Bugün[27 Aralık 2025]
itibarı ile 4.075 başlık/FaRk ile birlikte,
4.075 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(14/18)


- POSTÜR/POSTURE[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DURUŞU


- POSTURE/POSITION vs./and ATTITUDE


- POŞU ile/değil/yerine BAŞÖRTÜSÜ

( Bir tür kenarları saçaklı başörtüsü. İLE ... )


- POŞU ile POŞULU ile POŞUSUZ


- POT KIRMAK ile ÇAM DEVİRMEK


- POT ile POTA ile POTALI ile POT YERİ ile POTALI ATIŞ


- POT ile POT[Alm.]

( Kötü dikiş nedeniyle kumaşta oluşan büzülme ya da kıvrım. | Yanlışlık, hata. İLE Irmakları geçmek için kullanılan sal. )


- POT :/yerine TENCERE, POTA


- POTA[Fars. < BÛTE] ile POTA[Fr. < POTEAU]

( İçinde maden ergitilen kap. İLE Baskette, topun sokulmaya çalışıldığı çember. )


- POTAMOGAL ile ...

( Afrika'ya özgü, memeli ve yırtıcı bir hayvan. )


- POTAMOLOJİ ile ...

( Akarsuları inceleyen bilim dalı. )


- POTANSİYEL AKIŞ ile/||/<> ROTASYONEL AKIŞ

( Potansiyel ∇×v=0 girdapsız, rotasyonel ∇×v≠0 girdaplıdır. )

( Formül: ∇×v = 0 İLE ∇×v ≠ 0 )


- POTANSİYEL ENERJİ ile/ve/||/<> KİNETİK ENERJİ

( Yükseklik ya da konumdan kaynaklanan enerji. İLE/VE/||/<> Bir nesnenin deviminden kaynaklanan ve bundan dolayı sahip olduğu enerji. )


- POTANSİYEL ENERJİ ile/||/<> KİNETİK ENERJİ

( Potansiyel konuma bağlı, kinetik harekete bağlı enerjidir )

( Formül: PE=mgh İLE KE=1/2mv² )

( Gottfried Wilhelm Leibniz tarafından 1676 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- POTANSİYEL İLE KİNETİK İLE MEKANİK ENERJİ ile/||/<> ENERJİ TÜRLERİ

( Potansiyel enerji konum, kinetik enerji hareket, mekanik enerji ise toplamlarıdır. )

( Formül: ME = PE + KE = mgh + ½mv² )


- Bİ'L KUVVE[Ar.]/POTANSİYEL[Fr., İng. < POTENTIAL] değil/yerine/= İÇKİN/GİZİL/GİZİLGÜÇ


- POTANSİYEL ile/ve ENERJİ

( POTENTIAL vs./and ENERGY )


- POTANSİYEL ile/||/<> FARK

( Elektrik potansiyel farkı (Volt birimi) )

( Alessandro Volta tarafından 1782 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1745-1827) (Ülke: İtalya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Elektrik pili, volt birimi) )


- POTANSİYEL ile KONDİSYON


- POTANSİYEL ile/ve/değil OLANAKLILIK


- POTANSİYEL ile/ve/değil OLASILIK


- POTANSİYEL ile POTANSİYEL FARKI ile POTANSİYEL SUÇLU


- POTANSİYOMETRİ İLE VOLTAMETRİ İLE AMPEROMETRİ ile/||/<> ELEKTROANALİTİK YÖNTEMLER

( Elektriksel ölçüme dayalı analiz teknikleri. )

( Formül: E = E° + (RT/nF)lnQ )


- POTANSİYOMETRİ ile/||/<> VOLTAMETRİ

( Potansiyometri I=0 potansiyel İLE voltametri I-V eğrisi. )

( Formül: Statik İLE dinamik )


- POTAS ile POTAS KOSTİK


- POTASYUM[Fr. < Lat.] ile/ve/<> POTAS[Fr. < Alm.]

( Potasyum hidroksit içinde bulunan, atom numarası 19, atom ağırlığı 39.10 olan, 0.87 yoğunluğunda, 62.5 °C'de ergiyen, 15 °C'de mum gibi yumuşak, soğukta sert ve kırılgan öğe. [Simgesi: K] İLE/VE/<> Potasyum hidratı, potasyum karbonatı gibi potasyum bileşiklerine verilen genel ad. )


- POTASYUM ile POTASYUM HİDROKSİT(POTASKOSTİK) ile POTASYUM KLORÜR ile POTASYUM NİTRAT ile POTASYUM SÜLFAT ile POTASYUM SÜLFÜR

( Potasyum hidroksit içinde bulunan, atom numarası 19, atom ağırlığı 39.10 olan, 0.87 yoğunluğunda, 62.5 °C'de ergiyen, 15 °C'de mum gibi yumuşak, soğukta sert ve kırılgan öğe. [Simgesi: K] İLE Akkor derecede uçucu olan, 360 °C'de ergiyen, suda ısı açığa çıkararak çözünen, beyaz bir katı. [KOH] İLE Öteki potasyum bileşiklerinin çoğunun hazırlanmasında kullanılan, susuz durumda, 768 °C'de ergiyen, renksiz küpler biçiminde billurlaşan madde. [KCI] İLE Güherçile. İLE Potasyum klorür üstüne sülfirik asidin etkisiyle elde edilen, tarımda gübre olarak kulanılan madde. [K2SO4] İLE Kükürtlü hidrojenin, potasyum hidroksite etkimesiyle oluşan bileşik. [KHS] )


- POTASYUM ile POTASYUM KLORÜR ile POTASYUM NİTRAT ile POTASYUM SÜLFAT ile POTASYUM SÜLFÜR ile POTASYUM HİDROKSİT ile POTASYUM PERMANGANAT


- POTASYUM ile RUBİDYUM[Fr. < Lat.]

( ... İLE Atom numarası 37, atom ağırlığı 85.46 olan, 1.52 yoğunluğunda, 39 °C'de ergiyen, çabuk oksitlenen, pancar gibi bazı bitkilerde, madensularında bulunan, potasyuma benzer kimyasal öğe. [Simgesi: Rb.] )


- POTATO :/yerine PATATES


- POTENT[İng.] değil/yerine/= GÜÇLÜ


- POTENTIAL vs. PROBABILITY/POSSIBILITY


- POTENTIAL :/yerine POTANSİYEL


- POTENTIALLY :/yerine POTANSİYEL OLARAK


- POTİN/FOTİN[Fr.] ile BOT

( Koncu ayak bileğini örtecek kadar uzun olan, bağcıklı ya da yan tarafı lastikli ayakkabı. İLE ... )


- POTUK ile POTUK

( Kırmalı ve geniş. İLE Deve yavrusu. )


- POTUK ile POTUR

( Kırmalı ve geniş. İLE Kırmalı ve potlu. | Arka tarafında kırmaları çok, bacakları dar bir tür pantolon. )


- POTUR ile POTURLU


- POUND :/yerine POUND (BİRİM), DÖVMEK


- POUR vs. SPILL


- POUR :/yerine DÖKMEK


- POVERTY vs. DEPRIVATION


- POVERTY vs. "STRAIT"


- POVERTY :/yerine YOKSULLUK


- POW/PROOF OF WORK[İng.] değil/yerine/= İŞLEM KANITI


- POWDER :/yerine TOZ


- POWER OF ATTORNEY ile/ve/||/<> GENERAL POWER OF ATTORNEY ile/ve/||/<> SPECIAL/EXCLUSIVE POWER OF ATTORNEY

( Vekâletnâme. İLE/VE/||/<> Genel vekâletnâme. İLE/VE/||/<> Özel vekâletnâme. )


- POWER vs. ORGANIZED POWER


- POWER SERİES ile/||/<> LAURENT SERİES

( Power Series ∑aₙxⁿ, Laurent ∑aₙxⁿ n negatif olabilir. )

( Formül: Non-negative powers İLE negative allowed )


- POWER vs. STRENGTH


- POWER :/yerine GÜÇ


- POWER vs./and RESISTANCE


- POWER vs./and TO RULE/DOMINATE


- POWERFUL :/yerine GÜÇLÜ


- [not] POWERFUL/STRONG vs. DIFFERENT


- POWERFUL/STRONG vs. FACILITATED


- POYRAZLAMAK ile POYRA ile POYRAZ


- POZ ile/değil/yerine KOZ

( [not] POSE/POSITION vs./but TRUMP/ADVANTAGE
TRUMP/ADVANTAGE instead of POSE/POSITION )


- POZ[Fr.] ile POZİSYON[Fr.]

( [Resim ya da fotoğrafta] Duruş. İLE Fotoğrafta, objektifin açık kaldığı süre. | Kurum, çalım. İLE Bir şeyin, bir nesnenin, bir kişinin, bir yerde bulunuş durumu, konum. | Bir kişinin, toplumsal durumu. )


- POZİSYON/POSITION[İng.] değil/yerine/= KONUM | DURUM


- POZİSYONLA(N/DIR)MAK değil/yerine/= KONUMLA(N/DIR)MAK


- POZİSYON/STATÜ/VAZİYET değil/yerine/= KONUM


- POZİTİF BİLİM yerine DENEY BİLİMİ

( POSITIVE SCIENCE instead EXPERIMENTAL SCIENCE )


- POZİTİF BİLİM ile/ve MANEVÎ BİLİM

( Açıklayıcı. İLE/VE Anlamaya yönelik. )


- POZİTİF DÜZENLEME ile/||/<> NEGATİF DÜZENLEME

( Pozitif aktivatör gerek, negatif repressor kalkar. )

( Formül: Activator required İLE repressor removed )


- POZİTİF/POSITIVE[İng.] değil/yerine/= VAROLAN | ARTI | OLUMLU


- POZİTİF YÜK ile/ve/||/<>/>< NEGATİF YÜK

( Proton fazlalığına sahip. İLE/VE/||/<>/>< Elektron fazlalığına sahip. )


- POZİTİF/LİK ile POZİTİF FİLM ile POZİTİF SAYI ile POZİTİF HUKUK ile POZİTİF KUTUP ile POZİTİF AYRIMCI/LIK ile POZİTİF GÖRÜNTÜ ile POZİTİF BİLİMLER ile POZİTİF ELEKTRİK


- POZİTİF ile/ve AVANTAJ

( POSITIVE vs./and ADVANTAGE )


- POZİTİF ile NEGATİF


- POZİTİF ile/||/<> NEGATİF

( Pozitif sıfırdan büyük İLE negatif sıfırdan küçüktür )

( Formül: x>0 İLE x<0 )


- POZİTİF/LİK ile/ve DIŞADÖNÜK/LÜK

( POSITIVE/NESS vs./and EXTROVERT/NESS )


- POZİTİF/LİK ile/ve UYUMLU/LUK

( POSITIVE/NESS vs./and HARMONIOUS/HARMONY )


- POZİTİVİST değil/yerine/= OLGUCU


- POZİTİVİZM ve MODERNİZM ve NİHİLİZM


- POZİTİVİZM değil/yerine/= OLGUCULUK


- POZİTİVİZM ile PRAGMATİZM


- POZİTRON ile POZİTRONYUM

( Pozitif elektron. İLE Negatif bir elektronla bir pozitrondan oluşan, hidrojen atomuna benzeyen kararsız yapı. )


- POZİTRON ile/||/<> TAHMİN

( Antimadde (pozitron) varlığının kuramk tahmini )

( Paul Dirac tarafından 1931 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1902-1984) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Fermi-Dirac istatistiği, kuantum mekaniği) (Nobel: 1933) )


- POZMAQ[Azr.] = SİLMEK (YAZI)[Tr.]


- POZOLOJİ/POSOLOGY[İng.] değil/yerine/= DOZLAMA BİLGİSİ


- PPE/PERSONAL PROTECTIVE EQUİPMENT[İng.] değil/yerine/= KİŞİSEL KORUYUCU EKİPMAN, KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM


- PPM/PARTS PER MILLION[İng.] değil/yerine/= MILYONDA BİR


- PPM/PERMANENT PACEMAKER KALICI PACEMAKER[İng.] değil/yerine/= KALICI KALP PİLİ


- p.r.[Lat. < PER RECTUM] değil/yerine/= REKTUM/ANÜS YOLUYLA


- PRACTICAL vs. PRACTICABLE


- PRACTICAL :/yerine PRATİK


- PRACTICE :/yerine UYGULAMA, PRATİK


- PRADHAVAMSA-ABHAVA ile ...

( Yokolmadan önceki yokluk. )


- PRAG < PRAHA[:
Eşik][Çek dili]

( "Altın Şehir", "Yüz Kuleli Kent", "Şehirlerin Anası", "Kuzeyin Roma'sı" adlarıyla da anılır. )


- PRAG-ABHAVA ile ...

( Ortaya çıkıştan sonra yokluk. )


- PRAGMACI/LIK ile PRAGMATİST ile PRAGMATİZM


- PRAGMACILIK = PRAGMATISM[İng.] = PRAGMATISME[Fr.] = PRAGMATISMUS[Alm.] = PRAGMA[Yun.]


- PRAGMATİK ANALİZ/PRAGMATICS[İng.] değil/yerine/= EDİMBİLİMSEL ÇÖZÜMLEME


- PRAGMATİK/PRAGMATICS[İng.] değil/yerine/= YARARCILIK, EDİMBİLİM


- PRAGMATİK değil/yerine/= EDİMBİLİM/EDİMBİLİMSEL


- PRAJNA[Sansk.](PUNNA[Palice], HUİ[Çince]) ile ...

( En yüksek bilgelik, aşkın bilgelik. Ayırdedici bilgelik. İçgörü, sezgi. Şeylerin gerçek doğasına yalın aklın ötesinde doğrudan doğruya bakma yetisi durumu. Evrensel madde. )


- PRAJNA[Sansk.] = PUNNA[P.] = HUI[Çince]


- PRAKRİTİ[Sansk.] ile ...

( Varoluşun maddesel yapısı. Kozmik cevher, fenomenal mevcudiyetin orijinal, kendi nedensiz olan nedeni; biçimi, sınırı olmayan, değişmez, devinmez, ebedi ve herşeyi saran, kaplayan. Ona "Avyakta" da denilir. )


- PRAKSİ/PRAXIS[İng.] değil/yerine/= EDİM


- PRALAYA ile ...

( Kozmos'un, En Yüce Gerçeğin Tezahür Etmemiş Mutlağı içine katılmasıyla gerçekleşen tam eriyiş, dağılış. Tanrı'nın dinlenmesi. )


- PRANA ile ...

( Yaşam soluğu, yaşamsal ilke. )


- PRANA = KALEM NURLARI


- PRANA ile/ve MOKSHA


- PRANA ile/ve PRAJNA


- PRANDİYAL/PRANDIAL[İng.] değil/yerine/= ÖĞÜNE AIT


- PRANGA ile PRANGA

( FETTER vs. FETTERS )

( پا بند ile پابند )

( PA BAND ile پابند )


- PRANGA ile PRANGALI ile PRANGASIZ ile PRANGA CEZASI ile PRANGA KAÇAĞI ile PRANGA MAHKÜMU


- PRARABDAHA ile ...

( Üstlenilen bir iş olarak başlayan kader. Böylece, sanchita karma'nın birikiminden oluşan bu yaşamın kaderi. )


- PRASARANA ile ...

( Genleşme. )


- PRASEODİM[Fr.]

( Atom numarası 59, atom ağırlığı 140,92 olan, soluk sarı renkli bir öğe. [Simgesi: Pr.] )


- PRATİK BAHÇIVAN YETİŞTİRME YURDU :

( Büyükdere Fidanlığında kurulan Pratik Bahçıvan Yetiştirme Okulu 1936'da açıldı. 2001'de ise Fidanlığın özel şahsa kiralanması üzerine okulun faaliyetine son verildi. )


- PRATİK[İng., Yun.]/TEAMÜL[Ar.] değil/yerine/= KILGI/KILGIN/KILGILI


- PRATİK değil/yerine/= KOLAY


- PRATİKLEŞMEK ile PRATİKLEŞTİRMEK ile PRATİK/LİK ile PRATİKA


- PRATİK/TATBİK/AT ile UYGULAMA


- PRATİSYEN değil/yerine/= ALIŞTIRMAN


- PRATYEKA-BUDA(JİRİLİ[Japonca]) ile ...

( Aydınlanmaya kendi çabaları ile ulaşmış ve Dharma'yı vaaz etmeye dönmemiş kişi. (Tasavvuf terminolojisiyle, bir çeşit "Üveysi"). )


- PRAVRİTTİ ile ...

( Devam eden faaliyet, dünyevi yaşama eğilim. Gidiş yolu. )


- PRAY vs. INVOKE


- PRAY :/yerine DUA ETMEK


- PRAYATNA ile ...

( İsteme, çaba. )


- PRAYER :/yerine DUA


- PRE-İKONOGRAFİ'DE:
OLGUSAL ile İFADESEL

( Konu. İLE Çözümleme. )

( ... İLE Uzlaşımsal. - Muvazaa )

( FACTUAL ile EXPRESSIONAL )


- PRE- ile PRO- ile PROTO- ile POST- ile RE- ile RETRO- ile SUPRA-

( ... öncesi. İLE Önce, önünde. İLE İlk- İLE ... sonrası. İLE Yeniden. İLE ... arkası. İLE ... üstü. )


- PRECAUTION vs. COMPOSURE


- PRECAUTION vs. FORBIDDEN


- PRECAUTION vs. PARANOIA


- PRECEDE vs. PROCEED


- PRECESSION değil/yerine/= DÖNDERGEÇ


- PRECISELY :/yerine TAM OLARAK


- PRECISE(NESS) vs. DEFINITE vs. ABSOLUTE


- PRECİSİON MEDİCİNE ile/||/<> EVİDENCE-BASED MEDİCİNE

( Precision medicine moleküler profil tabanlı tedavi seçimiyken İLE evidence-based medicine klinik çalışma sonuçları tabanlı tedavidir )

( Formül: Biomarker stratification )


- PREDICT :/yerine TAHMİN ETMEK


- PREDİKTİF/PREDICTIVE[İng.] değil/yerine/= ÖNGÖRDÜRÜCÜ (ETKEN)


- PREDİKTÖR/PREDICTOR[İng.] değil/yerine/= ÖNGÖRDÜRÜCÜ


- PREDISPOZAN/PREDISPOSING[İng.] değil/yerine/= YATKINLAŞTIRAN


- PREDISPOZE/PREDISPOSED[İng.] değil/yerine/= YATKIN


- PREDISPOZİSYON/PREDISPOSITION[İng.] değil/yerine/= YATKINLIK


- PREFABRİK[Fr.] değil/yerine/= HAZIRYAPIM EV


- PREFABRİK değil/yerine/= ÖNYAPILI/KURMALI/KURMA


- PREFABRİK ile PREFABRİKASYON ile PREFABRİK KONUT


- PREFER vs. CHOOSE


- PREFER :/yerine TERCİH ETMEK


- PREFERENCE :/yerine TERCİH


- PREFORMASYON >< EPIGENESIS


- PREGNANCY :/yerine HAMİLELİK


- PREGNANT :/yerine HAMİLE


- PREHİSTORİK değil/yerine/= ÖNESKİNCİL


- PREKLINİK/PRECLINICAL[İng.] değil/yerine/= KLINİK ÖNCESİ


- PREKÜRSÖR/PRECURSOR[İng.] değil/yerine/= ÖNCÜL


- PRELIMINER/PRELIMINARY[İng.] değil/yerine/= ÖNCÜL | İLK


- PRELOAD[İng.] değil/yerine/= ÖN YÜK


- PRELÜD[Fr. < Lat.] ile ...

( Ses ya da çalgı ile ilgili bir kompozisyona girişi sağlayan yazılı ya da doğaçtan olan müzik parçası. )


- PREMAKASH ile ...

( Brahman, sınırsız sevgi yönüyle. Bu Chidakash'ın bir başka adıdır, fakat bilgi yönünden çok sevgi yönüne ağırlık verir. Sevgi, Öz Varlığın kalp, gönül yoluyla ifadesidir. )


- PREMATÜRE/PREMATURE[İng.] değil/yerine/= ERKENDOĞAN, GÜNSÜZ | ERKEN


- PREMATÜRE değil/yerine/= ERKEN DOĞAN


- PREMEDİKASYON/PREMEDICATION[İng.] değil/yerine/= HAZIRLAYICI SAĞALTIM


- PRENS[Fr./İng. < PRINCE] ile/||/<> GİRAY ile/||/<> ARŞİDÜK[Fr. < ARCHIDUC]/ARŞİDUKA ile/||/<> VOYVODA

( Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen unvan. | Bir prensliğin başında bulunan. | Bazı ülkelerde en yüksek "!soyluluk" unvanıydı. İLE/||/<> Kırım hanlarına ve han ailesinden olan prenslere verilen san. İLE/||/<> Avusturya - Macaristan prenslerine verilen unvan. İLE/||/<> Slav dillerinde kumandan ya da prens anlamına gelir. [Osmanlı'da, Eflak ve Boğdan'ı topraklarına katmadan önce bu ülkelerin kralları voyvoda adıyla anılmaktaydı. Osmanlı zamanında aynı terim, Eflak ve Boğdan vilâyetlerine Sultan tarafından tayin edilen valiler için kullanılmaya devam etti. Voyvodalar, Osmanlı'nın kadrolarında sancak beylerine eşit konumdaydı.][Anadolu ve Rumeli'deki resmî Hıristiyan yöneticilere de bu ad verilmiştir.] )


- PRENSİP KARARI değil/yerine/= İLKE VARGISI


- PRENSİP OLARAK .../PRENSİPTE ... değil/yerine İLKECE ...


- UMDE[Ar.]/PRENSİP[İng. < PRINCIPLE] değil/yerine/= İLKE


- PRENSİP ile YASAK

( PRINCIPLE vs. FORBIDDEN )


- PRENSİP ile YÖNTEM

( PRINCIPLE vs. METHOD )


- PRENSİP/Lİ/PRINCIPLE[İng.] değil/yerine İLKE/Lİ


- PREOP./PREOPERATİF PREOPERATIVE[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT ÖNCESİ


- PREPARASYON/PREPARATION[İng.] değil/yerine/= HAZIRLAMA


- PREPARAT/PREPARATE[İng.] değil/yerine/= HAZIR İLAÇ


- PREPARATION :/yerine HAZIRLIK


- PREPARE :/yerine HAZIRLAMAK


- PRESCRIPTION :/yerine REÇETE


- PRESENCE :/yerine VARLIK


- PRESENT vs. BRIBE


- PRESENT vs. FUTURE


- PRESENT vs. PAST


- PRESENT :/yerine SUNMAK, MEVCUT, HEDİYE


- PRESENTATION vs. TO TELL/TO EXPLAIN/TO DESCRIBE


- PRESENTATION :/yerine SUNUM


- PRESENTLY vs. AT PRESENT


- PRESENTLY vs. JUST NOW


- PRESERVE :/yerine KORUMAK


- PRESIDENT :/yerine BAŞKAN


- PRESIDENTIAL :/yerine BAŞKANLIK


- PRESİPITAN/PRECIPITANT[İng.] değil/yerine/= TETİKLEYİCİ | HIZLANDIRICI | ÇÖKELTICİ


- PRESİPITASYON/PRECIPITATION[İng.] değil/yerine/= ÇÖKELME | HIZLANDIRMA


- PRESISTOLİK/PRESYSTOLIC[İng.] değil/yerine/= SISTOL ÖNCESİ


- PRESİZYON ile/||/<> AKURASİ

( Presizyon tekrarlanabilirlik İLE akurasi doğruluktur )

( Formül: Hassasiyet İLE doğruluk )


- PRESLEMEK ile PRESLENMEK ile PRES ile PRESE ile PRESÇİ/LİK


- PRES(S)[İng.] değil/yerine/= BASIN


- PRESS :/yerine BASIN, BASMAK


- PRESSURE :/yerine BASKI


- PRESTIGE vs. CHARISMA


- PRESTİJ ile KARİZMA

( PRESTIGE vs. CHARISMA )


- PRESTİJ ile PERESTİJ[Fars.]

( ... İLE/DEĞİL Tapınma, taparcasına sevme. )


- PRETA ile ...

( Kötü karması tarafından bu üzücü fakat geçici varoluş durumuna sokulmuş aç, şaşırmış bir hayalet. )


- PRETEND vs. FORGERY


- PRETEND :/yerine NUMARA YAPMAK


- PRETENTIOUS vs. ENOUGH


- not PRETEXT vs. MEANS


- PRETTY :/yerine GÜZEL, OLDUKÇA


- PREVALAN/PREVALENT[İng.] değil/yerine/= YAYGIN


- PREVALANS/PREVALENCE[İng.] değil/yerine/= YAYGINLIK ORANI


- PREVANTİF/PREVENTIVE[İng.] değil/yerine/= ÖNLEYİCİ


- PREVANTORYUM[Fr. < Lat.]

( Gövdelerine verem mikrobu girmesine karşın henüz hastalığa yakalanmamış zayıf kişilerin, vereme yakalanmasını önlemek amacıyla bakıldıkları sağlık kurumu. [Maslak Kasırları'nda.] )


- PREVENT :/yerine ÖNLEMEK


- PREVIOUS :/yerine ÖNCEKİ


- PREVIOUSLY :/yerine ÖNCEDEN


- PREZANTASYON/PRESENTATION[İng.] değil/yerine/= SUNUM


- PREZANTE ile PREZANTASYON


- PREZENTASYON[İng. < PRESENTATION] yerine SUNUM


- PREZERVASYON/PRESERVATION[İng.] değil/yerine/= KORUMA


- PREZERVASYON SOLÜSYONU/PRESERVATION SOLUTION[İng.] değil/yerine/= KORUMA ÇÖZELTISİ (TRANSPLANTASYON)


- PREZERVATİF ile KAT MÜLKİYETİ

( CONDOM vs. CONDOMINIUM )

( کاپوت ile مالکيت مشترک )

( KAPOT ile MALKYT MOSHTARK )


- PRI MADONNA değil PRIMA DONNA[İt.]

( ... DEĞİL Operada, baş kadın rolünü oynayan oyuncu. )


- PRICE vs. COST


- PRICE :/yerine FİYAT


- PRICK TEST/SKIN PRICK TEST[İng.] değil/yerine/= DERİ DELME TESTİ


- PRIDE vs. HONOUR


- PRIDE :/yerine GURUR


- PRIEST :/yerine RAHİP


- PRIMARILY :/yerine ÖNCELİKLE


- PRİMARY İLE SECONDARY İLE TERTİARY İLE QUATERNARY ile/||/<> PROTEİN YAPI SEVİYELERİ

( Protein organizasyon hiyerarşisi. )

( Formül: φ İLE ψ açıları )


- PRIMARY vs. SECONDARY


- PRIMARY :/yerine BİRİNCİL, ANA


- PRİMAT ile PRİMATLAR


- PRİMAT ile ŞEBEKLER

( ... İLE Primatların alt takımı. )


- PRIME :/yerine BAŞLICA, BİRİNCİ


- PRIME[İng.] değil/yerine/= ÖNCEL


- PRİMER ARITMA ile/||/<> SEKONDER ARITMA

( Primer fiziksel çöktürme, sekonder biyolojik arıtma. )

( Formül: Sedimantasyon İLE aktif çamur )


- PRİMER İLE SEKONDER İLE TERSİYEL ile/||/<> SÜKSESYON EVRELERİ

( Ekosistemlerin zaman içindeki gelişim aşamaları. )

( Formül: Çeşitlilik → Kararlılık )


- PRİMER İLE SEKONDER İLE TERSİYER İLE KUATERNER ile/||/<> PROTEİN YAPI SEVİYELERİ

( Proteinlerin dört organizasyon seviyesi. )

( Formül: φ İLE ψ açıları (Ramachandran) )


- PRIMER/PRIMARY[İng.] değil/yerine/= BİRINCİL


- PRİMER STANDART ile/||/<> SEKONDER STANDART

( Primer saf ve kararlı, sekonder kalibre edilmiştir )

( Formül: Na₂CO₃ İLE HCl çözelti )


- PRİMER SÜKSESYON ile/||/<> SEKONDER SÜKSESYON

( Primer çıplak toprak, sekonder bozulmuş alan. )

( Formül: Sıfırdan İLE recovery )


- PRİMER ÜRETİCİ ile/||/<> SEKONDER TÜKETİCİ

( Primer fotosentez, sekonder et yiyen. )

( Formül: Bitki İLE etçil )


- PRİMER ÜRETİM ile/||/<> SEKONDER ÜRETİM

( Primer fotosentez, sekonder tüketici üretimidir )

( Formül: Ototrof İLE heterotrof )


- PRİMER YAPI ile/||/<> SEKONDER YAPI

( Primer amino asit dizisi, sekonder α-heliks β-sheet. )

( Formül: Kovalent İLE H-bağı )


- PRİMER ile/||/<> SEKONDER

( Primer bir karbona İLE sekonder iki karbona bağlıdır )

( Formül: 1° İLE 2° İLE 3° )


- PRIMING[İng.] değil/yerine/= HAZIRLAMA


- PRIMİTİF/PRIMİTIVE[İng.] değil/yerine/= İLKEL


- PRIMITIVE RELIGIONS vs./and MORAL RELIGIONS vs./and COSMIC RELIGIONS


- PRİMİTİVİZM değil/yerine/= İLKELCİLİK


- PRIMORDİYAL/PRIMORDIAL[İng.] değil/yerine/= İLKEL | TEMEL


- PRIMUM NIHIL NOCERE[İng.] değil/yerine/= ÖNCELİKLE ZARAR VERME


- PRIMUM[İng.] değil/yerine/= İLK | ÖNCE


- PRİNCİPAL COMPONENT ile/||/<> LİNEAR DİSCRİMİNANT

( PCA varyans maksimize, LDA sınıf ayrımı maksimize. )

( Formül: Variance İLE discrimination )


- PRİNCİPAL VALUE ile/||/<> BRANCH

( Principal ana değer, branch dal seçimi. )

( Formül: Main value İLE branch choice )


- PRINCIPAL :/yerine MÜDÜR, ESAS


- PRINCIPLE vs. FORBIDDEN


- PRINCIPLE OF THE REASON vs./and REASON