Y ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 33.766 başlık/FaRk ile birlikte,
33.766 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(54/136)
- HERKES, KENDİ İŞİNE BAKSIN! değil HERKES, KENDİ İÇİNE BAKSIN!
- HERKES YAPIYORSA BIRAK YAPSINLAR | KİMSE YAPAMIYORSA BEN NASIL YAPAYIM ile/değil/yerine/>< HERKES YAPIYORSA BEN DE YAPABİLMELİYİM | KİMSE YAPAMIYORSA BEN YAPAYIM
- HERKES ile ORTAK DİLDE HERKES ile AYRIMSIZ HERKES
- HERKESE YETİŞMEYE ÇALIŞMAK ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> KENDİNE GEÇ KALMAK
- HERKESE ...'YA DİKKAT ETMESİNİ TAVSİYE EDİYORUM değil HERKESİ ...'YA DİKKAT ETMESİ İÇİN UYARIYORUM
- HERKESİN:
"BEYNİ" değil ZİHNİ
:FARKLI ÇALIŞIR
- HERKESİN:
YANLAŞTIĞI KİŞİ/LER ile/ve/değil/||/<>/< İYİ ANLAŞTIĞI KİŞİ/LER
- HERKEZ değil HERKES
- HERMES ADAK YERİ :
( Hermaion (Rumelihisarı) antik çağda kutsal sayılan yerlerden biriydi. Nedeni ise burada Hermes adak yerinin bulunmasıydı. )
- HERMES = İDRİS(Terzi) = ERMİŞ(Anadolu Türkçe'si) = HİRAMUS = HERMESE = HERMESÜ'L-HİRAMİSE(Araplarca) = THOT(Mısır'da) = HERMİS
( )
- HERMİTİAN İLE UNİTER İLE NORMAL ile/||/<> ÖZEL MATRİSLER
( Karmaşık matrislerin özel sınıfları. )
( Formül: A† = (A*)^T )
- HERMİTİAN ile/||/<> SKEW-HERMİTİAN
( Hermitian A=A* İLE skew-Hermitian A=-A*. )
( Formül: Self-adjoint İLE anti-self-adjoint )
- HERNİ/HERNIA[İng.] değil/yerine/= FITIK
- HERO ve/||/<> İLKBAHAR, YAZ, SONBAHAR, KIŞ... VE İLKBAHAR
(
ve/||/<>
)
(
)
- HERŞEY ve CESÂRET
- HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR HAYIR VARDIR ile/değil HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR OLABİLİR/ARAMAK GEREK
- (HERŞEYE) BURNUNU SOKMAK/SOKUYOR OLMAK ile/ve (HERŞEYE) MAYDANOZ OLMAK
- HERŞEYİ BİLEN ile/değil KENDİNİ BİLEN
- (HERŞEYİ) ELLEMEMELİ/DOKUNMAMALI!
- HERŞEYİ İÇİNE ALAN ile/ve HERŞEYİN İÇİNDE OLAN
( INCLUDES EVERYTHING vs./and IN EVERYTHING )
- HER ŞEYİ İÇİNE ALAN HER ŞEYİN İÇİNDE OLAN
- HERŞEYİ YAZMAK ile/ve/değil/yerine YAZILABİLDİĞİ KADAR/INI YAZMAK
- HERŞEYİN DÜZELECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİ DÜZELTEBİLECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİN BİTECEĞİNE
( İnanarak dileyelim! VE/||/<> İnanarak çabalayalım! VE/||/<> İnanarak sabredelim! )
- HERŞEYİN KURAMI[THE THEORY OF EVERYTHING] ve/<> I ORIGINS
( Stephen Hawking'in yaşam öyküsü ve "Zamanın Kısa Tarihi" kitabı üzerine... VE/<> Gözün ve doğanın sınırsızlıkları, bilim ve bilin(e)meyen alanların/durumların ilişkisi ve/ya da birlikteliği üzerine önemli iki film. )
- ... HESABI (İLE) ile/değil ... HASEBİ (İLE)
- HESABI:
"YIKMAK" ile/ve/değil/yerine "YÜKLEMEK"
- HESAP[Ar. < HİSBE]/CALCULUS = ÇAKILTAŞI
( Çakıltaşlarını saymaktan gelir. )
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ANLAMAK ÜZERE SORU SORMAK
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜM/KATKI SUNMAK
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÖRNEK OLMAK
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine UYARMAK
- HESAP ile/ve/değil/||/<>/< AKD
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Parmak hesabı. )
- HESAP ile/ve GEREKÇE
- HESAP ile/ve GÖZLEM
( TO THINK vs./and OBSERVATION )
- HESAP değil/yerine/= SAYIŞ
- HESAPLAMA:
MÜHENDİSLİK ve/||/<> LOJİSTİK
- HESAPLANABİLİRLİK ile/ve/>< HESAPLANAMAZ SAYILAR
- HESAPLAŞMA ile/ve/değil/yerine YÜZLEŞME
- HETEROCHRONY İLE HETEROTOPY İLE HETEROMETRY ile/||/<> EVRİMSEL GELİŞİM
( Gelişim değişiklikleri ve evrim. )
( Formül: Paedomorphosis )
- HETEROGREFT/HETEROGRAFT[İng.] değil/yerine/= AYRI TÜR YAMASI
- HETEROJEN FENTON ile/||/<> HOMOJEN FENTON
( Heterojen Fenton demir katalizi katı fazda olurken İLE homojen Fenton çözelti fazında demir iyonu kullanır )
( Formül: Fe³⁺/Fe²⁺ + H₂O₂ )
- HETEROJEN KATALİZ ile/||/<> HOMOJEN KATALİZ
( Heterojen katı yüzey, homojen çözelti tek faz. )
( Formül: Yüzey İLE bulk )
- HETEROJEN ile/||/<> HOMOJEN
( Heterojen düzensiz dağılım İLE homojen düzenli dağılımdır )
( Formül: Süspansiyon İLE çözelti )
- HETEROTOPİ/HETEROTOPY[İng.] değil/yerine/= KONUM DIŞILIK
- HEVÂ-HEVES
- HEVES KIRILMASI ve/<>/> YALNIZLIĞA YÖNELİM/DÜŞKÜNLÜK
- HEVES/ŞEVK değil/yerine/= İSTEYİŞ/İSTEK
- HEVES ile GIPTA
- HEVES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> HEDEF
( [kişiyi ...] Oyalar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yola çıkarır. )
- HEVES ile/ve/değil/yerine/<>/> TUTKU
- HEVESKÂR ile/ve/değil/yerine GAYRETKÂR
( Olgun kişi, kişileri topluma yararlılık konusunda heveslendirerek, iyi çalışmalarını sağlar. )
- HEVESKÂR ile TALEBE
( İsteme[/eğilimli]. İLE Gayret eden, İsteyen[talep eden]. )
- HEVESLİ ile/ve HAZIR
- HEY ... ile EY ...
- HEYACAN değil HEYECAN
- HEYBE/ÇANTA ile/ve/||/<> CEP
( Bilgiyi, heybene/çantana at / cebinde bulunsun! [Ne zaman, nerede, nasıl işe yarayabileceği bilinmez!] )
- HEYBE[Ar. < AYBE] ile HEYBET[Ar.]
( Omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim ya da halıdan yapılmış iki gözlü torba. | Omuza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü. | Eril üreme örgeni.[Güney İkizdere -Rize'de] İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )
- HEYBE[Ar. < AYBE] değil/yerine/= MANÇUK/ÇUG[dvnlgttrk]
- HEYECAN:
"HATA YAPTIRABİLİR" ve/fakat/||/<>/> HAK'I YAPTIRIR
- HEYECAN:
TÜMELİN > TEKİLLEŞMESİ
- HEYECAN ile/ve ACELE
( EXCITEMENT vs./and HASTE )
- HEYECAN ile/ve/||/<>/< BELİRSİZLİK
- HEYECAN[Ar.] değil/yerine/= COŞUNTU
- HEYECAN ile/ve DAVET
- HEYECAN ile/ve ENERJİ
( EXCITEMENT vs./and ENERGY )
- HEYECAN ile HELECAN
( ... İLE Yürek çarpıntısı, çarpıntı. )
- HEYECAN ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT
- HEYECAN ile/ve YOĞUN İLGİ/İSTEKLİLİK
( EXCITEMENT vs./and ENTHUSIASM )
- HEYECANLAN(M)IYORUM ile/ve/değil/yerine/<> HEYECANI(MI) İÇİMDE TAŞIYORUM/TUTUYORUM
- HEYELAN[Ar.][HEYALAN değil!] değil/yerine/= GÖÇÜ/KAYŞA
( Toprak kayması. )
- HEYET[Ar.]/KOMİTE[Fr. < COMITE][İng. COMMITTEE] değil/yerine/= KURUL
- HEY'Î[Ar.] ile HEYÎ[Ar.]
( Astronomi ile ilgili. İLE Madde, varolan. )
- HEYKEL[Ar.] değil/yerine/= ANIT/YAPIT/YONTU
( STATUE vs. MONUMENT )
- HEYÛLA ve/<> SÛRET ve/<> ŞEKİL ve/<> NİTELİK
- HEZEL[Ar. < HEZL] ile MİZÂH[Ar.]
( Çevresindekileri neşelendirmek amacıyla yazılan ya da söylenilen söz. | Bir şiiri ya da şiir parçasını şakalı bir anlatıma çevirme. İLE Eğlendirme, güldürme ve birinin davranışına, incitmeden takılma amacını güden ince alay. | Gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan yazın türü. )
- HEZEYAN/DELİRİUM değil/yerine/= SABUKLANI/SAÇMALAMA
- HEZEYAN/SABUKLANMA ile/değil/yerine/>< COŞKU
- HEZEYÂN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HEYECAN
- HF İLE DFT İLE COUPLED CLUSTER İLE CI ile/||/<> AB İNİTİO YÖNTEMLERİ
( Elektronik yapı hesaplama kuramları. )
( Formül: E = <Ψ|H|Ψ>/<Ψ|Ψ> )
- HI/HEALTH INFORMATICS[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLİŞİMİ
- HİBÂ[Ar.] ile HİBÂ[Ar. çoğ. AHBİYE]
( Vergi. | Bahşiş. | Bayana kocasından kalan hisse. İLE Keçeden ya da abadan yapılmış göçebe çadırı, oba. )
- HİBBE[Ar. < HİBEB] ile HİBE[Ar. < HİBÂT]
( Paçavra, kesilmiş kumaş parçası. İLE Bağışlama, bağış. )
- HİBE değil/yerine/= BAĞIŞ
- HÎBE değil HİBE
- HİBRİT TOHUM ile/||/<> AÇIK TOZLAŞAN TOHUM
( Hibrit F1 melezi verimli, açık tozlaşan kendi tohumunu üretir )
( Formül: F1 hibrit vigor )
- HİÇ ABARTISIZ" değil ABARTISIZ/MÜBALAĞASIZ
- HİÇ ETMEK ile/ve/değil/<> PİÇ ETMEK
- HİÇ KAÇINILMAZ değil KAÇINILMAZ
- HİÇ Mİ HİÇ (DÜŞÜNMEMEK, UĞRAŞMAMAK)
- HİÇ ÖNEMİ YOK ile/değil ÖNEMLİ DEĞİL
- HİÇ SEVMEM ile/değil/yerine PEK SEVMEM
- HİCÂB[çoğ. HÜCÜB] değil/yerine/= UTANMA, SIKILMA | PERDE | AYIP | SÜLÛKA ENGEL OLA(BİLE)N HERŞEY
- HİCÂC[Ar.] ile HİCÂC[Ar. < HÜCCET]
( Gözün ikinci tabakası. İLE Kanıtlar/deliller, hüccetler, vesikalar, senetler. )
- HİCAL[Ar. < HACLE] ile HİCÂL[Ar. < HECL]
( Gelin odaları. İLE Çukurlar, uçurumlar. )
- HİCAP[Ar.] ile/ve/||/<> HÂCİP[Ar.]
( [örtülmesi gerekeni ...]
Örtmek. İLE/VE/||/<> Örten. )
- HİÇBİR ŞEYE SAHİP OLMAMAK değil HİÇBİR ŞEYİN, BİZE SAHİP OLMAMASI
- HİÇBİR YERDE/LİK ile/ve/değil YOK/LUK
- HİÇÇİ/LİK ile/ve/||/<>/> ALAYCI/LIK/MÜSTEHZİ
- HİÇGÖRÜ ile/değil/yerine/></> İÇGÖRÜ
- HİCÎR[Ar.] ile HİCR[Ar.]
( Huy, âdet, tabîat. İLE Ayrılık. | Sayıklama, saçmalama. )
- HİCİV/HİCV[Ar. < (aslı) HECV]/SATİR değil/yerine/= YERGİ/TAŞLAMA[Ar. TÂRÎZ]
( Birini, bir toplumu, bir düşünceyi, bir nesneyi ya da bir göreneği yermek için yazılmış yazı/şiir ya da söylenmiş söz. İLE "Taşlamak." | Sert madenleri aşındırıcı bir taşla parlatma ve yerine uymasını sağlama. | Alaylı halk şiiri. | Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, târîz. | Hakâret. )
( Terbiyesize, terbiyesizliğini, terbiyesizlik yapmadan ve onun seviyesine inmeden söylemek/yazmak. )
- HİCİV ile MİZAH
- HİÇKİMSEYİ:
ÖVMEMEK ve/||/<> KÜSMEMEK ve/||/<> YAKINMAMAK ve/||/<> SUÇLAMAMAK
( Olgunluğun gereği ve göstergelerindendir. )
- HİÇKİMSEYLE KONUŞ(A)MAYACAĞIN/PAYLAŞ(A)MAYACAĞIN DÜŞÜNCELER/SÖZLER[KONULAR, OLAYLAR, OLGULAR, KAVRAMLAR] ile/ve/<> KENDİNİN (BİLE) DÜŞÜNMEK İSTEMEYECEĞİN DÜŞÜNCELER/SÖZLER[KONULAR, OLAYLAR, OLGULAR, KAVRAMLAR]
- HIÇKIRIK -ile
( Çok yemek yeme ya da sinirsel bir nedenle ya da istemsiz olarak diyafram kasının kasılmasıyla hava akciğerlere geçerken boğazdan çıkan ya da düzgün aralıklarla yinelenen ses. )
- HİÇLİK ile/ve/=/<>/değil/yerine/hem de/ya da/belki BÜTÜNLÜK
( [not] NOTHINGNESS vs./and/=/<>/but/maybe/also/or INTEGRITY
INTEGRITY instead of NOTHINGNESS )
- HİÇ/LİK ile/ve YOK/LUK
( Kendinizi alabildiğine çıplaklık, alabildiğine hiçlik içinde hazır tutun. )
( NOTHING/NESS vs./and NON-BEING
Just keep yourself ready in utter nakedness and nothingness. )
- HİÇ/LİK ile YOK/LUK
( SHUNYA/NADA ile ... )
( Y EN EL MONTE NADA: ve hiçlik dağının üzerinde )
( Hiç, hiçbir bilim dalının konusu değildir. )
( NOTHING(NESS) vs. NON-BEING )
- HİÇ(LİK) ile YOK(LUK)
- HİCRÂN değil/yerine/= AYRILIK [bkz. FIRAK, FÜRKAT, İFTİRÂK] | UNUTULMAZ ACI, KEDER, İÇ ACISI
- HİCRÎ ile/ve İSKENDERÎ ile/ve MİLÂDÎ ile/ve TÜRKÎ ile/ve FARSÎ/YEZDİGER ile/ve RAKAMLA ile/ve EBCED ile/ve LUĞAZ
- HİCV[Ar.] ile ZEMM[Ar.]
- HİDÂB[Ar. < HADEB] ile HİDÂB/HİZÂB[Ar.]
( Kanburluklar, yumruluklar. İLE Boya. | Kına. )
- HİDÂS[Ar.] ile HİDÂŞ[Ar.]
( Son, nihâyet, bitim. İLE Tırmalama. )
- HİDÂYET CAMİİ ile/ve NUSRETİYE CAMİİ
( İkisi de, II. Mahmut tarafından inşâ ettirilmiştir. )
( Caminin bulunduğu sokaktaki pisliklerden temizlenmesi ve bölgenin hidâyete ermesi üzerine. İLE Yeniçeriliğin kaldırılması vesilesi["başarısı ve şükranı"] ile inşâ ettirmiştir.[1826][NUSRET: İlâhî yardım.] )
- HİDAYETİN BAĞI :
( Sarıyer'in en eski mesiresidir. Ortaçeşme caddesi üzerinde çok büyük bir alanı kaplayan bir bağdı. Bağın arkadaki büyük kısmı 1947'de imara açıldı ve bahçe içinde yapılan tek katlı villalarla Zümrütevler yerleşim bölgesi kuruldu. Ön kısım, yani asırlık ağaçların bulunduğu alan Hidayet'in bağı olarak devam etti. Burası da imara açılmak istendi ama başarılamadı. Belediye tarafından kamulaştırılarak park haline getirildi. )
- HİDDET ile HIŞIM/HIŞM
- HİDDET ile/ve ŞİDDET
- HIDIRELLEZ[< HIZIR-İLYAS] ile/ve/||/<>/> HIZIR AYLARI
( 06 Mayıs sabahı. İLE/VE/||/<>/> 06 Kasım'a kadar. )
- HIDİV KASRI ile/ve HIDİV SARAYI
( Abbas Hilmi Paşa Sarayı. [Mimar Delfo Seminati] [1907] İLE/VE Abbas Hilmi Paşa'nın annesi Emine Hanım tarafından yaptırılmıştır. [Şu anda Mısır Konsolosluğu'dur.] )
( Çubuklu'da, Dalgıç Okulu'nun arkasında, koruluğun ortasında ve en yüksek noktasındadır. İLE/VE ... )
( Buharla işleyen bir asansörü vardır. İLE/VE ... )
( HIDİV[Fars.]: Osmanlı döneminde, Kavala'lı Mehmet Ali Paşa'dan sonra Mısır valilerine verilen san. [Abbas Hilmi Paşa, Osmanlı Devleti'nin son valisidir.] )
- HİDR-/HİDRO- ile/||/<> HYGR-/HYGRO-
( Ter. İLE/||/<> Islak, nemli. )
- HİDRASİT[Fr. < Yun.] ile HİDRAT[Fr. < Yun.]
( Hidrojen ile bir metalsinin, oksijensiz bileşmesinden oluşan asit. İLE Su ile bir cismin verdiği bileşik. )
- HİDRİT ile/||/<> HİDROKSİT
( Hidrit H⁻ İLE hidroksit OH⁻ içerir )
( Formül: NaH İLE NaOH )
- HİDROBİYOLOJİ ile/ve/<> HİDRODİNAMİK
( Sularda yaşayan canlıların yaşamını inceleyen bilim. İLE/VE/<> Sıvıya batırılmış katı cisimler üzerinde, onların hareketiyle ilgili olarak sıvıların gösterdiği direnci ve sıvıların hareketini inceleyen bilim dalı. | Bu bilimle ilgili. )
- HİDROFİL/İK ile HİDROFOBİ ile HİDROFOBİK ile HİDROLİZ ile HİDROTERAPİ ile HİDRÖZ
( Su/nem çeken, su seven. İLE Su korkusu, su çekmezlik. İLE Sudan korkan, su çekmez. İLE Sudan korkan, su çekmez. İLE Suyla yıkım. İLE Su sağaltımı. İLE Sulu. )
- HİDROFOBİK ile/||/<> HİDROFİLİK
( Su sevmez. [apolar] İLE Su sever. [polar] )
( Formül: Yağ İLE tuz )
- HİDROJEN BAĞI İLE Π-Π İSTİFLEME İLE HALOGEN BAĞI ile/||/<> ZAYIF ETKİLEŞİMLER
( Supramoleküler yapıları stabilize eden kuvvetler. )
( Formül: O-H···O < N-H···O < C-H···O )
- HİDROJEN BAĞI ile/||/<> VAN DER WAALS BAĞI
( Hidrojen bağı H-F/O/N arası, Van der Waals genel zayıf etkileşim )
( Formül: 5-40 kJ/mol (H-bağı) İLE 0.1-10 kJ/mol (vdW) )
( Johannes van der Waals tarafından 1873 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1837-1923) (Ülke: Hollanda) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Van der Waals kuvvetleri, gerçek gaz denklemi) (Nobel: 1910) )
- HİDROJEN EKONOMİSİ ile/||/<> KARBON EKONOMİSİ
( H₂ yakıt hücresi su, karbon CO₂ emisyonu. )
( Formül: H₂ altyapı İLE mevcut )
- HİDROJENASYON ile/||/<> HİDROBORASYON
( Hidrojenasyon H₂/Pd syn ekleme İLE hidroborasyon anti-Markovnikov. )
( Formül: H₂/Pd İLE BH₃/H₂O₂ )
- HİDROKARBON ile PARAFİN[Fr. < Lat.]
( ... İLE Katran, petrol, neft gibi maddelerden çıkarılan, katı, beyaz, yarı saydam, buharı parlak bir alevle yanan, kimyasal etkenlere karşı ilgisiz, katı hidrokarbon. )
- HİDROKSİL ile/ve/<> HİDROKSİT
( Bir madenle birleştiği zaman hidroksit yapan atom grubu. İLE/VE/<> Bir maden üzerine suyun etkisiyle, yani bir hidroksil grubu ile bir madenin kaynaşmasından oluşan bileşik. )
- HİDROLİK ile/||/<> MEKANİK
( Hidrolik sistemler ve mekanik düzenekler )
( Cezeri tarafından 1200 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1136-1206) (Ülke: Cizre) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: Robotik ve mekanik, su saatleri, otomatlar) )
- HİDROMETRE değil/yerine/= SU ÖLÇER
- HİDROSEL ile/ve/||/<> VARİKOSEL
- HIE/HEALTH INFORMATION EXCHANGE[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLGİSİ ALIŞVERİŞİ
- HIFZ[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]
- HİGGS BOZONU ile/||/<> DİĞER BOZONLAR
( Higgs skaler spin-0 kütle veren, diğerleri vektör spin-1. )
( Formül: Yukawa coupling )
- HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU ile/ve/||/<>/> PENTAKUARK
( Ayrıntılar için burayı tıklayınız... )
( Sayın Haluk Berkmen'in yazısını okumak için burayı tıklayınız... )
- HIGGS / HICKS(-KALDOR)
- HİGH ENTROPY İLE QUASİCRYSTAL İLE AMORPHOUS ile/||/<> DÜZENSİZ MALZEMELER
( Kristal olmayan yapılar. )
( Formül: ΔSmix > 1.5R )
- HİGH-THROUGHPUT İLE MATERİALS GENOME İLE INVERSE DESİGN ile/||/<> MALZEME KEŞFİ
( Hızlandırılmış malzeme geliştirme. )
( Formül: Structure → Property → Performance )
- HİGH-THROUGHPUT SCREENİNG ile/||/<> TRADİTİONAL SCREENİNG
( High-throughput screening otomatik sistemle çok sayıda bileşik test ederken İLE traditional screening manuel az sayıda test yapar )
( Formül: Robotic automation )
- HİGHER CATEGORY ile/||/<> CLASSİCAL CATEGORY
( Higher category n-morphism içeren genelleştirilmiş kategoriyken İLE classical category sadece 1-morphism içerir )
( Formül: (∞ ile1)-category )
- HİGROTROPİZM değil/yerine/= NEME YÖNELİM
( Canlıların, zorunlu olarak havanın nemine göre yönelmesi ve yer değiştirmesi. )
- HİJYEN ile/ve/||/<> STERİL
( Sağlıklı, temiz. İLE/VE/||/<> Mikropsuz, fazlalıktan arın(dırıl)mış. )
- HİJYEN[Fr./İng. HYGIÈNE < Yun.]["HİİJEN" değil!] ile TEMİZLİK
( Sağlık bilgisi/koşulları. İLE Sağlıklı olmayı/kalmayı devam ettirmek üzere sağlanması ve sürdürülmesi gereken eylem/tutum. )
( Ameliyat ya da açık yara gibi bazı ileri durumlar ve yapılacak incelikli işler için koşulların/araçların temiz olması yeterli değildir. )
( HYGIENE vs. CLEANLINESS )
( ... ile NEZÂFET )
- HİJYENİK/HYGIENIC[İng.] değil/yerine/= SAĞLIKLI
- HİKÂYE ETMEK değil/yerine/= ÖYKÜLEMEK
- HİKÂYE[Ar.] değil/yerine/= ÖYKÜ
- HİKMET ve/||/<> DENGE/İTİDAL
- HİKMET ile/ve/> İFFET ile/ve/> CESÂRET ile/ve/> ADÂLET
( Aklın dengeliliği/îtidali. İLE/VE/> Şehvetin dengeliliği/îtidali. İLE/VE/> Öfkenin dengeliliği/îtidali. =/> HİLÂFET, HİDÂYET ve KEMÂLÂT'a eriştirir. )
( Hikmetin dili, simge ve sükûttur. )
( [ucları(tefrit-ifrat)] BİLGİSİZLİK/CEHÂLET >< BİLGİÇLİK/MALÛMATFURUŞLUK ile/ve/> İLGİSİZLİK/İSTEKSİZLİK >< AZGINLIK ile/ve/> KORKAKLIK/KABALIK >< KAHRAMANLIK )
- HİKMET ile İLLET ile SEBEP
( Teoloji. İLE Ontolojik metafizik. | Numenal. İLE Fizik. Fenomenal. )
( Theology. VS. Ontological metaphysics. | Numenal. VS. Physics. Phenomenal. )
( WISDOM vs. CAUSE vs. REASON )
- HİKMET ve/||/<>/< MERHAMET
- HİKMET = TEMİZLİK
- HİLAL SİNEMASI :
( Bilinen Sarıyer'in en eski sinemalarından biridir. Dereboyu Caddesi üzerinde sağda ve halen Sarıyer Kliniği olarak kullanılan binada Büyükdereli Sinemacı lakaplı Osman Bey tarafından 1925 yılında açıldı. Yaz kış faaliyet gösteren bu sinema II. Dünya Savaşının çıkması üzerine kapılarını kapattı. )
- HİLÂLÎ ile/||/<> İHLÎLÎCÎ
( Hilâl biçimi. İLE/||/<> Oval. )
- HİLBERT İLE BANACH İLE FRÉCHET İLE SOBOLEV ile/||/<> FONKSİYON UZAYLARI
( Sonsuz boyutlu vektör uzayları. )
( Formül: ⟨f ileg⟩ = ∫f̄g dx )
- HİLBERT UZAYI ile/||/<> BANACH UZAYI
( Hilbert uzayında iç çarpım tanımlıdır İLE Banach uzayında sadece norm vardır )
( Formül: ||x|| = √⟨x ilex⟩ (Hilbert) İLE ||x|| normu (Banach) )
( David Hilbert tarafından 1899 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1862-1943) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Hilbert uzayı, 23 problem) )
- HILBERT UZAYI ve/||/<> MİLENYUM SORULARI
- HİLE HURDA" değil HİLE HUD'A[Ar.]
( ... DEĞİL Hîle, düzen, oyun, aldatma. )
- HİLE[Ar. çoğ. HİLEL] ile/ve/<> DESİSE[Ar.]
( ... İLE/VE/<> Hile, oyun, el altından yapılan iş. )
( FENT )
- HİLE[Ar.]/DESİSE[Ar.]/FENT[Fars.]/DEK[Fars.]/ENTRİKA[Fr. < INTRIGUE] değil/yerine/= DOLAN/AYAK OYUNU/DALAVERE
- HİLE ile/ve HESAP
- [ne yazık ki]
!HİLE[Ar.] ile !ŞİKE[Fr. CHIQUE]
( Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika. | Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma. İLE Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi ya da manevi bir çıkar karşılığı varılan antlaşma. | Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma. )
( MADİK ile ... )
- HİLEKÂR[Ar. HİLE | Fars. -KÂR]/AFERİST[Fr.] değil/yerine/= VURGUNCU, ÇIKARCI, DOLANCI, DALAVERECİ
- HİLYE ile HZ. MUHAMMED
( Hz. Muhammed'in vasıflarını öven yapıt. )
- HİMÂYE/T ile/ve/||/<>/>/< HÂMİ
( Koruma, kollama. İLE/VE/||/<>/>/< Koruyucu. )
( Hâmisi olmadığımız hiçbir alanın himâyesinde olamayız. )
- HİMMET ile/ve/<>/< HİKMET ile/ve/<>/< HİZMET
( Yardım. İLE/VE/<> Bereket. İLE/VE/<> İç yardım. )
( İSLÂM: Allah'ın emirlerine tâzim, kullarına hizmet. )
( BABA, HİMMET! OĞLUM, HİZMET! )
( BİN'E HİZMET, BİR'DEN HİMMET )
( GÖRÜNMEYENE HİZMET
GÖRÜNENDEN HİZMET
[GÖRÜNENE HİZMET, GÖRÜNMEYENDEN HİMMET] )
( Onu bile, kurtuluşa erdirmek üzere hizmet et! )
( Hizmet edersen, himmet edilirsin! )
- HIMSS/HEALTHCARE INFORMATION AND MANAGEMENT SYSTEMS SOCIETY[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLGİ VE YÖNETİM SİSTEMLERİ DERNEĞİ
- HİNATERA ile HİNATERO
- HINBIL ile/değil HIMBIL
( Şişman ve uyuşuk kişi. | Aciz, zavallı. | Bir çeşit iskambil oyunu. İLE/DEĞİL Hizmetçi. | Eşek. )
- HINÇ/GAYZ ile İNTİKAM
( Zayıf olan, nefret etme ve intikam alma eğilimindedir. Tembel olduğundan da, yatışır ve bu düşüncelerden vazgeçer. )
( GAYZ ile ZAHL[çoğ. ZÜHÛL] )
- HINÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HIRS
( Öç alma düşünce ve duygusu ile dolu öfke, kin; gayz. İLE/DEĞİL/YERİNE Bir şeyi elde etmek için duyulan, önüne geçilmez derecede güçlü istek, aşırı tutku. | öfke. )
- HINÇ ile/ve/||/<> !ÖÇ
( Zayıf olan, "alınır". "Alınan", kızar. Kızan, öfkelenir. İLE/VE/||/<> Daha zayıf olan, incinir. İncinen, gücenir. Gücenen, kinlenir. )
- HINCA HINÇ (DOLU)
- HİND ile HİNT
( Yabancı kişi. )
- HİNDİSTAN CEVİZİ TİPİ ile/yerine ŞEFTALİ TİPİ
( Dıştan sert görünen fakat içi boş olan. İLE/YERİNE Dıştan yumuşak görünen fakat içi sağlam olan. )
- HİNDİSTAN CEVİZİ ile MÜSKAT(< MUSKAT)
( ... İLE Küçük hindistan cevizi. )
- HİNDİSTAN[Ar.] ile HANDİSTÂN[Ar.]
( Ülke. İLE Maskara ve soytarıların derneği. | Lâtife, şaka. )
- HİNDİSTAN'DA ÖTEN HOROZUN SESİ KULAĞIMIZDADIR ile/ve/<> BİR YILDIZ KAYSA DİŞİM AĞRIR
- HI(N)K ile/ve/||/<>/> BURNU(NDAN)
( Demiş. İLE/VE/||/<>/> Düşmüş. )
- HINSIR/HINSAR[Ar.] ile HINSÎR[Ar.]
( Serçe parmak. İLE Alçak. )
- HİNT ile/||/<> RAKAM
( Hindu-Arap rakamlarının Avrupa'ya tanıtımı )
( Fibonacci (Leonardo Pisano) tarafından 1202 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: matematik) )
- HİPERAKTİF ile/değil HAREKETLİ
( Öğrenme becerisi gösteremeyenler için geçerlidir. İLE ... )
( Nohut, boncuk vb. gibi şeyleri, önündeki ağzı dar şişeye 1-2-3 dk. boyunca doldurabiliyorsa ve dikkatini belirli sürelerde bir şeyler üzerinde tutabiliyorsa hiperaktif değildir! )
- HİPERTONİ ile HİPERTONİK ile HİPERTONİSİTE
( Aşırı gergi, aşırı yoğunluk. İLE Aşırı yoğun, aşırı gergin. İLE Aşırı yoğunluk. )
- HİPERTROFİ ile/||/<> HİPERPLAZİ
( Hipertrofi göze büyümesi İLE hiperplazi göze çoğalmasıdır )
( Formül: Büyüme İLE çoğalma )
- HİPOFİZ BEZİ ile KALKANBEZİ/TİROİD BEZİ ile PARATİROİD BEZİ ile LENF BEZİ ile BÖBREK ÜSTÜ BEZİ ile PANKREAS BEZİ ile EŞEYSEL BEZ ile İÇ SALGI BEZLERİ ile GASTRİT SUYU BEZİ ile GÖĞÜS KEMİĞİ ARKASINDA BULUNAN İÇSALGI BEZİ/TİMUS
( PITUITARY GLAND vs. THYROID GLAND vs. PARATHYROID GLAND vs. ADENOID (GLAND) vs. ADRENAL (GLAND) vs. PANCREATIC GLAND vs. GONADIAL GLAND vs. ENDOCRINE GLANDS vs. PEPTIC GLAND vs. THYMUS )
- HİPOFİZ İLE TİROİD İLE ADRENAL İLE PANKREAS ile/||/<> ENDOKRİN BEZLER
( Hormon salgılayan organlar. )
( Formül: TSH → T3/T4 )
- HİPOFİZ İLE TİROİD İLE ADRENAL ile/||/<> ENDOKRİN BEZLER
( Başlıca hormon salgılayan bezler. )
( Formül: TSH → T3/T4 → -TSH )
- HİPOPLASTİK/HİPOPLAZİK ile HİPOPLAZİ
( Az gelişmiş. İLE Az gelişmişlik. )
- HİPOSTENİ/HYPOSTENIA[İng.] değil/yerine/= GÜÇ DÜŞÜKLÜĞÜ
- HİPOTEZ ile/||/<> KURAM
( Hipotez, test edilecek önerme. İLE Kanıtlanmış bilgi. )
( Formül: H₀ İLE kanıt )
- HIR-GÜR (ÇIKARMAK)
( Kavga çıkarmak/etmek. )
- HİRA DAĞI değil HİRA MAĞARASI
( HİRA: Arayış. )
- HIRA ile HIRA
( Zayıf, cılız. İLE Çok yiyen, obur. )
- HIRABE[Ar. harbe/savaşa giderken] değil/yerine/= YOL KESME
- HIRÇIN, İBRAHİM (SARIYER, 1992) :
( Rumelikavağı Spor Kulübü altyapısından yetişti, Rumelikavağı, Beykoz 1908, Turgutluspor, Fatih Karagümrük, Fethiyespor ve Tarsus İdman Yurdu kulüplerinde futbol oynadı. )
- [ne yazık ki]
HIRÇIN/LIK ile/ve/||/<>/> ÇİRKEF/LİK
- HIRDAVAT[Fars. HURDE + Ar. -ÂT] ile/ve/||/<> AVADAN[Fars. < ÂBÂDÂN]
( Kilit, tel, çivi vb. metal nesne. | Önemsiz, ufak tefek nesne, gereksiz nesne. İLE/VE/||/<> Araç[âlet edevât] takımı. )
- HİRFET ile/||/<> HAKKAK
( Osmanlı'da, kunduracılık, duvarcılık, demircilik, marangozluk, dokumacılık gibi küçük el sanatlarına verilen ad. İLE/||/<> Tahta, taş ya da maden üzerine yazı ya da biçim kazıyan sanatçı. )
- HIRPALAMAK ile TARTAKLAMAK
( Örseleme. | Dövmek. | İtip kakmak, azarlamak ya da yıpratmak. İLE Çekerek ve iterek hırpalamak. )
- HIRPINMA değil ÇIRPINMA
- HIRS ve İSRAF değil/yerine/>< İKTİSAD ve KANAAT
( Zararlı bir küfrân. VE Nimeti, çirkin ve zararlı bir küçümseme. DEĞİL/YERİNE/>< Nimete, güzel ve yararlı bir saygı. İLE Ticaretli bir şükran. )
( Yanıltır, zelîl eder. DEĞİL/YERİNE/>< Aziz eder. )
- HIRS ile/değil/yerine/>< AKIL
- HIRS değil/yerine GEREKSİNİM
( Dünya, herkesin gereksinimine yetecek kadarını sunar; fakat herkesin hırsına yetecek kadarını değil. )
- HIRS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HEVES
- HIRS ile/ve/<> HIZ
( GREED vs./and/<> SPEED )
- HIRS ile İHTİRAS
( Kontrol edebiliriz. İLE Kontrolü altındayızdır. )
( Sevdiğimiz şeyler, arzu ve ihtiraslarımız, en büyük düşmanımızdır. )
( We can control it. VS. We are under control of it. )
( HIRS: Devenin, dilini ısırıp kendi kanını emmesi. İLE Kişinin, kendini yiyip bitirmesi. )
( GREED vs. PASSION )
( AMBITIO cum ... )
- HIRS değil/yerine/>< SABIR
- [ne yazık ki]
HIRS ile/ve/||/<>/>/< TEERRÜB
( Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku. | Öfke, kızgınlık. İLE/VE/||/<>/>/< Kendini zeki göstermeye çalışma. )
- HIRS ile/değil/yerine/>< ÜMİT
- HIRS değil/yerine/>< YASA
- HIRSIZ değil/yerine/></< HIRSSIZ
( Hırssız kişi, hırsızlığa gerek duymaz. )
- HIRSIZ / KAPKAÇÇI
( Kapıp kaçmak yoluyla hırsızlık yapan kişi. | Üstünkörü, gereken önem verilmeyen, baştan savma, alelade. )
- HIRSIZ ile/ve/||/<> KURABİYE "HIRSIZI"
( Bir gece kadının biri bekliyordu havaalanında,
Daha epeyce zaman vardı, uçağın kalkmasına.
Havaalanındaki dükkandan bir kitap ve bir paket
kurabiye alıp, buldu kendine oturacak bir yer.
Kendini kitabına öyle kaptırmıştı ki, yine de
Yanında oturan adamın olabildiğince cüretkâr bir biçimde
Aralarında duran paketten birer birer kurabiye
Aldığını gördü, ne kadar görmemezlikten gelse de.
Bir taraftan kitabını okuyup, bir taraftan kurabiyesini yerken,
Gözü saatteydi, "kurabiye hırsızı" yavaş yavaş
Tüketirken kurabiyelerini.
Kulağı saatin tik tak larındaydı ama yine de
engelleyemiyordu tik tak lar sinirlenmesini.
Düşünüyordu kendi kendine, "Kibar biri olmasaydım,
Morartırdım şu adamın gözlerini!"
Her kurabiyeye uzandığında, adam da uzatıyordu elini.
Sonunda pakette tek bir kurabiye kalınca
"Bakalım şimdi ne yapacak?" dedi kendi kendine.
Adam, yüzünde asabi bir gülümsemeyle
Uzandı son kurabiyeye ve böldü kurabiyeyi ikiye.
Yarısını kurabiyenin atarken ağzına, verdi öteki yarıyı kadına.
Kadın, kapar gibi aldı kurabiyeyi adamın elinden ve
"Aman Tanrım, ne cüretkâr ve ne kaba bir adam,
Üstelik bir teşekkür bile etmiyor!"
Anımsamıyordu bu kadar sinirlendiğini yaşamında.
Uçağının kalkacağı duyurusu gelince bir iç çekti rahatlamayla.
Topladı eşyalarını ve yürüdü çıkış kapısına,
Dönüp bakmadı bile "kurabiye hırsızı"na.
Uçağa bindi ve oturdu rahat koltuğuna,
Sonra uzandı, bitmek üzere olan kitabına.
Çantasına elini uzatınca, gözleri açıldı şaşkınlıkla.
Duruyordu gözlerinin önünde bir paket kurabiye!
Çaresizlik içinde inledi, "Bunlar benim kurabiyelerimse eğer;
Ötekiler de onundu ve paylaştı benimle her bir kurabiyesini!"
Özür dilemek için çok geç kaldığını anladı üzüntüyle,
Kaba ve cüretkâr olan, "kurabiye hırsızı" kendiydi işte. )
- HIRSIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> POLİTİK HIRSIZ
( Paramızı, şemsiyemizi, cüzdanımızı, bisikletimizi çalar. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Geleceğimizi, rüyalarımızı, yaşamımızı, emeğimizi, eğitimimizi, gülüşümüzü çalar. )
( Kişiyi seçer. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Kendimiz seçeriz. )
( Çoğunlukla polis tarafından yakalanıp cezalandırılır. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Polis tarafından korunur. )
- HIRSIZIN:
AFFI değil "AMAN"I OLMAZ!
- HIRSIZIN:
HIRSIZLIKTAN DOLAYI CEZALANDIRILMASI ile/ve/||/<> YAKALANMASINDAN DOLAYI CEZALANDIRILMASI
( Bugün. İLE/VE/||/<> 2000 yıl önce. )
- HIRSIZLIK ile/ve/||/<>/> KLEPTOMANİ[Fr.]
( ... İLE/VE/||/<>/> Gereksinim duyulmayan nesneleri çalma hastalığı. )
- HIRSIZ/LIK / OGRI[dvnlgttrk] ile/ve/değil "UYANIK/LIK"
( SİRKAT ile/ve/değil ... )
- HIRSIZ/LIK ile/değil/yerine/>< VARSIL/LIK / ZENGİN/LİK
- HIRSIZLIK ile YAĞMA
- [ne yazık ki]
"HIRSIZ/LIK" ile/ve/<> "YOLSUZ/LUK"
( [yapan] Fakir ise. İLE/VE/<> Zengin ise. )
- HİS (ETMEK) ile/değil/ne yazık ki ZANNETMEK
- HIS/HOSPITAL INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HASTANE BİLGİ DÜZENİ
- HİS/HİSSİYAT değil/yerine/= DUYGU
- HİS[Ar.] değil/yerine/= DUYU/DUYUM
- HİS ile/ve/değil KUVVE
- HİSÂB-I ZİHNÎ ile HİSÂB-I SİTTİNÎ ile HİSÂB-I HİND
( ... İLE Bâbil'den gelen. İLE Hint'ten gelen.[bugünkü] )
- HİSÂBÜ'L-GUBÂR/HESÂB-I GUBÂR ile/ve/||/<> HİSÂB EL-HEVÂ/HEVAÎ
( Tahta ve toprak hesabı ya da toz hesabı. İLE/VE/||/<> Zihinsel hesap. )
- HISÂM[Ar. < HASM] ile HISÂM[Ar.]
( İki kişi, birbirine düşmanlık etme. | Muhâsama[: İki taraf arasındaki düşmanlık]. İLE Kavga, çekişme, mücâdele, münâkaşa, uğraşma, iddia. )
- HISÂN[Ar.] ile HISAN[Ar.]
( Mümtaz kişiler. İLE Aygır. )
- HİSAR ÇEŞMESİ :
( Rumelihisarı, Baltalimanı yolu üzerinde ve Bağ Gazinosu karşısında olduğu "İstanbul Çeşmeleri" kitabında kaydedilen bu çeşme (H. 1052, M.1642) bugün yerinde yok. )
- HİSAR KİRAZI :
( Rumelihisarı'nın en önemli meyvesidir. Rumelihisarı'nın (kalenin) arka bahçelerinde yetiştirilen bu kiraza "Gülnar - ı Rum" denilmekteydi. Ama zamanla bu meşhur meyve kaybolup gitti. )
- HİSAR, ABDÜLHAK ŞİNASİ (İST. 1887 - 1963) :
( Çocukluğu Rumelihisarı, Büyükada ve Çamlıca'da geçti. Rumelihisarı'nı pek sevdiği için soyadı olarak "Hisar"ı aldı.1898'de Galatasaray Lisesine girdi. 1905'te Yurtdışına (Fransa'ya) kaçtı ve Paris'te Ecole Libre dez Sciences Politiques'e devam etti. II. Merutiyet'in ilanı ile yurda döndü. Fransız, Alman şirketlerinde, Osmanlı Bankasında, Reji (Tekel) İdaresinde, 1931'den sonra da Ankara'ya yerleşerek Dişişleri Bakanlığında çalıştı. 1948'de İstanbul'a döndü. Türk Yurdu Dergisi'nin yayın müdürlüğünü yaptı (1954 - 1957) ve 1963'te öldü. Edebiyat'a Dergâh ve Yarın dergilerinde şiir kitap tanıtma ve eleştiri yazıları yazarak başladı. 1921'den itibaren İleri ve Medeniyet gazetelerine yazdığı yazılarla tanındı, 7 Ağaç, Varlık, Ülkü ve Türk Yurdu dergileri ile Milliyet, Hakimiyet - i Milliye ve Dünya Gazetelerindir yazdı. Bütün yazılarını "Hatıra" ya dayalı olarak yazdı. Romanlarında Maurice Barres, Anatole France ve Marcel Proust gibi yazarların edebiyat anlayışlarını benimsedi. 1942'de CHP Hikâye ve Roman Mükafatı'nda üçüncülük Fahim Bey ve Biz isimli eseri Almancaya çevrildi. Eserleri: Fahim Bey ve Biz, Çamlıca'daki Eniştemiz, Ali Nizami Bey'in Alafranga ve Şeyhliği, Boğaziçi Mehtapları, Boğaziçi Yalıları, Geçmiş Zamanh Köşkleri, Geçmiş Zaman Fıkraları, Antoloji: Aşk imi, İstanbul ve Pierre Loti, Yahya Kemal'e Veda, Ahmet Haşim: Şiir ve Hayatı'dır. Öldükten sonra Seçmeler, Geçmiş Zaman Edipleri ve Edebiyat ve Romana Dair isimlerini taşıyan üç kitabı daha yayınlandı. )
- HİSAR ile/||/<> HARİM
( Sur, kale. İLE/||/<> Camiileri mahalleden ayıran duvar. )
- HİSARÜSTÜ MERKEZ CAMİİ :
( Rumelihisar'da. Hisarüstü mevkiinde aynı ismi taşıyan cami 1960'da yapılmış olup tarihi bir özelliği yoktur. )
- HİSBE ve NİSBE
- HISIM-AKRABA
- HISIM ile HIŞIM
( Evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kişiler, yan soy. İLE Öfke. )
- HİSS[Ar. çoğ. AHSÂS] değil/yerine/= GÜÇLÜ DUYGU, DUYMA GÜCÜ
- HİSS[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]
- HISSA[Ar.] ile NASÎB[Ar.]
- HİSSE SAHİBİ/HİSSEDAR değil/yerine/= PAY İYESİ/PAYDAŞ
- HİSSE SENEDİ ile PAY BELGİTİ
- HİSSETMEK ile/değil ÇAĞRIŞIM
- HİSSETMEK ile/ve/<> FARKETMEK
( TO FEEL vs./and/<> AWARENESS )
- HİSSETMEK" ile/ve/||/<> "GİBİ GELME"
- HİSSETTİRİYOR ile/ve/değil/||/<>/< YANSITIYOR
itibarı ile 33.766 başlık/FaRk ile birlikte,
33.766 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(54/136)
(1996'dan beri)