Bugün[17 Kasım 2025]
itibarı ile 11.290 başlık/FaRk ile birlikte,
11.290 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(8/47)


- BİLİM/SEL ile/ve KAVRAM/SAL


- BİLİMSEL ile/ve/<>/değil/yerine OLANAKLI


- BİLİMSEL/LİK YANINDA/KARŞISINDA:
[ne] SALTANAT ne de SANAT


- BİLİMSEL/LİK ile/ve/değil BİLİMLER


- BİLİM/SELLİK ile/ve/değil/< YÖNELİM/SELLİK


- BİLİMSELLİKTE:
DOĞRULANABİLİRLİK ile/ve/değil/<> YANLIŞLANABİLİRLİK[YANLIŞLANANA KADAR GEÇERLİLİK]


- BİLİMSELLİKTE:
"YANLIŞLANAMAZLIK" ile/değil YANLIŞLANABİLİRLİK


- BİLİMTEY = MEDRESE = UNIVERSITY[İng.] = UNIVERSITÉ[Fr.] = UNIVERSITÄT[Alm.] = UNIVERSITÀ[İt.] = UNIVERSIDAD[İsp.]


- BİLİMTEY'DE:
SANATÇI YETİŞTİRMEK ve/||/<>/< SANATÇININ DEĞERİNİ BİLMEK


- BİLİNÇ ile/ve/<> BİLİNCİN BİLİNCİ

( Konuşmak. İLE/VE/<> Yazmak. )


- BİLİNÇ ile/ve/değil/||/<>/< BİRİKİM


- BİLİNÇ ile/ve/değil/||/<>/< DOLANIKLIK


- BİLİNÇ ve/=/||/<> EDİM/EYLEM ve/=/||/<> OLANAK/LI/LIK


- BİLİNÇ ile/değil İŞLEYİŞ


- BİLİNCE AÇIK ve/||/<> ANLAŞILIR


- BİLİNCİ ...:
[ne yazık ki]
BELİRLİ BİR YAŞTA KALMAK
ile/değil/yerine/><
BELİRLİ BİR YAŞTA DURDURMAK


- BİLİNCİN:
DOĞASI ile/ve/<> NİTELİKLERİ ile/ve/<> KÖKENLERİ ile/ve/<> İŞLEVLERİ


- BİLİNCİN YADSINMASI ile/ve/değil/<> BİLİNCİN, İÇERİĞİNİN YADSINMASI


- BİLİNÇLİ" YEĞLEME/TERCİH ile/değil/yerine YEĞLEME/TERCİH

( Bağlam, "bilinçli" olup olmamak üzerinden değil bir karar ya da davranışın/tutumun, "yönelimli, amaçlı, kasıtlı" olduğunu belirtmek üzere "yeğlemek" tek başına bunu karşıladığından, yeterli ve geçerli olduğundan, farkındalık yansıttığından, "yeğlemenin/tercihin" önüne yeğlemeyi "güçlendireceği/destekleyeceği" varsayılan/sanılan bir sözcük daha gerekmemektedir/kullanılmamalıdır. )


- BİLİNÇSİZ YETERSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇLİ YETERSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇLİ YETERLİLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇSİZ YETERLİLİK

( [ BİLİNÇSİZ YETERLİLİK

              ^

BİLİNÇLİ YETERLİLİK

              ^

BİLİNÇLİ YETERSİZLİK

              ^

BİLİNÇSİZ YETERSİZLİK ] )

( Conscious incapacity. WITH/AND/||/<>/> Conscious sufficiency. WITH/AND/||/<>/> Unconscious sufficiency.

[ UNCONSCIOUS SUFFICIENCY

              ^

CONSCIOUS SUFFICIENCY

              ^

CONSCIOUS INCAPACITY

              ^

UNCONSCIOUS INCAPACITY ] )


- BİLİNÇ/ŞUUR ve/||/<>/>/< SORUMLULUK


- BİLİNEAR FORM ile/||/<> QUADRATİC FORM

( Bilinear B(u,v) iki değişken, quadratic Q(v) tek değişken. )

( Formül: Two variables İLE one variable )


- BİLİNEBİLİR OLDUĞU ZANNEDİLEN/İDDİA EDİLEN ile/değil/yerine BİLİNEBİLİR OLAN


- BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN

( Sonsuzdur. İLE/VE/||/<>/> Sonsuzlukların sonsuzluğudur. )

( Bilinenlerin hepsi, bilinmeyenleri işaret eder. )

( Bilinen üzerine bir kez daha bilgi aramak anlamsızdır. )

( Bilinmeyen, tüm "olmuştu ya da olmuş olabilirdi" ve "olacak ya da olacaktı"ları içerir. )

( Bilinenin, tam ve doğru bilgisidir bizi bilinmeyene götürecek olan. )

( Bilinenin içinde yaşamak bağımlılıktır, bilinmeyenin içinde yaşamak özgürleşmedir. )

( Bilinmez olan hakkında ancak sessizlik konuşur. )

( Zihin ancak bildiği hakkında konuşabilir. )

( Eğer bilinebilir olanı gayretle incelerseniz, o eriyip gider, geriye bilinmez olan kalır. )

( "Bilinmeyeni" bilmek için önce, bilineni bilmek gerek. )

( I do not claim to know what you do not.
It is the full and correct knowledge of the known that takes you to the unknown.
To live in the known is bondage, to live in the unknown is liberation.
Of the unknowable only silence talks.
The mind can talk only of what it knows.
If you diligently investigate the knowable, it dissolves and only the unknowable remains. )

( Bilinmeyenler, bilinenlerden her zaman çok daha fazladır. Her bilinen, yine bilinmeyenleri daha çok artırarak gelişir, ilerler. )

( Bilmediğiniz şeyi bildiğimi iddia etmiyorum. )

( KNOWN vs./and/||/<>/> UNKNOWN )


- BİLİNEN ile/ve ORADA/BURADA BULUNMAYAN

( KNOWN vs./and UNCOMMON )


- BİLİNENİN BİLGİSİ ile BİLENİN BİLGİSİ


- BİLİNİR/LİK ile/ve/||/<>/>/< BELİRGİN/LİK


- BİLİNMESİ GEREKENLER ile/ve/> YAPILMASI GEREKENLER


- BİLİNMEYENLE İLGİLENMEK ile/ve/<>/değil/yerine BİLİNENLE İLGİLENMEK

( [not] TO BE INTERESTED IN KNOWN vs./and/<>/but TO BE INTERESTED IN UNKNOWN
TO BE INTERESTED IN UNKNOWN instead of TO BE INTERESTED IN KNOWN )


- BİLİNMEZ:
NEYİN, NEYE DENK GELECEĞİ ve/||/<> KİMİN, KİME YÂR/DÜŞMAN OLACAĞI


- BİLİNMEZ/LİK ile/ve/<>/>/< BELİRSİZ/LİK


- BİLİŞ ile/ve/||/<>/>/< ÜST BİLİŞ

( COGNITION vs./and/||/<> META COGNITION )


- BİLİŞSEL ARKEOLOJİ ile/||/<> DAVRANIŞSAL ARKEOLOJİ

( Bilişsel arkeoloji zihinsel süreçler İLE davranışsal arkeoloji gözlemlenebilir eylemler inceler. Bilişsel arkeoloji sembolik düşünce İLE davranışsal arkeoloji kullanım izleri araştırır. Göbeklitepe sembolleri bilişsel İLE alet kalıntıları davranışsal arkeoloji verisidir. )


- EMPATİ:
BİLİŞSEL ile/ve/||/<>/> DUYGUSAL


- ÖNCELİK:
BİLİŞSEL/MANTIKSAL ile/ve/değil/||/<>/< VAROLUŞSAL


- BİLİYOR OLMAK ile/ve/<>/değil BELLEĞİN GÜÇLÜ OLMASI


- BİLME BİÇİMLERİ ile/ve/||/<> TİN BİÇİMLERİ


- BİLME/"BİLEBİLME":
(")UYKUDA(") DA ile/ve/||/<> "HAYVANSAL DÜRTÜLERDE(") DE


- BİLME:
"YETİSİ" ile/ve/||/<>/> YÖNTEMİ


- BİLME/İLİM YÖNTEMİNDE:
TARÎK-UL-HAVAS ile/ve/||/<>/> TARÎK-UN-NAZAR

( Doğrudan/zorunlu/doğal ve duyu/lar(ımız) ile. İLE Bilimsel yolla/araçlarla. )


- BİLME ZEVKİ ile/ve/<> ÖĞRENME ZEVKİ/SEVGİSİ

( Eğer uyanık ve zeki isek, her şeyden öğreniriz. )

( ZAİKA/ZEVK: Dil. )

( Öğrenmeye yönelik bir sevgi beslemeden, iyilik yapmaktan hoşlanmak, kişiyi, basitliğe götürür.
Öğrenme sevgisi olmadan, bir şeyi anlamaya çalışmak, kişiyi, karışıklığa götürür.
Öğrenme sevgisi olmadan, içtenliği istemek, kişiyi, zararlı sonuca götürür.
Öğrenme sevgisi olmadan, doğruluğu istemek, kişiyi, başkaldırıya götürür.
Öğrenme sevgisi olmadan, dayanıklı olmayı istemek, kişiyi, gereksiz davranışlarda bulunmaya götürür. )

( We learn from everything, if we are alert and intelligent. )

( PLEASURE OF TO KNOW vs./and/<> PLEASURE/LOVE OF TO LEARN )


- BİLME ve/> ANLAMA ve/> YORUMLAMA

( Yapabilmek. VE/> Varolmak. VE/> ... )

( ... VE/> Kişiye, tarihe, topluma, kültüre ait her şeye bakarak, kişiden hareketle kişiye/kişilere bakarak kavrama yöntemi. VE/> ... )

( Bilen kişi, varolanı savunur; cahil kişi, cesur olur. )


- BİLMECE ile/ve/değil/yerine/<> BULMACA


- [bilmecede] HECE:
"GECE" ile/değil/yerine/>< "GÜNDÜZ"

( Çözemeyene. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çözene. )


- BİLMEDİĞİNDEN KORKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLDİĞİNDEN KORKMAK

( HAVF ile/ve/değil/yerine HAŞYET )


- BİLMEK/BİLGİ ile/ve/+/||/<> GÖRGÜ

( Görgü, aşka göredir. )

( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )


- BİLMEK:
GÖRÜ ile/ve/||/<> KAVRAM

( ANSHAUUNG mit/und/||/<> BEGRIFF )


- BİLMEK(İLİM):
DİL ile/ve/||/<> KALP ile/ve/||/<> GÖVDE

( Zikreden. İLE/VE/||/<> Şükreden. İLE/VE/||/<> Sabreden. )


- BİLMEK ve/<>/> ÂKIBET/SON

( Yeterli ve yetkin bilgiyle. VE/<>/> Değiştirilebilir. )


- BİLMEK ile/ve/<> ANIMSAMAK

( Bilmek, anımsamaktır. )

( TO KNOW vs./and/<> TO REMIND/REMEMBER
To know is to remind/remember. )


- BİLMEK ile/ve/değil/yerine ANLAŞILIR KILABİLMEYİ BİLMEK

( [not] TO KNOW vs./and/but TO KNOW TO GET COMPREHENSIBLE
TO KNOW TO GET COMPREHENSIBLE instead of TO KNOW )


- BİLMEK ile/ve ANLAŞILIR KILABİLMEYİ BİLMEK


- BİLMEK ile/ve/||/<>/> ANLAYABİLMEK ile/ve/||/<>/> (BİRİNE) ANLATABİLMEK ile/ve/||/<>/> (ÇOCUĞA) YALIN ANLATABİLMEK


- BİLMEK ile/ve/değil/yerine BECERMEK


- BİLMEK ile/ve/değil/||/<> BİLDİRİL(ME)MİŞ OLMA(MA)SI


- BİLMEK ile/ve BİLİNEBİLİRLİĞİ/Nİ BİLMEK

( TO KNOW vs./and TO KNOW THAT MIGHT KNOWN )


- BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/> BİLMENİN SÜREKLİLİĞİ/BİLMEKTE OLMAK


- BİLMEK ile/ve/<> BİR ŞEYİ BİLMEK

( TO KNOW vs./and/<> TO KNOW A THING )


- BİLMEK ile/ve/> BULMAK ile/ve/> SUSMAK

( Çabuk iyileşmek istiyorsan ağzını kapalı tut! )

( Bilinmeden bulunmaz, bulduktan sonraki biliş de apayrıdır. )

( Kişi, ne kadar bilirse bilsin, bilmediği çok şey vardır. )


- BİLMEK ile/ve "ÇÖZMEK"


- BİLMEK ile/ve/<> DOĞAYI BİLMEK

( Bilmek, olmak demektir. )

( Bilmek, dış dünyayı, insancaya çevirmektir. )

( Doğaya tam itaatte, çaba(zorlanma) yoktur. )

( Bilinçli deneyimlerin bütünlüğü doğadır. )

( Doğayı sadece bilinç olarak görmek, farkındalıktır. )

( Gerçek doğamızı aramak için kendi içimize, derinlere daldığımızda, fark edeceğiz ki, sadece gövdemiz ufaktır ve sadece belleğimiz sınırlıdır; ama yaşamın ucsuz bucaksız okyanusu bizimdir. )

( Kişi, bildiği şeyi bildiğini bilmeli. Bilmediği şeyi bilmediğini bilmelidir. Gerçek bilgi işte budur. )

( Konuşanlar bilmiyor, bilenler konuşmuyor. )

( Bilin, ki güçlü olun, güçlü kalın! )

( TO KNOW vs./and/<> TO KNOW THE NATURE
To know is to be.
In complete obedience to nature there is no effort.
Seeing nature as mere consciousness is awareness.
The totality of conscious experiences is nature.
Science merely pushes back the frontiers of our ignorance.
As you dive deep into yourself in search of your true nature, you will discover that only your body is small and only your memory is short; while the vast ocean of life is yours. )


- BİLMEK ile/ve/||/<> DÜŞÜNMEK

( BİLMEK:
GÖRÜ ile/ve/||/<> KAVRAM )

( ERKENNEN mit/und/||/<> DENKEN )

( vs./and/||/<> TO THINK )


- BİLMEK ile/ve/değil EMANET ALMAK


- BİLMEK ile FARKINDALIK

( TO KNOW vs. AWARENESS )


- BİLMEK ile/ve/=/||/<> HESAPLAYABİLMEK


- BİLMEK ile/ve/||/<> KANITLAMAK


- BİLMEK ile/ve/> KAVRAMAK

( TO KNOW vs./and/> TO COMPREHEND )


- BİLMEK ile/ve/<> KUDRET SAHİBİ OLMAK


- BİLMEK ve/||/<>/>< MESAFE

( and DISTANCE )


- BİLMEK ile/ve/değil ÖĞRENİM YOLUYLA İNANDIRILMIŞLIK


- BİLME/K ile/ve/değil/<>/>< TANIMA/K

( Bazı olay/olgu/bilgi/durum/tutumları sadece biliyor olmak, tanımanın öteki ucudur/olabilir. )


- BİLMEK ile TANIMAK


- [hem] BİLMEK ile/ve/||/<>/>/&lt;/=/hem de YAPABİLMEK

( Bilmek, yapabilmektir! )

( Bildiklerimiz, yapabildiklerimizdir. )

( TO KNOW vs./and/||/<>/>/


- [hem] BİLMEK ile/ve/hem de/||/<>/> YAPMAK

( Yapmak, onu bildiğini göstermektir. )

( Bilmek, yapabilmektir. )

( Kişi, bildiklerini, yönetir/yönetmelidir: bilmedikleri tarafından yönetilir. )

( [ne yazık ki]



- Yapabilen istemiyor,
- İsteyen yapamıyor,
- Bilen yapmıyor,
- Yapan bilmiyor ve
Dünya böyle kötüye gidiyor...

Ascoli Piceno, İtalya [1529] )

( TO KNOW vs./and/also/||/<>/> TO DO )


- BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/> ANLATAMAMAK


- BİLMEMEK ile/ve/ne yazık ki/<>/> BİLMEYE/DÜŞÜNMEYE YANAŞMAMAK


- BİLMEMEK ile/değil DAHA/EN DOĞRU(YA YAKIN) OLAN TANIMI/BİLGİYİ DÜŞÜNMEK


- BİLMEMEK ile/ve/||/<>/> KABALIK


- BİLMEMEK ile/ve/değil/<> KABUL ETMEMEK/"EDEMEMEK"


- [ne yazık ki]
BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖNEMSEMEMEK


- BİLMEMEK ile/ve/||/<>/> UZAK DÜŞMEK


- BİLMEYE ÇALIŞMAK ile/ve/yerine/değil ANLAMAYA ÇALIŞMAK

( [not] TRYING TO KNOW vs./and/but TRYING TO UNDERSTAND
TRYING TO UNDERSTAND instead of TRYING TO KNOW )


- BİLMEYEN ile/değil/yerine BİLEN

( Direnir, isyan eder.[hemen hemen her şeye] İLE/DEĞİL/YERİNE Tâbi olur/olabilir.[doğaya, evrene, düzene, bilgiye, insana ...] )


- BİLMEYENLERİN "ALKIŞI" değil/yerine/>< BİLENLERİN "ELEŞTİRİSİ"


- BİLMEYİ BİLMEK ve/||/<> BİLGİ ÜRETİMİ ve/||/<> GÜVENİLİR BİLGİ ve/||/<> BİLGİNİN UYGULANMASI/KULLANIMI


- BİLMEYİ BİLMEK ile/ve/||/<> FELSEFE/SOYUTLAMA


- ... BİLMİNİ BİLMEK ile/ve/değil/yerine (EN AZINDAN) ... BİLMİNİN SONUÇLARINI BİLMEK


- BİLMİYOR OLMAK ile/ve/=/<> İLGİLENMEMİŞ/İLGİLENMİYOR OLMAK

( NOT TO KNOW vs./and/=/<> NOT TO BE INTERESTED )


- BİLMİYORUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLİMYORUM


- BİLMİYORUM ile/ve/||/<>/< BİLİYORUM

( Sorarsan. İLE/VE/||/<>/< Sormazsan. )


- BİLMİYORUM ile/ve/||/<>/> NEREDEN BİLİYORUM?


- BİLMÜZÂKERE[Ar.] değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞEREK


- ENDİREKT/İNDİREKT/INDIRECT[İng.]/BİLVÂSITA[Ar.] değil/yerine/= DOLAYLI


- BİNOMİAL ile/||/<> ADLENDİRME

( İkili adlendirme sistemi )

( Carl Linnaeus tarafından 1753 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1707-1778) (Ülke: İsveç) (Alan: Biyoloji, Takstonomi) (Önemli katkıları: Biyolojik sınıflandırma sistemi) )


- BİNOMYAL ile/||/<> TRİNOMYAL

( Binomyal iki ad tür İLE trinomyal üç ad alt tür. )

( Formül: Species İLE subspecies naming )


- BİOBRİCK İLE GENDEVİCE İLE CİRCUİT ile/||/<> BİYOLOJİK PARÇALAR

( Standart biyolojik yapı taşları. )

( Formül: AND gate: A + B → Output )


- BİOBRİCK İLE GİBSON İLE GOLDEN GATE ile/||/<> DNA ASSEMBLY

( DNA parçalarını birleştirme teknikleri. )

( Formül: RFC[10]: Standard )


- BİOCATALYSİS ile/||/<> CHEMİCAL CATALYSİS

( Biocatalysis enzimlerle biyolojik katalizken İLE chemical catalysis sentetik katalizör kullanır )

( Formül: Enzyme selectivity )


- BİODİVERGİTE ile/||/<> GEODİVERGİTE

( Biodivergite yaşam çeşitliliğiyken İLE geodivergite jeolojik çeşitliliktir )

( Formül: Shannon indeksi )


- BİOFİLM ile/||/<> PLANKTONİK KÜLTÜR

( Biofilm yüzeye tutunmuş mikroorganizma topluluğuyken İLE planktonik kültür serbest yüzen hücre kültürüdür )

( Formül: EPS matriks )


- BİOHİBRİT KATALİZÖR ile/||/<> İMMOBİLİZE ENZİM

( Biohibrit katalizör enzim ve inorganik malzeme birleşimken, immobilize enzim sadece enzimi destek üzerine bağlar )

( Formül: Enzim-MOF )


- BİOİNFORMATİCS ile/||/<> CLASSİCAL BİOLOGY

( Bioinformatics biyolojik verinin bilgisayar analizi yaparken İLE classical biology geleneksel morfolojik ve fizyolojik yaklaşım kullanır )

( Formül: Sequence analysis )


- BİOORTHOGONAL CHEMİSTRY ile/||/<> IN VİVO CHEMİSTRY

( Bioorthogonal chemistry canlı sistemde doğal süreçleri bozmayan kimya yaparken İLE in vivo chemistry canlı sistemin kendi kimyasal süreçleridir )

( Formül: Azide-alkyne )


- BİOORTHOGONAL İLE IN VİVO İLE LABELİNG ile/||/<> BİYOORTOGONAL KİMYA

( Canlı sistemlerde reaksiyon. )

( Formül: Tetrazine-TCO ligation )


- BİOSTATİSTİCS ile/||/<> MEDİCAL STATİSTİCS

( Biostatistics biyolojik veriler için özel istatistik yöntemleri geliştirirken İLE medical statistics klinik veriler için standart istatistik uygular )

( Formül: Survival analysis )


- BİR ALANIN/KONUNUN:
"EN İYİSİ" OLMAK ile/değil TEK KİŞİSİ OLMAK


- BİR ALAN/KONU HAKKINDA ve/+/||/<>/> ÇOĞU ŞEY HAKKINDA

( Çoğu şeyi bilmeye çalışmak. VE/+/||/<>/> Bir şey bilmeye çalışmak. )


- BİR ANLAMIYLA ... ile/ve/||/<> BİR YANIYLA ...


- BİR ARAYA GELME ile/ve/değil/||/<>/< TAŞINMA


- BİR ARAYA GELMEK ile/ve/||/<>/> BİR ARADA DURMAK ile/ve/||/<>/> BİRLİKTE ÇALIŞMAK

( Başlangıç. İLE/VE/||/<>/> İlerleme. İLE/VE/||/<>/> Başarı. )


- BİR BARDAK SUDA FIRTINA KOPARMAK ile/ve/||/<> ORTALIĞI VELVELEYE VERMEK


- BİR BİÇİMDE ile/ve/||/<> BENZER BİÇİMDE


- BİR DURUMA ya da SÖYLENİLEN SÖZE, GERİBİLDİRİMDE:
(BEN) "ANLAMADIM" ile/değil/yerine/||/<>/> "ANLAM VEREMEDİM"


- BİR DURUMU:
KONU ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DİLE GETİRMEK


- BİR DÜŞÜNCE/BİLGİ/SÖZ İLE:
TOPLUMU "BOZMAK" ile/değil TOPLUMUN BİR BÖLÜMÜNÜ "BOZMAK" ["bozulacağına" dair ısrarcı olunuyorsa...]

( Olumsuz/kötü niyetli kasıt. İLE/DEĞİL Gelişmek/geliştirmek üzere/için. [Bazı bilgi ve durumlar, herkese değil bazı kişilere verilebilir/verilmelidir.] )


- BİR DÜŞÜNCEYİ:
"BESLEMEK" ile/ve/değil/yerine SADECE BİLMEK


- BİR DÜŞÜNCEYİ "SAVUNAN" ile/değil/yerine/>< BİR DÜŞÜNCEYE SAHİP OLAN

( Ötekileştirir, ayrıştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bizleştirir ve birleştirir. )


- BİR:
[hem/ne] TEK hem de/ne de ÇİFT


- BİR İŞİ/N:
"UCUNDAN TUTMAK" ile/değil/yerine/>< "OMUZLAMAK"


- BİR "KENARIYA" KOYARAK değil BİR KENARA KOYARAK


- | 1 KİLO PAMUK ile 1 KİLO DEMİR |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
1 KİTAP

( )


- BİR KİTAP OKUYAN ile/ve/<> İKİ KİTAP OKUYAN ile/ve/<> ÜÇ KİTAP OKUYAN

( Herşeyi bildiğini sanar. İLE/VE/<> Kuşkuya düşer. İLE/VE/<> Hiçbir şey bilmediğini anlar. )


- BİR KONUNUN:
ANLAŞILAMAMASI ile/ve/değil ANLATILAMAMASI

( Bir konunun/olgunun anlaşılması ya da anlaşılmaması, daha çok, ilgi ve gereksinimle doğru orantılıdır. )


- BİR/KAÇ KONUYU/SORUNU:
AÇMAK/AÇMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/||/<>/> AŞMAK/AŞMAYA ÇALIŞMAK


- BİR KONUYU/OLGUYU:
KENDİNE("BANA") GÖRE DÜŞÜNMEK/ÇÖZÜMLEMEK/YORUMLAMAK ile/ve/değil/yerine O KAVRAMI (/N İÇİNDE) KONUŞMAK


- BİR NESNE/OLAY/OLGU/DURUM/KOŞUL İÇİN:
BİR "AD VEREBİLMEK", BİR ŞEY "DEMEK/DİYEBİLMEK"
ve/||/<>/<
O ...'YI DENEMEK


- BİR OLAY/DURUM:
ÖNCESİNDEKİ DÜŞÜNCE/SÖZ/YORUM ile/değil/yerine SONRASINDAKİ DÜŞÜNCE/SÖZ/YORUM


- BİR ŞEYİN(DÜŞÜNCENİN/EYLEMİN):
EGEMEN OLMA(MA)SI ile/ve/değil/<> ÖNÜMÜZE GEÇME(ME)Sİ


- BİR ŞEYİN:
İLGİ ÇEKMESİ ile/||/<> DİKKAT ÇEKMESİ


- BİR ŞEYİN, "YAPILAMAZ" OLDUĞUNU SANMAK ve/||/<>/> O ŞEYİN, YAPILIRKENKİ GÜRÜLTÜSÜYLE UYANMAK


- BİR ŞEYİN/DURUMUN:
(")OLMASI(") ile/ve/değil/||/<>/< OLMA/GERÇEKLEŞME OLASILIĞI


- 1/0:
SONSUZ ile/değil TANIMSIZ


- BİR ...:
SÖZCÜK ve/||/<> DUYGU ve/||/<> KİŞİ

( Kararı/nı değiştirebilir. VE/||/<> Yaşamı/nı değiştirebilir. VE/||/<> Seni/kişiyi değiştirebilir. )


- BİR TUTULAMAMA ile KIYASLANAMAMA


- BİR ULUSUN:
DÜŞMANLARI ile/ve/<> "AYDINLARI"

( Askerî-siyasî örgütünü yener. İLE/VE/<> Tarihini yener/değersizleştirir. )


- Bir yerde ya da birinde "hata" "görürsen", 70 neden ara! Bulamazsan, "Bilemediğim, 71. neden var olabilir." de! -ile/ve/||/<>/>


- BİR ile SADECE

( UNIQUE vs. ONLY )


- BİR = ÜÇ[1 = 3]


- BİR
ve/||/<>/>
US
ve/||/<>/>
TİN
[Duyusal ve akılsal]
ve/||/<>/>
(DOĞA)


- BIRAKMAK ile/ve/değil AŞMAK


- BIRAKMAK ile AYIRMAK

( LEAVE vs. SEPERATE )


- BİRARAYA GETİRMEK ile/ve BİRARADA TUTMAK

( TO BRING TOGETHER vs./and TO KEEP TOGETHER )


- BİRARAYA GETİRMEK ile/ve/||/<>/> UYUMLAMA


- BİRAZ "İŞLERİM/...LARIM" VAR değil BİRAZ İŞİM/...M VAR


- BİRAZ ile AZICIK["AZCIK" değil!]


- BİRAZ ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK AZ


- BİRAZ ile/ve/||/<> HATIRI SAYILIR


- KONUŞMAK:
"BİRBİRİMİZE" ile/değil BİRBİRİMİZLE


- KARIŞTIRMAMAK:
BİRBİRİNDEN değil BİRBİRİNE
(ya da BİRBİRİNDEN AYIRMAK)


- BİRBİRİNİ ETKİLEMEK ile/ve BİRBİRİNİ TAMAMLAMAK


- BİRCH İNDİRGENMESİ ile/||/<> CLEMMENSEN İNDİRGENMESİ

( Birch Li/NH₃ aromatik, Clemmensen Zn/HCl karbonil. )

( Formül: Elektron İLE proton )


- BİR'DEN BAŞLAMAK ve/||/<>/> BİRDEN BİRE BULMAK


- BİRDENBİRE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZAMANLA

( Çok az şey. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Çoğu şey. )


- BİREBİR ile BİRE BİR

( Etkili, etkisi kesin olan. | Tam istenildiği gibi. İLE Ölçü, miktar vb. özellikleri eşit olan. | Bir başkasının, ötekinin aynı olan. | Ölçü, miktar vb. özellikleri eşit olarak. | Yüz yüze, karşılıklı olarak. )

( EFFECTIVE vs. MEASUREMENT )


- BİREŞİM(TEVHİD) ve/||/<>/>/< KUŞKUDAN KURTULMAK


- BİREY İLE POPÜLASYON İLE KOMÜNİTE İLE EKOSİSTEM ile/||/<> EKOLOJİK ORGANİZASYON

( Canlıların organizasyon seviyeleri tek bireyden ekosisteme doğru genişler. )

( Formül: Birey < Popülasyon < Komünite < Ekosistem )


- SANAT:
BİREYLERİ/TOPLUMU ...
ŞAŞIRTMAK (İÇİN) ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KIŞKIRTMAK (İÇİN)


- ÇIKAR:
[ne yazık ki] BİREYSEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< TOPLUMSAL


- BİREYSELLİK ve/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( Bireyselliğin olgunluğu/kemâli, yüklenilmiş ya da beklentili gerekçesi olmayan yeğlemedir/tercihtir. )


- BİRİ, BİR YERE:
BAKIYORSA ile/ve/ya da/<> HİÇ BAKMIYORSA

( İlgilendiği bir şey vardır. İLE/VE/ya da/<> İlgilendiği bir şey, kesinlikle vardır. )


- BİRİCİK/LİK ile/ve/<> FARKLI/LIK


- BİRİKTİRMEK ile/ve/||/<>/> DAĞITMAK/ATMAK/VAZGEÇMEK


- BİRİM MATRİS ile/||/<> SIFIR MATRİS

( Birim matris çarpımda etkisiz İLE sıfır matris toplamada etkisiz )

( Formül: I = [δ_ij] İLE O = [0] )


- BİRİM ile/ve/||/<>/> ARD ARDALIK


- BİRİM ile/ve/||/<>/> BİLİM

( UNIT vs./and/||/<>/> SCIENCE )


- BİRİM ile/ve/||/<> PARÇA

( UNIT vs./and/||/<> PART/PIECE )


- BİRİNCİ DALGA" ... ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRİNCİ DÖNEM


- BİRİNCİ DÜĞME ETKİSİ ve/||/<> DOMİNO ETKİSİ ve/||/<> (SÜREKLİ) DAMLA ETKİSİ


- BİRİNCİ NİTELİK(LER) ile İKİNCİ NİTELİK(LER)

( Gerçektir. İLE/VE Zihinseldir. )


- BİRİNCİL NİTELİKLER ile/ve/||/<>/> İKİNCİL NİTELİKLER

( Ölçülebilir özellikler.[Devinim/hareket, kütle, büyüklük, biçim, konum vb.] İLE/VE/||/<>/> Algılanabilir özellikler.[Ses, tat, koku, renk vb.] )


- BİRİNCİL ÜRETİM ile/||/<> İKİNCİL ÜRETİM

( Birincil üretim fotosentez, ikincil üretim heterotrof büyüme )

( Formül: GPP - R = NPP (birincil) İLE tüketim × verim (ikincil) )


- BİRİNCİL ile/ve/||/<> BAŞLICA


- BİRİNİN ...:
NE DEMEK İSTEDİĞİNİ ANLAMAK(/ANLAMAYA ÇALIŞMAK)
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
NE DEDİĞİNİ ANLAMAK(/ANLAMAYA ÇALIŞMAK)


- BİRLEŞİK BİLİM ile/||/<> BİLİMİN GELECEĞİ

( Disiplinler arası entegrasyon. )

( Formül: Unity of Science )


- BİRLEŞİK ORTALAMA ile BİRLEŞİK STANDART SAPMA

( Sonsuz sayıdaki ölçüm için ortalama değer. Sistematik hata olmayan ölçüm için gerçek değer. İLE İlke olarak sonsuz sayıda ölçüme dayanarak hesaplanan bir kesinlik. )

( POPULATION MEAN vs. POPULATION STANDART DEVIATION )


- BİRLEŞME/VAHDANİYET ile BİLEŞME/SENTEZ ile BİREŞME/TEVHİD

( Mekanik. İLE Kimyasal. İLE Organik. )

( (SYNTACTIC) COMPOUNDING vs. (LEXICAL) COMPOUNDING vs. UNITY )


- BİRLEŞTİRME ve/||/<>/> AYDINLATMA


- BİRLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> DERLEME


- BİRLEŞTİRME ile/ve/<> OLUŞTURMA


- BİRLİK ile/ve AYRIM

( UNITY vs./and DIFFERENTIATION )


- BİR/LİK ve/+ ÇOK/LUK | ve/||/<>/> TÜMEL/LİK

( | UNITY and/+ ABUNDANCE | and/||/<>/> UNIVERSAL )


- BİRLİK ile/ve/||/<>/>/< DENGE


- BİRLİK ile/ve KAVRAMSALLIK


- BİRLİK ve/||/<> NOKTA ve/||/<> AN ve/||/<> AŞK

( Varlığın ilkesi/zirvesi. VE/||/<> Mekânın ilkesi/zirvesi. VE/||/<> Zamanın ilkesi/zirvesi. VE/||/<> Göreliliğin ilkesi/zirvesi. )


- BİRLİKTE ÇÖKME ile BİTİM NOKTASI

( Aslında çözünür olan türlerin, çökmekte olan katının yüzeyinde ya da onunla birlikte sürüklenerek taşınması. İLE Titrasyonda son bir damlanın tepkimeyi tamamladığı, fiziksel değişmelere bakılarak titrasyonun son erdirildiği durum. )

( COPRECIPITATION vs. END POINT )

( KOPREZIPITATION mit ENDPUNKT )


- BİRLİKTE HAREKET ETMEK ile/ve BİRLİKTE OLMAK

( Trinidad Tobago'nun ambleminde, "Birlikte Hareket Edersek Başarırız!" yazmaktadır. )

( BEHAVE TOGETHER vs./and BEING TOGETHER )


- BİRLİKTELİK ile/ve/||/<> KARŞILIKLILIK


- BİRTHDAY İLE MEET-İN-MİDDLE İLE SİDE-CHANNEL ile/||/<> KRİPTOGRAFİK ATAKLAR

( Güvenlik sistemlerine saldırı türleri. )

( Formül: √(2^n) (birthday bound) )


- BİSİKLET ile/ve/||/<> FaRkLaR


- BİSİKLET ve/<> TRAFİK EĞİTİMİ/BİLİNCİ


- BİSİKLET ve/<> UÇMA DUYGUSU/DÜŞÜNCESİ


- BİTİŞİK/LİK ile/ve/||/<> ÖNSEL/LİK


- BİTKİ GÖZESİ ile/||/<> HAYVAN GÖZESİ

( Bitki göze duvarı ve kloroplast var, hayvanda yoktur )

( Formül: Selüloz duvar İLE esnek zar )


- BİYO ORGANİZMA ile/ve/değil KOZMİK ORGANİZMA


- BİYOÇEŞİTLİLİK ile/||/<> ENDEMİZM

( Biyoçeşitlilik tür zenginliği İLE endemizm bölgeye özgü. )

( Formül: Toplam İLE lokal )


- BİYOİNFORMATİK ile/||/<> HESAPSAL BİYOLOJİ

( Biyoinformatik veri analiz araçları, hesapsal model. )

( Formül: Data analysis İLE modeling )


- BİYOKATALİZÖR İLE ORGANOKATALİZÖR İLE FOTOKATALİZÖR ile/||/<> YEŞİL KATALİZ

( Sürdürülebilir kataliz yöntemleri. )

( Formül: TOF İLE TON (kataliz metrik) )


- BİYOKÜTLE ile/||/<> BİYOÇEŞİTLİLİK

( Biyokütle canlı kütlesi İLE biyoçeşitlilik tür zenginliğidir )

( Formül: Kütle İLE çeşit )


- BİYOLOJİK TÜR ile/||/<> MORFOLOJİK TÜR

( Biyolojik üreme kriteri, morfolojik şekil benzerlik. )

( Formül: Interbreeding İLE appearance )


- BİYOM ile/||/<> BİYOSFER

( Biyom bölgesel ekosistem İLE biyosfer tüm yaşam alanıdır )

( Formül: Orman İLE tüm Dünya )


- BİYOM ile/||/<> EKOSİSTEM

( Biyom geniş coğrafi bölge İLE ekosistem yerel topluluk )

( Formül: Karasal/sucul biyomlar )


- BİYOMARKER ile/||/<> BİYOSENSÖR

( Biyomarker hastalık göstergesi molekülken İLE biyosensör molekül tespit cihazıdır )

( Formül: Prognostik değer )


- BİYOMEKANİK ile BİYOMATERYAL

( Canlı düzenlerin mekanik özelliklerini inceleyen bir bilim dalı. İLE Canlı dokularda ve tıbbi implantlarda kullanılan nesneler. Bu iki dalın kesiştiği noktada, yeni implantlar ve protez tasarımları geliştirilmekte ve insan hareketinin mekanikleri araştırılmaktadır. )


- BİYONİK[İng. < BIONIC] değil/yerine DİRİMKURGU


- BİZ BİZE (KONUŞMAK, EĞLENMEK)


- BİZ ile/değil KİŞİ


- BİZİ:
KİMİN İNCİTTİĞİ ile/değil/yerine/>< KİMİN GÜLDÜRDÜĞÜ :)


- BİZİ SEVENİN:
NE/LER VERECEĞİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NE(LER)DEN VAZGEÇEBİLECEĞİ


- ..., BİZİ ŞURAYA "İLETEBİLİR" değil ..., BİZİ ŞURAYA "YÖNLENDİREBİLİR"


- BİZİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİMİZ/İN / ÜÇÜMÜZ/ÜN ...

( )


- BLACK HOLE INFORMATİON ile/||/<> NO-HAİR TEOREMİ

( Black hole information paradoksu bilgi kaybını sorguparken İLE no-hair teoremi kara deliklerin basitliğini savunur )

( Formül: S_BH = A/4G )


- BLACK-SCHOLES İLE BİNOMİAL İLE MONTE CARLO ile/||/<> OPSİYON FİYATLAMA

( Finansal türev fiyatlama modelleri. )

( Formül: dS = μSdt + σSdW )


- BLASCHKE PRODUCT ile/||/<> INNER FUNCTİON

( Blaschke sıfır yerleştirme, inner |f|≤1 ve boundary 1. )

( Formül: Zero placement İLE boundary modulus )


- BLAST İLE FASTA İLE HMM ile/||/<> DİZİ ARAMA ALGORİTMALARI

( Biyolojik dizi karşılaştırma yöntemleri. )

( Formül: E = kmn/2^S )


- BLAST İLE HMMER İLE PSI-BLAST ile/||/<> DİZİ ARAMA ARAÇLARI

( Biyolojik dizi karşılaştırma algoritmaları. )

( Formül: E = mn × 2^(-S) )


- BLAST ile/||/<> ÇOKLU HİZALAMA

( BLAST benzerlik arama, çoklu hizalama. )

( Formül: Similarity search İLE alignment )


- BLAST ile/||/<> FASTA

( BLAST yerel hizalama İLE FASTA global benzerlik )

( Formül: E-value (BLAST) İLE Z-score (FASTA) )


- BLOCH TEOREMİ ile/||/<> WANNİER FONKSİYONU

( Bloch periyodik potansiyelde dalga, Wannier lokalize orbital. )

( Formül: ψ_k = e^(ikr)u_k İLE w_n )

( Felix Bloch tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- BLOK KOPOLİMER ile/||/<> RANDOM KOPOLİMER

( Blok AAA-BBB düzenli, random ABABBA rastgele. )

( Formül: Faz ayrımı İLE homojen )


- BOCALAMAK ile/ve SAÇMALAMAK


- BOĞA ile/ve/||/<> EŞEK ile/ve/||/<> YILAN ile/ve/||/<> BİLGİSİZ/CAHİL

( [...'ya yaklaşma!]
Ön tarafından. İLE/VE/||/<> Arka tarafından. İLE/VE/||/<> Yanından. İLE/VE/||/<> Hiçbir tarafından. )


- BOĞA ve/||/<> KURT ve/||/<> TURNA

( Güç simgesi. VE/||/<> Birliktelik simgesi. VE/||/<> Sanat, zarâfet ve ekin/kültür simgesi. )


- YAKLAŞMA!:
BOĞAYA ile/ve/||/<> EŞEĞE ile/ve/||/<> BİLGİSİZE/CAHİLE

( Önünden. VE/||/<> Arkasından. VE/||/<> Hiçbir yerinden. )


- BOĞULMAK ile/ve/||/<> BOCALAMAK


- BÖĞÜRTLEN LEKESİ ve/||/<>/< BÖĞÜRTLEN YAPRAĞI

( Böğürtlen lekesini, böğürtlen yaprağı çıkarır. )


- BOHR KURAMI ile (BOHR) BREIT WIGNER ile (BOHR) SOMMERFELD KURAMI/ATOM MODELİ ile BOHR VAN LEEUWEN KURAMI ile BOHR WHEELER KURAMI ile BOHR MANYETONU ile (BOHR) KARŞILIKLILIK/UYUMLULUK İLKESİ/KURAMI

( Bir atomda, elektronların, çekirdek etrafında, belirli ve kesikli dairesel yörüngelerde hareket ettiğini ve elektromanyetik ışın soğurulması ve yayınlanmasının, ancak, elektronun izinli enerji düzeyleri arasındaki geçişe karşılık geldiğini ileri süren atom modeli kuramı.
İLE
Breit Wigner formülünden üretilen, çekirdek tepkimeleriyle ilgili kuram.
İLE
Elektronların, Rutherford ve Bohr atom modellerinde ileri sürdüğü gibi, dairesel yörüngelerde değil, eliptik yörüngelerde hareket ettiği varsayımına göre yer vektörü ¯r ve 0 açısına bağlı olarak, nr ve nθ radyal ve azimütal kuvantum sayıları olmak üzere [ƒpθ dθ = nθh → pθ = nθh ve ƒpr dr = nrh → pr = nrh] iki yeni kuvantlaştırma koşulu ileri süren model. [Burada, p: momentum; h: Dirac sabitidir.]
İLE
Manyetizmanın, bir kuvantum olayı olduğu ve klasik fizik sınırları içinde kalınarak anlaşılamayacağını ileri süren kuram.
İLE
Sıvı damlası modeline göre, yüzey geriliminden dolayı sıkıştırılamaz ve düzgün yüklü olduğunu varsayarak, çekirdeğin bölünmeye karşı kararlılığını hesaba katan kuram.
İLE
Elektronun manyetik momentinin, yörüngesel açısal momentumunun en yüksek değeri L = l.h ve l = 1 için μβ = e . h / 4Πm = 9.274 x 10¯24 A . m² ile verilen değeri. [Burada, h: Planck sabiti; e: elektron yükü ve m: kütlesidir.]
İLE
Mikroskobik sistemleri açıklayan kuvantum mekaniği ilkeleri, makroskobik sistemlere uygulandığında da zorunlu olarak aynı sonuçları verir. | Toplam değerleri Q1 ve Q2 olan yük dağılımlarının, uzayın herhangi bir noktasında oluşturdukları potansiyeller, sırasıyla, U1 ve U2 ise Q1 x U2 = Q2xU1 'dir. | Sınır yüzeyleriyle çevrili bir akışkan sisteminde, yüzeylere dik v1 ve v2 hız bileşenlerinden kaynaklanan basınçlar, sırasıyla P1, P2 ise tüm yüzeyler üzerinden Σv1x P2 - v2 x P1 = 0 'dır. )


- BOHR MODELİ İLE ORBİTAL MODELİ İLE BULUT MODELİ ile/||/<> ATOM MODELLERİ

( Atomun tarihsel gelişimde farklı temsilleri: yörünge, orbital ve olasılık bulutu. )

( Formül: E = -13.6/n² eV (Bohr) )

( Niels Bohr tarafından 1913 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1885-1962) (Ülke: Danimarka) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Bohr atom modeli, kuantum mekaniği, tamamlayıcılık ilkesi. Oğlu Aage Bohr da 1975 Nobel Fizik Ödülü sahibi.) (Nobel: 1922) )


- BOHR MODELİ ile/||/<> KUANTUM MODELİ

( Bohr belirli yörüngeler, kuantum modeli olasılık bulutlarıdır. )

( Formül: L = nħ İLE ψ_nlm )

( Niels Bohr tarafından 1913 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1885-1962) (Ülke: Danimarka) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Bohr atom modeli, kuantum mekaniği, tamamlayıcılık ilkesi. Oğlu Aage Bohr da 1975 Nobel Fizik Ödülü sahibi.) (Nobel: 1922) )


- BOHR YARIÇAPI ile BOHR YÖRÜNGESİ

( [Bohr kuramında] Hidrojen atomunun temel seviye[taban enerji seviyesi] yörüngesinin yarıçapı. İLE Bir hidrojen atomunda, çekirdeğin çekim alanında dolanan bir elektronun izlediği kapalı yörünge. )


- BOİ ile/||/<> KOİ

( BOİ biyolojik oksijen ihtiyacı İLE KOİ kimyasal oksijen. )

( Formül: Mikroorganizma İLE K₂Cr₂O₇ )


- BOKSİT ile BÖHMİT

( ... İLE Formülü, Al2O3.H2O olan bir tür boksit. )


- BÖLGE ile/ve/||/<>/< BAĞLAM


- BÖLME/BÖLÜMLEME ile/ve FARKLILAŞTIRMA

( CLASSIFICATION vs./and TO GET BECOME DIFFERENT )


- BÖLME ile/||/<> MOD ALMA

( Bölme bölüm verir, mod kalan verir )

( Formül: a÷b = q İLE a mod b = r İLE a = bq + r )


- BÖLME ile/ve/||/<> PAYLAŞTIRMA


- BÖLMEK ile AYIRMAK

( TO DIVIDE vs. TO SEPARATE )


- BÖLMEK ile/ve/değil/||/<>/< DIŞINA ÇIK(AR)MAK


- BÖLMEK ile TOPLAMAK

( İkili. İLE Üçlü. )


- BOLOMETER ile/||/<> PHOTODİODE

( Bolometer termal radyasyon enerji ölçümü yaparken İLE photodiode foton elektron dönüşümüyle ışık algılar )

( Formül: Thermal detection )


- BÖLÜM/KISIM ile SINIF ile TÜR

( İkisi. İLE Araz. İLE Zât. )

( AKSAM ile ASNAF ile ENVÂ )


- BÖLÜM ile/ve/||/<> DÖNEM


- BÖLÜMLEME ile/ve SINIFLANDIRMA

( Nesneleri, ilişkilendirdiğimiz belirli amaçlara göre düzenleme. İLE/VE Nesnelerin, kendilerine özgü özellikleri üzerine kurulur. )

( CLASSIFICATION vs./and CATEGORIZATION )


- BÖLÜMSELLİK ile/ve/<> GEÇİCİLİK


- ...:
"BÖLÜMÜ" ile/ve/||/<> ... "YANI"


- BÖLÜNEMEZ/LİK ile/ve/değil TAHLİL EDİLEMEZ/LİK


- BOME DERECESİ

( Derişimi ifade etmek için kullanılan kuramsal bir terim. Teknikte derişimi ölçme özel bomemetrelerle yapılır. Bome derecesiyle verilen çözeltilerin yüzdelerine geçmek için matematiksel bir bağıntı yoktur.
[ DERİŞİM: Bir karışımdaki bileşenlerin bağıl miktarlarını gösteren büyüklük. | Bir karışımın, çözeltinin ya da bir maddenin belirli bir kütle ya da hacminde bulunan herhangi bir bileşenin miktarı. ] )


- BONCUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İNCİ

( İnciyi kuyumcuya götürmek gerek, semerciye götürürsen takar bir yere, boncuk diye. )

( ... ile LÜ'LÜ', DÜRR )

( BEAD vs. PEARL )


- BOOLE CEBİRİ ile/||/<> KLASİK CEBİR

( Boole cebiri mantıksal işlemler İLE klasik cebir sayısal işlemlerle çalışır. Boole cebiri ve, ya da, değil İLE klasik cebir toplama, çarpma, çıkarma kullanır. Boole cebiri dijital devrelerin temeli İLE modern bilgisayarların mantıksal altyapısıdır. )

( George Boole tarafından 1854 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1815-1864) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik, Mantık) (Önemli katkıları: Boole cebiri, matematiksel mantık, ikili mantık sisteminin temelleri, modern bilgisayar biliminin mantıksal altyapısı) )


- BOOTSTRAP İLE JACKKNİFE İLE CROSS-VALİDATİON ile/||/<> RESAMPLİNG YÖNTEMLERİ

( İstatistiksel güvenilirlik teknikleri. )

( Formül: SE_boot = std(θ*) )


- BOOTSTRAP İLE JACKKNİFE İLE PERMÜTASYON ile/||/<> YENİDEN ÖRNEKLEME

( İstatistiksel çıkarım için simülasyon yöntemleri. )

( Formül: SE_boot = σ(θ*) )

Bugün[17 Kasım 2025]
itibarı ile 11.290 başlık/FaRk ile birlikte,
11.290 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(8/47)
SÖZLER

Bilgilerin örgün birliği.

Bilim, nesneler karşısında yöntemli bilgidir.

Bilim, gerçeğin edebiyatıdır.

Bilim, bize geleceği vaad eder.

Bilim, yalnızca doğanın matematiksel davranışını ortaya koyan yasalardan oluşur.

Bilim bir hayal değildir, fakat onun bize vermediği şeyleri başka bir yerde bulacağımızı sanmak hayaldir.

Bilimin en önemli özelliği doğanın içinde kalmaktır.

Dış etkiler üstüne giriştiği mantık-deney işlemler bütünü.

"Ne tür bir bilgi gereklidir?" sorusunun yanıtı ancak "Bilimsel bilgi"de çözülecektir.

İnsan ancak bilimsel bilgi yoluyla nesne, olay ve olgulara egemen olmayı başarmaktadır.

Bilimsel ol ve bekle!

Gerçek bilim, her şeyin üstünde şüphe etmeyi ve cahil olmayı öğretir.

Evren matematiksel yapıdadır. Bilimin konusu olan doğa, matematiksel niteliklere sahip, bölünmez küçük parçacıklar olan atomlardan yapılmıştır. Doğada meydana gelen tüm değişiklikler, bu atomların birleşmesi, ayrılması ve hareketlerinden oluşur.

Hiçbir bilim, o bilimi yaparkenki araçları sorgulamaz.

Her bilim cevherin bir sunumunu inceler.

İlmin başı soğandan acı, sonu baldan tatlıdır.

İlmin yarısı aşk, yarısı okumaktır.

İlim sohbetle olur, kitaptan bilgi devşirilir.

Dili bilimden ayrı düşünmek veya bilimi dilden ayrı düşünebilmek olanaksızdır.

Sosyoloji en fazla metodu içeren, fakat en az çözümü olan bilimdir.

Matematik, doğanın sırlarını açacak tek anahtar olacaktır.

Terimlerle yapılmaya çalışılan bilim, ancak o terimi bilenler arasında yapılabilir.

İlim kesb ile rütbe-i rif'at arzu-yı muhal imiş ancak
Aşk imiş ne var âlemde ilim bir kıyl u kal imiş ancak

YANILGI

Greater Idaho Falls Bilim Fuarı'nda, bir lise öğrencisi, yöre insanlarını hazırladığı Projeyi imzalamaya davet etti. Delikanlı, "dihydrogen monokside" adlı maddenin kullanımının tümüyle yasaklanmasını, mümkün olmadığı takdirde çok sıkı kontrolünü istiyordu. Maddenin zararlarını, duvarlara astığı afişle açıklıyordu:

1- Yoğun terlemelere ve kusmalara sebep olabilir.
2- Doğaya büyük zararlar veren asit yağmurlarının ana unsurudur.
3- Gaz haline geçmiş hali, çok ciddi yanıklara sebep olabilir.
4- Kazara solunması, ciğerlere dolması ölüme yol açar.
5- Erozyona yol açar.
6- Otomobil frenlerinin etkinliğini azaltır.
7- Ölümcül kanser tümörlerinin hepsinin içinde bulunmuştur.

Bir saat içinde tam 50 bilim fuarı meraklısı insan delikanlının kampanya açtığı standı ziyaret etti. 43 kişi, yasaklama isteğini şiddetle desteklediler. 6 kişi kararsız kaldı. Sadece bir kişi yasaklanması istenen "dihydrogenmonokside" in H2O, yani hayatın can damarı "Su" olduğunu söyledi. Delikanlının bu projesi "Ne kadar kolay aldatılabiliyoruz" yarışmasının birincisi ilân edildi!...
Delikanlı, "Amacım, kolayca saptırılmış, saçma bilimsel cümleciklerle insanların nasıl yanlış koşullandırılabildiklerini göstermek istedim" dedi.

KAÇ SAAT ÇALIŞIYORSUN?

Seksen yaşını aşmış bir akademisyenin, odasındaki duvarda fotoğrafı asılı duran hocası ile arasında geçen bir konuşma, belki de başarısının sırrını, başka bir deyişle ilmin görkeminin sırrını veriyordu:

"Günde kaç saat çalışıyorsun?"

Vereceği rakamın etkisinden emin olan akademisyen, ikirciksiz şöyle der:
"Onyedi saat Hocam!"

Yüzünü ekşiten hocası,
"Günde onyedi saat çalışarak âlim olamazsın!"
diye karşılık verince şaşıran akademisyen:

"Peki Hocam! Âlim olmam için günde kaç saat çalışmam gerekiyor?" diye sorar.

Hocası'nın yanıtı ilginç, bir o kadar da çarpıcıdır:

"Benim hocam günde 26 saat çalışırdı;
ben ancak 25 saat çalışabiliyorum;

senin de âlim olmak için günde en az 24 saat çalışman gerek!"


Sayın İhsan FAZLIOĞLU'na, Ahmet ÇORAK'a, Baha Zafer'e, Ayhan Çitil'e, Tahir ÖZAKKAŞ'a, Doğan CÜCELOĞLU'na, Metin BOBAROĞLU'na, Kayıhan ŞAHİNOĞLU'na, Haluk BERKMEN'e, Mehmet Aşık'a, Mustafa ÖZEL'e, Ahmet DAVUTOĞLU'na, Kâzım MERTEK'e, İlber ORTAYLI'ya, Şinasi ve Gönül TEKİN'e...
Burhan OĞUZ'a, Ali DEMİRSOY'a, Lütfi YALÇINKAYA'ya, Galip ERDEM'e, Cevdet KUDRET'e, Ahmet ARVASÎ'ye, Osman TURAN'a, İsmail SAİB SENCER'e, İbn'ül Emin Mahmut KEMAL'e, Süheyl ÜNVER'e...
Ali KUŞÇU'ya, İbn-i SİNÂ'ya...
EINSTEIN'a, POPPER'a, PASTEUR'e, LAVOSIER'e, BOYLE'a...
HYPATIA'ya
PORTRELER GALERİSİ programına...
BSV'ye ve AAV'ye...
tarihteki, (adı/kendi bilinsin/bilinmesin, kaydı bulunsun/bulunmasın), doğrudan ya da dolaylı olarak
Felsefe, Bilim ve Sanata hizmeti/katkısı/çabası/desteği olmuş herkese...
paylaşımları/katkıları için çok teşekkür ederiz...