Bugün[14 Ekim 2025]
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(124/130)


- YALAN ile KITIR

( ... İLE Uydurma söz. )

( LIE vs. FICTITIOUS WORD )


- YALAN ile/||/<> KÖTÜ YALAN

( Kötüdür. İLE/||/<> Daha kötüdür. )


- YALAN ile/ve/||/<> KURT MASALI

( ... İLE/VE/||/<> Birini oyalamak, kendini suçsuz göstermek için ileri sürülen gereksiz, inandırıcı olmayan sözler. )


- YALAN ile/değil/yerine MASAL

( Portakalı soydum
Başucuma koydum
Ben bir yalan uydurdum. İLE/DEĞİL/YERİNE Ben bir masal uydurdum. )


- YALAN ile/ve/değil OYALAN

( "O yalan, bu yalan"... Var, biraz da sen oyalan! )


- YALAN ile/ve PALAVRA[İsp. < PALABRA]/MARTAVAL[argo]

( ... İLE [eskiden] Genellikle posta vapurlarında, üst güvertenin altındaki güverte. | [argo] Herhangi bir konuda, gerçeğe aykırı, uydurma söz ya da haber. Uzun ve boş konuşma. )


- YALAN ile/ve/değil/<> SANAL


- YALAN ile/ve/||/<>/> TALAN


- YALAN ile/ve/||/<>/> UTAN(DIR/IL)MAK


- YALAN ile/ve/değil/||/<> YANLIŞ

( İzin verilmez. İLE/VE İzin verilebilir. )

( [argo] MAVAL[: Uydurma söz.] ile/ve ... )

( "Yalan söylemişim" ve "Yanlış anlattım" diyemeyiz.["Yalan söyledim" ve "Yanlış anlatmışım" diyebiliriz.]
"Zannedersem" de diyemeyiz.["Zannediyorum/zannederim" diyebiliriz.] )

( MEYN ile/ve GALAT
BECEL: Yalan, iftirâ. | Şaşma.
BEHÎTE: İftirâ, yalan söz. )

( LIE vs./and WRONG )

( MAVAL[: Uydurma söz.] ile/ve ... )


- YALAN ile/ve/||/<>/> YAVAN


- YALANCI(EPİMENİDES) AÇMAZI ile/ve/||/<> KENDİNİ DEĞİŞTİRME AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI


- YALANCI İLAÇ AÇMAZI ile/ve/||/<> KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN İNANÇ AÇMAZI


- YALANCI PARADOKSU ile/||/<> DOĞRULUK PARADOKSU

( Yalancı paradoksu "Bu tümce yanlıştır" önermesi İLE doğruluk paradoksu öz-göndergeli tümcelerin paradoksudur. Yalancı paradoksu doğruysa yanlış, yanlışsa doğru İLE bu klasik mantık için sorun yaratır. Tarski doğruluğun meta-dilde tanımlanması gerektiğini gösterdi. )

( Alfred Tarski tarafından 1936 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1901-1983) (Ülke: Polonya/ABD) (Alan: Matematik, Mantık) (Önemli katkıları: Semantik doğruluk teorisi, model teorisi, biçimsel dillerde doğruluk tanımı) )


- YALANCI ile/ve/değil/||/<>/< YABANCI


- YALANCI ile/değil YANILICI


- YALANCI/LIK ile/değil/yerine/>< DOĞRULUK / DÜRÜST/LÜK[Fars.]

( Haksız da olsa hiç susmaz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncitilirse, bir daha hiç konuşmaz. )


- YALANLAR:
AYAKKABICIDA ile/ve/||/<> EMLÂKÇIDA ile/ve/||/<> ÖĞRETMENLERDE ile/ve/||/<> ESNAFTA ile/ve/||/<> GALERİCİDE ile/ve/||/<> MEMURDA

( "Giydikçe açılır." İLE/VE/||/<> "Merkeze 10 dk." İLE/VE/||/<> "Zeki ama çalışmıyor." İLE/VE/||/<> "Bana gelişi bu." İLE/VE/||/<> "Dosta gider." İLE/VE/||/<> "Sistem gitti." )


- YALAN/YANLIŞ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> "ÇOK AKILLICA OLAN"/KANDIRMA

( Yapılmaması gereken [yapılmamalı!]. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<> Yapılan, yapılmaya çalışılan. )


- [ne yazık ki]
YALAP-ŞAP / YALAP ŞALAP YARIM-YAMALAK (İŞ YAPMAK)

( Baştan savma, üstünkörü, yarım yamalak. )


- YALAYIP YUTMAK

( EZBERLEMEK )


- YALÇIN ile YALMAN ile YALPAK ile YALPI ile YALPIK ile YALPILI

( Düz, sarp. | Düz, kaygan. İLE Eğik, eğinik. | Sarp, dik. | Kesici ve batıcı araçların, kesen ya da batan bölümü. İLE Sokulgan, cana yakın. | Yüze gülücü, dalkavuk. | Sarp yer, uçurum. İLE Eğimli yüzey, yamaç. | İki tepe arasındaki düzlük. İLE Derinliği az ve geniş olan, yayvan. İLE Bir yanı, öbüründen yüksek ya da kalın. )


- YALI ÇAPKINI ile MADAGASKAR YALI ÇAPKINI


- YALIÇAPKINI/EMİRCİK/İSKELEKUŞU ile CÜCE YALIÇAPKINI

( ALCEDO ATTHIS vs. ... )

( COMMON KINGFISHER vs. ... )


- YALIM/YALIN ile YALIM

( Alev. İLE Bıçak gibi kesici araçların, keskin yüzü, keskinlik. )


- YALIN DÜŞÜNCE ve/||/<>/> SEZGİ ve/||/<>/> TASARIM ve/||/<>/> KAVRAM


- YALIN NESNE ile/ve BİLEŞİK NESNE

( CORPORA SIMPLICISSIMA cum/et CORPORA COMPOSITA )


- YALIN ÜNDEŞ ile/ve/<> YAPIŞIK ÜNDEŞ

( B - D - G - L ile/ve/<> LB - LD - LG - LL | NB - ND - NG - NL | RB - RD - RG - RL [hem başta, hem de sonda] )


- YALIN ile YALIN

( Alev. İLE Gösterişsiz, süssüz, sade. | Çıplak. )


- YALIN ile YALINÇ

( ... İLE Birleşik olmayan, yalnız bir maddeden oluşan. | Karışık olmayan, basit. )


- YALIN/BASİT[Ar.] ile/ve/değil/||/<>/>< BİLEŞİK/MÜREKKEP[Ar.]


- YALINGAÇ ile YALINKAT

( Kabuğu çatlayıp soyulan. İLE Tek katı olan. | Sağlam olmayan, dayanıksız. | Basit, derinliği olmayan, üstünkörü. )


- YALINLIK ve AKIL

( BARE and REASON )


- YALINLIK ile/ve/||/<> BİREYLİK


- YALIN/LIK ve/<> GÜZEL/LİK

( SIMPLE/SIMPLICITY and BEAUTY )


- YALIN/LIK ile/ve/<> YETKİN/LİK


- YALIN/LIK ile/ve/<> ZARİF/ZARÂFET


- | YALIN VE DOLAYSIZ ve/||/<> AYRIM VE DOLAYLI BİRLİK |
ve/||/<>
BUNLARIN BİRLİKTELİĞİ


- YALITMA/YALITIK/İZOLE[Fr., İng. ISOLE < Lat.] ile YOK ETME, GİDERME/İZALE[Ar.]


- YALNIŞ değil YANLIŞ

( "Yanılma"dan akılda kalabilir. )


- YALNIŞ değil YANL


- YALNIZ, İNSAN, ... değil YALNIZCA İNSAN, ...


- YALNIZ OLMAK ile/değil YALNIZ KALMAK


- YALNIZLAŞMA ile/ve/||/<> YABANCILAŞMA


- YALNIZLIĞINA KAÇMAK ile/ve/||/<> YALNIZLIĞINDAN KAÇMAK


- YALNIZLIK:
BİREYSELLİKTE ile/ve/<> AŞKTA

( Bireysellik, yalnızlığı (da) yönetebilmektir. İLE/VE/<> Aşk, birlikte ve/ya da ayrı ayrı olmak üzere yalnızlığı (da) kabul edebilmektir. )

( Tek kişilik yalnızlık. İLE/VE/<> İki kişilik yalnızlık. )


- YALNIZLIK:
FARKINDA OLUNMAYAN ile/değil/yerine FARKINDA OLUNAN

( Hakkında, "konuşabildiğin". İLE/DEĞİL/YERİNE Susmaktan başka çarenin olmadığı. )


- YALNIZ/LIK ile/ve/<> ÇARESİZ/LİK

( Kişiyi, katılaştırır. )


- YALNIZLIK ile DÜŞÜNÜR/YAZAR "YALNIZLIĞI"

( ... İLE Azınlıkta olmanın ya da paylaşım ağının yaygın olamamasından dolayı duyumsanan. )


- YALNIZLIK ile/ve/||/<>/> GÖZÜ AÇIK GİTMEK

( Kendini tanımak, daha nitelikli ve verimli yaşamak için ikisini de göze alabilmek, bunları anlamış ve kabul edebilmek, bunlarla yüzleşebilmek gerek. )


- YALNIZLIK ile/ve/||/<> İLİŞKİ

( Yanılsama[ilüzyon]. İLE/VE/||/<> Nesnesiz "algı"[halüsünasyon]. )


- YALNIZ/LIK ile/ve/||/<>/< MUTSUZ/LUK | ile/ve/||/<>/< DOYUMSUZ/LUK


- YALNIZ/LIK ile TEK BAŞINA/LIK

( Gereksinim duyarız. İLE Yeğleriz. | Temsildir. )

( Tek başına yürüyen kişi, bir dostluk kurar. )

( Yalnızların yılmaması, kendileri için yararlı olur. )

( Kendimizi, kendimizle zaman geçirmeyi, "yalnızlık" saymayacağımız biçimde geliştiriyoruz. )

( Yalnız kalpleri harekete geçiren kişi, dünyayı hereket ettirir. )

( We need. VS. We prefer. )

( En kötü/ileri yalnızlık, kendiyle barışık olmamaktır. )

( LONELINESS vs. SOLITUDE/ALONE )


- YALNIZLIK ile/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN YALNIZLIK


- YALNIZLIK ile/||/<> YEĞLENEN/YEĞLENEBİLEN YALNIZLIK


- YALNIZLIK/LAR ile/ve/<> YANLIŞLIK/LAR


- YALPALAMA(") ile/<> (")TÖKEZLEME(")


- YALVARMAK ile/değil/yerine KİBARLIK(TAN)

( "Uygun bir yerde indirir misin!" diyen bir yolcuya, minibüs şöförünün yanıtı: "Ne yalvarıyorsun! 'İndir!' de, indirelim!" )


- YALVAR-YAKAR (OLMAK)


- YAMAK = ELULAĞI

( Bir işte, yardımcı olarak çalışan erkek. | Yeniçeri ocağında, topçu ve humbaracı gibi askeri kuruluşlarda, aday olarak bulunan kişi. | Birinin etkisinde kalarak, onun sözünden hiç çıkmayan kişi. )


- YAMPALA ile YAMPİRİ

( Birinin, yeni bir durum karşısında ne yapacağını kestiremeyerek şaşkınlık geçirdiğini teklifsiz ve alaylık olarak anlatan, "yampala zeydün" deyiminde geçer. İLE Eğri büğrü, yan yan ve çarpık bir biçimde. )


- YAMRU YUMRU

( Eğri büğrü, çarpık, engebeli. )


- YAMUK YUMUK (İŞLER YAPMAK)


- YAMUK ile/değil YILIK

( ... İLE/DEĞİL Çarpık, eğri ağız. | Şaşı göz. )


- YAMYAM("İNSAN YİYEN İNSAN") ile/değil/yerine/>< İNSAN

( )


- YAN MASAMDA ile YANMASAM DA


- YAN SANAYİ(") ile/ve/||/<> DOLAYLI NEDENLER/SONUÇLAR


- YAN TÜMCECİK ile ...

( SUBORDINATE CLAUSE )


- YAN YANA (GELMEK)


- YAN YANA YÜRÜYEMİYORSAK ile/||/<>/> ÜSTÜNE ÜSTÜNE YÜRÜMEK


- YAN YANA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> CAN CANA


- YAN ile DERİNLİK


- YAN ile/ve/||/<>/> YÖN


- ...'YA/NA:
DAYANARAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÜVENEREK


- YANAK GAMZESİ ile BEL GAMZESİ

( CHEEK DIMPLE vs. WAIST DIMPLE )


- YANAR DAĞ değil YANARDAĞ


- YANAR DÖNER


- YANAŞMAK ile YILIŞMAK ile SIRNAŞMAK


- YANAY >< YATAY

( Bir nesnenin, düşey kesiti. | Katmanları gösteren kesit. >< ... )


- YANAZ ile ...

( Hiçbir şeyden memnun olmayan. )


- YANCI (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< OYUNCU (OLMAK)


- YANDAŞ ile YOLDAŞ/TOVARİŞ[Rusça]


- YANGIN ile/ve/değil/||/<> DENETİMLİ/KONTROLLÜ YANGIN

( )


- YANGIN ile ÖRTÜ YANGINI


- YANGIN ile/ne yazık ki/||/<> PATLICAN YANGINI


- YANGININ/İLTİHABIN:
ÇOĞU ile/ve/||/<> AZI

( Yaşlandırır. İLE/VE/||/<> Kanser (olasılığını) artırır. )

( )


- YANİ ÖRNEĞİN" değil YANİ ya da ÖRNEĞİN


- YANİ[Ar.] değil/yerine/= DEMESİ


- YANİ ile/ve/değil/yerine/||/<> YA DA


- YANİ ile YANİ?


- YA'NÎ[Ar. < ANÂ] ile YÂNİ'[Ar.]

( Demek, şu demek. | Sözün kısası, doğrusu, senin anlayacağın. İLE Kıvama gelmiş, olmuş; pişkin. )


- YANIK DERECELERİNDE:
1 ile/> 2 ile/> 3

( Deride kızarıklık, ağrı, yanık bölgede ödem vardır. Yaklaşık 48 saatte iyileşir. [Güneş yanıkları] İLE/> Deride içi su dolu kabarcıklar vardır. Ağrılıdır. Derinin kendini yenilemesi ile kendi kendine iyileşir.[Haşlanmalar, alev yanığı] İLE/> Derinin tüm tabakaları etkilenmiştir. Özellikle de kaslar, sinirler ve damarlar üzerinde etkisi görülür. Beyaz ve kara yaradan siyah renge kadar aşamaları vardır. Sinirler zarar gördüğünden dolayı ağrı yoktur. )

( ile/> ile/> )


- YANIK ile/ve/||/<>/> KÜL

( )


- YANIK" ile/değil/yerine/>< UYANIK (OLMAK)


- YANILGI ile/ve/<> YANILTI

( Yanılma durumu, yanlış davranış. | Bir sanatla, bir bilimle ilgili kuralların gereği gibi uygulanmayışından doğan sonuç. | Yanlışı doğru ya da doğruyu yanlış sanma. İLE/VE/<> Sonucu bakımından çok önemli olmayan yanlışlık. )


- YANILMA ile EKSEN KAYMASI


- YANILMA = HATA = ERROR[İng., Lat., İsp.] = ERREUR[Fr.] = IRRTUM[Alm.]


- YANILMA ile/ve/||/<> YAMULMA


- YANILMA ile/ve/değil/||/<> YANILSAMA


- YANILMA ile/ve/<>/>/< YARILMA


- YANILMALI TASIM = KIYAS-I FASİT = PARALOGISM[İng.] = PARALOGISME[Fr.] = FEHLSCHLUSS, PARALOGISMUS[Alm.] = PARALOGISMOS[Yun.]


- YANILMAZ/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETERLİ/LİK


- YANILSAMA(İLÜZYON) ile/değil ZİHİNSEL(MENTAL)

( Yapılacak işlem/eylem, önceden söylenmez. İLE/DEĞİL Zihin/düşünce gücüyle gerçekleştirilecek olan, önceden söylenir/belirtilir. )


- YANILSAMA ile GERÇEKDIŞI


- YANILSAMA ile/ve GÜVENSİZLİK

( ILLUSION vs./and LACK OF TRUST/CONFIDENCE )


- YANILSAMA ile/ve HİPNOZ

( ILLUSION vs./and HYPNOSIS )


- YANILSAMA/İLÜZYON ile/ve/değil/||/<> HOLOGRAM


- YANILSAMA ile/ve/||/<> JASTROW YANILSAMASI


- YANILSAMA ile/ve/||/<>/> TUZAK


- YANILSAMADA/YANILTMADA:
"YERDEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "GÖRÜNÜŞTEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "ÜRETİM" ile/ve/||/<> "AKTARIM" ile/ve/||/<> "YER DEĞİŞTİRME" ile/ve/||/<> "İÇİNE GEÇİRME" ile/ve/||/<> "YENİDEN OLUŞTURMA" ile/ve/||/<> "KAÇIRMA/ÇIKARMA" ile/ve/||/<> "UZTAŞIMA" ile/ve/||/<> "ÖNGÖRÜ"

(

)

( LEVITATION vs./and/||/<> VANISH vs./and/||/<> PRODUCTION vs./and/||/<> TRANSFORMATION vs./and/||/<> TRANSPOSITION vs./and/||/<> PENETRATION vs./and/||/<> RESTORATION vs./and/||/<> ESCAPE vs./and/||/<> TELEPORTATION vs./and/||/<> PREDICTION )


- YANILTMACA ile YANILTMAÇ

( Yanıltmak için, yanıltacak yolda söz söyleme. | Başkasını yanıltmak için, doğru olmadığı bilinerek yapılan uslamlama ve çıkarsama. İLE Ötekini yanıltıp başka şey söylemesine yol açacak biçimde düzenlenmiş söz. )


- YANILTMAK ile/değil DEĞİLLEMEK


- YANILTMAK ile/değil YANLIŞLAMAK


- YANINDA OLABİLEN ile/ve/değil/||/<>/> YARIN'DA OLABİLEN


- YANINDA OLMAK İSTİYORUM ile YANIMDA OLMANI İSTİYORUM ile YANYANA OLMAK İSTİYORUM


- YANIŞ değil/yerine UYANIŞ


- YANIT ile KARŞILIK

( ANSWER vs. EQUIVALENT/RESPONSE )


- YANITLAMA ile/değil YENİLEME


- YANITLARI DİKKATE ALMAK ile/ve/değil/yerine SORULARI DİKKATE ALMAK


- YANIYORUM değil/yerine/>< UYANIYORUM


- Yanılmamak için DİNLE!!!


- Yanıltmamak için DİNLE!!!


- YANKI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SELEN/SES

( AKSİSEDÂ, BİNT-ÜL-CEBEL[ )

( Yankı değil ses ol! )

( [not] ECHO vs./and/but/||/<>/< VOICE
VOICE instead of ECHO )


- YANKICA ile YANSICA

( Başka birinin kullandığı söz ya da tümceleri, anlamsız olarak yankı gibi yineleme. İLE Başkasının yaptığı devim ve davranışları, anlamsız olarak yineleme. )

( EKOLALİ[EKHO: Yankı. | LALEIN: Ses çıkarmak.] ile EKOPRAKSİ[EKHO: Yankı, yansı. | PRAKSIS: Eylem.] )


- YANKI(LANMA) ile YANSI(MA)

( TÛF ile ... )


- YANLAMAK ile/değil/yerine/>< ANLAMAK


- YANLARIM AĞRIYOR ile AĞRIYAN YERLERİM YANIYOR


- YANLI ile/ve/||/<> YANILGILI


- YANLIŞ ANLAMAK ile/ve/<> ÇARPITMAK


- YANLIŞ ANLAMAK ile/değil YANLIŞ ANLAMLANDIRMAK

( Dünya, çeşitliliği içinde zengindir, fakat sizin yabancılık ve korku duymanız yanlış anlama yüzündendir. )

( [not] TO UNDERSTAND WRONGLY vs./but WRONG MEANING
The world is rich in diversity, but your feeling strange and frightened is due to misapprehension. )


- YANLIŞ ANLAŞMA OLMUŞ/OLDU değil YANLIŞ ANLAŞILMA OLMUŞ/OLDU

( İsteşlik oluşturacak kadar aynı anda yanlış anlama söz konusu olamayacağından ve düşünceyi/durumu karşılayan sözcük/ek/kavram var ise, onu kullanmakla yükümlü olduğumuzu anımsayarak... )


- YANLIŞ ANLAŞMA değil YANLIŞ ANLAMA/ANLAŞILMA


- YANLIŞ ANLAŞMAZLIK değil YANLIŞ ANLAMA/ANLAŞILMA ya da ANLAŞMAZLIK


- YANLIŞ ANLATIM ile/değil KARŞILIK BULMAMA


- YANLIŞ ANLATIM ile/değil YETERSİZ ANLATIM


- YANLIŞ DÜŞÜNMEK ile/değil FARKLI DÜŞÜNMEK

( [not] "THINKING WRONG" vs./but THINKING DIFFERENT )


- YANLIŞ KİŞİ/LER:
ZAMAN KAYBI değil
DOĞRU KİŞİLERİ BULMA NEDENİ


- YANLIŞ/KÖTÜ/AŞIRI/ABARTILI KULLANILANLAR:
"SIKINTI YOK!" ve/<> "AYNEN" ve/<> "KESİNLİKLE" ve/<>
"HAYIRLISI" ve/<> "KISMET" ve/<> "TABİİ Kİ DE" ve/<>
"YAPILACAK BİR ŞEY YOK" ve/<> "BENCE DE"

( )

( )


- [ne yazık ki]
YANLIŞ OLANDAN, DOĞRUYU AYIRAMAMAK/AYIRAMAYAN ile/ve/<>
DOĞRU OLANDAN, YANLIŞI AYIRAMAMAK/AYIRAMAYAN


- YANLIŞ TANIMLAMA YOLUYLA HATA YAPMAYA BAĞIŞIKLIK'TA:
EYLEYENLİK DÜŞÜNCESİ ile/ve/||/<> SAHİPLİK DÜŞÜNCESİ ile/ve/||/<> TEKİLLİK DÜŞÜNCESİ ile/ve/||/<> ÖZELLİK DÜŞÜNCESİ


- YANLIŞ YERDE/ZAMANDA/KOŞULLARDA:
KALMAK değil/yerine KALKMAK


- YANLIŞ YORUMLAMA ile/ve/değil/<> ÇARPITMA


- YANLIŞ ZAMAN VE YER ile/ve/||/<> "KÖRÜN TAŞI, KELİN KAFASINA DENK GELİRMİŞ"


- YANLIŞ ile/ve/değil ANLAMSIZ

( [not] FALSE/WRONG vs./and/but SENSELESS | ABSURD )


- YANLIŞ(HATÂ) ile AYIP

( DEH ÂK: ON AYIP
* ÇİRKİNLİK
* BODURLUK
* ZULÜM VE ADÂLETSİZLİK
* OBURLUK
* KÖTÜ DİLLİLİK
* YALANCILIK
* ACEMİLİK
* AKILSIZLIK
* KORKAKLIK
* UTANMAZLIK )

( Ayıplara keşif bâtıldır. )

( MISTAKE vs. SHAMEFUL )


- YANLIŞ ile/değil BAĞLAMINDAN KOPUK OLAN


- YANLIŞ ile/değil BAŞKALDIRI


- YANLIŞ ile/değil/yerine BEYHÛDE

( [not] WRONG vs./but VAIN/FUTILE
VAIN/FUTILE instead of WRONG )


- YANLIŞ ile/ve/değil "ÇARPIK"


- YANLIŞ ile/değil/yerine/>< DOĞRUSU

( SUYU:
YEMEKTE İÇMEK
YEMEKTEN 1 SAAT ÖNCE YA DA 1 SAAT SONRA İÇMEK

DUŞU: YEMEKTEN/KAHVALTIDAN SONRA, DOLU MİDEYLE YAPMAK
YEMEKTEN/KAHVALTIDAN ÖNCE, BOŞ MİDEYLE YAPMAK

NAYLON POŞETLER(İ KULLANMAK)
FİLE/SEPET (KULLANMAK)

YERE ÇÖP ATMAK
CEPTE/ÇANTADA TUTMAK

TAŞA-BAŞA-YAŞA OTURMAK
SAĞLIĞA UYGUN ZEMİNLERDE OTURMAK

YARAYI(/NIN ÜSTÜNÜ) KAŞIMAK
YARANIN ETRAFINI KAŞIMAK

TANSİYON ÖLÇÜMÜ'NDE:
SOL KOL
SAĞ KOL
( Sol Kol'dan alınan değerler Sağ Kol'a göre[doğru olan] 1'er derece daha yüksektir[sol kolun kalbe yakın olması nedeniyle]. )

EŞYALARI/ÇANTAYI:
BIRAKMAK, ORTAMA GÜVENMEK
YANINDA TUTMAK, SAHİP ÇIKMAK
( Eşyanın/çantanın yanınızda tutulmasının gerekliliği, çalınmaması için değil/yanısıra, bir hasar/kayıp ya da hırsızlık durumunda orada bulunan herkesi zan altında bırakmaması içindir. )

EŞYALARI VİTRİNDE/SANDIKTA/... TUTMAK/SAKLAMAK
EŞYALARI KULLANMAK

ASANSÖRDE: DOĞRUCA ADIM ATMAK
ADIM ATMADAN ÖNCE AYNAYI (KENDİNİ AYNADA) GÖRMEK

İLİŞKİYİ BİTİRMEK
İLİŞKİYİ DONDURMAK

KORNA
IŞIK/SELEKTÖR

TRAMVAY'DA, METRO'DA:
BİNMEYE ÇALIŞMAK
İNENLERE ÖNCELİK TANIYIP DAHA SONRA RAHATÇA BİNMEK

ÖNCELİK'İ TELEFONA/MESAJA VERMEK
ÖNCELİK'İ ORTAMA/ÇEVREYE/TOPLANTIYA/KİŞİLERE VERMEK

CEP TELEFONUNU:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK
KULAKLIĞIYLA KULLANMAK

SUSMAK
SUSABİLMEK

ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK
!KIÇLARINA VURMAK

KAPIYI VURMADAN/ÇALMADAN AÇMAK/GİRMEK
KAPIYI VURARAK/ÇALARAK AÇMAK/GİRMEK

AYAK SÜRÜYEREK YÜRÜMEK
AYAK SÜRÜMEDEN YÜRÜMEK

EĞİLMEK
ÇÖMELMEK

SORUNLARI (SADECE) KONUŞMAK
SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM ARAMAK/BULMAK

ADANMAK
(GEREKTİĞİ/YETERİ KADAR) ÖNCELİK/ÖNEM VERMEK

"ALACAKLININ, ALACAĞINI ALMAYA GİTMESİ"
BORÇLUNUN, VERECEĞİNİ/BORCUNU, ALACAKLIYA GÖTÜRMESİ

SÖZCÜKTEN ANLAMA GİTMEK
ANLAMDAN SÖZCÜĞE GİTMEK

BİRİNE: 2 KEZ (VE ÜZERİ) BAKMAK
1 KEZ BAKMAK

TARİH AŞKI/TARİH NEFRETİ
TARİH BİLGİSİ

KIYAS
KARŞILAŞTIRMA

BELLEKTE TAŞIMAK
BİLMEK

ELEKTRİKLİ ÜRÜNLERİN KABLOLARINI:
PRİZE TAKTIKTAN SONRA CİHAZA BAĞLAMAK
ÖNCE CİHAZA KABLOSUNU TAKIP SONRA PRİZE TAKMAK

KONSERVE KAPAĞININ AÇILMASINDA KAPAĞINI:
KENDİNE DOĞRU ÇEKMEK
İLERİYE DOĞRU İTMEK
( Çok dikkat etmek gerek. Hiç farkında olmadan elinizi kesebilirsiniz! )

ASANSÖRDE:
DOĞRUCA ADIM ATMAK
ADIM ATMADAN ÖNCE AYNAYI (KENDİNİ AYNADA) GÖRMEK

KORNA
IŞIK/SELEKTÖR

TRAMVAY'DA, METRO'DA:
BİNMEYE ÇALIŞMAK
İNENENLERE ÖNCELİK TANIYIP DAHA SONRA RAHATÇA BİNMEK

TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK
GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK

ÖNCELİK'İ:
TELEFONA/MESAJA VERMEK
ORTAMA/ÇEVREYE/TOPLANTIYA/KİŞİLERE VERMEK

GELEN TELEFONU/MESAJI/ÇAĞRIYI/MEKTUBU:
HER ŞEYİ BİR YANA ATARAK, KONTROLDIŞI/BİLİNÇDIŞI YANITLAMAK
ORTAMI/ÇEVREYİ/KİŞİYİ/KİŞİLERİ GÖZÖNÜNDE BULUNDURARAK UYGUN ZAMANDA, UYGUN TUTUM İLE YANITLAMAK

"BAK! BEN NE YAPTIM!" İÇİN YAPMAK
HİZMET OLARAK YAPMAK

KONUŞMAK
İSPATLAMAK

ÇOCUKLARIN:
YÜZÜNE TOKAT ATMAK
KIÇLARINA VURMAK

KAPIYI VURMADAN/ÇALMADAN AÇMAK/GİRMEK
KAPIYI VURARAK/ÇALARAK AÇMAK/GİRMEK

AYAK SÜRÜYEREK YÜRÜMEK
AYAK SÜRÜMEDEN YÜRÜMEK

EĞİLMEK
ÇÖMELMEK
( Yerden bir şeyi alacağamız zaman belden eğilerek değil dizleri kırıp çömelerek yükü dizlere vermek gerekir! )

ADANMAK
(GEREKTİĞİ/YETERİ KADAR) ÖNCELİK/ÖNEM VERMEK

ALACAKLININ ALACAĞINI ALMAYA GİTMESİ
BORÇLUNUN VERECEĞİNİ ALACAKLIYA GÖTÜRMESİ

SÖZCÜKTEN ANLAMA GİTMEK
ANLAMDAN SÖZCÜĞE GİTMEK
( Sözlerin ötesine geçmeye çalışın. )

BİRİNE:
2 KEZ (VE ÜZERİ) BAKMAK
1 KEZ BAKMAK

TARİH AŞKI/TARİH NEFRETİ
TARİH BİLGİSİ

OSMANLI İMPARATORLUĞU
OSMANLI DEVLETİ
( Avrupa'lıların sonradan yüklediği bir tanımdır. Osmanlı hiçbir zaman imparatorluk olmamıştır! [insanı, hak ve hukuku hiçe saymak gibi bir tutumu yoktur] )

DUBLÖR
DUBLÜR
( Çıkrık. DEĞİL Büyük perdelerin astarı. )
( [Fr.] DOUBLEUR değil DOUBLURE )

KIYMAK
KILMAK

KIYAS
KARŞILAŞTIRMA
"( Tanım/Örnek: Bir sayfanın ikiye bölünerek, iki ayrı olgunun/kavramın kendi özlerinin iki ayrı sütunda sadece veri olarak dizilişi ve öylece yorum eklemeden bırakılması. İLE
Yapılan tablonun/karşılaştırmanın altına ekleme/yorum biçiminde göreceliliği, sınırlılığı ve kısıtlılığı potansiyelinin gözardı edilerek bir değerlendirme yapılması.(sınırı aşmak/bilmemek).
Sonuç: Kıyasın değil, karşılaştırmanın daha yerinde, arı, saf, doğru olacağı ve kıyas yapmama gerekliliği. )"

BELLEKTE TUTMAK/TAŞIMAK
BİLMEK
( Bilgi 2'dir.
1. Hakkında veri sahibi olmak.
2. Nerede bulacağını/bulabileceğini bilmek.
[Bu çağda olması gereken ve öncelikli olan nerede bulabileceğini bilmektir.] )

 

 

BİR ŞEY Kİ...
YAPMASAN DA OLUR! YAPMA!!!

BİR ŞEY Kİ...
SÖYLEMESEN DE OLUR! SÖYLEME!!!

 

BİR ŞEY Kİ...
YEMESEN DE OLUR! YEME!!!

BİR ŞEY Kİ...
İÇMESEN DE OLUR! İÇME!!!


( Özellikle abur-cuburlar, meşrubatlar, kahve ve sigara/tütün ürünleri, et ve hayvansal ürünler gibi... ) )


- YANLIŞ ile/ve/değil/yerine EKSİK

( [not] WRONG/FALSE vs./and/but INCOMPLETE/LESS/LACK/DEFICIENCY/DEFECT
INCOMPLETE/LESS/LACK/DEFICIENCY/DEFECT instead of WRONG/FALSE )


- YANLIŞ ile/değil FARKLI

( [not] WRONG/FALSE vs./but DIFFERENT )


- YANLIŞ ile/değil/yerine/||/<>/< GEREKSİZ


- YANLIŞ(HATÂ) ile GÜNAH

( Hiçbir günah yok, ki içinde sevap,
Hiçbir sevap yok, ki içinde günah olmasın. )

( İlk günah, Olan'ı sınırlamaktır. Yapma! )

( Bilinçsizce hata/suç olur fakat günah olmaz! )

( MISTAKE vs. SIN )


- YANLIŞ ile/ve HATA PAYI

( Bu kılavuzdaki herşey[/bazıları], yanlış olabilir. )

( Everything might be wrong in this guide. )


- YANLIŞ = HATALI = WRONG[İng.] = FAUX[Fr.] = FALSCH[Alm.] = FALSUS[Lat.] = INJURIA[İsp.]


- YANLIŞ ile/değil/ne yazık ki KARAR

( Bir yanlışı tekrar ediyorsan, artık o bir yanlış değil karardır. )


- YANLIŞ ile KÖTÜ ile ÇİRKİN ile GÜNAH/YAZUK

( Akıl. İLE Ahlâk. İLE Estetik. İLE Din. )

( Kötülüğün engellenmesi, iyiyi elde etmekten önceliklidir. [Def-i mefâsıd/mazariyat, celb-i menâfiden/menfaatten evlâdır.] )

( Kötülük, yanlış anlamaların ve kötüye kullanmaların yarattığı sorunlara yanlış yaklaşımdır. )

( Kötülük, dikkatsizliğin gölgesidir. )

( Kimse, bile bile kötü değildir; her kötülük, bilgi sanılan bir bilgisizlikten gelir. )

( Sadece bir iyi vardır, bilgi; sadece bir kötü vardır, cehalet. )

( Daha yüksek bilginize ters düşen her ne yaparsanız, o günahtır. )

( Rational. VS. Ethic. VS. Aesthetics. VS. Religious.
Evil is in the wrong approach to problems created by misunderstanding and misuse.
Evil is the shadow of inattention.
Whatever you do against your better knowledge is sin. )

( WRONG/MISTAKE vs. BAD vs. UNPLEASANT vs. SIN )

( ... ile KAKON ile AISKHOS ile ... )


- YANLIŞ ile KUSUR

( [sanatta] Kusur, üslûptur. )


- YANLIŞ ile "TERS"

( MISTAKE vs. "REVERSE" )


- YANLIŞ ile/ve/değil/||/<> TERS TEPEN


- YANLIŞ ve/< YALNIZ


- YANLIŞ ile "YAMUK"

( WRONG/MISTAKE vs. "CROOK" )


- YANLIŞ ile YANILGI

( Bizi yanıltan, kendi imgelememizdir. )

( MISTAKE vs. DEFICIT
It is your own imagination that misleads you. )


- YANLIŞ ile/ve/<>/< YANLI İŞ


- YANLIŞ ile/ve/değil/||/<>/< YÜZEYSEL


- YANLIŞI SAVUNACAK KADAR BİLGİSİZ/LİK ile/ve/||/<> DOĞRUYU İNKÂR EDECEK KADAR NANKÖR/LÜK


- YANLIŞ/I YAPMAYACAK KADAR/ŞEKİLDE BİLMEK ile/ve ANLATABİLECEK/AKTARABİLECEK KADAR/ŞEKİLDE BİLMEK

( HAVING KNOW-HOW TO NOT TO DO WRONG vs./and TO KNOW ABOUT/WAY TO EXPRESS/TRANSMIT )


- YANLIŞIN/HATANIN/SUÇUN:
SAHİBİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEDENİ


- YANLIŞLANABİLİRLİK ile/ve/>/değil/yerine DAHA DA İYİ BİR ARAŞTIRMA/ÇALIŞMA


- YANLIŞLANABİLİRLİK ile/||/<> DOĞRULAMA

( Bilimsel yöntem )

( Karl Popper tarafından 1934 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1902-1994) (Ülke: Avusturya-İngiltere) (Alan: Bilim Felsefesi) (Önemli katkıları: Yanlışlanabilirlik ilkesi) )


- YANLIŞLARA AĞIT YAKMAK ile/değil/yerine/>< DOĞRULARI İNŞÂ ETMEK


- YANLIŞLIK/YANLIŞSIN ve/> "YANMIŞLIK"/YANMIŞSIN

( SEHV ve/> ... )

( MISTAKE and/> ... )


- YANLIŞLIKLA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< TANIMADAN


- YANLIŞSAM (BENİ) DÜZELT/İN! değil YANLIŞSA / YANLIŞ VARSA/OLU(ŞU)RSA / YANILIYORSAM DÜZELT/İN/İZ!

( Bu "M / N" harflerinin yani "BEN / SEN" "dilinin/kullanımı", "kişi temelli/odaklı" alt seviye "düşünüş"[düşünmeyiş/düşünemeyiş] ile bağlantılı olarak ya da öteki dillerden ve özellikle İngilizce'deki kullanımdan gelen kötü/yanlış bir kullanım/ifade biçimidir. )


- YANLIZ değil YALNIZ

( "Yalın"dan akılda kalabilir. )


- YANLIZ değil YALNIZ


- YANMA ile/||/<> PASLANMA

( Yanma hızlı oksidasyon İLE paslanma yavaş oksidasyon )

( Formül: C + O₂ → CO₂ (yanma) İLE 4Fe + 3O₂ → 2Fe₂O₃ (pas) )


- YANMA/ATEŞ İÇİN:
ENERJİ ve/||/<> YAKIT ve/||/<> OKSİJEN

( )


- YANMAK ile/ve/||/değil/yerine/>< UYANMAK


- YANSIMA ve/||/<> ANIMSAMA


- YANSIMA ile/ve/||/<> BAKIŞIM/SİMETRİ


- YANSIMA ile/||/<> KIRILMA

( Yansıma geri dönüş İLE kırılma ortam değişiminde yön değişimidir )

( Formül: θi=θr İLE n₁sinθ₁=n₂sinθ₂ )


- YANSIMA ile/ve/||/<>/> YANILSAMA


- YANSITICI/LIK ile/ve/<> İLETKEN/LİK


- YANSITMA ile/ve/||/<> TEMSİL ETME


- YANSITMA ile/ve/||/<> YANKILAMA


- YANSITMAK ile/ve/<> IŞIMAK

( TECELLİ ile/ve/<> ZUHUR )


- YANSITMAK ile/ve/değil/yerine TAŞIMAK


- YANSITMAK ile/ve/||/<>/> YAYGINLAŞTIRMAK


- YANSITMAK ile YER VERMEK


- YAN YANA KOYMAK ile BİRARAYA GETİRMEK

( PUT IN SIDE BY SIDE vs. TO BRING TOGETHER )


- YANYANA ile/ve/<> KARŞILIKLI


- YAP!:
(")KİŞİLERİN(") "YAPTIĞINI"
değil/yerine
KİŞİNİN(/KENDİ) YAPABİLECEĞİNİ


- YAPABİLDİĞİM ile YAPABİLDİĞİMİ DÜŞÜNDÜĞÜM


- YAPABİLECEĞİM BİR ŞEY YOK değil YAPABİLECEĞİM FAZLA BİR ŞEY YOK


- YAPACAK/YAPILACAK BİR ŞEY YOK değil YAPILACAK (PEK) FAZLA BİR ŞEY YOK


- YAPACAK ÇOK İŞ/İM VAR değil YAPILACAK ÇOK İŞ/İM VAR


- YAPALIM/YAZALIM DA...:
"SONRA UNUTURUZ" değil ANIMSA(YA)MAYABİLİRİZ


- YAPAMAM değil/yerine/>< YAPABİLİRİM

( )

( [not] I CAN'T DO IT but/>< I CAN DO IT
I CAN DO IT instead of I CAN'T DO IT )


- YAPAMAMA/GERÇEKLEŞTİREMEME:
YOĞUNLUKTAN DOLAYI ile/ve/değil/<> ÖNCELİKLER(İN)DEN DOLAYI


- YAPAR ile/ve/<> YAŞAR


- YAPARAKTAN/EDEREKTEN değil YAPARAK/EDEREK


- YAPARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPAYIM


- ... YAPARSAM, ... ile/değil ... YAPINCA, ...


- YAPAY SEÇİLİM ile/||/<> CİNSEL SEÇİLİM

( Yapay seçilim insan yönlendirmeli İLE cinsel seçilim eş seçimi )

( Formül: Islah (yapay) İLE sekonder cinsel karakterler (cinsel) )


- YAPAY ZEKA ile/||/<> İNSAN ZEKASI

( Makine bilinci )

( Various tarafından 2010 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) )


- YAPAY ZEKÂ ve/||/<> SÜRÜ ZEKÂSI


- YAPAY ZEKÂ" değil/yerine YARDIMCI ZEKÂ


- YAPAY ZEKANIN "SONUÇLARI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KİŞİNİN BİLMESİ


- YAPAY ile/ve/değil/||/<> KURGU/SAL


- [ne yazık ki]
YAPAYALNIZ KALMAK ile/değil YAPAYALNIZ HİSSETMEYE NEDEN OLANLARLA YAŞAMAK


- YAPI ile MİMARÎ YAPI


- YAPI ile/||/<> ÖZNE

( Yapısalcılık )

( Claude Lévi-Strauss tarafından 1958 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1908-2009) (Ülke: Fransa) (Alan: Antropoloji) (Önemli katkıları: Yapısalcılık) )


- YAPI ile/ve/||/<> TERİM


- GİRİŞİM:
YAPICI ile/>< YIKICI


- YAPICI GİRİŞİM ile/||/<> YIKICI GİRİŞİM

( Yapıcı girişimde dalgalar güçlenir, yıkıcıda söner. )

( Formül: δ = 2nπ İLE δ = (2n+1)π )


- YAPILABİLECEKLERİ:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine/>< İTELEMEK


- YAP(IL)ABİLİTE değil YAPILABİLİRLİK


- YAPILACAK İŞ ile/ve/||/<>/> YAPILABİLECEK İŞ

( Yeterince çoktur. İLE/VE/||/<>/> Daha da çoktur. )


- YAPILACAK ile/ve YAPILABİLECEK

( Yapılan her şey sizin tarafınızdan, yani evrensel ve tükenmez enerji tarafından yapılır. )

( GOING TO DO vs./and SHOULD TO DO
Whatever is done, is done by you, the universal and inexhaustible energy. )


- YAPILACAK ile YAPILABİLECEK

( GOING TO DO vs. SHOULD TO DO )


- YAPILAMAZLIK ile/ve/değil/||/=/<>/< MANTIKDIŞILIK


- YAPILAN İŞ:
ELİNE YAKIŞSIN ile/ve/değil/||/<>/< ELİNE YAPIŞSIN


- YAPILAN/OLAN ile YAPILMASI/OLMASI GEREKEN

( Doğa. İLE İnsan eylemi. )

( Platon'a kadar. İLE Platon sonrası. )


- YAPILAN ile/ve/||/<>/>< YAPIL(MA)MASI GEREKEN


- YAPILANMA ile/ve/<> BOZULARAK YAPILANMA

( ... İLE/VE/<> Özellikle kasların gelişiminde. )


- YAPILANMA ile/ve/||/<>/>< KARŞI YAPILANMA


- YAPILAN/SÜRDÜRÜLEN YANLIŞA:
KİMSE BİR ŞEY DİYEMEZ ile/ve/değil/||/<>/< KİMSE ENGELLEYEMEZ


- YAPILAŞMA ile/değil YAPILANMA

( Binaların yapılanması. İLE/DEĞİL Bir düzenin kurulması. )


- YAPIM EKLERİNDE:
ADDAN AD ile/ve/||/<> ADDAN EYLEM ile/ve/||/<> EYLEMDEN AD ile/ve/||/<> EYLEMDEN EYLEM

( )


- YAPİM/ARIYİM değil YAPAYIM/ARAYAYIM


- YAPINCAK ile (KINALI) YAPINCAK

( Soğuk havada, açıkta bırakılan atlara örtülen, uzun tüylü kebe/kepenek. İLE Seyrek taneli, kırmızı benekli bir tür üzüm, kınalı yapıncak. )


- YAPINTI = TASNİ = FICTION[İng., Fr.] = FIKTION[Alm.] = FICTIO[Lat.] = FICCIÓN[İsp.]


- YAPIŞ YAPIŞ

( Tenin/cildin, terleme nedeniyle aldığı durumlarda. )


- YAPISAL ALGI ile/ve/<> DOĞRUDAN ALGI

( CONSTRUCTIVE PERCEPTION vs./and/<> DIRECT PERCEPTION )


- YAPISAL BULANIKLIK ile ...

( STRUCTURAL AMBIGUITY )


- YAPISAL DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM

( )


- YAPIŞIK KULAK MEMESİ ile AYRIK KULAK MEMESİ


- YAPIŞIK ile/değil/yerine BAĞLI


- YAPIT ile/değil EDİM


- YAPITAŞI ile "YAPITAŞI"

( Yapılarda kullanılan, granit türünden taş. İLE Göze/hücre. )


- YAPIYIM" değil YAPAYIM


- ... YAPIYORLAR ile/değil/yerine/< ... YAPILIYOR

( Kişi ve sonuç odaklı/lık, merkezli/lik. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Kavram, olay, olgu ve süreç odaklı/lık. Süreç ve sonuç birlik ve bütünlüğünde. )

( Hiçbir yere ulaştırmaz. Güdük/düşük bir zihniyettir. Sorunlu ve sorun odaklıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Herşeyi anlamaya yarayacak ilk ve temel adımdır. İleri bir zihniyettir. Çözümcü ve çözüm odaklıdır. )

( "Haklısın." / "Doğru söylüyorsun" İLE/DEĞİL/YERİNE/< Doğru. )

( Belirleyici (olabilir) fakat bağlayıcı değildir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Hem belirleyici, hem de bağlayıcıdır. )

( Kişiler, ancak çeperdedir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Ancak, kavramlar merkezdedir ve merkezde olabilir. )

( Kavramları, olayları ve olguları bilir, içerir/barındırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Kişileri kapsar. )


- YAPMA!:
SUSACAKKEN KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞACAKKEN SUSMAK


- YAPMACIK OLUP "SEVİLMEK" ile/değil/yerine/>< KENDİN OLUP BEĞENİLMEMEK


- YAPMACIKLIK ile/ve GÖSTERMELİK


- YAPMACIK/LIK ile/ve/<> "ZORLAMA"


- YAPMADI/M/N ile/değil YAPAMADI/M/N


- YAPMADINSA/SÖYLEMEDİNSE değil YAPMADIYSAN/SÖYLEMEDİYSEN

Bugün[14 Ekim 2025]
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(124/130)