Bugün[25 Ekim 2025]
itibarı ile 24.306 başlık/FaRk ile birlikte,
24.306 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(79/99)


- SEYREKLEŞME ile/değil SEYRELME

( Özellikle saçlar için... )


- ŞEYTAN AKINTISI :

( Rumelihisarı vapur iskelesine Baltalimanı'na doğru geçince sıralanan yalılar önü boğazın çok akıntı alan yerlerinden biridir. Arnavutköy akıntısından sonra Rumeli yakasındaki en etkin akıntılı yer burasıdır. Baltalimanı körfezinden gelen akıntı burada çoğalır ve "Şeytan Akıntısı" ismini alır. )


- ŞEYTANDERE :

( Bahçeköy Kemeri'nin batısındaki vadiye Şeytandere denilmektedir. Vadinin en taban noktasındaki derenin de ismidir. Bu dere Ayazağa suyu ile birleşerek Kâğıthane deresine akış yapar. Şeytandere'nin bulunduğu bölge derenin adını almaktadır. )


- ŞEYTANI/SÜTUNU TAŞLAMAK değil KAFANI/KENDİNİ TAŞLAMAK


- ŞEYTANTIRNAĞI ile ŞEYTANTIRNAĞI

( Çançiçeğigillerden, genellikle dağlarda yetişen bir çeşit bitki. (Phyteuma) İLE Tırnak kesiminden sonra tırnağın kenarında kalan küçük tırnak parçası. )


- SEYYANEN[Ar.] değil/yerine/= EŞİT OLARAK


- SEYYÂR[Ar. < SEYR] değil/yerine/= GEZGİN/GEZİCİ

( Belirli bir yeri olmayan. | Kolay taşınabilen, katlanarak taşınabilir olan. )


- SEYYİÂT[< SEYYİE] değil/yerine/= KÖTÜLÜKLER | SUÇLAR, GÜNAHLAR | KÖTÜLÜĞE KARŞILIK ÇEKİLEN SIKINTILAR


- SEYYİAT ile/değil/yerine/>< HASENAT


- SEYYİE[Ar.] değil/yerine/= KÖTÜLÜK


- SEZER SOKAK PARKI :

( Fatih Sultan Mehmet Mahaüllesindedir. 140,00 m²'lik bir alan üzerindedir, 7,86 m²'lik yeşil alan, 62.66 m² çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )


- SEZER, ÖMER (BOSNA, YUGOSLAVYA, 1906 - 1975) :

( Elektrik teknisyeni olarak Tekel Kibrit Fabrikasında işe başladı ve buradan emekli oldu. Karagümrük Spor Kulübü kurucularından biridir ve 10 dönem Sarıyer Spor Kulübü yönetim kurulunda görev yaptı. )


- SEZGİ/ÖKE(DEHÂ):
ZEKÂ ve/+ İÇGÜDÜ


- SEZGİ ile İÇGÜDÜ

( INTUITION vs. INSTINCT )


- SEZGİ ile İÇSEL ALGI

( INTUITION vs. INNER PERCEPTION )


- SEZGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KAVRAM


- SEZGİ" ile/değil "NİYET OKUMASI"


- SEZGİ ile/ve/değil/||/<>/< USTALIK


- SEZGİ ile VAHİY

( Yanıl(t)abilir. İLE "Yanılmaz." | "Yanıl(t)mayan sezgi." )


- SEZGİ ile/ve/<> ZEKÂ

( TAHADDÜS[< HADS/HUDÛS] ile ... )

( INTUITION vs./and/<> INTELLIGENCE )


- SEZGİNER, PEYKUNT (İST. 1938 - 2015) :

( Lise tahsilinden sonra serbest muhasebeci olarak iş hayatına atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 8 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu üyesidir. )


- SEZGİSEL ile/değil/yerine/||/<>/< ÇAĞRIŞIMSAL


- SEZGİSEL/ÇAĞRIŞIMSAL değil/yerine/>< KAVRAMLARLA


- SEZGİYİ HAREKETE GEÇİRMEK ile/ve SEZGİYİ OLGUNLAŞTIRMAK

( ACTING THE INTUITION vs. RIPENING THE INTUITION )


- SFERİK/SPHERICAL[İng.] değil/yerine/= KÜREMSİ


- SHANNON İLE KOLMOGOROV İLE ALGORİTMİC ile/||/<> ENTROPİ TÜRLERİ

( Bilgi miktarının farklı ölçüleri. )

( Formül: H(X) ≤ log n )


- SHAPE MEMORY İLE SELF-HEALİNG İLE STİMULİ-RESPONSİVE ile/||/<> AKILLI MALZEMELER

( Uyaranlara tepki veren malzemeler. )

( Formül: Af ⇌ Ms (NiTi) )


- SHAPLEY İLE BANZHAF İLE CORE ile/||/<> KOALİSYON OYUNLARI

( İşbirlikçi oyun çözümleri. )

( Formül: φᵢ = Σ[S⊆N\{i}] marginal katkı )


- SHAPLEY İLE NUCLEOLUS İLE CORE ile/||/<> KOOPERATİF ÇÖZÜMLER

( İşbirlikli oyunlarda paylaşım yöntemleri. )

( Formül: φᵢ = Σ(|S|!(n-|S|-1)!/n!)(v(S∪{i})-v(S)) )


- SHARING vs./and APPROACHING


- SHARPLESS İLE JACOBSEN İLE SHİ ile/||/<> ASİMETRİK EPOKSİDASYON

( Enantioselektif oksijen transfer. )

( Formül: ee > 95% )


- SHG İLE THG İLE SPDC İLE FWM ile/||/<> NONLİNEER OPTİK

( Yüksek yoğunlukta ışık-madde etkileşimi. )

( Formül: P = ε₀(χ⁽¹⁾E + χ⁽²⁾E² + ...) )


- SI İLE CGS İLE IMPERİAL ile/||/<> BİRİM SİSTEMLERİ

( Farklı ölçüm sistemleri. )

( Formül: m İLE kg İLE s İLE A İLE K İLE mol İLE cd )


- ŞİÂ'[Ar. < ŞUÂ] ile ŞÎA/ŞİYA/EŞYÂ[Ar.]

( Işın, güneşten ya da başka bir ışık kaynağından uzanan tel ışıklar. | Vektör. İLE Taraflılar, yardımcılar (topluluğu). | Hz. Ali taraflısı. | Şiîlik. )


- ŞİÂB[Ar. < Şİ'B] ile ŞİÂB/ŞUÂB/ŞUÂBÂT[Ar. < ŞUBE]

( Dar yollar, dağ yolları, patikalar, keçiyolları. İLE Şubeler, bölükler, kısımlar, takımlar. | Dallar, budaklar. )


- ŞİÂR[Ar. < ŞA'R] ile ŞİÂR[Ar. çoğ. ŞAÂYİR] ile -ŞİÂR[Ar.]

( Kıllar. İLE İşaret, iz, alâmet. | Ayırıcı işâret, ayırdedici âdet. | Hacı olmak için Mekke'de yapılann tören/ler. İLE "İyi, üstünlük veren işâret, âdet" anlamlarında gelerek birleşik sözcükler meydana getirir.[MERHAMET-ŞİÂR: Merhametli. | ŞÖHRET-ŞİÂR: Ünlü.] )


- ŞİATSU ile/ve AKÜPRESÜR


- ŞİB[Ar.] ile ŞİB'/ŞİBA'[Ar.] ile Şİ'B[Ar. çoğ. ŞİÂB]

( İniş, aşağı doğru eğiklik. İLE Doyma, tokluk. İLE Dar yol, keçiyolu, dağ yolu. | Oymak, kabile. | Küçük akarsu yatağı. )


- SİBER SAMİMİYET ile/ve/||/<> STERİL TEMAS


- ŞİBH[Ar.] ile ŞEBÎH[Ar.]


- SICAĞI SICAĞINA (HALLETMEK)


- SICAK GÖZYAŞI ile SOĞUK GÖZYAŞI

( Acı gözyaşı. İLE Sevinç gözyaşı. )

( Niyete göre de değişir. )

( Gözyaşı, göze kaçan birçok maddeyi eritebilecek keskinliktedir. Geceleri tırnak kesilmemesinin nedeni ise gözyaşının tırnağı eritememesinden dolayı sıçrayıp da göze kaçmaması/batmaması içindir. [Yani, hurafe/bâtıl inanç değildir, dikkat etmek gerekir.] )

( Elmas doğadaki en sert maddedir. Elması eritebilen tek şey, gözyaşıdır. Gözyaşının eritemediği tek şey ise tırnaktır. )

( EŞK-BÂR/EŞK-RÎZ[Fars.]: Çok ağlayan, gözyaşı döken. )


- SICAK HAVA ve SOĞUK HAVA

( Gevşeklik yapar ve yayılma gösterir. Bu nedenle sıcaklık, yüzeye doğru havanın çekilmesiyle kırmızı bir yüz meydana getirir. Eğer hava, çok sıcaksa, yüz rengi sarıya döner ve kan tüm yüzeye dağılır. Bu hava çok terleme meydana getirir, sidik miktarını azaltır ve sindirimi zayıflatır ve de çok fazla susuzluğa neden olur. VE Gövdeyi sertleştirir, sindirimi güçlendirir, gövde içine hapsolmuş hıltlar ve terlemeyi azaltarak, sidiği artırır. Soğuk, rektumda, anal sfinkterde, spazm meydana getirir ve böylece dışarı atılmayı engeller ve ataleti artırır. Suyu ayırır ve böbreklere doğru sevkeder. )


- SICAK SAVAŞ" ile SOĞUK SAVAŞ

(

Sıcak Savaş ile Soğuk Savaş Arasındaki Farklar

Özellik Sıcak Savaş Soğuk Savaş
Tanım Doğrudan askeri çatışmaların yaşandığı savaş türüdür. Doğrudan askeri çatışma olmadan siyasi, ekonomik ve teknolojik mücadelelerin yaşandığı çatışma durumudur.
Koşullar
  • Açık düşmanlık ve çatışma durumu.
  • Askeri birlikler ve silahlar etkin olarak kullanılır.
  • Sivil toplum, doğrudan etkilenir.
  • Doğrudan, askeri çatışma yoktur.
  • Propaganda, casusluk, ekonomik yaptırımlar ve vekâlet savaşları yaygındır.
  • Taraflar, dolaylı yollarla mücadele eder.
Çatışma Türü Doğrudan askeri çatışmalar. Dolaylı mücadeleler (siyasi, ekonomik, teknolojik).
Askeri Operasyonlar Etkin ve yaygın. Sınırlı ya da dolaylı (vekâlet savaşları).
Can Kaybı Yüksek. Düşük ya da dolaylı.
Fiziksel Tahribat Yaygın ve doğrudan. Sınırlı ya da yok.
Araçlar Silahlar, askeri birlikler. Propaganda, casusluk, ekonomik yaptırımlar.
Örnekler I. ve II. Dünya Savaşları, Kore Savaşı, Vietnam Savaşı. ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaş. [1947-1991]
)


- SICAK YİYECEĞİ/İÇECEĞİ:
ÜFLEMEK değil/yerine SOĞUMASINI BEKLEMEK


- SICAKLIK İLE ISI İLE İÇ ENERJİ İLE ENTALPİ İLE ENTROPİ ile/||/<> TERMODİNAMİK DEĞİŞKENLER

( Termodinamik sistemin farklı özelliklerini tanımlayan birbiriyle ilişkili büyüklüklerdir. )

( Formül: dU = TdS - PdV İLE H = U + PV )


- SİCİL[Ar.] değil/yerine/= KÜTÜK


- SİCİL ile SİLSİLE


- SIÇRAMAK ile GEÇMEK


- SIÇRAMAK ile ZIPLAMAK

( TO BOUNCE/SPRING vs. TO JUMP )


- SİDAR ÇÖRTEN, MUTLU (...) :

( Sporcu, beden eğitimi öğretmeni. Spor Akademisini bitirdi ve öğretmen olarak göreve başladı. Öğrenciliği sırasında Sarıyer'de Atletizm takımında yıllarca spor yaptı. Pek çok birincilikler kazandı. Sarıyer'den ENKA Spor Kulübüne geçti ve atletizm hayatına devam etti. 100 ve 4x100 de yarıştı ve defalarca Türk Milli takım formasını giydi. Öğretmenlik yaşamına devam etmektedir. )


- ŞİDDET" &gt;&lt;/< "İKTİDAR"

( "iktidarın bitmeye başladığı yerde, şiddet başlar." )


- ŞİDDET ve/||/<> KÜFÜR

( [ne yazık ki] Kalbinde, muhabbet olmayanın (b)elinde. VE/||/<> Aklında, düşünce olmayanın dilinde. )


- ŞİDDET değil/yerine/>< ÖZEN


- ŞİDDET =/||/<>/>/< ÖZENSİZLİK


- [ne yazık ki]
ŞİDDET ve/||/<> TERBİYESİZLİK


- ŞİDDET[Ar. < ŞEDD] değil/yerine/= YEĞİNLİK

( Yeğin olma durumu. | Bir etkinliğin ya da bir gücün derecesi. | Bir ses çıkarılırken algılanan ve titreşimlerin genliğinden kaynaklanan özellik. )


- [ne yazık ki]
ŞİDDETİN MEŞRÛLAŞTIRILMASI ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME


- ŞİDDETLE değil/yerine HARARETLE


- ŞİDDETTE, KİŞİ:
[önce] MAĞDUR ile/ve/değil/sonra/||/<>/> MAZLUM ile/ve/değil/sonra/||/<>/> ZALİM


- [ne yazık ki]
ŞİDDETTE:
"YASA" ile "SUÇ"

( "Devlet uygularsa". İLE Kişi işlerse. )


- [ne yazık ki]
ŞİDDETTEN DOLAYI ... ile/ve/değil/ne yazık ki/<> "BİZİM/SEN"İN "SESSİZLİĞİNDEN/TEPKİSİZLİĞİNDEN DOLAYI ..."


- SİDİK(ÇİŞ) TUTMAMALI!


- SIDK[Ar.] ile İÇTEN BAĞLILIK

( Doğruluk, gerçeklik. | İçten bağlılık. )


- SİESTA ile/ve/||/<> FİESTA

( Öğle arası. İLE/VE/||/<> Şenlik. )


- SİF[İng. COST-INSURANCE-FREIGHT] değil/yerine/= MALİYET

( Bir malın fiyatı, sigortası ve navlunu birlikte olmak üzere maliyeti. )


- ŞİFA CAMİİ :

( Nalbant Çeşme Caddesi üzerinde ve Şifa suyu mesiresine yakın yerdedir. Osmanlı mimarı tarzında yapılmış olup, tarihi bir özelliği yoktur. )


- ŞİFA SUYU BAĞLAR CAMİİ :

( Şifa Suyu mesiresinin üst kısmında ve Bağlar Sokakta olduğu için bu ismi almıştır. Tarihi bir özelliği yoktur. )


- ŞİFA SUYU ÇEŞMESİ :

( Sarıyer'in ünlü Şifa Suyu mesiresinin içinde sağ ve solda olmak üzere iki ayrı çeşmeden Şifa suyu akmaktadır. )


- ŞİFA SUYU KONAKLARI :

( Sarıyer'in önemli ve en eski mesirelerinden biri olan Şifa Suyu mesiresi 1980 yılından sonra eski özelliğini kaybetti. 2000 yılına gelindiğinde ise mesire kapatıldı. Zamanla bu geniş, asırlık ağaçların bulunduğu alan imara açıldı. Büyük bölümü yeşil alan olarak ayrıldı, kalan bölüme de Şifa Suyu mesiresinin sahibi olan SALMAN Ailesi tarafından birkaç villa yapıldı. Alana da Sarıyer Şifa Suyu Konakları ismi verildi. )


- ŞİFA SUYU MESİRESİ :

( Çok eski bir mesire yeridir. Dört asırdan beri mesire yeri olarak kullanılmaktadır. İçinde iki su bulunmaktadır. Kışlık kapalı yeri de vardır. Ne var ki 2008'de mesire kapatılmış ve imara açılarak yeni bir yerleşim bölgesi meydana getirilmiştir. Sarıyer'in bu en eski bu mesiresi olan Şifa Suyu mesire olmaktan çıkarıldı ve siteye dönüştürüldü. )


- ŞİFÂ ile/ve/<> TEDAVİ

( İçeriden. İLE/VE/<> Dışarıdan. )


- ŞİFÂ[çoğ. EŞFİYET] ile ŞİFÂH[< ŞEFE]

( İyileşme, iyi olma, hastalıktan kurtulma, sağalma. İLE Dudaklar. )


- ŞİFAİ ile/ve/||/<> PRAKRİT

( [Aktarım biçimi] Ağızdan ağıza, sözlü gelenek. İLE/VE/||/<> Halk arasında, konuşmada.

[Yazılılık durumu] Yazıya sonradan geçirilir. İLE/VE/||/<> Yazılı Hintçe’nin karşısında sözlü kökenlidir.

[Toplumsal düzey] Halk, ozan, meddah, halk bilgesi. İLE/VE/||/<> Halk, köylü, sıradan konuşur.

[Üst düzey dil karşılığı] Yazılı - edebî - medrese dili [Arapça/Osmanlıca]. İLE/VE/||/<> Hintçe [kutsal ve yazılı dil].

[İşlevi] Halk kültürünü, duyguyu, doğrudan anlatımı taşır. İLE/VE/||/<> Doğal konuşma, halk edebiyatı, sade tanım. )


- SIFAT ile NİTELİK

( CAPACITY vs. QUALITY )


- SIFAT-I NOKSAN ile/değil/yerine/||/<>/>< SIFAT-I KEMÂL

( Bilgisizlik/cehalet. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Bilgililik/bilgelik. )

( Cehl. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< İlim. )


- SIFIR TOPLAMLI İLE KOOPERATİF İLE EVRİMSEL ile/||/<> OYUN TÜRLERİ

( Farklı oyun sınıflandırmaları. )

( Formül: Minimax = Maximin (sıfır toplam) )


- 0[SIFIR]:
"YUTAN" ile/ve/değil/||/<>/< DURAN/DURDURAN / ARA


- SIFIR ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIR


- SIFIRI TÜKETMEK değil ZAFİRİ TÜKETMEK

( ZAFİR: Soluk/nefes. )


- ŞİFRE ile/ve/değil KAPI


- SİFTİNMEK/ZİFTİNMEK = OYALANMAK

( Oyalanmak, vakit geçirmek. | Bir yere sürtünerek kaşınmak. )


- SİGAR[Ar. < SAGÎR]["ga" uzun okunur] ile SİGAR ile SİGÂL[Fars.]

( Küçükler. İLE Küçüklük, ufaklık. İLE Düşünce/fikir. | Kuruntu. )


- SİGARA İÇEN ile/ve/değil/<> İÇİREN/İÇTİREN/İÇTİRTEN

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Etkin/Edilgin/Ettirgen. )

( [ne yazık ki] İçmeyenler. İLE/VE/DEĞİL/<> İçenler ve içmeyenler. )


- SİGARA İÇİLMEYEN BÖLÜM yerine SİGARA İÇİLEN BÖLÜM

( NONSMOKING AREA instead of SMOKING AREA )


- (SİGARA) "YASAĞI" değil SINIRLAMASI/KISITLAMA/SI

( Yürürlüğe giren yasa, bir "YASAK" koyma değildir! Toplum yaşamında ve kişiler arasında düzenin sağlanması, hakların korunması için ortak kullanım alanı kuralları uygulanmak zorundadır. Sigarayla ilgili düzenleme, kişilerin bulunmak zorunda/durumunda olduğu -kapalı ya da açık- ortamlarda sigara kullanıcılarının keyfî uygulamalarına izin vermemek üzerinedir. Bu durumdan rahatsız olan/olabilecek kişilerin haklarının korunması üzerine de bu tür kısıtlamalar getirilmesi gerekmiştir. "YASAK" olarak ifade edilen durum, "sigara içme yasağı" değil belirli ortak kullanım alanlarında keyfî tutumda bulunulmasına engel olabilmek üzere ve çevrenin rahatsız edilmemesine yöneliktir. Doğrudan, genel bir "içmeme yasağı" getirilmemiştir. "YASAK"[< YASA][yasaya/kanuna bağlı olan] sözcüğü ve kullanımının da, kişiler [içen-içmeyen, rahatsız olan/lar] arasında anlaşamamazlık/ihtilâf [ya da olası çatışma durumunda] toplum ve devlet tarafından kabul ve onay görmüş, uyumlu bir düzen sağlanabilmesi üzerine, gereken koşulların, yazılı ve tüzel(hukukî) bir karşılığının bulunması üzerinedir. Birlik ve bütünlüğü, sürdürülebilirliği sağlayabilmenin göstergesi ve dayanakçası olarak, "YASA" ve yasal gereklilik, işlevini yerine getirmek üzere uygulanmaktadır. Kişi, kendi evinde istediği gibi [çırılçıplak] dolaşabileceği halde dışarıda/sokakta, ortak alanlarda dolaşamayacağı gibi. Bu durumu anlayan ve kabul edebilen tütün kullanıcıları, tütün ürünleri kısıtlamasının da bir uzlaşım ve çözüm gerektirdiğini rahatlıkla anlayacak ve kabul ediyor olacaklardır. )


- SİGARAYLA MÜCADELEDE:
"ZORLAMA" değil/yerine MERAK ETMESİNİ SAĞLAMA

( Burayı tıklayarak izleyiniz... )


- SIĞINIK ile SIĞINTI

( Başka bir ülkeye ya da yere sığınmış olan kişi. İLE Bulunduğu yerde kalması istenmeyen, varoluşu gereksiz görülen kişi. )


- SIĞINMA ya da BUNALIM


- SIĞINMACI ile/ve/||/<> GÖÇMEN ile/ve/||/<> MÜLTECİ

( ASYLUM SEEKER vs./and/||/<> MIGRANT vs./and/||/<> REFUGEE )


- SIGMUND FREUD (1895 ve 1896 ve 1897)


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> ANNA FREUD

( ... İLE/VE/||/<>/> S. Freud'un kızı. )


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> CARL GUSTAV JUNG ile/ve/||/<>/> ALFRED ADLER


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> DONALD WINNICOTT


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> HEINZ KOHUT

( Birbirine sadece selâm verecek kadar görüşmüşler. )


- SIGMUND FREUD ve/||/<> LUDWIG BINSWANGER


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> SANDOR FERENCZI


- SIGMUND FREUD ve/||/<> WILHELM FLIESS


- SİGORTA[İt.]/ASFALYA[Yun.] değil/yerine/= KORUNÇ


- SİGORTA ile/ve/<> TEDBİR


- SİGORTALAYAN SİGORTALANAN


- SİHÂ'[Ar. çoğ. ESHİYE] ile SİHÂH/SIHÂH[Ar. < SAHÎH]

( İnce deri. | Beyin zarı. İLE Doğrular, gerçekler. )


- ŞİİR:
"DUYGULANMAK" İÇİN değil DUYUMSAMAK İÇİN


- ŞİİR OKUMAK ile/ve/değil/yerine ŞİİR YAZMAK


- ŞİİR ile/ve/değil DUYGU BOŞALIMI


- ŞIK[Ar. < ŞİKK] ile ŞIK[Fr. < CHIC]

( Seçenek. İLE Güzel, zarif, modaya uygun. | Güzel, modaya uygun giyinmiş olan. | Yerinde, uygun. )


- ŞİKÂYÂT ile/değil HİKÂYÂT

( Bizimki şikâyât değil, hikâyât. )


- ŞİKÂYET ETMEK/SÖYLENMEK değil/yerine NE YAPABİLECEĞİNİ VE NASIL YAPABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEK VE EYLEME GEÇMEK


- ŞİKÂYET ETMEK ile/değil/yerine/>< DURUMU(NU)/ZİHNİ(Nİ) DEĞİŞTİRMEK


- [ne yazık ki]
ŞİKÂYET ile İSRAF ile SIRADÜZENSİZLİK[ANARŞİ] ile BASKI/İSTİBDÂD ile İFRÂD-TEFRÎT
değil/yerine/><
KANAAT ile İNFAK ile HUZUR/SELÂMET ile ADÂLET ile İSTİKÂMET

( [ne yazık ki]
Bilgisizlik + Yoksulluk >= Şikâyet İLE
Bilgisizlik + Varsıllık >= İsraf İLE
Bilgisizlik + Özgürlük >= Anarşi İLE
Bilgisizlik + Güç >= Baskı/İstibdâd İLE
Bilgisizlik + Din >= İfrâd - Tefrit İLE

DEĞİL/YERİNE/><

Bilgi/(b)ilim + Yoksulluk >= Kanaat İLE
Bilgi/(b)ilim + Varsıllık >= İnfâk İLE
Bilgi/(b)ilim + Özgürlük >= Huzur, Barış/Selâmet İLE
Bilgi/(b)ilim + Güç >= Adâlet İLE
Bilgi/(b)ilim + Din >= Yön/İstikâmet )


- ŞİKÂYET ve/||/<>/> EŞKIYÂ

( Şikâyet eden, eşkıyâdır. )


- ŞİKÂYET ile/ve HAYIFLANMAK

( ... İLE Acınmak, üzülmek, yerinmek, esef etmek. )

( HAYIF: Haksızlık, insafsızlık. | Acınma, üzülme. | Yazık! Vah vah! Heyhat! )


- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine HAYRET

( COMPLAINT vs./and ASTONISHMENT/AMAZEMENT
ASTONISHMENT/AMAZEMENT instead of COMPLAINT )


- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/&gt;&lt;/>/< HİKÂYET

( Yaşanılmış bir sorun üzerine konuşulduğunda, o konuya değinmenin gereği, sorunun kendini değil daha sonraki durum ve/ya da süreçlerde, kişinin, davranış-tutumlarını ve dilini düzeltmesine, gelişerek değişmesine katkıda bulunulacak biçimde düşünülmeye/konuşulmaya çalışılmasıdır. Biri, bir sorundan konu açıyorsa, bunu, o sorundan "şikâyet ediyor" olarak değil daha sonrası için bir çözüm arıyor ve/ya da sunuyor olarak düşünmek/konuşmak ve algılamaya çabalamak gerekir. Bir serzeniş ya da isyan olarak algılanmamalıdır.

Bu tür durumlarda, ötekine bilgi vererek, değinilecek konu/sorun için, "Benimki/bizimki*, bir şikâyât değil hikâyât![olan-bitenin öyküsü/hikâyesi]" biçiminde, öncelikle, kişinin kendinde ve daha sonra çevresinde, adâleti ve dengeyi sağlamasına destek vermek üzere, çevresiyle olan iletişimini ve ilişkisini sürekli kılmak üzere, bir bilgi verilir ve/ya da açıklama/anımsatma/uyarı yapılır.

[ * "Bizimki" sözü/sözcüğü, "bu konuda/alanda, bu ayrıntılarda, ben ve benim gibi düşünenler" olarak/anlamında ve bencilliğe/tekbenciliğe düşülmemesi için kullanılır. ] )


- ŞİKÂYET ile/ve/<> İHBAR


- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine RİCÂ

( [not] COMPLAINT vs./and/but REQUEST
REQUEST instead of COMPLAINT )


- ŞİKÂYET[Ar.] ile SERZENİŞ[Fars.]/TAKAZA[Ar.]

( Hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı, sızlanma, yakınma. İLE Başa kakma, sitem etme. )


- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/<> TESPİT


- ŞİKÂYET[Ar.] ile/değil YAKINMA

( Uyumsuzluk yaratıyor, sonra da yakınıyorsunuz. )

( You create disharmony and then complain! )

( [not] TO COMPLAIN vs./but COMPLAINING )


- ŞİKÂYETÇİ/MÜŞTEKÎ[Ar.] değil/yerine/= YAKINAN


- SIKBOĞAZ (ETMEK)


- SIKÇA KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSATMAK


- SİKE SİKE ile/ve/değil/||/<> SİKKE SİKKE (ÖDEMEK)


- ŞİKESTE[Fars.] değil/yerine/= DARGIN, KIRILMIŞ/KIRGIN

( Kırılmış, kırık. | Yenilmiş, yenik düşmüş. | Gücenmiş, kırgın, kederli. )


- SIKI-FIKI (ARKADAŞ/DOST, YAKIN OLMAK)


- SIKI SIKI (BAĞLAMAK)


- SIKICI ile ÇILDIRTICI


- SIKICI ile İÇ KARARTICI


- SIKICI ile/ve/değil ZORLAYICI


- ŞIKIDIM ŞIKIDIM (OYNAMAK)


- SIKI-FIKI (OLMAK) ile/ve İÇLİ-DIŞLI (OLMAK) ile/ve YÜZ-GÖZ (OLMAK)


- SİKİK ile "SİKİNDİRİK"


- SIKI/LAŞMA ile KATI/LAŞMA

( STRICT/NESS vs. STERN/NESS )


- SIKILMA ile "BOĞULMA"


- SIKILMA ile/değil KANIKSAMA


- SIKILMAK ile/ve SALLANMAK

( Sallanmak, o ortamdan/mekândan sıkıldığınız anlamına gelir. )

( Ne kadar sıkılsanız da, bir toplantı ya da derste, dinleme/bekleme gibi durumunda sallanmamak/bacakları sallamamak gerekir. )


- SIKINTI-STRES (YARATMAK)


- SIKINTI ile ...

( Varoluşun sesi. )


- SIKINTI ile/> BUNALTI


- SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER

( DERMAN ARAR İDİM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ

BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )

( "Çare/ler" yazısı için burayı tıklayınız... )

( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...

I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )

( DISTRESS/BOREDOM vs./and/> REMEDY )


- SIKINTI ile/ve/değil HOŞNUTSUZLUK


- SIKINTI ile ISTIRAP


- SIKINTI ile/ve/değil/yerine/<> KARANLIK

( Duygu durumu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Algı durumu. )

( Zorlamalı, değişken, keyfî. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Zorunlu, doğal. )


- SIKINTI/KAHIR[Ar.] ile SIKINÇ/KASVET[Ar.]

( ... İLE İç sıkıntısı, gönül darlığı. | Katılık, sertlik. | Merhametsizlik, acımasızlık. )

( BANYO YAP, SPOR YAP, GIDANA DİKKAT ET, [zayıfsan] KİLO AL / [şişmansan] KİLO VER )


- SIKINTI ile/ve/> SIRADANLAŞTIRMA


- SIKINTILI ile/değil SIKINTIDA


- ŞIKIR ŞIKIR (İŞLEMEK)


- SIKIŞ-TEPİŞ (OTURMAK)


- SIKIŞ-TIKIŞ (OTURMAK)


- SIKIŞMIŞLIK ile/ve/||/<>/> SIKILMIŞLIK


- SIKIŞTIRMAK ile KISTIRMAK


- SIKIT/KOMPRİME[Fr.] ile SIKIT

( Çoğu kez yassı ya da silindir biçiminde katı ilaç. | Bir konuyla ilgili olarak, derinliği olmayan kalıplaşmış bilgi. İLE Düşük. )


- [ne yazık ki]
SIKIYA ile/ve/||/<> SIKILMAYA GELEMEMEK


- ŞIKK-I:
EVVEL ile/ve/||/<>/> SÂNÎ ile/ve/||/<>/> SÂLİS

( [Mâliye teşkilâtının ayrıldığı, ...] birinci mâlî bölge. İLE/VE/||/<> İkinci mâlî bölge. İLE/VE/||/<> Üçüncü mâlî bölge. )


- SIKLAŞTIRMA ile SIKILAŞTIRMA


- SİKLET değil SIKLET[Ar.]

( Ağırlık, yük. | Sıkıntı. )


- ŞIK/LIK ile GÜZEL/LİK

( SMARTNESS vs. BEAUTINESS )


- SIKMAK ile KASMAK


- SİKTİRİ BOKTAN-->


- SİLÂ'[Ar. çoğ. SELEÂT] ile SİL'A[Ar.]

( Hıyarcıklar, urlar. İLE Ticaret malı. | Gövdede olan ur. | Sülük. )


- SİLAHSIZLANMA ile/ve/||/<> YANITSIZ BIRAKMA


- SILBO GOMERO (GOMERO ISLIĞI) ile ...

( Kanarya Adaları'ndan Gomera'da, derin vadiler arasında iletişim sağlamak üzere kullanılan ıslıklı bir dil. Bu dili konuşanlar Silbador olarak adlandırılır. [Köken olarak Guanche dilindendir.] )


- SİLDİRME HAKKI ile/ve/||/<> ÇEVRİMİÇİ UNUTULMA HAKKI


- SİLİ ile SİLİ

( Arı, temiz. İLE İffetli. )


- SİLİK ile EZİK


- SİLİKAT ile BRANİT ile OMFAZİT ile SİLİKON

( Bir anyonda, temel atomun/atomların silisyum olduğunu belirten terim. | Yapı malzemesi olarak kullanılan cam, çimento, tuğla vb. maddelerin birleşiminde bulunan, silisik asidin bazlarla birleşerek oluşturduğu tuz. İLE Formülü, MnSiO3,.3Mn2O3 olan, doğal mangan silikat. İLE Piroksen grubundan, yeşil renkli, doğal silikat. İLE Karbon yerine silisyumun geçtiği, organik cisimlere benzer maddelerin genel adı.[Isı ve suya karşı dayanıklı olduğundan dolayı, yağ, plastik, merhem gibi maddelerin yapımında kullanılır.] )


- SİLİKAT[Fr./İng. < SILLICATE] ile KANBİYİT[Fr. < CANBYTE]

( Yapı malzemesi olarak kullanılan cam, çimento, tuğla vb. nesnelerin bileşiminde bulunan, silisik asidin bazlarla birleşerek oluşturduğu tuz. İLE Hidratlı doğal demir silikat. )


- SİLİKON ile/ve/değil/yerine GRAFEN

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Saf karbonun saydam biçimi. )

( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


- SİLİNDİR ile/ve YUNGU TAŞI


- SİLİP ATMAK ile SİKİP ATMAK


- SİLİP SÜPÜRMEK


- SİLLE-TOKAT


- SİLMEK ile/değil/yerine/>< SEVMEK


- SİLÜET[Fr. < SILHOUETTE] değil/yerine/= GÖLGE/KARALTI/KARARTI


- SİLVA, WALLACE MACHADO DA (RİO DE JANERİO, BREZİLYA, 1968) :

( Americo F. C. Kulübünden (Brezilya) transfer edildi ve üç sezon (1988 - 1991) Sarıyer tescilli kaldı. Bu süre içinde 51 lig, 7 kupa ve 2 turnuva maçı olmak üzere 60 resmi ve ayrıca 43 özel maçla birlikte toplam olarak 103 maçta oynadı. Lig maçlarında 19, kupa maçlarında 3 ve turnuva maçlarında 2 olmak üzere resmi maçlarda 24, özel maçlarda attığı 5 golle birlikte toplam olarak takımı adına 69 gol kaydetti. 1991'de ülkesine döndü. )


- SİMÂ(İŞİTME) KAYDI ile/ve KIRAAT(OKUMA) KAYDI

( Ders sırasında, müelliften dinleyerek okuma. Nüshanın tashih edildiğini ve tarihlerini gösterir. İLE/VE
Müellifin huzurunda ders esnasında okunduğunu gösterir. | Talebenin, önceden istinsah edilen bir nüshayı, hocaya giderek kendi nüshasıyla karşılaştırarak okunması.[Hoca ya da talebe okurdu.] )


- [ne yazık ki]
ŞIMARIK ile/ve/<> KÜSTAH


- ŞIMARIKLIK ile/ve KİBİR

( Şımardıysan, artık başka bir düşmana gerek kalmamış demektir. )

( ... vs./and ARROGANCE )


- ŞIMARIK/LIK ile/ve/değil YILIŞIK/LIK, YIVIŞIK

( Herşey yolunda gittiğinde, şımarmamak ve öteki kişileri küçük görmemek son derece önemlidir. )

( ... İLE/VE/DEĞİL Yapmacık bir gülüşle hoşa gitmeye çalışan. )


- ŞIMARMA/CİBİLME ile ŞIRNAMA


- ŞIMARMAK ve/<> SÖMÜRMEK


- ŞİMDİ ŞİMDİ değil ŞU SIRALAR


- SİMETRİ ile ASİMETRİ


- SİMETRİK İLE ASİMETRİK İLE HİBRİT ile/||/<> ŞİFRELEME TÜRLERİ

( Temel kriptografi yaklaşımları. )

( Formül: RSA: n = p × q )


- SİMETRİ/K[İng.]/MÜTENAZIR[Ar.] değil/yerine/= BAKIŞIM/LI

( İki ya da daha çok şey arasında konum, biçim ve belirli bir eksene göre ölçü uygunluğu. | [mat.] Eksen olarak alınan bir doğrudan, benzer noktaları karşılıklı olarak aynı uzaklıkta bulunan iki benzer parçanın birbirine göre olan durumu, tenazur. )


- SİMGE:
AÇAN ile/ve/||/<> ÖRTEN/KAPATAN ile/ve/||/<> ÖRTEREK GÖSTEREN/GÖSTERİLEN


- SİMGE:
ANAHTAR ile/ve/||/<> MÜHÜR


- SİMGE:
BULUŞMA ve/+/||/<> BİRLEŞME


- SİMGE:
CANLI ve/||/<>/> CANLANDIRICI


- SİMGE:
[ÇOK FARKLI/ÇEŞİTLİ ANLAMI/DEĞERİ]
GÖSTEREN/TAŞIYAN ile/ve/değil/||/<>/< BİRARAYA GETİREN


- SİMGE ile/ve DUYU

( Tini gösterir. İLE/VE Nesnenin görünüşünü gösterir. )

( SYMBOL vs./and SENSE )


- SİMGE ile/ve/||/<>/> MAZMUN


- SİMGE ile/ve/||/<> SEZGİ


- SİMGE ile/ve/||/<>/> SİMGENİN SİMGESİ (ARACI VE KAYNAĞI)

( ... İLE/VE/||/<>/> Ayna ve birey[insan]. )


- SİMGELERİ (HİYEROGLİF/ÇİVİ YAZISINI) OKUMAK değil SİMGELERİ (HİYEROGLİF/ÇİVİ YAZISINI) ÇÖZMEK

( HİYEROGLİF: Kutsal örtüsü. )


- SİMGESEL DÜŞÜNME ile/ve/> DÜŞÜNCENİN, KENDİNİ ÖRMESİ


- SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Mahal. İLE/VE/<> Mekân. )

( Yaşanır. İLE/VE/<> Kuşatır. )

( Açıklanamaz.[Anlamlandırılır.] İLE/VE/<> Açıklanabilir. )


- SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK

( Aşkınlığın imgesi. İLE/VE/<> Aşkınlığın gerçekleşmesi. )

( Simgelerin hem örtücü, hem de açıcı özellikleri vardır. )

( SYMBOLIC/NESS vs./and/<> TRANSCENDENTAL/NESS )


- SİMPLEKS İLE POLİTOP İLE MANİFOLD ile/||/<> GEOMETRİK NESNELER

( Farklı boyutlarda geometrik yapılar. )

( Formül: χ(S²) = 2 (Euler) )


- SİMPLEX İLE INTERİOR POİNT İLE BARRİER İLE PENALTY ile/||/<> OPTİMİZASYON YÖNTEMLERİ

( Matematiksel optimizasyon algoritmaları. )

( Formül: min f(x) s.t. g(x) ≤ 0 )


- SİMPLY CONNECTED İLE MULTİPLY CONNECTED ile/||/<> BAĞLANTILILIK

( Topolojik uzayların delik sayısı. )

( Formül: π₁(S¹) = ℤ )


- ŞİMŞEK, HAKKI İSMET (ZARA, 1989) :

( Kırklarelispor'dan orta saha elemanı olarak transfer edildi ve bir sezon (2018/2019 ara transfer) tescilli kaldı, takımının 15 lig maçında oynadı. Sezon sonunda serbest kaldı. Dikilitaş, Hadımköy, Avcılar Belediyespor, Beylerbeyi, Bandırmaspor Baltok, Ümraniye, İnegölspor, Kırklarelispor ve Sarıyer'de oynadı. )


- ŞİMŞEK ile/= YALABIK

( ... İLE/= Parlak, parıltılı, ışıltılı. | Alevin, oynayarak parıldaması, parlama, parıltı. | Şimşek. | Güzel, yakışıklı, sevimli. | İkiyüzlü, kaypak. )


- SIMSIKI


- SIMSIKI ile DİPDİRİ

( VERY TIGHT vs. FULL OF LIFE )


- SİMSİYAH


- SİMÜLASYON/SİMÜLATÖR[Fr.] değil/yerine/= BENZETİM/BENZETİMLİK | SAYRIMSAMA


- SİMYA İLE FLOGİSTON İLE ATOM İLE KUANTUM ile/||/<> KİMYA TARİHSEL EVRİMİ

( Kimyanın gelişim evreleri. )

( Formül: Kütle korunumu )


- SİN[Türkçe]/KABİR/KABR[Ar.], MEZAR/GÛR[Fars.] ile TÜRBE/TOMB

( [kökeni/etimolojisi] MEZAR[< ZİYARET[Ar.]): Anadolu Türkçesi'ne anlam değiştirerek, ölünün gömüldüğü yer olarak geçmiştir. İLE Topraklanmış, toprak örtülmüş. )

( İşlerinizden sıkıldığınızda kabirleri/mezarlıkları, türbeleri ziyaret ediniz. )


- SIN ile/||/<> SİN

( Korkmak, sinmek. | Beğenmek, imrenmek. | Kırılmak. İLE/||/<> Kendini göstermemek için büzülmek, saklanmak, pusmak. | Korku, yılgınlık vb. nedenlerle konuşmamak, hareket etmemek ya da tepki göstermemek. | Hiç çıkmayacak ya da güç çıkacak biçimde işlemek, nüfûz etmek. | Huy, alışkanlık vb. iyice yerleşmek. )


- SÎN[Ar.] ile Sîn[Ar.] ile SİN[Ar.] ile SİN/SİNN[Ar. çoğ. ESİNNE, ESNÂN, ESÜNN] ile Sinn[Alm.]

( Osmanlı abecesinin onbeşinci harfi. Ebced hesabında, 60 sayısının karşılığıdır. | Sual sözcüğünün kısaltılmış biçimi. İLE Çin. İLE Mezar. İLE Diş. | Yaş, ömrün derecesi. İLE Algı. )


- SINAAT/ZANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SANAT

( Tasarım. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaratıcı imgelem. )

( İşlevi/nde olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşlevinden/görünüşünden arındırılmış olan. )

( Aktarılabilir, tekrarlanabilir, devredilebilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Aktarılamaz, tekrarlanamaz, devredilemez. )

( [not] CRAFT vs./and/||/<>/>/but ART
ART instead of CRAFT )


- SINAÎ EMEK ile/ve/||/<> TİCARÎ EMEK


- SINAMA ile SINAYIŞ

( Değerini anlama, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için birini, bir nesneyi ya da bir düşünceyi yoklamak, denemek. | Bilgisini, yeteneğini, yeterliliğini ya da niteliğini yoklamak. İLE Sınama eylemi ya da biçimi. )


- SINAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<> İNDİRGEMEK


- SİNAN PAŞA CAMİSİ ile SİNAN PAŞA MESCİDİ

( Beşiktaş'ta, Barbaros Anıtı karşısındadır. İLE Haliç'te, Aya Kapı (Sur kapısı)'dadır. )

( 1555'te, Kaptan-ı Derya Yusuf Sinan Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. İLE ... )


- SINAVLARDA:
DMS ile/ve/||/<> KPSS ile/ve/||/<> ÖMSS ile/ve/||/<> EKPSS

( Devlet Memurları Sınavı. İLE/VE/||/<> Kamu Personeli Seçme Sınavı. İLE/VE/||/<> Özürlü Memur Seçme Sınavı. İLE/VE/||/<> Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı. )


- SİNCAP[< Fars. SİNCÂB] ile KANGURU

( ... İLE Gebelik süreleri 22 - 24 gündür. [Yavruları 1 aylıkken annesinin kesesine geçer.] )

( ... İLE Doğumun kuraklık zamanına gelmesini engelleyebilirler. [Embriyolarını yumurtalıklarından birinde aylarca saklayabilirler.] )

( ... İLE Dişillerin 3 vajinası vardır. [Biri doğurmak, ikisi çiftleşmek üzere] )

( ... İLE Meme bezleri, tam yağlı ve yağsız sütü aynı anda üretebilir. )

( ... İLE Saatte 32 km. hıza ulaşabilirler. [Hızlandıkça daha az enerji harcarlar.][Kullandıkları enerjinin %70'ini geri dönüştürebilirler. (İnsanda ise ancak %20)] )

( ÇEKELEZ/ÇÖKELEZ, DEĞİN, GALLİ, TEYİN ile ... )

( SİNCÂBİYYE[Ar.]: Sincapgiller. )

( ... ile Kanguru )

( ... İLE Büyümeleri, hiç durmaz. )

( ... İLE Yavruları, 6.5 aylık olduklarında annelerinin keselerinden çıkarlar. )

( ... İLE Kangurugillerden, Avustralya'da yaşayan, iri, otçul, memeli, ön ayakları kısa, arka ayakları ile kuyruğu uzun ve güçlü, başı küçük, dişisinin karnında yavrularını taşıyacak bir kesesi bulunan keseli hayvan. )

( SİNCÂB ile KENGAR )

( SQUIRREL vs. KANGAROO )

( SCIURUS VULGARIS/ANOMALIS cum MACROPUS GIGANTEUS [FAMILY OF MACROPODIDAE] )

( ... con EL CANGURO )


- SİNCAP ile ANADOLU YER SİNCABI


- SİNCAP ile İSOTRİKS SİNCABI


- SİNCAP ile KIRMIZI SİNCAP


- SİNCAP ile ŞEKER PLANÖRÜ


- SİNCAP ile UÇAN SİNCAP


- SİNDİRİM DÜZENİNİN YAPISI ile SİNDİRİM DÜZENİNİN İŞLEVLERİ

( Ağız, yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak ve rektum gibi çeşitli organlardan oluşur. İLE Besinlerin sindirilmesi, besin nesnelerinin emilmesi ve atık nesnelerin gövdeden atılması. )


- SİNDİRİM ile/ve/||/<> SIĞAMSAL

( ... İLE/VE/||/<> Besin maddelerinin, sindirim kanalı içinde ilerlemesini sağlayan devinim. )


- SİNDİRME ile SİNDİRME


- SİNDİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEZDİRMEK


- SİNE[Fars.] = SADIR/SADR[Ar.]


- SİNE[Ar.] ile SÎNE[Ar.]

( Uyuklama, uyku bastırma, ımızganma. İLE Göğüs, yürek/kalp. )


- SİNEK ile EVSİNEĞİ

( ... İLE Böcekler sınıfının, çiftkanatlılar takımından, külrenkli, dizanteri ve tifo mikropları taşıyan bir eklembacaklı türü. )

( .. cum MUSCA DOMESTICA )


- SİNEK/CİBİN ile/ve SİVRİSİNEK

( ... İLE/VE Bilinen 2500 sivrisinek türü vardır. [400'ü Anopheles ailesin aittir ve bunlardan 40'ı sıtma bulaştırabilir.] )

( İspanyolca ve Portekizce'de "küçük sinek" anlamına gelir. )

( Divân şiirinde sevgilinin beni, bir kara sinek olarak ele alınır. )

(

Sivrisineğin elektronik mikroskop ve öteki modern araçlar altında incelenmesi sonucu keşfedilenler...

O ufacık kafasında tam 100 adet göz var. Mikroskopla bile zor görülebilen ağzında 48 adet diş bulunuyor. Göğsünde biri merkezî, ikisi de kanatlar için olmak üzere 3 adet kâlp bulunmakta ve her bir kalpte 2 adet kulakçık, 2 adet de karıncık yer alıyor. Bu ufacık sivrisinek, son teknoloji uçaklar olmak üzere en gelişmiş cihazlarda bile bulunmayan bir termâl alıcıya sahip. Ve canlıları ısı ile buluyor. Bu aracın ısı duyarlılığı, santigrat derecenin binde biri.

Son derece gelişmiş bir kan tahlil aracı, bir anestezi aracı ve kanı kolayca emebilmek için bir kan sulandırıcı araca sahip. Hortumunda altı adet bıçak bulunuyor. Bunlardan dördü ile kare biçimli bir kesi oluşturuyor, öteki ikisiyle de kanı emmek için bir tüp biçimini oluşturuyor. Ayaklarında da pençeler ve kancalar bulunmakta. )

( İlgili başka bir yazıyı daha okumak için burayı tıklayınız... )

( ZEBÂB/ZÜBÂB[çoğ. ZİBBÂN] ile/ve BAÛZA/BAUZ, BİÛZA, BAKKA )

( MEGES/MEKES ile/ve PEŞŞE/PEŞE )

( FLY/HOUSEFLY vs./and MOSQUITO )

( MUSCA DOMESTICA cum CULEX OR ANOPHELES )


- SİNEKLİ MESCİD -ile

( Vefa'dadır. )


- SINESTEZİ/SYNESTHESIA[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞİK DUYU


- ŞINGIR ŞINGIR = ŞINGIRDAYARAK


- SİNGLE ATOM İLE CLUSTER İLE NANOPARTİCLE ile/||/<> KATALİZÖR BOYUTLARI

( Farklı boyutlardaki katalizör yapıları. )

( Formül: Aktivite ∝ 1/d )


- SİNGLE MODE İLE MULTİMODE İLE POLARİZATİON MAİNTAİNİNG ile/||/<> FİBER OPTİK TÜRLERİ

( Optik fiber çeşitleri. )

( Formül: NA = √(n₁² - n₂²) )


- SİNGLET İLE TRİPLET İLE ISC ile/||/<> UYARILMIŞ DURUMLAR

( Elektronik uyarılmış durum türleri. )

( Formül: ΔE(S-T) = 2J )


- Sînî[Ar.] ile SÎNÎ/SİNÎ[Ar.]

( Çin'li. | Çin'de yapılmış, Çin işi porselen. İLE Büyük tepsi. )


- SINIF ile/ve/değil/yerine KESİM


- SINIF/LAMA ile/ve/||/=/<> SINIR/LAMA

( CLASSIFICATION vs./and/||/=/<> LIMITING )


- SINIFLANDIRMA HATALARI:
BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME

( FALLACY OF COMPOSITION vs./and/||/<> FALLACY OF DIVISION )


- SINIFTA KALMAK ile/ve/||/<> SINIFTA KALMAK

( Öğretimde aynı yılı tekrar okumak. İLE Okulun binasındaki sınıfların zorunlu ya da turizm amaçlı, konaklama/geceyi geçirme ortamı olarak kullanılması. )


- SİNİR DÜZENİNİN YAPISI ile SİNİR DÜZENİNİN İŞLEVLERİ

( Sinir gözeleri (nöronlar), sinir lifleri ve sinapslar gibi çeşitli bileşenlerden oluşur. İLE Bir organizmanın yaşamda kalması ve gelişmesi için gerekli olan çok çeşitli bilişsel, davranışsal ve fizyolojik süreçleri içerir. )


- SİNİR GÖZESİ(NÖRON) ile/ve GLİA GÖZESİ

( Sinir uyaranlarını ileten gözeler. İLE/VE Sinir gözelerini destekleyen ve koruyan gözeler.[İşlevleri tam anlamıyla açıklığa kavuşmamıştır.][Sinir gözelerinin çalışmasını destekleyici ve onları besleyici işlevleri vardır.][Bellekte önemli rol oynar.] )

( ... İLE/VE Nöronların 50 katı kadardır. )

( ... İLE/VE Beynin yapısal çerçevesini oluşturur, nöronları idare ederek temizlik işlevi görür ve nöronlar öldükten sonra kalıntıları temizler. )

( ASAB ile/ve ... )


- SİNİR KILIFI/MİYELİN/MYELIN[İng.] ile/ve/||/<> SİNİR GÖZESİ/NÖRON

( Sinir gözelerinin aksonlarını saran yalıtıcı tabaka. İLE/VE/||/<> Sinir gözesi. )


- SINIR KOYMAK ile/ve HAKİMİYET ALTINDA TUTMAK


- SİNİR SİSTEMİ ile/ve/||/<> ENTERİK SİNİR SİSTEMİ

( Gövdenin her yerine yayılmış olan ve her birimi birbiriyle ilişki halinde bulunan bir elektriksel ve kimyasal iletişim ağı. İLE/VE/||/<> Bağırsakların, merkezî sinir sistemiyle bağlantısını sağlayan sinir sistemi. [Yaklaşık, 500 milyon sinir gözesi bulunmaktadır.] Aynı beyin gibi, davranışlarımız ve zihinsel dengemiz üzerinde etkisi bulunan, ikinci beyin olarak kabul edilen bir sistemdir. Enterik sinir sistemi ve beyin, işbirliği içinde çalışır. )

( ile/ve/||/<> ... )


- SINIR ile/ve/<>/değil/yerine ÇERÇEVE


- SİNİR ile/ve/||/<> DAMAR ile/ve/||/<> AKKAN/LENF[Fr. < LYMPHE]

( Duyu ve hareket uyarılarını, beyinden örgenlere, örgenlerden beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet. İLE/VE/||/<> Canlı varolanlarda kanın ya da besleyici sıvıların dolaştığı kanal. İLE/VE/||/<> Damarlarda dolaşan kanla, doku öğeleri arasında aracı görevi yapan, kan plazması ve lenfositten oluşan saydam, sarı renkte bir sıvı. )


- SİNİR ile/ve/||/<> GÜÇ ile/ve/||/<> VAJİNA/PENİS/PARA

( "Düşünüyorum, dinliyorum, okuyorum, anlıyorum ve gelişmek istiyorum" düşünce ve çabası içinde olan [dişil ya da eril] her bireyin, zorunlu olan paylaşım ve dayanışmayla bazı şeylerden yararlanmak[/istifade etmek] ve birbirine zarar vermemek üzere nitelikli bir yaşam sürmek için uzaklaşması, terk/istifâ etmesi gerekenlerdir. )

Bugün[25 Ekim 2025]
itibarı ile 24.306 başlık/FaRk ile birlikte,
24.306 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(79/99)