İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE
( Zihinde ve zihnin tanımlanamaz ayrıntılarındaki/derinliklerindeki karşılığı/varlığı. İLE/VE/<>
Zihindeki ayrıntıların ve kombinasyonların işaret, çizim, resim ve fotoğraflandırılmış, kabalaştırılmış[kesifleştirilmiş] hali. )
( [eski dönemlerde][> İMGE] IMAGO: Ölen (önemli) kişinin/kralın, -ölmeden önce- balmumundan yapılmış sûreti. | Çifte varoluş, ölümle yaşam arasında varolan. [Ölüme de gönderme yapan!] İLE/VE/<> ... )
( [M.S. I. yüzyıldaki kayıtlardan] Uzaklara giden sevdiği kişinin gölgesinin hatlarını/konturunu çıkarma. İLE/VE/<> ... )
( [modern dönemde] Anlamı, kendine sabitleyen, öznesine göndermeyen. [TEMSİL | İng. REPRESENTATION] İLE/VE/<> ... )
( Buluşturan/buluşturur. İLE Ayrıştıran/ayrıştırır ve buluşturan/buluşturur. )
( Kavramayı sağlatan. İLE Birliği sağlatan. )
( Aklın bilgiye ve hikmete kavuşması, neredeyse tüm uygarlıklarda ortak olarak Güneş, Işık, Nur simgeleri ile belirtilmektedir. )
( İmgeleme ve arzunun son bulmasıyla birlikte varlık da sona erer ve şu ya da bu oluş saf varoluşla kaynaşıp birleşir, ki onu tarif olanaklı değildir, o ancak yaşanabilir. )
( İşitilen ve okunan sözler ancak zihnimizde imgeler yaratır fakat biz zihinsel bir imge değiliz. )
( Gerçek olmayanı yaratan imgelemedir, onu devam ettiren ise arzudur. )
( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )
( Simgeler, tek bir anlama indirgenemez. )
( Simgenin imgesi olmaz ama imgenin simgesi olur. )
( Zihnimizin aynasında imgeler görünür ve kaybolur. Ayna kalır. )
( RÂBITA: İmge ile simgenin buluşturulması. )
( Sürekli dolaşımda olan/kalan/bırakılan. [JACQUES DERIDA (ö. 1930)] )
( The innards created by imagination and perpetuated by desire.
Words, heard or read, will only create images in your mind, but you are not a mental image.
You are the power of perception and action behind and beyond the image.
In the mirror of your mind images appear and disappear. The mirror remains. )