Değil (... değil ...) bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(31/79)
- HIZLI ile/ve/değil/yerine HAREKETLİ
( [not] FAST vs./and/but ACTIVE
ACTIVE instead of FAST )
- HIZLIK/VİTES TELİ ile/ve/değil/yerine/||/<> FREN TELİ
(
Bisikletlerde Fren Teli ile Vites Teli arasındaki FaRkLaR
🔧 Fren Teli
- Çap: 1.5 mm – 1.6 mm
- Yapısı: Kalın ve güçlü, ani frenlemeye dayanıklı
- Nipel (kablo başı): Yol ve dağ bisikletine göre değişir
- Kablo dışı: Helezonik, sert yapı; güç kaybını önler
⚙️ Vites Teli
- Çap: 1.1 mm – 1.2 mm
- Yapısı: Daha ince, hassas hareket aktarımı için
- Nipel (kablo başı): Küçük, standart yapı
- Kablo dışı: Esnek, tel demeti biçiminde; hassas geçiş sağlar
📏 Kalınlık Karşılaştırması
| Tel Türü | Ortalama Çap | Fark |
|---|---|---|
| Fren Teli | 1.5–1.6 mm | — |
| Vites Teli | 1.1–1.2 mm | ~0.3–0.5 mm daha ince |
- HİZMET:
AŞK İLE değil SEVGİ/MUHABBET İLE
- HİZMET ETMEK/VERMEK değil/yerine/= İŞGÖRÜ YAPMAK/SUNMAK
- HİZMET[bkz. HİDMET, HİDEMÂT] değil/yerine/= İŞ GÖRME, GÖREV
- HİZMET:
REHBETEN[Ar.] ile/değil/yerine/>< RAĞBETEN[Ar.]
( Korkarak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İsteyerek. )
- HİZMET SÖZLEŞMESİ değil/yerine/= İŞGÖRÜ SÖZLEŞMESİ
- HİZMET:
| YARARLANILAN ile/ve/<> ETKİLENİLEN | ile/değil/yerine KATILINAN
- HİZMET değil/yerine/= İŞGÖRÜ
- HİZMET ile/ve/değil/yerine KARŞILIKSIZ HİZMET
- HİZMETÇİ ile/değil/yerine HİZMETLİ
- HİZMETÇİ değil/yerine/= İŞGÖREN
- HİZMETÇİ ile/ve/değil/||/<> TABLAKÂR
- HİZMETNİŞİN değil/yerine/= GÖREV ALAN, HİZMET EDEN, HİZMET EDENLERDEN
- HKM/HEALTHCARE KNOWLEDGE MANAGEMENT[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLGİ YÖNETİMİ
- HL7/HEALTH LEVEL SEVEN[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK SEVİYE 7 STANDARDI
- HLA/HUMAN LEUKOCYTE ANTIGEN[İng.] değil/yerine/= İNSAN LÖKOSIT ANTİJENİ, İNSAN AKYUVAR ANTİJENİ
- HO CHI MINH VILLE ve/değil/<> NGUYEN THAT THANH
( Vietnam'da, Saygon ırmağının sağ kıyısında bulunan Ho Chi Minh Ville kenti, adını, Birleşik Vietnam kurulduğunda, 1975 yılında almıştır.
[MINH: Aydınlatan., adını, 1945'te Viet-Minh kurulduğunda almıştır.] )
- HOAX[İng.] değil/yerine/= ALDATMACA
- HOBİ[İng. < HOBBY] değil/yerine DÜŞKÜ/OYNAÇ
- HOCA ile/ve/değil KONUŞMACI
- HOCA[Fars. HVÂCE] değil/yerine/= ÖĞRETMEN
- HOCANIN:
YAPTIĞI ile/ve/değil/yerine/<>/>/< SÖYLEDİĞİ/DEDİĞİ
( Hocanın dediğini yap, her yaptığını yapma! )
- HÖDÜK/LÜK ile/ve/değil/<> GÜDÜK/LÜK
( Görgüsüz, kaba, anlayışı kıt kişi. İLE/VE/DEĞİL/<> Eksik yanı olan, tamamlanmamış, kısa. | Kuyruğu kesik ya da kopmuş. | Yetersiz, sonuç vermemiş. )
- HOJ" BULDUK değil HOŞ BULDUK
- HOL[İng. HALL]/KORİDOR[Fr. CORRIDOR]/SOFA[Ar.] değil/yerine/= GEÇENEK, ARALIK
( Evlerde, oda kapılarının açıldığı genişçe yer. )
( BAKLA SOFA
FASULYE ODA )
- HOLDER[İng.] değil/yerine/= TUTAÇ
- HOLDİNG değil/yerine/= ÜSTORTAKLIK
- HOLISTİK TIP/HOLISTIC MEDICINE[İng.] değil/yerine/= BÜTÜNCÜL TIP
- HOLİZM/HOLISM[İng.] değil/yerine/= BÜTÜNCÜLLÜK
- HOLOLENS[İng.] değil/yerine/= KARMA GERÇEKLİK GÖZLÜĞÜ
- HOMEOPATİ/HOMEOPATHY[İng.] değil/yerine/= BENZERİ BENZERLE SAĞALTIM
- HOMİSİT/HOMICİDE[İng.] değil/yerine/= ELKIYIM
- HOMOGREFT/HOMOGRAFT[İng.] değil/yerine/= TÜRDEŞ YAMA
- HOMOJEN/HOMOGENOUS[İng.] değil/yerine/= AYNI YAPIDA | BAĞDAŞIK
- HOMOJENİZATÖR/HOMOGENIZER[İng.] değil/yerine/= BAĞDAŞTIRICI
- HOMOJENLEŞME" değil/yerine/= BENZEŞME/BAĞDAŞIK
- HOMOLATERAL/HOMOLATERAL[İng.] değil/yerine/= AYNI YAN
- HOMOLOG/HOMOLOGUE[İng.] değil/yerine/= EŞDEŞ
- HOMONİM[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SESTEŞ/EŞSESLİ/EŞADLI
- HOMOS[Yun.] ile/değil HOMO[Lat.]
( Eş, benzer, aynı. İLE/DEĞİL İnsan. )
- HOMOZİGOT/HOMOZYGOTE[İng.] değil/yerine/= EŞKALITIM/ÖZKALITIMLI
- HOMUNKULUS/HOMUNCULUS[İng.] değil/yerine/= INSANCIK
- HONORIAS:
SOLOMON ADALARI ile/ve/değil/<> EN BÜYÜK ADASI
( Solomon Adaları'nın başkenti Honorias, en büyük ada olan Guadal Canal üzerine kurulmuştur.[1568 yılında, Peru'dan yola çıkan İspanya kökenli Mendana, bu coğrafyaya ayak basan ilk yabancı olmuş.] )
- HOR GÖRMEK değil/yerine HOŞ GÖRMEK
- hor. intermed.[Lat. < HORIS INTERMEDIIS] değil/yerine/= ARA SAATLERDE
- HORDEOLUM değil/yerine/= ARPACIK
- HORİZONTAL[İng.] değil/yerine/= YATAY, ÇEVREN
- HÖRMET değil HÜRMET
- HORMON değil/yerine/= İÇSALGI, SALGI
- HORN[İng.] değil/yerine/= BOYNUZ
- HORON "VURMAK" değil HORON TEPMEK
- HOROZ ile/değil ORMAN HOROZU
( ... İLE/DEĞİL Domuzgiller ailesindendir. Afrika'nın tropikal ormanlarında yaşar. Öteki domuzlara göre daha uzun bacaklı ve ince yapılıdır. Başında iki çift boynuzumsu çıkıntı vardır. Bu çıkıntılar savunma amaçlı kullanılır. Otçuldur. Meyve, kök, yumurta ve böcek gibi besinlerle beslenir. Gebelik süresi 150-180 gün arasındadır. )
- HOROZLANMAK ile/değil DİK DURMAK
- HORTUM[Ar.]/GİRDAP[Fars.] değil/yerine/= BURGAÇ
- HOŞ DEĞİL! ile/değil ALIŞIK OLMADIĞINDAN DOLAYI!
- HOŞ GÖRMEK ile/ve/değil NEŞEYLE NEŞELENMEK
- HOŞ OLMAYAN ile/ve/değil/||/<>/> YAKIŞMAYAN
- HOŞ VE ETKİLİ KONUŞMAK:
"FEDÂKÂRLIK" değil GEREKLİLİK
- HOŞGELDİNİZ! KAĞIDINIZ KIRIK, KALEMİNİZ değil HOŞGELDİNİZ! KAĞIDINIZ, KIRIK KALEMİNİZ
- HOŞGÖRÜ ile/ve/değil/yerine BAĞDAŞMA
- HOŞGÖRÜ ile/ve/değil/yerine İMAN
( [not] TOLERANCE vs./and/but FAITH
FAITH instead of TOLERANCE )
- HOŞGÖRÜ ile/ve/değil KORUMA
- HOŞLANIP HOŞLANMAMA ile/ve/değil/||/<>/< GÜDÜLENİP GÜDÜLENMEME
- HOŞLANMAK ile/ve/değil HOŞ BULMAK
- HOŞNUT/MEMNUN ETMEK değil/yerine/= KIVANDIRMAK
- HOŞNUT/MEMNUN OLMAK değil/yerine/= KIVANMAK
- HOŞNUT/MEMNUN değil/yerine/= KIVANIK
- HOST[İng.] değil/yerine/= KONAKÇI
- HOSTILITE/HOSTILITY[İng.] değil/yerine/= DÜŞMANLIK
- HOSTILITY ile/değil/yerine/>< HOSPITALITY
( Düşmanlık. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Konukseverlik. )
- HÖYKÜRMEK/HÖYKÜRE HÖYKÜRE ile/ve/değil/||/<>/< HÖNKÜRMEK/HÖNKÜRE HÖNKÜRE
( Bağırmak. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Ağlamak. )
- HRİSTİYAN ile/değil/yerine/= İSEVÎ
- HRİSTİYAN ile/ve/değil RAHİB/E / KEŞİŞ
- HRİSTİYANLIK:
(HZ.) İSA değil (AZİZ) PAVLUS/PAUL ve PETRUS[ST. PIERRE][:
Kaya.]
- hs.[Lat. < HORA SOMNI] değil/yerine/= YATMA ZAMANI, YATARKEN
- HTBS/MAP BASED INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HARİTA TABANLI BİLGİ DÜZENİ
- HTMS/PATIENT TRACKING INTERVENTION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HASTA TAKİP MÜDAHALE DÜZENİ
- HTS/RAPID TREATMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HIZLI TEDAVİ DÜZENİ
- HTTP/HYPERTEXT TRANSFER PROTOCOL[İng.] değil/yerine/= ÜST METİN AKTARIM PROTOKOLÜ
- HUBB[Ar.] ile/değil/yerine/>< HUBB[Ar.]
( Aldatıcı, kurnaz, hilekâr. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sevgi. )
- HÜCRE[Ar.]/CELL[İng.] değil/yerine/= GÖZE
- HÜCRE[Ar.] değil/yerine/= YUVAR, GÖZE
- HÜCRE/VÎ değil/yerine/= GÖZE/CİL
- HÜCUM (ETMEK) değil/yerine/= SALDIRI (SALDIRMAK)
- HÜCUM değil/yerine/= İLERİ
- HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHÎD/İBİBİK/MÜRG-İ SÜLEYMÂN[Fars.] değil/yerine/= ÇAVUŞKUŞU
( Çok renkli, çizgili ve kötü kokan bir kuş. )
( Mezbelede açtığı bir çukur içinde yumurtlar. Yer altında bulunan suları, sanki bir cam içindeymiş gibi gördüğü söylenir. | SÜLEYMAN PEYGAMBER İLE SEBÂ MELÎKESİ BELKİS ARASINDA HABER GETİRİP GÖTÜREN KUŞ | TASARRUF-I İLÂHÎ [bkz. EBÜRREBİ'] )
- HUDUT[Ar.] değil/yerine/= SINIR
- HÜKMETMEK değil/yerine/= EGEMENLENMEK
- TÜZE/HUKUK:
BAŞLANGIÇTA ile/ve/değil/||/<>/> GÜNÜMÜZDE
- HUKUK:
ZORUNLULUK ile/ve/değil/||/<>/< GEREKLİLİK
- HUKUKTA, KARDEŞLİK değil KARDEŞLİK HUKUKU
- HUKUKU:
DELMEK ile/değil/yerine DEĞİŞTİRMEK
- HUKUK'UN:
KÖRELTİLMESİ değil/yerine/>< YAYGINLAŞTIRILMASI
- HÜKÜMDAR ile/değil/yerine/=/<> İLHAN
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/=/<> Bir ilhanlığın başında bulunan hükümdar/imparator. | İran Moğollarında hükümdarın sanı. )
- HÜKÜMDARLIK değil HÜKÜMRANLIK
- HÜKÜMET[Ar.]/KABİNE[Fr./İng.] değil/yerine/= YÖNETKE
- HÜKÜMRAN[Fars.] değil/yerine/= EGEMEN
- HÜKÜMRANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
DİSİPLİN ile/ve/> YÖNETİMSELLİK
- HÜKÜMSÜZ değil/yerine/= GEÇERSİZ
- HÜKÜMSÜZLÜK değil/yerine/= GEÇERSİZLİK
- EZCÜMLE/HULÂSA[Ar.] değil/yerine/= ÖZET/LE [bkz. ZÜBDE] | KISACA )
- HULÛL ile/değil TAHALLÜL
( Haramdır. İLE/DEĞİL Helâldir. )
( Hz. İbrahim, tahallül ve halildir. )
- HULÛS değil/yerine/= SAFLIK, GÖNÜL TEMİZLİĞİ, SAMİMİYET
- HUM değil/yerine/= UĞULTU
- HÜMANİZM/HÜMANİST değil/yerine/= İNSANCIL
( Bilgelik/hikmet/irfan ile hak arayışı. )
- HUMAR[Ar.] ile/değil/yerine SERSEMLİK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE İçki ya da uyku sersemliği. )
- HÜMORAL/HUMORAL[İng.] değil/yerine/= SALGISAL
- HÜNER:
BİLMEK ile/ve/değil/<> İÇİNDE YAŞAMAK
- HÜNER[Fars.] değil/yerine/= BECERİ
- HUNHAR(/CA)[Fars. < HUNHVÂR] değil/yerine/= KAN DÖKÜCÜ, KANA SUSAMIŞ(/ÇA/SINA)
- HURDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİNCİ EL
- HURDA/CI ile/ve/değil/yerine/<>/>< ANTİKA/CI
( Bağırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Bağırmaz. )
- HURDA/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AVADANLIK
- HÜRMETKÂR[Ar.] değil/yerine/= SAYGILI
- HÜRMETTE KUSUR ETMEMEK[Ar.] değil/yerine/= SAYGIYI EKSİK ETMEMEK
- HURRA[İng.] değil/yerine/= YAŞA!
- HURÛFÎLİK ile/değil/yerine İLM-İ HURÛF
- HURÛŞ[Ar.] değil/yerine/= COŞMA, TAŞMA, ŞAMATA, TELÂŞ, GÜRÜLTÜ
- HÜSÜN[Ar. < HÜSN] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< CEMÂL[Ar.]
( Görünüşün/sıfatın güzelliği. | Bezenerek, bir etkiyle oluşturulan güzellik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Var olanın/oluşun, özün[zât] "güzelliği". )
- HÜSN-Ü KURUNTU ile/değil HÜSN-Ü ZANN
( HÜSN-Ü ZANN İLE BAK
GÖRDÜĞÜN RAHMAN OLUR )
- HÜSN-Ü KURUNTU ile/değil SÛ-İ ZANN
- HÜSN-Ü NİYET değil/yerine/= SAĞİSTEM
( İyi niyet. )
- HÜSNÜHAL KAĞIDI değil/yerine/= İYİ DURUM BELGESİ
- HÜSNÜNİYET değil/yerine/= İYİCİLLİK
- HÜSNÜYUSUF değil/yerine/= GUGUÇİÇEĞİ
( Karanfilgillerden, bazı türleri bahçelere süs olarak dikilen bir bitki. )
( DIANTHUS BARBATUS )
- HÜSRAN[Ar.] değil/yerine/= BATKI, DÜŞ KIRIKLIĞI
- HÜSRANINI BELİRTMEK/BİLDİRMEK:
"TEPKİ" ile/değil PAYLAŞIM
- HUSÛL[Ar.] değil/yerine/= ÜREME, TÜREME, ORTAYA/MEYDANA ÇIKIŞ
- HUSÛSEN değil/yerine/= ÖZELLİKLE
- HUSUSİ/MAHSUS/MÜNHASIR değil/yerine/= ÖZEL
- HUSUSİYET değil/yerine/= ÖZELLİK
- HÜVİYET[Ar.] değil/yerine/= KİMLİK
- HUY değil/yerine/= ALIŞKI/ÂDET[Ar.]
- HUY[Aniden "gelen"/çıkan.] değil/yerine/>< ERDEM
- HUY değil/yerine HUY EDİNMEK
( Bilinçsiz. DEĞİL/YERİNE Farkındalıkla. )
- HUY ile/ve/değil/yerine TUTUM
- HUYSUZLAŞMAK ile/değil HUYSUZLANMAK
- HÜZÜN ile/ve/değil MUHABBET
( [not] MELANCHOLY vs./and/but LOVE )
- HUZUR, İSLÂMDADIR ile/ve/değil HUZUR, TESLİMİYETTEDİR
- HUZUR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAM
- HUZUR değil/yerine/= ERİNÇ/DİRLİK
- HUZUREVİ değil/yerine YAŞAMEVİ
- HZ. ALİ:
4. değil 1.
( Kâmil olan, sonradan gelir/getirilir. )
- HZ. EBÛ BEKİR CAMİLERİ ile/ve/değil/yerine HZ. ÖMER CAMİLERİ
- HZ. İSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SOKRATES
( Sevgi > Saygı > Hakikat. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hakikat > Saygı > Sevgi. )
( Kişi üzerinden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kavram[olgu/bilgi/felsefe/bilim] üzerinden. )
- HZ. MUHAMMED GİBİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/<> MUHAMMED OLMAK
- HZ. MUHAMMED'İN:
DÜNYAYA GELMESİ ile/ve/değil DÜNYAYI TEŞRİFİ
- HZ. MUHAMMED'İN GÖÇMESİ:
HAC YILI değil HACCINI YAPTIĞI YIL
- HZ. MUHAMMED('İN):
"GÖLGESİ YOK/TU" değil KENDİNİ GÖVDE OLARAK DÜŞÜNMEZ/Dİ
- HZ. YÛŞÂ'NIN:
"UZUNLUĞU" değil ÇOK SEVİLMİŞLİĞİ(NDEN)
- İ < D ile İ > D ile İ < D ile/değil/yerine/<>/> İ <> D
( Doğa, insanı/kişiyi belirler. İLE Kişi, doğayı bilir/belirler. İLE ... İLE/DEĞİL/YERİNE İkisi de birbirini belirler. )
- i. inf.[Lat. < INFUSUM] değil/yerine/= ENFÜZYON
- IABP/INTRAAORTIC BALLOON PUMP INTRAAORTIC[İng.] değil/yerine/= BALON POMPASI, AORT İÇİ BALON POMPASI, ANA ATARDAMAR İÇİ BALON POMPASI
- İADE[Ar.] ETMEK değil/yerine/= GERİVERİ/GERİ VERMEK/ÇEVİRMEK
- İADE ile/değil SINIRDIŞI ETME
( GERİ GÖNDERMEME İLKESİ[NON REFAULEMENT] )
- İADE/Lİ TAAHHÜTLÜ değil/yerine/= GERİ GÖNDERİM/Lİ
- İBÂRE değil/yerine/= SÖZCE
- İBARET/MÜREKKEP değil/yerine/= OLUŞAN
- İBÂRET değil/yerine/= OLUŞMAKTA
- İBE/HUMAN COMPUTER INTERACTION[İng.] değil/yerine/= INSAN BİLGİSAYAR ETKİLEŞİMİ
- İBRÂ/TEBRİYE[Ar.] değil/yerine/= AKLAMA, TEMİZE ÇIKARMA
- İBRAZ BANKASI/PRESENTİNG BANK değil/yerine/= SUNUM BANKASI
- İBRE değil/yerine/= GÖSTERGE/İĞNE
- İBRE değil/yerine/= İMGİ
- İBRET[Ar.] değil/yerine/= ÖĞÜTÖRNEK
- İBTİDÂ'[< BED] değil/yerine/= BAŞLAMA | BAŞLANGIÇ | BAŞTA, EN ÖNCE
- İÇ DENİZ ile/değil KÖRFEZ
- IC/INSPIRATUVAR KAPASITE INSPIRATORY CAPACITY[İng.] değil/yerine/= SOLUK ALIM SIĞASI
- İÇ SES" değil SEZGİ
- İÇ ile/değil HİÇ
- IC50/YÜZDE ELLİ İNHİBİTÖR KONSANTRASYON HALF MAXIMAL[ İNHİBİTORY CONCENTRATION[İng.] değil/yerine/= YÜZDE ELLİ YOĞUNLUK ÖNLEYİCİ
- İCAP/ÎCÂB değil/yerine/= GEREK/GEREKLİLİK
- SUSABİLMEK/SUSABİLEN:
İCÂBEN ile/ve/değil/||/<>/< EDEBEN
- İCÂB-I HÂL[Ar.] değil/yerine/= DURUM GEREĞİ/İSTERİ
- İCABINA BAKMAK değil/yerine/= GEREĞİNİ YAPMAK
- İCAP ETMEK değil/yerine/= GEREKMEK
- İCAPÇI değil/yerine/= GEREKÇİ
- İCAT/ÎCÂD değil/yerine/= BULGU; BULUŞ/YARATMA; TÜRETİ
- İCAT ile/ve/<>/değil KEŞF
( [not] INVENTION vs./and/<>/but TO DISCOVER )
- İCAT ile/ve/değil/<>/> YAYGINLAŞTIRMA
( Abecenin icadı, FİNİKE'liler değil/< UGARİT'ler üzerindendir. Finike'liler, yaygınlaştırmıştır. )
- İCÂZET(NÂME) değil/yerine/= OLURLUK(BELGE)
- İCÂZET ile/değil İZAHAT
( Olurlama, yetki. İLE/DEĞİL Açıklama. )
- İCÂZET[Ar.]/DİPLOMA[Fr./İng.] değil/yerine/= İZİN | ESKİ BİR YAZI TÜRÜ
- İCÂZET-İ LÂHİKA değil/yerine/= SONRADAN OLURLAMA
- İCBÂR/CEBRETME[Ar.] değil/yerine/= ZORLA(N)MA
- İCBAR ETMEK/MECBUR ETMEK değil/yerine/= GÜCEMEK
- İCBAR değil/yerine/= GÜCEM
- İCBÂR[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İCRÂ[Ar.]
- İCBÂR ile/değil/yerine İTİBÂR
- ICD/INTERNATIONAL CLASSIFICATION OF DISEASES | İMPLANTABLE CARDIOVERTER DEFİBRİLLATOR[İng.] değil/yerine/= ULUSLARARASI HASTALIK SINIFLANDIRMASI | YÜREK İÇİ DİZEMDÜZELTİR (AYGIT)
- ICD-O/INTERNATIONAL CLASSIFICATION OF DISEASES-ONCOLOGY[İng.] değil/yerine/= ULUSLARARASI HASTALIK SINIFLANDIRMASI-ONKOLOJİ
- İÇ(İN)E ATMA ile/ve/değil/yerine/<>/></ya da YANSITMA
- İÇE ATMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> HİÇE ATMAK/ALMAK
- İÇEKAPANIK/LIK ile/ve/değil/yerine İÇEDÖNÜK/LÜK
- İÇERİK ÖNEMLİ DEĞİL değil İÇERİĞİ, (BURADA/BUGÜN[ÇAĞIMIZDA]) ÖNEMLİ DEĞİL
- İÇERİK ile/değil İÇİRİK
( ... İLE/DEĞİL Yatak doldurmaya yarayan, pamuk, kıtık vb. şeyler. )
- İÇERİM değil İÇERİK
- İÇGÜDÜ ile/ve/değil NİYET
( [not] INSTINCT vs./and/but INTENTION )
- İÇİ BOŞ ile/değil ORTASI BOŞ
- İÇİÇELİK ile/değil/yerine İLİŞKİ/LİLİK
- İÇİÇELİK ile/ve/değil/yerine İLİŞKİLİLİK
- İÇİM 3.5 ATIYOR değil GÖTÜM 3.5 ATIYOR
- İÇİM BURKULUYOR değil İÇİM BURULUYOR
- ... İÇİN ile/değil/yerine ... AÇISINDAN
- ... İÇİN ile/değil/yerine ... GEREĞİ(NCE)
- ... İÇİN değil ... İÇİN GEÇERLİDİR
- İÇİNDE ile/ve/değil/||/<>/>/< İÇİNDEKİ İÇİNDE(FİH-İ MA FİH)
- İÇİNE GİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İNCELEMEK
- İÇKİ ile/ve/değil/yerine İÇECEK
- İÇKİ ile/değil/yerine İÇİT
( İçinde alkol bulunan içecek. | İçki içme işi. İLE/DEĞİL/YERİNE İçilecek şey. )
- İÇKİN/LİK ile/ve/değil BAŞAT/LIK
- İÇKİYLE SARHOŞ/LUK ile/değil/yerine AŞK İLE SARHOŞ/LUK
( Biri, iki gösterir. İLE/DEĞİL/YERİNE İkiyi [çeşitliliği/herşeyi], bir gösterir. )
- İCRÂ HEYETİ değil/yerine/= YÜRÜTME KURULU
- İCRÂ KUVVETİ değil/yerine/= YÜRÜTME GÜCÜ
- İCRÂ[Ar.] değil/yerine/= YÜRÜTME
- İCRAAT[Ar.] değil/yerine/= İŞ YAPMA; UYGULAMALAR
- İÇSELLEŞTİRMEK ile/değil (İYİ) ANLAMAK
- ICT/INFORMATION AND COMMUNICATION TECHNOLOGY[İng.] değil/yerine/= BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ
- İÇTİHAT, İÇTİHÂD["İŞTİYAT" değil!] değil/yerine/= GÖRÜŞ; ANLAYIŞ/KAVRAYIŞ
( Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış. | Yasada ya da örf ve âdet tüzesinde uygulanacak kuralın açıkça ve ikirciksiz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın ya da tüzecinin düşüncelerinden doğan sonuç. )
- İÇTİHAT değil/yerine/= ÖZGÖRÜ
- İÇTİMA/İNİKAT değil/yerine/= TOPLANMA/TOPLANTI
( Toplanma, toplantı. | Askerlerin, silahlı ve donatılı olarak toplanmaları. | [gökbilim] Kavuşum. )
- İÇTİMA değil/yerine/= KAVUŞUM
- İCTİMÂÎ/YYE[Ar.] değil/yerine/= TOPLUMSAL
- İCTİNÂB/İHTİYAT[Ar.] değil/yerine/= SAKINMA, ÇEKİNME, UZAKLAŞMA
- ICU/İNTENSIVE CARE UNİT[İng.] değil/yerine/= YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ, YOĞUN BAKIM BİRİMİ
- ÎD[çoğ. A'YÂD] değil/yerine/= BAYRAM
- İD değil/yerine/= ALTBENLİK
- İDAM" ETMEK/ETTİRMEK ile/değil/yerine/>< İDAME ETMEK/ETTİRMEK
- İDAM değil/yerine ADÂLET
( [not] DEATH PENALTY but JUSTICE
JUSTICE instead of DEATH PENALTY )
- [ne yazık ki]
İDAM ile/ve/değil/<> İTHAM
- İDANTİK/IDENTICAL[İng.] değil/yerine/= ÖZDEŞ
- İDARE ETMEK ile/değil/yerine ÇÖZÜM BULMAK
- İDARE ETMEK değil/yerine/= YETMEK
- İDÂRE[Ar.] ETMEK değil/yerine/= YÖNETMEK/YÖNETİM
- İDARE değil/yerine/= YÖNETİM
- İDAREİ HUSUSİYYE[Ar.] değil/yerine/= İL ÖZEL YÖNETİMİ
- İDARİ değil/yerine/= YÖNETSEL
- İDDİA ETMEK/EDİLEN ile/değil/yerine İLERİ SÜRMEK/SÜRÜLEN
- [ne yazık ki]
"İDDİA (ETMEK)" ile/ve/değil/||/<>/>/< (")MASTÜRBASYON(")
- İDDİA ETMEK" değil "ÖNE SÜRMEK"
- İDDİA ETMEK ile/ve/değil/yerine/fakat/<> SÖYLEMEK
( Edilemez. İLE/VE/FAKAT/<>/DEĞİL/YERİNE Söylenilebilir. )
- İDDİA MAKAMI değil/yerine/= SAVCILIK ORUNU
- İDDİA ile/ve/değil/||/<>/< AVUNTU
- İDDİA ile/ve/değil ÇIKIŞ NOKTASI
- İDDİA ile/değil/yerine DAVET
- İDDİA ile/değil/yerine DAYANAKÇA
- İDDİA ile/ve/değil/yerine GÖRÜŞ
( [not] CLAIM vs./and/but OPINION
OPINION instead of CLAIM )
(1996'dan beri)