Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

[... || ...] BAĞLAÇLI

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[ 01 May 2025 ]
itibariyle 10621 başlık/FaRk yer almaktadır.

- .jpg ile/ve/||/<>/> .png

( Web ortamında daha fazla performans gösterir ve daha çok kullanılan biçimdir.[Transparan özelliği yoktur.][1986] İLE/VE/||/<>/> Arkaplan görselleri ve desenlerinde PNG biçimli görseller yeğlenilir.[Transparan özelliği vardır.][Logo ve ikon yapımında yeğlenilir.][Genellikle daha nitelikli olduğundan, JPG'den boyut olarak daha büyüktür.][1990] )


- .wav ile/||/<> .mp3

( Ses dosyası biçimidir. İLE/||/<> Ses katmanıdır. )

( [Nitelik ...] Daha iyi olabilir.[profosyonel kayıtlarda daha fazla kullanılır] İLE/||/<> Kayba uğrayabilir.[Daha çok kişisel bilgisayarlarda ya da taşınabilir müzik cihazlarında kullanılır] )

( Dosya boyu daha fazladır ve sıkıştırılmamıştır. İLE/||/<> Sıkıştırılmıştır[dijital olarak]. )

( [Geliştirme ...] Microsoft ve IBM tarafından. İLE/||/<> Moving Picture Experts Group tarafından. )


- (B)İLİM İÇİN GEREKENLER:
GURBET ve/||/<> SABIR ve/||/<> KILAVUZ/ÜSTAD ve/||/<> FAKR-U ZARÛRET


- (B)İLİM'DE 3 KARIŞ:
1. KARIŞ ve/||/<>/>/< 2. KARIŞ ve/||/<>/>/< 3. KARIŞ

( Kibirlendirebilir. VE/||/<>/>/< Alçakgönüllü yapar. VE/||/<>/>/< Hiçbir şeyin bilinmediği bilinir. )


- (B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İçtekileri, dışa alma, dışta görme/gösterme bilgisi. İLE/VE/+/||/<>/> Dıştakileri, içe alma, içte yaşama bilgisi. )

( Bilgisi.[hikmetin] İLE/VE/+/||/<>/> Kendi.[hikmetin] | İlmi, yaşama geçirme bilgisi. )

( [konunun] Öncesi[Evvel] | Sonrası[Âhir] | İçi[Bâtın] | Dışı [Zâhir] İLE/VE/+/||/<>/> Zamanı | Zemini )

( 4N İLE/VE/+/||/<>/> 2N )

( Nasıl?[Ne asıl?] | Niye?[Neye?] | Nereden? | Nereye? İLE/VE/+/||/<>/> Nerede? | Ne zaman? )

( Nasıl? İLE/VE/+/||/<>/> Niçin?[Ne için?] )

( Önü | Arkası | Sağı | Solu İLE/VE/+/||/<>/> Alt/ı ve üst/ü )

( Dört yön İLE/VE/+/||/<>/> Taban ve tepe )

( Yön İLE/VE/+/||/<>/> Konum )

( Değişken/araz. İLE/VE/+/||/<>/> Sabit/mutlak. )

( Akıl ile. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl ve/+ gönül ile. )

( Görü. İLE/VE/+/||/<>/> Öngörü. )

( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İz'an. )

( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İlmi/ni idrak. )

( Rükû İLE/VE/+/||/<>/> Kıyam/Secde )

( Çevre İLE/VE/+/||/<>/> Çekirdek )

( Küre/Daire/Çember İLE/VE/+/||/<>/> Merkez/Nokta )

( Doğrusal. İLE/VE/+/||/<>/> Dairesel. Döngüsel. )

( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )

( "Yatay". İLE/VE/+/||/<>/> "Dikey". )

( "Dikey". İLE/VE/+/||/<>/> "Yatay". )

( "Yabancı"/"tanıdık"/"uzak". İLE/VE/+/||/<>/> Tanıdık/yakın. )

( Sözcükler[Terimleri/Kavramları] | Tarih[/Tarihçesi] | Doğası[Kimyası/Biyolojisi/Anatomisi] | İşlevselliği[Fizik/Fizyoloji] İLE/VE/+/||/<>/> Koşullar[Zamanı ve Zemini(Yeri/Mekânı)] )

( Önce İLE/VE/+/||/<>/> Sonra )

( Âlim İLE/VE/+/||/<>/> Ârif )

( ben İLE/VE/+/||/<>/> BEN )

( Sıfat İLE/VE/+/||/<>/> Zât )

( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Öz )

( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Göz )

( Beden ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> Ledün ilmi. )

( İlmin marifeti. İLE/VE/+/||/<>/> Marifetin ilmi. )

( Marifetin ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> İlmin marifeti. )

( Tekillerin idrâki. İLE/VE/+/||/<>/> Tümellerin idrâki. )

( Müşkil çözer. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl üretir. )

( Nesneyi/maddeyi idrak becerisi yüksek kişiler. İLE/VE/+/||/<>/> Nesneyi/maddeyi ve anlamı/mânâyı idrak becerisi yüksek kişiler. )

( İlm-i Hudurî. İLE/VE/+/||/<>/> İlm-i Husulî. )

( Tasdik[Yargı] İLE/VE/+/||/<>/> Tasavvur[Kavram] )

( Görerek/gözlemleyerek. İLE/VE/+/||/<>/> İşiterek/dinleyerek. )

( Düşünce ve gözlem ile. İLE/VE/+/||/<>/> Katılım ve sezgi ile. )

( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )

( Yazı/şekil ile. İLE/VE/+/||/<>/> Gelenek ile. )

( Veri/ler ile. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgi/bilgelik ile. )

( Nesneyi bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kendini bilmek. )

( Yanıtlar ile. İLE/VE/+/||/<>/> Sorular ile. )

( Bilinebilecekleri ve yapılması gerekenleri bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kaçınılması/yapılmaması gerekenlerden kaçınmak. )

( Cehâleti gideren. İLE/VE/+/||/<>/> Gafleti gideren. )

( Evreni tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )

( Doğayı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )

( Herkes/e. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları/na. )

( İsteyene. İLE/VE/+/||/<>/> Hak edene. )

( Herkes bilebilir. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları bilir. )

( "40 yaş öncesi". İLE/VE/+/||/<>/> "40 yaş sonrası". )

( Bilmenin/bilginin sonucu. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmenin/bilginin kendi. )

( Bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmekten, [sürekli] "bilme"ye geçmek. )

( Kişi, bilmediğiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. İLE/VE/+/||/<>/> Kişi, kendiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. )

( Sizin araştırmalarınızla... İLE/VE/+/||/<>/> Birlikte paylaşımlarımızla... )

( Aramakla bulunabilir. İLE/VE/+/||/<>/> Aramakla bulunmaz. [Fakat bulanlar, aramış olanlarıdır!] )

( Fikri hür, vicdanı hür. İLE/VE/+/||/<>/> İrfanı hür. )

( Her yerde ve her şeyde. İLE/VE/+/||/<>/> Bizde! [ Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsek! İrfan/kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsek! ] )

( Hem Doğu'da, hem Batı'da. İLE/VE/+/||/<>/> [daha çok] Anadolu'da ve Doğu'da! )

( Bazen birden, bazen zamanla kazanılır! İLE/VE/+/||/<>/> Zamanla kazanılır. )

( Yeterince çalışılırsa, -neredeyse- mutlaka! İLE/VE/+/||/<>/> Belki! )

( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )

( Kendini bilmek ve Dıştakini/Gayrıyı bilmek İLE/VE/+/<> İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )

( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )

( İhvân-ı Safâ, "Fasl fî ecnâsi'l-ulûm" başlığı altında ilimleri, -Riyâzî, -Dinî ve -Felsefî olmak üzere üç ana grupta toplamıştır. )

( Nasıl/nelerin konuş(ul)abileceğini öğretir. İLE/VE/+/||/<>/> Nasıl/neleri konuşmayacağını ve susabilmeni gösterir. )

( Maluma bakar. İLE/VE/+/||/<>/> Mazerete bakar. )

( Tâbi ol! İLE/VE/+/<> Talip ol! )

( Bilgi[episteme]. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgelik/irfan[gnosis]. )

( Genel rahmet. İLE/VE/+/||/<>/> Özel rahmet. )

( Geçmiş. İLE/VE/+/||/<>/> Gelecek. )

( Bileşikleri(mürekkebât) idrâktir. İLE/VE/+/<> Yalını(basît) idrâktir. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Bilgisizlikten sonraki bir duruma özeldir. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Yokluğun(adem) aracılık ettiği iki idrâkin sonucudur. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Riyâzet yoluyla elde edilir. )

( Yöntemi zordur. İLE/VE/+/<> Yöntemi kolaydır. )

( İhtilâfı çoktur. İLE/VE/+/<> İhtilâfı azdır. )

( Neden-delili[burhân-i limmî] ile elde edilir. İLE/VE/+/<> Nasıl-delili[burhân-i innî] ile elde edilir. )

( Seni/onu, başkasına bildiren. İLE/VE/+/||/<>/> Seni, sana bildiren. )

( FERZÂN[Fars.]: İlim ve hikmet/irfan. )

( İrfan öğretisi, insanlığı bir bütün olarak algılayıp insanlık değerlerine nerede olursa olsun, duyarlı olmayı öğretir. )

( Nesnesinde tutan. İLE/VE/+/||/<>/> Özneyi/kişiyi değiştiren. )

( Bilgisizliğe karşıdır. İLE/VE/+/||/<>/> Bağnazlığa karşıdır. )

( Bilge kişi, nutuk atan değil sabırlı olan, kin ve korkudan kurtulmuş olandır. )

( Kitaplarla. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanla[kişilerle]. )

( Bildiğini, duyduğunu/gördüğünü, deneyini anlatır/aktarır. İLE/VE/+/||/<>/> Yaşadığını, deneyimlediğini paylaş(tır)ır. )

( Bilgisizlerin/cahillerin davet edildiği. İLE/VE/+/||/<>/> Bilenlerin davet edildiği. )

( Celâl'den. İLE/VE/+/||/<>/> Cemâl'den... )

( Zorunluluk. İLE/VE/+/||/<>/> Anlayış. )

( "Cehennem". İLE/VE/+/||/<>/> "Cennet". )

( Dıştakileri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Var olarak [amaca ve olgunluğa] dönüşerek bilme. )

( Parçaları bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Bütünü/bütünlüğü bilme. )

( Nesneleri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Durumları bilme. )

( Kuramsal/teorik. İLE/VE/+/||/<>/> Uygulayımsal/pratik. )

( Göz ile, gözlemleyerek, araştırarak. İLE/VE/+/||/<>/> "Burun" ile, "koklayarak". )

( Dıştakiler, koşullar, durumlar, ayrıntılar. İLE/VE/+/||/<>/> İçselleştirme, saygı, çaba ve özen. )

( EPISTEME ile/ve/+/||/<>/> GNOSIS )


- (B)İLİM ve/||/<> ZİKİR ve/||/<> AŞK

( Aklın gereği/terbiyesi/zekâtı. VE/||/<> Sözün gereği/terbiyesi/zekâtı. VE/||/<> Gönlün gereği/terbiyesi/zekâtı. )


- (BAZI) TROPİKAL MEYVELERİN[AVOKADO, MANGO, KİVİ VB.] YUMUŞATILMASINDA:
PİRİNCİN İÇİNE YATIRMAK ve/||/<> BUZDOLABININ ÜSTÜNE KOYMAK


- (GERÇEKTEN) İSTEMEK ve/+/||/<>/> EMEK ve/+/||/<>/> YEMEK


- (HER KOŞULDA) YAP!:
NE YAPABİLİYORSAN ile/ve/||/<> NE KADARINA SAHİPSEN ile/ve/||/<> NEREDEYSEN

( (IN ANY CONDITION) DO:
WHAT YOU CAN vs./and/||/<> WHAT YOU HAVE vs./and/||/<> WHERE YOU ARE )


- (ÖNCELİKLİ/ÖNEMLİ/[ÖNCEKİ] OLMAZSA OLMAZ)
KAVRAM ÇİFTLERİ:

ÖNCELİK ve/||/<>/> SONRALIK
ve/||/<>
VAR OLAN ve/||/<>/> BİLGİ
ve/||/<>
SÜREÇ ve/||/<>/> SONUÇ
ve/||/<>
YÖNTEM/USÛL ve/||/<>/> İÇERİK/ESAS
ve/||/<>
BAĞLAM ve/||/<>/> ANLAM
ve/||/<>
ÇÖZÜMLEME ve/||/<>/> ÇÖZÜM
ve/||/<>
ÖNCÜL ve/||/<>/> ÖNERME
ve/||/<>
SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ
[en az %99 ve/||/<>/> en az %1]
ve/||/<>
US/AKIL ve/||/<>/> ANLIK/ZEKÂ
ve/||/<>
EMİK/BEYİN ve/||/<>/> ANLIK/ZİHİN
ve/||/<>
DİRENÇ/İHTİYÂR ve/||/<>/> İSTENÇ/İRÂDE
ve/||/<>
DEVİM/HAREKET ve/||/<>/> ZAMAN
ve/||/<>
AN ve/||/<>/> ZAMAN

( Düşünme, konuşmak ve yaşamak üzere bilinmesi ve uygulanması gereken öncelikli ve olmazsa olmaz kavram çiftleri... [önceki olmadan sonraki olmaz!] )


- (ONUN İÇİN:)
[ne] ŞER ile/ve/değil/yerine/ne de/||/<>/< ŞEN


- (ŞER'Î) ADLÎ DELİL:
MADDENİN VUCUDA GETİRDİĞİ ile/ve/||/<> KANUN TESİS ETMİŞ BULUNAN ile/ve/||/<> ŞEHADET ile/ve/||/<> KARİNE ile/ve/||/<> YEMİN

( PREUVES JUDICIAIRES )


- (UZUN SÜRELİ) BELLEKTE:
ANISAL ile/ve/||/<> ANLAMSAL ile/ve/||/<> İŞLEMSEL


- (YETERİNCE) SU İÇMEYİ:
UNUTMAMAK ve/||/<> ATLAMAMAK ve/||/<> ERTELEMEMEK


- [... BİÇİMİNDE ...]
... DÜŞÜNMEK/DÜŞÜNÜYORUM" ile/ve/değil/||/<>/< ... VARSAYMAK/VARSAYIYORUM


- [...'NIN ...]
... DUYUMSANDIĞI/HİSSEDİLDİĞİ ile/ve/değil/||/<>/< ... YANSIDIĞI


- [ANLAM BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
HAS ile/ve/||/<> ÂAM ile/ve/||/<> MÜŞTEREK ile/ve/||/<> MÜNKER

( el-FAZÜ'L-HASSA ile/ve/||/<> el-FAZÜ'L-ÂMME ile/ve/||/<> el-FAZÜ'L-MÜŞTEREK ile/ve/||/<> el-FAZÜ'L-MÜNKERE )


- [Ar.] ÂLÂ ile/ve/||/<> VASAT ile/ve/||/<> EDNÂ

( En yüksek. İLE/VE/||/<> Orta. İLE/VE/||/<> En düşük. )


- [AŞKTA] SEVGİLİNİN:
"HERŞEYİ OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "HİÇBİR ŞEYİ OLMAK"


- [bazen] [ya/hem]
"KAZANÇ"/"KÂR"
ile/ve/değil/yerine/bazen/hem de/ya da/||/<>
DENEYİM/ÖĞRENME/YARAR

( "Hep mi ben kazanacağım/"kazanmalıyım"?",
Sadece benim mi yolum sürekli açık olacak/"olmalı"?
[eksik/fazla/özensiz] Yapmasam da olmaz mı?
[eksik/fazla/özensiz] Söylemesem/konuşmasam da olmaz mı? )


- [BAZI/ÇOĞU DURUM/SORUN/HATA/ZORLUKTA]
"(BEN) İNSANIM" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< "İNSANIM" DÜŞÜNCESİNE/SÖZCÜĞÜNE SIĞINMIŞSIN/KAÇMIŞSIN/SAKLANMIŞSIN


- [BU/ŞU/O] ANLAMI:
"TAHSİL ETMEK" ile/ve/||/<>/>/< ZEVK ETMEK


- [daha önce] "ALTINI ÇİZMEK(/ÇİZDİKLERİMİZİN)" ile/ve/değil/yerine/sonra/||/<>/< ÜSTÜNÜ ÇİZMEK


- [HANGİ]
(")HAKLA?(") (HİZMET)
ile/ve/değil/yerine/||/<>
AKLA? (HİZMET)


- [hem, ne] ENGEL ile/ve/değil/yerine/hem de/ne de/||/<>/> KAYNAK

( [hem, ne] Kendimizden başka yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/HEM DE/NE DE/||/<>/> Kendimizden başka yoktur. )


- [hem] "ÖFKE" ile/ve/hem de/||/<>/>< "HAYRANLIK"


- [hem] BİLMEK ile/ve/||/<>/>/&lt;/=/hem de YAPABİLMEK

( Bilmek, yapabilmektir! )

( Bildiklerimiz, yapabildiklerimizdir. )

( TO KNOW vs./and/||/<>/>/


- [hem] BİLMEK ile/ve/hem de/||/<>/> YAPMAK

( Yapmak, onu bildiğini göstermektir. )

( Bilmek, yapabilmektir. )

( Kişi, bildiklerini, yönetir/yönetmelidir: bilmedikleri tarafından yönetilir. )

( [ne yazık ki]



- Yapabilen istemiyor,
- İsteyen yapamıyor,
- Bilen yapmıyor,
- Yapan bilmiyor ve
Dünya böyle kötüye gidiyor...

Ascoli Piceno, İtalya [1529] )

( TO KNOW vs./and/also/||/<>/> TO DO )


- [hem] ÇOK OKUYAN ile/ve/||/<>/hem de ÇOK GEZEN

( Hangisi daha çok bilir?" sorusuna, birinden yana, iki yaklaşımda bulunuluyor. Doğru yanıt diye bir şey yok! İkisi de doğru ya/ya da yanlış olabilir. Fakat bilinebilecek bir şey varsa, o da ikisini de yapanın hiçbir şey bilmediğidir. Yani ne kadar bilmediğini anlayarak ve ne kadar daha anlaması gerektiğini anlar. "ŞİO ME NİHİL ŞİRE"[En iyi bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğim!"] )


- [hem] İBÂDET ile/ve/hem de/ya da/||/<> NEDÂMET


- [hem] KİŞİNİN "HATIRI" ile/ve/değil/yerine/hem de/||/<>/< HAKKIN HATIRI


- [İNANÇ +]
KUŞKU ile/ve/||/<> CEHALET ile/ve/||/<> GAFLET ile/ve/||/<> HIRS ile/ve/||/<> KİBİR

( Nifak. İLE/VE/||/<> Taassub. İLE/VE/||/<> Gösteriş. İLE/VE/||/<> Fesad. İLE/VE/||/<> Zulüm. )


- [İNANÇ +] İLİM ile/ve/||/<> İRFAN ile/ve/||/<> HÜZÜN ile/ve/||/<> NEŞE ile/ve/||/<> [bunlar yoksa]

( Hikmet. İLE/VE/||/<> Rahmet. İLE/VE/||/<> Zarâfet. İLE/VE/||/<> Muhabbet. İLE/VE/||/<> Şiddet. )


- [İt.] BRAVO ile/ve/||/<> BRAVA

( [başarıda/beğenide/değerlendirmede] Erkeklere söylenilen. İLE/VE/||/<> Kadınlara söylenilen. )


- [KAMUSAL MAL'DA] KÖY ORTA MALLARI:
OTLAK ile/ve/||/<> YAYLAK ile/ve/||/<> KIŞLAK ile/ve/||/<> BALTALIK


- [KANT'TA] KRİTİK:
ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< SINIR ÇİZMEK


- [KISMÎ ANLAM BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
DELÂLET ile/ve/||/<> İŞARETLE DELÂLET ile/ve/||/<> DELÂLETLE DELÂLET ile/ve/||/<> İKTİZÂ ÜZERİNE DELÂLET

( DÂL Bİ'L-İBÂRE ile/ve/||/<> DÂL Bİ'L-İŞÂRE ile/ve/||/<> DÂL Bİ'D-DELÂLE ile/ve/||/<> DÂL Bİ'L-İKTİZÂ )


- [Lat.] CARITAS ve/||/<>/>/< CUPIDITAS

( Tanrı[uhrevî] sevgisi. VE/||/<>/>/< Kişi/nesne/dünya sevgisi. )


- [MEDLÛLERİ BAKIMINDAN HAFÎ] SÖZ/LÂFIZ:
HAFÎ ile/ve/||/<> MÜŞKİL ile/ve/||/<> MÜCMEL ile/ve/||/<> MÜTEŞEBBİH

( TERMES LATENTS avec/et/||/<> TERMES DIFFICILES avec/et/||/<> TERMES MYSTERIEUX avec/et/||/<> TERMES COLLECTIFS )


- [MEDLÛLLERİ BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
NAS ile/ve/||/<> ZÂHİR ile/ve/||/<> MUHKEM ile/ve/||/<> MÜFESSER

( TERMES PEREMPOIRES avec/et/||/<> TERMES EVIDENTS avec/et/||/<> TERMES FORTIFIES avec/et/||/<> TERMES ANNOTES )


- [METİN >]ŞERH:
HÂŞİYE ile/ve/||/<>/> TÂLİKÂT

( Büyük bölüm. İLE/VE/||/<>/> Küçük bölüm. )


- [NE YAZIK Kİ]
GÜVENEMEMEK ile/ve/||/<>/> KESTİREMEMEK


- [NE YAZIK Kİ]
HUYSUZ ile/ve/||/<>/> GEÇİMSİZ


- [NE YAZIK Kİ]
İNDİRGEME ile/ve/||/<> SINIRLAMA/KISITLAMA


- [ne yazık ki] :( ((((((
DENİZ GEZMİŞ ve/||/<> YUSUF ASLAN ve/||/<> HÜSEYİN İNAN

( image )


- [ne yazık ki]
SEVGİSİZ/LİK ile/ve/||/<> İLETİŞİMSİZ/LİK ile/ve/||/<> İLGİSİZ/LİK

( [kişileri] Geçimsiz yapar. İLE/VE/||/<> Birbirine düşman eder. İLE/VE/||/<> Güzellikleri yok eder. )

( [ne yazık ki] Bireyleri sevemeyenler, "insanlık" kavramına sığınır... )


- [ne yazık ki]
ŞİŞMAN/LIK ve/||/<>/> PİŞMAN/LIK

( Ağzımızı tutmazsak. VE/||/<>/> Dilimizi tutmazsak. )


- [ne yazık ki]:
"GENELLEME" ile/ve/||/<>/> "YARGILAMA"


- [ne yazık ki]:
[hem] SUÇLU ile/ve/hem de/||/<>/> "GÜÇLÜ"


- [ne yazık ki]:
FAİZ ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK


- [ne yazık ki]:
GAFLET ile/değil/yerine/||/> İHÂNET


- [ne yazık ki]
!"ANAM, AVRADIM OLSUN" ve/||/<> !ANASINI SATAYIM

( Bu iki rezil lâf söylenmesin ve bu saçmalıkları duymayalım artık!!! )


- [ne yazık ki]
!"BENCİLLEŞME" ile/değil/yerine/||/<>/< BİREYLEŞME


- [ne yazık ki]
!"CAN/I ACITMAK" ile/ve/||/<> !"CAN YAKMAK" ile/ve/||/<> !"CANINA OKUMAK"


- [ne yazık ki]
!"KÜÇÜMSEMEK" ile/ve/||/<>/> KÜÇÜMSEDİĞİNE GEREKSİNİM DUYMAK/MUHTAÇ KALMAK

( Kapalı olan Antep fıstığını, bırakıp sonunda, o kapalı olanları açmaya çalışmak kadar komik, çaresiz ve vahim durumlara düşmemek için çoğu ufak/değersiz/yetersiz "görünen" şeyi ve kişiyi küçümsememek gerekir. )


- [ne yazık ki]
!"RAHAT"/LIK ve/||/<>/>/< !KAYITSIZ/LIK


- [ne yazık ki]
!ADAM KAYIRMACILIĞI ile/ve/||/<> !İDEOLOJİ KAYIRMACILIĞI


- [ne yazık ki]
!AŞAĞILAMAK ile/ve/||/<>/> !ÖTEKİLEŞTİRMEK


- [ne yazık ki]
!ÇÖP ATMAK =/||/<> !"ÇÖP BIRAKMAK"


- [ne yazık ki]
!FAHİŞ/FUHUŞ ile/ve/||/<> !MURABAHA/TEFECİLİK

( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. İLE/VE/||/<> Bir malı, çok fazla kârla satma. | Yasanın izin verdiği sınırdan aşkın faiz alma. )


- [ne yazık ki]
!GASP ile/ve/||/<>/> !KARMANYOLA[İt. < CARMAGNOLA]

( Bir nesneyi, sahibinin izni ve haberi olmadan zorla alma. İLE/VE/||/<>/> Kent içindeki ıssız yollarda ölümle korkutarak yapılan soygunculuk. )


- [ne yazık ki]
!HAKARET ETMEK ve/=/||/<>/> !YOK ETMEK


- [ne yazık ki]
!İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> !İNSAN TİCARETİ

( TCK79 ile/ve/||/<> TCK80 )


- [ne yazık ki]
!İTEN ile/||/<> !TUTMAYAN


- [ne yazık ki]
!KIYIM ile/ve/||/<> !"YIKIM"


- [ne yazık ki]
!KÖTÜLEME ile/ve/değil/||/<> !"YAKIŞTIRMA"


- [ne yazık ki]
!ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> !DÜŞMANLAŞTIRMA


- [ne yazık ki]
!SALDIRI ile/ve/||/<>/>/< !ŞİDDET

( Şiddet, saldırganlığın da ötesinde onun, nefret, düşmanlık gibi duygu ve etkinlik kazandığı biçimi ya da çeşit ve derecesidir. )


- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ile/ve/değil/||/<> !İÇ SAVAŞ/AYAKLANMA

( POLEMOS ile STAZIS )


- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ve/||/<>/>/< !YILDIRMA/TERÖR[Fr.]


- [ne yazık ki]
!SUÇ ve/||/<>/> CEZA


- [ne yazık ki]
!TEHDİT ile/ve/||/<> TEHLİKE


- [ne yazık ki]
!TERÖR ile/ve/=/||/<>/< FİNANS


- [ne yazık ki]
!TUZAK ile/ve/||/<> !KUNDAK


- [ne yazık ki]
!ZULM ile/ve/||/<> !DALKAVUKLUK

( [ne yazık ki] "Küçük gördüklerine." İLE/VE/||/<> "Büyük gördüklerine." )


- [ne yazık ki]
"... FELSEFESİ" ile/ve/||/<> "... SANATI" ile/ve/||/<> "... DUYGUSU" ile/ve/||/<> "... DİLİ" ile/ve/||/<> "... AKLI"

( Ne yazık ki, her durum ya da sözcüğün yanına/sonuna bu üç sözcüğün "getirilmesi/kullanılması", çok yaygın görülmektedir. Öncelikle kendimizden başlayıp bu yanlıştan ve kötü alışkanlıktan kurtulmak ve uzak durmak gerekiyor!
OLMAZ!
- ADÂLET "DUYGUSU/SANATI"
- ...[NESNE] "FELSEFESİ" )


- [ne yazık ki]
"ALIŞKANLIK":
ÖNCE HAFİF ve/||/<>/> SONRA GÜÇLÜ

( Duyumsanılamayacak kadar. VE/||/<>/> Kırılamayacak kadar. )


- [ne yazık ki]
"ANLAMAMAZLIKTAN GELMEK" ile/ve/||/<> "İŞİNE GELMEMESİ"


- [ne yazık ki]
"AŞIRI YORUM" ile/ve/||/<> "YAMUK DURUŞ"


- [ne yazık ki]
"AYNI KEFEYE KOYMAK" ve/||/<> "AYNI POTADA ERİTMEK"

( İkisi de bireyler ve toplumlar için çok yanlıştır ve yapılmamalıdır! )


- [ne yazık ki]
"AZ İLE YETİNME(ME)K" ve/||/<>/> ÇOK'U BUL(AMA)MAK


- [ne yazık ki]
"BİRİLERİNİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK" ile/ve/||/<> "HIRSIZA, YOL GÖSTERMEK" ile/ve/||/<> DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAK


- [ne yazık ki]
"BU/BUNA" ile/ve/||/<> "BUNLAR/A"

( Kişilere/topluluklara, hiçbir zaman ve zeminde/koşulda, "bu, bunlar" diye seslenilmez, örnek verilmez! Büyük yanlıştır! Çok ayıptır! )


- [ne yazık ki]
"BULUP DA BULAMAK"["BUNAMAK" değil!] ile/ve/||/<> "AZIP DA AZIMSAMAK"


- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMEK" ile/ve/||/<>/> ÇOK YANILMAK


- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMİŞLİK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"

( [ne yazık ki] Bir kişi, ne kadar bilmiyorsa, o kadar "bilir". İLE/VE/||/<> Ne kadar "korkuyor" ve "öfkeliyse", o kadar "garanticidir". )


- [ne yazık ki]
"GERÇEĞİ SÖYLEMEK" ile/ve/değil/||/<>/< "DÜŞÜNMEDEN KONUŞMAK"


- [ne yazık ki]
"GÖZ YUMMA" ile/ve/||/<> "GÖZETİP KOLLAMA"


- [ne yazık ki]
"GÖZÜNDE BÜYÜTMEK" ve/||/<>/> GERÇEKLEŞME OLASILIĞINI DÜŞÜRMEK


- [ne yazık ki]
"GÜÇ"/"İKTİDAR" "DÂVÂSI" ile/ve/||/<>/< MÜLKİYET KAVGASI


- [ne yazık ki]
"HAZCILIK" ile/ve/||/<> "BAŞINA BUYRUKLUK"

( "Hazcı'yım!(Hedonist'im!)" demek, kendini merkeze koyarak ve herkesten ve herşeyden, tüm sorumluluklarından soyutlandığını zannetmek, "Ateist'im!" demek kadar komik ve zavallıcadır. )


- [ne yazık ki]
"İDDİA (ETMEK)" ile/ve/değil/||/<>/>/< (")MASTÜRBASYON(")


- [ne yazık ki]
"İDDİAYA GİRMEK" ile/ve/||/<> "İDDİA ETMEK"


- [ne yazık ki]
"KABA" ile/ve/||/<> "ÇİĞ"


- [ne yazık ki]
"KAHRETMEK" ve/||/<>/> KAYBETMEK


- [ne yazık ki]
"KAYGILARIMIZA" BOYUN EĞMEK
ve/=/||/<>/>
ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE SIRT ÇEVİRMEK


- [ne yazık ki]
"KEYFİ/Nİ YAŞAMAK" ile/ve/değil/||/<>/>/< KEYFİ/Nİ (VE KENDİNİ) DAYATMAK


- [ne yazık ki]
"KEYFİNİ SÜRMEK" ile/ve/||/<>/> EZBERİNİ YAŞAMAK/DAYATMAK


- [ne yazık ki]
"KEYFİYET" ile/ve/değil/yerine/||/<> "SONUÇ ODAKLILIK"


- [ne yazık ki]
"KORKUYU, ÖFKE İLE YATIŞTIRMAK" ile/ve/||/<> "ÖFKEYİ, KORKU İLE YATIŞTIRMAK"


- [ne yazık ki]
"KORONA SALAK(KORONASALAK)/COVIDIOT" ile/ve/||/<> "KORONA NARSİST(KORONARSİST)"

( "Bana/bize bir şey olmaz" diyerek çoğu kişiye virüs bulaştıranlar. İLE/VE/||/<> "Kendileri dışında kimseye bulaşıp bulaşmadığını önemsemeyenler." )


- [ne yazık ki]
"KÜÇÜK ŞEYLERİ KONUŞMAMAK" ve/||/<>/>/ne yazık ki BÜYÜK ŞEYLERİ KONUŞAMAMAK


- [ne yazık ki]
"MUTSUZ/LUK" ile/ve/||/<>/>/< "UMUTSUZ/LUK"

( Ahlâksızlık. İLE/VE/||/<>/>/< Küfür. )


- [ne yazık ki]
"NİYET OKUMA" ile/ve/||/<> "AKIL OKUMA"

( İkisi de yanlıştır ve olanaksızdır. Hiçbir zaman, zemin ve koşulda yapılmamalıdır! )


- [ne yazık ki]
"ÖZGÜVENLİ" CAHİL ile/ve/||/<> GÖRGÜSÜZ VARSIL ile/ve/||/<> SIMARTILMIŞ APTAL ile/ve/||/<> ÇOCUK DAVRANIŞLI "YETİŞKİN"


- [ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLI/LIK" ve/||/<>/>/< HİLEKÂR/LIK


- [ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLILIK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"

( Bilgisiz ve anlayışsızların, süreci düşünemeyen, düşünmek istemeyenlerin, rahatı/keyfi yerinde olanların "zihni/tutumu". İLE/VE/||/<> Herşeyin, en başta hazır ve en iyi olmasını bekleyenlerin, geleceğe don biçebileceğini zannedenlerin "zihni/tutumu". )


- [ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLILIK/MERKEZLİLİK" ile/ve/||/<>/>/< TERBİYESİZLİK


- [ne yazık ki]
"SÖZÜ/SORUYU, TARTMADAN SÖYLEMEK" ve/||/<>/> ALACAĞIN YANITTAN İNCİNMEMEK


- [ne yazık ki]
"SUÇLAMA" ile/ve/||/<> "KÖTÜLEME"


- [ne yazık ki]
"TARAFTAR"" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KARŞICIL/MUHÂLİF[Ar.]


- [ne yazık ki]
"TRENİ/OTOBÜSÜ KAÇIRMAK" ile/ve/değil/||/<>/< DOĞRU DURAKTA VE ZAMANINDA BULUNMAMAK


- [ne yazık ki]
"YARGILAYAN" SAVUNMA ve/||/<> SAVUNULAN "YARGILAMA"


- [ne yazık ki]
"YARIM AKILLI/LIK" ile/ve/değil/||/<>/>/< YARDIM "AKILLI/LIK"


- [ne yazık ki]
"YİYELİM-İÇELİM, KİMSEYE DOKUNMAYALIM" ve/||/<>/>/< "YİYEYİM-İÇEYİM, KESEME DOKUNMAYAYIM"


- [ne yazık ki]
"YÖNLENDİRME" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YORUM/LAMA


- [ne yazık ki]
"YÜZEYSEL/LİK" ile/ve/||/<> "SIĞ/LIK"


- [ne yazık ki]
(")GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET(") =/||/> ADÂLETSİZLİK


- [ne yazık ki]
(")UYARI("):
(")AŞIRI(") ile/ve/||/<> (")YETERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YANLIŞ(")


- [ne yazık ki]
(")VATAN("):
BARIŞTA ve/||/<> SAVAŞTA

( Varsılların. VE/||/<> Yoksulların. )


- [ne yazık ki]
(")YARIŞMA(") ile/ve/||/<>/> YOZLAŞMA


- [ne yazık ki]
(B)İLİMLE (B)İLGİLENENLERE:
"OKUMUYOR" ile/ve/||/<> "ÇALIŞMIYOR" ile/ve/||/<> "AÇGÖZLÜ" ile/ve/||/<> "İDEALSİZ"

( [ne yazık ki] Uğraşmayana "dedikleri". İLE/VE/||/<> Meşgul olana "dedikleri". İLE/VE/||/<> Hem (b)ilimle, hem ticaretle uğraşanlara "dedikleri". İLE/VE/||/<> Ne (b)ilimle, ne de ticaretle uğraşanlara "dedikleri".[Bu dedikodulara kulağımızı tıkamayı öğrendiğimiz oranda başarıyı elde ederiz.] )


- [ne yazık ki]
(FAZLA) BASKI ve/||/<>/>/< İHMAL


- [ne yazık ki]
(FAZLA) ŞIMARTILAN ÇOCUK ve/||/<>/> KENDİNDEN NEFRET EDEN ÇOCUK


- [ne yazık ki]
[ne] "SÖZ DİNLEMEK" ile/ve/ne de/||/<>/< RİCÂ TANIMAK


- [ne yazık ki]
| NEPOTİZM[< NEPHEW] ile/ve/||/<> KRONİZM[< CRONY] |
ile/ve/||/<>
TRİBALİZM

( | Akraba/"yeğen" kayırmacılığı. İLE/VE/||/<> Uzun süren arkadaşlık, hemşehricilik kayırmacılığı. | İLE/VE/||/<> Aşiretçilik/kabilecilik. )


- [ne yazık ki]
2 x 2 = 4 "ETMESİN" ile/ve/||/<>/> 2 x 2 = 5 "ETSİN"
("DİLEĞİ/BEKLENTİSİ")


- [ne yazık ki]
ACELECİLİK ile/ve/||/<> DAYATMA


- [ne yazık ki]
AĞIZ, DOLUYKEN KONUŞMAK ile/ve/=/||/<> ZİHİN, BOŞKEN KONUŞMAK


- [ne yazık ki]
AKILLILARIN DURUMU ile/ve/||/<> APTALLARIN TUTUMU

( [ne yazık ki] Sürekli, kuşku içinde. İLE "Küstahça, kendinden emin." )


- [ne yazık ki]
ALAY ETMEK ile/ve/||/<> DALGA GEÇMEK


- [ne yazık ki]
ALÇAK/PESPAYE[Fars.] ile/ve/||/<> İLKESİZ

( Alçak, aşağılık. İLE/VE/||/<> Temel bilgisi ve düşüncesi olmayan. )


- [ne yazık ki]
AŞIRI DOYUM ve/||/<>/> KÜSTAHLIK


- [ne yazık ki]
AVCI ile/ve/=/||/<> AYI

( Hile bilir de. İLE/VE/=/||/<> Yol bilmez mi? )


- [ne yazık ki]
AY VE YILDIZ İSTER/SİN ve/||/<>/> BUNLARI DA GÜNDÜZ OLSUN DİYE İSTER/SİN / BEKLER/SİN


- [ne yazık ki]
AYRIMCILIK ile/ve/||/<> NEFRET


- [ne yazık ki]
AZ BİLME ve/||/ne yazık ki/<>/> ÇOK SAVUNMA


- [ne yazık ki]
BAĞIMLI/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIRLI/LIK


- [ne yazık ki]
BAĞNAZ ile/ve/||/<> AHMAK ile/ve/||/<> KÖLE

( [Mantık ...] Yürütmeyen. İLE/VE/||/<> Yürütemeyen. İLE/VE/||/<> Yürütmekten korkan. )


- [ne yazık ki]
BANKA AÇMAK ile/ve/||/<> BANKA SOYMAK

( Bir banka soymak, bir banka açmaktan daha büyük bir suç değildir. )


- [ne yazık ki]
BASİRETSİZLİK ve/||/<>/> İHÂNET

( Sorumluları "yoksa". VE/||/<>/> Sorumluları bulunamaz. )


- [ne yazık ki]
BASKICI/LIK ile/ve/||/<> DAYATMACI/LIK


- [ne yazık ki]
BAZI KİŞİLERİN, HATALARI/SUÇLARI:
"ÇUVALA BASMASI" ile/ve/||/<> "DUVARA ASMASI"

( Kendilerininkileri. İLE/VE/||/<> Bizimkileri/seninkileri. )

( Özellikle daha büyük olanlarını. İLE/VE/||/<> Özellikle daha küçük olanlarını. )


- [ne yazık ki]
BELLEK KAYBININ NEDENLERİ:
KAN ŞEKERİNİN OYNAMASI ve/||/<> VİTAMİNLERİN EKSİLMESİ ve/||/<> MİNERAL YOKSUNLUĞU ve/||/<> YAĞLARIN DENGESİZLİĞİ ve/||/<> HORMONLARIN AZLIĞI


- [ne yazık ki]
BENCİLLİK ile/ve/değil/||/<>/< KEYFİLİK


- [ne yazık ki]
BENCİLLİK ile/ve/||/<>/> NEFRET VE DÜŞMANLIK


- [ne yazık ki]
BEZDİRİDE/YILDIRMADA/MOBBING'DE:
AMAÇLILILIK ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> DÜZENLİLİK


- [ne yazık ki]
BİLGİ YETERSİZLİĞİ ve/||/<>/> ÖNYARGI


- [ne yazık ki]
BİLGİSİZ/LİK / CEHÂLET ve/||/<> ACIMASIZ/LIK


- [ne yazık ki]
BİLGİSİZLİĞİN/BİLGİSİZLERİN:
KABALIĞI ile/ve/||/<> KALABALIĞI


- [ne yazık ki]
BİLGİSİZLİK SÜRECİ VE SONUCU:
DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> TİRANLIK


- [ne yazık ki]
BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖNEMSEMEMEK


- [ne yazık ki]
BOŞ SÖZ ile/ve/||/<>/> YANLIŞ DAVRANIŞ-TUTUM


- [ne yazık ki]
BOŞ ile/ve/||/<> İDDİALI


- [ne yazık ki]
BÜYÜK SORUN/YANILSAMA:
"ACI ÇEKMEMEK" ve/||/<>/>/< "KENDİMİZİ KANDIRMAK" / KANDIRDIĞIMIZI/KANDIRABİLECEĞİMİZİ ZANNETMEK


- [ne yazık ki]
CEBR ve/||/<> HİLE


- [ne yazık ki]
ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> KISIR DÖNGÜ


- [ne yazık ki]
DAĞITMAK/DAĞILMAK ile/ve/||/<> SAVURMAK/SAVRULMAK


- [ne yazık ki]
DALLAMA/LIK ile/ve/||/<>/> DALYARAK/LIK


- [ne yazık ki]
DAYATMA ile/ve/||/<>/> İSYAN

( Etki. İLE/VE/||/<>/> Tepki. )


- [ne yazık ki]
DAYATMA ve/||/+/<>/> ZORBALIK


- [ne yazık ki]
DAYATMAK ile/ve/değil/||/<>/< KANDIRMAK


- [ne yazık ki]
DEDİKODU ile/ve/değil/||/<>/>/< İFTİRA


- [ne yazık ki]
DEĞERSİZLEŞTİRME ile/ve/||/<> AŞAĞILAMA ile/ve/||/<> SUÇLAMA


- [ne yazık ki]
DERDİ DÜNYA OLAN ve/||/<>/> DÜNYA KADAR DERDİ OLAN


- [ne yazık ki]
DERE/IRMAK SELLERİ ile/ve/||/<> DAĞLIK ALAN (KURU VADİ) SELLERİ ile/ve/||/<> KENT SELLERİ ile/ve/||/<> KIYI SELLERİ ile/ve/||/<> BARAJ SELLERİ


- [ne yazık ki]
DİKENLİ TELLER(/SİYE[N]Ç) ile/ve/||/<> JİLETLİ TELLER

( DİKENLİ TELLER

Madenlerden tel ekme tekniğini bulmakla yetinmeyen kişi, bu icadından çeşitli sanat ve sanayi dalları yarattı. Kafes ve kümes telinden, gelin ve telgraf teline uzanan tel türlerinden biri de dikenli teldir. Kadayıf telinden çok devedikenine benzeyen dikenli tele "teldikeni" de denebilirmiş ama, adı konmuş bir kere, değişmesi zor. Bozkırda sığır güden kovboylar için üretilen dikenli tel, savaşlarda toplama kamplarında kullanılmış. Kimi ülkeler telin üretimini, kimi ticaretini yasaklamış; ötekiler de tüketimi. Ülkemizde dikenli telle ilgili yasal kısıtlamalar olup olmadığı kesin bilinmiyor. Ancak nerede "yasak" levhası varsa onun yakınında dikenli tel örgü bulunması yabancı konuklarımızın hemen dikkatini çekiyor. Çünkü, yasak ya da tehlikeli bölge simgesi olan dikenli telin tüketim düzeyi, ülkenin kültür düzeyi ile yapısal ve açısal sorunlarını gösteriyor. Filtreli sigara ve Calcium(kuvvet) iğnesi türünden Frenk icatlarına fazlaca düşkün olan milletlerin dikenli tel tüketme eğiliminin giderek yükseldiği saptanmış. Yakın geleceğin üst düzey devlet yöneticiliğine aday olan sevgili evlatlarımıza karşı dikenli telin saldırganca kullanıldığı da anlaşılmış. Üstelik, eskiçağlarda "dikendutu" olarak bilinen böğürtlen çitleri yerine, günümüzde dikenli telörgüler kullanılması da çocuklarımızı hiç mutlu etmiyormuş. Nüfusunun yüzde elli oranında şehirli, yüzde yetmiş oranında okuryazar olmasıyla övünen Türkiye'deki dikenli tel tüketimi, plancılarla iktisatçıların tüylerini diken diken eden bir artış hızına ulaşmış. Kesin olmayan ilk hesaplamalara göre yıllık yüzde yüzyirmisekiz dolayındaki tüketim artışı, resmi enflasyon rakamlarını üçe katlayabilen tek tüketim kalemidir.

Bu denemede, dikenli telin şehir halkı ile topluma etkileri üzerinde durulmakta, güncelleşen milli soruna medeni bir çözüm yolu aranmaktadır.

Dikenli telin güvenilir tarihçesi ne yazık ki hâlâ yazılmamış. Tüm bildiklerimiz, yabancı dillerdeki ünlü ansiklopedilerden aktarılıyor. İlk üretim patenti 1874 yılında alınmış. Amerikalı mucit, madeni tele diken takmanın teknik kolayını (aletini) bulmuş. Erkeksi görüntüsünü vurgulamak için, bu yeni icada "sakallı tel" adı verilmiş. Çoğu sakallı olan yiğitlerimiz, Birinci Dünya Savaşı sırasında Mısır'da tanıştıkları yeni silaha "dikenli tel" adını koymuşlar. Sakalın traş çaresi var da dikeninki yok. Dikenli tel örgüler, o gün bugündür, düşmanlara, kaçakçılara, hırsızlara, savaş esirlerine tutuklulara, gözaltına alınanlara karşı bir güvenlik önlemi (aracı) olarak, inşaat şantiyelerinde, Hazine'den tahsisli resmi konutlarda, spor-eğitim ve turizm tesislerinde, yasak ve hassas bölgelerde, saray, köşk, müze ve çocuk bahçelerinde kullanılıyor. Kendi ülkelerinde dikenli teli belki hiç görmemiş olan kimi diplomatlar, bizdeki yaygın kullanıma özenerek, Kançılarya ve Rezidansların bahçe duvarlarını dikenli tellerle takviye etmeye başlamışlar. Bilinen çoğu örnek olaylar, dikenli tel çitlerin, aslında etkili olmadığını ve sadece "yasak" anlamında kullanıldığını ortaya koyuyormuş.

Genellikle güvenilir kaynaklardan alınan derlenen doğrulanmamış bilgilere göre, 1890'da 2000 ton olan dünya dikenli tel üretimi, 1930'da yaklaşık 200.000 tona, 1980'de 22.888.900 metrik tona ulaşmış. Avrupa, Akdeniz ve İslam ülkeleri arasındaki tüketim hızı artışında Türkiye yıllardır ilk sıraları koruyormuş. BM istatistikleri, sanayi ülkelerinde üretilen üstün nitelikli dikenli tellerin daha çok gelişmekte olan ülkelerde tüketildiğini gösteriyormuş. Sivil amaçlı projelerde, DT-7-ASA 9000 TSE standardına uygun (galvanizli çelikten yapılmış) piyasada "Kirpi" mal diye bilinen ithal mallar ihracatında adı geçen ülkeler, dikenli tel kullanılmasını tümden yasaklamışlar. Hatta, et ve süt paketleri üzerinde "Dikenli telsiz çiftliklerde üretilmiştir" damgası vuruluyormuş. Afrika İnsan Hakları Derneği'nin 1986 tarihli araştırması da, dikenli telin hayvanlardan çok yurttaşlara ve şehirlilere karşı kullanıldığı gerçeğini ortaya koymuş.

İlk "Dikenli Tel Yasası" 1894'te İngiltere'de yürürlüğe girmiş. Yasa, dikenli telin insana ve hayvanlara zarar verecek biçimde kullanılmasını yasaklamış. Meskûn yerlerde ve yol kenarında kurulu tel örgüler kaldırılmış, yasaya uymayan kişi ve kurumlara ağır cezalar kesilmiş. Yasa başarılı olmuş. Medeni ülkelere sokulmayan dikenli teller, günümüzde artık medeniyet merkezi sayılan şehirlerde görülüyor. "Gülü seven dikenine katlanır" sözü uyarınca, dikenl tel, en çok da, anıt ve sanat yapıları, okullar, luna-parklar ile çocuk bahçelerinde "yasak" (girilmez/geçilmez/dokunulmaz) anlamında kullanılıyor. Kime karşı, neden yasak? Malı mı koruduğu yoksa canı mı sakındığı? belirsiz olan yasağın kendi, tehlikesinden büyük bir simge! "Dikkat Köpek Var!" ihbarı gibi, "Dikkat Dikenli Tel" diye uyarmak gerekir hemşerileri.

Dikenli telden korunmak için neler yapılabilir? Telin dikenlerini traşlayan elektriklitraş makine patenti 1974'te alınmışsa da, yapılan pazar araştırmaları sonunda, talep azlığı nedeniyle üretime geçilememiş. Uluslararası Hayvanları Koruma Derneği'nin dergisine göre, en basit ve ucuzundan bir tel makası ve iki kalifiye işçi ile yaklaşık 200.000 metrelik tel örgünün üç günde kesilip kaldırılacağı; diken-traş makinelerine hiç ihtiyaç bulunmadığı anlaşılmış. Bu yüzden diken traşlama makinesi yerine, çim-biçme makineleri alınması tavsiye ediliyor.

En kolay ve etkili çözümü Türk çocukları bulmuş. Dikenli telleri, birer yay teli gibi gerip birbirine bağlayarak tel örgülerde 40-50 santimetrelik pencereler açmayı öğrenmişler. Çok büyük değil ama geçmeye yetiyor. Gönüller şen olsun! Büyüklerce tasarlanan tel engellerin çocuklara karşı etkili olmadığı görülüyor. Uzun sözün kısası, dikenli tel, öyle aşılmaz, geçilmez, sağlam ya da dayanıklı bir engel değildir. Tırmalar, yaralar, belki sakatlar ama kararlı kişileri durduramaz. Hele bizim mahalle çocuklarını asla!

Dikenli telle yıllardır içli-dışlı yaşamaya alışmış bir toplumdaki dikenli tel alışkanlığı nasıl giderilebilir? Günlük yaşamımızın parçası olan tellerden vazgeçilebilir mi? Şili, Peru ve Uruguay'daki ilk denemeler, yasağın karaborsaya yol açtığı ve milli standarda uymayan malların piyasaya sürüldüğünü göstermiş. Halkın taklitlerden sakınması güçleşmiş. Ayrca, "Dikenli tel kullanmak yasaktır" levhalarının dikenli telle çevrilmesi de -resmi tüketimin artmasına yol açarken- muhalefet basınında çıkan karikatürlere konu olmuş.

Dikenli telin sakıncası yalnızca ele-göze batmasından, gelip geçen vatandaşların elbise ve eteklerini yırtmasından, her ay yüzler ve binlerce çocuğa yok yere tetanoz serumu yapılmasından ibaret değildir. Asıl üzerinde durulması gereken sorun, dikenli telin gelişigüzel kullanımından doğan duygusal tepki ve manevi yıkıntılardır. AT ülkeleri, Belediyeler Biriği Genel Kurulu, dikenli telle korunmuş kent mekânlarının, hemşeriye hakaret, çocuklara saldırı, milli onura saygısızlık, kamu yararına "muzır" olduğuna karar vermiş.

Güney Amerika'da 1985'te yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, dikenli telli şehirlerde yetişen çocukların, küçüklerini sevmediği, büyüklerini saymadığı, vatandaşlık görevlerini yerine getirmediği görülmüş.* Yakın Doğu'nun Sincan özerk yöresinde at koşturan soydaşlarımızla geçen yaz yapılan bilimsel söyleşide, Uygurlar'ın dikenli tel örgüleri hiç bilmedikleri anlaşılmış. New York Belediyesi de, Batı Yakası'nın Öyküsü filminden sonra okul bahçeleri çevresindeki tel örgüleri tümden kaldırmaya karar vermiş. Çünkü bu okullarda yetişmiş çocukların 2-3 katlı binalara merdivensiz tırmandıkları görülmüş.

Dikenli telden yapılmış en ünlü engel, Birinci Savaş'ta Avusturya (Alp) Cephesi'nde savaşan ve zafer kazanan İtalyan piyadelerinin "Konçertino" (Küçük Konçerto) adını verdikleri istihkam (savaş) aracıdır. Akordiyon körüğü gibi açılıp kapanabilen, rüzgarlı kış gecelerinde, memleket ezgilerini anımsatan özlem dolu sesler çıkaran dikenli kangallar bir dönem Napoliten serenadlar kadar ün kazanmış. İtalyan savaşçılarn kara mizahı, medeniyet yolunda ilerleyen insanlık onuru için görkemli bir esin kaynağı olabilir mi? diye düşünüyorum.

Fantastik çözüm yolları geliyor insanın aklına. Önce, dikenli tel örgülerin önünde ya da arkasına yerleştirilecek sanayi tipi, kuvvetli hava üfüren vantilatörlerle, dikenli tellerin müzik yapma gücü kanıtlanabilir ve amatör müzikseverlerin bu telleri dev akordiyonlar gibi çalması sağlanabilir. İkinci ve daha etkili çözüm yolu olarak şehir merkezi (Centrum) çevresinden sökülecek dikenli tellerden yapılacak Santurlar, Belediye konservatuvar öğrencilerine parasız dağıtılabilir. Hele bir düşünün, değerli dostlarım: "Konser ya da Konçerto alanı: Giriş Serbesttir! Alışageldiğimiz, dikenli yasaklar yerine kulağa ne kadar hoş geliyor, değil mi?

Yasaklar konusunu işleyip de, dikenli tel örgülere yer vermeyen kimi usta sanatçılarımıza buradan kişisel bir çağrıda bulunmak istiyorum. Yaşar Kemal gibi yazarlar, dikenli tel yasaklarına karşı bir kampanya açabilir. Kampanyanın koordinatörlüğünü belirlemek üzere uluslararası yarışmalar da düzenlenebilir. Belediye Başkanlığı, İl Eğitim Müdürlüğü ile İlçe Zabıta Amirliği'nin açılacak yarışmaya danışman olarak katılması sağlanabilir. En çok (kilo ya da kilometre) dikenli teli en kısa zamanda söküp kaldıran yerel örgüte, çocuk ve yaşlı hemşerilerden kurulu yarışma jürisi tarafından Büyük Belde Belediyeler Birliği (BBBB)'nin Başarı Beratı (BB) verilebilir. Yarışmayı kazanan örgüt bandosu ile Konservatuvar Santur Heyeti'nin şehir merkezinde konserler vermesi de düşünülebilir. Tanıtma Vakıflarımız, yeni spor dalının, Akdeniz ve Balkan Oyunları ile Olimpiyat programına alınması için harekete geçirilebilir. Uluslararası yarışmalardaki ulusal başarılara yıllardır özlem duyan ülkemiz, bir yandan altın madalyaları toplarken, barışcı çabalarındaki başarısından dolayı Nobel'e aday da olabilir. Belki hayal denecek ama dikenli tel örgülerimizin kaldırılabileceğini ve şehir merkezlerinin dikensiz, toplu-taşıma raylar ile örülebileceğini sanıyorum. Dikensiz şehir merkezlerinde yetişen kuşakların güllere karşı daha duyarlı ve saygılı olacaklarını da hayal ediyorum.

Dikenli tel, ekili tarlaları, başıboş sürülere karşı başarıyla korumuştur. Endüstrileşen ülkelerde bostana giren danalar tasarım önlemleriyle durduruldu. Zamana ayak uyduramayan ve geri kalmış ülkelerde, şehirlerin konut, eğitim, sağlık, üretim, ulaşım, dinlenme ve savunma bölgeleri birbirine karışınca, tel örgülü yasaklar kaçınılmaz olmuş. Çağdaş Belediyeler, savaşı anımsatan yasakları yaşatmak yerine dikensiz mekanlar yaratmak yolunu seçti. Kent bölgeleri yasalarla belirlenince dikenli tel yasaklara gerek kalmamış. Parklarda, hipodromda, Hisarda, stadyumda, okulda ve otoyoldaki dikenli "yasak"ların yerini biz de deneyebiliriz. Halk dilinde "köşeyi dönmek" başarmak anlamına gelir. Oysa Hemşeri, köşeleri değil, kestirmelerin dikkenarlardan yaklaşık, üçte-bir oranında daha kısa ve kârlı olduğunu keşfetmiştir. Dikdörtgen prizmanın köşegenleri yaya trafiğe açılınca, köşeleri bekleyen dikenler işlevsiz kalır. Böylece, uygar davranışa duyarlı şehir tasarımı, dikenli telin kullanma gerekçesini ortadan kaldırır. Dikenli tele çözüm bulan Belediye (Başkanı), "Gidemediğin yer senin değildir." sözüyle ünlü Sivas Valisi Halil Rıfat Paşa gibi, tarihe geçebilir. Gidilen her yer belediyenin, vatandaşın malı olur, vatan olur. Bu öneri de, kuşkusuz, biraz hayal-kurgudur ama gerçek-üstü kuruntu değildir.

Vatandaşımıza, "Girebildiğin her yer senindir. Bu vatan senindir" diyebilmeliyiz.

* Manuel Scorza, Dikenli Tel adlı belgesel romanında (Türkçesi 1975), dikenli teli bir silah gibi kullanan sömürgecilere yenik düşen ve tüm otlaklarını yitiren Peru'lu köylülerin öyküsünü anlatır. Köyün rahibi, dikenli tel örgüyü "Şeytanla top oynayan kişinin işine", Yerli-köylülerse, "Tanrı'nın Gazabına" benzetmişler, Tanrı'ya yalvarmışlarsa da sonuç hiç değişmemiş!

Sayın Bozkurt Güvenç'in, İnsan ve Kültür adlı kitabından... )

( image )


- [ne yazık ki]
DİLSİZ ve/||/<>/< SESSİZ ve/||/<>/< BİLGİSİZ

( Haksızlıklara karşı. VE/||/<>/< Hukuksuzluklara karşı. VE/||/<>/< Devletin hukuki denetiminde. )


- [ne yazık ki]
DIŞLAMA ile/ve/||/<>/> YADSIMA


- [ne yazık ki]
DÖVÜŞ ile/ve/||/<>/> GÖLGE DÖVÜŞÜ


- [ne yazık ki]
DÜŞMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KARŞIT/LIK


- [ne yazık ki]
DÜŞÜNEMEMEK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ADLANDIRAMAMAK/ANLAMLANDIRAMAMAK


- [ne yazık ki]
EN BÜYÜK BİLGİSİZLİK/CEHÂLET:
YAKINLARIMIZIN VE SEVDİKLERİMİZİN DEĞERİNİ BİLMEME/ANIMSAMAMA/"AZIMSAMA" ile/ve/||/<>/> BİZİ SEVENLERİN DEĞERİNİ BİLMEME/ANIMSAMAMA/"AZIMSAMA"


- [ne yazık ki]
EN BÜYÜK YANILGILARDAN BİRİ(/İKİSİ):
DİZİLERİ, GERÇEK SANMAK ile/ve/||/<>/> GERÇEK YAŞAMI, DİZİ SANMAK

( 44 yaşında...

Komedyen...

Ülkenin en çok seyredilen dizisinin başrol karakteriydi.

Dizinin adı “Halkın Hizmetkarı”

Başkan rolünde o vardı.

Dizi ekrana geldiği gece tüm Ukrayna nefesini tutuyor televizyona yapışıyordu.

Ahali kahkahadan yerlere seriliyordu.

Genç komedyen çok sevildi.

Dizi çok tuttu.

Adı Volodomir Zelenski'ydi.

***

Dizi o kadar çok tuttu ki...

Sonra siyasi partiye dönüştü.

Evet... Gülmeyin... Vallahi öyle oldu.

“Halkın Hizmetkarı Partisi” kuruldu.

Komedyen abimiz Volodomir Zelenski partinin kurucusu oldu.

Her şey bir komedi dizisi tadında ilerliyordu.

Seçimler geldi çattı.

Komedyen Zelenski, girdiği ilk seçimde oyları silip süpürdü.

450 sandalyelik Ukrayna Parlamentosu'nun yarıdan fazlasını kazandı.

Başkanlık seçiminde ise 2. Turda oyların yüzde 73.22'sini aldı.

***

Ukrayna'nın artık genç bir komedyen başkanı vardı.

Geldik bugüne...

***

Bir komedyenle bir istihbaratçı karşı karşıya gelirse...

Sizce savaşı kim kazanır?

Gülümsediğinizi görüyorum... Cevaba gerek yok.

Ukrayna Rusya geriliminin giriş sahnesini hep beraber yaşadık.

Bir yanda bir dizinin pop rüzgarıyla kendini başkanlık koltuğunda bulmuş tecrübesiz bir genç adam...

Karşısında KGB disiplini ve kurmay zekasıyla yetişmiş duygusuz tavizsiz bir istihbaratçı kurt...

Çok fazla düşünmeye gerek yok sanırım.

***

Artık güvenlik ülkelerin vazgeçilmez şartıdır.

Dünya'da bu işe uyanan devletler işi şansa bırakmıyor.

İstihbarat kökenli liderlere yönetimi veriyorlar.

***

Putin'i anlatan 4 bölümlük belgesel var.

İzleyin derim...

Adı “Putin İnterviews”

O belgeselde yönetmen Oliver Stone, Putin'in korumalarını merak ediyor...

Diyor ki “Sizin kişisel güvenliğinizi kim sağlıyor?”

Putin “Castro'dan bana kalan nasihat şuydu. Sakın kendi güvenliğini başkasının kontrolüne bırakma. Ben de o yüzden tüm koruma ve güvenliğimle bizzat ilgilenirim. Bu sayede halen ayaktayım. Ne dersin?”

Putin bir devlet başkanı ama halen bir istihbaratçı gibi yaşıyor.

Tıpkı KGB yıllarındaki gibi az konuşan, duygusallığa asla prim vermeyen ve hedefine doğrudan odaklı.

Tabi biraz da acımasız.

Yeni kuramlar geliştiriyor... Artık adıyla anılan bir doktrin var.

Güvenlik ve savunma konusunda eşi benzeri görülmemiş bir konsept geliştirdi.

Kendinden kat be kat güçlü düşmanını onun gücünü kullanarak yenme...

Judodan esinlendim diyor.

Judoda karşındaki rakibin sıkletini avantaja çevirebilirsin...

Önce imkansız gibi gözüken bu doktrinin nasıl çalıştığını gördük.

Koca NATO çaresiz kaldı.

***

Şimdi... Almanya çılgın bir deneye hazırlanıyor.

Merkel sonrası kurulan yeni hükümette Dışişleri bakanlığı görevine Annalena Baerbock geldi.

Yeşiller partisinden... Aktivist...

Düşünün... Karşısında Lavrov... Arkasına almış Gerasimov'u, Şoyguyu... Bermuda şeytan üçgeni gibi bir üçlü...

Onlarla mücadele edecek, oyun kuracak kişi Baerbock...

İyidir... Hoştur... Nitelikli bir siyasetçi olabilir.

Kabul ederim.

Ama onun yeri burası değil. Yani Dışişleri Bakanlığı değil....

Kurtlar sofrası kurulmuş.

Ülke için ölüm kalım mücadelesi başlıyor.

Hümanist kimlikli bir siyasetçiden, şeytani bir kurmay akıl bekleyebilir miyiz?

Umarım ben yanılırım...

Ama hayat öncelikleri... Hayata bakış tarzı bambaşka olan Annalena Hanım Ukrayna benzeri bir tablo yaşatabilir Almanya'ya...

***

Uzun sözün kısası...

Günümüzde bir halkın düşeceği en büyük yanılgı... Tv dizilerini gerçek, gerçek hayatı ise dizi sanmasıdır.

“Halkın Hizmetkarı” komedisine yıllarca Ukrayna Halkı güldü.

Şimdi sıra Ruslarda... )


- [ne yazık ki]
EN ÇOK KONUŞULANLAR:
MAAŞ ve/||/<> MAÇ ve/||/<> MAGAZİN


- [ne yazık ki]
EN KÖTÜ HUY ile/ve/||/<> EN BÜYÜK HATA ile/ve/||/<> EN BÜYÜK SAFLIK

( Bazılarının karşısında bile iyi olmaktan vazgeçememek. İLE/VE/||/<> Herkesi, kendimiz gibi zannetmek. İLE/VE/||/<> Her bir kişiye güvenmek. )


- [ne yazık ki]
ENAYİ[Ar.] ile/ve/||/<> SERSERİ[Fars.]

( Kendini düşünen. | Fazla bön, avanak, budala. İLE/VE/||/<> Başı, başında[ser: baş > ser-seri]. | Kendinden başkasını dikkate almayan, önemsemeyen, saygı göstermeyen. Kendince ve ölçüsüzce davranan ve/ya da konuşan. )


- [ne yazık ki]
ENGEL OLMAYA ÇALIŞANLAR ve/||/<>/>/< BAŞARACAĞIMIZA EN ÇOK İNANANLAR


- [ne yazık ki]
EZÂ[Ar.] ve/||/<> CEFÂ (ÇEK(TİR)MEK)[Ar.]

( İncinme, incitme, can yakma. İLE/VE/||/<> Büyük sıkıntı, eziyet. )


- [ne yazık ki]
EZBERE YAŞAMAK ve/||/<>/> KÖTÜLÜK


- [ne yazık ki]
EZİLENLER ile/ve/||/<> BASKILANANLAR


- [ne yazık ki]
GARİBAN ile/ve/değil/||/<> GARİBE

( Kimsesiz, zavallı, garip olan. İLE/VE/DEĞİL/<> Şaşılacak şey, yadırganacak şey. )


- [ne yazık ki]
GELİR ADÂLETSİZLİĞİ ile/ve/||/<>/> "SERVET" ADÂLETSİZLİĞİ


- [ne yazık ki]
GEMİNİN BATMASI ile/ve/değil/||/<>/> SULARIN ÇEKİLMESİ

( Her zaman gemiler batmaz. Bu kez sular çekildi. )


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< "İDDİA"

( [ne yazık ki] Ne kadar çok "genelleme" yapı(lı)yorsa, o kadar çok iddia edilir/eder. )


- [ne yazık ki]
GENELLEME ve/||/<>/< BİLGİSİZLİK


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< GELİŞİGÜZEL


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/ya da/||/<>/= İNDİRGEME ile/ve/ya da/||/<>/= ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/ya da/||/<>/= "KÖKTENCİLİK" ile/ve/ya da/||/<>/= "TOPTANCILIK" ile/ve/ya da/||/<>/= "SONUÇ ODAKLILIK"

( Tüm genelleme ya da indirgemeler, tamamen yanlıştır! )

( GENERALIZATION vs./and TO REDUCE, REDUCTION vs./and IDENTIFICATION vs./and RADICALISM vs./and WHOLENESS vs./and FOCUSING TO CONSEQUENCE/RESULT )


- [ne yazık ki]
GÖRELİ YOKSULLUK ile/ve/||/<> MUTLAK YOKSULLUK ile/ve/||/<> İNSANİ YOKSULLUK


- [ne yazık ki]
GÖRÜNÜŞTE ile/ve/||/<> SÖZDE


- [ne yazık ki]
GÜÇLÜNÜN "SAZINI ÇALMAK" ve/||/=/<> NAMUSSUZLUK

( Gerekçesi ne olursa olsun, güçsüze karşı güçlünün sazını çalmak, namussuz sayılmak için yeterlidir. )

( Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalı! )


- [ne yazık ki]
GÜVENSİZLİK ile/ve/||/<> BENCİLLİK ile/ve/||/<> AHLÂK

( )


- [ne yazık ki]
HAKKINI ARAMAK ve/||/<>/&gt;&lt;/> ZULÜM/ZALİM

( Bazı "kişilerin" nasıl zâlimleştiğini görmek istiyorsak, hakkımızı aramayı denemek yeterli olacaktır. )


- [ne yazık ki]
HAKSIZLIK ve/||/<>/>/< ÖFKE

( Haksızlık etme. öfkenle hareket etme! )


- [ne yazık ki]
HAMAKAT/AHMAK ile/ve/||/<> İHANET/HAİN


- [ne yazık ki]
HASAN FEHMİ ile/ve/||/<> ABDİ İPEKÇİ ile/ve/||/<> ÇETİN EMEÇ ile/ve/||/<> UĞUR MUMCU ile/ve/||/<> ÖTEKİLER

( 06 Nisan 1909 tarihinde, Serbesti gazetesinin yazarı Hasan Fehmi, Galata Köprüsü'nde öldürülür... Hasan Fehmi, düşüncelerinden dolayı katledilen ilk gazetecidir. Bu nedenle, 06 Nisan, "Öldürülen Gazeteciler Günü" olarak anılır... )

( Öldürülen Gazeteciler... )


- [ne yazık ki]
HAYRANLIK DUYANI ve/||/<> GÖRMEMEZLİKTEN GELENE

( Görmemezlikten geliyoruz. VE/||/<> Hayranlık duyuyoruz. )


- [ne yazık ki]
HIRÇIN/LIK ile/ve/||/<>/> ÇİRKEF/LİK


- [ne yazık ki]
HIRS ile/ve/||/<>/>/< TEERRÜB

( Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku. | Öfke, kızgınlık. İLE/VE/||/<>/>/< Kendini zeki göstermeye çalışma. )


- [ne yazık ki]
İDDİA ile/ve/||/<>/< ÖFKE


- [ne yazık ki]
İHLÂL ile/ve/||/<> JUS COGENS İHLÂLLERİ


- [ne yazık ki]
İHMAL ile/ve/||/<>/> İHLÂL


- [ne yazık ki]
İKİ "ÇETE":
"HIRSLI" ile/ve/||/<> HIRSIZ


- [ne yazık ki]
İKİ BÜYÜK YANLIŞ(IMIZ):
DÜŞÜNMEDEN HAREKET ETMEK ve/||/<> HİÇ HAREKET ETMEDEN, SADECE/BOŞ BOŞ "DÜŞÜNMEK"


- [ne yazık ki]
İKİ YANLIŞ!:
SUSULACAK YERDE, KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞULACAK YERDE, SUSMAK


- [ne yazık ki]
İLETİŞİMSİZLİK:
"ANLAMSIZ KIRGINLIKLAR" ve/||/<> "BEKLENTİ" ve/||/<> "ZAMAN KAYBI"


- [ne yazık ki]
İLİMSİZ HAL ile/ve/||/<> HALSİZ İLİM

( Meczûbiyet. İLE Şeytaniyet. )

( Evvela hal gerek, neylesin ilim. )


- [ne yazık ki]
İLİŞKİLERİN/EVLİLİKLERİN BİTİŞİ:
AŞKIN BİTMESİNDEN ile/ve/||/<>/< ARKADAŞLIĞIN OLMAMASINDAN


- [ne yazık ki]
İNAT ile/ve/||/<>/>< KAYITSIZLIK


- [ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/ve/değil/||/<> YOK SAYMA


- [ne yazık ki]
İNDİRGEMEK ile/ve/ya da/||/<>/>< REDDETMEK / YOK SAYMAK

( Üçünü de yapmadan düşünmek ve hareket etmek gerekmektedir. )


- [ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA

( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )

( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )

( [unfortunately] HUMAN CRIMES: GENOCIDE and/||/<> TORTURE and/||/<> DISCRIMINATION and/||/<> HATRED and/||/<> TO PUSH ADDICTION (and/||/<> TO DISSAPOINT) )


- [ne yazık ki]
İŞGAL ile/ve/||/<>/> ÇÖLLEŞTİRME


- [ne yazık ki]
İSRAF ve/||/<>/> İFLÂS


- [ne yazık ki]
İSRAF ile/ve/||/<> ŞİDDET


- [ne yazık ki]
ISRARLI ile/ve/||/<> TAKINTILI


- [ne yazık ki]
İSTEDİĞİN SÖZÜ SÖYLEMEK ve/||/<>/> İSTEMEDİĞİNİ DUYMAK

( "İstediğimiz sözü" söylersek, istemediğimiz sözü de duyarız/duymak zorunda kalırız. )


- [ne yazık ki]
İSTÎLÂ ile/ve/||/<>/> SÖMÜRÜ


- [ne yazık ki]
İSTİSMÂR:
DUYGUSAL ile/ve/ya da/||/<> FİZİKSEL ile/ve/ya da/||/<> EŞEYSEL


- [ne yazık ki]
İSTİSMÂR ile/ve/||/<>/> TECÂVÜZ


- [ne yazık ki]
İTEN ile/ve/değil/||/<>/< TUTMAYAN


- [ne yazık ki]
KABA/LIK ile/ve/||/<>/> ACIMASIZ/LIK


- [ne yazık ki]
KALİFORNİYA SENDROMU:
HAZCILIK ile/ve/+/||/<>/> BEN MERKEZCİLİK ile/ve/+/||/<>/> YALNIZLIK ile/ve/+/||/<>/> MUTSUZLUK


- [ne yazık ki]
KANDIRMADA:
"APTAL/LIĞIMIZ" ile/ve/değil/||/<>/< "ONUN/ONLARIN" KARAKTERSİZ/LİĞİ

( Olmuyor. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Oluyor. )


- [ne yazık ki]
KARAMSAR/LIK ve/||/<> KARARSIZ/LIK


- [ne yazık ki]
KAYDIR ile/ve/||/<>/> KAKTIR


- [ne yazık ki]
KAYIRMA ile/ve/||/<> ŞIMARTMA

( NEPOTISM vs. SPOIL )


- [ne yazık ki]
KAYPAK/LIK ile/ve/||/<> YAVŞAK/LIK


- [ne yazık ki]
KENDİNE KARŞI OLMA ile/ve/değil/||/<>/< ANLAMSIZLIK


- [ne yazık ki]
KENDİNİ/BİRİNİ:
"HAKLI GÖRMEK/BULMAK" ile/ve/||/<> "ÜSTÜN GÖRMEK/BULMAK"


- [ne yazık ki]
KİŞİDE:
RASTLANTISAL/LIK ile/ve/||/<> KEYFÎ/LİK


- [ne yazık ki]
KÖLELİK ile/ve/||/<>/> BORÇ KÖLELİĞİ


- [ne yazık ki]
KONU(ŞULAN)LARI:
"SULANDIRMA" ile/ve/||/<>/< "ÇOK BİLMİŞLİK"


- [ne yazık ki]
KORNA:
"SELÂMLAMA/VEDÂLAŞMA" ile/ve/||/<> "TEPKİ GÖSTERME" ile/ve/||/<> "ADÂLET ARAMA/SAĞLAMA"


- [ne yazık ki]
KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM

( [... olduğunu/olacağını] "biliyorsun/biliyordun." İLE/VE/||/<>/> "ZÂTEN"/"SONUÇTA"/"ASLINDA" biliyorsun/biliyordun." )

( "Bir alışveriş, bir fiş." şeklinde, fazladan/gereksiz açıklama yapmak, uyarıda bulunmak. İLE/VE/||/<>/> "Ama bunu söylemenize gerek yok ki! Ben yapınca alışverişi, ZÂTEN/SONUÇTA alıyorum satış fişi." şeklinde [soluksuz/beklemeksizin/düşünmeksizin] "yanıt vermek." )

( Bir kişinin, neyi bilip bilmediğini ve/ya da o an/dönem için anımsayıp anımsamadığını "belirlemek", beklentisi içinde olmak, dilin/ifadenin kötü kullanılmasıdır. [Hiçkimsenin, neyi bilip bilmediği, isteyip istemediği ya da yapıp yapamayacağı, hiçbir zaman, zemin ve koşulda bilinemez!] İLE/VE/||/<>/> Sözcüklerin yetersiz ve kötü kullanımıyla birlikte "niyet okumak" ya da genelleyici/indirgeyici/özdeştleştirici/köktenci/toptancı/sonuç odaklı bir yargı ifadesi ise sürecin ve ilişkinin tükenmesine neden olacak/olmuş bir kötüye kullanımdır. [Güç ve baskı uygulama isteği ve/ya da nedeniyle olduğu/olabileceği gibi sorumluluktan kaçmak gibi çok çeşitli anlamsız/gereksiz nedenlerden de kaynaklanmaktadır.] )

( Dünyadaki Yaşamın Tehlikede Olduğunun 21 Kareyle Kanıtı )


- [ne yazık ki]
KÖTÜLERİN, "BASKISI" ile/değil/||/<> İYİLERİN, KAYITSIZLIĞI


- [ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK:
ÇÖZÜM ARAMAMAK ve/||/<>/< ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLMAMAK


- [ne yazık ki]
KÜÇÜK HESAP ile/ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK

( İkirciğe neden olur. İLE/VE/||/<>/>/< Hesapsızlığa ve fazla/yersiz "atılganlığa" neden olur. )


- [ne yazık ki]
KÜFÜR ile/ve/değil/||/<> İNKÂR


- [ne yazık ki]
KULLANILMAYAN METİN/KİTAP ||/<>/> MEZAR


- [ne yazık ki]
KÜRESEL ISINMA ile/ve/değil/||/<>/> KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

( KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ sunumları!!!
Küresel İklim Değişimi ve Türkiye
Kuraklıkta Kriz Yönetiminden Risk Yönetimine Geçmeliyiz...
Kuraklık Kıranı Risk Yönetimi
Günümüzden 2100 Yılına Küresel İklim Değişimi
Küresel İklim Değişikliğine Uyum Stratejileri
Sel, Heyelan ve Çığ için Risk Yönetimi
Depremde İlk 72 Saat )

( Dünya genelinde ortalama sıcaklıkların artması. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İklimde uzun süreli değişiklikler ve dalgalanmalar. )


- [ne yazık ki]
KURUCU ŞİDDET ile/ve/||/<>/> KORUYUCU ŞİDDET


- [ne yazık ki]
KÜSTAH/LIK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZENSİZ/LİK


- [ne yazık ki]
KÜSTAHLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "ÖZGÜVEN"


- [ne yazık ki]
MAĞDUR ETMEK ile/ve/değil/||/<>/> MAĞDUR GÖSTERMEK


- [ne yazık ki]
MAĞDUR ile/ve/||/<> MAZLUM


- [ne yazık ki]
MAZLUM ile/ve/||/<> HORLANANLAR


- [ne yazık ki]
MÜKEMMELİYETÇİLİK" ile/ve/değil/||/<>/< ERTELEME "ALIŞKANLIĞI"


- [ne yazık ki]
MÜNKER ile/ve/||/<> FAHŞA-YI MÜNKER


- [ne yazık ki]
NAGASAKİ ve/||/<> HİROŞİMA

( Atom bombası, İkinci Dünya Savaşı sırasında sırasıyla 06 ve 09 Ağustos 1945 tarihlerinde atıldı. )


- [ne yazık ki]
NE KADAR, KENDİMİZİ "DÜŞÜNÜYORSAK" ile/ve/||/<>/> O KADAR, İŞTEN/SORUMLULUKTAN KAÇMAK/ÇALMAK


- [ne yazık ki]
NEYİ
BÖLÜŞEMİYORUZ? ve/||/<> NİYE DÖVÜŞÜYORUZ?

( Hiçbir mal, bizim değil! VE/||/<> Hiçbir can, bizim değil! )


- [ne yazık ki]
ÖFKE ile/ve/||/<> İFRİT[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Doğu masal ve efsanelerinde kötü, korkunç yaratık. | Öfkeli, ortalığı birbirine katan kişi. | İçini kemiren, meşgul eden şey. )


- [ne yazık ki]
ÖFKE ile/ve/||/>/<>/>< ZARAR

( Öfkeyle kalkan, zararla oturur. )


- [ne yazık ki]
ÖĞRENMEME ve/||/<>/> ÖĞRENİLEN YANLIŞLARDAN VAZGEÇMEME ve/||/<>/> YENİDEN ÖĞRENMEME


- [ne yazık ki]
OKUYAN ile/ve/||/<> ANLAYAN

( Az. İLE/VE/||/<> Sınırlı/kıt. )


- [ne yazık ki]
ÖNEMSE(ME)MEK ile/ve/değil/||/<>/< ÇIKAR(SIZLIK)


- [ne yazık ki]
ÖNYARGI ile/ve/||/<> KUŞKU


- [ne yazık ki]
ORANTISIZ GÜÇ ve/||/<>/< KÖR ŞİDDET


- [ne yazık ki]
ÖRGÜTLÜ BİLİNÇSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇSİZLİĞİ ÖRGÜTLEMEK


- [ne yazık ki]
ORTAK ALANDA:
"KİŞİSEL DAVRANIŞ" ve/||/<>/< "KEYFÎ TUTUM"

( İkisi de yapılmamalı! )


- [ne yazık ki]
OYALAMAK ile/ve/||/<> "UYUTMAK"


- [ne yazık ki]
ÖZENSİZ ÜRETİM ve/||/<>/> SINIRSIZ TÜKETİM


- [ne yazık ki]
ÖZENSİZ/LİK ile/ve/||/<> SAYGISIZ/LIK


- [ne yazık ki]
PARA BATIRMA YANILIMINDA:
TITANIC ile/ve/||/<>/> CONCORDE

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )

( ON SUNK COST FALLACY: TITANIC and/||/<>/> CONCORDE )


- [ne yazık ki]
PARA ile/ve/||/<> DİN

( [ne yazık ki]
Konu "para" olduğunda, herkesin dini aynıdır. )


- [ne yazık ki]
PARASIZLIK ile/ve/||/<> ALÇIDA OLMA/KALMA

( İkisi de zamanla çözülür. Zamanın değerini/önemini, en yakın/yoğun biçimde düşündürür/deneyimletir. )


- [ne yazık ki]
PATAVATSIZLIK ile/ve/||/<> TOKSÖZLÜLÜK

( Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşma, davranışlarına dikkat etmememe. İLE Hatır ve gönül dinlemeden, hiçbir şeyden "çekinmeden" konuşmak. )


- [ne yazık ki]
POLİFALJİ ile/ve/||/<> OBURLUK


- [ne yazık ki]
PSİKOPAT/LIK ile/ve/||/<> İNSAFSIZ/LIK


- [ne yazık ki]
PUTUNU, KENDİ YAPAR, KENDİ TAPAR" ve/||/<> KÖLELEŞTİRİRSİN ALDIRMAZ; "KÖLE" DERSİN, KALDIRMAZ


- [ne yazık ki]
REDDETMEK ile/ve/||/<>/> YASAKLAMAK


- [ne yazık ki]
SAÇMA ile/ve/değil/||/<> BAĞLANTISIZ


- [ne yazık ki]
ŞAMAR OĞLANI (NA DÖN[DÜR/ÜL]MEK) ile/ve/||/<> GÜNAH KEÇİSİ (İLÂN ETMEK/EDİLMEK)


- [ne yazık ki]
SAVAŞTAN GERİYE KALANLAR:
ÖLÜLER "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> YAS TUTANLAR "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> HIRSIZLAR "ORDUSU"


- [ne yazık ki]
SAVSAKLAMA ile/ve/||/<> BOŞVERME


- [ne yazık ki]
SERA GAZI SALIMINDA:
1990 ile/ve/||/<>/> 2002 ile/ve/||/<>/> 2016

( )


- [ne yazık ki]
SEVGİSİZLİK ve/||/<>/> KAYITSIZLIK


- [ne yazık ki]
ŞİDDET ve/||/<> TERBİYESİZLİK


- [ne yazık ki]
SIKIYA ile/ve/||/<> SIKILMAYA GELEMEMEK


- [ne yazık ki]
SINIRSIZ "KONUŞMA" ile/ve/||/<>/> "SINIRSIZ SAHİP OLMA"


- [ne yazık ki]
ŞİŞMANLIK:
F ve/||/<> A ve/||/<> T

( Sıklık. VE/||/<> Oran. VE/||/<> Çeşit. )

( Frequency. AND/||/<> Amount. AND/||/<> Type. )


- [ne yazık ki]
SİYASAL KAYIRMACILIKTA:
PATRONAJ(BOSISM) ile/ve/||/<> KLIENTALIZM ile/ve/||/<> HİZMET KAYIRMACILIĞI


- [ne yazık ki]
SİYASET İLE ve/||/<> DİN İLE ve/||/<> FUTBOL İLE ve/||/<> SAVAŞ İLE

( Yanıltılırız. VE/||/<> Avutuluruz. VE/||/<> Uyutuluruz. VE/||/<> Korkutuluruz. )


- [ne yazık ki]
SÖMÜRÜ ile/ve/||/<> ARTI DEĞER SÖMÜRÜSÜ


- [ne yazık ki]
SORUMLULUKTAN KAÇMAK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜRLÜĞÜ YADSIMAK


- [ne yazık ki]
SORUNU ÇÖZMEYE:
NİYETİNİN OLMAMASI ile/ve/değil/||/<> KARARLILIK GÖSTERMEMEK


- [ne yazık ki]
SÖVMEK ile/ve/||/<>/> DÖVMEK


- [ne yazık ki]
SÖZCÜĞÜ/TERİMİ: ANLAMAMAK ile/ve/değil/||/<>/> BAŞKA ANLAM/LAR "YÜKLEMEK"


- [ne yazık ki]
SÖZDE, ÖLÇÜ BİLMEMEK/BİLMEYEN ve/||/<> EDEPSİZLİKTE SINIR TANIMAMAK/TANIMAYAN


- [ne yazık ki]
SUİKAST ile/ve/||/<> GASP


- [ne yazık ki]
SÜRÜ ile/ve/değil/||/<>/> SÖMÜRÜ


- [ne yazık ki]
SUSKUNLUĞU/NU ANLAMAMAK ve/||/<>/> SÖZLERİ/Nİ DE ANLAMAMAK


- [ne yazık ki]
TALEB-İ MAL ile/ve/||/<> TALEB-İ CAH ile/ve/||/<> TALEB-İ ALÂYİŞ-İ ZÂHİR

( Karıncanın ayak sesinden daha sessizce nefse musallat olan üç gizli şirk. )


- [ne yazık ki]
TARİHİ ...:
BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/> ÇARPITMAK


- [ne yazık ki]
TAZIYA, "TUT!" ve/||/<> TAVŞANA, "KAÇ!"


- [ne yazık ki]
TEDBİRSİZ TEVEKKÜL ile/ve/||/<> İCRAATSIZ DUA ile/ve/||/<> SÜFLÎ İNZİVÂ


- [ne yazık ki]
TEHDİT ETMEK ile/ve/değil/||/<>/< "ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEK"


- [ne yazık ki]
TEMBEL/LİK ile/ve/değil/||/<> ELİNDEKİNİN DEĞERİNİ BİLMEZ/LİK


- [ne yazık ki]
TEMBELLİK ile/ve/değil/||/<>/< "SONRA YAPARIM" (ÖLÇÜSÜZLÜĞÜ)


- [ne yazık ki]
TERBİYESİZLİK ile/ve/||/<>/< KEYFİYET


- [ne yazık ki]
TIKANIKLIK ile/ve/||/<> KISIR DÖNGÜ


- [ne yazık ki]
TÖREYE DOĞAN ve/||/<> İSVİÇRE TÜZESİYLE EVLENEN ve/||/<> ALMAN YÖNETİM ZİHNİYETİYLE YÖNET(İL)EN ve/||/<> İTALYAN TÜZESİYLE CEZALANDIR(IL)AN ve/||/<> İSLÂMÎ KURALLARA GÖRE GÖMÜLEN


- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<> GERÇEĞİ ÇARPITMAK


- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<>/> KENDİ YALANINA İNANMAK


- [ne yazık ki]
YALAN ile/ve/||/<> KAŞKARİKO[argo]

( ... İLE/VE/||/<> Oyun, dolap, düzen. | Yalan. )


- [ne yazık ki]
YARIMI YEMEZ/SİN ve/||/<> BÜTÜNÜ BÖLMEZ/SİN


- [ne yazık ki]
YEMEĞİN "YANMASI":
ATEŞ İLE ile/ve/||/<> TUZ İLE ile/ve/||/<> ACI BİBER İLE

( Yemekler, sadece ve doğrudan ateş ile değil fazla kullanılan tuz ya da acı biber, baharat vb. ile de yenilmez duruma düştüğünde kullanılan deyim. )


- [ne yazık ki]
YIKIM:
TASA ve/+/||/<>/> ÇELİŞKİ


- [ne yazık ki]
YOKSULLUK ve/değil/||/<> YOLSUZLUK


- [ne yazık ki]
YORAN:
KOŞULLARIN "AĞIRLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ETRAFINI ANLAMAYAN KİŞİLERİN SAĞIRLIĞI


- [ne yazık ki]
YÜZSÜZ/LÜK ile/ve/||/<> SIRNAŞIK/LIK

( ... İLE/VE/||/<> Can sıktığına, rahatsız ettiğine aldırmadan, birinden, sürekli, yalvarırcasına istekte bulunan ve bu isteğinde direnen kişi. | Sıkıntı veren, rahatsız eden, musallat olan. )


- [ne yazık ki]
ZAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> İFTİRA


- [ne yazık ki]
ZORA GELEMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< "KONFOR"


- [ne yazık ki]
ZORA KOŞMA ile/ve/||/<> "YOKUŞA SÜRME"


- [ne yazık ki]
"ONU KASTETMEDİM" ve/||/<> "NE İLGİSİ VAR?"

( Söz sahibinin, söyleyeceği sözün olası yetersizliği/uygunsuzluğu ardından kullanmaya "saklı tuttuğu" savunma "sözü". İLE Dinleyenin, söylenilen sözün yetersizliği/uygunsuzluğu ardından kullanmaya "saklı tuttuğu" savunma "sözü". )


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB SUÇU:
ZORLAMAYLA(İCBAR) ile/ve/||/<> İKNÂYLA ile/ve/||/<> MUHATABININ HATASINDAN YARARLANARAK


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB ile/ve/||/<> RÜŞVET ile/ve/||/<> ZİMMET ile/ve/||/<> GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

( [TCK md.] 250 ile/ve/||/<> 252 ile/ve/||/<> 247 İLE/VE/||/<> 257 )

( Kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendine sağladığı nüfûzu kötüye kullanarak, muhatap olduğu kişilerden yarar sağlamaya ya da bu kişileri yarar sağlama yönünde vaatte bulunmaya yönlendirmesi ile oluşur. Kamu görevlisinin tek taraflı olarak mağdurun irâdesini etkilemesi sonucunda işlenen bir suçtur. Seçimlik hareketli bir suç olup kamu yönetiminin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasındadır. [ “Özgü suç” olarak kabul edilen suçlardandır.][İrtikap suçunun edimcisi, kamu görevlisidir. Kamu görevlisi dışındaki kişilerin irtikap suçu işlemesi olanaklı değildir. Kamu görevlisi olmayan kişiler, suça katıldıklarında, irtikap suçuna yardım etme ya da azmettirme gibi katılım vargıları gereği yargılanabilirler.]

İLE/VE/||/<>

Görevinin gereği olan bir işi yapması ya da yapmaması için doğrudan ya da aracılarla bir kamu görevlisine ya da başka bir kişiye çıkar sağlanması.[Dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.]

İLE/VE/||/<>

Üstünde olan şey. | Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara ya da para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para ya da eşya. | Birinin, yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para. | Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü.

İLE/VE/||/<>

Kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluşan genel bir suçtur. )


- [ne yazık ki]
KATLANMAK" ile/ve/||/<>/> "KANIKSAMAK" ile/ve/||/<>/> "KABULLENMEK" ile/ve/||/<>/> "ONAYLAMAK"

( Çoğu soruna "tanık olmaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu soruna "katlanmaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu sorunu "kanıksamaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu sorunu "kabullenmekten" dolayı. )


- [ne] ANLAŞILABİLİR ile/ve/||/<> [ne] KAVRANABİLİR ile/ve/||/<> [ne de] KABUL EDİLEBİLİR OLAN


- [ne] EGEMEN/LER ile/ne de/||/<> EZİLEN/LER


- [ne] EMMEYE ile/ve/||/<>/ne de GÖMMEYE (GELMEK)


- [ne] İNCİNME ile/ve/||/<>/ne de GÜCENME


- [ne] YAP! "EMRİ" ile/ve/||/<>/ne de YAPMA! "ENGELİ"


- [ne]
!TAHKİR ile/ya da/ne de/||/<>/>< TAKDİS


- [önce] (NEHY-İ ANİ'L) MÜNKER[Ar.] ile/ve/sonra/||/<>/>/>< (EMR-İ) BİL MÂRUF[Ar.]

( Günah ve kötü şeyler[in yapılmaması]. İLE/VE/||/<>/>/>< Herkesçe bilinen, tanınan, belirli, sanlı. | Şeriatın uygun gördüğü, beğendiği ve buyurduğu[nun yapılması]. )


- [önce] | "GÖRMEMEZLİKTEN GELİRLER"
sonra
"ALAY EDERLER"
sonra
"SAVAŞIRLAR" |
ile/değil/yerine/||/>/><
[sonunda]
KAZANIRSIN


- [önce] ELİMİZDEN GELEN ile/ve/sonra/||/<>/> ELİMİZDEN GİDEN

( Yap(alım)! İLE/VE/SONRA/||/<>/> (Fazla) Düşünmeyelim hatta umursamayalım. )


- [ÖNCE] NE OLDUĞU ÜZERİNDEN BİLMEK ile/ve/değil/yerine/sonra/||/<>/< NE OLMADIĞI ÜZERİNDEN BİLMEK


- [önce] TAKDİR[Ar.] ve/sonra/||/<>/> TAKDİM[Ar.]


- [Ortalık yerde karıştırılmamalı!]
BURUN DELİKLERİ ve/||/<> KULAK DELİKLERİ


- [simge] DAĞ:
BİREYDE ile/ve/||/<> TOPLUMDA

( Nefs. İLE/VE/||/<> Devlet. )


- [SORUNSAL]
AKLIN:
NEYİ BİLİP ile/ve/||/<> NEYİ BİLEMEYECEĞİ

( IMMANUEL KANT )


- [ya] "BİR YOL BULMAK/AÇMAK" ve/ya da/||/<>/>/< [ya] YOL AÇMAK ve/ya da/||/<>/>/< YOLDAN ÇEKİLMEK


- [ya] (")TÂBİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/>/ya da ÂRİF


- [ya] TÖVBE ile/ve/ya da/||/<>/> AFFETMEK


- [ya/hem] KÜL ile/değil/yerine/hem de/ya da/||/<>/>< GÜL

( [ya/hem] Bir "bakış/algı/yorum". İLE/DEĞİL/YERİNE/HEM DE/YA DA/||/<>/>< Başka bir "bakış/algı/yorum". )


- %51 ve %49 ve/||/<>/> %66 ve 33

( [Herhangi bir durumda ya da süreçte ...]
İlk bakılması, dikkate alınması gereken. VE/||/<>/> İkinci bakılması, dikkate alınması gereken. )


- FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Tanımlama ve tanıtlaması kendi içinde olan. İLE/VE Tanımlama ve tanıtlaması kendi dışında olan. )

( Kendi üzerine düşünebilme. İLE/VE Nesnesi üzerine yöntem uygulamaları. )

( Bilmediklerimiz. İLE/VE Bildiklerimiz. )

( Nesnesi, içindedir. İLE/VE Nesnesi, dışarıdadır. )

( Bilinç-bilinç ilişkisi. İLE/VE Bilinç-nesne ilişkisi. )

( Bilim, felsefenin başarılarından, felsefe de bilimin başarısızlıklarından örülmüştür. )

( FELSEFE: VARLIK ile/ve METAFİZİK ile/ve AHLÂK )

( FELSEFE: Yasaların örgünlüğünün bütünlüğü. )

( FELSEFE: BİLGİ OLARAK ile/ve/yerine YAŞAM TARZI OLARAK )

( FELSEFE: Nesillerarası mektuplaşma. Hem öldüren, hem de dirimli tutan bir özellik ve/ya da durumdur. )

( Felsefe, İyonya'da doğmuştur. Felsefeye ilk biçimini kazandıran üç filozof Thales, Anaksimander ve Anaksimenes'tir. )

( Düşünmenin yetkin biçimleridir. )

( Öngörme/öngörebilme gereksinimidir. )

( Nitelikli kavramlarını, daha nitelikli hale getirmektir. )

( Dili, daha nettir. )

( Betimlemeden kavrama, yasalılığa geçişin ilkeli olmasıdır. )

( BENZER YÖNLERİ:
İkisi de akla ve düşünme yasalarına dayanarak kendilerini haklı kılmaya çalışır.
İkisi de evreni, insanı ve yaşamı, bilinçli, yöntemli ve düzenlilik içinde araştırır.
İkisinde de eleştiri süzgecinden geçirilmeyen bilgi güvenli bulunmaz.
İkisi de eleştiri sonrası kavramlar ve soyutlamalarla bazı ilke ve yasalara ulaşarak genellemeler yapar.
FARKLI YÖNLERİ:
Felsefe; evreni, insanı ve yaşamı sorgularken; bilim, kendini olgular ile sınırlar. Evreni, kendi inceleme alanına göre parçalara ayırır.
Felsefe, olgu ve olayların ardındaki gerçekliği açıklamaya çalışır. Bilim, doğa olayları arasında nedensellik bağları kurarak doğa ile ilgili yasalara ulaşmayı hedefler.
Felsefe, kurgusal(spekülatif) ve rasyonel düşünüş gibi yöntemler kullanır. Bilimler ise tümevarım ve tümdengelim yöntemlerini kullanır. )

( Tümel. İLE/VE/||/<>/> Tikel. )


- | "DÜŞÜNMEK" ve "İNANMAK" ve "SEVMEK" |
ile/ve/ne yazık ki/||/<>/>
EYLEMEK

( Çok fazla. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Çok az. )


- | "HAZ YAŞAMI" ile/ve/||/<> "POLİTİK YAŞAM" |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
KURAMSAL YAŞAM


- | 1 KİLO PAMUK ile 1 KİLO DEMİR |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
1 KİTAP

( )


- | AFRODİT = VENÜS | ile/ve/||/<>/> URANYA

( | Yunan'ların (en) güzele verdiği ad. İLE/= Roma'lıların (en) güzele verdiği ad. | İLE/VE/||/<>/> ... )

( | [Aşkın simgesi.] Yunan'da. İLE/= Latin'de. | İLE/VE/||/<>/> ... )

( | Sevgi ve güzellik. | İLE/VE/||/<>/> Bilim ve gerçekliği simgelediğinde aldığı ad. )


- | KAÇMAK ile/ve/ya da/||/<>/> SAVAŞMAK |
ile/ve/ya da/||/<>/>
DONAKALMAK

( [Olanaklar(ımız)/koşullar(ımız)/araçlar(ımız)]
| Yetmiyorsa, uygun değilse. İLE/VE/YA DA/||/<>/> Yetiyorsa, uygunsa. |
İLE/VE/YA DA/||/<>/>
İkisi arasında kalmış ya da hiçbir karar veremiyorsak. )

( | Sempatik. VE Sempatik. |
İLE/VE/YA DA/||/<>/>
Parasempatik. )


- | KAFTAN ve CÜBBE | ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HIRKA

( | Sultan'da. VE Yargıç'ta. | İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Derviş'te. )


- | KARATE[Jp.] ile/ve/||/<> TEKVANDO[Korece] ile/ve/||/<> JUDO[Fr. < JIUJITSU(Jp.)] ile/ve/||/<> KUNGFU |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
AIKIDO

( Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi. İLE/VE/||/<> El ve kol vuruşlarından çok, ayak ve tekme tekniklerine önem veren, Uzak Doğu'ya özgü dövüş sanatı. İLE/VE/||/<> Jiujitsudan gelişmiş, tutmalara, fırlatmalara, hareketsiz bırakmalara dayanan, Japon kökenli silahsız yapılan dövüş sporu. İLE/VE/||/<> Kendini savunma temeline dayalı Çin kökenli spor.

İLE/VE/||/<>

Anatomi ve fizyoloji bilgisiyle saldırganın hareketini ve enerjisini kendine yansıtarak ve etkisiz duruma getirerek savunma bilgisi, felsefesi ve sporu.[AI-KI-DO: Evrensel enerjiyle uyumlanma yöntemi.] )


- | KENDİNDE ile/ve/+ KENDİ İÇİN | ile/ve/+/||/<>/> KENDİNDE VE KENDİ İÇİN


- | PİRİNÇ EKMEK ile AĞAÇ DİKMEK |
ile/ve/değil/||/<>/<
ÇOCUK YETİŞTİRMEK

( [öngörümüz/"beklentimiz"] Bir yıllıksa. İLE On yıllıksa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yüz yıllık olursa. )


- | SODYUM ve/<> KLORÜR | ile/ve/||/<>/> TUZ


- | YALIN VE DOLAYSIZ ve/||/<> AYRIM VE DOLAYLI BİRLİK |
ve/||/<>
BUNLARIN BİRLİKTELİĞİ


- | YORULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR ve DURULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR |
ve/||/<>/>/<
KIRILDIĞIMIZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR

( Olduğumuz/oluştuğumuz. VE/||/<>/>/< Kırıldığımız. )


- 0 - 10 ile/ve/||/<>/> 10 - 20 ile/ve/||/<>/> 20 - 30 ile/ve/||/<>/> 30 - 40 ile/ve/||/<>/> 40 - 50 ile/ve/||/<>/> 50 - 60 ile/ve/||/<>/> 60 - 70 ile/ve/||/<>/> 70 - 80 ile/ve/||/<>/> 80 - 90 ile/ve/||/<>/> 90 - 100

( Büyüme/gelişme yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Dinleme ya da dinlememe/direnme yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Anlama/anlamama yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Deneyimleme yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Değerlendirme(me) yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> "Demlenme" yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Verimlilik yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Destek olma yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> "Dertlenme" yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Destek alma yaşları/mız. )


- 0-2 YAŞ ARASI/DÖNEMİ ve/||/<> 0-5 YAŞ ARASI/DÖNEMİ

( Kişinin, yaşamındaki en önemli[öncelikli] dönemleri... )


- 0[SIFIR]:
"YUTAN" ile/ve/değil/||/<>/< DURAN/DURDURAN / ARA


- 1. CEMRE ile/ve/||/<>/> 2. CEMRE ile/ve/||/<>/> 3. CEMRE

( Havaya düşer. [20 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Suya düşer. [27 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Toprağa düşer. [06 Mart] )

( CEMRE: Yanmış kömür parçası[kor], ateş/kor/köz. | Ufak çakıl taşı. | İltihaplı çıban, kara kabarcık. | Toprakta yedişer gün arayla meydana gelen sıcaklık yükselmesi. )

( CEMRE-İ ÛLÂ[fi-l-hevâ] ile/ve CEMRE-İ SÂNİYE[fi-l-mâ] ile/ve CEMRE-İ SÂLİS[fi-l-türâb] )


- 1 ve/||/<>/>/< 2 ve/||/<>/>/< 4 ve/||/<>/>/< 8

( Konuş. VE/||/<>/>/< Yaz! VE/||/<>/>/< Oku! VE/||/<>/>/< Dinle! )


- 10 NUMARA ile/ve/||/<> 5 YILDIZ


- 112'Yİ[1-1-2'yi] ARAMA:
YETİŞKİNDE ile/ve/||/<> ÇOCUKTA

( Kalp masajına başlamadan önce.[Solunum yolunu açtıktan sonra.] İLE/VE/||/<> Beş kere soluk verme ve kalp masajı yaptıktan sonra. )


- 12 ile/ve/||/<>/> 17 ile/ve/||/<>/> 14

( İmam. İLE/VE/||/<>/> Kemerbest. İLE/VE/||/<>/> Masum-u pâk. )


- 1670 km/s ve/||/<> 108.000 km/s ile/ve/||/<> (yaklaşık) 70.000 km.

( Dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı. VE/||/<> Dünyanın güneş çevresindeki dönüş hızı. VE/||/<> Güneş düzeni de hızla uzay boşluğunda yol almaktadır. )


- 18 YAŞ:
ALTI ile/ve/||/<>/> ÜSTÜ

( İstenç[irâde] sahibi. İLE/VE/||/<>/> Direnç[ihtiyâr] sahibi. )

( Ne "yapacağını/yapabileceğini" "bilen". İLE/VE/||/<>/> [öncelikle] Ne yapmayacağını/yapmayabileceğini ve ne "yapacağını/yapabileceğini" bilen. )


- 180 DERECE:
ÜÇGENİN ile/ve/değil/||/<>/< YARIM DAİRENİN


- 2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ

( Dışa bakar. İLE/VE/||/<> İçe bakar. )

( Aklın gözüdür. İLE/VE/||/<> Anlayışın gözüdür. )

( Bilinenleri/bilinebilecekleri, anlaşılabilecekleri görür. İLE/VE/||/<> İki gözün anlayamadıklarını görür. )

( Gördüklerinden rahatsız olunabilir. İLE/VE/||/<> Şikâyet etmekten uzaklaştırır. )

( Lobsang Rampa'nın, "3. Göz" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )

( Kimileri, gözden içer şarabı. )


- 23 NİSAN ve/&lt;&gt;/||/= NEŞE

( Bugün, 23 Nisan! Neşe doluyor insan! :) )


- 3 MAYMUN:
MIZARU ile/ve/||/<> IWAZARU ile/ve/||/<> KIKAZARU

( )

( Gözlerini kapatanın adı Mizaru, ağzını kapatanın adı Iwazaru ve kulaklarını kapatanın adı da Kikazaru. Adlarından da anlaşıldığı üzere Japon kökenli bir görsel bu. XVII. yüzyılda, Nikko kentinde inşâ edilmiş ünlü Tosho-Gu Tapınağı'nın kapısına oyulmuş "görsel bir deyim" olarak ortaya çıkmış, sonra da oradan tüm dünyaya yayılmış. )


- 3B:
BARIŞ(TIR)MAK ve BÖLÜŞ(TÜR)MEK ve BÜYÜ(T)MEK
ve/||/<>/>/<
3Y:
YÖN ve YÖNTEM ve YÖNETİM


- 4 ile/ve/||/<> 9

( Köklü sayının ilki. İLE/VE/||/<> Köklü tek sayının ilki. )


- 40'LI YAŞLAR ile/ve/||/<>/> 50'Lİ YAŞLAR

( Gençliğin yaşlılığı. İLE/VE/||/<>/> Yaşlılığın gençliği. )


- 5G ile/ve/||/<> WI-FI 6


- 7 KEZ ve/||/<>/> 8 KEZ

( Düşersen. VE/||/<>/> Ayağa kalk. )


- 7 SAAT ile/ve/||/<>/>/< 17 SAAT

( Uyu. İLE/VE/||/<>/>/< Ayakta ve yaşamda ol. )

( Düş (gör). İLE/VE/||/<>/>/< Düşün. )

( Yat. İLE/VE/||/<>/>/< Ayakta ol. )

( Arın. İLE/VE/||/<>/>/< Yalın. )


- A = B ile/ve/||/<> A > B ile/ve/||/<> A < B
OLMAZSA, MATEMATİĞİN OLANAKSIZLIĞI


- A- ile/||/<> A-/AN- ile/||/<> ACRO- ile/||/<> AB-/ABS- ile/||/<> APO- ile/||/<> ANA- ile/||/<> DE- ile/||/<> DİST-/DİSTO- ile/||/<> İDİ- ile/||/<> -FUGEO ile/||/<> TELE-/TELO- ile/||/<> PACHY-

( -den, -dan, -den uzakta, ayrı, parça, farklı. İLE/||/<> Yokluk, olmama, eksiklik, değil, ayrı, olmaksızın, ayrılma, negatif [anemi: Kansızlık, anoreksi: İştahsızlık]. İLE/||/<> Uc, ekstremite [akromegali: Ellerin, ayakların ve yüzün anormal büyümesi]. İLE/||/<> Uzaklaşma [abduksiyon: Gövdeden uzaklaştırma hareketi]. İLE/||/<> Uzaklaşma, ayrılma [apoptoz: Programlı göze ölümü]. İLE/||/<> Yukarı, tekrar, geriye [anabolizma: Yapım olayları]. İLE/||/<> -den uzakta, bütünü ile, aşağı, kopmuş, yoğunlaşma, bitme, ayrılma, karşıt, ters, bozma, olumsuz, sakin, eksik, yoksun, aşağı, ayrı, değişik. İLE/||/<> Merkezden uzakta, ayrı, arkada, distal. İLE/||/<> Ayrı, uzak. İLE/||/<> Uzaklaştıran. İLE/||/<> Ucla ilgili, bir ucla ilgili, uzaktan etkileyen. İLE/||/<> Kalın, yoğun. )


- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]

( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]

İLE/||/<>

Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]

İLE/||/<>

Çift, tekrar. [binok | bisiklet]

İLE/||/<>

Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]

İLE/||/<>

Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]

İLE/||/<>

Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]

İLE/||/<>

Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]

İLE/||/<>

Üzerinde. [epiderm | epigrafi]

İLE/||/<>

Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]

İLE/||/<>

Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]

İLE/||/<>

Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]

İLE/||/<>

Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]

İLE/||/<>

Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]

İLE/||/<>

Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]

İLE/||/<>

Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]

İLE/||/<>

-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]

İLE/||/<>

Ara, arası. [internasyonal | interpol]

İLE/||/<>

Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]

İLE/||/<>

Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]

İLE/||/<>

Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]

İLE/||/<>

Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans

İLE/||/<>

Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]

İLE/||/<>

Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]

İLE/||/<>

Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]

İLE/||/<>

Yeni. [neolitik]

İLE/||/<>

Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]

İLE/||/<>

Bütün, birlik. [panorama | pankreas]

İLE/||/<>

Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]

İLE/||/<>

Çok. [poliandri | poliklinik]

İLE/||/<>

İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]

İLE/||/<>

İleride, önde. [prolog | prova | prototip]

İLE/||/<>

Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]

İLE/||/<>

Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]

İLE/||/<>

Süper, üstünlük. [sürmenaj]

İLE/||/<>

Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )

( ANTİ-...

- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.

- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.

- Antidepresan: Çökkünlük giderici.

- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.

- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.

- Antidot(e): Panzehir.

- Antiemetik: Kusma önleyici.

- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.

- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.

- Antiflojistik: Yangı giderici.

- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.

- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.

- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.

- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.

- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.

- Antikodon: Karşıt şifre.

- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.

- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.

- Antimalarial: Sıtma ilacı.

- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.

- Antineoplastik: Kanser ilacı.

- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.

- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.

- Antipiretik: Ateş düşürücü.

- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.

- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.

- Antisekretuvar: Salgı önleyici.

- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.

- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.

- Antispazmodik: Kasılım çözücü.

- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.

- Antite: Özgün durum.

- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.

- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.

- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.

- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )


- ABANMAK ile/ve/||/<> BOCA ETMEK


- ABARTI ile/ve/||/<>/< BİLGİSİZLİK


- ABARTI ile/ve/||/<> VAAD


- ABARTILANLAR ile/ve/||/<> ANLAŞILMAYANLAR ile/ve/||/<> GÖZARDI EDİLENLER


- ABARTMA/EKSAJERE ile/ve/||/<> KABALAŞTIRMA/VULGARİZE


- ABARTMA ile/ve/değil/||/<> FAZLA ÖNEMSEME


- ABARTMA ile/ve/||/<> GÜZELLEME


- ABAZİ[Yun.] ile/ve/||/<> ANANABAZİ[Fr.]

( Yürüyememe, yürüme yitimi. İLE/VE/||/<> Zaman zaman beliren yürüme yitimi. )


- ABBE KIRILMA ÖLÇÜTÜ ve/||/<> ABBE KURAMI ve/||/<> ABBE ÖLÇÜTÜ ve/||/<> ABBE PRİZMASI ve/||/<> ABBE SAYISI ve/||/<> ABBE YOĞUNLAŞTIRICISI

( Sıvıların kırılma indisini ölçmek için kullanılan kırılmaölçer. VE/||/<> Gerçek bir görüntü elde edilecek bir mercek, cismin tüm kırınım saçaklarını geçirecek kadar büyük olmalıdır. VE/||/<>Bir teleskobun çözme gücü için açısal ayrılma λ/d'den küçük olmamalıdır. Burada λ gelen ışığın dalga boyu, d; objektifin yarıçapıdır. VE/||/<> Dik görüntü elde etmek için kullanılan, iki çift dik açılı prizmadan oluşan ve dört yansıma yapan düzen. VE/||/<> Dağıtıcı gücün tersi. VE/||/<> İyi bir ışık toplama özelliğine sahip, sayısal açıklığı 1.25 olan ve mikroskopide yaygın olarak kullanılan, basit iki mercekten oluşan düzenek. )


- ABDOMEN ile/||/<>/> ABDOMINAL

( Karın/karınla ilgili. İLE/||/<>/> Karın. )


- ABDOMİN- ile/||/<> CELİ-/CELİO-/COELİ-/COELİO- ile/||/<> OMPHAL-/OMPHALO-/-OMPHALUS ile/||/<> GASTER-/-GASTER/GASTREO-/GASTR-/-GASTRİA/GASTRO- ile/||/<> LAPAR- ile/||/<> LUMB-/LUMBO- ile/||/<> VENTRİ-/VENTRO- ile/||/<> HELC-/HELCO-

( Karın, karınla ilgili. İLE/||/<> Karın, göbek. İLE/||/<> Göbek, göbeğin durumu, navel. İLE/||/<> Mide/karın ile ilgili, mide ile ilgili durum, bölüm ya da benzerliği belirir. İLE/||/<> Yan taraf, böğür, bel, karın(bazen). İLE/||/<> Bel. İLE/||/<> Karın, gövdenin ön tarafı. İLE/||/<> Ülser, ülser yapan, dokuyu yiyen yara. )


- ABDÜKSİYON ile/||/<> ABDÜKTÖR ile/||/<> ABDUSENS

( Dışa çekim. İLE/||/<> Dışa çeken, uzaklaştırıcı. İLE/||/<> Dışa çekme. )


- ABDUSENS ile/||/<> ABDÜKSİYON[>< ADDÜKSİYON] ile/||/<> ABDÜKTÖR

( Dışa çekme. İLE/||/<> Dışa çekim. | Uzaklaştırma.[>< İçe çekim. | Yaklaştırma.] İLE/||/<> Dışa çeken. | Eksenden uzaklaştırıcı. )


- ABECELERDE:
GÖKTÜRK ve/||/<>/> UYGUR ve/||/<>/> ARAP ve/||/<>/> LATİN


- ABELL KATALOĞU ile/||/<> ABELL YARIÇAPI

( 1958 yılında, George Ogden Abell[astronom] tarafından yayımlanan ve 2712 gökada kümesini içeren bir gökadalar kataloğu.[Bir kümenin bu kataloğa eklenmesi için içinde en az elli gökada bulundurması ve Abell yarıçapı olarak adlandırılan bölge içinde bulunacak kadar düzenli olmaları gibi belirli ölçütleri karşılaması gerekmektedir. Daha tutarlı bir hata payı elde edebilmek için bu ölçütler sürekli uygulanmamıştır.[Kataloğa yapılan son eklemelerde üye sayısı ellinin altında pek çok küme bulunmaktadır.] İLE/||/<> Astronomide Abell kataloğundaki gökada kümelerinden devimle uzunluğu 2.14 megaparsek kabul edilen, tipik bir gökada kümesinin yarıçapı olarak tanımlanır. )


- ABERAN ile/||/<> ABERASYON

( [Eşeysel] Sapkın. | Olağandışı. İLE/||/<> Sapma, sapkınlık, [eşeysel] sapıklık. )


- ABERASYON ile/||/<> ABERAN

( Sapınç. | Sapma. İLE/||/<> Sapmış. | Normal dışı. )


- ABLASYON ile/||/<> ABORTUS

( Yok edim. İLE/||/<> Düşük. )


- ABLASYON ile/||/<> AS[S]ENDAN ile/||/<> AVÜLSİYON

( Kesip çıkarma. İLE/||/<> Çıkan, çıkıcı. İLE/||/<> Kopma. )


- ABNEY OLAYI ile/ve/||/<> ABNEY YASASI

( Işıklılığı ve baskın dalga boyu değişmez kılınmış bir renk uyartısının, arılığının değişmesi ile oluşan renk türü değişmesi. İLE/VE/||/<> A ve B gibi iki renk uyartısının, parıltıları birbirinin aynı olarak algılanıyorsa ve C ve D gibi iki renk uyartısının da parıltıları aynı algılanıyorsa, A ve C ile B ve D'nin toplamsal karışımlarının parıltıları da aynı olur.
[Abney yasasının geçerliliği, gözlem koşullarına büyük oranda bağlıdır.] )

( ABNEY PHENOMENON vs./and/||/<> ABNEY'S LAW )

( PHENOMENE OF ABNEY avec/et/||/<> LOI D'ABNEY )

( BEZOLD-ABNEY-PHANOMEN und/||/<> ABNEYSCHES GESETZ )


- ABORTİF ile/||/<> ABORTUS ile/||/<> ABORTUS İMMİNENS ile/||/<> ABORTUS İNSİPİENS

( Düşük yaptıran, eksik. İLE/||/<> Düşük. İLE/||/<> Düşük tehdidi. İLE/||/<> Önlenemeyen düşük. )


- ABRUPSİYO ile/||/<> ABRUPSİYO PLASENTA

( Ayrılım. İLE/||/<> Erken eş ayrılımı. )


- ABSİSİK ASİT ile/||/<> AMİNO ASİT ile/||/<> KOLİK ASİT ile/||/<> NÜKLEİK[DNA/RNA] ASİT ile/||/<> SÜLFÜRİK ASİT/ZAÇ YAĞI[H2SO4]

( Bitkilerin büyüme, gelişme ve stres yanıtlarının düzenlenmesinde önemli rolü olan bir bitki hormonu.[Tohum ve tomurcuk dormansisi, filizlenme, stomaların kapanması, yaprakların dirimsel yaşlanması, ozmotik düzenleme, büyümenin engellenmesi gibi çoğu fizyolojik durumda etker.] İLE/||/<> Proteinleri oluşturan temel yapıtaşları.[Bilinen, beşyüz amino asit vardır. Bunların yirmiikisi canlıların yapısına katılır ve yirmisi temel amino asit olarak bilinir.][Her amino asit, DNA tarafından kodlanır. Amino asitler, hem amin, hem de karboksil öbeği içeren moleküldür.] İLE/||/<> Yağ sindirimine yardım eden ve safrada bulunan asit. İLE/||/<> Canlılardaki en büyük molekül türü. Proteinleri kodlayan ve nükleotit zinciri. İLE/||/<> Güçlü ve tehlikeli bir mineral asidi. [Akü sıvısı üretiminde kullanılır.] )


- ABSOLU/ABSOLUT/ABSOLUTE ile/||/<> ABSOLU/T/E DUYARSIZ DÖNEM/PERİYOT

( Tam, kesin, saf. İLE/||/<> Kesin duyarsız dönem. )


- ABSORBAN ile/||/<> ABSORBANS

( Emici. İLE/||/<> Soğurganlık. )


- ABSORBAN ile/||/<> ABSORBANS ile/||/<> ABSORBE ETMEK ile/||/<> ABSORBE OLMAK ile/||/<> ABSORPSİYON ile/||/<> ABSORPTİVİTE

( Emici, soğurucu, yüzeyine bağlayan. İLE/||/<> Emme, soğurum, soğurganlık. İLE/||/<> Emmek, soğurmak, yüzeyine bağlamak. İLE/||/<> Soğurulmak, yüzeye bağlanmak. İLE/||/<> Emilim, soğurma, yüzeyine bağlama. İLE/||/<> Emicilik, soğurganlık. )


- ABSORPSİYON ile/||/<> ABSORBAN ile/||/<> ABSTİNANS

( Emilim. | Soğurma. İLE/||/<> Emici | Soğuran. İLE/||/<> Yoksunluk. )


- ABU SIMBEL TAPINAĞI ile/ve/||/<> NEFERTARI TAPINAĞI

( II. Ramses'in mezarının bulunduğu mağara tapınak. İLE/VE/||/<> Eşi Nefertari'nin mezarının bulunduğu mağara tapınak. )


- ABULİ ile/||/<> AJUZİ

( İstenç yitimi. İLE/||/<> Tat yitimi. )


- AC-/ACET- ile/||/<> ACANTH-/ACANTHO- ile/||/<> -ANG ile/||/<> APEX- ile/||/<> APİCO-/APİC- ile/||/<> ACR-/ACRO- ile/||/<> CUSP- ile/||/<> CENTE- ile/||/<> -TRESİA/-TRESİS ile/||/<> ATRETO- ile/||/<> -STİXİS

( Keskin, sivri. İLE/||/<> Dikenli, sivri dikensi çıkıntıları olan. İLE/||/<> Açılı, keskin, köşeli, eğri. İLE/||/<> Sivri uc, üst çıkıntı. İLE/||/<> Ucla/apeksle ilgili. İLE/||/<> Uc, ekstremite [akromegali: Ellerin, ayakların ve yüzün anormal büyümesi]. İLE/||/<> Nokta, uc. İLE/||/<> Delme. İLE/||/<> Delme, delik açma, delinme, delikli olma, Perforasyon. İLE/||/<> Açılmamış olma, bir geçitin olmaması, kapalı olması. İLE/||/<> İğne ile girme, ponksiyon. )


- AÇ ile/ve/||/<> MUHTAÇ


- ACEMİ OCAĞI ile/||/<>/> ENDERUN ile/||/<>/> KAPIKULU ORDUSU

( Askeri eğitim verir. İLE/||/<>/> Daha çok yönetim ve bürokrasi eğitimi sağlar./> İLE/||/<>/> Bu eğitim kurumlarının ürünü olarak ortaya çıkan profesyonel askeri birlik. )


- ACI ÇEKTİĞİMİZDE ve/||/<> KORKTUĞUMUZDA ve/||/<> BAZI ŞEYLER, YOLUNDA GİTMEDİĞİNDE

( Kendimize kızmayalım. VE/||/<> Kendimizi aşağılamayalım. VE/||/<> Kendimizi suçlamayalım. )


- ACI DUYABİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;/&lt; (KENDİ)/(ONUN/ÖTEKİNİN) ACISINI DUYABİLEN

( Canlı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< İnsan. )

( )


- ACI/ISTIRAP:
KÖTÜLERİN ŞİDDETİNDEN ile/ve/değil/||/<>/< İYİLERİN SESSİZLİĞİNDEN


- ACI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAKIŞ AÇISI

( Kişi, bakış açısını değiştirmedikçe "ıstırabını/acısını" değiştiremez. )


- ACI ile/ve/||/<>/>< HAZ

( Hazzın bedeli. İLE/VE/||/<>/>< Acının ödülü. )

( Acı vererek haz alırsınız, haz alıyorum/veriyorum derken de acıtırsınız. [Haz ile acının bir olduğunu bilen kişi, huzur ve barıştadır.] )


- ACI ve/||/<> İYİ NİYET

( Kuma yazılmalı. VE/||/<> Taşa kazınmalı. )


- AÇIĞA ÇIK(AR)MAK ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIK(AR)MAK


- AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA


- AÇIK KAYNAK KOD KÜTÜPHANESİ ve/||/<> KODDEMY

( http://libraries.io VE/||/<> www.koddemy.com )


- AÇIK MAVİ ile/ve/||/<> KOYU MAVİ

( GOLUBOY ile/ve/||/<> SİNİY )


- AÇIK SİCİM ile/ve/||/<> KAPALI SİCİM


- AÇIK SÖZLÜ/LÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEZÂKET


- AÇIK TUT! ve/||/<> BAĞLI TUT!

( Elini, sofranı ve kapını. VE/||/<> Gözünü, dilini ve belini. )


- AÇIK ile/ve/||/<> AYIK


- AÇIK ile/ve/||/<> DOĞRUDAN


- AÇIKLANABİLİRLİK ile/ve/||/<> TÜRETİLEBİLİRLİK


- AÇIKLANMIŞ ile/ve/||/<> KABUL EDİLMİŞ(ZIMNÎ)

( EXPLICIT vs./and/||/<> TACIT )


- AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK KILMAK


- ACİL DURUM ile/ve/||/<>/> ACİL TEDAVİ HİZMETLERİ

( Ani gelişen hastalık kaza, yaralanma (her ne boyutta olursa olsun travma vakaları dahil) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen 32 parametre nedeniyle ortaya çıkan, hastanın her türlü komplikasyon, morbidite, sakatlık ya da ölümden korunması için müdahale edilmesi, ayrıca hastanın başka bir sağlık kuruluşuna sevk edilmesini gerektiren tüm vakaları ifade eder. Acil durum, acil tedavi hizmetleri ve acil durum nedeniyle ortaya çıkan öteki sağlık sorunları için yapılacak tüm müdahale, tetkik ve tedaviler tamamlanıp hasta taburcu edilinceye kadar devam eder. İLE/VE/||/<>/> Acil durum nedeniyle herhangi bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmesi durumunda, hastanın müşahede altına alınması, yatışının yapılması ya da hastaya tıbbı müdahale (hastanın acil servise başvurmasını gidermeye yönelik soğuk uygulama, oksijen uygulama, dolaşım ve solunumu desteklemek için yapılan her türlü müdahale ve uygulamalar, her türlü medikal amaçlı suppozituvar uygulamaları ve acil servise başvuru ile ilgili şikâyetleri gidermeye yönelik her türlü enjeksiyon) yapılması; ayrıca hastanın başka bir sağlık kuruluşuna sevk edilmesi ya da başka bir sağlık kuruluşundan sevkli gelmesi durumunu ifade eder. )


- ACİL YARDIM/TEDAVİ ile/ve/değil/||/<>/< İLK YARDIM

( İlâçlı. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< İlâçsız. )

( Uzman. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Eğitimli/belgeli. )


- ACİL YARDIMDA:
BEBEK ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİN

( 0 - 1 yaş arası. İLE/VE/||/<> 1- 8 yaş arası. İLE/VE/||/<> 8 yaş üstü. )


- AÇILI IŞIKÖLÇER ile/ve/||/<> AÇILI IŞINIMÖLÇER

( Bir kaynağın, bir ışıklığın, bir ortamın ya da bir yüzeyin karakteristik ışıksal büyüklüğünün açısal dağılımını ölçmeye yarayan ışıkölçer. İLE/VE/||/<> Bir kaynağın, bir ışıklığın, bir ortamın ya da bir yüzeyin karakteristik ışınımsal büyüklüğünün açısal dağılımını ölçmeye yarayan ışınımölçer. )


- AÇILIM ile/ve/||/<>/> GENİŞLEME


- ACIMA(MA)K ile/ve/||/<> AFFETME(ME)K

( ... İLE/VE/||/<> Acıma(ma) düşüncesi/duygusu barındırabilir de, barındırmayabilir de. )

( Tüm varolanlar için geçerli olabilir. İLE/VE/||/<> Sadece insan için geçerlidir. )

( Nesnesine ve/ya da olgusuna, doğrudan ve/ya da dolaylı etkisi olmayabilir/olmaz. İLE/VE/||/<> Kişisine ve/ya da kendine, doğrudan ve/ya da dolaylı etkisi/katkısı/artısı olabilir/olur. )


- ACIMA ve/ne yazık ki/||/<>/> CİDDİYE ALMAMA


- ACIMA ile/ve/||/<>/> SEMPATİ ile/ve/||/<>/> EMPATİ ile/ve/||/<>/> ŞEFKÂT

( Sana acıyorum. İLE/VE/||/<>/> Acını anlıyorum. İLE/VE/||/<>/> Acını paylaşıyorum. İLE/VE/||/<>/> Yardım etmek için yanındayım. )

( )


- ACIMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÜZÜLMEK


- ACIMASIZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< KAYITSIZ/LIK


- ACIMASIZLIK ile/ve/değil/||/<>/< GÜÇ EŞİĞİNİN YÜKSELMİŞLİĞİ


- ACIYAN YER ile/ve/değil/||/<>/< ACIKAN YER


- ÂCİZ ile/ve/değil/||/<>/> MAĞDUR


- AÇLIK ile/ve/değil/||/<>/< GEREKSİNİM


- AÇMAZ/PARADOKS:
["GÖRÜNÜŞTE"]
KABUL EDİLEBİLİR ÖNCÜL ile/ve/+/||/<>/> KABUL EDİLEBİLİR AKIL YÜRÜTME ile/ve/+/||/<>/> KABUL EDİLEMEZ SONUÇ


- ACO-/ACOU-/ACOUS-/ACOUO-/-ACUSİA/-ACUSİS ile/||/<> ACU- ile/||/<> PHON-/-PHONE/-PHONİA/PHONO-/-PHONY

( İşitme, işitme ile ilgili, duyma [akustik: İşitme bilimi]. İLE/||/<> İğne, işitme. İLE/||/<> Sesle ilgili, ses. )


- ACTA JURE IMPERII ile/ve/||/<> ACTUA JURE GESTIONIS ile/ve/||/<> LEX FORI

( Devletin, "egemenliğine dayanarak", yapmış olduğu eylemlerden doğan sorumluluğu. İLE/VE/||/<> Yönetimin, "egemenliğine dayanarak", yapmış olduğu eylemlerden doğan sorumluluğu. İLE/VE/||/<> Yargıcın, hukuktaki, doğrudan uygulama kuralları. )


- ACTİN-/ACTİNO- ile/||/<> HELİ-/HELİO- ile/||/<> THERM-/-THERM/THERMO-/-THERMY ile/||/<> CAL-/CALORİ- ile/||/<> ELECTRO- ile/||/<> ASTR-/ASTRO-

( Işın. İLE/||/<> Güneş, güneş ışığı ile ilgili. İLE/||/<> Isıyla, ısı oluşumu ile ilgili. İLE/||/<> Isı. İLE/||/<> Elektrikle ilgili. İLE/||/<> Yıldız, yıldızımsı, yıldız biçiminde. )


- ACTİNO- ile/||/<> RADİO- ile/||/<> ROENTGENO- ile/||/<> PHOT-/PHOTO-

( Işın, radyasyon [aktinomikoz: Bir bakteri enfeksiyonu]. İLE/||/<> Radyumla ilgili, radyant enerji ile ilgili, radiusla ilgili. İLE/||/<> X ışınları ile ilgili. İLE/||/<> Işık. )


- ACTION AT A DISTANCE ile/ve/||/<>/> BUTTERFLY EFFECT


- ACZİYET ile/ve/değil/||/<>/< ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK


- AD-/-AD ile/||/<> AS- ile/||/<> -AL

( -e, -e doğru, yakınlaşma, yönelme, yakınında, yoğun, ek olarak artım, -a yönelik [adduksiyon: Gövdeye doğru hareket]. İLE/||/<> -e, -a. İLE/||/<> ... ile ilgili, bir şeye ait, bir şeyin özelliklerini taşıyan. )


- AD/I" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAD/I

( Sarışının adı var, esmerin tadı var. )

( [not] NAME vs./and/but/||/<>/< TASTE
TASTE instead of NAME )


- AD/İSİM ile/ve/<>/||/değil/yerine EYLEM/İCRAAT


- AD/İSİM ile/ve/||/<> ÖNAD/SIFAT ile/ve/||/<> EDİM/FİİL

( İşaret. İLE/VE/||/<> Nitelik. İLE/VE/||/<> Gerçekleşme. )


- AD ile/ve/değil/||/<> KILIF


- AD ile/ve/değil/||/<>/< ÖRÜNTÜ


- AD ile/ve/||/<> TÖZ(CEVHER)

( ... ile/ve/||/<> TÖZ: Çadırın direği. | Adın, adlandırdığı. )


- ADAK ile/ve/||/<>/> SUNAK


- ADÂLET VE EŞİTLİK ve/||/<>/> UYUM VE DOSTLUK


- ADÂLET-İ MAHZA ile/ve/||/<> ADÂLET-İ İZÂFİYE


- ADÂLET:
"EŞİTLİK" ile/ve/değil/||/<> RIZÂ


- ADÂLET:
BİLGİNİN KONUSU ile/ve/değil/||/<> DÜŞÜNCENİN KONUSU


- ADÂLET:
DAĞITICI ile/ve/||/<> DÜZELTİCİ/DÜZENLEYİCİ


- ADÂLET:
DENKLEŞTİRİCİ ile/ve/||/<> DAĞITICI


- ADÂLET:
DIŞARIDA/UZAKTA ve/değil/yerine/||/<>/>/< KENDİNDE

( Adâleti, dışarıda/uzakta aramak. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kendinde başlatmak ve oluşturmaktır, asıl ve öncelikli olan. )


- ADÂLET:
KİŞİ/KUL ve/||/<> İLÂH'IN BİRLİĞİ


- ADÂLET:
SEVGİ ve/||/<> DÜŞÜNCE


- ADÂLET:
SUÇU/"SUÇLU"YU ARAMAK ile/ve/değil/||/<>/< (SONUNA KADAR) MÂSUMU/MASUMİYETİ ARAMAK


- ADÂLET:
VARLIĞI VE VAROLANI BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> HAK'I BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> KENDİNİ BİLMEK/TANIMAK


- ADÂLET'İN KURALI ile/ve/||/<> AKIL'IN KURALI


- ADÂLET=KUTUP YILDIZI:
GÖĞE ve/||/<>/> GÖNÜLE

( Doğar. VE/||/<>/> Işığını saçar/yayar. )


- ADÂLET ile/ve/değil/||/<>/< BEKLENTİ


- ADÂLET ve/||/<>/>/< DAYANIŞMA


- ADÂLET ile/ve/||/=/<>/< DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]

( Toplumla olan ilişkide. İLE/VE/||/=/<>/< Kişide. )

( İçte. İLE/VE/||/=/<>/< Dışta. )

( Güçler arasındaki denge. İLE/VE/||/=/<>/< ... )

( JUSTICE vs./and/||/=/<>/< BALANCE )


- ADÂLET ve/||/<>/> EMÂNET ve/||/<>/> EHLİYET/LİYÂKAT ve/||/<>/> MEŞVERET ve/||/<>/> MASLAHAT


- ADÂLET ile/ve/||/<> ERDEM/FAZİLET

( Sevginin ürünleri. İLE/VE/||/<> Aklın ürünleri. )

( "Adâlet, erdemin bir parçası değil tümüyle erdemdir. Adâletin tersi olan haksızlık da kötülüğün bir parçası değil tümüyle kötülüktür." )

( Products of love. VS./AND/||/<> Products of intelligence. )

( JUSTICE vs./and/||/<> VIRTUE )


- ADÂLET ve/||/<>/< HAKİKAT

( Toplumsal kurumların birincil erdemi. VE/||/<>/< Düşünce düzenlerinin birincil erdemi. )


- ADÂLET ve/||/<>/> HUZUR

( Gücün, "haklı olduğu" yerde bekleme! VE/||/<>/> Güce tapan bireylerin olduğu yerde bekleme! )


- ADÂLET ve/||/<> İHSAN


- ADÂLET ve/||/<> KARE

( 2+2=4 VE/||/<> İki üçgen alanın biraradalığı. )


- ADÂLET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< MERHAMET

( [not] JUSTICE vs./and/but/||/<>/>/< MERCY
MERCY instead of JUSTICE )


- ADÂLET ile/ve/||/<> MERHAMET ile/ve/||/<> TİCARET


- ADÂLET ile/ve/||/<> MÜRÜVVET


- ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Adâletin kaynağı da, hedefi de, durumdaki/olaydaki ilgili kişilerden birinin rızâsıdır. Adâlet, insanı ve rızâsını esas almaktır! [Tabii, rızâ da, en başta, (durumdan/olaydan/tespitten/(ön) "hüküm"den) haberdar olmakla/etmekle başlar.] )

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )

( |
  | )


- ADÂLET ile/ve/değil/||/<>/< SINIRLAR


- ADÂLET ve/||/<>/>/< SÜKÛN/SÜKÛT


- ADÂLET ve/||/<> VİCDAN

( ... VE/||/<> Adâlet evi. )

( Her yerde, zamanda ve koşulda. VE/||/<> Zirvesinde.[Kişide/İnsanda!] )


- ADÂLET ve/||/<> YAŞAM


- ADÂLETSİZLİK DURUMLARINDA, "TARAFSIZ"(SESSİZ/ÂTIL) DURUYORSAK, KÖTÜLERİN/KÖTÜLÜĞÜN TARAFINI TUTMUŞUZDUR ile/ve/||/<> ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR


- ADÂLETSİZLİK ve/||/<> ANLAMSIZLIK

( [Çözüm olarak ...] Tüzeyi[hukuku] bulduk fakat tüzeye ulaşamadık. VE/||/<> Sanatı bulduk fakat sanat bize ulaşamadı. )

( Adâletsizliklerin en büyüğü, âdil olmayıp âdil gibi görünmektir. )


- ADAM ile/ve/||/<> EFENDİ

( Bir şey/ler biliyorsan, susma! İbret alsınlar. İLE/VE/||/<> Bir şey bilmiyorsan, sus ki, en azından, efendi sansınlar. )


- ADAPTASYON ile/||/<> ADAPTE ETMEK ile/||/<> ADAPTE OLMAK ile/||/<> ADAPTİF ile/||/<> ADAPTÖR ile/||/<> AKOMODASYON

( Uyum. İLE/||/<> Uyarlamak. İLE/||/<> Uyum sağlamak, alışmak. İLE/||/<> Uyumsal. İLE/||/<> Bağdaştırıcı, uyarlayıcı. İLE/||/<> Uyum, odak uyumu. )


- ADAPTASYON ile/||/<> ADAPTİF ile/||/<> ADAPTÖR

( Uyum | uyarlama. İLE/||/<> uyarlayıcı İLE/||/<> uyargaç )


- ADAPTASYON ile/ve/||/<>/> ENTEGRASYON


- ADAPTİF BAĞIŞIKLIK ile/||/<> ADAPTİF BAĞIŞIKLIK DÜZENİ/SİSTEMİ ile/||/<> ADAPTİF DAVRANIŞ ile/||/<> ADAPTİF ÖZELLİK ile/||/<> ADAPTİF YAYILIM ile/||/<> ADAPTÖR PROTEİN

( Lenf gözelerinin antijenlere belirli ve uzun süreli tepkilerini anlatmak için kullanılan genel bir terim.[Majör histokompatibilite kompleksi, T-gözesi alıcıları[TCR], immunoglobulinlerle birlikte rekombinaz etkinliğine sahip enzimlere gereksinim duyar.][Çenesiz balıklar dışındaki tüm omurgalılarda bulunmaktadır.] İLE/||/<> Omurgalılarda patojenlere karşı oldukça özel ve uzun süreli savunma sağlayan lenfosit düzeni.[İki ana lenfosit sınıfından oluşur. Patojene ya da patojen kaynaklı moleküllere özel olarak bağlanan antikorları salgılayan B lenfositleri/gözeleri ve patojen tarafından enfekte edilmiş gözeleri doğrudan öldürebilen ya da patojeni ortadan kaldırabilecek öteki gözeleri uyaran sinyal proteinleri [göze yüzeyi proteinleri ya da göze dışına salgılanan proteinler olabilir] üreten T lenfositleri/gözeeleri.] İLE/||/<> Bir hayvanın belirli bir durum ya da çevreye uymasını sağlayan ve hayvanın uzun dönem yaşamkalımını ve üremesini destekleyen herhangi bir davranış. İLE/||/<> Bir canlının evrim sürecinde kazandığı ve gelişim sürecinde ortaya çıkan, bunun sonucunda o canlının yaşamda kalma ve/ya da üreme başarısını artıran nitelikleri. İLE/||/<> Bir türün kısa zaman içinde çok farklı türe evrimleşmesi süreci.[Bu evrimsel süreç, genellikle bir ortamdaki çeşitli ekolojik boşlukların doldurulması ya da yeni ortamlara uyum sağlanması sonucunda ortaya çıkmaktadır.][Hispaniola, Küba ve Bahamalar'dan gelen kahverengi anoller[Anolis sagrei], kabuk anolleri[Anolis distichus] ve şövalye anollerinin[Anolis equestris] Karayip Adaları'na yayılması örnek olabilir.] İLE/||/<> Temel görevi, iki ya da daha fazla sayıda proteini bir göze içi sinyal yolağında ya da protein kompleksinde birbirine bağlamak olan proteinlerin genel adı. )


- ADAY ile/ve/||/<>/< ADAY ADAYI


- ADCILIK/NOMİNALİZM:
KAVRAMSAL/LIK ve/||/<> TERİMSEL/LİK


- ADDÜKSİYON ile/||/<> ADDÜKTÖR ile/||/<> AFİNİTE ile/||/<> ASPİRASYON

( İçe çekim. İLE/||/<> İçe çeken, yaklaştırıcı. İLE/||/<> Çekim. İLE/||/<> Aygıtla emerek çekme. )


- ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/></>/<
YAKÎN

( 0
|------%50 altı.[1-49]------|%50-50|------%50 üzeri.[51-99]------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
%100 )

( YOK(LUK)
|------ KURUNTU------|BELKİ|------KUŞKU------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
KESİN(LİK) )

( RECM[Ar. çoğ. RÜCÛM]: Taşa tutma, taşlama. | Birine atılan taş. | Suçluyu beline kadar gömüp taşlayarak idâm etme. | Sövme, lânetleme. | Zan üzerine konuşma. )

( image )

( image )

( )

( Anımsadığımız şeylerle, onlar gerçekmişlercesine meşgul oluyoruz ne yazık ki. )

( DEFINETLY NOT[%0]
ALMOST NEVER[%10]~DOUBTFULLY[%20]~IMPROBABLY[%30]~UNLIKELY[%40]~
MAYBE[%50]~
PERHAPS[%60]~PROBABLY[%70]~LIKELY[%80]~ALMOST CERTAINLY[%90]~
DEFINITELY[%100] )


- ADEM ile/ve/||/<> ZEVÂL


- ADEN-/ADENO- ile/||/<> ADİPO- ile/||/<> ADENO- ile/||/<> ATHER-/ATHERO- ile/||/<> AXİLLO- ile/||/<> MYX-/MYXO- ile/||/<> MUC-/MUCO- ile/||/<> BLENN-/BLENNO- ile/||/<> -AGOGUE ile/||/<> ELEO-/ELAEO-/ELAİO-/OLEO- ile/||/<> LİP-/LİPO- ile/||/<> PİMELO- ile/||/<> STEAR-/STEARO-/STEAT-/STEATO- ile/||/<> SİAL-/SİALO- ile/||/<> PTYAL-/PTYALO- ile/||/<> LACT-/LACTO- ile/||/<> GALACT-/GALACTA-/GALACTO- ile/||/<> AMPHİ- ile/||/<> PY-

( Bez, salgı bezi, bez ile ilgili [adenom: Bez tümörü]. İLE/||/<> Yağ dokusu ile ilgili [adiposit: Yağ gözesi]. İLE/||/<> Yağ, yağ dokusu. İLE/||/<> Damar plağı, yağ birikimi [ateroskleroz: Damar sertliği]. İLE/||/<> Koltuk altı ile ilgili [aksiller lenf nodu: Koltuk altındaki lenf bezleri]:. İLE/||/<> Mukus, müköz bez ve dokularla ilgili. İLE/||/<> Mukus ya da müköz membranlarla ilgili. İLE/||/<> Mukusun olması, mukusla ilgili. İLE/||/<> Salgılatan, başlatan, artıran. İLE/||/<> Yağ, akıcı yağ. İLE/||/<> Yağ. İLE/||/<> Yağla ilişkili. İLE/||/<> Yağ, donyağı, mum yağı. İLE/||/<> Tükürük ve tükürük bezleri ile ilgili. İLE/||/<> Tükürük, tükürük bezi ile ilgili. İLE/||/<> Süt. İLE/||/<> Süt, süt gibi sıvı. İLE/||/<> Cerahatle ilgili, cerahat olması. İLE/||/<> İki yönlü, çift [amfipatik: Hem suyu, hem de yağı seven moleküller]. )


- ADENİT ile/||/<> ADENOM

( Bezin yangısı. İLE/||/<> İyi huylu tümör. )


- ADENOİD ile/||/<> ADENO-...

( Geniz eti, bezimsi. İLE/||/<> Bez [yapıda/ile ilgili]. )


- ADENOM ile/||/<> ADENOKARSİNOM ile/||/<> ADENOPATİ ile/||/<> ADENİT

( İyicil bez uru. İLE/||/>< Kötücül bez uru. İLE/||/<> Beze sayrılığı. İLE/||/<> Ak kan beze yangısı. )


- ADENOM ile/ve/||/<>/> ADENOM KARSİNOM SEKANSI


- ADENOZİN MONOFOSFAT[C10H14N5O7P] ile/||/<>/> ADENOZİN DİFOSFAT[C10H15N5O10P2] ile/||/<>/> ADENOZİN TRİFOSFAT

( İçinde adenin, riboz ve bir fosfat öbeği barındıran organik bir nesne. İLE/||/<>/> İçinde adenin, riboz ve iki fosfat öbeği barındıran organik bir nesne. İLE/||/<>/> İçinde adenin, riboz ve üç fosfat öbeği barındıran organik bir nesne. )

( [Molar kütlesi] 347,22 g/mol İLE 427.20 g/mol İLE ... )


- ADEZİF ile/||/<> ADEZYON

( Yapışıcı, yapışık. İLE/||/<> Yapışma, yapışıklık. )


- ADEZYON ile/||/<>/> ADEZİV

( Yapışma. İLE/||/<>/> Yapışan. )


- ADHERENS/ADHERE OLMAK[İng. < ADHERENCE] ile/||/<> AKRESYON

( Katılma, girme, iltihak | yapışma, yapışkan, yapışık | tutunmak, tutunum, tutunma. İLE/||/<> Yapışma. )


- ADHERENS ile/||/<> ADHERE OLMAK

( Tutunum. İLE/||/<> Tutunmak. )


- ADHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KOHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KAPİLER ETKİ

( )

( Sayın Haluk Berkmen'in yazısı için burayı tıklayınız... )

(

Özellik Adhezyon Kohezyon Kapiler Etki
Tanım Farklı türden moleküller arasındaki çekim kuvveti. Aynı türden moleküller arasındaki çekim kuvveti. Sıvının dar bir boru içinde yükselmesi veya alçalması olayı.
Neden Moleküller arası farklılık (örneğin su ve cam arasında). Moleküller arası benzerlik (örneğin su molekülleri arasında). Adhezyon ve kohezyon kuvvetlerinin birleşimi.
Etkileri Sıvının yüzeylere yapışmasını sağlar. Sıvının bir arada kalmasını sağlar (damlacık oluşumu). Sıvının dar borularda yükselmesini veya alçalmasını etkiler.
Örnek Su damlasının bir yaprak yüzeyine yapışması. Su damlasının küresel formunu koruması. Bitkilerin köklerinden suyun yukarı taşınması.
)


- ADHIZ ile/||/<> ADHIZ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yüksek yer, başka yüksek şeyler. İLE/VE/||/<> Geçit vermeyen. [dağ] )


- ÂDİL[Ar.] ile/ve/||/<> ÂDİLÂNE[Ar. ÂDİL + Fars. < ÂNE]

( Adâletle iş gören, adâletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adâletli. İLE/VE/||/<> Hakça. )


- ÂDİL ile/ve/||/<>/> AYDIN

( Dışımız. İLE/VE/||/<>/> İçimiz. )


- ADIM/SOLUK/LOKMA/YUDUM ile/ve/||/<> EDİNİM


- ADINA ile/ve/||/<> HESABINA


- ADINI:
"BAHŞ ETMEK" ile/ve/||/<> "BAĞIŞLAMAK"


- ADİPOZ ile/||/<> ADİPOZ DOKU

( Yağlı. İLE/||/<> Yağ dokusu. )


- ADİSYON ile/||/<> ADJUVAN ile/||/<> ADNEKS

( Ek, ekleme, katma. İLE/||/<> Ek, tamamlayıcı, artırıcı, yardımcı. İLE/||/<> Ekler. )


- ADLANDIRMA ile/ve/||/<> KÖPRÜ


- ADOLESANS/ADÖLESANS ile/||/<> ADOLESAN/ADÖLESAN

( Ergenlik. İLE/||/<> Ergen. )


- ADRENAL ile/ve/||/<> ADRENAL BEZLER ile/ve/||/<> ADRENALİN/EPİNEFRİN ile/ve/||/<> ADRENOKORTİKOTROPİK HORMON[ACTH]

( Böbrek üstü bezi. İLE/VE/||/<> Böbreklerin üzerinde yer alan, üçgen biçimine benzer bir çift endokrin bezi. İLE/VE/||/<> Adrenal bezlerin ürettiği hormon. [Korku ve kaçış anlarında kana bol oranda karışır.] İLE/VE/||/<> Hipofiz bezinin ön lob tarafında üretilen polipeptit yapıda olan bir hormon.[Adrenal bezlerin dış bölgesinin etkinliğini düzenleyen bir polipeptit hormon.][Hipofiz tarafından salgılanması, hipotalamus tarafından atılan başka bir polipeptit olan, "kortikotropin salan hormon(CRH)" tarafından düzenlenir.] )


- ADRENALİN ile/ve/||/<>/> ADRENOKROM

( ... İLE/VE/||/<>/> Gövdede salgılanan adrenalinin oksitlenmiş durumu. [Kimyasal bir uyuşturucu. Gövde, bu kimyasalı korku ya da heyecan sırasında gerçekleşen adrenalin patlaması ile salgılar.] )


- ADVERS ile/||/<> ADVERS ETKİ

( Yan, istenmeyen, ters. İLE/||/<> Yan etki. )


- ADYABATİK DENGE ile/||/<> DEVİNGEN/DİNAMİK DENGE ile/||/<> GENETİK DENGE ile/||/<> KESİNTİLİ DENGE

( Termodinamikte, bir düzenin sınırlarından ısı akışının gerçekleşmediği ya da giren ısının çıkan ısıya eşit olduğu denge durumu. İLE/||/<> Kısa dönemde çok fazla değişiklik olmasına karşın, uzun dönemde pek fazla morfolojik değişimin gözlenmediği durumlar.[Net evrimsel değişimin az olduğu durumlar için kullanılır.] İLE/||/<> Popülasyonun jenerasyondan jenerasyona evrim geçirmediği; genetik havuzdaki frekansların sabit kaldığı durum. İLE/||/<> Türlerin uzun süre değişmediğini, çevresinde oluşan büyük değişiklikler sonucu bir anda değiştiğini belirten evrimsel modelleme. )


- AER-/AERO- ile/||/<> ETH- ile/||/<> PHYSO- ile/||/<> PNEUM-/PNEUMA-/PNEUMAT-/PNEUMATO- ile/||/<> PNE-/-PNEA/PNEO-/-PNOEA ile/||/<> LARYNG-/LARYNGO- ile/||/<> PNEUMO-/PNEUMON-/PNEUMONO-

( Hava, havayla/gazla ilgili, gaz. İLE/||/<> Hava. İLE/||/<> Gaz ya da hava bulunması. İLE/||/<> Hava, yel, solunumla ilgili, bir bölümde hava ya da gaz olması. İLE/||/<> Solunum, belirli tipte solunumla ilgili. İLE/||/<> Soluk borusu ile ilgili, larinks. İLE/||/<> Akciğer, hava ya da solunumla ilgili. )


- AERO/AIR CHAMBER ile/||/<> AEROB ile/||/<> AEROBİK ile/||/<> AEROFİL ile/||/<> AEROSOL ile/||/<> AEROTERAPİ ile/||/<> AİR-BORN[E]

( Hava kutusu. İLE/||/<> Havacıl. İLE/||/<> Havacıl, oksijenli. İLE/||/<> Havacıl. İLE/||/<> Püskürtü, [havada] asıltı. İLE/||/<> Hava sağaltımı. İLE/||/<> Havayla bulaşan, havadan bulaşan. )


- AEROBİK ile/||/<> AEROFAJİ ile/||/<> AEROP ile/||/<> AEROSOL

( Havacıl. İLE/||/<> Hava yutma. İLE/||/<> Havacıl, havasever. İLE/||/<> Püskürtü. )


- AF[F]EKSİYON ile/||/<> AF[F]EKT ile/||/<> AF[F]EKTE ile/||/<> AF[F]EKTİF

( Duygulanım, sayrılığa yakalanma. İLE/||/<> Duygu durum. İLE/||/<> Sayrılığa yakalanmış. İLE/||/<> Duygusal. )


- AF ve/||/<>/>/< MAĞFİRET[< GUFRÂN]


- AFAK[Fr.] ile/ve/||/<>/> AFAKİ[Fr.]

( Göz merceği olmayan göz. İLE/VE/||/<>/> Göz merceği yokluğu. )


- AFAZİ ile/ve/||/<> PERSEVERASYON

( Söz yitimi. İLE/VE/||/<> Bir sözcük ya da sözcük dizisinin, hastanın direnci[ihtiyârı] dışında sürekli olarak kullanılması.[Afazik bir bozukluk çeşididir.][Organik serebral reaksiyonlarda ve demanslarda görülür.] )


- AFEREZ:
UYGULANAN KİŞİYE GÖRE
ile/||/<>
AYRIŞTIRILAN KAN BİLEŞENİNE GÖRE

( Uygulanan kişiye göre...
Tedavi edici. VE Bağışçı aferezi.
[Eğer bir hastalığı düzeltmek için yapılıyorsa "tedavi edici aferez" denilir. Örneğin, bir kas hastalığı olan Myastania Gravis gibi hastalıklarda uygulanan yöntem bu bölüme girer.
VE
Bağışçı aferezi, genelde kan bankacılığı ve kök hücre uygulamalarında kullanılır. Örneğin, kan bankasında, bağışçılardan, isteğe göre kan pulcukları (trombosit-platelet), plazma, kırmızı küre(eritrosit) ve kemik iliği aktarımı bağışçısından, kök hücre toplanması, bu bölüme girer.]

İLE/||/<>

Ayrıştırılan kan bileşenine göre...
A. Sitaferez[herhangi bir bileşenin uzaklaştırılması]
1) Lökaferez[Beyaz kürelerin uzaklaştırılması]
Granülosit Aferezi
Lenfosit Aferezi
Kök Hücre Aferezi

2) Tromboferez[kan pulcuklarının uzaklaştırılması]

B.Komponent Değişimi
Tedavi edici(terapötik) Plazma Değişimi
Tedavi edici(terapötik) Eritrosit Değişimi

C. Seçici Aferez
Cascade Filtrasyonu (Çift Filtrasyon)
LDL Aferezi (Lipid Aferezi)
Fotoferez
Yapay Karaciğer Desteği (KC Diyalizi)
Sepsis Uygulamaları )


- AFERİN ile/ve/||/<> DUA


- ÂFETLER:
SEMÂVÎ ile/ve/||/<> MÜKTESEP

( ÂFÂT-I SEMÂVİYE ile/ve/||/<> ÂFÂT-I MÜKTESEBE )


- ÂFETLERDE ENGELİN/SORUNUN/ÖLÜMÜN:
"AZALTILMASI" ile/ve/değil/||/<>/< ARTMASINI ENGELLEME

( )


- AFFEDEBİLMEK ile/ve/||/<> SABREDEBİLMEK ile/ve/||/<> VAZGEÇEBİLMEK

( [Kişiyi] Farklı kılar. İLE/VE/||/<> Güçlü kılar. İLE/VE/||/<> Kendi kılar. )


- AFFEDEBİLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> VAZGEÇEBİLMEK

( [not] FORGIVE vs./and/but/||/<> FORGET
FORGET instead of FORGIVE )


- AFFEDEBİLMEK ve/||/<> VEFÂ


- AFFEDELİM! ile/ve/||/<>/> SABREDELİM!

( Güçlüyken. İLE/VE/||/<>/> Zayıfken. )


- AFFETMEK ile/ve/||/<>/< KABUL ETMEK


- AFGANİSTAN ve/=/||/<> PEŞTUCA

( ... VE/=/||/<> Afganistan'da konuşulan, resmî dil. )


- AFİLİ[Y]ASYON ile/||/<> AFİLİYE

( Bağlantı. İLE/||/<> Bağlantılı. )


- AFORİZMALAR ile/ve/||/<> BAHANELER


- AFRİKA:
SAHRA ÜSTÜ ile/ve/||/<> SAHRA ALTI


- AFRODİZYAKTA[Yun.]:
EŞEYSEL İSTEĞİ ARTIRAN ile/ve/||/<> EŞEYSEL GÜCÜ ARTIRAN ile/ve/||/<> EŞEYSEL HAZZI ARTIRAN


- AFYON ile/||/<>/> KODEİN[Fr. < CODEINE]

( ... İLE/||/<>/> Afyondan elde edilen, öksürük ve ağrı kesmeye yarayan bir alkaloit. )


- AG[G]LÜTİNASYON ile/||/<> AG[G]LÜTİNİN

( Kümeleşim. İLE/||/<> Kümeleştirici. )


- AĞ ile/ve/değil/||/<>/>/< BAĞ


- AĞA ile/||/<>/> AĞNAM NEZARETİ/ADÂLET BAKANLIĞI

( Osmanlı sarayında yönetimsel ve askeri örgütte belirli konumlarda bulunan kişilere verilen san.[Kızlar ağası, Yeniçeri ağası] İLE/||/<>/> Osmanlı Devleti'nde adâlet düzeninin bağlı olduğu en üst makam. )


- AĞAÇ KESİTİ ile/ve/||/<> İNSAN PARMAK İZİ

( image )


- AĞAÇ ile/||/=/<> DARAK


- AĞAÇ ve/||/<>/> DOKUZ/9 DAL


- AGE[İng.]:
YAŞ ile/ve/değil/||/<> ÇAĞ/DÖNEM


- AĞIR ile/ve/||/<> SAĞIR

( Baş. İLE/VE/||/<> Kulak. )


- AĞIRLIK ile/değil/||/<> AĞIRŞAK

( ... İLE/DEĞİL/||/<> İplik eğrilen iği ağırlaştırmak için alt ucuna geçirilen yarım küre biçiminde, ortası delik parça. | Teker biçiminde yassı nesne, kurs. )


- AĞIZ ile/||/<> AĞIZ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Irmağın, su tulumunun, kuyunun ya da testinin ağzı. İLE İnsan ya da hayvanın ağzı. )


- AĞIZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAK

( Daha az konuşmak üzere/için. İLE/VE/||/<>/< Daha çok dinlemek üzere/için. )

( Bir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İki. )


- AĞIZDAN ÇIKACAK OLAN (TEK) BİR SÖZCÜK ile/ve/||/<>/< AĞIZDAN ÇIK(A)MAYABİLECEK OLAN (TEK) BİR SÖZCÜK

( Bir şey ki, yapmasan da olur, YAPMA! Bir şey ki, söylemesen de olur, SÖYLEME! )


- AĞLAMA ile/ve/||/<>/> TENEVVUH[Ar. < NEVHA]

( ... İLE/VE/||/<> [Ölünün arkasından] Bağırarak, feryâdederek ağlama. )


- AĞLAMAK:
"GÜÇSÜZLÜK"TEN ile/değil/||/<>/< "GÜÇLÜLÜK"TEN


- AĞLAMAK ile/ve/||/<>/> BAĞLAMAK


- AĞLIYORSUNUZ ile/ve/değil/||/<>/> ALIYORSUNUZ


- AGLOMERASYON ile/||/<> AGLOMERE OLMAK

( Yığınlaşma, yığılma, yumaklaşma. İLE/||/<> Yığınlaşmak, yığılmak, yumaklaşmak. )


- AGONİ ile/||/<> AGONİST

( Can çekişme. İLE/||/<> Etkidaş. )


- AGORA ile/||/<> AKROPOLİS ile/||/<> BOULEUTERİON ile/||/<> FORUM ile/||/<> GYMNASION ile/||/<> STADION/STADIUM ile/||/<> HIPPODROMOS ile/||/<> ODEON[< ODEION: ŞARKI SÖYLEMEK]

( Antik Yunan kentlerinde, stoalar ile çevrelenmiş, içinde ya da yakınında tapınak, bouleuterion gibi dini ve resmi yapıların bulunduğu toplumsal ve ticari yaşamın yoğunlaştığı alan. İLE/||/<> Antik Yunan kentlerinin en yüksek tepesinde bulunan, savunma amaçlı surlarla sarılıp bir tepe üzerine inşâ edilen özel bölge. İLE/||/<> Antik Yunan kentinde yönetimle ilgili işlerin görüldüğü meclis binası[günümüzdeki kent kurulu/senato karşılığı]. İLE/||/<> Antik Roma kentlerinde, kent merkezinde yer alan, içindeki ve çevresindeki yapılarla Yunan kentlerindeki ağora ile aynı işlevi taşıyan alan. İLE/||/<> Eski Yunan ve Roma kentlerinde beden eğitimi ve spor etkinliklerinin yapıldığı yer. İLE/||/<> Antik Yunan ve Roma'da atletizm için kullanılan, çevresinde oturma basamakları bulunan, bir ucu yarım daire biçiminde sonlanan, uzunlamasına, dikdörtgen plana sahip olan alan. İLE/||/<> Eski Yunan ve özellikle Roma kentlerinde at ve araba koşularının yapıldığı, etrafı izleme yerleri ile çevrili alanlar. İLE/||/<> İçinde müzik yapılan yer.[Çoğu kez küçük bir tiyatro biçiminde ve genellikle üstü kapalı bir yapı.] )


- AGRANÜLOSİTOZ ile/||/<> LÖKOPENİ

( Kanda granülosit adı verilen beyaz kan gözelerinin ciddi biçimde azalması. İLE/||/<> Kanda toplam beyaz kan gözelerinin azalması. )


- AGRANÜLOSİTOZ ile/||/<> LÖKOSİTOZ

( Kanda granülosit adı verilen beyaz kan gözelerinin sayısının ciddi biçimde azalması. İLE/||/<> Kanda beyaz kan gözelerinin sayısının artması. )


- AGREGASYON ile/||/<> AGREGAN ile/||/<> AGREGAT

( Yığışım. İLE/||/<> Yığıştırıcı. İLE/||/<> Yığışan. )


- AGREGAT ile/ve/||/<> ANAGRAM[Fr.]

( Psişik içerik. İLE/VE/||/<> ... | Bir sözcükteki harflerin yerleri değiştirilerek elde edilen sözcük. )


- AGREVE ETMEK ile/||/<> AGREVE OLMAK

( şiddetlendirmek, artırmak. İLE/||/<> Şiddetlenmek, artmak. )


- AGROFOS NOMOS ile/ve/||/<> NOMOS FIZIOS ile/ve/||/<> NOMOS EMSIOS


- ÂĞYÂRINI CÂMÎ, EFRÂDINI MÂNÎ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< önce ÂĞYÂRINI MÂNÎ sonra EFRÂDINI CÂMÎ

( Benzetme. [Ölçünün ve tanımın bulunmadığı yerde, ne yazık ki kişisel "görüş/yorum", "dolaylı ilişki" ve "çağrışımların" öne çıktığı/çıkarıldığı [boş] sözler.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Tanım[ın tanımıdır]. [Bir kavramın tüm bireylerini kuşatıp ötekileri dışarıda bıraktığını tanımlar.] )

( "İnsan, düşünen bir canlıdır" tanımı kullanıldığında bu tanımın içinde tüm insan bireylerini içerir. Girmeyen hayvan[behaim], bitki ve nesneyi dışarıda bırakır. )


- AH-AMAN (DEME[ME]K) ile/ve/||/<>/> AH'TAN AMAN'DAN ÇEKİLME(ME)K


- AHÂDİYET ile/ve/||/<> ULÛHİYET


- AHD-İ ATİK ile/ve/||/<>/> AHD-İ CEDÎD

( Tevrat. İLE/VE/||/<>/> İncil. )


- AHER:
NİŞASTA ile/ve/||/<> PİRİNÇ


- AHFÂ[Ar. < HAFÎ] ile/ve/||/<> AHFİYE[Ar. < HIFÂ]

( [daha/pek/çok] Gizli, en gizli. İLE/VE/||/<> Gizli olanlar. | Ağaç çiçeğinin tomurcuğunu örten dış kabuklar. )


- AHFEŞ:
ABDÜLHAMÎD ile/ve/||/<> SAİD BİN MES'ADE ile/ve/||/<> ALİ BİN SÜLEYMAN

( AHFEŞ[Ar.]: Küçük gözlü. | Zayıf bakışlı. | Yalnız gece gören kişi. | Bu üç büyük Arap âliminin takma adı. )


- ÂHÎLİK ile/||/<> AHİLER ile/||/<> BÂCİYÂN-I RUM

( Ahilik, dayanışma teşkilatıdır. Aslen Horasan kökenli olup Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu'da yaşayan Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları hem ekonomik hem de ahlâkî yönden yetiştiren, çalışma yaşamını ve iyi bireylerin becerilerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir. Kendi kural ve kurulları vardır. Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik, iyi ahlâkın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası tüm güzel becerilerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir. Ahi Evran Hazretlerine Ahi Baba da denir. Ahiler, 1290 yılında, Ankara'da kurulan bir Anadolu beyliğidir. 1354 yılında Osmanlı egemenliğine giren Ahiler, varlıklarını Osmanlı Devleti içerisinde sürdürmüşlerdir. Ahi Evran tarafından kurulmuştur. Ahiler, gerek Anadolu Selçuklularında gerekse Osmanlılarda önemli ekonomik etkinliklere sahipti. İLE/||/<> Anadolu Selçukluları Döneminde ortaya çıkan, esnaf örgütü. İLE/||/<> Anadolu Selçukluları Döneminde ortaya çıkan, esnaf örgütü. İLE/||/<> Anadolu kadınları birliği Ahilerin kadınlar kolu olarak yetim, kimsesiz genç kızları korumasına almış, onların eğitiminde, ev bark sahibi olmalarından, sorumlu olmuşlardır. Bunun dışında kimsesi kalmayan yaşlı kadınların bakımı, genç kızların evlendirilmesi gibi bazı toplumsal hizmetlerde bulunmuşlar, maddî sıkıntıda olanlara yardım etmişlerdir. Ahi zâviyesinde gelen konuklara yemek hazırlamada, savaş zamanlarında ordunun gereksinimi olan giysi ve savaş malzemelerinin bakımında ve onarımında yardımcı olmuşlardır. Anadolu kadınları örgütü, üyelerine şu telkinde bulunurdu. “İşine, aşına, eşine sahip ol!” Bu söz, Âhî kadın örgütünün ana ilkesi olmuştur. \"İşine sahip ol!\" yani bilge ve becerikli ol ki, evinin düzenini koruyabilesin. Tasarruf et, fazla savurgan olma ki, ocağın devamlı tütsün. Eşine sahip ol ki, evine bağlı kalsın. Anadolu kadınları sosyal yardımlar yanında ekonomiye önemli katlı sağlayan çeşitli el sanatlarında uğraşı vermişlerdir. Çadırcılık, keçecilik, halı, nakışçılık, örgücülük, kilim dokumacılık, oya dantelcilik ve kumaş üretiminde ve bunlardan giysi yapılmasında etkinlik göstermişlerdir. )


- AHLÂK/ERDEM ve/||/<> EYLEM/SELLİK


- AHLÂK ve/||/<>/>/< AHLÂK-I İLÂHÎ


- AHLÂK ile/ve/||/<>/< MERHAMET

( Merhamet, ahlâkın temelidir. )


- AHMED ve/||/+/<>/> MUHAMMED ve/||/+/<>/> MAHMUD ve/||/+/<>/> MUSTAFA

( Düşünce/de. VE/||/+/<>/> Gerçekleştiğinde. VE/||/+/<>/> Sonucunda[olumlu/olumsuz] VE/||/+/<>/> Vazgeçilebildiğinde. )


- AHMET NÂŞİT:
SELİM NÂŞİT ile/ve/||/<>/> ÂDİLE NÂŞİT

( )


- AHMET RASİM ile/ve/||/<>/< AHMET MİTHAT EFENDİ


- AHŞAP DİREKLİ CAMİ ile/||/<> ALTI DAYANAKLI CAMİ ile/||/<> SEKİZ DAYANAKLI CAMİ ile/||/<> TEK KUBBELİ CAMİ ile/||/<> İKİ YARIM KUBBELİ CAMİ ile/||/<> DÖRT YARIM KUBBELİ CAMİ ile/||/<> FEVKÂNÎ(YÜKSEK/YÜKSELTİLMİŞ) ile/||/<> SELÂTİN[< SULTAN] ile/||/<> ULU CAMİ/MESCİD-İ CUMA[İRAN\'DA]

( Örtü bölümünü taşıyan ahşap direklere sahip cami biçimi.[Çok sayıda direkle taşınan ahşap çatılı bu yapılar, genellikle XIII. yüzyıl Anadolu Selçuklu mimarlığında ve sonrasında inşâ edilen bir yapıdır.] İLE/||/<> Merkezi planlı, üzerini örten büyük kubbesi altı sütun ya da paye tarafından taşınan cami biçimi. İLE/||/<> Merkezi planlı, büyük kubbesi sekiz paye ya da sütunça olan cami biçimi. İLE/||/<> İbâdet mekânının tamamını ya da tamamına yakın bölümünü kubbenin örttüğü cami biçimi. İLE/||/<> Merkezi planlı, büyük kubbesi ana eksen üzerindeki iki yarım kubbe tarafından desteklenen cami biçimi. İLE/||/<> Merkezi planlı, büyük kubbesi dört yandan birer yarım kubbe ile desteklenen cami biçimi. İLE/||/<> Bulunduğu yerin eğimi ya da çevresindeki yapıların durumu yüzünden, bir alt yapı üzerine oturtulan camiler. Alt katta genellikle gelir getiren dükkanlar bulunur. İLE/||/<> Sultanlar tarafından yaptırılan büyük camilere Selatin Camii denir. İLE/||/<> Her kentin ya da büyükçe yerleşme merkezinin en büyük camisi.[Cuma namazının topluca kılınması yanı sıra cemaatin bir araya gelmesini gerektiren durumlarda kullanılır.] )


- AHŞAP ile/ve/||/<> KÖRAĞAÇ

( ... İLE/VE/||/<> Kontratablada orta katı oluşturan ve genellikle yumuşak ağaçlardan hazırlanan bölüm. | Kontratablanın orta kısmında tabla kalınlığının en az yarısını oluşturan, yumuşak ağaçlardan değişik yöntemlerle elde edilen masif ağaç tabakası. )


- AHZ U KABZ ile/||/<> AHZ U İTÂ

( İki sözcük de almak anlamına gelir. İLE/||/<> Alıp verme. )


- AIDS ile/ve/değil/||/<>/< HIV

( )

( HIV ve AIDS Hakkında Bilinmesi Gerekenler... )


- AİLE BASKISI ile/ve/||/<>/> MAHALLE BASKISI


- AİLE ve/||/<> ÇOCUK ve/||/<> ARKADAŞ

( Arkadaşını [tanımada/anlamada]. VE/||/<> Akrabayı [tanımada/anlamada]. VE/||/<> Sevgiliyi/eşi [tanımada/anlamada]. [ve sana zarar/yarar verip vermeyeceğinde] [PEK/KOLAY KOLAY YANILMAZ] )


- AİLE ile/ve/||/<>/> OKUL

( Sayın Şerif Mardin'in çalışmalarını, çeşitli yerli ve yabancı kaynakları (da) okumanızı salık veririz... )


- AİT OLMA ile/ve/||/<>/> BİREY OLMA ile/ve/||/<>/> BİRLİKTE OLMA


- AİT OLMA ve/||/<>/>/< SORUMLULUK

( MENSÛBİYET ve/||/<>/>/< MESÛLİYET )


- AİT OLMAK ile/ve/||/<>/> CİDDİYE ALINMAK


- AJAN[< AGENT] ile/ve/||/<> MEDYA[< MEDIA]


- AJİTASYON ile/||/<> AJİTE ile/||/<> AJİTE ETMEK

( Huzursuzluk, çalkalama. İLE/||/<> Huzursuz, çalkalanmış. İLE/||/<> Huzursuz etmek, çalkalamak. )


- AJİTE ile/||/<> AJİTATÖR

( Huzursuz. İLE/||/<> Huzur bozucu | Çalkalayıcı. )


- AK/AQ[Oğuz] ile/||/<> AK SAY/AQ SAY ile/||/<> AK TEREK/AQ TEREK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- AKAÇ/AKITAÇ/DREN ile/ve/||/<> BOŞALTMA/AKAÇLAMA/DRENAJ[İng. < DRAINAGE]

( Birikmiş suları akıtmaya yarayan boru, oluk ve benzeri araç. | Temel düzeyindeki suları toplayıp yapıların uzağına akıtan, yeraltı su borusu. İLE/VE/||/<> ... )


- AKADEMİ ve/||/<> BÜROKRASİ

( [süreklilik/güvence/düzenlilik] Bilgide. VE/||/<> Devlette. )


- AKADEMİZM ile/||/<> İZLENİMCİLİK/EMPRESYONİZM ile/||/<> DIŞAVURUMCULUK/EKSPRESYONİZM ile/||/<> AYRINTI NATÜRALİZMİ ile/||/<> DEFORMASYON ile/||/<> MİTOLOJİK

( Sanat dallarında akademik öğretimin kalıplarına bağlı, yeni arayışlara karşı çıkan anlayış. İLE/||/<> 19. Yüzyıl sonunda Fransa'da ortaya çıkan, ışık etkilerine dayanarak doğayı anlık görüntüsü ile resimlemeye dayanan sanat akımı. İLE/||/<> XX. yüzyılın başlarında izlenimciliğe tepki olarak ortaya çıkan ve sanatçının duygularını renklerle ya da deformasyon yoluyla belirtmesini amaçlayan anlatımcı sanat akımı. İLE/||/<> Bir sanat yapıtındaki ayrıntıların titiz bir gözlem sonucu son derece ince bir işçilikle doğaya uygun bir biçimde betimlenmesi. Özellikle XV. yüzyıl sanatında karşımıza çıkan bu anlayışta her bir ayrıntı doğadaki aslının küçük bir kopyası gibi betimlenir. Ayrıntı natüralizminin en iyi örnekleri, XV. yüzyıl kuzey sanatında dinsel konulu resimlerin arka planlarındaki manzaralarda görülür. İLE/||/<> Biçim bozma. Bir sanat yapıtında betimlenen figürlerin belirli yerlerinin figürü tanınmaz derecesine vardırmadan bozulmaya uğratılması. Batı sanatında özellikle Maniyerist üslûbun kullandığı yöntemlerden biri olan deformasyon, Rönesans sanatındaki kusursuz anatomik tanımlamaya karşı çıkış yollarından biridir. İLE/||/<> Mitolojiye ilişkin her türlü olgu ve oluşum. Batı sanatında genellikle Yunan ve Roma mitolojilerinden konu alınmış yapılarda görülen nitelikler. )


- AKAİD USÛLÜ ile/ve/||/<>/> HADİS USÛLÜ ile/ve/||/<>/> TEFSİR USÛLÜ ile/ve/||/<>/> FIKIH USÛLÜ


- AKALEM ile/||/<> AKALEM

( Saltanat sancağı. İLE/||/<> Yedi Osmanlı saltanat sancağından birinin adı. )


- AKÂR ile/||/<> AKÂRÂT ile/||/<> AKÂRÂT-I VAKFİYE/VAKFİYYE ile/||/<> BÂD-İ HEVÂ ile/||/<> MECCÂNEN

( Gayrimenkullerden kirâ yoluyla sağlanan gelir. İLE/||/<> Gelir sağlayan gayrimenkuller. İLE/||/<> Vakıf gayrimenkuller; evler, dükkânlar ile bunların getirdiği gelir. İLE/||/<> Kayıt dışı, önceden belirlenenin dışında gelen gelir. | Bedava, parasız. İLE/||/<> Ücretsiz, parasız, karşılıksız. )


- AKAR ve/||/<>/> BAKAR

( Su. VE/||/<>/> Deli. )


- AKARSU ile/ve/||/<> KOYAR

( ... İLE/VE/||/<> İki akarsuyun birleştiği yer. )


- AKARYOTİK ile/||/<> AKARYOSİT

( Çekirdeksiz . İLE/||/<> Çekirdeksiz göze. )


- AKATİZİ ile/||/<> AKİNEZİ

( Oturamazlık. İLE/||/<> Devinimsizlik. )


- AKÇE ile/||/<> AKARET

( Osmanlı Devleti'nin para birimi. İLE/||/<> Gelir getiren mülkler. )


- AKD/AKİD[Ar.] ile/ve/||/<> ÂKİD[Ar. çoğ. AKADE]

( Bağ, bağlama, düğümle(n)me, bağlanma. | Sözleşme, kararlaştırma. | Kurma, düzme. | Nikâh. | Düzyazıyı, koşuğa çevirme. İLE/VE/||/<> Sözleşmenin/nikâhın tarafları, sözleşen kişi/ler. | Çeviriyi yapan. )


- AKDENİZ KANSIZLIĞI/TALASEMİ ile/||/<> ORAK GÖZE/HÜCRE ANEMİSİ

( Hemoglobin üretiminde genetik bir bozukluk nedeniyle anemi. İLE/||/<> Hemoglobin yapısındaki genetik bir bozukluk nedeniyle anemi ve ağrılı krizlerle ilişkili bir durum. )


- AKDENİZ ile/ve/||/<> KARADENİZ

( BAHR-İ SİYAH ile/ve/||/<> BAHR-İ SEFİD )


- AKHILLEUS İLE KAPLUMBAĞA AÇMAZI ile/ve/||/<>/> TRUVA SİNEĞİ AÇMAZI ile/ve/||/<>/> KOŞU YOLU AÇMAZI ile/ve/||/<>/> NUMARALI TOPLAR AÇMAZI ile/ve/||/<>/> OK AÇMAZI ile/ve/||/<>/> TANRILAR AÇMAZI ile/ve/||/<>/> TRISTRAM SHANGDY AÇMAZI ile/ve/||/<>/> UZAY GEMİSİ AÇMAZI


- AKI/AQI ile/||/<> AKI (YAGAK)/AQI (YAGAQ)
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Eli açık, cömert. İLE İyi ceviz. )


- AKİD/AKİT ile/||/<> AHKÂM ile/||/<> BERÎÜZ-ZİMME ile/||/<> MATÛK ile/||/<> UHDE

( Sözleşme, bir sözleşmede taraf olan kişi. İLE/||/<> Hükümler. İLE/||/<> Zimmetten ya da borçlardan kurtulmuş, temize çıkmış. İLE/||/<> Azat olunmuş, azatlı. İLE/||/<> Birinin üzerinde olan iş, sorumluluk. )


- ÂKİF[Ar. çoğ. ÂKİFÂN, AKÛF] ile/ve/||/<> ÂRİF[Ar. < İRFAN | çoğ. UREFÂ]

( Sebât eden. | İbâdet eden. İLE/VE/||/<> Bilen, bilgili, irfan sahibi.[(Bildiğinin, yapacağının ve söyleyeceğinin) Zamanını ve zeminini] )


- AKIL ve EL ve/||/<>/> DÜŞÜNCE ve EYLEM


- AKIL YÜRÜTME ile/ve/||/<> NEDENDEN, NEDENE GEÇİŞ


- AKIL:
TAMAMLAYICI ve/||/<>/> BÜTÜNLEYİCİ


- AKIL:
BÜTÜNSEL ile/ve/değil/||/<>/< BÜTÜNLEYİCİ


- AKIL:
ÖLÇÜLEBİLİR ile/ve/değil/||/<>/< ÖLÇEN/R


- AKIL:
YAŞTA ile/ve/değil/||/<>/< BAŞTA


- AKIL/KAVRAM ile/ve/||/<>/> TEFEKKÜR/TERTİB ile/ve/||/<>/> MÂRİFET ile/ve/||/<>/> İLİM

( İki şey/işaret/alâmet arasında bağlantı/ilişkilendirme/birleştirme. İLE/VE/||/<>/> Düşünceleri belirli bir düzen içinde sağlamak. | İşaretleri/alâmetleri düzenlemek. İLE/VE/||/<>/> Kavramlar arası ilişkiler ya da her iki kavram arasındaki ilişki. İLE/VE/||/<>/> Tümel çıkarım/yargı. )


- AKIL/LI ile/ve/||/<>/> ERDEM/Lİ

( Akıllı kişiler, sudan hoşlanır. Erdemli kişiler, dağlardan zevk alır.
Akıllılar kıpır kıpırdır, erdemliler dingindir.
Akıllılar neşelidir, erdemlilerse uzun ömürlüdür. )


- AKIL ve/||/<> AHLÂK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÂDÂB ve/||/<> AŞK

( REASON and MORALS and JUSTICE and ... and LOVE )


- AKIL ile/ve/||/<>/> AKIL

( Ay üstü. İLE/VE/||/<>/> Ay altı. [İnsanda]. )


- AKIL ve/için/||/<>/< AKLIN SERÜVENİNİN İZLENMESİ


- AKIL ve/||/<>/< AMAÇ

( INTELLECT and/||/<>/< TELOS )


- AKIL ile/ve/değil/||/<>/>/< BİLGİ

( "Monolog". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Diyalog. )


- AKIL ile/ve/||/<> BİLGİ ile/ve/||/<> HİKMET

( Akıl kavramsal olup akla; Bilgi simgesel olup sezgiye; Hikmet mistik olup iç görüye ve iç deneyime hitap eder. )

( Aklın bilgiye ve hikmete kavuşması, neredeyse tüm uygarlıklarda ortak olarak Güneş, Işık, Nur simgeleri ile belirtilmektedir. )

( Genç ve kuvvetli iken uyanmayan ve uyandığı zaman çaba göstermeyen, böylelikle tembelliğe ve karar yoksunluğuna düşen kişi, hiçbir zaman hikmet yolunu bulamaz. )

( Gölgesinin, bir kişiyi izlemesi gibi, saf olan akılla konuşan ve davranan kişiyi de sevinç izler. )

( Uyanmak için bir şoku beklemeyen, akıllıdır. [ki bu çok sert olabilir] )

( Herşeyin akılla kavranamayacağını akıl edemeyen, akılsızdır. )

( Hikmetin dili, simge ve sükûttur. )

( HİKMET: Cehaleti kaldıran herşey! )

( HİKMET: Kuramsal aklın erdemi. )

( Wise is he who does not wait for a shock, which can be quite rude. )

( REASON vs./and/||/<> KNOWLEDGE vs./and/||/<> WISDOM )


- AKIL ile/ve/||/<> FİKİR

( Varolanları[mevcudu] bilmek. İLE/VE/||/<> Varlığı[vucudu] bilmek. )


- AKIL ve/||/<> GÖRME ve/||/<> DUYMA ve/||/<> KONUŞMA

( CAMİ: CEBRAİL ve/||/<> AZRAİL ve/||/<> MİKAİL ve/||/<> İSRAFİL )


- AKIL ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR


- AKIL ile/ve/||/<> KANIT


- AKIL ve/||/<> MERKEZ ve/||/<> GÜNEŞ ve/||/<> ATEŞ ve/||/<> PİRAMİT ve/||/<> TENNÛRE ve/||/<> TANDIR ve/||/<> RAHMAN/RAHİM


- AKIL ve/||/<>/>/< OLANAK

( Yaşam, akıl ettiğin ve olanakların kadardır. [geliştirip değiştirebilme gücü/olanakları sende olmak üzere] )


- AKIL ile/ve/||/<> TANRI


- AKIL ile/ve/||/<> ZİHİN

( Bireşimsel/tevhîdî olan. İLE/VE/||/<> Ayrımsal olan. )

( Bütünleştirir. İLE/VE/||/<> Parçalar. )

( Tümel/rahman. İLE/VE/||/<> Tikel/rahim. )

( Bağıntıları verir. İLE/VE/||/<> Duyuları verir. )


- AKIL ve/||/<> ZORUNLULUĞUN GETİRDİĞİ


- AKILLANMAK ve/||/<>/< AKIL ALMAK


- AKILSIZ "KİMLİK" ve/||/<> KEYFİYET


- AKILSIZ BAŞ ve/||/<>/> AYAK

( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )


- AKIM/AQIM ile/||/<> (MUNDUZ) AKIN/AQIN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir akışlık su. İLE Sel. | Beklenmeyen, ansızın gelen sel. )


- AKIM ile/ve/||/<> EKOL


- AKIM ile/ve/değil/yerine/||/<> UYANIŞ


- AKINCI/GAZİ[Ar.] ile/ve/||/<> MÜCAHİT[Ar.]

( [ne yazık ki]
[!savaşta]
Sınırların dışına gidenler. İLE/VE/||/<> Sınır içinde savunmada kalanlar. )


- AKINCI ile/||/<> ALABEYİ

( Sınır bölgelerinde akınlar yapan hafif süvari. İLE/||/<> Bölgedeki tımarlı sipahilerin en büyük âmiri. )


- AKİNEZİ ile/||/<> AKİNETİK

( Devinimsizlik. İLE/||/<> Devinimsiz. )


- AKIŞ ile/ve/değil/||/<> DÖNGÜ


- AKIŞ ile/ve/değil/||/<>/> LAMİNER AKIŞ


- AKIŞIYLA YAŞAMAK ile/ve/||/<> AŞKIYLA YAŞAMAK


- AKIŞLI/LIK ile/ve/||/<> GEÇİCİ/LİK


- AKIŞTA (OLMAK) ile/ve/||/<> SÜREÇTE (OLMAK)


- AKİTLERDE:
SAHİH >< FASİT ile/ve/||/<> MÜNÂKİT >< GAYR-I MÜN'AKİT ile/ve/||/<> NAFİZ >< GAYR-I NAFİZ ile/ve/||/<> LÂZIM >< GAYR-I LÂZIM


- AKİTTE:
TASAVVUN SURETİYLE BEYİ ile/ve/||/<> TEVLİYET ile/ve/||/<> TERÂBUH ile/ve/||/<> TEHASSÜR ile/ve/||/<> ŞİRKET ile/ve/||/<> İKÂLE ile/ve/||/<> MÜBÂDELE ile/ve/||/<> SARF ile/ve/||/<> TEVEHHÜP ile/ve/||/<> SULH ile/ve/||/<> BORÇ ile/ve/||/<> TEATİ ile/ve/||/<> HIYAR ile/ve/||/<> SELEM ile/ve/||/<> MEŞRÛİYET KEYFİYETİ ile/ve/||/<> RIZÂ VE MUVAFAKAT >< FUZÛLÎ


- AKLA BÜRÜME ile/ve/değil/||/<> SORUMLULUK ALMAYI REDDETME


- AKLA YALIN ile/ve/||/<> AKLA YATKIN


- AKLI GELİŞTİRME ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE


- AKLIN AHLÂKI ve/||/<> KALBİN AHLÂKI

( Mantık. VE/||/<> Edep. )


- AKLIN İLKELERİ ile/ve/||/<> TERSİNEMEZLİK(TERMODİNAMİK YASALARI)


- AKLIN SESİ ve/||/<> KALBİN SESİ ve/||/<> MİDENİN SESİ

( Herhangi bir işi yapmadan önce ve yaparken, üçünün sesi de olmalı ve olabildiğince orantılı, dengeli ve uyumlu olmalıdır. )


- AKLIN:
DÜZEN VERİCİLİĞİ ile/ve/||/<> İŞLEM GÖRÜCÜLÜĞÜ


- AKLIN" KULLANDIĞI KAVRAMLAR DİL ve/||/<> KAVRAMLARIN/DİLİN KULLANDIĞI "AKIL"/ZİHİN/KİŞİ


- AKLIN ile/ve/||/<>/> AKIL VE AHLÂKIN ile/ve/||/<>/> YARGICIN ile/ve/||/<>/> ADÂLETİN ...:
BULUNMAMASI

( Ahlâkı ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Toplum bölünür. İLE/VE/||/<>/> Adâleti ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Devleti ortadan kaldırır. )


- AKLINI BAŞINA TOPLA! ve/||/<>/> KENDİNE GEL!


- AKLINI BEĞENDİĞİMİZ BİRİNİN ...
ve/||/<>
AKLINI KULLANMAYAN BİRİNİN ...

( Görüntüsünü nerak etmeyelim. VE/||/<> "Görüntüsünden" etkilenmeyelim. )


- AKLİYE ile/ve/||/<> ASABİYE


- AKORDEON[Fr. < ACCORDEON] ile/ve/||/<> BANDENEON

( Dikey. İLE/VE Kare/küp şeklinde. )

( Omuza asılır. İLE/VE Elde tutulur. )

( Üstündeki düğmelere ya da tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı. | Kumaşlarda makine ile yapılmış kırma. İLE/VE/||/<> ... )


- AKRABA FARKINDALIĞI ile/||/<> AKRABA SEÇİLİMİ ile/||/<> AKRABALIK KATSAYISI

( Bir bireyin akrabalarını, türün öteki bireylerinden ayırt edebilme becerisi. İLE/||/<> Tür içindeki bireylerin yalnızca kendi uyum başarılarına yönelik değil aynı zamanda akrabalarının uyum başarısına yönelik olarak da deneyimlediği seçilim türü.[Akrabaların yaşamda kalıp üreyebilmesi, bireylerin kendi tarafından paylaşılan genlerin de başarısı olduğundan dolaylı uyum başarısı ile ilişkilidir.] İLE/||/<> İki bireyin akrabalık bağını belirten tanım.[r = n(0.5)L tanımı ile belirlenir. Denklemde r akrabalık katsayısı, n ortak genlerin yüzde cinsinden tanımı, L ise mayoz sayısı ya da kuşak bağlantısını simgeler. Farklı kuramlarda, farklı ve daha kapsayıcı denklemlere denk gelmek de olasıdır.] )


- AKREBİN:
KISKACI ve/||/<> KUYRUĞU

( [Zehirsiz] Kalın ise. VE/||/<> İnce ise.
[Zehirli] İnce ise. VE/||/<> Kalın ise. )


- AKREP ile/ve/||/<>/< YELKOVAN

( Saati gösterir. İLE/VE/||/<>/< Dakikaları gösterir. )

( HOUR-HAND vs./and/||/<>/< MINUTE-HAND )

( GRANDE AIGUILLE avec/et/||/<>/< PETITE AIGUILLE )


- AKRO-... ile/||/<> AKRODİNİ ile/||/<> AKROMEGALİ ile/||/<> AKROPARESTEZİ ile/||/<> AKROSİYANOZ ile/||/<> AMPÜTASYON ile/||/<> AMPÜTE ETMEK

( Uc. İLE/||/<> Uc ağrısı. İLE/||/<> Uc irileşimi. İLE/||/<> Uc karıncalanması. İLE/||/<> Uc morarımı. İLE/||/<> Uc kesimi | kopma. İLE/||/<> Uc kesme. )


- AKRODİNİ ile/||/<> AKROMEGALİ ile/||/<> AKROSİYANOZ

( Uclarda ağrı. İLE/||/<> Uc irileşmesi. İLE/||/<> Uclarda morluk. )


- AKROMAT ile/||/<> AKROMATOPSİ

( Renk körlüğüne sahip kişileri tanımlamak için kullanılan terim. İLE/||/<> Kısmen ya da tamamen renkli görme yoksunluğu.[Artan ışık duyarlılığı ve azalan görme keskinliği ile karakterize nadir görülen, ilerleyici olmayan bir görme bozukluğu.] )


- AKROMATİK ile/||/<> AKROMATOPSİ/AKROMATİZM

( Renksiz. İLE/||/<> Renk körlüğü. )


- AKROMEGALİ ile/||/<> CUSHİNG SAYRILIĞI/HASTALIĞI

( Yetişkinlerde büyüme hormonu fazlalığı nedeniyle kemiklerin ve dokuların olağandışı büyümesi. İLE/||/<> Gövdede aşırı kortizol üretimi. )


- AKROMEGALİ ile/||/<> GİGANTİZM

( Yetişkinlerde büyüme hormonu fazlalığı nedeniyle kemiklerin ve dokuların olağandışı büyümesi. İLE/||/<> Çocuklarda büyüme hormonu fazlalığı nedeniyle aşırı boy uzaması. )


- AKROMEGALİ ile/||/<> GİGANTİZM

( Yetişkinlerde büyüme hormonu fazlalığı nedeniyle kemiklerin ve dokuların olağandışı büyümesi. İLE/||/<> Çocuklarda büyüme hormonu fazlalığı nedeniyle aşırı boy uzaması. )


- AKROMEGALİ ile/||/<> GİGANTİZM

( Yetişkinlerde büyüme hormonunun aşırı üretimi ile kemiklerin ve dokuların olağandışı büyümesi. İLE/||/<> Çocuklarda büyüme hormonunun aşırı üretimi ile olağandışı boy uzaması. )


- AKROZOM ile/||/<> ANİZOGAMİ/HETEROGAMİ ile/||/<> ANJİYOSPERM

( Sperm gözesinin, göze zarının altında bulunan ve spermin ön[anterior] bölgesini kaplayan salgı keseciği. İLE/||/<> Bir cinsiyetin ötekinden daha büyük eşey gözesi[yumurta/sperm] ürettiği eşeyli üreme biçimi. İLE/||/<> Üreme örgenleri çiçeklerinde bulunan ve en yakın tarihte evrimleşmiş bitki öbeği. )


- AKS/AKSİS ile/||/<> AKSİYAL

( Eksen. İLE Eksensel. )


- AKŞAM ESİNTİSİ/YELİ ile/ve/||/<> AKŞAM SERİNLİĞİ


- AKSATMAK ile/ve/||/<> İHMAL ETMEK


- AKSELERASYON ile/||/<> AKSELERATÖR ile/||/<> AKSELERE

( İvmelenme. | Hızlanma. | Yeğinleşme. İLE/||/<> İvmelendirici. İLE/||/<> İvmeli. | Hızlanmış. | Yeğinleşmiş. )


- AKSELERASYON ile/||/<> AKSELERATÖR ile/||/<> AKSELERE ETMEK

( Hızlanma, ivme. İLE/||/<> Hızlandırıcı. İLE/||/<> Hızlandırmak. )


- AKSEPTANS ile/||/<> AKSEPTÖR ile/||/<> AKSESİBİLİTE

( Kabul belgesi. İLE/||/<> Alıcı, kabul eden. İLE/||/<> Ulaşabilirlik. )


- AKSİLLA ile/||/<> AKSİLLER

( Koltukaltı. İLE/||/<> Koltukaltı [ile ilgili]. )


- AKSON[Fr. AXONE < Yun.] ile/ve/||/<> DALLANTI/DENDRİT[Yun. < DENDRON: Ağaç.] ile/ve/||/<> SİNİR KAVŞAĞI/SİNAPS[İng. < SYNAPSE]

( Her bir sinir gözesinde 10.000'e kadar dendrit olabilir fakat sadece bir akson vardır. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Akson ve dendritler arasındaki sinirsel iletilerin gerçekleştiği yerler. )

( İnsan beyninde yaklaşık 5.000.000 km. akson, 1 katrilyon sinaps vardır. )

( Akson, küçük bir nöron hücresinden binlerce kat daha uzun olabilir. [Bazı kişilerde aksonların uzunluğu 1.5 metreyi bulabilmektedir.] [Zürafalarda bulunan en uzun akson 4.5 metre uzunluğundadır.] )

( Sinir gözelerinin uyarımını ileten plazma uzantısı. İLE/VE/||/<> Sinir gözesinin öteki sinir gözesinden alınan elektrokimyasal uyartının ve verinin gövdeye iletilmesini sağlayan, kısa, dal benzeri yapılar. İLE/VE/||/<> Sinir gözelerinin öteki sinir gözelerine, kas ya da salgı bezleri gibi sinir gözesi olmayan gözelere iletim olanağı tanıyan özelleşmiş bağlantı noktaları. İki sinir gözesi arasındaki iletişim bölgesi. )


- AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( [Eylemin/davranışın/alışkanlığın ...] Eylemselliği. İLE/VE/=/||/<> Kuramsallığı.

Toplum tarafından kabul gören değerler ve davranış kuralları bütünü. İLE/VE/=/||/<> İnsan davranışlarının doğru ve yanlışını düzenli bir biçimde inceleyen felsefe dalı. )

( Toplumda, ateş, ahlâkî ve kültürel yapılanmayı, kişilerdeyse, bütüncül bilinci simgeler. )

( Ahlâk, ayırıcı aklın üzerindedir. )

( Ahlâk alanı, yeğleme alanıdır. )

( Ahlâk, düşünmeden ve kolaylıkla yapılandır/yaptıklarımızdır. [olumlu/olumsuz] )

( Kendi doğası ve evrensel ilkelerle uyum içinde olmak. )

( Dış[zahir] ve iç[bâtın] tüm ilimler, ahlâkın arkasındadır. )

( Ahlâk tamam olmayınca, ne ilmin değeri olur, ne de servetin. )

( Etik, ahlâkın metafiziği; ahlâk, etiğin fiziğidir. )

( Yaşamsal. İLE/VE/=/||/<> Felsefesi. )

( MORALS[< Lat.] vs./et/=/||/<> ETHICS[< Yun.] )


- AKÜ:
JEL ile/ve/||/<> KURU


- AKUAMARİN ile/||/<> MORGANİT

( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Pembe ila turuncu renkte bir beril. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<> 7.5-8
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<> 1.57-1.58
Rengi: Açık mavi İLE/||/<> Pembe ila turuncu
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<> Be³Al²Si6O08 )


- AKUAMARİN ile/||/<> OPAL

( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<>5-6.5
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<>1.37-1.52
Rengi: Açık mavi İLE/||/<>Çok renkli
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<>SiO²·nH²O )


- AKUAMARİN ile/||/<> TOPAZ

( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilir. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<> 8
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<> 1.61-1.62
Rengi: Açık mavi İLE/||/<> Sarı, mavi, pembe
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<> Al²SiO4(F,OH)² )


- AKUAMARİN ile/||/<> TURMALİN

( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Birçok renkte bulunabilen bir taş. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<> 7-7.5
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<> 1.61-1.64
Rengi: Açık mavi İLE/||/<> Çok renkli
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<> (Na,Ca)(Li,Mg,Al)(Al,Fe,Mn)6(BO³)³Si6O08(OH,F)4 )


- AKUAMARİN ile/||/<> ZİRKON

( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<>7.5
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<>1.92-1.98
Rengi: Açık mavi İLE/||/<>Kahverengi, kırmızı, yeşil
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<>ZrSiO4 )


- AKÜMÜLASYON ile/||/<> AKÜMÜLE OLMAK

( Birikim. İLE/||/<> Birikmek. )


- AKYUVAR/LÖKOSİT ile/ve/||/<> ALYUVAR/ERİTROSİT

( Kan, lenf vb. gövde sıvılarında bulunan çekirdekli, yuvarlak göze. Bağışıklık düzeninin bir parçası olan beyaz kan gözeleri. İLE/VE/||/<> Kana al rengini veren, çekirdeksiz, yuvarlak, küçük göze. Oksijen taşıyan kırmızı kan gözeleri. )


- AL[L]ERJİ ile/||/<> AL[L]ERJEN

( Duyarca. İLE/||/<> Duyargan. )


- ÂL ile/||/<> ÂL ile/||/<> ÂL ile/||/<> AL
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Hanların sancağını yapmak için kullanılan turuncu renkte, süslü bir kumaş.[Turuncu renge de âl denir.] İLE Hile, dalavere. İLE Alin arslân. İLE Al çüvit. | Parlak ve kırmızımsı turuncu renk. )


- AL ile/ve/değil/yerine /||/<>/< AS

( )

( [gereksinimin] Varsa. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yoksa. )


- ALÂ[Ar.] ile/ve/=/||/<> BÂLÂ[Ar.]

( Rütbece yükseklik, büyüklük, şeref, şan. | Üst, üzere. İLE/VE/=/||/<> Yüksek, yukarı, üst, yüce. | Boy, uzunluk. )


- ALA ile/||/<> ALA ile/||/<> ALA ile/||/<> ALA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Beyaz tenli kişi. İLE Kır at. İLE Sayrılıklı görünen kişi. "İnsanın alası içinde, atın alası dışında"[Kişi alası, içtin; yılkı alası, taştın.][Bu atasözü, ihanetini gizlemek için dalkavukluk yapan kişi için kullanılır.] İLE Fergâna'ya yakın bir yayla adı. )


- ALAÇIK:
ÇARDAK ile/ve/||/<> ÇADIR

( Tarla, bahçe vb. yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak; alaçık. | Asma vb. bitkilerin dallarını sardırmak için direklerle yapılmış yer. İLE/VE/||/<> Keçeden yapılan çadır. )


- ALÂMETTE:
MAHZ ile/ve/||/<> İLLET ANLAMINDA ile/ve/||/<> ŞART MAKAMINDA ile/ve/||/<> MECÂZEN


- ALAN ile/ve/||/<>/> ALAN ÖLÇÜMÜ

( 1 square kilometer [km2] = 1000000 square meter [m2]

1 square centimeter [cm2] = 0.0001 square meter [m2]

1 square millimeter [mm2] = 1.0E-6 square meter [m2]

1 square micrometer [µm2] = 1.0E-12 square meter [m2]

1 hectare [ha] = 10000 square meter [m2]

1 acre [ac] = 4046.8564224 square meter [m2]

1 square mile [mi2] = 2589988.110336 square meter [m2]

1 square yard [yd2] = 0.83612736 square meter [m2]

1 square foot [ft2] = 0.09290304 square meter [m2]

1 square inch [in2] = 0.00064516 square meter [m2]

1 square hectometer [hm2] = 10000 square meter [m2]

1 square dekameter [dam2] = 100 square meter [m2]

1 square decimeter [dm2] = 0.01 square meter [m2]

1 square nanometer [nm2] = 1.0E-18 square meter [m2]

1 are [a] = 100 square meter [m2]

1 barn [b] = 1.0E-28 square meter [m2]

1 square mile (US survey) = 2589998.4703195 square meter [m2]

1 square foot (US survey) = 0.0929034116 square meter [m2]

1 circular inch = 0.0005067075 square meter [m2]

1 township = 93239571.972096 square meter [m2]

1 section = 2589988.110336 square meter [m2]

1 acre (US survey) [ac] = 4046.8726098743 square meter [m2]

1 rood = 1011.7141056 square meter [m2]

1 square chain [ch2] = 404.68564224 square meter [m2]

1 square rod = 25.29285264 square meter [m2]

1 square rod (US survey) = 25.2929538117 square meter [m2]

1 square perch = 25.29285264 square meter [m2]

1 square pole = 25.29285264 square meter [m2]

1 square mil [mil2] = 6.4516E-10 square meter [m2]

1 circular mil = 5.067074790975E-10 square meter [m2]

1 homestead = 647497.027584 square meter [m2]

1 sabin = 0.09290304 square meter [m2]

1 arpent = 3418.8929236669 square meter [m2]

1 cuerda = 3930.395625 square meter [m2]

1 plaza = 6400 square meter [m2]

1 varas castellanas cuad = 0.698737 square meter [m2]

1 varas conuqueras cuad = 6.288633 square meter [m2]

1 Electron cross section = 6.6524615999999E-29 square meter [m2] )


- ALAN ile/ve/||/<>/> MEKÂN


- ALB-/ALBO- ile/||/<> LEUK-/LEUKO-/LEUC-/LEUCO-

( Beyaz, ak. İLE/||/<> Beyaz, renksiz, ak. )


- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> CHARLIE CHAPLIN

( Sanatınızda en çok takdir ettiğim şey, evrensellik. Tek bir söz bile kullanmıyorsunuz fakat tüm dünya sizi anlıyor. VE/||/<> Doğru. Sizin ününüz daha da yüce! Tüm dünya size hayranlık duyuyor fakat kimse, dediğiniz hiçbir şeyi anlamıyor. )

( What I admire most about your art is that it is universal. You don't say any word and the whole world understands you. AND/||/<> But your glory is greater. The world admires you while no one understands you. )


- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> KARL SCHWARZSCHILD


- ALBERT MICHELSON ile/ve/||/<> EDWARD MORLEY

( Michelson–Morley deneyi, fizik tarihinin en önemli ve ünlü deneylerinden biridir. 1887'de, Case Western Reserve Universitesi'nde yapılan deney, genel olarak eter kuramına karşı en büyük kanıt olarak düşünülür. )


- ALBÜM ile/değil/yerine/||/<>/> UZATMALI ÇALMA(EP[EXTENDED PLAY])

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> 4 - 6 arası şarkıdan oluşur. Farkı, albümden daha az şarkıdan oluşmasıdır. Süresi genel olarak 30 dakikayı geçmemektedir. )


- ALÇAK/ALÇAQ ile/||/<> AMUL
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yumuşak huylu, uslu. İLE Herhangi bir şeyin hareketsiz[sâkin] olanı. | Yumuşak huylu. )


- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>

( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )


- ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ve/||/<> BİLGE/LİK

( Kimseden daha iyi olmadığımızı anlayacak kadar. VE/||/<> Herkesten farklı olduğumuzu kavrayabilecek kadar. )


- ALÇI ile/ve/||/<> KARTONPİYER[Fr. < CARTON-PIERRE]

( ... İLE/VE/||/<> Çoğunlukla duvar ve tavan ara kesitleriyle tavan göbeklerinde süsleme amacıyla kullanılan sertleştirilmiş alçı. )


- ALDANAN ya da ALDATAN ile/ve/||/<> HEM ALDANAN, HEM ALDATAN

( Hayvan. İLE/VE/||/<> İnsan. )


- ALDAT(IL)MAK ile/ve/değil/||/<>/< YANIL(T/IL)MAK


- ALDATMA:
BİR KERE ve/||/<> İKİ KERE

( Aydınların aydınlat("a")madığı bir toplumu, şarlatanlar aldatır. )

( Yazıklar olsun ona. VE/||/<> Yazıklar olsun bana. )


- ALDEHİT ile/||/<> KETON

( Karbonil öbeğinin terminalde bulunduğu bileşikler. İLE/||/<> Karbonil öbeğinin zincir ortasında bulunduğu bileşikler. )


- ALDI BENİ ile/ve/||/<>/> YAKTI BENİ

( İki kaşın arası. İLE/VE/||/<>/> Gözlerinin karası. )


- ALE ETKİSİ ile/||/<> ALLEE ETKİSİ ile/||/<> BULMER ETKİ ile/||/<> POZİSYON ETKİSİ ile/||/<> TETRİS ETKİSİ ile/||/<> WAHLUND ETKİSİ ile/||/<> YANLIŞ ORTAKLIK ETKİSİ

( Bireylerin kendi türünden bireylerin varoluşundan sağladığı kazancı. İLE/||/<> Tür içindeki bireylerin, aynı türde olanların çevresinde olmasından dolayı kazandığı avantaj.[İlk olarak, 1930 yılında, Warder Clyde Allee tarafından ileri sürülmüştür.] İLE/||/<> Seçilim sürdükçe genetik çeşitlilik azalır, çünkü çeşitlilik doğa tarafından seçilip azaltılır. Bu azalma, ebeveynlerin populasyona göre fenotip çeşitlilik miktarı ile doğru orantılıdır. Çeşitliliğin artışı ise genetik mekanizmalar aracılığıyla sağlanır. İLE/||/<> Genin dışavurumuna [ve fenotipe olan etkisinin] genellikle komşu genlerle olan etkileşiminden etkilendiği ve genlerin mekansal yerleri değiştiğinde (translokasyonda olduğu gibi) ekpresyonunun da değiştiği genetik etki. İLE/||/<> Bireylerin bir etkinliğe çok fazla zaman harcaması sonucu bu etkinliğin düşüncelerini, zihinsel imajını ve düşlerini etkilemesi. İLE/||/<> Bir popülasyon içinde bulunan alt popülasyonlardaki alel frekansının dağılımından ötürü, popülasyon genelinde heterozigotluğun kuşaklar içinde azalması.[1928 - Sten Wahlund] İLE/||/<> Başka kişilerle davranış, tutum, inanç bakımından benzerliklerinin abartılması. )


- ALEKSİ/ALEXIA[İng.] ile/ve/||/<> ALEKSİTİMİ/ALEXITHYMIA[İng.]

( Okuyamamazlık, okuma yitimi. İLE/VE/||/<> Duygu körlüğü. )


- ALEL ile/||/<> ALEL DIŞLANMASI ile/||/<> ALELOPATİ

( Kromozom üzerinde belirli bir noktada bulunan, belirli bir genin bilinen farklı varyasyonlarından her birine verilen ad.[Bir genin değişik biçimleri olarak da tanımlanır. Aleller, genlerde aynı karakteristik özelliklerin ortaya çıkmasını sağlar. Kan öbeklerini belirleyen genlerin, A, B ve 0 olmak üzere üç farklı aleli vardır. Bunların farklı kombinasyonları ile farklı kan öbekleri oluşur.] İLE/||/<> Heterozigotluk durumunda bir genin bulunabileceği lokustaki iki alelden yalnızca birinin tanımlanması durumu.[İmmoglubulin ve T Gözesi Alıcılarını kodlayan genlerde bu durum görülür. T Gözelerinde sadece bir set TCR geni olarak tanımlanır.] İLE/||/<> Bir canlının salgıladığı kimyasallardan ötürü başka canlı üzerinde özellikle büyüme, yaşamda kalma ve üreme açılarından olumlu ya da olumsuz etkilere neden olması.[Genellikle bitkilerde, alglerde, bakterilerde, resiflerde ve mantarlarda görülür. Bu etkiye neden olan kimyasallara alelokimyasallar denir. Bunlar arasında karbonhidratlar, lipitler, alkaloidler, azot içerikli bileşikler, flavonoid fenolikler başta olmak üzere bazı öteki fenolikler ve terpenoidler bulunur. Çöllerde bulunan çalıların etrafının göreceli olarak çıplak olmasının nedeni, salgıladıkları alelokimyasallardır. Juglans nigra türü ceviz ağaçları, salgıladığı juglon adlı kimyasaldan ötürü çevresinde yaşayan bazı canlılara karşı alelopatiktir.] )


- ALEM ile/ve/||/<>/< KALEM


- ALEMDAR ile/||/<> BAYRAKTAR/SANCAKTAR

( Bayraktar. İLE/||/<> Yeniçerilerin bayrağını taşıyan subay.[Sonradan "Sancaktar" adı verildi] )


- ALENÎ[Ar.] ile/ve/||/<> ÂŞİKÂR[Ar.]

( Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde olan/yapılan. İLE/VE/||/<> Açık, apaçık, belirli, ortada, meydanda. )


- ALERJİ ile/ve/değil/||/<>/< ALERJİ YATKINLIĞI/ATOPİ/ATOPY[İng.]

( Tepkinin kendi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Genetik yatkınlık sonucu gövdenin alerjenlere karşı aşırı tepki verme eğilimi.[Testlerde atopi çıkması, kişinin alerji geliştirme eğilimini gösterir ancak bu kesinlikle etkin bir alerjisi olduğu anlamına gelmez.] )


- ALERJİ ile/||/<> OTOİMMÜNİTE

( Bağışıklık düzeninin zararsız nesnelere karşı aşırı tepki vermesi. İLE/||/<> Bağışıklık düzeninin kendi gövde dokularına saldırması. )


- ALERJİK ASTIM ile/||/<> MESLEKİ ASTIM

( Alerjenlere maruz kalma sonucu hava yollarının daralması. İLE/||/<> İş yerinde maruz kalınan nesneler nedeniyle hava yollarının daralması. )


- ALERJİK RİNİT ile/||/<> VAZOMOTOR RİNİT

( Polen, toz gibi alerjenlere karşı burun mukozasının yangılanması. İLE/||/<> Alerjenler dışında, sıcaklık değişiklikleri ya da stres gibi etmenlere bağlı burun mukozasının yangılanması. )


- ALESTA[İt. < ALLESTA]:
HAZIR OL! ve/||/<> HAZIRIM!


- ALEV ALEV ile/ve/||/<> CAYIR CAYIR


- ALEXANDER FRIEDMANN ve/||/<> GEORGES LEMAITRE

( Einstein'in denklemlerini, kozmolojik sabit olmadan çizen ve evrenin genişlediğini, kuramsal olarak kanıtlayan ilk kişidir. VE/||/<> Einstein'ın genel görelilik kuramından yararlanarak evrenin genişlediğini söyledi. )

( 16 Haziran 1888 - 16 Eylül 1925 VE/||/<> 17 Temmuz 1894 - 20 Haziran 1966 )


- ALFA RİTMİ ile/||/<> ALFA-SARMAL

( Beyin dinlenme durumundayken kendini gösteren, saniyede 7 - 10 devreli beyin dalgası ritmi. İLE/||/<> Protein yapısında yaygın olarak bulunan, ikincil üç boyutlu yapı.[Bu dizilimde, aminoasitler, her peptit içindeki karboksil oksijen moleküllerinin hidrojen bağları ile dengelenmesi sayesinde spiral bir yapıda bulunur. Miyoglobin ve hemoglobin proteinlerinin %70 civarı, alfa sarmal yapısındadır.] )


- ALG-/ALGE-/ALGESİ-/-ALGESİA/-ALGİA/ALGİO-/ALGO- ile/||/<> -AGRA ile/||/<> MOGİ- ile/||/<> ODYN-/-ODYNİA/ODYNO- ile/||/<> DYS- ile/||/<> CAC-/-CACE/CACO- ile/||/<> MAL- ile/||/<> PERO- ile/||/<> PALİ-/PALİN- ile/||/<> AMBLY- ile/||/<> NECR-/NECRO- ile/||/<> STAPHYL-/STAPHYLO-

( Ağrı, ağrısal, ağrı ile ilgili [miyalji: kas ağrısı, hiperaljezi: aşırı ağrı duyarlılığı]. İLE/||/<> Gut, ağrı nöbeti, ağrı. İLE/||/<> Güç, ağrılı. İLE/||/<> Ağrı. İLE/||/<> Anormal, güç, ağrılı, hatalı, hastalıklı, bozuk, patolojik, kusurlu, kötü. İLE/||/<> Kötü, hasta, bozuk. İLE/||/<> Hasta, kötü, anormal, bozukluk yapan. İLE/||/<> Deforme, bozuk, sakat. İLE/||/<> Yeniden, patolojik yineleme, geriye, tekrar. İLE/||/<> Donuk, soluk, yetmezlik, küntlük, zeki olmayan, duygusuz. İLE/||/<> Ölü, ölü doku, atrofik ceset. İLE/||/<> Üzüm salkımı, küçük dil ile ilgili, stafilokokla ilgili. )


- ALGI:
DIŞ ile/ve/||/<> İÇ


- ALGI ile/||/<> ALGI DEĞİŞMEZLİĞİ ile/||/<> ALGI YANILMASI ile/||/<> ALGILAMA ile/||/<> ALGILAMA KALIBI ile/||/<> ALGISAL BEKLENTİ

( Gelen duyusal verileri organize etme, tanımlama, yorumlama ve anlamlaştırma süreci sonucunda ortaya çıkan anlamlı ürün. İLE/||/<> Sürekli değişen, yetersiz, eksik, tutarsız duyusal verilere karşın, tutarlı ve sürekli bir dünya algılama durumu. İLE/||/<> Algılanan ilişkilerle gerçekte olan ilişkilerin birbirine uymaması durumu.[Kısa algılanan bir çizgi, gerçekte algılama alanında bulunan öteki çizgilerle aynı uzunlukta olabilir.] İLE/||/<> Gelen duyusal verileri organize ederek anlamlaştırma süreci. Bu süreç sonucunda oluşan anlamlı ürün. İLE/||/<> Bir öbeğin tüm üyelerinin aynı güdüleri ve karakteristikleri taşıyacağını kabul eden varsayım. İLE/||/<> Algılama sürecini etkileyen önceden yapılaşmış zihinsel kurgu. )


- ALGI ile/ve/||/<>/> KAVRAM

( Duyusal. İLE/VE/||/<>/> Düşünsel. )


- ALGI ile/ve/||/<>/> OLAY ile/ve/||/<>/> OLGU

( Duyum. İLE/VE/||/<>/> Olumsal/keyfî. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. Kavram. )

( Gövdenin işlevleri. İLE/VE/||/<>/> Zihnin işleri. İLE/VE/||/<>/> Aklın edimleri. )

( Olaylar değil olayları algılayış biçimimiz önemlidir[önceliklidir]. )


- ALGIDA ...:
SEÇİCİLİK ile/ve/değil/||/<>/< SÜZÜCÜLÜK


- ALGILANAN ile/ve/||/<> ALGILAYAN

( Edilgin. İLE/VE/||/<> Etkin. )


- ALİ BEY ve/||/<>/> HASAN ALİ YÜCEL

( Ertuğrul Fırkateyni'nin kaptanı. VE/||/<>/> Torunu.[Milli Eğitim Bakanı, Köy Enstitüleri'ni kuran, çok sayıda önemli kitabın çevirisini yaptıran ve Türk ansiklopedisini oluşturtan kişi] )

( )


- ALIÇ/ALUÇ ile/||/<> AMŞUY
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sarı erik. İLE/||/<> Sarı renkte bir erik türü. )


- ALIK ile/||/<> BALIK


- ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Bilgi(sonuç). İLE/VE/||/<>/> Bilme(süreç). )

( Cins. İLE/VE/||/<>/> Fasıl. )

( Sindiren. İLE/VE/||/<>/> Geviş getiren. )

( Koşul. | Durum, hal, vaziyet. | Yemin. İLE/VE/||/<>/> Yarı, yarım. | Bölüm, kısım, parça. | Mısra. )

( Tekil.(Taksim edilir.) İLE/VE/||/<>/> Çoğul.(Tasnif edilir.) )

( İlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilip, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme uğraşıdır. İLE/VE/||/<>/> İrfan; ilmin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilme durumudur. )

( İlim: - Kendini bilmek ve - Gayrıyı bilmek İrfan: - İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )

( İlim: - İlm-i Hudurî ve - İlm-i Husulî )

( İlim: - Tasavvur(Kavram) ve - Tasdik(Yargı) İlim: - Bilmek ve - Bilgi )

( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )

( İhvân-ı Safâ, "Fasl fî ecnâsi'l-ulûm" başlığı altında ilimleri, -Riyâzî, -Dinî ve -Felsefî olmak üzere üç ana grupta toplamıştır. )

( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )

( Âlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilen, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme seviyesine ulaşmış kişi. İLE Ârif; aliminin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilen kişidir. )

( Birikime hizmet eden. İLE/VE/||/<>/> Yaşayışa hizmet eden. )


- ALİMENT- ile/||/<> NUTRİ- ile/||/<> SİTİO-/SİTO- ile/||/<> TROPH-/-TROPHİA/-TROPHİC/-TROPHİN/TROPHO-/-TROPHY ile/||/<> -OREXİA ile/||/<> EMET-/EMETO- ile/||/<> JEJ- ile/||/<> -PHAG/-PHAGE/-PHAGİA/PHAGO-/-PHAGOUS/-PHAGY

( Besin, besinsel. İLE/||/<> Beslenme, besinsel. İLE/||/<> Tahıl, besin, tane, tohum, besinlerle ilgili. İLE/||/<> Besin ve beslenme ile ilgili. İLE/||/<> İştah, istek. İLE/||/<> Kusma. İLE/||/<> Açlık, kuru. İLE/||/<> Yeme, yiyen, yutan. )


- ALİMENTASYON ile/||/<> ALİMENTAR ile/||/<> ALİMENTAR TRAKT

( Beslenme. İLE/||/<> Beslenme/beslenim [ile ilgili]. İLE/||/<> Sindirim yolu. )


- ALIN ve/||/<> BAŞ

( Açık. VE/||/<> Dik. )


- ALINLIK ile/||/<> KASNAK ile/||/<> KAVSARA

( Antik yapıların cephelerinde çatı ile korniş arasında yer alan üçgen biçimindeki bölüm. | Bir portalın ya da bir pencerenin çerçeve içine alınmış üst bölümü. İLE/||/<> Bir mimari yapıda kubbenin oturduğu ve yapının üslûbuna, türüne göre kare ya da yuvarlak olan kaide. İLE/||/<> Portal/taç kapı, mihrap gibi yerlerin yarım kubbeye benzeyen üst bölümü. )


- ALIŞ-VERİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VERİŞ-ALIŞ

( Veren, her zaman vermeye hazırdır. )

( Kendilerinde olanlar, verebilir. )

( Verirsin ve alırsın! Verirsen alırsın! Verdikçe alırsın! Ver/verebil ki, alabil! )

( Biriktiren biriktirmeye memur, harcayan harcamaya. Veren ise, hazineyi kullanma yetkisine sahiptir. )

( Verdiğine engel olabilecek, vermediğini de verebilecek kimse yoktur. )

( The giver is always ready to give. )


- ALIŞ ile/||/<> ALIŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir su kaynağının aktığı noktalar. İLE Borçluyu borcu yüzünden dâvâ etmek. )


- ALIŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VERİŞ

( Aslolan, alış-veriş değil, VERİŞ-ALIŞ'tır. )

( Kendilerinde olanlar, verebilir. )

( Nasıl ilerlemeli? İki kâse pirinç fedâ edilerek. )

( AHZ Ü İ'TÂ, AKSATA )

( DÂD Ü SİTED )

( [not] TAKING vs./and/but GIVING
GIVING instead of TAKING
Those who have, can give. )


- ALIŞILABİLİRLİK ile/ve/||/<> KALDIRILABİLİRLİK


- ALIŞMA ile/ve/||/<> KAPILMA


- ALIŞMA ile/değil/yerine/||/<>/ne yazık ki KATLANMA


- ALIŞMA ile/ve/değil/||/<>/< UYUMLANMA


- ALIŞMIŞ, KUDURMUŞTAN BETERDİR ile/ve/||/<> ALIŞMAMIŞ GÖTTE DON DURMAZ


- ALJEZİ ile/||/<> ALJEZİK ile/||/<> ...-ALJİ

( Ağrı duyarlılığı. İLE/||/<> Ağrılı. İLE/||/<> ... ağrısı. )


- ALKALİ METAL ile/||/<> ALKALİFİL ile/||/<> ALKALOİD ile/||/<> ALKALOZ

( Periyodik tablonun birinci öbeğinde[dikey] yer alan metaller.[Fransiyum dışındaki alkali metallerin tamamı, yumuşak yapıda ve parlak görünümdedir.][Kolaylıkla eriyebilir ve uçucu duruma geçebilir. Öteki metallerle karşılaştırıldığında, özkütleleri oldukça düşüktür. Bağıl atom kütleleri arttıkça, erime ve kaynama noktaları da düşüş gösterir. Elektrik ve ısı iletkenlikleri fazladır. Fransiyum[Fr], Lityum[Li], Potasyum[K], Rubidyum[Rb], Sezyum[Cs], Sodyum[Na] İLE/||/<> Yüksek pH değerlerinde yani pH 10 gibi aşırı bazik ortamlarda üreyebilen ve gelişebilen mikrop sınıfı. İLE/||/<> Azot ve heterosiklik halka içeren, çoğunlukla fizyolojik olarak etkin ve alkali olan ikincil metabolitler.[Bağımlılık yapabilme özellikleri bulunmaktadır.] İLE/||/<> Kanın asit-baz dengesinin belirli sorunlar nedeniyle bazik olması durumu.[Sağaltılmazsa ölümcül olabilir.] )


- ALKIŞ ile/ve/||/<> TEZAHÜRAT

( ... İLE/VE/||/<> Bağırıp çığırarak, alkışlayıp tempo tutarak yapılan gösteri. | Hastalıklarda belirtiler. )


- ALKOLİZM ile/||/<> ALKOLİK

( Alkol bağımlılığı İLE/||/<> Alkol bağımlısı. )


- ALL- ile/||/<> ALL-/ALLO-/ALLOTRİ-/ALLOTRİO-

( Öteki, -normalden sapma, normal dışı, ters, dış, dışa ait, yabancı, farklı, değişik [allogreft: Başka bir bireyden alınan doku nakli]. İLE/||/<> Yabancı, anormal, normalden sapmış, sapkınlık. )


- ALLAH TAKSİMİ ile/ve/||/<> KUL TAKSİMİ


- ALLAH'IN SIFATLARI:
SELBÎ/TENZİHÎ ile/ve/||/<>/> SUBÛTÎ

( - Vucud
- Kıdem
- Bekâ
- Vahdâniyet
- Muhâlefetün lil-Havadis
- Kıyam bi-nefsihî

İLE/VE/||/<>/>

- Hayat
- İlim
- Semi
- Basar
- İrâde
- Kudret
- Kelâm
- Tekvin )


- ALLAH'IN:
EMRİ ile/ve/||/<> MURADI


- ALLAH'TAN FÂNÎ OLMAK ile/ve/||/<>/> ALLAH İLE BÂKÎ OLMAK


- ALLAH ile/ve/||/<>/>/< HAKİKAT ile/ve/||/<>/>/< MÂRİFET

( Perde, örtük. İLE/VE/||/<>/>/< Perde, örtük. İLE/VE/||/<>/>/< Açık, görülür, paylaşılır ve öncelikli. )


- ALLAIS AÇMAZI ile/ve/||/<> İKİ ZARF AÇMAZI ile/ve/||/<> ST. PETERSBURG AÇMAZI


- ALLEN ile/||/<> AYRILMA ile/||/<> HAECKEL BİYOGENETİK ile/||/<> HAMİLTON ile/||/<> HARDY-WEİNBERG ile/||/<> VON BAER

( Soğuk bölgelerde yaşayan sıcakkanlı hayvanların, sıcak bölgelerde yaşayanlara göre daha kısa uzuvlarının olduğunu belirten kural.[< Joel Asaph Allen(zoolog ve ornitolog)] İLE/||/<> Bir genin iki farklı alelinin ayrılarak farklı gametlere dağılması.[Tamamen rastgele gerçekleşir. Eğer genler homozigot ise gametlerdeki ayrılan genler %100 aynı olur. Fakat eğer ayrılan genler heterozigot ise gametlerin %50'si baskın aleli, öteki %50'si ise çekinik aleli alır.] İLE/||/<> 1874 yılında öne sürülen bu kural, ontogeni ile filogeni arasındaki ilişkiyi açıklar.[< Ernst Haeckel][Ontogeni, filogeniyi yineler. Bir canlının embriyolok dönemdeki gelişimi, atalarının evrimsel geçmişindeki değişimlerini yineler. Bu kural, dirimbilim, insanbilim ve gelişim psikolojisi gibi bazı disiplinlerce kabul görmüş ya da genişletilmiştir.] İLE/||/<> Akraba seçilimi konusunda ileri sürdüğü kural.[< William Hamilton][Hamilton, akrabalar için fedakârlık gerektiren durumları matematiksel tanıma dökmüştür. Fedakârlık gerektiren bir devinimde, "c" fedakârlık yapanın ödediği bedel, "r" akrabalık derecesi ve "b" fedakârlık sonucu olası kazanç olmak üzere: C < R * B ise bu devinim, akraba seçilimi için yararlı bir devinimdir.] İLE/||/<> Gen frekanslarının hesaplanması için Harold Hardy[matematikçi] ve Wilhelm Weinberg'in, 1908 yılında geliştirdiği formül. İLE/||/<> Embriyoloji hakkında öne sürülen kural.[< Karl Ernst von Baer] )


- ALMA MAZLUMUN AHINI ve/||/<>/> ÇIKAR AHESTE AHESTE


- ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AŞMAK


- ALMANYA, ... ve/||/<> İSPANYA, ...

( ... Hollanda'lıları denize doğru iterek, deniz üzerinden, öteki anakaradakileri sömürgeleştirmelerle ayakta kalmak zorunda bırakmıştır. VE/||/<> ... Portekiz'lileri denize doğru iterek, deniz üzerinden, öteki anakaradakileri sömürgeleştirmelerle ayakta kalmak zorunda bırakmıştır. )


- ALO ile/ve/||/<> HELLO[İng.] ile/ve/||/<> MOSHI MOSHI[Jap.]


- ALOFENİK/HİBRİT/KİMERİK ile/||/<> ALOJENİK ile/||/<> ALOMETRİ ile/||/<> ALOMETRİ DENKLEMİ ile/||/<> ALOPATRİ ile/||/<> ALOPATRİK MODEL ile/||/<> ALOSTERİ ile/||/<> ALOSTERİK PROTEİN ile/||/<> ALOTANIMA ile/||/<> ALOZİM

( Gözelerinde birden fazla genotip bulunan organizmalar.[İki farklı türün çiftleşmesiyle oluşan döl olarak da bilinir. En bilinen örneği, at ile eşeğin çiftleşmesi ile oluşan katırdır.] İLE/||/<> Aynı türe ait olmasına karşın bireylerin genlerinin farklı olması.[Homo sapiens türünde, tek yumurta ikizleri dışındaki her birey, birbiriyle alojeniktir.] | Bir türün farklı üyelerinden elde edilen biyolojik nesnelerin bu türün başka bir üyesi için neyle karşılandığını tanımlar.[Alojenik kök göze] İLE/||/<> Gövde büyüklüğünün, gövdenin biçimine, anatomiye, fizyolojiye ve davranışa bağlı olan ilişkisini inceleyen bilim dalı.[Çoğu zaman, bir canlının gelişimi sırasında farklı parçalarının ya da boyutlarının farklı büyüme miktarı göstermesi için kullanılsa da sadece asimetrik büyüme çözümlemesini içermez. Bir organizmanın gövde biçimi, gelişim süresince farklı parçalarının oransal büyüme hızına bağlıdır. Gövdenin kendine özgü biçimini almasını sağlayan bu orantılı büyümeye alometrik büyüme denir.][Baş, insanın gelişimi sırasında gövdeye oranla daha yavaş, bacaklar ise daha hızlı gelişmektedir.] İLE/||/<> Genel formu y = bxa olan denklem.[y ve x karşılaştırılan iki değer, a ve b ise sabittir.[Büyüme, doğrusal/izometrik ise allometrik üstel "a" nın değeri 1'dir. a > 1 olduğunda, allometri pozitif, a < 1 olduğunda negatif olarak söylenir.] İLE/||/<> Farklı coğrafi alanlarda yaşamak ya da farklı bölgelerde yaşayan topluluklar. İLE/||/<> Bir popülasyonun yalıtıldığında seçilimin ve sürüklenmenin yalıtımının iki yanındaki popülasyonlara bağımsız olarak etki etmesi yoluyla türleşmenin gerçekleştiğini ileri süren varsayım.[Günümüzde bilimsel gerçek olarak görülmektedir.] İLE/||/<> Düzenleyici bir ligandın proteinin katalitik sahası dışındaki bir bölgeye bağlanması yoluyla ya da kovalent modifikasyon yoluyla bir proteinin konformasyonunun değişmesi yoluyla protein etkinliğinin değişmesi. İLE/||/<> En az iki farklı konformasyonu benimseyebilen ve bir ligandın bir bölgesine bağlanmasıyla oluşan konformasyonel değişikliğin proteinin ikinci bir bölgesindeki protein etkinliğini değiştirdiği proteinler. Bu proteinler, bir gözedeki bir molekülün başka bir türdeki bir molekülün yazgısını etkilemesine izin verir ve bu mekanizma enzim düzenlemesinde yaygın olarak kullanılır. İLE/||/<> Bir allojenik bireyin antijen sunan gözeler üzerindeki MHC moleküllerinin, T gözeleri tarafından tanınması.[In vivo ortamda allograf reddine ve karışık lenfosit reaksiyonuna[mixed lymphocyte reaction/MLR] neden olur.] İLE/||/<> Aynı lokusta bulunan farklı alellerden salgılanan farklı özellikteki enzimler. )


- ALONZO CHURCH ve/||/<> ALLEN TURING


- ALOPECİA AREATA ile/||/<> TELOGEN EFFLUVİUM

( Bağışıklık düzeninin saç köklerine saldırması sonucu saç dökülmesi. İLE/||/<> Stres ya da hormonal değişiklikler nedeniyle saç dökülmesi. )


- ALP ile/||/<>/> ALPÂGUT
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yiğit, kahraman, bahadır. İLE/||/<>/> Tek başına düşmana saldıran, hiçbir biçimde yakalanmayan yiğit. )


- ALT GEZEGENLER ile/ve/||/<> ÜST GEZEGENLER

( Merkür ve Venüs. İLE/VE/||/<> Mars, Jüpiter, Satürn. )


- ALTERASYON ile/||/<> ALİTERASYON

( Değişiklik. İLE/||/<> Ses yinelemesi. )


- ALTERNATİF ile/ve/||/<> TEKABÜLİYET


- ALTIN ORAN ile/ve/||/<> [LUDOLPH]Pİ SAYISI

( 1.6180339887 ile/ve/||/<> 3.14...~ )


- ALTIN ORAN ve/||/<>/> TEKRARLAYAN ALTIN ORAN


- ALTIN(PARA) ile/ve/değil/yerine/||/<> SÖZ/KELÂM

( Doğada. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Kişide. )


- ALTIN ile/ve/||/<> SEZYUM


- ALTIN ile/ve/||/<>/> ZERRİN[Fars.]

( ... İLE/VE/||/<>/> Altından yapılmış olan. | Altın gibi sarı olan. | Parlak. | Fulya. )


- ALTYAPI ile/ve/||/<> SÜREÇ


- ALVE- ile/||/<> ALVEOL-/ALVEO-

( Kanal, kavite. İLE/||/<> Alveolusla ilgili, küçük kavitelerle ilgili. )


- ALVEOL[US] ile/||/<> ALVEOLUS DENTİS

( Hava keseciği, petek, kovuk, çukur. İLE/||/<> Diş yuvası. )


- ALZHEIMER ile/ve/||/<> BINSWANGER BELİRGESİ/SENDROMU


- ALZHEIMER ile/ve/||/<> PARKINSON

( 4 gen[1, 1, 14, 19, 21] + 7 gen. )

( ... İLE/VE/||/<> Beyinde dopamin üreten bölgedeki göze kaybı nedeniyle bu nesnenin az salınımı sonucu oluşur. )


- AM[İ]YOTONİ ile/||/<> AM[İ]YOTROFİ

( Kas gergi yitimi. İLE/||/<> Kas erimesi. )


- AMA ÖYLE ile/ve/||/<>/> AMA BÖYLE


- AMAÇ ile/ve/||/<> AMAÇLILIK

( ... mit ZWECKMÄßIGKEIT )


- AMAÇ ve/||/<>/> BİLİM

( Anlam doğar. VE/||/<>~> Açıklama sunar. )


- AMAÇ ve/||/<>/> DEĞER


- AMAÇ ile/ve/||/<> İŞLEV

( TELOS vs./and/||/<> ERGON )


- AMAÇ ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA/KEMÂL


- AMAÇ ile/ve/||/<>/>/< UMUT


- AMAÇ ile/ve/değil/||/<>/< YEĞLENİLİRLİK/TERCİH EDİLİRLİK


- AMAÇ ile/ve/değil/||/<>/> YÖNELİM


- AMAÇLAMAK ile/ve/değil/||/<>/< YELTENMEK


- AMAZON IRMAĞI ve/||/<> ORNACO IRMAĞI


- AMAZONİT ile/||/<> KRİZOKOL/KRİSOKOL

( Yeşil mavi renkte bir feldspat. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 6-6.5 İLE/||/<> 2-4
Işık Kırma İndisi: 1.52-1.53 İLE/||/<> 1.57-1.60
Rengi: Yeşil mavi İLE/||/<> Mavi-yeşil
Molekül yapısı: KAlSi³O8 İLE/||/<> (Cu,Al)²H²Si²O5(OH)4·nH²O )


- AMBER AĞACI ile/ve/||/<>/> AMBER ÇİÇEĞİ

( Baklagillerden, akasya cinsi, kışın yaprağını döken boylu bir çalı ya da birkaç metre boylanabilen dikenli küçük bir ağaç. İLE/VE/||/<>/> Amber ağacının toparlak, fındık büyüklüğünde, altın sarısı renginde güzel kokulu çiçeği. )

( ... cum ACACIA FARNECIANA )


- AMBİ-/AMBO- ile/||/<> AMPH- ile/||/<> -AMBİ ile/||/<> BASİ-/BASİO-/BASO- ile/||/<> -DROME ile/||/<> MARG-

( İkisi, iki yanda, iki yönlü/taraflı [ambidekster: İki elini de kullanabilen kişi]. İLE/||/<> İkisi, iki yanda, hakkında, çevresinde, çift, ikili. İLE/||/<> Yürüme, yer değiştirme. İLE/||/<> Tabanla ilgili, alt kısımla ilgili, bazionla ilgili, yürüme. İLE/||/<> Gidiş, seyir. İLE/||/<> Kenar. )


- AMBOLİ[Fr.] ile/ve/||/<> EMBOLİZM[Fr.]

( Yabancı bir nesne kütlesinin damarları tıkayarak kan akımını engellemesi. İLE/VE/||/<> Bir damarın kan pıhtısıyla tıkanması. )


- AMEL-İ SÂLİH ile/ve/||/<> TAKVÂ


- AMEL:
ADÂLET ve/değil/||/<>/> İSTİKÂMET


- AMEL/E ile/ve/||/<> CAALE ile/ve/||/<> FAALE

( Eylemek/işlemek. İLE/VE/||/<> işlemek. İLE/VE/||/<> Kılmak. )

( Yineleme/tekrar edilme ve yön/istikamet varsa. İLE/VE/||/<> Yapı değişiyorsa. İLE/VE/||/<> Herhangi bir devinim/hareket ise. )


- AMERİKA'NIN İLK BAŞKANI:
GEORGE WASHINGTON ile/ve/değil/||/< PEYTON RANDOLPH


- AMETÇİ ile/||/<> AKLAM

( Osmanlı Dîvânı'nda, baş yazman olarak görev yapar. İLE/||/<> Resmi dairelerde yazı işleriyle ilgilenen bir bölüm. )


- AMETİST ile/||/<> GARNET

( Mor renkte bir kuvars türü. İLE/||/<> Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 6.5-7.5
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.72-1.94
Rengi: Mor İLE/||/<> Kırmızı
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> Fe,Mg,Ca,Mn)³(Al,Fe,Cr)²(SiO4)³ )


- AMETİST ile/||/<> LARİMAR

( Mor renkli bir kuvars türü. İLE/||/<> Yalnızca Dominik Cumhuriyeti'nde bulunan mavi bir pektolit türü. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 4.5-5
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.60-1.61
Rengi: Mor İLE/||/<> Mavi
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> NaCa²Si³O8(OH) )


- AMETİST ile/||/<> SİTRİN

( Mor renkte bir kuvars türü. İLE/||/<> Sarı renkte bir kuvars türü. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 7
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.54-1.55
Rengi: Mor İLE/||/<> Sarı
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> SiO² )


- AMETİST ile/||/<> TURKUAZ

( Mor renkli bir kuvars türü. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkli bir fosfat. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 5-6
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.61-1.65
Rengi: Mor İLE/||/<> Mavi-yeşil
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> CuAl6(PO4)4(OH)8·4H²O )


- AMETİST ile/||/<> ZİRKON

( Mor renkte bir kuvars türü. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 7.5
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.92-1.98
Rengi: Mor İLE/||/<> Kahverengi, kırmızı, yeşil
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> ZrSiO4 )


- AMETRİN ile/||/<> AMETİST

( Ametist ve citrin karışımı. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 7
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.54-1.55
Rengi: Mor ve sarı İLE/||/<> Mor
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> SiO² )


- AMETRİN ile/||/<> CİTRİN

( Ametist ve citrin karışımı. İLE/||/<> Sarı renkli bir kuvars türü. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 7
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.54-1.55
Rengi: Mor ve sarı İLE/||/<> Sarı
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> SiO² )


- AMETRİN ile/||/<> MORGANİT

( Ametist ve citrin karışımı. İLE/||/<> Pembe ila turuncu renkte bir beril. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 7.5 - 8
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.57 - 1.58
Rengi: Mor ve sarı İLE/||/<> Pembe ila turuncu
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> Be³Al²Si6O08 )


- AMFİ:
YUNAN ile/ve/||/<>/> ROMA


- AMFİARTOZ ile/||/<> AMFİPATİK ile/||/<> AMFİZEM

( Çok az ya da özel durumlarda oynayabilen eklemler.[Kalça ve omurga arasındaki eklemler] İLE/||/<> Birbirine zıt, hidrofobik ve hidrofilik molekülün birlikte bulunması.[Yağların bu yapıda olması, canlılığın su içinde başlaması için önemlidir.] İLE/||/<> Dokularda normal durumların dışında hava bulunmasına bağlı genişleme.[Genellikle akciğerde görülür. Özellikle KOAH sayrılarında rastlanma sıklığı yüksektir.] )


- AMİGDALA ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> PREFRONTAL KORTEKS


- AMİGDALA YOLU ile/ve/||/<> NEOKORTEKS YOLU

( Kısa ve hızlı. İLE/VE/||/<> Uzun ve yavaş. )


- AMİLAZ[Fr. < AMYLASE] ile/||/<> AMİLOZ[Fr.] ile/||/<> ENZİM[Fr. < ENZYME]

( Bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik nesne. İLE/||/<> Nişastasının %20'sini oluşturan, boyanabilir nesne. | Dokuların özel bir nesneyle dolmasından ileri gelen sayrılık. İLE/||/<> Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim. )


- AMİN ile/||/<> ARİLAMİN[Fr.]

( ... İLE/||/<> Anilin tipinde nükleer aromatik amin. )


- ÂMİR ile/ve/||/<> EMÎR

( Tek ve tekil buyruk/emir veren. İLE/VE/||/<> Çok ve çoğul buyruk/emir veren. )


- ÂMM ile/||/<> ÂMME EMLAKI ile/||/<> ÂMM VE ŞÂMİL ile/||/<> ÂMME ARÂZİSİ

( Genel/umumi, herkese ait. İLE/||/<> Kamu taşınmaz malları. İLE/||/<> Genel ve kapsamlı. İLE/||/<> Kamu toprağı. )


- AMNİYON/AMNİYOS ile/||/<> AMNİYON SIVISI ile/||/<> AMNİYOSENTEZ

( Sürüngenlerde, kuşlarda ve memelilerde dölütü[embriyoyu] saran ve içinde amniyon sıvısı bulunan zar.[Karada yumurtlayan hayvanların tümünün yumurtasında da bulunan amniyon, balıkların ve kurbağagillerin yumurtalarında yoktur.] İLE/||/<> Amniyon kesesi içinde bulunan ve dölütün[embriyonun] nemli, su içeren bir ortamda yüzmesini sağlayan sıvı. İLE/||/<> Genellikle gebeliğin ikinci ya da üçüncü evresinde/trimesterinde yapılan doğum öncesi test.[Fetüsteki Down Sendromu gibi genetik bozukluklar ya da kromozonal bir durum olup olmadığının tanımlanabilmesi için kullanılır. Amniyosentez sırasında fetüsü çevreleyen amniyotik keseden az miktarda amniyotik sıvıyı çıkarmak için ince bir iğne kullanılır. Bu sıvı örneği daha sonra laboratuvarda test edilir. Gebelik sırasında fetüs, amniyotik kesenin içinde büyür. Amniyotik sıvı, fetüsü çevreler ve korur. Fetüsün bazı gözelerini de içerir.] )


- AMONYAK[Fr. < AMMONIAQUE]/NİŞADIR RUHU ile/||/<> AMİT[Fr. < AMIDE]

( Azot ve hidrojen birleşimi olan, keskin kokulu bir gaz. [NH3] | İçinde bu gazın eritilmiş bulunduğu su. İLE/||/<> Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı. )


- AMORE ve/||/<>/< MORE ve/||/<>/< ORE ve/||/<>/< RE

( Sevgi/Aşk. VE/||/<>/< Ahlâk. VE/||/<>/< Söz. VE/||/<>/< Eylem. )


- AMPLİFİKASYON ile/||/<> AMPLİFİKATÖR

( Yükseltme. | Çoğaltma. İLE/||/<> Yükselteç. )


- AMPLİFİKASYON ile/||/<> AMPLİFİKATÖR ile/||/<> AMPLİFİYE ETMEK

( Çoğaltma, artırma, güçlendirme. İLE/||/<> Yükselteç. İLE/||/<> Çoğaltmak, artırmak, güçlendirmek. )


- AMPULER SİNİR/NERVUS AMBULARIS ile/ve/||/<> SAKKULUS ile/ve/||/<> UTRİKULUS ile/ve/||/<> VESTIBULAR

(

Yapı Tanım İlişkisi
Nervus Ambularis Vestibulokoklear sinirin bir dalı, yarım daire kanallarının ampullalarından gelen bilgileri taşır. Vestibular düzeneğin bir parçasıdır, denge bilgilerini beyne iletir.
Sakkulus İç kulaktaki otolit organlarından biri, dikey devimleri algılar. Vestibular sinir ile bağlantılıdır, beyne denge bilgisi gönderir.
Utrikulus İç kulaktaki otolit organlarından biri, yatay hareketleri algılar. Sakkulus ile birlikte otolit düzeneğinin bir parçasıdır.
Vestibular Düzenek İç kulakta yer alan denge yapılarının genel adıdır. Sakkulus, utrikulus ve yarım daire kanalları bu düzeneğin bileşenleridir.
)


- AMÛD ile/||/<> SEMEK

( Dikme. | Yükseklik. İLE/||/<> Yükseklik. )


- ÂN ve MEKÂN ile/ve/||/<> ZAMAN ve ZEMİN


- AN-/ANA- ile/||/<> AN- ile/||/<> ANO-

( Olmaksızın, değil. İLE/||/<> Yukarı, geriye doğru, yeniden, aşırı fazla. İLE/||/<> Yukarı, yukarı doğru, üst. )


- ÂN'!:
"KAYDETMEK" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KAYBETMEK


- AN ile/ve/||/<>/> ANI


- ÂN ve/||/<>/> CÂN ve/||/<>/> CANÂN ve/||/<>/> CİHÂN


- ANA ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANA UC


- ANA ÖBEK ÖGESİ ile/||/<> GEÇİŞ ÖGESİ/ELEMENTİ

( [Periyodik tabloda] s ve p bloklarında bulunan ögeler. İLE/||/<> d ve f bloklarında bulunan ögeler. )


- ANABOLİK ile/||/<> ANABOLİZM[A] ile/||/<> ANABOLİZAN ile/||/<> ANAEROB[İK] ile/||/<> ANAEROP

( Özümsel/yapımsal. İLE/||/<> Özümleme/yapım. İLE/||/<> Dirimleyici. İLE/||/<> Oksijensiz [yaşayan], havacıl olmayan, havasız, oksijensiz. İLE/||/<> Hava sevmez. )


- ANABOLİZMA[Fr.] ve/||/<> ANABOLİZAN[Fr.]

( Özümleme işlemlerinin tümü. VE/||/<> Proteinlerin kolay sentezlenmesini sağlayıp aşırı parçalanmasını azaltarak özümlemeyi artıran nesne. )


- ANADOLU'DA:
HELVA "KARMAK/KARIŞTIRMAK" ile/ve/değil/||/<> HELVA BASMAK


- ANADOLU ile/ve/||/<> RUMELİ

( Celâl. İLE/VE/||/<> Cemâl. )

( Asya kıtasında bulunan topraklarımıza verilen ad. İLE/VE/||/<> Avrupa kıtasında bulunan topraklarımıza verilen ad. )


- ANAFİLAKSİ ile/||/<> ANAFİLAKTİK/ANAFİLAKTOİD

( Tez, aşırı duyarlılık. İLE/||/<> Tez, aşırı duyarlı, aşırı duyarlılık [ile ilgili]. )


- ANAGLİF[Fr.] ile/ve/||/<> ANAGLİPTİK[Fr.]

( Oymalı bir yapıt ya da kabartma heykel. İLE/VE/||/<> Körler için hazırlanan kabartmalı baskı biçimi. )


- ANAGRAM ve/||/<> FAKTORİYEL[!]

( )


- ANALİST ile/||/<> ANALİTİK ile/||/<> ANALİZ ile/||/<> ANALİZANT ile/||/<> ANALİZÖR

( Çözümleyici. İLE/||/<> Çözümsel, çözümleyici. İLE/||/<> Çözümleme. İLE/||/<> Çözümlenen [kişi]. İLE/||/<> Çözümleyici. )


- ANALİTİK KİMYA ile/||/<> KROMATOGRAFİ

( Nesnelerin bileşimini ve yapısını analiz eden bilim dalı. İLE/||/<> Nesnelerin ayrıştırılmasını inceleyen bilim dalı. )


- ANALİTİK KİMYA ile/||/<> SENTETİK KİMYA

( Nesnelerin bileşimini ve yapısını analiz eden bilim dalı. İLE/||/<> Yeni bileşiklerin sentezini yapan bilim dalı. )


- ANALİTİK KİMYA ile/||/<> SPEKTROSKOPİ

( Nesnelerin bileşimini ve yapısını analiz eden bilim dalı. İLE/||/<> Işık ve nesne etkileşimlerini inceleyen bilim dalı. )


- ANALİTİK ile/ve/||/<>/> SENTETİK

( İkili. İLE/VE/||/<>/> Üçlü. )

( [bilgiyi] Genişletmiyorsa. İLE/VE/||/<>/> Genişletiyorsa. )

( Apriori. İLE/VE/||/<>/> Aposteriori. )


- ANALOG ile/||/<> ANALOJİ

( Benzeşik, işlevdeş. İLE/||/<> Benzeşim, işlevdeşlik. )


- ANALOJİ[Yun.] ile/ve/||/<>/> ANALOJİK[Fr.] ile/ve/||/<>/> ANALOG[Fr.]

( Bazı ortak yönleri olan iki şey arasındaki benzeşme, örnekleme. İLE Örneksemeli, andırmalı. İLE Benzeşimli. )


- ANAMNEZ ile/||/<> ANAMNESTİK

( Öykü, anımsama. İLE/||/<> Öyküsel, anımsayıcı. )


- ANATOMİ ile/||/<> FİZYOLOJİ

( + TIP )


- ANAYASA:
DEVLETİN SINIRLANDIRILMASI ve/||/<> TEMEL HAKLAR VE BİREY HAKLARININ GÜÇLENDİRİLMESİ


- ANCA BERABER ile/ve/||/<>/> KANCA BERABER


- ANCAK ile/ve/||/<>/> ANCAK VE ANCAK

(

Kavram Açıklama Örnek
Ancak - Daha genel bir koşul ya da sınırlamayı tanımlar.
- Karşıtlık ya da sınırlama belirtmek için kullanılır.
- "Sınavı geçebilirsin, ancak daha çok çalışman gerekiyor."
- "Bu işi ancak deneyimli biri yapabilir."
Ancak ve Ancak - Kesinlik ve çift yönlü bir bağımlılığı tanımlar.
- İki durumun birbirine bağlı olduğunu ve biri olmadan ötekinin gerçekleşemeyeceğini gösterir.
- "Bir biçim, ancak ve ancak dört kenarı eşit ve açıları dikse karedir."
- "Bu görev, ancak ve ancak herkes zamanında teslim ederse tamamlanır."
)


- ANDÂG[Çigil] ile/||/<> ANDAN[Oğuz]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Öyle. İLE Ondan sonra. )


- ANDALUZİT ile/||/<> KİYANİT

( Renk değişimi gösterir. İLE/||/<> Mavi renkli ve sertliği değişken bir mineral. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5 İLE/||/<> 4.5 - 7
Işık Kırma İndisi: 1.63-1.64 İLE/||/<> 1.71 - 1.73
Rengi: Kahverengi, yeşil, kırmızı İLE/||/<> Mavi
Molekül yapısı: Al²SiO5 İLE/||/<> Al²SiO5 )


- ANDALUZİT ile/||/<> KRİZOBERİL

( Renk değişimi gösterir. İLE/||/<> Sarı-yeşil renkte ve sert bir mineral. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5 İLE/||/<> 8.5
Işık Kırma İndisi: 1.63-1.64 İLE/||/<> 1.74-1.75
Rengi: Kahverengi, yeşil, kırmızı İLE/||/<> Sarı-yeşil
Molekül yapısı: Al²SiO5 İLE/||/<> BeAl²O4 )


- ANDEZİN ile/||/<> LABRADORİT

( Plajiyoklaz feldspat mineralidir ve kırmızı-yeşil renkte. İLE/||/<> Işık altında renkli yansımalar yapar. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 6-6.5 İLE/||/<> 6-6.5
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.56-1.57
Rengi: Kırmızı-yeşil İLE/||/<> Çok renkli
Molekül yapısı: (Na,Ca)(Si,Al)4O8 İLE/||/<> (Ca,Na)(Al,Si)4O8 )


- ANDEZİN ile/||/<> SUNSTONE

( Plajiyoklaz feldspat mineralidir ve kırmızı-yeşil renktedir. İLE/||/<> İçindeki hematit ya da götit pulları nedeniyle parlayan bir feldspat. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 6-6.5 İLE/||/<> 6-6.5
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.54-1.55
Rengi: Kırmızı-yeşil İLE/||/<> Altın parıltılı
Molekül yapısı: (Na,Ca)(Si,Al)4O8 İLE/||/<> (Na,Ca)(Si,Al)4O8 )


- ANDIRIM ile/ve/||/<>/< ANDIRIŞLAR KURAMI


- ANDIRIM ile/ve/||/<> BENZEŞİM


- ANDIRIM ile/ve/||/<> İMGELEM


- ANDROJEN/TESTOSTERON ile/||/<> ANDROJENİ

( Erillik ile ilişkilendirilen gövde gelişimi, kıl uzaması, ses kalınlaşması gibi özellikleri oluşturan ya da bu özelliklerin gelişmesini uyaran bir kimyasal. İLE/||/<> Eril ve dişil görünüm özelliklerinin karışımı.[Biyolojik cinsiyet, toplumsal cinsiyet ya da eşseysel kimlik ile ilgili olabilir.] )


- ANDROJENİK ile/||/<> ANDROPOZ

( Eril. İLE/||/<> Eril yaş dönümü. )


- ANEKDOT ile/||/<> ANEKDOTAL

( Öykücük, kısa öykü. İLE/||/<> Anısal. )


- ANEMİ ile/||/<> HEMOKROMATOZ

( Kanda düşük seviyede hemoglobin ya da kırmızı kan gözesi bulunması. İLE/||/<> Gövdede aşırı demir birikimi. )


- ANEMİ ile/||/<> LÖSEMİ

( Kanda yeterli miktarda sağlıklı kırmızı kan gözesi bulunmaması. İLE/||/<> Kemik iliğinde olağandışı beyaz kan gözelerinin çoğalması ile ilişkili bir kanser türü. )


- ANEMİ ile/||/<> POLİSİTEMİ

( Kanda düşük seviyede hemoglobin ya da kırmızı kan gözesi bulunması./Kanda yeterli oranda sağlıklı kırmızı kan gözesi bulunmaması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede kırmızı kan gözesi bulunması. )


- ANESTETİK/ANESTEZİK ile/||/<> ANESTEZİ ile/||/<> ANESTEZİST/ANESTEZİ[Y]OLOG

( Duyum yokluğu, duyumsuzlaştırıcı. İLE/||/<> Duyum yitimi. İLE/||/<> Anestezi uzmanı. )


- ANESTEZİ ile/değil/||/<> SEDASYON


- ANEVRİZMA ile/||/<> DİSEKSİYON

( Damar duvarında balonlaşma. İLE/||/<> Damar duvarının yırtılması ve kanın damar katmanları arasında birikmesi. )


- ANEVRİZMA ile/||/<> EMBOLİ

( Bir kan damarının duvarında balonlaşma. İLE/||/<> Kan damarında bir pıhtı ya da hava kabarcığı ile tıkanıklık. )


- ANG ile/||/<> ANG[Oğuz] ile/||/<> AP ile/||/<> APANG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir kuş. İLE Hayır, yok. İLE Hayır, değil. İLE Eğer. )


- ANGİ-/ANGİO- ile/||/<> ARTER-/ARTERİO- ile/||/<> VAS-/VASC-/VASİ-/VASO- ile/||/<> PHLEB-/PHLEBO-

( Damar, kan damarı, damar ile ilgili [anjiyografi: damarları görüntüleme yöntemi]. İLE/||/<> Arter, atardamar ile ilgili [arterit: Atardamar yangısı]. İLE/||/<> Damar, kanal ile ilgili. İLE/||/<> Ven. )


- ANGIT/ANGUT ile/||/<> ANGUT
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ördeğe benzer, kızıl renkli bir kuş. İLE Tıpa. )


- ANGLEZ[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLİKAN[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLİKANİZM[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLİSİZM[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLO ARAP[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLO AMERİKAN[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLOFİL[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLOSAKSON[Fr.]

( İngiliz biçimi. | Çizgileri sağdan sola yatık eğik yazı. | Tek bir erkek tarafından yapılan çok canlı bir dans. İLE/VE/||/<> İngiliz kilisesine bağlı kişi. İLE/VE/||/<> İngiliz Hıristiyan topluluğunun mezhebi. İLE/VE/||/<> Başka dillere geçmiş İngilizce sözcük ve deyimler. İLE/VE/||/<> İngiliz ve Arap atlarının soylarından yetişmiş at. İLE/VE/||/<> Ataları İngiliz, kendi Amerika'lı olan. İLE/VE/||/<> İngiliz dostu. İLE/VE/||/<> Anadili İngilizce olan. )


- ANGÜLASYON ile/||/<> ANGÜLER

( Açılanma. İLE/||/<> Açısal. )


- ANHİDRE/ANHİDRÖZ ile/||/<> ANHİDROZ[İS]

( Susuz. İLE/||/<> Terlememe. )


- ANHİDROZ ile/||/<> HİPERHİDROZ

( Terleme yetersizliği ya da terleyememe. İLE/||/<> Aşırı terleme. )


- ANI ile/ve/||/<> DÜŞ/HAYAL

( Geçmişe taşıyan. İLE/VE/||/<> Geleceğe taşıyan. )


- ANIMA MOTRIX ile/ve/||/<>/> VIS MOTRIX


- ANİMASYON[Fr.] ile/ve/||/<> ANİMATÖR[Fr.] ile/ve/||/<> ANİMİST[Fr.] ile/ve/||/<> ANİMİZM[Fr.]

( Canlandırma. | Çizgi film. İLE/VE/||/<> Canlandırıcı, harekete geçirici, sunucu. İLE/VE/||/<> Animizm yanlısı, animizm ile ilgili. İLE/VE/||/<> Her nesnenin üst bir imge tarafından yönetildiğini kabul eden düzen ve inanç, canlıcılık. )


- ANIMSA(T)MA ile/ve/||/<> ANIŞTIRMA


- ANIMSA(YA)BİLMEDE:
ÖNCELİK ve/||/<> YOĞUNLUK ve/||/<> PEKİŞTİRME


- ANIMSADIKLARIMIZ:
KOLAYLIKLA ile/ve/||/<>/> KOLAY OLMAYAN


- ANIMSAMA ile/ve/||/<>/> ANIMSAMA TEPESİ

( ... İLE/VE/||/<>/> 17-25 yaş arası. )


- ANIMSAMA ile/ve/||/<>/> ANMA


- ANIMSAMA ile/ve/||/<> HESABA KATMA


- ANIMSAMA ile/ve/||/<> ŞİMDİ\'YE/ŞU AN\'A GETİRME


- ANIMSAMA ile/ve/||/<> ZEIGARNIK ETKİSİ

( ... İLE/VE/||/<> Yarım kalmış, tamamlanmamış şeylerin aniden ve daha kolay bir biçimde anımsanabildiği savunulan etki.[< Bluma Zeigarnik - 1920] )


- ANIMSAMAK ile/ve/||/<>/> ÖĞRENMEK

( Günlük konuşmada kullandığımız ve düşüncemizdeki gibi gerçekleşmeyen öğrenme işlevi ve sürecinin, öğrenme çeşitlerini bilmenin de kaygının nedeni/kaynağı ve sürecinde, kaygı duygu-durum bozukluklarında, hem doğru tanımlamak, hem de tersine çevirmek üzere ne kadar işe yarayacağını anımsamak durumundayız.

Bilindiği üzere, psikoloji araştırma ve deneylerinde, hayvanlardan ve özellikle de çeşitli nedenlerden dolayı sıçanlardan da yararlanılır. Kişinin, zihinsel ve bu doğrultuda, davranışsal ve tutumsal çözümlemelerinde, anımsamanın ve öğrenmenin sürecini de sıçanlar üzerinden şöyle ilginç bir deneyle anla(t)ma olanağımız bulunuyor.

Anımsama ile Öğrenme arasındaki farkları değerlendirebileceğimiz en verimli örnek ve deney ise Su Labirenti'dir.[Water Mase]

Sıçanın, sıçrayarak dışarı çıkamayacağı, ancak yüzerek bir çıkışa ulaşabileceğini düşündüren, 50 - 60 cm. derinliğindeki ve birkaç metre çaptaki, görüş mesafesi sıfır olan, boyalı bir suyla dolu havuzu, yüzeyinde, dörde böldüğümüzü varsayalım.

Havuzun bir çeyreğinde bulunan ve su üzerinde, sıçanı, batmadan taşıyabilecek bir mantarın çaprazındaki bir noktadan da sıçanı havuza bıraktığımızda, havuzun tamamında, suyun içinde ve herhangi bir yerinde yüzerken mantarı keşfetmesi ve üzerine çıkması, sıçan için bir çıkış kapısı ve bir kayıt olarak yerini almıştır.

Sıçan, yine aynı havuzun bambaşka bir noktasından tekrar havuza bırakıldığında, aynı çeyrekte bulunan mantarın, birkaç saniye daha hızlı keşfedilmeye başlandığı gözlemlenmektedir. Bu süreç ve tekrar sayısı arttıkça, sıçan, havuzun neresinden suya bırakılırsa bırakılsın, sürenin kısalmasıyla ve doğrudan bulunduğu çeyreğe ve noktaya yüzme şeklinde bir sonuca ulaşmaktadır. Bu durum, sıçanın, mantarın bulunduğu çeyreği ve yeri, öğrenmiş olması değil anımsaması ile ifade edilmektedir.

İkinci aşamada, mantar, havuzun içinden alınır ve sıçan, tekrar farklı çeyreklerden havuza bırakılır. Hangi çeyrekten ve kaç kere suya bırakılırsa bırakılsın, doğrudan, mantarın bulunduğu aynı çeyreğe yüzmekte ve mantarın bulunduğu noktanın etrafında yüzmektedir. Bu daha kapsamlı durum, süreç ve sonuç ise öğrenme ile ifade edilmektedir.

Kaygının ortadan kaldırılması için bilginin yanı sıra, zihnin işleyişinin de bilinmesi, çok belirleyici ve kolaylaştırıcı bir katkı sağlamaktadır. )

(

Konu Açıklama
Morris Su Labirenti/Morris Water Mase Hayvanların öğrenme, bellek ve uzamsal becerilerini değerlendirmek için kullanılan bir davranışsal testtir.
1981 yılında Richard G. Morris tarafından geliştirilmiştir.
Nörobilim ve davranışsal bilimler için standart bir araçtır ve özellikle mekânsal bellek ile ilgili beyin bölgelerinin [örneğin, hipokampus] işlevlerini anlamada önemli bir rol oynar.
Yapı - Büyük, dairesel bir su havuzu.
- Havuzun içinde, su yüzeyinin hemen altında gizli bir platform.
- Su bulanıktır, böylece platform görerek değil dokunarak bulunur.
Amaç - Hayvanın gizli platforma ulaşmasını sağlamak.
- Mekânsal öğrenme ve belleği test etmek.
Kullanım Alanları - Mekânsal öğrenme ve belleği değerlendirmesi.
- Nörolojik bozuklukların incelenmesi (ör. Alzheimer, stres).
- İlaç etkilerinin test edilmesi.
Testin Çalışma Aşamaları Eğitim aşaması: Hayvan platformun yerini öğrenene kadar tankta birkaç kez test edilir.
Test aşaması: Platform kaldırılır veya yeni bir yere yerleştirilir; hayvanın önceki bilgileri kullanma becerisi değerlendirilir.
Ölçülen Parametreler - Platforma ulaşma süresi.
- İzlenen yolun uzunluğu.
- Platform çevresinde geçirilen süre (platform kaldırıldığında).
Avantajlar - Öğrenme ve belleği niceliksel olarak değerlendirme olanağı sağlar.
- Hayvanın doğal yüzme davranışlarını kullanır.
Dezavantajlar - Hayvanlar için suya maruz kalmak stres yaratabilir.
- Uygun araçlar ve teknik bilgi gerektirir.
- Görme engelli hayvanlar için uygun değildir.


Konu Açıklama
Öğrenme ve Anımsama ile İlişkisi Morris su labirenti, mekânsal öğrenme ve uzun süreli belleği ölçmek için kullanılır.

- Anımsama (Hafıza): Test aşamasında platform kaldırıldığında, hayvanın geçmiş deneyimlerini kullanarak platformun konumunu anımsama becerisi ölçülür.
- Öğrenme Süreci: Hayvan, tekrar edilen denemelerle platformun yerini öğrenir ve bu süreç hipokampal işlevleri yansıtır.
- Nörolojik Bozukluklar: Alzheimer, travmatik beyin hasarı gibi durumlarda öğrenme ve bellek bozulmaları bu test ile tespit edilebilir.
Depresyon ile İlişkisi Depresyon, öğrenme, bellek ve bilişsel süreçlerde bozulmalara neden olabilir.

- Stres ve Depresyonun Etkileri: Kronik stres ve depresyon, hipokampus oylumunda azalmaya ve bellek-öğrenme işlevlerinde bozulmaya yol açar.
- HPA Aksı ve Kortizol: Depresyonda artan kortizol düzeyleri hipokampal plastisiteyi olumsuz etkiler, bu da labirent performansının düşmesine neden olur.
- Antidepresan Tedaviler: Antidepresanlar hipokampus üzerindeki nöroplastik etkileri yoluyla bellek ve öğrenmeyi iyileştirebilir. Bu, test performansının artmasıyla gözlenebilir.
)

( Ahmet Çorak'ın Tezi ( .pdf olarak da buradan indirebilir ve okuyabilirsiniz...) | Ahmet Çorak'ın Sitesi )


- ANIMSAMAMAK / ANIMSANMAMASI GEREKENLER
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ANIMSAMAK / ANIMSAMAMIZ GEREKENLER

( Yaşadığımız, "olumlu"/"olumsuz", "büyük"/"küçük" herşeyi, sürekli anımsasaydık, delirirdik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazen/çoğunlukla, bazı "olumlu"/"olumsuz", "büyük"/"küçük" bilgi ve deneyimleri, delirmemek, kendimizi kaybetmemek/korumak, korkmak/korkabilmek ve varoluşumuzun sürekliliği için anımsamamız/anımsayabilmemiz gerekir. )


- ANİZOKORİ ile/||/<> ANİZOSİTOZ

( Gözbebeği eşitsizliği. İLE/||/<> Göze eşitsizliği. )


- ANİZOSİTOZ ile/||/<> ANİZOKORİ

( Alyuvar eşitsizliği. İLE/||/<> Gözbebeği eşitsizliği. )


- ANJİ[Y]OGENEZİ ile/||/<> ANJİ[Y]OPLASTİ ile/||/<> ANJİ[Y]OSPAZM

( Damarlanma. İLE/||/<> Damar onarımı. İLE/||/<> Damar kasılımı. )


- ANJİN ile/||/<> ANJİNA PEKTORİS

( Boğak. İLE/||/<> Göğüs ağrısı. )


- ANJİNA ile/||/<> KALP KRİZİ

( Kalp kasına giden kan akışının geçici olarak azalması sonucu oluşan göğüs ağrısı. İLE/||/<> Kalp kasına giden kan akışının tamamen kesilmesi sonucu oluşan kriz. )


- ANJİYOGENEZ ile/||/<>/> ANJİYOGRAFİ ile/||/<>/> ANJİYOKARDİYOGRAFİ

( Damar oluşumu. İLE/VE/||/<>/> Damar görüntüleme. İLE/VE/||/<>/> Damar-yürek görüntülemesi. )


- ANJİYOGRAFİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANJİYOKARDİOGRAFİ[Fr.]

( Damarlara opak nesne verildikten sonra elde edilen radyografi. İLE/VE/||/<> Kalp boşlukları ve kalp tabanındaki büyük damarlar radyografisi. )


- ANJİYOSKOPİ ile/||/<> ANJİYOPLASTİ

( Damar gözlemi. İLE damar açımı )


- ANKİLOZ ile/||/<> ANKİLOZAN

( Kaynaşım. İLE/||/<> Kaynaşım yapan. )


- ANKİLOZ ile/||/<> ANKİLOZAN

( Kaynaşım, eklem kaynaşımı. İLE/||/<> Kaynaşım yapan, kaynaşımlı, kaynaşık. )


- ANKİLOZAN SPONDİLİT ile/||/<> ROMATOİD ARTRİT

( Omurga ve sakroiliak eklemlerde yangılanma ve sertleşme ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Eklemlerde yangılanma ve deformasyon ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


- ANKLAV:
COĞRAFİ ile/ve/||/<> SİYASİ ile/ve/||/<> ETNİK

( Coğrafi Anklavlar:
Bir ülkenin topraklarının başka bir ülke tarafından çevrelenmiş olması.[Lesotho, Güney Afrika tarafından çevrelenen bir anklavdır.]

İLE/VE/||/<>

Siyasi Anklavlar:
Ülke içinde ülke olan, farklı devlet toprağıyla kuşatılmış siyasi yapılar.[Vatikan, İtalya sınırları içinde yer alan bir anklavdır.]

İLE/VE/||/<>

Etnik Anklavlar:
Farklı bir kültürün yaşandığı ve öteki kültürlerle sınırlandırılmış bölgeler.[Gettolar, küçük İtalyan bölgeleri ve Çin mahalleleri vb.] )

(

Anklav Türü Tanım Örnek
Coğrafi Anklav Coğrafi olarak bir ülkenin içinde tamamen çevrili olan bölge. San Marino (İtalya içinde)
Siyasi Anklav Politik nedenlerle başka bir ülke tarafından tamamen çevrelenmiş bölge. Kaliningrad (Rusya'ya ait ancak diğer ülkelerle çevrili)
Etnik Anklav Farklı etnik bir grubun çoğunlukta olduğu ve çevre ülkenin kültürel yapısından farklılık gösteren bölge. Nagorno-Karabağ (Azerbaycan içinde Ermeni nüfus ağırlıklı)
)


- ANLA! ve/||/<>/> TAMAMLA!


- ANLAK/ZEKÂ" ile/ve/değil/||/<>/< BELLEK/HÂFIZA


- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/||/<>/< BİLİNÇ


- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Birleştirme/bağlantılandırma üzerine ve becerisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ayırabilme, dışarıda bırakabilme üzerine ve becerisi. )

( Kendini düşünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< [Önce kendiyle birlikte] Başkalarını da düşünür. )

( "Savaşta". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Barış için! )

( Sunulmuş/bahşedilmiş olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kişinin kuracağı. )

( Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bağ. | Eskiden, develerin ayağına bağladıkları bağ. | Kendini, gereksinimi duyulan şeyi, kendi aracılığıyla elde edilen özel bir sıfatla kayıtlandırmış zât. )

( Sözel/yazınsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Matematik. )

( )

( Dilin becerisi/hüneri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Dilin freni. )

( Yakını gösteren ışık/huzme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uzağı gösteren ışık/huzme. )

( Ne yapacağını "bilmek", istenç/irâde[yapma bilgisi/gücü/isteği]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ne yapmayabileceğini bilme[bilgisi/gücü/isteği], direnç/ihtiyâr. )

( Kısa sürede [kazanırsa/belki/kısmen] "kazan[dır]ır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Orta ve uzun sürede kazan[dır]ır. )

( )

( [Kişileri ...] Ayrıştırır, uzaklaştırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birleştirir, buluşturur. )

( [öteki ucu] Asalaklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aptallık. )

( Keskinleştirmek üzere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yetkinleştirmek üzere. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )

( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )

( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )


- ANLAM ARAYIŞI ile/ve/||/<> ANLAM VERME


- ANLAM ÇOKLUĞU ile/ve/||/<> ÇAĞRIŞIMSALLIK


- ANLAM GENİŞLEMESİ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANLAM "ŞİŞ(İRİL)MESİ"


- ANLAM TEKLİĞİ ile/ve/||/<> GÖRÜNÜŞ ÇOKLUĞU


- ANLAM:
ALGI/DÜZEN ve/||/<> İMGE


- ANLAM:
PARÇADA ile/ve/değil/||/<>/> BÜTÜNDE


- ANLAM/KAVRAM:
NİCELİK EVRENSEL ve/||/<> TİKEL ve/||/<> TEKİL


- ANLAM/KAVRAM ve/||/<> NİTELİK ve/||/<> İLİŞKİ ve/||/<> KİPLİK


- ANLAM ile/ve/||/<>/< DEĞER ile/ve/||/<>/< AMAÇ

( "Herkeste, [zannı] var." İLE/VE/||/<>/< "Herkeste var." İLE/VE/||/<>/< Herkeste yok. )

( MEANING and/< WORTH and/< AIM )


- ANLAM ve/=/||/<> FARK


- ANLAMA ile/ve/=/||/<>/> SOYUTLAYABİLME


- ANLAMADIĞI YA DA "BEĞENMEDİĞİ" KARŞISINDA:
(NE DEMEKSE?)
"BEYNİN YANMASI" ile/ve/||/<> "KULAĞIN TIRMALANMASI" ile/ve/||/<> "GÖZÜN KANAMASI"


- ANLAMAK/ANLA(YA)MAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< VERMEK/VER(E)MEMEK


- ANLAMAK ile/ve/||/<> "YAKALAMAK"


- ANLAMAK ve/||/<> ANILARI OLMAK

( Ancak, anıları olanlar anlar. )


- ANLAMAK ve/||/=/<> DOĞMAK


- ANLAMAK ve/||/<> UYGULAMAK


- ANLAMAK ile/ve/||/<>/>/< YORUMLAYARAK ANLAMAK


- ANLAMAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< İŞİNE GELMEMEK


- ANLAMAYA/ÖĞRENMEYE:
AÇIK ile/ve/||/<>/> ÂŞIK



(2/8)

FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )




Bu sayfa 01 Ocak 2025 itibariyle 263 kez incelenmiş/okunmuştur.