Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 52.663 başlık/FaRk ile birlikte,
52.663 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(113/212)


- KNOCK :/yerine KAPIYI ÇALMAK


- KNOT İLE LİNK İLE BRAİD ile/||/<> DÜĞÜM KURAMSİ

( 3-boyutlu uzayda kapalı eğriler. )

( Formül: V(K) Jones polinomu )


- KNOT INVARİANT ile/||/<> LİNK INVARİANT

( Knot invariant tek döngü için tanımlanırken İLE link invariant çoklu döngü sistemi için tanımlanır )

( Formül: Jones polynomial )


- KNOW :/yerine BİLMEK


- KNOW-HOW ile/ve/değil/||/<>/< DATABASE

( Yöntem bilgisi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Veri tabanı. )

( deneme )


- KNOWING WHAT I REQUEST vs. REQUESTING WHAT I KNOW

( noving vat ay rikuest vit rikuesting vat ay nov )


- KNOWLEDGE :/yerine BİLGİ


- KOAGÜLASYON/COAGULATION[İng.] değil/yerine/= PIHTILAŞMA


- KOAGÜLOPATİ/COAGULOPATHY[İng.] değil/yerine/= PIHTILAŞMA SAYRILIĞI


- KOAGÜLÜM/COAGULUM[İng.] değil/yerine/= PIHTI


- KOALİSYON[Fr./İng. < COALITION] değil/yerine/= ORTAKLIK, ORTAK YÖNETİM

( Çeşitli güçlerin biraraya gelmesiyle oluşturulan birlik. )


- KOAN[Jap.](Kung-an[Çince]) ile/ve MUAMMA

( Zen'de, aydınlanmak üzere kullanılan bilmece/ler, soru/lar. Paradoksal soru. Çözmesi için bir öğrenciye verilen bir problem. Zen öğrencilerine derin anlamlarını iyice anlayarak bir çözüm bulmaları için verilen bulmaca benzeri tümceler. [Bu tümceler, genellikle Mondo'lardan alınır. bkz. MONDO] İLE/VE Şiir sanatında harflerle yapılan bilmece/ler. Düğüm, düğümlü. )

( Koanlar için, ZEN ETİ, ZEN KEMİĞİ adlı kitabı okumanızı salık veririz. )

( Muamma çeşitleri için EMRÎ DİVÂNI'nı okumanızı salık veririz. )

( EMRÎ: En çok muamma yapan kişi. )

( ÖMER ZÜLFE'nin EMRÎ [ö. 1575] DÎVÂNI'NDA HARF OYUNLARI'nı okumanızı salık veririz. )

( FUZÛLÎ'nin MUAMMA RİSÂLESİ'ni de okumanızı salık veririz. )

( ÂMİL ÇELEBİOĞLU'nun HARFLERE DAİR makalesini de okumanızı salık veririz. )

( NEJAT SEFERCİOĞLU'nun EBCED adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )


- KOAPTASYON/COAPTATION[İng.] değil/yerine/= KAVUŞUM


- KOARKTASYON/COARCTATION[İng.] değil/yerine/= DAMAR DARALIMI


- KOBAL, ERDOĞAN (İST. 1937 - 2018) :

( İ.Ü. Hukuk Fakültesini yarım bırakarak sporculuk hayatını devam ettirdi. Çok uzun yıllar Galatasaray Voleybol takımında oynadı. Defalarca Milli takım formasını giydi. Milli takımda ve Büyükdere Boronkay'da uzun süre antrenörlük yaptı. B. Boronkay'ı Avrupa kupalarında başarılara taşıdı. 1959'da Beyrut'ta yapılan 3. Akdeniz Oyunlarında (Olimpiyat) ve aynı yıl yapılan Üniversiteler Oyunlarına (Olimpiyat) katılarak milli formayı giydi. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Kurulu üyesi olup Büyükdere Borankay Spor Kulübünde birkaç dönem başkanlık yapmış olup, Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidir. )


- KOBALT ile/> NİKEL ile/> KADMİYUM ile/> KURŞUN

( Atom numarası 27, atomik kütlesi 58.933, yoğunluğu 8.9 g/cm³, ergime sıcaklığı 1495 ºC, kaynama sıcaklığı 2870 ºC, kütle numaraları 54-62 arasında izotopları bulunan, ancak sadece 59 kütle numaralı izotopu [27Co59, %100] kararlı olan, 60 kütle numaralı radyoizotopu [Co60], 5.3 yıl yarılanma süresi ve 1.17 MeV ve 1.33 MeV enerjili iki gama fotonuyla tıpta ışın tedavisinde ve endüstride kullanılan, demir ve nikele benzeyen beyaz metal. Simgesi: Co
İLE/>
Atom numarası 28, atomik kütlesi 58.71, ergime sıcaklığı 1453 ºC, kaynama sıcaklığı 2732 ºC ve yoğunluğu 8.9 g/cm³ olan, 360 ºC'den sonra ferromanyetik özelliğini kaybeden, kütle numaraları 57-66 arasında izotopları bulunan, nikel pillerin ışına maruz kalmasıyla oluşan 63 kütle numaralı radyoizotopu [Ni63] radyoaktif izleyici olarak kullanılan, geçiş metalleri öbeğinden, manyetik özellikli alaşımlarda, trafolarda, elektrik iletkenliği düşük olduğundan, direnç malzemelerinde, elektrik ve elektronik devrelerde, seramik kaplama sanayiinde kullanılan, parlak beyaz metal öğe. Simgesi: Ni
İLE/>
Atom numarası 48, atomik ağırlığı 112.40, ergime sıcaklığı 320.9 ºC, kaynama sıcaklığı 765 ºC ve yoğunluğu 8.6 g/cm³ olan, 0.6 eV'un üstündeki nötronlar için saçılma etki kesitleri yüksek fakat soğurma etki kesitleri küçük, ısıl [0.0253 eV enerjili ya da 2200 m/s hızlı] nötronlar için soğurma etki kesiti çok yüksek [2450 b], saçılma etki kesiti çok düşük [5.6 b] olduğundan, reaktörlerin denetim çubuklarında ve ayrıca ölçüm aygıtlarında nötronlara karşı ekranlama işlevi için kullanılan, çinkoya benzeyen, genellikle çinko yataklarında, onunla birlikte bulunan beyaz metal öğe. Simgesi: Cd
İLE/>
Atom numarası 82, atomik kütlesi 207.2, ergime sıcaklığı 327.5 ºC, kaynama derecesi 1740 ºC ve yoğunluğu 11.35 g/cm³ olan, kütle numarası 190-218 arasında izotopları olan, maliyet/yoğunluk oranı düşük olmasından dolayı ve fiziksel ve mekanik özellikleri, ışından dolayı önemli bir değişikliğe uğramadığından dolayı, gama ışınlarına karşı etkin zırh malzemesi olarak ve özellikle nükleer reaktörlerde nötron+gamalara karşı zırhlamada, sanayide akü yapımında, elektrik iletiminde kullanılan kabloların kaplanmasında, silah sanayiinde mermi yapımında, inşaat sanayiinde bina çatılarının kaplanması ve ses yalıtımında, otomotiv ve gemi endüstirilerinde dengeleme ağırlığı, petrol sanayiinde oktan artırıcı olarak yakıt maddelerinde ve matbaacılıkta harflerin dökümünde kullanılan, kararlı izotopları Pb206[%25.1], Pb207[%21.7] ve Pb208[%52.3]'un sırasıyla uranyum[92U238], aktinyum[92U235, AcU] ve toryum[90Th232] radyoaktif serilerinin son halkalarını oluşturduğu mavimsi gri renkte çok ağır metal. Simgesi: Pb )

( Co İLE/> Ni İLE/> Cd İLE/> Pb )

( COBALT vs./> NICKEL vs./> CADMIUM vs./> LEAD )

( COBALT avec/> NICKEL avec/> CADMIUM avec/> LE PLOMB )

( KOBALT mit/> NICKEL mit/> KADMIUM mit/> BLEI )


- KOBRA ile/ve AKBABA

( Aşağı Mısır'ı simgeler. [Kuzey] İLE/VE Yukarı Mısır'ı simgeler. [Güney] )


- KOBRA ile TÜKÜREN KOBRA

( ... İLE Mpzambik ve Botswana'nın Chobe Ulusal Parkı'nda görülebilmektedir. )

( ... İLE Saniyeler içinde, dişlerini geçirmelerine gerek kalmadan, kırk kezden fazla zehir fışkırtabilirler. )


- KOÇ ÜNİVERSİTESİ :

( Koç Üniversitesi 1991'e İstinye'de Türkay Kibrit (Kav) Fabrikası binalarında eğitime başladı. Koç Üniversitesi 1993 yılında İstinye'deki binasında eğitime başlamış olup, 2000 - 2001 ders yılında Rumelifeneri sınırları içinde ve ormanlık alanda inşâ edilen yeni yerleşkesine taşınmıştır. Üniversite 250 dönümlük bir alan üzerinde 60 binadan oluşmakta ve yurt binalarında 1200 öğrenci kalmaktadır. )


- KOÇ, AHMET (RİZE, 1978) :

( Sporcu, kickbox antrenörü olup Pınarspor kulbünde pek çok genç sporcuya antrenman yaptırmakta ve müsabakalara hazırlamış pek çok başarılı dereceler yapmalarına yardımcı olmuştur. )


- KOÇ, KÜÇÜK HÜSEYİN PROF.DR. (GEMEREK/SİVES, 1962) :

( Akademisyen, Öğretim Üyesi, Bahçeköy, Sarıyer'de ikamet etmektedir. İlk ve ortaokulu Gemerek'te okudu. Adana Erkek Lisesinden mezun oldu (1979). KTÜ Temel Bilimler Fakültesi Fizik Bölümünde (1981) ve KTÜ Orman Fakültesi Orman Endüstrisi Mühendisliği Bölümünde (1985) lisans yaptı. KTÜ Sosyal Bilimler İşletmesinde Master tezini yaptı ve KTÜ Orman Fakültesinde Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı (1993). İ.Ü. İşletme Fakültesinde Doktora tezini tamamladı (1993) ve İ.Ü. Orman Fakültesinde Araştırma görevlisi olarak görev aldı (1993) akabinde KTÜ Orman Fakültesinde Öğretim Görevlisi oldu. İ.Ü. Orman Fakültesinde "Yardımcı Doçent" (1996) sonrasında da İ.Ü. Orman Fakültesinde "Profesör" unvanı aldı (2005). İ.Ü. Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Endüstri ve Makineleri Anabilim Dalı Başkanı oldu (devam ediyor). İ.Ü. Orman Fakültesinde Yönetim Kurulu Üyeliği, İ.Ü. Kalite Kontrol Üyeliği, İ.Ü. Stratejik Planlama Kurulu üyeliği ve İ.Ü. Orman Fakültesinde Kalite Temsilciliği görevleri yaptı. Aynı fakültede devam etmektedir. )


- KOÇ, VEHBİ (ANK. 1901 – 1996) :

( Türkiye'nin en büyük ve en önemli işadamlarından biridir. Beş yaşında mahalle mektebine başladı. Hacı Bayram Camii yanındaki "Topal Hoca'nın Mektebi"nde ilk tedrisini aldı. Mahalle mektebinden sonra yine Hacı Bayram Camii yanındaki bir evde ilkokula başladı. Bu okulu "Birincilik" le bitirdikten sonra "Taş Mektep" denilen Ankara İdadi'sine (Lise) devam ettiyse de lise hayatı uzun sürmedi. 1917'de oturdukları evin altını bakkal dükkânı haline getirip esnaflığa başladı. 1928'de Ford ve şimdiki Mobil'in distribütörlüğünü aldı. Ankara Başkent olunca yapı malzemeleri işine girdi. Her geçen gün işlerini ileri götürdü ve 1937'de İstanbul'da ilk şubesini Fermeneciler'de Vehbi Koç ve Ortakları Kolektif Şirketi adıyla açtı. Ortakları arasında Emin Göraç, İsrail Anastasyan ve İsak Altabef'i vardı. 1948'de General Electric şirketi ile anlaşarak ilk elektrik lambası fabrikasını kurdu. 1954 Bozkurt Mensucat, Kavel, Türk Demirdöküm ve Türkay Kibrit Fabrikalarını kurdu. Daha sonra Arçelik, Aygaz ve Türk Otomobil Fabrikasını (Tofaş) kurdu. Siemens Türk, Uniroyal, Otosan Ford şirketleriyle Koç Holding'i kurarak Türkiye'nin en büyük kuruluşları arasında yer aldı. Büyükdere Piyasa Caddesinde hanımının adını taşıyan "Sadberg Hanım" isimli ilk özel Müzeyi açtı. Birçok yerde okullar ve yurtlar açtı. Açtığı okullardan İstanbul'da olanı özel (‘Koç Üniversitesi), diğerleri devlet okuludur. Sarıyer Lisesi de yenilenerek Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Lisesi adını aldı. 1987'de Uluslararası Ticaret Örgütü tarafından "Yılın İşadamı" seçildi ve plaketini Yeni Delhi'de dönemin Hindistan Başbakanı Rajiv Gandhi'nin elinden aldı. 1994'te Birleşmiş Milletler Başkanı Boutros Boutros - Ghali kendisine, yaptığı katkılardan dolayı "Dünya Aile Planlama Ödülü" verdi. Hayat Hikâyem (1973, Türkçe ve İngilizce) ve Hatıralarım, Görüşlerim, Öğütlerim (1987, Türkçe ve İngilizce) kitapları yayımlandı. Hakkında pek çok yayın yapıldı. Başlıcala: Özel Arşivinden Belgeler ve Anılarıyla Vehbi Koç (Can Dündar, 2006 ve 2008), İmparator (1973, Erol Toy). Büyükdere Piyasa Caddesindeki yalıda ikamet ediyordu. )


- KOÇ ile KOÇ[İng. < COACH] ile KOÇ/HAMEL[Ar.]

( Damızlık erkek koyun. | Sağlıklı, gürbüz genç erkek. İLE Çalıştırıcı. | Kişilerin önderlik ya da yöneticilik özelliklerini, becerilerini geliştirmeye yönelik, belirli bir amacı hedefleyerek daha etkili sonuçlara ulaşmasını sağlamak için çalışan kişi. İLE Zodyak üzerinde Balık ile Boğa arasında bulunan takımyıldızın adı. )


- KOÇ ile KOÇKAR/KÖSEMEN

( ... İLE İri koç. | Kılavuzluk eden koç. )


- KOÇ ile/ve/<> KOYUN/MARYA[Yun.]

( Eril. İLE/VE/<> Dişil. )

( ... İLE/VE/<> Dişil koyun. | Dişil hayvan. | Bir tür küçük balık. )

( KUÇİ[Tuna Bulgarları'na ait kitâbelerde] ile/ve/<> ... )

( ... İLE/VE/<> Gebelik süreleri 147-154 gündür. )

( KEBŞ[çoğ. KİBÂŞ] ile/ve/<> GANEM, NA'CE[çoğ. NİÂC], ŞÂT )

( HÛC ile/ve/<> ... )


- KOÇ ile SAKIZ KOÇU

( ... İLE Osmanlı döneminde Sakız Adası'ndan getirtilen koç. )

( ... İLE Sultan Abdülaziz, bunların meraklılarındandı. )


- KOCA KARI İLÂCI ile/değil KOCA KARİA İLÂCI


- KOCA MUSTAFA PAŞA CAMİSİ ile KOCA MUSTAFA PAŞA CAMİSİ

( Fatih - Kocamustafapaşa'dadır. İLE Ayvansaray - Çember Sokağı'ndadır. )

( 1510'da, Sadrazam Koca Mustafa Paşa emriyle Bizans kilisesinden camiye dönüştürülmüştür. [Sümbül Efendi Camisi adıyla bilinir.] İLE XVI. yüzyılda, Koca Mustafa Paşa emriyle Bizans kilisesinden[458] camiye dönüştürülmüştür. [Câbir Camisi adıyla da bilinir.] )


- KOCA MUSTAFA REŞİT PAŞA (1800 - 1858) :

( Osmanlı Devleti'nin önemli devlet adamlarından biridir. Osmanlı Devletinde 6 kez sadrazamlık, Dışişleri Bakanlığı, birden çok Paris ve Londra Elçiliği yapmıştır. 1834'te genç yaşta Sultan II. Mahmut tarafından Paris elçiliğine getirimdi. 1836'da Londa Elçisi oldu. 1937'de yeni kurulmuş olan Dışişleri Bakanlığına (Hariciye Nazırlığı) getirildi. O dönemlerde İngilizler Baltalimanı Antlaşmasını müzakere etti. 1838 yılında tekrar Londra elçisi olarak görevlendirildi. 1839 yılında Sultan olarak tahta çıkan Abdülmecit'in ilan ettiği Gülhane Hatt - ı Hümayunu'nu (Tanzimat) okudu. 1841'de tekrar Paris'e büyük elçi olarak gönderildi. Mısır ve Kırım ile olan sorunların çözümlenmesinde kilit rol oynadı. 1843'te Edirne Valiliğine ve aynı yıl içinde tekrar Paris Elçiliğine gönderildi. Sultan Abdülmecit'in saltanatında 28 Eylül 1846 - 28 Nisan 1848; 12 Ağustos 1848 – 26 Ocak 1852; 5 Mart 1852 – 5 Ağustos 1852; 23 Kasım 1854 – 2 Mayıs 1855; 1 Kasım 1856 – 6 Ağustos 1857 ve 22 Ekim 1857 – 7 Ocak 1858 olmak üzere 6 kez Sadrazamlık yaptı. Sadrazamlık yaptığı süre toplam olarak 6 yıl, 10 ay, 19 gündür. Tanzimat ve Tanzimat Fermanı dendiği zaman akla gelen bir devlet adamıdır. )


- KOCA ile KOCA

( Bir kadının evlenmiş olduğu erkek, eş, zevç. İLE Büyük, geniş. | Kocaman, iri. | Yaşlı, ihtiyar, pir. | Yüksek. | Büyük, ulu. )


- KOCA KOSKOCA


- KOCABAL, AYKUT (İST. 1960) :

( Sarıyer altyapısından yetişti. Yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel kadroya alındı ve 7 sezon (1979 - 1986) takım kadrosunda kaldı. Bu süre içinde 25 lig, 55 Amatör lig, 19 Ümit takımlar ligi, 10 kupa ve 4 turnuva maçı olmak üzere 114 resmi ve 22 özel maçla birlikte toplam olarak 136 maçta oynadı. Lig maçlarında 2, amatör lig maçlarında 3, Ümit takımlar lig maçlarında 8, kupa maçlarında 1 olmak üzere 14 gol kaydetti. 1 kez Ümit Milli takım formasını giydi. Sarıyer altyapısında antrenör olarak görev yapmaktadır. )


- KOCABAL, MAHMUT (SARIYER, 1952) :

( Sarıyer altyapısından yetişti, yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel takım kadrosuna alındı. Sarıyer S.K. Profesyonel takım kadrosunda 14 sezon (1969 - 1983) yer aldı. Bu süre içinde 263 lig, 19 B takımlar ligi, 26 kupa ve 4 turnuva maçı olmak üzere 312 resmi ve ayrıca oynadığı 102 özel maçla birlikte toplam olarak 414 maçta Sarıyer takımı formasını giydi. Sarıyer takımında en çok lig maçı ve toplamda en çok maç oynayanlar sıralamasında 4. sırada yer almaktadır. Lig maçlarında 8, B takımlar ligi maçlarında 2, kupa maçlarında 3 olmak üzere resmi maçlarda 13 ve özel maçlarda attığı 3 golle birlikte takımına 16 gol kazandırdı. Uzun yıllar takım kaptanlığı görevini de yaptı ve futbolu bıraktıktan sonra kurslara katılarak antrenör ve teknik direktör lisansını aldı. Uzun yıllar Sarıyer takımında antrenör ve teknik direktör olarak çalıştı, ayrıca alt yapı teknik sorumlusu ve teknik direktörü olarak onlarca genç futbolcunun yetişmesine katkı verdi. )


- KOCABAL, YUSUF (SÜRMENE, 1921 - 1977) :

( Donanma Gücü'nde ve Sarıyer Spor Kulübü'nde futbol oynadı. Sarıyer Spor Kulübü'nde yönetici olarak da görev aldı. Önce Balıkçılık yaptı bilahare de ticaretle uğraştı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesiydi. )


- KOCABAŞ ile KOCABAŞI

( İspinozgillerden, 18 santimetre uzunluğunda, sırtı kahverengi, karnı pembe bir tür kuş, flurcun. [Lat. COCCOTHRAUSTES COCCOTHRAUSTES]. | Sığır, manda vb. hayvanların genel adı, büyükbaş. | Doğu Anadolu'da, yol ve tarla kenarlarında yetişen, 30-150 santimetre yüksekliğinde, iki yıllık otsu bir bitki. [Lat. ONOPRORDON ACANTHIUM] | Pancar, şeker pancarı. İLE Köy ihtiyâr heyetinin başı, muhtar. )


- KOCABAŞ/FLURCUN ile YELVE/FLURYA

( İspinozgillerden, 18 cm. uzunluğunda, sırtı kahverengi, karnı pembe bir kuş türü. | Pancar, şeker pancarı. İLE İspinozgillerden, tüyleri yeşilimsi, ağaçlık ve fundalıklarda yaşayan, güzel ötüşli bir kuş. )

( COCCOTHRAUSTES COCCOTHRAUSTES cum CHOLORIS CHOLORIS )


- KOCAKARI SOĞUKLARI
(EYYÂM-I HUSUM, BERD-İ ACÛZ):
SIN[Ar.] ile/ve/||/<>/> SİNNABER[Ar.] ile/ve/||/<>/> VABIR[Ar.] ile/ve/||/<>/> AMİR[Ar.] ile/ve/||/<>/> MUTEMİR[Ar.] ile/ve/||/<>/> MUALLEL[Ar.] ile/ve/||/<>/> MATFİYÜLCEMER[Ar.]

( "Acüz", omurgamızdaki "kuyruk sokumu" dediğimiz son kemiğin adıdır. Yani soğuğun kuyruk sokumuna kadar duyumsanmasından dolayı böyle bir benzetme olmuş. Bu sözcük, Arapça'da kocakarı anlamına gelen "acüze" sözcüğü ile karıştırılınca, bir de üstüne bu soğuklarda çok fazla yaşlı kadının yaşamını yitirmesi söz konusu olunca, deyim, halkın ağzında "kocakarı soğukları" olarak kalmış. )

( Mart ayının ortalarında[11-17 Mart arasında] buz gibi bir soğuk getiren hava durumu. )


- KOÇAKLAMA = YİĞİTLEME


- KOÇALİ, SÜLEYMAN :

( Rumelikavata Muhtar olarak 17 yıl görev yaptı görev yaptı. )


- KOCAMAN ALKIŞ değil/yerine/= BÜYÜK ALKIŞ


- KOÇAN ile MISIR KOÇANI/FUÇA


- KOCATAŞ BARBAROS İLKÖĞRETİM OKULU :

( Kocataş mahallesinde Kocataş İlkokulu adı ile 1984'te açıldı, 1990/1991 öğretim yılında Kocataş Barbaros İlköğretim okulu olarak ismi değiştirildi. )


- KOCATAŞ CAMİİ :

( Kocataş mahallesindeki iki camiden biridir. Mahallenin ismini taşımaktadır. Cami 1983 yılında yapılmıştır ve tarihi bir özelliği yoktur. )


- KOCATAŞ ESENTEPE CAMİİ :

( Kocataş mahallesindeki ikinci cami olup, tarihi bir özelliği yoktur. )


- KOCATAŞ MAHALLESİ :

( Sarıyer'in gecekondu mahallelerinden biridir. 1987'de Büyükdere'den ayrılarak mahalle oldu. Sarıyer, Büyükdere ve Kazımkarabekir Mahallelerinden sınır alır. Mahalle adını bulunduğu mahallenin yani Kocataş Tepesinin isminden almıştır. 1992 nüfus sayımına göre mahallenin nüfusu 3.373'tür. )


- KOCATAŞ SAĞLIK BİRİMİ :

( Kocataş Mahallesinde Sarıyer Sağlık Grup Başkanlığına bağlı olan bir sağlık birimidir. )


- KOCATAŞ SPOR PARKI :

( Kocataş mahallesinde giriştedir. )


- KOCATAŞ SUYU ÇEŞMESİ :

( Sarıyer'de Mesarburnu caddesi üzerinde ve Kocataş Yalısının bahçe duvarı ön cephesine bitişik inşâ edilmiş (1946) bir duvar çeşmesidir. Su akışını Kocataş memba suyundan almaktaydı. 1980'den sonra su akışı durdurulmuştur. Tarihi teknesi ve daha sonrası da ayna taşı çalınmıştır. Çeşmeyi Eski Adliye Nazırı ve Kocataş Yalısı sahibi Necmeddin Molla yaptırmıştı. Çeşme kitabesinde şöyle yazıyordu: Böyle bir ab - ı hayatın koşar insan sesine/Nice malüle şifa sundu bu mermer sine/Suya tarihi düşürdüm getirip bin dereden/Nuş eden Hayri dua eyleye Necmeddin'e" (1946. Yusuf Mardin)". )


- KOCATAŞ SUYU FABRİKASI :

( Mesarburnu caddesi üzerinde ve Kocataş Yalısı bahçesi içinde kurulmuştur. 1980'li yıllara kadar su ve gazoz fabrikası olarak çalıştırıldıysa da bilahare faaliyeti tatil ettirildi. )


- KOCATAŞ SUYU :

( Sarıyer'in en yüksek tepesi olan Kocataş tepesinden çıkmakta ve Mesarburnu caddesinde olan Yalının bahçesindeki depoya taşınmakta buradan halka sunuluyordu. 1985'ten sonra su akışı durduruldu. Uzun bir süre içerdeki depodan bidonlar doldurularak satılmaya başlandı. Son yıllarda satış da durduruldu. Sarıyer'in en mükemmel suyu olup sertlik derecesi 0.5 tir (Bazı kaynaklar sertlik derecesinin 1,5; 2 ve 3 olduğunu yazar). Kocataş suyunun tepedeki haznesi önemli tarihi eserlerdendir. Kocataş yalısı 1900'da yapıldığı ve suyunda o yıllarda bulunup yalıya aktarıldığı, su haznesinin de bu sırada yapıldığı kesindir. )


- KOCATAŞ TEPESİ :

( Sarıyer İlçesinin en yüksek tepesi olup 249 metre ile Kocataş dağı silsilesinin en yüksek tepesidir. Aynı ismi taşıyan mahalle sınırları içindedir. Kocataş dağ silsilesinin kayalıkları arasından Sarıyer en önemli memba suları çıkmaktadır. )


- KOCATAŞ YOLCU GEMİSİ :

( 75 baca No.lu gemi Şirket - i Hayriye İşletmesinin Hasköy tersanesinde yolcu gemisi olarak inşâ edildi. 157 gros, 65 net tonluktu, teknesi çelik saçtandı. Uzunluğu 33 metre, genişliği 6,6 litre, su kesimi 2 metre idi. 330 beygir gücünde 3 silindirli buhar makinesi vardı ve uskurluydu. 1939'da hizmete girdi, 10 mil yapabiliyor, yaz kış 373 yolcu alabiliyordu. 14 Kasım 1984'te hizmet dışı bırakıldı. )


- KOCATAŞ, NECMEDDİN MOLLA (İST. 1875 - 1949) :

( Turşucuzade Ahmet Efendi'nin oğlu olup İstanbul'da doğdu. Hukuk okudu ve 1896'da mezun olarak İstanbul Savcı yardımcısı olarak göreve başladı. 1900'da Selanik İstinaf Mahkemesi Savcısı daha sonra İstanbul'da Ticaret Mahkemesi üyeliği ve Bidayet Mahkemesi Savcılığında bulundu. Sultan II. Abdülhamit'e yapılan suikastın yargılamalarında savcı olarak görev yaptı ve olayı Ermeni militanların yaptığını tespit ederek cezalandırılmalarını sağladı. 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra 4 ay Bağdat Valiliği yaptı. I. ve II. Dönemde Kastamonu Milletvekili olarak Meclis - i Mebusan'a girdi. Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa (1909 - 1910) ve Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa kabinelerinde Adliye Nazırı (Bakan) olarak görev aldı. Cumhuriyet döneminde de bir dönem (1923 - 1927) Kastamonu milletvekili olarak TBMM'de bulundu. 1913'te Şirket - i Hayriye'de uzun yıllar yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptı. Sarıyer'deki Kocataş Yalısının üst yamaçlarında, Kocataş tepesinden çıkan Kocataş suyu ismini soyadı olarak aldı. )


- KOCAYEMİŞ PARKI :

( Sarıyer Merkez Mahallesindedir. Kocayemiş Aralığı Sokağı üzerindedir. 775,49 m²'lik bir alan üzerindedir. 408,00 m²'lik yeşil alanı, 109,29 m² çocuk oyun alanı ve 165,52 m²'lik spor alanı bulunmaktadır. )


- KOÇBAŞI ile KOÇBOYNUZU

( XV. yüzyılın sonuna kadar kullanılan, kuşatılan bir kentin ya da kalenin sur ve kapılarını yıkmaya yarayan, ön tarafı koçun başına benzeyen ağır direk. | Bir ya da birkaç kişi tarafından taşınan, kol gücüyle vurularak genellikle kapıları kırmakta kullanılan demir araç. | Halı, kilim vb.nde bulunan çapaya benzer bir motif türü. İLE Üzerine ip iliştirmeye yarayan, iki kulaklı ahşap ya da metal çengel. | Eli belinde. )


- KÖÇEK ile/değil KOÇAK

( Kadın kılığına girip çengi gibi oynayan erkeklere verilen ad. | Ağırbaşlı davranışları olmayan kişi. | Deve yavrusu, köşek. İLE Yürekli, yiğit. | Eliaçık, cömert. )


- KÖÇEK ile KÖŞEK

( Kadın kılığına girip çengi gibi oynayan erkeklere verilen ad. | Ağırbaşlı davranışları olmayan kişi. İLE Bir yaşına kadar olan deve yavrusu. )


- KÖÇ/GÖÇ ile KÖÇ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yerleşimi bir yerden bir yere taşımak. | Ordunun sefere çıkması. İLE Saat ya da belirli bir süre. )


- KOCH POSTÜLATLARI ile/||/<> MİKROP KURAMSİ HİPOTEZİ

( Koch postülatları mikroorganizma-hastalık ilişkisini kanıtlamak için dört adım İLE mikrop kuramı genel bir hipotezdir. Koch postülatları: mikroorganizma her hastada bulunmalı, kültürde üretilmeli, hastalık oluşturmalı, tekrar izole edilmeli. Koch bu postülatlarla tüberküloz ve kolera bakterilerini tanımladı. )

( Robert Koch tarafından 1890 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1843-1910) (Ülke: Almanya) (Alan: Mikrobiyoloji) (Önemli katkıları: Bakteriyel hastalık teorisi, Koch postülatları, bakteriyel kültür teknikleri) )


- KOÇ/LUK[İng. < COACH] ile YÖNDER/LİK / MENTOR/LUK[Fr./İng.]

( COACH(ING) vs. MENTOR(ING) )


- KOÇOĞLU, BAYRAMALİ :

( İstinyel. Anavatan Partisi saçlarında siyasete atıldı ve Anavatan listesinden 1994 - 1999 prel seçimlerinde Sarıyer Belediye Meçlisine üye seçildi. )


- KOÇOĞLU, VEHBİ (İST. 1968) :

( Vücut Geliştirme Sporcusu ve Antrenör, Genç yaşta vücut gelişkttirme bporunaü başladı ve 1988'de profesyonelliğe geçti, Değişik yıllarda Türkiye birincilikleri gibi üstün dereceler yaptı. 2001'de Balkan ve Akdeniz Ülkeleri Şampiyonluğu, 2008'de Almanya'da Dünya Üçüncülüğü, Kıbrıs'ta Şampiyonlar Şampiyonluğu, 2010 da NAC Hamburg'da 85 kiloda Dünya Şampiyonluklarını kazandı. Antrenör olarak genç sporcuları yatiştirmektedir. )


- KÖÇRÜM ile KÖÇÜK ile KÖÇÜT
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ani ve şiddetli korku. | Dehşet. İLE İnsanın kalçası. | Koyunun yağlı kuyruğu. İLE At. )


- KODAMAN ile KERLİ FERLİ["KELLİ FELLİ" değil!]

( İleri gelen, para ya makam sahibi kişi. İLE Giyimi düzgün, olgun ve gösterişli kişi. )


- KODON ile/||/<> ANTİKODON

( Kodon mRNA üçlüsü İLE antikodon tRNA eşleşenidir )

( Formül: AUG İLE UAC )


- KÖDÜG ile KÖDÜGLÜG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İş ve zahmet.[Tek başına kullanılmaz. Yalnızca bu ikileme de görülür.] İLE Emek harcamak, sıkıntı çekmek. )


- KOEN, JAK (İST. 1956) :

( Şişli Terakki Lisesini bitirdikten sonra mesleği ile ilgili olarak İngiltere'de iki yıl öğrenim gördü. SAMO Matbaa Mürekkepleri Fabrikası sahibi olarak iş hayatına devam etmektedir. Sarıyer Spor Kulübü'nde 5 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu üyesi olup, uzun Zaman Yıldırımspor'da Basketbol oynadı ve bu kulübün başkanı ve yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı. )


- KOENFEKSİYON/COINFECTION[İng.] değil/yerine/= EŞBULAŞ, BİRLİKTE BULAŞ


- KOENZİM/COENZYME[İng.] değil/yerine/= EŞENZİM


- KOEVRİM ile/||/<> PARALEL EVRİM

( Koevrim karşılıklı, paralel bağımsız benzer evrimdir )

( Formül: Çiçek-böcek İLE bağımsız )


- KOFALMAK ile/ve/||/<>/> KOFALAK

( Gururlanmak, övünmek. | Şişmek, genişlemek. | Azalmak. İLE/VE/||/<>/> Gururlu, çalımlı. | İçi boş, kof[: kuruyarak ya da çürüyerek içi boşalmış olan]. )


- KÖFTEHOR[Fars. < KUFTE HAR] değil/yerine/= ÇENESİ DÜŞÜK | ŞARLATAN | ÇAPKIN


- KOĞ ile/||/<> KOĞA

( Toz toprak, kül, pislik. İLE/||/<> Güvercin ve benzeri kuşların gübresi. )


- KOGNİTİF[İng. < COGNITIVE] değil/yerine/= BİLİŞSEL


- KÖGÜRÇGÜN ile KÖGÜZ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Güvercin. İLE Göğüs. )


- KOĞUŞ ile BAŞALTI

( ... İLE Gemilerde tayfa ve erlerin ön güverte altındaki koğuşları. )


- KOHERANS/COHERENCE[İng.] değil/yerine/= EŞ EVRELİLİK | TUTARLILIK


- KOHERENT İLE İNKOHERENT İLE KISMEN KOHERENT ile/||/<> IŞIK KOHERENSI

( Işık dalgalarının faz ilişkileri. )

( Formül: γ = |⟨E₁E₂*⟩|/√(I₁I₂) )


- KOHEZYON/COHESION[İng.] değil/yerine/= YAPIŞMA, KAYNAŞMA, BÜTÜNLEŞME


- KÖHNE[Fars. < KOHNE] ile/ve/||/<> METRUK[Ar.]

( Eskiyip yıpranmış, bakımsız kalmış. | İçinde yaşanılan zamana göre geride kalmış, eskimiş, çağ dışı. İLE/VE/||/<> Bırakılmış, terk edilmiş. | Kullanılmayan. )


- KOHORT ÇALIŞMASI/COHORT STUDY[İng.] değil/yerine/= ORTAK ÖZ ÇALIŞMASI, DÖNEMDAŞ ÇALIŞMASI


- KOHORT/COHORT[İng.] değil/yerine/= ORTAK ÖZ, DÖNEMDAŞ


- KOİL/COIL[İng.] değil/yerine/= SARMAL TIKAÇ, SARGI


- KOINSIDANS/COINCIDENCE[İng.] değil/yerine/= EŞ RASTLANTI


- KOINSIDENTAL/COINCIDENTAL[İng.] değil/yerine/= EŞ RASTLANTISAL


- KOJENERASYON ile/||/<> SADECE ELEKTRİK

( Kojenerasyon elektrik+ısı %85 İLE sadece elektrik %40 atık. )

( Formül: CHP İLE power only )


- KOJİKİ ile/ve/||/<>/> NİNŞOKİ

( Japon temel kaynakları. İLE/VE/||/<>/> Bu kaynakların açıklamaları/tefsirleri. )


- KÖK BOYALI ile/ve DOĞAL BOYALI ile/ve KİMYASAL BOYALI


- KÖK GÖZE İLE GÖVDE GÖZE İLE EPİTEL GÖZE ile/||/<> GÖZE FARKLILAŞMASI

( Farklılaşmış göze tiplerinin özellikleri ve işlevleri. )

( Formül: Potency: Totipotent > Pluripotent > Multipotent )


- KÖK HÜCRE KAYNAKLARINDA:
EMBRİYONİK ile/ve/||/<> FETAL ile/ve/||/<> ERİŞKİN


- KÖK HÜCRE ile/||/<> DİFERANSİYASYON

( Kök totipotent/pluripotent, diferansiyasyon özelleşme. )

( Formül: Potansiyel İLE terminal )


- KÖK ile/ve/<>/> ÇİÇEK

( Güçlüdür. İLE/VE/<>/> Güçsüzdür. )

( Çiçeğin gücü ve güzelliği, o kadar "güçlü" olmamasındandır. )


- KÖK ve/<> GÖK


- KÖK ile/ve KAYNAK

( ROOT vs./and SOURCE )


- KÖK ile KÖK[Fars. < KÛK] ile TOHUM[Fars. < TUHM]["TOĞUM/TOUM" değil!]

( Bitkileri toprağa bağlayan, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm. | Kök sap, kök. | Bazı şeylerde dip bölüm. | Sapıyla çıkarılan bitkilerde tane. | Dip, temel, esas. | Kaynak, köken. | Birini bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü. | Sözcüğün her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü. | Olağan koşullarda çevresinden yalıtılamayan ancak çok çeşitli tepkimeyi nitelik değiştirmeden kalabilen atom kümesi. | Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek ya da birleşik değer.
İLE
Sazı kurmaya yarayan burgu. | Sap.
İLE
Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane. | Soy sop, döl, nesil, sülale. | Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey. | Spermatozoit. )

( ROOT vs. ... vs. SEED )

( CEZİR ile ... ile BEZRA )


- KÖK ile KÖK ile KÖM ile KÖK ile KÖKŞİN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kök, köken, menşe. İLE Koyu kurşunî renk. [Gökyüzünün rengine benzeyen her renk böyle adlandırılır.] İLE Kurşunî rengi pekiştirmek için kullanılan bir ilgeç. İLE Kentin çevresi, dış bölgeleri.[Bölgenin yeşilliğine gönderme yapılmaktadır.] İLE Gök mavisi renginde olan herhangi bir şey. )


- KÖK ile KÖKEN


- KÖK ile/ve/||/<> KÖKSÜ ile/ve/||/<> KÖKSÜZ

( ... İLE/VE/||/<> Ciğer otlarında ve yosunlarda kökü andıran, bitkinin tutunmasına yarayan bölüm. İLE/VE/||/<> Kökü olmayan. | Temeli, dayanağı ya da aslı olmayan. )


- KÖK ile UC


- KOKAK ile KOKAK/KOKAR AĞAÇ/AYLANDIZ

( Kötü, pis kokan. İLE Sedefotugillerden, Avrupa'ya, Çin'den getirilmiş, kısa zamanda yetişip boy attığından, bir gölge ağacı olarak dikilen, kötü kokan bir ağaç. )

( ... cum AILANTHUS GLANDULOSA )


- KOKAKO ile ...

( Yeni Zelanda'ya özgü bir kuş. )


- KOKARCA(AMERİKA/KIR SANSARI) ile ÇİZGİLİ/ŞERİTLİ KOKARCA ile DOMUZ BURUNLU KOKARCA ile KOKAN PORSUK

( 12 türünün çoğunluğu Amerika kıtasında yaşamaktadır. )

( Uzunlukları 12 – 51 cm. (+7 –41 cm. kuyruk) ve ağırlıkları 0,2 - 4,5 kg. olur. Renkleri siyah ya da kahverengi, üzerilerinde beyaz şeritleri ya da benekleri olur. Gövdeleri, zarif ve uzun, bacakları kısa ve kuyrukları çok püsküllü olur. Kazmak için kullandığı ön ayaklarının tırnakları çok uzun ve kıvrıktır. Çoğu türün burnu uzun, gözleri ve kulakları küçük olur. )

( En önemli özellikleri, çok iyi gelişmiş, kötü kokulu bir sıvı üreten anal bezeleridir. Bu kokulu sıvıyı, kendilerini korumak için alti metre bir mesafeye kadar sıçratabilirler. [Anlatılanlara göre bu iğrenç koku, sarımsak, kükürt ve yanık plastik karışımı gibi kokmaktadır.] )

( Hem Amerika'da, hem de Güneydoğu Asya'da yaşarlar. Amerika'daki yayılımları, Kanada'dan Patagonya'ya kadar uzanır. Güneydoğu Asya'da ise Sumatra, Borneo, Cava(Endonezya) adalarından, Filipinler'in güneyine ve Palavan'a kadar uzanır. Yaşam alanı olarak kır, yarı çöl ve çalılık alanlar gibi açık alanları yeğlerler. Fazla ağaçlı ormanları ve sulak alanları sevmezler. )

( Fazla yemek seçmeyen, her şey yiyicilerdir[omnivor]. Daha çok et ile beslenmeyi yeğlerler. Tavşan ve kemiriciler gibi küçük memelileri, kuş, kertenkele, yılan, kurbağa ve böcekleri avlarlar. Bitkisel beslenmeleri kök, meyve ve fındık türlerinden oluşur. )

( Dişi kokarca, 40 ila 65 gün arası süren bir gebelikten sonra genelde 4-5 [nadir olarak 16] yavru dünyaya getirir. Yavrular, ilk başta kör ve çıplaktır ama çok çabuk büyür. 35 gün sonra yürümeye başlarlar, iki ay sonra emzirilmeleri bırakılır ve yarım ya da bir yıl sonra yuvadan uzaklaşıp kendileri üreyebilecek bir olgunluğa ulaşır. Yaşamları, doğada 5-6 yıldır. )

( ZIRBÂN ile ... ile ... ile ... )

( POLECAT[< Fr. POULE CHAT: Tavuk kedisi.]/SKUNK vs. SKUNK vs. ... vs. ... )

( MUSTELA PUTORIUS | MEPHITIS cum MEPHITIS MEPHITIS cum CONEPATUS cum MYDAUS )


- KOKART[Fr. < COCARDE] değil/yerine/= SİMGE

( Asker şapkalarına takılan ve rengi uluslara göre değişen simge/işaret. | Belirli bir topluluğa özgü olan simge/işaret. )


- KÖKEN DİLLER ile/ve/<> UZLAŞIMSAL DİLLER ile/ve/<> DAVRANIŞSAL DİLLER ile/ve/<> İMGESEL DİLLER ile/ve/<> KURMACA DİLLER ile/ve/<> BİÇİMSEL DİLLER


- KÖKEN TANRI ile MİMAR TANRI ile YARATICI TANRI


- KÖKEN ile/ve/değil/||/<>/< KAYNAK


- KÖKEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLUŞUM


- KÖKERTMEK ile/= KÖKLEMEK

( Köklemek. | Fide, sebze ya da asma çubuğunun ufaklarını köküyle çıkararak başka yere dikmek. )


- KOKLATMAK ile KORKUTMAK


- KÖKLEMEK ile KÖKLEMEK

( Ağaç ya da bitkiyi kökü ile birlikte topraktan çıkarmak, kökertmek. | Toprakta kalan bitki köklerini ayıklamak. | Bağ çubuklarını ya da fidanları köklendirip dikmek. | Minder, şilte vb.nin iki yüzünü yer yer dikişlerle tutturmak. | İnce saç örgülerinden birkaçını yeniden bir arada örmek. | Motorlu araçlarda gaz pedalına sonuna kadar basmak. İLE Sazı kurmak. )


- KÖKLENMEK ile KÖKLEŞMEK

( Bitkide kök oluşmak, bitki kök salmak, kök tutmak. | Köklü, temelli bir biçimde yerleşmek. İLE Güçlü bir biçimde yerleşmek, yer etmek, kök salmak. )


- KÖKLÜ SEBZELER


- KÖKLÜ, ZEYNEP (...) :

( Sarıyer Belediye Spor Kulübü karate takım sporcusu olup; 2004'te Türkiye Kulüplerarası Şampiyonada birincilik kazandı. )


- KOK(MA)MAK ile/ve KORK(MA)MAK


- KOKOROZ ile KOKOROZLANMAK

( Mısır. | Sivri uçlu, uzun şey. | [argo] Çirkin. İLE Göz korkutmak, meydan okumak. )


- KÖKSALAN, NİYAZİ (İST. 1913 - 1980) :

( Demir ticareti ile uğraştı. Sarıyer Spor Kulübü'nde iki dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- KÖKSÜZ/LÜK ile/ve/||/<>/> BÖLÜNMÜŞ/LÜK


- KÖKTEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KALICI


- KÖKTEN ile KÖKTEŞ

( Yüzeyde kalmayıp derine inen, asıl konuyu da içine alan. İLE Aynı kökten gelen çeşitli yapı ve görevi olan sözcükler. )


- KÖKTENCİLİK = CEZRİYE = RADICALISM[İng.] = RADICALISME[Fr.] = RADIKALISMUS[Alm.] = RADICALMENTE[İsp.]


- KOKTEYL[İng. < COCKTAIL] değil/yerine/= YİYİMLİK-İÇİMLİK | KARIŞIM


- KOKU ALMA DUYUSU EN GELİŞKİN/LER -ile

( * KUTUP AYISI
ile ABCDEF ( * KÖPEK/LER )


- KOKU ALMA GÖZELERİ ile KOKU SİNİRİ

( OLFACTORY CELLS vs. OLFACTORY NERVE )


- KOKU ALMA ile KOKLAMAYA AİT

( OLFACTION vs. OLFACTORY )


- KOKU KULLANMAK ile/değil/yerine ÖNCE TEMİZ OLMAK/TUTMAK


- KOKU:
MİS GİBİ >< LEŞ GİBİ


- KOKU ile/ve/||/<> DOKU


- KOKU ile/ve/||/<>/> KORKU

( SMELL/ODOR vs./and/||/<>/> FEAR )


- KOKU ile SASI

( ... İLE Küf ve çürük gibi kokan. | Kokuşmuş. )


- KOKULUKİRAZ = İDRİSAĞACI = MAHLEP[Ar. < MAHLEB]

( Gülgillerden, Anadolu'nun kuzey ve doğu kesimlerinde yüksek yerlerde yetişen, boyu 10 metreye ulaşabilen bir tür ağaç. )


- KOKUŞMAK ile/değil KOKLAŞMAK


- KÖKYUK/KÖKYUQ ile/ve/||/<> ÖNDER
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Köy önderlerine ve Türkmen büyüklerine verilen, saygı belirten bir unvan. İLE/VE/||/<> ... )


- KOL SENTIR/CALL CENTER değil/yerine/= ÇAĞRI MERKEZİ


- KOL ile/ve/değil/||/<>/< BACAK

( Denge. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Güç. )


- KOL/EL ile KOL ile KOL

( İnsan gövdesinde, omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm. İLE Giyside gövdenin bu bölümünü saran parça. | Makinelerde tutup çevirmeye, çekmeye yarayan ağaç ya da metal parça. | Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal. | Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü. | Koltuk, divan vb.nin yan tarafında bulunan dayanmaya yarayan parça. | Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri. İLE Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, dal, kısım, şube, branş. | İş takımı. | Kanat. | Dizi, düzen. )


- KÖL ile KÖL ile KÖL ile KÖLÜNG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Su birikintisi. İLE Gölcük. İLE Deniz. İLE Durgun bir suyun olduğu gölcük.[Kuşlar bu çevrede yuva yapar.] )


- KOL ile/ve/<> ÖNKOL

( ... İLE/VE/<> Kolun, dirsekle bilek arasındaki bölümü. )


- KOLA ile KOLA ile KOLAGİLLER

( Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta. | Kâğıt ya da bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı. | Kolalama. İLE Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki. [Lat. COLA ACUMINATA] | Bu bitkinin yaprağından çıkarılan kokulu bir nesneyle kokulandırılan ve içine şeker, karbonat katılarak yapılan, yararsız ve zararlı "içecek". İLE Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, büyük ve küçük kola ağaçları gibi birçok türü içine alan bir bitki ailesi. )


- KOLAN ile KOLANCI

( Dokuma, kenevir vb. nesnelerden yapılan, yassı ve enlice bağ. | İplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak. İLE Yedekçi. )


- KOLANYA değil KOLONYA[İt. < COLONIA]

( İçinde limon, lavanta vb. bitkilerin yağı bulunan, hafif kokulu alkollü bir nesne. )


- KOLAPS/COLLAPSE[İng.] değil/yerine/= GÖÇME | ÇÖKME | SÖNME


- KOLATERAL/COLLATERAL[İng.] değil/yerine/= YANDAL (DAMAR YA DA SİNİR)


- KOLAY DEĞİL fakat (DAHA FAZLA) ZORLAŞTIRMA(YABİLİRİZ)!


- KOLAY DEĞİL fakat (DAHA FAZLA) ZORLAŞTIRMA(YABİLİRSİN)!


- KOLAY KOLAY ile/değil HİÇ


- KOLAY OLDUĞUNDAN YAPMAMAK
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
(YETERİNCE)
(B)İLGİLENMEDİĞİNDEN/ANLAMADIĞINDAN YAPMAMAK/ERTELEMEK


- KOLAY OLMAYAN:
UYUYANI UYANDIRMAK değil UYUMA TAKLİDİ YAPANI UYANDIRMAK


- KOLAY OLMAYAN/ZOR "YAŞAM" İÇİN ile/değil/yerine/>< KOLAY YAŞAM İÇİN

( "Kolay/kısa seçimler/sonuçlar". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kolay/kısa olmayan seçimler/süreçler. )


- KOLAY "YOL/YÖNTEM" ile/ve/değil/yerine/||/&gt;&lt;/< KOLAY OLMAYAN YOL/YÖNTEM

( [Yaşamı ...]
Zorlaş[tır]ır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>


- KOLAY ile/>< DEĞER

( Kolay, değerin düşmanıdır. )

( vs./and/||/<> VALUE )


- KOLAY ile KOLAY DEĞİL

( EASY vs. NOT EASY )


- KOLAY ile/ve/||/<> KOLAYCA ile/ve/||/<> KOLAYCACIK ile/ve/||/<> KOLAYLAMAK

( Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç(II) ve zor karşıtı. | Kolaylık. | Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe. İLE Oldukça kolay. | Kolaylıkla, sıkıntı çekmeden. İLE Çok kolay. | Çok kolay bir biçimde: İLE Bir işi bitirmek üzere olmak, bir işin sonuna yaklaşmak. )


- KOLAY ile/ve UYGULAMA/PRATİK

( ÂSÂN ile/ve ... )

( EASY vs./and PRACTICAL )


- KOLAY ile/>< ZOR

( [hiçbir şey ...] Göründüğü kadar kolay değildir. İLE/VE/>< Zannedildiği kadar zor değildir. )

( EASY vs./>< DIFFICULT )


- KOLAYCILIK ile/ve/||/<> KAÇIŞ


- KOLAYCILIK ile/değil/yerine/>< YARDIM GEREKSİNİM EŞİĞİ


- ANNE/LİK/TE:
KOLAYLAŞTIRICI/LIK ile/değil/yerine/>< DÜZENLEYİCİ/LİK

( [Yaklaşım] Esnek ve destekleyici. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Katı ve kurallara dayalı.

[Amaç] Çocuğun özgüvenini ve bağımsızlığını artırmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğun disiplinli ve sorumlu bir birey olmasını sağlamak.

[Destekleyici Rol] Çocuğun ilgi ve yeteneklerini keşfetmesine yardımcı olmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğa net sınırlar ve beklentiler koymak.

[Özgüven] Çocuğun kendine güvenini artırmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğa sorumluluklar vererek güvenli bir çerçeve sağlamak.

[Bağımsızlık] Çocuğun kendi kararlarını almasına olanak tanımak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğun belirli kurallara ve sorumluluklara uymasını sağlamak.

[Disiplin ve Kurallar] Daha az vurgu. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Belirli bir düzen ve disiplin içinde yetiştirme.

[Net Beklentiler] Esneklik gösterme. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuklardan ne beklendiğini açıkça belirtme.

[Sorumluluk] Çocuğun sorun çözme becerilerini geliştirmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğa belirli görevler ve sorumluluklar verme. )

( [Annelik] Bir gelişim aşaması. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir rol.

[Annelik] Kendini gerçekleştirme. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşama geçici bir ara vermek.

[Annelik] İdealize edilmiş. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Küçük görülen.

[Öznel deneyim] Uyarıcı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tüketici.

[Rol dağılımı] Anneliğin sıradüzeni. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Eş ile eşitlik.

[Kimlik] Anne. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Birey.

[Anne bakımı] İçgüdüsel. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Edinilen.[Doğru yöntemleri uygulamak]

[Yönetim] Sezgisel doğaçlama. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Alışılagelmişleri önemsemek.

[Hedef] Kendiliğindenlik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Öngörülebilirlik.

[Bebeğin imgesi] Savunmasız, iyi huylu. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü, doyumsuz.

[Oryantasyon] En iyisini bebek bilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< En iyisini yetişkin bilir.

[Anne-bebek] Karşılıklı memnuniyet. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gereksinim bakışımsızlığı.

[Annenin işlevi] Vezgeçilmez. Tam zamanlı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Başka biri tarafından da gerçekleştirilebilir. )

( Çocuğun bireysel gelişimini desteklemeyi, bağımsızlık kazanmasını desteklemeyi ve onların özgüvenini artırmayı amaçlar.
[Bu yaklaşımda anneler, çocuklarının kendi kararlarını almalasına, sorun çözme becerilerini geliştirmesine ve kendi yeteneklerini keşfetmesine yardımcı olur.]

[Destekleyici Rol] Anneler, çocuklarının ilgisini ve yeteneklerini keşfetmesi için onları destekler.

[Özgüven] Çocukların kendine güvenini artırmak için teşvik edici bir ortam sağlar.

[Bağımsızlık] Çocukların kendi kararlarını almasına ve sorunları çözmesine olanak tanır.

İLE/DEĞİL/YERİNE/><

Çocukların belirli kurallara ve disiplin çerçevesine uygun biçimde yetiştirilmesini hedefler. Bu yaklaşımda anneler, çocuklarına net sınırlar ve beklentiler koyar ve bu kurallara uyulmasını sağlar. [Disiplin ve Kurallar] Çocukların belirli bir düzen ve disiplin içinde yetişmesini sağlar.

[Net Beklentiler] Anneler, çocuklardan ne beklendiğini açıkça belirtir ve bu beklentilere uyulmasını denetler.

[Sorumluluk] Çocukların sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişmesi için belirli görevler ve sorumluluklar verir. )

( [Yaklaşımlar] Daha esnek ve destekleyici bir yaklaşımla çocuğun bireysel gelişimini ön planda tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Daha katı ve kurallara dayalı bir yaklaşımla çocuğun toplumsal düzene ve disipline uygun biçimde yetişmesini hedefler.

[Amaçlar] Çocuğun özgüvenini ve bağımsızlığını artırmayı amaçlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğun disiplinli ve sorumlu bir birey olmasını sağlamayı hedefler.

[Yöntemler] Çocukların kendi kararlarını alması teşvik edilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocukların belirli kurallara ve sorumluluklara uymaları sağlanır.

[Çocuk Üzerindeki Etki] Çocukların yaratıcılıklarını ve sorun çözme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocukların daha disiplinli ve düzenli bireyler olarak yetişmesini sağlar. )

( MOTHER:
[not] FACILITATOR vs./but/>< REGULATOR
REGULATOR instead of FACILITATOR )


- KOLAYLAŞTIRICI ARABULUCU ile/ve/<> DEĞERLENDİRİCİ ARABULUCU


- KOLAY(LIKLA) SÖYLEMEK ile/ve/değil/<> İNAN(M)IYOR OLMAK


- KOLÇAK ile KOLLUK ile KOLLUK

( Yalnız başparmağı ayrı, öteki dört parmağı bir örülmüş eldiven. Ceket ya da gömlek kollarının kirlenmesine engel olmak için bilekten dirseğe kadar geçirilen eğreti/çakma kolluk. | Kadınların dirseklerine kadar taktıkları basmadan yapılan süs eşyası. | Kola geçirilen işaretli bağ, pazubent. | Zırhın kola geçirilen parçası. | Koltuk ya da sandalyenin kol konacak parçası. | Çark kolu. İLE Gömlek kollarının ucundaki iliklenen bölüm, manşet. | İş yaparken giysiyi korumak için bilekten dirseğe kadar kola geçirilen, genellikle koyu renkli kumaştan dikilmiş parça. | Kollara takılan ve dikkati çekmesi istenen görevlilerin kimliklerini gösteren şerit. İLE Güvenliği sağlamakla görevli polis ya da jandarma. )


- GÜÇ/DAYANIKLILIK/DENGE:
KOL/DA ile/ve/değil/||/<>/< BACAK/TA

( Yüzmede[özellikle suyun üstünde durmada], tutunma ve tırmanmada kolun gücüne değil bacakların gücüne ve olanaklarına yönelmek/odaklanmanın önceliği ve farkındalığı... )


- KOLDAŞ = İŞ ARKADAŞI


- KÖLE OLMAK ile "ROBOTLAŞMAK"

( Geçmişin tehlikesiydi. İLE Geleceğin tehlikesi. )


- KÖLE ile/değil CERAHOR


- KÖLE ile/>< EFENDİ

( Köleler, efendilerine olan sadakati, efendilerini köleleştirmek için yapar. )


- KÖLE ile/değil/yerine GÖNÜLLÜ "KÖLE"


- KÖLE ile/değil/<>/< İŞÇİ

( [not] SLAVE vs./but/<>/< WORKER )


- KÖLE ile KAMBER[Ar. < KANBER]

( ... İLE Sadık köle. )


- KÖLE ile MEVÂLİ

( ... İLE Âzâdlı köle. )


- KÖLE ile SERF[Lat.]

( ... İLE Derebeylik toplum düzeninde, toprakla birlikte alınıp satılan köle. )


- KOLEJ değil/yerine/= ÖZEL OKUL | BİLGİTEY


- KOLEKSİYON[Fr./İng.] değil/yerine/= DERLEM


- KOLEKTİF değil/yerine/= ORTAK(LAŞA)


- KOLEKTÖR[Fr. < COLLECTEUR] değil/yerine/= TOPLAÇ

( Atık suların akmasını sağlayan boru. | Elektrik dinamolarında, hareketli bölümün üzerindeki iletken devrelerde oluşan akımı toplayıp tek bir devreye veren araç. )


- KÖLELEŞTİRENLER:
"SEVİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ" ve/||/<>/> "BEĞENİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ" ve/||/<>/> "TAKDİR EDİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ"


- [ne yazık ki]
KÖLELİK ile/ve/||/<>/> BORÇ KÖLELİĞİ


- KÖLE/LİK ile/ve ŞAŞKIN/LIK


- [ne yazık ki]
!KÖLEMEN ile !KARAVAŞ

( Kölelerden kurulan bir asker sınıfı. | Birinin sahip olduğu köle ya da karavaş. İLE Savaşta tutsak edilen ya da satın alınan kadın köle. )


- KOLESTEROL[Fr. < CHOLESTEROL]/KOLESTERİN[Fr. < CHOLESTERINE] ile/değil KOLESTEROLÜN ARTMASI


- KOLESTEROL'DE:
İDEAL ile KABUL EDİLEBİLİR ile SINIRDA YÜKSEK ile YÜKSEK

( 180 altı. İLE 180 - 199 İLE 200 - 219 İLE 220 üstü. )


- KOLİGATİF ile/||/<> KONSTİTÜTİF

( Koligatif sayıya bağlı ΔTf İLE konstitütif yapıya bağlı. )

( Formül: Van"t Hoff faktörü )


- KOLİK/COLIC[İng.] değil/yerine/= SANCI


- KÖLİK ile KÖLİGE ile KÖLİKLİG/KÖŞİKLİG ile KÖŞİGE ile KÖLÜK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gölge. İLE Koyu gölge. İLE Gölgelik yer. İLE Zayıf gölge. İLE Ödünç alınan. )


- KOLİK[Fr. < COLIQUE] değil/yerine/= SANCI

( Bağırsak, böbrek gibi içi boş organlarda, aralıklı duyulan güçlü sancı. )


- KOLIMASYON/COLLIMATION[İng.] değil/yerine/= IŞIN YÖNLENDİRME


- KOLIMATÖR/COLLIMATOR[İng.] değil/yerine/= IŞIN YÖNLENDİRICİ


- KOLİN ile/ve/||/<> KARNİTİN

( Yumurta tüketimi ile alınır. İLE/VE/||/<> Et, süt ve süt ürünleri, enerji içecekleri ile alınır. )

(



)


- KOLİT[Fr. < COLITE] ile/ve/||/<> ANTERİT[Fr. < ANTERITE]

( Kalın bağırsak yangısı/iltihabı. İLE/VE/||/<> İnce bağırsak yangısı/iltihabı. )


- KOL-KANAT (GERMEK)

( Koruma altına almak. )


- KOLLARI:
SIYIRMAK ile/değil KIVIRMAK


- KOLLEKSİYON ÜSTÜ PARKI :

( Cumhuriyet Mahallesindedir. 310,00 m²'lik bir alan üzerindedir. 120,00 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )


- KOLLİGATİF ÖZELLİK ile/||/<> KİMYASAL ÖZELLİK

( Kolligatif sayıya, kimyasal yapıya bağlıdır )

( Formül: Kaynama noktası yükselmesi )


- KOLLİGATİF ÖZELLİK ile/||/<> YOĞUN ÖZELLİK

( Kolligatif parçacık sayısına, yoğun madde miktarından bağımsız. )

( Formül: ΔTf İLE yoğunluk )


- KOLLOİDAL değil/yerine/= TUTKALSI


- KOLMOGOROV İLE COX İLE DE FİNETTİ ile/||/<> OLASILIK AKSİYOMLARI

( Olasılık kuramınin farklı temelleri. )

( Formül: P(Ω) = 1 İLE P(A∪B) = P(A) + P(B) if A∩B = ∅ )


- KOLOFAN[Fr. < COLOPHANE] ile KOLOFAN

( Hidratlı doğal kalsiyum sülfat. İLE Çam sakızının damıtılmasıyla oluşan, saydam, sarı renkli reçine. [Anadolu'da bir Lidya kentinin adından] )


- KOLOİDAL ile/||/<> GERÇEK ÇÖZELTİ

( Koloidal çözeltilerde parçacıklar 1-1000 nm arası, gerçek çözeltilerde moleküler boyutta )

( Graham tarafından 1861 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1805-1869) (Ülke: İskoçya) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Graham yasası, kolloid kimyası) )


- KOLOİT[Fr. < COLLOIDE] ile/ve/||/<> KOLOİDAL[Fr. < COLLOIDAL]

( Jelatin niteliğinde olan ve suda dağılmışı zarlardan geçmemekle billursulardan ayırt edilen nesnelerin genel adı, billursu karşıtı. İLE/VE/||/<> Zamk, jelatin yapısında olan, koloit nitelikleri taşıyan. )


- KOLOMBİYUM = NİYOBYUM[Fr. < NIOBIUM]

( Atom numarası 41, atom ağırlığı 92,91, yoğunluğu 8,57 olan, oksijen, kükürt, klor vb.nesnelerle birleşikler veren bir öğe. [simgesi Nb] )


- KOLON[Fr. < COLONNE] ile KOLON[Fr. < CÔLON]

( Dikme/sütun. | Katlardaki döşemeleri birbirine bağlayan düşey boru. İLE Kalın bağırsağın gödenden önceki bölümü. )


- KOLON[Fr. < COLONNE] ile/değil HOPARLÖR[Fr. < HAUT-PARLEUR < HAUT: Yüksek < Lat. ALTUS(> İt. ALTO) + PARLEUR: Konuşan.(Fr. PAROLE: Söz. > PAROLA: Gizli söz/cük. PALAVRA[< PALABRA])]

( Dikme/sütun. | Katlardaki döşemeleri birbirine bağlayan düşey boru. İLE/DEĞİL Elektrik dalgalarını ses dalgasına çeviren ve gerektiğinde sesi yükseltmeye yarayan aygıt. | Radyo, pikap, teyp vb. araçlarda sesi işitilebilecek duruma getiren aygıt. )


- KOLONİ[Fr. < COLONIE] ile/ve/||/<> KOLONYAL[Fr. < COLONIAL]

( Sömürge. | Göçmen topluluğu ya DA bu topluluğun yerleştiği yer. | Bir ülkede bulunan küçük yabancı topluluğu. | Birlik durumda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluk. İLE/VE/||/<> Sömürgeyle ilgili. | Sömürgede yaşayan. )


- KOLONİZASYON/COLONIZATION[İng.] değil/yerine/= ÖZDEŞ KÜMELENME


- KOLŞİSİN TEDAVİSİ (BEHÇET) ile/||/<> KORTİKOSTEROİD TEDAVİSİ (BEHÇET)

( Kolşisin hafif-orta Behçet için İLE kortikosteroid şiddetli tutulum için kullanılır. Kolşisin nötrofil aktivitesini azaltır İLE kortikosteroid genel inflamasyonu baskılar. Kolşisin yan etkileri az İLE kortikosteroid uzun dönem komplikasyonlar yapar. )

( Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1948) (Ülke: Türkiye) (Alan: Dermatoloji, İmmünoloji) (Önemli katkıları: Behçet hastalığını 1937 yılında tanımladı. Üçlü semptom kompleksini (ağız yaraları, genital yaralar, göz iltihabı) bir hastalık olarak ortaya koydu. İsmini taşıyan ilk Türk doktor.) )


- KOLTUK ile MARKİZ[Fr. < Cerm.]

( ... İLE Marki'nin eşi. | İki kişilik, alçak, oldukça geniş koltuk. | Bir kapı ya da pencere önünü yağmurdan korumak için yapılan saçak. )


- KOLTUKALTI BEZLERİ ve KULAK ARKASI BEZLERİ ve KASIKTAKİ BEZLER

( Kalpteki fazlalıklar depolanır. VE Beyindeki fazlalıklar depolanır. VE Karaciğerdeki fazlalıklar depolanır. )

( Kanın gereksinim duyulduğunda ve besin sağlayabilmek için özel değişikliğe tâbi tutabilmek üzere çukurlarda ve boşluklarda depo edilmesi zorunluluğu vardır. Nispeten daha güçlü örgenlerdeki fazlalıklar, genellikle daha zayıf örgenlere geçer. )


- KOLYE[Fr. < COLLIER] değil/yerine GERDANLIK

( Çoğu değerli taş ve madenlerden ya da altın paradan yapılmış, boyna takılan takı. )


- KOLYOZ[Yun.] ile KOLORİDYE[Yun.]

( Uskumrugillerden, uzunluğu 30-35 cm. olan, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir tür balık. İLE Kolyoz balığının küçüğü. )

( SCOMBER COLIAS cum ... )


- .KOM değil/yerine .COM


- KOMA ile/<>/> "BİTKİSEL" "YAŞAM"/DURUM ile/<>/> KİLİT DURUM

( COMA vs./||/<>/> VEGETATIVE STATE )


- KOMA[Fr. < COMA] ile KOMA[Yun.]

( Bazı sayrılıklar, yaralanmalar, zehirlenmeler sırasında görülen anlama, duyma ve devimin tamamen ya da az çok kaybolmasıyla beliren bilinç kaybı durumu, bilinç yitimi. İLE Eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralık. )


- KOMANDİT[Fr. < COMMANDITE] ile KOMANDİTE[Fr. < COMMANDITE] ile KOMANDİTER[Fr. < COMMANDITAIRE]

( Yalnızca konulan sermaye kadar sorumluluğu olan ortaklık biçimi. İLE Komandit şirkette sınırsız sorumlu olan ortak. İLE Komandit şirkette ancak kendi koyduğu para kadar sorumlu olan ortak. )


- KOMBİ (HERMETİK) ile/değil/yerine YOĞUŞMALI KOMBİ

( Küçük alanlarda. İLE/DEĞİL/YERİNE Büyük alanlarda. )

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Daha verimlidir. )

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Daha çevrecidir. )


- KOMBİNA[Fr. < COMBINAT] ile KOMBİNE[Fr. < COMBINE]

( Birkaç sanayi kuruluşunun tek yönetimde birleşmesi: İLE Toplu. | Bir spor dalında değişik türdeki yarışmaların sonuçlarına göre birleştirilmiş derecelendirme, toplam puana göre değerlendirme. )


- KOMBİNASYON/COMBİNATION[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞİM


- KOMBİNASYON ile KONJONKTÜR


- KOMBINE/COMBINED[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞİK


- KOMBİNE ile/ve/||/<> ENTEGRE


- KOMBİNEZON[Fr. COMBINAISON]/KOMBİNASYON[İng. COMBINATION] ile/değil/yerine/= DÜZENLEME | BİRLEŞTİRME

( Kadınların giydikleri kısa ve kolsuz iç çamaşırı. İLE/DEĞİL/YERİNE/= Bir işi başarıya ulaştırmak için alınan önlemler, düzenleme. | Birleştirme. )


- KOMEDİ[İng. < COMEDY] değil/yerine/= GÜLDÜRÜ


- KOMEDİ ile KOMİK

( Sanatçının yaptığı. İLE Abartanın, dozu kaçıranın yaptığı. )


- KOMEDYEN değil/yerine/= GÜLDÜRMEN


- KOMEDYEN ile ŞAKACI

( ... cum BALATR )


- KOMENSALİZM ile/||/<> MUTUALİZM

( Komensalizm tek yarar İLE mutualizm karşılıklı yarardır )

( Formül: +/0 İLE +/+ )


- KOMENSALİZM ile/||/<> PARAZİTİZM

( Komensalizmde bir tür yarar diğeri etkilenmezken İLE parazitizmde bir tür yarar diğeri zarar görür )

( Formül: Simbiyotik ilişki )


- KOMİ[Fr. < COMMIS] ile/ve/||/<>/> GARSON[Fr. < GARÇON]

( Otel, pansiyon vb. yerlerde çalışan hizmetli. | Lokantalarda garson yardımcısı. İLE/VE/||/<>/> Lokanta, pastane vb. yerlerde müşterilere hizmet eden çalışan. )


- KOMİK ile GÜLÜNÇ


- KOMİK ile/ve/değil "İNANILMAZ"


- KOMİK ile/ve/değil/||/<>/> SAÇMA


- KOMİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> VAHİM


- KOMİK ile/ve/değil/||/<>/> YAZIK


- KOMİK ile/ve/değil/<> ZAVALLI


- KOMİSYONCU/SİMSAR[Ar.] değil/yerine/= ARACI


- KOMİTA[Lat./Sırpça] ile KOMİTE[Fr. < ]

( Siyasi bir amaca ulaşmak için silah kullanan gizli topluluk. İLE Alt kurul. )


- KOMİTE değil/yerine/= KURUL


- KOMMENSALİZM ile/||/<> AMENSALİZM

( Kommensalizm +/0 tek fayda zarar yok İLE amensalizm 0/- tek zarar. )

( Formül: Neutral benefit İLE neutral harm )


- KOMMOSYO/COMMOTIO[İng.] değil/yerine/= SARSINTI


- KOMODİN[Fr. < COMMODINE]/KOMOT ile KOMODOR[Fr. < COMMODORE]

( Karyolanın yanı başına konulan üstü masa biçimindeki küçük dolap. İLE Amiral yetkisiyle görevli deniz subayı. | Bir kuruluşa bağlı yolcu gemilerinin en eski kaptanı. )


- KOMORBİDİTE/COMORBIDITY[İng.] değil/yerine/= EŞSAYRILIK


- KOMPAKSİYON/COMPACTION[İng.] değil/yerine/= KİLITLENME | TAKILMA


- KOMPAKT/COMPACT[İng.] değil/yerine/= SIKI | YOĞUN


- KOMPAKT UZAY ile/||/<> HAUSDORFF UZAYI

( Kompakt her açık örtüden sonlu alt örtü, Hausdorff farklı noktalar ayrılabilir )

( Formül: Heine-Borel teoremi İLE T₂ ayırma aksiyomu )


- KOMPAKT ile/||/<> BAĞLI

( Kompakt her açık örtüden sonlu alt örtü İLE bağlı iki açık ayrık yok. )

( Formül: Cover İLE separation )


- KOMPAKT ile/||/<> NON-KOMPAKT

( Kompakt kümeler kapalı ve sınırlı İLE non-kompakt kümeler bu özelliklerden birini taşımaz )

( Heine tarafından 1872 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: matematik) )


- KOMPANSASYON/COMPENSATION[İng.] değil/yerine/= ÖDÜNLEME | DENGELEME


- KOMPANSATUVAR/COMPENSATORY[İng.] değil/yerine/= ÖDÜNLEYİCİ | DENGELEYİCİ


- KOMPANSE/COMPENSATED[İng.] değil/yerine/= ÖDÜNLENMİŞ | DENGELENMİŞ


- KOMPARATİF/COMPARATIVE[İng.] değil/yerine/= KARŞILAŞTIRMALI


- KOMPARTIMAN/COMPARTMENT[İng.] değil/yerine/= ODACIK | BÖLÜM


- KOMPER ile KUMBARAOS

( Yeni doğan çocuğun adını koyan kişi/adam. [Katoliklerde] İLE Vaftizde çocuğun adını koyan kişi/adam. )

Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 52.663 başlık/FaRk ile birlikte,
52.663 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(113/212)