Y ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 33.765 başlık/FaRk ile birlikte,
33.765 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(71/136)
- [ne yazık ki]
KEYİF EHLİ ile/ve İŞİNE GELDİĞİ GİBİ YAŞAYAN
- KEYİF/RAHATLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇALIŞMA/HİZMET
( % 3[daha çok] -31[en fazla, azınlıkla/bazen] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< % 96[daha çok] - 69[en az, çoğunlukla] )
- KEYİF değil/yerine/>< GEREKSİNİM
- [ne yazık ki]
(")KEYİF(") ile/değil "KENDİNE GÖRE OLAN"
- KEYİF ile/değil/yerine/||/></< KEŞİF
( [not] PLEASURE/MOOD vs./but/||/>< DISCOVERY
DISCOVERY instead of PLEASURE/MOOD )
- KEYİF ile/değil/yerine/>< KEŞİF
( [not] PLEASURE/MOOD vs./but/>< DISCOVERY
DISCOVERY instead of PLEASURE/MOOD )
- KEYİF ile/değil RIZÂ
- KEYİF ile TEMBELLİK
( PLEASURE vs. INDOLENCE )
- KEYİF ile/ve/||/<>/> UYKU
- KEYİF ile/değil/< YAŞAM
( Keyifler değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır, keyif almayı değerli kılan. )
- KEYİF değil/yerine/= YAŞU/YAŞUĞ
- KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK
( Gövdesel/bedensel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Zihinsel. )
( Maddi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Manevi. )
( Üç duyudan biriyle [ya da ikisi/üçüyle] ten, organ, kas ve sinirlerin "az ya da çok" uyarımıyla "deneyimlenen".[Dokunma, tatma, koklama][yeme, içme, oturma/uzanma vb.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< İki duyudan biriyle deneyimlenen.[Görme ve duyma][Felsefe, bilim, sanat, kitap okuma, düşünme, dinleme, söyleşi/sohbet] )
( Yatarak/yatmaktan, tembelikten, miskinlikten. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Hareketle/hareketten. )
( Bir şey yapmadan "yaşadığı"[nı zannettiği/n, "iddia ettiği/n"]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Bazı şeyler yaparak, özen ve çaba göstererek, emek ya da ödün vererek elde ettiğimiz. )
( Yaşandığı oranda pişmanlığa götürür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Yaşandığı oranda sevinç/neşe verir. )
( Canlılığa[hayvana/hayvansallığa] özgü.
[Hayvanlarda ve gövdemiz itibarı ile de canlılıkta ortaktır.] [Keyfin simgesi ve doruğu olan eşekte de vardır.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/<
İnsana özgü. [Sadece insandadır, zihindedir.] )
( Geçici. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Kalıcı. )
( Araçlı "duyum"/haz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Aracısız algılayış/idrak. )
( Istırap akışı içinde yalnızca bir kesintidir. )
( Utanç verici bir keyfin, keyfi geçer, utancı kalır. )
( Keyifteki ölçü/oran/sayı/mikdar arttıkça eleme/işkenceye dönüşür. )
( Ancak çalıştıktan ya da bir şeyler yaptıktan sonra, kısa süreli ve hak edilen keyfin tadı ve değeri olur. )
( Zevk, susabilmeyi[sükût etmeyi] öğrendikten sonra başlar. )
( Kişi, kendini ya da başkalarını utandırabilecek ucuz keyiflere, ne şimdi, ne de sonra kapılmalıdır. )
( İki ıstırap verici durum arasındaki aralıklardır. )
( Keyifler değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır, keyif ve zevk almayı değerli kılan. )
( İkisi de ıstırabın eseridir. )
( Dayatarak/dayatmacı. Sorumsuzca, kendi kendine, başı başında[Farsça "ser-ser-î"]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Özgürce. Sorumluluğunu alarak/üstlenerek. Başı bağlı[Farsça "ser-best"] )
( [not] PLEASURE vs./and/but/||/<>/>>/< ENJOYMENT
ENJOYMENT instead of PLEASURE )
- KEYİFSİZLİK ile ZİHNİN MEŞGULİYETİ
( MEŞGULİYET: Bir şeyle uğraşırken, başka bir şeyle ilgilenememe. )
- KEYİK ile KEYLİK/KEYLİG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Vahşi [geyik]. İLE Vahşi kişi. )
- KEYSTONE TÜR ile/||/<> ŞEMSİYE TÜR
( Keystone kritik ekolojik rol, şemsiye koruma odak. )
( Formül: Ekosistem mühendisi İLE sembol )
- KEZ değil GEZ
( Kere. DEĞİL 66 cm. [özellikle okçulukta kullanılan bir ölçü] )
- KEZ/GEZ ile KEZ ile KEZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Okun üzerindeki çentik. İLE Bir yiyecekten geriye kalanlar. İLE Süslü bir Çin kumaşı türü. )
- KEZİG ile KEZİG ile KEZİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dönüşümlü olarak yapılan bir işte sıra. İLE Cesaret. İLE Ateş ve titreme. )
- KEZZAP[Fars. < TİZ+AB] ile TUZRUHU
( Nitrik asit. Organik nesneler üzerinde yakıcı ve sarartıcı bir etki gösteren, birleşiminde bir azot, üç oksijen ve bir hidrojen bulunan, yoğunluğu 1,52 olan, 86 °C'de kaynayan, sanayide kullanılan asit. İLE Hidroklorik asit. Hidrojen ve klordan oluşan, renksiz, havada beyaz dumanlar saçan, suda kolayca eriyen ve fosfor elde edilmesinde, çeliğin pasını gidermede kullanılan keskin kokulu bir gaz. )
- KEZZAP/NİTRİK ASİT[Fr. < ACID NITRIQUE] ile/ve/||/<> ALTIN SUYU
( Organik maddeler üzerinde yakıcı ve sarartıcı bir etki gösteren, birleşiminde bir azot, üç oksijen ve bir hidrojen bulunan, yoğunluğu 1,52 olan, 86 °C'de kaynayan, sanayide kullanılan asit. [HNO3] İLE/VE/||/<> Bir kısım konsantre nitrik asit ile üç ya da dört kısım konsantre hidroklorik asitten oluşmuş, özellikle platin, altın vb. metalleri çözmekte kullanılan bir karışım. )
- Kİ[Fars.] ile -Kİ
( Anlam bakımından birbiriyle ilgili tümceleri birbirine bağlayan bir sözcük. | Özneyi, tümleci güçlendirerek tümcenin temel bölümüne bağlayan bir sözcük. | "Öyle, o kadar, o denli" vb.nden sonra, kullanıldığı tümceye güç katan bir sözcük. | İkinci tümcedeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir sözcük. | İki tümcede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir sözcük. | Yakınma, kınama vb. duyguları anlatmak için bir tümcenin sonuna getirilen bir sözcük. | Bir soru tümcesinin sonuna getirildiğinde kuşku ya da kaygı anlatan bir sözcük. | Bazı sözcüklerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarf, yeni edatlar oluşturan bir sözcük.[Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki] İLE Zaman, yer/konum ya da koşul belirten sözcük eki.[önceki, buradaki, sıcaklıktaki] )
( Ayrı yazılır. İLE Bitişik yazılır. )
- KİBÂR[< KEBÎR] değil/yerine/= İNCE/TAYLAN/KOSTAK
( Zarif, kibar, nazik, çalımlı, güzel giyinmiş, yakışıklı. | Yiğit, kabadayı, yürekli. | Büyükler, ulular. )
- KİBARLIK ile/değil/yerine NEZÂKET
( Nasıl "görünmek" "istediğmizle". İLE/DEĞİL/YERİNE Kim olduğumuzla ilgili. )
( Krala gösterilen kibarlık, "zorunluluktandır". İLE/DEĞİL/YERİNE Dilenciye gösterileni nezâket, gerçektir. )
- KİBİR:
HALKTAN "UZAK DURMAK" değil HAK VE HAKİKATTEN UZAK DURMAK
- KİBİR ile/ve/değil/<> ALAYCILIK
- KİBİR değil/yerine/>< ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK
( Büyük görünme. / Küçüklüğün ölçüsü. DEĞİL/YERİNE/>< Küçük görünme. / Büyüklüğün ölçüsü. )
- KİBİR ile/ve/<>/değil BAĞIMLILIK
( Kibir, kişinin, sahip olduklarını, "hak etmediği" korkusundan kaynaklanır... )
- KİBİR ile/ve/<> BENCİLLİK
- KİBİR ile/değil ÇEKİNGENLİK
- [ne yazık ki]
KİBİR ile/ve/<> GİZLİ KİBİR
- KİBİR ile/değil/yerine KİBARLIK
- KİBİR >< KISKANÇLIK/GÜNÜ/HASET
( Sahip olanda. >< Sahip ol(a)mayanda. )
- KİBİR değil/yerine/>< MAHVİYET
- KİBİR ile/değil/yerine MESAFE KOYMA
- KİBİR değil/yerine/>< ONUR/VAKAR[Ar.]
( Kartal, vakarı; yılan, bilgeliği simgeler. )
( Başkalarını aşağılayarak. DEĞİL/YERİNE/>< Başkalarına hizmet ederek. )
( Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik. DEĞİL/YERİNE/>< Ağırbaşlılık. )
- KİBİR ile/değil/yerine ÖZDEĞER
- KİBİR ile/değil/yerine/>< ÖZGÜVEN
( Çoğu kişiden üstün olduğumuzu zannediyorsak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kimseden bir eksiğimizin olmadığını düşünüyorsak. )
( Kendinden emin olmaya alışık olmayana, özgüven, "kibir" gibi gelebilir. )
( [not] ARROGANCE vs./but/>< SELF CONFIDENCE
SELF CONFIDENCE instead of ARROGANCE )
- KİBİR ile/değil/yerine ÖZSAYGI
( [not] ARROGANCE vs./but SELF-ESTEEM
SELF-ESTEEM instead of ARROGANCE )
- KİBİR = PRIDE[İng.] = ORGUEIL[Fr.] = HOCHMUT[Alm.] = SUPERBIA[Lat.]
- KİBİR >< SAYGI(HÜRMET)
- KİB[İ]R ile UCB
( BÜYÜKLÜK, ULULUK | KENDİNİ BÜYÜK GÖRME, BÜYÜKLÜK TASLAMA )
- KİBİRLİ" ile "KASINTI"
- KIBLE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/> AMAÇ
( Güney ile güneybatı [Güneybatı ile güney arası]. [Türkiye'ye göre!] [Güney anlamına da kullanılır.] | Mekke'de Kâbe'nin batı köşesi ile altınok (Mizp) arasının doğrultusu. | Kabul etmek. | Güneyden esen rüzgâr. | Darlıkta başvurulan kapı. )
- KİBRİT ile HİBRİT
- KIÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BACAK
( MÂ-BA'D ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÂMİLE[< AMEL] )
( [not] BUTTOCK[ASS, ARSE] vs./and/but/||/<>/< LEG
LEG instead of BUTTOCK )
- KIÇ/I BAŞ/I (OYNAMAK, AÇIKTA OLMAK/KALMAK)
- KİÇİG KEYGEN ile ULUG KEYGEN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kayas'tan, Ila vadisine akan iki ırmağın adı. )
( Küçük. İLE Büyük. )
- KİÇİMEK ile/ve/||/<> KİÇİNMEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kaşınmak. İLE/VE/||/<> Dayak. | Aşırı eşeysel istek. )
- KIÇINDAN ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN değil/< KIŞRINDAN(KABUĞUNDAN) "ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN"
- KIÇINI DÖNMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIRTINI DÖNMEK
- KİFAFLANMAK[Ar.] değil/yerine/= AZLA YETİNMEK
( Elde ne varsa onunla, çok az yiyecekle karın doyurmak, çok az şeyle yetinmek. )
- KİFÂYET ile YETİŞME, ELVERME | YETERLİK | İKTİDAR, YARARLIK
( YETİŞME, ELVERME | YETERLİK | İKTİDAR, YARARLIK )
- KİFÂYETSİZ MUHTERİS ile/ve/<> HEBENNEKA[Ar.]
( ... İLE/VE/<> Zeki ve becerikli olmadığı halde, kendini öyle sanan. )
- KIĞ = KIĞI
( Koyun, keçi vb. ve deve dışkısı. )
- KÎH[Ar.] ile KİH[Fars. çoğ. KİHÂN]
( İrin, cerahat. İLE Küçük. )
- KİKİR KİKİR (GÜLMEK)
- KIKIR KIKIR (GÜLMEK/KIKIRDAMAK)
( "Kıkır kıkır" diye ses çıkararak gülmek. | Donacak kadar üşümek. | Soğuktan donmak. | [argo] Ölmek. )
- KIKIRDAK/KAKIRDAK ile/ve KEMİK
( EŞVÂK[Ar. < ŞEVK]: Kemiklerin uzaması. )
( Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu. | Sığır ve danada, hayvanın göğüs boşluğunun arka tarafının alt bölümünde bulunan parça. İLE/VE İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert örgenlerin genel adı. | Kemikten yapılmış olan. )
(
)
( GUDRÛF ile/ve AZM[çoğ. İZÂM] )
( KÖZ ile/ve ESTEH, ÜSTÜHÂN/İSTİHÂN )
( GRISTLE/RING CARTILAGE vs./and BONE )
- KIKIRDAK ile KEMİRCİK
( ... İLE Burun, kulak vb.nde bulunan küçük kıkırdak. )
- KİL[Fars. < GİL] ile KİLERMENİ[Fars. GİL + ERMENİ]
( Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen, yumuşak ve yağlı toprak. İLE Eczacılıkta kullanılmış olan kırmızı renkli kil. )
- KİL[Fars. < GİL] ile ARIKİL/KAOLİN[< Çince]
( Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen yumuşak ve yağlı toprak. İLE Porselen yapmakta kullanılan, bir çeşit ak ve gevrek kil. )
- KILÂ'[Ar. < KAL'A] ile KILÂA[Ar.]
( Kaleler, surlar. İLE Yelken. )
- KILAVUZ/REHBER[Ar.] ile ÖNDER[LİDER değil!]
( İçten, doğru gelmeyen hiçbir kılavuzluğu kabul etmeyin. O zaman bile tüm anıları ayıklayın. Çünkü onlar, bizi yanlışa götürür. )
( Yollar ve araçlar hakkında tümüyle cahil olsanız bile sessiz kalın ve içinize bakın; kılavuzluk mutlaka gelecektir. )
( KÂİD ile RÂİD )
( GUIDE vs. LEADER
Accept no guidance but from within, and even then sift out all memories for they will mislead you.
Even if you are quite ignorant of the ways and the means, keep quiet and look within; guidance is sure to come. )
- KILAVUZ RNA ile/||/<> DONOR ŞABLON
( Kılavuz RNA kılavuz kesim, donor şablon onarım. )
( Formül: Cutting guide İLE repair template )
- KILAVUZ = REHBER = GUIDE[İng., Fr.] = FÜHRER[Alm.] = GUIDA[İt.] = GUÍA[İsp.]
- KILAVUZ ile/ve/||/<>/> SÖZLÜK
- KILBARAK/MİDİLLİ[Yun.] ve KATANA/KADANA[Mac.]
( Küçük at. VE İri yapılı at. )
- KILDIRAN; GÜNEY (RUMELİKAVAĞI, 1935) :
( Rumelikavaklıdır. Rumelikavağı 41. İlkokul, Sarıyer Ortaokulu ve Kabataş lisesini bitirdikten sonra 1957'de İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi'nden mezun oldu. İlkokulu okuduğu 41. Rumelikavağı İlkokulunu yeniden inşâ ederek modern hale getirdi ve okula ismi verildi. İş hayatına muhasebe müdürü olarak bir toptan kumaş fabrikasında sonra da bir triko fabrikasında çalışarak başladı. 1961'de kendisine ait olan ilk işi Gün Örme San. A.Ş. yi, 1979'da ise ÖRTÖP Örme San. Tic. A.Ş.yi kurdu. İki şirketin yönetim kurulu başkanıdır. İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi ve Triko Sanayicileri Derneği (TRİSAD)'nin kuruluşundan bu yana başkanlığını yapmaktadır. Uzun yıllar Sarıyer Voleybol takımında oynamıştır. )
- MAHZEN[Ar.] ile/ve/||/<> KİLER[Fars. < KİLÂR]/ARDİYE[Ar. < ARZİYE] ile/ve/||/<> DEPO[Fr. < DÉPÔT]/DEBBOY ile/ve/||/<> ANTREPO[Fr. < ENTREPOT] ile/ve/||/<> SAKLAK/AMBAR[Fars. < ANBAR]
( Yapılarda yer altı sakla[n]ma/koru[n]ma alanı. İLE/VE/||/<> Evlerde saklanılabilecek yiyecek ve içeceğin [Ar. erzak] saklandığı oda, ambar ya da dolap. İLE/VE/||/<> Korunmak, saklanmak ya da gerektiğinde kullanılmak için nesnelerin konulduğu/saklandığı yer. | Nesnelerin toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer. | Ordu nesne ve araçlarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer. İLE/VE/||/<> Vergileri ödenmemiş, gümrüğe ait nesnelerin korunması için kurulan alan. İLE/VE/||/<> Genellikle tahıl saklanılan yer. | Yiyecek ve bazı nesnelerin saklanıldığı yer. | Geminin yük koymaya ayrılmış yeri. | Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge. | Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek. | Nesne taşıma işleri yapan kurum ya da ortaklık. )
- KILGILI/KILGIN/UYGULAMALI = AMELÎ = PRACTICAL[İng.] = PRATIQUE[Fr.] = PRAKTISCH[Alm.] = PRAKTIKOS < PRAKTEIN[Yun.] = PRÂCTICO[İsp.]
- KİLİ, SUNA (İST. 1929 - 2015) :
( Sarıyer/Yeniköylüdür. Boğaziçi Üniversitesi öğrenci üyesiydi. İstanbul Amerikan Kız Kolejinden mezun oldu. Yüksek Öğrenimini ABD de tamamladı. Lisans, master ve doktora derecelerini Bryn Mawr College'den Siyasal Bilimler ve Ulusal İlişkiler dallarında aldı. Berkeley'de Kaliforniya üniversitesinde lisansüstü çalışmalar yaptı, doktora sonrası araştırmalarını London School of Economics Columbia Üniversitesi ve Princeton Üniversitesinde sürdürdü. Los Angeles California Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesinde 1977/1978 akademik yılında konuk öğretim üyesi olarak ders verdi. Yurt içinde ve yurt dışında pek çok seminer, kongre, sempozyum ve benzeri bilimsel toplantıya katıldı, çeşitli konularda bildiriler sundu. Uluslararası Siyasi Bilimler Dergisi (İPSA) ve Arap Bölgesi, Türkiye ve Iran Sosyal Bilimler Dergisi (ASSART) gibi çeşitli kuruluşların üyesi olup, İPSA'nın Siyasal Eğitim Komitesi ikinci eş başkanlığını yürüttü. Türk Devrim Tarihi, The Atatürk Revoluation, Cumhuriyet ve Küreselleşme, Türk Anayasası Metinleri, CHP de Gelişmeler, Türk Anayasası, Atatürk Devrimi Bir Çağdaşlaşma Modeli, Çayırhan, 27 Mayıs Devrimi Kurucu Meclis ve 1961 Anayasası isimli kitapları var. )
- KILIBIK ile/değil/yerine KALBİ ILIK
- KILIÇ KAPTAN :
( Kılıç Kaptan denilen mevkii, Kocataş yalısı ile Sarıyer Orduevi arasında kalan deniz sahilidir. Kaptanyan yalısını (Vehbi Koç Vakfı Lisesi ön binası) yaptıran kişinin ismi Kılıç Kaptan olduğundan bu isimle bilinmektedir. )
- KILIÇOĞLU, HALİL (KÜTAHYA, 1945) :
( Üniversite öğrenimini tamamladıktan sonra ticaret hayatına atıldı. Türkiye Tekvando Federasyonunda üye olarak çalıştı. Sarıyer Spor Kulübü'nde bir dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- KILIÇOĞLU, MUHLİS (GİRESUN, ?) :
( Uzun yıllardan beri Bahçeköy'de ikamet etmektedir. İ.Ü. Orman Fakültesi mezunudur. Peyzaj işleri yapan şirketi vardır. Bahçeköy Giresunlular Derneği Başkanıdır. 2004 - 2009 döneminde Bahçeköy Belediye Meclisinde AKP üyesi olarak görev yaptı. )
- KILIÇPINAR DERESİ :
( Bekardere'nin batı tarafından, Kılıçpınar mesiresinin alt kısımlarından çıkarak Sarıyer (Mercimek) deresi ile birleşir. )
- KILIÇPINAR MESİRESİ :
( Bahçeköy'ün kuzey doğu tarafında Kılıçpınar mevkiindedir. Kılıçpınar Sarıyer, Bahçeköy ve Sarıyer arasında büyük bir alandır. Mesire içerisinde çay bahçesi, restaurant vardır. Sarıyer deresine akar veren Kılıçpınar deresi bu mesire içinden çıkmaktadır. Mesire içerisinde Kılıçpınar memba suyu vardır. Mesire içerisinde Avcılık ve Atıcılık Sporları için atış poligonu da bulunmaktadır. )
- KILIÇPINAR SUYU :
( Kılıçpınar mesiresi içinden çıkan memba suyu olup içimi çok iyidir. )
- KILIF[Ar. < GİLÂF] ile KIRLENT[Fr. < GUIRLANDE]
( Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap. | Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe. İLE Çiçek ya da yaprak işlemeli süs. | İşlemeli ya da işlemesiz bir tür küçük yastık. )
- KİLİM ile BİSÂT[Ar. çoğ. BUSAT]
( ... İLE Kilim, minder, döşeme, keçe, yaygı. )
- KİLİSE CAMİSİ ile KİLİSE CAMİSİ ile KİLİSE MESCİDİ
( Fatih - Zeyrek'tedir. İLE Unkapanı - Vefa arasındadır. İLE Topkapı semtindedir. )
( Fatih Sultan Mehmet emriyle, Pankrator kilisesinden camiye dönüştürülmüştür. [İlk müderrisinin Zeyrek Mehmed oluşundan dolayı Zeyrek Camii adıyla bilinir.] İLE XV. yüzyılda, Şeyhülislâm Molla Gürânî emriyle Bizans kilisesinden[XI. yy.] camiye dönüştürülmüştür. [Molla Gürânî Camisi olarak da bilinir.] İLE XV. yüzyılda, Çavuş Mustafa Ağa emriyle Bizans kilisesinden camiye dönüştürülmüştür. [Kilise ya da Mustafa Çavuş Mescidi adıyla da bilinir.] )
- KİLİSE =/<> CEMAAT
- KİLİSE ile/ve/||/<>/> BAŞKİLİSE/KATEDRAL[Fr. < CATHÉDRALE]
( ... İLE/VE/||/<>/> Baş kilise. Bir kentin büyük kilisesi. )
- KİLİSECİK MEVKİİ :
( Demirciköy Uzunca deresine yakın bir yerde olan Kilisecik mevkii ismini buradaki kiliseden almakta idi. Kilise yıkılınca buraya da Kilisecik mevkii denildi. Hıristiyan Mezarlığı da bu civarlardaydı. )
- KİLİT[Fars. < KELİD/KİLİD] ile/ve/||/<> PERİCİK
( Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aracı. | Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka. | Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık. İLE/VE/||/<> Kilit dili. | Perihastalığı.[Sara ve isteri gibi bazı hastalıklar için kullanılır.] )
- KİLİTLE(N)ME ile/değil DÜĞÜMLE(N)ME
- KİLİTLENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ODAKLANMAK
- KİLL SWİTCH İLE CONTAİNMENT İLE ORTHOGONAL ile/||/<> BİYOGÜVENLİK
( Sentetik organizmaların kontrol mekanizmaları. )
( Formül: Toxin-antitoxin sistemi )
- KILLI (GÖVDE/YÜZ/YANAK/ÇENE/BURUN/KULAK/SIRT/GÖĞÜS/PENİS/YARDA/TESTİS/VAJİNA/PUBIC/LABIA MAJOR/KIÇ/BACAK) ile/yerine KILSIZ (GÖVDE/YÜZ/YANAK/ÇENE/BURUN/KULAK/SIRT/GÖĞÜS/PENİS/TESTİS/VAJİNA/PUBIC/LABIA MAJOR/KIÇ/BACAK)
- KİLO ALDIRAN ile/ve/değil YARAYAN/YARAMAYAN
- KİLO VERMEK/ALMAK değil/yerine KİLOYU AŞAĞIYA/YUKARIYA KONTROL ETMEK
( [not] TO GIVE/TAKE WEIGHT but TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN
TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN instead of TO GIVE/TAKE WEIGHT )
- KİLO- ile/||/<> MİLLİ-
( Bin. İLE/||/<> Bin, binde bir. )
- KİLOJOULE[KJ] ile KİLOKALORİ[KCAL]
( [Joule: Bir nesnenin kimyasal bir tepkimesi sonucunda açığa çıkabilen enerji.][Kilojoule, "KJ" ile gösterilir ve bin (103) joule'a eşit olmaktadır. Çoğu ülkedeki besin standartlarının enerji değeri kilojoules olarak tanımlanır. Bir kilojoule, saniyede, tam gün ışığında, dünyanın bir metrekare tarafından alınmış olan güneş radyasyonunun yaklaşık olarak ölçüsünü verir.] İLE Kalorinin simgesi "cal" ile gösterilir. Atmosfer basıncı içinde 1 gram olan suyun sıcaklığını 1 °C artırabilmek için gereken enerji miktarıdır. [Kilokaloriye, "büyük kalori" adı da verilir. 1000 kaloriye eşit olmaktadır.][1925'ten itibaren kalori, joule kavramı ile belirlenmiştir. Enerji birimi olarak bakıldığında kalori, bir nesneye verilmiş ya da eklenmiş olan ısı miktarını belirlemek amacı ile kullanılır.][Sözü geçen nesnelerin ısı kapasitesi, erime ya da buharlaşma ısısı ve kimyevî bir değişmeye bağlı olan etkileşim ısısı her zaman kalori kavramı ile tanımlanır.][1 kalori, yaklaşık olarak 4,184 joule'ye eşittir.][Dört kibrit çöpü yakıldığı zaman, 1 kalorilik enerji açığa çıkmaktadır.]
[Fiziksel olan kalori ile yiyeceklerin ya da içeceklerin enerji değerlerini göstermekte kullanılmakta olan kalori ile karıştırılmamalıdır.][Yiyeceklerde kullanılmakta olan kalori, "C" ile gösterilip 1000 cal değerinde olmaktadır.][Besinlerin tüketilmesi sürecinde öğütülmesinin ardından besinler enerjiye dönüşür. Sözü geçen enerjiye "kcal" adı verilir.] )
- KİLYOS (KUMKÖY) DOĞAL ÇEVRESİNİ KORUMA VE ÇEVRE KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİRME DERNEĞİ :
( Kilyos (Kumköy) da 1994 yılında Tülin Erkan, Memduh Iğırcık, Atilla Günaltay, Güler Sönmez, Mehmet Ali Erdoğan, Naz Karavuz, Ayşe Ergin ve Hasene Kan tarafından kuruldu. Çevre koruma konularında pek çok proje içinde yer aldı ve destek verdi. İstanbul Valiliğinin 2000 yılında başlattığı ve devam eden İstanbul'un tüm okullarını kapsayan "Çevre Eğitim Projesi" nin il organizasyon kurulunda ve diğer pek çok platformda yer aldı. 1998 yılından beri her yıl yapılan İstanbul Boğazı'nda taşımacılığın tehlikesine dikkat çeken ve boğaz trafiğini kapatma eylemlerine aktif olarak katıldı. Sahillerimizdeki hızlı ve çarpık yapılaşma nedeniyle nesli tükenmekte olan Kum Zambaklarının korunması için yaptıkları başvurunun AB de kabulü üzerine "Sarıyer'in kum zambaklarını koruyalım" projesini yürüttü ve 22 - 24 Temmuz 2011 de I. Kilyos Kum Zambakları Festivali"ni gerçekleştirir. )
- KİLYOS 75. YIL VE MAVİ SU PARKI :
( Kilyos'da kale caddesi üzerindedir. 1.070,27 m²'lik bir alanı kapsamakta olup, 562,76 m²'lik yeşil alanı bulunmaktadır. )
- KİLYOS ABDULLAH KAYA ÇOCUK PARKI PARKI :
( Kilyos'da Osman Görgün Sokak üzerindedir ve yeniden tanzim edilerkek hizmete açıldı. )
- KİLYOS ASTSUBAY GAZİNOSU BAHÇESİNDEKİ ÇINAR AĞACI :
( Astsubay Gazinosu olarak kullanılan Kilyos Kalesi içindedir. Gövde çevresi 5,40 m, boyu 28 m, yaşı 549 dur (2009 itibariyle). )
- KİLYOS CADDESİ :
( Maden mahallesinden köylere giden caddeye "Kilyos Caddesi" ismi verilmiştir. )
- KİLYOS CAMİİ :
( Kilyos (Kumköy) Camii 1931 yılında inşâ edilmiş olup tarihi bir özelliği yoktur. )
- KİLYOS DALYANI :
( Çok uzun yıllar kurulan bu dalyan son yıllarda kurulmamaktadır. )
- KİLYOS GÜVEN SOKAK PARKI :
( Kilyos'da yeni inşâ edilen parklardan biridir. Güven sokak üzerindedir. )
- KİLYOS KALESİ :
( Kale, Kilyos köyünün denize çıkıntılı en uç noktasında ve kayalıklar üzerinde inşâ edilmiştir. Kalenin 4. veya 5. yy. larda Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) tarafından yaptırıldığına inanılmaktadır. Bizansların zayıf düştüğü bir dönemde Cenevizliler kaleyi ele geçirmiş ve uzun yıllar burada kaldığı bazı eserlerde yer almaktadır. Kale Osmanlıların eline geçtikten sonra iki kez onarım Don Kazaklarının saldırısına uğradı ve büyük hasar gördü. Sultan I. Abdülhamid (1774 - 1789) ve Sultan II. Mahmut (1808 - 1839) dönemlerinde ve 1782 ile 1826'da iki kez büyük onarım gördü. 1833'da Hünkâr antlaşması ile Boğazlara yerleşen Ruslar, 1841'de Londra Antlaşması ile Boğazlardan çıkarılırken kaleyi Türk ve İngilizler birlikte kullandılar. O dönemde İngilizlerin kaleye getirdikleri toplar, hala kalenin arenasında teşhir edilmektedir. I. Dünya Savaşında Rusların Boğazlara girmelerini önlemek amacı ile kaleye Alman topları yerleştirildi. Kale Kırım Savaşı sırasında hastane olarak kullanıldı. Halen askeri gazino olarak kullanılmaktadır. )
- KİLYOS KUM ZAMBAKLARI VE FESTİVALİ :
( Sarıyer'in Karadeniz sahilşeridi kumullarında yetişen ve nesli tükenmekte olan bir çiçek türüdür. Latince adı Paneratium Maritumum'dur. Temmuz - Ekim aylarında beyaz renkli çiçek açar. İstanbul'dan başka Kırklareli, Çanakkale, Sinop, Samsun, Giresun, Muğla, Antalya, Mersin ve Hatay sahil şehirleri kumullarında yetişir. Nesli tehlike altında olan bu nadide çiçeği korumak amacı ile 1994 yılında Kilyos (Kumköy) Doğal Çevresini Koruma ve Çevre Kültürünü Geliştirme Derneği kuruldu. Toplumu bilinçleştirmek için 2010 yılında hazırlanan "Sarıyer'in kum zambaklarını koruyalım" adlı proje Avrupa Birliği tarafından kabul edildi. Bu projenin sürdürülebilmesi için 2014'te "Kilyos Kum Zambakları Festivali" düzenlenmeye Rotary Vakfı ve Rotary Kulübü ve Sarıyer Belediyesi destek vermektedir. Kum Zambakları festivali içinde ve ayrıca Sarıyer Belediye Başkanlığının tertiplediği "Kumda Sanat Şenliği" de yapılmaktadır. Kum Zambaklarının korunması amacı ile Orman ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Kum Zambaklarını koruma altına almış, koparıp tahrip edenlere maddi ceza uygulamasını başlatmıştır. )
- KİLYOS MAHALLESİ KAMİL İNAN PARKI :
( Eski park bütünü ile yenilene, köyde muhtarlık yapan ve bir süne önce vefât eden Kamil İlhan adının verildiği parkta çocuk oyu grupları ve fitness alanı da bulunuyor. )
- KİLYOS METEOROLOJİ İSTASYONU :
( Kilyos da eski caminin karşısında olup 1951'de açıldı. 1964 yılında dört katlı binasına taşındı. Burada faaliyetine devam ediyor. )
- KİLYOS MEZARLIĞI :
( Kilyos mezarlığı ile bilinen mezarlık aslında Uskumruköy sınırları içindedir. Bu mezarlık İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mezarlıklar Müdürlüğüne bağlı olup, Türkiye'nin en büyük mezarlığıdır. Mezarlıkta sadece Müslümanlara değil Yehova Şahitlerine, Batinilere, Ateistlere, kimsesizlere ve daha değişik dini inanca sahip olanlara da ayrılmış gömü yerleri bulunmaktadır. )
- KİLYOS PLAJI :
( Kilyos burnu başından Kısırkaya'ya kadar uzanan birkaç kilometrelik mükemmel bir plajdır. 1956'da Turizm Bakanlığınca kurulan Turban Tatil Köyü Tesisleri uzun yıllar turizme hizmet verdikten sonra Sarıyer Belediyesine devredildi. Plaj, tahlisiye önünden başlar, Gümüşdereköyü plajına kadar uzanan, mükemmel kumu ile göz kamaştıran bir plajdır. Deniz sörfünün en iyi yapıldığı yerlerden biri olan Kilyos plajında ihtiyaca cevap verecek her türlü tesis bulunmaktadır. )
- KİLYOS SAĞLIK OCAĞI :
( Köyde, Sarıyer Sağlık Grup Başkanlığına bağlı Kilyos (Kumköy) sağlık ocağı bulunmakta ve hizmet vermektedir. )
- KİLYOS SEYMEN AĞA PARKI :
( Kilyos Seymen Ağa Sokak üzerinde inşâ edilen yeni bir parktır. )
- KİLYOS SİNEMALARI :
( Kilyos'da ilk sinema eski camiin yanında Muhtar Almi Biçer tarafından 1975 yılında yazlık sinema olarak açıldı ve 1978 yılında kapandı. İkinci sinema Ford Mustafa Lakaplı İlhan Bey tarafından 1978'de işletmeye açıldı ise de bu sinemada 1980 yılında faaliyetine son verdi. )
- KİLYOS SOSYAL TESİSLER PARKI :
( Kilyos mahallesinde bulunan Sarıyer Belediyesi sosyal tesisleri içinde bulunan büyük bir parktır. )
- KİLYOS SPOR KULÜBÜ :
( Fuat Bostan, Şevki Bezeroğlu, Selahattin Örs, Hasan Şenocak, Kamil İlhan ve Ethem Özgönül tarafından kuruldu. Futbol dalında faaliyet göstermekte olup, İstanbul Amatör Liginde yer almaktadır. )
- KİLYOS STADI :
( Kilyos Mahallesindedir. Önceleri Gençlik Spor İl Müdürlügü tarafından inşâ edilmişse de yeteri kadar yararlanılamadığından Sarıyer belediyesi tarafından yeniden ele alanırak eksikler giderilmiştir. Kilyos Spor Kulübü ile ilçenin diğer kulüpleri buradan yararlanmaktadır. Zemin halıdır, Stadın otoparkı vardır. )
- KİLYOS YENİ CAMİ :
( Kilyos köy meydanındadır. Osmanlı tarzında yapılan camiin tarihi özelliği yoktur. )
- KİLYOS :
( İlçenin deniz sahil şeridinde yer alır. Demirciköy, Uskumruköy, Gümüşdere köylerinden sınır alır. Kilyos'un Rumca'da "Kum" anlamına gelen Kilya sözcüğünden türediği söyleniyorsa da aslı K(uwa)ila olan ve Güzel - Geçit/Boğaz anlamını veren Killa sözcüğünden türeyerek Kilyos'a dönüştüğü söylemi de yaygındır. Her iki sözcük, yörenin coğrafi durumu dikkate alındığında uygun olduğu görülmektedir. Köyün değiştirilen ismi "Kumköy" olmasına rağmen bu isim tutmadı ve hala ilk ismi olan Kilyos kullanılmaya devam edilmektedir. Sarıyer İlçe olmadan evvel Kilyos nahiye olarak Çatalça'ya bağlı idi. Sarıyer'in Kırsal alandaki köyleri de Kilyos nahiyesine bağlı bulunuyordu. Sarıyer ilçe olduktan sonra Kilyos köy olarak Sarıyer'e bağlandı. Kilyos'un 1992 nüfus sayımına göre köyün nüfusu 1.853'tür. )
- KİM?:
DEĞİŞİM İSTER? ile DEĞİŞMEK İSTER?
( Herkes. İLE Pek az (aklını kullanma cesâretini gösteren) kişi. )
- KİM OLDUĞUMUZ ile/ve/değil/yerine/< ADAM OLUP OLMADIĞIMIZ
- KİM ile KİM
( "Hangi kişi?" anlamında tümcede, özne, tümleç, nesne, yüklem görevinde kullanılan bir sözcük. İLE [eskiden] Ki bağlacı. )
- KİME NİYET ile/ve/||/<>/> KİME KISMET
- KİMİN ELİ ile/ve/||/<>/> KİMİN CEBİNDE?
- KİMİNİN PARASI ile/ve/<>/değil/yerine KİMİNİN GÖNLÜ/DUASI
- KİMLİK ile/ve/<> BENLİK ile/ve/<> BİREYSELLİK
- KİMLİK ile/ve/||/<>/>/!= SÜREKLİLİK
( Kimlik ile süreklilik, aynı şey değildir. )
( IDENTITY vs./and/||/<>/>/!= CONTINUITY )
- KİMON PALAMİDİS EVYANİDİS YALISI :
( Tarabya, Yeniköy Caddesi üzerinde bulunan tarihi yalılardan biridir. 1950'li yıllarda Kimon Palamidis Evyanidis Yalısının arka tarafında sarnıcı ve arkada tepede bir yel değirmeni bulunuyordu. Yalı mirasçıları tarafından kullanılmaktadır. )
- KİMSE DİKKAT ETMİYOR yerine/değil BEN NE YAPMAMALIYIM/YAPABİLİRİM?
- KİMSE, KİMSEYE MUHTAÇ DEĞİLDİR ve/||/<>/> HERKES, HERKESE MUHTAÇ OLABİLİR
- KİMSESİZ/LİK (KALMAK) ile/değil/yerine YALNIZ/LIK (OLMAK)
- KİMSESİZ ile/ve/değil/||/<>/< UYUMSUZ
- KİMSEYE GÜVENME! değil KİMSEYE (TAMAMEN) BIRAKMA!
- KİMSEYE İNANMAMAK" ile/değil/yerine/||/>< ONA/ONLARA(BAZI KİŞİLERE) İNANABİLECEĞİNİ ANLAMAK/KABUL ETMEK
- KİMSEYİ:
(ÇOK/FAZLA) ÖVMEMELİ ve/||/<> KÜSMEMELİ ve/||/<> YAKINMAMALI ve/||/<> SUÇLAMAMALI
- KİMYÂ' ile ...
( ARZUYU TERK, MEVCÛDA KANÂAT )
- KİMYA ile/ve/<> ÇEKİRDEK KİMYASI
( ... İLE/VE/<> Atom çekirdeğindeki değişimlerle ilgilenen kimya dalı. )
- KİMYA ile/||/<> ÇEKİRDEK KİMYASİ
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- KİMYA/GER ile SİMYA/GER ile el-KİMYA
( Nesneleri yapılandırma/dönüştürme. İLE Bilinci/kendini yapılandırma/dönüştürme. İLE ... )
( Söylediklerine göre, Avusturya'da bir altın simyacısına türbe yapmışlar. Türbenin yanında da bir kütüphane varmış. Altın yapmak için uğraşıp da başarılı olamayan simyacılar, yarım kalan eserlerini o kütüphaneye bırakırmış. )
- KİMYANIN İNCELEDİĞİ:
MADDE değil DEĞİŞİM
- KİM-YASAL" değil KİMYA-SAL
- KİN:
"TUTMAK" ile/değil/yerine/>< TUTMAMAK
( Güçsüz olanlar, kin tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü olanlar, kin tutmaz. )
- KİN YIPAR ile KİZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kese. İLE Kutu, sandık, dolap ya da heybe gibi nesneler. )
- KİN yerine DİN
( Kin ile Din aynı kalpte olmaz! )
- [ne yazık ki]
!KİN ile/<> !GILLÜGİŞ/GILLIGIŞ
( ... İLE/<> Gizli kin, gizli ve kötü erek/amaç. )
- KİN ile/ve/||/<> İNTİKAM
- KİN ile/değil/yerine/>< SADÂKAT
- KINAKINA[isp. < QUINAQUINA] ile/ve/||/<>/> KİNİN[Fr. < QUININE]
( Kök boyasıgillerden, asıl yurdu Güney Amerika olan, Hindistan ve Endonezya'da da yetiştirilen, kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç. [Lat. CINCHONA] | Bu bitkiden yapılan içecek. İLE/VE/||/<>/> Kınakınadan elde edilen ve sıtmanın sağaltımında kullanılan beyaz alkaloit. )
- KINALILAR, A. MELİH (SARIYER, 1919 - 1988) :
( Maliye Vergi Dairesi memurluğundan emekli oldu. Sarıyer'in eski futbolcularındandır. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 döneme yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- KINAMA ile TENKİD
- KINAMAK ile YARGILAMAK
( Birilerini, sadece, sizden daha farklı yanlış/hata yapıyor diye kınamayınız. )
( REPROACH vs. JUDGEMENT )
- KİNÂYE ÇEŞİTLERİNDE [YAZINDA/EDEBİYATTA]:
MUGÂLATA-İ MANEVİYE ile TEVRİYE ile İSTİHDÂM ile TEVCÎH ile TA'RÎZ ile REMZ
( ... İLE Örtmek, merâmı gizlemek. | [edebiyatta] Nükte yapmak amacıyla birkaç anlamı olan bir sözcüğün, en uzak anlamını kastederek kullanma sanatı.[Anlam sanatlarındandır ve telvîn'in bir bölümüdür.] İLE Hizmet ettirme. | Birden fazla anlamı olan bir sözcüğün, her anlamını, anlama uygun düşecek biçimde kullanma sanatı. [Sözcüğün, mecâz ve gerçek anlamı, başka sözcüklerin etkisiyle kullanım alanına çıkar. Çoğu zaman, aynı sözcüğün yerine özne biçimi kullanılır. Sözcüğün iki anlamı da kendileriyle ilgili yönde ele alınır.] İLE ... İLE "Taş atma." Birini, küçük düşürmek ve onunla alay etmek amacıyla, söylenecek sözü, tam tersi olan bir söz ile nükte yaparak anlatma sanatı. | Zarif bir biçimde, ifadenin yönünü değiştirerek sitemde bulunmak. ["Ne kadar da cömert davranıyorsunuz..."] [Bu sanatta, söz söylenilen kişi, karşılık vermekten yoksun bırakılır.][Kinâye sözcüğe, ta'rîz ise anlama dayandırılır.] İLE ... )
- KİNÂYE ile/yerine "DOKUNDURMA"
- KİNÂYE[Ar.]/İRONİ[İng. IRONY | Fr. IRONIE] değil/yerine/= DOLAYSÖZ
- KİNÂYE ile "GÖNDERME"
- KİNÂYE ile/ve/değil/yerine/<>/>/< İNCELİK
- KİNÂYE[Ar.] ile TARİZ[Ar.]
( Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz. | Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz. | Bir sözü, gerçek anlamının dışında kullanma sanatı. İLE Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama. )
- KİNÂYE ile TENKİT
( ALLUSION vs. CRITICISM )
- KİNÂYE-İ BAÎDE ile KİNÂYE-İ HAFÎFE ile KİNÂYE-İ KARÎBE ile KİNÂYE-İ VÂZIHA
( Uzak bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Dokundurmalı söz, şiir. İLE Yakın bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Başka bir anlama gelme olasılığı bulunmayan apaçık dokundurma/kinâye. )
- KİNÂYE'LERDE:
KİNÂYE-İ KARÎBE ile/ve/<> KİNÂYE-İ BAÎDE ile/ve/<> KİNÂYE-İ MÜFREDE ile/ve/<> KİNÂYE-İ MÜREKKEBE
( Sözün başka bir anlama gelme olasılığı yoksa. [uzak bir karîneye/ipucuna dayanan] İLE/VE/<>
Sözün anlamı gizleniyorsa. [uzak bir karîneye/ipucuna dayanan] İLE/VE/<>
Bir özelliği belirtiyorsa. İLE/VE/<>
Birkaç özelliği birden belirtiyorsa. )
- KİNAZ ile/||/<> FOSFATAZ
( Kinaz fosforilasyon ATP İLE fosfataz defosforilasyon. )
( Formül: P ekleme İLE çıkarma )
- KİNESİN İLE DYNEİN İLE MYOSİN ile/||/<> MOTOR PROTEİNLER
( Hücre içi moleküler motorlar. )
( Formül: 8 nm adım (kinesin) )
- KİNETİK[Fr. < CINETIQUE] ile KİNESTEZİ[Fr. < KINESTHESIE]
( Hareketle ilgili, hareket nedeniyle oluşan. | Kimyasal tepkimelerin hızlarını inceleyen bilim dalı. | Hareket olaylarını inceleyen bilim dalı. İLE Devin duyumu. )
- KİNETİK AYRIŞIM ile/||/<> TERMODİNAMİK KONTROL
( Kinetik ayrışım hızlı reaksiyon ürünü seçerken İLE termodinamik kontrol kararlı ürün seçer )
( Formül: k₁ >> k₂ )
- KİNETİK ENERJİ ile/||/<> POTANSİYEL ENERJİ
( Kinetik enerji hareket enerjisi İLE potansiyel enerji konum enerjisidir )
( Formül: KE = ½mv²\nPE_g = mgh (yerçekimi)\nPE_e = ½kx² (elastik)\nE_mekanik = KE + PE )
- KİNETİK KONTROL ile/||/<> TERMODİNAMİK KONTROL
( Kinetik düşük sıcaklıkta hızlı ürün, termodinamik yüksek sıcaklıkta kararlı ürün )
( Formül: ΔG‡ (kinetik) İLE ΔG° (termodinamik) )
- KİNETİK ile/||/<> KURAM
( Gazların kinetik kuramınin öncülüğü )
( Daniel Bernoulli tarafından 1738 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1700-1782) (Ülke: İsviçre) (Alan: Matematik, Fizik) (Önemli katkıları: Bernoulli prensibi, akışkanlar mekaniği) )
- KİNETOKOR ile/||/<> ASTER
( Kinetokor sentromer protein İLE aster sentrozom ışınları. )
( Formül: Bağlanma İLE kutup )
- KINKAKUJI ile/ve GINKAKUJI
( Altın Tapınak. İLE/VE Gümüş tapınak.[Adını gümüş renkli kum zemininden alır.] )
( Kyoto'daki en bilinen Pagoda'lardır. )
- KINNAP değil/yerine/= SİCİM
- KIRNAP/KINNAP[Ar. < KİNNEB] değil/yerine/= SİCİM
( Keten, kenevir gibi bitkilerin liflerinden yapılan, kaba şeyler dikmeye, bağlamaya yarayan ince sicim ya da kalın ip. )
- KİPE[Alm. < KIPPE] -
( Hızla bükülen kalçanın sert ve birden gerilişiyle, gövdenin yatıştan ayaküstü duruşa ya da asılmadan dayanmaya geçmesi. )
- KİPRİK değil KİRPİK
- KIR ATIN YANINDA YATAN, YA HUYUNDAN, YA SUYUNDAN ile KÖRLE YATAN ŞAŞI KALKAR
- KİR-KİSP
- KIR ile/ve/||/<>/> AK
( GRAY vs./and/||/<>/> WHITE )
- KIR ile BAKLA KIRI
( ... İLE Beyazı çoğalmış, beyazlamaya yüz tutmuş saç vb. | Koyu ve iri lekeli at donu. )
- KİR ile/değil BOYA
- KÎR[Ar.] ile KÎR[Ar.] ile KİR[Tr.]
( Zift, katran. İLE Erillik örgeni, penis. )
- KIRAAT ile/ve/||/<> TEFEKKÜR ile/ve/||/<> HAYAT
( Dilin okuması. İLE/VE/||/<> Aklın okuması. İLE/VE/||/<> Kalbin okuması. )
- KİRACI/SAHİP değil/yerine MİSÂFİR
- KİRAL AYRIŞIM ile/||/<> RAZEMAT SENTEZİ
( Kiral ayrışım enantiomerleri ayırırken İLE razemat sentezi iki enantiomeri eşit oranda üretir )
( Formül: ee = (R-S)/(R+S) )
- KIRAN ile KIRAN ile KIRAN/ÂFET ile KIRÂN[Ar. < KIRÂNÂT] ile KIRÂN[Fars.]
( Kırma işini yapan kişi. İLE Kıyı, kenar, çevre, uç. | Dağ sırtı, tepe, bayır. | Kıraç toprak. | Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı. İLE Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık ya da başka neden. İLE Yakınlık. | İki şeyin birleşmesi. | Gezegenlerden ikisinin bir burçta birleşmesi. İLE 1848'den 1927'ye kadar İran'da kullanılan bir gümüş para.[1.25 Dolar değerindeydi. 10 kıran, 1 toman ederdi.] )
- KIRAN/ÖLET/AFET ile KIRAN
( Kırma işini yapan kişi. | Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık ya da başka neden. İLE Kıyı, kenar, çevre, uç. | Dağ sırtı, tepe, bayır. | Kıraç toprak. | Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı. )
- KIRANTA[İt. < QUARANTA] değil/yerine/= KIRÇIL
( Saçları ağarmaya başlamış eril kişi. | İlerlemiş yaşına karşın bakımlı, özenli eril kişi. | Kırlaşmış saç, sakal. )
- KİRAZ ile DEFNE ile MEŞE ile AKÇAAĞACI ile KAYISI
(
)
( Kendinizi tanımlamak isteseydiniz ne olmak isterdiniz?
Kiraz kadar lezzetli, defne gibi yeşil, meşe gibi toprağın sigortası, akçaağaç kadar estetik ve kayısı kadar yararlı olmak isterdim. )
- KİRAZLI BEND (MAHMUT II. BENDİ) :
( Bahçeköy Belgrad Ormanı içindedir. Eski Belgrad köyünün güneyinde yer alan bent Sultan II. Mahmut (1785 - 1839)' un döneminde yapılmış olup 1818 yılında tamamlanmıştır. Bent Mimar Kirkor Amira Balyan (1764 - 1931) tarafından yapılmıştır. Yüksekliği 11,60 m, uzunluğu 45,45 m. dir. 103.080 m³ su kapasitelidir. )
- KİRAZLI BEND PİKNİK YERİ :
( Bahçeköy'de Belgrad Ormanı içindeki Kirazlı Bend (Mahmut II. Bendi) ön kısmı ve çevresidir. Halka açık bir piknik alanı olup, gruplara günü birlikte verilmektedir. Suyu, masaları ve çeşitli ihtiyaçlara cevap veren hizmetleri ile hazır bulunmaktadır. )
- KİRAZLIBAHÇE ÇEŞMELERİ :
( Zekeriyaköy'deki Kirazlıbahçe çay bahçesi içindeki çeşme 1927 yılında duvar çeşmesi olarak yapılmıştır. Çeşmenin suyu Kirazlıbahçe memba suyudur. Bu bahçe içindeki diğer çeşme Kirazlıbahçenin bitişiğindeki evin bahçesindedir. Çeşme 1962 yılında yapılmıştır. Her iki çeşme de Mustafa Dayaloğlu tarafından yaptırılmıştır. )
- KİRAZLIBAHÇE MESİRESİ :
( Zekeriyaköy'ün Soğuksu tarafındadır. Mesire içi kiraz ağaçları ile dolu olması nedeni ile Kirazlıbahçe denilmektedir. Mesire içerisinde lokanta, Çay bahçesi, piknik alanı bulunmaktadır. Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde bahsettiği "... lal renkli sulu kirazları..." Bu mesire bahçesinde hala bulunmaktadır. Kirazlıbahçe mesiresi 1927 yılından beri hizmet vermektedir. )
- KIRBA[Ar. < KİRBA]/MATARA[Ar. < MİTHARE] ile KIRBA
( Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı. İLE Çok su içen. | Çocuklarda karın şişmesiyle beliren bir hastalık. )
- KİRCHHOFF İLE THÉVENİN İLE NORTON ile/||/<> DEVRE ANALİZİ TEOREMLERİ
( Elektrik devrelerinin analizi için üç temel teorem. )
( Formül: ΣI = 0 İLE ΣV = 0 )
- KİREÇ ile KİREÇ TAŞI
( Mermer, tebeşir, kireç taşı, alçı taşı gibi birçok taşın özünü oluşturan kalsiyum oksit.[CaO] | Kalsiyum hidroksit, Ca(OH). İLE Kireç ocağında işlenerek kireç elde edilen, kalsiyum karbon tuzundan bileşik kayaç. )
- KİREÇ ile/||/<>/> KİREÇSÜTÜ
( ... İLE/||/<>/> Badana için hazırlanmış sulu kireç. )
- KİREÇBURNU FIRINI :
( Kireçburnu çarşı içinde ve Kefeliköy Caddesi üzerindedir. 1957'den beri hizmet veren fırının sahibi Sami, Şevki Bostancı olup, börekleri ile çok ünlü bir fırındır. )
- KİREÇBURNU LİMANI :
( Kireçburnu Haydar Aliyev Parkı önünde bulunan limandır. Eski küçük ve elverişsiz barınak yıkılarak yerine bu liman yaptırılmıştır. Liman S.S. Kireçburnu Su Ürünleri Kooperatifinin kullanımındadır. )
- KİREÇBURNU MAHALLESİ :
( Kireçburnu ilçenin sahil şeridinde yer alan bir mahalle olup; Tarabya, Cumhuriyet Mahallesi (Kefeliköy) mahallesinden sınır alır. Bizans döneminde isminin Boğazın anahtarı anlamına gelen Kleidra tou Pontuveya Kleidai tou Pontu idi. Osmanlı döneminde yörede bulunan kireç ocağı ve kireç iskelesi nedeni ile semte Kireçburnu ismi verildiği bazı kaynaklarda belirtilir. 1992 nüfus sayımına göre mahallenin nüfusu 6.081'dir. )
- KİREÇBURNU MESİRESİ :
( Kireçburnu eski vapur iskelesinden Kefeliköy'e kadar uzanan sahil boyu; ağaçları, farkları ve yeşillikleri ile doğal mesire görünümünde olup bu biçimde değerlendirilmektedir. )
- KİREÇBURNU METEOROLOJİ İSTASYONU :
( Sarıyler İlçesindeki meteoroloji istasyonlarının merkezi durumundadır. )
- KİREÇBURNU PLAJI :
( Eski vapur iskelesinden Çin Konsolosluğu köşesine kadar olan alan, temiz suyu ve kullanışı nedeniyle plaj olarak kullanılmaktadır. )
- KİREÇBURNU SPOR KULÜBÜ :
( 1951 yılında Ahmet Poçar, Alaattin Kalender, İsmet Bozer, İsmet Ermetin, Raşit Yürüdü, Turgut Kalender, Fahrettin Sarıer ve Mehmet Gülümser tarafından kuruldu. Kulüp futbol dalında faaliyet göstermektedir. Bu kulüpten; Hüseyin Gülümser, Vecdi Poçar, Ferruh Engin. Engin Bilgin, Erman Ergin gibi sporcular yetişti. )
- KİREÇBURNU TABYASI :
( Kireçburnu Tabyaaltı durağının üst kısmında tepede, 1909'da savunma amaçlı yapılan ve toprak altından denize çıkışı olan tabya'da önceleri boğazın savunması için top ve askeri birlik bulunuyordu. Zamanla tabya terk edildi ve boş bırakıldı. Ulusal kurtuluş mücadelesi dönemlerinde muhtelif yerlerden temin edilen silah ve mühimmatların depo edilerek saklandığı yerlerden biridir. Bulunduğu mevkiin alt kısmına Tabyaaltı durağı vardır. )
- KİREÇBURNU VAPUR İSKELESİ :
( Şirket - i Hayriye'ye ait olun bu iskele Boğaz'ın Karadeniz'e açılan ağzının tam karşısında olması bakımından, sert havalarda geminin yanaşması ve yolcu boşaltması çok zor olan iskelelerden biriydi. Zamanla yolcusunu kaybettiğinden 1964'te kapatıldı ve iskele yerinden söküldü. )
- KİREMİT[Yun.] ile ALMANKİREMİDİ
( Çatıları örtmekte kullanılan, yan yana dizilerek suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha. İLE Düz/yassı kiremit. )
- KİREMİTLİ ÇEŞME :
( Garipçe Kalesi yolu üzerindedir. Hangi tarihte ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. )
- KIRGIN/LIK ile/ve/||/<>/> KIZGIN/LIK ile/ve/||/<>/> KİN
( Sessizdir. İLE/VE/||/<>/> Gürültülüdür. İLE/VE/||/<>/> Gereksizdir ve yanlıştır. )
- KIRIK-DÖKÜK
- KIRIK ile/ve/||/<> BÜKÜK ile/ve/||/<> EĞİK
- KIRIK ile ÇATLAK
- KIRIK ile KIRIK ile KIRIK
( Kırılmış olan. | Tam nota göre düşük olan not. | Saf renkten hafif uzaklaşmış. | Kırılmış bir şeyden ayrılan parça. | Kemiğin bir etki ile kırılması. | Bir şeyin kırılan yeri. | Kırıntı. | Melez. | Tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul. | Gücenmiş, üzgün. İLE Dişilin ya da erilin, yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu eril ya da dişil. İLE Fay. )
- KIRIK ile/||/<> KİRLİ ÇAMAŞIR
- KIRIK/ÇI/SINIK/ÇI[yerel] ile/değil/yerine KEMİK HEKİMİ/ORTOPEDİST
- KIRIK-KIRTIK
- KIRILGANLIĞIN GÜCÜ ve/||/<> UTANCI DİNLEMEK
( BRENE BROWN )
( İlgili konuşmayı, burayı tıklayarak izleyebilirsiniz... ve/||/<> İlgili konuşmayı, burayı tıklayarak izleyebilirsiniz... )
- KIRILMA İLE YANSIMA İLE GİRİŞİM İLE KIRINIM ile/||/<> IŞIK OLAYLARI
( Işığın madde ile etkileşiminde görülen dört temel optik olaydır. )
( Formül: n₁sinθ₁ = n₂sinθ₂ )
- KIRILMA/KIRIK ile/ve/||/<>/< ÇIKMA/ÇIKIK ile/ve/||/<>/< BURKULMA
( Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar, darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski de artar. İLE/VE/||/<>/< Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden normal konumuna dönemez.[Yoğun ağrı, şişlik ve kızarıklık, işlev kaybı ve eklem bozukluğu gibi belirtileri vardır.] İLE/VE/||/<>/< Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.[Burkulan bölgede ağrı, kızarma, şişlik, işlev kaybı gibi belirtileri vardır.] )
( [Kırıklarda İlk Yardım]
- Yaşamı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilir.
- Hasta/yaralı, hareket ettirilmez, sıcak tutulur.
- Kol etkilenmişse yüzük ve saat gibi nesneler çıkarılır.
- Sabitleme ve sargı yapılırken, parmaklar görünecek biçimde açıkta bırakılır.
- Kırık kuşkusu bulunan bölge, ani hareketlerden kaçınılarak bir alt ve bir üst eklemleri de içine alacak biçimde sabitlenir.
- Açık kırıklarda, sabitlemeden önce yara temiz bir bezle kapatılmalıdır.
- Kırık bölgede sık aralıklarla nabız, derinin rengi ve ısısı gözlenir.
- Kol ve bacaklar yukarıda tutulur.
- Tıbbî yardım istenir[112].
İLE/VE/||/<>/<
[Çıkıkta İlk Yardım]
- Eklem aynen bulunduğu biçimde sabitlenir.
- Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz.
- Hastaya/yaralıya, ağızdan hiçbir şey verilmez.
- Bölgede nabız, deri rengi ve ısısı kontrol edilir.
- Tıbbi yardım alınır.
İLE/VE/||/<>/<
[Burkulmada İlk Yardım]
- Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem sabitlenir.
- Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır.
- Hareket ettirilmez.
- Tıbbî yardım alınır. )
- KIRILMA(") ile/<> (")ÇÖKME(")
- KIRILMA" ile/></> UMURSAMAZLIK
( Kırıldıkça değişir, değiştikçe güçlenir, güçlendikçe de umursamazsın. )
- KIRILMA ile/||/<> YANSIMA
( Kırılma ışığın ortam değiştirirken yön değiştirmesi İLE yansıma geri dönmesidir )
( Formül: n₁sinθ₁ = n₂sinθ₂ (Snell yasası)\nθ_i = θ_r (Yansıma yasası)\nsinθ_c = n₂/n₁ (Kritik açı) )
- KIRILMA ile/ve/||/<>/> YIKILMA
- KIRILMAMALI:
DAL ile/ve/||/<> SEVGİ
( Ağaçtan, meyve bekliyorsak. VE Kişilerden, sevgi bekliyorsak. )
- KIRIM ile KIRIM ile Kırım
( Savunmasız kişilerin ya da tutsakların toplu olarak öldürülmesi, katliam. İLE Hayvanların hastalık, soğuk gibi sebeplerle ölmesi. İLE ... )
- KIRIM ile/= TAURIS ile/= TAVRIA/TAVRIDA
( ... İLE/= Kırım'dan, ilk kez Antik Çağ'da, Heredotos söz etmiş ve bu adı vermiştir. İLE/= Roma'lılar da, bu adlarla anmıştır. )
- KIRINIM ile/||/<> SAÇILMA (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Kırınım dalga engel arkası, saçılma parçacıklarla etkileşimdir )
( Formül: Huygens İLE Rayleigh )
- KİRİŞ ile KEMERE[Yun.]
( Yapılarda dört köşe kalın keresteden, demirden ya da betonarmeden yapılmış yatay destek parçası. İLE Gemi güvertesinin enine konulmuş kirişlerinden her biri. )
- KİRİŞLEME ile KİRİŞLEMEK
( Kirişlemek işi. | Ahşap döşemelerde yaklaşık 50 santimetre ara ile kirişler koyma. | Çapraz olarak, kılıçlama. İLE Kirişi çekip germek. | Kiriş olarak kullanılan keresteyi döşemek. )
- KIRIŞTIRMAK ile "KIRIŞTIRMAK"
( Nesnelerde.[kâğıt, giysi vb.] İLE Biriyle. )
- KİRİT ile/ve/||/<> KİRİTLİK/KİRİTLİG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Anahtar. İLE/VE/||/<> Kilit. )
- KIRK AKIL ile/değil/yerine/>< AKIL
( Kararsız, bir konuda belirgin görüş ve karar belirtemeyen kişi. | Her konuda düşüncesi ve sözü olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< ... )
- KIRK (LOKMA/TABAK) ile/ve/<>/ya da KIRIK (LOKMA/TABAK)
( FORTY (BITE/PLATE) vs./and/<>/or BROKEN (BITE/PLATE) )
- KIRK MİLYAR IŞIK YILI ile/ve/<> ONBEŞ MİLYAR IŞIK YILI
( Bilemediğimiz. İLE/VE/<> Bilebildiğimiz. )
( Işığın bir yılda boşlukta aldığı mesafe. [Zaman birimi değildir!]
1 ışık yılı = 63.241 AU [ 1 AU = 149.597.870.691 ± 30 m. ] | [9.5 Trilyon km. / 9.460.718.940.369.531 m. ± 1.897.230 m.] )
- KIRKAMBAR ile KIRKAMBAR
( İçinde değişik türden şeyler bulunan kap ya da yer. İLE Çok konuda bilgisi olan kişi. | Çerçi. )
- KIRKAYAK ile KIRKAYAK
( Eklem bacaklıların çok ayaklılar sınıfına giren, taşların altında yaşayan, gövdesi yuvarlak ve uzun bir böcek. İLE "Kasık biti". )
( JULUS TERRESTRIS cum PTHIRUS PUBIS )
- 43 YAŞINA KADAR ALKOL:
İÇMEYENİN BEYNİ ile/ne yazık ki/>< "İÇENİN" "BEYNİ"
(
)
( Alkol, yüzeye yakın kan damarları genişleyerek "sıcaklık duyusu" verir fakat gerçek bir durum değildir. Gövde iç sıcaklığını düşürür. )
- KİRLENMEKTEN KORUNMA ve/<> ERDEM
- KİRLENMEMEK ile/değil/yerine/||/<>/< ARINMAK
- KİRLİ SU ile EPRİK
( ... İLE Çamaşırın az kirli suyu. )
- KİRLİ TOPRAK değil KİLLİ TOPRAK
- KİRLİ ile/ve/değil/<> TOZLU
- KİR/Lİ/LİK ile/ve/= PASAK/LI/LIK
- KİRLİ/LİK ile/değil/yerine RENKLİ/LİK
- KİRLOŞ = KİRLOZ
( Kirli ve pasaklı. )
- KIRMADAN DÖKMEDEN/KIRIP DÖKMEDEN (İŞ YAPMAK)
- KIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GÖNÜL ALMAYI (DA) BİLMEK
( Herkesin yapabildiği/yapabileceği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazılarının yapabildiği/yapabileceği. )
- KIRMAMAK" ve/||/<> "KIRILMAMAK"
( "Dil ile". VE/||/<> (B)ilim/bilgi ile. )
( İlk ders. VE/||/<> Son ders. )
- KİRMAN = KİRMEN
( İp eğirmeye yarayan tahtadan yapılmış araç. )
- KIRMIZI IŞIK:
HERKESE YANMALI ve/fakat/ne yazık ki/>/< BANA YANMASIN
- KIRMIZI KONAK ile KIRMIZI KÖŞK ile KIRMIZI YALI
( Bâb-ıâli'de Cumhuriyet Gazetesi bahçesinde harap halde duran, İttihat ve Terakki Cemiyeti(Partisi) binası. İLE Üsküdar'da, Salacak kıyısı üstünde, Sinan Paşa Camisi karşısında bulunan ahşap köşk. [Çürüksulu Ahmed Paşa Köşkü ya da Belkıs Hanım Köşkü olarak da bilinir.] İLE Kandilli'nin kuzeyindedir. [Polonya'lı Hukukçu Ostrorog tarafından yaptırılmıştır. Kont Ostrorog Yalısı olarak bilinir.] )
- KIRMIZI KÖŞK :
( Sarıyer deresi ile birleşen Teknecik deresini takiben Maden'e doğru giderken soldaki arazinin içerisinde çam ağaçlarının arasında idi. Bu büyük ve tarihi eser köşk devamlı kırmızı boya ile boyandığından "Kırmızı Köşk" olarak isimlendirilmişti. Köşk bakımsızlıktan viran hale geldikten sonra 1960'lı yıllarında sonunda yerine apartmanlar ve büyük bahçesine de işyerleri yapıldı. )
- KIRMIZI ÖRÜMCEK ile KIRMIZI SIRTLI ÖRÜMCEK
( ... İLE Avustralya'nın, en zehirli örümceğidir. )
( )
( TETRANYCHUSURTICAE - TETRANYCHUSALTHAEAE cum ... )
- KIRMIZI[Ar.] değil/yerine/= AL
- KIRMIZI[Ar.] değil/yerine/= AL / KIZIL
( Parlak kırmızı renk. | Bu renkte olan. | Aşırı derecede olan. | Komünist. | Genellikle küçük yaşlarda görülen, bulaşıcı, yüksek ateşli, kırmızı renkte geniş lekeler döktüren, kuluçka dönemi üç dört gün süren tehlikeli hastalık. | Altın. )
- KIRMIZIYA KAYMA İLE MAVİYE KAYMA İLE DOPPLER ile/||/<> KOZMİK HAREKETLER
( Evrendeki nesnelerin hareketinin spektral etkileri. )
( Formül: z = Δλ/λ = v/c )
( Christian Doppler tarafından 1842 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1803-1853) (Ülke: Avusturya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Doppler etkisi) )
- KIRMIZIYA KAYMA ile/||/<> MAVİYE KAYMA
( Kırmızıya uzaklaşma z>0, maviye yaklaşma z<0. )
( Formül: λ_obs > λ_emit İLE λ_obs < λ_emit )
itibarı ile 33.765 başlık/FaRk ile birlikte,
33.765 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(71/136)
(1996'dan beri)