Değil (... değil ...) bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(17/79)
- DENİZ SEVİYESİ ile/ve/değil EŞİK
- DENİZ YILANI ile/değil TAKLİTÇİ AHTAPOT
- DENİZ/OKYANUS ile/değil BATYAL[< Fr. < Yun.]
( ... İLE/DEĞİL 200 ilâ 1.000 m. arasında derinliği olan deniz. )
- DENİZİN:
"KABARMASI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DALGALANMASI
- DENSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< HEVESLİ/LİK
- DEONTOLOJİ/DEONTOLOGY[İng.] değil/yerine/= DAVRANIŞ KURALLARI BİLİMİ MESLEK AHLÂKI BİLİMİ, DAVRANIŞ KURALLARI BİLİMİ
- DEONTOLOJİ/K değil/yerine/= ÖDEVBİLİM/SEL / ÖDEVSEL
- DEONTOLOJİST değil/yerine/= ÖDEVBİLİMCİ
- DEONTOLOJİZM değil/yerine/= ÖDEVBİLİMCİLİK
- DEPAR[Fr.] değil/yerine ÇIKIŞ
- DEPARTMAN değil/yerine/= BÖLÜM | ANA BİLİM DALI
- DEPLASMAN/DISPLACEMENT[İng.] değil/yerine/= YER DEĞİŞTİRME
- DEPLAZMOLİZ değil/yerine/= SU ALMA/YUTMA
- DEPLESYON/DEPLETION[İng.] değil/yerine/= TÜKENME | SİLINME
- DEPLESYON değil/yerine/= TÜKENME
- DEPO/KÖMÜRLÜK değil/yerine EV/OFİS/APARTMAN/PARK
- DEPO değil/yerine/= YIĞ
- DEPOLANANIN DİLİ ile/ve/değil/yerine KULLANILANIN DİLİ
- DEPOLARİZASYON/DEPOLARIZATION[İng.] değil/yerine/= KUTUPSUZLAŞMA
- DEPOLARİZASYON değil/yerine/= KUTUPSUZLAŞMA
- DEPOZİT değil/yerine/= GÜVENCE AKÇESİ
- DEPRESAN değil/yerine/= BASKILAYICI
- DEPRESÖR/DEPRESSOR[İng.] değil/yerine/= AŞAĞI ÇEKEN
- DEPRESYON/KRİZ değil/yerine/= BUNALIM, ÇÖKÜNTÜ
- DEPRESYON ile/ve/değil/||/<>/< STRES
- DERDE:
DERMAN ile/ve/değil/yerine/||/<> TESELLİ
- DERDE DEVÂ ile/ve/değil DERDE TESELLİ
- DERDE:
DEVÂ ile/ve/değil/yerine/<> TESELLİ
( Gövdede. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Zihinde. )
- DEREBEYLİK ile/değil/yerine/<>/> DEVLET
- DERECE[Ar.]/DEGREE[İng.] değil/yerine/= DİZİL
- DERECE ile/ve/değil EŞİK
- DERECE/TERMOMETRE değil/yerine/= DİZİLGE/SICAKLIKÖLÇER
- DERGİ ile/değil BELLETEN
( ... İLE/DEĞİL Bilim kurumlarının çalışmaları ile ilgili yazı ve haberlerin yayımlandığı dergi, bilim dergisi. )
- DERİ ile/değil !KÖSELE[Fars. < GOSÂLE]
- DERİ ile/ve/değil PUL
( ... ile/ve/değil SEFAT )
- DERİMİZİN "RENGİ" değil/yerine DEĞERLERİMİZİN RENGİ
- DERİN OLAN değil KISA OLAN
( Kuyu. DEĞİL İp. )
- DERİN/YOĞUN/GENİŞ DÜŞÜN(E)MEMEK ile/değil/<> BİLGİSİZLİK/DÜŞÜNCESİZLİK
( Bilgisizlik de, bilgi de zihindedir, gerçekte değil. )
( Bilgisiz olup, doğruyu savunacağına; bilgili olup, yanlışı savun! )
( [not] TO NOT (ABLE TO) THINK DEEP/INTENSIVE/WIDE vs./but/<> IGNORANCE/THOUGHTLESSNESS
Ignorance and knowledge are in the mind, not in the real. )
- DERİN ile/ve/değil SAKİN
( [not] DEEP vs./and/but CALM )
- DERİN/LİK ile/değil ABİS
( ... İLE/DEĞİL Okyanusların çok derin yeri ve daha özel olarak, güneş ışığının erişemediği bölüm. )
- DERİNLİK ile/ve/değil EVRE
- DERİVASYON/DERIVATION[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİK GERILIM FARKI | TÜRETME
- DERİVATİF/DERIVATIVE[İng.] değil/yerine/= TÜREMIŞ
- DERİVE/DERIVED[İng.] değil/yerine/= TÜREMİŞ
- ... "DERLER" ile/değil/yerine/||/<>/< ... DİYE SORARLAR
- DERM[İng.] değil/yerine/= DERİ | KATMAN | YAPRAK
- DERMA-/DERMATO/DERMO- değil/yerine/= DERİ [İLE İLGİLİ]
- DERMAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEVRÂN
- DERPİŞ ETMEK değil/yerine/= ÖNGÖRMEK/GÖZ ÖNÜNDE TUTMAK/USUNDAN GEÇİRMEK
- DERS YAPMAK ile/değil/yerine DERS(İ) İŞLEMEK
- DERS[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRENCE/ÖĞREŞ
- DERS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OTURUM
- DERT SAHİPLİĞİ ile/ve/değil ADANMIŞLIK
- DERT ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DERS
- DERT ile/değil/yerine UĞRAŞ
- DERTLERİN ARTMASI ile/değil GERÇEKLERİN ANLAŞILMASI
- DERT/LERİNİ ANLATMAK ile/değil/yerine (NİTELİKLİ VE YÜKSÜZ) İLİŞKİ (KURMAK)
- DER-UHDE[Fars.] değil/yerine/= ÜSTÜNE ALMA, YÜKLENME
- DERVİŞ ile/ve/değil EŞİK
- DERZLEME ile/ve/değil/||/<> İNCE DERZLEME
- DESANDAN/DESCENDING[İng.] değil/yerine/= INEN, AZALAN
- DESANDAN değil/yerine/= İNEN
- DEŞARJ/DISCHARGE[İng.] değil/yerine/= BOŞALIM
- DEŞARJ değil/yerine/= BOŞALIM
- DEŞARJ ile/ve/değil/yerine ORGAZM
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Küçük ölüm. )
- DEŞEKSİYON değil/yerine/= HAREKET SAPMASI
- DEŞELEMEK değil EŞELEMEK ya da DEŞMEK
- DESELERASYON/DECELERATION[İng.] değil/yerine/= YAVAŞLAMA
- DESELERASYON değil/yerine/= YAVAŞLAMA
- DESEN ile/ve/değil/<> RENK
- DESENSİTİZASYON/DESENSITIZATION[İng.] değil/yerine/= DUYARSIZLAŞTIRMA
- DESENSİTİZASYON değil/yerine/= DUYARSIZLAŞMA, DUYARSIZLAŞTIRMA
- DEŞİFRE değil/yerine/= GİZİ ÇÖZÜLMÜŞ
- DESİNLER DİYE YAPMAK değil/yerine İŞLET FİİLİN, DUYSUN KULAĞIN
- DESKUAMASYON değil/yerine/= DÖKÜLME
- DEŞMEK ile/ve/değil/||/<>/> DELMEK
( Daha hafif. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Daha etkili. )
- DEŞMEK ile/ve/değil/||/<>/> KAZMAK
- DESPOT[Fr.] değil/yerine/= BUYURGAN
- | DESPOT ile/<>/> SÜRÜ |
değil/yerine
YURTTAŞ
( | Yönetmeyi bilen, yönetilmeyi bilmeyen. İLE Yönetilmeyi bilen, yönetmeyi bilmeyen. | DEĞİL/YERİNE Yönetmeyi ve yönetilmeyi bilen. )
- DESTÂN[Fars.]/EPOPE[Fr. < Yun.] değil/yerine/= OZYIR
- DESTANÎ/EPİK değil/yerine/= OZYIRSI
- DESTEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAYANAKÇA
- DESTRÜKSİYON/DESTRUCTION[İng.] değil/yerine/= YIKIM
- DESTRÜKTİF/DESTRUCTIVE[İng.] değil/yerine/= YIKICI
- DESTÛR[Fars.] "(EDİNMEK)" ile/değil ŞİAR[Ar.] (EDİNMEK)
( İzin, müsâade, ruhsat. İLE/DEĞİL Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik, belgi. | Temel ilke. )
- det.[Lat. < DETUR] değil/yerine/= VERİLSİN
- DETAŞMAN/DETACHMENT[İng.] değil/yerine/= AYRILMA
- DETAY[İng./Fr. < DETAIL]/TEFERRUAT[Ar.] değil/yerine/= AYRINTI/LAR
- DETERMINAN/DETERMINANT[İng.] değil/yerine/= BELİRLEYİCİ
- DETERMİNASYON/DETERMINATION[İng.] değil/yerine/= BELİRLEME
- DETERMİNİZM/DETERMINISM[İng.] değil/yerine/= BELİRLEYİMCİLİK
- DETERMINUS ile/ve/değil/||/<>/< PERIAKTEON
( Karadakileri[sabitleri] ayırmada. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Kara[sabit] ile denizi[değişkeni] ayırmada. [sahne değiştirme] )
- DETOKSİFİKASYON/DETOXIFICATION[İng.] değil/yerine/= ARINDIRMA
- DETONE ile/ve/değil SURTONE
( Eşik altına düşürmek. İLE/VE/DEĞİL Eşik üstüne çıkarmak. )
- DEVALÜASYON/DEVALUATION[İng.] değil/yerine/= DEĞERSİZLEŞTİRME
- DEVALÜASYON değil/yerine/= DEĞER DÜŞÜRÜMÜ
- DEVAM EDEN değil/yerine/= SÜREGELEN
- DEVAM ETMEK değil/yerine/= SÜRDÜRMEK / SÜRMEK/SÜRÜP GİTMEK
- DEVAM ETTİRMEK/İDAME("İTAM/İTAME" değil!) ETTİRMEK değil/yerine/= SÜRDÜRMEK/SÜRMESİNİ SAĞLAMAK
- DEVAM değil/yerine/= SÜREY
- DEVAMEN değil/yerine/= SÜREYİNDE
- DEVAMLI[Ar.] değil/yerine/= SÜREKLİ
- DEVAMLILIK değil/yerine/= SÜREYLİK
- DEVE ile/ve/||/<> "ASLAN" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BEBEK
- DEVE ile/ve/değil HALAT
- DEVE-CÜCE OYUNU ile/değil/yerine AŞURE OYUNU
- DEVEKUŞU ile/değil GÜNEYLİ KASUARİ
- DEVEKUŞU ile/değil HİNDİBAŞ
( Papua Yeni Gine'nin Avi Köyü'nde bulunan, hindi başlı ve devekuşu gövdeli, ilginç bir hayvan. )
- ... değil DEVETABANI
- [ne yazık ki]
DEVİNİMSİZLİK ile/ve/değil DEĞİŞMEZLİK
( [not] LACK OF MOTION vs./and/but CONSTANTNESS )
- DEVİR/ASIR değil/yerine/= ÇAĞ/DÖNEM
- DEVİR/DEVRE[Ar.]/PERİYOT[İng. < PERIOD] değil/yerine/= DÖNEM/ÇEVRİM
( ... DEĞİL/YERİNE/= Sürekli ve düzenli değişme, devir. | Bir elektrik akımının, iletken üzerinde aldığı yol, devre. )
- DEVİR[Ar.] değil/yerine/= ÇAĞ/DÖNEM
- DEVİR değil/yerine/= DÖNME/DÖNÜŞ
- DEVİR ile/ve/değil EŞİK
- DEVİR değil/yerine/= GEÇİRİLME
- DEVİR/DEVİR TESLİM değil/yerine/= GÖREV GEÇİŞ
- DEVİR/PERİYOT değil/yerine/= GEÇİSÜRE
- DEVİR/TEMLİK değil/yerine/= GEÇİRİ
- DEVİYASYON değil/yerine/= SAPMA
- DEVLET (ANLAYIŞI) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEĞER (ANLAYIŞI)
- DEVLET DÜZENİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> HÜKÜMET DÜZENİ
- DEVLET ESKİ BAKANI değil ESKİ DEVLET BAKANI
(
)
- DEVLET HAZİNESİ[Ar.] değil/yerine/= GENERK AĞIŞI
- DEVLET İDARESİ değil/yerine/= GENERK YÖNETİMİ
- DEVLET TAHVİLİ değil/yerine/= GENERK ÇEVRİLİ
- DEVLET TEŞKİLÂTI değil/yerine/= GENERK ÖRGÜTÜ
- DEVLET değil/yerine/= GENERK
- DEVLET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TÜZE/HUKUK
( "Yüce". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< En yüce. )
- DEVLETİN MİLLETİ değil MİLLETİN DEVLETİ
- DEVİR/DEVR ile/değil/yerine BEREKET
- DEVRALMAK[Ar.] değil/yerine/= GEÇİRALMAK
- DEVREDİLMEK/DEVROLMAK değil/yerine/= GEÇİRİLENMEK
- DEVREMÜLK HAKKI değil/yerine/= DÖNEMEV ÜLEVİ
- DEVREMÜLK değil/yerine/= DÖNEMEV
- DEVRETMEK değil/yerine/= GEÇİRİLEMEK
- DEVRİ DAİM ile/ve/değil/||/<>/< DEVR-İ DAİM
- DEVR-İ DAİM değil/yerine/= SÜRER GİDER
- DEVRİK TÜMCE(/CÜMLE) ile/değil PARANTEZ BİLGİ
- DEVRİLE DEVRİLE ile/değil/yerine/||/<>/></> EVRİLE EVRİLE
- DEVRİM "YAPMAK" ile/ve/<>/değil/yerine DEVRİM "YARATMAK"
- DEVRİM ile/ve/değil DARBE
- DEVRİM ile/ve/değil/yerine/<> DEĞİŞİKLİK
- DEVRİM ile/ve/değil/yerine/<>/> DEVİNİM
( [not] REVOLUTION vs./and/but/<>/> MOVEMENT
MOVEMENT instead of REVOLUTION )
- DEVRİM ile/ve/değil/||/<>/< DÖNÜŞÜM
- DEVRİM ile/ve/değil EŞİK
- DEVRİM ile/ve/>/değil/yerine EVRİM
( Nedenlerini bilmediğimiz olaylara verdiğimiz ad. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Nedenlerini/nasıllarını, süreçlerini ve sonuçlarını bildiklerimiz. )
- DEVRİM ile/değil KEŞİF
- DEVRİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SİVİL İTAATSİZLİK
- DEVRİYE değil/yerine/= GEZENKOL
- DEVRİYE değil/yerine GEZGE
- DEVŞİRME ile/değil/yerine ÖZÜMSEME
- DEYİL" değil DEĞİL
- DEYİM/DİYİM ile/değil DİYEYİM
- DEYİM ile/değil DİYEYİM[YAZIDA]/DİYİM[KONUŞMADA]
- DEYİMSEL ile/ve/</değil DENEYİMSEL
- DEYİRMEN değil DEĞİRMEN
- DEYİŞ ile/ve/değil/<>/< DOĞUŞ
( Yaşanmamış olan. İLE/VE/DEĞİL/<>/< Yaşanmış olan. )
( KELÂM ile/ve/değil/<>/< VAHİY-KELÂM )
( Sözün tekrar ve/ya da sazla/sözle aktarılması. İLE/VE/DEĞİL/<>/< Kaynak. )
- DEZAVANTAJ SAĞLAMAK değil DEZAVANTAJ YARATMAK
- DEZENFEKSİYON/DISINFECTION[İng.] değil/yerine/= BULAŞ SAVMA
- DEZENFEKTAN/DISINFECTANT[İng.] değil/yerine/= BULAŞSAVAR
- DEZENFORMASYON değil/yerine/= BİLGİ ÇARPITMA
- DEZENTEGRASYON/DISİNTEGRATION[İng.] değil/yerine/= PARÇALANMA | BENLİK DAĞILMA
- DEZORYANTASYON/DISORIENTATION[İng.] değil/yerine/= YÖNELIM BOZUKLUĞU
- DEZORYANTASYON değil/yerine/= YÖNELİM KAYBI
- DF/DOCUMENT FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= BELGE SIKLIĞI
- DG/DIRECT RADIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= DİREKT GRAFİ, DOĞRUDAN X-IŞINLI GÖRÜNTÜLEME
- Dİ/DIABETES INSIPIDUS[İng.] değil/yerine/= ŞEKERSİZ ŞEKER HASTALIĞI
- DIABETES MELLITUS[İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTALIĞI
- DIAM/DIGITAL IMAGING ADOPTION MODEL[İng.] değil/yerine/= DİJİTAL GÖRÜNTÜLEME BENIMSEME MODELİ
- DİASPORA[Fr.] değil/yerine/= KOPUNTU | AZINLIK
( Herhangi bir ulusun ya da inanç mensuplarının ana yurtları dışında azınlık olarak yaşadıkları yer. | Herhangi bir ulusun yurdundan ayrılmış kolu, kopuntu. | Yahudilerin ana yurtlarından ayrılarak yabancı ülkelerde yerleşen kolları. | Kopmuş parça. )
- DİASTOLIC BLOOD PRESSURE[İng.] değil/yerine/= GEVŞEM KAN BASINCI
- DİBÂCE[Ar.] değil/yerine/= BAŞLANGIÇ, ÖNSÖZ
- DICOM/DIGITAL IMAGING AND COMMUNICATIONS IN MEDICINE[İng.] değil/yerine/= TIPTA SAYISAL GÖRÜNTÜLEME VE İLETİŞİM
- DİDİM ile/değil DEDİM
( "Aydın dedim" DEĞİL Aydın, Didim )
- DİDİŞME ile/değil/yerine/>< TARTIŞMA
- [ne yazık ki]
DİDİŞMEK ile/değil/yerine/>< DİDİNMEK
( [ne yazık ki]
"Kişilerle, olanlarla, sorunlarla, geçmişle." İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kendi içinde ve çabalayarak, hareket ve hizmet ederek. )
- dieb. alt.[Lat. < DIEBUS ALTERNIS] değil/yerine/= GÜN AŞIRI
- dieb. secund.[Lat. < DIEBUS SECUNDIS] değil/yerine/= İKİ GÜNDE BİR
- dieb. TERT.[Lat. < DIEBUS TERTIIS] değil/yerine/= ÜÇ GÜNDE BİR
- DİFAZİK/DİPHASİC[İng.] değil/yerine/= İKİ EVRELİ
- DİFAZİK değil/yerine/= İKİ DEVRELİ
- DİFERANSİYASYON/DIFFERENTIATION[İng.] değil/yerine/= FARKLILAŞMA
- DİFERANSİYE/DIFFERENTIATED[İng.] değil/yerine/= FARKLILAŞMIŞ
- DİFERANSİYEL HESAP değil/yerine/= AYRIMSAL SAYIŞ
- DİFRAKSİYON[Fr./İng. < DIFFRACTION] değil/yerine/= KIRINIM
( Işık, ses ve radyoelektrik dalgalarının karşılaştığı bazı engelleri dolanarak geçmesi. )
- DERİ KARARMASI/DİFTERİ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= KUŞPALAZI
( Çoğunlukla çocuklarda görülen, boğaz, yutak çeperine yerleşen mikropların yol açtığı bulaşıcı hastalık. )
- DİFÜZ/DIFFUSE[İng.] değil/yerine/= YAYGIN
- DİĞER TARAFTAN değil/yerine/= ÖTE YANDAN
- DİĞER ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< DEĞER
( "DEĞER"lerimizi, "DİĞER"lerimizden ayıramıyorsak;
"MEĞER"lerimizi bir cebimize, "KEŞKE"lerimizi öteki cebimize koymak durumunda kalırız. )
- DİĞER değil/yerine/= ÖTEKİ/ÖTE/ÖBÜR/BAŞKA
- DİĞERKİSİ değil DİĞERİ/ÖTEKİ
- DIGITAL SIGNATURE[İng.] değil/yerine/= DİJITAL İMZA
- DIGITAL[İng.] değil/yerine/= SAYISAL | PARMAKLA | PARMAKSI
- DİJİTAL değil/yerine/= SAYISAL
- DİJİTAL değil/yerine/= SAYISAL | PARMAKLA
- DİJİTALİN değil/yerine/= YÜKSÜKOTU
( Sıracagillerden, kalp sayrılıklarında kullanılan bir alkaloit veren, çiçekleri yüksük biçiminde olan bitki. )
- DİJITALİZASYON/DİGITALIZATION[İng.] değil/yerine/= SAYISALLAŞTIRMA
- DİKEN ile/ve/değil/||/<>/< ÇALI
- AŞKINLIK:
DİKEY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YATAY
- İLİŞKÌ:
"DİKEY" ile/değil/yerine/<>/< "YATAY"
- DİKİŞ:
EL İLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MAKİNE İLE
- DİKİŞTE:
OVERLOK ile/değil/yerine LOK
- DİKKAT ALIŞKANLIK YAPAR" değil DİKKAT! ALIŞKANLIK YAPAR!
- DİKKAT ÇEKİCİ ile/ve/değil ALIMLI
( AR'AR: Güzeldeki boy-pos. )
- DİKKAT ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/<> DİKKAT ETMEK
- DİKKAT ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine ÖNEMİNİ BELİRTMEK
- DİKKAT EKSİKLİĞİ/AZLIĞI ile/değil İLGİ EKSİKLİĞİ/AZLIĞI
- DİKKAT ETMEK değil/yerine/= GÖZEÇLEMEK
- DİKKAT ETMEMEK/ETMEMİŞ OLMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSA(YA)MAMAK
- DİKKAT değil/yerine/= GÖZEÇ
- DİKKATE DEĞMEZ/LİK değil SADE/LİK
- DİKKATE ŞAYAN değil/yerine/= GÖZECE DEĞER
- DİKKATİNİ TOPLAMAK/KONSANTRE OLMAK değil/yerine/= GÖZEÇLENMEK/YOĞUNLAŞMAK
- DİKKATSİZLİK ile/ve/değil/< İLGİSİZLİK
- DİKKATSİZLİK ile/ve/değil/< KONTROLSÜZLÜK
- DİKOTOMİ/[İng. DICHOTOMY] değil/yerine/= İKİLİK | İKİLEM/Lİ / İKİLEMSEL
- DİKOTOMİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TRİKOTOMİ
- DİKROTİK/DICROTIC[İng.] değil/yerine/= ÇİFT VURULU
- SÖYLEYİŞ/DİKSİYON[Fr./İng. < DICTION] ile/ve/değil/||/<> SESLENDİRİŞ/ARTİKÜLASYON[Fr./İng. < ARTICULATION]
- DIKW/DATA-INFORMATION-KNOWLEGDE-WISDOM HIERARCHY[İng.] değil/yerine/= VERİ-BİLİ-BİLGİ-BİLGELİK SIRADÜZENİ
- DİL (BİLGİSİ) YAZIP KONUŞMAK ile/ve/değil KONUŞUP, DİL (BİLGİSİ) YAZMAK
( TASHÎF[Ar. < SAHF | çoğ. TASHÎFÂT]: Yazı yazarken sözcüğü yanlış yazma, yanılıp yanlış sözcük yazma. )
- dil.[Lat. < DILUE] değil/yerine/= SULANDIR, SEYRELT
- DİL OLUŞTURMAK ile/değil DİLİN, DİLBİLGİSİNİ(GRAMERİNİ) OLUŞTURMAK
- DİL ile/ve/<>/değil ARAÇ
- DİL ile/ve/değil/<> HÂL
( Sözcüklerle. İLE/VE/DEĞİL/<> Kendi. )
- DİL ile/ve/<>/değil/yerine ÜSLÛB
( Üslûb-u beyân/lisân, aynıyla insan. )
- DİL ile/ve/değil/||/<>/> ÜSLÛP
- DİLATASYON/DİLATATION[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME
- DİLATE/DİLATED[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEMIŞ
- DİLATOMETRE[Fr.] değil/yerine GENLEŞMEÖLÇER
- DİLATÖR/DİLATORY[İng.] değil/yerine/= GENİŞLETEN
- DİL:
"ORTAYA ÇIKAN" ile/ve/değil/||/<>/< OLUŞTURULAN
- TASARRUF" (İDDİASI/SAFSATASI):
"DİLDE" değil SÖZCÜKTE
- DİLDE" ile/ve/değil/||/<>/< BİÇİMDE
- İNKÂR:
DİLDE ile/ve/değil/||/<>/< GÖZDE
( "İnkâr edilen". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilin, inkâr ettiği inkâr edilen. )
- DİLDEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TELDEN
- DİLEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< GERÇEK/LİK
- DİLEMMA/KIYAS-I MUKASSEM değil/yerine/= İKİLEM
- DİLENCİ ile/değil MECNÛN
- DİLENMEK ile/ve/değil/yerine DİLEMEK
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Beklenti içinde olmadan istemek. )
( Kişilerden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Allah'tan. )
- DİL-HÛN[Fars.] değil/yerine/= İÇİ KAN AĞLAYAN
- DİLİ KULLANMA(MIZ) ile/ve/<>/değil DİLİ KULLANAMAMA(MIZ) / DİLİN BİZİ KULLANMASI
( Belirli olanlarda. İLE/VE/<>/DEĞİL Belirsizlikle oluşan / belirsizlikte bırakılan durumlarda. )
(1996'dan beri)