I ve İ ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 51.358 başlık/FaRk ile birlikte,
51.358 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(109/207)
- KİN ile/ve/||/<> İNTİKAM
- KIN ile KIN
( Bıçak, kılıç vb. kesici araçların kabı. İLE Buğdaygillerde olduğu gibi yapraklarda sapın bir bölümünü uzunlamasına saran, geniş dış bölüm. )
- KİN ile/değil/yerine/>< SADÂKAT
- KINA ÇİÇEĞİ ile KINA AĞACI
( Kına çiçeğigillerden, çiçekleri tüylü renkte olan, bir ya da çok yıllık otsu bitki. İLE İki çeneklilerden, tropikal bölgelerde yetişen, kurutulmuş yapraklarından kına elde edilen, beyaz çiçekli, küçük bir ağaç. )
( BALSAMINA HORTENSIS cum LAWSONIA INERMIS )
- KİNA ile ...
( Deniz kabuğu. | Papua Yeni Gine'nin para birimi.[1$ = 2 Kina | 1 Kina = 10 Tona][2011] )
- KINAKINA[isp. < QUINAQUINA] ile/ve/||/<>/> KİNİN[Fr. < QUININE]
( Kök boyasıgillerden, asıl yurdu Güney Amerika olan, Hindistan ve Endonezya'da da yetiştirilen, kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç. [Lat. CINCHONA] | Bu bitkiden yapılan içecek. İLE/VE/||/<>/> Kınakınadan elde edilen ve sıtmanın sağaltımında kullanılan beyaz alkaloit. )
- KINALILAR, A. MELİH (SARIYER, 1919 - 1988) :
( Maliye Vergi Dairesi memurluğundan emekli oldu. Sarıyer'in eski futbolcularındandır. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 döneme yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- KINAMA ile TENKİD
- KINAMAK ile YARGILAMAK
( Birilerini, sadece, sizden daha farklı yanlış/hata yapıyor diye kınamayınız. )
( REPROACH vs. JUDGEMENT )
- KİNÂYE ÇEŞİTLERİNDE [YAZINDA/EDEBİYATTA]:
MUGÂLATA-İ MANEVİYE ile TEVRİYE ile İSTİHDÂM ile TEVCÎH ile TA'RÎZ ile REMZ
( ... İLE Örtmek, merâmı gizlemek. | [edebiyatta] Nükte yapmak amacıyla birkaç anlamı olan bir sözcüğün, en uzak anlamını kastederek kullanma sanatı.[Anlam sanatlarındandır ve telvîn'in bir bölümüdür.] İLE Hizmet ettirme. | Birden fazla anlamı olan bir sözcüğün, her anlamını, anlama uygun düşecek biçimde kullanma sanatı. [Sözcüğün, mecâz ve gerçek anlamı, başka sözcüklerin etkisiyle kullanım alanına çıkar. Çoğu zaman, aynı sözcüğün yerine özne biçimi kullanılır. Sözcüğün iki anlamı da kendileriyle ilgili yönde ele alınır.] İLE ... İLE "Taş atma." Birini, küçük düşürmek ve onunla alay etmek amacıyla, söylenecek sözü, tam tersi olan bir söz ile nükte yaparak anlatma sanatı. | Zarif bir biçimde, ifadenin yönünü değiştirerek sitemde bulunmak. ["Ne kadar da cömert davranıyorsunuz..."] [Bu sanatta, söz söylenilen kişi, karşılık vermekten yoksun bırakılır.][Kinâye sözcüğe, ta'rîz ise anlama dayandırılır.] İLE ... )
- KİNÂYE[Ar.]/İRONİ[İng. IRONY | Fr. IRONIE] değil/yerine/= DOLAYSÖZ
- KİNÂYE ile "GÖNDERME"
- KİNÂYE ile/ve/değil/yerine/<>/>/< İNCELİK
- KİNÂYE[Ar.] ile TARİZ[Ar.]
( Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz. | Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz. | Bir sözü, gerçek anlamının dışında kullanma sanatı. İLE Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama. )
- KİNÂYE ile TELVÎH
( ... İLE Gerekli şeylerden bahsederek yapılan kinâye. )
- KİNÂYE ile TENKİT
( ALLUSION vs. CRITICISM )
- KİNÂYE ile TEŞBİH
- KİNÂYE-İ BAÎDE ile KİNÂYE-İ HAFÎFE ile KİNÂYE-İ KARÎBE ile KİNÂYE-İ VÂZIHA
( Uzak bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Dokundurmalı söz, şiir. İLE Yakın bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Başka bir anlama gelme olasılığı bulunmayan apaçık dokundurma/kinâye. )
- KİNÂYE'LERDE:
KİNÂYE-İ KARÎBE ile/ve/<> KİNÂYE-İ BAÎDE ile/ve/<> KİNÂYE-İ MÜFREDE ile/ve/<> KİNÂYE-İ MÜREKKEBE
( Sözün başka bir anlama gelme olasılığı yoksa. [uzak bir karîneye/ipucuna dayanan] İLE/VE/<>
Sözün anlamı gizleniyorsa. [uzak bir karîneye/ipucuna dayanan] İLE/VE/<>
Bir özelliği belirtiyorsa. İLE/VE/<>
Birkaç özelliği birden belirtiyorsa. )
- Kinâyesiz KONUŞ!!!
- KİNAZ ile/||/<> FOSFATAZ
( Kinaz fosforilasyon ATP İLE fosfataz defosforilasyon. )
( Formül: P ekleme İLE çıkarma )
- KİNESİN İLE DYNEİN İLE MYOSİN ile/||/<> MOTOR PROTEİNLER
( Hücre içi moleküler motorlar. )
( Formül: 8 nm adım (kinesin) )
- KİNETİK[Fr. < CINETIQUE] ile KİNESTEZİ[Fr. < KINESTHESIE]
( Hareketle ilgili, hareket nedeniyle oluşan. | Kimyasal tepkimelerin hızlarını inceleyen bilim dalı. | Hareket olaylarını inceleyen bilim dalı. İLE Devin duyumu. )
- KİNETİK AYRIŞIM ile/||/<> TERMODİNAMİK KONTROL
( Kinetik ayrışım hızlı reaksiyon ürünü seçerken İLE termodinamik kontrol kararlı ürün seçer )
( Formül: k₁ >> k₂ )
- KİNETİK ENERJİ ile/||/<> POTANSİYEL ENERJİ
( Kinetik enerji hareket enerjisi İLE potansiyel enerji konum enerjisidir )
( Formül: KE = ½mv²\nPE_g = mgh (yerçekimi)\nPE_e = ½kx² (elastik)\nE_mekanik = KE + PE )
- KİNETİK KONTROL ile/||/<> TERMODİNAMİK KONTROL
( Kinetik düşük sıcaklıkta hızlı ürün, termodinamik yüksek sıcaklıkta kararlı ürün )
( Formül: ΔG‡ (kinetik) İLE ΔG° (termodinamik) )
- KİNETİK ile/||/<> KURAM
( Gazların kinetik kuramınin öncülüğü )
( Daniel Bernoulli tarafından 1738 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1700-1782) (Ülke: İsviçre) (Alan: Matematik, Fizik) (Önemli katkıları: Bernoulli prensibi, akışkanlar mekaniği) )
- KİNETOKOR ile/||/<> ASTER
( Kinetokor sentromer protein İLE aster sentrozom ışınları. )
( Formül: Bağlanma İLE kutup )
- KINIK BOYU ile/ve KAYI BOYU ile/ve BAYAT BOYU
( Selçuklu. İLE/VE Osmanlı. İLE/VE ... )
- KINKANAT ile KINKANATLILAR
( Kın kanatlı böceklerin gövdeyi korumakla görevli ve çok sert yapıda birinci çift kanadı. İLE Böcekler sınıfından, boynuzsu bir kın biçiminde olan birinci çift kanatları uçmakta kullanan öteki iki kanadı örten, ağız parçaları çiğnemeye, parçalamaya elverişli, tümüyle başkalaşma gösteren bir takım. )
- KINNAP değil/yerine/= SİCİM
- KIRNAP/KINNAP[Ar. < KİNNEB] değil/yerine/= SİCİM
( Keten, kenevir gibi bitkilerin liflerinden yapılan, kaba şeyler dikmeye, bağlamaya yarayan ince sicim ya da kalın ip. )
- Kinsiz KONUŞ!!!
- KİP ile BİÇİM
( MOOD )
- KİP = CİHET, HAL, TAVIR = MODE, MOOD[İng.] = MODE[Fr.] = MODUS[Alm., Lat.] = MODO[İsp.]
- KIPÇAK ile ...
( KUMANİA )
( XI - XV. yüzyıllarda, Hazar ve Karadeniz'in kuzeyindeki bozkırlarda, Mısır ve Suriye'de yaşamış bir Türk boyu, Kuman. | Günümüzde, Kırım Tatarcası, Kazakça, Karaçay Malkarca vb. lehçeleri konuşan öbeğe verilen genel ad. )
- KİPE[Alm. < KIPPE] -
( Hızla bükülen kalçanın sert ve birden gerilişiyle, gövdenin yatıştan ayaküstü duruşa ya da asılmadan dayanmaya geçmesi. )
- KIPI = AN = DEM = MOMENT[İng., Fr., Alm.] = ATTIMO/MOMENTO[İt.] = MOMENTO/RATO[İsp.]
- KİPLİK:
SORUN BELİRTEN ÖNERME ve/||/<> İDDİA EDİLEN ve/||/<> İTİRAZ GÖTÜRMEZ OLAN/APAÇIK
- KİPRİK değil KİRPİK
- KIR ATIN YANINDA YATAN, YA HUYUNDAN, YA SUYUNDAN ile KÖRLE YATAN ŞAŞI KALKAR
- KİR-KİSP
- KIR ile/ve/||/<>/> AK
( GRAY vs./and/||/<>/> WHITE )
- KIR ile BAKLA KIRI
( ... İLE Beyazı çoğalmış, beyazlamaya yüz tutmuş saç vb. | Koyu ve iri lekeli at donu. )
- KİR ile/değil BOYA
- KİR ile ÇEPEL
( Kir, bulaşık, çamur, pislik. | Ürüne karışmış yabancı madde. )
- KÎR[Ar.] ile KÎR[Ar.] ile KİR[Tr.]
( Zift, katran. İLE Erillik örgeni, penis. )
- KIR ile KIR ile KIR
( Beyazla az miktarda siyah karışmasından oluşan renk. | Bu renkte olan. İLE Kent ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer, dağ, bayır. İLE Bozma, bölme, ayırmanın buyruk kipi. )
( GRAY vs. GRAY vs. GRAY )
- KIRAAT ile/ve/||/<> TEFEKKÜR ile/ve/||/<> HAYAT
( Dilin okuması. İLE/VE/||/<> Aklın okuması. İLE/VE/||/<> Kalbin okuması. )
- KIRAATHANELER ile/ve/||/<>/> MARMARA KIRAATHANESİ
- KİRACI/SAHİP değil/yerine MİSÂFİR
- KİRAL AYRIŞIM ile/||/<> RAZEMAT SENTEZİ
( Kiral ayrışım enantiomerleri ayırırken İLE razemat sentezi iki enantiomeri eşit oranda üretir )
( Formül: ee = (R-S)/(R+S) )
- KİRALAYAN ile/ve KİRAYA VEREN
- KIRAN KIRANA (MÜCADELE)
- KIRAN ile KIRAN ile KIRAN/ÂFET ile KIRÂN[Ar. < KIRÂNÂT] ile KIRÂN[Fars.]
( Kırma işini yapan kişi. İLE Kıyı, kenar, çevre, uç. | Dağ sırtı, tepe, bayır. | Kıraç toprak. | Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı. İLE Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık ya da başka neden. İLE Yakınlık. | İki şeyin birleşmesi. | Gezegenlerden ikisinin bir burçta birleşmesi. İLE 1848'den 1927'ye kadar İran'da kullanılan bir gümüş para.[1.25 Dolar değerindeydi. 10 kıran, 1 toman ederdi.] )
- KIRAN/ÖLET/AFET ile KIRAN
( Kırma işini yapan kişi. | Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık ya da başka neden. İLE Kıyı, kenar, çevre, uç. | Dağ sırtı, tepe, bayır. | Kıraç toprak. | Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı. )
- KIRANTA[İt. < QUARANTA] değil/yerine/= KIRÇIL
( Saçları ağarmaya başlamış eril kişi. | İlerlemiş yaşına karşın bakımlı, özenli eril kişi. | Kırlaşmış saç, sakal. )
- KİRAZ ÇEKİRDEĞİ ve ZEYTİN ÇEKİRDEĞİ ve KEÇİBOYNUZU ÇEKİRDEĞİ
( Isıtılarak uzun süreli ısıtıcı olarak kullanılabilir. )
- KİRAZ ile DEFNE ile MEŞE ile AKÇAAĞACI ile KAYISI
(
)
( Kendinizi tanımlamak isteseydiniz ne olmak isterdiniz?
Kiraz kadar lezzetli, defne gibi yeşil, meşe gibi toprağın sigortası, akçaağaç kadar estetik ve kayısı kadar yararlı olmak isterdim. )
- KİRAZ ile KİRAZ
( ... İLE/VE Giresun'da, dağlık bir bölgeye verilen ad. )
- KİRAZ ile/ve NABAK
( ... İLE/VE Yaban kirazı. )
- KİRAZ ile/ve SİDRE
( ... İLE/VE Arabistan kirazı. )
- KİRAZ ile/ve VAŞ
- KİRAZ[Yun.] ile VİŞNE[Slavca]
( Gülgillerden bir meyve ağacı. İLE Gülgillerden, dalları kırmızımtrak, çiçekleri beyaz renkte, kiraza benzer bir ağaç. | Bu ağacın meyvesi. )
( ... ile ÂLÛ-BÂLÛ/ÂLBÂLÛ )
( CHERRY vs. SOUR CHERRY/MORELLO/AMARELLE )
( PRUNUS AVIUM cum PRUNUS CERASUS )
- KİRAZLI BEND (MAHMUT II. BENDİ) :
( Bahçeköy Belgrad Ormanı içindedir. Eski Belgrad köyünün güneyinde yer alan bent Sultan II. Mahmut (1785 - 1839)' un döneminde yapılmış olup 1818 yılında tamamlanmıştır. Bent Mimar Kirkor Amira Balyan (1764 - 1931) tarafından yapılmıştır. Yüksekliği 11,60 m, uzunluğu 45,45 m. dir. 103.080 m³ su kapasitelidir. )
- KİRAZLI BEND PİKNİK YERİ :
( Bahçeköy'de Belgrad Ormanı içindeki Kirazlı Bend (Mahmut II. Bendi) ön kısmı ve çevresidir. Halka açık bir piknik alanı olup, gruplara günü birlikte verilmektedir. Suyu, masaları ve çeşitli ihtiyaçlara cevap veren hizmetleri ile hazır bulunmaktadır. )
- KİRAZLIBAHÇE ÇEŞMELERİ :
( Zekeriyaköy'deki Kirazlıbahçe çay bahçesi içindeki çeşme 1927 yılında duvar çeşmesi olarak yapılmıştır. Çeşmenin suyu Kirazlıbahçe memba suyudur. Bu bahçe içindeki diğer çeşme Kirazlıbahçenin bitişiğindeki evin bahçesindedir. Çeşme 1962 yılında yapılmıştır. Her iki çeşme de Mustafa Dayaloğlu tarafından yaptırılmıştır. )
- KİRAZLIBAHÇE MESİRESİ :
( Zekeriyaköy'ün Soğuksu tarafındadır. Mesire içi kiraz ağaçları ile dolu olması nedeni ile Kirazlıbahçe denilmektedir. Mesire içerisinde lokanta, Çay bahçesi, piknik alanı bulunmaktadır. Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde bahsettiği "... lal renkli sulu kirazları..." Bu mesire bahçesinde hala bulunmaktadır. Kirazlıbahçe mesiresi 1927 yılından beri hizmet vermektedir. )
- KIRBA[Ar. < KİRBA]/MATARA[Ar. < MİTHARE] ile KIRBA
( Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı. İLE Çok su içen. | Çocuklarda karın şişmesiyle beliren bir hastalık. )
- KİRCHHOFF İLE THÉVENİN İLE NORTON ile/||/<> DEVRE ANALİZİ TEOREMLERİ
( Elektrik devrelerinin analizi için üç temel teorem. )
( Formül: ΣI = 0 İLE ΣV = 0 )
- KİRDEŞ ile/ve/||/<> KOMŞU
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Tek bir ev içinde birlikte ikamet edilen komşu. İLE/VE/||/<> ... )
- KİREÇ KLORÜRÜ ile KİREÇ KAYMAĞI
( ... İLE Bazı nesne ve yerleri mikroplardan arıtmakta, çamaşırları ağartmakta kullanılan, sarımsı beyaz renkte ve klor kokusunda, toz ya da sulandırılmış kireç klorürü. )
- KİREÇ ile KİREÇ TAŞI
( Mermer, tebeşir, kireç taşı, alçı taşı gibi birçok taşın özünü oluşturan kalsiyum oksit.[CaO] | Kalsiyum hidroksit, Ca(OH). İLE Kireç ocağında işlenerek kireç elde edilen, kalsiyum karbon tuzundan bileşik kayaç. )
- KİREÇ ile/||/<>/> KİREÇSÜTÜ
( ... İLE/||/<>/> Badana için hazırlanmış sulu kireç. )
- KİREÇBURNU FIRINI :
( Kireçburnu çarşı içinde ve Kefeliköy Caddesi üzerindedir. 1957'den beri hizmet veren fırının sahibi Sami, Şevki Bostancı olup, börekleri ile çok ünlü bir fırındır. )
- KİREÇBURNU LİMANI :
( Kireçburnu Haydar Aliyev Parkı önünde bulunan limandır. Eski küçük ve elverişsiz barınak yıkılarak yerine bu liman yaptırılmıştır. Liman S.S. Kireçburnu Su Ürünleri Kooperatifinin kullanımındadır. )
- KİREÇBURNU MAHALLESİ :
( Kireçburnu ilçenin sahil şeridinde yer alan bir mahalle olup; Tarabya, Cumhuriyet Mahallesi (Kefeliköy) mahallesinden sınır alır. Bizans döneminde isminin Boğazın anahtarı anlamına gelen Kleidra tou Pontuveya Kleidai tou Pontu idi. Osmanlı döneminde yörede bulunan kireç ocağı ve kireç iskelesi nedeni ile semte Kireçburnu ismi verildiği bazı kaynaklarda belirtilir. 1992 nüfus sayımına göre mahallenin nüfusu 6.081'dir. )
- KİREÇBURNU MESİRESİ :
( Kireçburnu eski vapur iskelesinden Kefeliköy'e kadar uzanan sahil boyu; ağaçları, farkları ve yeşillikleri ile doğal mesire görünümünde olup bu biçimde değerlendirilmektedir. )
- KİREÇBURNU METEOROLOJİ İSTASYONU :
( Sarıyler İlçesindeki meteoroloji istasyonlarının merkezi durumundadır. )
- KİREÇBURNU PLAJI :
( Eski vapur iskelesinden Çin Konsolosluğu köşesine kadar olan alan, temiz suyu ve kullanışı nedeniyle plaj olarak kullanılmaktadır. )
- KİREÇBURNU SPOR KULÜBÜ :
( 1951 yılında Ahmet Poçar, Alaattin Kalender, İsmet Bozer, İsmet Ermetin, Raşit Yürüdü, Turgut Kalender, Fahrettin Sarıer ve Mehmet Gülümser tarafından kuruldu. Kulüp futbol dalında faaliyet göstermektedir. Bu kulüpten; Hüseyin Gülümser, Vecdi Poçar, Ferruh Engin. Engin Bilgin, Erman Ergin gibi sporcular yetişti. )
- KİREÇBURNU TABYASI :
( Kireçburnu Tabyaaltı durağının üst kısmında tepede, 1909'da savunma amaçlı yapılan ve toprak altından denize çıkışı olan tabya'da önceleri boğazın savunması için top ve askeri birlik bulunuyordu. Zamanla tabya terk edildi ve boş bırakıldı. Ulusal kurtuluş mücadelesi dönemlerinde muhtelif yerlerden temin edilen silah ve mühimmatların depo edilerek saklandığı yerlerden biridir. Bulunduğu mevkiin alt kısmına Tabyaaltı durağı vardır. )
- KİREÇBURNU VAPUR İSKELESİ :
( Şirket - i Hayriye'ye ait olun bu iskele Boğaz'ın Karadeniz'e açılan ağzının tam karşısında olması bakımından, sert havalarda geminin yanaşması ve yolcu boşaltması çok zor olan iskelelerden biriydi. Zamanla yolcusunu kaybettiğinden 1964'te kapatıldı ve iskele yerinden söküldü. )
- KİREÇÇİL >< KİREÇYEREN
( Kireçli topraktan hoşlanan, kireçli toprakta yetişen bitki. >< Kireçli topraktan hoşlanmayan, kireçli toprakta yetişmeyen. )
- KİREÇLEŞME ile/ve/||/<> ÇÖZÜNME ile/ve/||/<> AYRIŞMA ile/ve/||/<> BAĞLAŞIM ile/ve/||/<> MAYALANMA(FERMENTASYON) ile/ve/||/<> DAMITMA(DİSTİLASYON) ile/ve/||/<> ÇÖKELME
- KİREMİT[Yun.] ile ALMANKİREMİDİ
( Çatıları örtmekte kullanılan, yan yana dizilerek suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha. İLE Düz/yassı kiremit. )
- KİREMİTLİ ÇEŞME :
( Garipçe Kalesi yolu üzerindedir. Hangi tarihte ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. )
- KIRGIN/LIK ile/değil KIRIK/LIK
- KIRGIN/LIK ile/ve/||/<>/> KIZGIN/LIK ile/ve/||/<>/> KİN
( Sessizdir. İLE/VE/||/<>/> Gürültülüdür. İLE/VE/||/<>/> Gereksizdir ve yanlıştır. )
- KIRGINLIK ve/||/<> MESAFE
( Kırıldığında, o kişiyle aranda mesafe oluşturmak ve birbirine zaman tanımak gerekir. Anlıyorsa/n yanına gelecektir/gideceksindir. Gelmiyorsa/gitmiyorsan, o kişiyle doğru mesafeyi buldun demektir. )
- KIRIK-DÖKÜK
- KIRIK ile/ve/||/<> BÜKÜK ile/ve/||/<> EĞİK
- KIRIK ile ÇATLAK
- KIRIK ile KIRIK ile KIRIK
( Kırılmış olan. | Tam nota göre düşük olan not. | Saf renkten hafif uzaklaşmış. | Kırılmış bir şeyden ayrılan parça. | Kemiğin bir etki ile kırılması. | Bir şeyin kırılan yeri. | Kırıntı. | Melez. | Tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul. | Gücenmiş, üzgün. İLE Dişilin ya da erilin, yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu eril ya da dişil. İLE Fay. )
- KIRIK ile/||/<> KİRLİ ÇAMAŞIR
- KIRIK/ÇI/SINIK/ÇI[yerel] ile/değil/yerine KEMİK HEKİMİ/ORTOPEDİST
- KIRIK-KIRTIK
- KIRILGANLIĞIN GÜCÜ ve/||/<> UTANCI DİNLEMEK
( BRENE BROWN )
( İlgili konuşmayı, burayı tıklayarak izleyebilirsiniz... ve/||/<> İlgili konuşmayı, burayı tıklayarak izleyebilirsiniz... )
- KIRILIP SERİLMEK
- KIRILMA İLE YANSIMA İLE GİRİŞİM İLE KIRINIM ile/||/<> IŞIK OLAYLARI
( Işığın madde ile etkileşiminde görülen dört temel optik olaydır. )
( Formül: n₁sinθ₁ = n₂sinθ₂ )
- KIRILMA ile/ve/değil BÜKÜLME
- KIRILMA/KIRIK ile/ve/||/<>/< ÇIKMA/ÇIKIK ile/ve/||/<>/< BURKULMA
( Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar, darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski de artar. İLE/VE/||/<>/< Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden normal konumuna dönemez.[Yoğun ağrı, şişlik ve kızarıklık, işlev kaybı ve eklem bozukluğu gibi belirtileri vardır.] İLE/VE/||/<>/< Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.[Burkulan bölgede ağrı, kızarma, şişlik, işlev kaybı gibi belirtileri vardır.] )
( [Kırıklarda İlk Yardım]
- Yaşamı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilir.
- Hasta/yaralı, hareket ettirilmez, sıcak tutulur.
- Kol etkilenmişse yüzük ve saat gibi nesneler çıkarılır.
- Sabitleme ve sargı yapılırken, parmaklar görünecek biçimde açıkta bırakılır.
- Kırık kuşkusu bulunan bölge, ani hareketlerden kaçınılarak bir alt ve bir üst eklemleri de içine alacak biçimde sabitlenir.
- Açık kırıklarda, sabitlemeden önce yara temiz bir bezle kapatılmalıdır.
- Kırık bölgede sık aralıklarla nabız, derinin rengi ve ısısı gözlenir.
- Kol ve bacaklar yukarıda tutulur.
- Tıbbî yardım istenir[112].
İLE/VE/||/<>/<
[Çıkıkta İlk Yardım]
- Eklem aynen bulunduğu biçimde sabitlenir.
- Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz.
- Hastaya/yaralıya, ağızdan hiçbir şey verilmez.
- Bölgede nabız, deri rengi ve ısısı kontrol edilir.
- Tıbbi yardım alınır.
İLE/VE/||/<>/<
[Burkulmada İlk Yardım]
- Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem sabitlenir.
- Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır.
- Hareket ettirilmez.
- Tıbbî yardım alınır. )
- KIRILMA(") ile/<> (")ÇÖKME(")
- KIRILMA ile DAĞILMA
- KIRILMA ve/> DEĞİŞİM ve/> GÜÇLENME ve/> UMURSAMAMA
- KIRILMA ile/ve/||/<> EVRİLME
- KIRILMA" ile/></> UMURSAMAZLIK
( Kırıldıkça değişir, değiştikçe güçlenir, güçlendikçe de umursamazsın. )
- KIRILMA ile/||/<> YANSIMA
( Kırılma ışığın ortam değiştirirken yön değiştirmesi İLE yansıma geri dönmesidir )
( Formül: n₁sinθ₁ = n₂sinθ₂ (Snell yasası)\nθ_i = θ_r (Yansıma yasası)\nsinθ_c = n₂/n₁ (Kritik açı) )
- KIRILMA ile/ve/||/<>/> YIKILMA
- KIRILMADA:
BURKULMA ile BASINÇ ile KESME
(
)
- KIR(IL)MAK ile/değil/yerine/>< EĞ(İL)MEK
( Komik değildir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Komiktir. )
- KIRILMAMA NOKTASINDAKİ KİŞİ İÇİN SÖYLENİLECEK OLAN:
[ya] KALPSİZ ile/ya da GÜÇLÜ
- KIRILMAMALI:
DAL ile/ve/||/<> SEVGİ
( Ağaçtan, meyve bekliyorsak. VE Kişilerden, sevgi bekliyorsak. )
- KIRIM KIRIM (YÜRÜMEK) -
- KIRIM ile/= TAURIS ile/= TAVRIA/TAVRIDA
( ... İLE/= Kırım'dan, ilk kez Antik Çağ'da, Heredotos söz etmiş ve bu adı vermiştir. İLE/= Roma'lılar da, bu adlarla anmıştır. )
- KIRINIM ile/||/<> SAÇILMA (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Kırınım dalga engel arkası, saçılma parçacıklarla etkileşimdir )
( Formül: Huygens İLE Rayleigh )
- KIRIŞ KIRIŞ -
- KİRİŞ ile BAŞTABAN
( ... İLE Yunan ve Roma mimarlıklarında, sütunların üstüne oturan ve iki sütun arasındaki uzaklığın üstünü örten büyük, uzun taş kirişlerin oluşturduğu bölüm. )
- KİRİŞ ile KEMERE[Yun.]
( Yapılarda dört köşe kalın keresteden, demirden ya da betonarmeden yapılmış yatay destek parçası. İLE Gemi güvertesinin enine konulmuş kirişlerinden her biri. )
- KIRIŞIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KIVRIM
( Kırışmış olan. | Kırışmış yer, kırışıklık. | Deride esnekliğin kaybolmasından oluşan kıvrım. )
- KİRİŞLEME ile KİRİŞLEMEK
( Kirişlemek işi. | Ahşap döşemelerde yaklaşık 50 santimetre ara ile kirişler koyma. | Çapraz olarak, kılıçlama. İLE Kirişi çekip germek. | Kiriş olarak kullanılan keresteyi döşemek. )
- KİRİŞLİ ile KİRİŞLİ
( Kirişi olan. İLE Kiriş yapısında olan. )
- KIRIŞTIRMAK ile "KIRIŞTIRMAK"
( Nesnelerde.[kâğıt, giysi vb.] İLE Biriyle. )
- KİRİT ile/ve/||/<> KİRİTLİK/KİRİTLİG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Anahtar. İLE/VE/||/<> Kilit. )
- KIRK AKIL ile/değil/yerine/>< AKIL
( Kararsız, bir konuda belirgin görüş ve karar belirtemeyen kişi. | Her konuda düşüncesi ve sözü olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< ... )
- KIRK HANE ile/ve/||/<>/>/< BİR ÂRİF
- KIRK (LOKMA/TABAK) ile/ve/<>/ya da KIRIK (LOKMA/TABAK)
( FORTY (BITE/PLATE) vs./and/<>/or BROKEN (BITE/PLATE) )
- KIRK MİLYAR IŞIK YILI ile/ve/<> ONBEŞ MİLYAR IŞIK YILI
( Bilemediğimiz. İLE/VE/<> Bilebildiğimiz. )
( Işığın bir yılda boşlukta aldığı mesafe. [Zaman birimi değildir!]
1 ışık yılı = 63.241 AU [ 1 AU = 149.597.870.691 ± 30 m. ] | [9.5 Trilyon km. / 9.460.718.940.369.531 m. ± 1.897.230 m.] )
- YAŞ:
40 ile/ve/> 50
( Gençliğin, yaşlılığı. İLE/VE/> Yaşlılığın, gençliği. )
- KIRKAĞAÇ ile KIRK AĞAÇ
( Manisa iline bağlı ilçelerden biri. İLE ... )
- KIRKAMBAR ile KIRKAMBAR
( İçinde değişik türden şeyler bulunan kap ya da yer. İLE Çok konuda bilgisi olan kişi. | Çerçi. )
- KIRKAYAK ile KIRKAYAK
( Eklem bacaklıların çok ayaklılar sınıfına giren, taşların altında yaşayan, gövdesi yuvarlak ve uzun bir böcek. İLE "Kasık biti". )
( JULUS TERRESTRIS cum PTHIRUS PUBIS )
- KİRKİT ile TARAK
( Dokumacılıkta atkı ipliğini sıkıştırmak için kullanılan, demirden ya da ağaçtan yapılmış dişli araç. | Halı dokunurken kullanılan el tarağı. )
- 40'LI YAŞLAR ile/ve/||/<>/> 50'Lİ YAŞLAR
( Gençliğin yaşlılığı. İLE/VE/||/<>/> Yaşlılığın gençliği. )
- 43 YAŞINA KADAR ALKOL:
İÇMEYENİN BEYNİ ile/ne yazık ki/>< "İÇENİN" "BEYNİ"
(
)
( Alkol, yüzeye yakın kan damarları genişleyerek "sıcaklık duyusu" verir fakat gerçek bir durum değildir. Gövde iç sıcaklığını düşürür. )
- KIRLANGIÇ ile AKGÖT, SALANGAN[Filipin dili]
( ... İLE Hint ve Çin denizleri kıyılarında yaşayan, uzun kanatlı, dört köşe kısa kuyruklu, esmer, küçük kuş. )
( HIRUNDO RUSTICA cum COLLOCALIA )
- KIRLANGIÇ ile BALIKÇIN
( ... İLE Perdeayaklılardan, uzunca gagalı, uzun ve çatal kuyruklu, deniz kıyılarında yaşayan bir kuş, denizkırlangıcı. )
( ... cum STERNA HIRUNDO )
- KIRLANGIÇ ile BATAK/LIK KIRLANGICI
- KIRLANGIÇ ile DAĞ KIRLANGICI/ÇOBANALDATAN
( ... ile UVVÂR[çoğ. AVÂVÎR], VATVÂT[çoğ. VATÂVÎT] )
( ... ile PÂLVÂNE, PÂLVÂYE )
( ... cum CYPSELUS ALPINUS/CAPRIMULGUS EUROPEUS )
- KIRLANGIÇ ile KEÇİSAĞAN/ÇOBANALDATAN/EBÂBÎL[Ar.] ile AKKARINLI EBÂBÎL[Ar.] ile KARASAĞAN EBÂBÎL[Ar.]
( ... İLE Dağ kırlangıcı. | Çobanaldatangillerden, kahverengimsi gri zemin üzerine benekli ve çizgili tüyleri olan, kanatları sivri, kuyruğu uzun, boynu kısa, başı iri ve enli, gagası ufak, kısa ve kancalı bir tür kuş. )
( ... İLE Kahverengilerdir fakat gökyüzünde uçarlarken siyah görünürler.
* Uzun, bumeranga benzer kanatları, kısa ve çatallı kuyrukları vardır.
* Kırlangıçlar gibi uçarken kanatlarını kırmazlar.
* Kırsal bir alanda görmek olanaksızdır.
* Yuvalarını çatıların gizli yerlerinde yaparlar ve yuvalarına çok hızlı girip çıkarlar.
* Bazı ebabillerin 21 yıl yaşadığı gözlenmiştir.
* Ebabil görmek için yaz aylarında gökyüzünün çok yükseklerine bakmak gerekir.
* Kırlangıçlar gibi, teller vb. yerlere tünemezler.
* Sadece üremek için bir yere konarlar.[Türkiye'nin bir çok yerinde ürerler.]
* Özellikle akşam üstü çatıların ve evlerin üzerinde çılgınca çığlıklar atarak hızla uçarken görebilirsiniz.
* Yaşamlarının büyük bir kısmını uçarak geçirirler. [Uçarken uyurlar.]
* Şehirde, binaların arasında görebilirsiniz.
* Yuvalarını binalardaki çatlaklarına, havalandırma boşluklarına, çatı aralarına yaparlar. Yuva yapmak için uçarken rastgele topladıkları tüy, ot ve tohumları kullanırlar.
* Avrupa'ya Mayıs'ın başında gelir ve genellikle iki hafta içinde, oldukça hızlı bir biçimde tüm kıtaya yayılırlar. [Kışı geçirmek için Afrika'nın güneyine geri dönerler.]
* Mardin'de çok sayıda görmeniz olanaklıdır. )
(
)
( HUTTÂF[çoğ. HATÂTİF] ile EBÂBİL )
( BELVÂYE, PİRİSTÛ/K, PİRİSTÜK PÎLVÂYE ile EBREHE, BÂLVÂNE, YALVÂNE )
( SWALLOW vs. SWIFT vs. ALPINE SWIFT vs. CHIMNEY SWIFT )
( HIRUNDO RUSTICA cum CAPRIMULGUS EUROPAEUS cum TACHYMARPTIS/MICROPUS MELBA cum CHATEURA PELAGICA )
- KIRLANGIÇ ile KILIÇ KIRLANGICI
( HIRUNDO RUSTICA cum APODIDAE )
( SWALLOW vs. SWIFT )
- KIRLANGIÇ ile KIR KIRLANGICI
(
)
- KIRLANGIÇ ile KIRLANGIÇ
( Kuş. İLE Donanmada kullanılan bir tür küçük savaş gemisi. )
- KIRLANGIÇ ile SAĞAN
- KIRLANGIÇ ile SUMRU/DENİZKIRLANGICI
( 8 cins )
( Gediz deltasında! )
( ... ile
)
- KİRLENMEKTEN KORUNMA ve/<> ERDEM
- KİRLENMEMEK ile/değil/yerine/||/<>/< ARINMAK
- KİRLİ SU ile EPRİK
( ... İLE Çamaşırın az kirli suyu. )
- KİRLİ TOPRAK değil KİLLİ TOPRAK
- KIRLI ile ...
( Ege bölgesinde özellikle hasat mevsiminde Orta Anadolu'dan gelen mevsimlik işçilere verilen ad. )
- KİRLİ ile/ve/değil/<> TOZLU
- KİR/Lİ/LİK ile/ve/= PASAK/LI/LIK
- KİRLİ/LİK ile/değil/yerine RENKLİ/LİK
- KİRLİLİK ile SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
( Çevrenin zararlı nesnelerle kirletilmesi. İLE Bugünkü gereksinimleri karşılamak için doğal kaynakları gelecek kuşaklar için de koruyarak kalkınmaktır. )
- KİRLOŞ = KİRLOZ
( Kirli ve pasaklı. )
- KIRMADAN DÖKMEDEN/KIRIP DÖKMEDEN (İŞ YAPMAK)
- KIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GÖNÜL ALMAYI (DA) BİLMEK
( Herkesin yapabildiği/yapabileceği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazılarının yapabildiği/yapabileceği. )
- KIRMAMAK" ve/||/<> "KIRILMAMAK"
( "Dil ile". VE/||/<> (B)ilim/bilgi ile. )
( İlk ders. VE/||/<> Son ders. )
- KİRMAN = KİRMEN
( İp eğirmeye yarayan tahtadan yapılmış araç. )
- KIRMIZI IŞIK:
HERKESE YANMALI ve/fakat/ne yazık ki/>/< BANA YANMASIN
- KIRMIZI KONAK ile KIRMIZI KÖŞK ile KIRMIZI YALI
( Bâb-ıâli'de Cumhuriyet Gazetesi bahçesinde harap halde duran, İttihat ve Terakki Cemiyeti(Partisi) binası. İLE Üsküdar'da, Salacak kıyısı üstünde, Sinan Paşa Camisi karşısında bulunan ahşap köşk. [Çürüksulu Ahmed Paşa Köşkü ya da Belkıs Hanım Köşkü olarak da bilinir.] İLE Kandilli'nin kuzeyindedir. [Polonya'lı Hukukçu Ostrorog tarafından yaptırılmıştır. Kont Ostrorog Yalısı olarak bilinir.] )
- KIRMIZI KÖŞK :
( Sarıyer deresi ile birleşen Teknecik deresini takiben Maden'e doğru giderken soldaki arazinin içerisinde çam ağaçlarının arasında idi. Bu büyük ve tarihi eser köşk devamlı kırmızı boya ile boyandığından "Kırmızı Köşk" olarak isimlendirilmişti. Köşk bakımsızlıktan viran hale geldikten sonra 1960'lı yıllarında sonunda yerine apartmanlar ve büyük bahçesine de işyerleri yapıldı. )
- KIRMIZI ÖLÜM ile/ve BEYAZ ÖLÜM ile/ve YEŞİL ÖLÜM ile/ve SİYAH ÖLÜM
( Hırs ve ihtirasların, şehvetin ölümü. Alışkanlıkların[murâdât'ın], alışkanlıklardan dolayı oluşmuş yakınlıkların [menusât'ın] ölümü. İLE/VE İştahın ölümü.[Tokluğun, tıkınmanın] İLE/VE Kıyafetin ölümü. Giyim-kuşamdan uzaklaşma, libası terk etme. İLE/VE Halkın arasına girmek, halkın içinde yaşamak, halkın ıstırabını yüklenmek. )
( MEVT-İ AHMER ile/ve MEVT-İ EBYEZ ile/ve MEVT-İ AHDER ile/ve MEVT-İ ESVED )
( Ölümün Dört Rengi - Dücâne Cündioğlu )
- KIRMIZI ÖRÜMCEK ile KIRMIZI SIRTLI ÖRÜMCEK
( ... İLE Avustralya'nın, en zehirli örümceğidir. )
( )
( TETRANYCHUSURTICAE - TETRANYCHUSALTHAEAE cum ... )
- KIRMIZI[Ar.] değil/yerine/= AL
- KIRMIZI[Ar.] değil/yerine/= AL / KIZIL
( Parlak kırmızı renk. | Bu renkte olan. | Aşırı derecede olan. | Komünist. | Genellikle küçük yaşlarda görülen, bulaşıcı, yüksek ateşli, kırmızı renkte geniş lekeler döktüren, kuluçka dönemi üç dört gün süren tehlikeli hastalık. | Altın. )
- KIRMIZI ile FUŞYA[< LEONART FUCHS]
( ... İLE Canlı morumsu, kırmızı renk. )
- KIRMIZI ile MOR
( RED vs. PURPLE )
- KIRMIZI ile YEŞİL
- KIRMIZIYA KAYMA İLE MAVİYE KAYMA İLE DOPPLER ile/||/<> KOZMİK HAREKETLER
( Evrendeki nesnelerin hareketinin spektral etkileri. )
( Formül: z = Δλ/λ = v/c )
( Christian Doppler tarafından 1842 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1803-1853) (Ülke: Avusturya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Doppler etkisi) )
- KIRMIZIYA KAYMA ile/||/<> MAVİYE KAYMA
( Kırmızıya uzaklaşma z>0, maviye yaklaşma z<0. )
( Formül: λ_obs > λ_emit İLE λ_obs < λ_emit )
- KIRO"[Kürtçe(Kurmanci) < KURO: Oğul/oğlan.[sesleniş/hitap] < KUR: Oğul/oğlan.][<> KURRAG: Sıpa, tay.] ile "HANZO"
( Oğul/oğlan. İLE Kaba saba, görgüsüz kişi. )
- KİRPİ ile ARMADİLLO
( ... İLE 20 türü vardır. [30-40 milyon civarındalardır] [hepsi de Amerika'da yaşarlar] )
( ... İLE 60 milyon yıldır yeryüzündelerdir. )
( ... İLE Soluklarını 6 dakikaya kadar tutabilirler. [Uzun bir mesafe almaları gerektiğinde ciğerlerini havayla doldurup, midelerini can yeleği gibi şişirirler] )
( ... İLE Ürkütüldüklerinde ve bir savunma mekanizması olarak metrelerce havaya sıçrarlar. )
( ... İLE Teksas eyaletindeki her iki memeliden biri armadillodur. [Öteki ise, Teksas Uzunboynuz sığırıdır.("Teksas hız kesicisi" takma adıyla da anılırlar)] )
( Armadillo'lar, en büyük penise sahip memelidir. )
( [Azteklerde] ... ile AZOTOCHTLI[: Kaplumbağamsı tavşan.] )
( ... ile
|
)
( ... İLE Fareler [ve insanlar] dışında, cüzzamdan ciddi biçimde etkilenen tek hayvan türüdür. [Amerika'nın Louisiana eyaletindeki armadillolarının çoğu cüzzamlıdır] )
( Çözümler/Çareler...
Kendimizi, ayakta, dikey | durumda görerek değil
O küre/yuvarlak biçimdeki bir bütün ve
tüm bütünlüklerin önemli bir parçası olarak görüp
birbirimizle, yaşamda, doğada ve
doğayla uyumlu bir akış/yuvarlanış içinde olmamızda!... )
( HEDGEHOG/CENTIPEDE vs. ARMADILLO )
( ERINACEUS EUROPAEUS cum [İsp.]ARMADO< [Lat.]ARMARE )
- KİRPİ ile AVUSTRALYA KİRPİSİ
( ... ile ZÂT-ÜL-LİSÂN )
- KİRPİ ile DİKENLİ OKLU KİRPİ
(
ile ... )
( Kirpiler, suda batmazlar. )
( DÜLDÜL, KUNFUZ[çoğ. KANÂFİZ], MUKANFEZ ile ... )
( JÎK, JÎKÂSE HÂR-PÜŞT[mecaz], ÜSKÜR ile SENGER, ÜŞGUR )
( HEDGEHOG/CENTIPEDE vs. PORCUPINE )
( ERINACEUS EUROPAEUS/CONCOLOR cum HYSTRIX CRISTATUS )
- KİRPİ ile UZUN KULAKLI ÇÖL KİRPİSİ
- KIRPIK ile KIRPINTI
( Kırpılmış olan. | Bölük pörçük. İLE Kırpılan şeyden kalan küçük parça. )
- KIRPMA ile KIRKMA
( Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak. | Göz kapaklarını açıp kapamak, kıpmak. | Kesinti yapmak, tutumlu davranmak. İLE Bir şeyi uçlarından kesmek. | Saç, sakal ya da tüyü kesmek. )
( CLIPPING vs. TRIM/CLIP/CROP/FLEECE/SHEAR )
- KIRPMAK ile/ve/||/<> CIMBIZLAMAK
- KIRPMAK ile KESMEK
( TRIM vs. CUT )
- KIRŞAN, ERDİNÇ (İST. 1942) :
( Galatasaray'dan transfer edildi ve iki sezon (1961 - 1953) Sarıyer'de oynadı. Bu süre içinde 33 lig, 1 kupa maçı olmak üzere 34 resmi ve ayrıca 14 özel maçla birlikte toplam olarak 48 maçta forma giydi.. Lig maçlarında 2, kupa maçlarında 1 ve özel maçlarda 1 olmak üzere takımı adına 4 gol kaydetti. )
- KIRSIÇANIMSISI:
AĞAÇ ile ÇALI ile UÇURUM/ÇÖL
( DENDROHYRAX ARBOREUS | DENDROHYRAX DORSALIS | ENDROHYRAX VALIDUS cum HETEROHYRAX BRUCEL < ANTINEAE cum PROCAVIA CAPENSIS )
- KIRTASİYE[Ar. < ] ile/ve/||/<> BETİKEVİ/KİTAPÇI
( Defter, kâğıt, kalem vb. yazı araç ve gereçlerinin tümü. | Kâğıtla yapılan işlemler. İLE/VE/||/<> ... )
- KİRTÜÇ ile HUYSUZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herkese kin besleyen ve huysuz kişi. İLE ... )
- KİRVE/LİK ile/ve/<> MÜSAHİP/LİK
( ... İLE/VE/<> Sohbet, arkadaşlık eden kişi. | Tatlı konuşmaları ile büyüklerin, özellikle de sultanların hoş zaman geçirmelerini sağlamakla görevli kişilere verilen san. )
- KIŞ KIŞ
( Kovalama. )
- KIŞ LASTİĞİ ile/ve/||/<>/> ZİNCİR
( Risk yönetimi. İLE/VE/||/<>/> Kriz yönetimi. )
- KIŞ UYKUSUNA YATANLAR ile KIŞ UYKUSUNA YATMAYANLAR
- KİŞ[Fars.] ile KÎŞ[Fars.]
( [satrançta] Bir taşı zorlama. İLE Din, mezhep. | Ok kuburu. | Keten kumaş. | Kuş yeleği. | Şimşir. | Âdet, huy, töre. )
- KIS ile KIZ
( Sınırlamak, azaltmak, kısmak. İLE Sinirlenmek, kızmak. | Eril olmayan çocuk. )
- KIŞ ile/ve/||/<>/< UĞULDAYAN KIŞ
( 21 Aralık - 21 Mart arası. İLE/VE/||/<>/< 21 Aralık - 31 Ocak arası. )
( ... ile/ve/||/<>/< HERÎR ??? )
( ZÂM ile/ve/||/<>/< ... )
- KISA DURAK ile/ve/||/<>/> SONSAL DURAK
( Noktalı virgül/üç nokta. [Askıda kalan durak işareti.][Tümcenin devam edeceğini gösterir.] İLE Virgül. [Düz, küçük çizgi.] [Kısa duraklama, sözcük ya da öbek ayırma.] )
( AUSPENSIVUS et VIRGULA PLANUS )
- GELECEK:
KISA ile/değil YAKIN
- KISA İ ile UZUN İ
( İzci, işaret, iletişim, isim, ikiz, iplik.
İLE
İcat, bitap, bitaraf, veli.
)
- KISA KES, AYDIN HAVASI OLSUN değil KISA KES, AYDIN ABASI OLSUN
( ABA: Kumaştan yapılma giysi.[Aydın efesinin abası, kısa ve dizleri açıktır.] )
- KISA KISA (ANLATMAK) ile KISA KISA (TASARRUF ETMEK)
- KISA KOLLU ile KISA, KISA KOLLU ile OMUZ ALTI ile KOLSUZ
- KISA ROL ile KÜÇÜK ROL
- İNSÜLİN:
KISA SÜRE ETKİLİ ile/ve UZUN SÜRE ETKİLİ
- KISA SÜRELİ BELLEK ile/ve/<> UZUN SÜRELİ BELLEK
( Biyofizik bir süreçtir. İLE/VE/||/<> Biyokimyasal bir süreçtir. )
( Sessel kod önemlidir. İLE/VE/||/<> Anlamsal kod önemlidir. )
( 7 +/- 2 kapasitesi vardır. İLE/VE/||/<> Kapasitesi sınırsızdır. )
( Ara-bul-geriye getir hemen hemen hatasızdır. İLE/VE/||/<> Hata yapmaya son derece eğilimlidir. )
( Yeni öğrenilen davranış ya da bilgi, kısa süreli bellekte 30 saniye kadar kalır ve sonra uzun süreli belleğe aktarılır. )
( Hipokampüs, kısa süreli bellekle ilgili bir beyin bölgesidir. )
( Bir bilginin uzun süreli belleğe girmesi protein sentezi ile gerçekleşir. )
( Otuz saniye geçtikten sonra anımsanan her bilgi ya da olay uzun süreli bellekten çağrılır. )
( KÜMELEME: Uzun süreli bellekteki bilgileriniz aracılığıyla size verilen yeni birimleri anlamlı bir biçimde gruplama sürecine kümeleme[clustering] adı verilir. )
- KISA SÜRELİ BELLEK ile/ve/değil YANKISAL DEPO
( 10 - 30 saniye. İLE/VE/DEĞİL 250 milisaniye - 4 saniye. )
- KISA SÜRELİ ile/ve/<> GEÇİCİ
- KISA/KÜÇÜK USÛL ile/ve UZUN/BÜYÜK USÛL
- KISA/UZUN VÂDELİ[Ar.] değil/yerine/= KISA/UZUN ERİMLİ
- KISA VADELİ YARAR-UZUN VADELİ ZARAR ile/değil/yerine ÂN'I YAŞAMAK
- KISA (YOL) ile/ve/değil KESTİRME (YOL)
- KISA ZAMANDA ile TEZ ZAMANDA
- KISA ZİNCİRLİ YAĞ ASİTLERİ ile/||/<> UZUN ZİNCİRLİ YAĞ ASİTLERİ
( Kısa zincirli yağ asitleri (KZYA) mikrobiyota tarafından üretilir İLE uzun zincirli yağ asitleri diyetle alınır. KZYA bağırsak sağlığını destekler İLE kolonositler için enerji kaynağıdır. )
- KISACA GEÇİŞTİRMEK değil KISACA GEÇMEK
- KISACA GEÇMEK ile HIZLICA GEÇMEK
- KISACA ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< KABACA
- KISACASI değil/yerine SÖZÜN KISASI
- KISA/KÜÇÜK ile/değil MİNYON[Fr.]
( ... İLE/DEĞİL İnce, küçük, sevimli, zarif. )
- KASLAR:
KISALAN ile/ve/||/<> UZAYAN
( )
- KISA/LIK ile/değil ALÇAK/LIK
- KISALTMA ve/ya da HIZLANDIRMA ile/> GENELLEME ve İNDİRGEME
- KISALTMA ile HIZLANDIRMA
- KISAS[Ar. < KISSA] ile KISÂS[Ar.]
( Fıkralar, öyküler, söylenceler. İLE Suçun birebir aynısının işleyene uygulanması. )
- KISAS ile KIYAS
- KISAS ile MİSL
- KISASTA ...:
HAYIR ile/ve/||/<>/> HAYAT
- KİŞİ ADEDİ[Ar.] değil/yerine/= KİŞİ SAYISI
- KİŞİ:
AYNI ACIYA ile AYNI GÜLÜNÇ OLANA
( [nedense ...] Defalarca ağlar. İLE Defalarca gülmez. )
- KİŞİ BAŞINA DÜŞEN, ULUSAL GELİRİN EN YÜKSEK OLDUĞU ÜLKE:
BRUNEİ (SULTANLIĞI)
( Bu ülkede, halk, gelir vergisi de ödemiyor. )
- KİŞİ/BİREY ile/ve/değil/yerine KAVRAM/DURUM/OLAY
( Bazı durumları yaşayan/deneyimleyen değil o durumu kim yaşarsa yaşasın aynı süreç ve sonuç deneyimlenebilecek olan. )
( Kişinin özgünlüğünün, özerkliğinin üst seviyede olması, sınırlanamaz, kısıtlanamazlığı, kapsayıcılığının derinliği ve genişliği, insanla bağlantılandırılan ve bağdaştırılanların yetersizliği/düşüklüğünden dolayı apayrı olarak ve hiçbir şeyle karıştırılmaması gerekliliği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kavramın/olayın kendi içinde ve kendine özgülüğünün gözönünde bulundurularak/dikkate alınarak değerlendirilmesi ve arı biçimde bırakılma gerekliliğinin ister kişi, isterse diğer tüm kavram ve olaylarla bağlantılandırılmasındaki/bağdaştırılmasındaki duyarlılık ve titizlik gerekliliği. )
( Kişiyi, kavramsallaştırma! Kavramı, kişiselleştirme!
[ GENEL ile ÖZEL'i karıştırma! ] )
( Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır. )
( PERSON vs./and CONCEPT/EVENT )
- KİŞİ:
"BÜYÜK" ile/ve/||/<> AKILLI ile/ve/||/<> GÜÇLÜ
( Hatalarını kabul edebildiği ölçüde. İLE/VE/||/<> Hatalarından ders çıkarabildiği ölçüde. İLE/VE/||/<> Hatalarını düzeltebildiği ölçüde. )
- KİŞİ:
FARKLI ile/ve/değil/||/<>/>/< (TOPLAMININ) FAZLASI
- KIŞI GEÇİRMEK ile/ve/fakat/||/<>/> AYAZI UNUTMAMAK
- KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA:
BAŞKALARININ HAKKI ve/||/<>/> TOPLUMUN DÜZENİ
- KİŞİ:
"HINZIR'IN ÜSTÜNDE HINZIR'LAŞMIŞ" ile/değil/yerine/>< HIZIR'IN ÜSTÜNDE HIZIR'LAŞMIŞ
- KİŞİ İÇİN:
"ÇİZİLEN RESİM" ile "BİÇİLEN KAFTAN"
- KİŞİ İÇİN (OLAN) ile/ve TOPLUM İÇİN (OLAN)
( Giyinmek, öncelikle toplum (ve düzeni/sağlığı) için daha sonra kişi içindir. )
- KİŞİ/İNSAN:
ANLAMAYANA ile/ve/||/<> "ANLAYANA"
( "Eksik" geliriz. İLE/VE/||/<> "Çok" geliriz. )
( Davul-zurna, az. İLE/VE/||/<> Sivrisinek, saz. )
- KİŞİ/İNSAN:
FITRAT ve/||/<> FÜTÛHÂT
( Kişi, fıtrat ve fütühatın birliği[tevhidi] olarak kişidir/insandır. )
- KİŞİ/İNSAN:
UYKU ve/||/<> UYANIKLIK ve/||/<> BEN'İN DENEYİMİ/FARKINDALIĞI
- KİŞİ/İNSAN ile/ve/||/<> AĞAÇ
( Bireyler, ağaçlardan ders almalıdır. Ağaçlar, ne üzerinde barınan kuşların, ne gölgelerinde yatan kişilerin, ne de verdikleri meyvelerin hesabını tutar. )
(
)
(
)
(
)
(
)
( HUMAN vs./and/||/<> TREE )
- KİŞİ/İNSAN ve/= AKIL
( Akılla her şey bilinir de insan bilinmez. )
- KİŞİ/İNSAN ve/<> DENEYİM
( HUMAN and/<> EXPERIENCE )
- KİŞİ/İNSAN ve/||/=/<>/< DİL
( Kişi, dilinin ardında gizlidir. )
( TALÂKAT: Dil açıklığı, düzgün sözlülük. | Güleryüzlülük. )
( Kişinin içi neyse, dili de odur. )
( Kişinin, dile; dilin, yola; yolun, ereğe gereksinimi vardır. )
( İnsan/kişi, dil varolanıdır; kelâmla terbiye olunur/edilir. )
( Hakikatin üzerindeki perdelerden biri dildir. )
( SELÂSET: Sözün akıcı olma, kolay anlaşılma hali. )
( AĞZI TATLI: Hoş konuşan. )
( Üslûb-u lîsân, aynıyla insan. )
( Kişi, kendini, yazı aynasında görür/gösterir ve gerçekleştirir. )
( HUMAN(/SOCIETY) and/||/=/<>/< LANGUAGE )
( ... ve/||/=/<>/< LİSÂN )
( ... ve/||/=/<>/< ZEBÂN )
- KİŞİ/İNSAN ve/<> İNSAF
- KİŞİ/İNSAN ve/||/<> KİTAP
( Kişiler, kitap gibidir. Gerçek yüzleri, kapağına bakınca değil zamanla, sayfaları okundukça anlaşılır. )
(
)
- KİŞİ/İNSAN ve/||/<> KÜLTÜR ve/||/<> TOPLUM ve/||/<> DİL
- KİŞİ/İNSAN ile/ve/<> SAYGI
( HUMAN vs./and RESPECT )
- KİŞİ/İNSAN ve/<> YAPIT/ESER
( Kişi, yapıtlarının yansımasında izlenir. )
- KİŞİ/İNSAN ve/||/<>/< ZAAF
( Kişi, "zaafları"nın toplamı kadardır. )
- KİŞİ/İNSANLIK İÇİN ile/ve/değil KİŞİ'DEN
- KİŞİ:
İYİLİK ile/ve/||/<> MERHAMET ile/ve/||/<> KİŞİLİK
( [kadar ...] "Taşlanır." İLE/VE/||/<> "Dışlanır." İLE/VE/||/<> Sınanır. )
- KİŞİ KAYBETMEK ile/değil/yerine/<> PARA KAYBETMEK
- KİŞİ/KENDİ ile/ve İNSANLIK
( İnsanlık, bizden, çoluğumuzun çocuğumuzun, konu konşumuzun, milletimizin ve insanlığın yararlanmasıdır. )
- KİŞİ, KİŞİNİN:
"KURDU" değil YURDU/AYNASI
itibarı ile 51.358 başlık/FaRk ile birlikte,
51.358 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(109/207)
(1996'dan beri)