P ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 24.306 başlık/FaRk ile birlikte,
24.306 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(9/99)
- ASANSÖRDE:
DOĞRUCA ADIM ATMAK değil/yerine ADIM ATMADAN ÖNCE AYNAYI (KENDİNİ AYNADA) GÖRMEK
- AŞANTUĞRUL, NASUH (İST., 1953) :
( Kuaför olarak çalışma hayatına atıldı. 1972'de CHP'ye üye oldu ve 15 yıl süre mahalle sorumlusu, İlçe Yönetim kurulu üyesi, İl delegesi ve 2009 - 2014 tarihleri arasında 6'ncı dönem. Sarıyer Belediye Meclisi üyesi olarak görev yaptı. Sarıyerliler Derneği (SA - DER) olup uzun süre Yönetim Kurulu üyesi olarak görev aldı. Sarıyer Spor Kulübü Üyesi ve Divan Kurulu üyesidir. )
- AŞANTUĞRUL, ORHAN (İST. 1938) :
( Sarıyerlidir. Baba mesleği olan ciğercilik mesleğini devam ettirmiştir. Meslek kuruluşlarına üye olup İstanbul Umum Sakatatçılar Derneği Başkanlığını 10 yıl süre ile yapmıştır. )
- ÂSÂR[Ar. < ESER] ile ASAR[Ar.] ile ÂSÂR[Ar. < ISR] ile ASÂR[Ar.] ile A'SÂR[Ar. < ASR] ile AS'AR[Ar.]
( İzler, nişâneler, alâmetler. | Âbideler. | Gelenekler, öyküler. İLE Toz. [GUBÂR] | Sığınak, sığınılacak yer. [MELCE'] İLE Görevler. | Yükler. | Kabahatler, cürümler. İLE Fakirlik. İLE Yüzyıllar. İLE Pek kibirli. | Çarpık yüzlü. )
- ASAYİŞ BERKEMAL değil/yerine/= GÜVENDÜZEN YERİNDE
- ÂSÂYİŞ[Fars.] değil/yerine/= DÜZENLİLİK | GÜVENLİK
( Bir yerin düzen ve güvenlik içinde bulunması durumu. )
- ASEBİ ile/||/<> ÂSİ ile/||/<> CELÂLÎ
( Hırçın ve sinirli kişi. İLE/||/<> Yasalara başkaldıran, isyan eden. İLE/||/<> İlk olarak Yavuz Sultan Selim döneminde ortaya çıkan Bozoklu Derviş Celal'in adamlarına ve ondan yana olanlara sonraları da türeyen eşkıyaya verilen ad. )
- ASEKSÜEL ile/ve/değil/||/<>/< AZ SEKSÜEL
( Çeşitli neden ya da koşullarla. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Çeşitli olanaksızlıklarla ya da ilişkide/evlilikte. )
- ASELBENT[Ar. ASEL + Fars. BEND] ile/ve/||/<>
( Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir reçine türü. )
- ASES ile/||/<> ASES
( Gece bekçisi. İLE/||/<> Yeniçeri ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi. )
- ASFİKSİ/ASPHYXIA[İng.] değil/yerine/= HAVASIZ KALMA
- ASGARÎ MÜŞTEREK ile/ve/yerine AZAMÎ MÜŞTEREK
- ASGARİ MÜŞTEREK değil/yerine/= ORTAK PAYDA
- ASHAB ile/ve ÂLİM
- ASHAB ile MÜCTEHİD
- ASHAB ile/ve/> TABİÎN ile/ve/> TEB-İ TABİÎN
- ASHAR[Ar.] ile ASHÂR[Ar. < SIHR]
( Saçı kızıl olan. | Kırmızı tüylü. İLE Evlenme dolayısıyla erkek tarafı akrabalar, güveyler. )
- ÂSÎ[Ar. < ESER] ile ASÎ ile ASÎ, ASİYE ile ÂSÎ[< İSYÂN, çoğ. USÂT] ile ÂSÎ ile ÂSÎ[Fars.]
( Ahlâkı bozuk, ahlâksız, çapkın. İLE Uygun, elverişli. İLE Çok isyancı. İLE Karşı gelen. | Haydut, şakî. | Günahkâr. İLE Hekim, cerrah. İLE Kederli, mahzûn. )
- ASİ ile/ve/||/<>/> AKSİ
- ÂŞÎ[Ar.] ile ÂŞÎ[Ar.] ile AŞÎ[Ar.]
( Aşçı. İLE Akşam yemeği yiyen. | Gidip, uzaklaşan. İLE Tavuk karasına tutulmuş. | Akşam. | Akşam yemeği. )
- ASİ ile ASİL
- AŞİB[Ar.] ile AŞÎB[Ar.]
( Çok otlu. İLE Bol otlu. )
- AŞIBOYASI ile/ve/<>/< AŞITAŞI
( İçindeki demir hidroksit miktarına bağlı olarak rengi pas sarısından çok koyu, kırmızıya kadar değişen toz boya. [Eskiden, binaların dış ahşap kaplamalarında yaygın olarak kullanılırdı.] | Koyuca kırmızı, kiremit rengi. İLE/VE/<>/< Aşıboyası yapmakta kullanılan taş. )
- ASIG ile/||/<> ASIGLIG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kazanç, yarar. İLE Yararlı iş. )
- ÂŞIK OLMAK ile AŞK/I YAŞAMAK
- ÂŞIK OLMAK ile/ve/değil/||/<> "ÇARPILMAK"
- ÂŞIK OLMAK ile "HASTA OLMAK"
( FALL IN LOVE vs. "TO BE SICK" )
- ÂŞIK OLMAK ile/ve/||/<> TAKINTILI-ZORLAYICI(OBSESİF-KOMPULSİF) KİŞİLİK BOZUKLUĞU
( Gövdede, aynı biyokimyasal etkileri "yaratıyor"/yaratabiliyor. )
- ÂŞIK PAŞA ile/ve ÂŞIK PAŞA-ZÂDE
( 1272 - 1333 ile 1303 - 1481 )
( En önemli kitabı, Garîb-nâme'dir. İLE En önemli kitabı, Âşık Paşa-zâde Tarihi'dir. )
- ASIK SURATLI/LIK ile/değil/yerine CİDDİYET
- AŞIK VEYSEL PARKI :
( Fatih Sultan Mehmet (Armutlu) mahallesinde hizmete açılan parklardan biridir. )
- AŞIK VEYSEL PARKI :
( Pınar Mahallesindedir. 2.000,00 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. 80,00 m²'lik yeşil alanı, 480,00 m²'lik spor alanı ve 60,00 m²'lik'te bir tesisi bulunuyor. )
- AŞIK ile/değil ÂŞIK
( Baldır kemiği ile eklemleşerek, bileğin belirli başlı oynak merkezini oluşturan, ayak bileğinde bulunan, küçük kemiklerden biri. | Yapı çatılarında, uzun mertek, aşırma. | AŞIK ATMAK: Yarışmak. İLE/DEĞİL Vurgun, tutkun. )
- ASIK ile ASIK
( Somurtkan. İLE Asılı. )
- ASIK ile ÂŞIK
( Asılmış olan. İLE Çok seven. )
- ÂŞIK <> AŞK <> MÂŞÛK(A)
( Rüyasını görür. <> ... <> Uyur. )
( Kayıcı. [Durum, koşul ve karşılıksızlık durumlarında olasılık olarak davranışlarında kıyıcı ve yıkıcı olabilir.] İLE/||/<>/>< ... İLE/||/<>/>< Yakıcı.[Herhangi bir ölçüt olmaksızın âşık olana ya da "kendine yönelmiş olana" karşı, davranışlarında ve sözlerinde, bağlam, olanak ve terslik olarak (%1 - 99 arası) kıyıcı ve yıkıcı[0/1 (Evet/Hayır!)] olabilir.] )
- ÂŞIK ile KUL
- ÂŞIK ile/ve/||/<> MECNÛN
( Kardeşlerdir. )
- ÂŞIK/ÂNE değil/yerine/= SEVGEN/CE / SEVGENCİL
- ÂŞİKÂR ile/ve/||/<> BÂRİZ
- ÂŞİKÂRE ile/ve/değil ÂŞIK-ÂNE
- ÂŞIKKEN "EVLENMEK" ile/değil/yerine/>< ÂŞIK OLDUĞUMUZ KİŞİYLE EVLENMEK
- ASIKYÜZLÜLÜK değil/yerine/>< GÜLÜMSEMEK
( 43 kas ile. DEĞİL/YERİNE/>< 17 kas. )
- [ne yazık ki]
ASIKYÜZLÜLÜK ile/değil/yerine/>< GÜLÜMSEMEK
( Gülümsemesini kaybeden kişi, herşeyini kaybetmiştir. )
( A person, who has lost their smile, has lost everything. )
( Dünyanın en kötü görüntüsü/manzarası. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dünyanın en hoş/harika görüntüsü/manzarası. )
- ASIKYÜZLÜ/LÜK ile MEYMENETSİZ[Ar.]
( ... İLE "Uğursuz", huysuz, aksi. )
- ASIKYÜZLÜLÜK ile/değil ZİHNİ MEŞGUL(/KAFASI DOLU) OLMAK
- ASIL [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ASÎL[Ar.] ile ASÎL[Ar. < ASL]
( Öğleden sonranın son bölümü, akşamüstü. | Ölüm. İLE Sağlam. | İyice kökleşmiş. | Kendi adına hareket eden. | Edepli, terbiyeli. )
- ASIL ile/ve/||/<>/> FER
( Bir şeyin kendisi, kopya karşıtı. | Bir şeyin ilk olarak ortaya çıktığı yer. | Gerçeklik. | Soy. | Esas. | Temel. | Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan. | Bir görevde asaleten bulunan, yedek karşıtı. | Gerçekten, gerçek olarak. İLE/VE/||/<>/> İkinci derecede olan, kol, dal. )
- ASILMAK ile ASILMAK ile ASILMAK
( Tutunmak, tutunarak çekmek. İLE Birine sarkıntılık etmek. İLE [boyundan asılarak] "Ölüm cezası almak/vermek". )
- ASILMAK ile TIRMALAMAK
- ASILMAK ile/ve/||/<>/> YAZILMAK ile/ve/||/<>/> YÜRÜMEK
- ASILSIZ HABER değil/yerine/= GERÇEK DIŞI ÇAV
- ASILSIZ İHBAR değil/yerine/= YALAN BİLDİRİM
- AŞIM ile/ve/||/<>/> BAŞIM
( Azıcık. İLE/VE/||/<>/> Ağrısız. )
- ASİMETRİ ile/değil YAMUKLUK
- ASİMİLASYON >< ADAPTASYON
( [top] Sert > Az sert > Esnek > Yumuşak )
- ASİMİLASYON[Fr. < ASSIMILATION] değil/yerine/= ÖZÜMLEMEK | BENZEŞ(TİR)MEK
( Özümleme. | Benzeşme. | Farklı kökenden gelen azınlıkları ya da etnik öbekleri, bunların kültür birikimlerini, kimliklerini baskın doku ve yapı içinde eriterek yok etme. )
- AŞIN ile/ve/||/<> EŞİN
( Sürtüşmek. İLE/VE/||/<> Sürtünmek. )
- ÂŞİNA/LIK değil/yerine/= TANIDIK/BİLDİK / TANIŞIK/LIK
- AŞINDIRMAK değil/yerine AŞMAK
- AŞÎR[Ar.] ile ÂŞİR[Ar.]
( Onda bir [1/10]. | Samimi dost ve arkadaş. | Koca. İLE Onuncu. | Öşür toplayan. )
- ÂSİR[Ar.] ile ÂSİR/ÂSİRE[Ar.] ile ÂSİR/ÂSİRE[Ar.] ile ASÎR[Ar.] ile ASÎR[Ar.] ile ASÎR[Ar. < USRET]
( Bir söylenceyi/efsaneyi aktaran/nakleden. İLE Ayağı kayan. İLE [Üzüm ve benzerleri gibi şeyleri] Şırasını ya da yağını almak üzere sıkan. İLE Bitişik komşu. | Karmakarışık, dolaşık. İLE Şırası ya da yağı alınmak üzere sıkılmış şey, usâre. İLE Zor, güç, zahmetli. | Titiz. )
- ÂSİRE[Ar.] ile ASÎRE, SECÎR[Ar.]
( ... İLE Posa, cibre. )
- AŞİRET ile/değil/yerine HUKUK
- AŞIRI "AKILCILIK" >< YARATICILIK
- AŞIRI ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve/<>/>/< YAĞCI/LIK
- AŞIRI DERECE yerine İLERİ DERECE
- [ne yazık ki]
AŞIRI DOYUM ve/||/<>/> KÜSTAHLIK
- AŞIRI HIZ ve/||/<>/> GERÇEKLER
( Aşırı hız yapılan düşünceler, gerçeklere çarparak durur. )
- AŞIRI/ABARTILI KEYFİYET ve/||/<>/> GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET
- AŞIRI KİBAR/LIK ile/değil AHMAK/LIK
- AŞIRI KULLANIM ile/değil/yerine YERİNDE KULLANIM
- AŞIRI SEVGİ ile/yerine SEVGİ
( GARÂM ile/yerine MUHABBET )
- AŞIRI ŞÜPHECİ/LİK ile/ve/> SALDIRGAN/LIK
- [ne yazık ki]
"AŞIRI YORUM" ile/ve/||/<> "YAMUK DURUŞ"
- AŞIRI YORUMA KAÇMADAN! ile/ve/değil/||/<>/< ELDEN/DİLDEN GELDİĞİNCE
- AŞIRI(") ile/değil/yerine/<> ÖTE
- AŞIRI/LIK ile/ve/değil AYKIRI/LIK
- AŞIRI/LIK ve/<> EKSİK/LİK
( YARASA: "Güzelliğim" "fazla görülmesin" diye gece uçarmış. KUĞU: Güzelliğini sergilemekten, su içmeyi bile boşvererek/unutarak susuzluktan ölmüş. )
( Aşırı gidersen tersi olur. )
( EXCESSIVE/NESS vs./<> DEFICIENT/NESS )
- AŞIRI/LIK["AŞŞIRI" değil!] ile/ve/değil SIRADIŞI/LIK
( [not] "EXCESSIVE/NESS" vs./and/but EXTRAORDINARY/INESS )
- AŞIRI/LIK ile UC
- AŞIRI/LIK ile/ve ZORLAMA
( EXCESSIVE/NESS vs./and COMPULSION )
- ASİT ile/||/<> BAZ
( Asitler proton (H+) veren İLE bazlar ise proton alan maddelerdir. )
( pH = -log[H^+] )
( Cabir ibn Hayyan (Geber) | 780 | Orta Çağ | Kimyanın babası, deneysel yöntemi geliştirdi (1859 - 1927) (Ülke: İsveç) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Elektrolit teorisi, Arrhenius denklemi) (Nobel: 1903) )
- ASİT ile/||/<> BAZ
( Asitler proton (H+) veren İLE bazlar ise proton alan maddelerdir. )
( Formül: pH = -log[H^+] )
( Cabir ibn Hayyan (Geber) tarafından 780 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1859-1927) (Ülke: İsveç) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Elektrolit teorisi, Arrhenius denklemi) (Nobel: 1903) )
- AŞİYAN MEZARLIĞI :
( Bebek'le Rumelihisarı arasındadır. Sarıyer İlçesi sınırları buradan başlar. Rumelihisarı Kalesi bitişiğindedir. Önceleri "Kayalar Mezarlığı" olarak biliniyordu. Zaman zaman Rumelihisarı Mezarlığı da deniliyorsa da asıl daha ziyade Aşiyan Mezarlığı olarak bilinmektedir. Aşiyan Sarıyer ilçesini Beşiktaş'tan ayıran sınırdır. Bu mezarlıkta gömü yapılmaktadır. )
- AŞİYAN MÜZESİ :
( Rumelihisarı'nda Aşiyan Mezarlığı karşısındadır. Müze olarak kullanılan ev Şair Tevfik Fikret'e (1867 - 1915) aittir. Aşiyan (Yuva) adını taşıyan bu ev "Edebiyatı Cedideciler" yani (Yeni Edebiyatçılar) adına 1945 yılında müze yapılmıştır. Bu müze "Cedide Müzesi" adıyla da tanınır. )
- Âşık'ını DİNLE!!!
- AŞK:
ESKİDEN ile/ne yazık ki/>/>< GÜNÜMÜZDE
( "Korku". İLE/NE YAZIK Kİ/>/>< "Kaygı". )
( "Elâlem görür" diye. İLE/NE YAZIK Kİ/>/>< "Herkes görsün" diye. )
- AŞK "HASTALIĞI" değil ÂŞIK OLMAMA(NIN YARATTIĞI) SORUN/LARI
- AŞK [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- AŞK/MÂŞUK ve/<> MASUMİYET/MASUM
- AŞK OLSUN ile/ve/||/<> AŞK OLSUN ile/ve/||/<> AŞK OLSUN
( Beğenilmeyecek bir davranış/tutum karşısında kınama, sitem bildiren söz. | "Aferin" anlamında bir davranışın, bir tutumun çok beğenildiğini bildiren söz. | Dervişler arasında kullanılan merhabalaşma. )
- AŞK/ÇOĞU DURUM:
[önce] AKIM ve/sonra/||/<>/> BAKIM
- AŞK [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- AŞK:
SİN ile/ve/||/<>/> ŞIN
( | HİPOTALAMUS ve/||/+ HİPOFİZ ve/||/+ EPİFİZ | ile/ve/||/<>/>
| İYİ/LİK ve/||/+ DOĞRU/LUK ve/||/+ GÜZEL/LİK | )
- AŞK ile/ve/||/=/<> AÇIKLIK
- AŞK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ADÂLET
( [ölçü/ölçüsüzlük] Bireyde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Toplumda. )
- AŞK ile/ve/değil/<> AHİD'E VEFÂ
- AŞK ve/||/<>/>< AKIL
( Aklınızı kullandığınız kadar aşkınızı kullanmazsanız, denge/yi tutturamazsınız. )
( Sen, sen olduğun sürece o değilsin; o geldiğinde de sen olmazsın. )
- AŞK ile/ve ÂŞIK["AŞIK" değil!]
( Çaresizlik yoktur. İLE/VE Çaresizlik çoktur/yaşayabilir. )
( Birçok şeye [her şeye/herkese] yönelik olabilir. İLE/VE Tek bir şeye/kişiye yönelmiştir. )
( Aşk, daha çok, tek taraflıdır. )
( Aşk ehline, sultanların tahtı, tahta parçasından başka bir şey değildir. )
( AŞK :/= Yasaksa!... [Aşk, ancak yasak aşk ise süreklidir/sürdürülebilirdir.] )
( Mutlu aşk/âşık yoktur.(yoktur) )
( "Kör-kütük âşık olmak" değil bir "kütüğe" âşık olup kör olmak. )
( AŞK'I, ÂŞIKLAR BİLİR
[Başka da, hiçkimse bilemez.] )
( Âşık, türkü yakmazsa, aşka katlanamaz. )
( KENDİNDE VÜCÛD OLMAYAN ZÂT )
( I love my love, but my love doesn't love me as I love my love. )
(
)
( "Çıkıktır o. Âşık olsan, duramazdın." )
( )
( Aşk ile yürüyen, sırtında, dünyayı taşır...
Aşksız yürüyen, "beden" diye bir ceset taşır. )
( LOVE vs./and LOVER )
- AŞK ile/ve/değil/yerine/<> COŞKU
( FALL IN LOVE vs./and/<> EXUBERANCE )
- AŞK ile/ve/||/<>/> EŞEYSELLİK/SEKS
( BÂH-NÂME[Ar., Fars.]: Eşeyselliği konu alan kitap. )
( EŞEYSELLİK (SEKS) :
- Eşey Bilim: Seksoloji.
- Latince "sexus".
- Eşeysel çekim(cazibe): seksapel (ingilizce "sexappeal").
- Orpheus("Nur ile şifa veren"). (Fenike dilinde Nur anlamına gelen Aur, Yunanca'da Arpha ile şifa anlamına gelen Rafae sözcüklerinden oluşmuştur ve "Nur ile şifa veren" anlamına gelmektedir.)
- Üçlemeler(Triad'lar)... (Sevgi-Sezgi-Bilgi), (Güzellik-Bilgi-Güç), (Sevgi-Arınma-Aydınlanma), (Güzel-İyi-Doğru).
American Heritage Sözlüğü'nde
- Sex: 1. a. The property or quality by which organisms are classified according to their reproductive functions. b. Either of two divisions, designated male and female, of this classification.
2. Males or females collectively.
3. The condition or character of being male or female; the physiological, functional, and psychological differences that distinguish the male and the female.
4. The sexual urge or instinct as it manifests itself in behavior.
5. Sexual intercourse.
6. The genitalia.
sexed, sexing, sex.es: To determine the sex of (young chickens).
- sex appeal: n. Physical attractiveness or personal qualities that arouse sexual interest in another person.
- sex cell: n. A gamete.
- sex chromosome: n. Either of a pair of chromosomes, usually, designated X or Y, in the germ cells of human, most animals, and some plants, that combine to determine the sex of an individual, XX resulting in a female and XY in a male.
- sex gland: n. A testis or ovary; gonad.
- sex hormone: n. Any of various animal hormones, such as estrogen and androgen, affecting the growth of function of the reproductive organs and the development of secondary sex characteristics.
- sex.ism: n. Discrimination based on sex, esp. discrimination against women. 2. Attitudes or conditions that promote stereotyping of social roles based on gender. -sex'ist adj. & n.
- sex.less: adj. 1. Lacking sexual characteristics; neuter. 2. Arousing or exhibiting no sexual interest or desire; asexual. -sex'less.ly adv. -sex'less.ness n.
- sex linkage: n. The condition in which a gene responsible for a specific phenotypic trait is located on the X choromoseome, resulting in sexually dependent inheritance of the trait.
- sex-linked: adj. 1. Carried by a sex chromosome, esp. an X chromosome. Used of genes. 2. Sexually determined. Used esp. of inherited traits.
- sex.ol.o.gy: n. The study of human sexual behavior. -sex'o.log'ic, sex'o.log'i.cal adj. -sex.ol'o.gist n.
- sex.pot: n. Informal. A strikingly sexy person.
- sex.tant: n. 1. A navigational instrument used for measuring the altitudes of celestial bodies. 2. Sextant. Sextans. [NLat. sextans, sextant- < Lat., sixth part(from its being graduated in sixths of a circle) < sextus, sixth.]
- sex.tile: adj. Designating the position of two celestial bodies when they are 60 degrees apart. [Lat. sextilis, one sixth < sextus, sixth.]
- sex.u.al: adj. 1. Of, pertaining to, affecting, or characteristic of sex, the sexes, or the sex organs and their functions. 2. Implying or symbolizing erotic desires or activity. 3. Of, pertaining to, or designating reproduction involving the union of male and female gametes. [LLat. sexualis < Lat. sexus, sex.] -sex'u.al.ly adv.
- sexual intercourse: n. Coitus, esp. between humans.
- sex.u.al.i.ty: n. 1. The conditionof being characterized and distinguished by sex. 2. Concern with or interest in sexual activity. 3. The quality of possessing a sexual character or potency.
- sex.u.al.ize: tr.v. -ized, -iz.ing, -iz.es. To make sexual in character or quality.
- sex.y: adj. -i.er, -iest. Arousing or tending to arouse. sexual desire or interest. -sex'i.ly adv. -sex'i.ness n.
- sexual selection: n. Darwinian adjunct of natural selection hypothesizing the preffered hereditary selection of characteristics involved in male courtship displays and combat.
- sex: pref. Six; sexpartite. [Lat. sex, six.]
- sex.a.ge.nar.i.an: n. A person who is sixty years old or between the ages of sixty and seventy.
adj. 1. Being sixty years old or between the ages of sixty and seventy. 2. Of or pertaining to a sexagenarian. [Lat. sexagenarius, sexagenary]
- sex.ag.e.nar.y: adj. 1. Pertaining to or proceeding by sixties. 2. Sexagenarian. -n., pl. -ies. A sexagenarian. [Lat. sexagenarius < sexageni, sixty each < sexaginta, sixty < sex, six.]
- Sex.a.ges.i.ma: n. The Second Sunday before Lent. [LLat. sexagesima < Lat. sexagesimus, sextieth < sexaginta, sixty < sex, six.]
- sex.a.ges.i.mal: adj. Of, relating to, or based on the number 60. [< Lat. sexagesimus sixty.]
- sex.cen.te.nar.y: adj. Pertaining to 600 or to a 600-year period. -n., pl. -ies. A 600th anniversary or its commemoration. [< Lat. sexcenteni, six hundred each : sex, six + centeni, a hundred each < centum, hundred.]
- sex.en.ni.al: adj. 1. Occurring every six years. 2. Relating to or lasting six years. -n. An event that occurs ever six years. [Lat. sexennium, of six years : sex, six + annus, year.] -sex.en'ni.al.ly adv.
- sex.par.tite: adj. Composed of or divided into six parts, as a groined vault.
- sext(also Sext): n. Eccles. 1. The fourth of the seven canonical hours. 2. The time of day set aside for sext, usually the sixth hour, or noon. [ME sexte < Lat. sexta(hora), sixth(hour) < sextus, sixth.]
- sex.tan: n. A malarial fever with paroxysms recurring every six days. -adj. Occurring or recurring every six days. [NLat. sextana(febris), sextan(fever) < Lat. sextus, sixth.]
- Sex.tans: n. A constellation in the equatorial region of the sky near Leo and Hydra. [NLat., sextant.]
- sex.tet: n. 1. Mus. a. A group composed of six vocalists or musicians. b. A musical composition written for six performers. 2. A group of six persons or things. [Alteration of SESTET.]
- sex.til.lion: n. 1. The cardinal number written 10*21. 2. Chiefly Brit. The cardinal number written 10*36. [Fr. sex-, six (Lat. sex) + million, million.] -sex.til'lion adj. & pron.
- sex.til.lionth: n. The ordinal number that matches the number sextillion in a series. 2. One of sextillion equal parts. -sex.til'lionth adj. & adv.
- sex.to.dec.i.mo: n. pl. -mos. 1. The page size of a book composed of printer's sheets folded into 16 leaves or 32 pages. 2. A book composed of sextodecimo pages. [Lat. sextodecimo, ablative of sextusdecimus, one sixteenth : sextus, sixth + decimus, tenth < decem, ten.]
- sex.ton: n. An employee or officer of a church who is responsible for the care and upkeep of church property and sometimes for ringing bells and digging graves. [ME segerstone < AN segerstaine < Med. Lat. sacristanus, sacristan.]
- sexton beetle: n. The burying beetle.
- sex.tu.ple: tr. & intr.v. -pled, -pling, -ples. To multiply or be multiplied by six. adj. 1. Containing or consisting of six parts; sixfold. 2. Larger or greater by sixfold; multiplied by six. 3. Mus. Having six beats to the measure. -n. A number six times larger than another. [Prob. SEX- + (QUIN)TUPLE] - sex.tu'ply adv.
- sex.tu.plet: n. 1. One of six delivered at one birth. 2. sextuplets. The six offspring of one birth. 3. A group of six similar persons or things; sextet. [SEXTU(PLE) + (TRI)PLET.]
- sex.tu.pli.cate: adj. 1. Six times as many or as much; sixfold. 2. Raised to the sixth power. -tr.v. -cat.ed, -cat.ing, -cates. To sextuple. -n. One of six similar things. [SEXTU(PLE) + (DU)PLICATE.] - sex.tu'pli.cate.ly adv. -sex.tu'pli.ca'tion n. )
( LOVE vs./and/||/<>/> SEX )
( ... ile MÜCAMAA )
- AŞK = (FALL IN) LOVE[İng.] = AMOUR[Fr.] = LIEBE[Alm.] = AMORE[İt.] = AMOR[İsp., Lat.] = HO ER.S, HE FILIA, HE AGAPE[Yun.] = İŞK[Ar., Fars.] = MIN[Felm.]
- AŞK ve/||/<> GÖNÜL
( İmam. VE/||/<> Cemaat. )
- AŞK ile/ve/<>/> GÜLMEK :)
( Sen gülersen, hayat güler. :) :) :) )
( LOVE vs./and/<>/> TO LAUGH )
- AŞK ile HAYALPERESTLİK
- AŞK ile/ve/değil/||/<>/< "OLMAZIN"(ÇOK DÜŞÜK OLASILIĞIN) HEYECANI("GERÇEKLEŞME DÜŞÜNCESİ/DÜŞÜ/BEKLENTİSİ")
- AŞK ile/ve/||/<> ONUR
- AŞK ile/ve/||/<>/> ŞİİR
( Aşk (bile), şiirin bahanesidir. )
( ... İLE/VE/||/<>/> Birinin unuttuğunu, öbürüne unutturmayan söz. )
- AŞK ile/ve/değil/||/<> TUTKU
( Bilincin kayması. | Zihnin by-pass'ı. İLE/VE/DEĞİL ... )
( AŞK: Kendi kendini deneyimleme. )
( AŞK: Kara baht. )
( AŞK: Uykuya dalmadan önceki son düşündüğün ve uyandığındaki ilk düşündüğün. [tabii uyuyabiliyorsan] )
( AŞK: Kendi bilgisinin bittiği yerde, aczin başladığı zaman bilinebilir. )
( [not] LOVE vs./and/but PASSION )
- ASKA'[Ar. < SUK] ile ASKA'[Ar.]
( Bölgeler. | Çeşme duvarlarının bölmeleri. İLE Kanarya. [kuş] )
- AŞKÂR[/Â/E], ÂŞİKÂR/E[Ar.] ile AŞKAR[Ar.]
( Belirli, açık, meydanda. İLE Koyu al. | Kızıl saçlı adam. | Doru[gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi kara] at. )
- AŞK:
DOKUNMAYA KIYAMAMA ile/ve/||/<>/>< KIYASIYA DOKUNMA İSTEĞİ (ARASINDALIK)
- ASKER SUYU ÇEŞMESİ :
( Yenimahalle'nin Havantepe mevkiinde ve Rumelikavağı'na bakan yamaçtadır. Çeşme bu alanda konuşlanan askeri birliğin ihtiyacını karşıladığı ve askeri birlikçe uzun yıllar korunması ve bakımı yapıldığı için "Asker Suyu" adını almıştır. )
- ASKER ile/ve/||/<>/>< SİVİL
( Kep ile postal arasında sıkışıp kalma(!) İLE/VE/||/<>/>< Cüzdan ile vicdan arasında sıkışıp kalma(!) )
- ENGELLEM/AMBARGO[Fr.]:
SÜEL/ASKERÎ değil/yerine/= GEÇİMSEL/EKONOMİK değil/yerine/= YÖNETKİL/SİYASİ
- ASKERİ İSKELE :
( Çayırbaşı'nda, Tekel iskelesi yanındaki ikinci iskele Marmara ve Boğazlar Sahil Güvenlik Kumandanlığına ait olup, iskelede güvenlik ve kontrol ile ilgili gemiler bulunmaktadır. )
- AŞK'I BESLEYENLER ile AŞK'I ÖLDÜRENLER
( * MUTLULUK
* HOŞGÖRÜ
* SEVGİ
* İLGİ
* TEN UYUMU
* DOKUNMA
* BİRLİKTE ZAMAN GEÇİRME
* UYUM
* NEŞE
* ÖZLEM
* FEDÂKÂRLIK
* KISKANÇLIK
* PAYLAŞIM
* SEVGİ VE AŞK SÖZCÜKLERİ
* ROMANTİZM
* SADAKAT
* ÖZEN
* SAYGI
* CESARET
* ÇILGINLIK
* ONAYLAMA
* DÜRÜSTLÜK
* DUYARLILIK
ile
* İHMAL
* İLETİŞİM AZLIĞI
* ÇATIŞAN KİŞİLİK
* BASKICI TUTUMLAR
* SÖZEL VE FİZİKSEL ŞİDDET
* ONU TANIMAMAK
* UMUTSUZLUK
* [BAZEN] EVLİLİK )
- AŞKI:
OLUŞTURAN ile/ve/||/<>/> ARTIRAN
- AŞKIN, ...:
KAPIYI ÇALMASI ile/ve/||/<>/> BACAYI SARMASI
- AŞK'IN "AZALMASI/DÜŞMESİ" ile/ve/değil/<> KANIKSAMA
- AŞK'IN:
BEDELİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KUDRETİ
- AŞKIN EKSİKLİĞİ ile/değil/ne yazık ki/< ARKADAŞLIĞIN EKSİKLİĞİ
- AŞK'IN GETİRDİĞİ TUTKU ile/ve TUTKUNUN GETİRDİĞİ BELÂ
- AŞKIN OLMAMA ile/değil ZORUNLU OLMA
- AŞKINLIK:
ZİHİNDEN "KURTULMA" ve/||/<> AKILDAN "KURTULMA"
- AŞKIN/LIK" ile/değil/ne yazık ki ABARTI ya da BENZETME/MECAZ
- AŞKINLIK ile/ve/> GÖREVDEŞLİK/SİNERJİ
( TRANSCENDENCY vs./and/> SYNERGY )
- AŞKINLIK ve/||/<>/< İLKELERİN OYNANAMAZLIĞI
- AŞKINLIK ve/||/<>/< ZAMANSIZLIK
- AŞKLA ve/||/<> SEVGİYLE ve/||/<> MUHABBETLE
( Doğ(ur)mak. VE/||/<> Büyü(t)mek. VE/||/<> Geliş(tir)mek. )
- [AŞKTA] SEVGİLİNİN:
"HERŞEYİ OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "HİÇBİR ŞEYİ OLMAK"
- AŞKTA:
TUTARSIZLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< TUTARLILIK
( Tutmazsa/tutmazlarsa. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Tutarsa/tutarlarsa. )
- AŞKTA ve İŞTE ve DOSTTA
( Vasatından, uzak duralım! VE Kesatından, uzak duralım! VE Fesatından, uzak duralım! )
- AŞKTA:
DOYAMAMAK ile/ve/||/<>/> KIYAMAMAK
( Uyuma! Konuşalım... İLE/VE/||/<>/> Haydi uyu! Geç oldu. )
- ASLAN, ERHAN (TEKİRDAĞ, 1956) :
( Kocaelispor'dan transfer edildi (1985). İki sezon Sarıyer'de tescilli kaldı ve 39 lig, 3 kupa, 3 turnuva olmaz üzere 45 resmi ve 12 de özel olmak üzere 57 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 45, kupa maçlarında 3 ve özel maçlarda 13 olmak üzere toplam 53 gol yedi. 1 kez A Milli, 6 kez Amatör, 4 Ümit ve 21 A Genç olmak üzere 32 kez Milli Takım formasını giydi. )
- ASLAN, MEHMET (SÜRMENE, 1955) :
( Armatör. Üyesi olduğu Sarıyer Spor kulübünde üç dönem (1993/94, 1994/95 ve 2004/2005) yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidir. Ayrıca Yenimahalle Spor Kulübünde yönetim kurulu üyesi ve başkan, Aliağa Spor Kulübünde de yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı. Çeşitli mesleki kuruluşlarda üye olarak bulundu. Sarıyer Spor Kulübü, 1940 Sarıyerli Sporcular Derneği, Yenimahalle Spor Kulübü ve Aliağaspor Kulübü Derneği Üyesidir. )
- ASLANAĞZI/DANABURNU ile ASLANAĞZI
( Sıracagillerden, türlü renkte, güzel, kokusuz çiçekleri olan bir bitki. İLE Havuz kenarlarına konulan ve ağzından su akan aslan biçiminde süs taşı. )
- ASLANLI YALI = SAİD HALİM PAŞA YALISI
- ASLI-ASTARI (BULUNMAMAK)
( DOĞRU OLMAMAK )
- ASLI-ESASI (BULUNMAMAK/OLMAMAK)
- ASLI-FASLI (BULUNMAMA)
- ASLÎ ile/ve AHLÂKÎ
- ASLÎ ile ASİL
- AŞLIK/AŞLIQ ile/||/<> AŞLIK/AŞLIQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Aşevi, mutfak. İLE Buğday. )
- ASMA[Ar.] ile ASMA[Ar.] ile ASMA'[Ar.] ile ASMÂ[Ar.] ile ASMAH[Ar.]
( Asma işi/durumu. | Asılmış, asılı. | İLE Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler. | Belirli bir tür üzüm veren bitki. [Lat. VITIS] İLE Uyanık ve "gözü açık" olan. | Keskin kılıç. İLE Eğri elli/bacaklı. İLE Pek kahraman, çok şecâatli. )
- AŞMA ile/ve/||/<> DÖNÜŞTÜRME
- AŞMA ile ESNETME
- AŞMAK ile/ve/değil ALIŞMAK
( [not] TO EXCEED vs./and/but TO GET USED TO )
- AŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ATLAMAK
- AŞMAK ile/ve/değil/yerine DEĞİŞTİRMEK/DÖNÜŞTÜRMEK
- AŞMAK ve/> ULAŞMAK
- ASOSİYASYON/ASSOCIATION[İng.] değil/yerine/= ÇAĞRIŞIM | İLİŞKİLENDİRME
- ASPARAGAS[İng. < ASPARAGUS] değil/yerine/= ŞİŞİRME HABER
- ASPERGER ile/||/<> OTİZM
(
)
- ASRÎ/MODERN/MUASIR değil/yerine/= ÇAĞDAŞ
- AŞSAMAK ile/||/<> AŞSAMAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dağ geçidini geçmeye/aşmaya niyetlenmek ve bunu istemek. İLE/||/<> Birinin yemek istemesi. )
- ASTENİ/ASTHENIA[İng.] ile/ve/||/<>/> ASTENİK/ASTHENIC[İng.]
( Güç yitimi. Gövde/beden düşkünlüğü. İLE/||/<>/> Düşkün. Gücü yitik. )
- ÂSÛDE[Fars.] değil/yerine/= RAHAT, DİNÇ OLAN | SUSKUN
- ÂSUMAN[Fars. < ÂSMÂN] değil/yerine/= GÖKYÜZÜ
- AŞÛRE (TATLISI) ile/ve/değil/||/<>/< AŞÛRE (ÇORBASI/YEMEĞİ/AŞI)
- ASVALT" değil ASFALT
- AT ÇEŞMESİ :
( Sarıyer Şehit Mithat Caddesi (Eski Yeni Yol) üzerinde, Yalçınkaya Sokağı başındadır. Çeşmenin ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Kitabesinde "Bu çeşmeden akan su suların en hasıdır/Rahmet olsun geçmişine Fırıncı Abbas'ın hayratıdır (1947)" yazısı bulunmaktadır. Çeşme yerinde vardı ama onarımını yaptıran fırıncı Abbas Okumuşoğlu, kendisi yapmış gibi kitabeye kayıt düşmüş! Bu çeşmeye At Çeşmesi denilmesinin nedeni, pazara giden hayvanların sulanması, su ihtiyaçlarının karşılanması için yalak yanında uzun bir beton yalak olmasıdır. Bu yalak zamanla kaldırıldı. Bu çeşmede Sarıyer belediyesi tarafından 2008'de tekrar onarıldı. )
- AT:
HİÇKİMSENİN ve/<> HERKESİN(BİNENİN)
- AT, O "ADAMI"! ve/||/<>/> AT, O ADIMI!
- AT SİNEĞİ ile CIZ SİNEĞİ ile ÇEÇE SİNEĞİ ile ET SİNEĞİ ile EV SİNEĞİ/KARASİNEK[Lat. STOMOXYS CALCITRANS] ile MEYVE SİNEĞİ ile SIĞIR SİNEĞİ ile SİRKE SİNEĞİ[Lat. DROSOPHILA] ile SU SİNEĞİ ile UYUZ SİNEĞİ
( Çiftkanatlılardan, uzunluğu 8 mm. kadar olan, kanatları büyük ve küt, at, sığır, domuzların bacak, kuyruk aralarında yaşayan, eklembacaklı bir sinek türü. İLE Kişiye, uyku aşılayan sinek. İLE ... İLE ... İLE Uzaya çıkmış ilk hayvan. İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )
( HORSE FLY vs. TSE-TSE FLY vs. ... vs. HOUSE FLY vs. FRUIT FLY vs. ... vs. ... vs. ... vs. ... )
( HIPPOBOSCA EQUINA cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... )
- AT ile/ve/||/<>/> DEVE ile/ve/||/<>/> FİL
( Attan büyük deve, deveden büyük fil var. )
- AT[Fars.] ile EŞEK/AFRİKA EŞEĞİ ile KATIR
( At ve eşek kendi neslinin devamı olan hayvanlardır. Hem kendi içlerinde, hem de at ile eşek arasındaki farkları bilmek gerekir. Katır ise, at ile eşeğin çiftleştirilmesi ile oluşan bir hayvandır. Üçü de geviş getirmeyenler[non rumminants] sınıfındadır. )
( Gebelik süreleri 330-335 gündür. İLE Gebelik süreleri 348-377 gündür. İLE ... )
( Atlarda safra kesesi yoktur. )
( Eşeklerin kulakları, atlarınkinden çok daha uzundur. )
( FERESİYYE: Atgiller. )
( AKRAH: Alnı beyaz at. )
( BELAK: Ayakları alacalı at. )
( BÛR[Fars.]/KÜMEYT[Ar..]: Doru, kızıla çalar at. [KÜRÂN, KÜREND, KÜRENG[Fars.]: Kırmızı/al renkli at.] )
( EBREŞ: Sisli, alaca benekli at. )
( GARRÂ': Alnında beyaz bir lekesi, akıtması olan at vs. )
( SABÂH-ÜL-HAYR: Bazı atların alnında bulunan beyaz leke. [beyazlık alnından burnunun üstüne kadar uzarsa buna "akıtma" denilir.] )
( HACÎL[Ar.]/ŞİKÂL[Fars.]: Üç ayağı beyaz[sekili] olan at. )
( HANEB[Ar.]: Atın arka ayaklarının ortasında bulunan dirsek gibi dışarı çıkık bölümü. )
( İŞKİL/İŞKÎL[Fars.]: Önden sağ ve arkadan sol ayağı beyaz olan at.[Araplarca hiç makbul sayılmaz] )
( KARAKUŞ: Atların ayağında görülen bir hastalık. )
( MEŞBÛB[Ar. çoğ. MEŞÂBÎB]: İki ayağı beyaz olan at. )
( MEŞKÛL[Ar.]: Bileklerine kadar üç ayağı beyaz olan at. )
( NEVEND/E[Fars.]: Hızlı giden at. )
( ESB-İ YELE[Fars.]: Koşucu at. )
( PÂLÂ/PÂLÂD/PÂLÂDE/PÂLÂY[Fars.]: Yedek at. )
( PULÂD-REG[Fars.]: Sert damarlı, dayanıklı at. )
( PÂY-İ SEMEND: At ayağı. )
( RÜMMÂNÎ[Ar.]: Kır ile doru arasında bir donu olan at. )
( SABÂ-REFTÂR[Ar., Fars.]: Rüzgâr gibi hafif ve çabuk giden. )
( SARÎH[Ar. çoğ. SARÂİH]: Safkan Arap atı. )
( SEBBAK[Ar.]: Yüğrük[İyi yürüyen/koşan. | Çalışkan. | Çevik, güçlü.] at. )
( SEMEND[Fars.]: Kula[: al ile kır arası] at. | Çevik ve güzel at. )
( ŞU'LE[Fars. çoğ. ŞUAL]: Atlarda beyaz tüylerden oluşan benekler. )
( TAHCÎL[< Ar. HACLE]: Atların ayağında beyaz siğil bulunması. )
( TEKÂVER[Fars.]: Koşucu, seğirtici at. | ESB-İ TEKÂVER: Koşu atı. )
( URNE[Ar.]: Bıcılgan hastalığı.[atların topuklarına yakın yerlerin iltihaplanması] )
( ÜSTÛR[Fars.]: Davar, at ve katır gibi dört ayaklı hayvan. )
( VERD, VERD-İ AĞBES[Ar.]: Doru at. | Hz. Muhammed'in yedi atından birinin adı. )
( YA'FUR[Ar. | çoğ. YAÂFİR]: Hz. Muhammed'in Hayber Vak'ası'nda ganîmet olarak aldığı bir eşeğin adı. )
( HEDÎR[Ar.] / ŞÎHE[Fars.]: At kişnemesi. )
( NEHÂK/NEHÎK/NÜHÂK[< NEHK]: Eşek anırtısı. )
( 6000 - 8000 yıl önce, Türkistan'da evcileştirilmişlerdir. İLE 6000 yıl önce, Etiyopya ve Somali'de evcileştirilmişlerdir. İLE ... )
( Eşek, şehveti simgeler. )
( HERGELE[Fars. | çoğ. HERÂGİ]: Eşek sürüsü. | Binek ve taşıta alışmamış huysuz hayvan. )
( PÂDE[Fars.]: Eşek ve sığır sürüsü. )
( [Ermenice] ... ile AVANAK ile ... )
(
ile
ile
)
( Süleymaniye Kütüphanesi'nde, incelenmeyi bekleyen 57 adet yazma bulunmaktadır. )
( * SAKARYA: ATATÜRK'ün atı/nın adı.
* HAYYAM: Halife Abdülmecid'in atı/nın adı.
* DERVİŞ: Enver Paşa'nın atı/nın adı.
* MARENGO: Napolyon'un atı/nın adı.
* BUKEFALOS / ÖKÜZ KAFA: İskender'in atı/nın adı.
* İNKİTATUS(SENATÖ): Kaligu'nın atı/nın adı. )
( RAHVAN: Koşarken bir yandaki iki bacağını aynı anda atan at. )
( ÇAVAA[Batı Moğolistan Tsengel Tuvaları'nda]: 1 yaşındaki at. )
( ... ile MERKEB, HIMAR, AYR[çoğ. A'YÂR] ile BAGL/[BAGLE: Dişil katır], BAĞLÜ )
( ESB, FERES, RAHŞ[: Gösterişli, yürük ve güzel.], BÂRE, BÂR-GÎR ile HAR/MARSIVAN ile ESTER )
( HORSE vs. DONKEY[< DUN&MONKEY][end of XVIII. century] [JACK/JACKASS(male) | JENNY(female)] vs. MULE )
( EQUUS CABALLUS cum EQUUS ASINUS cum EQUUS MULUS )
( EL CABALLO con ... con ... )
- AT ve/||/<> KÖPEK
( Sezgi. VE/||/<> Sadakat. )
- ATA EFENDİ ve/||/<> NAZİF EFENDİ
- ATA ERK/İL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKIL ERK/İL
- ATA, HALİL (ZİLE, 1939) :
( İstanbul Ticari İlimler Akademisinden mezun oldu. Meslek hayatına Ziraat Bankasında başladı. Aynı bankada Genel Müdür Yardımcılığı yaptıktan sonra Anadolu Bankası Genel Müdürü olarak görev aldı. Türkiye Güreş Federasyonu Başkanlığı yaptı. Beşiktaş Jimnastik Kulübü yönetim kurulu üyeliğinden sonra 1 dönem Sarıyer Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ATA[Türkçe] ile ATÂ'[Ar.]
( Baba. | Dedelerden/büyükbabalardan her biri. | ATATÜRK sözcüğünün kısaltılmış biçimi. İLE Bağışlama, bahşiş. [> TEÂTÎ] )
- ATA ile HATA
- ATABİLİYOR ile/değil ATAYABİLİYOR
- ATABİNEN, REŞİT SAFFET (SARIYER, (1884 - 1965) :
( Devlet ve siyaset adamıdır. Saint - Joseph Lisesi ve Paris Siyasal Bilgiler Fakültesinde eğitim gördü. Tütün Rejisi Komiserlik Kalemi Mütercimliği, Sadrazam Avlonyalı Mehmed Ferit Paşa'nın Özel Kalem Müdürlüğü, Bab - ı Ali Yazı İşleri Hariciye Kalemliği, Türkiye Romanya Karma Komisyonu Başkatipliği, Bükreş Sefareti Başkatipliği, Washington, Madrid ile Tahran Sefaretleri Başkatiplikleri, Büyükelçilik Müsteşarlığı, Maliye Hususi Kalem Müdürlüğü, Şura - yı Devlet Tanzimat Dairesi Üyeliği, Lozan Barış Konferansı Türk Murahhas Heyeti Sekreterliği, Memaliki Şarkiye Fransız Bankası Müşavirliği, Anadolu Bağdat Demiryolları Meclis Başkan Yardımcılığı, Cenevre Uluslararası İktisat Konferansı Müşavirliği, 1927 - 1934 yılları arasında iki dönem Kocaeli Milletvekilliği yaptı. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumunun kurulmasında büyük rol oynadı. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanlığı görevlerinde bulundu. )
- A'TAF[Ar. < ATF] ile A'TÂF[Ar. < ATF]
( En âtıfetli, pek şefkatli, çok merhametli. İLE Merhametler, şefkatler. | Meyiller, atmalar. )
- ATAĞ, HAKKI (SARIYER, 1947) :
( Banka memurluğundan emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı. Kulübün Divan Kurulu Üyesidir. )
- ATAK ile ATAK[Fr. < ATTAQUE]/OFANS[Fr. < OFFENCE]
( Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr. Çevik, hareketli. | Geveze. | Aniden başlayan hastalık nöbeti. İLE Atılım. | Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın. | Gol atmak ya da sayı kazanmak amacıyla yapılan akın. )
- ATAK ile/değil/ne yazık ki !SALDIRGAN
- ATAK/LIK ile/ve/||/<> GÖZÜKARA/LIK
- ATAL[Ar. çoğ. A'TÂL] ile ÂTÂL[Ar. < ITL]
( Gövdenin örtülü olmayan bir yeri. [özellikle ense] | Tüm gövde. | Bir kişinin güzelliği. İLE Koltuk altları. | Böğürler. | Yanlar, kenarlar. )
- ATÂLET ile/değil/yerine/>< ADÂLET
( Eylemsizliğin(atâletin) olduğu yerde, adâlet olmaz. )
- ATÂLET ile/ve/||/<> DİRENÇ
- ATÂLET[Ar.] değil/yerine/= EYLEMSİZLİK/SÜREDURUM
- ATÂLET ile/ve/değil/<>/< OLANAKSIZLIK
- ATAMAN KOÇ, EMİNE (GÖRDES KIRANKÖY 1952) :
( Kilyos'ludur. Lise öğrenimini 1985'te tamamladı. Japonca'ya merak sardı ve 1982 - 1986 yılları arasında Japonca'yı öğrendi. Profesyonel Turist Rehberliği sınavını kazandı ve bunu meslek olarak benimseyip 22 yıl aralıksız rehberlik yaptı. Çeşitli sivil toplum kuruluşunda görev aldı. ÇYDD derneğinde aktif görev aldı. Sarıyer Halk Eğitim Merkezi ve Ana Çocuk Eğitim Vakfı'nın ortaklaşa yürüttüğü yetişkinler için okuma yazma kursu öğretmenliği yaptı. Türk - Japon Dostluk Derneği yönetimin kurulunda bulundu. 2001'de Sarıyer'e (Kilyos) yerleşerek Sarıyerli oldu. "Altı Bin Düğüm Bir Yevmiye GÖRDES (2011) isimli anı kitabından sonra "Gördes'den - Tokyo'ya 2014) anı kitabını yayınladı. Sarıyer Belediyesinin Düzenlediği Edebiyat etkinliklerinde yer aldı. Olayları ve anıları abartmadan yazan, tatlı üslubu ile dikkat çeken Sarıyerli bir yazar. )
- ATAR ile YATAR
- ATARAK ile/değil/yerine SOYUTLAYARAK
- ATARAKSİYA -
( Hiçbir heyecan ya da zihin etkisiyle uyarılmayan dinginlik, acıya olduğu kadar kıvanca karşı da ilgisizlik. )
- ATASOY, SULTAN (TRABZON, 1954 – 2017) :
( Sarıyer Lisesini bitirmeden iş hayatına atıldı. Armatör olarak denizcilikle uğraştı. Siyasi hayata CHP saflarında başladı. Çeşitli kademelerde görev aldıktan sonra 1989 - 1994 yılları arasında İl Genel Meclisi üyesi olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü başta olmak üzere pek çok sosyal, kültürel ve sportif amaçlı dernekte üye olup, Sarıyer Spor Kulübünde bir dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ATASÖZÜ = PROVERB[İng.] = PROVERBE[Fr.] = SPRICHWORT[Alm.] = PROVERBIO[İt.] = PROVERBIO[İsp.]
- ATATÜRK ARBERATUMU :
( Bahçeköy'de Kemerburgaz yolu üzerindedir. Kuruluş çalışmalarına 1939 yılında başlanmıştır. 1972 yılına kadar eksikliklerin giderilmesi çalışmaları yapılmıştır. 1973 yılında ise 56 hektarlık alana yayılarak büyütülmüştür. 1980 yılında Arberatumun ismi, Atatürk'ün doğumunun yüzüncü yıldönümü nedeniyle Atatürk Arberatumu olarak değiştirilmiş, alanı da tüm ihtiyaçlara yanıt verecek biçimde 343 hektara yükseltilmiştir. Dünyanın en büyük Arberatumu olan Atatürk Arberatumu canlı ağaç ve bitki müzesidir. Dünyanın dört bir yanından getirilen ağaçlar burada yetiştirilmektedir. Alan içinde meşe ve Akçaağaç koleksiyonları yer almaktadır. Her ağacın üzerinde Latince adları, nereden geldiği ve kaç yaşında olduklarını gösterir kimlik kartları bunmaktadır. Arberatum içinde sulama işleri için gölet ve gezi için yol ve yürüyüş parkuru vardır. Floristik zenginliği dünyaca kabul edilen üç ayrı floraya ait (I. Orta Avrupa, 2. Akdeniz ve Güney Avrupa, 3. Karadeniz ve kısmen Kafkas) 450 ağaç türü barındıran Belgrad Ormanı üzerinde kurulan Atatürk Arberatumu idari yönden Orman Genel Müdürlüğüne, bilimsel yönden ise İ.Ü. Orman Fakültesi Dekanlığına bağlıdır. Atatürk Arberatumu Taksim'e 20, boğaz sahiline 6, Karadeniz'e 9 kilometre uzaklıktadır. Denizden yüksekliği 80 ile 120 m. arasında değişiklik gösterir. )
- ATATÜRK ÇIRAKLIK EĞİTİMİ MESLEK OKULU :
( Bu okul 1987'de Mehmet Akif Ersoy İlkokulunun ahşap binasında eğitime başladı. Bina yeterli olmayınca Sarıyer Halk Eğitim Merkezi bünyesine eğitime devam edildi. 1995'te ise 10. Yıl Sanayi Sitesindeki binasına taşındı. )
- ATATÜRK İLKÖĞRETİM OKULU :
( Çayırbaşı'nda ilkokul, 1976 yılında Çayırbaşı İlkokulu adıyla açıldı. 1881'de okulun adı Atatürk İlk Okulu, 1991'den sonra da Atatürk İlköğretim Okulu oldu. )
- ATATÜRK MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ :
( Pınar Mahallesinde bulunan ve Sarıyer Kaymakamlığına bağlı olarak eğitim vermektedir. Berberlik, kadın kuaförlüğü, cilt bakımı, güzellik uzmanlığı, oto elektro mekanikerliği, otomotiv elektrikçiliği, otomotiv boyacılığı, kaporta tamirciliği, elektrikli ev aletleri servisçiliği, elektrik tesisatçılığı, radyo ve televizyon tamirciliği, bilgisayar teknik servisçiliği, mobilyacılık, servis, garsonluk, aşçılık, pasta - tatlı şekerlemeciliği, mobilyacılık ve konfeksiyonculuk gibi çok değişik dallarda eğitim verilmektedir. )
- ATATÜRK OTO SANAYİ NAZMİ AKBACI CAMİİ :
( Atatürk Oto Sanayiye girişte solda bulunmakta olup, Sanayinin Kooperatif Başkanının ismi ile anılmaktadır. )
- ATATÜRK OTO SANAYİ SİTESİ :
( Maslak mahallesi sınırları içinde bulunan Atatük Oto Sanayi Sİtesi, otomobil tamircileri ve bakım servislerinin bir bölümü 1975 yılında tamamlandı. İkinci bölümü 1992 yılında hizmete açıldı. Türkiye'nin en büyük sanayi sitesi olup üçüncü bölümü İkitelli'de açıldı. Üç bölümde toplam 550 atölye ve 282 dükkân bulunmaktadır. )
- ATATÜRK PARKI :
( Bahçeköy Mahallesindedir. 680,00 m2'lik bir alanı kapsar, 150,00 m2 yeşil alanı ve 70,00 m2 çocuk oyun alanı ve bir de lokal binası bulunmaktadır. )
- ATATÜRK PARKI :
( Maden Mahallesindedir.4.998,51 m2 bir alanı kapsamaktadır. 3.100,00 m2'lik yeşil alanı, 67,90 m2'lik çocuk oyun alanı, 224,58 m2'lik spor alanı ve 273 m2'lik Semt Evi bulunmaktadır. )
- ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ SARIYER ŞUBESİ :
( Merkez Sarıyer'de 16.05.1997 tarihinde; Fahrettin Serdaroğlu (Başkan), Mustafa Balcı, Ümit Yaşar Purnal, Selahattin Kırçal, Mehmet Cemgut Balcı, Fatma Nezahat Güven, İlhan Çelik (Kurucu Yönetim kurulu), Necati Yazır, İbrahim balcı, Mehmet Şener Canatar, Fatma Kırçal, Turgut Somaylıoğlu, Zeki Çalışkan, Leyla Doruk, Hikmet İşler ve Fehmi İşler tarafından kuruldu. )
- ATAY SUYU :
( Belgrad Ormanında Falih Rıfkı Atay piknik alanında bulunmaktadır. Leziz bir memba suyudur. )
- ATAY, PROF. DR. İBRAHİM (SAFRANBOLU, 1925) :
( İ. Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi. Safranbolu'nun Akören köyünde doğdu. İlköğreniminin ilk üç yılını köyünde yaptı, diğer kısmını yatılı olarak Yörük Köyünde tamamladı. Öğrenim için İstanbul'a geldi ve Üsküdar I. Ortaokulu bitirdikten sonra Haydarpaşa Lisesinin Fen kolundan 1944'te mezun oldu. Aynı yıl Ankara'daki Yüksek Ziraat Enstitüsü Orman Fakültesine kaydoldu ve bu okulu bitirdi. Bir süre Orman Genel Müdürlüğü teşkilatında çalıştıktan sonra askerlik görevini tamamladı ve 1950'de İ.Ü. Orman Fakültesi Silvikültür Kürsüsünde akademik görevine başladı. "Karaçam (Pinus nigra var. palallasiana) Tohumu Üzerine Araştırmalar" adlı tezi ile doktorasını verdi vi 1954 yılında "Ormancılık Bilimleri Doktoru" ünvanını aldı. Bir süre yurtdışında lisansve bilimsel inceleme ve araştırma yaptıktan sonra yurda döndü ve "Türkiye'de Sahil Kumullarının Tesbiti ve Ağaçlandırılması Üzerine Araştırmalar" adlı çalışması ile 1962 yılında "Üniversite Doçenti" ünvanını aldı. Yasanın emrettiği süreyi tamamladıktan sonra 1970'de Profesörlüğe yükseltildi. 1974'te İ.Ü. Orman Fakültesi Dekanlığına seçildi ve kısa bir süre dekanlık yaptı. Prof.Dr. Fikret Saatçıoğlu'nun ayrılması ile 1980'de Silvikültür Anabilim Dalı Başkanlığına, yine aynı yıl İstanbul Üniversitesi Senatörlüğüne seçildi. İ.Ü. Senatosu tarafından Atatürk Devrimleri Araştırma Enstitüsü asil üyeliğine seçildi ve bu görevini emekli olana kadar devam ettirdi. Kitapla: Neol Ağacı (Mahiyeti, Yetiştirilmesi, Bakımı, Muhafazası, Hasadı ve Türkiye'de Neol Ağacıı Preblemi), 1969", "Genel ve Teknik Yönleri ile Türkiye'de Ağaçlandırma, 1970", "Kumulların Ağaçlandırılması Tekniği, 1972", "Doğal Gençleştirme Yöntemleri I (Doğal Gençleştirmenin Başarısını Etkileyen Önemli Hususlar, 1982", "Doğal Gençleştirme Yöntemleri II (Önemli Türlerimizin Silvikültürel Özellikleri ve Bu Özelliklere Göre Gençleştirme Yöntemlerinin Uygulanması), 1982", "Orman Bakımı (Gençlik bakımı, Ayıklama, Aralama, Işıkllandırma, Alttesis, Budama), 1984", "Kent Ormancılığı, 1988", Silvikültür II (Silvikültürün Tekniği), 1990", "Doğal Gençleştirme Yöntemleri I - II, 1987" ve ayrıca pek çok bilimsel makalesi var. )
- ATBÂ'[Ar. < TIB] ile ATBA'[Ar.] ile ATBÂ[Ar. < TABY]
( Dereler, kanallar. İLE En pis. İLE Meme başları. )
- ATELYE/ATÖLYE değil/yerine İŞLİK
( Zanaatçıların ya da resim, yontu gibi sanatlarla uğraşanların çalıştığı yer. | Gömlek. )
- ATEŞ ÇİÇEĞİ[Lat. SALVIA SPLENDENS] ile ATLAS ÇİÇEĞİ ile ÇADIR ÇİÇEĞİ ile ÇUHA ÇİÇEĞİ ile GÜZELHATUN ÇİÇEĞİ HANIMELİ(HONEYSUCKLE) ile ITIR ÇİÇEĞİ ile İPEK ÇİÇEĞİ ile KAHKAHA ÇİÇEĞİ/GÜNDÜZ SEFASI ile KOHLERIA ÇİÇEĞİ ile KÜPE ÇİÇEĞİ ile LÂVANTA ÇİÇEĞİ ile MAHMUR ÇİÇEĞİ ile MUM ÇİÇEĞİ ile PEYGAMBER ÇİÇEĞİ ile SALON ÇİÇEĞİ ile SARAY ÇİÇEĞİ ile TELGRAF ÇİÇEĞİ ile YAYLA ÇİÇEĞİ ile YILAN ÇİÇEĞİ ile YILDIZ ÇİÇEĞİ ile ÖLMEZ ÇİÇEK ile GELİNCİK ÇİÇEĞİ(POPPY)[Lat. FRITILLARIA IMPERIALIS]
- ATEŞ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ATEŞ[Fars.] ile/ve ALEV
( Zihinde. İLE/VE Gözde. )
( Kavram. İLE/VE Nesne. )
( Yanıcı nesnelerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr. | Tutuşmuş olan nesne. | Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer ya da araç. | Patlayıcı silahların atılması. | Genellikle hastalık etkisiyle artan gövde sıcaklığı, kızdırma. | Öfke, hırs, hınç. | Coşkunluk. | Tehlike, felaket. | Büyük üzüntü, ıstırap. İLE Yanan maddelerin ya da gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule. | Sıcaklık. | Kıvılcım. | Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak, flama. | Aşk ateşi. )
( ÂDÎŞ ile/ve ... )
( FIRE vs./and FLAME )
( NÂR ile/ve ŞU'LE[çoğ. ŞUAL] )
- ATEŞ ile/değil ÂTAŞ[Ar.]
( ... İLE/DEĞİL Susuzluk. )
- ATEŞ ile AZ SOĞUK ALGINLIĞI
( FEVER vs. FEWER COLD )
- ATEŞ = ÖFKE
( FIRE = ANGER )
- ATEŞ ile/ve/||/<> YAZI ile/ve/||/<> FELSEFE-BİLİM ile/ve/||/<> SANAYİ
( İnsanlığın gelişimindeki/tarihindeki dört önemli eşik. )
( 70.000'lerde. İLE/VE/||/<> 3500'lerde. İLE/VE/||/<> [M.Ö. ve M.S.] 1000'lerde. İLE/VE/||/<> 1800'lerde. )
- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]
- ATEŞE:
BENZİN değil/yerine/>< SU
- ATHÂR[Ar. < TÂHİR] ile ATHAR[Ar.]
( Hanımların, âdet ve doğumdan kurtuldukları zamanlar. İLE Çok temiz olan. )
- ÂTÎ[Ar. < İTYÂN] ile ÂTÎ/ÂTÎYE[Ar. < UTV] ile ATÎ[Ar.]
( Gelecek, gelen [kişi ya da şey]. | Gelecek zaman, istikbal. | Önde, aşağıda. İLE İsyân eden, kafa tutan. İLE İnatçı, "kalın kafa/lı". )
- ATICI, YRD. DOÇENT EYÜP (ÇANAKKALE - AYVACIK - PAŞAKÖY, 1966 - 2012) :
( İlk, orta ve lise eğitimini aldıktan sonra 1983 - 1985 yılları arasında Dokuz Eylül Ünivesitesi Denizli Mimarlık ve Mühendislik Akademisi, Makine Mühendisliğinde öğrenim gördü. 1985 yılında girdiği İ.Ü.Orman Fakülkesi Orman Mühendisliği Bölümünden 1989 yılında mezun oldu. 1992 yılında İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Orman Mühendisliği Anabilim Dalı Orman Ekonomisi Yüksek Lisans Programını tamamladı. 1990 yılında İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Hasılatı ve Biyometri Programında "Değişik Yaşlı Doğu Kayını Ormanlarında Artım ve Büyüme" isimli Doktora tezini tamamladı ve Doktor unvanını aldı. 2000 yılında aynı anabilim dalında Yardımcı Doçent kadrosuna atandı. İ.Ü. Orman Fakültesinde Temel Bilgi Teknolojisi kullanımı, Dendrometri, Orman Hasılat Bilgisi, Bilgisayar Destekli Tasarım, Bilgisayar Yazılım Uygulamaları Araştırma Yöntem ve Teknikleri derslerini verdi. Kısa bir süre Odman Hasalatı ve Biyometri Anabilim Dalı Başkanlığı görevini yürüttü. )
- ATIF ile/ve PAY ALMA
( ATTRIBUTION vs./and TO GET SHARE )
- ÂTIFET[Ar. çoğ. AVÂTIF] değil/yerine/= KARŞILIK BEKLEMEDEN GÖSTERİLEN SEVGİ, İYİLİKSEVERLİK
- (ATİK) İBRAHİM PAŞA CAMİSİ ile İBRAHİM PAŞA CAMİSİ / MUHSİNE HATUN CAMİSİ
( Bayezıd'ta. İLE Kumkapı'da. )
( 1477'de. İLE 1532'de. )
- ATIK ile ARTIK
- ÂTİK[Ar. çoğ. AVÂTİK] ile ÂTİK[Ar.] ile ATÎK/ATÎKA[Ar. < ITK]
( Sırtın üst bölümü. İLE Berrak, sâf; karışmamış, değerli/kıymetli. İLE Eski. | Hür. | Güzel, genç kız. | Asîl. | Hz. Ebû Bekir'in takma adı/lâkabı. )
- ATİK ile ATİK/A
( Çabuk davranan, çevik. İLE Eski, eski zamanla ilgili. )
- ATIK ile ATMIK
( Hastane, ev, fabrika vb. yerlerde kullanılmış, artık işlenemez ya da çevre için zarar oluşturan her türlü nesne. | Üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan ve kullanıcının artık işine yaramayan nesnelerin tamamı. | Atılmış, atılan. İLE Belsuyu, meni. )
- ATIK ile ÇÖP
( WASTE vs. GARBAGE )
- ATIK ile/ve/||/<> DIŞKI
- ATÎK ile/||/<> KADÎM ile/||/<> MİNEL-KADÎM ile/||/<> CEDÎD
( Eski. İLE/||/<> Eski. İLE/||/<> Oluşuna, kimsenin bilemeyeceği kadar eski olan bir zaman. İLE/||/<> Yeni. )
- ATIK ile/değil KALINTI
- ÂTIL (KALMAK) değil/yerine/>< ÂDİL (OLMAK)
- ATIL ile/değil ÂTIL
- ATILAN TOKADIN:
"SAHİBİ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/>/< NEDENİ
- ATILGAN ile KAPILGAN
( ... İLE Kolayca etkilenen, her şeye çabuk kapılan. )
- ATILIM ile/ve/<>/< KATILIM
- ATİLLA İLHAN PARKI (394 - 30 YENI) :
( Yeniköy Mahallesindedir. 745,10 m2'lik bir alan üzerindedir. 342,15 m2'lik yeşil alanı, 64,00 m2'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- ATILMAK ile/ve/değil/||/<>/< İSTENİLMEMEK
- ATILMAZ/LAR ile/ve/<> SATILMAZ/LAR
- ATIMİ/ATHYMIA[İng.] değil/yerine/= DUYGU YİTIMİ
- ATIP-TUTMA
- ATIŞ POLİGONU :
( Poligon Mahallesi sınırları içindedir. İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün sorumluluğu altındadır. Av ve Atıcılık sporu ile ilgilenenlerle, atıcılık kulüpleri poligondan yararlanmakta, ayrıca resmi yarışmalar yapılmaktadır. )
- ATIŞMAK ile AYTIŞMAK
( Tartışmak. | Kendine dargın olan bir kişiye barışıkmış gibi söz söylemek. | Çocuk oyunlarında ebeyi ya da takımda olanları belirlemek için karşılıklı olarak adım atmak. İLE Atışmak, tartışmak, münakaşa etmek. | Halk şairlerinin belirli bir ayak çerçevesinde karşılıklı atışması. )
- ATIŞTIRMAK değil/yerine NİTELİKLİ BESİNLERİ, YAVAŞ YEMEK
- ATIYORUM[< ATMAK] ile ATIYORUM[< ATAMAK]
- ATIYORUM değil/yerine SESLİ DÜŞÜNÜYORUM!
( Örnek vermeden önce ya da bir bağlantı kurmadan önce iyi düşünmek ve bunu doğru/iyi belirtmek gerek! )
( Benzetmede/teşbihte, hata olmaz/olmamalı! [Yanlış/yetersiz örnekle istenilen aktarılamaz, amaca ulaşılamaz(maksat hâsıl olmaz)!] )
- ATKI ile ATKI/LENTO[Fr. LINTEAU]
( ... İLE Kapı ve pencerelerin üstüne yerleştirilen, ağaç, taş ya da beton kiriş, üst eşik, boyunduruk/yük. )
- ATKOŞTURAN, AHMET :
( Maden Muhtarı olarak görev yaptı. )
- ATKOŞTURANLAR, İZZET (MADEN/SARIYER, 1958) :
( Sarıyerlidir. Ticaretle uğraşır, elektrikçi. İlkokulu Sarıyer'de okudu, Sarıyer Ortaokulunu bitirmeden ayrıldı ve iş hayatına atıldı. Çeşitli derneklerde üye ve yönetici olarak görev aldı. DYP üyesi olup Gençlik Kolunda uzun süre görev yaptı. Sarıyerliler Derneği (SA - DER) üyesi olup bu dernekte birkaç dönem yönetim Kurulu üyesi olarak görev aldı. Sarıyer Yeni Merkez Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği üyesi olup Yönetim Kurulunda görev yapmaktadır. Sarıyer Spor Kulübü üyesi olarak Altyapıda yönetici olarak görev yaptı, kulübün Divan Kurulu ve Yürütme Kurulu üyesi olarak hizmet verdi. )
- ATKUYRUĞU ile ATKUYRUĞU ile AT KUYRUĞU
( Köksapı ömürlü olan, daha çok, nemli yerlerde yetişen ve ilaç olarak kullanılan bir bitki. İLE Saçları, başın arkasında toplayarak yapılan saç biçimi. İLE Atların kuyruğu. )
( EQUISETUM ARVENSE cum ... )
- ATLA DEVE (DEĞİL)
- ATLA ile/ve/||/<> ATLA!
( At ile. İLE Atlayabilirsin. )
itibarı ile 24.306 başlık/FaRk ile birlikte,
24.306 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(9/99)
(1996'dan beri)