Bugün[13 Ekim 2025]
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(42/130)


- FARK ÖNCESİNDEKİ CEM ile/değil/yerine FARK SONRASINDAKİ CEM

( Zevktelerdir. İLE/DEĞİL/YERİNE Ancak, zahmette olanlar/olabilenler içindir. )


- FARK:
"ÜSTÜNLÜK"/"OLUMSUZLUK"/"YIKICI"
değil
AYRIM/ARTI/EK/ÖZELLİK/YAPICI


- FARK ile AYKIRILIK(PARADOKS)

( "Ben, her zaman yalan söylerim." [Epimenides] )

( DIFFERENCE vs. PARADOX )


- FARK ile/ve/||/<> AYRIM


- FARK ile ÇELİŞKİ

( DIFFERENCE vs. DISCREPANCY )


- FARK ile/ve/<> CEM/TEVHİD

( Süreli. İLE/VE Süresiz. )

( Denize girip çıkar gibi sürekli denizde kal(a)madan kıyıda/farkta yaşarsın. [Yüzmeyi de bilmek gerek.] )


- FARK ile/ve DEĞER

( DIFFERENCE vs./and VALUE )


- FARK ile/ve DERİNLİK

( DIFFERENCE vs./and DEEPNESS )


- FARK ile/ve/=/||/<> DİKKAT

( DIFFERENCE vs./and/=/||/<> ATTENTION )


- FARK ile İKİLİK

( DIFFERENCE vs. DICHOTOMY/DUALITY )


- FARK ile/ve/||/<> MÜBÎN[Ar. BEYN/BEYÂN]

( ... İLE/VE/||/<> İyiyi, kötüyü [hayr'ı, şer'i] ayıran/ayırabilen. | Açık, apaçık, belirli. )


- FARK ile/ve/değil/yerine/en azından ORTAK NOKTA

( [not] DIFFERENCE vs./and/but COMMON POINT
COMMON POINT instead of DIFFERENCE )


- FARKETMEK ile/ve/<> FARK'I FARKETMEK

( AWARENESS vs./and/<> TO NOTICE OF THE DIFFERENCE )


- FARK-I EVVEL ile FARK-I SÂNÎ


- FARKINDA OLMAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< UMURUNDA OLMAMAK


- FARKINDALIK ile/ve/||/<> DUYARLILIK


- FARKINDALIK ile/ve/<> İÇ GERİLİM


- FARKINDALIK ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA


- FARKINDALIK ile/ve/||/<>/> PLANLANMIŞ FARKINDALIK


- FARKINDALIK ile/ve/<> SORUNSALLIK


- [ne yazık ki]
FARKINDA OLMAMA ile/ve/<> KABUL ETMEME


- FaRkLaR KILAVUZU'NDA ÖNCELİKLER:
YARARLI ve/> ÖNCELİKLİ ve/> İNCELİKLİ


- FaRkLaR (Kılavuzu/"Sözlüğü") ile/ve/<> FARKINDALIK

( DiFfeReNCeS GUIDE/"DICTIONARY" vs./and/<> AWARENESS )


- FARK/LAR:
NESNEDE ile/ve/değil/||/<> GÖZLEMDE/KEŞİFTE


- FARKLAR ile/ve/değil/> FARKLILIK

( Farkın olumlu ya da olumsuz bir yönde olması/değerlendirilmesi gerekmeden sadece fark olarak! )

( TEFÂVÜT[< FEVT]: İki şeyin birbirinden farklı olması. | İki şey arasındaki fark.
BÎ-TEFÂVÜT/BİLÂ-TEFÂVÜT: Farksız. )

( [not] DIFFERENCES vs./and/but/> DIFFERENCE )


- FARKLILIKLAR ile FARKLAR

( DIFFERENCENESSES" vs. DIFFERENCES )


- FARKLI AÇILARDAN ve/||/<> BÜTÜNCÜL BAKMAK


- FARKLI BİR BAKIŞ AÇISI ile/ve/değil/||/<> FARKLI BİR TANIM


- FARKLI DÜŞÜNMEK" ile/ve "GENİŞ DÜŞÜNMEK"


- FARKLI OLMAK(/OLMAYA ÇALIŞMAK) ile/ve/değil/yerine FARK YARATMAK(/YARATMAYA ÇALIŞMAK)


- FARKLI ile/ve ÖZEL

( DIFFERENT vs./and SPECIAL )


- FARKLILAŞMA ve/||/<> ANLAMIN OLUŞMASI


- FARKLILIK ile AYRICALIK

( DIFFERENCY vs. PRIVILEGE )


- FARKLILIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLİK

( Dilde, anlatımda/aktarımda, parçalarda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Gerçeklikte/hakikatte. )


- FARKLILIK ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farklılık, sadece, farklı olmak isteğinden çıkmaz. Ancak, yaşam biçiminde (de) olursa farklılıktır. )

( DIFFERENCY vs./and/<> AWARENESS )


- FARK/LI/LIK ile NİTELİK FARKI/FARKLILIĞI

( DIFFERENT/DIFFERENCY vs. DIFFERENCE/Y OF QUALITY )


- FARKLILIKLAR VE ÇİRKİNLİKLER ile/yerine FARKLILIKLAR VE GÜZELLİKLER


- FARKLILIKLAR değil FARKLAR

(

Kavram Açıklama Örnek Kullanım
Farklılık - Bir durum ya da nesnenin genel olarak farklı olma durmunu tanımlar.

- Soyut bir kavramdır ve tekil olarak kullanılır/kullanılmalıdır.
- "İki kültür arasındaki farklılık, oldukça dikkat çekiciydi."

- "Tasarımlardaki farklılık, genel estetik anlayışından kaynaklanıyor."
Farklar - Belirli iki ya da daha fazla nesne arasındaki somut ya da açık ayrımları tanımlar.

- Nesne ya da tek tek gözlemlenebilen durumlar için yeğlenir.
- "Bu iki öneri arasındaki farklar oldukça belirgindir."

- "Renkler arasındaki farklar, hemen göze çarpıyor."
"Farklılıklar" - En son/üst düşün(dür)me/soyutlama "-lık" ekinden sonra "-lar" çoğul ekinin kullanımı gereksiz/yanlıştır. Dil bilgisi hatasıdır.

- Yerine "farklılık" ya da "farklar" yeğlenmelidir.
- Hatalı örnek: İki çalışma arasındaki "farklılıklar", ayrıntılarıyla incelendi.

- Doğru: İki çalışma arasındaki farklar, ayrıntılarıyla incelendi.
)

( [not] DIFFERENCE but DIFFERENCES )


- FARK'TA KALMA ile ÖZDEŞLEŞME

( Eminliğin oluşmamasına düşürür. İLE Aklın, askıya alınmasına neden olur. )


- FARMAKODİNAMİ ile FARMAKODİNAMİK ile FARMAKOKİNETİK ile FARMAKOKİNEZİ ile FARMAKOLOG ile FARMAKOLOJİ ile FARMAKOLOJİK ile FARMAKOPE

( İlaç etkisi. İLE İlaç etkisi [ile ilgili], ilaç etkibilim. İLE İlaç yazgısı [ile ilgili], ilaç yazgıbilim. İLE İlaç yazgısı. İLE İlaçbilim uzmanı. İLE İlaçbilim. İLE İlaçbilimsel, ilaçbilim [ile ilgili]. İLE İlaç kılavuzu. )


- FARMAKOLOG değil/yerine/= EMBİLİMCİ


- FARMAKOLOJİ ile/||/<> TOKSİKOLOJİ

( İlaçların etkilerini ve kullanımını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Zehirlerin etkilerini ve tedavisini inceleyen bilim dalı. )


- Fars ile FARS[Fr.]

( İran'ın güneybatısında oturan halk ya da bu halktan olan kişi. İLE İlkel, yalın güldürme öğelerinden yararlanan, kimi kez inanılırlığın sınırını aşan, güldürmeyi amaç edinen oyun. )


- FARS ABECESİ ile/ve ARAP ABECESİ

( BÜYÜK KAPI ile/ve KÜÇÜK KAPI )

( BÂB-I KEBİR ile/ve BÂB-I SAGÎR )


- ... "FARZ" OLDU ile/değil/yerine ... ŞART OLDU


- FARZ ile FARZ-I KİFÂYE


- FARZ[Ar.] ile KARZ[Ar.]


- FARZ-I AYN ile/ve/<> FARZ-I KİFÂYE

( Herkes için geçerli olan durumların/konuların bilinmesi gerekli/zorunlu bilgiler/ilimler. İLE/VE Bazı kişilerin bilmesi yeterli olan bilgiler/ilimler. )


- FARZ-I MAHAL değil FARZIMUHAL(OLMAYACAK ŞEY YA!)


- FAŞÂFEŞ[Fars.] ile FEŞFEŞE[Fars.]

( Atılan okun havada çıkardığı ses. İLE Hışırtı. )


- FASÂHAT[Ar.] ile FAZÂHAT[Ar.]

( İyi ve açık konuşma, iyi söz söyleme becerisi, uzdillilik. İLE Alçaklık, edepsizlik. )


- FASİD ile BÂTIL


- FÂSİH[Ar. < FESH] ile FASÎH[Ar. çoğ. FUSAHÂ]

( İptal eden, bozan, çürüten, fesheden. İLE Güzel, düzgün ve açık konuşan, iyi söz söyleme becerisi olan. | Açık, âşikâr, sarih. )


- FÂSIK ile/ve/<> FÂCİR


- FASİKÜL/CÜZ ile BÖLÜM


- FASIL[Ar. çoğ. FUSÛL] ile FÂSIL[Ar. < FASL]

( Fasl. | Bir bestekârın aynı makamdan bestelediği iki beste. | Türk müziğinde klasik bir konser programı. İLE Ayıran, bölen, fasleden. )


- FÂSILA:
SUGRÂ ile/ve/<> KÜBRÂ

( 3 harekeli ve 1 sakin. İLE/VE/<> 4'lü ya da üzeri. )

( [örnek] Kelebek. İLE/VE/<> Otomatik. )


- [ne yazık ki]
!"FAŞİST/LİK" ile/değil/yerine !ZORBA/LIK


- FASİT DAİRE[Ar.] değil/yerine/= KISIR DÖNGÜ


- FASİT DAİRE[Ar.] değil/yerine/= KISIR DÖNGÜ


- FAŞİZM ile/ve SOYKIRIM


- FASL-VASL ile/ve HAŞR-NEŞR


- FASM[Ar.] ile KASM[Ar.]


- FASO FİSO

( Sıradan. Anlamsız. )


- FASON[Fr.] ile FASONE[Fr.]

( Kesim. İLE Çözgü ya da atkının kumaş yüzeyi üzerinde, kendiliğinden bir desen oluşturduğu her tür kumaş. | Bu tür kumaşları oluşturan desen örneği. )


- FAŞTAK FIŞTAK ([ÖZENSİZ] YIKAMAK/YIKANMAK)


- FASÜLYE değil FASULYE


- FASULYE/BEZELYE ile HİNTBEZELYESİ

( ... İLE Baklagillerden, sıcak ülkelerde yetişen, tohumları fasulyeye benzeyen bir bitki. )

( ... cum C. INDICUS )


- FATİH KARATAŞ ve/||/<> BAHATTİN HEKİMOĞLU

( )


- FATİHÂ'YA İZNİ OLMAK ile/ve FATİHÂ'SI DÜZGÜN OLMAK


- Fatih'in dil ordusunu bil de KONUŞ!!!


- FATÎN/E[Ar. < FITNAT] ile FÂTİN[Ar. < FİTNE]

( Zeki, akıllı, uyanık, anlayışlı, kavrayışlı. İLE Fitneci. )


- FÂTİR[Ar.] ile FATÎR[Ar.] ile FATR[Ar. çoğ. FUTUR]

( Füturlu, durgun, gevşek. | Az sıcak, ılık olan. İLE Mayasız saç ekmeği, bazlama. | Bir çeşit pasta. | Olmamış, derecesini bulmamış şey. İLE Çatlak, yarık. | Mantar. )


- FATOU LEMMA ile/||/<> MONOTONE CONVERGENCE

( Fatou alt limit eşitsizliği, monotone tam eşitlik. )

( Formül: Inequality İLE equality )


- FATURA[İt. < FATTURA] değil/yerine/= SAYIŞÇA


- FAVORİ[Fr.] ile FAVORİ[Fr.]/DULUK[Tr.]

( Gözde. İLE Sakal. )


- FAY[Fr. < FAILLE] değil/yerine/= KIRIK/YERKIRIĞI


- FAYDA/LI[Ar.] değil/yerine/= YARAR/LI


- FÂYİH[Ar.] ile FÂYİHA[Ar. çoğ. FEVÂYİH]

( Kendiliğinden dağılan güzel koku. İLE Çiçek ve meyve kokusu. | Hoş kokulu nesne. )


- FAZ DEĞİŞİM MALZEMESİ ile/||/<> TERMOELEKTRİK MALZEME

( Faz değişim malzemesi ısıyı gizli ısı olarak depolarken İLE termoelektrik malzeme ısıyı elektriğe çevirir )

( Formül: Parafin mumu )


- FAZ İLE KRİTİK NOKTA İLE ÜÇLÜ NOKTA ile/||/<> FAZ GEÇİŞLERİ

( Maddenin hal değişim noktaları. )

( Formül: dP/dT = ΔH/TΔV )


- FAZ UZAYI ile/||/<> KONFİGÜRASYON UZAYI

( Faz uzayı (q,p) 2n boyutlu, konfigürasyon sadece q n boyutlu. )

( Formül: (q ilep) İLE sadece q )


- FAZ UZAYI ile/||/<> TERSİNEMEZLİK

( )

( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )


- FAZ[Ar. < Fr. < Yun.] ile FAZZ[Ar.]

( Evre, safha. İLE Huysuz, kötü sözlü, kaba. )


- FÂZÎH/A[Ar.] ile FAZÎHA[Ar. çoğ. FAZÂYİH]

( Utanmaz, rezil. | Çirkin, fena. İLE Edepsizliği, alçaklığ gerektiren iş/şey. )


- FÂZIL[Ar.] değil/yerine/= ERDEMLİ KİŞİ


- FAZİLET ile/ve EDÂ


- FAZÎLET[Ar.] değil/yerine/= ERDEM


- FAZÎLET ile/>< REZÎLET


- FAZLA BİLGİ ile FAZLADAN BİLGİ

( EXCESS INFORMATION vs./and EXTRA INFORMATION )


- FAZLA ENERJİ ve/<> KARMAŞA / KARGAŞA


- FAZLA FAZLA ile/değil FASLA FASLA

( ... İLE/DEĞİL Yer yer. )


- FAZLA FEDÂKÂR/LIK
ve/||/<>/>/ne yazık ki
(FAZLA) VEFÂSIZ/LIK

( Fedâkârlığın fazlası, vefâsızlığa neden olur. )


- FAZLA/GEREKSİZ/YERSİZ/BOŞ ...)
KONUŞMA! ile/ve/||/<>/< DÜŞÜNME!

( YAP! ile/ve/||/<>/< YAP! )


- FAZLA SAMİMİYET ile/ve/||/<> ÇOK SEVGİ ile/ve/||/<> ÇOK İYİLİK

( Saygıyı azaltır. İLE/VE/||/<> Nankörlük getirir ve sevileni uzaklaştırır. İLE/VE/||/<> Suistimal edilir. )


- [ne yazık ki]
(FAZLA) ŞIMARTILAN ÇOCUK ve/||/<>/> KENDİNDEN NEFRET EDEN ÇOCUK


- FAZLA ile/ve ÇEŞİTLİ


- | FAZLALIK ve GEREKSİZ | ile/değil/yerine CANIMIZ

( Kenara çekilen. VE Ardımızda olan/kalan. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanımızda olan, yanında olduğumuz. )


- FAZLA/LIK ile/değil AŞKIN/LIK


- FCC İLE BCC İLE HCP ile/||/<> KRİSTAL ÖRGÜ TÜRLERİ

( Yaygın kristal yapılar. )

( Formül: APF = 0.74 İLE 0.68 İLE 0.74 )


- FCC İLE BCC İLE HCP ile/||/<> METAL KRİSTAL YAPILARI

( Metallerin üç temel paketlenme şekli. )

( Formül: CN: FCC=12 İLE BCC=8 İLE HCP=12 )


- FECAÂT ile VEHÂMET


- FECR (VAKTİ) ile FECR-İ KÂZİB[YALANCI FECR] ile FECR-İ SÂDIK[HAKİKİ FECR]

( Sabaha karşı, güneş doğmadan önce, ufkun gün doğusu tarafından görünen aydınlığı, tan yerinin ağarması. İLE Sabaha karşı, doğuda, amûdî biçimde görülen aydınlık. [Sahura kalkış.] İLE Şafak sökme, sabah, imsak. )


- FEDÂ ile/değil/yerine/>< ELVEDÂ

( Sevene can fedâ; sevmeyene elvedâ. )


- FEDÂÎ/SERDENGEÇTİ[Ar.] ile FEDÂKÂR/FİDÂ-KÂR[Ar., Fars.]

( Evre, safha. İLE Kendini ya da kişisel çıkarlarını esirgemeyen, fedâ eden, cömert, eli açık. )


- FEDÂ(KÂRLIK) ile FERÂGAT

( Sadakat. İLE/VE/||/<> Sevgi. )

( Mal/dan vermek. İLE/VE/||/<> "Can vermek" ve candan vermek. )

( Babadan gelen. İLE/VE/||/<> Anneden gelen. )

( Bedel ödemek. İLE/VE/||/<> Muhabbet. )


- FEDÂKÂRLIK > FERÂGAT > AŞK


- VAZGEÇME/FEDÂKÂRLIK[Ar.] değil/yerine/= ÖZVERİ, EL ÇEKME

( Temiz ve özverili bir hayat yaşayın, bu yeter. )

( Live a clean, selfless life, that is all. )

( EXTREME DEVOTION vs. SELF-SACRIFICE )


- FEDARASYON değil FEDERASYON


- FEDERASYON[Fr./İng. < FEDERATION] değil/yerine/= ÜSTBİRLİK


- FEEDBACK İNHİBİSYON ile/||/<> FEED-FORWARD

( Feedback ürün inhibe, feed-forward substrat aktive. )

( Formül: Negatif İLE pozitif )


- FEHÂMETLÜ DEVLETLÜ ile ÜBBEHETLÜ DEVLETLÜ

( Sadrazamlara, Mısır hidivi ve yabancı prenslere, eyalet beylerine hitapta kullanılan unvan. İLE Sadrazamlık etmişlere hitapta kullanılan unvan. )


- FEHÎM[Ar. < FEHM] ile FEHM[Ar.]

( Zeki, anlayışlı, akıllı. İLE Anlama, anlayış. )


- FEHM ile/ve FİKİR

( Tekrar vardır. İLE/VE Hareket vardır. )


- FEİGENBAUM SABİTİ ile/||/<> ALTIN ORAN

( Feigenbaum δ=4.669 kaos, altın oran φ=1.618 geometri. )

( Formül: Evrensel kaos İLE estetik )


- FEKAL MİKROBİYOTA TRANSPLANTASYONU ile/||/<> PROBİYOTİK TEDAVİSİ

( Fekal mikrobiyota transplantasyonu (FMT) tüm mikrobiyota topluluğunun aktarımı İLE probiyotik tedavisi seçilmiş bakterilerin verilmesidir. FMT daha kapsamlı İLE probiyotikler daha güvenli ve kolay uygulanır. )


- FEL FECRİ/FECİR değil VEL FECRİ/FECİR

( "Gözleri fel fecri okuyor." DEĞİL Gözleri vel fecri okuyor. )


- FELÂ[Ar.] ile FELÂH[Ar.] ile FELAH[Ar.]

( O halde, o zaman. İLE Kurtuluş, selâmet, onma. | Mutluluk, kutluluk. İLE Başlangıç, iptida. )


- FELÂKET değil/yerine/= YIKIM/YIKINÇ


- FELÇ/C[Ar.] değil/yerine/= İNME


- FELEK ile/ve/||/<> ON/UNCU AKIL


- FELSEFE:
AKLIN SORUNLARINA YANIT ARAMAK ve/<>/>
SORU(N)LARINA YANIT ARAMAK ve/<>/>
ETKİNLİK

( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )


- FELSEFE:
BETİMLEME > KAVRAM

( Felsefe, betimlemeden, kavrama geçiştir. )


- FELSEFE/BİLİM/SANAT'TA:
SAYGI DUY(UL)MA ile/ve/||/<>/< SAYGI UYAN(DIR)MA


- FELSEFE-BİLİM TARİHİ ile/ve/||/<> ANADOLU'DA FELSEFE-BİLİM

( )


- FELSEFE DAĞI ile/ve/||/<> MATEMATİK ÇANTASI


- FELSEFE:
DÜŞÜNCENİN ...
TARİFİ ile/ve/değil/||/<>/< TARİHİ


- FELSEFE:
DÜŞÜNME BAĞLAMI ile/ve/<> BİLGİ TÜRÜ


- FELSEFE:
DÜŞÜNMEK ve/||/<>/> BİLMEK ve/||/<>/> YAŞAMAK


- FELSEFE:
İYİLİK ve/<> GÜZELLİK ve/<> DOĞRULUK


- FELSEFE/KAVRAM ANSİKLOPEDİSİNDE:
ARİSTOTELES ile/ve HEGEL


- FELSEFE/BİLİM/SANAT/...
KONUŞMAK" değil ÜZERİNE KONUŞMAK


- FELSEFE KONUŞMAK:
KEYFÎ değil ZORUNLULUKLA


- FELSEFE:
NESNEL İDEALİZM ile/ve/||/<> ÖZNEL İDEALİZM


- FELSEFE:
NİTELİKLİ SORU, SORMA "SANATI" ile/ve/||/<>
NİTELİKLİ, SORU SORMA "SANATI"


- FELSEFE ÖĞRENMEK değil/yerine FELSEFE YAPMAK


- FELSEFE ÖĞRENMEK ile/yerine/değil FELSEFE YAPMAYI ÖĞRENMEK


- FELSEFE:
"ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖĞRETİLENLERİ DÜŞÜNMEK


- FELSEFE(PHILO-SOPHIA):
BİLGELİK SEVGİSİ ile/ve/||/<> SEVGİNİN BİLGELİĞİ

( )


- FELSEFE SİSTEMİ ile FELSEFİ DÜŞÜNCE TARZI


- FELSEFE TARİHİ ile/ve/değil DÜŞÜNCE TARİHİ


- FELSEFE:
"YAPILAN/YAPMAK" değil İNŞÂ EDİLEN/ETMEK


- FELSEFE YAPMAK" ile/ve/||/<> "EDEBİYAT PARÇALAMAK"

( İkisi de doğru/geçerli değildir! Kişi/kim anlamıyorsa ve ilgilenmiyorsa o kişinin/kişilerin çarpıttığı/çevirdiği saçma ve boş bir sözdür. )


- FELSEFE:
ZEKÂYI ve/||/<>/> AKLI

( Keskinleştirmek amacıyla. VE/||/<>/> Yetkinleştirmek amacıyla. )


- FELSEFE ve AYRIM


- FELSEFE ve BİLDİRİŞİM


- FELSEFE ile DEMAGOJİ


- FELSEFE ile/ve/||/<>/< DİL

( Dilin dil bilgisi. İLE/VE/||/<>/< Aklın dil bilgisi.
Aklın dil bilgisi. İLE/VE/||/<>/< Dilin dil bilgisi. )


- FELSEFE ve DİLİN EVRENSELLEŞTİRİLMESİ


- FELSEFE ile/||/<> DİN

( Tehafüt el-Felasife, filozofların tutarsızlıkları )

( Gazali tarafından 1095 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1058-1111) (Ülke: İran) (Önemli katkıları: İhya-u Ulumi Din, felsefe eleştirisi, mantık) )


- FELSEFE ile/ve DURUŞ


- FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Düşünce, düşünce başlar. [yere/aşağı düşünce!] )

( Bir yerini/dizini incitmeyen, düşünmeye başlamaz kolay kolay. )

( Dilin dilbilgisi. İLE/VE/<> Aklın dilbilgisi. )

( Yunan ökesi/dehası. VE Roma ökesi/dehası. )

( Aristoteles. İLE/VE Büyük İskender. )

( Tekillerden, tümeli görmeye çalışmak. İLE/VE Tekilde, tümeli görmek esastır. )

( Felsefe, matematiğin çalışma odasını, röntgen ışığıyla yansıtmaya çalışır. )

( Birleştirmek/birlikte tutmak gerekiyor. )

( Hayranlık. VE Hayret. )

( Zanaat. VE Teknokrasi, işçilik. VE İdeoloji. )

( İdeoloji. İLE/DEĞİL/YERİNE Felsefe. )

( Hayret. VE/<> Hayranlık. VE/<> Aşk. )

( Hikmet, teolojik; illet, metafizik; sebep, fizik nedenleri aramaktır. )

( Hikmet: Nasıl ise onu o biçimde bilmek. )

( Hikmet: Varolanları, nasılsa o biçimde ve tâkatı kadar bilmek. )

( Hikmet: Olgunlaşmayı istemek. )

( Hikmet: Doğada ve zamanda illetlendirmek. )

( Hikmet: Gizil durumda, tüm erdemleri içerir. )

( Hikmet Tanrısı: ENKİ )

( Hikmet: İstikmal el-Nefs. )

( Hikmet: "En Yüksek Hikmet". Onu kazanmış olmaya(onun iktinâ'ına) "'İlm", o ilme meleke kazanmış olmaya "Felsefe". )

( FELSEFE: KAVLÎ HİKMET )

( PHIL0-SOPHOS ile/ve SOPHOS )

( el-Hikmet: ilmun bi-a'yan'il-mevcudât alâ ma hiye fi'nefs'il emr bi-kaderi takat'il-beşeriyye )

( Fikir üretir. İLE/VE Tedbir üretir. )

( Nazarî hikmet. VE Amelî hikmet. )

( ... İLE HİKMET-İ HÂLİDA, CÂVİDÂN-I HIRED, PHILOSOPHIA PERENNIS )

( Genel felsefe eserlerinin adı olarak bu ad kullanılır. İLE/VE İlm-i mantık'ın başka bir adıdır. Pek çok mantık kitabı bu adı taşır. İLE/VE Abdurrahman Hazinî'nin eserinin adıdır. Eser, çekim ve cisimlerin özgül ağırlıklarından bahseder. Modern döneme kadar konuyla ilgili en önemli çalışmadır. İngilizce çevirisi de vardır. )

( Kişinin [ve evrenin] sorularına aklın sınırları içinde kalarak yanıt vermeye çalışmak. VE Anlama ilişkin soruların akıl ile değil kurguyla yapılacağına yönelik yaklaşımı felsefenin soruları içinde kalarak yanıtlamaya çalışmak. )

( GAZALİ ve KANT )

( Kişinin, kendine soru sormaya başlamasıyla devreye girer. )

( PHILOSOPHY vs./and THOUGHT )


- FELSEFE ile/ve/değil/<> EROSEFE


- FELSEFE ile/ve/değil FELSEFE-BİLİM


- FELSEFE ile/ve FELSEFE ÜZERİNE FELSEFE


- FELSEFE ile "FELSEFELER"


- FELSEFE ile FELSEFENİN BİLGİSİ


- FELSEFE ile FELSEFÎ ÖYKÜ


- FELSEFE ile/ve/<> FİLOZOF

( Felsefe, filozofla konuşmaktır. )


- FELSEFE ile/ve KURAMSAL/TEORİK AKIL


- FELSEFE ile/ve METAFİZİK ile/ve MİSTİSİZM["MİSTİZİM" değil!]

( ... İLE/VE Metafizik sözü ilk defa Peripatos'culardan Rodos'lu Andronikos (M.Ö. I. yy.) tarafından kullanıldığı öne sürülür. İLE/VE ... )

( METAFİZİK: BİLGİ - VARLIK - AHLÂK )

( MİSTİSİZM VE FELSEFE - WALTER T. STACE - İNSAN YAY.
PHILOSOPHY vs./and METAPHYSICS vs./and MYSTICISM )

( ... ile/ve XIN ER SHANG XUE ile/ve XUAN )


- FELSEFE ile ÖLÜ FELSEFE


- FELSEFE ve/||/<>/> ÖZBİLİNÇ


- FELSEFE = PHILOSOPHY[İng.] = PHILOSOPHIE[Fr., Alm.] = PHILOSOPHIA(PHILIA:SEVGİ, SOPHIA:BİLGELİK)[Yun.] = FILOSOFIA[İsp.]


- FELSEFE ile/ve/||/<>/< ŞAŞMA/HAYRET

( Felsefenin başlangıcı, şaşmadır/hayrettir. )

( )


- FELSEFE ile/ve ŞİİR


- FELSEFE ve/<> TIP ve/<> TARİH

( Tabakât Literatürü Üzerine Bir İnceleme
[ www.klasikyayinlari.com/ebooks/default.aspx?kitapid=123 ] )


- FELSEFE ile VARLIK


- FELSEFE ile/ve/||/<>/>/< YAKLAŞIM


- FELSEFE/BİLİM/FİZİK/DOĞA:
"DİYOR Kİ" ... değil İLKELERİ/YASALARI/ZORUNLULUKLARI ÇERÇEVESİNDE ...

( Anlamı ve ayrıntıları kişiselleştirmeden! Öykünce/fabl çeşidine katmadan/düşürmeden! )


- FELSEFECİ ile/ve FİLOZOF


- FELSEFE/DE:
KAVRAMSAL/LIK ve/||/<> NEDENSEL/LİK ve/||/<> ELEŞTİREL/LİK


- FELSEFE'DE MÎLÂDLAR:
TEKERLEK ve YELKEN ve YAZI


- FELSEFE'DE SEZGİ ile NIETZSCHE'DE SEZGİ

( Kavramlaştırılmamış her türlü düşünce. İLE İçgüdü. )


- SÖZCÜK/LER:
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> YAZINDA/EDEBİYATTA

( Kavram. İLE/VE/||/<> Terim. İLE/VE/||/<> Deyim. )


- [FELSEFEDE/TASAVVUFTA] (BAZI/ÇOĞU) (ÖZEL ŞEY["AYRINTI/İÇERİK/DERİNLİK/YOĞUNLUK/KABALIK/İNCELİK"]):
"BAYIL" DİYE değil/yerine "AYIL!" DİYE


- FELSEFENİN GEÇMİŞİ ile GEÇMİŞTEKİ FELSEFE


- [ne yazık ki]
"... FELSEFESİ" ile/ve/||/<> "... SANATI" ile/ve/||/<> "... DUYGUSU" ile/ve/||/<> "... DİLİ" ile/ve/||/<> "... AKLI"

( Ne yazık ki, her durum ya da sözcüğün yanına/sonuna bu üç sözcüğün "getirilmesi/kullanılması", çok yaygın görülmektedir. Öncelikle kendimizden başlayıp bu yanlıştan ve kötü alışkanlıktan kurtulmak ve uzak durmak gerekiyor!
OLMAZ!
- ADÂLET "DUYGUSU/SANATI"
- ...[NESNE] "FELSEFESİ" )


- FELSEFESİZ SANAT ve FELSEFESİZ BİLİM ve FELSEFESİZ FELSEFE

( Zanaat. VE Teknokrasi, işçilik. VE İdeoloji. )


- FELSEFEYE/BİLİME/SANATA/DİLE/TARİHE/HUKUKA/DİNE ...:
"GÖRE" ... ile/değil -DE ...

( Alanlar ve kavramlar, kişi olmadığından, "... göre" sözcüğünün kullanımı burada yanlıştır. "Felsefede/bilimde/dilde/sanatta ..." biçiminde bulunma durumu["-de ..."] ile kullanılabilir. )


- FELSEFEYİ ANLAMAK ile/ve/||/<> FELSEFE İLE ANLAMAK


- FELSEFÎ ANLAYIŞ VE BİLİMSEL TUTUM/DURUŞ VE SANATSAL DUYARLILIK ve/< BEREKET


- FELSEFİ DİSİPLİN ile EPİSTEMOLOJİ


- FELSEFİ GÖRÜŞ/LER ile/ve GÖRELİ FELSEFÎ GÖRÜŞ/LER


- FELSEFÎ KAYGI ile/ve/değil FELSEFÎ YAKLAŞIM


- FELSEFÎ MİT ile/ve/<> ŞİİRSEL MİT


- FELSEFİ ÖĞRETİ ile FELSEFİ SİSTEM


- FELSEFÎ SORU/SORGULAMA ile/ve/= DEĞERLENDİRME


- FELSEFÎ SÖYLEM/DİSKUR ile/ve FELSEFÎ EDİM


- FELSEFÎ SÖZLÜK ile/ve/değil/yerine FELSEFÎ ANSİKLOPEDİK SÖZLÜK


- FELSEFÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAVRAMSAL


- FEM İLE FDM İLE FVM ile/||/<> SAYISAL YÖNTEMLER

( Kısmi diferansiyel denklem çözüm yöntemleri. )

( Formül: Kh = f (FEM) )


- FENÂ ile/||/<> FELÂKET


- FENÂ ile/ve/||/<> MAHV

( Yok olma, yokluk, geçip gitme. | Kötü, iyi olmayan, uygunsuz olan. İLE Yok etme, ortadan kaldırma, harâb etme, perişân etme, batma, bitme, yok olma. | [tas.] Kişisel/beşerî eksikliklerden/yetersizliklerden/olumsuzluklardan kurtulma durumu/hâli. )


- FENAFİŞŞEYH ile FENAFİRRESUL ile FENAFİLLÂH


- FENÂ-YI HÂDİS ile FENÂ-YI KADÎM


- FENER ADASI ile/ve İNCİRLİ ADASI

( Pendik - Tuzla arasında kıyıya yakın olan adalar. [5 ada] )


- FENNEN[Ar.] ile FENNÎ[Ar.]

( Fen aracılığıyla, fen ile, fenne uygun olarak. İLE Fen ile ilgili olan. )


- FENOMEN ile/||/<> ÖZ

( Fenomenoloji )

( Edmund Husserl tarafından 1900 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1859-1938) (Ülke: Almanya) (Alan: Felsefe) (Önemli katkıları: Fenomenoloji) )


- FENOTİP ile/||/<> GENOTİP

( Fenotip görünür özellik İLE genotip genetik yapı. )

( Formül: Observable İLE genetic )


- FENOTİP/İK / PHENOTYP/IC[İng.] değil/yerine/= DIŞ GÖRÜNÜM/SEL


- FENOTİPİK PLASTİCİTY ile/||/<> GENETİK ADAPTASYON

( Fenotipik plasticity çevre değişimine karşı anlık yanıtken İLE genetik adaptasyon nesiller arası değişimdir )

( Formül: Norm reaksiyonu )


- FEODAL < VIEH[Alm.][:
Mal = Davar]


- FEODALİTE değil/yerine/= DEREBEYLİK


- FER'[Ar. çoğ. FÜRÛ] ile FERR[Ar.] ile FER[Ar.]

( Dal, budak. | Tomurcuk. | Bir aslın sonucu. | İkinci derecede önemli olan. İLE Kaçma, firâr. [KERR Ü FERR: Saldırma ve çekilme.(KELLİ-FELLİ değil KERLİ-FERLİ!)] İLE Parlaklık, aydınlık. | Zînet, süs, bezek. | Kuvvet, nüfuz, iktidar. )


- FER[Ar.] ile/ve/||/<>/> FER'İ[Ar.] ile/ve/||/<>/> FERİH[Ar. < FERAH]

( Dal, budak. İLE/VE/||/<>/> Asıla değil fer'e ait olan, ayrıntılarla ilgili, ayrıntı niteliğinde olan. | İkinci dereceden. İLE/VE/||/<>/> Neşeli, sevinçli[< sevinmek]. )


- FERÂĞ[Ar.] ile FERÂG[Ar.]

( Vazgeçme, bırakıp terk etme. | Bir mülkün tasarruf, sahip olma hakkını başkasına terk etme. | Dinlenme, istirahat. | Hiçbir işle meşgul olmama, rahat etme. İLE Serin rüzgâr. )


- FERÂĞ ile/||/<> VEFÂEN FERÂĞ ile/||/<> MERHÛN ile/||/<> GAYR-İ MENKÛL ile/||/<> MEVRÛS MAL ile/||/<> İNTİFÂ ile/||/<> MERİYET/MERİYYET ile/||/<> SÜBÛT-I-ŞERİ

( Satış[Bir mülkün tasarruf, sahip, olma hakkını başkasına terk etme. | Arazi yasasında ise mîrî ya da vakıf arazisinin yararlanma hakkının satışı. İLE/||/<> Taşınmaz mal rehni. İLE/||/<> Rehnedilen mal. İLE/||/<> Taşınmaz mal. İLE/||/<> Miras yolu ile edinilen mal. İLE/||/<> Yararlanma, kullanma. İLE/||/<> Yürürlük. İLE/||/<> Şer'i esaslara göre sabit olan haklar. )


- FERÂGAT AHLÂKI ile/ve/değil/yerine ANNELİK AHLÂKI

( [not] MORALS OF ABNEGATION vs./and/but MORALS OF MOTHER
MORALS OF MOTHER instead of MORALS OF ABNEGATION )


- FERÂGAT AHLÂKI > AŞK AHLÂKI


- FERÂGAT ve/> İŞTİYÂK ve/> AŞK


- FERÂGAT(BEZL) ile TERK

( Canına kıymazsan, seyahat etme! )

( ABNEGATION vs. ABANDONMENT )


- FERAH FEZA (OTURMAK)


- FERAH[Ar.] ile FERÂH[Ar.]

( Gönül açıklığı, sevinç, sevinme. İLE Bol, geniş, yayvan, açık. )


- FERAH ile REFAH


- FERAHFEZA[Ar. + Fars.] ile FERAHNAK[Ar. + Fars.]

( Türk müziğinde, yegâh perdesinde karar kılan makamlardan biri. İLE Türk müziğinde, bir birleşik makam. )


- FERÂMÛŞ[Fars.] ile FERÂMÜŞ[Fars.]

( Unutma, hatırdan çıkma. İLE Ferâmûş'un hafifletilmişi. )


- FERÂSE ile FERÂŞE/PERVÂNE[Fars.]/USKUR[< İng.]

( Kısrak. İLE Geceleri, ışığın etrafında dönen küçük kelebek. Fırıldak. | Çark. | Haberci, kılavuz. | Şems-i Tebrizi. )


- FERÂSET/FİRÂSET[Ar.] ile FERÂŞET[Ar.]

( Anlayışlılık, çabuk seziş. | Binicilik, at yetiştirme bilgisi. | Yiğitlik, mertlik. İLE Kâbe süpürücüsünün hizmeti. )


- FERÂSET[< FERES] ile/ve/||/<>/> SALÂT

( 1. ile/ve/||/<>/> 2. )


- FERÂSET[Ar. < FERES(Çok hızlı giden at)] değil/yerine/= SEZGİ/SEZİ/SEZİŞ/ANLAYIŞ

( ZEKÂNIN İNCELMİŞ VE HIZLANMIŞI | EDEB'İN KALBE İNİŞİ | ANLAYIŞTA ÖNE GEÇME | ZEKÂNIN GÖVDEYİ KONTROL ALTINA ALMIŞ ŞEKLİ. (AKIL-ZEKÂ-FERASET) [AYNI ŞEYİN DEĞİŞİK MERTEBELERDE ALDIĞI ADLAR] )


- FERC[Ar. çoğ. FÜRÛC] ile FEREC[Ar.]

( Aralık, yarık, çatlak. | Dişilik örgeni, avret, utyeri, edep yeri. İLE Gam, tasa ve sıkıntıdan kurtulma. Kederden, darlıktan sonra gelen sevinç, teselli. | Zafer. )


- FERFORJE[Fr. < FER FORGÉ] değil/yerine/= DÖKME DEMİR

( Kapılara, pencerelere ya da evlerin iç bölümlerine süsleme amacıyla yapılıp takılan dövme demir. )


- FERHAT[Ar.] ile FERHÂD[Ar.]

( Sevinç, neşe. İLE Ferhâd ve Şîrîn adıyla ünlü olan eski bir öykünün erkek kahramanı olup Şîrîn'in âşıkıdır. )


- FERÎD[Ar. < FERD] ile FERÎD[Fars.]

( Tek, eşsiz, eşi olmayan. Tasım/kıyas kabul etmez, ölçüsüz. Üstün. İLE Avcı kuş. | Donmuş, katılaşmış şey. )


- FERÎD/E[Ar.] ile FERÎDE[Ar.]

( Tek, eşsiz, eşi olmayan. Tasım/kıyas kabul etmez, ölçüsüz. Üstün. İLE Kendi oyuyla hareket eden, kibirli, gururlu. )


- FERÎKAN["ka" uzun okunur] ile FERÎKAYN[Ar.]

( Topluluklar. İLE İki askerî fırka, iki taraf. )


- FERİŞTAH[Fars. < FİRİŞTE] değil/yerine/= UZMAN / EN YETKİLİ


- FERMÂ[Fars.] ile FERMÂN[Fars.]

( Buyuran, emreden, âmir. | Süren. İLE Buyruk, emir. | Sultan tarafından verilen yazılı emir, berat, buyrultu. )


- FERMANTASYON (PASTEUR) ile/||/<> KİMYASAL REAKSİYON KURAMSİ

( Pasteur fermantasyonun canlı mikroorganizmalar tarafından gerçekleştiğini İLE kimyacılar fermantasyonun sadece kimyasal reaksiyon olduğunu savunmuştu. Pasteur maya hücrelerinin canlı olduğunu İLE fermantasyonun biyolojik bir süreç olduğunu kanıtladı. )

( Louis Pasteur tarafından 1857 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1822-1895) (Ülke: Fransa) (Alan: Biyoloji, Kimya) (Önemli katkıları: Mikrop teorisi, pastörizasyon, aşı geliştirme (kuduz, şarbon), spontan üreme teorisini çürüttü, fermantasyon süreçlerini açıkladı, antisepsi kavramını tıbba kazandırdı) )


- FERMANTASYON (SÜT) ile/||/<> BOZULMA (SÜT)

( Fermantasyon yararlı bakterilerin kontrollü üremesi İLE bozulma istenmeyen mikroorganizmaların üremesidir. Fermantasyon yoğurt ve peynir üretir İLE bozulma gıdayı kullanılamaz hale getirir. Pasteur fermantasyonu kontrol etmeyi öğretti İLE gıda endüstrisini dönüştürdü. )

( Louis Pasteur tarafından 1857 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1822-1895) (Ülke: Fransa) (Alan: Biyoloji, Kimya) (Önemli katkıları: Mikrop teorisi, pastörizasyon, aşı geliştirme (kuduz, şarbon), spontan üreme teorisini çürüttü, fermantasyon süreçlerini açıkladı, antisepsi kavramını tıbba kazandırdı) )


- FERMANTASYON/FERMENTATION[İng.] değil/yerine/= MAYALANMA


- FERMANTASYON[Fr.]/TAHAMMÜR[Ar.] değil/yerine/= MAYALANMA

( Organik maddelerin bazı mikroorganizmalarca salgılanan enzimlerin etkisiyle uğradığı değişiklik. | Sıvı ya da hamur durumunda bulunan organik maddelerin, kendiliğinden kabarıp köpürerek gaz çıkarması durumu. )


- FERMAR değil FERMUAR


- FERMAT İLE MERSENNE İLE FİBONACCİ ile/||/<> ÖZEL SAYI DİZİLERİ

( Matematiksel öneme sahip sayı dizileri. )

( Formül: φ = (1+√5)/2 )


- FERMAT İLE MERSENNE İLE SOPHİE GERMAİN ile/||/<> ÖZEL ASAL SAYILAR

( Farklı özellikteki asal türleri. )

( Formül: M₈₂₅₈₉₉₃₃ = 2^82589933 - 1 )


- FERMAT KÜÇÜK TEOREM ile/||/<> WİLSON TEOREMİ

( Fermat a^(p-1)≡1 mod p, Wilson (p-1)!≡-1 mod p. )

( Formül: Modüler aritmetik )

( Pierre de Fermat tarafından 1640 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- FERMAT SAYISI ile/||/<> MERSENNE SAYISI

( Fermat 2^(2^n)+1, Mersenne 2^p-1 formunda )

( Formül: F_n = 2^(2^n)+1 İLE M_p = 2^p-1 )

( Pierre de Fermat tarafından 1640 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1607-1665) (Ülke: Fransa) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Sayılar teorisi, Fermat'nın son teoremi) )


- FERMENT ile FERMENTASYON

( Maya. İLE Mayalanma. )


- FERMENTASYON ile/||/<> AEROBİK SOLUNUM

( Fermentasyon oksigensiz ATP üretimiyken İLE aerobik solunum oksigenli ATP üretimidir )

( Formül: Laktat fermentasyonu )


- FERMENTE GIDALAR ile/||/<> PROBİYOTİK TAKVİYELER

( Fermente gıdalar doğal probiyotik kaynakları İLE probiyotik takviyeler standardize edilmiş ürünlerdir. Fermente gıdalar ek besin değeri sağlar İLE takviyeler spesifik suşlar içerir. )

( Élie Metchnikoff tarafından 1907 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1845-1916) (Ülke: Rusya/Fransa) (Alan: İmmünoloji, Mikrobiyoloji) (Önemli katkıları: Probiyotik kavramı, fermente süt ürünlerinin sağlık faydaları, fagositoz teorisi) )


- FERMİ SEVİYESİ ile/||/<> VAKUM SEVİYESİ

( Fermi %50 dolu olasılık, vakum serbest elektron enerjisidir. )

( Formül: E_F kimyasal potansiyel )


- FERMİ SIVISI İLE LUTTİNGER SIVISI İLE NON-FERMİ ile/||/<> ELEKTRON SIVILARI

( Çok elektron sistemlerinin davranışı. )

( Formül: τ ∝ T⁻² (Fermi) )


- FERMİYON ile/||/<> BOZON

( Fermiyonlar yarım spinli Pauli uyan İLE bozonlar tam spinli Bose-Einstein istatistiği. )

( Formül: s = n/2 İLE s = n )

( Albert Einstein tarafından 1905 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- FERRİ-/FERRO- ile/||/<> SİDER-SİDERO-

( Demir, demirli. İLE/||/<> Demir. )


- FERROELEKTRİK İLE PİEZOELEKTRİK İLE PİROELEKTRİK ile/||/<> ELEKTRİK ÖZELLİKLER

( Katıların özel elektrik davranışları. )

( Formül: d₃₃ piezoelektrik katsayı )


- FERSAH[Ar.]/FERSENG[Fars.] ile -FERSÂ[Fars.]

( Çeşitli mesafelere karşılık gelen değerde bulunan bir uzunluk ölçüsü. | Üç millik bir deniz mesafesi. İLE İki askerî fırka, iki taraf. )


- FERTİL ile FERTİLİZASYON

( Döllenebilen, dölleyebilen. İLE Döllenme, dölleme. )


- FERYAT/FERYÂD değil/yerine/= HAYKIRIŞ


- FES ÇEŞİTLERİ ile/ve KAVUK ÇEŞİTLERİ

( * AZİZİYE * HAMİDİYE * MECİDİYE ile/ve ... )

Bugün[13 Ekim 2025]
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(42/130)