Bugün[26 Aralık 2025]
itibarı ile 9.241 başlık/FaRk ile birlikte,
9.241 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(6/38)


- DAİRESEL ile DAİRESEL LİSTE ile DAİRE TESTERE ile DOLAŞIMA SOKMAK ile DOLAŞAN ile DOLAŞAN ile DOLAŞIMDAKİ DEPOLAMA ile DOLAŞIM

( CIRCULAR vs. CIRCULAR LIST vs. CIRCULAR SAW vs. CIRCULATE vs. CIRCULATED vs. CIRCULATING vs. CIRCULATING STORAGE vs. CIRCULATION )

( حلقهاي ile دايره وار ile متحدالمآل ile دايرهاي ile دايرهوار ile حلقوي ile مدور ile بشکل دايره ile ليست دايره اي ile اره گرد ile منتشر کردن ile گردش کردن ile نشر کردن ile رايج کردن ile گرديدن ile تبليغ شدن ile منتشر ile ساري ile انباره گردشي ile ترويج ile گردش ile تيراژ )

( HALGHESAY ile DAYRAH VAR ile MOTEHADOLMAL ile DAYRAYAAY ile دايرهوار ile HALGHOY ile MADVAR ile BESHEKL DAYRAH ile LEYSET DAYRAH AY ile AREH GARD ile MONTESHAR KARDAN ile GARDASH KARDAN ile NESHAR KARDAN ile RAYJ KARDAN ile GARDYDAN ile TABLYGH SHODAN ile MONTESHAR ile SARY ile ANBAREH GARDASHY ile TROYJ ile GARDASH ile TYRAZH )


- DAİREVİ değil/yerine/= DAİRESEL

( ... DEĞİL/YERİNE/= Daire ile ilgili. | Daire biçiminde olan. )


- DA'IY/MÜTEBENNÂ[< BENÎ] -ile

( Evlâtlık, evlât edinilen çocuk. (TEBENNÎ[< BENÎ] ile ABCDEF ( Evlât edinme. )


- DAKİK DİL ve/||/<>/> SAHİH TASAVVUR


- DAKİK ile DAKİKA/LIK ile DAKİKA BAŞI ile DAKİKALARCA


- DAKİK değil/yerine/= ÖYCÜL


- DAKİKA değil/yerine/= ÖYCE


- DAKKA" ile/değil DAKİKA

( Kapı çalıcı. | Kapı kapı dolaşan, eşik aşındıran. İLE Bir saatin altmışta biri ya da altmış saniyenin toplamı. )


- DAKKA[Ar. > DAKKÂK] ile/ve/||/<>/> DUKKA

( Kapı çalıcı. | Kapı kapı dolaşan, eşik aşındıran.[daḳḳa: Bir şeyi kırıp ufalamak. | Kapıyı çalmak.] İLE/VE/||/<>/> Birinin kapısını çalanın kapısı çalınır.[Men dakka dukka] )


- DAKTİLO/LUK ile DAKTİLO KAĞIDI ile DAKTİLO MASASI ile DAKTİLO ŞERİDİ ile DAKTİLO MAKİNESİ


- DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( Klavyede, harflerin bulunduğu sol üst köşeye göre ad alırlar. )

( Hiyeroglif klavyesi... http://discoveringegypt.com/egyptian-hieroglyphic-writing/hieroglyphic-typewriter )

( Marcin Wichary'nin, "Sadece Türkçe bir daktiloya bakarak diller hakkında öğrendiklerim" yazısı için burayı tıklayınız... )

(

ile

)

( What I learned about languages just by looking at a Turkish typewriter )

( İHSAN SITKI YENER KİMDİR?

Liseyi, 1942 yılında, İzmir Ticaret Lisesi'nde bitirdi. Ortaokul yıllarında, daktiloda on parmak yazı yazmaya başlayan İhsan Sıtkı Yener, 1940'lı yıllardan itibaren standart klavye konusunda çalışmaya başladı.

Yüksek öğrenimini, 1946 yılında, İstanbul'da Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde tamamladı. Aynı yıl, Sultanahmet Lisesi'nde daktilografi öğretmenliği yaptı. Yüksek Lisans için ABD'ye giderek New York Üniversitesi'nde “Ölçme ve Değerlendirme” konusunda yüksek lisans yaptı ve aynı yıl doktorasını tamamladı.

Yener, 1946 yılında öğretmenliğe başladığı sırada, Türk dilinin özelliklerine göre yapılmış bir daktilo icat etme çalışmalarına başladı. "On parmak için ideal Türk Klavyesi"ni, 1955 yılında kabul ettirdi ve 1974 yılında tüm daktiloların F klavye olmasını sağladı. )

( Ümit Kıvanç'ın, "F klavye, Türkiye'de yapılmış tek düzgün iştir" yazısı için burayı tıklayınız... )

( )

( Bilgisayarınızda klavyeler tanımlanmışsa "Alt + Shift" komutu ile direkt olarak geçiş yapabilirsiniz. Aynı klavyeyi ister F, ister Q olsun, hem F, hem Q olarak kullanabilirsiniz. )

( F klavyenin mucidi İhsan Sıtkı Yener, yaşamını kaybetti - 02 Eylül 2016 )

( )

( )

( Q klavyeyi oluşturan: Christopher Latham Sholes (1867) )

( "Neden Q (QWERTY) Klavye Kullanmaktan Vazgeçemiyoruz?" yazısı için burayı tıklayınız... )


- DAL -ile

( BRANCH )


- DAL/FINDIK ile/ve/||/<>/> ÇOTANAK

( ... İLE/VE/||/<>/> Üzerinde çok sayıda fındık bulunan dal. )


- DAL[Azr.] = ART, ARKA, PEŞ[Tr.]


- DAL ile/ve/||/<> DAĞ


- DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL

( Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri. | Kol, bölüm. | Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların biraraya gelmesiyle oluşan birlik, şube. İLE Arka, sırt. | Kol. | Boyun, ense. İLE Çıplak, yalın. İLE Zaman belirten sözcüklerin karşısına getirildiğinde sözcüğün anlamını güçlendirir. İLE Arap abecesindeki yazaç/harf. İLE Suda derinlere doğru ilerlemek. İLE Düşlemek, düşünmek, dalmak. İLE Bir tür Hint yemeği. )


- DAL ile DALLANMIŞ

( BOUGH vs. BOUGHED )

( شانه حيوان ile شاخهدار )

( SHANEH HEYVAN ile SHAKHEEDAR )


- DÂL ile/ve/> DELÂLET


- DAL ile FIŞKIN

( ... İLE Bir ağacın dibinden süren, ince dal. | Asma kütüğünde, hereğin üst yanında biten dal. )


- DAL ve/||/<> İNSAN

( )


- DAL ile/ve/||/<> KOL

( BRANCH vs./and/||/<> ARM/BRANCH )


- DAL ile ŞUBE ADRESİ ile DALLANMAK ile ŞUBELER ile BRANŞ ile BRANŞSAL ile DALLANMA ile DALSIZ ile DALCIK ile DALLANMA NOKTASI ile DALLI

( BRANCH vs. BRANCH ADDRESS vs. BRANCH OFF vs. BRANCHES vs. BRANCHIA vs. BRANCHIDAL vs. BRANCHING vs. BRANCHLESS vs. BRANCHLET vs. BRANCHPOINT vs. BRANCHY )

( شعبه ile انشعاب ile برزه ile غصن ile شاخ ile شاخه ile نشاني انشعاب ile منشعب شدن ile فروع ile شعب ile گوشک ماهي ile برانشي ile شاخه شاخه ile منشعب ile متفرع ile بي شاخه ile شاخهکوچک ile شاخچه ile نقطه انشعاب ile پرشاخه )

( SHABEH ile ENSHOAB ile BARZEH ile غصن ile SHAKH ile SHAKHEH ile NESHANY ENSHOAB ile MONASHAB SHODAN ile FORU ile SHAB ile GUSHK MAHY ile برانشي ile SHAKHEH SHAKHEH ile MONASHAB ile MOTEFARE ile BEY SHAKHEH ile SHAKHESKUCHAK ile SHAKHCHEH ile NAGHTEH ENSHOAB ile PORSHAKHEH )


- DAL ile/ve/||/<>/> TAÇ UTANGAÇLIĞI

( ... İLE/VE/||/<>/> Ağaç dallarının birbirine dokunamaması. )


- DALAI LAMA ile TASHI LAMA ile PACHA LAMA


- DALAK ile DALAK OTU


- DALAKOTU = DUVARSEDEFİ

( Ballıbabagillerden, Akdeniz çevresinde kuru yerlerde yetiştirilen, yüz kadar türü bulunan, güçlendirici, uyarıcı ve yara sağaltıcı olarak kullanılan otsu ya da odunsu bitki. )

( TEUCRIUM )


- DALÂL[Ar.] ile GAYY[Ar.]


- DALÂLET ile FAZLA/ZİYÂDE AŞK

( Fazla aşk/tutku, kişiyi birçok hatanın eşiğinde tutar. )

( Beşerin böyle dalâletleri var, Kendi yapar, kendi tapar. )

( ABERRATION vs./< TOO MUCH LOVE )


- DALAMA ile DALAMAN


- DALAMAK ile DAL ile DALICI


- DALANMAK ile DALAN ile DALANCI/LIK


- DALAŞMAK ile DALAŞTIRMAK ile DALAŞABİLMEK ile DALAŞ


- DALAVERE ile DALAVERECİ/LİK


- DALAY, BURHAN (KADIKÖY, 1033 - 1997) :

( Ankara Şeker Hilal Spor Kulübünden transfer edildi ve üç sezon (1962 - 1965) Sarıyer S.K. de tescilli kaldı. Bu süre içinde 2 lig ve 3 kupa olmak üzere 30 resmi ve ayrıca 7 özel maçla birlikte toplam olarak 37 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında takımına 1 gol kazandırdı. Kaptanlık görevi yaptığı takımda oynarken futbolu bıraktı. )


- DAL-BUDAK

( BERG Ü ŞÂH )


- DAL/BUDAK/ÇANGAL ile BURÇ

( ... İLE Ağacın taze dalı, filizi. )


- DALDALANMAK ile DALDAN DALA


- DALDAN DALA (ZIPLAMAK)


- DALDIRMA ile DALDIRMA

( DIP vs. DIPPING )

( شيب ile جيب بر ile فرو رفتگي ile فروبري )

( SHYBE ile JYBE BAR ile FORO RAFTAGY ile FOROBARY )


- DALDIRMA ile DALDIRMA ÇAY


- DALDIRMAK ile/ve/<> BATIRMAK


- DALDIRMAK ile DALDIRTMAK ile DALDIRILMAK ile DALDIRABİLMEK ile DALDIRIVERMEK


- DALE/DISABILITY ADJUSTED LIFE EXPECTANCY[İng.] değil/yerine/= YETİ YİTIMINE AYARLANMIŞ YAŞAM BEKLENTISİ


- d'ALEMBERT İLKESİ ile/ve/<> d'ALEMBERT AÇMAZI/PARADOKSU

( m kütleli bir nesne üzerine etkiyen birden fazla dış kuvvetler, cisme, a ivmesi kazandırdığında, uygulanan kuvvetlerin vektörel toplamının F büyüklüğü, ma'ya eşittir. Eğer -ma; etkin kuvvet ya da iç kuvvet olarak kabul edilirse, bu kuvvetlerle sistemin iç kuvvetlerinin toplamı eşittir ve F - ma = 0 ile gösterilir. İLE/VE/<> İlk hızı sıfır ya da düzgün hareket eden, ağdalı olmayan ve sıkıştırılamaz çok büyük kütleli bir akışkan içinde bir doğru boyunca sabit hızla hareket eden bir cisme hiçbir kuvvet etkimez. )

( 1752 )


- DALEMBERT İLKESİ ile/||/<> NEWTON YASALARI

( DAlembert dinamiği statiğe çevirir (F-ma)=0, Newton F=ma. )

( Formül: (F - ma) = 0 denge )

( Isaac Newton tarafından 1687 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- DALEVERE değil DALAVERE

( OROSTOPOLLUK[argo]: Kurnazca iş, dalavere, dolap. )


- DALFİDAN ile DALFİDAN BOYLU


- DALGA BOYLARI ile/ve DALGA GENLİĞİ

( Işığın rengini oluşturur. İLE/VE Işığın şiddetini[intensity] ya da parlaklığını[brightness] oluşturur. )


- DALGA BOYU ile/||/<> FREKANS

( Dalga boyu uzaysal periyot İLE frekans zamana göre tekrar sayısıdır )

( λ İLE f=1/T İLE c=λf )


- DALGA BOYU ile/||/<> FREKANS

( Dalga boyu uzaysal periyot İLE frekans zamana göre tekrar sayısıdır )

( Formül: λ İLE f=1/T İLE c=λf )

( James Clerk Maxwell tarafından 1865 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- DALGA:
DALGA BOYU ile/ve/||/<> DÖNGÜ/PERİYOT ile/ve/||/<> SIKLIK/FREKANS ile/ve/||/<> GENLİK


- DALGA-DÜMEN


- DALGA FONKSİYONU ile/||/<> OLASILIK YOĞUNLUĞU

( Dalga fonksiyonu ψ sistemin durumu İLE |ψ|² bulunma olasılık yoğunluğudur. )

( Formül: ψ(x ilet) İLE P = |ψ|² )


- DALGA GEÇMEK İÇİN GÜLMEK ile/değil SEVDİĞİNDEN DOLAYI GÜLMEK


- DALGA GEÇMEK ile/ve/değil/||/<>/< BİLMEMEK


- DALGA GEÇMEK ile/ve/değil CİDDİYE ALMAMAK

( Ciddiye almayabilirsiniz fakat dalga geçmek gerekmiyor! )


- DALGA GEÇMEK ile/değil/yerine (SADECE) TAKLİT ETMEK

( Bozarak, yamultarak tekrar/taklit. İLE/DEĞİL/YERİNE Birinin davranışını/tutumunu, sözünü/sesisini gerçeğine en yakın durum çabasıyla tekrarlama. )

( Olumsuz. İLE/DEĞİL/YERİNE Olumlu ya da nötr. )

( Gereksiz, yersiz, anlamsız. İLE/DEĞİL/YERİNE Belirli bir ölçüde kabul görebilecek kadar/biçimde. )


- DALGA İŞLEVİ İLE OLASILIK YOĞUNLUĞU İLE BEKLENEN DEĞER ile/||/<> KUANTUM ÖLÇÜMLER

( Dalga işlevi sistemin durumunu, karesi olasılık yoğunluğunu, integrali beklenen değeri verir. )

( Formül: ∫|ψ|²dx = 1 İLE = ∫ψ*xψ dx )


- DALGA İŞLEVU ile/||/<> OLASILIK YOĞUNLUĞU

( Dalga işlevu sistemin kuantum durumunu, karesi olasılık yoğunluğunu verir )

( Formül: iℏ∂ψ/∂t = Ĥψ (Schrödinger denklemi)\nP = |ψ|²dV (Olasılık) )


- DALGA SÖRFÜ ile YEL/RÜZGÂR SÖRFÜ

( SURF vs./to WINDSURF )


- DALGA-PARÇACIK İKİLİĞİ ile/||/<> BELİRSİZLİK İLKESİ

( İkilik çift doğa, belirsizlik ölçüm limitidir )

( Formül: λ=h/p İLE ΔxΔp≥ħ/2 )

( Louis de Broglie tarafından 1924 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1892-1987) (Ülke: Fransa) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Madde dalgaları) (Nobel: 1929) )


- DALGA ile/değil AKINTI


- DALGA ile/ve/||/<> CHICAMA DALGALARI

( Dünyada yasa ile korunan ilk dalgadır. Bir kilometre boyunca yapı yetkisi verilmemektedir. Peru'dadır. )

( )


- DALGA" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÖNEM


- DALGA ile/ve/||/<>/> KARE DALGA

( image )

( ... İLE/VE/||/<>/> Birbirine dik açıyla hareket eden iki dalganın çarpışması ile ortaya çıkmaktadır. Nadir gözlemlenen doğa olaylarındandır. Birkaç dakika içinde görünüp kaybolabilir.

Kare dalgaları izlemek için en ünlü yer, Île de Ré[Fransa] adasıdır. )


- DALGA ile KARINTI

( ... İLE Geminin yanından vurarak gemiyi sarsan dalga. | Anaforlarda oluşan çevrinti. )


- DALGA ile/ve/<>/hem de/ne de/>< PARÇACIK

( Enerjiyi bir ortamda taşıyan titreşimler. İLE/VE/||/<>/hem de/ne de/>< Kütlesi ve hızı olan nesne.[Nesneyi oluşturan temel birimler.] Nesneyi oluşturan temel birimler. )

( WAVE vs./and/<>/also/ne de/>< PARTICLE )


- DALGA ile/||/<> PARÇACIK

( Işığın ve maddenin hem dalga hem parçacık özelliği göstermesi (dalga-parçacık ikiliği) )

( Louis de Broglie tarafından 1924 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1892-1987) (Ülke: Fransa) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Madde dalgaları) (Nobel: 1929) )


- DALGA ile RİLEY/RAYLEIGH DALGASI


- DALGA ile TİDAL DALGASI TİDAL DALGALARI TIDAL WAVES

( Denizaltı yer sarsıntısından oluşan iri dalgalar. )


- DALGA ile TSUNAMI

( Gel-git etkisiyle, havayla, rüzgârla ya da çeşitli doğal nedenlerle denizde oluşan dalga. İLE Denizaltındaki yer sarsıntısından ileri gelen büyük dalga. )

( AZİYY[çoğ. EZÂVÎ] ile ... )


- DALGALANIVERMEK ile DALGALANDIRILMAK


- DALGALANMA ile/ve ÇALKALANMA


- DALGALARDA:
ALFA ile BETA ile GAMMA ile TETA

( [Saniyede] 8-12 titreşim. İLE 25-100 titreşim. İLE 1 sn. İLE ... )


- DALGALI/ALTERNATİF AKIM ile DOĞRU AKIM ile KUVVETLİ AKIM ile ZAYIF AKIM

( Belirli ve eşit zaman aralıkları ile yeğinliği aynı değer ve yönde olarak değişen elektrik akımı. İLE İletken bir devre üzerinde, hep aynı yöne doğru giden elektrik akımı. İLE Aydınlatmada ve makinelerin çalıştırılmasında kullanılan akım. İLE Yapıda, zil, telefon, anten, yangın ihbar düzeni gibi iletişim aygıtlarını işletmekte yararlanılan akım. )


- DALGI/GAFLET ile/ve/||/<> HADSİZLİK


- DALGI/GAFLET ile YANLIŞ(HATÂ) ile YANILGI/SAPKI/SAPINÇ/DALÂLET

( Kişi, yanlışları olup da bunları düzeltmezse, bunları benimsemiş demektir. )

( Gaflet de bir nimettir. )


- DALGI/GAFLET[Ar.] ile/ve/<>/değil/yerine BOŞLAMA/İHMAL[Ar.]

( CARELESSNESS vs./and/<>/but NEGLIGENCE
NEGLIGENCE instead of CARELESSNESS )


- DALGI/GAFLET ile/ve YANILGI/SAPKI/SAPINÇ/DALÂLET

( Tembih ile giderilir. İLE/VE Tâlim ile giderilir. )

( CARELESSNESS vs./and ABERRATION )


- DALGIÇ ile TÜRLÜ ile ÇEŞİTLENDİRİLMİŞ ile OYALAMA ile ÇEŞİTLİLİK

( DIVER vs. DIVERSE vs. DIVERSIFIED vs. DIVERSION vs. DIVERSITY )

( غواص ile آب باز ile گوناگون ile متشتت ile عدول ile گوناگوني ile خلاف ile تنوع )

( GHAVAS ile AB BAZ ile GONAGON ile MOTESHTET ile ADOL ile GONAGONY ile KHLAF ile TANO )


- DALGIÇBÖCEKLER -ile

( Sivrisinek kurtçuklarına saldırarak yok eden, durgun sularda yaşayan kınkanatlılar ailesi. )


- DALGIÇKUŞLARI ile/ve/<> DALGIÇKUŞU

( Gagaları bir kılıfla örtülü, kanatları ve kuyruğu kısa, ayakları perdeli, iyi yüzen ve dalan bazı kuşları içine alan kuşlar takımı. İLE/VE/<> Dalgıçkuşlarından, Amerika ve Avrupa'nın kuzeyinde yaşayan bir hayvan. )

( ... cum/et/<> COLYMBUS GLACIALIS )


- DALGIN BAKIŞ ile BAYGIN BAKIŞ

( Bakış yakındakine olsa da zihin/düşünceler uzakta/kine. İLE Bakış da, zihin de yakındakine. )

( İlgi, başka bir yerdekine. İLE İlgi, baktığında. )


- DALGIN ile DALGIN ile DALGINLIK

( ABSENT-MINDED vs. ABSENTMINDED vs. ABSENTMINDEDNESS )

( کم حافظه ile بي حواس ile حواسپرت ile حواس پرتي )

( KAM HAFEZEH ile BEY HAVAS ile HAVASPERT ile HAVAS PORTY )


- DALGINLAŞMAK ile DALGINLAŞTIRMAK ile DALGINLAŞABİLMEK ile DALGI ile DALGIN/LIK ile DALGIR ile DALGIÇ/LIK ile DALGINCA ile DALGIÇ KUŞU ile DALGIÇ TÜPÜ ile DALGIN DALGIN ile DALGIÇ GÖZLÜĞÜ ile DALGIÇ KUŞLARI ile DALGIÇ BÖCEKLER ile DALGIÇ ELBİSESİ ile DALGIÇ KUŞUGİLLER


- DALGIN/LIK ile/ve/||/<> DURGUN/LUK


- DALGIR[Fars. MENEVŞE | Ar. HARE] -ile

( Bir yüzeyde, renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık. )


- DALI ile PICASSO


- DALINÇ/İSTİĞRAK ile KONSANTRASYON


- DALINI KIRMAMAK ve/||/<> GÜVENİNİ KIRMAMAK

( Ağaçtan, meyve almak istiyorsak... VE/||/<> Kişilerden, sevgi bekliyorsak... )


- DALIŞ ile TRAMPLEN

( DIVING vs. DIVING BOARD )

( غواصي ile غوص ile غوطه ile تخته شيرجه )

( GHAVASY ile GHOOS ile GHUTEH ile TAKHTEH SHYRAJEH )


- DALIZ -ile

( İçkulaktaki kemik dolambacın orta bölümü. )


- DALKAVUK OLMAK değil/yerine DAL OLMAK


- DALKAVUK ile GURUR VERİCİ ile GURUR VERİCİ BİR ŞEKİLDE

( FLATTERER vs. FLATTERING vs. FLATTERINGLY )

( تملق گو ile اهل تملق ile متملقانه ile تملق آميز ile مزاج گو ile چاپلوسانه ile بطرز چاپلوسانه )

( TAMALGH GO ile HAL TAMALGH ile متملقانه ile TAMALGH AMYZ ile MOZAJ GO ile CHAPLOSANEH ile BETARZ CHAPLOSANEH )


- DALKAVUK ile/değil/yerine/>< SOYTARI

( "Erke/kişiye/saraya". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Halka. )


- DALKAVUKLAŞMAK ile DALKAVUK/LUK ile DALKAVUKÇA


- DALKIRAN ile DALKIRAN

( Kabuk böcekleri ailesinden, fındık ağaçlarında yaşayan, kınkanatlı böcek. İLE Zorlu esen yel/rüzgâr. )

( ANISANDRUS DISPAR cum ... )


- DALKIRAN ile DALKURUTAN

( Kabuk böcekleri ailesinden, fındık ağaçlarında yaşayan, kınkanatlı böcek. İLE Kabuk altındaki odun katında oyuklar açarak dişbudak sürgünlerini ve zeytin dallarını kurutan, kınkanatlı böcek. )

( ANISANDRUS DISPAR cum HYLESINUS OLEIPERDA )


- DÂLL[Ar. < DELÂLET] ile DÂLL/E[Ar. < DALÂLET]

( Gösteren, işâret eden, delâlet eden. İLE Doğru yoldan ayrılmış. | Hataya düşmüş. )


- DALLAMA ile/||/<> ANDAVALLI[Yun.]

( Aptal, enayi. İLE/||/<> Ahmak, aptal, beceriksiz, şaşkın, bön, görgüsüz kişi. )


- DALLAMAK ile DALLANMAK ile DALLANDIRMAK ile DALLANABİLMEK ile DALLANIVERMEK ile DALLANDIRILMAK


- [ne yazık ki]
DALLAMA/LIK ile/ve/||/<>/> DALYARAK/LIK


- DALLANDIRIP BUDAKLANDIRMAK


- DALLANMIŞ BAŞAK, PANİKULA = SÜNBÜLE-İ MÜTEFERRİ'A = PANICULE


- DALLAS PARKI :

( Cumhuriyet Mahallesindedir. 873,59 m²lik bir alanı kapsamaktadır. 230,00 m²lik yeşil alana sahiptir, 90,41 m²lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )


- DALLI KÖK = CEZR-İ MÜTEŞA'İB = RACINE RAMEUSE


- DALLI ile DALLI GÜLLÜ ile DALLI BUDAKLI


- DALMADAN ile/değil/yerine DAĞILMADAN


- DALMAK ile TAKILMAK


- DALSI ile DALSIZ


- DAL-TAŞAK (GEZMEK, DOLAŞMAK, ORTALIKTA GEZİNMEK)


- DALY/DISABILITY ADJUSTED LIFE YEARS[İng.] değil/yerine/= YETİ YİTIMINE AYARLANMIŞ YAŞAM YILLARI


- DALYA[< İt.] ile DALYA[< DAHL(İsveç'li bitkibilimci)]

( Bir şey sayılırken, birim olarak alınan sayıya gelince söylenilen uyarma sözü. İLE Yıldızçiçeği. )

( ... cum DAHLIA )


- DALYA ile DALYAN ile DALYANCI/LIK ile DALYAN AĞI ile DALYAN YERİ ile DALYAN SEPETİ ile DALYAN KÖFTESİ ile DALYAN TARLASI ile DALYAN ÇORBASI


- DALYA[İt. < TAGLIA] ile JÜBİLE[Fr. < İbr.]

( Bir şey sayılırken, birim olarak alınan sayıya gelince söylenilen uyarma sözü. İLE Eski Ahit'e göre, Yahudilerde, elli yılda bir Tanrı'ya ve dinlenmeye ayrılan yıl. | Katoliklerde, Roma'ya Hacc'a gidenlerin, kilisece günahlarının tam olarak bağışlandığı yıl. | Evliliğin ellinci yılında düzenlenen kutlama şenliği. | Bir meslekte uzun süre başarılı olarak çalışanlar için düzenlenen tören. )


- DALYAN BURNU :

( Karadeniz kıyısında ve Trakya tarafındadır. Kilyos'un (Kumköy) kuzey doğusunda bulunan bu buruna "Eski Fener Burnu" da denilir. )


- DALYAN EVİ/ASTSB. ORDU EVİ :

( Sarıyer, Yenimahalle Pazarbaşı'nda deniz kenarındadır. Uzun yıllar Hamamcıoğlu ailesine ait Pazarbaşı dalyanı evi olarak kullanıldıktan sonra askeriyeye geçti. Bina 1980'de yıktırılarak yenilendi ve Orduevi haline getirildi. Halen Deniz Ast Subay Orduevi olarak kullanılmaktadır. )


- DALYAN KORUSU :

( Kefeliköy dalyanına ait dalyan evi ve mağazasının bulunduğu büyük alan aynı zamanda Dalyan Koruluğu mesiresi olarak uzun yıllar kullanıldı. Halen aynı ismi taşımaktadır. )


- DAL/YAPRAK ile/ve/||/<> KAVRAK

( ... İLE Ateş yakmak için kullanılan kuru yaprak, ince dal. )


- DALYASAN değil TAYLASÂN


- DAM ile DAMA ile DAMACI ile DAMALI ile DAM ALTI ile DAMA TAŞI ile DAM KORUĞU ile DAM AKTARMA ile DAMA TAHTASI ile DAM KORUĞUGİLLER


- DAM ile DAM[Fr. < DAME]

( Yapıları, dış etkilerden korumak amacıyla, üzerlerine yapılan, çoğu kiremit kaplı bölüm. | Toprak damlı ev, küçük ev. | Tutukevi. İLE Dansta, erkeğe[kavalye] eş olan kadın. | İskambil kâğıtlarında "kız". )


- DAMA ile/ve ÇİN DAMASI


- DAMA ile/değil/yerine SATRANÇ

( 2000 sonrası. İLE/DEĞİL/YERİNE 2000 öncesi. )


- DAMAGE :/yerine ZARAR


- DAMAK ile/ve/||/<> ART DAMAK

( Ağız boşluğunun tavanı. İLE/VE/||/<> Damağın arka bölümü. )


- DAMAK ile DAMAKLI ile DAMAKSIZ ile DAMAK TADI ile DAMAK ETEĞİ ile DAMAKLI DİŞ ile DAMAK ÜNSÜZÜ


- DAMAKSILLAŞMAK ile DAMAKSILLAŞTIRMAK ile DAMAKSI ile DAMAKSIL


- DAMAKSILLAŞTIRMA/İMÂLE ile/||/<> ART DAMAKSALLAŞTIRMA ile/||/<> EKLEMLEME NOKTASI/ÇIKAK ile/||/<> GENİZSİL/GUNNE ile/||/<> SALÂBET

( İki ses arasından, asıl seslere katılmayacak bir ses çıkarma. | Bir sesin eklemlenme bölgesini art damaktan ön damağa kaydırma. [iki ses arasından, asıl seslere katılamayacak bir ses çıkarma]. İLE/||/<> Yumuşak damak bölgesinde, sert damağın art uç noktasıyla küçük dil arasında oluşturulan ses. İLE/||/<> Sesler oluşturulurken eklemleyicilerin birbirine yaklaşması ya da değmesi sonucu ses yolunun daraldığı ya da tıkandığı yer. İLE/||/<> Geniz yoluyla[nazal] çıkarılan ses. İLE/||/<> Sertlik. )


- DAMALI, ATOM DR. (SİVAS, 1949) :

( Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Amerika da Kaliforniya Berkeley Üniversitesinde mastır yaptı. ODTÜ makine bölümünde asistan olarak çalışmaya başladı bilahare öğretim üyesi ve yardımcı profesör olarak görevler üstlendi. Üniversiteden ayrılıp kendi şirketi Makel A.Ş. ve daha sonra Damaş A.Ş. yi kurdu ve bunları yönetti. Bir dönem İSKİ Genel Müdürlüğü görevini yürüttükten sonra MED Menkul Değerler A.Ş.'ni kurdu ve borsada aracı kurum olarak çalışmaya başladı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- DAMÂN[Ar.] ile KEFÂLET[Ar.]


- DAMAR YAŞLANMASI ile/ve BAĞIŞIKLIK YAŞLANMASI

( Yaşımız, damarlarımızın yaşlan(ma)dığı kadardır. )


- DAMAR ile ATARDAMAR

( VESSEL vs. ARTERY )

( IRK ile ŞİRYÂN )


- DAMAR ile/ve/||/<> KANAL


- DAMAR ile/ve/<> KILCAL DAMAR

( VESSEL vs./and/<> CAPILLARY (VESSEL) )


- DAMAR ile ŞAH DAMARI

( ... ile HABL-ÜL-VERÎD )

( ... İLE Boynun iki yanında, kanı, başa taşıyan aort damarlarından her biri. | En önemli nokta. )


- DAMAR ile SEFANVEN (DAMARI)

( ... İLE Kalp ameliyatları için yararlanılan bacaktaki damar. )


- DAMAR ile SUREDÂN[Ar.]

( ... İLE Dil altında bulunan iki siyah damar. )


- DAMAR ile YAPRAK DAMARI

( VESSEL vs. NERVURE )


- DAMARDAN" değil/yerine DOĞRUDAN


- DAMARLANMAK ile DAMAR ile DAMARLI ile DAMARSIZ/LIK ile DAMAR DAMAR ile DAMAR TABAKA ile DAMARI BOZUK ile DAMAR AKTARMA ile DAMARLANDIRMA ile DAMAR SERTLİĞİ ile DAMAR GÖRÜNTÜLEME ile DAMAR TIKANIKLIĞI


- DAMARSIZ BİTKİLER ile/ve DAMARLI BİTKİLER


- DAMAT FERİT PAŞA YALISI :

( Baltalimanı sınırları içinde ve Baltalimanı sahil sarayının yanında, deniz kenarındadır. Bina 1860 - 1870 yılları arasında inşâ edilmiş olup Damat Ferit Paşa tarafından kullanıldı. Bu yalıya Baltalimanı Sahilsarayının "Paşa Dairesi" de denilmektedir. Yalı Cumhuriyetin ilk yıllarında bir süre boş tutuldu. Bilahare yalı Kemik ve Mafsal Veremi Hastanesine sonra da İ.Ü. Fen Fakültesi Hidroloji Enstitüsüne tahsis edildi. Halen İ.Ü. Kültür ve Eğitim Merkezi olarak kullanılmaktadır. )


- DAMAT[Fars. < DAMAD] değil/yerine/= GÜVEY


- DAMAT ile SAĞDIÇ

( GROOM vs. GROOMSMAN )

( داماد ile چاروادار ile شاه داماد ile مهتر ile ساقدوش )

( DAMAD ile چاروادار ile SHAH DAMAD ile MOTEOTER ile SAGHDUSH )


- DAMATZADE MEHMET MURAT EFENDİ ÇEŞMESİ :

( Büyükdere Çayırbaşı Aralığı Sokağındaki bu çeşme meydan çeşmesidir (H.1170, M.1756).. Çeşmeyi ilk yaptıran Sultan Selim'de tekkesi ve kütüphanesi bulunan Reis - ül Ülema Mehmet Murat Efendidir. Kovalızade Mustafa Efendi ise H.1341 (1925) de çeşmeyi onarmıştır. Çeşmenin iki kitabesi var. Birinci kitabede şöyle yazmaktadır: Sahib - ül hayrat Damadzade/ Mehmet Murad Efendi ruhiycün" (1170) (1754). İkinci kitabede de şöyle yazmaktadır: Sahib - ül hayrat bani - i sâni Rize eşrafından/ Kovalızade Hacı Mustafa Efendinin ruhiycün fatiha 1341 (1925)". )


- DAMGA ile/ve/değil MARKA


- DAMGA ile/ve MÜHÜR


- DAMGALAMAK ile DAMGALANMAK ile DAMGALATMAK ile DAMGALANABİLMEK ile DAMGALAYABİLMEK ile DAMGA ile DAMGACI/LIK ile DAMGALI ile DAMGASIZ ile DAMGA PULU ile DAMGA HARCI ile DAMGA VERGİSİ


- DAMGALAYICI ile DAMGALAMA

( IMPRINTER vs. IMPRINTING )

( جاي نشان ile جاي نشاني )

( JAY NESHAN ile JAY NESHANY )


- DÂMİA[Ar.] ile DAMİYE[Ar.]

( Damla damla kan sızdıran yara. İLE Kanı akan yara. )


- DAMÎN[Ar.] ile HAMÎL[Ar.]


- DAMINMAK: DAMLA DAMLA DAMLAMAK


- DAMITMA ile/||/<> SAFLAŞTIRMA

( Damıtma yöntemleri ve saflaştırma teknikleri )

( Cabir bin Hayyan tarafından 790 yılında keşfedildi/formüle edildi. (721-815) (Ülke: İran) (Alan: kimya) (Önemli katkıları: Kimyanın babası, damıtma, kristalizasyon, asit keşfi) )


- DAMITMAK ile DAMITILMAK ile DAMITABİLMEK ile DAMITICI


- DAMITMAK ile DAMITMA ile DAMITILMIŞ ile DAMITILMIŞ SU ile DAMITICI ile İÇKİ FABRİKASI

( DISTILL vs. DISTILLATION vs. DISTILLED vs. DISTILLED WATER vs. DISTILLER vs. DISTILLERY )

( تقطير کردن ile عرق گرفتن از ile عصارهگيري ile تقطير ile شيرهکشي ile عرقکشي ile مقطر ile چکيده ile آب مقطر ile عرق کش ile تقطير کننده ile شيرک چي ile شيرک خانه ile رسومات )

( TAGHATYR KARDAN ile ARAGH GARAFTAN AZ ile ASAREAGYRY ile TAGHATYR ile SHYRECKESHY ile ARAGHAKESHY ile MOGHATAR ile CHAKYDAH ile AB MOGHATAR ile ARAGH KESH ile TAGHATYR KONANDEH ile شيرک چي ile SHYRAK KHANEH ile RESOMAT )


- DAMIZLIK HİNDİLERDE:
NORFOLK BLACK ile/ve WHITE HOLLAND

( İngiliz damızlığı olan cinslerdir. )

( ABD'deki hindilerin çoğu bu cinslerdendir. )


- DAMKORUĞU ile/ve/<> DAMKORUĞUGİLLER

( Damkoruğugillerden, bir ya da çok yıllık türleri olan, ılık iklimlerde yetişen, otsu bir bitki. İLE/VE/<> İkiçeneklilerden, örnek bitkisi damkoruğu olan bir bitki ailesi. )

( SEDUM cum/et/<> ... )


- DAMLA ile/ve/<> DERYA

( Deryanın damlaya gereksinimi yoktur fakat damlayı kurtardım diye sevinir. )

( DAMLAMIZ DERYAYA SALDIK BİZ BUGÜN
DAMLA NİCE ANLAR
DERYA OLAN ANLAR

HAYVAN NİCE ANLAR
HAYRAN OLAN ANLAR )


- DAMLA ile/ve/||/<>/> GUTASYON

( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde su basıncının arttığı zamanlarda yapraklarda "hidadot" denilen özel yapılardan, ksilem özsuyunun damlalar durumunda dışarı çıkması. )

( )


- DAMLA/NİKRİS[Ar.]/GUT[Fr.] ile/ve/<> KURUL

( Organizmadaki ürik asidin atılmayarak gövdenin bazı yerlerinde, özellikle ayak başparmağında, topuk ve ekleme yerlerinde birikmesinden kaynaklanan, ağrı ve şişlerle ortaya çıkan sayrılık. İLE/VE/<> İnsan eti yemekten kaynaklanan bir hastalık.[En son, 1979'da, Papua Yeni Gine'de rastlanmıştır.] )


- DAMLA ile SU

( Küçük bir kürecik içinde toplanmış, boyutları akışkanın özelliklerine ve fizikî koşullarına bağlı olarak değişen, çok küçük miktardaki sıvı. İLE ... )


- DAMLAMA ile DAMLAYAN ile DAMLAYAN

( DRIP vs. DRIPPING vs. DRIPPY )

( چکه کردن ile چکاچک کردن ile چکيدن ile چکاندن ile جزغال ile هواي گرفته ile کسل کننده )

( CHEKEH KARDAN ile CHEKACHAK KARDAN ile CHAKYDAN ile CHEKANDAN ile جزغال ile NPAVAY GARAFTEH ile KASL KONANDEH )


- DAMLAMAK ile DAMLATMAK ile DAMLATILMAK ile DAMLATABİLMEK ile DAMLATIVERMEK ile DAMLAYABİLMEK ile DAMLAYIVERMEK ile DAMLA/LIK ile DAMLA TAŞ ile DAMLA TAŞI ile DAMLA DAMLA ile DAMLA SAKIZI ile DAMLA HASTALIĞI


- DAMLAYA DAMLAYA GÖL OLUR ile/ve/||/<> TAŞI DELEN, SUYUN GÜCÜ DEĞİL DAMLALARIN SÜREKLİLİĞİDİR


- DAMPER ile DAMPERLİ ile DAMPERSİZ


- DAMPİNG[İng.] ile/>< ANTİDAMPİNG[İng.]

( Düşürüm. İLE/>< Karşı düşürüm. )


- DAMPING[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜRÜM


- ...'DAN:
BERİ ile İTİBAREN


- DOĞRUYU BİLMEK/BULMAK:
...'DAN DOLAYI ile/ve/değil/yerine/||/<> ...'YA KARŞIN


- ...DAN DOLAYI ile ... SAYESİNDE


- DAN-DUN (KOŞMAK/YÜRÜMEK/VURMAK)


- HOŞLAŞMAM/AK değil ...'DAN (PEK/HİÇ) HOŞLANMAM/HOŞLANMIYORUM


- ...DAN KALKARAK ile ...DAN HAREKET EDEREK


- ...'DA/N:
"NE ANLADIĞIN" ile/ve/değil "NE BEKLEDİĞİN"


- ...DAN ÖNCE ile/ve/değil ... YANISIRA


- ...DAN SONRA:
GÖRÜŞÜRÜZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜŞELİM


- ...DAN ŞÜPHE ETMEK ile ...NIN UZAK GELMESİ


- -DÂN[Fars.] ile DÂN[Fars.]

( Arapça, Farsça, bazen de Türkçe sözcüklere takılarak, yer, mahfaza, kab anlamına sözcükler oluşturur. [CÜZ-DÂN vs.] | Bilen, bilir.[SUHAN-DÂN: Söz bilir. | NA-DÂN: Cahil.] İLE Tâne. )


- DANA[Ar. IJL] ile DANA ile DÂNÂ[Fars.]

( İneğin, sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan yavrusu. İLE Vakıf ve hayır için yapılan sadaka ya da benzerleri. | Terketme, bırakma. İLE Bilen. )


- DANA ile DANE ile DANG ile DANK ile DANS ile DANACI ile DANSLI ile DANSÇI/LIK ile DAN DAN ile DAN DUN ile DANSSIZ ile DANA ETİ ile DANA DERİSİ ile DANS SALONU ile DANA HUMMASI


- DANAAYAĞI ile DANABURNU ile DANAKIRANOTU

( Yılanyastığıgillerden, yaprakları lekeli bir bitki. İLE Toprak içinde yaşayıp bitkilere, köklerini keserek zarar veren bir böcek, kökkurdu. | Aslanağzı çiçeği. İLE Salepgillerden, bataklık yerlerde yetişen bir bitki. )

( ARUM cum GRYILOTALPA cum EPIPACTIS )


- DANCE :/yerine DANS ETMEK


- DANDİKLEŞMEK ile DANDİK/LİK


- DANDİNİ ile DANDİNİ BEBEK


- DANDRUFF vs. BRAN


- DANGALAKLAŞMAK ile DANGALAK/LIK ile DANGALAKÇA


- DANGALAK/LIK ile ÂCİZ/LİK


- DANGEROUS vs. RISKY


- DANGER/OUS :/yerine TEHLİKE/Lİ


- DANGIL-DUNGUL (KONUŞMAK)


- DANİEL ile DANİEL DOLİN ile DANİEL SULLİVAN

( DANIEL vs. DANIEL DOLIN vs. DANIEL SULLIVAN )

( دانيال ile دانيل ile دانيل دولين ile دانيل ساليوان )

( دانيال ile DANYLE ile DANYLE DOLYNE ile DANYLE SALYVAN )


- DÂNİK[Ar.] -ile

( Bir dirhemin dörtte(/altıda) biri. | Mangır. )


- DÂNİK[Ar.] ile DÂNG[Fars.]

( Mangır, para. | Bir dirhemin dörtte biri. İLE Bir dirhemin altıda biri. )


- DANIŞ, HASAN (1921 - 1982) :

( İş hayatına Kibrit fabrikasında işçi olarak başladı ve buradan emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nde iki dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- DANIŞAN ve/||/<>/> CO-TERAPİST ve/||/<>/> OTOTERAPİST


- DANIŞIK/LIK ile DANIŞIKLI ile DANIŞIKLI DÖVÜŞ


- DANIŞMA ile DANIŞMA

( CONSULTATION vs. CONSULTATIVE )

( رايزني ile مشاوره ile مشورت ile صوابديد ile شور ile کنگاش ile کنکاش ile مشاورهاي ile کنکاشي ile مشورتي )

( RAYZANY ile MOSHAVAREH ile MOSHORT ile صوابديد ile SHOR ile KANGASH ile KONKASH ile MOSHAVAREHYAY ile کنکاشي ile MOSHORTY )


- DANIŞMA ile DANIŞMAN/LIK ile DANIŞMA BÜROSU ile DANIŞMA MECLİSİ


- DANIŞMA ve/||/<>/> DAYANIŞMA

( Bin bilsek de bir bilene danışmak gerek. )


- DANIŞMAK ile/ve/||/<>/> BİLGİ VERMEK


- DANIŞMAK ile DANIŞILMAK ile DANIŞABİLMEK ile DANIŞ


- DANIŞMAN ile/ve/||/<> DANIŞAN


- DANIŞMAN ile/ve/değil/||/<>/< DANIŞILAN


- DANIŞMAN ile DANIŞMA

( ADVISOR vs. ADVISORY )

( مستشار ile مشاور ile استاد راهنما ile مشورتي ile نصيحت آميز ile نصيحتي )

( MOSTESHAR ile MOSHAVAR ile ESTAD RANPANNAMA ile MOSHORTY ile NASYHAT AMYZ ile نصيحتي )


- DANIŞMAN/LIK ile KOÇ/LUK

( Danışan, dağları aşmış; danışmayan, düz yolda şaşmış. )

( MEŞVERET[Ar.] (ETMEK): Danışma. )

( COUNSELLER/COUNSELING vs. COACH/ING )


- DANIŞMAQ[Azr.] = KONUŞMAK[Tr.]


- DANIŞTAY ile/||/<>/< DÎVÂN-I HÜMÂYÛN

( Yönetim davâlarına bakmak, bakanlar kurulunca gönderilen yasa ve tüzük tasarıları ile imtiyaz sözleşmeleri üzerinde düşüncelerini bildirmek gibi görevleri olan, üyeleri Anayasa Mahkemesi'nce seçilen bağımsız anayasa kuruluşu. İLE/||/<>/< Eskiden İslâm devletlerinde, devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı kurul.[Başlangıçta bir devlet dairesi olan dîvân, İran devlet geleneğinin de etkisiyle sonradan kurul biçimine dönüşmüştür] )


- DANS EDELİM! ve/||/<> ŞARKI SÖYLEYELİM! ve/||/<> SEVELİM! ve/||/<> YAŞAYALIM!

( Hiçkimse izlemiyormuş gibi. VE/||/<> Hiçkimse dinlemiyormuş gibi. VE/||/<> Hiç incinmemiş gibi. VE/||/<> Dünya, cennetmiş gibi. )


- DANS ETMELİ!


- DANS:
YATAY İSTEK ve/||/<>/> DİKEY ANLATIM


- DANS-DANSÇI ile/ve/||/<> DANSÇI-DANS

( Var-yok. İLE/VE/||/<> Var-yok. )


- DANS ile/ve/<> BALE

( Dans, kendinden emin olmayan, ne istediğini bilmeyen kişinin yapacağı iş değildir. )

( Dans Tarihçeleri )

( DANCE vs./and/<> BALLET )

( SİVA: Samoa Adası [Polinezya Adaları] yerlilerinin dansı. )


- DANS = DANCE[İng.] = DANSER[Fr.] = TANZEN[Alm.] = BALLARE[İt.] = BAILAR/DANZAR[İsp.]


- DANS ile DANS EĞİTMENİ ile DANSÇI ile DANS

( DANCE vs. DANCE INSTRUCTOR vs. DANCER vs. DANCING )

( پايکوبيدن ile رقص ile رقصيدن ile رقاصي کردن ile رقص کردن ile مربي رقص ile رقاص ile رقصنده ile دست افشاني ile رقاصي )

( PAYKUBYDAN ile RAQS ile RAQSYDAN ile RAGHASY KARDAN ile RAQS KARDAN ile MARBY RAQS ile RAGHAS ile RAQSANDEH ile DAST AFSHANY ile رقاصي )


- DANS ile FOKSTROT

( ... İLE Dört tempolu bir dans. )


- DANS ile HABANERA

( ... İLE Çok kıvrak bir Küba dansı. | Bu dansın müziği. )


- DANS ile HULA


- DANS ile JIG

( ... İLE İrlanda ve İskoçya'ya özgü, hareketli bir dans türü. )


- DANS ile KADRİL[Fr. < QUADRILLE]

( Fransız kökenli bir dans. | Bu dansın müziği. )


- DANS ile KALİPSO

( ... İLE Jamaika'dan yayılmış iki zamanlı bir dans. | Bu dansın müziği. )


- DANS ile KANKAN

( ... İLE Kadınların oynadığı hareketli bir Fransız dansı. )


- DANS ile KAZASKA[Rusça]

( ... İLE Kaynağı Kafkasya olan ve hızlı oynanılan bir halk dansı. | Bu dansın müziği. )


- DANS ile MAZURKA[Slavca]

( ... İLE Polonya kökenli bir dans. | Bu dansın müziği. )


- DANS ile/ve/değil/<> OHYOKHAI

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Yakutlar'a özgü bir Şaman uygulaması.
[Ohuokay ustasının çevresine toplanan halk, el ele tutuşarak büyük bir çember oluşturuyor ve ustanın sözlerini tekrarlayarak, hafif hafif öne ve arkaya eğilerek hareket edip güneşin doğduğu yönden, battığı yöne doğru dönerler.]
[Bu uygulamaya özgü, belirli bir müziği bulunmamaktadır.] )


- DANS ile SALON DANSLARI

( ... İLE Aşk, tutku ve estetiğin müzik ile harmanlanmasıyla ortaya çıkan salon dansları, bazen bir başkaldırı, bazense duyguların dışa vurumu olarak bilinir. En genel ifade ile de Batı Avrupa'da ve Amerika'da, çiftler tarafından yapılan her türlü dans olarak tanımlanır.

Salon danslarının tarihi, XVIII. yüzyıla kadar uzanır. Tarihsel gelişimine bakıldığında, XVIII. yüzyılın sonlarında, XIX. yüzyılın başlarında, İngiltere'deki soyluların katıldığı balolarda ortaya çıkan bir dans türüdür. Takvimler 1920'li yılları gösterdiğinde ise balo salonları dışında, halk tarafından da öğrenilmeye başlanan salon dansları, zamanla daha popüler bir hâl alır.

Bilinen en eski salon dansı ise Avrupa'da XVI. yüzyıl Fransa'sında ortaya çıkar fakat ahlâk dışı sayılarak yasaklanır. 1880'lerde, Buenos Aires'in kenar mahallelerinde doğmaya başlayan ve toplum tarafından kabulü epey zaman alan salon danslarının Amerika'da ortaya çıkışı ise XX. yüzyıla rastlar. Temeli, hafif tempoda kendi etrafında dönmeye dayalı olan bu danslar, yıllar geçtikçe giderek çeşitlenme gösterir ve bu çeşitlilik beraberinde, izleyenlere, farklı ritmlerin de yer aldığı görsel bir şölen sunar. 1900'lü yılların başında salon danslarına olan ilgi artar ve bu kapsamda 1904 yılından bu yana İngiltere'de hizmet veren Dans Öğretmenleri, İmparatorluk Derneği (ISTD) tarafından, 1924 yılında, dans fakülteleri kurulması düşüncesi geliştirilir ve yaşama geçirilir. Sayıları onikiyi bulan bu fakülteler aracılığıyla salon dansları meraklılarının, dans türlerine ait kavramları yakından tanımaları sağlanır. Ayrıca bu fakülteler sayesinde salon danslarının müzikleri, adımları ve tekniklerine yönelik olarak da belirli standartlar getirilir. Günümüzde, Avrupa'dan Asya'ya kadar uzanan bir coğrafyada, milyonlarca dansçı ve danssever, bu türün takipçileri olarak yaşamlarında, salon danslarına önemli bir yer ayırır. )


- DANS ile SİRTO[Yun.]

( ... İLE Türk müziğinde, bir oyun havası. | Bir tür halk dansı. )


- DANS ile/ve/||/<> TWIST[İng.]

( ... İLE/VE/||/<> 1961 yılında yaygınlık kazanan çok hızlı ritmi olan bir dans. | Bu dansın müziği. )


- DANSİ(TO)METRE ile DANSİTE

( Yoğunlukölçer. İLE Yoğunluk, [filmde] koyuluk. )


- DANTEL ile DANTELLİ ile DANTELSİZ ile DANTEL AĞACI


- DANTELAĞACI -ile

( Dulaptalotugillerden, Antillerde yetişen, sünger gibi kullanılan, kabuk lifleri dantele benzeyen bir ağaç. [Lat. LAGETTA] )


- DAPDAR


- DAR AÇI ile/||/<> GENİŞ AÇI

( Dar açı <90° İLE geniş açı >90° )

( Formül: Akut İLE obtüz )


- DAR GÖRÜŞLÜ ile YALITMAK ile YALITIM ile İZOLASYON ile YALITKAN

( INSULAR vs. INSULATE vs. INSULATING vs. INSULATION vs. INSULATOR )

( جزيرهاي ile غير آزاد ile روپوش دار کردن ile عايق دار کردن ile عايق کردن ile عايق ile ماده عايق ile عايق گذاري ile نارسانا ile بندآور ile مقره ile عايق کننده )

( JAZYRAYAAY ile غير آزاد ile ROPOSH DAR KARDAN ile AYGH DAR KARDAN ile AYGH KARDAN ile AYGH ile MADEH AYGH ile AYGH GOZARY ile NARSANA ile بندآور ile MOGHAREH ile AYGH KONANDEH )


- DAR KAFALILIKTAN BIKTIM"

( "DAR KAFALILIKTAN BIKTIM"

1964 yılında, ABD'de bir öğretmen dergisinde, Alexander Cassandra imzalı bir yazı yayımlanır:

Bir fizik hocası ile öğrencisi, sınav sorusuna verilen yanıt hakkında antlaşmazlığa düşerler ve deneyimli öğretmen, Cassandra'nın hakemliğine başvururlar.

Soru şöyledir:

"Bir binanın yüksekliğini, bir barometrenin yardımı ile nasıl bulursunuz?"

Öğrenci de bu soruya yanıt olarak, "Barometreye bir ip bağlar, binanın çatısından aşağı sarkıtır ve barometrenin yere değdiği noktada ipi ölçerim" yazar.

Tabii ki, öğretmenin beklediği yanıt bu olmasa da binanın yüksekliğinin bu yöntemle ölçülebilirliği de ortadadır.

Cassandra, tartışmayı uzatmamak için öğrenciden hemen o anda bu soruyu başka bir yanıt ile yanıtlamasını ister.

Öğrenci, bu kez:

"Ama bir tek yanıt yok, pek çok yöntem var" diye yanıt verir.

Casandra, "Peki" der. "Düşünebildiğin kadar yanıt ver o zaman. Ama olanaklıysa yanıtların en az birinden fizik çalışmış olduğunu anlayalım."

Öğrencinin ilk yanıtı şöyle olur:

"Barometreyi çatıdan aşağı bırakırsınız ve bir kronometre ile kaç salisede yere çarptığını hesaplayıp x=1/2 x g x t2 formülü ile yüksekliği bulursunuz." Beklenilen yanıt bu olmasa da yanıt, fizik bilgisi içermektedir.

Öğrenci, yanıtlarını sıralamayı sürdürür: “Güneşli bir günde, barometreyi dik tutup gölgesini ölçersiniz ve sonra da binanın gölgesini ölçüp orantıyı barometrenin yüksekliği ile çarparsınız”

Bu yanıt da doğrudur.

Öğrencinin üçüncü yanıtı da şu olur: "Merdivenleri çıkarken, duvar boyunca barometrenin yüksekliğini defalarca işaretleyerek çıkar ve işaret sayısı ile barometrenin yüksekliğini çarparsınız"

Bu da doğrudur elbette ama dördüncü yanıt öğretmenlerin küçük dillerini yutmalarına neden olur; çünkü yanıttan öğrencinin fiziği çok iyi bildiği anlaşılmaktadır:

"Küçük bir ipe bağladığınız barometreyi önce yerde sonra da çatıda sallar ipin uzunluğu ve sallanma periyodları arasındaki farklarla Newton'un g katsayısını hesaplar, iki g katsayısı arasındaki farktan binanın yüksekliğini hesaplayabileceğiniz oranı bulursunuz"

Söylenilecek bir şey kalmamıştır, öğrencinin sınıfı geçtiği açıktır.

Öğrenci, yarattığı etki ile gülümser ve der ki: “Ama bence yapılacak daha doğru şey, kapıcıya gidip barometreyi hediye edip karşılığında binanın yüksekliğini söylemesini istemekten ibarettir.”

Hep beraber gülmeye başladılar.

Cassandra, hayranlıkla sorar öğrenciye:

"Peki, öğretmeninin senden beklediği yanıtı da biliyor musun?"

Öğrenci, alaylı bakışlarla yanıt verir:

"Evet, çatıda ve yerde hava basıncını ölçerek aradaki farktan hesaplamamız gerekiyor yazmamı bekliyordu"

Cassandra merakla şu soruyu sorar: "Peki madem istenilen yanıtı biliyordun, neden yazmadın?" Öğrenci, omuzlarını silkerek şöyle der:

"Çünkü dar kafalılıktan bıktım."

Yaşamı, tek bilinmeyenli bir denklem gibi ele almak, altı boş kulağa hoş sloganlarla konuşup zamana göre kendini geliştirmeyen, saplantı slogan hükümlere göre yaşamak ve mevzî alıp dayatmaya çalışmak kolaycılığı hiçkimseyi ve de toplumları bir yere götürmez.

Yaşamda, soruların pek çoğunun tek bir yanıtı yoktur.

Başarının, çalışmaktan önce geldiği tek yer sözlüktür. )


- DAR YORUM ile/||/<>/>< GENİŞ YORUM


- DAR ile DÂR[Ar.] ile DÂR[Fars.]

( Ensiz. İLE Ev, yurt. İLE İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk. )


- DÂR[Fars.] ile -DÂR[Fars.] ile DÂR[Fars.] ile DAR/DARR[Ar.][Fars.]

( Darağacı. | Ağaç. | Direk. İLE Tutan.[DEFTER-DÂR: Defter tutan.] | Sahip, malik.[ALÂKA-DÂR: İlgili. | HİSSE-DÂR: Hisseli. | HÜKÜM-DÂR: Hükme sahip.] İLE Savaş.[DÂR Ü GÎR: Kavga, savaş.] İLE Sıkıntı, belâ. | Zarar. )


- DAR ile DARA ile DARP ile DARU ile DARI ile DARICA ile DAR AÇI ile DAR HAT ile DARASIZ ile DAR PAÇA ile DAR ÜNLÜ ile DARA DAR ile DAR BOĞAZ ile DAR VAKİT ile DAR ZAMAN ile DAR ARALIK ile DAR DARINA ile DAR KAFALI/LIK ile DAR GELİRLİ/LİK ile DAR GÖRÜŞLÜ/LÜK ile DARI DARINA


- DAR ile SIĞ


- DARA DÜŞMEK ile DÂRA GELMEK

( İdam edilmek, dâr ağacına gelmek. )


- DARÂ'AT[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- DARAĞACI ile DARAĞACI

( GALLOWGLASS vs. GALLOWS )

( سرباز پياده ile دار ile چوبه دار ile صلابه )

( SARBAZ PEYADEH ile DAR ile CHUBEH DAR ile صلابه )


- DARALMA ile/ve/<> BUNALMA


- DARALMA ile DARLAMA


- DARALMA ile/ve/||/<> SIKILAŞMA

( CONTRACTION vs. ... )


- DARALMA" ile/ve/<> SIKILMA


- DARALMAK ile DARALTMAK ile DARALTILMAK ile DARALABİLMEK ile DARALTTIRMAK ile DARALIVERMEK ile DARALTABİLMEK ile DARALTIVERMEK


- DARALTILABİLMEK ile DARALTI ile DARALTIŞ ile DARALTICI


- DARALTILMIŞ OLAN ile ODAKLANILMIŞ OLAN