I ve İ ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 51.358 başlık/FaRk ile birlikte,
51.358 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(193/207)
- VARSAYIM ile/ve/değil/||/<>/< YAKLAŞIM
- VARSAYISAL değil SAYISAL
- VARSAYISAL değil VARSAYIMSAL
- VARSAYMAK ile/ve/<>/değil/yerine ZANNETMEK
- VARSIL/ZENGİN ile/değil/yerine GANÎ
- VARSIL/ZENGİN ile REFHÂN
( ... İLE Varlık içinde yaşayan. )
( MELİ: Zengin, malı çok olan. )
( BÂNEVÂ/BÂNÜVÂ[Fars.]: Mal, mülk sahibi, zengin. | Ünlü/meşhur. )
( BATÎH ile ... )
- VARSIL ile/ve/değil/yerine/||/<> KANAAT SAHİBİ
- VARSILLIK/ZENGİNLİK(") ile/ve/değil/||/<>/> VARLIK/SERVET
( Bağırır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Fısıldar. )
- VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)
( Malı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< Çenesine vurur. )
( Rezilliğin yardımcısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< Erdemin düşmanı. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< Suçsuz olmasına karşın, "düzenden"/"erkten" korkan. )
(
)
( Paranın satın alamayacağı bir şeye sahip olana kadar varsıl değilizdir. )
( "Beş parasızmış" gibi yaşadıklarından dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< "Zenginmiş" gibi yaşadıklarından dolayı. )
( Yoksulluğu över. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< "Varsılları" savunur. )
(
)
- VARSIL/ZENGİN ile/ve/<> GÖNÇ
( ... İLE Varlıklı. )
- VARSIL/ZENGİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGIN
( Yüksek bir makamda bulunan namuslu biri, görev süresi sona erdiği zaman, varsıl değil saygın biri olmalıdır. )
- VARTA[Ar.] değil/yerine/= TEHLİKELİ DURUM
- VAR/VARLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< O
- VARYANS İLE STANDART SAPMA İLE ARALIK ile/||/<> YAYILIM ÖLÇÜLERİ
( Veri dağılım göstergeleri. )
( Formül: σ² = Σ(x-μ)²/n )
- VARYANS ile/||/<> ANALİZİ
( ANOVA (varyans analizi) yöntemi )
( Ronald Fisher tarafından 1918 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1890-1962) (Ülke: İngiltere) (Alan: İstatistik, Genetik) (Önemli katkıları: Wright-Fisher modeli, istatistiksel genetik) )
- VARYANS ile/||/<> STANDART SAPMA
( Varyans karesel sapma İLE standart sapma karekökü )
( Formül: σ² = Σ(x-μ)²/n İLE σ = √(σ²) )
- VARYANT/VARIANT[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞKE/N
- VARYANT[Fr.] ile VARYASYON[Fr.]
( Bir yol şebekesi üzerinde, belirli bir noktadan ayrılarak başka bir noktadan aynı yolla birleşen ikinci derecedeki yol. | Bir metnin, bir yapıtın, aslından az çok ayrılan değişik biçimlisi. İLE [müzik] Çeşitleme. | [dirimbilim] Değişim. )
- VARYASYON//VARIATION[İng.] yerine ÇEŞİTLE(N)ME, DEĞİŞİK
- VARYETE[Fr.] değil/yerine/= GÖSTERİ
( Şarkı, dans, hokkabazlık, temsil gibi, aralarında ilişki bulunmayan farklı oyunlardan oluşan gösteri. )
- VARYOLASYON (ÇİN) ile/||/<> AŞILAMA (JENNER)
( Çinliler 10. yüzyılda varyolasyon yaptı İLE Jenner 1796da modern aşıyı geliştirdi. )
( Song Hanedanlığı Hekimleri tarafından 1000 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- VAŞAK ile İBER VAŞAĞI
(
)
- VAŞAK ile KARAKAL VAŞAK
- VAŞAK ile/ve UŞEK/ÜŞEK
( ... İLE/VE Küçük vaşak. )
- VASAT[Ar.]/MEDIA[İng.] değil/yerine/= BESİYERİ, ORTAM, ORTA
- VASATÎ HATÂ[Ar.] ile VASATÎ MÜRABBAÎ HATÂ[Ar.]
( [matematikte] Herhangi bir şeyin müteaddit ölçülerinin vasatîsi olan rakamı beher ölçü miktarını temsil eden rakamdan çıkarmak sûretiyle elde edilen farklar toplamının ölçü adedine bölümünden elde edilen ± hatâ miktarı. [Fr. ERROR MEDIUS] İLE Herhangi bir şeyin müteaddit ölçülerinin vasatîsi olan rakamı beher ölçü miktarını temsil eden rakamdan çıkarmak suretiyle elde edilen farkların kareleri toplamının kökünün ölçü adedine bölünmesinden elde edilen ± hatâ miktarı. [Fr. ERROR MEDIUS METUENDUS] )
- VASATÎ[Ar.] değil/yerine/= ORTALAMA
- VASÎ[< VESÂYET | çoğ. EVSIYÂ'] ile VÂRİS[< VERÂSET | çoğ. VERESE]
( Bir yetimin/öksüzün ya da akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kişi. | Vefât etmiş birinin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kişi. İLE Kendine kalıt/miras kalan kişi/ler. )
- VASÎ[Ar. < VESÂYET | çoğ. EVSIYÂ'] ile VÂSİ/VÂSİA[Ar. < VÜS'AT]
( Bir yetimin/öksüzün ya da akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kişi. | Vefât etmiş birinin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kişi. İLE Geniş, engin, açık, enli, bol. )
- VASİ ile VÂSİ
( Mirası yöneten. İLE Geniş, engin. )
- VÂSİ'[Ar. < VÜS'AT] ile VASÎ[Ar. < VESÂYET | çoğ. EVSIYÂ']
( Geniş, açık, enli, bol. | Allah'ın adlarından biri. İLE Bir ölünün vasiyetini yerine getirmeye memur edilen kişi. | Bir yetimin ya da akılca zayıf ve hasta olan bir kişinin malını idare eden kişi. | Hz. Ali. [İmamiye mezhebine göre] )
- VASÎ ile VELÎ
( Zorunlu. İLE Gönüllü. )
- VÂSIB[Ar.] ile VASIB[Ar.]
( Sürekli, yerinde duran. İLE Hasta. )
- VASIF[Ar. çoğ. EVSAF] değil/yerine/= NİTELİK
- VAS(I)F değil/yerine/= ÖZELLİK, NİTELİK | ÖVME
- VASIFLANDIRMA/TAVSÎF[Ar. < VASF] değil/yerine/= NİTELENDİRME, NİTELİKLERİNİ SÖYLEME | İLİM, BİLGİ
- VÂS(I)L -ile
( [Bir şeyi başka bir şeye] ulaştırma, birleştirme. | Ulaşma, birleşme. | Kavuşma, vuslat. | Hakk'a erme. | Hakk'a eren kişi. )
- VASITA ile TAŞIT ile ARAÇ
- VASİYET ile/ve/<> NASİHAT
- VASKÜLER/VASCULAR[İng.] değil/yerine/= DAMARLI OLUŞUM | DAMARSAL
- VASSALE ile ...
( Eski kitapların onarılması. )
- VAST[Ar.] ile VASAT[Ar.]
- VATAN:
MEZAR ve/||/<> İNSAN ve/||/<> DİL ve/||/<> DÜZEN/NİZAM ve/||/<> TARİH ve/||/<> DESTAN/LAR ve/||/<> GAZÂVATNÂME ve/||/<> TÜRKÜ VE AĞIT ve/||/<> NİNE VE NİNNİ ve/||/<> ROMAN ve/||/<> HATIRAT
- VATAN =/ya da SİLİSTRE
( Namık Kemal'in, 1872'de kaleme aldığı dört perdelik ilk tiyatro yapıtıdır. "Silistre" adlı oyununun, "Vatan" olarak da kullanılmasıyla "Vatan yahut Silistre" adıyla yaygınlaşmıştır. )
- VATAN ve/=/||/<> YÂR
- VATAN ile YURT
( Vatan sevgisini içten duyanlar
Sıdk ile çalışır benimseyerek
Milletine, ulusuna uyanlar
Demez, "neme lâzım, neyime gerek"
Her ferdin hakkı var, bizimdir vatan
Babamız, dedemiz, döktüler al kan
Hudut boylarında can verip yatan
Saygıyla anarız, şehid diyerek
Vatan hakkıyla çalışan kafa
Muhakkak erişir öndeki saffa
Teshîr, nüfûz olur her bir tarafa
Herkes onu büyük tanır, severek
Olmak istiyorsan dünyada mesûd
Hakk'a, halk'a yarayacak bir iş tut!
Çalıştır oğlunu, kızını okut!
İnsan olmak için okumak gerek!
Vatan bizim, ülke bizim, el bizim
Emin ol ki, her çalışan kol bizim
Ay yıldızlı bayrak bizim, mal bizim
Söyle Veysel, övünerek, överek...
[ Veysel (Âşık) 'ın yazdığı ilk şiirlerindendir ]
[ Sürekli erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/11307 ]
)
( VATAN: Rüyayı, doğru ve birlikte görmek. )
- VATANDAŞ ile/ve/<> BİREY
- VATANDAŞ ile/ve HALK
( CITIZEN vs./and PUBLIC )
( GUOMIN )
- VATANDAŞ ile SEÇMEN
- VATANDAŞ değil/ile/ve/yerine/<>/= YURTTAŞ
- [ne yazık ki]
VATANDAŞIN "ÇIKARLARI/(HAKLARI)" ile/değil/yerine/>< KİŞİ(İNSAN) HAKLARI
- VATANDAŞ/LIK değil/yerine/= YURTTAŞ/LIK
- VATANINI SEVMEK ve/||/<> ALLAH'I SEVMEK
- VATANSEVER(/PERVER) değil/yerine/= YURTSEVER
- VATANSIZ/LAR ile/ve/||/<> KÂĞITSIZ/LAR
- VATİKAN ile ...
( 1929 yılında Papa ve Mussolini arasında imzalanan Latran Antlaşması ile egemenliği resmileşmiş din devleti. [Katolikliğin merkezidir.] [Burada yasa Papa'nın iradesidir.] [44 hektarlık bir alandır]. )
- VATİKAN ile/||/<> MANASTIR
( Katolik Hıristiyan mezhebinin Roma'da bulunan merkezi. Papalık. İLE/||/<> Bazı keşiş ve rahiplerin dünya ile ilgilerini keserek yaşadığı yer. )
- VATM[Ar.] ile VATY[Ar.]
( Ayakla çiğneme. | Perdeyi salıverme. İLE Ayakla çiğneme. | Birleşme, birlikte olma, eşeysel ilişkiye girme. )
- VATMAN[İng.] ile KONDÜKTÖR[Fr.]
( Tramvay sürücüsü. İLE Yolcu trenlerinde, biletleri denetleyen ve vagon işlerine bakan görevli. )
- VATNAJÖKULL ile/ve/<> LANGJÖKULL ile/ve/<> HOFSJÖKULL
( Kuzey Kutbu'nda ve İzlanda yakınlarındaki üç büyük buzul. )
- VATOZ ile DİKENLİ/İĞNELİ VATOZ
( ... İLE Karayipler'de yaşarlar. )
( Köpekbalıklarından, sırtında büyük dikenleri olan, kuma gömülü olarak yaşayan bir balık. İLE ... )
( RAJA CLAVATA cum ... )
- VATOZ ile HAYALET VATOZ
- VATOZ ile KIRKAMBARBALIĞI
( ... İLE Büyük bir tür vatoz. )
- VATS/VIDEO ASSISTED THORACOSCOPIC SURGERY[İng.] değil/yerine/= VİDEO YARDIMLI GÖĞÜS BOŞLUĞU GÖREÇLEME CERRAHİSİ
- VAV[Ar.] ile VÂ[Ar.] ile VA'[Ar.] ile VÂ[Ar.]
( V harfinin adı. Osmanlı abecesinin yirmidokuzuncu harfidir.[Ebced hesabında 6 sayısının karşılığıdır.] İLE "Vah, yazık!" anlamına gelerek esef, hayıf, hasret gibi sözcüklerle kullanılır.[VÂ-HAYFÂ: Eyvah! Yazık!] İLE Çakal. İLE "Geri, arkada" anlamına gelerek birleşik sözcükler yapar.[VÂ-MÂNDE: Geride kalmış, geride.] )
- VAZ CAYDIM değil VAZGEÇTİM
- Vâz et ve KONUŞ!!! -ve
- VA'Z/VAAZ/VAAD[Ar.] ile VAZ'[Ar. çoğ. EVZÂ'] ile VÂZ[Ar.]
( Bir kişiye, kalbini yumuşatacak, kendini iyiliğe sevk edecek biçimde söz söyleme. | Dini öğüt. İLE Koyma, konulma. | Belirleme, tayin etme. | Kurma, icad etme. | Bir şeye ad koyma. | Meydana getirme. | Duruş, tavır, hareket. İLE Bırakma, terk. )
- VAZCAYMAK" değil VAZGEÇMEK ya da CAYMAK
- VAZDA, NERMİN (VİSEGRAD, YUGOSLAVYA, 1967) :
( Sarajevo (Yugoslavya) kulübünden transfer edildi ve iki sezon (1993 - 1995) Sarıyer'de tescilli kaldı.. Bu süre içinde 35 lig ve 5 kupa olmak üzere 40 resmi ve ayrıca 25 özel maçla birlikte toplam olarak 65 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 6, kupa maçlarında 1 ve özel maçlarda 13 olmak üzere takımına 20 gol kazandırdı. )
- VAZGEÇ! ile/ve/||/<> VAZGEÇME!
( Dünyadan. İLE/VE/||/<> Kendinden! )
- KİŞİ(İNSAN) HAKLARI:
VAZGEÇİLEMEZ ve/||/<> DEVREDİLEMEZ
- VAZGEÇİL(E)MEZLİK ile/ve/değil/yerine/||/<> TARAFTARLIK
- VAZGEÇİLİR/LİK ile/ve/||/<> SAMİMİYET/AÇIKLIK
- VAZGEÇİRMEDE/CAYDIRICILIKTA:
GENEL ÖNLEM ile/ve/||/<> ÖZEL ÖNLEM
- Vazgeçme! DİNLE!!!
- VAZGEÇMEK:
"ZAYIFLIK" değil/yerine/>< BIRAKABİLECEK KADAR GÜÇLÜ OLMAK
- VAZGEÇMEK ile/ve ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK
( TO GIVE UP vs./and MODESTY )
- VAZGEÇMEK ile BIRAKMAK
( Hiçbir kişi vazgeçilir değildir. Hiçbir kişi vazgeçilmez değildir. )
- VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> DEĞİŞMEK
- VAZGEÇMEK ile/değil/yerine DİNLENMEK/ARA VERMEK
- VAZGEÇMEK ile FERÂGAT ETMEK
( TO GIVE UP vs. TO ABNEGATE )
- VAZGEÇMEK ile/ve/||/<> GAMBİT[İt. < GAMBETTO: Çelme takma, ayağa takma. < GAMBA: Bacak.]
( ... İLE/VE/||/<> Satrançta, oyuncunun, açılışta ya da süreçte, amaçlı olarak piyon ya da bir ya da birkaç taşından vazgeçmesi. )
(
Satrançtaki Gambit Açılışları
"Gambit" sözcüğü Türkçe'de çoğunlukla gambit olarak bırakılır; teknik bağlamda Açılış fedâsı da kullanılabilir.
| İngilizce | Türkçe | Açıklama |
|---|---|---|
| Queen's Gambit | Vezir Gambiti (Vezir Açılış Fedâsı) | Beyaz, d4 ardından c4 sürerek c piyonunu fedâ edip merkezde üstünlük kurmayı hedefler. |
| King's Gambit | Şah Gambiti (Şah Açılış Fedâsı) | Beyaz, e4'ten sonra f4 oynayıp f piyonunu fedâ ederek hızlı gelişim ve saldırı arar. |
| Evans Gambit | Evans Gambiti | İtalyan Açılışı içinde b4 piyon fedâsıyla hızlı taş gelişimi amaçlanır. |
| Danish Gambit | Danimarka Gambiti | Beyaz, birkaç piyonu fedâ ederek çok hızlı gelişim ve açık hatlar elde etmeye çalışır. |
| Benko Gambit (Volga Gambit) | Benko Gambiti (Volga Gambiti) | Siyah, vezir kanadında piyon fedâ eder; uzun vadede açık hatlar ve kaleler için baskı fırsatları doğar. |
| Smith-Morra Gambit | Smith-Morra Gambiti | Sicilya Savunması’na karşı beyaz c3 piyonunu fedâ eder; gelişim temposu kazanmak ister. |
| Scotch Gambit | İskoç Gambiti | İskoç Açılışı içinde piyon fedâsına dayalı keskin bir varyanttır. |
| Latvian Gambit | Letonya Gambiti | Siyah, e5 sonrası f5 sürerek agresif ama riskli bir fedâ yapar. |
- VAZGEÇMEK ile ÖDÜN VERMEK
( TO GIVE UP vs. TO MAKE CONCESSIONS )
- VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PEŞİNDE KOŞMAMAK
- VAZGEÇMEK değil/yerine SIĞDIRMAK
( Âlimin tutumu. DEĞİL/YERİNE Ârifin tutumu. )
- VAZGEÇMEK ile/ve TESLİMİYET
( TO GIVE UP vs./and SUBMISSION )
- VAZGEÇMEK ile YEĞLEME/TERCİH
( TO GIVE UP vs. TO PREFER )
- VAZGEÇMEK ile YERİNE KOYMAK
- VAZGEÇMEMEK ile/ve/||/<> KARARLILIK
- VAZGEÇMEYELİM!:
GÜLÜMSEMEKTEN ile/ve/||/<> SEVMEKTEN ile/ve/||/<>
ÖĞRENMEKTEN ile/ve/||/<> HAYALLERİMİZDEN
- VAZGEÇMEYELİM ve ERTELEMEYELİM ve
ÜŞENMEYELİM
( TO GIVE UP vs. TO POSTPONE/DELAY )
- VAZÎ'[Ar. < VAZ] ile VAZ'Î/VAZ'İYYE[Ar.] ile VAZÎH[Ar. < VUZÛH]
( Alçak, bayağı, âdî, aşağı. İLE Onunla ilgili, vaz'a mensup. İLE Apaçık, besbelirli, meydanda. )
- VÂZI'[Ar. < VAZ] ile VÂZIH[Ar.]
( Koyan. | Temelini koyan, kuran, yapan, hazırlayan. İLE Açık, meydanda, belirli, kapalı olmayan söz/tümce. )
- VAZÎFE[Ar.] değil/yerine/= ÖDEV/GÖREV; İŞ
- VÂZIH[Ar.] ile ...
( Açık, meydanda, belirli, kapalı olmayan söz/tümce. )
- VAZİYET ETMEK değil VÂZ-I YED ETMEK
( ... DEĞİL Duruma el koymak. )
- Vaziyet neyi gerektiriyorsa onu KONUŞ!!!
- VAZİYET değil/yerine/= DURUM
- ... VAZİYETTE[Ar.] yerine ... DURUMDA
- Vâz-ı yed et sonra KONUŞ!!!
- VAZO[İt. < VASO]/SÜRÂHÎ[Ar.] değil/yerine/= SULUK/DOLÇA
( ... İLE/DEĞİL İçecek koymaya yarar, cam, plastik vb.den yapılan kap. )
- VAZOMOTOR/VASOMOTOR[İng.] değil/yerine/= DAMAR DEVİNIMSEL
- VAZOSPAZM/VASOSPASM[İng.] değil/yerine/= ANİ DAMAR KASILMASI
- VB İLE MO İLE DFT İLE QMC ile/||/<> KUANTUM KİMYA METODLARI
( Moleküler elektronik yapı kuramları. )
( Formül: E = ∫ψ*Hψ dτ )
- VBP/DATA SCIENCE PYRAMID[İng.] değil/yerine/= VERİ BİLİMİ PIRAMİDİ
- VCG İLE AUCTİON İLE MATCHİNG ile/||/<> MEKANİZMA TASARIMI
( Teşvik uyumlu sistemler. )
( Formül: pᵢ = bᵢ₊₁ (2nd price) )
-
değil/yerine/><
, ve/||/<> . ve/||/<> ! ve/||/<> ? ve/||/<> :
( İnsanlık, bir gün...
(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.
(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.
(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.
(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.
(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.
Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...
“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."
Alex Kanevsky )
- VE DE ... ile Kİ ...
- VE":
ZORUNLULUK ile/ve/||/<> EK
- VE ile/ve +(ARTI)
- VE ile/ve/||/<> İLE
(
)
- VE[Ar.] ile VE[Ar.]
( Dahî, de, hem, ile. İLE Çok kez "ü" gibi ve sesli biten sözcükten sonra "vü" olarak okunur. )
- VE[v] ile VE/VEYA[^/v]
- VEBÂ/COCOLIZTLI[Aztek dili]:
HIYARCIKLI/BUBONİK ile/ve/||/<> AKCİĞER/PNÖMONİK ile/ve/||/<> PULMONER/SEPTİSEMİK
( )
- VEBÂ ile MALKIRAN
( ... İLE Hayvan vebâsı. )
- VECÂ-İ BATN ile VECÂ-İ CENB ile VECÂ-İ MEFÂSIL
( Karın ağrısı, kuru buruntu. İLE Göğsün yan tarafındaki ağrı. İLE Eklem ağrıları. )
- VECÂR/VİCÂR[Ar. çoğ. EVCİRE, VÜCÜR] ile ...
( Kurt, aslan gibi yırtıcı hayvan yatağı, in. )
- VECD ile ...
( KENDİNDEN GEÇEREK İLÂHİ AŞKA DALMA | AŞIRI HEYECAN | KEDERLENME )
- VECD ile/ve VÜCÛD
( 12. İLE/ve Sevilenin sevene ikramı. / Bulmak. Zatın kendini kendinde bulması. )
( Zatın sıfatları açısından kendini kendinde bulması. )
- VECHE[aslı VİCHE] değil/yerine/= YAN, TARAF, SEMT | YÜZ
- VECHE yerine AÇI
- VECHE ile CEPHE/CEBHE
( ... İLE Alın (yüz). | Savaş bölgesi. | Taraf, yön. )
- VECÎ[Ar. < VECÂ] ile VECÎH[Ar. çoğ. VÜCEHÂ]
( Ağrıtıcı, sızlatıcı. İLE Bir kavmin ulu'su, büyüğü, başkanı. | Güzel, hoş, lâtif. | Uygun/münasip. )
- VECİBE[Ar.] değil/yerine/= ÖDEV
- VECİZE/KELÂM-I KİBAR/AFORİZMA değil/yerine/= ÖZDEYİŞ
- VECTOR FİELD ile/||/<> SCALAR FİELD
( Vector field vektör her nokta İLE scalar field sayı her nokta. )
( Formül: Vector İLE scalar assignment )
- VED ile GÜL | DOSTLUK
- VEDA'[Ar.] ile VEDÂ[Ar.] ile VEDA[Sans.]
( Beyaz boncuk. İLE Ayrılma, ayrılış. İLE Kutsal Hint metini. )
- VEDÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VEFÂ
- VEDÎ[Ar.] ile VEDÎ'[Ar. < VEDA]
( İşeme bittikten sonra çıkan su. | Arabistan'ın bazı yerlerinde alınan vergi. İLE Başkasının malını saklamakla görevli kişi. )
- VEDÛD ile ...
( Çok şefkatli, kendine çok sevgi beslenilen. | Tanrı'nın bir isim-sıfatı; seven, sevginin kaynağı. )
- VEFÂ ile ...
( SÖZÜNDE DURMA, SÖZÜNÜ YERİNE GETİRME )
( DOSTLUĞU DEVAM ETTİRME )
( ONUN YANINDAYKEN NASILSAN, UZAKTAYKEN DE AYNI OLMAK )
- VEFÂ ile/ve/değil/<> SAYGI GÖSTERMEK
- VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE
( Pahalıya mal olur. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Ucuza mal olur. )
( APUKURYA[Yun.]: Et yenilmeyen dönem. )
- VEGAN YAŞAMDA/BİLİNÇTE:
| "AZALTMACILIK" ya da "AŞAMACILIK" | değil/yerine/>< 6 İLKE
( )
- VEGAN/LIK ve/||/<> CAYNACI/LIK(JAİNİZM)
( Hiçbir hayvanın etini ve/ya da ürünlerini yememenin yanısıra, hayvanları, mal/kaynak ya da köle olarak kullanmamayı esas alarak yaşam sürdürme tutumu. VE/||/<> Doğaya, düzene(sisteme) yük ya da olumsuz etki yaratmayacak biçimde, temel gereksinim/zorunlulukların ötesine geçmeyecek biçimde, doğayla uyumlu ve bütünlüklü bir yaşam sürdürme tutumu. )
- VEHÂMET[AR.] ile/ve/||/<> GARÂBET[AR.]
- VEHBÎ İLİM ile KİSBÎ İLİM
- VEHÇE değil VECHE
- VEHHÂB[< VEHB] değil/yerine/= ÇOK HÎBE EDEN, FAZLA BAĞIŞLAYAN, KARŞILIKSIZ VEREN
- VEHİM ile AKIL
( Vehmin "işlevi", kişiyi kaygılandırmak, aklın görevi ise uyarmaktır. )
( Akıldan istedim delâlet, akıl verdi dalâlet. )
- VEHİM/VEHM ile/değil/yerine/>< FEHİM/FEHM
( Kuruntu. İLE Anlama, düşünme. )
- VEHİM[çoğ. EVHÂM] ile MİSAFİR-İ GAYBİ
( Kuruntu, yersiz korku. Şüphe, tereddüt. İLE Zaman zaman kişinin aklına gelen kötü düşünceler.[Gelip geçicidir!] )
- VEHİM ile/ve/||/<> SAFSATA
- VEHİM ve ŞEKK
- VEHİM ile/ve/||/<> TELÂŞ
- VEHİM ile ZAN
- VEHLETEN[Ar.] değil/yerine/= ANSIZIN
- VEHM ile/> ŞÜPHE/ZANN
( Zanaay. İLE/> Sanat. )
( 1-49 İLE/> 51-99 )
- VEHM ile/ve VEHİM/VÂHİME
( Kuruntu. İLE/VE Tekil/tikel anlamları tespit eden güç. )
( ... avec/et FACULTE ESTIMATIVE )
- VEJETALİN[Fr.] değil/yerine/= KATI YAĞ
( Bazı bitkilerden çıkarılan ve sade yağ yerine kullanılan katı yağ. )
- VEJETARYEN ile VEGAN
( [hiçbir hayvanın canına kıymamak üzere]
Etini yememeyi yeğleyen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Etini ve tüm hayvansal ürünleri tüketmemeyi ve kullanmamayı yeğleyen. Hayvanları, mal, kaynak ve köle olarak görmemek ve kullanmayan. )
( Bitkisel beslenme bilgisi ve bilincinde olmak. )
- VEKÂLET:
MÜŞTEKÎ ile/ve/değil/||/<> MÜDÂFİ
( [Vekâletnâme] Gerekir. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Gerekmez. )
( Müştekinin vekili olur. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Sanığın/şüphelinin müdâfisi olur. )
- VEKÂLET ile/değil İCÂZET
- SAVAŞ:
VEKİL ile/ve/||/<>/> MELEZ
- VEKÎL[Ar.] ile Vekîl[Ar.]
( Kulların sıfatı olarak. İLE Allah'ın sıfatı olarak. )
- VEKTÖR UZAYI ile/||/<> AFİN UZAY
( Vektör orijin var toplama, afin nokta farkı vektör. )
( Formül: Origin İLE point differences )
- VEKTÖR YEĞİNLİK ŞİDDET ile/||/<> YÖN
( )
( William Rowan Hamilton tarafından 1843 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1805-1865) (Ülke: İrlanda) (Alan: matematik) )
- VEKTÖR[İng. < VECTOR ][Fr. < VECTEUR] değil/yerine/= BİLEŞKE | YÖNEY | TAŞIYICI
( Doğrultusu, yönü, uzunluğu belirli olan ve bir ok imiyle gösterilen doğru çizgi. | Büyüklüğü ile yönü olan nicelik. | Enfeksiyon etkenini bir konaktan diğerine aktaran genellikle eklem bacaklı, omurgalı ya da omurgasız taşıyıcı dirimli. )
- VEKTOR ile/||/<> SKALER
( Vektörün yönü var, skalerin sadece büyüklüğü var )
( Formül: F⃗ İLE m )
- VEKTÖR ile/ve/değil/||/<>/< VEKTÖR UZAYI
( )
( Bir vektör, vektör uzayının öğesidir. )
- VEL-HÂSIL/VEL-HÂSIL-I KELÂM değil/yerine/= KISACASI/SÖZÜN KISASI
- VELÂYET:
ÖZGÜRLÜK ve/<> ÖZGÜNLÜK
- VELÂYET ile/ve/||/<> HIDÂNE HAKKI
- VELÂYET ile/ve VESÂYET
( Korunma. İLE/VE Sakınma. )
( GUARDIONSHIP vs./and TUTORSHIP/TUTELAGE/CUSTODY )
- VELÂYET-İ ÂMME ile VELÂYET-İ HASSA
- VELÂYETTEN KURTULMAK ile/ve VESÂYETTEN KURTULMAK
( VARESTE[Fars.]: Kurtulmuş. )
- VELED[Ar.] ile SIBT[Ar.]
- VELED-İ BENÂT[Ar.] ile VELED-İ BENÎN[Ar.]
( Dişil çocukların eril ve dişil çocukları. İLE Eril çocukların eril ve dişil çocukları. )
- VELED-İ KALB ile ...
( KALP ÇOCUĞU, MÂNEVÎ HAL )
- VELEV[Ar.] değil/yerine/= İSTER, İSTERSE, OLSA DA, KALDI Kİ, DİYELİM Kİ, HATTA
- VELHÂSIL[Ar.] değil/yerine/= KISACASI
- VELÎ[Ar.] ile/ve/= DOST[Fars. < DÜST]
( KIYIM-KIYIM, KIYIL Kİ, DOST ÖNÜNE ÇIK(ABİL) )
- VELİ değil/yerine/= EGE
- VELİ değil/yerine/= ELÇİ
- VELİYY[çoğ. EVLİYÂ] ile VELÎ[Fars. < VELÂYET]
( Allah'ın 99 adından biri. | Sahip. | Bir çocuğun her türlü hareketinden ve durumundan sorumlu olan kişi. | Ermiş, eren. İLE Velâkin, ammâ, fakat. )
( "ve er"in kısaltması Ve, eğer. İLE "Sahip, usta, mâlik" anlamlarına gelerek birleşik sözcükler yapar.[DÂNİŞ-VER: Âlim. | SUHAN-VER: Şair, edip.] )
- VELİYY-ÜD-DİN değil/yerine/= DÎNE SIMSIKI BAĞLI
- VEN ile/ve/<> VENÜL
( Kanı, kalbe doğru götüren toplardamarlar. İLE/VE/<> Kılcal damar yatağı ve bir ven arasında kan taşıyan kan damarı. )
- VENA:
AŞK ve/<> ŞARAP
- VENOM[İng.] değil/yerine/= HAYVANSAL ZEHİR
- VENÜS:
SABAH TANRISI ile/ve AKŞAM TANRISI
( Aşk. İLE/VE Savaş. )
- VENUS URANIA ile/ve/||/<> VENUS PANDEMUS
( Saf Aşk. İLE/VE/||/<> Duygularla olan. )
( Gökte. İLE/VE/||/<> Yerde. )
- VER(EBİL)MEK:
OLDUĞUNDA/BOLLUKTA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMADIĞINDA/KITLIKTA/ZORLUKTA/YOKLUKTA
- VER PİYAZI, ÇEK AYAZI ile ...
- VERÂ'/VERÂ[Ar.] ile VER'A[Ar.] ile VERÂ[Ar. çoğ. VERÂYÂ] ile VERA'[Ar.]
( Arka, geri, öte. | Başka, gayri. | Kıç, geri, dübür. İLE Korkaklık. İLE Halk, mahluk; âlem, kâinat. İLE Haramdan kaçınma. )
- VERANDA[Fr. < Port.] ile/||/<> TERAS[Fr. < TERRASSE]/TARAÇA/AYAZLIK
( Daha çok ayrı yapıların zemin katında yer ile aynı seviyede ya da biraz yükseltilmiş, ön cepheyi kaplayan, üzeri bir çatıyla örtülü, yanları açık ya da camlı büyükçe sundurma. İLE/||/<> Apartmanlarda ya da evlerde en üst katın üç tarafı ve üstü açık olan bölümü. )
- VERBAL/NON-VERBAL değil/yerine/= SÖZEL/SÖZEL OLMAYAN
- VERDİĞİN ŞEYLERİ "GÖRMEMEK" ve/||/<>/>/< VEREBİLECEĞİN ŞEYLERİ ARTIRMAK
- VERE ile VERDİ
( Bir kalenin ya da berkitilmiş bir yerin teslimi. İLE Bir borudan, bir saniyede geçen suyun ya da bir iletken telden bir saniyede geçen elektriğin miktarı. )
- VEREBİLİNİR değil VERİLEBİLİR
- VEREM(BCG) AŞISI ile ÖTEKİ AŞILAR
( GALOPAN: Hızla ilerleyen verem. )
( TUBERCULOSIS[Bacillus Calmette-Guérin] cum OTHER VACCINES )
- VEREM[Ar.]/SİLL[Ar.]/ÇIBAN/AKARSU ile AKARCA/FİSTÜL[Fr.]
( ... İLE Kemik veremi. | Sürekli işleyen çıban. | Küçük akarsu. | Kaplıca. )
- VEREM ve/||/<> VEREM/KOH BASİLİ(MİKROBU)[< R. Koh adından]
- VEREM" ile/değil VEREYİM
- VEREN EL, ALAN ELDEN ÜSTÜNDÜR" değil ALAN EL, VEREN ELDEN ÜSTÜNDÜR/ÜSTTEDİR
- VEREV ile ...
( Bir köşeden, karşı köşeye doğru kesilmiş, katlanmış ya da konulmuş olan. )
- [ne yazık ki]
VERGİ KAÇIRMAK değil/yerine VERGİDEN KAÇINMAK
- VERGİ ile HARÇ
( BÂC )
- VERGİ ile/ve KİRA
( RÜSÛM[< RESM]: Vergiler, gümrük vergileri. | Usûl, merasim. İLE/VE ... )
( BÂC, BÂJ [vergi harç. | Gümrük vergisi.] ile/ve ... )
- VERGİ ile OKTRUVA[Fr.]
( ... İLE [eskiden] Kente giren şeylerden alınan vergi. )
- VERGİ ile ŞEREFİYE
( Belediyenin, yol yapmak/genişletmek gibi hizmetleri nedeniyle değeri artan mülk sahibinden, artan değerin üçte biri miktarı üzerinden alınan vergi. )
- VERGİLİ, ERHAN (ALMANYA, 1977) :
( Rumelihisarlı'dır. AKP Rumelihisar Mahalle Kurucu Başkanlığında bulundu. Ferahevler Spor kulübü yönetim kurulu üyesidir. AKP'den 2011 milletvekili seçimlerinde aday oldu. Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın işletmeciliğini yapıyor. )
- VERGİLİ, M. CUDİ (RUMELİKAVAK, 1946) :
( Kireçburnu Spor Kulübünden transfer edildi ve aralıklı olarak 4 sezon (1964 - 1967 ve 1968 - 1969) tescilli kaldı. Bu süre içinde 39 lig, 9 kupa ve 4 turnuva maçı olmak üzere 52 resmi ve ayrıca 11 özel maçla birlikte toplam olarak 63 kez Sarıyer tıkımında yer aldı. Göztepe Spor Kulübüne transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- VERİ/BİLGİ:
DUYU ile/ve/||/<>/> AKIL
( ile/ve/||/<>/> HABER-İ SÂDIK)
- VERİ/BİLGİ/HABER:
"HEVESİMİZİ KAÇIRMAK İÇİN" değil SÜRECİMİZİ KOLAYLAŞTIRSIN VE YOĞUNLAŞALIM DİYE
- | VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET
( BİLGİ: İnsan aklı sınırıları içerisinde evreni ve doğayı anlama çabası. )
( Bilgi, göklere uçabileceğimiz kanatlardır. )
( Yapmanız gereken şey farkında olmanın farkında olmaktır. )
( Tüm sonuçlarına katlanabilmektir. )
( Hiçbir uygarlık, varolan bilgiyle çatışmadan, bilgi üretemez. )
( KUTADGUBİLİG: Mutluluk/saadet veren bilgi, kutlu bilgi.
Çinliler, ona Edebü'l-Mülûk der; Maçinliler, onu Enîsü'l-memâlik diye adlandırır. Bu meşrık ilinin büyükleri, buna doğruca Zînetü'l-ümerâ der.
İranlılar buna Şehnâme der, Turanlılar ise Kutadgu bilig diye anar. )
(
)
( | Before AND/> After. AND/> Inside AND/> Outside |
vs./AND/+/<>/>/<
Time and place. )
( | [by] ... AND/> "What, where, when, who?" questions and answers. AND/> "How?" question and answers. |
vs./AND/+/<>/>
"Why?" question and answers. )
( | Letter, phoneme. AND/> Morpheme. AND/> Word. |
vs./AND/+/<>/>/<
Sentence. )
( [bilginin/kavramın/nesnenin/olgunun] | Öncesi VE/> Sonrası VE/> İçi ve dışı |
İLE/VE/+/<>/>/<
Zamanı ve Zemini )
( | Yazaç/harf. VE/> Hece. VE/> Sözcük. |
İLE/VE/+/<>/>/<
Tümce. )
( | ... VE/> "Ne, ne zaman, nerede, kim?" soruları ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. VE/> "Nasıl?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. |
İLE/VE/+/<>/>/<
"Neden?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. )
( DATA vs./and/<>/>/< INFORMATION vs./and/<>/>/< KNOWLEDGE vs./and/<>/>/< WISDOM, AWARENESS vs./and/<>/>/< ELEGANCE )
- VERİ BİLİMİNDE:
YAPAY ZEKÂ ile/ve/||/<>/> MAKİNE ÖĞRENMESİ ile/ve/||/<>/> DERİN ÖĞRENME
(
)
( 


)
- VERİ ile/ve/||/<>/> BİLİ ile/ve/||/<>/> BİLGİ ile/ve/||/<>/> BİLGELİK/FARKINDALIK
(
Veri - Bili - Bilgi - Bilgelik/Farkındalık
| Veri | Bili | Bilgi | Bilgelik |
|---|---|---|---|
| Harf | Hece | Sözcük | Tümce |
| Nokta | Çizgi | Biçim | Tasarım |
| Sayı | İşlem | Sonuç | Yorum |
| Nota | Melodi | Şarkı | Beste |
| Hava Durumu Ölçümü | Sıcaklık Çizeneği | İklim Çözümlemesi | Küresel Eğilimler |
| Ham nesneler | Malzemeler | Ürün | Bilinirlik Yönetimi |
| Ham Veri | Çizenek/Grafik | Yazanak/Rapor | İş Yönetimi |
(
| Örnek Alan | Veri | Bili | Bilgi | Bilgelik |
|---|---|---|---|---|
| Doğa Bilimleri | 25°C, 30°C, 28°C, 26°C (sıcaklık değerleri) | Ortalama sıcaklık: 27°C | Yaz mevsiminde hava normalden daha sıcak. | Gelecekte su kaynaklarını korumak için önlem alınmalı. |
| Sağlık | 70 kg, 1.75 m, 120/80 mmHg, 90 kalp atışı/dakika | VKİ: 22.86 (ortalama aralıkta) | Kişi, sağlıklı kiloda ancak kalp sağlığı için hareket etmesi gerek. | Sağlıklı yaşam tarzı, süreğen sayrılıkları önler. |
| İş Dünyası | 100, 500, 300 (aylık satış rakamları) | Ortalama aylık satış: 300 adet | Satışlar, yaz aylarında artıyor. | Stok ve pazarlama yönetimi, yaz aylarına göre ayarlanmalı. |
| Eğitim | 70, 85, 90, 65 (sınav notları) | Not ortalaması: 77.5 | Matematikte başarılı, tarihte ek çalışma gerekli. | Öğrenme biçimlerine uygun eğitim ön çalışmaları başarıyı artırır. |
| Finans | 1000 TL, 1500 TL, 2000 TL (aylık gelirler) | Ortalama aylık gelir: 1500 TL | Gelir düzenli ancak tasarruf oranı düşük. | Bütçe ayarlaması ve yatırım araçları değerlendirilmeli. |
| Trafik | 50 km/s, 60 km/s, 70 km/s (araç hızları) | Ortalama hız: 60 km/s | Trafik hız sınırlarına uyulmuyor. | Hız denetimi ve eğitimle kazalar azaltılabilir. |
| Tarım | 10 kg, 15 kg, 20 kg (ürün verimleri) | Ortalama verim: 15 kg | Toprak niteliği düşük, ... gerekli. | Sürdürülebilir tarım yöntemleriyle verim artırılabilir. |
( DATA vs./and/||/<>/> INFORMATION vs./and/||/<>/> KNOWLEDGE vs./and/||/<>/> WISDOM/AWARENESS )
- VERİ ile/ve/> SPERMATA
( Bilgi nesnesi. İLE/VE/> Dönüştürücü/dölleyici bilgi. )
- VERİLENİ/SUNULANI:
"YUT" DİYE değil TUT DİYE!
- VERİLİ (ORTAK) AKIL ile/ve/> KURULU (ORTAK) AKIL
( Kültür. İLE/VE/> Uygarlık. )
( Nedenbilimsel. İLE/VE/> Erekbilimsel. )
- VERİLİ OLAN ile GERÇEK OLAN
( Gerçeğe varmış kişi, en içten kişidir. )
( Gerçeği arayışın kendi gerçeğin devinimidir. )
( Gerçeğin devam gereksinimi yoktur. )
( En iyi olan, yalnızca gerçek olandır. )
( Zaman ve uzay ile sınırlı ve bir tek kişi için geçerli olan, gerçek değildir. )
( Gerçek, herkes için her zaman geçerlidir. )
( Eğer anlatabilirseniz, o gerçek olan değildir. )
( Gerçeğe varış, kaynağı keşfetmek ve onda karar kılmaktır. )
( The realised person is the most earnest person.
The search for reality is itself the movement of reality.
Reality need not continue.
The real is your only good.
What is limited in time and space, and applicable to one person only, is not real.
The real is for all and forever.
If you can convey, it is not the real thing.
Realisation consists in discovering the source and abiding there. )
( BEING EMBEDED vs. BEING TRUE/REAL )
- VERİLİ ile ÇEVRİLİ
- VERİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAZANILMIŞ
( VEHBÎ İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< KESBÎ )
- VERİLİ ile/ve/||/<>/> VAROLAN
( Doğa. İLE/VE/||/<>/> Kültür. )
- VERİM / VERMİM/VERMEYİM" ile/değil VEREYİM / VERMEYEYİM
- VERİM ile/ve BEREKET
( Bereket maddeyle ölçülmez. )
( YIELD vs. ABUNDANCE )
- VERİM ile/ve/||/<> YAPIT
- VERİMLİLİK ve/||/<> BEREKET ve/||/<> ÜRETKENLİK
- VERİMLİ/LİK ile/ve/||/<> ÇİLECİ/LİK
- VERİMLİLİK ile/ve/||/<>/< ÖNCELİK ile/ve/||/<>/< AMAÇ
- VERİNCE, ALMAYI BEKLEMEK değil/yerine ALINCA, VERMEYİ BECERMEK
- VERİRKEN:
AVUÇ AŞAĞI BAKAR ŞEKİLDE UZATMAK yerine AÇIK AVUÇLA (YUKARI BAKAR ŞEKİLDE) UZATMAK
- VERİRKEN:
AVUÇ AŞAĞIYA BAKAR BİÇİMDE UZATMAK yerine/değil AÇIK AVUÇLA (YUKARI BAKAR BİÇİMDE) UZATMAK
- VERİRSEN ALIRSIN değil VERİRSEN, ALIRSIN
- VERİTABANI ile/||/<> ALGORİTMA
( Veritabanı veri depolama İLE algoritma işlem yöntemi. )
( Formül: Storage İLE processing method )
- VERITAS ile ALETHIA
( Latince. İLE Yunanca. )
( Hakikat ve doğruluk. )
( Gizil olanağın/gücün açığa/ortaya çıkarılması. | Açığa çıkış sürecinin bilinmesi. )
- VERİVERMEK ile VERİ VERMEK
- VERİYİM değil VEREYİM
- VERMEK:
SELENİNİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAĞINI
( Az kişiye. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Çok kişiye. )
- VERMEK ile/ve/değil/yerine BEKLENTİ İÇİNDE OLMADAN VERMEK
( [not] TO GIVE vs./and/but TO GIVE WITHOUT EXPECTATION
TO GIVE WITHOUT EXPECTATION instead of TO GIVE )
- VERMEK ile/ve/değil/yerine DEVRETMEK
( [not] TO GIVE vs./and/but TO TRANSFER
TO TRANSFER instead of TO GIVE )
- VERMEK ile/ve/<>/< NASIL VERECEĞİNİ BİLMEK
( Aslolan/esas. İLE/VE/<>/< Yöntem/usûl. )
( TO GIVE vs./and/<>/< WISDOM OF HOW TO GIVE )
- VERMEK ile/ve/değil/yerine SUNMAK
( [not] TO GIVE vs./and/but TO OFFER
TO OFFER instead of TO GIVE )
- VERMEK ve/||/<>/> VAR OLMAK
- VERMEK ve/||/<>/> VARMAK
- VERMEK ile/ve/||/<>/>/< VAZGEÇMEK
( TO GIVE vs./and TO GIVE UP )
- VERMEK ile/ve/değil ZAMANINDA VERMEK/İNFÂK[Ar.]
( [not] TO GIVE vs./and/but TO GIVE IN RIGHT TIME )
- VERMELİ!
- VERNİK[Yun.] değil/yerine/= KORUYUCU
( Sürüldükleri yüzeyde, koruyucu katman yapan katı cisimlerle ya da kuruyan yağlarla, bunları eritme özelliğindeki sıvılardan hazırlanan gereç. )
- VERSİYON[Fr., İng. VERSION] değil/yerine/= SÜRÜM/UYARLAMA
- VERTEBRATA ile/||/<> İNVERTEBRATA
( Vertebrata omurga, invertebrata omurgasız. )
( Formül: Backbone İLE no backbone )
- VERTEKS/VERTEX[İng.] değil/yerine/= TEPE | KAFA TEPESİ
- VERTEX ALGEBRA ile/||/<> CONFORMAL FİELD THEORY
( Vertex algebra cebirsel conformal field theory yapısıyken İLE CFT fiziksel conformal field theory modelidir )
( Formül: Operator product expansion )
- VERTİCAL ANGLES ile/||/<> ADJACENT ANGLES
( Vertical karşılıklı eşit, adjacent yan yana. )
( Formül: Opposite equal İLE side by side )
- VERTIGO ve/||/<> HITCHCOCK
( Alfred Hitchcock'un en çok sevilen filmi. )
- VERTİGO ve/<> TİP 1 DİYABET ve/<> HEMATOİD ARTRİT ve/<> LUPUS ve/<> MS ve/<> HAŞİMATO
- VERTİGO ile VİTİLİGO/ALA
( ... İLE Kerevizde bulunan psoralenler, deride, melanin üretimini artırarak, vitiligodan[beyaz lekeler] kurtulmaya yardımcı olur. )
- VESAİRE["VESAYRE" değil!] ile/ve/> VE ŞAİRE
itibarı ile 51.358 başlık/FaRk ile birlikte,
51.358 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(193/207)
(1996'dan beri)