
D ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(37/130)
- EDEPSİZ/LİK ile/ve/değil/||/<> MÜSTEHCEN/LİK
- EDGİŞ = EGDİŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Özçend'de yerleşik olan bir Türk kavmi. )
- EDGÜ = İYİ, GÜZEL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- EDİB ile MUHARRİR
- EDİB ve/||/<> NAZİK ve/||/<> HAZİK
( Sözümüzde. VE/||/<> Davranışımızda. VE/||/<> İşimizde[ustalığımızda]. )
- EDİLGEN ile/ve/değil/||/<>/< ETKİN OL(A)MAYAN
- EDİLGEN ile ETTİRGEN
( PASSIVE vs. CAUSATIVE )
- EDİLGEN ile GAİB
- EDİLGİN = MÜNFAİL = PASSIVE[İng.] = PASSIF[Fr.] = PASSIV[Alm.] = PASSIVUS[Lat.] = PASIVO[İsp.]
- EDİM = FİİL, AMEL = ACT[İng.] = ACTE[Fr.] = AKT[Alm.] = ACTUS[Lat.] = ENERGEIA[Yun.] = ACTO[İsp.]
- EDİMSELLİK:
DOĞADA ve/||/<>/> TİNDE
( İkisinde de kuvvettir. )
- EDİMSEL/LİK = BİLFİİL = ACTUAL/ITY[İng.] = ACTUEL/ITÉ[Fr.] = AKTUELL, WIRKLICHKEIT[Alm.] = ACTUALITAS[Lat.] = EFECTIVO[İsp.]
- EDİMSELLİK ve/||/<>/> OLUMSUZLAMA
- EDİN(İL)ME ile/ve/<> ERİŞ(İL)ME
- EDİSYON/EDİT yerine DÜZENLEME
- ED'İYE[< DUÂ] ile/ve/<>/> HEDİYE
( Yalvarmalar, yakarmalar. İLE/VE/<>/> Armağan. )
- EDİZ ile EDİZ TAG ile EDİZ YER ile EDİZLİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin yükselmiş durumu. İLE Aşılamayan dağ. İLE Yüksek yer. [Yüksek başka bir şey için de kullanılabilir.] İLE Yükselti, yükseklik. )
- EF'AL ile/ve AMEL
- EF'AL ile AMEL
- EFDAL[Ar. < FÂDIL/FÂZIL] ile EFDÂL[Ar. < FAZL]
( Daha erdemli/fazîletli. | En üstün/âlâ. İLE Fazlalar/ziyâdeler. | İyilikler, ihsanlar, meziyetler, lütûflar. )
- EFEKT ile EFEKTİF ile EF(F)EKTÖR
( Etki. İLE Etkin, etkili. İLE Etkileyen. )
- EFEKTİF[İng. < EFFECTIVE/EFFECTIF(Fr.)] değil/yerine/= ETKİLİ
- EFEMİNE ile METROSEKSÜEL
- EFENDİSİ ve/||/<>/< KÖLESİ
( Bilginin. VE/||/<>/< Çalışmanın. )
- EFENİM" değil EFENDİM
- EFERENT/EFFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN
- EFFAK[Ar.] ile EFFÂK[Ar. < İFK]
( Ticaret için tüm dünyayı gezen. İLE Fazla iftirâ eden. )
- EF(F)ERENT ile EF(F)ÜZYON
( Götüren. İLE Sıvı [birikimi]. )
- EFFICACY ile EFLÜKS/EFFLUX
( Etkinlik. İLE Dış atım. )
- EFHÂM[Ar. < FEHM] ile EFHAM[Ar. < FEHÎM]
( Zihinler, anlamalar, idrâkler. İLE En ulu, çok şeref sahibi, daha fehâmetli. )
- EFHÂS[Ar. < FAHS] ile EFHÂZ[Ar. < FAHZ]
( Herşeyin içi/boşlukları. İLE Yakın akrabalar. )
- EFHÂS[Ar.] ile EFHÂZ[Ar. < FİKR]
( Daha fakir ve muhtaç. İLE Düşünceler. )
- EF'Î-İ MÜCELCEL ile EF'Î-İ MÜNAKKAŞ
( Çıngıraklı yılan. İLE Alaca derili engerek yılanı. )
- EFOR[İng.] SARF ETMEK değil/yerine/= ÇABA TÜKETMEK
- EFRA'[Ar.] ile EFRÂH[Ar. < FERH] ile EFRÂH[Ar. < FERAH]
( Vesveseli, kuruntulu. | İşi gücü olmayan. İLE Piliçler. | Piçler. İLE İç açıklıkları, sevinmeler. )
- EFRÂD-I ZİHNİYE ile EFRÂD-I HARİCİYE
- EFRÂS[Ar. < FERES] ile -EFRÂZ/FİRÂZ[Fars.]
( Atlar, beygirler, kısraklar. İLE Kaldıran, yükselten. )
- EFSÂNE CÛ/Y[Fars.] ile EFSÂNE GÛ/Y[Fars.]
( Efsâne arayan/arayıcı. Boş vakit geçirmek isteyen. İLE Masal söyleyen, saçmasapan söyleyen. )
- EFSANE[Ar.] değil/yerine/= GÜZELLEME
- EFSÂNEVÎ ile/ve/||/<> ÂBİDEVÎ
- EFSÛN[Fars.] ile EFZÛN[Fars.]
( Gözbağcılık, "büyü", "sihir", arpağ. İLE Fazla, çok, yukarı, aşkın. )
- EFŞÜRDE[Fars.] ile EFŞÜRE[Fars.]
( Sıkılmış, posası çıkarılmış şey. İLE Öz, uşâre. )
- EFTEN-PÜFTEN (KONULARA DEĞİNMEK/TAKILMAK)
- EFZÂ'[Ar. < FEZÂ] ile -EFZÂ/-FEZÂ[Fars.] ile EFZAH/EFDAH[Ar. < FAZÎH] ile EFZÂR[Fars.]
( Korku ile bağırmalar. İLE Artıran, çoğaltan. İLE Daha/pek rezil. İLE Ayakkabı, kundura. | Gemi yelkeni. | Sanatçıların kullandıkları aletler. | Yemeğe konulan baharat. )
- EGALE[Fr. < ÉGALE | İng. < EQUAL] ile ANGAJE/ENGAJE[Fr./İng. < ENGAGÉ]
( Her ne kadar "yinelemek/tekrar" olarak bilinse ve kullanılsa da "eşitlemek/eşit değer" köküyle düşünmek ve anlamak gerekir. İLE Bağlamak, bağlanmak, ilişkilenmek, yer tutmak, işe almak/girmek. )
- EGE DENİZİ değil ADALAR DENİZİ
- EGEME ile/<> LAVTA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir lavta çeşidi. İLE ... )
- EGET ile GELİN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gerdek gecesi geline hizmet için yollanan genç kız. İLE ... )
- EĞİLİM ile/ve/<> EĞİTİM
( TENDENCY vs./and/<> EDUCATION )
- EĞİLİM ile/ve/||/<>/> EYLEM
- EĞİLİM ile/ve/<> İSTENÇ(İRÂDE)
( TENDENCY vs./and/<> WILL )
- EĞİLİM = TEMAYÜL = INCLINATION[İng., Fr.] = NEIGUNG, ZUNEIGUNG[Alm.] = PROPENSIO, INCLINATIO[Lat.] = INCLINACIÓN[İsp.]
- EĞİLİM ile/ve/<> YÖNELİM
( SAMSKARA )
- EĞİLİMLİ ile/değil EĞİMLİ
- EĞİLMEDE:
"ÇIKAR" / "ÜSTÜNLÜK" ile/değil/yerine SAYGI
( Nokta kadar "çıkar/ın" için, virgül kadar eğilme! / Kimse, kimseden "üstün" ya da yukarıda değildir/olamaz. İLE/DEĞİL/YERİNE Bir kişinin, hizmetine, emeğine, çabasına saygı duyuyorsak... )
- EĞİLMEK ve/||/<> BAŞAK
( Kişiler, başağa benzer. İçi boşken havadadır, doldukça eğrilir. )
- EĞİLMEK["EYİLMEK" değil!] ile "EĞİLMEK"
( Fiziksel. İLE Yönelmek. )
- EĞİM ile EĞİN
( Eğilmiş olma durumu. | Bir yüzeyin, yatay düzleme doğru eğilmesi, eğiklik. İLE Arka, sırt. | Gövde. | Boy bos, endam. )
- EĞİM ile YATIM
( ... İLE Gemi direklerinin, başa ya da kıça doğru olan eğimi. )
- EGİN ile EGİN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Omuz. İLE Eni bir buçuk karış, uzunluğu dört arşın gelen bir bez. )
- EGİŞ ile PİSLİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Arıtmak için eritilen herhangi bir maden filizinden geriye kalan pislik. İLE ... )
- EĞİTİLMİŞ/LİK ile/ve/||/<>/< ADANMIŞ/LIK
- EĞİTİM > ÖZGÜVEN ve/||/<>/> ÖZGÜVEN > ÜMİT ve/||/<>/> ÜMİT > BARIŞ
- EĞİTİM ve/||/<> ÇOK SESLİLİK
- EĞİTİM ile/ve/||/<>/> DENETİM
- EĞİTİM ile/||/<> DENETİM
- EĞİTİM ile/ve/||/<> GÖRGÜ
- EĞİTİM:
GERÇEKLERİN ÖĞRETİLMESİ ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNMEK İÇİN AKLIN EĞİTİLMESİ
- EĞİTİMİN:
KÖKLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MEYVESİ
( Acı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Tatlı. )
- EĞİTİM/ÖĞRETİM:
KAZANIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PAYLAŞIM/AKTARIM
- EĞLENCE ile/ve/değil/yerine EYLEMCE
- EĞLENEBİLDİKLERİN ile/ve/||/<> ANLATABİLDİKLERİN ile/ve/||/<> AĞLAYABİLDİKLERİN
( Arkadaş. İLE/VE/||/<> Dost. İLE/VE/||/<> "Kardeş". )
- EĞLENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EYLEMEK
- EĞLENMEYİ SEVMEK
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
ÖĞRENMEYİ SEVMEK
( Sıradan kişilerin peşinde koştuğu. İLE/DEĞİL/YERİNE Sıradışı kişilerin aradığı. )
- EGME ile KEMER
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Evin kemeri. İLE ... )
- EGO ile/<>/> LEGO
( "Adamın egosunu lego yaparız." )
- EGOISM ile EGOTISM ile EGOTHEISM
- EĞRİ OTURMAK ve/fakat/||/<> DOĞRU SÖYLEMEK
- EĞRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< DOĞRU
( Doğrulabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Eğrilebilir. )
( Ne "eğriler", doğrula; ne "doğrular", eğrile. )
( Oturalım. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Konuşalım. )
- EGRİK ile İP
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dokuma ipi. İLE ... )
- EĞRİLİK İLE BURULMA İLE FRENET ile/||/<> EĞRİ KURAMSİ
( Uzayda eğrilerin karakteristikleri. )
( Formül: κ = |r' × r'|/|r'|³ )
- EGRİM ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Girdap, suyun toplandığı yer. )
- EĞRİSİ/YLE DOĞRUSU/YLA
- EGVÂL[Ar. < GUL] ile EGVÂR[Ar. < GAVR]
( Büyük kazalar, felâketler. | Şeytanlar, türlü biçim alan periler. | Gulyabaniler, gövdesi olmayan hayvanlar. İLE Dipler, çukurlar. Sonlar. )
- EGZERSİZ[İng. < EXERCISE] ile/değil/yerine ALIŞTIRMA ÇALIŞMA
- EHAD[Ar.] ile EHADD[Ar. < HADD]
( Tek, bir, ilk sayı. İLE Daha keskin. )
- EHÂLÎ/AHÂLİ[Ar. < EHL] ile EHÂLÎL[Ar. < İHLÎL]
( Bir mahallede/semtte/kasabada/köyde yerleşip oturanlar. | Halk, umûm. İLE Penis deliği. )
- EHASS[Ar. < HASİS] ile EHASS[Ar. < HÂSS]
( Daha cimri, çok pinti. | Çok/en bayağı. İLE En özel. | Başlıca. )
- EHEMMİYET[Ar.] değil/yerine/= ÖNEM, DEĞERLİLİK
- EHLEN ile/ve/||/<>/> SEHLEN
( Beceriyle. İLE/VE/||/<>/> Kolaylıkla. [hoş geldiniz ve sefalar getirdiniz] )
- EHL-İ CENNET ile EHL-İ NÂR
- EHL-İ NAZAR ile EHL-İ KEŞF
- EHL-İ SÜNNET ile/değil/yerine EHL-İ SÜNNET VEL CEMAAT
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE İmâmetin dışarıda bırakılmasıyla. )
- EHLİHİBRE/EHLİVUKÛF/EKSPER değil/yerine/= BİLİRKİŞİ/UZMAN
- EHLİLEŞTİRME ile EVCİLLEŞTİRME
( Seçici çiftleştirme. İLE İnsanla birlikte hareket ettirebilme/yaşatma ve insana zarar vermeyecek biçimde eğitmek. )
( [her biri, yaklaşık olarak]
* REN GEYİĞİ: M.Ö. 12.000
* KÖPEK [Avrasya ve Kuzey Amerika'da]: 12.000
* KOYUN [Güneybatı Asya'da]: 8.000
* AT [Türkistan'da]: M.Ö. 6000 - 8000
* SIĞIR [Güneybatı Asya, Hindistan, Kuzey Afrika'da]: M.Ö. 6000 )
- EHVÂ'[Ar. < HEVÂ'] ile EHVÂL[Ar. < HEVL] ile EHVÂR[Fars.]
( İstekler, arzular, şehvetler, hevesler, meyiller. İLE Korkular, dehşetler. İLE Şaşkın, sersem, alık. )
- EHVEN ile EFDAL
- EİGENVALUE ile/||/<> EİGENVECTOR
( Eigenvalue skaler λ İLE eigenvector yön koruyan v. )
( Formül: Av = λv )
- EJDER(DRAGON) ile BOYNUZLU DAĞ EJDERİ
( )
- EJDERHA (DRAGON) ile YAPRAKSI DENİZ EJDERİ
( SU'BÂN, TİNNÎN ile ... )
( BÜRSÂN, BERGAMÂN ile ... )
- EJDERHÂ/EJDEHÂ[Fars.] -ile
( Büyük yılan. )
- EJEKSİYON ile EJEKÜLASYON ile EJEKÜLAT
( Fışkırma. İLE Boşalım, bel gelmesi. İLE Meni, belsuyu. )
- EK İŞ ile/ve/değil TEK İŞ
- EK ile/ve/değil İKİNCİL
- EK ile/ve/<> ÖRNEK
- EKALLİYET[Ar.] değil/yerine AZINLIK
- EKARTE[Fr. < ÉCARTÉ] (ETMEK) ile/ve/||/<> EKARTÖR
( Dışlamak, ayırmak, konu dışında tutmak. İLE/VE/||/<> Ayırgaç. )
- EKG ile EEG
( Kalp gözlem aygıtı. İLE Beyin gözlem aygıtı. )
( Electrocardiogram. İLE Electroencephalogram. )
- EKİM/ekim ile/ve/||/<> Ekim
( Toprağa tohum/bitki yerleştirme. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Eylül'den sonraki ay. )
- EKİM ile EKİN[Oğuz] ile EKİNÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir kerede ekilecek büyüklükte olan yer. İLE Ekilmiş toprak. İLE Herhangi bir şey sayılırken ikinci olan. )
- EKİM ile/ve/||/<>/> KIRLANGIÇ DÖNÜMÜ
( Yılın onuncu ayı. İLE/VE/||/<>/> Ekim ayının ilk günleri. )
- EKİM(')E ile/>< SİKİME
( Olursa. İLE/>< Olur. )
- EKİMOTİK ile EKİMOZ
( Morarmış. İLE [deride] Morartı, göğerti. )
- EKİN/KÜLTÜR = İKİNCİ/L DOĞA
- EKİNDİ ile EKİNDİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ekilmiş. İLE İkindi namazı vakti. )
- EKİN/KÜLTÜR ve/||/<>/> TAT
- EKİNOKOK ile/ve/<> HİDATİT[Fr. < Yun.]
( ... İLE/VE/<> Çoğu memelinin ve kişinin karaciğerinde gelişen, ekinokok tenyasının larvası. )
- EKİNOKS/EQUINOX değil/yerine/= ILIM, GÜN TÜN EŞİTLİĞİ
- EKİNOKS ile EKİNOKS
( Gece ile gündüzün eşit olduğu gün. İLE Evliyaotu, korunga. )
- EKİP ve/||/<>/> BİÇMEK
- EKMEK/EKİP ile/ve/||/<> DİKMEK[< TİKMEK]
( Tohum, ekilir. İLE/VE/||/<> Ağaç, dikilir. )
- EKİZDE/FOTOĞRAFTA:
ANALEMMA ile/ve/||/<> TUTULEMMA
( Bir gök cisminin bir başka gök cisminden gözlendiği zaman, gökküre üzerinde günün belirli bir anındaki ortalama konumuna göre yıl içindeki hareketini gösteren eğridir. Bir analemma fotoğrafı, yıl içinde farklı günlerde hep aynı saatte güneşin fotoğrafını çekerek elde edilebilir. İLE/VE/||/<> Analemma'nın güneş tutulması içereni. )
- EKKİ ile EKKİZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İki sayısı. İLE İkiz. )
- EKLEKTİK değil/yerine/= DERLENMİŞ
- EKLEM ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANKİLOZ[Fr. < Yun. < ANKYLOSE]
( ... İLE Oynar eklemlerde oynaklığın kalmamasıyla eklemin işlemez duruma gelmesi, eklem kaynaşması, oynaklığın yitimi. )
- EKLEM ile DÖNER EKLEM
( JOINT vs. TROCHOID )
- EKLEMEK ile/ve YÜKLEMEK
( TO ADD vs./and TO LOAD )
- EKLENEBİLİR/LİK ile/ve/değil/||/<> EKLEMLENEBİLİR/LİK
- EKLER:
ADDAN AD YAPMA ile/ve/||/<> EYLEMDEN AD YAPMA ile/ve/||/<> ADDAN EYLEM YAPMA ile/ve/||/<> EYLEMDEN EYLEM YAPMA
( - Addan ad yapma ekleri
-aç / -eç
-ak / -ek
-al / -el
-an / -en
-ar / -er
-ay / -ey
-ca / -ce / -ça / -çe
-cağız / -ceğiz
-cak / -cek / -çak / -çek
-cı / -ci / -cu / -cü / -çı / -çi / -çu / -çü
-ciğaz / -ciğez / -cuğaz / -cüğez
-cık / -cik / -cuk / -cük / -çık / -çik / -çuk / -çük
-cı / -ci / -cu / -cü/ / -çı / -çi / -çu / -çü / -cılayın / -cileyin
-cm / -cin / -cun / -cün / -çın / -çin / -çun / -çün
-ç
-dam / -dem / -tam / -tem
-daş / -deş / -taş / -teş
-dmk / -dirik / -duruk / -dürük
-ga / -ge
-gan / -gen
-k
-l
-lak / -lek
-layın / -leyin
-lı / -li / -lu / -lü
-lık / -lik / -luk / -lük
-m
-man / -men
-msı / -msi / -msu / -msü
-mtırak
-ncı / -nci / -ncu / -ncü
-rak / -rek
-sal / -sel
-sı / -si / -su / -sü
-sıl / -sil / -sul / -sül
-sız / -siz / -suz / -süz
-şar / -şer
-şın / -şin
-t
-tı / -ti / -tu / -tü
-z
- Addan eylem yapma ekieri
-a- / -e-
-al- / -el-
-ar- / -er-
-da- / -de- / -ta- / -te-
-ı- / -i- / -u- / -ü-
-k-
-kır- / -kir- / -kur- / -kür-
-1-
-la- / -le-
-lan- / -len-
-laş- / -leş-
-msa- / -mse-
-r-
-rga-
-sa- / -se-
-sı- / -si- / -su- / -sü-
- Eylemden ad yapma ekleri
-a / -e
-acak / -ecek
-acan / -ecen
-aç / -eç
-ağan / -eğen
-ak / -ek
-al / -el
-alak / -e/ek
-alga / -elge
-am / -em
-amaç / -emeç
-amak / -emek
-an / -en
-anak / -enek
-ar / -er
-ası / -esi
-ay / -ey
-az / -ez
-ca / -ce
-cak / -cek
-ç
-dık / -dik / -duk / -dük / -tık / -tik / -tuk / -tük
-ga / -ge / -ka / -ke
-gıç / -giç / -guç / -güç
-gm / -gin / -gun / -gün / -km / -kin / -kun / -kün
-ı / -i / -u / -ü
-ıcı / -ici / -ucu / -ücü
-ış / -iş / -uş / -üş
-k
-1
-m
-ma / -me
-maca / -mece
-maç / -meç
-mak / -rnek
-man / -men
-maz / -mez
-mık / -mik / -muk / -mük
-mış / -miş / -muş / -müş
-n
-nç
-ntı / -nti / -ntu / -ntü
-r
-sal / -sel
-t
-tay
-tı / -ti / -tu / -tü
-v
-z
- Eylemden eylem yapma ekieri
-ala- / -ele-
-ar- / -er-
-dar- / -der-
-dır- / -dir- / -dur- / -dür-1 -tır- / -tir- / -tur- / -tür-
-ga / -ge
-ı- / -i- / -u- / -ü-
-k-
-l-
-ma- / -me-
-msa- / -mse-
-n-
-p-
-r-
-ş-
-t-
-z-
)
- EKLETİZM" değil EKLEKTİZM
- EKMEĞİN:
"KÖŞESİ" değil UCU
- EKMEK UNU ile/<> KEK UNU ile/<> PASTA UNU ile/<> ÇOK AMAÇLI UN
- EKMEK ile EKMEK
( Undan yapılan yiyecek. İLE Bir tohumu/bitkiyi toprağa gömmek/dikmek. )
- EKMEK ile/ve/||/<> EKMEK MEYVESİ
( ... İLE/VE/||/<> Pasifik okyanusundaki yüzlerce adada temel besin kaynağı, bol nişastalı bu meyve, pişirildiğinde ekmek gibi besleyici bir gıdaya dönüşüyor.
Ayrıca, öğütülüp un haline getirilerek glütensiz ekmek yapımında da kullanılabiliyor.[Tek bir ekmek ağacı yıl boyunca bir aileyi rahatlıkla besleyebilecek özellik ve bollukta.]
Ekmek meyvesinin farklı çeşitlerinden kızartma ve tatlı, yapraklarından salata, gövdesinden kano ve ev yapılabiliyor. )
( )
- EKMEK ve/||/<> KÂĞIT
( Gövdenin beslenmesinde. VE/||/<> Zihnin/gönlün beslenmesinde. )
- EKO/AKS/AKSİSEDÂ/İNİKÂS[Ar. < AKS (çoğ. İN'İKÂSÂT)] değil/yerine/= YANKI/YANSI
( Işığın, parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi. | Tepke. )
- EKO DÜZEN HİZMETLERİ ile BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK
( İnsana yarar sağlayan ekodüzen işlevleri.[su temizleme, hava kirliliğini azaltma] İLE Dünyadaki tüm canlı türlerinin çeşitliliği. )
- EKO TON ile EKO DÜZEN ile EKO TOP
( İki farklı eko düzen arasında geçiş bölgesi. İLE Canlıların ve çevresel etmenlerin bir arada bulunduğu ve etkileşimde bulunduğu düzen. İLE Belirli bir alanın dirimbilimsel ve fiziksel özelliklerine sahip küçük eko düzen. )
- EKOKÖYLERDE...
( Dünyanın En Güzel Ekoköyleri... )
- EKOLALİ:
ANINDA ile/ve/||/<>/> GECİKMELİ
- EKOLOJİ/EKOLOG değil/yerine/= ÇEVREBİLİMCİ
- EKOLOJİ ile ÇEVRE
( Canlıların birbiriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalı. İLE Bir canlının yaşadığı ve gereksinim duyduğu tüm çevresel koşulların bütünüdür. )
( ECOLOGY vs. ENVIRONMENT )
- EKOLOJİ ile POPÜLASYON EKOLOJİSİ
( Canlıların birbiriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalı. İLE Belirli bir bölgedeki bir popülasyonun dinamiklerini inceleyen bir alt dal. )
- EKOLOJİ ile/||/<> TERİM
( Ekoloji terimini ilk kullanan )
( Ernst Haeckel tarafından 1866 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1834-1919) (Ülke: Almanya) (Alan: Zooloji) (Önemli katkıları: Ekoloji terimi, biyogenetik yasa) )
- EKOLOJİK FAKTÖR değil/yerine/= ÇEVRESEL ETMEN/ETKEN
- EKOLOJİK SÜKSESYON ile/||/<> KLİMAKS TOPLUM
( Süksesyon zaman değişimi, klimaks son aşama. )
( Formül: Dinamik İLE stabil )
- EKONOMİ ile/||/<> TOPLUM
( İktisadi döngüler ve toplumsal değişim kuramı )
( İbn Haldun tarafından 1377 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1332-1406) (Ülke: Tunus) (Önemli katkıları: Mukaddime, tarih felsefesi, sosyoloji) )
- EKONOMİDE:
ÜRETMEDEN, BÜYÜME değil ŞİŞ(İR)ME
( Üretimin ve sürekliliğin olmadığı hiçbir ekonomide, büyümeden bahsedilemez. Olsa olsa, ancak bir iğne ucu kadarlık bir etki ile patlayacak, şişmiş bir balon söz konusudur. )
- EKONOMİK DEĞER ile/ve ESTETİK DEĞER
( ECONOMIC VALUE vs./and AESTHETIC VALUE )
- EKOSİSTEM ile/||/<> BİYOM
( Ekosistem yerel canlı-çevre İLE biyom geniş iklim bölgesi. )
( Formül: Lokal İLE küresel )
- EKOSİSTEM ile/||/<> HABİTAT
( Ekosistem canlı-cansız bütünü İLE habitat yaşam alanıdır )
( Formül: Orman ekosistemi İLE ağaç kovuğu )
( Jacques Charles tarafından 1859 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1809-1882) (Ülke: İngiltere) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: Evrim teorisi, doğal seçilim) )
- EKOTON ile/||/<> EKOKLİM
( Ekoton geçiş bölgesi İLE ekoklim yerel iklimdir )
( Formül: Sınır İLE mikroiklim )
- EKRAN ile/değil ERKÂN
- EKRANDA:
LED ile PLAZMA ile LCD
( LED'ler ile aydınlatılan sıvı kristal ekranlardır. İLE İki cam arasında düzgün dağılmış ve içinde xenon ve neon gazlarının bulunduğu fosfor kaplı gözeler sayesinde görüntü elde edilir. İLE Floresan lambalarla aydınlatılan sıvı kristal ekranlardır. [Yapısal olarak plastik bir tabaka içindeki sıvı kristalin üretilen ışığı yansıtması mantığına dayanır.][Ekran tepki süresi düşük olan ekranlarda görüntü bulanıktır.] )
( )
( LIGHT EMITTING DIODE vs. PLASMA vs. LIQUID CRYSTAL DISPLAY )
- EKREM REŞİT REY ve/||/<> CEMAL REŞİT REY
( ["Lüküs Hayat" oyununun]
Yazarı. VE/||/<> Müzik yapımcısı. )
- EKSEN ile GÖKEKSENİ
( ... İLE İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. )
- EKSEN/MİHVER[Ar. çoğ. MAHÂVİR] ile/<> ORTAY
( Bir cismi, iki eşit parçaya bölen, gerçek ya da sanal çizgi. | Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru. | Dingil. İLE/<> [mat.] Bir düzlem biçimin aynı yöndeki koşut tüm kirişlerini eşit parçalara bölen çizgi. | Bir uzayı, bir yüzeyi, iki eşit parçaya bölen çizgi/düzlem. )
( MİHVER ile/<> ... )
- EKSERİYET değil/yerine/= ÇOĞUNLUK
- EKSES, EXCESS ile EKSESİF
( Çokluk, fazlalık. İLE Aşırı. )
- EKSFOL(İ)(Y)ATİF ile EKSFOLİ(Y)ASYON
( Pullanımlı, dökülen, soyulgan. İLE Pullanma, dökülme, soyulma. )
- EKSİ (2500)" değil M.Ö. 2500
- EKŞİ MAYA(BUĞDAYÇAVDAR/YULAF/...) ile/<> YAŞ MAYA ile/<> ETKİN KURU MAYA ile/<> HAZIR/ÇABUK(INSTANT) KURU MAYA
- EKSİ SAYI ve EKSİ ENERJİ
( http://www.HalukBerkmen.net/pdf/200.pdf )
- EKSİ SONSUZ ile/ve/>< ARTI SONSUZ
- EKSİ ile/ve/değil/<> ARTI
( Bazen, bazı (")eksikler/eksiklikler("), artı(ya) olabilir(/dönüşebilir.) )
- EKŞİG = EKŞİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ekşi olan herhangi bir şey. İLE ... )
- EKSİK-GEDİK (GİDERMEK)
- EKSİK NEDEN ile/ve HAZIRLAYICI NEDEN
- EKSİK NEDEN ile/ve HAZIRLAYICI NEDEN
- EKSİK OLABİLİR ile/ve/||/<>/< ATLANABİLİR
- EKSİK ile/değil/yerine EKSİKLİ
( [not] DEFICIENCY vs./but DEFECT WITH ...
DEFECT WITH ... instead of DEFICIENCY )
- EKSİK ile HATA ile KASIT
( LACKING/DEFICIENCY vs. MISTAKE vs. INTENTION )
- EKSİK ile YARI/M
- EKSİKLERİMİZLE/HATALARIMIZLA:
"SAKLAMBAÇ OYNAMAK" ile/değil/yerine/>< YAKALAMACA OYNAMAK
- EKSİKLERİ/Nİ TAMAMLAMAK ile/ve/değil/||/<> FAZLALIKLARI/NI ATMAK
- EKSİK/LİK ile/ve/||/<>/>/< EZİK/LİK
- EKSİK/LİK ile/değil/yerine FARKLI/LIK
- EKSİK/LİK ile/ve/değil/yerine ÖRTÜK/LÜK
- EKSİKLİK ile/ve/||/<> TAMAMLANAMAZLIK
- EKSİKLİKLERİN:
KABULÜ değil/yerine/>< GİDERİLMESİ
- EKSİKLİ/LİK ile/ve TUTARSIZ/LIK
( DEFECTIVE/NES vs./and INCONSISTENCY )
- EKSİKSİZLİK = PERFECTION[İng., Fr.] = VOLLKOMMENHEIT[Alm.] = PERFECTIO[Lat.]
- EKSİN/ANYON ile/ve/||/<>/>< ARTIN/KATYON
( Negatif yüklü iyon. İLE/VE/||/>< Pozitif yüklü iyon. )
- EKSİTABİLİTE ile EKSİTABL/E ile EKSİTASYON ile EKSİTATÖR
( Uyarılganlık, uyarılabilirlik. İLE Uyarılgan, uyarılabilir. İLE Uyarma, uyarılma. İLE Uyarıcı. )
- EKSİTASYON/EXCITATION[İng.] değil/yerine/= UYARMA | TAŞKINLIK
- EKSITUS/EXITUS[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM | ÇIKIŞ
- EKSOJEN/EXOGENOUS[İng.] değil/yerine/= DIŞ KAYNAKLI
- EKSPERİMENTAL/EXPERIMENTAL[İng.] değil/yerine/= DENEYSEL
- EKSPİR(İ)YUM ile EKSPİRASYON
( Solukverim. İLE Solukverim, soluk verme, sonlanma. )
- EKSPLORASYON/EKSPLORE ETMEK ile. AÇIP İNCELEME
- EKSTAKORPORAL SİRKÜLASYON/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM
- EKSTRAHEPATİK/EXTRAHEPATIC[İng.] değil/yerine/= KARACİĞER DIŞI
- EKSTRAKORPORAL/EXTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI
- EKSTRAKRANİYAL/EXTRACRANIAL[İng.] değil/yerine/= KAFATASI DIŞI
- EKSTRAKSİYON/EXTRACTION[İng.] değil/yerine/= ÇEKÇIKAR | ÖZÜTLEME
- EKSTRAKTÖR/EXTRACTOR[İng.] değil/yerine/= ÇEKÇIKARIR
- EKSTRANODAL/EXTRANODAL[İng.] değil/yerine/= DÜĞÜM DIŞI
- EKSTRE ile EKSTREM ile EKSTREMİTE
( Öz, özüt. İLE Aşırı, uc, en ucta, en kenarda. İLE Kol ya da bacak. )
- EKSTREM[İng., Fr. < EXTREME] değil/yerine/= UC/AŞIRI/SIRADIŞI
- EKSTRENSEK/EXTRINSIC[İng.] değil/yerine/= DIŞSAL
- EKTÂR[Ar. < KETER] ile EKTÂR/AKTÂR[Ar. < KUTR]
( Şerefler, haysiyetler. Hasepler, nesepler. Mertebeler, dereceler. İLE Taraflar, yanlar. )
- EKTO-/EKZO- ile ENDO- ile EKSTRA-
( Dış-, dış [ile ilgili]. İLE İç-, iç [ile ilgili]. İLE -dışı. )
- EKTODERM İLE MEZODERM İLE ENDODERM ile/||/<> GERM TABAKALARI
( Üç temel embriyonik tabaka. )
( Formül: Triploblastik = 3 tabaka )
- EKTODERM ile/||/<> ENDODERM
( Ektoderm dış tabaka-sinir/deri İLE endoderm iç tabaka-sindirim/solunum )
( Formül: Epidermis İLE sinir (ekto) İLE Karaciğer İLE akciğer (endo) )
- EKTODERMA ile/||/<> ENTODERMA
( Ektoderma dış yaprak sinir İLE entoderma iç yaprak sindirim. )
( Formül: Gastrula katmanları )
- EKTOPİ ile EKTOPİK
( Yer dışılık [örgen]. İLE Yer dışı [örgen]. )
- EKTROPİON ile/||/<> ENTROPİON
( Göz kapağının dışa dönmesi. İLE/||/<> Göz kapağının içe dönmesi. )
- EKÜMENİK[Fr. OECUMÉNIQUE < Lat. OECUMENICUS < EYun. OIKOUMENIKOS] ile DİASPORA[Fr.]
( Tüm piskoposlukların rûhânî meclislerini ya da tüm kiliseleri içeren, dünya genelinde Hıristiyan birliğine yönelik olan. İLE Herhangi bir ulusun ya da inanç mensuplarının ana yurdu dışında azınlık olarak yaşadığıı yer. | Herhangi bir ulusun yurdundan ayrılmış kolu. | Yahudilerin ana yurtlarından ayrılarak yabancı ülkelerde yerleşen kolları. )
- EKVADOR:
KIYI ve/<> ANDLAR ve/<> AMAZONLAR
( Ekvador, Sahil bölümü, And Platosu ve Amazonlar olmak üzere üç doğal coğrafi bölgede oluşmuş bir ülkedir. )
- EKVADOR ile/ve/<> GALAPAGOS ADALARI
( ... İLE/VE/<> Ekvador'un yaklaşık 1000 km. açığında, Büyük Okyanus'tadır. )
( ... İLE/VE/<> Rastgele serpiştirilmiş gibi duran ve irili ufaklı, 42 adadan oluşmaktadır. En büyük adası Isabela, en küçük adası ise Plazasur'dur.[13 km²] )
( ... İLE/VE/<> Ekvador Cumhuriyeti'nin bir ilini oluşturmaktadır.[Yönetim merkezi, San Cristobal adasında yer alan Puerto Baquerizo'dur.] )
( ... İLE/VE/<> İspanyolca'da, Kaplumbağa anlamına gelmektedir. )
( ... İLE/VE/<> Adaların tamamı volkaniktir. En büyüğü olan Isabella üzerinde, 2000'den fazla sönmüş yanardağ bulunmaktadır. Ferdinanda adasında, 1977'den beri 53 adet volkanik patlama tespit edilmiştir. )
( ... İLE/VE/<> Jeolojik yaşları, 70.000 - 3 milyon yıl arasında değişmektedir.[Daha genç olanlarda, toprak rengi daha koyudur.] )
( ... İLE/VE/<> 1535 yılında, Panama Psikoposu Thomas de Berlanga tarafından, yollarını kaybederek tesadüfen keşfedilmiştir. Daha sonra unutularak korsanların ve ne yazık ki, balina avcılarının barınağı olmuş. 1932 yılında ise Albay Hernandez komutasındaki bir Ekvador Birliği, adaları, Ekvador topraklarına katmıştır. 1959 yılında ise, ulusal parka dönüştürülmüştür. )
( ... İLE/VE/<> Kuzey ve Güney'inde farklı iklimler sürmektedir. )
( ... İLE/VE/<> Etobur yırtıcı hayvan bulunmadığında, dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan türler, bugüne kadar bu coğrafyada yaşamını sürdürmüştür. Hiçbiri, insanı düşman olarak algılamamakta ve insandan korkmamaktadır. )
( ... İLE/VE/<> İnsan yerleşimi, tüm adaların yüzölçümünün sadece %4'ü ile sınırlıdır.[Adaya giden turistler, ya 8 - 100 yolcu alabilen 80 gemiden birine binip 5 - 7 günlük adalar turuna çıkmaktadır ya da Santa Cruz adasındaki turistik merkez Puerto Ayora liman kentinde kalıp günlük turlara katılabilmektedir.] )
( ... İLE/VE/<> Charles Darwin, bilimsel araştırma ve gözlemlerini bu adalardan bazılarında yapmıştır. )
( ... İLE/VE/<> Soğuk suları, mercan oluşumuna izin vermemektedir ve çok zengin bir dirimsel[biyolojik] çeşitlilik bulunmamaktadır. )
( ECUADOR cont/et/<> GALAPAGOS[Tr. Kaplumbağa] )
- EKVÂS[Ar. < KEVS] ile EKVÂZ[Ar. < KÛZ]
( Yaşmaklar. İLE Kadehler, kâseler, bardaklar. )
- EKZİSTANSİYALİZM değil/yerine/= VAROLUŞÇULUK
- EKZOKRİN (BEZ) ile/ve/||/<> ENDOKRİN (BEZ)
( Salgılarını kanallarla gövde dışına/yüzeyine ya da boşluklarına ileten bezler. İLE/VE/||/<> Salgılarını doğrudan kana veren bezler. )
- EKZOKRİN ile/||/<> ENDOKRİN
( Ekzokrin bezler kanallarla İLE endokrin bezler doğrudan kana salgı yapar )
( Bernard tarafından 1855 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: biyoloji) )
- EKZON İLE İNTRON İLE UTR ile/||/<> GEN YAPI ELEMANLARI
( Ökaryotik genlerin yapısal bölümleri. )
( Formül: Pre-mRNA → mRNA )
- EKZON ile/||/<> İNTRON
( Kodlayan. İLE/||/<> Kodlamayan. [DNA parçası, splicing] )
( Formül: Expressed İLE intervening
mRNA kalır. İLE Çıkarılır. )
- EKZOTERMİK ile/||/<> ENDOTERMİK
( Ekzotermik ısı verir İLE endotermik ısı alır )
( Formül: ΔH < 0 → Ekzotermik\nΔH > 0 → Endotermik\nΔG < 0 → Kendiliğinden )
- EKZOZ değil EGZOZ
- EL-BEYİN İLİŞKİSİ/EYTİŞİMİ ile/ve/<> DİL-DÜŞÜNCE İLİŞKİSİ/EYTİŞİMİ
- EL BİLEĞİNİ OLUŞTURAN KEMİKLER ile EL BİLEĞİNE AİT
( CARPUS vs. CARPAL )
- EL DELİSİ ile/ve/||/<>/> EL AĞZI
- EL DELİSİ ile/ve/||/<>/> EV DELİSİ
- EL DUASI ile/ve DİL DUASI
( El duası olmadan, dil duası olmaz! )
( İSTİD'Â'[Ar. < DUA]: Yalvararak isteme. | Dilekçe. )
( Taşlı tarlalar, duaya değil kazmaya gereksinim duyar. )
- EL, ELDEN ÜSTÜNDÜR ile DİNSİZİN HAKKINDAN İMANSIZ GELİR
- EL ELE TUTUNMUŞ değil EL ELE TUTUŞMUŞ
- EL ELE ile/ve/||/<>/> GÖZ GÖZE ile/ve/||/<>/> YÜZ YÜZE ile/ve/||/<>/> DİZ DİZE
- EL KİŞİ ile EL QUŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kötü, aşağılık kişi. İLE Akbaba. )
- EL-KIYÂSU'L-İKTİRÂNÎ ile EL-KIYÂSÜ'L-İSTİSNÂÎ
( Bağlantılı kıyas. [Mukaddemelerin aynısı, neticede yer almazsa, tekrarlamazsa]. İLE İstisnâlı Kıyas. [Mukaddemelerin aynısı, neticede yer alırsa, tekrarlarsa]. )
- EL-KOL (HAREKETİ)
- EL NİNO ile/ve/||/<> LA NİNA
- EL ÖRTÜLERİ ile/ve/<> KOL ÖRTÜLERİ
- EL-PENÇE (DİVÂN)
- EL SALLAMA! ve/||/<> BEL BAĞLAMA!
( Dönecek olana. VE/||/<> Dönmeyecek olana. )
- EL SALVADOR'DA EĞİTİM:
ZORUNLU değil/yerine ÜCRETSİZ
( El Salvador'da, öğrenim/eğitim, ücretsizdir ve zorunlu değildir. Eğitim düzeyi de çok yüksektir. )
- EL TIRNAKLARI ile AYAK TIRNAKLARI
( ... ILE El tırnaklarından 4 kat daha hızlı uzar. )
- EL ve/<>/||/hem de BEYİN
( Gövdenin tüm kısımlarınınkine nispetle el derisi en dengeli olanıdır, el derisinde, en dengeli olan avuçiçi derisidir. Sonra, sırasıyla parmakların derisi ve onlardan da işaret parmağının derisi ve son olarak en dengeli olan işaret parmağının uc kemiğinin derisidir. Bundan dolayıdır ki, işaret parmağının ve öteki parmakların ucları duyu idraki için en iyi örgenlerdir. )
( Eller, beynin uzantısıdır. )
( Ne edersen elinle, o da gider seninle. )
( MAN-: El ile [MANUSCRIPT, MANİVELA] )
( )
( Zihninizde ne varsa, elinize o vurur. )
( AMBIDEXTRUS: İki elini de kullanabilme. )
( HAND and/<>/||/also BRAIN )
- EL ve/||/<> DUDAKLAR
( Eller, zihnin/beynin uzantısıdır. VE/||/<> Kişi/kişi, iki dudağında saklıdır.[1- Ne girmeyeceğini[Beslenme!]; 2- Ne çıkmayacağını[dilini/sözünü!] bilmelidir!] )
- EL ile EL ile EL ile EL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İl, ülke. İLE Avlu, açıklık. İLE Atlar. İLE İki hakan arasındaki barış durumu. )
- EL ile/değil/yerine/>< EV
( Yaralar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sarmalar. )
- ELÂ[Ar.] ile ELA[Ar.]
( Başlama ve tenbih edatı.[Nazımda ve sözün başında kullanılır.][ELÂ'dan sonra EY nidâsı gelir.] İLE Sarıya çalar kestanerengi.[göz] )
- el-AN[Ar.] ile/ve/||/<>/> el-AN KEMÂKÂN
( Şu anda bile. İLE/VE/||/<>/> Eskiden olduğu gibi. )
- ELASTİK ÇARPIŞMA ile/||/<> ESNEK OLMAYAN ÇARPIŞMA
( Elastikte enerji korunur, esnek olmayanda kayıp vardır )
( Formül: ΣKEönce=ΣKEsonra İLE kayıp )
- ELASTİK ÇARPIŞMA ile/||/<> PLASTİK ÇARPIŞMA
( Elastik çarpışmada kinetik enerji korunur, plastik çarpışmada korunmaz )
( Formül: ΣKE_önce = ΣKE_sonra (elastik) İLE ΣKE_önce > ΣKE_sonra (plastik) )
- ELASTİK DEFORMASYON ile/||/<> PLASTİK DEFORMASYON
( Elastik geri döner Hooke, plastik kalıcıdır. )
( Formül: σ = Eε İLE kalıcı şekil değişimi )
- ELASTİK İLE PLASTİK İLE KIRILGAN İLE SÜNEK ile/||/<> MALZEME DAVRANIŞLARI
( Mekanik gerilme altında malzeme tepkileri. )
( Formül: σ = Eε (Hooke) )
- ELASTİK İLE PLASTİK İLE VİSKOELASTİK ile/||/<> MALZEME DAVRANIŞLARI
( Malzemelerin stres altındaki üç temel deformasyon türü. )
( Formül: σ = Eε )
- ELASTİK/ELASTIC[İng.]/ELASTISITE ile ESNEK/LİK
- EL-BURHÂN ile CEDEL ile HATÂBE(T) ile ŞİİR ile MUĞÂLATA/SAFSATA
( İspat. Kesin sonuç olmak amacıyla kesinlik taşıyan öncüllerden oluşturulan kıyas. İLE Diyalektik. Yaygın olarak bilinen önermelerden oluşan kıyas. İLE Retorik. Güvene bağlı olarak kabullenilen(makbûlât) önermelerden oluşan kıyas. İLE Poetik. İnsan ruhunu mutluluğa ya da mutsuzluğa yöneltici etkisi olan önermelerden oluşan kıyas. İLE Sofistik. Gerçeğe benzer ya da yaygınlık kazanmış yalan ya da kuruntudan oluşan önermelerden oluşan kıyas. )
( Safsata Türleri )
- ELBÜRZ[Ar.] ile ELBÜZ[Ar.]
( Kafkas sıradağlarının en yükseği. | Hakkında türlü hûrafeler anlatılan Kaf Dağı. | Uzun boylu, yakışıklı. İLE Yüce, yüksek, bâlâ. | Kafkas Dağı'nın tepesi. )
- ELÇİ/HABERCİ değil/yerine/= ULAK
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(37/130)