I ve İ ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 51.358 başlık/FaRk ile birlikte,
51.358 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(64/207)
- EVRİM/EVOLASYON[İng. < EVOLUTION] ile DEĞİŞİNİM/MUTASYON
( Canlının tür olarak gelişmesi, bir canlıyı ötekilerden ayırt eden morfolojik ve fizyolojik karakterlerin gelişmesi yolunda geçirilen bir seri değişim. İLE Genetik yapıda, kendiliğinden ya da bir dış etken aracılığı ile ortaya çıkan değişiklik. | Doğada ve toplumda, niteliksel değişmelerin, yavaş yavaş değil birdenbire olması, bir şeyin, ortam ve koşullarını bulduğunda, birdenbire nitelik değiştirmesi. )
( 1500 milyon yıl ilâ 2 milyar yıl gerekir. )
( )
( )
(
)
( EVOLUTION vs. MUTATION )
- EVRİM ile/ve/değil/<> DOĞAL SEÇİLİM
( Canlı türlerinin zamanla değişimi. İLE/VE/DEĞİL/<> Evrimin itici gücüdür ve yaşamda kalma ve üreme olasılığı en yüksek olan canlıların genlerini gelecek kuşaklara aktarmasını sağlar. )
- EVRİM ile/ve/<> ESKİME
- EVRİM/SEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GELİŞİM/SEL
( )
( [not] EVOLUTION vs./and/but/||/<> PROGRESS/DEVELOPMENT
PROGRESS/DEVELOPMENT instead of EVOLUTION )
- EVRİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLERLEME
( [not] EVOLUTION vs./and/but/||/<>/< PROGRESS
PROGRESS instead of EVOLUTION )
- EVRİM ile/||/<> KURAM
( İlk evrim kuramı İLE kazanılmış özellikler )
( Jean-Baptiste Lamarck tarafından 1809 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1744-1829) (Ülke: Fransa) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: Evrim teorisi, Lamarckizm) )
- EVRİM ile/ve/||/<> MOZAİK EVRİM
- EVRİM = TEKÂMÜL = EVOLUTION[İng.] = ÉVOLUTION[Fr.] = ENTWICKLUNG, EVOLUTION[Alm.] = EVOLUTIO[Lat.] = EVOLUCIÓN[İsp.]
- EVRİM/LEŞME ile/ve/değil/||/<>/< OLGUNLAŞMA
- EVRİMSEL BİYOLOJİ ile MOLEKÜLER BİYOLOJİ
( Canlı türlerinin zamanla nasıl değiştiğini inceleyen bilim dalı. İLE Canlıların moleküllerini, özellikle nükleik asitler (DNA ve RNA) ve proteinleri inceleyen bir biyoloji dalı. )
- EVRİMSEL SÜREÇTE:
AŞAMALI/DERECELİ DENGE ile/ve/||/<> SIÇRAMALI DENGE
(
Evrimsel Süreçte Dereceli ve Sıçramalı Denge
Evrim Hızı ve Paternlerine İlişkin İki Temel Model
DERECELİ DENGE (Gradualism)
Önerici: Charles Darwin (1859)
Temel İlke: "Natura non facit saltum" (Doğa sıçrama yapmaz)
Tanım: Evrimsel değişimin sürekli, yavaş ve küçük adımlarla gerçekleştiği klasik evrim modeli
SIÇRAMALI DENGE (Punctuated Equilibrium)
Önericiler: Niles Eldredge & Stephen Jay Gould (1972)
Temel İlke: Uzun durağanlık + Kısa hızlı değişim
Tanım: Evrimsel değişimin uzun durağan dönemler ve kısa, hızlı değişim dönemleri ile karakterize olduğu model
| Özellik | Dereceli Denge | Sıçramalı Denge |
|---|---|---|
| Değişim Hızı | Sabit, yavaş | Değişken, dönemsel hızlı |
| Zaman Ölçeği | Milyonlarca yıl sürekli | Binlerce yıl hızlı + milyonlarca yıl durağan |
| Morfolojik Değişim | Sürekli, kademeli | Ani, sonra sabit |
| Türleşme Paterni | Anajenez (düz hat) | Kladogenez (dallanma) |
| Ara Formlar | Bol miktarda | Nadir |
| Fosil Kaydı Yorumu | Eksik veri sorunu | Gerçek patern yansıması |
| Popülasyon Boyutu | Büyük popülasyonlar | Küçük, izole popülasyonlar |
| Mekanizma Tipi | Dereceli Denge | Sıçramalı Denge |
|---|---|---|
| SELEKSİYON VE ADAPTASYON | ||
| Doğal Seçilim | Sürekli işler | Dönemsel yoğunlaşır |
| Çevresel Baskı | Kademeli değişim | Ani krizler |
| Adaptasyon | Yavaş ve sürekli | Hızlı ve sıçramalı |
| GENETİK MEKANİZMALAR | ||
| Gen Akışı | Yüksek | Düşük/Kesilmiş |
| Mutasyon Etkisi | Küçük, birikimli | Büyük etkili olabilir |
| Genetik Sürüklenme | Minimal | Önemli rol |
| Kurucu Etkisi | Önemsiz | Kritik |
| Gözlem | Dereceli Açıklama | Sıçramalı Açıklama |
|---|---|---|
| Ara Form Azlığı | Fossilleşme nadirdir, kayıt eksik | Geçiş çok hızlıdır |
| Morfolojik Durağanlık | Stabilize edici seçilim | Gelişimsel homeostaz |
| Ani Görünümler | Göç ya da eksik kayıt | Gerçek hızlı türleşme |
| Coğrafi Paternler | Kademeli yayılma | Lokal türleşme + yayılma |
| Stratigrafik Boşluklar | Sedimentasyon boşlukları | Evrimsel stasis dönemleri |
| Örnek | Model | Kanıt |
|---|---|---|
| DERECELİ DENGE ÖRNEKLERİ | ||
| Foraminiferler | Dereceli | Okyanus sedimentlerinde sürekli kayıt, kademeli morfolojik değişim |
| At Evrimi | Dereceli | Hyracotherium'dan Equus'a kademeli boyut ve diş değişimi |
| Darwin İspinozları | Dereceli | Gaga adaptasyonunda sürekli seleksiyon ve mikroevrim |
| SIÇRAMALI DENGE ÖRNEKLERİ | ||
| Kambriyen Patlaması | Sıçramalı | 540 milyon yıl önce ani çeşitlenme, yeni body planlar |
| Cichlid Balıkları | Sıçramalı | Afrika göllerinde binlerce yılda yüzlerce tür |
| Bryozoalar | Sıçramalı | Cheilostome türlerinde durağanlık + ani değişim |
| KARIŞIK PATERNLER | ||
| Memeliler | Karışık | Hem aşamalı, hem de sıçramalı örnekler |
| Türleşme Tipi | Aşamalı Model | Sıçramalı Model |
|---|---|---|
| Simpatrik | Aynı alanda yavaş ayrışma | Nadir, hızlı ekolojik ayrışma |
| Allopatrik | Coğrafi yalıtım + yavaş değişim | Yalıtım + hızlı değişim |
| Parapatrik | Komşu popülasyonlarda gradyan | Sınır bölgelerinde hızlı değişim |
| Peripatrik | Periferal populasyonlar yavaş ayrışır | Küçük populasyonlarda hızlı evrim |
| Bulgu | Dereceli Destek | Sıçramalı Destek |
|---|---|---|
| Moleküler Saat | Sabit mutasyon oranı | Değişken evrim hızı |
| Nötral Teori | Sürekli genetik değişim | Morfolojik durağanlık açıklar |
| Hox Genleri | Kademeli değişim | Ani fenotipik sıçrama |
| Gen Duplikasyonları | Yavaş işlev değişimi | Hızlı yenilik potansiyeli |
| Epigenetik | Sürekli modifikasyon | Ani fenotip değişimi |
| Takson | Baskın Patern | Açıklama |
|---|---|---|
| Memeliler | Karışık | Hem aşamalı, hem de sıçramalı örnekler bulunuyor |
| Kuşlar | Daha sıçramalı | Ada radyasyonları, hızlı adaptasyon |
| Böcekler | Sıçramalı | Metamorfoz, hızlı çeşitlenme |
| Bitkiler | Daha aşamalı | Sürekli morfolojik değişim |
| Mikroorganizmalar | Çok hızlı | Horizontal gen transferi, hızlı adaptasyon |
| Deniz Omurgasızları | Değişken | Öbeğe ve çevreye bağlı |
| Etmen | Aşamalı Etki | Sıçramalı Etki |
|---|---|---|
| İklim Değişimi | Kademeli adaptasyon | Kriz ve fırsat penceresi |
| Rekabet | Sürekli seçilim baskısı | Niş boşalması ve doldurma |
| Predasyon | Evrimsel silahlanma yarışı | Ani seçilim baskısı |
| Habitat | Yavaş değişim | Fragmentasyon, yalıtım |
| Kitlesel Yok Oluş | Arka plan yok oluş | Adaptif radyasyon fırsatı |
Tarihsel Gelişim
- 1859: Darwin - Türlerin Kökeni (Dereceli model)
- 1940-1960: Modern Sentez - Dereceli model hakimiyeti
- 1972: Eldredge & Gould - Sıçramalı denge önerisi
- 1980-1990: Yoğun tartışmalar ve kanıt arayışı
- 2000+: Entegre modeller, moleküler kanıtlar
Aşamalı Denge Özellikleri
- Sürekli ve yavaş değişim
- Doğal seçilim sürekli işler
- Küçük mutasyonların birikimi
- Büyük popülasyonlar
- Yüksek gen akışı
- Ara formlar bol
- Fosil kaydı eksik
Sıçramalı Denge Özellikleri
- Uzun durağanlık dönemleri
- Kısa hızlı değişim anları
- Küçük yalıtılmış popülasyonlar
- Kurucu etkisi önemli
- Genetik sürüklenme etkili
- Ara biçimler nadir
- Fosil kaydı gerçeği yansıtır
| Uzlaşım Noktaları | Açık Sorular | Araştırma Yönleri |
|---|---|---|
| İki model birbirini dışlamaz | Durağanlığın moleküler temeli? | Genomik çözümlemeler |
| Farklı ölçeklerde farklı paternler | Gelişimsel kısıtlamaların rolü? | Evo-devo çalışmaları |
| Takson ve çevre özeli | İklim değişimi etkisi? | Deneysel evrim |
| Mekanizmalar çeşitli | Genomik devrimlerin sıklığı? | Paleogenomiks |
( GRADUALISM vs./and/||/<> PUNCTUATED EQUILIBRIUM )
- EVRİM/SEL/LİK ve/<> EVREN/SEL/LİK
- EVRİŞİM -ile
( CONVERSION )
- EVSA'[Ar. < VÂSÎ] ile EVSÂH[Ar. < VESAH]
( Dahe/pek geniş/açık/enli/bol. İLE Kirler, pislikler. )
- EVSÂM[Ar. < VESM/VEŞM] ile EVSÂM[Ar. < VASM]
( Gövde üzerine bir iğne ile kara bir tozdan yapılan resimler, biçimler ya da yazılan yazılar, döğmeler. İLE Ayıplar, utanmalar, arlar, hayâlar. )
- EVSÂT[Ar. < VASAT] ile EVSAT[Ar. çoğ. EVÂSİT]
( Ortalar. İLE Bir şeyin ortası. | Ortadaki. | Orta, orta halli. | Yüksek ile alçak arası. | Türk müziğinin büyük usûllerindendir. )
- EVTÂD[< VETED] -ile
( ZÜMRE-İ RİCÂLULLAHTAN DÖRT KİŞİ | DÖRT MENZİLİ VARDIR )
( ŞARK, GARB, ŞİMAL, CENÛB | AĞAÇ YA DA DEMİR KAZIKLAR, DİREKLER )
- EVTÂR[Ar. < VATAR] ile EVTÂR[Ar. < VETER]
( Gereksinimler, gerekli olanlar. İLE Yaya gerilmiş ipler, kirişler, teller. | Bir eğimin iki ucuna bağlanan düz çizgiler. )
- EVVELA[Ar.] değil/yerine/= ÖNCE/İLKİN/ÖNCELİKLE/İLK ÖNCE
- EVVELDEN[Ar.] değil/yerine/= ÖNCEDEN/ÖNCELERİ/ESKİDEN
- EVVELİYÂT ile MÜŞÂHEDÂT ile MÜCERREBÂT ile HADSİYÂT ile MÜTEVÂTİRÂT ile FITRÎYÂT(KIYASI KENDİNDE ÖNERMELER)
( Aksiyomlar. Bir ikinin yarısıdır. Bütün parçadan daha büyüktür. İLE Gözlemler. Güneş aydınlatıcıdır. Ateş yakıcıdır. İLE Deneyimler. Sakmunya safra gidericidir. İLE Sezgiler. Ay, ışığını Güneşten alır. İLE Doğru haberler. Hz. Muhammed peygamberlik iddia etti ve mûcize gösterdi. İLE Zihinde mevcut "iki eşit parçaya bölünme" ilkesine dayanan "Dört çifttir" önermesi gibi. )
- EVVELİYAT[Ar.] değil/yerine/= ÖNCESİ
- EVVELSİ GÜN değil EVVELKİ GÜN
- EVVELSİ SENE değil EVVELKİ(ÖNCEKİ) YIL/SENE
- EVZÂ'[Ar. < VAZ] ile EVZAH[Ar. < VÂZIH]
( Durumlar/haller, duruşlar, tavırlar, vaziyetler. İLE Çok açık. )
- EVZÂR[Ar. < VEZER] ile EVZÂR/EFZÂR[Fars.]
( Kaleler, hisarlar, sığınılacak yerler. | Galebeler, üstünlükler. | Dağlar. İLE Sanat/zanaat sahiplerinin kullandıkları aletler. )
- EWALD von KLEIST ve/||/<> PIETER VAN
( LEIDEN ŞİŞESİ - 1745 )
- EX SİTU İLE IN SİTU İLE IUCN RED LİST ile/||/<> KORUMA STRATEJİLERİ
( Biyoçeşitlilik koruma yöntemleri. )
( Formül: CR İLE EN İLE VU kategorileri )
- EX VIVO[İng.] değil/yerine/= CANLI DIŞI
- EXCEEDINGLY vs. EXCESSIVELY
( ÇOK FAZLA vs. AŞIRI DERECEDE ÇOK )
- EXCESS vs./and PROBLEM
- EXCITABLE EJACULATION vs. SEXUAL EJACULATION
- EXCITEMENT vs./and ENERGY
- EXCITEMENT vs./and ENTHUSIASM
- EXISTENCE vs. PRESENCE
- EXIT[Tr.] değil/yerine/= ÇIKIŞ
- EXPERİMENTAL DESİGN ile/||/<> OBSERVATİONAL STUDY
( Experimental design kontrollü deney planlaması yaparken İLE observational study mevcut verilerin analizi yapar )
( Formül: Randomization )
- EXPERİMENTAL EVOLUTİON ile/||/<> NATURAL EVOLUTİON
( Experimental evolution kontrollü laboratuvar koşullarında evrim deneyi yaparken İLE natural evolution doğal çevre koşullarında gerçekleşen evrimdir )
( Formül: Controlled selection )
- EXPLANATION vs. METAPHOR
- ext./EKSTRE[Lat. < EXTRACTUM] değil/yerine/= ÖZ, HULÂSA,
- EXTREME DEVOTION vs. SELF-SACRIFICE
- EXTREME VALUE THEOREM ile/||/<> INTERMEDİATE VALUE
( EVT kapalı aralık max/min, IVT sürekli ara değer. )
( Formül: Max/min existence İLE intermediate )
- EXTREMOPHİLE BİOLOGY ile/||/<> MESOPHİLE BİOLOGY
( Extremophile biology aşırı çevre koşullarına uyum sağlamış organizmalar incelerken İLE mesophile biology ılıman koşullardaki organizmları inceler )
( Formül: Extreme environment adaptation )
- EYÂLÂT[Ar. < EYÂLET] ile EYÂLET[Ar.]
( Vâlîlerin yönetimi altında bulunan bölgeler. İLE Bir vâlînin yönetimi altında bulunan bölge. )
- EYEF ile/ve EYER
( İp yayı. İLE/VE İnsan yayı. )
( M.Ö. 6000-8000 zamanlarının en önemli teknolojik buluşlarından biridir. İLE/VE ... )
( Yük taşımaya yarayan urganın ayrılmaz parçası olan oval iki uçlu bir aygıt. İLE/VE ... )
( Teknik özellikleri:
* Eyef olmazsa ekin sapı, budanmış bağ çubukları, okluk ve yaylık gibi çubukların yakacak için çalı çırpının taşınması neredeyse olanaksızdır. Çubukların kayıp düşmelerine engel olur.
* Eyef'te düğüm yoktur. Karda-kışta, düğüm donduğundan dolayı yük boşaltılamaz. İple bağlanmış olsa ipi kesmek zorunda kalınır. Bu da yapılması zor ve zahmetli olan bir malzemenin kaybıdır.
* Ağır bir yükü, ikinci bir kişinin yardımına gerek kalmadan sırtınıza alabilir ve indirebilirsiniz.
* Düğüm olmadığından, yükü indirmek ve boşaltmak çok kolaydır. İpin/eyefin ucunu salıvermek yeterlidir.
* Yüklerin devrilmesi söz konusu olmadığından, kervanın sağlıklı akışını sağlar. Kesinti ve duraklamaya neden olmaz.
* Çalı-çırpının ve kişilerin, düzgün, tertipli bir disiplinle A noktasından, B noktasına ulaşmasını sağlar.
* Düğüm yapmak ve ipi kesmek gibi bir sorunu, temelli ortadan kaldırmıştır.
* Âlet, yetişkin bir kişinin, açık eli kadardır.
* Oval biçimlidir.
* Ucları dışarı taşarak üst üste oturur, gerektiğinde uclar aralanabilir. )
( BU/BUU/BUĞ ile/ve ... )
- EYEGÜ ile EYEGÜ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir hayvanın ya da herhangi bir canlının kaburga kemiği. İLE Çadırın çubukları. )
- EYER değil EĞER
- EYİCEOĞLU, CELAL (İST. 1914) :
( Deniz Harp Okulunu bitirdikten sonra değişik askeri görevler üstlendi, Donanma Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevlerinde bulundu ve Oramiral iken emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- EYİLİM değil EĞİLİM
- EYİM değil EĞİM
- EYİTİM değil EĞİTİM
- Eyle ve KONUŞ!!! -ve
- EYLE! ve/||/<> GÖSTER! ve/||/<> KANITLA!
( Konuşmak yerine. VE/||/<> Söylemek yerine. VE/||/<> Söz vermek yerine. )
( Instead of talk! AND/||/<> Instead of say! AND/||/<> Instead of promise! )
( ACT! and/||/<> SHOW! and/||/<> PROVE! )
- EYLEM/FİİL ile/ve ETKİNLİK/FAALİYET
( Tek. İLE/VE Çok. )
( Somut. İLE/VE Soyut. )
( Fizikteki simgesi: S )
( ACTION vs./and ACTIVITY )
- EYLEM/HAREKET ve/||/<>/>/< SAĞALTIM/TEDAVİ/ŞİFÂ
- EYLEM:
[hem/ne] SONLULUK ile/ve/||/<>/hem de/ne de SONSUZLUK
- EYLEM:
KARINCA[< KARIŞTIRARAK] ve/||/<> KARARINCA/KARARINDA
- EYLEM:
ÖZEN ve/||/<> DİSİPLİN
- EYLEM:
US/AKIL ve/+/||/<> İSTENÇ/İRÂDE
- EYLEM ve/||/<>/> ANDA OLMAK ve/||/<>/> KENDİLİĞİNDENLİK ve/||/<>/> YARATICILIK
- EYLEM ile/ve/değil/yerine BÜTÜNLÜK İÇİNDE EYLEM
( [not] ACTION vs./and/but ACTION IN THE INTEGRITY
ACTION IN THE INTEGRITY instead of ACTION )
- EYLEM ile/ve/değil/||/=/<>/< DİRENME
- EYLEM ve/<>/>< DÜŞÜNME
- EYLEM ile/||/<> EK EYLEM/MECHÛL ile/||/<> EYLEMLİK ile/||/<> ETKEN/EDEN ile/||/<> EDİLGEN EYLEM ile/||/<> BUYRUM ile/||/<> ORTAÇ/FERÎ FİL ile/||/<> GEÇİŞLİ/MÜTEADDÎ ile/||/<> GEÇİŞSİZ/LÂZIM ile/||/<> KİŞİSİZ/MEÇHUL
( ... İLE/||/<> Ad soylu dil birimlerinin yüklem işlevi üstlenmesini sağlayan eylem. İLE/||/<> Başlıca işlevi, eylemin belirttiği oluşu göstermek olan ad özellikli eylemsi. İLE/||/<> Etken biçimde oluşa katılan öğe. İLE/||/<> Öznenin, yapılan işin etkisi altında kaldığını belirten çatıyla kurulan eylem. İLE/||/<> Eylemin yapılması gerektiğini buyurarak anlatan isteme kipi. İLE/||/<> Eylemden türemiş, çoğunlukla ön ad/sıfat, bazen de ad olarak kullanılan eylemsi. İLE/||/<> Nesneyle kullanılan eylem. İLE/||/<> Nesnesiz kullanılan eylem. İLE/||/<> Kişi belirtisi olmayan eylem kipleri ile üçüncü tekil kişi çekimlerinde öznesi belirli olmayan eylem biçimleri için kullanılan bir tanım.+ Diller/Arapca )
- EYLEM ile/ve/||/<>/> ETKİ
( ACT vs./and/||/<> EFFECT )
- EYLEM ile/değil EYLEME(K)
- EYLEM ile/ve/değil/||/<>/< EYLEMİN DEĞERİ
( Bilim. | Sanat. | Fizik/doğa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Felsefe. )
- EYLEM = FİİL = ACTION, ACTIVITY[İng.] = ACTION[Fr.] = AKTION, HANDLUNG[Alm.] = ACTION[Lat.] = ACCIÓN[İsp.]
- EYLEM ile/ve/değil/||/<> İŞLEM
- EYLEM ile/ve/||/<> İŞLEMİ TAMAMLAMAK
- EYLEM ile/ve ÖZGÜRLEŞTİRİCİ EYLEM
( O, ırmağa götürür fakat geçiş size aittir. )
( It will take you to the river, but the crossing is your own. )
( ... ile/ve SATSANG )
- EYLEM ile ÖZGÜRLEŞTİRİCİ EYLEM(SATSANG)
( O, ırmağa götürür ama geçiş size aittir. )
- EYLEM ile/ve UYGULAMA
( Doğruluk ve eylemin birliği! )
( Bencil olmayan ve arzudan arınmış eylem! )
( ACTION vs./and TO APPLY
Union of righteousness and action!
Unselfish and desireless action! )
- EYLEM ve/||/<>/> YOL GÖSTERİCİ/LİK
- EYLEMCİL ÇEKİM -ile
( VERBAL INFLECTION )
- EYLEME = ACT, OPERATE[İng.] = AGIR[Fr.] = HANDELN[Alm.] = AGERE[Lat.] = OBRAR[İsp.]
- EYLEM/FİİL ve/> KEMÂL
- Eylemle KONUŞ!!!
- Eylemli KONUŞ!!!
- İKTİDAR:
"EYLEMSEL" değil/yerine/></< HUKUKÎ
- EYLEMSİZ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE ile/değil/yerine EYLEMLİ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE
( El duası olmadan, dil duası olmaz. )
( Yaparak başarırsınız, tartışıp çekişerek değil. )
( Kalbi değiştiren eylemdir. )
( Herşey yapıldığında zihin sessiz kalır. )
( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )
( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )
( Evinizin eşiğini temizlemeden, komşunuzun damındaki kardan şikâyet etmeyiniz. )
( [not] THOUGHT/TO THINK WITHOUT ACTION vs./but THOUGHT/TO THINK IN ACTION
THOUGHT/TO THINK IN ACTION instead of THOUGHT/TO THINK WITHOUT ACTION
By doing you succeed, not by arguing.
A change of heart is action.
When all is done, the mind remains quiet. )
- EYLEMSİZ HAREKET ile/ve/||/<> KÜTLE ÇEKİMİ ALTINDAKİ NESNENİN HAREKETİ
- EYLEMSİZ "ÖNGÖRÜ" ile/ve/<> ÖNGÖRÜSÜZ "EYLEM"
( Hayal görmek. İLE/VE/<> Karabasan görmek. )
- EYLENCE değil EĞLENCE
- EYMEK değil EĞMEK
- EYRİ değil EĞRİ
- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ile/ve/||/<> ÇEKİŞENLERİN EYTİŞİMİ(AMPHETESIS[Yun.])
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ÇOKLU EYTİŞİM
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve DEVİM/DİNAMİK
( DIALECTIC vs./and DYNAMIC )
- EYTİŞİM = FENN-İ MÜNAZARA, İLMİ- CEDEL, İLM-İ HİLAF Ü CEDEL = DIALECTIC[İng.] = DIALECTIQUE[Fr.] = DIALEKTIK[Alm.] = DIALEKTIKE[Yun.] = DIALECTO[İsp.]
- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ve/||/<> GÖRELİLİK ve/||/<> HOLOGRAFİK EVREN ve/||/<> SİBERNETİK ve/||/<> KUVANTUM
- EYTİŞİM ile/ve KAVRAMSAL EYTİŞİM
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/değil/yerine ile/ve/değil/yerine ÇOKLU EYTİŞİM / POLİ-DİYALEKTİK
- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ile SÜREÇ(VETÎRE)
( DIALECTIC vs. PROCESS )
- EYTİŞİM ve UZAKDOĞU KÜLTÜRÜ
- EYTİŞİM ve/||/<> YÖNTEMSEL KUŞKU
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK:
DOĞAL ile/ve/||/<> TARİHSEL
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ÇATIŞKI[ANTİNOMİ] (VE GELİŞTİRİLMESİ)
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile SAFSATACILIK/YANILTMACILIK/SOFİSTİKA
( Karşıt görüşlerin çatışması yoluyla gerçeğe ulaşma yöntemi. İLE İkna etmek amacıyla kanıtların retorik ve mantık hileleriyle kullanılması. )
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<> TARİH
- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ile ZITLIK
( DIALECTIC vs. CONTRARINESS )
- EYÜP ODABAŞI SPORCULAR PARKI :
( Yenimahalle meydanında ve eski vapur iskelesinin önündeki alanda yapılan bir parktır. Sarıyer S. K. nün eski milli futbolcusu ve Yöneticisi; Yenimahalle spor Kulübünün kurucularından ve başkanlarından Eyüp Odabaşı'nın adı verilen bir parktır. 650,00 m²'lik bir alan üzerindedir. 160 m²'lik yeşil alanı ve 90 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- EYÜP PAŞA YALISI :
( Yeniköy vapur iskelesinin hemen yanında ve İstinye tarafındaki yalıdır. İlk sahibi Eyüp Paşa (Ermeni)'dır. Hacı Parsık İhmalyan tarafından satın alınmış olup, uzun yıllar restaurant olarak kullanılmıştır. Halen kaderine terk edilmiş durumdadır. )
- EYVAH" ile/değil/yerine EYVALLAH
( Temel, yerde bir muz kabuğu görmüş...
- "Eyvah! Yine düşeceğim." demiş. )
- EYVALLAH ile/ve ESTAĞFİRULLAH
- EYVAN ile/||/<> EYVAN BİÇİMİ TÜRBE
( Üç tarafı ve üstü kapalı, bir tarafı tüm genişliği ile bir avluya ya da başka bir mekâna açılan yapı birimi. İLE/||/<> Gövde bölümü eyvan biçiminde olan bir bölüm Anadolu mezar anıtı. )
- [ne yazık ki]
EZÂ[Ar.] ve/||/<> CEFÂ (ÇEK(TİR)MEK)[Ar.]
( İncinme, incitme, can yakma. İLE/VE/||/<> Büyük sıkıntı, eziyet. )
- EZÂ ile/ve/||/<> CEZÂ
- EZ'AF[Ar. < ZAÎF] ile EZ'ÂF[Ar. < ZI'F]
( Daha/pek zayıf, dermansız, kuvvetsiz. İLE Bir şeyi, iki katı yapan fazlalıklar, katlar. )
- EZBER BOZMAK ile/ve/||/<>/>/< FARKLI/YENİ BİR BAKIŞ AÇISI
- EZBER BOZMAK ile KULAĞINA KAR SUYU KAÇIRMAK
- EZBER ile/ve/değil ALIŞKANLIK
( EZBER hem de ALIŞKANLIK )
- EZBER değil/yerine/= BELLEME
- EZBER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLGİ
- EZBER ile !EZBERCİLİK
- EZ-BER[Fars.] ile EZ-DİL[Fars.]
( Zihinde tutma, unutmamaya çalışma. [EZ: -den. | BER: Göğüs. EZ-BER: Göğüsten.(Kalpten/kalbe anlamına!)]["ezberden" değildir/yanlıştır!] İLE Gönülden. )
- EZBER ve/||/<> İTİRAZ
- EZBER ile/ve/||/<> TAKLİT
- EZBERCİ/LİK ile/değil/yerine HAZIRCI/LIK
- Ezberden konuşuyorsan SUS!!!
- [ne yazık ki]
EZBERE YAŞAMAK ve/||/<>/> KÖTÜLÜK
- EZBER/İ BOZMALI/BOZABİLMELİ!
- EZEJERE" değil EKZAJERE
- EZEL[Ar.] ile EZELL[Ar. < ZELÎL]
( Başlangıcı olmayan geçmiş zaman, öncesizlik. İLE Daha/pek/çok aşağılık kişi. )
- EZELDE ve/||/<>/> GÜZELDE
( Nokta. VE/||/<>/> Saklı. )
- EZELİ REKABET[Ar.] değil/yerine/= ESKİLİ ÇEKİŞKİ
- EZELİ değil/yerine/= BİTİMSİZ
- EZELİ değil/yerine/= ESKİLİ/ÖNCESİZ
- EZGİ/NAĞME[Ar.]/MELODİ[Fr. < MÉLODIE] ile ARA NAĞME
( Güzel, uyumlu ses. | Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz. İLE Şarkı, türkü, köçekçe vb. küçük güfteli bestelerde, güftenin iki kıtası arasına ya da başına, sonuna da gelebilen, sözsüz çalınan parça. | Sık sık söylenilen söz ya da açılan sorun. )
- EZHÂR[Ar. < ZAHR] ile EZHÂR[Ar. < ZEHRE/ZEHERE]
( Arkalar, sırtlar. | Yüzler, satıhlar. İLE Çiçekler. )
- EZHEL[Ar.] ile EZHER[Ar.]
( Pek dalgın ve unutkan. Gaflette çok bulunan. İLE Pek beyaz, güzel ve parlak. )
- EZİCİ "GÖRÜŞ/KANAAT" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ORANTILI/ORANTISIZ "GÜÇ"
- EZİK BÜZÜK -ile
- EZİK ile/değil ALÇAKGÖNÜLLÜ
- EZİK ile ÇÜRÜK
- EZİK ile/değil UTANGAÇ/SİNGİN
- EZİLE BÜZÜLE (İSTEMEK, SÖYLEMEK, SORMAK)
- [ne yazık ki]
EZİLENLER ile/ve/||/<> BASKILANANLAR
- EZİNÇ ile EZİNTİ
( Korku ya da heyecan nedeniyle duyulan, şiddetli acı ya da sıkıntı. İLE Açlık etkisiyle midede duyulan tedirginlik, acıkma duyusu. )
- [ne yazık ki]
!EZİYET ile/<> !İŞKENCE[Fars. < ŞİKENCE]
- EZİYET(CEVR) ile/ve/değil/||/<>/>/< ISTIRAP
( Fiziksel. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Zihinsel/düşünsel. )
- EZİYET değil RAHMET
- EZİYET ile/değil/yerine ZAHMET
- EZKÂR[< ZİK[İ]R]:
ZİKİRLER | ANMALAR, ANIMSAMALAR, SÖYLEMELER -<
- EZKİYÂ'[Ar. < ZEKÎ] ile EZKİYÂ[Ar. < ZEKÎ]
( Lekesizler, hâlisler, erdemliler. İLE Keskin fikirliler, anlayışlılar. )
- EZMEK ile/ve/<> KÜÇÜK DÜŞÜRMEK
- EZOTERİK RİTÜEL ile/ve/<> DİNSEL RİTÜEL
( İçselliği geliştirici. İLE/VE/<> Dışsallaştırıcı. )
- EZOTERİK ile EKZOTERİK
( Ezoterik: 1.İçsel/Lâtif olan; 2. Üyelerine açık, halka kapalı. İLE Ekzoterik: Dışsal/Kesif olan, herkese açık olan. )
( Yeraltı suları. İLE Yerüstü suları. )
- EZRA'[Ar.] ile EZRÂ'[Ar.]
( Pek düzgün/fasih. Sözü düzgün kişi. İLE Beyaz kulaklı siyah at. )
- EZZA değil ECZA
- ƏRİK[Azr.] = KAYISI[Tr.]
- F. NIETZSCHE ve/||/<> S. FREUD ve/||/<> K. MARX
- f SAYISI(BAĞIL AÇIKLIK/DURDURMA SAYISI) ile F(APPLETON) TABAKASI
( Merceğin, odak uzaklığının etkin çarpına oranıyla elde edilen, ışınlama[exposure] süresiyle ters orantılı olan ve odak oranı bulunan bir karakteristiği. İLE İyonosferin, yeryüzünden yaklaşık olarak 150 - 1000 km. yükseklikler arasındaki, serbest elektronların en yüksek derişimde bulunduğu en yüksek tabakası. )
- F[Ar.] ve FÂ'[Ar.]
( Osmanlı abecesinin 23. harfidir. Ebced hesabında 80 sayısının karşılığıdır. İLE Atıf harfi olan. )
- F ve/||/<> S ve/||/<> T ve/||/<> K ve/||/<> Ç ve/||/<> Ş ve/||/<> H ve/||/<> P
[FISTIKÇI ŞAHAP]
( Bu harfler, ayrık de'lerin kullanımı dışında, ancak, buradaki öteki harflerle kullanılır.
Levent'te | Erdinç'te | Sınıfta | Geçitte, Geçişte | Sancak'ta | Sehpada | Edip'te | Sevinçte, Sevinç'te | Elektrikçi )
- FAAL FİİL ve AYNEL FİİL ve LÂ'MEL FİİL
( SAĞDAN SOLA!: Birinci/baştaki harf. VE İkinci/ortadaki harf. VE Üçüncü/sondaki harf. )
( VEZİN - MEVZUN )
- FABRİKA değil/yerine/= ÜRETİMLİK
- FAC-/FACİ- ile/||/<> FASCİ- ile/||/<> PROSOP-/PROSOPO-
( Yüz. İLE/||/<> Bant. İLE/||/<> Yüz. )
- FAC İZOMER ile/||/<> MER İZOMER
( Fac yüzey üçgen, mer meridyen çizgi oktahedral. )
( Formül: MA₃B₃ düzenlenmesi )
- FAÇA ile/değil PAÇA
- FACEBOOK ile X/TWITTER ile YOUTUBE ile LINKEDIN ile INSTAGRAM ile PINTEREST ile BLOG ile FOUR SQUARE
( Kurabiye yemeyi seviyorum. İLE Kurabiye yiyorum. İLE Bakın nasıl da yiyorum kurabiyeyi. İLE Nasıl kurabiye canavarı oldum? İLE Buyurun, kurabiye yerkenki fotoğrafım. İLE Kurabiye tarifimi de paylaşayım. İLE Kurabiye yapma/yeme anılarım. İLE Şurada, kurabiye yiyorum. )
( I like eating cookie. VS. I'm eating cookie. VS. This is how I eat my cookie. VS. My skills include eating cookie. VS. Here's a photo of the cookie I eat. VS. Here's my recipe for the cookie. WITH Here's my cookie eating experience. VS. This is where I am eating the cookie. )
- FÂCİ'[Ar. çoğ. FEVÂCİ] ile FÂCİR/E[Ar. < FÜCÛR | çoğ. FECERE/FÜCCÂR]
( Kişiyi dertli eden, keder veren, acıklı. İLE Kötü huylu. | Ayyaş, sefih. | Rezil, habîs, şerîr, şakî. | Yalancı. | Bayanlara düşkün bay, baylara düşkün bayan. )
- -FACIENT ile/||/<> -FICATION ile/||/<> -FEROUS ile/||/<> FUNCT- ile/||/<> -GEN/-GENE ile/||/<> -GENESIS ile/||/<> HEREDO- ile/||/<> -PRAXIA/-PRAXIS ile/||/<> -PLASIA/-PLASIS/-PLASY ile/||/<> -PLAST/-PLASTIC/-PLASTY/-PLASY ile/||/<> -PARA/-PAROUS ile/||/<> -POIESIS/-POIETIC ile/||/<> NE-/NEO- ile/||/<> -OSIS/SIS- ile/||/<> SEPT-/SEPTI-/SEPTO- ile/||/<> ECH-
( Yapmak, oluşturmak. İLE/||/<> Yapmak, neden olmak. İLE/||/<> Oluşturmak, sağlamak, yapmak. İLE/||/<> Yapma, hizmet, işlev. İLE/||/<> Oluşturulan, yayılan, yönlendirilen, oluşturan, yönlendiren, meydana getiren, babası olmak. İLE/||/<> Herhangi bir şeyin oluşumu, kaynağı. İLE/||/<> Genetiksel. İLE/||/<> Etki, yapma, tedavi uygulamaları. İLE/||/<> Gelişme ile ilgili, oluşum. İLE/||/<> Oluşturan, oluşma, oluşturma olayı, meydana getirme, gelişme, büyüme, canlı ilkel göze. İLE/||/<> Yapma, oluşturma, ortaya çıkarma, doğurma. İLE/||/<> Oluşum ya da yapımla ilgili. İLE/||/<> Yeni, son, yeni gelişen bölüm, anormal yeni oluşum. İLE/||/<> Bir durum, olay, koşul, fizyolojik artım, oluşum. İLE/||/<> Bölme, bölüm/septum ile ilgili, yedi. İLE/||/<> Sahip olmak, birleşmek. )
- FÂCİR ile FÂCİRE
( Kadınlara düşkün eril kişi. İLE Baylara düşkün, çapkın dişil kişi. )
- FÂCİRE ile NEMFOMANİK
( HÜYÂM-İ RAHM[Ar.], NYMPHOMANIA[İng.], NYMPHOMANIE[Fr.] )
- FACYO RESTAURANT :
( Tarabya, Kireçburnu arasında Araba Yolu Caddesi üzerindedir. Uzun yıllar bilhassa Musevi vatandaşların çok yoğun ilgi gösterdikleri ünlü bir balık restaurantı iken el değiştirerek Urcan Restaurant oldu, bilahare yeniden el değiştirdi. )
- FAGOSİT ile FAGOSİTE ETMEK ile FAGOSİTE OLMAK ile FAGOSİTOZ
( Yutar göze. İLE Yutmak. İLE Yutulmak. İLE Göze yutarlığı. )
- FAGOSİTOZ değil/yerine/= YUTMA
- FAGOT ile/ve FAGOTTO
- FAHİŞ[Ar.] değil/>< NARH[Fars.]
( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. DEĞİL/>< Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle zorunlu gereksinme maddeleri için devletçe saptanan fiyat. )
- FAHİŞ[Ar.] değil/yerine/= ÖLÇÜYÜ AŞAN/AŞIRI
- FAHİŞE ile GEYŞA
- [ne yazık ki]
!FAHİŞ/FUHUŞ ile/ve/||/<> !MURABAHA/TEFECİLİK
( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. İLE/VE/||/<> Bir malı, çok fazla kârla satma. | Yasanın izin verdiği sınırdan aşkın faiz alma. )
- FAHRENHEIT ile/ve/<> CELSIUS
( 1708 ile 1742 )
- FAHRETTİN ASLAN OKUL YANI PARKI :
( 884,00 m² bir alanı kapsar. 600,00 m²'lik yeşil alanı, 99,00 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- FAHR-İ ÂLEM -ile
( Âlemlerin övüncü, kumandanı. )
- FAHRÎ[Ar.] değil/yerine/= SAYGIL
- FAHŞÂ'(FAHŞ/FÂHİŞ/FUHUŞ)[Ar.] ile FAHS[Ar.]
( Akıl ve mantığın kabul edemeyeceği söz ve iş. | Meşrû olmayan şehvâni haller, fuhuş, zinâ. | Verilen zekâttaki tamahkârlık. İLE Bir şeyin iç yüzünü araştırma/arama. )
- FAİK BEY VE BEKİR BEY (SİMETRİK) YALILARI :
( Yeniköy'de Köybaşı caddesinde 1890/95 tarihleri arasında inşâ edilmiştir. Yalı Sara Sultan tarafından ikiz kızları için yaptırılmıştır. Zamanla yalı el değiştirmiştir. İlk el değiştirmede simetrik yalılardan birini Faik Kurtoğlu diğerini Bekir Sıtkı Oyal aldığından bu kişilerin ilk isimle yalı ismi olarak anılmaktadır. Ahşap olup önemli tarihi eserlerdendir. )
- FAİK BEY/PAKİZE HANIM YALISI :
( Yeniköy Köybaşı Caddesi üzerindeki 267 kapı No.lu Ahşap tarihi eser yalıdır. "Kabuli Paşa" yalısı olarak da bilinen yalı yıkılmış ve yerine bu yalı 1906 yılında İtalyan mimar Raimondo D‘arenca tarafından inşâ edildi. Yalı Gümüşhane Mutasarrıfı Faik Bey Yalısı olarak bilinmektedir. Yalıya "Simetrik Yalı", "İkiz Yalı" ve "Pakize Hanım Yalısı" da denilmektedir. Yalı 1984'te büyük onarım gördü. 16.955 m²'lik büyük koruluk alanın içinde ve deniz kenarındadır. )
- FÂİL TANRI ile ÂMİL TANRI
- FAİL ile ÂMİL
- FÂİL ile FÂİL
( İŞLEYEN, YAPAN, EDEN ile ETKİLİ/TE'SİRLİ )
- FAİL ve KÂBİL
- FAİLİ MEÇHUL değil/yerine/= EDİMCİSİ BELİRSİZ/EDİMCİSİ BİLİNMEYEN
- FAIR-PLAY değil/yerine/= DOĞRU/DÜRÜST[Fars.] OYUN
- FAITH[İng.] ile/değil FATİH
- [ne yazık ki]:
FAİZ ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK
- FÂİZ ve/||/<>/> FÂHİŞ[çoğ. FUHUŞ]
- FÂİZ/FÂİZE[Ar. < FEVZ] ile FÂİZ[Ar. < FEVZ, çoğ. FEVÂİZ]
( İsteğine ulaşan, bir başarı kazanan, fevz bulan. İLE Ödünç verilen paraya karşı alınan kâr. | Bolluk, çokluk, taşkınlık. | Taşan, feyezan eden. )
- FAİZ ile HİZMET
( INTEREST vs. SERVICE )
- FAİZ ile/ve MÜREKKEP FAİZ
- [ne yazık ki]:
FAİZ ile/değil/yerine/>< ÜRETİM(EKİN/KÜLTÜR)
- Fakat en başta kendinle KONUŞ!!!
- Fakat "ıııııı"sız KONUŞ!!!
- FAKAT ile/yerine/değil AYNI ZAMANDA
- FAKAT değil AYNI ZAMANDA
- FAKAT[Ar.] ile FAKD[Ar.] ile FAKÎD[Ar.]
( Yalnız, ancak, lâkin, ama, şu da var ki. İLE Yokluk, bulunmama. İLE Nadir bulunan.[nesne] )
- FAKİH ile İLMİHAL BİLEN/HOCA
- FAKİH ile MÜCTEHİD
- FAKÎR[< FAKR][çoğ. FUKARÂ] -ile
( DERVİŞ, ALÇAKGÖNÜLLÜ, DÜNYALIĞI AZ OLAN, YOKSUL, PARASIZ | ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK GÖSTEREREK "BEN" ANLAMINA GELEN )
- FAKİR-FUKARA (YA DESTEK OLMAK)
- FAKİR OLUP DA SABRETMEK ile/ve/<> ZENGİN OLUP DA ŞÜKRETMEK
( İkisi de "pek kolay değil" diye "görülse/zannedilse" de asıl olan, her koşulda ve özellikle de uclarda ve uçurumlarda, yani maddî fakirlik ve zenginlikte, sabır göstermek ve şükrü edâ etmektir. )
- FAKİR ile/ve/||/<> BÂKİR
- FAKİR ile/ve/değil/yerine KANAATKÂR
- FAKİR[Ar.]/ÇIGAY[dvnlgttrk] değil/yerine/= YOKSUL
- [Ar., Fars.] FAKÎR-ÂNE[Ar.] ile FAKÎR-HÂNE[Ar.]
( Fakire yakışacak biçimde/sûrette. | Fakircesine. | Nezâket olarak "ben" zamirinin karşılığı. İLE [alçakgönüllülükle] Söz söyleyenin evi. )
- FAKİRİN CANI değil/yerine "ZENGİNİN" MALI
- FAKİRİN SABRI ile ZENGİNİN SABRI
( Gaflette olduğu halde, zevkte/neşede olmadığı halde, tüm olumsuz koşullara karşın istikâmet üzere devam etmek. İLE Çok yalnız olduğu, çok ikram ettiği halde bile taşkınlık yapmayarak istikâmet üzere devam etmek. )
- FAKİR/LİK ile MİSKİN/LİK
( Çalışmasına karşın yoksul/luk. İLE Çalış(a)madığı için yoksul/luk. )
- FAKİR/LİK ile/değil PARASIZ/LIK
- FAKR ile FAHR
( Yokluk, yoksunluk. İLE Övünç. )
( SORU ve YANIT ( [40'LAR MECLİSİ] KİM O? ve 1. MUHAMMED en RESULLULLAH 2. ABDULLAH oğlu MUHAMMED 3. el-FAKR ün FAHRİ: Yokluğum, övüncümdür. [ Allah'ın hakkı 3'tür sözü, bu deneyimden çıkmıştır.] )
- FAKSİYON değil/yerine/= KURUMLAR
( KURUMLAR )
- FAKTÖR[İng.] değil/yerine/= ETKEN/ETMEN
- [gökbilim] FAKÜL[Fr.] değil/yerine/= BENEK
- FAKÜLTE ile/ve/||/<>/> ÜNİVERSİTE
( Bilim dalları. ile/ve/||/<>/> Felsefe. )
- FALAKA ile FALAKA
( Ömer Seyfettin'in, öykü kitabı. İLE Ahmet Rasim'in, anı kitabı. )
- FALAN"["FELAN" değil!] ile "YANİ"
- FALANCA ..., FİLANCA ...
- FALİH RIFKI ATAY PİKNİK YERİ :
( Belgrad Ormanı içinde olup Neşet Suyuna bir kilometre uzaklıktadır. Her türlü sosyal ihtiyacı karşılayabilecek kapasitede bir piknik yeridir. Piknik alanı içinde mükemmel içme suyu bulunuyor. Av sahası da piknik yerine yakındır, ayrıca olta balıkçılığı için gelenler hemen yanındaki Kömürcü Bentten yararlanabilir. )
- FALİYET değil FAALİYET
- FAMİLYA ile FAMİLYAL
( Aile. İLE Ailesel. )
- FAMİLYA = FASÎLE = FAMILLE
- FAMILYAL/FAMILIAL[İng.] değil/yerine/= AİLEVİ
- FAN ile FANATİK
( Hayran, pervane. İLE Bağnaz. )
- FANATİK değil/yerine/= BAĞNAZ/TUTKUN
- FANATİKLEŞ(TİR)ME ile/ve/||/<> TARAFTARLAŞ(TIR)MA
- FANATİZM[İng. FANATICISM | Fr. < FANATISME] değil/yerine/= BAĞNAZLIK
- FANEROZOİK ZAMANDA:
PALEOZOİK ile/ve/||/<>/> MEZOZOİK ile/ve/||/<>/> SENOZOİK
( [dönemler][milyon yıl önce] Kambriyen[570 - 505] | Ordovisiyen[505 - 438] | Siluryen[438 - 408] | Devonyen[408 - 360] | Karbonifer[360 - 286] | Permiyen[286 - 245] İLE/VE/||/<>/> Trias[245 - 208] | Jura[208 - 144] | Kretase[144 - 66] İLE/VE/||/<>/> Üçüncü Zaman[66 - 2] | Dördüncü Zaman[2 - ...] )
- FÂNÎ:
YOK değil GEÇİCİ
- FÂNÎ ile/ve/<> BÂKÎ
( İlâhî değilse. İLE/VE/<> İlâhî ise. )
( [Esmâ'da] Yoksa. İLE/VE/<> Varsa. )
- FÂNİ[Ar.] ile FANİ[Yun.]
( Ölümlü, gelip geçici, kalımsız. İLE İnsan gözünün algıladığı ışık şiddeti. )
- FÂNİ ile/ve/||/<> FUNNY
- FÂNİ[Ar.] değil/yerine/= ÖLÜMLÜ/GELİP GEÇİCİ/KALIMSIZ
- FANTASY vs. IMAGINATION
- FANTEZİ YAPMAK ile/değil/yerine FANTEZİ/LER ÜRETMEK/YARATMAK
- FAR ile/ve/||/<>/> FARK
( HEADLIGHT/DIFFERENCE vs./and/||/<>/> DIFFERENCE )
- FARADAY İLE COULOMB İLE AMPERE ile/||/<> ELEKTROKİMYA YASALARI
( Elektrik ve kimyasal değişim ilişkileri. )
( Formül: Q = nF )
( Michael Faraday tarafından 1831 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1791-1867) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kimya) (Önemli katkıları: Elektromanyetik indüksiyon, elektroliz) )
- FARADAY KAFESİ ile/||/<> MANYETİK KALKAN (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Faraday elektrik, manyetik kalkan manyetik alan engeller )
( Formül: E=0 içerde İLE B yönlendirilir )
( Michael Faraday tarafından 1831 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1791-1867) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kimya) (Önemli katkıları: Elektromanyetik indüksiyon, elektroliz) )
- FARAZÎ ile AFÂKÎ
- FARAZÎ ile/ve/değil/||/<>/< NAZARÎ
- FARBA/FARBALA[Fr.] değil/yerine FIRFIR
- FARE, FİL, ASLAN, KEDİ, KURT ile/ve ÖTEKİ HAYVANLAR
( Kurt, haseti simgeler. )
- FARE ile AMERİKAN FARESİ
- FARE ile ANADOLU FARESİ
- FARE ile/ve BANDİKUT FARESİ
- FARE ile/ve BEYAZ ÇÖL FARESİ
- FARE ile BÜYÜK KAFALI KÖSTEBEK FARESİ
- FARE ile ÇEKİRGE FARESİ
- FARE ile CÜCE FARE
itibarı ile 51.358 başlık/FaRk ile birlikte,
51.358 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(64/207)
(1996'dan beri)