Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 33.765 başlık/FaRk ile birlikte,
33.765 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(62/136)


- İSİM ile/değil İŞİM


- AD/İSİM ile/ve/||/<> ÖNAD/SIFAT ile/ve/||/<> EDİM/FİİL

( İşaret. İLE/VE/||/<> Nitelik. İLE/VE/||/<> Gerçekleşme. )


- İŞİMİZ/UĞRAŞIMIZ/HİZMETİMİZ:
| "YIKMAK" ve/ya da "YAKMAK" İLE | değil YAPMAK İLE


- IŞIN ile/||/<> DOĞRU PARÇASI

( Işın tek yönlü sonsuz İLE doğru parçası iki ucu sınırlıdır )

( Formül: [A ile∞) İLE [A ileB] )


- IŞIN ile IŞINIM/IŞIMA/RADYASYON[Fr.]

( Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti. | Işınetkin özdeklerin saçtıkları alfa, beta, gama ışınlarından her biri. | Bir noktadan çıkıp sonsuza giden yarım doğrulardan her biri. İLE Işın ya da tanecik yayımı, radyasyon. | Uzayda yayılan bir dalgayı oluşturan öğelerin tümü. | Bir erkenin ışık demeti durumunda yayılması. | Isının, bir kaynaktan ışın ve dalga devinimi yoluyla yayılması. )

( LIGHT vs. RADIATION )


- IŞIN ile ÖZIŞIN

( ... İLE Ağaç gövdesinde, yatay yönde besin iletimi yapan ve özkesitte parıltılı görünen gözeler topluluğu. )


- IŞIN = ŞUÂ' = RAYON


- İŞİNE GELDİĞİ GİBİ ile ANLADIĞI KADAR


- İŞİNE GEL(ME)ME/GELEN ile/değil/ne yazık ki/||/<>/< KOLAYINA GEL(ME)ME/GELEN


- İŞİNE GELİRSE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYARSA/UYUYORSA


- İŞİNE GEL(ME)MEK/GELEN ile/ve/||/<> DEĞER BİLMEZLİK


- İŞİNE GEL(ME)MEK/GELEN ile/ve/||/<> İŞİNE YARAMAK/YARAYAN ile/ve/||/<>


- İŞİNE GELMEMESİ ile/ve/<> UĞRAŞMAK İSTEMEMEK


- [ne yazık ki]
"İŞİNE GELDİĞİNDE" ile/değil/yerine/>< YERİ GELDİĞİNDE


- İŞİ/Nİ İYİ YAPMAK ve/||/<>/> HELÂLİNDEN KAZANMAK


- IŞINIM ile/||/<> İLETİM (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Işınım boşlukta elektromanyetik, iletim temas ile transferdir )

( Formül: Q=σAT⁴ İLE Q=kAΔT/d )


- ISIRARAK ile KOPARARAK

( BITING vs. BREAKING OFF )


- ISIRGAN OTU değil DALGAN(DALAYAN) OTU

( Hayvan ısırır, ot dalar. )

( Isırgangillerden, her tarafı sert tüylerle kaplı, tüyleri kırılınca, karınca asidi denilen, çok kaşındırıcı bir madde çıkaran bir ot. İLE ... )

( URTICA cum ... )


- ISIRMAK ile/değil/yerine "DİŞLERİNİ GÖSTERMEK"


- İS-/İSO- ile/||/<> ANİS-/ANİSO-

( Eşit, benzer, aynı. İLE/||/<> Benzemeyen, eşit olmayan, farklı. [anisokori: Göz bebeklerinin farklı büyüklükte olması.] )


- ISITILAN KURBAĞA ÖYKÜSÜ değil/yerine SARI ÖKÜZ ÖYKÜSÜ

( ... DEĞİL/YERİNE Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapılacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.

"SUÇ, HEP O SARI ÖKÜZ'DE..."

Öküzlerin önderi Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:
"Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum. Bugüne kadar size zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Tüm suç hep o Sarı Öküz''de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım."

Boz Öküz ve heyeti, bu sözler üzerine, aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz'ü vermişler aslanlara. Bir tek, Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.

"AFERİN! SİZİ KUTLARIZ!"

Bir süre sonra, aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk'u istemişler:
"Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa siz normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim."

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk''u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.

"NEREDE KAYBETTİK BİZ BU SAVAŞI?"

Bu olay, sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda, öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "Verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar. Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri, önderlerine, "Ne oldu bize? Nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, zamanında ne kadar da güçlüydük" diye sormuş.

Boz Öküz, Benekli Öküz'ün sözlerini anımsayarak, gözleri nemli... "Biz, Sarı Öküz'ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı..." )


- ISITMA ile/ve/<> IŞITMA

( TESHÎN[< SAHN | çoğ. TESHÎNÂT] ile ŞAVK )


- ISITMA ile SEVDİRME


- İŞİTME KESESİ/OTOSİST[Fr. < Yun.] ile İŞİTME TAŞI/OTOLİT[Fr. < Yun.]

( Suda yaşayan bazı omurgasız hayvanlarda, işitme taşını içinde bulunduran, akışkan sıvılı örgen. İLE Omurgalılarda ve bazı omurgasızlarda, denge örgeni olan iç kulakta bulunan, kalker parçacıkları. )


- İŞİTMEK ile/ve DUYMAK/DİNLEMEK

( İşlevsel. İLE/VE Katılımcı. )

( TO HEAR vs./and TO LISTEN )


- ISKAÇA[İt.] ile ISKARÇA[İt.]

( Yelkenli gemilerde, direklerin alt uclarının içine oturtulduğu yuva. İLE Bir limanın, gemi kalabalığı içindeki durumu. | Bir şeyi, tıka basa doldurma. )


- İSKAL["ka" uzun okunur] ile İSKAR[Ar.] ile İSKÂR[Ar.]

( Ağır şey yükletme/yükletilme. İLE Hor/hakir görme. İLE Sarhoş etme. )


- İSKAN RUHSATI[Ar.] değil/yerine/= OTURULUR BELGESİ


- İSKÂN ile/ve/||/<>/> İMÂR ile/ve/||/<>/> İNŞÂ


- İSKANBİL değil İSKAMBİL[Fr. BRISCAMBILLE]


- ISKARMOZ[İt.] ile ISKARMOZ[İt.]

( Gemilerin kaburgalarını oluşturan eğri ağaçların adı. | Kürek takmak için kayık ve sandalın yan kenarına dikine yerleştirilmiş ağaç çubuk. İLE Gövdesi yuvarlak, uzunca, pullu, burnu sivri, küçük palamut boyunda bir balık. )

( ... cum SPHYRAENA SPHYRAENA )


- İSKAT/ISKAT[< SUKUT | çoğ. ISKATÂT]["ka" uzun okunur] ile İSKÂT[< SÜKÛT]

( Düşürme/düşürülme. | Yok etme. | Hükümsüz bırakma. | Ölünün azapsız kalması için dağıtılan sadaka. İLE Susturma, sükût ettirme. | Tartışmada yanıt veremeyecek duruma getirme, ağzını kapattırma. | Kandırma, râzı etme. )

( ISKAT-I CENÎN: Çocuk düşürme. )


- İSKELE CADDESİ :

( Boğaziçi'nin en eski iskelelerinden birisi olan Rumelikavağı vapur iskelesinden Altınkum'a doğru giden caddede "İskele Caddesi" adı verildi. )


- İSKELE CAMİSİ ile İSKELE CAMİSİ

( Kadıköy (Mustafa III) İskele Camisi. İLE Mihrimah Sultan Camisi. [Üsküdar] )

( 1741'de, Sultan III. Mustafa tarafından. İLE Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan tarafından, Mimar Sinan'a yaptırtılmıştır. [1545 - 1547] )


- İSKELE ÇEŞMESİ :

( İstinye - Yeniköy sahil yolu yapılırken mezarlık duvarı yanında olan bu çeşme taşları numaralanarak kaldırılmış ve vapur iskelesi karşısındaki yerde yeniden inşâ edilmiştir. (H.1326, M.1908) Kitabesinde şöyle yazıyor: Ve sekahüm Rabbühüm şeraben tahura (1326) 1908". )


- İSKELE RESTAURANT :

( Rumelihisarı vapur iskelesi, şehir hatları seferleri kaldırıldıktan sonra kiralandı. İskele halen aynı isimle restaurant olarak hizmet veriyor. )


- İŞKEMBE[Fars. < ŞIKENBE] ile/ve/> BÖRKENEK ile/ve/> KIRKBAYIR/KERGÜK ile/ve/> ŞİRDEN/ŞÎRDÂN[Fars.]/KUTNE

( Geviş getirenlerin, ilk ve en büyük mide bölümü. İLE/VE/> Geviş getiren hayvanlarda ikinci mide. İLE/VE/> Geviş getiren hayvanlarda üçüncü mide. İLE/VE/> Geviş getiren hayvanlarda dördüncü mide. )

( RUMEN vs./and/> RETIKULUM vs./and/> OMASUM vs./and/> ABOMASUM )


- İSKEMİK PERİYOT/ISCHEMIC PERIOD[İng.] değil/yerine/= YETERSİZ KANLANAN DÖNEM


- İSKEMLE/TABURE değil/yerine/= OTURAK


- İŞKENCE ile/değil/yerine CEZA


- [ne yazık ki]
!İŞKENCE ile/ve/<> !İNSANLIK DIŞI "UYGULAMA"


- İSKENDER PAŞA HAMAMI :

( Yeniköy'de Köybaşı'nda bulunan bu hamamı İskender Paşa yaptırdığından bu isimle anılmaktadır. Bu hamama Yeniköy Hamamı da denilmektedir. Bir ismi de "Reisler Hamamı" dır. Çok önemli tarihi bir eser olan bu hamam, 1958 yılında yol yapım çalışmaları sırasında ortadan kaldırıldı. )


- İSKENDER[< İSKÂNDAR] KENTİ ile/ve/||/<>/> KALINTISI

( Beş. İLE/VE/||/<>/> İki. )


- İŞKİL/İŞKÎL[Ar. < ŞEKL] ile İŞKİL/İŞKÎL[Fars.]

( Güçlük, zorluk. İLE Şüphe, hile. | Kötü bir durumla karşılaşma sanısı, kuruntu, vesvese. | Önden sağ ve arkadan sol ayağı beyaz olan at.[Araplarca hiç makbul sayılmaz] )


- İSKORBÜT[Fr. < Lat. < Rus.] ile İSKORPİT[Yun.]

( C vitamini eksikliği nedeniyle, dermansızlık, zayıflık ve dişetlerinin yangısı gibi belirtilerle kendini gösteren hastalık. İLE İskopitgillerden, iri başlı, yüzgeçlerinde yakıcı dikenleri bulunan bir balık. )

( ... cum SCORPAENA ACROFA )


- ISLAH/ISLAHATÇ[Ar.] / REFORM/İST[İng.] değil/yerine/= İYİLTİM/Cİ, İYİLEŞTİRME/İYİLEŞTİRİCİ / DEĞİŞİKLİK/DEĞİŞTİRİCİ


- ISLAK ile/ve YAŞ


- İSLÂM DÜŞÜNCESİ ile/ve TÜRK DÜŞÜNCESİ


- İSLÂM İCTİHÂDINDA:
KAZAÎ ve/||/<> ADLÎ


- İSLÂM/MÜSLÜMANLIK:
TEK TANRI DİNİ değil AŞKIN TANRI DİNİ


- İSLÂM/MÜSLÜMANLIK ve/<> KAVRAMAK


- İSLAMOĞLU, ALİ PAŞA (RİZE, 1952) :

( Sarıyerli. Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesinden İnşaat Mühendis olarak mezun oldu. Saryer Belediyesinde Fen İşleri Müdürü olarak görev yaptı. Bilahare Şişli Belediyesine geçti ve burada yapı Denetim Müdürü olarak görev aldı ve buradan emekli oldu. Soysal hayatın içinde aktif olarak bulundu. Sarıyerliler Derneği'nde (SA - DER) Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü üyesi olup üç dönem (2009/2009; 2011/2012 ve 2012/2014) yönetim kurumlu üyesi olarak görev üstlendi. )


- ISLANMA ile SULANMA


- İŞLEM SIRASINDA:
ÜSLÜ ile/ve/<>/> PARANTEZ ile/ve/<>/> ÇARPMA-BÖLME ile/ve/<>/> TOPLAMA-ÇIKARMA

( 1. ile/ve/<>/> 2. ile/ve/<>/> 3. ile/ve/<>/> 4. )


- İŞLEM ile İŞLEV


- İŞLEMECİ ARKEOLOJİ ile/||/<> POST-İŞLEMECİ ARKEOLOJİ

( İşlemeci arkeoloji bilimsel yöntem ve yasalar İLE post-işlemeci arkeoloji anlam ve yorum vurgular. Binford işlemeci yaklaşım İLE Hodder post-işlemeci yaklaşım geliştirdi. İşlemeci objektif bilgi İLE post-işlemeci öznel yorumlar arar. )

( Lewis Binford tarafından 1962 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1931-2011) (Ülke: ABD) (Alan: Arkeoloji) (Önemli katkıları: İşlemeci (prosesüel) arkeoloji, orta menzil kuram, etnoarkeoloji, bilimsel yöntem uygulaması) )


- İŞLEMEK ile/ve/||/<>/> GELİŞTİRMEK


- İŞLEMEK ile/ve/<> İZLEMEK


- İŞLENEBİLİR VERİ ile/ve/||/<>/> ERİŞİLEBİLİR VERİ ile/ve/||/<>/> OKUNABİLİR VERİ ile/ve/||/<>/> ANLAŞILABİLİR VERİ

( Simge seviyesinde. Dijital ve mantıksal girdilerle. İLE/VE/||/<>/> Bili/enformasyon. | Veri aktarımı. | Matematik ve iletişim. | Anlam olmayan değer. İLE/VE/||/<>/> Bilgi. | Değer etiketlemesi. İLE/VE/||/<>/> Keşif. KATAdop Mimarisiyle. )


- İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT ile YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE


- İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT ile YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE


- İŞLENMİŞ/RAFİNE/PAKETLİ/KONSERVE/DONMUŞ/HAZIR GIDALAR ile/değil/yerine OLABİLDİĞİ KADAR DOĞAL OLANI

( )


- İŞLENMİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖĞÜTÜLMÜŞ


- ... İŞLERİ ile/ve/||/<> ... İLİŞKİLERİ


- İŞLERİ(MİZİ)/GEREKSİNİMLERİ(MİZİ)(EŞİMİZE/YAKINLARIMIZA/ÇALIŞANLARA/BİRİLERİNE/TOPLUMA/ÖTEKİNE):
"YIKMAK(/YIKILMAK)" ile/değil/yerine/>< (HER KOŞULDA) KONUŞMAK/KONUŞABİLMEK


- İŞLET FİİLİN, DUYSUN KULAĞIN ve/||/<> NE VERİRSEN ELİNLE, O DA GELİR SENİNLE ve/||/<> SADECE İŞİNİ YAP, BIRAK ULUSUNLAR


- İŞLEV ile/ve/<> BİÇİM ile/ve/<> NİTELİK


- İŞLEVSEL/FONKSİYONEL ile İŞLETSEL/İŞLEYSEL/MEKANİK


- İŞLEVSEL/LİK ile/ve EYLEMSEL/LİK


- İŞLEVSELLİK ve/||/<> İŞE YARARLIK


- İŞLEYİŞ ile İŞLEV


- İSM[Ar. çoğ. ESMÂ, ESÂMÎ] ile İSM[Ar. çoğ. ÂSÂM]

( Ad. İLE Suç, günah. )


- ISM İLE MOLECULAR CLOUD İLE PROTOPLANETARY DİSK ile/||/<> UZAY KİMYA ORTAMLARI

( Kimyasal evrim bölgeleri. )

( Formül: 10 K İLE 10⁴ cm⁻³ )


- -İSM ile/||/<> -İST

( Durum, olay, koşul, yerleşim, yönelim. İLE/||/<> Bir konuyla ilgilenen kişi. )


- İSMÂ'[Ar. < SEM] ile İSMÂH[Ar.]

( Dinletme, işittirme. İLE Cömert kılma, samâhatli. | Mülâyim ve itaatli etme. )


- İSMAİL AĞA CAMİSİ ile/değil İSMAİL EFENDİ CAMİSİ

( Aksaray, Atatürk Bulvarı'ndaydı. [1956 yılında açılan yol nedeniyle yıktırılmıştır.] İLE/DEĞİL Fatih, Yavuz Selim'de Çarşamba Caddesi'nde. )

( 1617'de, Serhat(Sınır) Ağası İsmail Ağa tarafından. İLE/DEĞİL 1724'te, Şeyhülislâm İsmail Efendi tarafından. )


- İSMAİL EFENDİ ÇEŞMESİ :

( Çırçır Suyu mesiresinden Bekardere'ye giderken sağdadır. 1952 yılında Keresteci İsmail Tezcan ve Matbaacı İsmail Akgün tarafından basit bir duvar çeşmesi olarak yapıldı. Çeşme ilk yapıldığında şimdiki yerin tam karşısında ve bahçe kenarında idi. Çeşme Hüseyin Yıldırım tarafından onarıldığı için "Hüseyin Yıldırım Çeşmesi" olarak da bilinmektedir. Son büyük onarımı Türkiye Gazetesi tarafından yapıldı ve Abdülhamit tipi çeşme inşâ edildi. Su akışı vardır. )


- İSMAİL EFENDİ DERGÂHI) :

( Yeniköy'de bulunuyordu. Yol yapım çalışmaları sırasında yıkıldı. Son şeyhe Şeyh Yahya Efendi olup Halvetiye tarikatı mensubuydu. )


- İSMAİL EFENDİ TEKKESİ :

( Halveti tarikatı şeyhi İsmail Efendi'nin kurduğu tekke binası yerinde yoksa da bahçesindeki küçük mezarlıktaki mezarlar ve mezar taşları korunmaktadır. )


- İSMAİL HAKKI METE SAĞLIK OCAĞI :

( Uskumruköy'de hayırseverlerden Celal Mete tarafından babası İsmail Hakkı Mete adına yaptırılan sağlık ocağıdır. 2005'te açılmış olup Sarıyer Sağlık Grup Başkanlığına bağlıdır. )


- İSMAİL HAKKI TONGUÇ EĞİTİM PARKI :

( Poligon Mahallesindedir. 570,00 m²'lik bir alan üzerindedir. )


- İSMAİLAĞA CAMİİ/YENİ CAMİ :

( Bahçeköy'ün ilk camisi olan cami hem küçük ve hamde bakımsız olması nedeni ile halkın desteği ile yenilendi. Cami esas durumundan tamemen uzaklaştı ve yeni bir betorarma camii inşâ edildi. Bu cami İsmail Ağa Cemaati tarafından inşâ edildiği için bu isimle anılır oldu. Aynı zamanda bu camiye Bahçeköy Yeni Cami de denilmekte olup 1991'de ibadete açıldı. )


- İSMAİLÎ-BÂTINÎ TEVİL KURAMI ile/ve MUTEZİLE TEVİL KURAMI


- İSMET BARLAS PARKI :

( Bahçeköy mahallesindedir. 806,00 m²'lik bir alanı kapsar, 170,00 m²'lik yeşil alanı, 156,00 m²'lik çocuk oyun alanı ve bir de dernek binası bulunmaktadır. )


- İSMET:
İMAN ve/||/<> EMAN


- İSMET ve/||/<>/< ÂDEMİYET


- İSMET ve/<> İFFET


- İSMİ-CİSMİ (BELİRLİ OLMAMAK)


- İSNÂ-AŞER/İYYE -ile

( CA'FERÎ MEZHEBİNİN ONİKİ İMAM TELÂKKİSİNE DAYANAN KOLU )


- ISNÂ'[Ar.] ile ISNÂN[Ar.]

( Yardım etme. | Anla(ya)mayan birinin, gerektiği gibi öğrenmesi. İLE Darılma, gücenme. | Ayak direme, ısrâr etme. | Kibirlenme. )


- İSNÂD[çoğ. İSNÂDÂT] değil/yerine/= DAYANDIRMA/DAYANDIRI


- İSNAD ile/değil/yerine/||/>< ELEŞTİRİ


- İSNÂD ile İSTİNÂD

( Bir şeyi, biri için "yaptı" demek. | İftira etmek. | Hadislerin sırasıyla kimler tarafından söylenilegeldiğini bildirme. | Yüklem[müsned] ile özne[müsnediileyh] arasındaki ilgi.[Türkçe'de; "-im, -şim, -dim, -dik" gibi] İLE İnat etme. | Direnme. |/| Dayanma. | Güvenme. | Senet, delil, hüccet sayma. | Avcı zinciri gerisinde arka olmak üzere toplu bir durumda bulundurulan asker. )


- İSNAT/İSNAD ETMEK değil/yerine/= DAYANDIRMAK


- ISO 9000 ile/ve/<> ISO 9001


- ISOLOBAL ANALOJİ ile/||/<> DİAGONAL İLİŞKİ

( Isolobal fragment benzerlik CH₃ vs Co(CO)₃, diagonal Li-Mg benzerlik. )

( Formül: MO İLE periyodik )


- Sonuçta diyerek son sözü kendine ait kılmadan KONUŞ!!!


- ISPANAKTA:
NİTRAT > NİTRİT

( Ispanakta bulunan nitrat, ısıtılırsa nitrite dönüşür. Dolayısıyla, hiçbir zaman ısıtmadan, ilk pişirmede tüketilmelidir. )


- İSPANYOL BÜYÜKELÇİLİĞİ YAZLIĞI :

( Büyükdere çarşı içine girişte sağdadır. 19. yycortalarında inşâ edilen yalı 10.476 m²'lik bir koruluk içindedir. Neo - klasik bir kagir binadır. Binanın yüzölçümü 324 m²'dir. İspanyol Elçiliğinin yazlığıdır. )


- İSPAT/TANIT ile/ve KANIT

( Matematik'te. İLE/VE Matematik dışında. Fizik'te. )

( Öne sürülen bir şeyin doğruluğunu göstermede izlenen düşünce süreci. | Tanıtlamaya yarayan belge ya da herhangi bir şey, beyyine, hüccet. İLE Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman. | Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil. | Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil.

SONURGU: Bir başlangıcın, bir olgunun, bir ilginin renkli ve zorunlu görülen sonucu, vargısı. )

( İçeriden. İLE/VE Dışarıdan. )


- İSPAT/İSBAT ile/ve HÜCCET ile/ve BURHAN ile/ve DELİL

( BELGİT: Bir kişinin, yapmaya ya da ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek üzere imzaladığı resmi kâğıt, senet. | Bir önermeyi tanıtlamak için gösterilen ve daha önce doğru olarak kabul edilen başka önerme. )


- İSPAT/İSBAT ile SUBÛT

( Zihinde. İLE Hem zihinde, hem de dışarıda/nesnede/olguda. )

( ... İLE Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma. )


- İSRAF (EKONOMİSİ) değil/yerine/>< İNSAF (EKONOMİSİ)


- İSRAF ET(TİR)MEK değil/yerine/= SAYPA(T)MAK


- İSRAF ile/ve/||/<> ABARTI


- [ne yazık ki]
İSRAF ve/||/<>/> İFLÂS


- İSRAF değil/yerine/>< İKTİSAT

( Çok şeyi, azaltır. DEĞİL/YERİNE/>< Az şeyi, çoğaltır. )


- İSRAF ve/değil/yerine İNFÂK


- İSRAF ile NANKÖRLÜK


- [ne yazık ki]
İSRAF ile/ve/||/<> ŞİDDET


- İSRAF ile SUİSTİMAL


- İŞRAK ile/ve/<> İRŞÂD


- İŞRÂK[Ar. < ŞİRK] ile İŞRÂK[Ar. < ŞARK] ile İŞRÎRÂK[Ar.]

( Allah'a ortak koşma, Allah'ın tek/bir oluşuna inanmama. İLE Güneşin doğması, doğarak çevresini ışıklandırması. | Işıklandırma, parlatma. İLE Gözyaşına boğulma, ağlamaktan boğulmak derecesine gelme. )


- İŞRAK[Ar. < ŞARK] ile İŞTİRAK[Ar. < ŞARK]

( Aydınlanma, güneşin doğuşu. | Ortak koşma. İLE Ortaklık. | Katılım/katılmak. )


- ISRAR ETME! ile/ve/||/<>/> (FAZLA) DİRENÇ GÖSTERME!


- ISRAR ETMEK değil/yerine/>< AŞMAK


- ISRAR ETMEK ile/değil/yerine/||/>< SADECE İSTEMEK/SORMAK


- ISRAR ile BASKI


- ISRAR ile/değil/yerine ÇÖZÜMCÜLÜK


- ISRAR ile DİRETMEK/DİRENTİ


- ISRAR ile/ve İBRÂM[Ar.]

( ... İLE/VE Can sıkacak derecede ısrar etme, üstüne düşme, zorlama. )


- ISRAR ile/ve İNAT

( Ne/yi yapacağın üzerindeki bilinçli kararlılıkta. İLE/VE Ne/yi yapmayacağın üzerine göstermen gereken bilgi ve bilincin, davranış ve tutumun bulunmamasında. )

( Sen varsan. İLE/VE Sen yoksan. )

( Akıllılıkta. İLE/VE Duygusallıkta. )

( Çözümleyicilikte. İLE/VE Tepkisellikte. )

( INSISTENCE vs./and OBSTINACY )


- ISRÂR ile ISNÂ'

( Ayak direme. İLE Yardım etme. | Anla(ya)mayan birinin, gerektiği gibi öğrenmesi. )


- ISRAR ile/değil ŞANSINI ZORLAMAK (İÇİN)

( [not] INSISTENCE vs./but (FOR TO) CHALLENGE THE CHANCE )


- ISRAR ile/ve/<> "SIKBOĞAZ ETMEK"


- ISRAR ile/değil/yerine TEKLİF

( Yok. İLE/DEĞİL/YERİNE Var. )

( Teklif et fakat ısrar etme! )

( [not] INSISTENCE vs./but PROPOSAL/OFFER
PROPOSAL/OFFER instead of INSISTENCE )


- ISRARLA ile/değil "ALTINI ÇİZEREK"


- İSRAR/LA değil ISRAR/LA


- [ne yazık ki]
ISRARLI ile/ve/||/<> TAKINTILI


- ISSUE vs. SUBJECT vs. TOPIC vs. PARAMETER


- İST. BOĞAZI'NDA:
ÜST AKINTI ile/ve ALT AKINTI

( Karadeniz'den gelen. İLE/VE Ege'den gelen. )


- İŞTAH ve ŞEHVET

( APPETITE and LUST )


- İŞTAHIN ORANTISIZLIĞI ve/||/<>/> İFLÂH OLMAMAK


- ISTAKOZ ile KEREVİDES/KEREVİT/KARAVİDE[Yun.]/BÖCEK

( Denizde yaşayan. İLE Tatlı suda yaşayan. )

( LOBSTER vs. CRAWFISH )

( HOMARUS VULGARIS cum ASTACUS/CAMBARUS / POTAMOBIUS FLUVIATILIS )


- İSTANBUL ATLI SPOR KULÜBÜ :

( Sarıyer'in Maslak mevkiinde bugünkü yerinde 1956 yılında Nuri Oğlakçı ile arkadaşları tarafından kuruldu. 2001 yılında B.T.Genel Müdürlüğü ile arazi kiralama sözleşmesi yaparak büyük bir alanı kiraladı ve bu alan üzerinde tesislerini kurdu. Dünya binicilik alanının en mükemmel tesislerinden birine sahip olup en mükemmel "Şehir kulübü" olarak gösterildi. Pek çok milli sporcu yetiştirdi. Defalarca Türkiye şampiyonası, Balkan şampiyonası ve Atatürk Kupası şampiyonası şampiyonalar tertipledi ve ev sahipliği yaptı. Bünyesinde 150 sporcu bulundurmaktadır. )


- İSTANBUL AVCILIK VE ATICILIK KULÜBÜ :

( Poligonda'dır, Mükemmel tesislerinde yüzlerce insana atıcılık ve avcılık konusunda ders almakta, spor yapmaktadır. Gençlik ve Spor Müdürlüğü, İstanbul İl Spor Müdürlüğü tescillidir. 01.01.1921'de Dr. Yusuf Celalettin (Meki) Satgan, Ahmet Şakir Satgan, Osman Satkan (Meki) ve Halil Nazmi Gencebay Beyler tarafından kurulmuştur. Faaliyet alanı Trap - Skeet ve Doupye Trap dallarıdır. Pek çok şampiyon sporcu yetiştirmiştir. )


- İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ değil İSTANBUL, AYDIN ÜNİVERSİTESİ

( Aydın şehrimizin adını düşünür/seslendirir gibi değil Aydınlanmış/Aydınlanacak olanlar/ın anlamında seslendirilmeli/vurgulanmalıdır! )


- İSTANBUL GEMİ TRAFİK HİZMETLERİ MERKEZİ :

( Kaldırılan İstinye Tersanesinin bulunduğu alanda hizmet vermekte olup Boğaz trafiğini düzenleyen ve kontrol altına alan bir merkezdir. )


- İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI (İMKB) :

( Türkiye'de menkul kıymet piyasasının kökleri 19. yy'lın ikinci yarısına kadar iner. İlk menkul kıymetler piyasası Kırım Savaşı'nı takiben 1866'da kuruldu. O zaman kurulun adı "Dersaadet Tahvilat Borsası" idi. Cumhuriyet döneminde ve 1929 yılında çıkarılan 1447 sayılı "Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu" ile sermaye piyasalarının, yeni ismiyle "İstanbul Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsası" adı altında organize olması temin edildi. Sermaye piyasalarında önemli değişikliklerin olması üzerine 1981 yılında Sermaye Piyasası Kanunu çıkartıldı. Bir yıl sonra 1982 yılında menkul kıymetler piyasasının idaresinden, kontrolünden ve mevzuatının düzenlenmesinden sorumlu resmi kurum olan Sermaye Piyasası Kurulu Ankara'da kuruldu. 1983'te Türkiye'de menkul kıymet borsalarının kuruluşunu öngören bir kararname çıktı. Ekim 1984'te ise "Menkul Kıymet Borsalarının Kurulu ve Çalışma Esasları" resmi gazetede yayınlandı. 26 Aralık 1985 tarihinde de "İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)" resmin kurulmuş oldu. İMKB. Sarıyer ilçesinde ve Reşitpaşa sınırları içinde faaliyet gösteriyor. )


- İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ (İTÜ) SPOR KULÜBÜ :

( İTÜ Spor Kulübü 1930 yılında Gümüşsuyu kampüsünde kuruldu. Önceleri voleybol dalında faaliyet gösterdi. Sonraları basketbol dalına ağırlık vermeye başladı. Gümüşsuyu kampüsü içindeki kapalı spor salonu 1970 yıllarına kadar Türkiye'nin en büyük ikinci spor salonu idi. İTÜ de tesis alanında büyük atılımlar yapıldı. Tenis kortları, halı saha, sağlıklı yaşam merkezi, kapalı spor salonu, kapalı yüzme havuzu gibi tesislere sahip oldu. İTÜ basketbol takımı uzun yıllar Türkiye'nin sayılı kulüplerinden biri olarak Türkiye liglerinde başarı ile yer aldı. Halen ikinci ligde mücadele etmekte olup Türk Milli basketbol takımına Kemal Erdenay, Erman Kunter, Levent Topsakal ve Harun Erdenay gibi yıldız basketbolcular kazandırdı. )


- İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ (İTÜ) :

( İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İstanbul'da 1773 yılında Hühendishane - i – Berrî - i Hümayun adile kurulmuş, dünyanın en eski 5. üniversitesidir. Bünyesinde 13 fakülte, 37 bölüm ve 5 enstitü bulunmaktadır. Üniversitenin ilk binası Haliç'te idi. Sonraları Maçka, Taşkışla, Gümüşsuyu, Maslak ve Tuzla'daki kampüslerinde eğitim vermeğe başlamıştır. İTÜ de 14.000 lisans ve 6.000 lisansüstü öğrenci ve 2.200 öğretim görevlisi bulunmaktadır. İTÜ'nin yönetim merkezi Maslak kampüsü içindedir. İTÜ; Mühendishane - i Berrî - i Hümayun, Hendese - i Mülkiye Yüksek Mühendis Okulu, Teknik Üniversite olarak isim değişikliklerine uğradı. 1944'te İstanbul yüksek Mühendis Mektebi'nin ismi İstanbul Teknik Üniversitesi olarak değiştirildi. İTÜ bünyesinde Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi, Denizcilik Fakültesi, Elektrik Elektronik Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi, İnşaat Fakültesi, Kimya ve Metalurji Fakültesi, Maden Fakültesi, Makine Fakültesi, Mimarlık Fakültesi, Tekstil ve Teknolojileri ve Tasarım Fakültesi ve Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi bulunmaktadır. İTÜ bünyesinde ayrıca; Avrasya ve Yer Bilimleri Enstitüsü, Bilişim Enstitüsü, Enerji Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü ve Sosyal Bilimler Enstitüsü bulunmaktadır. )


- İSTANBUL TENİS KULÜBÜ :

( İstanbul/Maçka'da 1953 yılında Recep Bilginer, Eşref Şefik Atabey, Ümit Deniz, Ziya İnankur, Feridun Karacalar, Tiraye Bükey, Nejat Engintalay ve Reşit Kâtipoğlu tarafından kuruldu. Bilahare Sarıyer'deki Tesislere geldi. Derneğin 2 adet kapalı, 5 adet açık kort, yüzme havuzu ve fitness salonu bulunuyor. Dernekte bugüne kadar Neşet Eren, Baha Akel, Celal Küçük, Safiyettin Sakarya, Nezih Özoğul, Metin İhplikçi, Göksel Arsoy, Cemal İlker Tokcan ve Ahmet Aras başkan olarak görev yaptılar. )


- İSTANBUL ZİHİNSEL ENGELLİLER İÇİN EĞİTİM VE DAYANIŞMA VAKFI (İZEV) :

( Büyükdere'de Piyasa Caddesi üzerinde ve Sadberg Hanım Müzesi yanında ve üst yamaçta bulunan "Celepçiler Köşkü" nde faaliyet göstermektedir. Vakfın kuruluşu 1997'dir. )


- İSTANBUL ve/<> DİVAN EDEBİYATI


- İSTANBUL ve ROMA ve PRAG

( Boğaz, ikiye böler. VE Tiber Irmağı, ikiye böler. VE Vltava Irmağı, ikiye böler. )


- İSTANBUL ile/ve/||/<> (ÜSKÜDAR/LI) HOCA ALİ RIZA EFENDİ

( )


- İstanbul'da, 200'ün üzeri çeşitte mimari yapı ve 3500'ün üzerinde cami bulunmaktadır. -ve


- İSTANBUL'DA/KENTİNDE YAŞAMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< İSTANBUL'U/KENTİNİ YAŞAMAK


- İSTANBULLU, PROF. DR. TURAN (TRABZON, 1930 - 2005) :

( Üniversite öğretim üyesi. İlk, orta ve lise öğrenimi aynı ilde yaptı ve 1951'de Trabzon Lisesinden mezun oldu. 1951 - 1952 ders yılında girdiği İ.Ü. Orman Fakültesini, askerlik görevini takiben, 1958 yılında bitirdi. 1958 de İ.Ü. Orman Fakültesi Ormancılık Politikası ve Amenajman Kürsüsü'ne asistan atandı. Ve 1965'te "Türkiye'de Devletten Başkasına Ait Ormanların İdare ve İşletilmesi Üzerinde Araştırmalar" tezi ile "Ormancılık İlimleri Doktoru" Unvanı aldı. 1970'de "Türkiye'de Yakıt ve Özellikle Yakacak Odun Sorunu Üzerinde Araştırmalar" konulu tezi ile 1970'de "Üniversite Doçenti" unvanını aldı. 1979'da ise Üniversite Profesörü oldu ve 1997'de emekli oldu. Asistanlığından emekli olana kadar Dekanlık ve Üniversite yönetiminin verdiği pek çok görevi yerine getirdi, komisyon ve jürilerde yer aldı. Yurtiçi ve yurtdışına konusu ile ilgili çalışmalar yaptı. 1) Devletten Başkasına Ait Ormanların İdare ve İşletilmeleri Üzerinde Araştırmalar. İst.197, 2) Türkiye'de Yakıt ve Özellikle Yakacak Odun Problemi Üzerinde Araştırmalar İst.1978, 3. Türkiye'de Orman Rejimi. İs. 1979. 4) Türkiye'de Orman Ürünleri Endüstrisi, İst. 1979 (M. Özdönmez ile) 5) Cumhuriyetimizin 50. Yılı Münasebetiyle Türkiye'de Ormancılık Öğretim ve Eğitiminin Gelişimi ile İ.Ü. Orman Fakültesi Kürsü Kuruluşları ve Çalışmaları. İst. 1973 ( B. Pamay, H. Çanakçıoğlu ve M Özdönmez ile), ?) Ormancılık Politikası Ders Kitabı, İst. 1981 (M. Özdönmez ile), 7) Ormancılık Politikası. İst.1989 (M. Özdönmez ve A. Akesen ile), 8) Çevresel Değerlerin Korunması ve Çevre Sorunları ile Mücadele Bakımından Yasal Boşlukların Araştırılması, 1993 (M. Özdömez, A. Akesen ve A.Ekizoğlu ile. 9) Ormancılık Politikası, İst. 1996 (M. Özdömez, A. Akesen ve A. Ekizoğlu ile) kitapları ve ayrıca pek çok bilimsel makalesi yayınlandı. )


- İSTANBUL'UN ADLARI ve ŞANLARI

( BYZAS, BUZIS, BYSE, BYSANTE [İlk adlarından.] )

( BYZANTION [Byzas'ın kenti.][Roma dönemine kadar kullanılmıştır.] )

( ANTONEIA, ANTHUSA, DEUTERA ROME [Roma'lıların kullanımı.] )

( KONSTANTINOPOLIS [Uzun süre bu adla tanımlanmıştır.] )

( TSARIGRA [İmparator kenti.][Slav kaynaklarında.] ( MIKLEGARD [İmparator Mikhael?in kenti.][Vikingler'de.] )

( TEKFURİYE, ZAVEGOROD [Rus'ların kullanımı.] [TEKFUR: Bizans hudud valisi] )

( VİZENDOVAR [Macar'ların kullanımı.] )

( KANATORYA/KANATURİYE [Polonya'lıların kullanımı.] )

( AYLANA [Çek'lerin kullanımı.] )

( KONSTANTİNAPOL [Avusturya'lıların kullanımı.][Nemçe] )

( HERAKLİYAN [İsveç'lilerin kullanımı.] )

( İSTEFANYA, İSTEFANİYE [Hollanda'lıların kullanımı.] )

( AGRANDONE [Frank'ların kullanımı.] )

( YAĞFURİYE, POZANTİYAM, KONSTANTİNİYE [Frenk'lerin kullanımı.] )

( KOSTİYE, KOSTİN [Portekiz'lilerin kullanımı.] )

( MAKEDONYA [Latin'lerin kullanımı.] )

( KONSTANTİNİYYE-İ KÜBRA [Arap'ların kullanımı.] )

( KAYSER-İ ZEMİN[Yeryüzü imparatoru] [Fars'ların/Acem'lerin kullanımı.] )

( TAHT-I RUM [Hint'lerin kullanımı.] )

( ÇAKDURYAN, ÇAKDURKAN [Moğol'ların kullanımı.] )

( SAKALYA [Tatar'ların kullanımı.] )

( VİZENDOVİNA [Ermeni'lerin kullanımı.] )

( YANKOVİÇE, ALEKSANDRA [Süryani'lerin kullanımı.] )

( PÜZANT [Ermeni'lerin kullanımı.] )

( ÂSİTÂNE [Osmanlı'larda!] )

( ÂSİTÂNE-İ SAADET[Sultan Sarayı] )

( DÂR-ÜL HİLÂFE[Halife'nin evi] )

( DÂRÜ'S SALTANA[Saltanat'ın evi] )

( DERGÂH-I SELÂTİN[Sultanlar kapısı] )

( DERSAADET, DERALİYE )

( MAHRÛSE: Türklere göre, İstanbul'un Büyük Kent anlamına gelen bir adı. )

( MAHRÛSE-İ KONSTANTİNİYE: Konstantiniye Büyük Kenti. )

( İSTİMBOLİ [Verilen adlardan biri.] )

( KONSTANTİNİYYEBULİN [Verilen adlardan biri.] )

( POZANTİYAM [Verilen adlardan biri.] )

( SÜDDE-İ SALTANAT Saltanatın Eşiği. [Verilen adlardan biri.] )

( İstanbul, en çok adı olan şehirdir. )

( UÇ-OĞ-BOLUĞ: İstanbul'un kadîm dönemlerinde, "Cennet Şehir" anlamına gelen, ön-Türkçe adı. )

( GULGULE-İ RÛM
TANTANA-İ RÛM
VEVELE-İ RÛM
DEBDEBE-İ RÛM
GALEBE-İ RÛM )

( : EIS TIN POLIN, ISTINPOLIN: Kentte, kent içinde, kent içi. )


- İSTANBUL'UN İLKLERİ

( )


- İSTANBUL'UN:
SULARI ve SURLARI


- ISTARAH[Ar.] ile/değil/= ISTAHAR[Ar.]

( ... İLE/DEĞİL/= İran'da, bir kent adı. | Su birikintisi, havuz, göl. )


- İSTATİKSEL YASA ile/ve/||/<> ÇOK BÜYÜK SAYILAR YASASI


- İSTATİSTİK değil/yerine/= SAYIMBİLİM/SAYIMLAMA


- İSTATİSTİK = STATISTICS[İng.] = STATISTIQUE[Fr.] = STATISTIK[Alm.] = STATISTIKA[İt.] = ESTADÍSTICA[İsp.]


- İSTATİSTİK ile/ve/değil VERİTABANI


- İSTATİSTİKSEL ANLAM/LILIK / YORUM ile/ve/<> TARİHSEL ANLAM/LILIK / YORUM


- İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ

( FALLACY OF INSUFFICIENT SAMPLE vs./and/||/<> UNREPRESENTATIVE SAMPLE vs./and/||/<> FALSE ANALOGY vs./and/||/<> SLOTHFUL INDUCTION vs./and/||/<> FALLACY OF SLANTING vs./and/||/<> GAMBLER'S FALLACY )


- İSTATİSTİKSEL/LİK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> GENELLEYİCİ/LİK


- İSTAVRİT ile KRAÇA/KIRAÇA

( ... İLE İstavrit balığının küçüğü. )


- İŞTE:
"GÖNÜL EĞLENDİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/></< GÖNÜLLÜLÜK


- İSTEDİĞİN GİBİ YAŞAMAK değil/yerine/>< İSTENİLEN/BEKLENİLEN BİÇİMDE YAŞAMAK

( "Cehennemi istiyorsak..." DEĞİL/YERİNE/>< Cenneti (ne kadar çok) istiyorsak... )


- İSTEDİĞİN KADAR ARAMA(MA)K ile/ve/değil/hem de İSTEDİĞİN ZAMAN ARAMA(MA)K


- İSTEDİĞİNİ:
ALMAK ile/ve/değil/<> ALDIKTAN SONRA HÂLÂ İSTİYOR OLMAK


- GÖRMEK/BAKMAK:
"İSTEDİĞİNİ" ile/ve/değil/yerine/||/<> İSTEDİĞİN ŞEY İÇİN GEREKEN(LER)İ


- İSTEDİĞİNİ/AĞZINA GELENİ" "SÖYLEMEK" ile/değil/yerine/>/>< İSTEMEDİĞİN SÖZLERİ DUYMAK (ZORUNDA KALMAK/KALIR)


- [ne yazık ki]
İSTEDİĞİN SÖZÜ SÖYLEMEK ve/||/<>/> İSTEMEDİĞİNİ DUYMAK

( "İstediğimiz sözü" söylersek, istemediğimiz sözü de duyarız/duymak zorunda kalırız. )


- İSTEK/HEVES ile/ve/değil/||/<>/>/</>< OLANAK/KOŞUL/ARAÇ/PARA

( Varken, olanak olmayabilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Varken, istek olmayabilir. )

( )


- İSTEK/TALEP değil/yerine ADÂLET


- İSTEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AMAÇ

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> (Daha) İleri düşünenlerin sahip olduğu, peşinde gittiği. )


- İSTEK ile/ve/||/<> BEĞENİ

( Dopamin üretir. İLE/VE/||/<> Opioid etkisi yaratır. )


- İSTEK ile/ve/<> DÜŞÜNME

( REQUEST vs./and/<> TO THINK )


- İSTEK ile/ve/<> GAYRET

( YISA[İt.]: Gayret vermek için söylenilen söz. )

( REQUEST vs./and/<> EXERTION )


- İSTEK ile/ve/||/<>/> GEREKSİNİM(İHTİYAÇ) ile/ve/||/<>/> HİZMET

( WANT vs. NEED )


- İSTEK/ARZU ile/ve KORKU

( Keyfin/zevkin, hazzın anısı. İLE/VE Acının/ıstırabın anısı. )

( İkisi de zihni huzursuz eder. )

( RAĞBET ile/ve RÂHBET )

( DESIRE vs./and/<> EXERTION )


- İSTEK ile/ve ŞEHVET

( HÂHİŞ ile/ve ... )


- İSTEK ile/ve/<> TERCİH

( REQUEST vs./and/<> PREFER )


- İSTEKLERİNİ ...:
AZALTMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIRLAMAK


- İSTEKSİZ/LİK ile/ve/değil KARARSIZ/LIK


- İSTEMEDEN VERMEK ile/değil İSTENİLMEDEN VERMEK


- İSTEMEDEN ile RASTLANTI ile DÜŞMANCA

( 1 KEZ ile 2. KEZ ile 3. KEZ )

( Bir hata, ikinci kez yapılmaz. İkinci kez yapıyorsanız, üçüncü kez de yapacaksınız demektir. )


- İSTEMEDEN ..." ile YANLIŞLIKLA ...


- İSTEMEK/SORMAK(SUAL ETMEK):
KİŞİDEN ile/ve/değil/yerine/||/<> ALLAH'TAN

( Verirse, (")minnet("); vermezse, (")zillet("). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Verirse, nimet; vermezse, hikmet. )


- İSTEMEK ile/ve/değil/yerine/hem de/+/||/<>/> GERÇEKTEN İSTEMEK

( Zihindeki günlük 40-50.000 düşüncenin büyük bir bölümünün tanımlanmamış/netleşmemiş, pasif temelli, sıradan, dayanaksız, isteme eylemi. İLE Sıradan isteğin bir üst aşaması olan gerçekten istemenin, gerekeni yaparak ve istenenin umudu ve çabası, içtenliği, samimiyeti ve ciddiyeti ile istemek. )

( İstemekle tamamına ve daha da fazlasına sahip olabilirsiniz. )

( EĞİNİK: İçten istemek. )

( İSTİD'Â'[Ar. < DUA]: Yalvararak isteme. | Dilekçe. )

( You can have the whole of it and more for the mere asking. )

( [not] TO ASK/REQUIRE vs./and/but/also REALLY/DEEPLY WANT/REQUEST
REALLY/DEEPLY WANT/REQUEST instead of TO ASK/REQUIRE )

( [nicht] FORDERN/WOLLEN mit/und TATSÄCHLICH FORDERN/WOLLEN )


- İSTEMEK ile/ve/<> İNANMAK

( İnan ya da terk et! )

( Believe it or leave! )

( TO ASK/REQUIRE vs./and/<> TO BELIEVE )


- İSTEMEK ile/ve İNANMAK

( TO ASK/REQUIRE vs./and TO BELIEVE )


- İSTEMEK ile/ve/||/<>/> KARAR VERMEK


- İSTEMEK ile/ve/< ÖZENMEK

( TO ASK/REQUIRE vs./and/< TO TAKE PAINS )


- İSTEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> YEĞLEMEK


- İSTEMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine GEREK GÖRMEMEK


- İSTEMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine YEĞLEMEMEK/TERCİH ETMEMEK


- KISKANÇLIK:
İSTEMLİ ile/ve/||/<> RASTLANTISAL/TESADÜFÎ


- İSTENÇ/İRÂDE:
UZAK ile/ve/||/<>/> ORTA ile/ve/||/<>/> YAKIN

( El. İLE/VE/||/<>/> Dil. İLE/VE/||/<>/> Bakış. )


- İSTENÇ/İRÂDE ile/ve AŞKINLIK

( ... ile/ve GULÜV )

( WILLPOWER vs./and TRANSCENDENCE )


- İSTENÇ(İRÂDE) ile BİLİNÇ

( Kavram olarak bilinç, aklın gözüdür. )

( WILLPOWER vs. CONSCIOUSNESS/AWARENESS )


- İSTENÇ/İRÂDE ile/ve İSTEK

( Tümdengelimli doğada. İLE/VE Tümevarımlı doğada. )

( WILLPOWER vs./and WILL )


- İSTENÇ/İRÂDE ile/ve İSTİKRAR

( WILLPOWER vs./and STABILITY )


- İSTENÇ/İRÂDE ile/ve NİYET

( WILLPOWER vs./and INTENTION )


- İSTENÇ/İRÂDE ve/||/<>/> SİYÂSET

( Bireydeki yapma isteği. VE/||/<>/> Toplumdaki yapma isteği. )


- İSTENÇ(İRÂDE) ile/ve/||/<> BULUNÇ(KEŞF/VİCDAN)

( Gerçek, keşiftedir, keşfedilmişte değil. )

( Özgürleşme, keşfetme özgürlüğü demektir. )

( Keşif için ne başlangıç ne son vardır. )

( KEŞF: Kaldırmak. )

( To discovery there is no beginning and no end. )

( WILLPOWER vs./and/||/<> CONSCIENCE/CONSCIOUS )

( MEŞİYET[: İrâde. | Arzu, dilek, istek. | Yürüyüş, yürütme.] ile/ve ... )


- İSTENÇ/DİRETME/İRÂDE[EVET]
ile/ve/değil/yerine/önce/||/+/<>/&gt;&lt;/>/<
DİRENÇ/DİRENME/İHTİYÂR[< HAYIR]
( ile/ve/değil/yerine/önce/||/+/<>/&gt;&lt;/>/<
REVİYE[Ar.][>< BEDİHE])

( Yapma/yapabilme becerisi/isteği/coşkusu/olanağı/gücü. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Yapmama/yapmayabilme becerisi/isteği/coşkusu/olanağı/gücü. )

( "Zekâda", nefiste. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Akılda. )

( Seçim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Yeğleme/tercih. )

( Cins. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Fasl. )

( Varoluş/sal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Varoluşunun sürekliliği için/yönünde. )

( Bir şeyi yapmanın, tek bir yolu yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Yolu, tektir! [Yapmamaktır!] )

( Başı, ortası/süreci ve sonucu, akıl iledir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Özgüven iledir ve öz/güven sağlatır. )

( Parça. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Bütün. )

( Özgürlüğümüzü yitirdiğimizde, değerini bilmeye başladığımız, anladığımız ve anımsadığımız. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Özgürlüğümüzde, sürekli bilmemiz ve anımsamamız gereken. )

( Doğadaki tüm varolanlar gibi insanın gövdesi de gelişerek ve değişerek sürecini tamamlar. Gövdemiz itibariyle bitki ve hayvanların koşullarıyla birlikte bülûğa ermesiyle tanımlanan belirli yaş, dönem ve zihinsel seviyelerden geçerek herkesle eşit olanaklara, haklara ve kararlara sahip olmak üzere birey olmaya, reşit olmaya hak kazanırız.

Olanaklarımız, 18 yılımızı tamamlayana kadar, ağırlıklı olarak bitki ve hayvanlarla ortak olduğumuz gövdemizde, varoluşsal ve canlılık gereksinimlerimize, istediklerimize gözümüzü, ağzımızı, elimizi ve dilimizi, "Evet"lerimizi yöneltmeyle yani "yapma isteği/bilgisi" anlamına gelen irâdemiz aracılığıyla sağlanır.

Bu süreç, özellikle 1 yaşında, bazı sözcükleri söylemeye başlayarak; 2 yaşında, benlik algımızın kısmen gelişmişliğiyle erk karşısında, varolduğunu gösterebilmek üzere dışkı tutarak; 4 yaşında, kısmen başlayan öğrenim/eğitim becerisiyle; 7 yaşından itibaren bilinçlenerek; 18'den önce dereceli olarak, 12 - 15 yaş arasında ve 15 - 18 yaş arasında, ayırd etme[temyîz] ve hukuksal cezâ görme eşiğiyle; 16 yaşında, ebeveynin resmî izniyle dünyanın her yerine gidebilme; yine ebeveyn izniyle 17 yaşında evlenebilme eşiklerindeki kısmî hakları ile 18'den sonra da gözümüzü, ağzımızı, elimizi, belimizi ve dilimizi uzatmayabileceklerimiz için "Hayır!" diyerek, "yapmama bilgisi/isteği" olarak tanımlanan ihtiyârımız ve muhtariyetimizle yani kendimize ve çevremizdekilere zarar vermemek üzere, ancak bu koşullarla özgürlük hakkımızı elde ederiz ve yaşamımızı, yapmayabileceklerimiz üzerinden sürdürürüz.

Atacağımız her adımda, yapacağımız ve söyleyeceğimiz herşeyde, önce "Evet"imiz(irâdemiz) değil "Hayır!"ımız(ihtiyârımız) devrede olmak zorundadır. Birilerini yaralamak, öldürmek ya da insanlık suçlarına giren uyuşturucu("sigara vb". da) satmak gibi çevremize çeşitli zarar verebilecek eylemler ise en önemli ve olmazsa olmazımız, Sağlık ve Özgürlük'ün yitirilmesi, hastahane ya da hapishaneyle sınırlandırılmasıyla son bulmasıdır.

İlim ve irfanın öncelikleri, ilkeleri olan eline, diline ve beline hâkim olmak, tüm kadîm geleneklerin ortak uyarısıdır. Şiddet kontrolü, şiddetsizlik, zararsızlık; başkalarını, düşünce, söz ve hareketle incitmemek; yalan kontrolü ve dürüstlük; benimseme kontrolü ya da çalmama; eşeysel(cinsel) enerji kontrolü; mal/eşya biriktirme kontrolü, biriktirmemek; nefret kontrolü ve merhamet; kızgınlık kontrolü ve affetme; güçsüzlük kontrolü ve dayanıklılık; aşırılık kontrolü ve ılımlılık; yanlışlık kontrolü ve doğruluk da insan haklarının dışına çıkmamayı sağlayacak olan uyarılardır.
[ www.FaRkLaR.net/kisiselgelisim ve www.FaRkLaR.net/ilim-irfan sayfalarından da yararlanılabilir.]

Kendi haklarımızı ve başkalarının haklarını tanımamıza yardımcı olabilecek çok önemli iki çalışma ise bir kâğıda ya da bilgisayarda/cep telefonunda, iki ayrı sayfa oluşturup öncelikle "Ne yapmayabileceklerim"i/zi, ötekine ise tam ve kesin olarak "Hayır!" dediklerimizi, diyebileceklerimizi yazmamızdır.

Giyinmek, öncelikle toplum (ve düzeni/sağlığı) için ancak daha sonra kişinin kendi içindir. )

( Gereksinimimize yönelterek, önceleyerek.[Kısa ve uzun süreli olarak tehlikeli/riskli/zararlı olup olmadığına fazla bakmaksızın.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Var oluşumuzu ve var oluşumuzun sürekliliğini önemseten, önceleyen.[Hem şu anda, hem de uzun süreli olarak.] )

( Bir şey ki, yapmasan da olur... YAPMA!
Bir şey ki, söylemesen de olur... SÖYLEME!

Yaptığımız, "kâr"; yapmadığımız, yarar!
Aldığımız, "kâr"; verdiğimiz, yarar!

Yediğimiz/içtiğimiz, "kâr"; yemediğimiz/içmediğimiz, yarar!

Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir/geliştir... Dünya/n değişsin//gelişsin! )

( Belediye. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Muhtarlık. )

( Görülen, gösterilen/gösterilebilen. | Görülebilir/lik, gösterilebilir/lik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Görülmeyen, gösterilmeyen ve gösterilemeyen. | Görülemez/lik, gösterilemez/lik. )

( "Evet!" diyebilme (olanağı/gücü). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< "Hayır!" diyebilme (olanağı/gücü). )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Nefsine muhâlefet etmek/edebilmek.[MUHALEFET-ÜN-NEFS] )

(

İhtiyâr ve İrâde "Kader" - "İrâdenin Özgürce Kullanımı" Tartışması Huyların Değişmesinin Olanağı Mantıksal Belirlenimcilik
Kindî Bağdaşırcı Belirlenimci/Bağdaşırcı - -
Fârâbî Bağdaşırcı Bağdaşırcı Bağdaşırcı Bağdaşırcı
Yahyâ İbn Adî - Bağdaşırcı Belirlenimci İrâdenin Özgürce Kullanımı
Âmirî Bağdaşırcı Bağdaşırcı - -
İbn Sînâ Belirlenimci Belirlenimci Bağdaşırcı Belirlenimci
İbn Bâcce Bağdaşırcı/İrâdeci - - -
İbn Rüşd Belirlenimci/Bağdaşırcı Belirlenimci/Bağdaşırcı - Bağdaşırcı


"Meşşâî Felsefede Ahlâkî Determinizm ve Özgürlük" - Emre Çeliker

)

( "özgür irâde" için

"var mı, yok mu?"
"sahip misin/miyiz, değil misin/miyiz?" vb.

"sorularında" başlangıç yanlışı/sorunu bulunuyor.

Öncelikle,
1- "irâde"nin "özgür olanı ve özgür olmayanı"
diye çeşidi ya da başka çeşitleri ve tanımı olmaz!

2- "irâde", tekil bir sözcük/kavram değildir.

Bir kavram çiftidir.
"ihtiyâr ve irâde" olarak birliktedir ve birbirinden ayrılamaz!

( ihtiyâr[Ar. < hayr]: Kişinin/yetişkinin yapmama/yapmayabilme gücü/bilgisi/bilinci, yeğlemesi/tercihi. [Önceliklidir, belirleyici ve bağlayıcıdır.] irâde[Ar.]: Kişinin yapabilme/yönelebilme olanağı/gücü ve bilgisidir. [Ölçüt ve değerlendirme olmaksızın.] 3- ... )

( WILL/WILLPOWER vs. RESISTANCE )


- İSTENÇ/İRÂDE ve/<> İDÂRE

( WILLPOWER and/<> TO MANAGE )


- İSTENÇ = İRÂDE = WILL[İng.] = VOLONTÉ[Fr.] = WILLE[Alm.] = VOLUNTAS < VELLE:İSTEMEK. VOLO:İSTİYORUM[Lat.] = VOLUNTAD[İsp.]


- ... İSTENCİ/İRÂDESİ ile/değil ... İSTEĞİ

( ... irâdesi[yapma/yapabilme gücü]. İLE/DEĞİL ... yönelimi. )


- İSTENMİYEN değil İSTENİLMEYEN


- İSTER İSTEMEZ (DÜŞÜNMEK)

( Bİ-Z-ZARÛRE, Bİ-L-İSTİRAR / TAV'AN VE KERHEN[hem isteyerek, hem istemeyerek] )

( ÇÂR-NÂ-ÇÂR, HÂH NÂ HÂH, KÂM-U NÂ-KÂM )


- İSTER İSTEMEZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİLİĞİNDEN


- İSTİAP/İSTİAB ETMEK ile HACM-İ İSTİÂBÎ

( İçine alma, sığdırma. | Kaplamak, toplamak, tamam etmek. | Tutulmak, zapteylemek. İLE Bir şeyin, içine alabildiği miktar. )


- İSTİARE değil/yerine EĞRETİLEME


- İSTİÂRE ile/ve/değil MECÂZ[< CEVAZ | çoğ. MECÂZÂT]

( Bir sözcüğü kendi anlamı dışında kullanarak, bir şeyi benzediği başka şeylerin adıyla anma sanatı. İLE/VE Sözcükleri gerçek anlamları dışında kullanma sanatı. )


- İSTİÂZA[Ar. < İVAZ] ile İSTİÂZE[Ar. < İYAZ]

( Karşılık olarak bir şey isteme. İLE Allah'a sığınma.[eûzü billâhi min-eş-şeytân-ir-racîm ya da neûzü billâh] | Sığınma. )


- İSTİB'ÂD[Ar. < BU'D] ile İSTİ'BÂD[Ar.]

( Uzaksama, uzak görme, olasılık vermeme. İLE ... )


- İSTİBDÂ'[Ar.] ile İSTİBDÂ'[Ar.] ile İSTİBDÂD[Ar.]

( İşedikten sonra akıntıyı tam arıtma. | Nikâhlanılan bir dulun gebe olmadığına sonucunu elde etmek üzere bir adet dönemi görene kadar ona yaklaşmamak. İLE Nadide sayma, bedi'. İLE Keyfî yönetme düzeni. | Yönetimde baskı/tazyık. )


- İSTİBKÂ'[Ar. < BEKA]["ka" uzun okunur] ile İSTİBKÂ'[Ar. < BÜKÂ]

( Devamını, sürmesini isteme. | Saklama, koruma, muhafaza etme.[İng., Fr. CONSERVATION] İLE Ağlatma. )


- İSTİBRÂ' -ile

( KÜÇÜK ABDESTEN SONRA AKINTIYI TAM ARITMA [bkz. İSTİBDÂ'] )


- İSTÎCÂB[Ar.] ile İSTİ'CÂB[Ar. < ACEB]

( Haklı sayma, vacib görme. İLE Hayrette kalma, şaşma, taaccübetme. )


- İSTÎCÂL[Ar.] ile İSTİ'CÂL[Ar. < ACEL] ile İSTÎCÂR[Ar. < ECR]

( Sonraya bırakılmasını, te'cîl edilmesini isteme. İLE Acele etme, tez olmasını isteme, çabuklaştırma. İLE Kira ile tutma, kiralama. )


- İSTİCVÂB[< CEVÂB] değil/yerine/= SORUP YANIT ALMA, YANIT ALMA AMACIYLA SÖYLETME | SORGU


- İSTİDÂ'[Ar.] ile İSTÎDÂ'[Ar. < VEDÂ] ile İSTİD'Â'[Ar. < DUA] ile İSTİDÂA/İSTİZÂA[Ar. < ZİYA]

( El uzatma. İLE Birinin yanına bırakma, bir şeyi saklamak üzere birine emanet etme. İLE Yalvararak isteme. | Dilekçe, istidâ. İLE Aydınlanma, ışıklanma, ziyalanma. )


- İSTİ'DÂD[Ar.] değil/yerine/= AKILLILIK | ANLAYIŞLILIK | DOĞAL EĞİLİM, BECERİ/KABİLİYET


- İSTİ'DÂD ile HAL

( Küpün içinde ne varsa, dışarı da o sızar. )


- İSTİDÂD[Ar.] ile İSTİ'DÂD[Ar.]

( Doğrulma. | Alışma. İLE Bir şeyin kabulüne, kazanılmasına olan doğal eğilim, beceri. | Akıllılık. | Anlayışlılık. | Becerisi olan kişi. )


- İSTİ'DÂD ile/ve KÂBİLİYET


- İSTİ'DÂD ve YÖNELİM


- İSTİFA ETMEK ile/ve/||/<> AFFINI İSTEMEK


- ISTIFÂ' değil/yerine/= AYIKLAMA, AYIKLANMA | BİR ŞEYİN HÂLİSİNİ, TEMİZİNİ SEÇİP ALMA | SEÇME, SEÇKİNLİK


- İSTİFÂ[Ar.] ile/ve/değil ÇEKİLME

( Görevden. İLE/VE/DEĞİL Önderlikten. )

( Siyasette. İLE/VE/DEĞİL Dinde. )


- İSTİFA ile/||/<> FERAGAT


- ISTIFÂ'[< SAFVET] ile/ve/< İSTİ'FA'[< AFV]

( Bir şeyin hâlisini, temizini seçip alma. | Ayıklama. | Seçme, seçkinlik. İLE/VE Affını isteme. | Bir işten, kendi isteğiyle çekilme. )


- İSTÎFÂ'[Ar. < VEFÂ] ile İSTİ'FÂ'[Ar. < AFV] ile İSTİFHÂM[Ar. < FEHM | çoğ. İSTİFHÂMÂT] ile İSTİHFÂ'[Ar.]

( Tamamıyla alma/alınma, ödetilme. İLE Affını isteme. | Bir işten kendi isteğiyle çekilme. İLE Sorma, anlama. Anlamak, öğrenmek için sorma. İLE Saklanma, gizlenme. )


- İSTİFA ile/ve/||/<>/> İSTİĞFAR

( Affını isteme. | Bir işten, kendi isteğiyle çekilme. İLE/VE/||/<>/> Tövbe. | Allah'tan günahın bağışlanmasını isteme. | Estağfirullah. )


- İSTİFÂDE ile/ve/<>/< İSTİFÂ

( İstifâ etmediğimizden, istifâde edemeyiz. )


- İSTİFSÂR[Ar. < FESR] değil/yerine/= SORGULAMA

( Bir şeyin açıklanmasını, aydınlığa kavuşmasını isteme, anlamaya çalışma, sorma. )


- İSTİFTÂ'[Ar. < FETVÂ] ile İSTİFTÂH[Ar. < FETH]

( Fetvâ almak/istemek. Müftüye başvurma. İLE Siftah etme. | Başlama, başlanılma. | Açma, açılma. )


- İSTİĞASE[Ar.] değil/yerine/= YARDIM İSTEMEK


- İŞTİHÂ'[Ar. < ŞEHVET] ile İŞTİHÂR[Ar. < ŞÖHRET]

( İstek, meyil. | Yemek yeme isteği, iştah. İLE Ün alma, ünlü olma, şöhret bulma, şöhretlenme, meşhur olma. )


- İSTİHÂB/ISTIHÂB ile İSTİHÂB ile İSTİHÂB/İŞTİHÂB ile İSTÎÂB[< VAB]

( Saklama, gizleme. | Dostluk kurma. | Konuşma, musâheb etme. İLE Hibe ve armağan olarak isteme. Bağış olarak arzulama. İLE Ağarma, beyazlama, kırlaşma. İLE İçine alma, sığdırma. | Kaplamak, toplamak, tamam etmek. | Tutulmak, zapteylemek. )


- İSTÎHÂL[Ar. < EHL] ile İSTÎHÂR[Ar.]

( Bir şeye uygun/lâyık/ehil olma. İLE Geri kalma/bırakılma. )


- İSTÎHÂLE[Ar. < HAVL | çoğ. İSTİHÂLÂT] ile İSTÎHÂRE[Ar. < HAYR]

( Olanaklı/mümkün olmayış, olanaksızlık/imkânsızlık, olamazlık. | Bir durumdan/halden başka bir duruma/hâle geçiş. [KEVN <> FESAD] | Başkalaşma. [İng. METAMORPHOSE, METAMORPHOSIS | Fr. MÉTAMORPHOSE] İLE Bir işin hayırlı olup olmayacağını öngörmek üzere abdest alıp dua edip uykuya yatma. | Hayırlı olmayı arzu etme.[Fr. ONIROMANCIE] )


- İSTİHÂRE[Ar. < HAYR] ile İSTİ'ÂRE[Ar. çoğ. İSTİÂRÂT] ile İSTİŞÂRE[< ŞÛRÂ | çoğ. İSTİŞÂRÂT]

( Allah'a sual etmek. Bir durumun/işin hayırlı olup olmayacağını öngörmek üzere abdest alıp dua edip uykuya yatma. [Uyku durumu/hali koşulu/şartı yoktur.] | Hayırlı olmayı arzu etme.[Fr. ONIROMANCIE] İLE Ödünç alma, birinden eğreti bir şey alma. | Bir sözcüğün anlamını geçici/eğreti olarak başka bir sözcük üzerine kullanma. İLE Düşünce sorma, danışma. Sohbet ederek sual etmek. )


- İSTİHÂSE -ile

( ORGANİK NESNELERİN, BİÇİMLERİNİ KORUYARAK ZAMANLA TAŞ DURUMUNA GEÇMESİ )


- İSTİHFÂF[< HİFFET] ile/değil/yerine/>< İSTİ'FÂF[Ar. < İFFET]

( Küçümseme, hor görme, tahkir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Haram ve çirkin şeylerden kaçınmak, kötülükten, günahtan kaçınmak, iffetli olmak. )


- İSTİHKAK[Ar. < HAKK]["ka" uzun okunur] ile İSTİKÂK[Ar.] ile İŞTİKAK[Ar. < ŞAKK]

( Hakkı olma, hak kazanma. | Hak kazanılan şey. İLE Bitkilerin çokluktan dolayı birbirine dolaşık/sarmaşık olması. İLE Yarılmış bir şeyin bir bölümünü alma. | Aynı kökten çıkma, türeme. | Aynı kökten türemiş sözcükleri aynı mısra ya da beyitin içinde kullanma sanatı. [teslîm, selâmet, selâm] )


- İSTİHKÂM ile İSTİHDAM

( Düşman saldırısını durdurmak, düşmana karşı savunma yapmak amacıyla düzenlenmiş yer. | İstihkam işleriyle uğraşma. İLE Bir görevde/işte kullanma. )


- İSTİHLÂB[Ar.] ile İSTİHLÂB[Ar.]

( Şerbet kıvamına getirme. | Yemeğin, bağırsaklarda sindirilmek üzere yoğun sıvı kıvamına geçmesi. | Süt sağma/sağılma. İLE Tırmalama. )


- İSTİHLÂL[Ar. < HELÂL] ile İSTİHLÂL[Ar. < HİLÂL] ile BERÂ'AT-İ İSTİHLÂL

( Helâl sayma. | Helâlleşme. | Helâl edilmesini isteme. İLE Yeni Ay'ın görünmesi, hilâli görme. | Çocuğun doğar doğmaz ağlamaya başlaması. İLE Bir sözün, yazının ya da yapıtın giriş bölümünde, konuya doğrudan girmeden önce, yapıt sahibinin ustalığını gösteren, dikkat çekici, zarif, sanatlı bir başlangıç yapması. | Edebî metinlerde, özellikle kaside, mersiye, gazel gibi divan edebiyatı ürünlerinde, konuya geçmeden önce yapılan sanatlı ve etkileyici giriş bölümler. [Amaç, dinleyicinin ya da okuyucunun ilgisini çekmek, şairin ustalığını sergilemek ve yapıta güçlü bir giriş yapmak.] )


- İSTİHSÂL[Ar. < HÂSIL çoğ. İSTİHSÂLÂT] ile İSTİHZAR[Ar. < HUZÛR (çoğ. İSTİHZÂRÂT)]

( Elde etme, ele geçirme/geçirilme, çıkarma, meydana getirme, hâsıl etme. | Üretim, üretme. Üretme. İLE Hazırlama. | Anımsama. )


- [ne yazık ki]
!İSTİHZÂ'/SARAKA[argo] değil/yerine/= !ALAY ETME [bkz. İSTİSHÂR]


- İSTİHZA ile/değil İSTİHSA

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 33.765 başlık/FaRk ile birlikte,
33.765 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(62/136)