Bilim'deki
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 11.290 başlık/FaRk ile birlikte,
11.290 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(25/47)
- KATIŞMAZ/LIK ile/ve/<> BİTİŞMEZ/LİK
- KAT'Î/YET[Ar.] değil/yerine/= KESİN/LİK
- KATÎYETLE ile MUHAKKAK
- KATKI ile/ve/||/<>/> KAZANIM
- KATKI ile/ve/||/<>/> PAY
( Katkı vermeyen, pay alamaz. )
- KATKIDA "BULUNMAK/BULUNMASI" ile/değil "ETKİ ETMEK/ETMESİ"
- KATKIYA ...:
AÇIK/LIK ile/ve/||/<>/> UYGUN/LUK
- KATLANMA/TAHAMMÜL[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAYANÇ/DAYANCA/SABIR
( Katlanmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Direnmek. )
( Maddî olanlara. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Manevî olanlara. )
( PATIENCE vs./and/<> ENDURANCE )
- KATLETMEK ile/değil/yerine/>< KATETMEK
- KATMAN/LI ile KAT/LI
( Yatay. İLE Dikey. )
- KATOT ile/||/<> ANOT
( Elektrolizde katot negatif elektrot İLE anot pozitif elektrottur )
( Faraday tarafından 1834 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1791-1867) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kimya) (Önemli katkıları: Elektromanyetik indüksiyon, elektroliz) )
- KATSAYI ile/||/<> ÜS
( Katsayı çarpan, üs kuvvettir )
( Formül: 3x²: 3 katsayı İLE 2 üs )
- KATYON ile/||/<> ANYON
( Katyon pozitif yüklü İLE anyon negatif yüklü iyondur )
( Formül: Na⁺ İLE Cl⁻ )
- KAVGACI/LIK ile/değil/yerine/>< KARARLI/LIK
- KAVRA! ve/> AT!
- KAVRAM "KARGAŞASI" değil KAVRAM KARMAŞASI
( Kargaşa, kişiler arasında olandır. )
- KAVRAM KARMAŞASI ile/ve/değil (KASITLI) KAVRAM SAPTIRMASI
- KAVRAM KARMAŞASI ile/değil ZİHİN/DÜŞÜNÜŞ KARMAŞASI
- KAVRAM/KONU/DURUM/SORUN:
"KİŞİ/LER ÜZERİNDEN" (KAVRAM/DURUM) ile/değil/yerine/>< KAVRAM/DURUM ÜZERİNDEN (KİŞİ/LER)
- KAVRAM OLGUSU ile/ve İÇ OLGULAR
( FACT OF CONCEPT vs./and INNER FACTS )
- KAVRAM:
ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< ZORUNLULUĞUN BİRLİĞİ
- KAVRAM:
TANIMLAMAK ile/ve/||/<> ZORUNLULUKLARINI GÖSTERMEK
- KAVRAM ÜRETMEK ile/ve/değil/||/<> KURAM ÜRETMEK
- KAVRAM ile/ve/<> ANLAM
( Zihnin, nesne ve olgulara bakan tarafı. İLE/VE Sözcüklere/terimlere bakan tarafı. )
( İçi/dışı yoktur/olmaz. İçeriği vardır. İLE/VE/<> İçi/bâtını ve dışı/zâhiri vardır. )
( Nesneler/olgular/olaylar dünyasıdır. İLE/VE/<>Değerler dünyasıdır. )
( Sözcüğün anlamı, nesnenin kavramı olur. )
( CONCEPT vs./and/||/<> MEANING )
- KAVRAM ile/ve/<> AYRIM
( CONCEPT vs./and/<> SEPERATION )
- KAVRAM ile AYRINTI
- KAVRAM ve/<> BELİRGİNLİK
( CONCEPT and/<> CLARITY )
- KAVRAM ile/ve/<> BETİMLEME
( CONCEPT vs./and/<> TO DESCRIBE )
- KAVRAM ile/ve/<> BİLİNÇ
( CONCEPT vs./and/<> CONSCIOUSNESS )
- KAVRAM ve/<> BÜTÜN/LÜK
- KAVRAM ile/ve/<> ÇÖZÜM
( CONCEPT vs./and/<> SOLUTION )
- KAVRAM ile/ve/<> DERİNLİK
( CONCEPT vs./and/<> PROFUNDITY/DEEPNESS )
- KAVRAM ile/ve/değil EŞİK
- KAVRAM ile/ve/<> FİLOZOF ÇIĞLIĞI
- KAVRAM ve/||/<>/> FORMÜL
( and FORMULA )
- KAVRAM ve/||/<> GÖRÜSEL KARŞILIK
- KAVRAM ile/ve/<> İMGE
( )
( CONCEPT vs./and/<> IMAGE )
- KAVRAM ile İMGE
( İlke. İLE Eylem. )
- KAVRAM ile KARÎNE
- KAVRAM ile/ve/<> KAVRAM BAĞLAMI
( CONCEPT vs./and/<> CONTEXT OF CONCEPT )
- KAVRAM ile/ve/değil/||/<>/>/< KAVRAM ÇİFTLERİ
- KAVRAM ile/ve/||/<> KAVŞAK
- KAVRAM ile KENDİ
- KAVRAM ile/||/<> KÜME
- KAVRAM ile/ve/||/<>/> KURAM
( Bir kuramın varoluşu[ontolojisi] yoksa herhangi bir kuramdır. )
( Kavram ve kuram, genellikle bilim, felsefe ve öteki akademik alanlarda kullanılan iki temel kavramdır.
Bir kavram, genellikle bir düşüncenin ya da bir şeyin anlıksal[zihinsel] karşılığıdır/temsilidir.
Kavramlar, genellikle somut ya da soyut var olanları tanımlamak için kullanılır. "masa", "adâlet", "eşitlik" gibi kavramlar, düşünceleri ya da nesneleri karşılar/temsil eder.
Dilde simgeler ya da sözcükler olarak tanımlanır ve bireylerin düşünme ve iletişim kurma yeteneklerini yönlendirir.
Genellikle bir nesnenin ya da bir durumun temel özelliklerini ya da niteliklerini tanımlamak için kullanılır.
İLE/VE/||/<>/>
Bir kuram, genellikle bir görüngüyü, bir olguyu ya da belirli bir alanı açıklamak ya da açıklamak için geliştirilmiş dizgeli bir açıklamadır.
Genellikle gözlemlere dayanarak olgu ve görüngüleri anlamak, öngörmek ya da açıklamak için kullanılır.
Bilimde, felsefede, matematikte ve öteki alanlarda kullanılır.[evrim, kütleçekim kuramı]
Genellikle bir dizi varsayım, ilke ve kavramın bir araya getirilmesiyle oluşturulur ve denenir. Bilimsel yöntemle desteklenir. Bilişsel karşılıklardır ve genellikle düşünceleri ya da nesneleri tanımlamak için kullanılır ancak dizgeli açıklamalardır. Genellikle gözlemlere dayanarak olgu ve görüngüleri anlamak ya da açıklamak için kullanılır. Ancak kavramları kullanarak tanımlama yapılır. )
( FaRkLaR Kılavuzu içinde daha geniş tarama olarak şu sayfaları da okuyabilirsiniz...
FaRkLaR.net/kavram/kavram
FaRkLaR.net/kavram/kuram )
( CONCEPT vs./and/||/<>/> THEORY )
- KAVRAM ve/<> KURUM
- KAVRAM ile/ve KURUM ile/ve KARŞILIK
( Zihinde. İLE/VE Toplumda. İLE/VE Gövdede. )
- KAVRAM ve/<> KURUM ve/<> UYGARLIK ve/<> BULUNÇ/VİCDAN
- KAVRAM = MEFHUM[Ar. < FEHM] = CONCEPTION, NOTION[İng.] = CONCEPT, NOTION[Fr.] = NOTIO, BEGRIFF[Alm.] = CONCEPTUS, NOTIO[Lat.] = LOGOS, ÉNNOIA, HOROS, NOEMA[Yun.] = CONCEPCÍON[İsp.]
- KAVRAM ile/ve/<> NİYET
( Felsefe. İLE/VE/<> Kavrama niyet girince, ideolojiye dönüşür. )
( CONCEPT vs./and/<> INTENTION )
- KAVRAM ile/ve/değil/||/<>/< ÖĞE/UNSUR[Ar.]
- KAVRAM ile/ve/<>/= ÖLÇÜ
( CONCEPT vs./and/<>/= MEASUREMENT )
- KAVRAM ve ÖNERME ve ÇIKARIM
( CONCEPT and PROPOSITION and INFERENCE )
- KAVRAM ve SABİTE
( CONCEPT and CONSTANT/STATIC )
- KAVRAM ile/>< SAÇMA
- KAVRAM ve/||/<>/= SAF DÜŞÜNCE/DÜŞÜNME
- KAVRAM ile SALTIK
( CONCEPT vs. ABSOLUTE )
- KAVRAM ile SALTIK
- KAVRAM ile/ve/<> SİMGE
( İndirgeme. İLE/VE/<> Çoğaltma. )
( ... İLE/VE/<> Bireşim/tevhid. )
( Aralarında belirli özellikleri paylaşan bir öbek nesne ya da olaya verilen simgedir. İLE/VE/<> İçinde bulunduğumuz anın ve çevrenin esiri olmaktan bizi kurtarır ve daha önceden görmüş olduğumuz dış çevreyi ve o çevre içinde yer alan deneyimlerimizi istediğimiz zaman yeniden yaratma olanağını bize verir. )
( Simgeler bizi geçmişe, geleceğe ve dışarıda gözlenmesi olanaksız olan yaratıcılığa götürür. )
( Simge, zâtı/sizi gösterir/işaret eder. )
( Olanı gösterir. İLE/VE/<> Olanaklılığı gösterir. )
( Reduction. VS./AND/<> Increase. )
( CONCEPT vs./and/<> SYMBOL )
- KAVRAM ile/ve/<> SİMGE
( İndirgeme. İLE/VE Çoğaltma. )
( Aralarında belirli özellikleri paylaşan bir grup nesne ya da olaya verilen simgedir. İLE/VE İçinde bulunduğumuz anın ve çevrenin esiri olmaktan bizi kurtarır ve daha önceden görmüş olduğumuz dış çevreyi ve o çevre içinde yer alan deneyimlerimizi istediğimiz zaman yeniden yaratma olanağını bize verir. )
( Simgeler bizi geçmişe, geleceğe ve dışarıda gözlenmesi olanaksız olan yaratıcılığa götürür. )
( Olan'ı gösterir. İLE/VE/<> Olanaklı olan'ı gösterir. )
( Olguyu açıklar. İLE/VE "Kişisel deneyimler"i ansıtan ve her bireyde farklı yansımaları işaret eden bir özellik gösterir. )
( Kavramsal düşünme, öğrenmeye ve belirlemeye yardım eder. İLE/VE Simgesel düşünme, yorumlamaya olanak tanır. )
( "Küptaş", geometrinin taşta gösterimi olarak "bilimsel us"u simgeler. )
( Mâbedi, herhangi bir yapıdan ayıran en temel özellik, onun baştan sona simgesel bir donanımda olmasıdır. | Mâbedin yapımında kullanılan hemen her nesne ya da öğe, kendi nesnel ve özdeksel yapısından başka bir değeri göstermekle birer simgedir. [Bilge Süleyman, mâbedi, Tanrı'ya değil Tanrı'nın adına yaptırmıştır.] )
( Adlar, bir nesneyi/kişiyi değil de, bir değeri/erdemi ya da ilkeyi gösteriyorsa simgesellerdir. )
( CONCEPT vs./and SYMBOL
Reduction. WITH/AND Increase. )
- KAVRAM ile/ve/<> SINIR
( CONCEPT vs./and/<> LIMIT )
- KAVRAM ile/ve/||/<> SOYUT
- KAVRAM ile/ve/<>/= SÜREÇ
( CONCEPT vs./and/<>/= PROCESS )
- KAVRAM ile/ve/<> TAM AYIRD EDİCİ (BİLGİ)
( CONCEPT vs./and/<> DISTINGUISHED (INFORMATION) )
- KAVRAM ile/ve TARTIŞMA
( vs./and/||/<> DISCUSSION )
- KAVRAM ile/ve/||/<>/>/< TERİM
( Genel/leştirir. İLE/VE/||/<>/>/< Özel/leştirir. )
( Kavramlar, felsefededir. İLE/VE/||/<>/>/< Öteki disiplinlerde terim adını alır, terime dönüşür. )
( Kavramlar, terimlerin aklıdır. )
( ISTILAH: BARIŞ/SULH )
( ... İLE/VE/<> Bir bilim, sanat, meslek dalıyla ya da bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı olan sözcük. | Geleneksel mantıkta, özne ya da yüklem. )
( Felsefenin ve terim(ler)in bilinci. İLE/VE/||/<>/>/< Nesnenin bilinci. )
( VORSTELLUNG mit/und/||/<>/>/< AUSDRUCK )
( MEFHUM ile/ve/||/<>/>/< ISTILAH )
( CONCEPT vs./and/||/<>/>/< TERM )
- KAVRAM ile TERİM
- KAVRAM ve/||/<>/> TİKEL SANAT
( KANT ve/||/<>/> HEGEL )
- KAVRAM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL YAŞAM
- KAVRAM ile/ve TÜMEL
- KAVRAM ve/<> TUTARLILIK
( CONCEPT and/<> CONSISTENCY )
- KAVRAM ile/ve/||/<> VARSAYIM
( vs./and/||/<> ASSUMPTION )
- KAVRAM ile/ve/<> YAŞAM
( ... İLE/VE/<> Üzerine konuşulamayan. )
( CONCEPT vs./and/<> LIFE )
- KAVRAM ile/ve/||/<> YETERLİ KAVRAM
- KAVRAMA/ANLAMA ile MATEMATİK/FİZİK(DIANOIA)
- KAVRAM/A ile/ve KAPSAM/A
( COMPREHENSION vs./and CONTAIN )
- KAVRAMA ile KAPSAMA
( COMPREHENSION vs. CONTAIN )
- KAVRAMA(DA) ile/ve/değil/||/<>/> ANLAMA(DA)
( Kalırsın. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Dönüşürsün. )
( Kavramak, anlamanın sınırında biter. )
( Tinsel. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Ussal. )
( BİR ŞEYİN: Nedenlerini bilmek. İLE/<> Niyetlerini bilmek. )
( Geçmişle ilgilidir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Gelecekle ilgilidir. )
( [not] Spiritual. WITH/AND/||/<>/>/but Rational. Mental. )
( [not] MEANING vs./and/<>/but COMPREHENSION )
- KAVRAMAK ve BELLEMEK
- KAVRAMAK ile/ve/değil/||/<>/< DENEYİM(LEMEK)
- KAVRAMAK ve/||/<>/> HEYECAN
- KAVRAMAK ile/ve İNANMAK
( COMPREHENSION vs./and TO BELIEVE )
- KAVRAM/AK ile/ve SINIR/LAMAK
( COMPREHENSION vs./and (TO) LIMIT )
- KAVRAMDA değil KAVRAMIN OLGUSUNDA
- KAVRAMI/MEFHUMU GÖRMEK ile/ve/değil/||/<>/< KAVRAM/MEFHUM İLE GÖRMEK
( )
( Mefhumu Görmek, Mefhum ile Görmek - İhsan Fazlıoğlu )
- KAVRAMIN:
AKILSALLIĞI ile/değil TARİHSELLİĞİ
( Tüm filozoflarda. İLE/DEĞİL Hegel'de. )
( Kavramlar, aklın görüleridir. )
- KAVRAMIN:
SONSUZLUĞU ile/ve/değil/<> SINIRLILIĞI
- KAVRAM'IN:
YAŞI ve KATMANLARI
( CONCEPT'S: AGE and LAYERS )
- KAVRAMLAR:
"TEŞBİH EDİLEN/LER" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TESBİH EDİLEN/LER
( Zihin ile bilinenler/bilinebilenler. İLE/VE/||/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Akıl ile bilinenler/bilinebilenler. )
- KAVRAMLAR ile/ve/<> KONU/LAR
( CONCEPTS vs./and/<> SUBJECTS/TOPICS )
- KAVRAM/LAR ve ÖZDEŞLİK
( CONCEPT/S and IDENTITY )
- KAVRAM/LAR ile/ve/<> SINIR KAVRAM/LAR
( CONCEPT/S vs./and/<> LIMIT CONCEPT/S )
- KAVRAM/LAR ile/ve SINIR KAVRAM/LAR
- KAVRAM/LAR ile/ve/||/<> SÖZCÜK/LER
( Mantıkta, en küçük birim. İLE/VE/||/<> Dilde, en küçük birim. )
( KAVRAM: Bilincin dilbilgisi. )
( Şeylerin kavramı, sözcüklerin anlamı olur. )
( Kavram, her defasında üretilmesi gerekli olandır. )
( Kavram, tekil şeylerin özünü değil şeylerdeki evrensel öğeyi açıklar. )
( Kavram, zaman ile ilişki içinde değil zamansal olmayan varoluş [bengilik] türü altında kavranmalıdır. )
( Kavramlar, dışsal nesnelerin imgesi değildir. )
( Her kavram, bütünsel bir süreçtir ya da sürecin bütünselliğidir. )
( Düşünen her bir kişi için, kavram gereksinimi vardır ve bunlar, dünyanın neresinde ve ne zaman üretilirse üretilsin, artık, insanlığın malıdır. )
( Kavramlar dünyasına giren her kişi, evrensellikle bağ kurmuştur. Bunun ayırdında olmak, aydınlanmaya başlamak demektir. )
( Sözcük, bir köprüdür. )
( Sözcükler, bizi ancak kendi sınırlarına kadar götürebilir. )
( Sözcükler, gerçekleri iletmez, onları işaret eder. )
( Sözcükler, işaret eder ama açıklayamaz. )
( Sözcükler ve sorular, zihinden gelir ve bizi orada tutar. )
( Sözcük ile anlamı arasındaki bağlantı nedeniyle, sözcükler değerlilerdir ve eğer kişi, sözcüğü çok büyük bir dikkatle incelerse, kavramın ötesine geçerek, onun kökenindeki deneyime ulaşır. )
( Kişilik ötesine geçtiğinizde artık sözcüklere gereksiniminiz olmaz. )
( Sözcükler olmayınca anlaşılacak ne kalır? Anlama gereksinimi, yanlış-anlamadan doğar. Söylediğim/iz doğrudur fakat size göre o sadece bir kuram. Onun, doğru olduğunu nasıl anlayabileceksiniz? Dinleyin, anımsayın, düşünün, gözünüzde canlandırın. Ve günlük yaşamınızda uygulayın! Bana/bize/ona sabır gösterin ve herşeyden çok, kendinize sabır gösterin, çünkü tek engeliniz kendinizsiniz.
Yol, sizden geçerek kendinizden öteye götürür. Siz, sadece belirli, özel olanın gerçek, bilinçli ve mutlu olduğuna inandıkça ve ikilem ötesi gerçeği, hayal ürünü bir soyut kavram olarak red ve inkâr ettikçe, benim/bizim sadaka verir gibi, kavramlar ve soyutlamalar dağıttığımı/zı düşüneceksiniz. Fakat bir kez kendi varlığınız içindeki gerçeğe dokundunuz mu, o zaman, size en yakın ve en sevgili olanı tarif etmekte olduğumu/zu göreceksiniz. )
( Without words, what is there to understand? The need for understanding arises from misunderstanding. What I say is true, but to you it is only a theory. How will you come to know that it is true? Listen, remember, ponder, visualise, experience. Also apply it in your daily life. Have patience
with me and, above all have patience with yourself, for you are your only obstacle.
The way leads through yourself beyond yourself. As long as you believe only the particular to be real, conscious and happy and reject the non-dual reality as something imagined, an abstract concept, you will find me doling out concepts and abstractions. But once you have touched the real within your own being, you will find me describing what for you is the nearest and the dearest. )
( The word itself is the bridge.
Words can bring you only unto their own limit.
Words do not convey facts, they signal them.
Words indicate, but do not explain.
Words and questions come from the mind and hold you there.
Words are valuable, for between the word and its meaning there is a link and if one investigates the word assiduously, one crosses beyond the concept into the experience at the root of it.
Once you are beyond the person, you need no words. )
( Sözcükler, hem tarihsel süreçte dikey, hem de farklı alanlarda, yatay kullanımları nedeniyle çok değişik anlamlara sahip olabilirler. )
( Kavramları/karşılıkları, kişilerde(zihinlerinde) bulunmayan, sadece sözel seviyedeki "düşünme" ve "kullanımlar", kişiler arasında, iletişim kazalarına, anlaşmazlıklara ve/ya da doğrudan şiddete kaynak oluşturur. )
( Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin! )
( ... İLE/VE/||/<> Sabitlenemeyeni, sabitlemek. )
( Kavramlar, aklın görüleridir. )
( CONCEPTS vs./and/<> WORDS )
( CONCEPTUS cum/et/<> ... )
( ... ile/ve/<> YAN )
( MEFHUM ile/ve/<> KELİME )
( DER BEGRIFF mit/und/||/<> ... )
- KAVRAMLARDA:
HAKÎKÎ ile/ve İTİBÂRÎ ile/ve VEHMÎ
- KAVRAMLAŞTIRMA ile KAVRAMSALLAŞTIRMA
( TO CONCEPT vs. TO CONCEPTUAL )
- KAVRAMSAL BİRLİK ile/ve/<> ZAMANSAL AYRIM
- KAVRAMSALLAŞTIRMA ve TÜMEL/LER
- KAVRAMSAL/LIK ile/ve ARI KAVRAMSAL/LIK
( Şey var. İLE/VE Şey yok. Anlamanın anlamı. Bir şeyi anlamaz ama bir şeyle anlaşılır. Bilmenin bilmesini bilmek. Toplanma[cem]. )
- KAVRAMSAL/LIK ile/ve/<> KURUMSAL/LIK
( Üst kavramlar, altındakileri örgütleyen kavramlardır. )
- KAVRAM/SAL/LIK ile/ve/<> OLGU/SAL/LIK
( Tanımlanan her şey, kendine değil ona dairdir/yöneliktir. Tüm fizik ve metafizik, olgu ve kavramlar içindir. )
- KAVRAMSALLIK >< ÖZDEŞLİK
- ADCILIK/NOMİNALİZM:
KAVRAMSAL/LIK ve/||/<> TERİMSEL/LİK
- KAVRAMSIZLIK ile/ve/<> CEHALET
- KAVRANAMAZLIK ile/ve/||/<>/> KAVRANAMAZLIĞIN, KAVRANAMAZLIĞININ KAVRANMASI
- KAVRAYABİLME ve/||/<>/> ESNEKLİK ve/||/<>/> YARATICILIK
- KAVVAM[AR.] ile/değil KAVRAM
( Gözleyen ve koruyan. İşlerin sorumluluğunu alıp iyi yöneten. İLE/VE/||/<>/< Bir nesnenin ya da düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı. )
- KAVZAMAK[yerel] ile/=/<>/< KAVRAMAK
( Sıkı tutmak, kavramak. | Korumak, muhafaza etmek. İLE/=/<>/< Elle sıkıca tutmak. | Bir nesne ya da düşünceyi her yönüyle anlamak. | Motorlu araçlarda debriyaj pedalı görev yapmak. | Motorlu araçlarda lastik yolu kavramak. )
- KAYA ile/ve/||/<>/> DAYA
( Al sana bir kaya
Nereni dayarsan daya )
- KAYBETMEK ile/değil/yerine/>< KAYDETMEK
- KAYBETMEK ile/ve/+/||/<>/>< KAZANMAK
( Ne yazık ki, doğayla savaş durumundayız. Kazanırsak, kaybedeceğiz. )
- KAYBOLMA ile YOK OLMA
( DISAPPEARANCE vs. TO BE ANNIHILATED/VANISH )
- KAYBOLMAK ile/ve/değil/yerine/<>/> KAPILMAK
- [ne yazık ki]
KAYDIR ile/ve/||/<>/> KAKTIR
- ... KAYDIYLA ile/değil ... KOŞULUYLA
- KAYGI ile/ve/||/<> GEREKSİNİM
- KAYGI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "KANI"
- KAYGI değil/yerine/>< SAYGI
( "Kaygı..." yazısı için burayı tıklayınız... )
- KAYGILANMAK ile/değil/yerine ÖNGÖRMEK
- KAYIP ile/||/<> TEHLİKE
( Öğrenip düşünmeyen kişiler. İLE/||/<> Düşünüp öğrenmeyen kişiler. )
- KAYIT TUTMAK ile/ve/||/<>/> KAYIT BIRAKMAK
- KAYIT ile/ve/||/<>/> KALIT
- KAYIT[Ar. < KAYD] ile KAYIT
( Bir yere mal ederek deftere geçirme. | Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin ya da kopyasının bir yerde yazılı bulunması. | Önem verme. | Resmî belge. | Sesi ya da görüntüyü manyetik bant üzerine geçirme işlemi. | Şart. | Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme. İLE Pencere çerçevesi. | Araç, eşya. | Yiyecek. )
- KAYIT ile SINIR
- KAYITSIZ KAYGISIZ
- KAYITSIZ/LIK/TAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAYIŞ/TAN
( Bazen, bazıları için, bazı/çoğu durum, olay, tutum ve davranışlar, kayıtsızlıktan dolayı değil ("fazla") anlayıştan/irfandan ileri gelebilir. [Göründüğü gibi yorumlayabilmenin yanı sıra ve karşısında, aykırı/aşırı görmeyebiliriz de.] )
- KAYMA OLANAĞI değil OLASILIĞI
- KAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAYNAK
- KAYNAĞA/KİTABA/SÖZE/SÖYLEYENE GÜVENMEK ile/ve/değil/yerine ANLAMA GÜVENMEK
( [not] TO TRUST TO SOURCE/BOOK/WORD vs./and/but TO TRUST TO MEANING
TO TRUST TO MEANING instead of TO TRUST TO SOURCE/BOOK/WORD )
- KAYNAK/REFERANS[İng. < REFERENCE] ile/ve/||/<>/> KAYNAKÇA
( Araştırma ve incelemede yararlanılan belge. | Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı ya da yapıtların tümü. İLE/VE/||/<>/> Belirli bir konu, yer ve dönemle ilgili yayınları kapsayan ya da en iyilerini seçen yapıt. )
- KAYNAK ile BAŞVURU/REFERANS
( SOURCE vs. REFERENCE )
- KAYNAK ile/ve/değil/||/<> DAYANAK
- KAYNAK ile/||/<> HAM MADDE
- KAYNAK ile/ve/||/<> İLKE
( vs./and/||/<> PRINCIPLE )
- KAYNAK ile/ve MERKEZ
( Kaynağı bilmek, kaynak olmak demektir. )
( Kaynağın başlangıcı bulunamaz. )
( Pencere, ışığı verendir fakat onun kaynağı değildir. )
( Su bulmak için oraya buraya küçük çukurlar kazmayız fakat bir yeri derinlemesine delerek bir kuyu açarız. )
( Yalnız nimetleri kaynak sanmayın. Irmak değil kaynak olduğunuzu idrak edin. )
( Statünüzün, gücünüzün ya da güvendiklerinizin kaynağı yine kendinizsiniz. )
( vs./and/||/<> CENTER )
- KAYNAK ile/ve NEDEN
( SOURCE vs./and CAUSE )
- KAYNAK ile/ve/<> ÖRNEK
- KAYNAK ve/<> YOL ve/<> SONUÇ
( TİNSELLİK/İNSAN: Kaynağı, yolu ve sonucu kendinde olan. )
- KAYNAK ile/ve/||/<>/> YÖNELİM
- KAYNAKLANMA ile/ve/değil/||/<>/< KAYNAK ALMA
- KAYNAK/LAR ile KİTAP/LAR
( SOURCE(S) vs. BOOK(S) )
- KAYNAKLARDAN YARARLANMAMAK ile/ve/değil/yerine/<> ADLARINA YER VERMEMEK
- ...:
KAYNAK/LI/LIK ile/ve/||/<> ODAK/LI/LIK ile/ve/||/<> AMAÇ/LI/LIK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK ile/ve/||/<> TEMEL/Lİ/LİK
- KAYNAMA NOKTASI YÜKSELMESİ ile/||/<> DONMA NOKTASI ALÇALMASI
( Çözünen madde kaynama noktasını yükseltir, donma noktasını alçaltır )
( Formül: ΔT_b = K_b·m İLE ΔT_f = K_f·m )
- KAYNAMA NOKTASI ile/||/<> ERİME NOKTASI
( Kaynama sıvı-gaz, erime katı-sıvı geçiş sıcaklığıdır )
( Formül: Tb İLE Tm )
- KAYNAMA ile/ve/||/<> BUHARLAŞMA
( * Sıvının her yerinde olur.
* Belirli bir sıcaklıkta gerçekleşir.
* Kaynama süresince, sıcaklık değişmez.
* Sıvının, hızla buharlaşmasıdır.
İLE/VE/||/<>
• Sıvının yüzeyinde olur.
• Her sıcaklıkta gerçekleşir.
• Buharlaşan maddelerin sıcaklığı değişebilir.
• Sıvının, ısı alarak, gaz durumuna geçmesidir. )
( )
- KAYPAK/LIK ile/değil/yerine/>< SAMİMİ/YET
- KAZANÇ/KÂR ile/değil/yerine YARAR/FAYDA
( Ne denli güzel ve kârlı olsa da, hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. )
( Yaptığımız/söylediğimiz/yediğimiz. İLE/DEĞİL/YERİNE Yapmadığımız/söylemediğimiz/yemediğimiz. )
( RİBH/RIBH ile ... )
( PROFIT vs. BENEFIT )
- KAZANIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DONANIM
( "Kâr". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yarar. )
- KAZANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> KATILMAK
- KAZANMAK" ile/değil/yerine/>< TARTIŞMAK
( "Kazanmak için başlanılmış" tartışma, kaybetmenin ilk adımıdır. )
- KAZANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAMAK
- KEÇECİ-ZÂDE İZZET MOLLA ve/||/<>/> KEÇECİ-ZÂDE FUAD PAŞA
( Babası. VE/||/<>/> Oğlu. )
( 1786 - Ağustos 1829 VE/||/<>/> 1814 - 12 Şubat 1869 )
- KEHÂNET[AR.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< ALÂMET[AR.]
- KEKELEME ile/ve/değil/||/<>/< GEVELEME
- KELÂM ile/ve/||/<>/> KÂMİL
( Kâmil, kelâmı/sözü işittirendir. )
- KELÂMÂT-I DİNNİYE ile/ve/değil/yerine/<>/> KELÂMÂT-I FENNİYE
- KELEBEK ile/ve/||/<> MAYMUN
( ["zihni" ve "düşünme sürecimizi/hızımızı" anlatmada]
Batı'da[Yunan]. İLE/VE/||/<> Doğu'da. )
- KELİME HAZİNESİ[Ar.] değil/yerine/= SÖZ AĞIŞI/DAĞARCIĞI/VARLIĞI
- KEMÂL ve/||/<>/< KELÂM
( Olgunluğumuz/olgunlaşmamız(kemâlimiz], sözlerimizin altındadır/ardındadır.
[Kemâlimiz, kelâmımızın altındadır.]
)
( PERFECTION and/||/<>/< THEOLOGY/SPEECH )
- KEMÂL ve/||/<>/< KELÂM
( PERFECTION and/||/<>/< THEOLOGY/SPEECH )
- KEMİK ve/||/<> FREN ve/||/<> İNSAF
- KEMİK ile/ve/||/<>/> PETROUS KEMİĞİ
( BONE vs./and/||/<>/> PETROUS BONE )
- KEMOLİTOTROF BAKTERİ ile/||/<> FOTOTROF BAKTERİ
( Kemolitotrof inorganik bileşiklerden enerji alır İLE fototrof ışıktan enerji alır. Kemolitotrof nitrifikasyon ve sülfür oksidasyonu yapar İLE fototrof fotosentez yapar. Winogradsky kemolitotrofları keşfetti İLE toprak mikrobiyolojisinin temelini attı. )
( Sergei Winogradsky tarafından 1888 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1856-1953) (Ülke: Rusya) (Alan: Mikrobiyoloji) (Önemli katkıları: Kemolitotrofi, nitrojen döngüsü bakterileri, toprak mikrobiyolojisi) )
- KEMOTERAPİ İLE RADYOTERAPİ İLE İMMÜNOTERAPİ ile/||/<> KANSER TEDAVİLERİ
( Başlıca kanser tedavi yaklaşımları. )
( Formül: PD-1/PD-L1 blokajı )
- KENDİ BAŞINA OLAN ile KENDİNE YETEN
- KENDİ DIŞINDAKİ DÜNYAYI: BİLMEYEN >< BİLEN ile İÇ DÜNYASINI: BİLMEYEN >< BİLEN
( Câhil. >< Âlim. İLE Gâfil. >< Ârif. )
- KENDİ DÜNYASINDA OLAN ile/ve/değil KENDİ DÜNYASI OLAN
- KENDİ İÇİNDE OTO KONTROL" değil ÖZDENETİM
- KENDİ KİŞİSEL ...SI değil KENDİ DÜŞÜNCESİ/KARARI/EŞYASI VB. ya da KİŞİSEL DÜŞÜNCESİ/KARARI/EŞYASI VB.
- KENDİ YAPISI ile ÖZNİTELİK
- KENDİ ...:
ZAVİYEM(/DEN BAKINCA) değil/yerine/= AÇIM(/DAN BAKINCA)
- KENDİLERİ YANARLAR ve BİZİ DE AYDINLATIRLAR
- KENDİLİĞİNDEN DÜZENLENME ile/||/<> LİTOGRAFİ
( Self-assembly spontan termodinamik, litografi zorlanmış desen. )
( Formül: Bottom-up İLE top-down )
- KENDİLİK:
KAYITLARIMIZDA ile/ve/||/<>/< BELLEĞİMİZDE
- KENDİLİK ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEN
- KENDİLİK ile/ve/||/<>/> KENDİLİK EVRELERİ
- KENDİMİ AŞMAM GEREK DÜŞÜNCESİ
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/<
HİZMETİNİ ARTIRMAK VE SÜRDÜRMEK
- KENDİ/MİZ ile/ve/değil/||/<>/< "KEDİ"/MİZ
( Zihnimiz, anlam ve değer dünyamız. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Sorumlu olduğumuz ve bakımını sürdürmek zorunda olduğumuz sevgili gövdemiz(/"çocuğumuz"/"kedimiz"). )
( Biz, gövdemiz ya da gövdemizdekiler(örgenlerimiz) değiliz. Birlikte fakat ayrı ayrı düşünmek durumundayız. Kendimizi, gövdemize indirgememek ve özdeşleştirmemek durumundayız. )
(
)
( Kendimizi ve "kedimizi(gövdemizi)" geliştirmek üzere 11 yaşam önerisi...
1- Ne yaparsak yapalım, hiçbir işimizde acele etmemeyi, her yaptığımıza, söylediğimize ve yiyip içtiğimize yüksek özen göstererek...
(Yediğimizi içerek; içtiğimizi yiyerek(çiğneyerek)!]
2- "Kâr" ile yarar arasındaki farkı sürekli anımsayarak kârın değil yararın önemli/öncelikli olduğunu anlayarak ve anımsayarak, yaptığımızın "kâr", yapmadığımızın yarar olduğu üzerinden düşünerek ve yaşayarak...
(Yaşamın, "zihin <> dil <> bellek" üçgeninde yapılandığını ve yaşayabileceğimizi bilerek ve sürekli anımsayarak.)
(Bir alan hakkında çoğu şeyi, çoğu şey hakkında da bir şeyi bilmeye çaba göstererek.)
3- Kendimiz başta olmak üzere adâlet ve rızâ üzerine kurulu bir yaşam kurmayı daha çok önemseyerek olmazsa olmazların ve karıştırılmaması gerekenleri sürekli anımsayarak...
[Olmazsa olmazlar:
(Kullanılagelenler)
1- Sağlık ve özgürlük
2- Zaman ve enerji
3- Bilgi ve farkındalık
(Uygulanagelenler)
1- Doğa ve doğallık
2- Uyum ve bütünlük
3- Gelişim ve değişim
Karıştırılmaması Gerekenler:
1- Genel ile Özel
2- Birincil Olanlar ile İkincil Olanlar
3- Araç ile Amaç
4- Süreç ile Sonuç
5- Kuram ve Uygulama
6- Korku ve Kaygı
4- Hareketten(spordan), felsefi anlayış, bilimsel tutum ve sanatsal duyarlılıktan uzak düşmeden, her düşündüğü, söylediği ve yaptığında yöntemin(usûl) ve üslûbun, içerikten/esastan önce olduğunu sürekli anımsayarak ölçü ve orandan olabildiğince yararlanarak...
(Zihnimizi, davranışlarımızı ve yaşamımızı, "alış-veriş" değil veriş-alış üzerine kurmayı yeğleyerek.)
5- Kendimizin gövde (ya da herhangi bir organımız) olmadığını, gövde ve zihnin birlikte fakat ayrı ve bütün olduğunu öncelikle anlayarak ve sürekli anımsayarak.
(Kendimizi tanımanın ve gerçekleştirmenin altı alanında,
[ Soluk | Beslenme | Psikoloji | Fizyoloji | Eşeysellik | İletişim ]
daha etkin ve yetkin bilgi sahibi olarak kendimizi ve yaşamı yönetmemizle!...)
(Nesnelere, kişilere[özellikle çocuğuna] ve kendimize tapmadan yaşamanın önemiyle birlikte alaycılıktan uzak durarak...)
6- Geçmişin olumsuzu olan "Keşke ..."lere ve geleceğin olumsuzu olan "Ya ..."lara zihnimizde ve yaşamımızda yer vermeyip zamanın değil ân'ın farkındalığıyla yaşamak üzere zihnini ve yaşamını tekrar düzenleyerek...
(Kaygı değil [koşulsuz] saygı ve sevgi üzerine yaşamayı öğrenerek ve yeğleyerek...)
7- Yaşamı, "ya, ya da" "mantığı" ile [0 - I] olarak değil "hem, hem de; ne, ne de" "mantığı" ile geleceğe don biçmeden, her şeyin başlangıcında %50-50'de durduğumuzu ve 1 ile 99 arasında yaşayabileceğimizi ve ifade edebileceğimizi yeğleyerek...
(Yaşamımızdaki azaltacaklarımız, bırakacaklarımız ve çoğaltacaklarımız üzerine daha çok düşünerek ve uygulayarak...)
(Küçük hesaplara değil ayrıntılara öncelik vererek...)
8- En başta ve özel olarak kendimizi, daha sonra da anne-babamızı, başkalarını ve geçmişimizde olan bitenleri affetmeyi yeğleyerek...
("Başımıza gelenleri" değil onlara nasıl tepki vereceğimizi yeterince düşünerek, öncelik vererek [olumsuzluk muhasebesi ve önceliği yapmadan] ve özen göstererek...)
(Sorunun değil çözümün parçası olmayı yeğleyerek...)
9- İşleri ve sorumlulukları, ona(şuna/buna) bırakarak/yıkarak değil kendimiz üstlenerek!...
(Bir yakınımız, dostumuz ve komşularımızla el birliği, dayanışma içinde olarak imece yöntemiyle düşünerek ve daha çok çalışarak...)
10- Karbon ayak izimizin azal(tıl)acağı, çevrenin ve doğanın dengelerine katkıları ve artıları yüksek olan,
uygarlığın ve teknolojinin en yalın göstergesi/aracı olan bisikleti, bireysel işlerimizde ve toplumsal alanlarımızda daha fazla kullanarak!...
11- Çeşitli olay/olgu, durum ve koşullarda,
genelleyici, indirgeyici, özdeşleştirici düşünemeyeceğimiz ve
köktenci, toptancı, sonuç odaklı,
keyfî "çözüm" ve yaklaşımlarda olamayacağımızı anımsayarak... )
- KENDİMİZİ:
DEV AYNASINDA GÖRMEK ile/değil/yerine/>< DEVÂ AYNASINDA GÖRMEK
- KENDİMİZİ/ZİHNİMİZİ:
(")UYUŞTURMAK(") ile/değil/yerine/>< MEŞGUL ETMEK
- KENDİN OLABİLMEK ve/||/<>/> KENDİN KALABİLMEK
- KENDİNDE DÜŞÜNCE ile/ve KENDİ İÇİN DÜŞÜNCE ile/ve KENDİNDE KENDİ İÇİN DÜŞÜNCE
- | KENDİNDE ile/ve/+ KENDİ İÇİN | ile/ve/+/||/<>/> KENDİNDE VE KENDİ İÇİN
- KENDİNDE ile/ve/||/<> İÇİNDE
- KENDİNDE/LİK ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDEN/LİK
- KENDİNDEN KAÇMAK ile/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ KOVALAMAK/TANIMAK
- KENDİNDEN ile/ve/değil/||/<>/< KENDİLİĞİNDEN
- KENDİNE BENZERLİK ile/||/<> SİMETRİ
( Kendine benzer fraktal ölçek, simetri dönüşüm değişmezliği. )
( Formül: Koch İLE öteleme )
- KENDİNE OLAN ÖZGÜVEN değil ÖZGÜVEN (ya da KENDİNE OLAN GÜVEN)
- KENDİNE SAYGI ve/hem de/=/||/<>/> BAŞKASINA SAYGI
- KENDİNİ ...:
"AKLAMAK" ile/değil/yerine/>< YOKLAMAK
( Kendini tanımayan, bilgisiz/cahil. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kendini tanıyan, bilge. )
- KENDİNİ ARAMAK ile/ve/<> KALICILIĞINI YAKALAMAK
- KENDİNİ AŞ!(MAK) ile/ve/değil/fakat/||/<>/< HADDİNİ AŞMA!(MAK)
- KENDİNİ AZIMSAMAK değil/yerine/>< KENDİNİ ANIMSAMAK
- KENDİNİ BİLMEK ile/ve/değil/||/<> KENDİNİ TANIMAK
( Kendimizi bilmek için kendimiz olmalıyız. )
( Kendimizi aşmak için kendimizi bilmek durumundayız. )
( Kendini-idrak, elde edilebilecek bir şey olmaktan çok, anlaşılacak bir durumdur. )
( Kendimizi bilirsek, öteki her şey onunla birlikte gelir. )
( Kendimizi bilmeyi engelleyen, yalnızca zihindir. )
( Kendini bilişteki amaç, ne olmadığımız hakkındaki tam bilgidir. )
( Kendimizi iyice/yeterince bilmezken, başkasını nasıl bilebiliriz? )
( Kendimi bilmek ile tam olarak, neyi bilmiş olurum? Olmadıklarımızın hepsini. )
( Kendimizi bilmeyi öğrenelim, harikalar keşfederiz. )
( Kendimizi ne kadar daha çok bilirsek, o kadar daha az korkarız. )
( Kendimizi düzeltmeye gereksiniminiz yoktur - sadece kendi hakkımızdaki "düşüncelerimizi" düzeltelim. )
( Ne olduğumuzu bilmek için önce, ne olmadığımızı araştırmak ve bilmek durumundayız. )
( İşe, kendimizden ve kendimizle başlamak zorundayız - bu, değişmez yasadır. )
( Kendimizi, hiç durmaksızın gözlemleyelim, böylece, bilinç-dışı, bizim tarafımızdan, herhangi bir çaba harcanmaksızın, kendiliğinden, bilincimize akacaktır. )
( Kişinin, kendini yeterince tanımaması, çevresindekilerle çatışmasına neden olur. )
( Mutlak gerçek, mutlak sevgi, bencil olmamak, kendini-idrak için tartışılmaz etmenlerdir. )
( Sakin bir zihin, doğru bir idrak için şarttır, ki bu da kendini-biliş için gereklidir. )
( Ancak, kendini-biliş, yardımcı olabilir. )
( SEN, SENİ BİL, SEN SENİ
SORARLAR, SENDEN SENİ
ARARLAR, SENDE SENİ
BULMAZLARSA, SENDE SENİ
PATLATIRLAR ENSENİ ENSENİ )
( To know yourself, be yourself.
To go beyond yourself, you must know yourself.
Self-realisation is not an acquisition. It is more of the nature of understanding.
It is only your mind that prevents self-knowledge.
By self-knowledge means, full knowledge of what you are not.
Unless you know yourself well, how can you know another?
By knowing myself what exactly do I come to know? All that you are not.
Learn to know yourself and you will discover wonders.
The more you know yourself the less you are afraid.
Watch yourself ceaselessly and the unconscious will flow into the conscious without any special effort on your part.
To know what you are you must first investigate and know what you are not.
You must begin in yourself, with yourself - this is the inexorable law.
Absolute truth, love selflessness are the decisive factors in self-realisation.
A quiet mind is essential for right perception, which again is required for self-realisation.
Only self-knowledge can help you. )
( "Kendini Tanı! Böylece, tanrıların tüm gizemini ve evreni tanıyabileceksin"
"Gnothi seafton! Kai gnou ruzon ola ta mistria ton theon kai tou simpantos"
ΓNΩΘI ΣAYTON KAI ΘEΛEIΣ ΓNΩPIZOYN OΛA TA MYΣTHPIA TΩN ΘEΩN KAI TOY ΣYMΠANTOΣ
DELPH'teki Apollon Tapınağı'nda[Atina - Yunanistan],
Mâbed'den, Dışarı Çıkarken Okunabilen, Kapının Üstünde Yazan Yazı
[Ancak, doğayı, fizik ve kimyayı, matematiği tanırsan/anlarsan, evreni, tüm gizemleri ve kendini tanıyabilirsin.] )
( [not] TO KNOW YOURSELF vs./and/but/||/<> TO RECOGNIZE YOURSELF )
( ΓNΩΘI ΣAYTON KAI ΘEΛEIΣ ΓNΩPIZOYN OΛA TA MYΣTHPIA TΩN ΘEΩN KAI TOY ΣYMΠANTOΣ
Gnothi seafton! Kai gnou ruzon ola ta mistria ton theon kai tou simpantos )
( ... cum/et/||/<> NOSCE TE IPSUM )
- KENDİNİ/BİRİNİ "DEĞERLENDİRİRKEN":
SAHİP OLMADIKLARI(N) İLE ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHİP OLDUKLARI/N İLE NELER YAPTIĞI(N)/YAPABİLDİĞİ(N)
- KENDİNİ FEDÂ ETMEK ile/değil FEDÂKÂR OLMAK
- KENDİNİ GELİŞTİRMEK ile/ve/<>/> KENDİNİ YETKİNLEŞTİRMEK
( En güçlü zincirin gücü bile, zincirin en zayıf halkası kadardır. )
( MÜTEEHHİB: Kendi kendini yetiştirmiş kişi. Otodidakt. )
( TO DEVELOPE THE SELF vs./and TO PERFECT THE SELF )
- KENDİNİ GELİŞTİRMEK ve/||/<>/> KUŞAĞINI YETİŞTİRMEK
( Bugün. VE/||/<>/> Yarın. )
- KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME:
GEREKSİNİMİ ile/ve/||/<>/> EĞİLİMİ
- KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> DİNGİNLİK
- KENDİNİ:
GERÇEKLEŞTİRME ile/ve/değil/||/<>/< BOŞLAMAMA/AZIMSAMAMA
- KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK ve/<>/>/< KENDİNİ GENÇLEŞTİRMEK
- KENDİNİ HERKESTEN "ÜSTÜN GÖRMEK" ile/değil/yerine YALNIZLIĞINI KABUL ETMİŞ OLMAK
- KENDİNİ:
KEŞFETMEK ve/||/<>/> GELİŞTİRMEK ve/||/<>/> YÖNETMEK ve/||/<>/> GERÇEKLEŞTİRMEK
- KENDİNİ "KÜÇÜMSEME" ile/ve/=/||/<>/< ÖVÜNME
- KENDİNİ TANI = RECOGNIZE YOURSELF[İng.] = GNOTHI SEAUTONU
- KENDİNİ TANIMA ile/ve/<> KENDİNİ TAMAMLAMA
( Kişiyi/insanı tanımıyorsak/bilmiyorsak, hiçbir şey(i) bilmiyoruz/tanımıyoruz demektir. )
( RECOGNIZE THE SELF vs./and/<> SELF REALIZATION )
( GNOTHI SEAUTONU [Türkçe seslendirilişi: GNOTHI S' AFTON] )
- KENDİNİ "TANIMLAMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ TANIMAK
( Yapmamız gereken tek şey, kendimizi [sınırlayıp ayırarak] tanımlama eğiliminden kurtulmaktır.[Tüm "tanımlar", yalnızca gövdemize ve onun görünümlerine özgüdür.] )
( All we need is to get rid of the tendency to define ourselves. [All definitions apply to our body only and to its expressions.] )
( [not] EXPRESS THE SELF vs./and/but/||/<>/< RECOGNIZE THE SELF
RECOGNIZE THE SELF instead of EXPRESS THE SELF )
- KENDİNİ "UNUTMAK" ile/ve "KENDİNİ VERMEK"
( Duyarlılığı artırır. İLE/VE Yaratıcılığı artırır. )
- KENDİNİ YETİŞTİRME ile/ve/||/<> KENDİNİ GELİŞTİRME
- [ne yazık ki]
KENDİNİ YETKİN GÖRMEK/GÖREN" ile/ve/||/<>/> AHKÂM KESMEK/KESEN
- KENDİN(İZ)E İYİ BAKIN(/BAKMAYA DEVAM EDİN) ve/||/<>/> HOŞÇA KAL/IN
- KENDİSİ AÇISINDAN değil KENDİ AÇISINDAN
- KENDİYLE:
DOLAN ile/ve/||/<> DOYAN
- KENT/ŞEHİR EFSANELERİ ile/ve/||/<> İKİNCİ EL KAYNAK/LİTERATÜR
- KENT ve/||/<>/> KAVRAM
( Kentin olmadığı yerde, sanat da olmaz. )
- KENTSEL "ÖTELEME" ile/değil/yerine/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM
( )
- KERÂMET ve/<> SAADET
( İlmin ikramları. )
- ... KERE ile/ve/||/<>/> "AŞK KERE"
- KERE ile/ve KARE
( TIMES vs./and SQUARE )
- KEŞF ile İCÂD ile İNŞÂ
- KEŞF ile/ve/değil SONUÇ
( Felsefede/tasavvufta. İLE/VE/DEĞİL Bilimde. )
- KEŞFEDECEK" değil KEŞFEDİLECEK
- KEŞFETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FARKETMEK
- KESİCİ ile/ve/||/<> DELİCİ ile/ve/||/<> AŞINDIRICI
- KEŞİF ile/ve/> AYIRDINDALIK
( CONSCIENCE/CONSCIOUS vs./and/> DISTINGUISHNESS )
- KEŞİF ile/ve/||/<>/> ORTAYA ÇIKARMA
- KEŞİF(/KAŞİF) ile İCAT(/MUCİT)
- KESİK/Lİ ile EKSİK/Lİ
- KESİKLİ ile/||/<> SÜREKLİ
( Kesikli sayılabilir İLE sürekli ölçülebilir değişkendir )
( Formül: Discrete İLE continuous )
- KESİN İFADE ile OLANAKLIYSA/MÜMKÜNSE
- KESİN KÜME ile/||/<> BULANIK KÜME
( Kesin kümede bir eleman ya üyedir ya değildir (0 veya 1) İLE bulanık kümede üyelik derecesi 0 ile 1 arasında değişir )
( Formül: A = {x İLE μA(x) | x ∈ X} )
( Lotfi A. Zadeh tarafından 1965 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1921-2017) (Ülke: Azerbaycan/ABD) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Bulanık mantık, bulanık kümeler) )
- KESİN ile/ve/||/<> "TEMİZ"
- KESİNKES/KESİN KEZ = KESİNLİKLE
- KESİNLİK ile/ve/değil BİLGİ
( [not] CERTAINTY vs./and/but KNOWLEDGE )
- KESİN/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLİM/SEL
- KESİNLİK ile/ve/||/<> DURAĞANLIK/DURGUNLUK
- KESİNLİK ile/ve/||/<> ELE AVUCA SIĞMAMA
- KESİNLİK(YAKÎN) ve/<> HUZUR
- KESİN/LİK ile "KATI/LIK"
- KESİNLİK ile/ve/değil/yerine/|| OLASILIKLI KESİNLİK
( [not] CERTAINTY vs./and/but/|| PROBABLE CERTAINTY
PROBABLE CERTAINTY instead of CERTAINTY )
- KESİNLİK ile/ve/değil/||/<>/> PEKİNLİK
( Nesneler/doga/fizik/matematik için. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Kişide, zihinde, kavramda, süreçte. )
- KESİNLİK = YAKÎN, MEVSUKİYET = CERTAINTY, CERTITUDE[İng.] = CERTITUDE[Fr.] = GEWISSHEIT[Alm.] = CERTITUDO[Lat.]
- KESİNLİK değil/yerine/>< YAKLAŞIM / YAKINLIK
- KESİR ile BİLEŞİK KESİR
( ... İLE Payı, paydasına eşit ya da paydasından büyük olan kesir. 4/4 | 9/6 )
- KESİŞİM ile/ve/<> AYRIM
- KESİT ile/ve/değil/yerine/||/<> "SONUÇ"
- KESKİN ile/değil/yerine/>< SAKİN
( Zâhirde. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mânâda. )
itibarı ile 11.290 başlık/FaRk ile birlikte,
11.290 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(25/47)
Bilgilerin örgün birliği.
Bilim, nesneler karşısında yöntemli bilgidir.
Bilim, gerçeğin edebiyatıdır.
Bilim, bize geleceği vaad eder.
Bilim, yalnızca doğanın matematiksel davranışını ortaya koyan yasalardan oluşur.
Bilim bir hayal değildir, fakat onun bize vermediği şeyleri başka bir yerde bulacağımızı sanmak hayaldir.
Bilimin en önemli özelliği doğanın içinde kalmaktır.
Dış etkiler üstüne giriştiği mantık-deney işlemler bütünü.
"Ne tür bir bilgi gereklidir?" sorusunun yanıtı ancak "Bilimsel bilgi"de çözülecektir.
İnsan ancak bilimsel bilgi yoluyla nesne, olay ve olgulara egemen olmayı başarmaktadır.
Bilimsel ol ve bekle!
Gerçek bilim, her şeyin üstünde şüphe etmeyi ve cahil olmayı öğretir.
Evren matematiksel yapıdadır. Bilimin konusu olan doğa, matematiksel niteliklere sahip, bölünmez küçük parçacıklar olan atomlardan yapılmıştır. Doğada meydana gelen tüm değişiklikler, bu atomların birleşmesi, ayrılması ve hareketlerinden oluşur.
Hiçbir bilim, o bilimi yaparkenki araçları sorgulamaz.
Her bilim cevherin bir sunumunu inceler.
İlmin başı soğandan acı, sonu baldan tatlıdır.
İlmin yarısı aşk, yarısı okumaktır.
İlim sohbetle olur, kitaptan bilgi devşirilir.
Dili bilimden ayrı düşünmek veya bilimi dilden ayrı düşünebilmek olanaksızdır.
Sosyoloji en fazla metodu içeren, fakat en az çözümü olan bilimdir.
Matematik, doğanın sırlarını açacak tek anahtar olacaktır.
Terimlerle yapılmaya çalışılan bilim, ancak o terimi bilenler arasında yapılabilir.
İlim kesb ile rütbe-i rif'at arzu-yı muhal imiş ancak
Aşk imiş ne var âlemde ilim bir kıyl u kal imiş ancak
YANILGI
Greater Idaho Falls Bilim Fuarı'nda, bir lise öğrencisi, yöre insanlarını hazırladığı Projeyi imzalamaya davet etti. Delikanlı, "dihydrogen monokside" adlı maddenin kullanımının tümüyle yasaklanmasını, mümkün olmadığı takdirde çok sıkı kontrolünü istiyordu. Maddenin zararlarını, duvarlara astığı afişle açıklıyordu:
1- Yoğun terlemelere ve kusmalara sebep olabilir.
2- Doğaya büyük zararlar veren asit yağmurlarının ana unsurudur.
3- Gaz haline geçmiş hali, çok ciddi yanıklara sebep olabilir.
4- Kazara solunması, ciğerlere dolması ölüme yol açar.
5- Erozyona yol açar.
6- Otomobil frenlerinin etkinliğini azaltır.
7- Ölümcül kanser tümörlerinin hepsinin içinde bulunmuştur.
Bir saat içinde tam 50 bilim fuarı meraklısı insan delikanlının kampanya açtığı standı ziyaret etti. 43 kişi, yasaklama isteğini şiddetle desteklediler. 6 kişi kararsız kaldı. Sadece bir kişi yasaklanması istenen "dihydrogenmonokside" in H2O, yani hayatın can damarı "Su" olduğunu söyledi. Delikanlının bu projesi "Ne kadar kolay aldatılabiliyoruz" yarışmasının birincisi ilân edildi!...
Delikanlı, "Amacım, kolayca saptırılmış, saçma bilimsel cümleciklerle insanların nasıl yanlış koşullandırılabildiklerini göstermek istedim" dedi.
KAÇ SAAT ÇALIŞIYORSUN?
Seksen yaşını aşmış bir akademisyenin, odasındaki duvarda fotoğrafı asılı duran hocası ile arasında geçen bir konuşma, belki de başarısının sırrını, başka bir deyişle ilmin görkeminin sırrını veriyordu:
"Günde kaç saat çalışıyorsun?"
Vereceği rakamın etkisinden emin olan akademisyen, ikirciksiz şöyle der:
"Onyedi saat Hocam!"
Yüzünü ekşiten hocası,
"Günde onyedi saat çalışarak âlim olamazsın!"
diye karşılık verince şaşıran akademisyen:
"Peki Hocam! Âlim olmam için günde kaç saat çalışmam gerekiyor?" diye sorar.
Hocası'nın yanıtı ilginç, bir o kadar da çarpıcıdır:
"Benim hocam günde 26 saat çalışırdı;
ben ancak 25 saat çalışabiliyorum;
senin de âlim olmak için günde en az 24 saat çalışman gerek!"
(1996'dan beri)