Bugün[14 Ekim 2025]
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(130/130)


- ZİHNİNİ ...:
"YORMAK" değil KULLANMAK


- ZİHNİYET ile/ve/<> NİYET


- ZİKİR ile/ve ZİKR-İ HABÎB


- ZİKIYMET[Ar.] değil/yerine/= DEĞERLİ


- ZİKR (ETMEK) ile/değil ZERK (ETMEK)


- ZİKR-İ HÂS ile/ve ZİKR-İ ZÂT


- ZİL'DE:
PARMAK ZİLİ ile/ve ZİLLİ MAŞA (ARAP)[Çankırı sohbet toplantılarında elden ele özel ezgisi ve gezdirme uygulamalarından.]


- ZILF[Ar. çoğ. EZLÂF, ZULÛF] ile ...

( İnek, koyun, keçi gibi hayvanların çatal tırnağı. )


- ZİLKAR İNİ/MAĞARASI ve/<> KÜRE DAĞLARI


- ZİLLET ile/değil/yerine/>< İZZET

( Hor görülme. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Büyüklük, yücelik, ululuk. )

( Hor görmeyi/göstermeyi[zilleti] "olağan/alışıldık" duruma getirmiş kişiler, izzetli kişilerden rahatsız olur ve onlara hakaret eder. )

( Eğer ahlâksızlığı meşrûlaştırmakla ilgili çabası olan için ahlâklı olanlar rahatsızlık verici olur. )

( Belirli düzen ve disiplinlerde "yaşayamayanlar" için düzenli olanlar, düşmandır. )


- ZİLLET ile/değil/yerine/>< MİLLET


- ZİMÂM-DÂR[Ar., Fars.] ile ZİLYED[Ar.]

( Bir işi elinde tutan, yöneten, yürüten. İLE Bir malı/gayrımenkulü elinde tutan, malı -sahibi olsun ya da olmasın kullanmakta bulunan kişi. )


- ZIMAR ile ZIMÂR


- ZİMBABWE < ZİMBA ZE MAHWE ya da ZİMBA WAYE

( [Şuna kabilesi dilinde/n] "Ulu Taş Evler" YA DA "Değerli Taş Evler" )


- ZIMNEN[Ar.] ile ZIMNÎ[Ar. çoğ. EZYÂL, ZÜYÛL]

( Açıktan olmayarak, dolayısıyla, kapalıca, üstü kapalı olarak. İLE Üstü kapalı, örtülü, açıktan olmayarak, dolayısıyla anlatılan. | Kendiliğinden. )


- ZİMOGEN ile/||/<> AKTİF ENZİM

( Zimogen inaktif öncül, aktif proteolitik kesim. )

( Formül: Pepsinojen İLE pepsin )


- ZİMOJEN/ZYMOGEN[İng.] değil/yerine/= ÖN ENZİM


- ZİNCİR REAKSİYONU ile/||/<> KONTROLLÜ REAKSİYON

( Zincir kendini besler üstel, kontrollü sabit güçtedir. )

( Formül: k > 1 İLE k = 1 )


- ZİNCİR ile APİKO[İt. < A PICCO]

( ... İLE Geminin, zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır olması. | Hazır, tetik. | Derli toplu, süslü, şık. )


- ZİNCİR ile/ve/<> ÇİPO

( ... İLE/VE/<> Gemiyi, istenilen yerde tutmak için bir zincirle denize atılan, iki ya da daha çok kolu bulunan gemi demiri. )


- ZİNCİR ile HALİÇ ZİNCİRİ

( ... İLE Sayın Uğur Genç´in, Haliç Zinciri adlı kitabından, ayrıntılarını inceleyebilirsiniz... )


- ZİNCİR ile/<> ISPARMAÇA[İt.]

( ... İLE/<> Deniz içinde, birkaç zincirin birbirine dolanması. )


- ZİNCİR ile ISTRUMAÇA

( ... İLE Birbirine takılmış zincir. )


- ZİNCİR ile/ve/||/<> KARAMUSAL[İt. < PARAMUSSELLI]

( ... İLE/VE/||/<> Çifte demir atıldığında, geminin dönmesiyle zincirlerin karışmasını önlemek için kullanılan, fırdöndüye bağlı zincir düzeni. )


- ZİNCİR ile KORZA[İt. < CROSE]

( ... İLE Denizin içinde iki zincirin birbirine dolaşması. )


- ZİNCİRİN GÜCÜ ile/ve/||/<>/< ZAYIF HALKA

( Zincirin gücü, en zayıf halkası kadardır. )


- ZİNDE[Fars.] değil/yerine/= DİNÇ/DİRİMLİ/DİRİ/SAĞLAM


- ZİNDE[Fars.] ile/ve/||/<>/> İZİNDE


- ZINDIK KOKLATMAMAK değil ZIRNIK KOKLATMAMAK


- ZİNTL İLE LAVES İLE HEUSLER ile/||/<> İNTERMETALİK FAZLAR

( Metal alaşımlarında özel kristal yapılar. )

( Formül: MgZn₂ İLE MgCu₂ (Laves) )


- ZIP ÇIKTI ile/ve/||/<> NEV ZUHUR


- ZIPKIN GİBİ ile/ve/||/<> DİPÇİK GİBİ


- ZIPLAMA ile/ve/değil/yerine SIÇRAMA


- YÜRÜMEK:
ZIPLAYARAK değil YAYLANARAK


- ZİR ZİR/ZİV ZİV (GEZMEK)


- ZIRR[Ar. çoğ. ZURÛR] değil/yerine/= DÖĞME | TOMURCUK


- ZİRÂ'[Ar.] ile ZÎRÂ[Ar.]

( Dirsekten orta parmak ucuna kadar olan bir uzunluk ölçüsü.[75-90 cm. arasındadır.] | Ay menzillerinden biri. İLE Çünkü, şundan dolayı ki. )


- [Ar.] ZİRÂ ile ZİRÂ-İ A'ŞÂRÎ ile ZİRÂ-İ AMME ile ZİRÂ-İ KİRBÂSÎ ile ZİRÂ-İ KİSRÂ/MELİK ile ZİRÂ-İ MESAHA ile ZİRÂ-I Mİ'MÂRÎ ile ...


- ZİRAAT ile/ve ZANAAT


- ZIR/DELİ ile/değil DÂHİ

( Kişilerin/toplumun anlayamadıkları ve/ya da kabul edemedikleri. İLE/DEĞİL Deliliğini, topluma kabul ettire(bile)n. )

(
Özellikle sözlük çalışması, dilin önemi, bireyin farkı ve değeri, yaşam hakkı, aşk, dostluk, psikoloji, ümit, hizmet, hukuksal süreç bağlamında ve daha çoğu bireysel (||/<>) toplumsal düşünce, duygu ve değerler açısından izlenilmesi gerekli olan, gerçek bir yaşam öyküsünün işlenilmiş olduğu etkileyici, ilginç ve harika bir film. )

( "Oxford İngilizce Sözlüğü'nü Olanaklı Kılan Şizofren Cerrah: William Chester Minor" ve James Augustus Henry Murray hakkındaki ve sözlük yazma sürecindeki ilişkiyi okumak için burayı tıklayınız... )


- ZIRH ile/||/<> YANÇAK

( ... İLE/VE/||/<> Atın yanlarına bağlanan zırh. )


- ZİRKON[Fr.] ile ZİRKONYUM[Fr. < Lat.]

( Zirkonyum'un doğal durumda bulunan en önemli bileşiği. Renkszi, sarı, yeşil, kahverengi türleri olan, doğal ve saydam, değerli taş. | Ergime noktası 2700 °C'ye yaklaşan, ateşe çok dayanıklı, beyaz renkli, katı, zirkonyum bileşiği. ZrO2 İLE Atom sayısı 40, atom ağırlığı 91,22, yoğunluğu 6.25 olan, siyah toz biçiminde bir öğe. Simgesi: Zr )


- ZIRNIK/ZIRNÎH[Fars.] ile ...

( Sıçanotu, arsenik madeni ile kükürt karışımı bir madde. | Herhangi bir şeyin en küçük, önemsiz ve işe yaramaz parçası. )


- ZIRT ile/değil/yerine/>< SIRT


- ZIRT-FIRT ile ZIRT-PIRT ile ZIRT-ZIRT


- ZIRVA ile ZIRVA[Fars. < ZİRE-BÂ] ile/değil/yerine/>< ZİRVE/DORUK

( Zirvelerin, zırvalar ile işi olmaz. )

( Saçma, saçma sapan, boş, anlamsız söz. İLE Nohut ve çeşitli meyveler yapılan bir tür yemek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dağın/tepenin en üst noktası. | Bir işte ulaşılan en üst aşama. )


- ZİRVE[Ar.]/ŞÂHİKA değil/yerine/= DORUK


- ZİRVE-İ HÎÇ ile ZİRVE-İ ASLÎYE


- ZIT/KONTRAST değil/yerine/= KARŞIT


- ZIT ile/değil İHTİLÂF

( [not] OPPOSITE vs./but CONFLICT )


- ZIT ile/yerine/değil ÖBÜR/ÖTEKİ UC

( [not] OPPOSITE vs./but OTHER TIP
OTHER TIP instead of OPPOSITE )


- ZITLARIN BİRLİĞİ ile PARADOKSLARIN BİRLİĞİ


- ZIT/LIK ile/ve/değil/yerine TAMAMLAYICI/LIK / TAMAMLAYICI/LAR

( [not] ANTONYM vs./and/but COMPLEMENTARY
COMPLEMENTARY instead of ANTONYM )


- ZİYÂ[Ar.] değil/yerine/= IŞIK/AYDINLIK


- ZİYÂ[Ar.] ile/ve/||/<>/> NUR[Ar.] ile/ve/||/<>/> ŞUA ile/ve/||/<>/> TAYF

( Güneşin ışığı. İLE/VE/||/<>/> Ayın ışığı. İLE/VE/||/<>/> Devinen ışık. İLE/VE/||/<>/> Güneşin yoğunlaşan ışığı.[Bulutun arasından bir boru gibi düşen ışık.] )

( Celâl. İLE/VE/||/<>/> Celâl ve cemâl. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )


- ZIYA'/ZIYÂ'[Ar. < ZAY] ile ZIYA'[Ar.]

( Tarlalar, küçük çiftlikler. İLE Kayıp, yitim, kaybolma. )


- ZİYÂDE[Ar.] değil/yerine/= ÇOK, DAHA ÇOK | ARTMA, ÇOĞALMA | ARTAN, FAZLA KALAN | ÇOK BOL | AŞIRI, FAZLA


- ZİYÂDE[Ar.] değil/yerine/= ÇOK/DAHA ÇOK


- ZİYAN ve HÜSRAN


- ZİYÂRET[Ar.] ile/ve/||/<>/> ZİYÂFET[Ar.]


- ZİYARETÇİ ile KONUK/MİSAFİR[< Ar. MÜSÂFİR(< SEFER/SEYAHAT EDEN):
Yolculuk ve yolculuk eden. | ZAYF[çoğ. ZÎFÂN, ZUYÛF]


- ZİYARETİN, "KISA"SI MAKBULDÜR ile/ve/değil/||/<>/< ZİYARETİN, "KISAS"I[KARŞILIKLI OLANI] MAKBULDÜR


- ZİYÂ-Yİ KAMER[Ar.] ile ZİYÂ-Yİ MUNTAFÎ[Ar.]

( Ayışığı. İLE Bazı akşamlar, güneş battıktan sonra Batı ufkunda ve sabahları güneş doğmadan önce doğu ufkunda görülen hafif ışık. )


- ZİYÂ-Yİ KAMER[Ar.] ile ZİYÂ-Yİ MUNTAFÎ[Ar.] ile ...

( Ayışığı. İLE Bazı akşamlar, güneş battıktan sonra Batı ufkunda ve sabahları güneş doğmadan önce doğu ufkunda görülen hafif ışık. )


- ZOM ile ZUM(< ZOOM)

( Sarhoş. | Olgun olan kişi. İLE Odaklanma. )


- ZON/ZONE[İng.] değil/yerine/= KUŞAK


- ZON" değil SON


- ZONTA[Yun.] ile ZORBA[Fars. < ZORBAZ]

( Kaba ve kültürsüz kişi. İLE Güç gösterisi yapan, ağırlık kaldıran sporcu. )


- ZOR/ZORLUK/ZAHMET/MÜŞKÜLAT[Ar.] değil/yerine/= ÇETİNLİK/GÜÇLÜK/KIYINLIK


- ZOR ile/ve/değil/||/<>/< AYRINTILI


- ZOR ile/ve/değil/||/<>/< KAPSAMLI


- ZOR değil/yerine/< KOLAY DEĞİL

( NOT EASY instead of DIFFICULT )


- ZOR ile ZOR DEĞİL

( DIFFICULT vs. NOT DIFFICULT )


- ZOR ile/ve ZORLA(N)MA!

( İse sev! İLE/VE Sevmiyorsa.
[Zor ise sev, sevmiyorsa zorlama!] )


- ZORA-KÎ değil ZORÂKÎ


- [ne yazık ki]
ZORA KOŞMA ile/ve/||/<> "YOKUŞA SÜRME"


- ZORBA[Fars. < ZURBÂZ] ile/ve/||/<> ZALİM[Ar.]

( Gücüne güvenerek buyruğu altında bulunanlara söz hakkı ve davranış olanağı tanımayan "kişi". İLE/VE/||/<> Acımasız ve haksız davranan, zulmeden. )


- ZORBA ve/< ZORDA


- [ne yazık ki]
ZORBALIK ile/ve/değil/<>/> AKRAN ZORBALIĞI


- ZORLA GÜZELLİK OLMAZ değil ZORLAMAYLA/ZORLAYARAK, GÜZELLİK OLMAZ


- ZORLAMA ile/ve/||/<> ABARTI


- ZORLAMA ile/ve DAYATMA


- ZORLAMA[Azr.] = TECAVÜZ[Tr.]


- ZORLAMA ile ZORBALIK


- ZORLAMA ile/ve/değil/< ZORUNDA BIRAKMA


- ZORLAMA ile/ve/değil/yerine/<> ZORUNLULUK

( Kişilerde/insanda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Doğada. )


- ZORLAMAK ile/ve/||/<> HIRPALAMAK


- ZORLAMAK ile/ve/||/<>/> ZORTLAMAK


- ZORLANARAK ile/değil ZORLAYARAK


- ZORLANMA ve/||/<>/> DEĞİŞİM

( Kişiyi zorlamıyorsa, değiştirmeyecektir. )

( If it doesn't challenge you, it won't change you. )

( CHALLENGE and/||/<>/> CHANGE/ALTERATION )


- ZORLAŞTIRMAK değil ZORLAMAK


- ZORLU ile/ve/değil ZORUNLU


- ZOR/LUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARMAŞIK/LIK


- ZORLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZORLANMA

( Dışarıda/ki/ler/de. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçeride/ki/ler/de/n. )


- ZORLUKLAR KARŞISINDA:
"PES ETMEK" ile/değil/yerine/>< OLGUNLAŞMAK


- ZORLUKLARI:
"ÜSTLENMEK" ile/ve/değil "GÖĞÜSLEMEK"


- ZORUMA GİDİYOR ile AĞIRIMA GİDİYOR


- ZORUNDA DEĞİL/İM ile/değil/yerine/>< ZORUNLULUĞU YOK/OLMAZ


- ... ZORUNDA MIYIM? ve/||/<> HAKSIZ MIYIM?

( [ne yazık ki] İkisi de bilgisiz/bilinçsiz ve çıkarcı kişilerin kullandığı, sıradan sözlerdir. )


- ZORUNLU DOĞRU ile/ve ZORUNLU YANLIŞ


- ZORUNLU HAREKET ile/ve/değil ZORLAMALI HAREKET


- ZORUNLU NEDEN ile/ve/||/<> YETERLİ NEDEN

( Yetinilenler. İLE/VE/||/<> ... )


- ZORUNLU (ÖNERME) = ZARURİYE-İ MUTLAKA = APODICTIC[İng.] = APODICTIQUE[Fr.] = APODIKTISCH[Alm.] = APODEIKTIKOS[Yun.]


- ZORUNLU "RIZÂ" ile/değil/yerine/>< GÖNÜLLÜ RIZÂ


- ZORUNLU SORULAR ile/ve MÜMKÜN SORULAR ile/ve MÜMTENÎ SORULAR


- ZORUNLU SÜREÇ ile/ve/değil ZORUNLULUK İÇEREN SÜREÇ


- ZORUNLU VARLIK ile MÜMKÜN VARLIK ile MÜMTENİ VARLIK

( Tüm zamanlarda oluş. İLE Mekânı dolduruş. İLE ... )


- ZORUNLU ile KASITLI


- ZORUNLU = NECESSARY[İng.] = NÉCESSAIRE[Fr.] = NOTWENDIG[Alm.] = NECESSARIA[Lat.]


- ZORUNLU ile/ve/<> SORUNLU


- ZORUNLU ile ZORLAYARAK/ZORLANARAK


- ZORUNLU ile/ve/değil ZORLAYICI


- ZORUNLULUK AHLÂKI ile/ve VAROLMA AHLÂKI

( MORALS OF OBLIGATION vs./and MORALS OF EXISTENCE )


- ZORUNLULUK ile/ve/değil/||/<> ASGARİ KOŞUL


- ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/<>/< BAĞLAYICILIK


- ZORUNLULUK ve/||/<>/> GÜZELLİK

( Bazı/çoğu zorluk ve/ya da zorunluluklar, bazı/bazen güzelliklere yönelebilir ve/ya da dönüşebilirler. )

( and BEAUTY )


- ZORUNLU/LUK ile/değil/yerine İHTİYÂR


- ZORUNLU/LUK / ZARÛRÎ ile/değil/yerine/=/< KAÇINILMAZ/LIK


- ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- ZORUNLULUK ile/ve/||/<> MANTIKSAL ZORUNLULUK


- ZORUNLULUK ile/||/<> OLASILIK

( Zorunluluk başka türlü olamazlık İLE olasılık başka türlü olabilirlik kavramıdır. Modal mantık zorunlu doğruları İLE olası doğruları ayırt eder. Kripke modal mantığın semantiğini geliştirdi. )

( Saul Kripke tarafından 1963 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1940-2022) (Ülke: ABD) (Alan: Mantık, Felsefe) (Önemli katkıları: Modal mantık semantiği, Kripke modelleri, isim teorisi, zorunluluk ve olasılık) )


- ZORUNLULUK ile OLMAZSA OLMAZ

( OBLIGATION vs. IF NOT HAPPENS, NOTHING HAPPENS
... ile CONDITIO SINE QUA NON )


- ZORUNLU/LUK ile/değil/yerine SABİT/LİK


- ZORUNLULUK ile/değil/yerine/||/<>/>/>< SAMİMİYET


- ZORUNLU/LUK ile/ve/değil/yerine/<> TUTARLI/LIK


- ZORUNLULUK ile/ve/<> YASALILIK


- ZORUNLULUK ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> ÜMİT

( En güçlü. [Çünkü, her şeye boyun eğdirir.] İLE/VE/||/<> En bilge. [Çünkü, her şeyi öğretir.] İLE/VE/||/<> En yaygın. [Çünkü, hiçbir şeyi olmayan bir kişide bile vardır.] )


- ZORUNLULUK = ZARURET = NECESSITY[İng.] = NÉCESSITÉ[Fr.] = NOTWENDIGKEIT[Alm.] = NECESSITAS[Lat.] = NECESIDAD[İsp.]


- ZORUNLULUK ile/ve/> ZEKÂ

( COMPULSORY vs./and/> INTELLIGENCE )


- ZORUNLU/ŞER'Î İLİMLER ile/ve/<> ZORUNLU/ŞER'Î OLMAYAN İLİMLER

( USÛL | FÜRÛ | MUKADDİMÂT | MÜTEMMİMÂT ile/ve MAHMUD | MEZMÛM | MÜBAH )


- ZÜBÜK ve/||/<> PIRT

( )


- ZÜBÛR[Ar. < ZİBR] ile ZÜBÜR[Ar. < ZEBÛR]

( Mektuplar, kitaplar. İLE Kitaplar, mektuplar. )


- ZU'F[Ar.] ile ZA'F[Ar.]

( Gövdedeki zayıflık/güçsüzlük. İLE Gövdede, görüşte ve akılda zayıflık/güçsüzlük. )


- ZÜHD ile FERÂGAT


- ZÜHD ve KANAAT


- ZÜHD ve TAKVÂ ve MÜCÂHEDE


- ZÜHD ile UZLET


- ZUHR[Ar.] ile ZUHR[Ar. çoğ. AZHÂR]

( Gereksinim zamanı için alınan ve saklanılan şey.[en çok maneviyatta kullanılır][A'mâl-i sâliha, kişinin zuhrudur.] İLE Öğle, öğle vakti. )


- ZÜHÛL[< ZAHL] ile ZÜHÛL[< ZEHL]

( Öcler, intikamlar, düşmanlıklar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu nedeniyle geciktirme. )


- ZÜHÛL[Ar. < ZAHL] ile ZÜHÛL[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Düşmanlıklar, öcler, intikamlar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu yüzünden geciktirme. İLE ... )


- ZUHUR[< Ar. ZHR]:
DIŞLAŞMAK ile/ve/=/<> IŞIMAK[< İbr. ZOHAR:
Işık]

( Işımak. [ZÜHRE: Işıyan yıldız] İLE/VE/=/<> Işık. )


- ZUHUR ile/ve/<> SUDUR


- ZÜHUR[Ar. çoğ. EZHÂR] ile ZÜHÛR[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Darlıkta çıkarmak üzere biriktirilip saklanan şey. İLE Çiçekler. İLE Parlaklık, parıldama. )


- ZUHURUNUN ŞİDDETİNDEN ALGILANAMAMA

( MANIFESTATION SIDDETINDEN IMPERCEPTIBILITY )


- ZÛLÂ'[Ar.] ile ZULA[Tr. argo]

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. İLE Saklama yeri. | Saklanılan nesne/şey. )


- ZÜLCENAHEYN:
İLİM ve/ HİKMET ve/ AŞK ve/ MUHABBET


- ZÜ-L-CENÂH-I MÜCELLED[Ar.] ile ...

( Abalı memeliler. | DERMAPTÈERES[Fr.] )


- ZÜ-L-CENÂH-I SÂBİH[Ar.] = PLEURONECTES[Fr.] = ...

( Yanyüzergiller. )


- ZÜLF ve SÜMBÜL


- ZÜLF ile ZÜLFARİS/ZÜLFARUZ[Fars. zülf + Ar. arus]

( ... İLE Baklagillerden bir süs bitkisi ve bunun hoş kokulu, mor, beyaz renkli, saç lülesi görünüşünde olan kıvrıntılı çiçeği. )

( ... cum PHASEOLUS CARACALLA )


- ZÜLFEKAR[ZÜLFİKAR değil!][Ar.] ile/değil ZÜLFİYÂR

( Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'ye armağan ettiği ucu çatallı kılıç.[Hz. Ali'nin kahramanca kullanmasıyla ün kazanmıştır.] İLE/DEĞİL Sevgilinin saçı/zülfü[yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı.] | Çıkar/menfaat. )


- ZÜLL[Ar.] ile ZULM[Ar.]

( Utanç verici, küçültücü davranış. | Alçalma, horluk, hakirlik. İLE Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. )


- ZULM[Ar.] ile BAĞY[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Hakkı olunmayan bir şeyi zor kullanarak ve ihtirasla istemek. )


- ZULM ile/ve/değil/yerine/<>/< CEBR


- ZULMÂNÎ PERDELER ile NÛRÂNÎ PERDELER('İ)


- ZULMÂNİ ZEVKLER ile NURÂNİ ZEVKLER

( Fesat, Yalan, Hile. İLE Sayılmak, Sevilmek, Hayır Hasenat. )


- ZULMET/DÜCÂ ile KARANLIK


- ZULMETMEK değil/yerine/= KIYINÇ YAPMAK


- ZULÜM/GADİR[Ar.] değil/yerine/= !KIYGI/KIYIN


- ZULÜM ile/ve/değil/||/<> İHMALKÂRLIK


- ZULÜM[Ar.] değil/yerine/= KIYINÇ


- ZULÜM ve/=/||/<> RÜŞVET


- ZULÜM değil/yerine/>< ŞEFKÂT

( İlimsiz şefkat, zulümdür. )


- ZULÜM[Ar.] ile SİTEM[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Zulüm, haksızlık. | Eziyet. | Çıkışma. )


- ZÜMRÜT ile/||/<> YEŞİM

( Yeşil renkte değerli bir beril. İLE/||/<> Genellikle yeşil renkte olan bir mineral. )


- ZÜMRÜT ile ZEBERCED

( ... İLE Zümrütten daha açık yeşil olan ve zümrüt kadar değeri olmayan bir süs taşı. )


- ZÜMRÜT ile ZEBERCED

( ... İLE Zümrütten daha açık yeşil olan fakat zümrüt kadar değeri olmayan bir süs taşı. )


- ZÛR[Ar.] ile KEZİB[Ar.] ile BÜHTÂN[Ar.]


- ZÜRAFA ile ROTSCHILD ZÜRAFASI


- ZÜRAFA ile TORNİKROFT ZÜRAFASI

( ... İLE Tüm dünyada, 600'den daha az sayıdalardır. )


- ZURAFÂ[Ar. < ZARÎF] ile ZÜRAFA/ZURNAPA[Ar.]

( Zarifler, nazik, ince duygulu, hoş konuşmayı bilir zeki kişiler. | Seviciler. İLE En uzun boylu hayvan. )

( ... İLE Her gün, gövdelerinin %3.5'i kadar bitki yerler. )

( ... İLE Ses telleri yoktur. )


- ZURNA'DA:
KABA ZURNA ile/ve ORTA ZURNA ile/ve CURA ZURNA ile/ve ZİL ZURNA


- ZURNANIN ZORT DEDİĞİ YER ile DANANIN KUYRUĞUNUN KOPTUĞU YER


- ZÜRRÂH/ZERRÂH/ZÜRRÛH/ZERRÛH[Ar. çoğ. ZERÂRÎH] ile ...

( Kuduz böceği. )


- ZÜRRİYET[Ar.] değil/yerine/= DÖL/SOY


- ZÛ-/ZÜ-[Ar.] ile ZÛ'[Ar. çoğ. AZVÂ]

( "sahip" anlamına gelmek üzere, sözcüklerin başına getirilerek birleşik sözcükler yapar. [ZÛ-ERBAAT-İL-ADLA': Dörtgen. | ZÛ-SEMÂNİYET-İL-VÜCÛH: Sekizyüzlü. (Fr. OCTAÈDRE)] İLE Aydınlık, ışık. )


- ZWİTTERİONİC KOMPLEKS ile/||/<> İYONİK KOMPLEKS

( Zwitterion aynı molekül +/-, iyonik ayrı iyon. )

( Formül: [Pt(NH₃)₄]²⁺[PtCl₄]²⁻ )


- Δ İZOMER ile/||/<> Λ İZOMER

( Δ sağ el heliks, Λ sol el heliks optical. )

( Formül: Kiralite )


- ΛCDM ile/||/<> MOND

( ΛCDM karanlık madde+enerji standart İLE MOND modifiye gravite. )

( Formül: GR+DM İLE modifiye g )


- Σ BAĞI ile/||/<> Π BAĞI

( σ bağı eksen boyunca örtüşme İLE π bağı eksen dışı örtüşme )

( Formül: s-s İLE s-p İLE p-p → σ; p-p yan → π )


- Σ İLE Π İLE Δ ile/||/<> METAL-METAL BAĞLARI

( Geçiş metalleri arası çoklu bağlar. )

( Formül: Re-Re: σ²π⁴δ² )


- Σ-DONOR ile/||/<> Π-AKSEPTÖR

( σ-donor elektron verir NH₃ İLE π-akseptör geri bağ CO. )

( Formül: Lewis bazı İLE π* )

Bugün[14 Ekim 2025]
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(130/130)