Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(30/79)


- HER ... ile/değil HİÇBİR ...


- HERBAL[İng.] değil/yerine/= OTSU BİTKİ


- HERC Ü MERC değil/yerine/= ALTÜST, KARMAKARIŞIK, ALLAK BULLAK, DARMADAĞINIK


- HERCÂÎ[Fars.] değil/yerine/= YELTEK/GELGEÇ

( İsteğinde kararlı olmayan ya da konudan konuya geçiveren. | Aşkta, değişken, vefâsız. )


- HEREDİTE/HEREDITY[İng.] değil/yerine/= KALITIM, SOYA ÇEKİM


- HEREDİTER/HEREDITARY[İng.] değil/yerine/= KALITIMSAL


- HEREDOT ile/ve/değil TUKİDİDES


- HERHALDE değil/yerine YÜKSEK/BÜYÜK OLASILIKLA


- HERHALDE["HERALDE" değil!] ile/değil/yerine SANIRIM


- HERHANGİ BİR) DÜŞÜNCEYE:
MAHKÛM/İYET ile/ve/değil/yerine HÂKİM/İYET


- HERHANGİ BİR KİŞİ (OLAN/OLMAK) ile/ve/değil/yerine BELİRLİ BİR KİŞİ (OLAN/OLMAK)


- HERHANGİ BİRİ OLMAK ile/değil/yerine BELİRLİ BİR KİŞİ OLMAK


- [ne yazık ki]
HERHANGİ BİR YERDEKİ ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/></> HER YERDEKİ ADÂLET

( Tehdit. İLE/DEĞİL/YERİNE/> Düzen. )

( Herhangi bir yerdeki adâletsizlik, adâleti tehdit eder her yerde. )

( Injustice anywhere is a threat to justice everywhere. )


- HERKES BİLİRLERDİ değil HERKES BİLİRDİ


- HERKES, "HER ŞEYİN FARKINDA"
ile/değil/||/<>/<
"HİÇKİMSE, HİÇBİR ŞEYİN FARKINDA DEĞİL" DEĞİL


- HERKES, KENDİ İŞİNE BAKSIN! değil HERKES, KENDİ İÇİNE BAKSIN!


- HERKES YAPAMAZ ile/ve/değil HERKES, HER ZAMAN (KOLAY KOLAY) YAPAMAZ


- HERKES YAPIYORSA BIRAK YAPSINLAR | KİMSE YAPAMIYORSA BEN NASIL YAPAYIM ile/değil/yerine/>< HERKES YAPIYORSA BEN DE YAPABİLMELİYİM | KİMSE YAPAMIYORSA BEN YAPAYIM


- HERKES ile/değil/yerine ÇOĞUNLUK


- HERKES ile/ve/değil/yerine HAZIR OLAN HERKES

( [not] EVERYBODY vs./and/but EVERYBODY WHO ARE READY
EVERYBODY WHO ARE READY instead of EVERYBODY )


- HERKES ile/ve/değil/||/<>/< HER BİREY


- HERKES ile/ve/değil/||/<> HERHANGİ BİRİ


- HERKESE YETİŞMEYE ÇALIŞMAK ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> KENDİNE GEÇ KALMAK


- HERKESE ...'YA DİKKAT ETMESİNİ TAVSİYE EDİYORUM değil HERKESİ ...'YA DİKKAT ETMESİ İÇİN UYARIYORUM


- HERKESİN:
"BEYNİ" değil ZİHNİ
:FARKLI ÇALIŞIR


- HERKESİN:
YANLAŞTIĞI KİŞİ/LER ile/ve/değil/||/<>/< İYİ ANLAŞTIĞI KİŞİ/LER


- HERKESTE VAR değil HER YERİ/ŞEYİ KAPLAYAN


- HERKEZ değil HERKES


- HERNİ/HERNIA[İng.] değil/yerine/= FITIK


- HERNİASYON/HERNIATION[İng.] değil/yerine/= FITIKLAŞMA


- HERŞEY ile/ve/değil/yerine ÇOK ŞEY


- HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR HAYIR VARDIR ile/değil HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR OLABİLİR/ARAMAK GEREK


- HERŞEYDEN ÖNCE ... ile/değil/yerine TÜM BUNLARIN YANISIRA ...


- HERŞEYİ BİLEN ile/değil KENDİNİ BİLEN


- HERŞEYİ KAPSAYICI/LIK ile/ve/değil/<> HİÇBİR ŞEYE İNDİRGENEMEZ/LİK


- HERŞEYİ YAZMAK ile/ve/değil/yerine YAZILABİLDİĞİ KADAR/INI YAZMAK


- ... HERŞEYİN EN İYİSİNE LÂYIKTIR ile/değil ... HERŞEYİN EN İYİSİNİ YAPAR/DI


- ... HESABI (İLE) ile/değil ... HASEBİ (İLE)


- HESABI:
"YIKMAK" ile/ve/değil/yerine "YÜKLEMEK"


- HESAP BAKİYESİ değil/yerine/= SAYANAK KALANCASI


- HESAP CETVELİ değil/yerine/= SAYIŞ ÇİZELGESİ


- HESAP CÜZDANI değil/yerine/= SAYANAK BETLEĞİ


- HESAP EDİLME/HESAPLANMA değil/yerine/= SAYIŞILMA


- HESAP ETMEK/HESAPLAMAK değil/yerine/= SAYIŞLAMAK


- HESAP MAKİNESİ değil/yerine/= SAYIŞ YAPAR


- HESAP SAHİBİ değil/yerine/= SAYANAK İYESİ


- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ANLAMAK ÜZERE SORU SORMAK


- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜM/KATKI SUNMAK


- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÖRNEK OLMAK


- HESAP SORMAK ile/değil/yerine UYARMAK


- HESAP ile/ve/değil/||/<>/< AKD

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Parmak hesabı. )


- HESAP değil/yerine/= SAYIŞ


- HESAP/ACCOUNT değil/yerine/= SAYANAK


- HESAPLAMA/COMPUTATION değil/yerine/= SAYIŞIM


- HESAPLAŞMA ile/ve/değil/yerine YÜZLEŞME


- HESAPLAŞMAK ile/ve/değil/||/<> HELÂLLEŞMEK


- HESAPLAŞMAK değil/yerine/= SAYIŞMAK


- HETEROGREFT/HETEROGRAFT[İng.] değil/yerine/= AYRI TÜR YAMASI


- HETEROJEN/HETEROGENOUS[İng.] değil/yerine/= AYRIŞIK


- HETEROJENİSITE/HETEROGENICITY[İng.] değil/yerine/= AYRI TÜRELLİLİK


- HETEROTOPİ/HETEROTOPY[İng.] değil/yerine/= KONUM DIŞILIK


- HEVES/ŞEVK değil/yerine/= İSTEYİŞ/İSTEK


- HEVES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> HEDEF

( [kişiyi ...] Oyalar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yola çıkarır. )


- HEVES ile/değil/yerine İDEAL

( Yetersiz zihinlerde. İLE/DEĞİL/YERİNE Yetkin zihinlerde. )


- HEVES değil/yerine/= KÖSEME


- HEVES ile/ve/değil/yerine/<>/> TUTKU


- HEVESKÂR/HEVESLİ değil/yerine/= KÖSEMELİ


- HEVESKÂR ile/ve/değil/yerine GAYRETKÂR

( Olgun kişi, kişileri topluma yararlılık konusunda heveslendirerek, iyi çalışmalarını sağlar. )


- HEVESKÂR ile/değil/yerine TALEPKÂR

( Tembel olur. İLE/DEĞİL/YERİNE Gereğini yerine getirebilecek kadar çalışkan olur. )


- HEYACAN değil HEYECAN


- HEYBE[Ar. < AYBE] değil/yerine/= MANÇUK/ÇUG[dvnlgttrk]


- HEYECAN[Ar.] değil/yerine/= COŞUNTU


- HEYECAN ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT


- HEYECANLAN(M)IYORUM ile/ve/değil/yerine/<> HEYECANI(MI) İÇİMDE TAŞIYORUM/TUTUYORUM


- HEYELAN[Ar.][HEYALAN değil!] değil/yerine/= GÖÇÜ/KAYŞA

( Toprak kayması. )


- HEYET[Ar.]/KOMİTE[Fr. < COMITE][İng. COMMITTEE] değil/yerine/= KURUL


- HEYKEL[Ar.] değil/yerine/= ANIT/YAPIT/YONTU

( STATUE vs. MONUMENT )


- HEYKEL ile/ve/değil MOZOLE[Fr. < Yun.]


- HEZEYAN/DELİRİUM değil/yerine/= SABUKLANI/SAÇMALAMA


- HEZEYAN/SABUKLANMA ile/değil/yerine/>< COŞKU


- HEZEYÂN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HEYECAN


- HEZEYAN değil/yerine/= SAYIKLAMA


- HI/HEALTH INFORMATICS[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLİŞİMİ


- HİBE değil/yerine/= BAĞIŞ


- HÎBE değil HİBE


- HİBERNASYON/HIBERNATION[İng.] değil/yerine/= KIŞ UYKUSU


- HİBRİDİZASYON/HYBRIDIZATION[İng.] değil/yerine/= MELEZLEME


- HİBRIT/HYBRID[İng.] değil/yerine/= KATIŞIK | KIRMA


- HİÇ ABARTISIZ" değil ABARTISIZ/MÜBALAĞASIZ


- HİÇ ETMEK ile/ve/değil/<> PİÇ ETMEK


- HİÇ KAÇINILMAZ değil KAÇINILMAZ


- HİÇ ÖNEMİ YOK ile/değil ÖNEMLİ DEĞİL


- HİÇ ŞEKERSİZ/MAKYAJSIZ değil ŞEKERSİZ/MAKYAJSIZ


- HİÇ SEVMEM ile/değil/yerine PEK SEVMEM


- HİÇ TARTIŞMASIZ/KATKISIZ/PEŞİNATSIZ ... değil TARTIŞMASIZ/KATKISIZ/PEŞİNATSIZ ...


- HİÇ VAR OLMAMAK değil/yerine "TELEF OLMAK"


- HİÇ YOKTAN ... değil HİÇ, YOKTAN, ...(HİÇ, YOKTAN İYİDİR)


- HİÇ ..." ile/değil "HENÜZ ..."


- HİCÂB[çoğ. HÜCÜB] değil/yerine/= UTANMA, SIKILMA | PERDE | AYIP | SÜLÛKA ENGEL OLA(BİLE)N HERŞEY


- HİÇBİR ŞEYE SAHİP OLMAMAK değil HİÇBİR ŞEYİN, BİZE SAHİP OLMAMASI


- HİÇBİR YERDE/LİK ile/ve/değil YOK/LUK


- HİÇBİR ZAMAN değil/yerine/= YOK KEZ


- HİÇBİRİSİ değil HİÇBİRİ


- HİÇGÖRÜ ile/değil/yerine/></> İÇGÖRÜ


- HİCİV/HİCV[Ar. < (aslı) HECV]/SATİR değil/yerine/= YERGİ/TAŞLAMA[Ar. TÂRÎZ]

( Birini, bir toplumu, bir düşünceyi, bir nesneyi ya da bir göreneği yermek için yazılmış yazı/şiir ya da söylenmiş söz. İLE "Taşlamak." | Sert madenleri aşındırıcı bir taşla parlatma ve yerine uymasını sağlama. | Alaylı halk şiiri. | Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, târîz. | Hakâret. )

( Terbiyesize, terbiyesizliğini, terbiyesizlik yapmadan ve onun seviyesine inmeden söylemek/yazmak. )


- HİÇKİMSEMİZ" değil HİÇBİRİMİZ


- HİÇLİK ile/değil BİLİNMEYEN


- HİÇLİK ile/ve/<>/değil/yerine BOŞLUK


- HİÇLİK ile/ve/=/<>/değil/yerine/hem de/ya da/belki BÜTÜNLÜK

( [not] NOTHINGNESS vs./and/=/<>/but/maybe/also/or INTEGRITY
INTEGRITY instead of NOTHINGNESS )


- HİÇ/LİK ile/ve/değil/<> DEĞERSİZ/LİK

( NOTHINGNESS vs./and WORTHLESS/NESS )


- HİCRÂN değil/yerine/= AYRILIK [bkz. FIRAK, FÜRKAT, İFTİRÂK] | UNUTULMAZ ACI, KEDER, İÇ ACISI


- HİCRET[Ar. < HECR] değil/yerine/= GÖÇ

( Göç. | Hz. Peygamber'in, Mekke'den, Medine'ye göç etmesi.[İslâm tarihinin/takviminin başı][Hicret-i Nebeviye] )


- HİDDETLİ değil/yerine/= ÖFKELİ/KIZGIN


- HİDEMAT-I AMME değil/yerine/= KAMU İŞGÖRÜSÜ


- HİDRASYON/HYDRATION[İng.] değil/yerine/= SIVIYLA BİRLEŞTİRME, SU EKLEME, SIVI DESTEĞİ


- HİDROFİL/HYDROPHIL[İng.] değil/yerine/= SUCUL, SU GEÇİMLİ, SUÇEKEN


- HİDROFİL değil/yerine/= SU BÖCEĞİ


- HİDROFİL/HİDROFİLİK değil/yerine/= SUCUL


- HİDROFİLİ değil/yerine/= SUYUSEVİ


- HİDROFOP/HYDROPHOBE[İng.] değil/yerine/= SU GEÇİMSİZ, SUÇEKMEZ


- HİDROFOR değil/yerine/= SUBASAR


- HİDROGRAFİ/K değil/yerine/= SUBİLGİSİ/SUBİLGİSEL


- HİDROLOG değil/yerine/= SUBİLİMCİ


- HİDROLOJİ değil/yerine/= SUBİLİM


- HİDROLOJİ/K değil/yerine/= SUBİLİM/SEL


- HİDROMETRE değil/yerine/= SU ÖLÇER


- HİDROSEL/HYDROCELE[İng.] değil/yerine/= SULUTORBA


- HİDROSTATİK BASINÇ/HYDROSTATIC PRESSURE[İng.] değil/yerine/= SU BASINCI


- HIE/HEALTH INFORMATION EXCHANGE[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLGİSİ ALIŞVERİŞİ


- HIFZISSIHHA[Ar.]/SANİTASYON/SANITATION[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK KORUMA, SAĞLIKLAMA


- HİGROTROPİZM değil/yerine/= NEME YÖNELİM

( Canlıların, zorunlu olarak havanın nemine göre yönelmesi ve yer değiştirmesi. )


- HİJYEN/HYGIENE[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK KORUMA BİLGİSİ


- HİJYENİK/HYGIENIC[İng.] değil/yerine/= SAĞLIKLI


- HİKÂYE ETMEK değil/yerine/= ÖYKÜLEMEK


- HİKÂYE[Ar.] değil/yerine/= ÖYKÜ


- HİLÂFET[Ar.] değil/yerine/= BİRİNİN YERİNİ TUTMA | PEYGAMBER VEKİLLİĞİ, HALÎFELİK


- HİLÂL değil/yerine/= YENİAY/AYÇA

( Hilâl. | Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem. )


- HİLE HURDA" değil HİLE HUD'A[Ar.]

( ... DEĞİL Hîle, düzen, oyun, aldatma. )


- HİLE[Ar.]/DESİSE[Ar.]/FENT[Fars.]/DEK[Fars.]/ENTRİKA[Fr. < INTRIGUE] değil/yerine/= DOLAN/AYAK OYUNU/DALAVERE


- HİLEKÂR[Ar. HİLE | Fars. -KÂR]/AFERİST[Fr.] değil/yerine/= VURGUNCU, ÇIKARCI, DOLANCI, DALAVERECİ


- HİLKAT değil/yerine/= YARATILIŞ


- HİLOMORFİZM/HYLOMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÖZDEKBİÇİMCİLİK/MADDEBİÇİMCİLİK


- HİLUM[İng.] değil/yerine/= SAP


- HİMÂYE ile/değil/yerine İDÂRE


- HİMÂYE[Ar.] değil/yerine/= KORUMA/GÖZETME/ESİRGEME/KORUYUCULUK/GÖZETİM


- HIMSS/HEALTHCARE INFORMATION AND MANAGEMENT SYSTEMS SOCIETY[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLGİ VE YÖNETİM SİSTEMLERİ DERNEĞİ


- HINBIL ile/değil HIMBIL

( Şişman ve uyuşuk kişi. | Aciz, zavallı. | Bir çeşit iskambil oyunu. İLE/DEĞİL Hizmetçi. | Eşek. )


- HINÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HIRS

( Öç alma düşünce ve duygusu ile dolu öfke, kin; gayz. İLE/DEĞİL/YERİNE Bir şeyi elde etmek için duyulan, önüne geçilmez derecede güçlü istek, aşırı tutku. | öfke. )


- HİNDİBA[Ar.]/ANDİV[Fr.] değil/yerine/= GÜNEĞİK


- HİNTERLANT değil/yerine/= İÇBÖLGE/ARTBÖLGE


- HINZIR[Ar.] ile/değil HAYLAZ

( Yaramaz, haylaz. | Katı yürekli, kötü düşünen, gaddar. | Kurnaz, içten pazarlıklı olan. | Domuz. İLE/DEĞİL Hoşa gitmeyen davranışlarda bulunan kişi. | Çalışma gücü varken çalışmayan, aylaklık eden. )


- HİPER TANSİYON[İng./Fr. < TENSION] değil/yerine/= YÜKSEK KAN BASINCI


- HİPERAKTİF ile/değil HAREKETLİ

( Öğrenme becerisi gösteremeyenler için geçerlidir. İLE ... )

( Nohut, boncuk vb. gibi şeyleri, önündeki ağzı dar şişeye 1-2-3 dk. boyunca doldurabiliyorsa ve dikkatini belirli sürelerde bir şeyler üzerinde tutabiliyorsa hiperaktif değildir! )


- HİPERAKTİVİTE/HYPERACTIVITY[İng.] değil/yerine/= AŞIRI HAREKETLİLİK


- HİPERAKUT/HYPERACUTE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI IVEGEN


- HİPERALIMENTASYON/HYPERALIMENTATION[İng.] değil/yerine/= YOĞUN BESLEME


- HİPEREMI/HYPEREMIA[İng.] değil/yerine/= AŞIRI KANLANMA


- HİPERGLİSEMI/HYPERGLYCEMIA[İng.] değil/yerine/= KAN ŞEKERİ YÜKSEKLİĞİ


- HİPERİNTENS/HYPERINTENSE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI YOĞUN


- HİPERSELÜLER/HYPERCELLULAR[İng.] değil/yerine/= ARTMIŞ GÖZELİ


- HİPERSENSITİVİTE/HYPERSENSITIVITY[İng.] değil/yerine/= AŞIRI DUYARLILIK


- HİPERTERMİ/HYPERTHERMIA[İng.] değil/yerine/= KONTROLSÜZ SICAKLIK ARTIŞI


- HİPERTONİ/HYPERTONIA[İng.] değil/yerine/= AŞIRI GERİM | AŞIRI GEÇİŞİM


- HİPERTROFİ/HYPERTROPHY[İng.] değil/yerine/= İRİLEŞİM


- HİPERVENTILASYON/HYPERVENTILATION[İng.] değil/yerine/= HIZLI-DERİN SOLUMA


- HİPERVİJİLANS/HYPERVIGILANCE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI UYARILMIŞLIK


- HİPERVİSKOZİTE/HYPERVISCOSITY[İng.] değil/yerine/= AĞDALILIK


- HİPERVOLEMI/HYPERVOLEMIA[İng.] değil/yerine/= OYLUM FAZLALIĞI


- HİPOAKTİVİTE/HYPOACTIVITY[İng.] değil/yerine/= ETKINLİK AZALMASI


- HİPODENS/HYPODENSE[İng.] değil/yerine/= AZ YOĞUN


- HİPOGLİSEMI/HYPOGLYCEMIA[İng.] değil/yerine/= KAN ŞEKERİ DÜŞÜKLÜĞÜ


- HİPOPLAZİ/HYPOPLASIA[İng.] değil/yerine/= AZ GELİŞİM


- HİPOPOTAM değil/yerine/= SUAYGIRI


- HİPOSTAZ/HYPOSTASIS[İng.] değil/yerine/= KAN GÖLLENİMİ


- HİPOSTENİ/HYPOSTENIA[İng.] değil/yerine/= GÜÇ DÜŞÜKLÜĞÜ


- HİPOTANSİYON/HYPOTENSION[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜK KAN BASINCI


- HİPOTANSİYON değil/yerine/= DÜŞÜK KAN BASINCI


- HİPOTERMİ/HYPOTHERMIA[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜK SICAKLIK


- HİPOTEZ ile/değil/yerine ÖRNEK


- HİPOTEZ/HYPOTHESIS[İng.] değil/yerine/= VARSAYIM


- HİPOTONİ/HYPOTONIC[İng.] değil/yerine/= AZ GERİM | AZ GEÇİŞİM


- HİPOVOLEMI/HYPOVOLEMIA[İng.] değil/yerine/= KAN HACMİ DÜŞÜKLÜĞÜ


- HİRA DAĞI değil HİRA MAĞARASI

( HİRA: Arayış. )


- HİRA DAĞI değil NUR DAĞI


- HIRABE[Ar. harbe/savaşa giderken] değil/yerine/= YOL KESME


- HIRÇIN/LIK ile/değil/yerine ÇEVİK/LİK


- HIRPINMA değil ÇIRPINMA


- HIRS ve İSRAF değil/yerine/>< İKTİSAD ve KANAAT

( Zararlı bir küfrân. VE Nimeti, çirkin ve zararlı bir küçümseme. DEĞİL/YERİNE/>< Nimete, güzel ve yararlı bir saygı. İLE Ticaretli bir şükran. )

( Yanıltır, zelîl eder. DEĞİL/YERİNE/>< Aziz eder. )


- HIRS ile/değil/yerine/>< AKIL


- HIRS değil/yerine GEREKSİNİM

( Dünya, herkesin gereksinimine yetecek kadarını sunar; fakat herkesin hırsına yetecek kadarını değil. )


- HIRS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HEVES


- HIRS değil/yerine/>< SABIR


- HIRS ile/değil/yerine/>< ÜMİT


- HIRS değil/yerine/>< YASA


- HIRSIZ değil/yerine/></< HIRSSIZ

( Hırssız kişi, hırsızlığa gerek duymaz. )


- HIRSIZIN:
AFFI değil "AMAN"I OLMAZ!


- HIRSIZLARIN KAVGASI:
ÇALARKEN değil PAYLAŞIRKEN


- HIRSIZ/LIK / OGRI[dvnlgttrk] ile/ve/değil "UYANIK/LIK"

( SİRKAT ile/ve/değil ... )


- HIRSIZ/LIK ile/değil/yerine/>< VARSIL/LIK / ZENGİN/LİK


- DUY(UMSA)MAK/HİS (ETMEK) ile/ve/değil/||/<>/> SEZMEK/SEZİNLEMEK/SEZGİ


- HİS (ETMEK) ile/değil KABUL


- HİS (ETMEK) ile/değil/ne yazık ki ZANNETMEK


- HİS (ETMEK) ile/değil ZAN


- HIS/HOSPITAL INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HASTANE BİLGİ DÜZENİ


- HİS SESİNE değil HİSSESİNE


- HİS/HİSSİYAT değil/yerine/= DUYGU


- HİS[Ar.] değil/yerine/= DUYU/DUYUM


- HİS" değil/yerine İZLENİM


- HİS ile/ve/değil KUVVE


- HİSAR değil/yerine/= KORGANCIK


- HİSS[Ar. çoğ. AHSÂS] değil/yerine/= GÜÇLÜ DUYGU, DUYMA GÜCÜ


- HİSS KABL-EL-VUKÛ'(HİSS-İ MUKADDEM) değil/yerine/= ÖNSEZİ, ÖNCEDEN HİSSETME [Fr. PRÉSSENTIMENT]


- HİSSE SAHİBİ/HİSSEDAR değil/yerine/= PAY İYESİ/PAYDAŞ


- HİSSETMEK ile/değil ÇAĞRIŞIM


- HİSSETMEK ile/değil SEZMEK

( Duyularla. İLE/DEĞİL Zihinle. )


- HİSSETMEZSEM ile/değil HİSSETMEDİĞİM ZAMAN


- HİSSETTİRİYOR" değil DÜŞÜNCESİNİ UYANDIRIYOR


- HİSSETTİRİYOR ile/ve/değil/||/<>/< YANSITIYOR


- HİSS-İ SELÎM/İLHÂMÂT-I RABBÂNÎ/BON SENS[Fr.] değil/yerine/= SAĞDUYU


- HİSSÎ değil/yerine/= DUYGUSAL


- HİSSİNE KAPILMAK" değil SEZGİ/SEZMEK


- HİSSİYAT değil/yerine/= DUYGULAR/SEZİŞLER


- HİSSİY(Y)ÂT[Ar.] değil/yerine/= DUYGULAR, SEZİŞLER


- HİSTOLOJİ/K/HISTOLOGY[İng.] değil/yerine/= DOKUBİLİM/SEL / DOKU/SAL


- HİSTOLOJİST değil/yerine/= DOKUBİLİMCİ


- HIT/HEALTH INFORMATION TECHNOLOGİES[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ


- HİTÂB/EN ile/değil İTHÂF/EN


- HİTABEN değil/yerine/= YÖNELİK


- HİTÂM değil/yerine/= SON, NİHÂYET | BİTME, TÜKENME | MÜHÜRÜN, BASILDIĞI KÂĞITTA KALAN İZİ


- HİT-İT ÜNİVERSİTESİ değil HİTİT ÜNİVERSİTESİ


- HIV/HUMAN IMMUNODEFICIENCY VİRUS[İng.] değil/yerine/= INSAN BAĞIŞIKLIK YETERSİZLİĞİ VİRÜSÜ


- HIYANET/İHANET[Ar.] değil/yerine/= SATKINLIK/SATINÇ


- HİYERARŞİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HETERARŞİ

( Dikey (ilişki). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yatay (ilişki). )


- HIZ REKORU ile/değil HIRS REKORU


- HIZ ile/değil/yerine AKIŞ


- HIZ değil/yerine/>< DAYANÇ/SABIR


- HİZÂYA GELMEK/GETİRMEK değil/yerine/= YOLA GELMEK/GETİRMEK


- HİZAYA GELMEK değil/yerine/= DÜZ SIRA OLMAK


- HİZB değil/yerine/= KISIM, BÖLÜK | CEMAAT, TÂİFE, TARAFTAR


- HIZINI YAVAŞLATMAK değil HIZINI AZALTMAK ya da YAVAŞLAMAK


- HIZIR TÜRBESİ değil FERİDUN AHMET PAŞA TÜRBESİ(NİŞANCI)

( Eyüp'tedir. )

( Türbe girişindeki yazının, "Boylu-poslu, endamlı idi. Çok hayırseverdi. Hızır gibi adamdı." olmasından dolayı "Hızır Türbesi" olarak yanlış tanımlanmaktadır. )

( [not] KHIDR TOMB but FERIDUN AHMET PASHA TOMB (NISHANCI) )


- HIZLI DÜŞÜNMEK ile/ve/değil DÜŞLEMEK / HAYAL (ETMEK)


- HIZLI GİTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZAĞA GİDEBİLMEK

( [... için/istiyorsak ...]
Yalnız gidilmeli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birlikte gidilmeli. )


- HIZLI GİTMESİNE NEDEN OLMAK ile/değil/yerine YAVAŞ GİTMESİNİ SAĞLAMAK


- HIZLI KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKICI KONUŞMAK


- HIZLI KULLANIM değil/yerine SAKİN KULLANIM


- HIZLI MODA ile/değil/yerine/>< YAVAŞ MODA

( )

( Gerçek Bedel[The True Cost] ve Irmak Mavisi[River Blue] belgesellerini de izleyelim, bilgilenelim, bilinçlenelim, çevremize duyuralım! )


- HIZLI OKUMA ile/değil ANLAYARAK HIZLI OKUMA


- HIZLI ÖRGÜTLEN(EBİL)ME ile/ve/değil/<> NİTELİKLİ ÖRGÜTLENME


- HIZLI YAZMA/YAZIM ("GEREKSİNİMİ") ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< "HIZLI GÖNDERME GEREKLİLİĞİ" YANILGISI

( Hızlı yazabiliriz. [gereksinim değildir!] Fakat her zaman hataları denetleyebilir ve düzeltebiliriz. Sorun, hızlı yazmakta değil hızlı gönderme yanılsamasında ve ne yazık ki davranış sorumsuzluğu, okuyuculara kayıtsızlık, "kendi rahatını tüm olası okuyuculara dayatma" vb. olarak açıklanabilir. )