Y ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 33.765 başlık/FaRk ile birlikte,
33.765 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(35/136)
- DUBLE/DOUBLE[İng.] değil/yerine/= ÇİFT
- DUBLEKS[İng.] değil/yerine/= İKİ KATLI
- DUBLÖR ile/değil DUBLÜR
( Çıkrık. İLE/DEĞİL Büyük perdelerin astarı. )
( Yanlışı. >< Doğrusu. )
( DOUBLEUR avec DOUBLURE )
- DUCT- ile/||/<> -FERENT
( Kanal, iletim yolu. İLE/||/<> Taşıyan, ileten. )
- DUDAK BÜKMEK ile/ve/||/<> BURUN KIVIRMAK
- DUDAK BÜKMEK ile DUDAK SARKITMAK
( Beğenmemek. İLE Somurtmak. )
- DUDAK, DUDAKSI PETAL = ŞEFE = LÈVRE
- DUDAK ile DURAK
- DUDAK ile/ve/değil EŞİK
- DUDAK/ERİN[dvnlgttrk] ile/ve/değil YANAK ile/ve/değil YAKA
( ŞEFE ile/ve/değil HADD, VECNE )
( LEB, LA'L ile/ve/değil BÎLE, KELE )
( [not] LIP vs./and/but CHEEK )
- DUDAKLI KOROLLA = TÜVEYC-İ ŞEFEVÎ = COROLLE LABIÉE
- DUDAK/MİDE ORUCU ile/ve/değil/||/< DİL ORUCU
- DUDAKSIL HARFLER ile/ve YARI DUDAKSIL HARFLER
( B | M | P ile/ve V | F )
( Bugünkü B harfi, Etrüsk abecesinden alınmıştır. )
( B harfi, EYEF'i [OB tamgasını] işaret etmektedir. )
( B: Bel'in simgesi. [B, b] | Bor'un simgesi. [B] | Elektrik alınganlığın simgesi. [B] | Manyetik akı yoğunluğunun(indüklemenin) simgesi. [B] | Temel tanecik fiziğinde, Baryon sayısının simgesi. [B] | Basınç birimi Bar'ın simgesi. [b] | Optik gerilme katsayısı brevster'ın simgesi. [b] | Yüzeyce genleşme katsayısının simgesi. [b] | ...'LI V
M: Baş kuvantum sayısı n = 3 'e karşılık gelen elektron tabakasının simgesi. [M] | Kuvvet momentinin simgesi. [M] | Mach sayısının simgesi. [M] | Madelung sabitinin simgesi. [M] | Milyon anlamındaki Mega [10&sup6;]'nın simgesi. [M] | Kütlenin simgesi. [m] | Manyetik kuvantum sayısının simgesi. [m] | Manyetik momnetin simgesi. [m] | Metrenin simgesi. [m]
P: Basıncın simgesi. [P, p] | Dinamik ağdalılık birimi poiz'in simgesi. [P] | Ettingshausen katsayısının simgesi. [P] | Fosforun simgesi. [P] | Gücün simgesi. [P] | Paritenin simgesi. [P] | Poynting vektörünün simgesi. [P] | Atomda, yörüngesel kuvantum sayısı l = 1 'e karşılık gelen elektron tabakalarının simgesi. [p] | Momentumun simgesi. [p] | Piko [10¯¹2;] 'nun simgesi. [p] | Plank'ın simgesi. [p] | Protonun simgesi. [p, ¦p, 1p¹] | Yarı iletken tipinin [p tipi] simgesi. [p]
İLE/VE
F: Fahrenheit derecesinin simgesi. [ºF] | Faraday sabitinin simgesi. [F] | Farad'ın simgesi. [F] | Flor'un simgesi. [F] | Kuvvetin simgesi. [F] | Coriolis parametresinin simgesi. [f] | Fanning sürtünme katsayısının simgesi. [f] | femto'nun simgesi. [f] | Frekans'ın simgesi. [f] | Odak uzaklığının simgesi. [f] | Yörüngesel kuvantum sayısı l = 3 'e karşılık gelen elektron alt tabakasının simgesi. [f]
V: Elektrik potansiyel farkı, gerilim ve voltajın simgesi. [V] | Hacmin simgesi. [V] | Vanadyum öğesinin simgesi. [V] | Hızın simgesi. [v] )
( HURÛF-İ ŞEFE )
- DUDAKTAN/AĞIZA GİREN ile/ve/<> DUDAKTAN/AĞIZDAN ÇIKAN
( İnsan/kişi, iki dudağı arasındadır.
1. İçeri ne gireceğini [yiyeceğini/içeceğini] bilen.
2. Dışarı ne [söz] çıka(ra)cağını bilen. )
( Dudak ise beşer'i, İnsan yapan/yapabilendir! [Dudağın altı doğadır.[doğanın/düzenin parçasıdır, doğayla ve doğada varolanlarla ortaktır.] )
( İnsan/kişi, yediğini bilen/tanıyan, doğasına uygun olanları dudağından geçirendir/geçirebilendir. )
( BİR ŞEY Kİ...
YAPMASAN DA OLUR! YAPMA!!!
BİR ŞEY Kİ...
SÖYLEMESEN DE OLUR! SÖYLEME!!!
BİR ŞEY Kİ...
YEMESEN DE OLUR! YEME!!!
BİR ŞEY Kİ...
İÇMESEN DE OLUR! İÇME!!!
[Özellikle abur-cuburlar, et ve tüm hayvansal ürünler,
kahve ve de özellikle sigara gibi...] )
- DÜDÜK ile/ve/değil DUDUK
( ... İLE/VE/DEĞİL Kayısı ağacından yapılır. )
- DÜĞME ile KANCA/KOPÇA[Bulgarca]/AGRAF[Fr. < AGRAFE]
- DÜĞÜM değil/yerine/>< ÇÖZÜM
- DÜĞÜM ile/değil/yerine DÜĞÜN
( Kişiye[zih(ni)ne], durumlara/koşullara göre değişir. )
- DÜĞÜMÜ KESMEK ile/değil/yerine DÜĞÜMÜ ÇÖZMEK
- DÜĞÜN ÇİÇEĞİ/TURNAAYAĞI/SÜTLÜCE ile AVCI OTU
( Düğün çiçeğigillerin örnek bitkisi. İLE Düğün çiçeğigillerden, kokusuz, parlak zehirli bir bitki. )
( DÜĞÜNÇİÇEĞİGİLLER: İki çeneklilerden, bazı türleri süs bitkisi olarak kullanılan bir aile. )
( RANUNCULUS cum ADONIS )
- DUH[Fars.] ile DÛH[Fars.]
( Kız. | Hasır otu, hasır sazı. | Havâi fişek. İLE Otsuz, çıplak arazi, yer. Yapraksız ve meyvesiz ağaç. | Tüysüz, çıplak baş ve yüz. | Hasırotu. )
- DUHÛL[Ar.] ile DÜHÜL[Ar.]
( İçeri/içine girme. İLE Davul. )
- DÜK =/< DUKA
( ... =/< Dük sanının, eskiden kullanılan biçimi. | XIII. yüzyılda Venedik'te çıkarılmış altın akçesine verilen ad. )
- DUKTUS ile DUKTULER ile DUKTULİ
( Boru. İLE Borusal, boru[yla ilgili]. İLE Borucuk. )
- DUL ile/||/<> SUKUL/SÜKUL
( Eşi ölmüş ya da eşinden boşanmış kişi[kadın/erkek]. İLE/||/<> Çocuğu ölüp yalnız kalan kadın. )
- DUMAN ile BUHÂR[: Buğu. Ar. çoğ. EBHİRE]
( Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara ya da esmer renkli gaz. | Havalanan ince tozların ya da sisin havada oluşturduğu bulanıklık. İLE Bir kritik sıcaklığın altında gaz fazına geçen ve sıcaklığı düşürmeksizin, sadece basıncın artırılmasıyla sıvılaştırılabilen özdek/madde. )
( ... avec LA VAPEUR )
( ... mit DAMPF )
( SMOKE vs. STEAM )
- DUMAN ile BULUT
( ACÂC: Bulut. | Duman. )
( SMOKE ile CLOUD )
- DUMAN ile/ve/değil GAZ
( Sigaranın zararı, görünen dumanından değil görünmeyen gazındandır! [dolayısıyla havalandırma[air-condition] neredeyse hiçbir etkisi yoktur!] )
( [not] SMOKE vs./and GAS )
- DUMAN ile TUMAN, TENBÂN[Fars.]
( Yanan ya da buharlaşan bir nesneden göğe doğru yükselen yoğunluk. İLE Don, içe giyilen don, şalvar. )
- DÜMBÂL/E[Fars.] ile DÜNB/E[Fars.]
( Kuyruk. İLE Kuyruk. )
- DÜMBELEK[< DÜBALAK] -<
- DÜMDÜZ ile/ve/||/<> TEKDÜZE
- DÜMEN ile/değil/yerine/>< DÜZEN
- DÜMENCİ ile/değil/yerine/>< KÜREKÇİ
(
)
- DUMLUPINAR (AŞK VEYSEL PARKI) :
( Fatih Sultan Mehmet Mahallesindedir. 2.974,04 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. 1.506,68 m²lik yeşil alana sahip olup, 120,00 m²lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- DUMLUPINAR İLKÖĞRETİM OKULU :
( Fatih Sultan Mahallesinde 1984/1985' de eğitim ve öğretime başlayan Dumlupınar İlkokulu mahalle sakinlerince yaptırıldı fakat yeterli olmayınca Milli Eğitim Vakfınca desteklenerek yeni bir okul yapılmış ve MEB. Dumlupınar İlköğretim Okulu adı ile 1993/1994 ders yılında eğitime başlamıştır. )
- DÜN İLE BUGÜNÜN "KAVGASI/TARTIŞMASI" ve/ne yazık ki/||/<>/> YARININ KAYBI
- DÜN ile YARIN ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< BUGÜN
( Gitti mi gelmez. İLE Gelir mi bilinmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/<>/< [ne yazık ki] Değeri bilinmez. )
( Yarın, bugünün öğrencisidir.
[Lat.] Discipulus est prioris posterior dies. )
( ... ile FERDA ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< ... )
- DÜNDAR, PROF. DR. MÜNİR (TRABZON 1931 - 2002) :
( İlk ve ortaokulu Trabzon'da Liseyi İstanbul Beyoğlu Erkek Lisesinde okudu ve girdiği İ.Ü. Orman Fakültesinden 1960 mezun oldu. yılında Bir süre Orman Teşkilatı'nda görev almış, daha sonra Federal Almanya'da DAAD bursu ile çalışmış, Türkiye'ye dönüşünde Ankara'da Ormancılık Araştırma Enstitüsü'nde görevlendirilmiştir. 1972'de doktor unvanı aldı ve 1974'te İ.Ü. Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Kürsüsünde asistan oldu. 1978'de doçent, 1989'da profesör oldu. 29 yayını var ve bunlardan 15 ‘şi kendi adı altında, 14' ü de ortak yayınlardır. Ayrıca pek çok rapor ve bilimsel makalesi yayınlanmıştır. )
- DÜN/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GÜN/LER
( Unutulabilirler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Yaşanılması gerekenler, yaşanılacaklar. )
( Unutulabilecek ve bağlamında unutulabilmesi gereken. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Yaşanılabilecek ve yaşanılması gereken. )
- DÜNYA -ile
( Hareket eden. )
- DÜNYA KADAR MAL ile/ve/değil/yerine/>< FINDIK KADAR .M
- DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ve/değil DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ
( Kadının/kişinin "günü" olmaz. Her gün, kadının günüdür! )
- DÜNYA NÜFUSU(-1) ile/ve/||/<>/ya da 1 KİŞİ
( "Pamuk". İLE/VE/||/<>/YA DA "Demir". )
- DÜNYA:
ŞEYLERİN TOPLAMI ile/ve/değil/||/<>/>/< OLGULARIN TOPLAMI
- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ
( 
Felsefe - Bilim Tarihi Zihin Haritası
---
BİLİM/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE:
(ÖNCELİKLE) VAR OLANIN[MEVCUD/ONTOS] ve/||/<>/> DOĞANIN ve/||/<>/> DOĞAL)
NESNE ve/||/<>/> OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(VE ANCAK DAHA SONRA) ÜRETİLMİŞ NESNELERİN
(VE EN SON OLARAK) KİŞİLERİN ve/||/<>/> TOPLULUKLARIN ve/||/<>/> TOPLUMUN/TOPLUMLARDA YAŞANMIŞ/YAŞANAN/YAŞANABİLEN
OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(ÖNCEDEN TANIMLANMIŞ ve/||/<>/> BELİRLENMİŞ BİR YÖNTEM ve/||/<>/> ARACA BAĞLI OLARAK)
(İSTİDLÂLÎ/RASYONEL [AKIL İLE])
ÖLÇÜLÜ ve/||/<>/> ÖLÇÜLEBİLİR/ÖLÇÜMLENEBİLİR
NEDENSEL ve/||/<>/> KAVRAMSAL ve/||/<>/> ELEŞTİREL (OLANAK ve/||/<>/> SINIRLARI İÇİNDE)
KANITLI ve/||/<>/> DÜZENLİ ve/||/<>/> TUTARLI (BİR BİÇİMDE)
KAMUSAL/LIK ve/||/<>/> TEKRARLANABİLİR/LİK ve/||/<>/> DENETLENEBİLİR/LİK ve/||/<>/> PAYLAŞILABİLİR/LİK (KOŞULLARINDA)
TANIM ve/||/<>/> İŞLEV ve/||/<>/> YARARA (KONU OLABİLEN/OLABİLECEK)
VERİ ve/||/<>/> BİLİ ve/||/<>/> BİLGİ/Sİ
---
[2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...]
---
)
( [2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...] )
( )
( )
(
[2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...]
1. ders [Klasik Mekanik] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [10 Ekim 2019]
2. ders [Uzay-Zaman] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [24 Ekim 2019]
3. ders [Dik Yamaçlar - Dünü Olmayan Gün"] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [07 Kasım 2019]
4. ders [Yeni Mekaniğe Giden Yollar] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [14 Kasım 2019]
5. ders [Belirsiz Sular] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [21 Kasım 2019]
6. ders [Dalganın Sırtında] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [05 Aralık 2019]
7. ders [Kuark Denizi] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [19 Aralık 2019]
8. ders [EPR ve Zaman] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [26 Aralık 2019]
-------------
II. Dönem - Ayhan Çitil
1. ders [XIX. ve XX. yy.'da Felsefenin Gözünden, Fizikte Neler Oldu?] - Ayhan Çitil - İst. Medeniyet Üniversitesi [27 Şubat 2020]
2. ders [Geometrilerin Çokluğundan Yeni Dil ve Mantık Anlayışına] - Ayhan Çitil - İst. Medeniyet Üniversitesi [12 Mart 2020] )
( Bilim Tarihi Ders Notları ve Kavramları... )
( )
( )
( )
( )
( "Bilim Tarihi Durakları"[Şeniz Yıldırımer - İlke Yay.] kitabını da okumanızı salık veririz. )
(
)
( )
( )
(
"3 Blue 1 Brown" Youtube hesabındaki videoları da izlemenizi salık veririz... )
( )
( Nesin Matematik Köyü Youtube Kanalı )
( )
( )
( | 2. | 3. | 4. | 5. dersler...] )
( )
(
https://twitter.com/floodmania/status/1294365941791424513 )
( )
( )
( [Bilim Tarihi Sohbetleri 2/3/4/5/6/7/8/9/10. dersler...] )
( Bilim Tarihi Buluşmaları - Dr. Derya Gürses Tarbuck )
( )
( )
( Dünyadaki Bilimsel Eğitimler - researchseminars.org )
( Tarihteki En Etkili 10 Matematikçi )
( 
Felsefe - Bilim Tarihi Zihin Haritası )
( Türk Tarih Kurumu
Felsefe ve Bilim Tarihi Söyleşileri - 1
)
( "Bilim Tarihinin Tarihi - İhsan Fazlıoğlu" yazısını okumak için burayı tıklayınız...
ya da
"Bilim Tarihinin Tarihi - İhsan Fazlıoğlu" söyleşisini dinlemek için burayı tıklayınız... )
(
)
(
)
(
)
( )
- DÜNYA "TİYATROLAR" GÜNÜ değil
DÜNYA TİYATRO GÜNÜ
(
)
( Bu takvimleri, şu html kodlarını kopyalayıp yapıştırarak da istediğiniz yerde yayınlayabilir, kendi takviminizde yer almasını sağlayabilirsiniz...
< iframe src="https://www.google.com/calendar/embed?src=bnu9bqjgmq24m6ciq9cr2q5ne0%40group.calendar.google.com&ctz=Europe/Istanbul" style="border: 0" width="600" height="600" scrolling="no">
< iframe src="https://www.google.com/calendar/embed?src=1khlcjeeql7qblbama2s0h7sk4%40group.calendar.google.com&ctz=Europe/Istanbul" style="border: 0" width="600" height="600" scrolling="no"> )
- DÜNYA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< AŞK/IM
( [Ne kadar büyük olsa da ...] (daha) Küçük. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< [Ne kadar küçük olsa da ...] (daha) Büyük. )
- DÜNYA ve/||/<> AY
( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )
( [çapı] 12.756 km.[çevresi 40.000 km.] VE/||/<> 3474 km.[4/1] )
( Arasındaki uzaklık, 356.000 - 406.000 km. )
( Ay, her yıl 4 cm. kadar dünyadan uzaklaşmaktadır. )
( Işıkla ulaşma uzaklığı, gönderim süresiyle 1.27 saniye, dönüşüyle birlikte toplam 2.54 saniyedir. )
( ... VE/||/<> -233 ile 123 °C arasındadır.[Atmosferin olmaması nedeniyle] )
( ... VE/||/<> Aydaki yerçekimi, dünyanın altıda biridir. [60 kg. = 10 kg.] )
( ... VE/||/<> Güneş Sistemi içinde beşinci büyük doğal uydudur. Dünya'nın yörüngesindeki dönüşünü 27.3 günde tamamlar ve her 29.5 günde tekrar eden Ay'ın evreleri oluşur. )
( ... VE/||/<> Ay'ın yüzeyi, çoğunlukla oksijen, silikon, magnezyum, demir, kalsiyum, alüminyum ve titanyumdan oluşur. )
( İnsan eliyle yapılmış hiçbir yapı, aydan çıplak gözle görülemez. )
- DÜNYA(") ile/ve/=/||/<>/> ÇEVRE
- DÜNYA ve/||/<> DÖNÜŞ HIZLARI
(
)
- DÜNYA ...:
"DÜZDÜR" değil DÜZ DUR
( Ya da değildir. DEĞİL Önce sen, düz dur! )
- DÜNYA ile/ve/=/||/<> KAPI
- DÜNYA ile/ve/||/<> MARS
( 90 kilo. İLE/VE/||/<> 35 kilo.[yerçekimi farkı nedeniyle] )
( 15 yaşındaysak. İLE/VE/||/<> 8 yaşındayız.[1 Mars yılı, 686,9 Dünya gününe eşittir.] )
( [en yüksek dağ] Everest.[8848 m.] İLE/VE/||/<> Olympus Dağı[Lat. Olympus Mons)[güneş sistemindeki ve evrendeki bilinen en yüksek dağdır.][22 km. yüksekliğindedir. Everest'ten üç kat daha yüksektir. 624 km. genişliğindeki bu dağ, Britanya adalarının bulunduğu alanın tamamını kaplayabilir.] )
- DÜNYA ile/ve/||/<>/> NEPTÜN ile/ve/||/<>/> URANÜS ile/ve/||/<>/> SATÜRN ile/ve/||/<>/> GÜNEŞ
( [=]
50 ay. İLE/VE/||/<>/> 57 dünya. İLE/VE/||/<>/> 63 dünya. İLE/VE/||/<>/> 700 dünya. İLE/VE/||/<>/> 1300 dünya. İLE/VE/||/<>/> 1.300.000 dünya. )
- DÜNYA ile/ve/||/<> NESNELERİN ÖYKÜSÜ
( )
- DÜNYA ile/ve/||/<> TOI 700 D
( ... İLE/VE/||/<> Dünyadan 100 milyon ışık yılı uzaklıkta, yaşama uygun bir gezegen. )
( ... İLE/VE/||/<> TOI 700 D, "TOI" (TESS Object of Interest) 700 D olarak adlandırılan bir öte gezegen ya da güneş dışı gezegen[exoplanet]. Bu gezegen, NASA tarafından Kepler uydu gözlemleriyle ve TESS (Transiting Exoplanet Survey Satellite) tarafından keşfedilmiştir. TOI 700 D, yörüngesinde TOI 700 yıldızının 3. gezegeni olarak bilinmektedir ve yörüngesinin merkezinde bulunan yıldıza yaklaşık 100 dünya günü içinde dönmektedir. [TOI 700 adlı bir yıldızın yaklaşık 100 işaretli yıldızın yakınında yer alır ve yaklaşık D tipi bir yıldız olarak kabul edilir.]
TOI 700 D, gezegenin yörüngesinde döndüğü yıldızın yakınında yer almasına karşın yörüngesinin merkezinde bulunan yıldızın yaklaşık olarak aynı sıcaklıkta olduğu ve dolayısıyla potansiyel olarak yaşam ve yerleşim için uygun bir ortam oluşturabileceği düşünülmektedir. )
- DÜNYA = WORLD[İng.] = MONDE[Fr.] = WELT[Alm.] = MUNDUS[Lat.] = MUNDO[İsp.]
- DÜNYA[Ar.] ile/değil/yerine/||/<>/> YERYÜZÜ / ACUN / YERTİNÇ
- AKADEMİK YIL:
DÜNYADA ile JAPONYA'DA
( Eylül-Ekim aylarında başlar. İLE 01 Nisan'da başlar. )
- DÜNYADA, BİR KİŞİ/İNSAN OLMAK ile/ve/değil/||/<> BİR KİŞİ İÇİN DÜNYA OLMAK
- EN'LER:
DÜNYADA ve/||/<>/>/< EVRENDE
( İçerik için burayı tıklayınız... )
- DÜNYADA EŞEYSELLİK/SEKS ile/ve UZAYDA/BOŞLUKTA/YERÇEKİMSİZ ALANDA EŞEYSELLİK/SEKS
- YALAN:
DÜNYADA ve/||/<> SİYÂSETTE ve/||/<> TİCARETTE ve/||/<> FELSEFEDE ve/||/<> EDEBİYATTA ve/||/<> GAZETECİLİKTE ve/||/<> GENÇLİKTE
( Vefâ. VE/||/<> Vaad. VE/||/<> Reklam. VE/||/<> Safsata. VE/||/<> Mecaz. VE/||/<> Haber. VE/||/<> Aşk. )
- DÜNYANIN:
AÇISI ile/ve/||/<> YALPALAMA AÇISI
( WORLD'S: ANGLE and/||/<> PRECESSION ANGLE )
- DÜNYANIN ÇEVRESİNİ DOLAŞAN İLK KİŞİ:
MACELLAN değil HENRY
( Ferdinand Macellan, dünyanın etrafındaki turunu tamamlayamadı. 1521'de, Filipinler'de henüz turun yarısındayken öldürüldü. [Macellan, 1511'de, Portekiz'den çıkıp Hint Okyanusu'nu geçerek önce Uzakdoğu'yu ziyaret etti. Henry'i, 1511'de, Malezya'daki bir köle pazarında buldu ve onu geldiği yoldan Lizbon'a götürdü. 1519'da çıkılan dünya turu girişimi de dahil olmak üzere bundan sonraki tüm yolculuklarında Henry, Macellan'ın yanında gitti. Bu yolculuk, öteki yönden, yani Atlas Okyanusu'nu ve Büyük Okyanus'u geçerek gerçekleşti. Bu yüzden, 1521'de Uzakdoğu'ya vardıklarında, Henry dünyanın etrafını tam olarak dolaşmış olan ilk kişi oldu. )
- DÜNYANIN DÖNÜŞ HIZI:
KENDİ ÇEVRESİNDE ile/ve/||/<>/> GÜNEŞİN ÇEVRESİNDE
( [saatte] 1670 km. İLE/VE/||/<>/> 107.627 km. hızla [yılda 2.6 milyon km.] )
- DÜNYANIN EĞİMİ -ile
( 23.27° )
- DÜNYANIN ORTALAMA ISISI -ile
( 15 - 16 °C )
- UYDU:
DÜNYA'NIN ile SATÜRN'ÜN
( 1 ile 82 )
- DÜNYANIN YARIÇAPI -ile
( 6371 km. )
- [ne yazık ki]
"DÜNYANIN DAR GELMESİ" ile/ve/değil/<> "KÖŞELERİN KAPILMASI/TUTULMASI OYUNU/ÇABASI/YANILSAMASI"
- DÜNYAYA GELMEK/GELDİK değil DÜNYADAN GELMEK/GELDİK
- DÜNYAYI "ALGILAMA/YORUMLAMADA":
"OLDUĞUMUZ GİBİ" ile/değil/yerine/>< OLDUĞU GİBİ
- DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK ile/değil/yerine DÜNYANI[İSTEKLERİNİ/ÇEVRENİ/KOŞULLARINI] DEĞİŞTİRMEK
- DÜNYAYI YERİNDEN OYNATMAK ile/ve/||/<>/< OTURDUĞUMUZ YERDEN KALKMAK
- DÜNYAYI/ÜLKEYİ/KİŞİLERİ KURTARMAK/KORUMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ KURTARMAK VE KORUMAK
- DÛR[Ar. < DÂR] ile DÛR[Fars.]
( Evler. | Bölgeler. İLE Uzak. [DÛR-BÎN: Uzağı gören. | Dürbün.] )
- DURABİLMEK ile/ve/||/<> UNUTABİLMEK ile/ve/||/<> SUSABİLMEK ile/ve/||/<> AFFEDEBİLMEK
- DURAÇ/TURAÇ ile DURAÇ
( Sülüngillerden, uzunluğu 34 cm. olan, soyu azalmış bir kuş türü. İLE Yontu, sütun gibi şeylerin üstüne konulduğu parça, ayaka, taban. )
- DURAĞAN TOPLUM ile/değil/yerine/>< DEVİNGEN TOPLUM
- DURAĞAN ile/ve/değil/yerine/||/>< DEVİNGEN
- DURAĞANLIK/ATÂLET(OTURMA/YATMA) ile/değil/yerine/>< HAREKET
( Üşütür ve giydirir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Isıtır ve soyundurur. )
- DURAĞANLIK ile/ve/değil/yerine/||/>< DEVİNİMSEL/LİK
- DURAĞAN/LIK ve YOK/LUK
( STABLE/STABILITY and NONEXISTENT/NONEXISTENCE )
- DURAĞANLIK/ATÂLET ile/değil/yerine/||/<> DURUŞ
- DURAKLAMAK ile/ve/değil DURAKSAMAK
- DURAL, ŞÜKRÜ (SAMSUN/LADİK, 1956) :
( Yıldız Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Bölümünden Makine Mühendisi olarak mezun oldu. Türkiye Gemi Sanayi A.Ş. İstinye ve Pendik tersanelerinde 1974 ve 1987 yılları arasında çalıştı. 1987 ve 1994 yılları arasında serbest gemi tamir ve bakım işleriyle ilgilendi. Siyasete Fazilet Partisinde başladı ve 1991 - 1994 yılları arasında Fazilet Sarıyer İlçe Başkanı olarak görev yaptı. İstanbul Büyükşehir ve Sarıyer Belediye Meclis Üyeliği ve Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. )
- DURAN DALGA ile/||/<> İLERLEYEN DALGA
( Duran dalga yerinde titreşir, ilerleyen dalga hareket eder )
( Formül: y = 2A sin(kx) cos(ωt) İLE y = A sin(kx - ωt) )
- DURAN İLE İLERLEYEN İLE MODÜLE ile/||/<> DALGA FORMLARI
( Farklı dalga davranış biçimleri. )
( Formül: y = 2A cos(kx) cos(ωt) )
- DURAN, OKTAY (İST. 1949) :
( Şişli İktisadi Ticari İlimler Akademisinden mezun oldu. Ayakkabı sanayinde işe atıldı, bilahare ateşe mukavim malzemeler üreticisi, matbaacılık ve ambalaj sanayi ve mümessillik gibi işlerle ilgilendi. Sarıyer Spor Kulübü'nde 6 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu üyesi olup, meslek kuruluşlarında ve Türkiye Jimnastik Federasyonu üyeliği görevlerinde bulundu. )
- DURAN, YAŞAR (HACIBEKİR, 1955) :
( Malatyaspor'dan kaleci olarak transfer edildi ve iki sezon (1988 - 1990) tescilli kaldığı Sarıyer Spor Kulübü'nün 46 lig ve 7 kupa olmak üzere 53 resmi ve ayrıca 23 özel maçla birlikte toplam olarak 76 maçında oynadı. Lig maçlarında 58, kupa maçlarında 8 olmak üzere resmi maçlarda 66 ve ayrıca özel maçlarda 18 gol olmak üzere toplam olarak 84 gol yedi. 11 kez A Milli tıkım formasını giydi. Futbol bıraktıktan sonra kursları tamamlayarak antrenör lisansı aldığı ve Sarıyer dahil değişik kulüplerde görev yaptı. )
- DURAN ile/ve/>/değil/yerine DÖNENDE, DURAN
- DURAN ile/ve/||/<> DURAĞAN
- DÜRBÜN[Fars. < DÜR:Uzak. + BÎN: Gören(/gösteren).] değil/yerine/= BAKAÇ
( Uzaktaki nesnelerin görüntülerini büyütmeye ya da yaklaştırmaya yarayan, objektif ve oküler adlı iki mercekten oluşan optik araç. | Gözetleme deliği. )
- DÜRBÜN ile/değil BÜYÜTEÇ
( [not] BINOCULARS vs. MAGNIFYING GLASS )
- DÜRBÜN ile ÇİÇEK DÜRBÜNÜ(KALEYDESKOP)
( ... İLE Bir ucu buzlu camla kapatılan, metal ya da mukavvadan bir boru içine yerleştirilmiş aynaların aracılığıyla, boru içine konulmuş renkli küçük nesnelerin ve görüntülerin oluşturduğu çeşitli biçimleri gösteren araç. )
- DURDURMA ile/ve/||/<> SINIRLANDIRMA
- DURDURMAK ve/||/<>/< DURMAK
( Yaşamımızdaki ve çevremizdeki tüm yakın ya da uzak sorunları, öncelikle sorunların ve sorunları yaratanların karşılarında durarak, yapmayarak, yaptırmayarak, "Hayır!" deme olanağımızla[ihtiyârımızla/muhtariyetimizle] durdurabiliriz. )
- DURDURMAK ile/ve/<> ENGELLEMEK
- DURENDİŞ[Fars.] -ile
( Uzağı görür, ileriyi düşünür, öngörülü. )
- DURGUN BAKIŞ ile/ve DARGIN BAKIŞ
- DURGUN KÜTLE ile/||/<> GÖRELİ KÜTLE
( Durgun kütle invariant m₀ İLE göreli kütle hızla artar m = γm₀. )
( Formül: m₀ İLE m = γm₀ )
- DURGUN/LUK ile/ve/değil/yerine DİNGİN/LİK
- DURMA PROBLEMİ ile/||/<> KARAR PROBLEMİ
( Durma problemi bir programın durup durmayacağının belirlenmesi İLE karar problemi genel algoritma varlığı sorusudur. Turing durma probleminin çözülemez olduğunu kanıtladı İLE bazı soruların algoritmik çözümü yoktur. )
( Alan Turing tarafından 1936 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1912-1954) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Turing makinesi, yapay zeka) )
- DURMA = DÜZGÜN DOĞRUSAL DEVİM/HAREKET
( Aralarında fark yoktur. )
- DURMA ile/||/<> DÜZGÜN DOĞRUSAL DEVİM HAREKET
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- DURMAK ve/<> DURU BAKMAK
- DURMAZ, CAHİT (İST. 1916 - 1983) :
( Berber olarak uzun yıllar Sarıyer'de çalıştı. Kulübün 14 kurucusundan biri olup 7 dönem yönetim kurulunda görev yaptı. )
- DURMUŞ DEDE DERGÂHI :
( Rumelihisar'dadır. Son şeyhi Şeyh Eşref Efendi olup Halvetiye tarikatı mensubudur. )
- DURMUŞ DEDE SOKAK :
( Rumelihisarı Mahallesi sokaklarından biridir. Kayalar mezarlığının üst kısımlarında bulunan Tekke 17. yy başlarında buraya gelen Durmuş Baba tarafından kurulmuş, öldükten sonra da müritleri tarafından kendisine tekke yapılmıştır. Şeyh Durmuş ve tarihi eser özelliği taşıyan tekke ve türbesi unutulmamış ve sokağa "Durmuş Dede Sokak" ismi verilmiştir. )
- DURMUŞ DEDE TEKKESİ :
( Rumelihisar kalesinin güney, kayalar mescidinin üst tarafındaydı. Sefere çıkar denizcilerin ziyaret ettikleri bir tekke idi. )
- DURSUN FAKİH SOKAK :
( Merkez Sarıyer Mahallesinin en uzun sokaklarından biridir. Bu sokak köşkleri, konakları, evleri ile eskiyi hatırlatır. Adeta Osmanlıyı günümüze taşır. Sarıyer'in ekabirleri, okumuşları bu sokakta bulunuyordu. Sokağa "Dursun Fakih Sokak" denmesinin nedeni budur. Bu sokaktaki önemli isim ise Milli Mücadelenin büyük isimlerinden Mareşal Fevki Çakmak'ın İlkokulu buradaki Özel Hayriye okulunda (Hakkı Paşa Konağında - okuldu) okumuş olmasıdır. Tabii ki bu sokakta pek çok paşa ikamet ettiği gibi, işgal günlerinin önemli milislerinden de bu sokakta pek çok kişi vardı. Muhtar Hacı Müezzin Mehmet Raci Efendi bunlardan biriydi. )
- DURSUN, SEFER (İST. 1980) :
( Sarıyer altyapısından yetişti ve yaş gruplarında oynarken profesyonel takım kadrosuna alındı. 10 Sezon (1977 - 2006 ve 2007 - 2008) Sarıyer profesyonel takım kadrosunda bulundu. Bu süre içinde 120 lig, 6 kupa olmak üzere 126 resmi ve 60 özel maçla birlikte 186 kez lacivert - beyazlı formayı giydi. Lig maçlarında 39, kupa maçlarında 5 olmak üzere resmi maçlarda 44 ve özel maçlarda attığı 17 golle birlikte toplam olarak takımına 61 gol kazandırdı. Futbol yaşamını devam ettirmektedir. )
- DÜRTME ile/ve/değil/||/<> SÜRTME
- DÜRTMEK ile GIDIKLAMAK
- DÜRTMEK ile İTMEK
- DÜRTMEK ile/değil/yerine UYARMAK
- DÜRTÜ = DRIVE, IMPULSE[İng.] = IMPULSION[Fr.] = TRIEB[Alm.] = IMPETUS[Lat.]
- DÜRTÜ ile/ve/||/<>/> GÜDÜ(MOTİVASYON)
( Fiziksel kaynaklı gereksinim. İLE/VE/<> Zihinsel/düşünsel kaynaklı gereksinim. [ve bunların harekete geçmesi/geçirilmesi] )
( DRIVE vs./and/||/<>/> MOTIVATION )
- DÜRTÜ ile/ve/değil/||/<>/> UYARAN ile/ve/değil/||/<>/> UYARILMA
- DÜRTÜ ile/değil/ne yazık ki/||/<>/> ZORLAMA
( [not] DRIVE vs./||/<>/>/but ENFORCE )
- DÜRTÜLER ile/ve/||/<> KAYGI ile/ve/||/<> SAVUNMALAR
- DURUL, ORHAN (SARIYER, 1944) :
( Öğrenimini tamamladıktan sonra Fransa'da mesleği ile ilgili tekstil planlama ve işletme eğitimi gördü. Göz Nurunu Koruma Vakfı kurucu üyesi olup, Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Ayrıca Fethiye Spor Kulübü'nde 3 dönem yönetimi kurulu tüyesi ve 5 dönem başkanlık yaptı. Sarıyer Spor kulübü Divan Kurulu Üyesidir. )
- [DURUM > DUYGU > DÜŞÜNCE > DAVRANIŞ >= ... ]
ile
[DURUM > DÜŞÜNCE > DAVRANIŞ > DUYGU >= ... ]
ile
[DUYGU > DURUM > DAVRANIŞ >= ... ]
ile
[DÜŞÜNCE > DAVRANIŞ > DURUM > DUYGU >= ... ]
( Sorun. İLE Çözüm. İLE Âşık. Düşünme[sonradan]. İLE Biliminsanı. )
- DURUM ile/ve/<> ARADURUM
- DURUM ile/ve/<> DURUŞ
- DURUM = VAZİYET = SITUATION[İng., Fr., Alm.] = SITUS[Lat.] = SITUACION[İsp.]
- DURUMDAN/HALDEN ANLAMAK ve/||/<> GÖNÜL KIRMAMAK
- DURUMUNDA OLMAK ile/ve KONUMUNDA OLMAK
( BEING IN THE STATE OF vs. HAD TO IN THE STATE OF )
- DURUMU/OLAYI BÜYÜLTMEYE:
"YAKIN" ile/ve/değil/<> "AÇIK"
( Cahil ve/ya da ahmak kişiler[zihin(li)ler]dir. )
- DURUP DURURKEN (AĞLAMAK, GÜLMEK VS.)
- DURUŞ ile/ve/||/<> BAKIŞ
- DURUŞ ile/ve/||/<>/> DİRENİŞ
- DURUŞ ile/ve/||/<>/< İLKE
- DURUŞ ve/<> SAYGI ve/<> SEVGİ
( Kıyam. VE/<> Rükû. VE/<> Secde. )
- DURUŞ ile/ve TUTUM
( Sen doğru dur, kötüler ecelini bulur! )
( POSTURE/POSITION vs./and ATTITUDE )
- DOĞRU/DÜRÜST[Fars.] OLMAK =/||/<> "MANZARA KAPATAN AĞAÇ OLMAK"
( Ne yazık ki, bazı "kişiler" için dürüst kişilerin (istenilmeme) durumu. )
- DÜRÜST OLMAK/OLMAM "GEREKİRSE" değil DÜRÜST OLMAK/OLMAM GEREKİR Kİ
- DÜRÜST[Fars.] değil/yerine/= DOĞRU
- DÜRÜŞT[Fars.] ile/değil/yerine/>< DÜRÜST[Fars.]
( Sert; gücendirici, kırıcı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözünde ve davranışlarında, doğruluktan ayrılmayan, doğru, onurlu. | Doğru, yanlışsız. )
- DÜRÜSTLÜK:
"ÇOK ARKADAŞ" değil/yerine İYİ DOST (KAZANDIRIR)
- DÜRÜST/LÜK >< BİLGİSİZ/LİK(CEHÂLET)
- DOĞRULUK/DÜRÜSTLÜK[Fars.] =/> RAHATLIK
- DOĞRULUK/DÜRÜSTLÜK[Fars.] ile/ve/<> SAYGI
( Dürüst olmayan cezalandırılır. İLE/VE Saygı göstermeyene toplumda yer verilmez. )
( Teşekkür ve özür dilemeyi bilmek/uygulamak ile. )
( TO BE HONEST vs./and RESPECT )
- DÜRÜSTLÜKTE:
KOLAY İNCİNME ile/ve/||/<> KOLAY İNCİTME
- DÜRZÜ değil/>< DÜRZİ
( Ağır bir hakaret ve küfür sözü olarak kullanılır. DEĞİL/>< Suriye'nin, Havran bölgesinde yaşayan ve kendilerine özgü mezhepleri olan bir müslüman topluluğu. )
- DUŞ ALMAK değil/yerine YIKANMAK
- DÜŞ KURMA ve/||/<>/> UYANIŞ YAŞAMA
( Dışa bakınca. VE/||/<>/> İçe bakarak. )
- DÜŞ/ÜNÜ KURMAK ve/||/<>/> HAREKETE GEÇMEK
- DÜŞ ile/ve/||/<>/> OYUN
- DÜŞES ile DÜŞEŞ[Fars. DÜ: İki. + ŞEŞ: Altı.]
( Büyük ve önemli bir toprak parçasını yöneten yüksek rütbeli soylu. | Bazı devletlerde prensten sonra gelen en yüksek soyluluk gösteren san. İLE Zarla oynanan oyunlarda, atılan zarlardan her ikisinin de altı benekli olan yüzlerinin üste gelmesi. | Umulmayan iyi bir rastlama. )
- DÜŞKÜNLÜK ile/ve/değil/yerine ÖNCELİK (VERMEK/VERİLEN)
( [not] FONDNESS/ADDICTION vs./and/but PRIORITY
PRIORITY instead of FONDNESS/ADDICTION )
- DÜŞKÜNLÜK ile/ve/değil/yerine SEVGİ
( Sevgi, tutkunluk ve düşkünlük göstermez, düşkünlük ise sevgi değildir. )
- DÜŞLER ve/||/<>/> GÜLÜŞLER
- DÜŞMAN ve DELİ ile/değil/yerine/||/>< DOST ve ÂŞIK
( İşine geleni söyler. VE Ağzına geleni söyler. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gerçekleri söyler. VE Gönlünden geçeni söyler. )
- DÜŞMAN OLMAK değil/yerine/>< BİRBİRİNE HAYRAN OLMAK
- DÜŞMAN OLMAK ile/ve "GICIK" OLMAK
- DÜŞMAN(") ile/ve/değil KARŞI GÜÇ
- DÜŞMAN(") ile/değil/yerine RAKİP
- DÜŞMANA:
| "ZARAR VERMEK ve/ya da ÖÇ ALMAK" |
ile/değil/yerine/><
BAĞIŞLAMAK
( | Düşmanından daha alçağa düşürür. VE/YA DA Düşmanınla aynı seviyeye düşürür. | İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüceltir. )
- DÜŞMANCA ile/ve/değil/||/<>/< SAYGISIZCA
- DÜŞMANDAN KORUNMAK ile/ve/değil/||/<> "DOST"TAN KORUNMAK
( Kendin korunabilirsin. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Bir şeylerin ve/ya da birilerinin de koruması gerekir. )
( Dostlarım! Dünyada, dost yoktur! )
( Kusursuz dost isteyen, dostsuz kalır. )
( Ayıpsız yâr isteyen, yârsız kalır. )
- DÜŞMANLIK değil/yerine/>< BİREŞİM/TEVHİD
- DÜŞMAN/LIK ile/değil/yerine/>< DOST/LUK
( Dostluğunun bedelini ödemekten kaçınanın, "düşmanlığı"nı önemsemeyebilirsin. Fakat düşmanlığının bedelini ödemeye hazır olanın, "dostluğu"nu ciddiye al! )
( Düşmanın en büyük hilesi, "dostluğudur". )
( Dedikodu/nu eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Uyarır/ikaz eder. )
(
)
( [ölümü] Unutturan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anımsatan. )
( "Ne yapmamız gerektiğini" gösterir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ne yapabileceğimizi gösterir. )
( Her canımızı sıkanla. VE Her elimizi sıkanla. [Olmayalım!] )
( Her başımızı ağrıtanı düşman bilmeyelim/saymayalım. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Her başımızı okşayanı dost bilmeyelim/saymayalım. )
( Düşmana sus. İLE/VE/>< Dost ile konuş. )
( ADÂVET ile/değil/yerine/>< SÂDIK[< SIDK] )
- DÜŞMAN/LIK ile/değil/yerine FARKLI/LIK
- [ne yazık ki]
DÜŞMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KARŞIT/LIK
- DÜŞMAN/LIK ve KİN
- DÜŞMAN/LIK ve/||/<> YAKIN/LIK
( "Hiçbir şey, çetin düşmanlar kadar birbirine yakın değildir." )
- DÜŞME KAYGISI ile/ve/||/<> YÜKSEK SES KAYGISI
( İnsanın, doğduğunda,sahip olduğu, sadece iki korku. [Öteki tüm korku ve kaygıları sonradan öğrenir.] )
- DÜŞMEK/YERE DÜŞMEK ile/>< GÖZDEN/GÖNÜLDEN DÜŞMEK
( Çözümü/dermanı var. İLE/>< Çözümü/dermanı yok. )
- DÜŞMEMEK değil/yerine KALKABİLMEK
( Hiç. DEĞİL/YERİNE Her düştüğünde. )
- DUŞTA/YIKANMADA SICAK/SOĞUK SU AYAKLARDAN YUKARI DOĞRU ISLATMAYA BAŞLAYARAK DÖK(ÜN)MEK
- DÜSTÛR[Ar.] değil/yerine/= KURAL/ÖKKURAL
( KANUN, KAİDE, KURAL )
- DUŞU:
YEMEKTEN SONRA, DOLU MİDEYLE YAPMAK değil/yerine YEMEKTEN ÖNCE, BOŞ MİDEYLE YAPMAK
- ÖZSAYGI:
DÜŞÜK ile/değil/yerine YÜKSEK
( Süreğen kararsızlık ve mükemmelliyetçilik aranır/yaşanır. İLE/DEĞİL/YERİNE Eylemlerinin sorumluluğu kabul edilir. )
( Savunucu olma ve başkalarının düşüncelerine karşı duyarlılık görülür. İLE/DEĞİL/YERİNE Karar verirken, mantığı ile temellendirme görülür. )
( Hata yapmaktan korkma görülür. İLE/DEĞİL/YERİNE Başarı için kararlılığa sahip olma görülür. )
( Başkaları ile kıyaslama yapılır. İLE/DEĞİL/YERİNE Değişime açık olunur. )
( Kişinin, kendi hakkında aşırı eleştirellik görülür. İLE/DEĞİL/YERİNE Fizyolojik, zihinsel ve duygusal durumuna göre yaklaşılır. )
( Başkaları tarafından onaylanmaya aşırı istek görülür. İLE/DEĞİL/YERİNE Sağlıklı ilişki kurmaya özen gösterilir. )
- [ne yazık ki]
DÜŞÜLEN YALNIZLIK ile/ve/değil/yerine YEĞLENİLEN YALNIZLIK
( Çürütür/eritir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Olgunlaştırır/geliştirir. )
- DÜŞÜN! ve/||/<>/> OKU!
( Konuşmadan önce. VE/||/<>/> Düşünmeden önce. )
- DÜŞÜNCE -ile
( 10¯³¹ jul )
( THOUGHT )
- DÜŞÜNCE DÖNEMLERİNDE:
"BÜYÜSEL" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> (")DİNSEL(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLİMSEL
( Onbinlerce yıldır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sekizbin yıldır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Birkaç yüzyıldır. )
- DÜŞÜNCE/DÜŞÜNME ve/<> İMGELEM YETİSİ
( IDEA/TO THINK and/<> THE FACULTY OF IMAGINATION )
- DÜŞÜNCE, DÜŞÜNMEK yerine ZAMANINDA DÜŞÜNMEK
( Düşünce, düşünce başlar. [yere/aşağı düşünce!][düşen, düşünce/düştükten sonra anlar/bilir!] )
( "Melek Şehri" filmini de izlemenizi salık veririz. )
- DÜŞÜNCE:
GİZEMLİ değil GİZLİ
- DÜŞÜNCE [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- DÜŞÜNCE/İNANÇ/İDEAL ile/ve/<> KİŞİ
( Bazen ancak bir düşünce/inanç/ideal için herkesten vazgeçebilirsin, bazen de ancak bir kişi için tüm düşünce/inanç/ideallerinden! )
- DÜŞÜNCE [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- DÜŞÜNCE ve/||/<>/< MANTIK
ve/||/<>
EYLEM ve/||/<>/< EDEB
( Düşüncenin edebi, mantıktır. VE/||/<> Eylemin mantığı, edebdir. )
- DÜŞÜNCE/FİKİR ile/ve/<>/< BİLGİ/VERİ
( Amaca yönelik. İLE/VE/||/<>/< Nedene yönelik. )
( Entellektüel akıl. Amaçlı, evrensel düşünme. İLE/VE/||/<>/< Rasyonel akıl. )
( Gelecekte tutar, geleceğe yöneliktir. İLE/VE/||/<>/< Geçmişte tutar. )
( Bilgi/veri sahibi olmadan, düşünce/fikir sahibi olunmaz/olunmamalı! )
( Gelecek. İLE/VE/||/<>/< Şimdi. )
( IDEA/THOUGHT vs./and/||/<>/< KNOWLEDGE/DATA )
- DÜŞÜNCE ve/||/<> BİLGİ ve/||/<> BELLEK
- DÜŞÜNCE ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRIŞIM
- DÜŞÜNCE ve/=/||/<>/< DEVİMİN/HAREKETİN DUYUMU/DUYUMSANMASI
- DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT
( Düşünceler dedikleriniz, zihnin yüzeyindeki dalgacıklardır ancak. )
( Yaşamınızdaki en önemli şeye -kendinize-, bölünmez dikkatinizi verin. )
( Zorlamasız, kendi benliği ile kısıtlanmamış bir dikkat ve ilgi gerekir. )
( Olgun kişi, dikkatini içine yönelterek, meziyetlerini geliştirir. )
( Dikkat, Şimdi'ye geri getirir. )
( Dikkat, özgürleştirir. )
( Dikkatsizlik, tutsaklaştırır. )
( Dikkatsizlik, köreltir; dikkat, berraklaştırır. )
( Öteye ulaşmak için uyanık bir sükûnete ve sessiz dikkate gereksinimimiz vardır. )
( Dikkatsizliğiniz yüzünden kendi çevrenizde inşâ etmiş olduğunuz hapishaneyi inceleyin. )
( Başparmağınız işaret parmağınıza dokunuyor. İkisi de dokunuyor ve dokunuluyor. Dikkatinizi başparmağınızda topladığınız zaman başparmak hissedendir ve işaret parmağı da nesne. Dikkat odağını değiştirin, ilişki de tersine döner. )
( Attention liberates. )
( Inattention obscures, attention clarifies. )
( It needs effortless, un-self-conscious attention.
To go beyond, you need alert immobility, quiet attention.
Attention brings you back to the present.
Study the prison you have built around yourself by inadvertence.
Your thumb touches your forefinger. Both touch and are touched. When your attention; is on the thumb, the thumb is the feeler and the forefinger - the self. Shift the focus of attention and the relationship is reversed. )
( THOUGHT vs./and/||/<>/>/< ATTENTION )
- DÜŞÜNCE ile/ve/<> DUYGU
( THOUGHT vs./and/<> EMOTION )
- DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> DAVRANIŞ/TUTUM ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DEĞER ile/ve/||/<> DİL
( Akıl[doğru bağ/lar] ve ilim ile yapılandırılır. İLE/VE/||/<> Çeşitli fizyolojik ve psikolojik isteklerle ve eğlencelerle doyurulur. İLE/VE/||/<> Çalışarak, iş yaparak, kazanarak ve kazandırarak dengelenir. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
( Düşünceler, duygulardan önce gelir. )
( %80 İLE/VE/||/<> %20 İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
( Duygu yok fakat [çeşitli oranlarda/yoğunluklarda] etkisi olabilir. İLE/VE/||/<> Düşünce var. İLE/VE/||/<> Düşünce ve duygu var. İLE/VE/||/<> Öncenin, kendimizin ve başkalarının düşünceleri var. İLE/VE/||/<> Tümü var. )
( Saniyelerde. İLE/VE/||/<> Milisaniyelerde. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
( Zihnimizin konuşma dili. İLE/VE/||/<> Gövdemizin konuşma dili. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
- DÜŞUNCE ile EDİM
- DÜŞÜNCE ile/değil/yerine FARKLARI BİRLİĞE GETİREN DÜŞÜNCE
( En ufak bir fark gördüğün müddetçe sen gerçeğe yabancısın demektir. )
( Kederin nedeni, farklar ve ayrımlar değildir. )
( [not] THOUGHT vs./but THE THOUGHT BRINGS THE DIFFERENCES IN UNITY
THE THOUGHT BRINGS THE DIFFERENCES IN UNITY instead of THOUGHT
As long as you see the least difference, you are a stranger to reality.
Differences and distinctions are not the causes of sorrow. )
- DÜŞÜNCE ile FARKLILIKLARI BİRLİĞE GETİREN DÜŞÜNCE
- DÜŞÜNCE ile/ve/<> FELSEFE
( ... İLE/VE/<> Düşüncenin hesabını verebilmek. )
( IDEA vs./and/<> PHILOSOPHY )
- DÜŞÜNCE = FİKİR = THOUGHT[İng.] = PENSÉE[Fr.] = GEDANKE[Alm.] = PENSAMIENTO[İsp.]
- DÜŞÜNCE ile/ve/değil/yerine HESABINI VEREBİLECEĞİN DÜŞÜNCE
( Her düşündüğünü seslendirmemeli/söylememelisin! )
- DÜŞÜNCE ile/ve/> İNANÇ
( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )
( İNANÇ: Değişimi engelleme. )
( THOUGHT vs./and/> BELIEF/FAITH )
( ... ile/ve/> SRADDHA )
- DÜŞÜNCE ile/ve/+/<>/> İNANÇ ile/ve/+/<>/> İMAN
( Bilgi ve/+ yorum. [D] İLE/VE/+/<>/> Düşüncenin karesi. [D²] İLE/VE/+/<>/> Düşüncenin küpü. [D³] )
( [Kanıt gereksinimi] Vardır. İLE/VE/+/<>/> Daha çoktur. İLE/VE/+/<>/> Hem vardır, hem yoktur; ne vardır, ne de yoktur. )
- DÜŞÜNCE ile/ve/değil/yerine KENDİNİ OLUŞTURAN DÜŞÜNCE
- DÜŞÜNCE ile MİSAFİR-İ GAYBÎ
( ZAMAN ZAMAN İNSANIN AKLINA GELEN KÖTÜ DÜŞÜNCELER [GELİP GEÇİCİDİR!] )
- DÜŞÜNCE ile/ve TANRI
( IDEA vs./and THE GOD )
- DÜŞÜNCE ile TEKLİF
( IDEA, THOUGHT vs. PROPOSAL )
- DÜŞÜNCE ile/değil/yerine TÜREYEBİLİR/TÜRETİLEBİLİR DÜŞÜNCE
( İyi düşünceler, hormonların dengeli salgılanmasını sağlar. )
( Yüksek düşünceler, örnek kullanılmadan, hoşnut edici bir biçimde anlatılamaz. )
( Kötü düşünce, döner-dolaşır, ne yapar-eder size ulaşır! )
( Hakkımdaki yüksek düşünceniz, sadece sizin bir düşüncenizdir. [Onu herhangi bir anda değiştirebilirsiniz. Görüş ve kanılara nasıl/neden o kadar önem yüklenebilir?] )
( Your high opinion of me is your opinion only. [Any moment you may change it. How/why attach importance to opinions?] )
- DÜŞÜNCE ile/ve TUTKU
( IDEA vs./and PASSION )
- DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> VARLIK
( ... İLE/VE/||/<> En temel düşünce. )
- DÜŞÜNCE ile/ve VARSAYIM
( IDEA vs./and HYPOTHESIS )
- İNCELİK:
DÜŞÜNCEDE ile/ve/||/<> DUYGUDA ile/ve/||/<> DİLDE
( Derinlik yansıtır. İLE/VE/||/<> Sevgi oluşturur. İLE/VE/||/<> Güven yansıtır. )
- DÜŞÜNCEDE ile/ve/||/<>/>/< EĞİTİMDE ile/ve/||/<>/>/< BİLİMDE
( Özgürlüğü. İLE/VE||/<>/>/< Çağdaşlığı. İLE/VE||/<>/>/< Evrenselliği. [yeğleyelim!] )
- DÜŞÜNCEDEN DAHA ZARARLI OLAN:
"USTA SALDIRICI" ile/ve/değil/||/<> ACEMİ SAVUNUCU
- DÜŞÜNCE/DUYGU/DAVRANIŞ'LARDA:
KOŞMAK/EMEKLEMEK değil/yerine YÜRÜMEK
- DÜŞÜNCELERİ ÖĞRENMEK ile/ve/değil/yerine DÜŞÜNMEYİ ÖĞRENMEK/BECERMEK
( [not] TO LEARN IDEAS vs./and/but TO LEARN/MANAGE TO THINK
TO LEARN/MANAGE TO THINK instead of TO LEARN IDEAS )
- DÜŞÜNCELERİN, ...:
DENETLENEMEYECEĞİ KUŞKUSU/ZANNI ile/ve/||/<>/> ZARAR VEREBİLECEĞİ KUŞKUSU/ZANNI
- Düşüncelerini DİNLE!!!
- Düşüncelerini dizginlemek için DİNLE!!!
- Düşüncelerini dizginlemek için SUS!!!
- ... DÜŞÜNCELİ DÜŞÜNÜRLER değil ... KABULLÜ DÜŞÜNÜRLER
- DÜŞÜNCEME" değil DÜŞÜNMEK
- DÜŞÜNCEMİZİ DEĞİŞTİREBİLMEK:
"ZAAFİYET" değil MEZİYET
- DÜŞÜNCENİN, GELİŞİGÜZEL "KULLANILIŞI" ile/değil/yerine/>/>< FELSEFE
- DÜŞÜNCENİN KENDİ ile/ve/<> DÜŞÜNCENİN İÇERİĞİ
( THE IDEA vs./and/<> THE CONTENT OF THE IDEA )
- DÜŞÜNCESİZLİK ile DÜŞÜNEMEMEK/DÜŞÜNEMEMİŞ OLMAK
( THOUGHTLESSNESS vs. NOT ABLE TO THINK )
- DÜŞÜNCEYİ/DÜŞLERİ, DOĞAYA YANSITMAK değil/yerine DOĞAYI, ZİHİNDE İNŞÂ ETMEK
- DÜŞÜNCEYİ:
SÖZDE/YAZIDA BIRAKMAK ile/değil/yerine UYGULAMAYA SOKMAK
( Bir düşüncene(/düşünceye/ilkeye/mirasa), ancak, sen sahip çıkarsan (uygular ve devam ettirirsen), bir anlam/değer kazanır/sın ve/ya da kazandırır/sın. )
- DÜŞÜNCEYLE BAKMAK ile DÜŞÜNCE OLMADAN BAKMAK
( TO LOOK IN THINKING vs. TO LOOK WITHOUT THINKING )
- DÜŞÜNDÜĞÜNÜ, VAROLANA GİYDİRMEK ile/değil/yerine VAROLANI DÜŞÜNMEK
- DÜŞÜNDÜREN(/"ÜZEN/KIRAN"):
DÜŞMANIN ...
SALDIRILARI ile/ve/değil/||/<>/< AKIL VE ZEKÂ DIŞI "SÖZ VE DAVRANIŞLARI"
- ... DÜŞÜNDÜRTÜR ile/ve/||/<>/> DÜŞÜN DÜRTER
- DÜŞÜNEBİLDİĞİN KADAR (BİLE)BİLMEK ve/||/<>/> BİLEBİLDİĞİN KADAR DÜŞÜN(EBİL)MEK
- DÜŞÜNEMEMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< DÜŞÜNMEMEK (> DÜŞÜNEMEMEK)
- DÜŞÜN(E)MEMEK değil/ne yazık ki/< "DÜŞÜNMEYİ İSTEMEMEK"
- DÜŞÜNEN/ZİHİNSEL TÖZ(RES COGITANS) ile/ve UZAMLI/NESNE TÖZ(RES EXTENSA)
- DÜŞÜNEN ile/ve/<> DÜŞÜNCELİ
- DÜŞÜNENDEN ÜSTÜN OLMAYA ÇALIŞMAK değil DÜŞÜNCENİN ÜSTESİNDEN GELEBİLMEK
( [ne yazık ki] Düşüncenin üstesinden gelemeyen ya da söylenilen söze yanıt veremeyecek olan, düşünenin, söz söyleyenin "üstesinden gelmeye çalışır". )
- DÜŞÜNME (TAFAKKUR)
- DÜŞÜNME (")YOĞUNLUĞU(") ile/değil/>< VERİ PAYLAŞIMI
- DÜŞÜNME ile/ve AYIK DÜŞÜNME
( TO THINK vs./and SOBER THINKING )
- DÜŞÜNME ve/||/<>/= AYIRMA
- DÜŞÜNME ile/ve BÖLÜMLEME
( TO THINK vs./and CLASSIFICATION )
- DÜŞÜNME ile/ve/<> DENETLEME
- DÜŞÜNME ile/ve/<> DİL
( Düşünme, sözcüklerle gerçekleşmez. İLE/VE/<> Düşünme, sözcükleri kullanır! )
( Beyin-el ilişkisi ve zihin-dil ilişkisi sürekli akılda tutulmalı! )
( Bir şey ki, söylemesen de olur! SÖYLEME! )
( Düşünme/düşünce, dil kullanımıdır. )
( Kişi, dilinin ardında gizlidir. )
( İNTÂK[< NUTK]: Dile getirme, söyletme. | Akledilen şeyleri idrak etmek. )
( Türk dilinin kökenlerini araştırmanın birinci koşulu, sağlıklı bir dil felsefesi bilgisi
edinmek, bu felsefenin ışığında yürümeyi bilmek, araştırılan sorunlara, bu felsefenin
yöntemiyle yaklaşmaktır.
Bir topluluğun dilinde, o topluluğun yaşama anlayışını, yaşama biçimini, olaylara, doğaya
bakışını yansıtmayan sözcüklerin hepsi yabancı kökenlidir.
Kavramlarını üretirken somuttan soyuta yönelmeyi başaramayan bir toplumun dilinde
soyut var olanları içeren sözcüklerin bulunması bir olasılıktan öteye geçemez.
Bir toplumun düşünce ortamında bulunmayan şeyin, kavramı da yoktur.
Kavramlar, düşünsel içeriklerin taşıyıcısıdır.
Dilcinin, bilge olması kaçınılmazdır.
Dilin gerçeğini, ancak bilge dilci kavrayabilir.
Bir aydın, başka dillerden aldığı sözcüklerle düşünemez, üretemez, ancak aktarır,
bellekten belleğe gönderir.
Doğal yapısı ağacın yetişmesine elverişli olmayan bir ülkede, orman ürünleriyle ilgili
kavramlar üretilebilir mi? Kişi, bilmediği bir nesneye, bildiği bir adı verebilir mi?
Düşünsel alanda yeri olmayan bir kavram içeriğinin sözcüğe girmesi söz konusu değildir.
Soyut var olanlar üretemeyen bir topluluğun dilinde, soyutu yansıtan kavramın yeri yoktur.
Anlamsal içerik, o sözcüğü konuşan topluluğun düşünsel çevresiyle bağlantılıdır.
Bir dille konuşup yazmak, o dili bilmek değildir, önemli[öncelikli] olan, o dille düşünmek, üretmek,
düşünsel bir alan oluşturmaktır.
Dilin yüzeysel özelliklerine bakarak kökenine inmeye çalışmak, yanıltıcıdır, saptırıcıdır.
Kökte bulunmayan anlamı sözcükte aramak da dil bilincinden yoksunluk demektir.
Dilin ayakta durmasını, yaşamasını, yayılmasını sağlayan, yazıdır.
Dil, insan/kişi ile insan/kişi, dille vardır.
Dili yaşatan, geçmişten geleceğe taşıyan yazıdır. )
( TO THINK vs./and/<> LANGUAGE )
- DÜŞÜNME ile/ve/değil DOĞRU DÜŞÜNME
( Aklın bilinmeyenden bilinene doğru yaptığı hareket. İLE/VE/DEĞİL Aklın bilinenden bilinmeyene doğru yaptığı hareket. )
( Aklın bilinenle bilinmeyen arasındaki hareketi. İLE/VE/DEĞİL ... )
( Düşündüğün şeye bürünürsün/bulaşırsın. )
- DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/> DÜŞÜNCE
( Yaşam. İLE/VE/||/<>/> Yaşam(/a/k). )
( Düşünce damlacıklarıyla doldurulan havuzda yüzmek. İLE/VE/||/<>/> Kişinin[düşünenin/düşünmesi gerekenin], suyun üstünde (yaşamda) kalmasını sağlayan kaldırma gücünü sağlayan yasa/zorunluluk/gereklilik. )
( Bilinenleri, bilinmeyenlere götürebilecek biçimde düzenlemek. )
( Sonsuz olanaklılıklar. )
( Her şey düşünce ile başlar. )
( Düşün-ce: Yukarıdan düşünce/inince sende ortaya çıkan. )
( Bir yerini/dizini incitmeyen düşünmeye başlamaz kolay kolay. )
( Düşünme ifade edilerek düşünce haline getirilmiş olur. )
( Aklın bilinen ile bilinmeyen arasındaki hareketidir. )
( Düşünme süreci tamamlandığında, yani anlamlı bir bütünlük oluşturulduğunda, soruya yanıt verilir. )
( Düşünmeyi kesmek zorunda değilsiniz, sadece ilgilenmeyi kesin. )
( Düşüncelerinizi gözleyin, düşüncelerinizi gözlemekte olan kendinizi gözleyin. )
( Düşüncelerinizi sokak trafiğini seyreder gibi seyredin. )
( Rüyanızda bir çölde susuzluktan ölmekte olduğunuzu görürken, başucunuzda duran bir bardak suyun size yararı olmadığı gibi. )
( Düşüncelere sarılmayın yeter. )
( Zihin fukara olunca, fikir ukala olur! )
( Tefekkür, müşâhede ile olur. )
( Kendi düşünce berraklığınıza, amaçtaki safiyetinize ve eylemdeki dürüstlüğünüze güvenin. )
( Düşünmenin hakkını verirsen, düşünme de senin hakkını sana teslim eder. )
( Düşünmek için sükûnete gereksinim vardır. )
( el-NAZAR: Düşünmek, aklın, bilinmeyenden bilinmeyene doğru yaptığı harekettir. )
( Düşüncenin nesnesi, düşüncenin içindedir. )
( Watch your thoughts and watch yourself watching the thoughts.
You need not stop thinking. Just cease being interested.
Watch your thoughts as you watch the street traffic.
Just like the glass of water near your bed if of no use to you, when you dream that you are dying of thirst in a desert.
Don't hold on, that is all.
Rely entirely on your clarity of thought, purity of motive and integrity of action. )
( DÜŞÜNCE ÜZERİNE BAZI SÖZLER
Her şey düşünce ile başlar.
O, gelecek kuşakların faydalanabilmesi için ağaç diker.
Düşünce, okumuş bireylerin çalışmasıdır. Hayal görmek ise onların zevki.
Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu.
Düşünce yel, bilgi yelken, insanlık da kayığın kendisidir.
Düşünce ve pratik, yavaş yavaş her sanatı ilerletir.
Düşüncelerine hakim olamayanlar kısa zaman sonra davranışlarına da hakim olamazlar.
Düşüncelerini iyi kolla, onlar ağaçtaki kuşlar gibi sen farkında olmadan gelir ve sen her gün işinle meşgul olmaya devam ederken, geldikleri gibi sana haber vermeden gene kaybolurlar.
Düşüncelerinizi, kendi tercih ve kararınızla, hareket haline sokunuz.
Düşüncelerinizi yalnız siz seçiyorsunuz ve bu düşünceler hayatınızı biçimlendiriyor.
Düşüncenin kuvveti, zekanın sırrıdır.
Düşüncenin ortaya konulması, bireyi kölelikten kurtarıp özgürlüğe ulaştırır.
Düşünceye dalmış olan birini tembel biri sayma, çünkü bireylerin yaptığı bir görünen iş vardır, bir de görünmeyen.
Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.
Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkum olmaktır.
Düşünmeden okumak körletir, okumadan düşünmek yanıltır.
Düşünür, yeniden düşünen ve şimdiye kadar üzerinde düşünülmüş şeylerin asla yeterince düşünülmemiş olduğu kanısına varan kimsedir.
Ebedi olan şey yalnızca düşüncedir.
Işık gökgürültüsünden, düşünce de eylemden önce gelir.
Kendi düşünce biçiminden başka hiçbir şey sınırlayamaz seni !
Alçak gönüllü yüreklerde yaşayan düşünceler, en yüksek düşüncelerdir.
Çoğu kişi, belleği çok güçlü olduğundan, orijinal bir düşünücü olamaz.
Yaptığımız hataların çoğu, düşünmek gereken yerden duygularımızla, duyumsamamız gerektiği yerde düşüncelerimizle karar verdiğimizden ileri gelmiştir.
İyimser, yaranın üstünde kabuk; kötümser, kabuğun altında yara görür.
Her bakış bir gözlem, her gözlem bir düşünce, her düşünce bir bağlantı ve ilişki doğurur.
Düşünmekten utanmıyorsan, söylemekten de utanma.
Mantık eleştiri aracı, matematik ise buluş aracıdır.
Her problemin bir çözümü var ve bu çözüm her zaman içimde yatmakta.
Dünya ve içerdiği her şey düşüncenin ürünüdür.
Bağnazlıktan barbarlığa yalnız bir adım vardır.
Camdan evde oturanlar, başkalarına taş atmamalıdırlar.
Bir kere centilmen, her zaman centilmen.
Felsefe koşulsuz sorgulamadır.
Kişi, hangi konuda meyl ederse felsefeye girmiş olur.
Akıllı kişi, hem kitaplardan, hem de doğadan yararlanır.
Tüm bilimler, hergünkü düşüncenin mükemmel biçimde ıslah edilmesinden başka bir şey değildir.
Dişlerinin tümünü fırçalamana gerek yok. Sadece, ağzında kalmasını istediğin dişleri fırçala.
Bir düşünce eken bir eylem biçer
Bir eylem eken bir alışkanlık biçer
Bir alışkanlık eken bir karakter biçer
Bir karakter eken kaderini biçer.
Üzerinde yoğunlaşılması gereken düşünce, ŞU ANDA ve BURADA'dır.
İki tip birey var.
1. Etkin/pasif (a. Düşünmeyen, b. Düşünmüş)
2. Edilgen/aktif (Düşünen)
Düşüncenin Doğası
Düşünce, bilinçlilik alanındaki sakinliğin gerisinde akan şeydir. Düşünce bizim duygu ya da his diye adlandırdığımız şekle bürünebilir, fikir veya kavram formunu alabilir, yazı biçiminde veya sembolik olabilir. Düşüncenin geçmiş ve gelecek yaratma yeteneği vardır.
Düşünce nesne ve özne olmadan biçimlenemez. Düşünce zaman olmadan biçimlenemez. Düşünce hiçbir şeyi doğrudan deneyimleyemez. Düşünce kendisinin farkında olamaz.
Düşünce gerçekliktir. Düşünce olmadan gerçeklik yoktur. Bu düşün-gerçeklik, gerçek değildir ve doğasında şeylik veya madde yoktur.
Bölünmemiş olan yalnız düşünce ile bölünmüş görünür. Düşünce, şuna ya da buna ayırır.
Düşünce birlik taşıyamaz çünkü her zaman düşüncenin dışında olan vardır. Birlik düşünceyi kapsar çünkü birlik her şeyi kapsar.
Düşünce, bir düşüneni imler. Bir düşünenin düşüncesi olur. Düşünceler gözlemlenebilir. Düşünen ancak düşünce olarak gözlemlenebilir.
Düşünce, daraltır ve sınırlar. Bilinçlilik sınırsızdır. Düşüncenin bilinçliliğe gereksinimi vardır. Bilinçlilik düşünceye ihtiyaç duymaz.
Bu sözleri söyleyenlerin önemsiz olduğunu düşünmüyoruz. Esas olanın ve yoğunlaşılması gerekenin, sözü kimin söylediği değil, söylenen sözün kendisi olduğuna inandığımızdan dolayı kimin söylediğine yer vermedik. Farklı kitap ve kaynaklardan kimin söylediğini bulabilirsiniz. (Yukarıdaki sözlerin tümü, tanınmış kişilerin söylemiş oldukları değildir.)
"Gerçek ve mantık tüm bireylere açıktır ve onları ilk söyleyen kişiye, onları yineleyene ait olduğundan daha fazla ait değildir."
"Sizi güldüren ya da ağlatan bir mektup alırsınız, bunun nedeni olan postacı değildir." )
( TO THINK vs./and/||/<>/> IDEA )
( COGITO cum/et/||/<>/> COGITATIO )
- DÜŞÜNME ile DÜŞÜNMEYİ DÜŞÜNMEK
- DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/>/< DUYUMSAMA
- DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/> EYLEM
- DÜŞÜNME ile/ve/<> HESAPLAMA
( Düşünmeyi, yeteri kadar ve ancak gerektiği/gerektirdiği kadar sürdürmek gerek. )
( Ya hesap bilmiyorsun, ya da dayak yememişsin! )
( TO THINK vs./and/<> TO COMPUTE )
itibarı ile 33.765 başlık/FaRk ile birlikte,
33.765 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(35/136)
(1996'dan beri)