Bugün[25 Ekim 2025]
itibarı ile 24.306 başlık/FaRk ile birlikte,
24.306 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(73/99)


- RAB ile/ve/<> TURAB


- RABÎTA ile RÂBITA/BEND[Fars.]

( Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. ile İKİ ŞEYİ BİRBİRİNE BAĞLAYAN, BAĞ | MÜNÂSEBET, İLGİ | BAĞLILIK, SIRA, TERTÎP, USÛL, DÜZEN | İMGE İLE SİMGENİN BULUŞTURULMASI )


- RÂCİ'/RÂCİA[Ar. < RÜCÛ] ile RÂCÎ[Ar. < RECÂ]

( Geri dönen. | İlgisi/münâsebeti olan. | [dilb.] Bir kişiden kinâye olan zamir. İLE Ricâ eden, yalvaran. | Ümitli. )


- RA'D[Ar.] ile RÂD[Ar.] ile RÂDD[Ar.] ile RADH[Ar.]

( Gök gürlemesi. İLE Cömert ve eliaçık. | Erdemli/faziletli, üstün, değerli. İLE Reddeden, geri döndüren/çeviren/bırakan. İLE Az bir şey verme, az verilen şey. | [eskiden] Savaşa katılan kadınlara, çocuklara, kölelere, zimmîlere, ganîmetten verilen bir orandaki mal. )


- RÂDDE[Ar. < REDD] ile RA'DE/RA'ŞE[Ar.]

( Derece, mertebe, kerte, sır. | Çizgi/hatt. | Aşağı yukarı tahmin edilen miktar ya da zaman. İLE Titreme/titreyiş. | [korku ya da soğuktan] Ürkme. )


- RÂDÎ'[Ar. < REDÂ | çoğ. RUZAA'] ile RÂDÎ[Ar.]

( Süt emen çocuk. | Sütkardeş. İLE Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. )


- RADİKAL değil/yerine/= KÖKTENCİ


- RADYASYON İLE RADYOAKTİVİTE İLE RADYOLİZ İLE RADYOBİYOLOJİ İLE RADYOTERAPİ ile/||/<> RADYASYON BİLİMİ

( Radyasyonun fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkileri. )

( Formül: D = E/m (Gray) )

( Henri Becquerel tarafından 1896 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1852-1908) (Ülke: Fransa) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Radyoaktivitenin keşfi) (Nobel: 1903) )


- RADYASYON/RADIATION[İng.] değil/yerine/= IŞINIM


- RADYOTERAPİ değil/yerine/= IŞIN SAĞALTIMI/TEDAVİSİ


- RAF[Fars.] | CAMEKÂN/CÂME-KEN[Fars.]/VİTRİN[Fr.] değil/yerine/= SERGEN

( Üstüne öteberi koymak için duvara ya da bir dolabın içine, birbirine paralel olarak tutturulmuş, genellikle geniş, uzun tahta ya da metal levha. | Giyinilecek yer. / Bir dükkân ya da mağazanın, dışarıdan, camla ayrılan ve mal sergilemek için kullanılan yeri. )


- RAF ile/ve MUSANDIRA

( ... İLE/VE Evlerde, yatak yorgan konulan yer, yüklük. | Mutfakta geniş ve yüksek raf, kiler rafı. )


- RAF[Ar. < REFF] ile/ve/||/<>/> REYON[Fr. < RAYON]


- RÂFİ'[Ar. < REF] ile RÂFİH[Ar. < REFÂH]

( Kaldıran, yükselten. | Allah'ın adlarındandır. | Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir. İLE Refah ve rahat ile yaşayan. )


- RAFT İLE ATRP İLE NMP ile/||/<> KONTROLLÜ POLİMERİZASYON

( Yaşayan radikal polimerizasyon teknikleri. )

( Formül: Đ = Mw/Mn )


- RAĞBET değil/yerine/= İSTEK, ARZU, İYİ KABUL EDİLME | İSTEKLE KARŞILAMA


- RÂH[Ar.] ile RÂH[Ar.] ile RÂH[Ar.]

( Yol. | Tutulan yol, meslek, yöntem/usûl. İLE Kaygı, keder. | Zan, sanma. İLE Şarap. )


- RAHAL[Ar.] ile RAHAL[Ar. çoğ. RİHÂL]

( Menzil, konak. İLE Semer, palan. )


- RAHAT-HUZUR (VERMEMEK)


- RÂHAT ile ...

( LİSÂNI MUHAFAZA ETMEK | ÜZÜNTÜSÜZ, TASASIZ, KEDERSİZ BİR HALDE BULUNMA | GÖNLÜ RAHAT(MÜSTERÎH) )


- RAHAT ile ÇOLPA/MELEME

( Rahatına düşkün. )


- RAHATINA GELME(ME)K ile/ve/değil İŞİNE GELME(ME)K


- RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARINMA


- RAHATLIK ile/ve/değil ATÂLET


- RAHATLIK" ile ZİHİN RAHATLIĞI/ATARAKSİ/ATARAXIA

( ... İLE Zihin rahatlığı. )


- RAHAT/LIK ile AYLAK/LIK


- RAHATLIK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< BİLEN KİŞİNİN RAHATLIĞI


- RAHAT/LIK(") ile/ve/değil/||/<>/&gt;&lt;/< (")EMİN/LİK(")/KENDİNDEN EMİN


- [ne yazık ki]
!"RAHAT"/LIK ve/||/<>/>/< !KAYITSIZ/LIK


- RAHAT/LIK ile LAUBALİ/LİK


- RAHATLIK ile/ve/değil/yerine ÖZGÜVEN


- RAHAT/LIK ile/ve/değil TERBİYESİZ/LİK


- RAHAT/LIK ile YAVŞAK/LIK


- RAHATSIZ ETMEK ile/ve RENCİDE[Fars.] ETMEK

( ... İLE/VE Kalbi kırılma, incinme. )


- RAHATSIZ OLMAK ile GOCUNMAK

( TO BE DISTURBED vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )


- RAHATSIZLIK ile ŞİKÂYET


- Rahatsız etmeyecek şekilde DİNLE!!!


- RÂHİB ve/<> KÂTİB ve/<> HÂSİB


- RAHÎB[Ar. < RAHB] ile RÂHİB[Ar. çoğ. RÂHİBÂN, REHEBÂN, RUHBÂN]

( Geniş, bol. İLE Hıristiyanlarda, genellikle manastırda yaşayan (evlenmeyen) din adamı, karabaş, keşiş. )


- RÂHİL[Ar. < RİHLET] ile RAHÎL[Ar.]

( Göçen, göç eden. | Ölen. İLE Göçme, göç. )


- RAHÎM:
CENİN ve/<> CAN ve/<> CENNE(T)


- RAHİM[Ar. < ERHÂM] ile RAHÎM[Ar. < RAHMET | çoğ. RUHAMÂ] ile RAHÎM[Ar.] ile RÂHİM[Ar. < RAHM | çoğ. RÂHİMÎN, RÂHİMÛN]

( Dölyatağı. | Akrabalık/hısımlık.[anne tarafından] İLE Esirgeyen, koruyan, acıyan, merhametli Cenâb-ı Hakk. [Allah'ın adlarından] İLE Hafif/lâtif sözlü hanım. İLE Acıyan, acıyıp esirgeyen, merhametli. )


- RAHİM ile RAHÎM

( Döl yatağı. İLE Koruyan, merhamet eden. )


- KAŞINMA:
RAHİMDE değil VAJİNADA

( İç yüzeyde. [olmaz!] DEĞİL Dış bölgede/yüzeyde. )

( "Rahmim kaşınıyor" diye bir söz olmaz. DEĞİL "Vajina(m)da kaşıntı var/oluyor" olabilir. )


- RAHİMDEN AYRILIŞ ile/ve/+/||/<>/> MEMEDEN AYRILIŞ


- RAHLANMAK ve/<> RUHLANMAK ve/<> FERAHLAMAK


- RAHLE[Ar.] ile SEHPA[Fars.]

( Üzerinde kitap okumak, yazı yazmak için yapılmış, küçük ve dar masa. İLE ... )


- RAHMAN ve/<> RAHMET ve/<> RAHÎM

( Doğa. VE Bilgi. VE Kılavuz. )

( ... VE/<> Bir varolanın, öteki tüm varolanlarca desteklenmesi. VE/<> ... )


- RAHMET ile/ve/<> ELİ AÇIKLIK, CÖMERTLİK

( Allah'ın vermesi. İLE/VE/<> Kişinin yeterince, zamanında, zemininde ve/ya da bol bol vermesi/paylaşması. )


- RÂHT/REHT[Ar. çoğ. ERHÂT] ile RAHT[Ar.]

( Kalabalık, cemaat. | Boy, kabile. İLE At takımı. | Yol levâzımı. | Döşeme ve ev takımı. | Kapı ve pencere kanatlarının menteşe takımı. )


- RÂİB[Ar. < RU'B] ile RAÎB[Ar.]

( Büyücü, göz bağlayıcı. İLE Korkmuş. )


- RAİF BEY CADDESİ :

( Kireçburnu Mahallesi caddelerinden biridir. Bu cadde mahallenin üst kısımlarına kadar ulaşan bir caddedir. Semtin saygın insanlarından biri oylan Raif Bey unutulmamış ve bu caddeye "Raif Bey Caddesi" adı verilmiştir. )


- RÂÎ/RÂİYE[Ar. < RA'Y] ile RÂÎ/RÂİYYE[Ar.]

( Çoban, sığırtmaç. | Çobansı, çoban ve kır hayatını anlatan şiir. [İng., Fr. PASTORAL] İLE Rü'yet eden. | R harfine ait, r ile ilgili. )


- RAKABÂT[Ar. < RAKABE] ile REKABET["ka" uzun okunur]

( Ense kökleri, boyunlar. | Kullar, köleler, cariyeler. İLE Gözleme, gözetleme. | Birbirini çekememe. | Kıskanma. | Benzerleriyle yarışa çıkma. [İng. RIVALRY, COMPETING | Fr. CONCURRENCE] )


- RAKABE ile/||/<> RAKABE ETMEK ile/||/<> MÜLK ARÂZİ

( Kuru mülkiyet, çıplak mülkiyet. | Bir arazinin asıl mülkiyeti. İLE/||/<> Vakfın gelirini aslına eklemek. İLE/||/<> Hem tasarruf hakkı, hem de geliri[rakabesi] kişilere ait olan her tür emlak. )


- RAKET[Fr. < Ar.] değil/yerine/= VURAÇ | TOKAÇ

( Masatopu, alantopu gibi oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağı olan, uzunca saplı araç. | Çamaşır yıkarken kullanılan, tahtadan, yassı tokmak. )


- RÂKİP(/B) ile RAKÎP(/B)

( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )

( RIDER vs. RIVAL )


- RAKÎB[Ar.] ile RÂKİB[Ar. < RÜKÛB | çoğ. RÜKBÂN] ile RAKÎB[Ar. < REKÂBET | çoğ. RAKÎBÂN, RUKABÂ]

( PÂYENDE[Fars. çoğ. PÂYENDEGÂN]: Duran, sürekli. | Payanda, destek, dayanak. || RABÎTA: Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. İLE Binici/binen, binmiş. | Bir ulaşım/nakil aracına binmiş olan. İLE Herhangi bir işte birbirinden üstün olmaya çalışanlardan her biri. | Bekçi. | Görüp, gözeten.[Allah'ın adlarındandır.] )


- RAKIM EFENDİ (RUMELİHİSAR/İST. 1835 - 1914) :

( Osmanlı Ulemalarından olup Rumelihisar'lıdır. Es - Seyyit el - Hac Mustafa Rakım Efendi olarak bilinir ve 1835 yılında Rumelihisarında doğdu. İlk tahsilini Fatih'te Fatih ikmal etmiş Fatih dersiamlarından Kasabzade İbrahim Şevki Efendi'den icazet almıştır. Memuriyet görevine İlmiye Maaş Kâtipliği ile başlamış bilahare İlmiye Maaş Memuru olmuştur. Bu arada Ağustos 1869'da Adana ve Haziran 1876 Trablusgarp Mevliyetlerini birer yıl zabt ettiği gibi 1877'de hacca gitti. 1882'de Muhasebe - i İlmiye Mümeyyizi oldu. 1884'te Bağdat Mevleviyetini zabt etti. 1891'de İlmiye Muhasebe Müdürü oldu. 1909'de emekli oldu. )


- RAKIM PAŞA ÇEŞMESİ (İBRAHİM EFENDİ ÇEŞMESİ) :

( Rumelihisarı'nda iskele meydanında Ali Pertek Camii (Hamam Camii) yanındaki bu çeşme klasik tarzda yapılmış, cephe çeşmesidir (H.1128, M.1715). Çeşme kemerinin üzerindeki kitabesinde şöyle yazmaktadır: Hemçü zemzem nûş kıl mâ aynn - ı İbrahim'den". Bu çeşme, Rakım Mehmet Paşa tarafından babası eski defterdar Yoz İbrahim Efendinin ruhu için yaptırılmıştır. )


- RAKÎM ile RÂKIM[< RAKM]

( YAZI YAZACAK LEVHA | YAZI, KİTAP VE SAİRE ile YAZAN, ÇİZEN | KOT, BİR YERİN DENİZDEN OLAN YÜKSEKLİĞİ )


- RAKİP/HASIM[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİŞTEŞ/KARŞIDAŞ/YARIŞTAŞ


- RAKİP ile/ve/< KURBAN

( (gerektiğinde) Rakip olabilmek/olmak için kurban da olabilmelisindir. )


- RALLİ[İng.] değil/yerine/= ARABA YARIŞI


- RÂM (OLMAK/ETMEK) ile ...

( İNSANIN TÜM VARLIĞIYLA ALLAH'A BAĞLANMASI | TESLİMİYET )


- RAM/RANDOM ACCESS MEMORY[İng.] değil/yerine/= RASTGELE ERİŞİMLİ BELLEK


- RAMAN İLE BRİLLOUİN İLE ARPES İLE INS ile/||/<> SPEKTROSKOPİ TEKNİKLERİ

( Malzeme karakterizasyon yöntemleri. )

( Formül: ω = ωi ± ωphonon )


- RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN

( ... İLE/VE/||/<>/> 1812 ve 2020 yılındaki Ramazan ayı. )

( )


- RANDEVU ile/ve/değil/||/<>/< REZERVASYON


- RANT ve/ne yazık ki/> "RAHAT"/LIK


- RAPRAHAT


- RAPTETMEK[Ar. < RABT] değil/yerine/= İLİŞTİRMEK/TUTTURMAK


- RASTGELE/LALETTAYİN değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL


- RASTLANTI/SALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLANTI/SALLIK


- RATANYA[Peru dilinden]

( Karabuğdaydillerden, kökü sürgün kesici olarak tıpta kullanılan bir bitki. )

( KRAMERIA TRIANDRA )


- RATÎB/RATB[Ar.] ile RÂTİB[Ar.]

( Taze, yeşil, yaş.[yemiş] | Yumuşak, mülâyim. İLE Sıraya koyan, tertip eden. )


- RAUF, MEHMET (İST. 1875 - 1931) :

( Bahriye Okulundan deniz subayı olarak mezun oldu. Edebiyatla çocuk yaşta tanıştı ve ilgilenmeye başladı. Çok yakından takip ettiği Halit Ziya'nın eserlerine ve realizm akımı ile ilgilendi. Fransız yazar Paul Bouget'yi okuyarak ondan etkilendi. 1896 yılından itibaren Servet - i Fünun'da yazdı. Romanlarında İstanbul ve çevresinde yaşayan seçkin ailelerin arasında geçen aşk hikâyelerini işledi. Aynı zamanda şiir yazdı. Rumelihisarı'nda ikamet ediyordu. Romanlarının büyük kısmını Yenimahalle'deki Fırıldakbahçe denilen çay bahçesinde yazdığı söylenir. Eserlerini Roman, Hikâye, Düzyazı Şiirleri ve Oyun olarak verdi. Romanları; Eylül, Ferda - ı Garam, Karanfil ve Yasemin, Genç Kız Kalbi, Böğürtlen, Son Yıldız, Tuba, Halas, Ceriha, Kan Damlası, Define. Hikâye kitapları; İhtizar, Son Emel, Aşk Kadını, Eski Aşk Geceleri, İlk Temas, İlk Zevk. Düzyazı Şiirleri; Siyah İnciler. Oyunları; Pençe, Sancar, Cidal, Diken, Evlat Acısı, Pembe Köşk. )


- RAVCI, ALİ (MALATYA, 1973) :

( Balıkesirspor'dan transfer edildi ve üç sezon (1992 - 1995) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 59 lig, 5 kupa ve 1 PAF ligi maçı olmak üzere 65 resmi ve ayrıca 25 özel maçla birlikte toplam olarak 90 maçta oynadı. Lig maçlarında 7, kupa maçlarında 3 ve özel maçlarda 5 olmak üzere takımına 15 gol kazandırdı. Gaziantepspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- RAVENT[Ar.] ile IŞKIN/IŞGUN

( Karabuğdaygillerden, iri gövdeli, büyük yapraklı, tıpta kullanılan bir bitki. İLE Bir ravent türü. | Karabuğdaygillerden, süs bitkisi ya da sebze olarak yetiştirilen, yaprak ya da saplarından reçel yapılan, tedavi edici olarak da kullanılan bir bitki. )


- RÂY[Ar.] ile RA'Y[Ar.] ile RAY[Fr./İng. RAIL]

( Oy, rey, fikir. | Raca, Hint hükümdarı. | Sancak, bayrak.[< RÂYET] İLE Otlama. | Otlatma, gütme. | Teslim olma. )


- RAYİÇ[Ar.] değil/yerine/= DEĞER

( Bir malın, satış ve sürüm değeri. )


- RAZ/RAZZ[Ar.] ile RÂZZ[Ar.] ile RÂZ[Ar.]

( Berelenme, bere. | Bir şeyi döküp bulgur gibi ufalama. İLE Kesmez alet. İLE Sır, gizlenilen şey. )


- RÂZ-BÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂR[Fars.] ile RÂZ-PÛŞ[Fars.]

( Sır saklayan. İLE Sırrı bilen. İLE Sır tutan. İLE Sır gizleyen. )


- RÂZI OLUNAN ÖFKE ile RÂZI OLUNMAYAN ÖFKE

( Bizi mahkum eden şey, huylarımız, ahlâkımızdır. )


- RÂZÎ ile FAHREDDİN RÂZÎ

( Hekim, filozof, simyacı. İLE Âlim, fizikçi ve müfessir. )

( Ebû Bekr Muhammed bin Zekeriyyâ er-Râzî [865 - 925, Rey - İran]. İLE Fahreddin er-Râzî [1150 - 05 Nisan 1210, Rey - İran] )


- REAL vs. RESULT BY APPROACH


- REASON vs. PROOF


- REBAB[Fars.]/RÜBAP/REBAP

( Gövdesi hindistancevizi kabuğundan yapılmış, uzun saplı saz. )


- REC'A[Ar. çoğ. RECEÂT] ile RECÂ'[Ar.]

( "Öldükten sonra dünyaya geliş."[TENÂSÜH, RE-ENKARNASYON] İLE Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. )


- RECAİ MEHMED ÇEŞMESİ ile RECAİ MEHMED SEBİLİ

( Vefa'da, Koğacılar Caddesi'ndedir. İLE . )

( İkisi de, 1775'te, Nişancı[tuğra çeken] Recai Mehmed Efendi tarafından yaptırılmıştır. )

( Rokoko üslûbundadır. İLE Türk Barok üslûbundadır. )


- RECAİZADE EKREM İLKÖĞRETİM OKULU :

( İstinye'de ilk İlkokul 1929 yılında Mahmut Çavuş Camii ahşap binasında eğitim ve öğretime başladı. Bu okul yeterli görülmeyince Körler Okulu olarak kullanılan binaya taşındı. Bu binada da fazla kalmayan okul 1970/1971 ders yılında yeni binaya taşındı. Okula, İstinye'de yaşayan Edebiyatçı ve Devlet Adamı Recaizade M. Ekrem'in ismi verildi. )


- RECAİZADE MAHMUT EKREM (1847 - 1914) :

( İstinye'de ikamet ediyordu. 19. yy. Osmanlı edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. Takvimname Nazırı Recai Efendi'nin oğludur. Babasından Farsça ve Arapça öğrendi. 1858'de öğrenimini tamamladı. Özel öğrenim görerek yetişti. Mekteb - i İrfan - ‘ı bitirdikten sonra (1858) girdiği Harbiye İdadisi'ni sağlık sorunları nedeniyle tamamlayamadı. Hariciye Nezareti Mektubi Kaleminde memurluğa başladı (1862). Tanzimat ve Nafia dairelerinde baş muavinlik (1874), Şura - yı Devlet (Danıştay) üyeliği (1877), Mekteb - i Mülkiye ve Galatasaray Sultanisi'nde edebiyat öğretmenliği (1880 - 1888), bir süre Evkaf ve Maarif Nazırlığı (Bakanlığı) (1908), Meclis - i Ayan Üyeliği (1908 - 1914) görevlerinde bulundu. Resmi görevle Trablusgarp'a gönderildi. 1908'de 2. Meşrutiyet'ten sonra kurulan Kamil Paşa kabinesinde Maarif Nazırı oldu. Namık Kemal'le tanışmasından sonra Encümen - i Şuara'ya katıldı. İlk yazıları Tasvir'i Efkâr gazetesinde yayınlandı. Bu gazetede bilahare yöneticilik yaptı. 1870'den sonra kendisini tümü ile yazılarına verdi. Batı edebiyatından çeviriler yaptı. 1870'de ilk oyunu "Afife Anjelik", 1871'de ilk şiir kitabı "Nağme - i Seher" yayınlandı. Eski edebiyatı savunan Muallim Naci ve çevresiyle girdiği edebiyat tartışmalarıyla Edebiyat - ı Cedide akımının doğmasına zemin hazırladı. Başta Tevfik Fikret olmak üzere dönemin genç şairlerini çevresinde topladı. Tanzimat ve batı düşüncesinin yeni kuşağa benimsetilmesinde önemli rol oynadı. "Araba Sevdası" romanı Türk edebiyatında gerçekçiliğin ilk önemli eseridir. En önemli tiyatro eseri olan "Çok Bilen Çok Yanılır" ölümünden sonra yayınlandı. Nağme - i Seher (1871), Yadigar - ı Şebâb ((1873), Zemzeme (3 Cilt, 1883 - 1885), Tefekkür (düzyazı ile karışık, 1888), Pejmürde (düzyazı ile karışık, 1893), Nijad Ekrem (2 Cilt, anılarla birlikte, 1900 - 1910), Nefrin (1914) manzum; Araba Sevdası, roman; Saime (1888), Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin bir Neticesi (1890), Şemsa (1895) öykü ve Afife Anjelik (1870), Atala Yahut Amerikan Vahşileri (1873), Vuslat Yahut Süreksiz Sevinç (1874), Görev Çağrısı (1914) ve Çok Bilen Çok Yanılır (1916) oyun, kitapları vardır. )


- RECAİZADE MAHMUT EKREM (İST. 1847 - 1914) :

( Edebiyatçı. İstinyeli olarak bilinir. İstinye burnundaki büyük yalı onun olup, adı ile anılır. 19. Yüzyıl Osmanlı döneminin önemli simalarından biri olup "Ağıtlar Şairi" lâkabı ile tanınır. Babasından farsça ve Süryanice öğrendi. Özel eğitim alarak yetişti. Girdiği Harbiye'ye rahatsızlığı nedeni bitiremedi. II. Meşrutiyetten sonra kurulan Kamil Paşa Kabinesinde Maarif Nazırı (Bakanı) olarak görev yaptı. Encümen - i Şura'da bir süre görev yaptı. İlk yazıları Namık Kemal'in yönetimindeki Tavsir - i Efkâr Gazetesinde yayınlandı. 1870'den sonra kendisini bütünü ile yazın hayatına verdi. Batı edebiyatından tercümeler yaptı. Ayan Meclisi üyeliğinde bulunurken vefât etti. Şiir, roman, öykü, oyun, eleştiri, biyografi ve ders kitapları yayınladı. )


- RECAİZADE YALISI :

( İstinye vapur iskelesi yanında bulunan yalı 19. yy. ın ikinci yarısında yapılmıştır. Devlet Şurası kararı ile tarihi bina karakterinden çıkarılan bu bina I. Sınıf bina idi. Ancak 1978 yılında bina tamamen yıkılarak ortadan kalktı. Bu yalıya Hancıoğlu yalısı da denilmektedir. Beykoz Ayakkabı Fabrikası usta başlarından biri olan Pigeon'un yaptırdığı yalıyı Recaizade M. Ekrem satın almış ve yalıya ilaveler yaptırmıştır. Ünlü bir edebiyatçı ve devlet adamı olan Recaizade M. Ekrem Bey ile arkadaşları Servet - i Fünun edebiyatçıları bu binada sık sık bir araya gelmişlerdir. )


- RECEPAGİÇ, İZET (BİHAÇ, YUGOSLAVYA, 1955) :

( N.K. Osiek (Yugosylavya) kulübünden transfer edildi ve bir sezon (1986/87) Sarıyer'de kaldı. Bu süre içinde 24 lig, 3 kupa olmak üzere 27 resmi ve ayrıca 6 özel maçla birlikte 33 kez forma giydi. Lig maçlarında 3, kupa maçlarında 1 ve özel maçlarda 4 olmak üzere takımına 8 gol kazandırdı. )


- RECIPROCAL vs. IN THE SAME TIME/MOMENT


- RECONNECTİON İLE DİSRUPTİON İLE ELM ile/||/<> PLAZMA KARARSIZLIKLARI

( Plazma dengesini bozan olaylar. )

( Formül: Sweet-Parker: vR ~ √(ηvA/L) )


- REDÂ'[Ar. < RED] ile REDÂ'[Ar.]

( Önleme, yasak etme. İLE Süt emme. )


- REDÂAT[Ar.] ile REDÂET[Ar.]

( Süt emme. İLE Kötülük, fenalık, bayağılık. [REZÂLET: Niceliksel. | REDÂET: Niteliksel.] | Hastalık ve yara azgınlığı. )


- REDDEDİLME ile/ve/||/<> ISTIRAB/ACI

( Reddedilmek, beyin tarafından, fiziksel bir acı olarak algılanıyor. )


- REDDETME ile/ve/<> KÜÇÜMSEME


- REDDETMEK ile AŞAĞILAMAK

( REJECT vs. TO DESPISE )


- REDDETMEK ile/değil BOYUN EĞMEMEK

( [not] TO DENY vs./but NOT TO SUBMIT )


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞARIDA BIRAKMAK


- REDDETMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/+/||/<>/> ÜZERİNDE/HAKKINDA DÜŞÜN(E)MEMEK


- [ne yazık ki]
REDDETMEK ile/ve/||/<>/> YASAKLAMAK


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine YÜZ ÇEVİRMEK

( [not] TO DENY vs./and/but TO TURN AWAY FROM
TO TURN AWAY FROM instead of TO DENY )


- REDOKS İLE SUBSTİTÜSYON İLE ELİMİNASYON ile/||/<> KOMPLEKS REAKSİYONLARI

( Koordinasyon bileşiklerinin reaksiyon türleri. )

( Formül: k = k₁[kompleks] (SN1) )


- REED-SOLOMON İLE TURBO İLE LDPC ile/||/<> HATA DÜZELTME KODLARI

( Gürültülü kanallarda güvenilir iletişim. )

( Formül: d_min ≥ 2t + 1 )


- REEL KÖK ile/||/<> KOMPLEKS KÖK

( Reel gerçek sayı, kompleks sanal kısım içerir )

( Formül: x=2 İLE x=2+3i )


- REFAH[Ar.] yerine GÖNENÇ

( Bolluk, rahatlık ve varlık içinde, iyi olanaklarda yaşama. )


- REFERANS DEĞER/REFERENCE VALUE[İng.] değil/yerine/= DAYANAK DEĞER


- REFERANS[[İng. < REFERENCE]] değil/yerine/= REVERANS[Fr.]

( Kaynak. | Öneri. | Öneri mektubu. İLE Selâm ya da teşekkür için eğilerek ya da dizleri kırarak yapılan hareket. )


- REFÎ'[Ar. < RİF'AT] ile REFÎH[Ar. < REFAH]

( Yüksek, yüce. İLE Refah ve rahat içinde yaşayan. )


- REFİK[< RIFK]/ZEVC[Ar.] ile/ve/||/<> REFİKA/ZEVCE[Ar.]

( Eril olan eş. Koca. İLE/VE/||/<> Dişil olan eş. Karı. )


- REFLECTION vs. ECHO


- REFLEKS(İNSİYÂK) ile ALARM/UYARI


- REFLEKS ile ATILIM


- REFLEKS ile/ve/||/<>/> MORA REFLEKSİ


- REFLEKS/REFLEX[İng.] değil/yerine/= TEPKE

( Dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan irade dışı sinir etkinliği, yansı. | Dıştan ya da içten gelen bir uyarım sonucunda organizmada tepkilere yol açan istemsiz sinir etkinliği. )


- REFLEKS ile/ve/||/<> VAGAL REFLEKS

( ... İLE/VE/||/<> [Parasempatik ve/+ sempatik][1- Aynı anda.] > [2- Sıcak.] > [3. Sağlıklı öfke.] )


- REFLEKSİYON/REFLECTION[İng.] değil/yerine/= YANSIMA | DERİN DÜŞÜNME


- REFLEKTÖR[Fr.]/REFLECTOR[İng.]/KATAFOT[Fr. < CATAPHOTE] değil/yerine/= YANSITAÇ/YANSITICI

( Yansımadan yararlanarak bir ışık aksının uzaydaki dağılışını değiştirmeye yarayan nesne. | Işığı yansıtmakta kullanılan, çeşitli boy ve biçimdeki yüzeyler. )

( KATAFOT[Fr. < CATAPHOTE]: Dışarıdan gelen bir ışığın etkisiyle geceleyin ışıklı görünen reflektör. )


- REFS[Ar.] ile REFŞ[Ar.]

( Edep dışı söz söyleme. | Hanımlara söz atma. İLE Çapa, küçük kazma. | Bir tür ırmak kaplumbağası.[Fırat ve Dicle'de bulunur.] | Kulağı büyük olma. )


- REFTE REFTE[Fars.] ile ...

( Gitgide, gide gide, azar azar. )


- REGULARITY vs. HARMONIOUS PROPORTION


- REGÜLASYON[Fr./İng. < REGULATION]/REGÜLE ETMEK değil/yerine/= DÜZENLEMEK, AYARLAMAK


- REGÜLATÖR[Fr./İng.] değil/yerine/= DÜZENLEYİCİ, AYARLAYICI


- REHÂ'[Ar.] ile REHÂ[Ar.]

( Bolluk, genişlik. | Varlık içinde bulunma. | Gevşeklik, sölpüklük. İLE Kurtulma, kurtuluş. )


- REHA-BİLİTE değil REHABİLİTE


- REHÂVET ile/ve/||/<>/> ATÂLET


- REHÂVET değil/yerine/>< CESÂRET


- REHÂVET değil/yerine/= GEVŞEKLİK


- REHÂVET ile/değil/yerine REKÂBET


- REHBER[Fars.] ile REHDÂN[Fars.] ile REHZEN[Fars.]

( Yol gösterici/gösteren, kılavuz. | Derviş olanı, şeyh huzuruna götüren. | Hz. Cebrail. İLE Yol bilen. İLE Yol kesici. )


- REHİN[Ar. < REHN]/İPOTEK[Fr. < HYPOTHEQUE] değil/yerine/= TUTU

( Borcun ödeneceğine ilişkin borçlunun alacaklıya bir taşınmazı güvence olarak göstermesi. )


- REİS'ÜL KÜTTAP ile ...

( XVII. yüzyıla kadar Osmanlı'larda sultan divanı yazmanlarının başı. | Dışişleri Bakanı.[Tanzimat'tan önce] )


- REJİM/REGIMEN[İng.]/REGIME[Fr.] değil/yerine/= DİYET | UYGULAMA BİÇİMİ, YÖNETME, YÖNETİDÜZEN

( Yönetme, düzenleme biçimi. | Düzen. | Bir devletin yönetim biçimi. )


- REKÂBET EDERSEK değil/yerine/>< CESÂRET EDERSEK

( Aynılaş(tır)ırız. DEĞİL/YERİNE/>< Farklılaş(tır)ırız. )


- REKÂBET[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİŞKİ/YARIŞKI


- REKABET ile/ve/değil/yerine/||/>< DAYANIŞMA


- REKABET ile/ve/yerine İŞBİRLİĞİ

( RIVALRY vs./and COOPERATION
COOPERATION instead of RIVALRY )


- REKABET ile/||/<> PREDATÖRLÜK

( Rekabet kaynak paylaşımı İLE predatörlük av-avcı ilişkisidir )

( Formül: -/- İLE +/- )


- REKLAM:
ÜRÜN/Ü ÖVMEK değil ETKİ/KAYIT YARATMAK


- REKLÂM VE GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİ ve GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ ve SİGARA SORUNU

( )


- REKZ[Ar.] ile REKZ[Ar.]

( Yere saplama, dikme, kurma. İLE Tepme, tepinme. )

( REKZ-İ HİYÂM: Çadır kurma. | REKZ-İ ALEM: Bayrağı, bir yere dikme. İLE REKZ-İ ARZ: Toprak üzerinde tepinme. )


- RELAKS[İng. < RELAX] değil/yerine SAKİN/LİK, RAHAT/LAMA, GEVŞE/ME


- RELATION vs. PROCESS


- REMM[Ar.] ile REM[Ar.]

( Onarma. İLE Ürkme. | Titreme. | Sürü. )


- REMZİ BEY YALISI :

( Sarıyer'de Mesarburnu Caddesi üzerindedir. İki katlı olan bu yalıya bir kat ilave edilerek yükseltilmiştir. Yalı varislere kalmışsa da 2007 yılında satılmış ve yeni sahibi tarafından dershane olarak kullanılmaya başlanmıştır. )


- RENCİDE ETMEK ile/ve/<> "KÜÇÜK DÜŞÜRMEK"


- RENDE[Fars.] ile PLANYA[İt.]

( Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç. | Üzerinde küçük delik ve kesici çıkıntıları bulunan, soğan, havuç gibi şeyleri ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aracı. | Bu araçla ufak parçalara ayrılmış şey. İLE Ağaç rendelemekte kullanılan, uzun marangoz rendesi. )


- RENGİ-RUHSARI (BOZULMAK/SARARMIŞ)


- RENGİGÜL HANIM ÇEŞMESİ :

( Bu çeşmenin Emirgan Camiinin karşısında olduğu ve bir şadırvan gibi çardak örtüsüne alınmış, dört cephesinde birer musluk ile tekne taşı konmuş bulunduğu "İstanbul Çeşmeleri" kitabında kaydedilen çeşme yıkılıp kaybolmuştur (H.1322, M.1904). Çeşmenin kitabesi şöyleymiş: Sahib - ül hayrat vel - hasenat Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa merhumun haremi mümtaz Kadın efendinin kalfalarından Rengigül Hanımın vakfıdır (1324)". )


- RENK ile/ve/<>/değil IŞIK DALGALARI

( İnsanda[zihinde]. İLE/VE/<>/DEĞİL Doğada. )


- RENKLİ GÖZ/LÜ ile GÜZELLİK


- REOMÜR[Fr.] değil/yerine/= ISIÖLÇER

( Suyun buz tutması 0 °C, kaynaması 80 °C gösterilen ve ikisi arası seksen parçaya bölünerek elde edilen ısıçölçer. )


- REPARASYON/REPARATION[İng.] değil/yerine/= ONARIM


- REPLİCATİON İLE TRANSCRİPTİON İLE TRANSLATİON ile/||/<> SENTRAL DOGMA

( Genetik bilgi akışı. )

( Formül: DNA → RNA → Protein )


- REPLİKASYON İLE TRANSKRİPSİYON İLE TRANSLASYON İLE MODİFİKASYON ile/||/<> GEN İFADE BASAMAKLARI

( DNA dan işlevsel proteine kadar olan moleküler süreçler. )

( Formül: DNA → RNA → Protein → İşlev )


- REPRESENTATIVE DEMOCRACY vs. PARTICIPATIVE DEMOCRACY


- REPRESENTING vs. EXPRESSION


- REPREZANTE değil/yerine/= SUNMA, TANIŞTIRMA


- REPRODUCTION vs. INCREASE


- RE'S/REÎS[Ar.] ile -RES[Ar.]

( Baş/kafa. | Baş, başkan. | Baş, başlangıç. | [coğr.] Burun. | Uc, tepe. | Koyun/keçi gibi canlı hayvan. | Baş. | Tepe. | Bitkilerin kökten en uzak olan noktası. İLE "erişen, yetişen, ulaşan" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[NEV-RES: Yeni yetişme.] )


- REŞAT ERKAN YALISI :

( Tarabya'nın tarihi eser yalılarından biridir. 19.yy başında yanarak ortadan kaybolan Petala Oteli ile Teodor Baltacı'ya ait binanın arsası üzerine yapıldı. Yalının son sahibi Reşat Erkan olup, yalı bu isimle tanınmaktadır. )


- MÜŞTERİ[Ar.]/RESEPTÖR[Fr.] değil/yerine/= ALICI/(ALGILAYICI)/ALMAÇ


- RESESİF[Fr. < RÉCESSIF]/RECESSIVE[İng.] değil/yerine/= ÇEKİNİK


- REŞİD ve/||/<>/> MÜRŞİD


- RESİM ÖĞRETMENİ ile/ve RESSAM

( Ressamları konu alan bazı filmler...

- Artemisia (1997)
- Basquiat (1996)
- Big Eyes (2014)
- Camille Claudel, 1915 (2013)
- Caravaggio (2007)
- Carrington (1995)
- Frida (2002)
- Girl with a Pearl Earring (2003)
- Goya's Ghosts (2006)
- Klimt (2006)
- Love Is the Devil: Study for a Portrait of Francis Bacon (1998)
- Modigliani (2004)
- Nightwatching (2007)
- Pollock (2000)
- Séraphine (2008)
- Surviving Picasso (1996)
- Van Gogh (1991) )


- RESİM/KALEM ile FÜZEN[Fr.]

( ... İLE Resim çizerken kullanılan, taflan çubuklarından yapılan kalem, kömür kalem. | Bu kalemle yapılmış resim. )


- RESİM ile PEYZAJ[Fr.]

( ... İLE Kır resmi. | Bahçe düzenleme işi. )


- RESİM ile/ve/> PİKTOGRAM ile/ve/> PETROGLİF ile/ve/> YAZIT

( ... İLE/VE/> Resimli, anlamlı simgeler. İLE/VE/> Çeşitli biçimli harflerden oluşan, ilk dönem simgeleri/tamgaları. İLE/VE/> ... )


- RESİM ile RESMİN, MİMARÎ YAPIYLA OLAN İLİŞKİSİ


- RESÎS/E[Ar.] ile RESÎS/E[Ar.]

( Hastalık başlangıcı. İLE Eskimiş, yıpranmış, eski, köhne. )


- REŞİT PAŞA SPOR KULÜBÜ (1990) :

( Sarıyer İlçesinin spor kulüplerinden biri olup Reşit Paşa mahallesinde kuruldu. 1960'lı yıllarda gayri federe olarak kuruldu. Ancak bu isimle devam etmedi. Bilahare Şeytan Spor adı altında gayri federe olarak uzun süre faaliyet gösterdi. Daha sonra Şeytanspor'un birleşmesi ve ismini terk etmesi üzerine Reşitpaşa Spor Kulübü olarak 1990'da resmi kuruluşu tamamlanarak tescili yapıldı. Kulüp; Koray Büyükasar (Kurucu Başkan), Secaattin Bostan, Kemal Ağca, Ömer Aytan, Tahir Büyükasar, Musa İlhan, Kerim Tuncer, Refik Yıldırım, Nurettin Danışman, Yavuz Batman, Aydın Satır, Zeki Bal, Hasan Karahan, Orhan Çay ve Cafer Caner tarafından kuruldu. İstanbul Amatör liglerinde başarılı mücadele veren kulüpte Koray Büyükasar, Serkan Gürbüz ve Mehmet Deniz Başkan olarak görev yaptılar. Kendisine ait tesisi bulunmaktadır. )


- REŞİT/RÜŞT[Ar.] değil/yerine/= ERGİN

( Kendini, kendine teslim ve emânet eden. )


- REŞİTPAŞA ÇEŞMESİ :

( Reşit Paşa Mahallesinde Reşit Paşa Camii önündeki meydanda bulunan bu çeşme büyük bir meydan çeşmesidir (H.1277, M.1860). Bu çeşme Reşid Paşa'nın ölümünden sonra yaptırılmış olup kitabesinde şöyle yazmaktadır: Mülk - i fânide idüp sular gibi sarf - ı nükud/ Vakf - ı Sadr - ı esbakı itmektedir evladı şen/ İşte bu ayn oldu dil - cû nev - mahalle çeşmesi/ Ansun ol sadr - ı Reşid - i hayrileâbın içen/ Celb - i rahmet eylesunler rüz - ü şeb ol asafa/ Var idüp cümle mehâdim - i kiramın Zü - l - menen/ Yazdı safvet katre - i kesserle tarihin oku/ Şad ola rûh - i Reşid Pâşâ bu âli çeşmeden (1278)". )


- REŞİTPAŞA MAHALLESİ :

( Emirgan, Fatih Sultan Mehmet, İstinye, Poligon ve Pınar, Beşiktaş Mahalleleri ile Büyükdere Caddesinden sınır alır. Mahalle Mustafa Reşit Paşa'ya ait koruluk üzerine kurulduğu için bu ismi almıştır. Emirgan'a bağlı bir yerleşim bölgesi iken 1963'te ayrılarak ayrı bir muhtarlık oldu. 1992 nüfus sayımına göre mahallenin nüfusu 13.510' dur. )


- REŞİTPAŞA SAĞLIK OCAĞI :

( Sarıyer Sağlık Grup Başkanlığına bağlı Reşit Paşa Sağlık Ocağı sağlık hizmetleri vermektedir. )


- RESMÎ GEÇİT değil RESM-İ GEÇİT


- RESMİYET ile CİDDİYET ile KİBARLIK ile MESAFE/Lİ/LİK

( Olgun kişiler, başkalarıyla aralarına mesafe koyarken, bunu hiddetle değil asâletle yapar. )

( FORMALITY vs. SERIOUSNESS vs. REFINEMENT vs. DISTANCE/Y/NESS )


- RESPECT vs./and EMPATHY


- REST (ÇEKMEK) ile/ve/=/||/<> SİKTİR (ÇEKMEK)


- RESULOĞLU, DR. RUKNETTİN, (İST. 1906 - ?) :

( Tıp Fakültesini bitirerek doktor olarak hayata atıldı. Demakrat Parti saflarında siyaset yaptı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde bir dönem (1948 - 1949) Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. )


- REV'/REV'A[Ar.] ile REVÂ[Ar.] ile REVÂH[Ar.]

( Korku. | Heyecan. İLE Yakışır, uygun, yerinde. İLE Bir şeyi elde etmekten doğan neşe. | Güneş doğduktan sonra gece oluncaya kadar geçen zaman. )


- REY'[Ar.] ile RE'Y[Ar. çoğ. ÂRÂ]

( Nemâ, galle. İLE Görme, görüş. | Düşünce, fikir. | Oy. )


- REYHAN[Ar.] ile/||/<> FESLEĞEN[Yun.]

( Ballıbabagillerden, yaprakları güzel kokulu bir süs bitkisi.[Nane ailesine aittir ve özellikle Akdeniz mutfağında sıkça kullanılır. Kendine özgü baharatlı ve kekiksi tadı vardır.] İLE/||/<> Akdeniz bölgesine özgüdür ve güçlü bir taze ve baharatlı kokusu vardır.[Fesleğen, doğu ve güney Anadolu'da çoğunlukla reyhan olarak bilinse/kullanılsa da fesleğenin irili ufaklı yaprak çeşitliliğiyle birlikte aynıdır.] )

( GÜZEL KOKU, RIZIK, RIZIK-I MÂNEVÎ | FESLEĞEN )

( ORIGANUM VULGARE vs./||/<> OCIMUM BASILICUM )

( ... ile İSPERHEM/İSPERGEM )

( ... ile DAYMURÂN )


- REYHAN ile MOR REYHAN


- REYNOLDS İLE PECLET İLE SCHMİDT ile/||/<> BİYOLOJİK AKIŞKANLAR

( Hücre ve organizma ölçeğinde akış. )

( Formül: Re = ρvL/μ )


- REZÂ'/RIZÂ'[Ar.] ile RIZÂ'[Ar.]

( Süt emme. İLE Hoşnutluk, memnun olma. | "Peki" deme. | İstek, kişinin kendi isteği. )


- REZİL-KEPÂZE (OLMAK/EDİLMEK)


- REZİL-RÜSVÂ (OLMAK/EDİLMEK)


- REZİL[Ar.] ile/ve/||/<> RÜSVÂ(Y)[Fars.]

( Alçak, adi, utanmaz, hayâsız. İLE/VE/||/<> İtibarsız, ayıpları ortaya çıkarılmış, onursuz, rezil. )


- REZİL değil/yerine/>< ZEVİL


- REZİL/LİK(/REZÂLET) ile SEFİL/LİK(/SEFÂLET)

( VILENESS vs. MISERY )


- REZİL/LİK ile/ve/||/<> KEPAZE/LİK[Fars.]

( Utanılacak, ayıp şeyler yapan kişi. İLE/VE/||/<> Niteliksiz olan, değersiz olan. | Utanmaz, rezil olan. | Gülünç olan. | Tâlim yaparken kullanılan gevşek ok yayı. )


- REZİL/LİK ile/ve/||/<> SEFİL/LİK

( )


- | "REZİL" ve/ya da "SEFİL" |
değil/yerine/><
ASİL

( [ayrılıktan hemen sonra ...]
| Başkasının kollarına bırakana "denilen". VE/YA DA Alkole bırakana "denilen". |
DEĞİL/YERİNE/><
Zamana bırakana denilen. )


- REZZÂK[< RIZK] ile ...

( TÜM CANLILARIN RIZKINI VEREN ALLAH )


- RİÂYET değil/yerine/= GÜTME, GÖZETME | UYMAK, SAYGI, SAYMA | AĞIRLAMA

( GÜTME, GÖZETME | UYMAK, SAYGI, SAYMA | AĞIRLAMA )


- RİBÂ[Ar.] ile RİBÂ'[Ar. < REB]

( Bir şeyin artması/çoğalması. | Tartısı ve ölçüsü olan bir malı, aynı cinsten daha fazla olan bir mal ile bir karşılığı olmaksızın, peşin olarak ya da veresiye değiştirmek. | Tefecilikle alınan fâhiş faiz. İLE Evler[bahçeleriyle birlikte], bahar evleri. | Barınılan yerler. | Araziler. | Yaz yağmurları. )


- RİBÂ ile RİBÂ-YI FAZL

( Bir şeyin artması/çoğalması. | Tefecilikle alınan fâhiş faiz. İLE Tartısı ve ölçüsü olan bir malı, aynı cinsten daha fazla olan bir mal ile bir karşılığı olmaksızın, peşin olarak ya da veresiye değiştirmek. )


- RİCA-MİNNET (İSTEMEK, ALMAK)


- RİCÂ/RECÂ[Ar.] ile RİC'Â[Ar.]

( Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. İLE Bir ya da iki kez boşanan erkeğin tekrar eşine dönmesi. )


- RİCÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİRHÂM[Ar. < RUHM]

( Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. İLE/VE/||/<> Merhamet dileme, yalvarma, yalvarış. )


- RİCA[Ar. < REC'] ile/ve/< RİCA[Ar. < RECÂ']

( Geri döndürme. İLE/VE Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek.] )


- RİCS[Ar. çoğ. ERCÂS] ile RİCZ[Ar. çoğ. ERCÂZ]

( Dinin yasak ettiği şey, günah. | Pislik, murdarlık. İLE Azap. | Puta tapma. | Pislik. )


- RİDÂ ile/ve İZÂR

( Belden yukarı örtülen örtü. | Hırka. | Dervişlerin omzuna attığı nesne. İLE/VE Belden aşağı örtülen örtü. )

( Kibir. İLE/VE Azâmet. )


- RIFAT EFENDİ :

( Cumhuriyet öncesinde Büyükdere'de Muhtarlık yaptı. )


- RİF'AT ile RÜFÂT

( Yükseklik, yücelik. | Yüksek rütbe. İLE Çürümüş, un ufak olmuş. )


- RIGHT vs. APPROPRIATE


- RIGHT/TRUE(HONESTY) vs. APPROPRIATE(NESS)


- RİKAB[Ar. < RAKABE]["ka" uzun okunur] ile RİKÂB[Ar. çoğ. RÜKÜB]

( Boyun, ense kökü. İLE Üzengi. | Büyük bir kimsenin katı, önü. | Türk müziğinde kullanılmış usullerden biri.[Zamanımıza kalmış bir örneği bulunmamaktadır.] )


- RİM/RİMM/RİMME[Ar.] ile RÎM[Ar.]

( Çürümüş kemik. İLE İrin. | Roma'nın bir adı. )


- RİSÂLET ile/ve/||/<> SİYASET


- RISING THE THRESHOLD vs. IMPROVEMENT THE SELF


- RİSK ALMAK ile/değil/yerine/>< ÖNLEM ALMAK


- RİSK ile/değil HEYECAN

( [not] RISK vs./but EXCITEMENT )


- RİSKLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- RİTİM[Fr. < Yun.]/RHYTHM[İng.] değil/yerine/= DİZEM / TARTIM | DÜMTEK, VURUŞ


- RİTÜEL/RITUAL[İng.] değil/yerine/= TÖRENSİ/AYİNLE İLGİLİ


- RİTÜEL ile PROTOKOL[Fr. < Yun.]

( ... İLE Bir toplantı, oturum, soruşturma sonunda imzalanan belge. | Diplomatlar arasında yapılan antlaşma tutanağı. | Diplomatlıkta, devletler arasındaki ilişkilerde geçen yazışmalarda, resmi törenlerde, devlet başkanları ile onları temsilcileri arasındaki görüşmelerde uyulan kurallar. )


- RİTÜEL ile/ve/||/<> RUTİN


- RİTÜEL ile/ve/<> TİYATRO

( Seyirlik değildir, doğrudan katılımı gerektirir. İLE/VE/<> En azından, izleyici olarak katılımı gerektirir. )


- RİVÂYET ile/ve/değil/yerine/+/>< DİRÂYET[YETENEK]


- RİYÂ ile NİFÂK

( Kendini "kandırma". İLE Başkalarını "kandırma". )


- RİYÂ'[Ar.] ile RİYÂH[Ar. < RÎH]

( Özü, sözü bir olmama, ikiyüzlülük. İLE Rüzgârlar. | Yeller, ağrılar, romatizmalar. )


- RİYÂ ile ŞİRK

( Bir şeyi/ibâdeti, kişiler görecek/görsün diye yapmak/eylemek. İLE Kişiler, bana riyâkâr diyecektir/demesin riyâkârlığı ile yapılması gerekeni/ibâdeti yapmamak. )

( Haset kibirin çocuğudur. )

( Kibirlinin/mağrurun düşmanı Allah'tır! )

( Farzlara inanmayan. İLE Farzları tembellikle yerine getirmeyen. )

( Zan bir kafese benzer, biz de bülbüle. O zan kafesi, bizi gül dalına kondurtmaz. )

( Zan gitmedikçe, korkudan kurtulamayız. )

( Zan, düşmanımız, azrailimizdir. )

( Zan gitmeden insan âşık olamaz. )

( Allah, icat etti.[buldu değildir!] İLE/VE Peygamber, ilm-el yakîn bilir.["zann" tanımı kullanılmış olsa bile] )

( Şehveti simgeler. İLE/VE Hırsı simgeler. İLE/VE Tûle emeli simgeler. İLE/VE Kibri/makamı simgeler. )

( Dışarıdaki değil içteki kuşları kontrol etmek gerek. )

( Eşek de sadece açlık ve şehveti için anırır. )

( Kendi muhtaç himmete, bir dede
Nerede kaldı, gayrıya himmet ede )

( NAMAZDA RİYÂ OLURSA HİÇ OLURSUN YEMEKTE RİYÂ OLURSA AÇ KALIRSIN )

( SELF CONFIDENCE vs. ARROGANCE )


- RİYÂLE/RİYALA ile/ve/||/<>/> RİYALE-İ HÜMÂYUN

( Osmanlı bahriye teşkîlâtında, kaptan paşadan sonra gelen üç büyük amiral rütbesinden üçüncüsü. [öteki rütbeler: KAPUDÂNE ve PATRONA] | Bu rütbedeki amiralin kumanda ettiği gemi. İLE Riyâle yönetimindeki gemi. )


- RİYÂSET[Ar.] ile BAŞKANLIK

( REİSLİK, BAŞ OLMA, BAŞKANLIK )


- RİYÂSET ile/ve/değil/yerine RİYÂET


- RİYÂZÂT[< RİYÂZET] ile RİYÂZİYÂT ile RİYÂZİYE

( NEFSİ KIRMALAR, DÜNYA LEZZETLERİNDEN SAKINMALAR, PERHİZLE, KANAATLA YAŞAMALAR | NEFSİN ARZU ETTİĞİ ŞEYLERİ VERMEMEK | NEFSİN DOĞASINDAN ÇIKMAK ile Oluş ve bozuluşlara konu olmayanların incelenmesi. (Matematik Bilimler) ile HESAPLA, MATEMATİKLE İLGİLİ | BİR YAZI ŞEKLİ )


- RİZ/RİZZ[Ar.] ile -RÎZ[Ar.]

( Gizli ses. İLE "Döken, akıtan, saçan" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[EŞK-RÎZ: Gözyaşı döken. | ŞEREF-RÎZ: Şeref saçan.] )


- RIZÂ:
SATILAMAZ ve/||/<> SATIN ALINAMAZ


- RIZÂ ve/< İKNÂ


- RIZÂ ile/ve/||/<> SABIR ile/ve/||/<> TAKVÂ


- RIZK >/<> KAZÛRAT >/<> RIZK

( RZK > KZR <> RZK [~] )

( Doğadan kişiye/hayvana. > Kişide/hayvanda. <> Doğaya. )

( Gıda. > Besin-posa. <> Gübre-toprak-gıda. )

( Tohum/fidan/ağaç. > Yaprak/çiçek/meyve. <> Çürük yaprak/meyve-gübre-toprak-fidan/ağaç. )

( Mürşid. > Mürid. > Mürşid. )


- RNA ile/ve/||/<>/< DNA ile/ve/||/<>/< aDNA[antikDNA] ile/ve/||/<>/< sDNA[sedaDNA/sedimenterDNA]

( Ribonükleik Asit İLE/VE/||/<>/< Deoksiribonükleik Asit İLE/VE/||/<>/< Antik Deoksiribonükleik Asit )

( )

( )

( DNA üretemez. İLE/VE/||/<>/< RNA üretebilir. )

( )

( Protein sentezinde görev alan molekül. İLE/VE/||/<>/< Genetik veriyi taşıyan molekül. )

(

)


- ROBERT KOLEJ BİNALARI :

( Rumelihisarı'nın üst taraflarında olan Robert Kolej için Cyrus Hamlin tarafından yaptırılan ilk binalar (1862 - 1868) ve sonraki binalar 1873, 1904, 1906, 1913, 1914, 1929 ve 1932 tarihlerinde yapıldı. Bilhassa ilk binalar tarihi eser binalardır. )


- ROBERT KOLEJ\'İN İLK TÜRK MEZUNU :

( Robert Kolejin ilk Türk mezun öğrencisi Nafi Baba Tekkesi Şeyhi olan Nafi Baba'nın torunu Hüseyin Pektaş'tır. )


- ROBERT KOLEJ :

( Robert Kolej Rumelihisarı'nın üst kısımlarındadır (R. Hisarüstü). Okulun ilk binası olan Hamlin Hall kurucusu olan Cryus Hamlin'in ismini taşır. Bu binanın yapımına 1868'de başlandı, 1871'de öğretim ve eğitime açıldı. Zamanla Robert Koleje yeni binalar eklendi. 1873'te yalpan bina 1906'da ortadan kaldırıldı. Binanın yeterli olmadığı görülünce yeni binalarla Robert Kolej büyütüldü. Arka arkaya Albert Long Hall, Theodorus Hall, Dodge Hall (1904), Washburn Hall (1906), Anderson Hall (1913), Gates Hall (1913), Social Hall (1914), Social Hall (1914), John Sloane Hastane binası (1914), San Millingen Hall (1932) binaları yapılarak hizmete açıldı. Robert Kolej 1971 de Arnavutköy kampüsüne taşınınca bu binalarda, kolejin yüksek öğretim bölümünün devamı olması nedeni ile Boğaziçi Üniversitesine geçti (bkz. Boğaziçi Üniv.). )


- ROBOT ile/değil ÇOCUK


- RÖGAR["LOGAR" değil] değil/yerine/= BACA[Fars. < BÂCE]

( Kanalizasyona inmek ve tıkanıklığı gidermek üzere yapılmış özel baca. | Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol. | Su yolu, lağım, maden ocağı vb. yer altı yapılarının hava deliği. | Çatı penceresi. )


- ROL ile/ve MASKE

( Bir maske taktığını fark ettiğin anda, o maske, düşmeye başlamıştır. )


- ROL ile TASLAMAK


- RÖLYEF[Fr.] değil/yerine/= KABARTMA


- ROMAN:
İTİRAF ve/||/<> İNTİHAR


- ROMAN ve/||/<> FELSEFE


- ROMANDA:
İTİRAF ile/ve/||/<> İNTİHAR

Bugün[25 Ekim 2025]
itibarı ile 24.306 başlık/FaRk ile birlikte,
24.306 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(73/99)