I ve İ ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 51.358 başlık/FaRk ile birlikte,
51.358 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(69/207)
- GALETE değil GALETA
- GALEYANA GE(TİRİ)LMEK ile/ve/||/<> OYUNA GE(TİRİ)LMEK
- GALİ[Fr. < Ar.] ile GALYOT[Fr.]
( Alçak ve altı düz gemi. İLE Başı ve kıçı aynı biçimde, altı düz bir gemi. )
- GALİ-BA değil GALİBA
- GALİBA[Ar.] ile SANIRIM/ANLAŞILAN/GÖRÜNÜŞE GÖRE/BAKILIRSA
- GALİBİYET ve/> BOZGUN
( Yenilen kişi mutsuz olduğundan, galibiyet nefreti doğurur. Bu nedenle, galibiyeti ve bozgunu terkeden kişi, sevinci bulur. )
( VICTORY/TRIUMPH vs./> ROUT/DEFEAT )
- GALİBİYET ile/ve/değil/yerine FETİH
( [not] VICTORY/TRIUMPH vs./and/but CONQUEST
CONQUEST instead of VICTORY/TRIUMPH )
- GALİBİYET[Ar.] değil/yerine/= YENGİ
( Yenmek, utku, zafer. )
- GALILEO AÇMAZI ile/ve/||/<> HILBERT OTELİ AÇMAZI ile/ve/||/<> TRISTRAM SHANDY AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI
- GALİLEO DÖNÜŞÜMLERİ ile/ve/||/<>/> LORENTZ DÖNÜŞÜMLERİ
- GALILEO GALILE
- GÖRELİLİK/GALILEO GÖRELİLİĞİ ile/ve/<>/> ÖZEL GÖRELİLİK ile/ve/<>/> GENEL GÖRELİLİK
( DEĞİŞMEZLİK/BAKIŞIM[SİMETRİ] İLKESİ [İng. INVARIANCE PRINCIPLE]: Fizik yasaları ya da fiziksel bir nicelik, belirli dönüşümler altında değişmezdir. | Özel görelilik kuramı. | Genel görelilik kuramı. )
( ...
İLE/VE/<>/>
Birbirine göre düzgün doğrusal hareket eden [ivmesiz] eylemsizlik referans sistemleri için sınırlı ve geçerli, iki postüla üzerine kurulmuş olan ve matematik ifadesini, Minkowski uzay-zaman boyutları [tensörü] ile bulan kuram. [1905] [Fizik yasaları, tüm eylemsizlik referans [Galile] sistemlerinde aynı matematik şekle sahip [değişmez(invariant)] olmalılardır. Işık, uzayda, her yönde, sabit c hızıyla kaynağından ve gözlemcinin hareketinden bağımsız olarak yayılır ve hiçbir sinyal ya da enerji, ışığınkinden daha yüksek bir hızla yayılamaz.]
İLE/VE/<>/>
Özel göreliliğin değişmezliğini, sadece eylemsizlik(ivmesiz) referans sistemleri için sınırlı tutmuş olmasının açmazını tamamlayan ve fizik objektifliğin alanını genişleten ve matematik ifadesini, Riemannian uzay-zaman koordinatları ile bulan kuram. [1911] [Fizik yasaları, sürekli koordinat dönüşümleriyle birbirine geçilebilen, eylemli ya da eylemsiz tüm referans sistemlerinde değişmez olmalılardır.] )
( 1611 ile/ve/<>/> 1905 ile/ve/<>/> 1916[1919 yayımlama] )
( Koordinat düzenine göre bakışımlılığı[simetrikliği] tanımlar.
İLE/VE/<>/<
Fizik yasalarının, tüm eylemsiz koordinat düzenlerinde aynı olduğunu söyler.
İLE/VE/<>/<
Fizik yasalarının, tüm koordinat düzenlerinde geçerliliğini vurgular. )
( RELATIVITY/GALILEO RELATIVITY vs./and/<>/< SPECIAL THEORY OF RELATIVITY vs./and/<>/< GENERAL THEORY OF RELATIVITY )
- GALILEO ve/||/<>/< VINCENZO
- GALİP DERVİŞ (DİZİSİ) ile/değil MONK (DİZİSİNİN YERLİ YAPIMI)
- GALİP[Ar.] değil/yerine/= BASKIN/YENEN/KAZANAN/UTKAN
- GALİP ile EGEMEN
- GÂLİP ile/ve/değil/<> GARİP
( Galip gelen, garip olur/hisseder. )
- GALOİS İLE CEBİRSEL İLE AŞKIN ile/||/<> GENİŞLEME TÜRLERİ
( Cad genişlemelerinin sınıflandırması. )
( Formül: [K:F] = derece )
( Al-Khwarizmi tarafından 820 yılında keşfedildi/formüle edildi. (780-850) (Ülke: İslam Dünyası) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Cebir, algoritma) )
- GALOİS KURAMSİ ile/||/<> GRUP KURAMSİ
( Galois kuramı alan genişlemelerini grup yapısıyla analiz ederken İLE grup kuramı soyut cebirsel yapıları inceler )
( Formül: Galois grubu )
- GALOİS THEORY ile/||/<> FİELD EXTENSİON
( Galois grup kuram, field extension alan genişletme. )
( Formül: Group theory İLE field theory )
- GALSAME[Ar.] değil/yerine/= SOLUNGAÇ
- GALVANİK GÖZE ile/||/<> ELEKTROLİZ GÖZESİ
( Galvanik kendiliğinden, elektroliz zorlanmış reaksiyondur )
( Formül: Pil İLE elektroliz )
- GALVANİK HÜCRE ile/||/<> ELEKTROLİTİK HÜCRE
( Galvanik spontane elektrik üretir, elektrolitik elektrikle zorlar. )
( Formül: ΔG < 0 İLE ΔG > 0 )
- GALVANİK İLE ELEKTROLİTİK İLE KONSANTRASYON ile/||/<> PİL TÜRLERİ
( Elektrokimyasal hücre çeşitleri. )
( Formül: E = E° - (RT/nF)lnQ )
- GALVANOMETRE değil/yerine AKIMÖLÇER
- GALVENİZ değil GALVANİZ
- GAM-KEDER (İÇİNDE)
- GAM[Ar.] ile GAM[Yun.] ile KÂM[Ar.]
( Tasa, kaygı, üzüntü. İLE Notaların baştan sona [kalından inceye] ve/ya da sondan başa [inceden kalına], tek solukta okunması. [ DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ--D0--Sİ-LA-SOL-FA-Mİ-RE-DO ] İLE Ağzın üstü, damak. | Meram, arzu, emel, istek. | Lezzet, zevk. )
- GAM ile/değil/yerine KAYGI
( Uyku getirir. İLE Uyutmaz. )
( Kalbe zarar verenler. )
- GAM ile MAJÖR GAM
( Notaların baştan sona ve/ya da sondan başa tek solukta okunması. [ DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ--D0--Sİ-LA-SOL-FA-Mİ-RE-DO ] İLE Beş tonla iki yarım tondan oluşan gam. )
- GAMANA -ile
( Hareket. )
- GAMBOT[İng. < GUN-BOAT] değil/yerine/= TOPÇEKER / SAVAŞ GEMİSİ
( Ağır top taşıyan küçük savaş gemisi. | Top çeken araç. )
- GAME THEORY ile/||/<> DECİSİON THEORY
( Game theory çok aktörlü stratejik etkileşimleri incelerken İLE decision theory tek aktörün optimal karar verme sürecini inceler )
( Formül: Nash equilibrium )
- GAMET/GAMETE[İng.] değil/yerine/= EŞEY GÖZESİ
- GAMET/SPERM ile/||/<> GAMET HAVUZU ile/||/<> GAMETOFİT
( Eril üreme gözesi. Eşeyli üremede öncül eşey gözelerinin mayoz bölünmesi sonucunda oluşan özelleşmiş haploit göze. İLE/||/<> Bir popülasyonda, gelecek popülasyona aktarılabilecek olan ya da bu konuda potansiyeli olan tüm gamet genotiplerinin tüm kopyaları.[Popülasyon içinde var olan gametlerin tamamı olarak düşünülebilir.] İLE/||/<> Döl almaşında haploid kuşak.[Haploid gametleri[yumurta ve sperm] üretir.] )
- GAMGÎN değil/yerine/= GAMLANAN
- GAMMA ÇEŞİTLİLİK ile/||/<> TÜRLEŞME
( Gamma bölgesel toplam, türleşme yeni tür oluşumu. )
( Formül: Coğrafi İLE evrimsel )
- GAMMA FUNCTİON ile/||/<> BETA FUNCTİON
( Gamma Γ(z) faktöriyel genelleme, beta B(a,b) integral. )
( Formül: Factorial extension İLE integral function )
- GAMMA ile/ve BOZON
- GAMSIZ/LIK ile/ve/değil/||/<> "GEMSİZ/LİK"
- ÇUKURCUK/GAMZE[Fars.]/DIMPL/E[İng.] ile/ve/değil GAMZE[Fars.]
( Yanaktaki çukur. İLE/VE [Divan edb.] Sevgilinin süzgün bakışı. | Birkaç anlama gelebilen bakış. )
- GAN İLE VAE İLE DİFFUSİON ile/||/<> GENERATİVE MODELLER
( Veri üretebilen model türleri. )
( Formül: min_G max_D V(D ileG) )
- GANGREN[KANGREN DEĞİL!] ile/||/<> ÜLSER
( Dokuların ölmesi ve çürümesi. İLE/||/<> Mide ya da bağırsak duvarında yara oluşması. )
- GANİMET[Ar.] değil/yerine/= ELDELİK
- GANJ IRMAĞI YUNUSU ile AMAZON/PEMBE, IRMAK YUNUSU(BOTO)
( Ganj Irmağı'nda yaşarlar. İLE Amazon Irmağı'nda yaşarlar. )
( ... İLE Yedi boyun omurunun birbirine geçmemiş olmasının artılarını yaşarlar. )
( PLANISTA GANGETICA cum INIA GEOFFRENSIS )
- GAP JUNCTİON ile/||/<> PLAZMODESM
( Gap hayvan hücre iletişimi, plazmodesm bitki. )
( Formül: Protein kanal İLE sitoplazmatik )
- GAR["ga" uzun okunur] ile -GÂR[Ar.]
( Mağara, in. | Defne ağacı. İLE Fâillik ve nispet anlamlarıyla adlara sonek olarak katılır.[YÂD-GÂR, BESTE-GÂR] )
- GARÂBET[Ar.] ile KARABET
( Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık. | Ne demek olduğu herkesçe anlışılmayacak sözcük ve tâbirlerin söz arasında kullanılması. İLE Yakınlık. | Hısımlık. )
- GARAJ[Fr. < GARAGE] değil/yerine/= ARABALIK
( Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık. | Otomobillerin bakım ve onarımının yapıldığı yer. | Toplu taşıma ve aktarım araçlarına hareket ve varış noktası olarak belediyelerce ayrılan yer. )
- GARAJ RESTAURANT :
( Tarabya koyundadır. Uzun yıllardan beri restaurant olarak hizmet vermektedir. )
- GARAMAFON değil GRAMOFON
- GARANTİ" ile/ve/değil/||/<>/< "CEPTE"
- GARANTİCİ/LİK ile/ve/değil/||/< KORKAK/LIK
( Doğru yolu görüp de gitmemek, korkaklıktır. )
- GARANTÖR değil/yerine/= GÜVENCECİ
- GARAZ değil GAREZ
- GARAZ değil/yerine/= HEDEF, GAYE, MEYİL, İSTEK
- GARB ile/||/<> ŞARK ile/||/<> MAĞRİB
( Batı. İLE/||/<> Doğu. İLE/||/<> Garp, batı, batıda bulunan. )
- GARDIROP değil/yerine/= GİYSİLİK
- GARDOLAP" değil GARDROP
- GARDROP/GARDIROP[Fr. < GARDE-ROBE] değil/yerine/= GİYSİLİK, GİYSİ DOLABI
- GAR[GA uzun okunur] -ile
( MAĞARA, İN )
- GARGARA/MAZMAZA[Ar.] ile İSTİNŞÂK
( Ağzı, ayrı ayrı su ile, üç kere yıkama. İLE Burnu, ayrı ayrı su ile, üç kere yıkama. )
- GARÎB[Ar. < GURBET/GARÂBET] ile GARİB[Ar. < GURÛB | "ga" uzun okunur]
( Kimsesiz, zavallı. | Gurbette, kendi memleketinin dışında bulunan, yabancı. | Tuhaf, şaşılacak, bambaşka. | Dokunaklı. İLE Batan. )
- GARÎB ve/<> KARÎB
( Garib olan, karîb olur. )
- GARİBAN ile FAKİR
- [ne yazık ki]
GARİBAN ile/ve/değil/||/<> GARİBE
( Kimsesiz, zavallı, garip olan. İLE/VE/DEĞİL/<> Şaşılacak şey, yadırganacak şey. )
- GARİBİM ile/değil KARÎBİM
- GARİH, ÜZEYİR DR. (İST. 1929 - 2001) :
( İ.T.Ü. Makine Fakültesinden Mühendis olarak mezun oldu. Konusu ile ilgili doktora yaparak doktor unvanını aldı. İş hayatına atıldı. Pek çok şirket kurduktan sonra, ortağı ile birlikte şirketleri Alarko Şirketler Topluluğu altında birleştirdi. Alarko Spor Kulübü'nde bu topluluk içinde bulunuyor. Filipinler Cumhuriyeti Fahri Konsolosluğu görevini yürüttü. Pek çok derneğin kurucu üyesidir. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- GARİP[Ar.] değil/yerine/= ELGİN
- GARİP ile/ve/||/<> ESİR ile/ve/||/<> ÂŞIK
( Kolay kolay sağaltılamayacak olanlar... )
- GARİP/GARİBAN[Ar.] değil/yerine/= KİMSESİZ
- GARİP ile/ve/değil/||/<>/< YOKSUN
- GARİPÇE BURNU :
( Çalı burnundan sonra gelen çıkıntıdır. Garipçe koyundan çıkışta Rumelifeneri tarafındaki çıkıntıdır. Çıkıntının uç noktasında Garipçe kalesi yer almaktadır. )
- GARİPÇE DERESİ :
( Garipçe köyü tepelerinden çıkar ve köy ortasından akış alarak denize ulaşan derenin yakın zamanda üzeri kapatıldı. )
- GARİPÇE KALE CAMİİ :
( Köyün ismini taşıyan cami Garipçe kalesinin arenasında idi. Tarihi bir cami olmasına karşın yıkılıp gitti. )
- GARİPÇE KALESİ :
( Garipçe burnundaki kale Garipçe kalesidir. Bu kale Sultan III. Mustafa (1557 - 1574) tarafından Macar asıllı Mimar François Tott'a yaptırıldı. Boğazın kontrolü ve savunma amacı ile yaptırılan bu kale II. Dünya Savaşı sonlarına kadar kullanıldı. Bu savaştan sonra ise kaderine terk edildi. Bu kalenin bir eşi de Poyraz Köyde Burun başındadır. Kale hala sapasağlam ayaktadır. )
- GARİPÇE KOYU :
( Garipçe burnu ile Garipçe kalesi arasındaki küçük koydur. )
- GARİPÇE KÖYÜ :
( İlçesinin sahil şeridinde olan bir köydür. Rumelikavağı, Rumelifeneri'nden sınır alır. Antik çağda kente lanetlenmiş kral Phineas yaşıyordu. Köy çok taşlık ve kayalıktı. Kayalıklarda kartal ve akbabalarının yuva yapması nedeniyle köye "Akbabalar Şehri" anlamına gelen "Gyropolis" deniliyordu. Tarihçi Hemeros'a göre köyün bir adı da Kharybdis'ti. Bir başka söylem ise köy adının "Yakın, yakında olan, yer ve zamana yakın, soyca yakın" "Garib" kelimesinden alındığı ve "Garipçe" ye dönüştüğüdür. Garipçe köyün isti tek değil. Antalya'nın Korkuteli ilçesinde bir köyün adı Garipçe'dir. Ayrıca Afyon'da bir meydanın adı da "Garipçe Meydanı'dır. 1992 nüfus sayımına göre köyün nüfusu 312'dir. Bu sayı ile de ilçenin en az nüfuslu köyüdür. )
- GARİPÇE MEZARLIKLARI :
( Garipçe köyde iki mezarlık var. Biri sahile yakın ve camiin batı tarafında bulunmaktadır. Bu eski mezarlık olup burada gömü yapılmamaktadır. Diğer mezarlık köy girişinde tepede doğu tarafında olup denize hâkim bir tepe üzerindedir. )
- GARİPÇE ile/değil/yerine GEREKÇE
- GARİP/LİK ile/ve İLGİNÇ/LİK
( WEIRD/STRANGENESS vs./and INTERESTING )
- GARİPSEMEK ile YADIRGAMAK
( TO FIND STRANGE vs. TO REGARD AS A STRANGER )
- GARİZ değil GALİZ
( Kaba ve çirkin. )
- GARNİZON[Fr. < GARNISON] değil/yerine/= ASKERÎ BİRLİKLERİN BULUNDUĞU YER/KENT/BÖLGE/ALAN
( Bir kenti savunan ya da yalnız orada bulunan askerî birlikler. )
- GARS ile/||/<> KAL ile/||/<> KÂL
( Ağaç, fidan dikmek. İLE/||/<> Ağaç sökme, çıkarmak. İLE/||/<> Söz, konuşmak. )
- GARUDA ile/ve GANEÇ(GANESHA)
( Yarı koç, yarı insan. İLE/VE Fil başlı insan. )
- GASBETMEK değil/yerine/= KAPALLAMAK
- GASP değil/yerine/>< FERÂGAT
- GASP değil/yerine/= KAPAL
- [ne yazık ki]
!GASP ile/ve/||/<>/> !KARMANYOLA[İt. < CARMAGNOLA]
( Bir nesneyi, sahibinin izni ve haberi olmadan zorla alma. İLE/VE/||/<>/> Kent içindeki ıssız yollarda ölümle korkutarak yapılan soygunculuk. )
- GASTE/GAZTE değil GAZETE
- GASTRALJİ ile GASTREKTOMİ ile GASTRİT ile GASTROİNTESTİNAL ile GASTROENTEROLOG ile GASTROENTEROLOJİ ile GASTROİNTESTİNAL TRAKT ile GASTROPLASTİ ile GASTROSKOPİ
( Mide ağrısı. İLE Mide çıkarımı. İLE Mide yangısı. İLE Mide/bağırsak [ile ilgili] sindirim dizgesi, sindirim yolları. İLE Sindirimbilim uzmanı. İLE Sindirimbilim. İLE Sindirim dizgesi, sindirim yolları. İLE Mide onarımı. İLE Mide bakısı. )
- GASTROENTEROLOG değil/yerine/= SİNDİRİMBİLİMCİ
- GASTRONOMİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ASTRONOMİ
( Damağını tatmin etmek için yaşamını yok etmek/eden olmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Uzayın/doğanın derinliklerini araştırmak/araştıran olmak. [gerek] )
- GASTRULA ile/||/<> NEURULA
( Gastrula 3 yaprak İLE neurula sinir sistemi. )
( Formül: Katman oluşumu İLE nöral tüp )
- GASTRULATİON İLE NEURULATİON İLE ORGANOGENESİS ile/||/<> EMBRİYONİK EVRELER
( Embriyo gelişim aşamaları. )
( Formül: Ektoderm → Sinir )
- GATE İLE ANNEALİNG İLE TOPOLOGİCAL ile/||/<> KUANTUM BİLGİSAYAR TÜRLERİ
( Farklı kuantum hesaplama yaklaşımları. )
( Formül: |ψ⟩ = Σαᵢ|i⟩ )
- GAUDI ve/<> ETSURO SOTO
- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ ile/ve/=/||/<> RASTGELELİK
( "Matematik, tüm bilimlerin kraliçesidir." - Carl Friedrich Gauss[Matematik Kralı][Nisan 1777 - 23 Şubat 1855] )
- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ ve/||/<> ZARLARIN RASTGELELİĞİ
( Tüm olasılıklar ve en çok sayının çıkma olasılığındaki zirveler/pikler...
TEK ZAR ATIŞINDA = Her biri için eşit olasılık.
2 ZAR ATIŞINDA = 7[1+6]'nın gelmesi.
3 ZAR ATIŞINDA = Toplamın 11 olması.
4 ZAR ATIŞINDA = Toplamın 14 olması. )
(
)
- GAUSS İLE EİSENSTEİN İLE HURWİTZ ile/||/<> TAM SAYI HALKALARI
( Farklı sayı sistemlerindeki tam sayılar. )
( Formül: N(a+bi) = a² + b² )
( Carl Friedrich Gauss tarafından 1801 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1777-1855) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Sayılar teorisi, istatistik, manyetizma) )
- GAUSS İLE ORTALAMA İLE TEMEL ile/||/<> YÜZEY EĞRİLİKLERİ
( Yüzeylerin eğrilik ölçüleri. )
( Formül: K = det(II)/det(I) )
( Carl Friedrich Gauss tarafından 1801 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- GAUSS YASASI ile/||/<> FARADAY YASASI
( Gauss elektrik akısı ile yük ilişkisi, Faraday değişen manyetik akı ile EMK ilişkisidir. )
( Formül: ∮E·dA = Q/ε₀ İLE ε = -dΦ/dt )
( Michael Faraday tarafından 1831 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1791-1867) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kimya) (Önemli katkıları: Elektromanyetik indüksiyon, elektroliz) )
- GAUSSİAN ÜYELİK ile/||/<> SİGMOİD ÜYELİK
( Gaussian çan eğrisi, sigmoid S-eğrisi şeklindedir )
( Formül: μ(x) = exp(-(x-c)²/2σ²) )
( Carl Friedrich Gauss tarafından 1801 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- GAVÎ[Ar. çoğ. GAVÛN, GUVÂT | "ga" uzun okunur] ile GAVÎ[Ar.]
( Azgın, azmış, yoldan çıkmış adam. İLE Çok azmış, çok azgın. )
- GAVS[Ar. çoğ. AGVÂS] ile GAVS[Ar.]
( Yardım, muâvenet. | Yardım istemek için bağırma, medet. | Yardımcı, imdada yetişen.[GAVS-I A'ZAM: Abdülkadir-i Geylânî] İLE Suya dalma, dalgıçlık. | İçine girmek için bir şeyi derinleştirme, iyice anlama. )
- GAVS ile GAVS-I ÂZÂM
( ... İLE İki kutbiyet makamında da bulunan zât. )
( YARDIMCI, İMDÂDA YETİŞEN | VELÎYULLAH | MEDET, NUSRET ile ABDÜLKADİR-İ GEYLÂNÎ (KUTB) )
- GAVS-I ÂZÂM / KUTB-U ÂLEM
- GAVS-I URÛC ile/ve/<> GAVS-I NÜZÛL
( ORTADA: HATT-I İSTİVÂ )
- GAY(HOMO/"İBNE") ile TRAVESTİ/TRANSVESTİ ile TRANSEKSÜEL("DÖNME")
( Gay: Homoseksüel. Lezbiyenler için de kullanılır. Gay(Daha çok bilinen): Eril görünümde olup, öteki eril görünümlü kişilerle yakın ilişki kuran ve eşeysel/anal(pasif ve/ya da aktif) ilişkiye giren kişilere verilen ad. İLE Tra(ns)vesti: Eril gövde doğumlu olup, daha sonra dış görünümünde dişilliğe bürünen fakat penis ve testisleri(ya da sadece penisleri) yerinde durmaya devam eden(bazılarının testislerin olduğu bölgeye, (penis aynı yerinde kalarak) penisin altına, görünümü ve işlevselliğini taşıyan vajina oluşturan, eril gövdelerle ilişkiye(daha çok para/maddi çıkar karşılığı) giren kişilere verilen ad. İLE Transeksüel: Gövdesini tamamen öteki gövdenin biçimine büründürmüş, göğüs ve eşeysel örgenlerini tamamıyla ve birebir değiştiren, çeşitli "homoseksüel" ilişkiler kuran kişilere verilen ad. )
- GAYB/GAİB ile/ve/değil EŞİK
- GAYB ile HAZIR
- GAYB ile YOK/VAROLMAYAN
- GAYBE/GAİBE İMAN değil GAYB/GAİB'TEN İMAN(EMİN OLMA)
( Eşiklerimizin/sınırlarımızın farkında olarak ve kabul ederek, sınırlarımızın ötesinde olanlarla kendimizi gereğinden fazla zorlamamak. )
- GAYE[Ar.]/AMAÇ[Fars.] değil/yerine/= EREK
- GAYET TABİİ Kİ" değil GAYET TABİİ (YA DA TABİİ Kİ)
- GAYET[Ar.] değil/yerine/= PEK
- GAYR değil/yerine AKIL
- GAYR'A BENZEMEK değil/yerine HAKK'A BENZEMEK
- GAYRET[Ar.]/EFOR[Fr./İng. < EFFORT] (ETMEK) değil/yerine/= ÇABA/LAMAK
- GAYRET ile/ve GAYÛR
( Kişinin/kulun uğraşları. İLE/VE Allah'ın kulu için uğraşı. )
- GAYRET ile GERİLİM
- GAYRET ve/||/<>/< HAYRET
- GAYRET ve/||/<>/> RİAYET
- GAYRET ve/<> TEVEKKÜL
- GAYRET ile/ve/> TEVHİD
- GAYRETKÂR değil/yerine/= ÇABACIL
- GAYR-I HABERİYE(İNŞAÎ) ile HABERİYE(MEŞKÛKE)
( Emir, nehy, soru. İLE Şekk, şüphe. )
- GAYRİ İHTİYARİ ile DİRENÇ/İSTEM/İSTENÇ DIŞI/KENDİLİĞİNDEN
- GAYRÎ ile/değil/yerine DAHİLÎ
- GAYR/Î ile/değil GAYB/Î
- GAYRI ile GAYRİ
( Artık. İLE Başka. )
- GAYRI ... ile/ve/||/<> NA...
- GAYRİMENKUL[Ar.] değil/yerine/= TAŞINMAZ
- GAYRİSAFİ MİLLİ HÂSILA değil/yerine/= KESİNTİSİZ ULUSAL GELİR
- GAYRIYET TEMEYYÜZÜ ile/ve/||/<>/> HÜVİYET TEMEYYÜZÜ
- GAYTA[Ar.] ile/değil/yerine GAYDA[Bulgarca]/TULUM
( İnsan dışkısı. İLE/DEĞİL Müzik aleti.[Trakya'lı, Bulgar, Makedon ve İskoçlar'ın ulusal çalgısı.] )
( ... ile/değil DANKİYO )
( ... ile/değil TSIMPONA )
( [Lazca] ... ile/değil GUDA )
- GAYÛR[< GAYRET] değil/yerine/= GAYRETLİ, ÇOK ÇALIŞKAN | DAYANIKLI [GAYYÛR değil!]
- GAYYÛR değil GAYÛR
- GAZ (KİMYASI) ile/||/<> PLAZMA (KİMYASI)
( )
( Langmuir tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1881-1957) (Ülke: ABD) (Alan: Kimya, Fizik) (Önemli katkıları: Plazma terimi, yüzey kimyası) (Nobel: 1932) )
- GAZ BULUTU ile HİMİKO BULUTU
( ... İLE Tüm evrende, gözlemlenebilen en büyük nesnedir.[Bizden 12 milyar ışık yılı uzaklıktaki gaz bulutu] )
- GAZ (KİMYASI) ile PLAZMA (KİMYASI)
( Belirli biçim ve oylumu olmayan nesne durumu. Moleküllerin serbestçe hareket ettiği nesne durumu. İLE İyonize olmuş gaz durumu. )
( Gaz durumundaki nesnelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE Plazma durumundaki nesnelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- GAZ VERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>< "GAZ ALMAK"
- GAZ ile ÇAMUR GAZI
( ... İLE Aktifleştirilmiş çamurlu arıtım sürecinde açığa çıkan %70 metan ve %30 karbondioksit karışımı bir gaz yakıt. )
- GAZ[Fr. < Lat. CHAOS[Van Helmont] | "ga" uzun okunur] ile GAZ[Fr. < GAZE] ile GÂZ[Ar.]
( Normal basınç ve sıcaklıkta, olduğu gibi kalan, içinde bulunduğu kabın her yanına yayılma ve bu kabın iç yüzeyinin her noktasına basınç yapmak özelliğinde olan akışkan nesne. İLE Tül. İLE Diş. | Dişle tutma, ısırma. )
- GAZ ile GRİZU[Fr.]
( ... İLE Normal sıcaklık ve basınçta, kömür ocaklarında açığa çıkan ve büyük bölümü saf metandan oluşan, kolayca tutuşabilen gaz. )
- GAZ ve/<> KABIZLIK/İNKIBAZ
- GAZ ile KRİPTON[Fr. < KRYPTON]
( ... İLE Atom numarası 36, atom ağırlığı 83,8 olan, atmosferde yarım milyonda bir oranında bulunan, renksiz, kokusuz bir soy gaz. [simgesi Kr] )
- GAZ ile KSENON[Fr. < XENON]
( ... İLE Atom numarası 54, atom ağırlığı 131,30 olan, havada on milyonda bir oranında bulunan, renksiz, kokusuz asal gaz. [simgesi: Xe] )
- GAZÂ[Ar.] ile/||/<> CİHAD[Ar.]
- [ne yazık ki]
!GAZA[Ar.] ile !GAZVE[Ar.]
( [ne yazık ki][tamamen eskide kalmış olması dileğiyle...]
İslâm'ı korumak ya da yaymak amacıyla müslüman olmayanlara karşı yapılan savaş. İLE Arap derebeylikleri arasında yapılan savaş. | Din uğruna yapılan savaş. | Savaşın başında peygamber varsa. )
- GAZAL[Ar.] ile GAZEL[Ar.] ile GAZEL[Ar.]
( Ceylan. İLE Divan Edebiyatı'nda, beş ile onbeş beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin lirik konularda yazılan nazım biçimi. | Lâtif. | Bayanlar için söylenilen güzel ve aşk dolu söz. | Türk müziğinde, belirli bir kurala bağlı olmadan, bir kişi tarafından, herhangi bir makamda gezinerek sesle yapılan taksim. İLE Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı. )
- GAZÂLÎ ve FAHREDDİN RÂZİ
- GAZANFER AĞA SEBİLİ ile/ve GAZANFER AĞA SEBİLİ
( Fatih Bozdoğan Su Kemeri ve Karikatür Müzesi yanında. İLE/VE Eyüp, Otakçılar'da. )
( Kapı Ağası Gazanfer Ağa, Mimar Davud Ağa'ya yaptırtmıştır. [1596] İLE/VE Kızlar Ağası Gazanfer Ağa yaptırmıştır. [1599] )
- GAZANFER ÖZCAN PARKI :
( Darüşşafaka Mahallesinde Pelin sokakta olup 3562,00 m²'lik bir alanı kapsamaktadır, 180,00 m²'lik yeşil alanı, 40,00 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- GAZANFER ÖZCAN ve/||/<> FECRİ EBCİOĞLU
( )
- GAZAP ile GADAP
( Gadap kibirden beslenir, kibirin kökü şirktir. )
( İkisi de aynıdır. Z'nin D olarak okunmasından dolayı fark varmış gibi algılanır. )
- GAZE["ga" uzun okunur][Fars.] ile GÂZE[Fars.]
( Allık. İLE Çocuk salıncağı. )
- GAZETE OKUMAK ile/ve/<>/||/değil/yerine KİTAP OKUMAK
- CERİDE[Ar.]/GAZETE[İt. < GAZZETTA] değil/yerine/= ÇAĞIM/ÇAVBET
- GAZETE ile/ve/||/<> RESMÎ GAZETE
- GAZETE ile TAKVİM-İ VEKÂYİ
( ... İLE Osmanlı Devleti'nin ilk resmi gazetesi. 01 Kasım 1831'de yayımlamaya başlamıştır. Siyasal haberlerin ve bildirilerin yanı sıra, yasaları, tüzükleri de tam metin verir, ayrıca iç ve dış önemli olaylarla fen, sanat, ticaret ve ziraat İLE ilgili haberler de içerirdi. )
- GAZETECİ değil/yerine/= ÇAĞIMCI, BİLDİRİCİ
- GAZETECİ ile/ve FOTOĞRAFÇI
- GAZETECİ/LİK ile/ve/değil/||/<> YAZAR/LIK
- GAZETECİLİK ile/ve/||/<>/>< YAZIN
- GAZİ EKREM HASAN PAŞA ÇEŞMESİ :
( Rumelifeneri İskele Caddesinden limana inerken yolun sağ tarafında bulunan bir duvar çeşmesidir (H.1191, M.1775). Bir ismi de "Liman Çeşmesi'dir". Su akışı vardır. Kitabesinde şöyle yazmaktadır: Hak budur Gâzî Ekrem şeçi Hasan Paşa velî kıldı bu çeşme - sâr - ı ber - resm - i bîhîn tarz'ı". )
- GAZİ EKREM HASAN PAŞA ÇEŞMESİ :
( Rumelifeneri köy içindeki parkın içindedir (H.1191, M.1745) Bir ismi de "Park çeşmesi" dir. Bu çeşme kitabesinden anlaşılacağı gibi Gazi Ekrem Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çeşme kitabesinde şöyle yazmaktadır: Hak budur Gâzî Ekrem Seçi Hasan Paşa velî kıldı bu çeşme - sâr - ı ber - resm - i bîhîn tarz'ı mu'allayı". )
- GAZİ HACI SUAT UYSALLAR MEYDANI :
( Sarıyer çarşı içindedir. Ortaçeşme Caddesi, Türbe çeşme ve Hamam Sokağa bakar. Bir yanı ile de Sarıyer Yeni Merkez Camii ön tarafıdır. Meydanın cami tarafı Sarıbaba Parkıdır. )
- GÂZİ ile GÂZİ ile GAZÎ
( Savaştan, sağlam ya da (az/çok) yaralı çıkan. İLE Mustafa Kemal ATATÜRK İLE "Gezi" için gaz yiyen. )
- GAZLAR ile ASAL/SOY GAZLAR
( ... İLE Atomlarının dış elektron halkaları tamamıyla ya da geçici olarak elektrona doymuş olan helyum, neon, argon, kripton, ksenon gazları. )
- GAZLAR ile/ve ASIL GAZLAR
( ... İLE/VE Helyum, neon, argon, kripton, ksenon, radon. )
- ... değil GAZYAĞI
- GAZYUVARI/ATMOSFER ile/ve/değil EŞİK
- GAZZÂLÎ
- GAZZÂLÎ ÖNCESİ ile/ve SONRASI
( Meşşaîlerin diliyken, Gazzâlî sonrasında, aklın küllî dili haline geldi. Bu nedenle Kategoriler konusu Mantık'tan çıkartılıp Fizik'e aktarıldı. )
- GC İLE HPLC İLE TLC İLE CE ile/||/<> KROMATOGRAFİ TÜRLERİ
( Ayırma için kullanılan kromatografik yöntemler. )
( Formül: Rs = 2(t₂-t₁)/(w₁+w₂) )
- Gd ile Ge
( Gadolinyum'un simgesi. İLE Germanyum'un simgesi. )
- GDPR/GENERAL DATA PROTECTION REGULATION[İng.] değil/yerine/= GENEL VERİ KORUMA YÖNETMELİĞİ
- GEBELİK BELİRTİLERİ ile/ve/değil/||/<> ÂDET BELİRTİLERİ
- GEBELİK ile/ve/||/<>/> EBELİK
( Ben/sen. İLE/VE/||/<>/> Ben/o. )
- GEBE/LİK ve/||/<> GEBERMEK[< KABARMAK/GABARMAK]
(
)
- GEBELİKTE:
İLK 3 AY ile/ve/<> İKİNCİ 3 AY ile/ve/<> ÜÇÜNCÜ 3 AY
( http://www.DilaraKocak.com.tr/gebelik )
- GEBERMEK/MÜRT[Fars.]/CIZLAMI ÇEKMEK[argo] ile ÖLMEK
( Hayvanlar üzerine/için. İLE Kişiler üzerine/için. )
- GEÇ!:
EMİR VERMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< DÜŞÜNCESİNİ/İSTEĞİNİ DÜMDÜZ SÖYLEMEK
( Bazı/çoğu (bilgisiz/görgüsüz) kişi/ler, bazen/çoğunlukla kendini, herkesin/herşeyin merkezinde "görenler"/zannedenler, başkalarına söylediklerini, emir olarak değil zihninde ne varsa, hiçbir dilbilgisine sahip olmadan ya da uymadan, kabalıkla söyler. Bunu görür görmez, anladığımız anda, üstlerine fazla gitmemek ve bunları karıştırmamak gerekir. [Bazen de hadlerini bildirmek gerekiyorsa bildirilebilir tabii.] )
- GEÇ EVLENMEK ile/değil/yerine/>< GENÇ EVLENMEK
- GEÇ GELEN/KALAN "ADÂLET" ile/değil/>< ADÂLET
( Geç gelen "adâlet", adâlet değildir! )
- GEÇ KALMAK ile/değil/yerine GENÇ KALMAK
- GEÇ KALMAMALI!
- GEÇ KALMIŞLIK ile/ve/||/<> GERİ DÖNÜLEMEZLİK
- GEÇ TANIMA/ANLAMA! değil/yerine GENÇKEN TANI/ANLA!
- GEÇ YAŞTA ile/değil/yerine GENÇ YAŞTA
- GEÇ ile GEÇ
( Zamanın sarkması, erken olmayan. İLE Geçmenin buyruk kipi. )
- GEÇ ile/ve GÜÇ
[BİR ŞEYİN:
GEÇ OLMASI ile/ve GÜÇ OLMASI/OLMAMASI]
( Olsun. İLE/VE Olmasın! )
- GECE:
BUBAŞ ile/ve/||/<>/> ARABAŞ ile/ve/||/<>/> OBAŞ
( Çay içilip çerez yenen akşam saati. İLE/VE/||/<>/> Yatmadan önceki zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> Gecenin sabaha yakın olan bölümü, sahur vakti. )
- GECE-GÜNDÜZ (DÜŞÜNMEK, ÇALIŞMAK)
- GECE UYKUSU ile/ve/||/<> GÜNDÜZ (ÖĞLE) UYKUSU/KAYLÛLE[Ar.]
- GECE ve/||/<> ÇÖL
( İç. VE Dış. )
- GECE ve DİNGİNLİK ve DİNLENMEK
- GEÇE ile GEÇE ile GECE
( Herhangi bir saat başını geçerek/geçerken. İLE Karşılıklı iki yandan/yakadan her biri. İLE Güneşin batmasıyla oluşan karanlık. [>< GÜNDÜZ] )
- GECE[< GEÇ(>< ERKEN)]/TÜN/DÜN ile/ve/değil/yerine/<>/>< GÜN/DÜZ
( Birlik/Vahdet. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Çokluk/Kesret. )
( Gece/karanlık önceliklidir. )
( [Fars., Ar.] ŞEB-TÂ-BE-SEHER: Geceden sabaha kadar. )
( ŞEB Ü RÛZ: Gece gündüz. | RÛZ Ü ŞEB: Gündüz gece. )
( MELEVÂN: Gece ile gündüz.[MÂ-DÂM-EL-MELEVÂN: Gece ve gündüz devam ettikçe. | MÂ-TEÂKAB-EL-MELEVÂN: Gece ile gündüz birbiri ardı sıra geldikçe.] YA'FUR[çoğ. YAÂFÎR]: Gecenin beşte/altıda bir gibi bölümü. )
( Hakikat. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Şeriat. )
( TÜNMEK: Havanın kararıp gece olması. )
( LEYL ile/ve/değil/yerine/<>/>< ... )
( DÜN, ŞEV, ŞEB[çoğ. ŞEBÂN], TAHT-I ABNÛSÎ ile/ve/değil/yerine/<>/>< NEHÂR, RÛZ, TAHT-I ÂC )
( [not] NIGHT vs./and/but/<>/>< DAYTIME/DAYLIGHT
DAYTIME/DAYLIGHT instead of NIGHT )
- GECE ve/<> İÇ ÂLEM
- GECE ile/ve KARANLIK GECE
( ŞEB-İ YELDÂ: En uzun gece/ler. [20. ve 26. günleri arasındaki 1 haftalık süre.] | 22 Aralık'taki en uzun gece. )
( NIGHT vs./and DARK NIGHT )
- GEÇEBİLEMEZ değil GEÇEMEZ
- GECELERİ BİSİKLETTE:
SİYAH ile MAVİ ile KIRMIZI ile SARI ile BEYAZ ile YEŞİL
( Görünmez. İLE 17 m.'ye kadar. İLE 24 m.'ye kadar. İLE 37 m.'ye kadar. İLE 55 m.'ye kadar. İLE 130 m.'ye kadar. )
- GEÇERLİ BİLGİ ile GEÇERSİZ BİLGİ
( Bilginin yanlış olduğu yerde yorumun doğruluğu yanlışlığı konuşulmaz. / Usûlü yanlışın füruğu tartışılmaz. )
( VALID KNOWLEDGE/INFORMATION/DATA vs. INVALID KNOWLEDGE/INFORMATION/DATA )
- GEÇERLİ DURUM/KONJONKTÜR ile BAĞLAM/KONTEKST
- GEÇERLİ ile GERÇEK
- GEÇERLİ ile/ve/||/<> İŞLEYEN
- GEÇERLİ ile MANTIKLI
- GEÇERLİK ile/ve/değil/||/<>/> GEÇERLİLİK
- GEÇERLİLİK ile/ve/<> BAĞLAYICILIK
- GEÇERLİ/LİK ile/ve/= GERÇEK
( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )
( Bİ-L-Fİ'L: Gerçekten. )
( VALID vs./and/= REAL
Truth is the fruit of earnest action. )
- GEÇERLİLİK ve/||/<> TUTARLILIK ve/||/<> TARİHSELLİK
- GEÇERLİ/LİK ile/ve YARARLI/LIK
( VALID vs./and BENEFICIAL )
- GECESEFÂSI ile GECE SEFÂSI
( İkiçeneklilerden, gece açan küçük kokulu çiçekleri olan, otsu bir bitki. İLE Yaz gecelerinde, havanın ve doğanın güzelliklerini yaşamak üzere yapılan etkinlik, yürüyüş, dolaşma. )
- GECESİ-GÜNDÜZÜ (BELİRLİ OLMAMAK)
- GEÇİCİ ÇÖZÜM ile/ve/değil/||/<>/< ARA ÇÖZÜM
- GEÇİCİ NUR ile/ve SOYUT NUR ile/ve NURLAR NURU
- GEÇİCİ/ÖN YARGI ile/ve/||/<>/> YARGI
- GEÇİCİ ile/ve ALDATICI
( TEMPORARY vs./and ILLUSION )
- GEÇİCİ ile/ve KALICI
( Kendi, istikrarlı, sabit olmayan bir zihinde, herhangi bir şey nasıl kalıcı olabilir? )
( Geçici olanın içindeki kalıcı olanı, gerçek olmayanın içinde gerçek olanı araştırın. )
( Geçicilik, gerçek olmayışın kanıtıdır. )
( Geçicilik, gerçekdışılığın en iyi kanıtıdır. )
( Olgun kişinin nutuğu, içerikli; yaşama biçimiyse kalıcı olmalıdır. )
( TEMPORARY vs./and PERMANENT
How can anything be steady in a mind which itself is not steady?
Enquire what is permanent in the transient, real in the unreal.
Transiency is the best proof of unreality. )
- GEÇİCİ ile/ve/değil ÖZEL
- GEÇİCİ = TRANSITIENT, TRANSITIVE[İng.] = TRANSITIF[Fr.] = ÜBERGEHEND[Alm.] = TRANSIENS[Lat.]
- GEÇİCİ/LİK ile/ve/<> GEÇİŞLİ/LİK
- GEÇİCİ/LİK ile/ve/||/<> (")UÇUCU/LUK(")
- [ne yazık ki]
(")GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET(") =/||/> ADÂLETSİZLİK
- GECİKME ile/ve/<> "FİJİ ZAMANI"
( ... İLE/VE/<> Fiji'lilerin randevuya geç kaldıklarındaki mazeretleri ve sözleri. )
- GECİKME ile HİSTEREZİS[Fr. < Yun.]
( ... İLE Doğa olaylarının gelişmesindeki gecikme. )
- GECİKME ile "SÜRÜNCEME"
( ... İLE Bir işin, sonuçlanıncaya kadar boş yere uğradığı gecikmelerin tümü. )
- GECİKTİRME ile/ve/değil/yerine/<> ÖTELEME
- GEÇİLEMEZ ile/ve/değil/||/<>/< GEÇİŞTİRİLEMEZ
- GEÇİM SIKINTISI ile/ve/> CAN SIKINTISI
( Geçim sıkıntısı olanların, can sıkıntısı yaşama fırsatları bulunmaz. )
- GEÇİM, İSMAİL ( İST. 1973) :
( Sarıyer Spor Kulübü'nde futbol oynadı. Bir dönem kulüp yönetim kurulunda görev yaptı. İş hayatına emlakçı olarak atıldı ve işini geliştirdi. İşlerini genişleten ve Century 21 Türkiye Gayrimenkul Danışmanlığı yaptı. Century 21 Türkiye bünyesindeki 6 danışman ve 4 ofisin 2008 yılı performansları ile üstün başarı gösterdi ve Centurion ödüllerinin en önemlisi olan "Grand Centurion" ödülünü kazanan ilk Century 21 Türkiye gayrimenkul danışmanı oldu. )
- GEÇİM yoksa SEÇİM
- GEÇİMSİZ/LİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< SEVGİSİZ/LİK
- BAĞIRSAK:
GEÇİRGEN/SIZDIRAN ile/değil/yerine/>< SAĞLIKLI
(
)
- GEÇİRGEN ZAR ile GEÇİRGEN OLMAYAN ZAR ile YARI GEÇİRGEN ZAR
( PERMEABLE MEMBRANE vs. NON-PERMEABLE MEMBRANE vs. SEMI-PERMEABLE MEMBRANE )
- GEÇİRGEN ile/değil/<> İLETKEN
- GEÇİRGEN ile/ve/||/<> SAYDAM
- GEÇİRİMLİ / BİRLEŞİMSEL ile/>< GEÇİRİMSİZ
( TRANSPARENT / COMPOSITIONAL vs./>< OPAQUE )
- GEÇİRMEK ile GEÇİŞTİRMEK
- GEÇİRMEK ile KAKALAMAK
- GEÇİRMEK ile/ve/değil/||/<>/< ULAŞTIRMAK
- GEÇİŞ DURUMU ile/||/<> ARA ÜRÜN
( TS maksimum enerji hayali frekans, ara ürün minimum gerçek. )
( Formül: Saddle İLE minimum )
- GEÇİŞ KARTINI:
YAVAŞ BASMAK ile/değil/yerine ÜZERİNDE TUTMAK/BEKLEMEK
- GEÇİŞ METALİ ile/||/<> ANA GRUP METALİ
( Geçiş d orbitalli, ana grup s/p orbitalli metaldir )
( Formül: Fe İLE Cr İLE Na İLE Al )
- GEÇİŞ METALİ ile/||/<> İÇ GEÇİŞ METALİ
( d-blok ögeleri. İLE/||/<> f-blok ögeleri. )
- GEÇİŞ ile AYRIM
- GEÇİŞ ile/ve/değil/||/<>/< EŞİK
itibarı ile 51.358 başlık/FaRk ile birlikte,
51.358 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(69/207)
(1996'dan beri)