu, aklını, "benliğini" hak makamına çektiği kişi. )
- SÂLİM[Ar.] değil/yerine/= ESEN, SAĞLAM
- SÂLİM ile/ve/<> SELİM
( Güvende olmak, güven vermek. İLE/VE/<> Duru olmak. )
( Aklın. İLE/VE/<> Kalbin. )
( ... İLE/VE/<> Doğru, dürüst, kusursuz. | Ur ya da bazı sayrılıklarda, sonu iyi, tehlikesiz, kötücül olmayan, iyicil. )
- SALIN/PHYSIOLOGICAL SALINE[İng.] değil/yerine/= SERUM FİZYOLOJİK
- SALINA SALINA (YÜRÜMEK)
- SALINGAÇ ile/değil SALINCAK
- SALINIM ile/ve DEVİNİM
( OSCILLATION vs./and MOVEMENT )
- SALINIM ile/ve/||/<>/> HASTALIK/PATOLOJİ
- SALINIM ile/değil SALIM
( OSCILLATION vs. EMISSION )
- SALİSİLAT[Fr.] ile SALİSİLİK ASİT
( Salisilik asidin tuzu. | Salisilik asidin, türlü alkollerle ve fenollerle yaptığı ester. İLE Söğüt kabuğundan çıkarılan antiseptiklerle ilgili olan. [Aldehidin yükselgenmesiyle elde edilen, türlü uçucu yağlarda ester biçiminde bulunan, ekşi ya da tatlı olabilen, 155 °C'de ergiyen bir asit.] )
- SALKIM SAÇAK
( Eskimiş eşyalarda. )
- SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SARSMAK
- SALLA(N)MAK ile SİLKELE(N)MEK
( TO SWING vs. SHAKE OFF )
- SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YUVARLAMAK
- SALLANMA ile/ve/değil/yerine SALINIM
- SALLANMAK ile SARSILMAK
- SALLANMAK ile YALPALA(N)MAK
( TO SWING vs. TO LURCH )
- SALLANTI ile ÇALKANTI
- SALLANTI ile SARSINTI
- SALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SAÇMAK
- SALMAK/SALAN ile/ve/||/<> SARMAK/SARAN
- SALMAN, DR. MEHMET G. (İST. 1946) :
( İ.Ü.Çapa Tıp Fakültesinden mezun oldu. Şişli Etfal Hastanesinde ihtisasını yaptı ve aynı yerde çalıştı. Bilahare Sarıyer İsmail Akgün Devlet Hastanesinde Başhekim olarak görev yaptıktan sonra İstanbul İl Sağlam Müdürü olarak çalıştı. Güreş ve Boks Federasyonlarının sağlık kurullarında bulundu. Boks ve Güreş Milli takımlar doktorluğu yaptı. İstanbul Hıfzı Sıhha Kurulu üyeliği de yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 7 dönem yönetim kurulu üyesi ve 15 yıldan fazla kulüp doktoru olarak görev yaptı. Sarıyer İsmail Akgün Devlet Hastanesi Başhekimliği görevini uzun süre yaptıktan sonra emekli oldu. )
- SÂL-NÂME[Fars.] ile ...
( Yıllık. [Belirli konulara dair yıldan yıla çıkarılan dergi/kitap] | Cep takvimi. )
- SALON[Alm.] değil/yerine/= TÜNLÜK
- SALSA ile BACHATA ile MAMBO ile MERENGUE ile SAMBA ile RUMBA ile CHA CHA CHA ile PASO DOBLE ile JIVE
( Dünyanın her yerinde bilinen Salsa, Avrupa'da, Karayipler'de, özellikle Küba ve Porto Riko'da, Orta Amerika'da, Panama, Guatemala ve New York'un Latin kolonilerinde çok gelişir. Elektrikli çalgıların da kullanıldığı Salsa danslarında, Afrika kökenli vurmalı çalgılar ve bakır üflemeli sazlar büyük rol oynar. Salsa'da, şarkılar her zaman İspanyolca olup şarkıların başlıca işlevi, dans figürlerine eşlik etmektir. Dünyanın belirli bölgelerinde, belirgin olarak ötekilerden ayrılan Salsa stilleri vardır. Birbirinden farklı figürlere sahip olan Salsa'nın tarzları, aynı dansın farklı yaklaşımları ve felsefeleri olarak kabul edilebilir.
İLE
1980'lerde, Dominik Cumhuriyeti'nde, turizmin gelişmesi ve ülkenin dünyaya açılması sonucu popülerliği artan Bachata, içinde aşk, tutku gibi duyguları yansıtan romantik şarkılarla yapılan bir dans türüdür. Bachata, ayrıca, ülkemizde Salsa'dan sonra en çok yeğlenen, yakın eşli bir danstır.
İLE
Küba'da ortaya çıkan Mambo, Kuzey Amerika'daki, Swing ve Rock gibi türlerden etkilenerek günümüzde yapılan biçimini alır. Erkek dansçının sol ayakla başladığı ve ağırlık merkezini ise kalça olarak belirlediği bu dans türü, en yaygın biçimde Küba'da karşımıza çıkar. 1950'li yıllarda, Avrupa tarafından da tanınan Mambo, kıtaları aşan bir dans olarak tüm dünyaya yayılır.
İLE
Dominik Cumhuriyeti'nin yerel dansı olan Merengue, özellikle küçük ve kalabalık dans salonlarına karşı oynanan bir dans türüdür. Oldukça hareketli figürler içeren Merengue, öğrenilmesi kolay, doğaçlamaya açık bir "eğlence" dansı olarak da bilinir. Çiftlerle değil, bir çember biçiminde uygulanan Merengue, hızlı ayak hareketleri, omuzların silkilmesi ve kıvrak kalça hareketleri, bu dansın ana yapısını oluşturur.
İLE
Samba, Brezilya'nın Rio kentinde düzenlenen karnavallarda, kutlama ve eğlenceyi temsil eden dans olarak bilinir. Brezilya müziğine ait kuvvetli bir davulun da yer aldığı, özgün bir müziğe sahip olan Samba, Rio Karnavalı'ndaki dansçıların, gösterişli giysileriyle gösteriye dönüşür. Karnavallarda yapılan bu tip Samba, daha gelişmiş bir biçim olan Uluslararası Samba'dan farklıdır. Samba, Rio Karnavalı'nda, kişisel olarak uygulansa da uluslararası gösterilerde eşli olarak uygulanır.
İLE
Yavaş tempolu, zor bir Latin Amerikan dansı olan Rumba, dans eden çiftler arasındaki tutkuyu hareketlere yansıtır. Aşkın dansı olarak da nitelendirilen rumbada, dansın tutkusunun ve etkisinin büyük bölümü, müzikteki ezgilerde yaşam bulur. Rumba'yı, kusursuz olarak uygulamak için müziğe ve teknik ayrıntılara bağlılık gerekir. Bu ayrıntılar da dansçılardaki güçlü bir denge ve bilek, diz ve kalça koordinasyonu sonucunda ortaya çıkar.
İLE
Amerika'da, 1950'li yıllarda, Mambo ve Rumba'nın birleşiminden doğarak ortaya çıkan Cha Cha Cha, neşeli ritmleri ve müzikleriyle zamanla tüm dünyaya yayılan bir dans türü olur ve Uluslararası Latin Amerikan Dansları'nın vazgeçilmezlerinden sayılır. Canlı, dinamik, hızlı hareketler içeren Cha Cha Cha; neşeli, sevinçli, yerinde duramayanların dansı olarak adlandırılır.
İLE
Kökleri İspanya'ya uzanan "Paso Doble", "iki adım" anlamına gelir. Temiz ve canlı hareketler gerektiren Paso Doble'nin ruhunu seyirciye aktarabilmek için yavaş ve sakin hareketlerden kaçınmak gerekir. Latin dansları arasında en son öğrenilen Paso Doble'de, doğaçlama figürler yoktur, önceden belirlenmiş bir koreografiyi gerektirir.
İLE
Temelinde akrobatik hareketler barındıran bu dans türü, İkinci Dünya Savaşı süresince, Amerika'dan İngiltere'ye yayılır ve ilk olarak 1944 yılında, Londra'lı bir dans öğretmeni olan Victor Silvester tarafından "Jive" olarak adlandırılır. Canlı ve enerjik olmanın yanısıra, zarif bir görünüm de gerektiren bir Latin Amerikan dansı olan Jive, oldukça hareketli figürler içerir. )
- SALSA ile/ve RUEDA
- SALSA ile SALSA
- SALT ile SALTIK
( Yalnız, tek, sırf. | İçinde yabancı bir öğe bulunmayan. | İçinde, kendine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı. İLE Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, koşulsuz. | Koşulsuz, bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına, tam sayılan bir olgunun niteliği. )
- SALT = SIRF, SAF, MAHZ = PURE[İng.] = PUR[Fr.] = REIN[Alm.] = PURUS[Lat.] = PURO[İsp.]
- SALT :/yerine TUZ
- ŞALTER[Alm.] ile ŞALTER[Alm.] ile ŞALTER[Alm.]
( Anahtar. İLE [fizik] Genellikle, binaların girişine gelen, elektrik akımını açıp kapamaya yarayan araç. İLE Gişe. )
- SALTIK GÖRÜNÜŞLER ile/değil GÖRÜNÜŞLERİN SALTIK İLKESİ
( [not] ABSOLUTE APPEARANCES vs./but ABSOLUTE PRINCIPLE OF THE APPEARANCES )
- SALTIK/MUTLAK:
SONSUZ ile/ve/||/<> TÜKETİLEMEZ OLAN
- SALTIK = MUTLAK = ABSOLUTE[İng.] = ABSOLU[Fr.] = ABSOLUT[Alm.] = ABSOLUTUS[Lat.] = ABSOLUTO/TA[İsp.]
- SALTIK ile SABİTE
- SALTIK/LIK ile/ve/||/<>/< ETKİLENMEYİŞ
- SALTUK DEDE TÜRBESİ :
( Türbe Rumelifener Köyünde ve Tahlisiye Feneri'nin içindedir. Mezar taşındaki kitabesinden ölüm tarihinin 1788/1789 olduğu anlaşılmaktadır. Bu yatıra "Saltuk Dede" denildiği gibi "Saltuk Baba" ve "Sarı Saltuk" da denilmektedir. Sarı Saltuk'un esas adı Ebu Hayr Muhammed Buhari'dir. 1300'de öldüğü kabul görür. Sarı Saltuk ile ilgili hikayeler değişiklik gösterir. Türkiye'nin birkaç yerinde Saltuk Dede, Saltuk Baba veya Sarı Saltuk türbesi olduğu gibi Balkan ülkelerinde de (Arnavutluk, Yugoslavya, Bulgaristan, Moldovya ve Romanya'da da) bulunmaktadır. Köy balıkçıları balığa giderken türbe önünden geçmeyi ve yatırın ruhu için dua etmeyi alışkanlık haline getirmişlerdir. )
- ŞALVAR[Fars. < ŞELVÂR] ile ALTINOLUK
( Genellikle ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan, geniş bir pantolon türü. İLE İşlemeli kadın şalvarı. | Altın sırma ya da kılaptanla işlenmiş çizgili kumaş. | Bu cins kumaşların üstünde bulunan sırma işlemeli yollar. | Sarıkların üstüne sarılan sırma şerit. )
- ŞALVAR[Fars. ŞELVÂR]/DİMİ ile/değil/yerine PANTOLON
( Genellikle, ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan, geniş bir pantolon türü. İLE ... )
- ŞALVAR/DİMİ ile ÇAKŞIR
( ... İLE Bir çeşit erkek şalvarı. | Kuşların ayağında bulunan ve süs gibi görünen tüy. )
- ŞALVAR[Azr.] = PANTOLON[Tr. < Fr.]
- ŞALVAR değil/yerine/= TUMAN
- SALVO[İt.] ile SALTO[İt.]
( Yaylım ateşi. | Yoğun bir biçimde yapılan atak. | Gemide kullanıldığı yere göre belirli uzunluğu olan ince halatlara verilen ad. İLE Rakibin gövdesini kollarıyla birlikte kavrayarak yana ya da arkaya savurma, devirerek bastırma biçiminde uygulanan bir güreş oyunu. )
- SALYA-SÜMÜK (AĞLAMAK)
- SALYA[Ar. < Yun.]/RÎK[Ar.] ile TÜKÜRÜK
( Ağızdan sızan tükürük. İLE Tükürük bezlerinin, ağza akan salgısı. )
( MEL'UB: Salyalı ağız. )
( SALIVA vs. SPITTLE )
- SALYANGOZ ile DELİKLİSALYANGOZ/İSKERLET
- SALYANGOZ ile DEV AFRİKA SALYANGOZU
- SALYANGOZ ile DİKENLİ SALYANGOZ
( ... İLE Karındanbacaklılar sınıfından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, kabuğu üzerinde birçok dikeni olan bir yumuşakça. )
( ... cum MUREX )
- SALYANGOZ ile/ve KONİK SALYANGOZ
( Karada. İLE/VE Denizde. )
( Bir salyangoz üç yıl kesintisiz uyuyabilir. )
( ... İLE/VE Avustralya'da, resiflerde yaşarlar. )
( ... İLE/VE Dünyanın en zehirli canlılarındandır. )
( ... İLE/VE Zehirleri, çeşitli hastalıkları tedavide kullanılırlar. )
( ... İLE/VE 600 çeşidi vardır. 100'ü Avustralya Büyük Mercan Resif'lerinde bulunur. )
( ... İLE/VE İnsan için en zehirli olan hayvanları avlarlar. )
- SALYANGOZ ile PULLUK SALYANGOZU
- SALYANGOZ ile YAĞMACI SALYANGOZ
- SALYONGOZ değil SALYANGOZ
- SAM İLE LB İLE LBL ile/||/<> YÜZEY MODİFİKASYON
( Kontrollü yüzey kaplama teknikleri. )
( Formül: Alkanetiyol-Au SAM )
- ŞÂM U SEHER[Fars.] değil/yerine/= AKŞAM-SABAH
- SAM ile/||/<> LB FİLM
( SAM kendiliğinden tek tabaka tiol-Au, LB transfer çok. )
( Formül: Spontan İLE mekanik )
- SÂM[çoğ. SILÂB][Fars.] ile Sâm[Fars.]
( Gökkuşağı, eleğimsağma. İLE Hz. Nuh'un oğlu.[Semitik kavimler, bu nesildendir] )
- SAMAN EV ile/ve/değil/yerine HUĞ EV ile/ve/değil/yerine KERPİÇ EV ile/ve/değil/yerine BAĞDADÎ EV
( HUĞ EV/ÇUKUROVA EVİ: Duvarları murt ya da hayt çubuğu ile sepet örer gibi örülür. Çatısı saz ile kaplanır. İç duvarlarına kerpiç sıva yapılır. Yapımı kolaydır. [Taş duvar ustasına ücret verecek olanağı bulunmayanlar bu tarz evler yapardı.] )
- SAMAN ile ŞAMAN
- SAMAN[Ar.] ile SÂMÂN[Ar.] ile Sâmân[Ar.]
( Türlü ekinlerin, taneleri ayrıldıktan sonra kalan sapları ve daha çok bunların harmanda parçalanmışı. İLE Servet, zenginlik. | Rahat, dinçlik. | Düzen. | Kudret, iktidar. İLE Sâmânî devletinin kurucusu. )
- SAMANA ile SAMANYA
( Huzur içinde yaşayan Brahmin. | Rahip. İLE Tümellik. )
- ŞAMANDIRA[Yun.] değil/yerine/= YÜZENEK/YÜZERTOP
( Halkalarına tekne bağlamak için limanda demirlenmiş olan, içi boş, her yanı kapalı, çoğunlukla metalden yapılan fıçı vb., yüzer top. | Denizde yol göstermeye, bir tehlikeyi ya da geçiş yolunu haber vermeye yarayan yüzer nesne. | Kapama düzenini sağlayan, metal ya DA plastikten yapılmış, suda yüzen top. | Kandilde, fitili tutmak için yağda yüzen, telli mantar düzeneği. )
- SAMÂNÎ[Ar.] ile Sâmânî[Ar., Fars. çoğ. SÂMÂNİYÂN]
( Saman renginde, açık sarı. İLE Sâmânî devletinden olan. )
- ŞAMANİZM ile/||/<> ORGANİZE DİN
( Şamanizm bireysel aracılık İLE organize din kurumsal yapıdır. Şamanizm avcı-toplayıcı İLE organize din tarımsal toplumların dinidir. Göbeklitepe ritüel alanı şamanizm İLE organize din arasında geçiş olabilir. )
- ŞAMANLAR'IN SEVDİĞİ RENKLER:
AÇIK MAVİ ve SÜT MAVİSİ ve ALTIN SARISI ve FİLİZ YEŞİLİ ve LEYLAK
- [ne yazık ki]
ŞAMAR OĞLANI (NA DÖN[DÜR/ÜL]MEK) ile/ve/||/<> GÜNAH KEÇİSİ (İLÂN ETMEK/EDİLMEK)
- ŞAMDAN ile/değil ÇIRAKMA/ÇIRAKMAN
( ... İLE/DEĞİL Üzerine, kandil, mum ya da herhangi bir ışık konulan, yüksek tabla. )
- SAME :/yerine AYNI
- SAMED[Ar.] ile SEYYİD[Ar.]
- SAMED ve/||/<> SOMUT
- SÂMÎ[Ar. < SÜMÜVV] ile SÂMÎ[Ar.] ile SÂMİ'[Ar. < SEM | çoğ. SÂMİÎN, SÂMİÛN] ile Sâmî[Ar.] ile Sâmî[Ar.] ile Sâmi[Ar.] ile SÂMİH[Ar.]
( Yüksek, yüce.[Sadrâzamla ilgili olan ve o makamdan çıkan işler için kullanılırdı] | Ünlü/şöhretli. İLE Katılık, sertlik, kuruluk. İLE Duyan/işiten. | Dinleyen/dinleyici. İLE Sâm soyundan olan. İLE Asurca, İbranice, Habeşçe gibi dilleri konuşan çeşitli kavimlerinin toplandığı kol. | Bu koldan olan. İLE XVIII. yüzyılda yaşamış, Osmanlı şairlerindendir.[Arpa Emîni Zâde adıyla ünlüdür.] İLE Eliaçık/cömert. )
- SÂMİ'[Ar.] ile ÂLİM[Ar.]
- SÂMÎ ile SEMÎ
( Zaman zaman duyan. İLE Sürekli duyan. )
- SÂMÎ ile SEMÎ
( Zaman zaman duyan. İLE Sürekli duyan. )
- ŞÂMİL[< ŞEML < ŞÜMÛL] ile/ve/<> KÂMİL[< KEMÂL]
( Topluma. İLE/VE/<> Kişiye/sana! )
( Genele. İLE/VE/<> Özele. )
( İçine alan, kaplayan, çevreleyen. İLE/VE/<> Tam, eksiksiz, bütün. | Olgun. | Bilgin, âlim. )
- ŞÂMİL[< ŞEML ve/< ŞÜMÛL]:
İÇİNE ALAN, KAPLAYAN, ÇEVRELEYEN
- SAMİMİYET ile AÇIKLIK ile SAYDAMLIK/ŞEFFAFLIK
( Açıklığı ve iyilikseverliği sayesinde hem çevresine, hem de sonuç olarak kendine yararlı olan biri simgelenir. )
( SINCERE | INTIMACY vs. OPENNESS vs. TRANSPARENCY )
- SAMİMİYET ve/||/<>/< ADANMIŞLIK
- SAMİMİYET ile/ve/<> DOĞALLIK
- SAMİMİYET >< ERKÂN
( Samimiyet oluşunca, erkân kalkar. )
- SAMİMÎ(YET) değil/yerine/= İÇTEN/LİK
- SAMİMİYET ve/||/<> SAMİMİ NİYET
- SAMİMİYET >< SAVUNMA
( "Savunmalarını" bırakmıyorsun ki, samimi olmasını istediğin kişi/ler bunu yapsın. )
( INTIMACY >< DEFENSE )
- SAMİMİYET >< YALNIZLIK
- SAMİMİYETİN BELİRTİSİ ve/||/<> DÜRÜSTLÜĞÜN İFADESİ
( Gözler. VE/||/<> Sözler. )
- SAMİMİYETSİZLİK ile/ve/değil/||/<> MESAFELİLİK
- ŞAMPİYON[Fr., İng. < CHAMPION] değil/yerine/= BÖKE
- SAMPLE[İng.] değil/yerine/= ÖRNEK
- SAMPLE :/yerine ÖRNEK
- SAMPLING[İng.] değil/yerine/= ÖRNEKLEME
- ŞAMPOLYON
( 1822 yılında, hiyeroglifleri başarılı bir biçimde çözen kişi. [1790-1832] )
- SAMSUN[Yun.] ile SAMSUNHANE
( Savaşta kullanılan köpeklere verilen ad. İLE Ayaspaşa'da, XVI. yüzyılda sultanın köpeklerinin yetiştirilip beslendiği yer. )
- SAMUR ile DENİZ SAMURU
( ... İLE Amerika'nın kuzey okyanus kıyılarında yaşayar. Çok avlanıldığından soyu tükenme tehlikesi geçirmektedir. Yasalarla korunmaya çalışılmaktadır. Gerçek bir su hayvanıdır. Suda yavrular, suda uyur ve suda beslenir. Karaya seyrek çıkar. )
( Uzunluğu 120 ve kuyruğu 30 cm.'dir. Ağırlığı 40 kg.'ı bulur. Çoğunlukla deniz kestanesi, midye, istiridye, mürekkepbalığı ve salyangozlarla beslenir. Rahatça 30 metre derine dalar. Suyun yüzüne çıkınca sırtüstü yatarak avını midesinin üstüne koyar. Göğsüne yerleştirdiği yassı bir taşa vurarak kabuklarını kırar. Araç kullanabilen nadir hayvanlardandır. )
( Her yıl tek bir yavru yavrular. Sırtüstü yüzerken yavrusunu emzirir. Avlanacağı zaman yavruyu yosunlar arasında gizler. )
(
)
( LUTRA cum LUTAX LUTRIS )
- SAMUR ile SUSAMURU/LUTR[Fr.]
( SUSAMURUGİLLER: SEMMÛRİYYE[Ar.] | MUSTÉLIDÉS[Fr.] )
( Susamurları, akıntıyla farklı yerlere sürüklenmemek için uyurken el ele tutuşur. )
( ... İLE Sansargillerden, tüyleri koyu kahverengi, iyi yüzen, küçük bir tür hayvan. )
( SEMMÛR[çoğ. SEMÂMÎR] )
( SABLE vs. OTTER )
( ... avec LOUTRE )
( ... mit OTTER )
( MARTES ZIBELINA cum LUTRA LUTRA )
( ... con NUTRIA )
( ... con LONTRA )
- SAMURAİ[Jap.] ile ...
( Japonya'da Zen'den çok etkilenmiş, mesleği savaşçılık olan sınıf. Bir tür şövalyelik. bkz. Bushido )
- SAMYAMA ile/ve SAMADHI ile/ve SAMYOGA
( Süper kontrol. İLE/VE Süper odaklanma. İLE/VE Süper birleşme. )
- ŞAMYEL/ŞAMREL değil ŞAMBREL[Fr. < CHAMBRE A AIR]
( İç lastik. )
- ŞAN[Ar.] ile ŞAN[Fr. < CHANT]
( Ün. | Gösteriş, gösterişlilik. İLE İnsan gırtlağından makamla çıkan ve perde ayrımlarıyla çeşitli duyumlar uyandıran ses dizisi. | Ünleme, ses çıkarma eğitimi. )
- SANA (DA) BİR ŞEY SÖYLENİLMİYOR değil/yerine NE SÖYLEYECEĞİNİ (İYİ) BİLMEK
( Ne söylediğini ve haddini iyi bilirsen beklemediğin tepkiler de almazsın. )
- SANA GÖRE ile BANA GÖRE
( ACCORDING TO YOU vs. ACCORDING TO ME )
- SANA SÖVÜYORUM değil/yerine/>< SENİ SEVİYORUM
(
DEĞİL/YERİNE/><
)
- SANA YAPILAN "KÖTÜLÜK" ile/değil/yerine/ne yazık ki/>< SENİN YAPTIĞIN KÖTÜLÜK/YANLIŞ/HATA
( Unut/abil! İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Unutma! )
- SANAL DİN ile/değil/yerine DİN
( Onun/onların "dini". İLE/DEĞİL/YERİNE Senin olan/sa! )
- SANAL GERÇEKLİK'TE:
NESNE'NİN YİTİRİLMESİ ile/ve ÖZNE'NİN YİTİRİLMESİ
- SANAT:
[hem] ARAÇ OLARAK ile/ve/hem de/||/<>/> AMAÇ OLARAK
- SANAT değil SANATÇI ve/<> TARİH değil TARİHÇİ
( Sanat diye bir şey yoktur, sadece sanatçı/lar vardır. VE/<> Gerçekleri incelemeye başlamadan önce tarihçiyi inceleyin! )
- SANAT YAPITI SUNMAK ile SANAT YAPITI "ÜRETMEK"
( Sanat yapıtı üretilebilir mi, üretilen midir? )
- SANAT:
GEÇMİŞİ GERİ ALMAK ile/ve/değil/||/<>/> GELECEĞİ ÖNGÖREBİLMEK
- SANAT, GELENEKSEL UYGULAMANIN(RİTÜEL):
İÇİNDE değil DIŞINDA
- SANAT:
İÇTEN DIŞA ile/ve/değil/||/<>/< DIŞTAN İÇE
- SANAT NESNESİ ile/ve/> SANAT YAPITI
- SANAT NESNESİNE BİÇİM VERME ile/ve/||/<> KİŞİNİN, KENDİNE BİÇİM VERMESİ
- SANAT:
"PROPAGANDA" değil/yerine ÖĞRETİM
- SANAT:
UYUM ve/||/<> ORGANİK ve/||/<> BİRLİK
( Sanat, uyumlu, organik birliğin yeniden ele geçirilmesinin aracıdır. )
- SANAT YAPITINDA:
DUYUSAL/LIK ve/||/<> TİNSEL/LİK
( Tinselleşir. VE/||/<> Duyusallaşır. )
- SANAT YAPITININ:
AYDINLATILMASI ile/ve/<> AYDINLATMASI
( Sanat yapıtının nesnesini dışarıdan aydınlatırız ve fakat o da bizi içeriden aydınlatır. )
- SANAT = ART[İng., Fr.] = KUNST[Alm.] = ARS[Lat.] = TEKHNE[Yun.] = ARTE[İsp.]
- SANAT ve/||/<>/>/< BİREY OLMAK
- SANAT ve/||/<>/> (< FELSEFE <) ve/||/<>/> KAVRAM ve ÖTESİ
- SANAT ile/ve/||/<>/>/< HAKİKAT
- SANAT ve/||/<>/< OYUN
- SANAT ve/<> ÖZGÜVEN/İMAN
- SANAT ve/||/<>/> SAĞALTIM ARACI
- SANAT ile/ve/||/<> SANA AİT
- SAN'AT[Ar. çoğ. SAN'ÂT] ile SAN'ÂT[Ar. < SAN'ÂT]
( Sanat, ustalık, hüner, mârifet. | Bir şeyi güzel yapmak, bir şeyin güzel, beğenilir olması için uygulanan kurallar. İLE Sanatlar, ustalıklar, hünerler. )
- SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN
( Bir resimde, bir sanat yapıtında aradığım, sevdiğim şey, insandır. Sanatçının kendi! )
( Dans le tableau [l'oeuvre d'art] je cherche, j'aime l'homme l'artiste. )
( Çalışkanlıkta, arı, sana ustalık eder
Beceride, bir böcek, seni okutur
Seçkinlerde de var sendeki bilgiler
Sanat ise ey insan! Yalnız sana özgüdür! )
( Yaşam ciddidir, sanat ise neşeli.
Fakat ciddiyet içinde bile, neşe ya da sükûnet,
sanatın aslî ve özsel yapısı olarak kalır. )
( Schiller'in, "Sanatkârlar" adlı şiirini okumanızı salık veririz. )
( Durumun/sürecin/konunun/işin içine kişi/insan ve sanat girince/girmişse öteki herşey ikinci sıraya geçer/geçmeli/geçirilmelidir, indirilmelidir. )
- SANAT ile SAYRILIK
- SANAT ve/||/<> SEVGİ ve/||/<> FELSEFE
( Kişileri sevmekten daha sanatsal ve bilgece bir şey yoktur. )
- SANAT ile/ve TASAVVUF SÜZGECİNDEN GEÇMİŞ SANAT
- SANAT ile/ve/||/<>/> ÜRETKEN SEZGİ GÜCÜ ile/ve/||/<>/> ESTETİK SEZGİ
- SANAT ve/||/<>/>< YAŞAM
( Sanat, tüm alanların son noktasıdır. VE/||/<>/>< Yaşam da sanatın son noktası ve yansımasıdır. )
( Uzun. VE/||/<>/>< Kısa. )
( ARS LONGA, VITA BREVIS )
- SANATÇI İÇİN ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) OLAN:
PARÇALARDAN DOLAYI BÜTÜN değil BÜTÜNDEN DOLAYI PARÇALAR
- SANATÇI OLABİLMEK ya da HİÇBİR ŞEY OLMAK
- SANATÇI:
SAHTE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GERÇEK
( Taklit eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Alır/"çalar". )
- SANATÇI ile/ve/||/<> BİLGE/ÂRİF
( Dönüştürücü. İLE/VE/||/<> Geliştirici/ilerletici. )
- SANATÇI ile/ve DEVRİMCİ
- SANATÇI ve/||/<> DÖNEM/ÇAĞ
( Sanatçı, kendi çağının çocuğudur. )
- SANATÇI ile/ve/||/<>/>/< SANATSEVER
- SANATÇI ile/değil TASARIMCI
- SANATÇI değil/yerine/= ÜNERMEN
- SANATÇIDA:
KAPRİS ve/||/<> KİBİR
( "Yakışır" )
- SANATÇININ:
BAKTIĞINA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖRDÜĞÜNÜ GÖRMEK
- SANATÇIYIM DİYEBİLMEK İÇİN:
USTANI GEÇECEKSİN ve/||/<>/> SENİ GEÇECEK BİR ÖĞRENCİ YETİŞTİRECEKSİN
- Sanatçı DİNLE!!!
- SAN'AT-GER[Ar.] ile SAN'AT-KÂR[Ar.]
( Sanatçı. | Esnaf. İLE Sanatçı, usta. )
- SANATIN:
DİLİ ile/ve/değil/<>/< ARACI
- SANATIN GÜZELLİĞİ ile/ve/||/<> DOĞANIN GÜZELLİĞİ
( Hegel'de. İLE/VE/||/<> Kant'ta. )
- SANATIN KAVRANMASI değil SANATSAL DUYARLILIK
- SANATIN ÖLÜMÜ ile ÇIRAĞIN ÖLÜMÜ
( [Çırak, ustasını ...] Sollamazsa. İLE Hatalı sollarsa. )
- SANATIN OLUŞMASINDA:
ÇOK KİŞİ ile/ve/değil TEK KİŞİ
- SANATKÂR[Ar.]/ARTİST[İng.] değil/yerine/= ESİNÇÇİ
- SANATSAL DUYARLILIK İÇİN SANAT(IN):
EYLEMİ ve/ya da İLGİSİ
- Sanatsal duyarlılıkla KONUŞ!!!
- SANATSAL ÜRÜN VERMEK ile/ve/değil/yerine/<> (KENDİNE VE TOPLUMA) SANATSAL DUYARLILIK KAZAN(DIR)MAK/KAZANDIRABİLMEK
( Sanat ürünü, sanatçısını yanında istemez. )
- SANATSAL ile/ve/fakat/<>/> SANATI AŞAN
- SANATTA:
BİLİNÇSİZ SİMGESELLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇLİ SİMGESELLİK
- SANAT/TA:
DOĞAL OLAN ile/ve/||/<>/> DOĞAL OLARAK/DOĞALA EN YAKIN VE YALIN YAPILMIŞ OLAN
- SANATTA KALMAK ile/değil/yerine SANATLA KALMAK
- SANAYİ KAPİTALİZMİ ile/ve/||/<>/> FİNANS KAPİTALİZMİ
- SANAYİ ÖNCESİ ile SANAYİ SONRASI
- SANAYİ ve DİL BİRLİĞİ
- SANAYİ/ENDÜSTRİ[< INDUSTRY]/URAN değil/yerine/= İŞLEYİM
- SANCAKLI, SAFFET (TUTİN, YUGOSLAVYA, 1966) :
( Beşiktaş'tan kiralandı (1990). Sarıyer forması altında 11 lig, 2 kupa ve 3 turnuva maçı olmak üzere 16 resmi ve 2 özel maçla birlikte toplam olarak 18 maçta oynadı. Turnuva maçlarında 1 gol attı. 20 kez A Milli, 1 kez Ümit Milli 2 kez de Ordu Milli olmak üzere 23 kez Milli Takım formasını giydi. Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe, Kocaeli spor, Eskişehir spor ve Konyaspor, Gaziosmanpaşa, Vefa gibi takımlarda oynadı. Siyasete MHP de başladı ve TBMM de Kocaeli Milletvekili olarak görev yaptı (2014 - 2018, 2018 - 2022). )
- SANCTION :/yerine YAPTIRIM
- SAND :/yerine KUM
- SANDAL[Ar.] ile SANDAL[Ar.] ile SANDAL(ET)[Fr. < Yun.]
( Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç. İLE İnsan taşıyacak biçimde yapılmış, kürekle sürülen deniz teknesi. İLE Sadece tabanı bulunan, ayağa kordon ve kayışla bağlanan, açık ayakkabı. )
( ARBUTUS ANDRACHNE / SANTALUM ALBUM cum ... )
- SANDALCIYAN SAHİLHANESİ :
( Büyükdere, Piyasa Caddesi üzerindedir. Sultan Abdülhamid döneminde sarayın kuyumcubaşısı Sandalcıyan tarafından inşâ edilmiştir. Sonraları sahilhane Karlo Tokater tarafından satın alınıyor. 1990 yılında ise sahilhane Özer Uzunhasan ve ortakları tarafından satın alınarak yıktırılmış ve eskisi durumu dikkate alınarak aynen yenilenmiştir. )
- SANDALYE[Ar.] değil/yerine/= OTURAK
- SANDALYE[Ar. < SANDALİYE] değil/yerine/= OTURGA
- SANDIĞA GÖMMEK ile/ve/||/<>/> SANDIĞA GÖMÜLMEK
- SANDIKÇI, ALİ (İST. 1948) :
( Maden'lidir. İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisinden Makine Mühendisi olarak mezun oldu. Memuriyet hayatına Devlet Deniz Yolları İstinye Tersanesinde başladı. 1984 - 1989 yılları arasında Sarıyer Belediye Başkanlığına seçildi ve Sarıyer'in ilk Belediye Başkanı oldu. Başkanlığı sona erdikten sonra kendi inşaat firmasını kurdu ve birçok projenin yürütülmesinde görev yaptı. )
- SANDOVİÇ değil/yerine/= KISTIRMA
- SANDOZ YALISI :
( Yeniköy'de Köybaşı Caddesi üzerindedir. Sandoz Yalısı olarak bilinen bu yalı sahibi Mösyö Pardoe'den Fuat ve Feriha İrel satın almıştır. )
- SANDWİCH KOMPLEKS ile/||/<> HALF-SANDWİCH
( Sandwich iki Cp ferosen, half-sandwich tek Cp. )
( Formül: Fe(Cp)₂ İLE CpMn(CO)₃ )
- SANGER DİZİLEME ile/||/<> NGS
( Sanger tek okuma uzun, NGS çoklu kısa. )
( Formül: Single long İLE multiple short reads )
- ŞANGIR ŞANGIR (KIRILMAK)
- ŞANGIR ŞUNGUR (SES ÇIKMASI/ÇIKARMAK)
- SANÎ'[Ar. < SUN] ile SÂNÎ[Ar. < SENY] ile SÂNİ'[Ar. < SUN] ile SÂNİH/A[Ar. < SÜNÛH]
( Görülen iş. İLE İkinci. İLE Yapan/yapıcı, işleyen. | Yaradan, sanat yapıtı olarak meydana getiren. | Allah. | [tüzel] İstisna akdinin borçlusu. İLE Zihin ve düşüncede oluşan, zihne/düşünceye doğan. )
- SANI ile DEJA VU
- SANI/ZAN/ZEHAB[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<> KANI/KANAAT
( Sahibi olunan düşüncenin/yorumun üzerine yargıda bulunum ve bu sürecin ilk durumu/sonucu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Bir durum/olgu üzerine düşünce/yorum sahibi olmak. )
( Gerçeği bulmak istiyorsak, kanılarımıza asılmamalıyız. )
( To find truth, we must not cling to our convictions. )
( [not] SURMISE vs./and/but/||/<> OPINION
OPINION instead of SURMISE )
- SANI = OPINION[İng., Fr.] = MEINUNG[Alm.] = OPINIO[Lat.]
- SANI ile SANRI
( Önce, olduğunuzu sandığınız kişi olmadığınızı anlayın. )
( En küçük bir kuşku olmaksızın, kendinizi sandığınız şey olmadığınızı bilin! )
( Understand first that you are not the person you believe yourself to be.
Beyond the least shadow of doubt, that you are not what you believe yourself to be. )
( SURMISE vs. HALLUCINATION )
( ZANN ile BİRSAM )
- SANİHA[Ar.] değil/yerine/= DOĞAÇLIK/DOĞUNÇLUK
- SANIKTAN, KANITA GİTMEK" değil KANITTAN, SANIĞA GİTMEK
- SANIRIM ... OLABİLİR değil SANIRIM ... ya da ... OLABİLİR
- SANIRIM ile/ve/||/<> ANLADIĞIM KADARIYLA
- SANIRSAM değil SANIRIM
- SANİYE değil/yerine/= İKİNÖY
- SANİYE ile SALİSE
- SANİYE ile/ve/||/<> TOZ
( SECOND vs./and/||/<> DUST/POWDER )
- SANIYORUM ile/ve/||/<> SAYIYORUM
- ŞANJAN/JANJAN[Fr.] değil/yerine/= YANARDÖNER
( Kıpırdadıkça, türlü renklerde parlayan [kumaş vb.]. )
- SANKİ YEDİM CAMİSİ
( Fatih'te, Sanki Yedim Sokağı'ndadır. [Hocanın, yediğini farz ederek biriktirdiği para ile yaptırılmıştır.] )
- SANKİ ile/değil/yerine SANIRIM
- SANKİ değil/yerine/= SÖZÜMONA
- SANLAV, ÜMİT (SARIYER, 1973) :
( İlk ve ortaokulu Sarıyer'de okudu, Şişli Endüstri Meslek Lisesi Telekomünasyon Bölümünü bitirdi. Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümünden mezun oldu. Genç yaşta iş hayatına atıldı, mesleği ile ilgili çalışmalar yaparken, bir yandan da Sarıyer'de "Sarıyer Haber Gazetesi"ni (2001) çıkardı. Değişik basın organlarında yazar, fotoğraf sanatçısı, yapımcı ve yönetmen olarak görev yaptı. Yıldız Teknik Üniversitesi Basından Sorumlu Rektör Danışmanlığı, özel bir kolejde kurumsal iletişim müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şirketlerinde Medya ve PR Danışmanlığı, Ortadoğu Holding Kurumsal İletişim Direktörlüğü, İbn Haldun Üniversitesi Kurumsal iletişim Müdürlüğü yaptı. İnternet ve sosyal medyanın tarihi ve gelişimi ile etkin kullanımının değerlendirildiği, alanında ilk kitap olan "Sosyal Medya Savaşları" kitabı yazdı. Ümit Sanlav, bu kitapta sosyal medyanın önemi ile sosyal medyanın sınırsız ve sonsuz faydalarının yanı sıra, yanlış kullanıldığında oluşabilecek zarar ve tehditlere de değindi. Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) kurucu başkan yardımcısı olan Ümit Sanlav, YTÜ'de başlayıp, sivil platform olarak devam eden Eğitim Teknolojileri Zirvelerinin tamamında Medya Koordinatörlüğü yaptı, Eğitim - Medya oturumları düzenledi. Ayrıca MEB tarafından düzenlenen tüm MEB Fatih ETZ'lere de davet edilen Sanlav, "Medya ve Eğitim" konulu oturumların Moderatörlüğünü ve sunumlar yaptı. Yıldız Teknik Üniversitesi Prestij Yayın grubunda yer alan "Yıldızlar Dergisi" Genel Yayın Yönetmenliği, Yıldız Teknik Üniversitesi TV Genel Yayın Yönetmenliği, Gebze Teknik Üniversitesi Rektör Danışmanlığı gibi alanlarda da çalışmalar yapan Sanlav, Teknoloji, İnternet ve Sosyal Medya Konularında sık sık TV ve Gazetelerin görüşüne müracaat ettiği isim oldu. )
- ŞAN/LI-ŞEREF/Lİ
- ŞANLI, ALİ (TUNCELİ, 1924 - 1995) :
( Nakliye işleriyle uğraştı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ŞANLI, HAYDAR (İST. 1938 - 2009) :
( Yeni Kolejden mezun oldu. Bir süre hukuk tahsil etti ise de okulu yarım bıraktı ve kısa bir öğretmenlik yaptı. CHP de üyesi oldu İlçe Gençlik Kol Başkanlığı görevinde bulundu ve bir dönem (1968 - 1973) İl Genel Meclis üyesi olarak görev yaptı. )
- ŞANLI, PROF. DR. İSMET (MARDİN, 1937) :
( Üniversite Öğretim Üyesi. İlk, orta öğrenimini Mardin'de tamamladı. İstanbul Davutpaşa Lisesinden mezun oldu ve girdiği İ.Ü. Orman Fakültesinden 1965 yılında Yüksek Orman mühendisi olarak mezun oldu. Bir süre Orman Genel Müdürlüğü teşkilatında çalıştıktan sonra askerlik görevini yaptı ve takiben 1970 yılına kadar yine Orman F - Genel müdürlüğü teşkilatında çalıştı. Açılan sınavı kazanarak İ.Ü.Orman Fakültesi Orman Botaniği Kürsüsüne asistan olarak atandı. Bir süre Fransa'da bilimsel çalışmalar yaptı. 1976'da "Doğu Kayını (Fagus orientalis Lipsky) ‘nin Türkiye'de Çeşitli Yörelerde Oluşan Odunları Üzerinde Araştırmalar" adlı tezi ile "Ormancılık Bilimleri Doktoru" unvanını aldı. "Türkiye'nin Tersiyer Florası Üzerinde Ksikolojik Araştırmalar" adlı tezi ile 1982'de "Üniversite Doçenti" unvan ve yetkisini aldı ve 1988'de profesörlüğe yükseltildi, bilahare kendi isteği ile emekli oldu. )
- ŞANLI, SEVİM (İST. 1936) :
( Fındıklı İnönü ilk ve ortaokulunu bitirdikten sonra Beyoğlu Olgunlaşma Enstitüsünden mezun oldu. 1963 yılında Büyükdere Akşam Kız Sanat Okulunda İdari İşler Amiri olarak memuriyet hayatına başladı. 1983 yıında emekli oldu. Sosyal çalışmalardan ayrı kalmadı. 1955 ve 1957 yılları arasında CHP Büyükdere Ocak Gençlik Kolu Başkanlığı, CHP İlçesi Kadırnlar Kolu Yönetim Kurulu Üyesi ve sekreterliğini 17 yıl süre ile yaptı. 1962'de Sarıyer Kızılay Şübesine üye oldu ve 27 yıl Şube Yönetimde görev aldı, madalya ile ödüllendirildi, 1989'da SODEP (Sosyal Demokrasi Partisi)' ten Sarıyer Belediye Meclis Üyesi seçildi ve Divan Kâtibi olarak görev yaptı. Büyükdere Kız Akşam Sanat Okulu Aile Derneği kuruluşunda görev aldı. Büyükdere Mehmet İpgin İlokulu Aile Birliğu Derneği, Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Aile Birliği Derneği ve Sarıyer İnsan Hakları Komisyonu Koruma Derneği üyesidir. Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Lisesi Aile Birliği Derneğinde 20 yıl süre ile Başkanlık ve ayrıca Sarıyer İnsan Hakları Derneği'nde başkanlık üstlendi. )
- ŞANLITÜRK, HASAN (ADANA 1935 - İST. 2015) :
( Sarıyerli bestekar Hasan Şanlıtürk Sultanahmet İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinde eğitimini tamamladı. Ayrıca İstanbul Belediyesi Konservatuarından mezun oldu. İş hayatına Türkiye Denizcilik İşletmelerinde başladı ve buradan emekli oldu. İş hayatı ile sanatını birlikte yürüttü. Pek çok grupta şef olarak görev aldı, sayısız öğrenci yetiştirdi. Udi Hasan olarak da bilinir. Pekçok bestesi bulunuyor. Bestelerinden bazıları: Geçti aylar geçti Yıllar", "Peşinden Koşarlar","Özlüyorum", "Hoş geldin", "Gözlerimin nuru, gönlümün sururu", "Gönlümü sarmış ahu zar", "Gelin gidelim Allah Yoluna" (İlahi), "Hoş geldin şehr - i ramazan" (İlahi), "Merhaba şehr - i Ramazan" (İlahi), "Başımda esmiyor sevdanın yeli", "Ruhumda çoşan nağmelerin", "Öbrümün baharında gönlüme giren", "Yıllar yılı mutluluğu yaşarken", "Feryad mı edeyim", "Yahya Çavuş", "Hayatın zümrüt bahçelerinden". )
- SANLIUN ile/ve SANRON
( Çin Buda'cı okulu. İLE/VE Japon Buda'cı okulu. )
- SANMA! ile/ve/||/<>/> ANMA! ile/ve/||/<>/> YANMA!
( )
- SANMAK ile/değil/yerine/>< "SAYMAK"
- ŞANO[İt. SCENA] değil/yerine/= TİYATRO SAHNESİ
- SANRI ile/ve/||/<> SANCI
- SANRILARDAN "KURTULMAK" ile/ve/değil/||/<>/< SANRILARI TEKRAR EDEREK KURTULMAK
- ŞANS değil/yerine/= UĞUR/YOM
- ŞANSAL, MEHMET (İST. 1950) :
( Beşiktaş'tan kiralandı, sonra da transfer edildi. Beş sezon (1977 - 1982) Sarıyer'de tescilli kaldı. 106 lig, 3 B takımlar ligi, 13 kupa ve 2 turnuva maçı olmak üzere 124 resmi ve 58 özel maçla birlikte toplam olarak 182 kez Sarıyer forması giydi. Spor Akademisini bitirdi. Teknik direktör lisansına sahip olup Sarıyer dahil pek çok kulüpte teknik direktör olarak görev yaptı. Sarıyerli Profesyonel Futbolcular Derneği kurucu üyelerindendir. )
- ŞANSAL, NUSRET (URFA, 1945) :
( Beykoz S. K. den transfer edildi ve iki sezon (1974 - 1976) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 26 lig ve 2 kupa maçı olmak üzere 28 resmi ve ayrıca 19 özel maçla birlikte toplam olarak 47 müsabaka oynadı. Lig maçlarında 1 gol attı. )
- SANSAR ile KAYA SANSARI
- SANSAR ile/ve KESELİ SANSAR
- SANSASYON[Fr./İng. < SENSATION] ile/ve/||/<> SKANDAL[Fr. < SCANDALE]
( Dalgalanma. | Çok sayıda kişiyi ilgilendiren, etkileyen, heyecan verici olay. İLE Büyük yankı uyandıran, utanç verici ya da küçük düşürücü olay. )
- ... "ŞANSI" YOK değil ... OLASILIĞI/OLANAĞI YOK
itibarı ile 52.663 başlık/FaRk ile birlikte,
52.663 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(163/212)
(1996'dan beri)