| PA... |▼
- PAÇASINA SARILMA/TAKILMA ile/ve/ya da/||/<> PARÇASINA SARILMA/TAKILMA
- PACK :/yerine PAKET, TOPLAMAK
(1/6)
( Yapmak, oluşturmak. İLE/||/<> Yapmak, neden olmak. İLE/||/<> Oluşturmak, sağlamak, yapmak. İLE/||/<> Yapma, hizmet, işlev. İLE/||/<> Oluşturulan, yayılan, yönlendirilen, oluşturan, yönlendiren, meydana getiren, babası olmak. İLE/||/<> Herhangi bir şeyin oluşumu, kaynağı. İLE/||/<> Genetiksel. İLE/||/<> Etki, yapma, tedavi uygulamaları. İLE/||/<> Gelişme ile ilgili, oluşum. İLE/||/<> Oluşturan, oluşma, oluşturma olayı, meydana getirme, gelişme, büyüme, canlı ilkel göze. İLE/||/<> Yapma, oluşturma, ortaya çıkarma, doğurma. İLE/||/<> Oluşum ya da yapımla ilgili. İLE/||/<> Yeni, son, yeni gelişen bölüm, anormal yeni oluşum. İLE/||/<> Bir durum, olay, koşul, fizyolojik artım, oluşum. İLE/||/<> Bölme, bölüm/septum ile ilgili, yedi. İLE/||/<> Sahip olmak, birleşmek. )
( Biçim, biçiminde, andıran. İLE/||/<> Belirli bir biçimi olan, özel biçim ve yapı, biçim. İLE/||/<> Benzer, biçiminde, andıran. İLE/||/<> Andıran, benzeyen. İLE/||/<> Kalıp, biçim. İLE/||/<> Ötesinde, yanında, hatalı ve anormal durum, hemen andıran, yan kapasite ile ilgili, yakınında kaynak olmak, doğurmak. İLE/||/<> Yalancı, bir hastalığı bazı yönleri ile andıran. )
( Palmitik asidin tuzu ya da esteri. İLE Doymuş bir yağ asidi CH3-(CH2)14-CO2H ve bu asitten türeyen bileşikler için kullanılır. İLE Palmitik asitten türeyen C13H31-CO formülündeki tek değerli kök. İLE Gliserinin, palmitik esteri. )
( İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında ya da başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı. İLE Giysilerde dikişli kıvrım. )
( -den, -dan, -den uzakta, ayrı, parça, farklı. İLE/||/<> Yokluk, olmama, eksiklik, değil, ayrı, olmaksızın, ayrılma, negatif [anemi: Kansızlık, anoreksi: İştahsızlık]. İLE/||/<> Uc, ekstremite [akromegali: Ellerin, ayakların ve yüzün anormal büyümesi]. İLE/||/<> Uzaklaşma [abduksiyon: Gövdeden uzaklaştırma hareketi]. İLE/||/<> Uzaklaşma, ayrılma [apoptoz: Programlı göze ölümü]. İLE/||/<> Yukarı, tekrar, geriye [anabolizma: Yapım olayları]. İLE/||/<> -den uzakta, bütünü ile, aşağı, kopmuş, yoğunlaşma, bitme, ayrılma, karşıt, ters, bozma, olumsuz, sakin, eksik, yoksun, aşağı, ayrı, değişik. İLE/||/<> Merkezden uzakta, ayrı, arkada, distal. İLE/||/<> Ayrı, uzak. İLE/||/<> Uzaklaştıran. İLE/||/<> Ucla ilgili, bir ucla ilgili, uzaktan etkileyen. İLE/||/<> Kalın, yoğun. )
( ANTİ-...
- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.
- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.
- Antidepresan: Çökkünlük giderici.
- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.
- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.
- Antidot(e): Panzehir.
- Antiemetik: Kusma önleyici.
- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.
- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.
- Antiflojistik: Yangı giderici.
- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.
- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.
- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.
- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.
- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.
- Antikodon: Karşıt şifre.
- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.
- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.
- Antimalarial: Sıtma ilacı.
- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.
- Antineoplastik: Kanser ilacı.
- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.
- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.
- Antipiretik: Ateş düşürücü.
- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.
- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.
- Antisekretuvar: Salgı önleyici.
- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.
- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.
- Antispazmodik: Kasılım çözücü.
- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.
- Antite: Özgün durum.
- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.
- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.
- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.
- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )
( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]
İLE/||/<>
Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]
İLE/||/<>
Çift, tekrar. [binok | bisiklet]
İLE/||/<>
Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]
İLE/||/<>
Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]
İLE/||/<>
Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]
İLE/||/<>
Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]
İLE/||/<>
Üzerinde. [epiderm | epigrafi]
İLE/||/<>
Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]
İLE/||/<>
Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]
İLE/||/<>
Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]
İLE/||/<>
Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]
İLE/||/<>
Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]
İLE/||/<>
Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]
İLE/||/<>
Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]
İLE/||/<>
-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]
İLE/||/<>
Ara, arası. [internasyonal | interpol]
İLE/||/<>
Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]
İLE/||/<>
Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]
İLE/||/<>
Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]
İLE/||/<>
Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans
İLE/||/<>
Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]
İLE/||/<>
Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]
İLE/||/<>
Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]
İLE/||/<>
Yeni. [neolitik]
İLE/||/<>
Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]
İLE/||/<>
Bütün, birlik. [panorama | pankreas]
İLE/||/<>
Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]
İLE/||/<>
Çok. [poliandri | poliklinik]
İLE/||/<>
İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]
İLE/||/<>
İleride, önde. [prolog | prova | prototip]
İLE/||/<>
Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]
İLE/||/<>
Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]
İLE/||/<>
Süper, üstünlük. [sürmenaj]
İLE/||/<>
Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )
( ... İLE/VE Biri, yerkürenin merkezinden, öbürü, yeryüzünde bulunan bir kişinin gözünden çıkan iki doğrunun, bir gökcisminin merkezinde birleşerek oluşturdukları düşünülen açı. )
( ANGLE vs./and PARALLAX )
( ... İLE/DEĞİL Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden, saygısızca konuşan, davranışlarına dikkat etmeyen. )
( Dünyanın en büyük omurgasızı/yumuşakçası, mürekkep balığıdır. [Eril mürekkep balıklarının boyu 19 metreye kadar ulaşabilir.] )
( SAMEK )
( GRAIN vs. PIECE )
( ... İLE Kerestesi açık sarı, yeşilimsi renkte, iri gözenekli, genellikle kaplama olarak kullanılan değerli bir mobilya ağacı. )
( ... cum TRIPLOCHITON SCLEROXYLON )
( TO BELONG TO vs. TO BE PART OF )
( Alnın. İLE/VE/||/<>/> Göğsün. )
( Sözsel anlatım bozukluğu. İLE Sözcük bulma güçlüğü. İLE Sözdizimsel dil yitimi. )
( [not] TO TRANSMIT vs./and/<>/but TO SHARE )
Bu kılavuzda toplam 1069 başlık bulunmaktadır.
Sınırsız erişim için üyeliğinizi/katılımınızı rica ediyoruz.