Değil (... değil ...) bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(14/79)
- ÇEKİÇ ile/ve/değil/||/<> TOKMAK
- ÇEKİLGİ/İNZİVA ile/ve/değil/yerine/||/<> OYALANMA
- ÇEKİLİŞ ile/değil ÇEKİM
- ÇEKİMİN/KAMERANIN:
ÖNÜNDEN GEÇMEK değil/yerine/>< ARKASINDAN GEÇMEK
- ÇEKİMSER/LİK ile/ve/değil/||/<>/< UYUMLU/LUK
- ÇEKİNCE ile/değil/yerine SAYGI
( [not] AVOID vs./but RESPECT
RESPECT instead of AVOID )
- ÇEKİNGEN/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MESAFELİ/LİK
- ÇEKİNME ile/ve/değil/||/<> NEZÂKET
- ÇEKİRDEK ile/değil ÇİĞİT
( ... İLE/DEĞİL Pamuk çekirdeği. )
- ÇEKİŞME değil/yerine/>< UYUM
- BOŞANMA:
ÇEKİŞMELİ ile/değil/yerine/>< ANTLAŞMALI
- CELÂLLENMEK değil/yerine/= ÖFKELENMEK
- CELB-İ MENÂFİ değil/yerine/>< DEF-İ MEFÂSID
( Yanlışları önlemek ve işlememek; çıkarları, iyilikleri getirmek ve işlemekten öncelik kazanır. )
( Def-i mefâsıd, celb-i menâfiden evlâdır. )
- CELEP/CELEB[Ar.] değil/yerine/= İÇOĞLANI
( Saraylarda, çeşitli devlet hizmeti için aday olarak yetiştirilen gençlere verilen ad. )
- CELESÂT-I ÂTÎ değil/yerine/= GELECEK OTURUMLAR
- CELESTIAL değil/yerine/= GÖK,GÖKÇE, GÖK İLE İLGİLİ
- ÇELİŞİK OLAN ile/ve/değil/||/<>/< ÇELİŞİK GÖRÜNEN
- ÇELİŞİK ile/ve/değil BARIŞMAMIŞ
- ÇELİŞİK" ile/değil ÇELİŞKİ OLDUĞUNU İDDİA EDENİN BİLGİSİZLİĞİ/YETERSİZLİĞİ
- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/||/<>/< ANA ÇELİŞKİ
- ÇELİŞKİ ile/değil/< DAYANÇ/SABIR
- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine EYTİŞİM
( CONTRADICTION vs. DIALECTIC )
- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLİŞKİ
( [not] CONTRADICTION vs./and/but/||/<>/< RELATION
RELATION instead of CONTRADICTION )
- ÇELİŞKİ ile/değil/yerine/>< İLİŞKİ
- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYUMSUZLUK
- ÇELİŞKİLİ ile/ve/değil FARKLI
( [not] CONTRADICTED vs./and/but DIFFERENT )
- ÇELİŞKİLİ ile/ve/değil/<> ÖZENSİZ
- ÇELİŞKİYE/ÇATIŞKIYA İŞARET (ETMEK) ile/ve/değil/<> SERZENİŞ
- CELLAT[Ar. < CELLAD] değil/yerine/= ÖLDÜRMEN
- DİKKATİNİ:
"ÇELMEK" değil ÇEKMEK
- CELSE[Ar.] değil/yerine/= DURUŞMA/OTURUM
- CEM ile/ve/değil TEVHİD
- CEMÂL:
İNSAN YÜZÜ ile/ve/değil/||/<>/< İNSAN SÖZÜ
- CEMÂL ile/ve/değil CEMÂL'İNİN NÛRU
- ÇEMBER ile/değil ÇEPER
- CEMİYET değil/yerine/= DERNEK
- CEN/COMİTÉ EUROPÉEN DE NORMALISATION, EUROPEAN COMMİTTEE FOR STANDARDIZATION değil/yerine/= AVRUPA STANDARTLAR KURULU
- CENAZEYE GİDİYORUM ile/değil/yerine AĞLAMAYA GİDİYORUM
( Lazlar ve Mingreller, cenazenin adı yerine halini ifade etmeyi tercih ederler. )
- ÇEMBER/ÇENBER[Fars.] değil/yerine/= DÖNGE
- ÇENEYİ "ÇALIŞTIRMAK" değil/yerine ELİNİ "ÇALIŞTIRMAK"
- ÇENEYİ KULLANMADA:
(FAZLA) KONUŞMAK İÇİN ile/ve/değil/yerine ÇİĞNEMEK İÇİN
- CENİN[Ar.] değil/yerine/= DÖLÜT/DÖL
- CENK/NÂME ile/değil ÇENG/NÂME
- [CENNET] ANNENİN:
"AYAKLARININ ALTI(TABANI)" değil RAHİM(İ)
- CENNET/LER ile/değil İRFÂN CENNETİ(CENNET-İ İRFÂN)
- CENNET'TEN:
"KOVULMA" değil İNDİRİLME
- CEP TEL'DA:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/yerine KULAKLIĞIYLA KULLANMAK
( [not] TO USE EARPHONELESS - TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS :ON MOBILE PHONES) ( TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS instead of TO USE EARPHONELESS :ON MOBILE PHONES )
- CEP TELEFONUNU:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/>< KULAKLIĞIYLA KULLANMAK
( Yanlışı. >< Doğrusu. )
- ÇER değil/yerine/= SATRANÇ
- ÇERAG/Ğ[Fars.]/ÇIRA değil/yerine/= KANDİL, MUM, IŞIK | OTLAMA, OTLAK
- CERAHAT ile/değil/yerine/>< CEMAAT
- ÇERÇEVE ile/ve/değil/||/<> ÜST SINIR
- CEREYAN değil/yerine/= AKIM
- ÇERH[Fars. < ÇARH/ÇERYH]/FELEK[Ar.] değil/yerine/= ÇARK
- CESÂRET:
DEVAM EDEBİLME GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/< HİÇ GÜCÜMÜZ KALMADIĞINDA, DEVAM EDEBİLMEK
- CESARET ETMEK değil/yerine/= GÖZE ALMAK
- CESÂRET:
KORKUNUN YOKLUĞU ile/ve/değil/+/||/<>/< BENCİLLİĞİN BULUNMAMASI
- CESÂRET:
"SEÇTİKLERİMİZ" değil VAZGEÇTİKLERİMİZ
- CESÂRET değil BUNALIM
- CESÂRET ile/ve/değil CAHİL CESÂRETİ
( [not] COURAGE vs./and/but IGNORANT COURAGE )
- CESÂRET ile/ve/değil/||/<> GÖZDEN ÇIKARMAK
- CESÂRET ile/ve/<>/değil İSTEKLİLİK
( [not] COURAGE vs./and/<>/but WILLINGNESS )
- CESÂRET ile/değil KABA/LIK
- CESÂRET ile/değil/ne yazık ki SAYGISIZLIK
- CESÂRET ile/ve/değil/yerine ŞEHÂMET
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Akıllıca olan cesâret. )
( [not] COURAGE vs./and/but REASONAL COURAGE
REASONAL COURAGE instead of COURAGE )
- CESARET değil/yerine/= YÜREKLİLİK/GÖZÜPEKLİK
- CESÂRET ile/değil YÜZSÜZ/LÜK
- CESARETLEN(DİR)MEK değil/yerine/= YÜREKLEN(DİR)MEK
- CESET/NAAŞ[Ar. < NA'Ş] değil/yerine/= ÖLÜYİN/GÖVRE
- CESET/CESED ile/ve/değil/||/<>/> CENÂZE
( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan için. )
- ÇEŞİTLİ/LİK ile/değil/||/<> ÇEŞNİ
- ÇEŞME ile/değil/< ŞADIRVAN/ŞÂDURVÂN[< Fars. ŞÂDÂB-I REVÂN: Akıcı, çok su. (REVÂN: Akıcı.)]
( ... İLE/DEĞİL Daha çok cami avlularında bulunan, etrafı çok musluklu duvarla çevrili su haznesi. )
- CESUR/CESURCA değil/yerine/= YÜREKLİ/KORKUSUZ/GÖZÜPEK
- CESUR ÖNDERİN ANLATACAĞI:
"BAŞARI/SIZLIK" değil/yerine/< GELİŞİM
- ÇETE[Bulg.] ile/değil/yerine/||/<>/< ÖRGÜT
( Yasa dışı işler yapmak ya da etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk. | Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ortak bir amacı ya da işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların ya da kişilerin oluşturduğu birlik. | Bir kuruluşa bağlı alt bölümlerin bütünü. )
- ÇETE/ÇETERE" değil ÇETELE
( Çizilerek ya da oyularak açılan kertik. | Esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttuğu ağaç dalı. )
- CETVEL değil/yerine/= ÇİZELGE
- CETVEL değil/yerine/= ÇİZGİLİK/ÇİZGEÇ
- CETVEL/LİSTE değil/yerine/= DİZELGE
- CEVAZ BAHŞ değil/yerine/= OLUR VEREN
- CEVAZ değil/yerine/= OLUR
- CEVÂZ-I İSTİHDAM değil/yerine/= İŞLENDİRME OLURU
- CEVHER ve ARAZ ile/ve/değil/||/<>/> ZÂT ve SIFAT
( Nesnede/cisimde. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsanda. )
- CEVHER[Ar.] değil/yerine/= TÖZ
- ÇEVİRİ:
SPONTANE değil SİMULTANE
- ÇEVİRİ ile/değil ÇEVİRME
- ÇEVİRİ ile/ve/değil/||/<> UYARLAMA
- ÇEVİRİDEN OKUMAK ile/ve/değil/yerine İLK KAYNAKTAN OKUMAK
- ÇEVİRMEK ile/ve/değil/||/<>/< DÖNÜŞTÜRMEK
- ÇEVİRMEK ile/değil GEÇİRMEK
- CEVİZ (REÇELİ) ile/ve/değil/<> GÖVEK (REÇELİ)
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Cevizin yeşil kabuğu. )
- ÇEVRE İÇİN YAŞAMAK değil/yerine ÇEVRE İLE BİRLİKTE YAŞAMAK
- ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK değil/yerine/= ÇEVRE VE URELCİLİK
- ÇEVRECİ/LİK ile/ve/değil DOĞACI/LIK
- ÇEVREMDEKİ ON(10) KİŞİ YAPIYORSA, BEN DE YAPARIM/ALIRIM değil/yerine ÇEVREMDEKİ ON(10) KİŞİ YAPIYORSA, BEN DE KENDİMİ YAPAR/ALIR BULUYORUM
- CEZA:
AMAÇ değil/yerine/>< ARAÇ
( [bkz.] CESARE BECCARIA[15 Mart 1738 - 28 Kasım 1794] )
- CEZA EVİNDE KALMA SÜRESİNİN ARTIRILMASI ile/ve/değil/||/<>/< CEZANIN ARTIRILMASI
- CEZA:
GELECEĞE YÖNELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GEÇMİŞE DÖNÜK
- CEZA SAHASI değil/yerine/= KIZIT ALANI
- CEZA:
SUÇ İŞLEDİĞİNDEN DOLAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUÇ İŞLENMEMESİ İÇİN
- CEZA TÜZESİ(HUKUKU) ile/ve/değil ÖZGÜRLÜKLERİN TÜZESİ(HUKUKU)
- CEZA YARGILAMASINDA:
CEZA KARARNAMESİ ile/değil/yerine/||/<>/> BASİT YARGILAMA USÛLÜ
(
)
(
)
( )
- CEZÂ ile/ve/değil/yerine/||/<> CEFÂ
- CEZA değil ERİŞEMEME
- CEZÂ ile/değil KARŞILIK
( Kötülüğü cezalandırmayan, yapılmasını emreden gibidir. )
- CEZA değil/yerine/= KIZIT
- CEZÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÜTÛF
- CEZÂDA AŞIRIYA DÜŞMEK değil/yerine/>< HATAYLA BERAAT
- CEZAEVİ değil/yerine/= KIZITEVİ
- CEZAÎ ŞART değil/yerine/= KIZITSAL KOŞUL
- ÇEPTIR/CHAPTER[İng.] değil/yerine/= BÖLÜM
- chart.[Lat. < CHARTA] değil/yerine/= İLÂÇLI KÂĞIT
- CHATBOT değil/yerine/= SOHBET ROBOTU
- CHATGPT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TURGPT
( [Dil Desteği]
Çok sayıda dilde, metin anlama ve üretme yeteneğine sahip bir yapıdır. Ancak, özellikle İngilizce odaklıdır.[Öteki dillerdeki etkililiği, İngilizce kadar yüksek olmayabilir.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe dilinde üstün performans gösteren ve Türkçe içerik oluşturmak ve anlamak için odaklandırılmış bir yapıdır. )
( [Eğitim verileri ve kaynaklar]
Çok sayıda İngilizce metin kaynağından eğitilmiştir ve İngilizce'ye odaklanır.[Öteki dillerdeki veri kaynaklarına da erişimi vardır.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe içeriklerden eğitilmiş ve Türkçe'deki metinleri daha iyi anlayabilen ve yansıtabilen bir yapıdır. )
( [Türkçe kültür ve aktarım anlayışı]
Türk kültürü ve tanımları konusunda sınırlı bilgiye sahip olabilir ve bu nedenle Türkçe içerikleri daha az doğru biçimde işleyebilir.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Türk kültürünü ve tanımlarını daha iyi anlar ve bu nedenle Türkçe metinleri daha iyi işleyebilir. )
( [Uygulama Alanları]
Genel sohbet, metin oluşturma, soru-yanıt uygulamaları, metin tabanlı oyunlar ve daha fazlası gibi geniş bir uygulama yelpazesi için kullanılabilir.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe içeriğe sahip web siteleri, müşteri hizmetleri botları, özel Türkçe metin oluşturma görevleri ve Türkçe'deki çeşitli uygulamalar için daha uygundur. )
- CHATGPT'de:
01[SIFIR BİR] değil o1[O BİR]
- CHATGPT'de:
40[DÖRT SIFIR] değil 4o[DÖRT O]
- CHECK POİNT[İng.] değil/yerine/= DENETİM NOKTASI
- CI/CARDIAC INDEX | CONFIDENCE INTERVAL değil/yerine/= KALP İNDEKSİ | GÜVEN ARALIĞI
- ...'CI ile/ve/değil/yerine ...'NIN DÜZENİ/DÜZENEĞİ
- cib.[Lat. < CIBUM] değil/yerine/= GIDA, YEMEK
- cib.[Lat. < CUM cibis] değil/yerine/= YEMEKLER ARASINDA
- ÇİÇEK değil SUÇİÇEĞİ
- CİDDİ ANLAMDA ile/ve/değil/||/<> CİDDİ ORANDA
- CİDDİ" ile/değil GİTTİ
- CİDDİYE ALINMASI GEREKEN:
KENDİMİZ ile/ve/değil/||/<>/< İŞİMİZ
- CİDDİYET:
SURATSIZLIKLA ile/değil İLKELERLE
- CİDDİYET ile/ve/değil/yerine TUTARLILIK
( KONSEKAN: Tutarlı, mantıklı davranan. Yargıları mantığa uygun olan. )
- CIED/CARDIOVASCULAR IMPLANTABLE ELECTRONIC DEVICE değil/yerine/= KALP-DAMAR İÇİ ELEKTRONİK AYGIT
- ÇİFT ANLAMLI/LIK ile/değil ÇOK ANLAMLI/LIK
- ÇİFT ile/ve/değil İKİLİ
- ÇİFT-Çİ ile/değil/yerine İKİ-Cİ
- ÇİFTÇİ ile/ve/değil KÖYLÜ
( FELLAH[Ar.]: Çiftçi. | Mısır köylüsü. | Siyahi, arap. )
( ZÂRİ[çoğ. ZÜRRÂ'] ile/ve/değil ... )
( ... ile/ve/değil RUSTAYİ )
( TAOPOU: Köy güzeli. )
- ÇİFTE STANDART değil/yerine/= İKİLİ ÖLÇÜN
- ÇİFTE "STANDART" değil/yerine/= STANDART
- ÇİFTLEŞ(TİR)MEK/AŞIM ile/ve/değil BİRLEŞ(TİR)MEK
( Hayvanlarda. İLE/VE/DEĞİL İnsanda. )
( DENİZ YILDIZI: Etkin olmayan eşlere verilen ad. )
( MİKSOSKOPİ: Birleşmeyi seyretmekten hoşlanma/hoşlanan. )
( PORNO/GRAFİ: Açık, apaçık olan. [Eşeyselliğin tekelinde bir terim/sözcük değildir. (Güneşin görünürlüğü/varoluşu kadar açık/kesin/net olanlara da "pornografik" denilebileceği gibi)] )
( MEVSİM-İ SİFÂD[Ar.]: Hayvanların çiftleşme mevsimi/dönemi/zamanı. )
( VENERYEN/VENEREAL[İng.]: Eşeysel ilişkiyle ilgili, zührevî. )
( SİFÂD ile/ve/değil CİMÂ'[< CEM], VATY, !LİVÂTA[Eriller arasında, anal yolla olan.] )
- ÇİFTLİK ile/değil ESTANCIAL
( ... İLE/DEĞİL Patagonya'da, çok büyük alanı kaplayan çiftlikler. )
- ÇİĞ SARIMSAK ile/ve/değil/yerine PİŞMİŞ SARIMSAK
( Yedikten sonra ağız kokusu olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE [pek] Kokusu olmaz. )
( Keskindir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Keskinliği gider. )
- ÇİĞ ile/değil ÇİY/JALE[Fars.]
- ÇIĞLIĞA:
"SAĞIR OLMAK" ile/değil/yerine/>< ÇIĞLIK OLMAK
- ÇIĞLIK ile/ve/değil/=/||/<>/< ÇAĞRI
- CİHAZ[Ar.] değil/yerine/= AYGIT
( Aygıt, alet, takım. | Çeyiz, kadının evlenirken birlikte getirdiği eşyalar. )
- CİHET/TARAF değil/yerine/= YÖN/DOĞRULTU
- ÇIKAR "AHLÂKI" ile/değil/yerine FERÂGAT AHLÂKI
( MORALS OF PROFIT vs. MORALS OF ABNEGATION )
- ÇIKAR(MENFAAT) ÇATIŞMASI ile/değil/yerine ÇIKAR İLİŞKİSİ
- HİZMET:
"ÇIKAR İÇİN" ile/değil/yerine/>< HAK İÇİN
- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< ADÂLET
( Düşüncesiz ya da alçak düşünceleri olanlar için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüksek düşünceleri olanlar için. )
- [ne yazık ki]
"ÇIKAR" ile/değil/yerine/>< AKIL
- ÇIKAR ile/ve/değil/yerine ALIŞVERİŞ
( [not] PROFIT vs./and/but RELATIONS
RELATIONS instead of PROFIT )
- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< ÇIKARIM
- ÇIKAR ile/değil/yerine (")DEĞER(")
- ÇIKAR" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FIRSAT
( davranis-tutum ypma ypa psikolojip bdvn )
- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< HAK
( Bir şey, çıkar ise hak değildir.
Hak ise çıkar değildir.
Hukukun abecesi budur. )
- ÇIKAR ile/değil/yerine HİZMET
- ÇIKAR ile/değil/yerine İLKE
( [not] PROFIT vs./but PRINCIPLE
PRINCIPLE instead of PROFIT )
- ÇIKAR ile/değil/yerine KATKI
- ÇIKAR ile/değil/yerine OLASI ZARARLARI AZALTMA
- ÇIKAR ile/değil/yerine TAD/ZEVK
- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< VİCDAN
( Çıkar konuşunca, vicdan susar fakat sus(turul)mamalıdır! )
- [ne yazık ki]
VEFÂ:
ÇIKARA ile/değil/yerine/>< KİŞİYE
- ÇIKARDAŞ ile/değil/yerine/>< ANLAMDAŞ
- ÇIKARIM" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÇAĞRIŞIM
- ÇIKARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOLAYIM
- ÇIKARIM ile/değil/yerine (SADECE) DÜŞÜNME
( [not] INFERENCE vs./but (ONLY) THINKING
(ONLY) THINKING instead of INFERENCE )
- ÇIKARIM ile/değil SOYUTLA(N)MA
- ÇIKARIMIZI GÖZETMEK ile/ve/değil/yerine/<> ZARAR GÖRMEMEK
- ÇIKARLAR/IMIZ GEREĞİNCE değil/yerine İLİŞKİLER GEREĞİNCE
- ÇIKARLARIMIZI, BİRİLERİNDEN/ÖTEKİLERDEN ...:
!ÖNDE/ÜSTTE TUTMA(MA)K ile/değil/yerine AYRI TUTMA(MA)K
- ÇIKAR(LAR)INI DÜŞÜNME/K ile/değil/yerine ONU(N)/ÖTEKİ(Nİ/N)/SENİ(N)/KENDİ (İYİLİĞİN/ÇIKARIN) (İÇİN) DÜŞÜNME/K
- ÇIKAR(LAR)INI "DÜŞÜNMEK/İSTEMEK/BEKLEMEK" değil/yerine/>< HAK ETTİKLERİNE VE/VEYA ETTİĞİN KADARINA RIZÂ GÖSTERMEK
- ÇIKARTMA ile/değil ÇIKARMA
( KIBRIS "ÇIKARTMASI" değil KIBRIS ÇIKARMASI )
- ÇIKIŞ ile/ve/değil/<> BUHARLAŞMA
- CİKLET[İng.] değil/yerine/= SAKIZ
- ÇIKMAYIM" değil ÇIKMAYAYIM
- ÇİLE[Fars. < ÇİLLE] değil/yerine/= SIKINTI/KIRKÇA
- ÇİLEK ile/değil/ne yazık ki FRENKÇİLEĞİ
( ... İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ Kokusuz, kırmızı ve iri meyve veren çilek türü. )
- ÇİLEKEŞ değil/yerine/= KIRKÇI
- ÇİLEYİ (SEÇMEYİN!) ile/ve/değil/||/<>/< ÇİLEĞİ (SEÇMEYİN!)
- ÇILGIN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< APTAL/LIK
- ÇİM ile/ve/değil/<> ARAPSAÇI
( ... İLE Bir vaziyet planında, genellikle yeşil alanları belirlemek üzere girişik kıvrımlı çizgilerle yapılan bir çeşit tarama. | Bahçelerde, çim yerine kullanılan bir yeşillik. )
- CIMBIZ ile/değil/yerine BÜYÜTEÇ
( [not] TWEEZERS vs./but MAGNIFYING/BURNING GLASS
MAGNIFYING/BURNING GLASS instead of TWEEZERS )
- ÇİMENTO değil/yerine/= TAŞÖZÜ
- CİMNASTİK/JİMLASTİK değil JİMNASTİK[Fr.] değil ESNETİM
- CİMRİ/NEKES[Fars. < NÂ+KES]/PİNTİ/MIHSIÇTI[argo] değil/yerine/= KISMIK
( Aşırı derecede tutumlu. )
- CİMRİ/PİNTİ/NEKES değil/yerine/= ELİSIKI/KISMIK/VARYEMEZ
- CİMRİ/LİK, HASİS/LİK, PİNTİ/LİK ile/değil/yerine TUTUMLU/LUK
( BUHL/BUHÛL, HİSSET ile/değil/yerine ... )
( STINGI/NESS, PARSIMONIOUS vs./and THRIFTY/NESS
THRIFTY/NESS instead of STINGI/NESS, PARSIMONIOUS )
- CİMRİLİK ile/ve/değil PARA HARCAYAMAMAK
( Bazı kişiler cimri değildir fakat para da harcayamaz. )
- CİN KÜLTÜRÜ ile/değil/yerine/||/>< DİN KÜLTÜRÜ
( Din kültürünün bittiği yerde/zaman cin kültürü başlar. )
( [not] JINN CULTURE vs./but/instead of/||/>< RELIGION CULTURE )
- TARÇIN:
ÇİN ile/değil/yerine SEYLAN
(
)
- CİN değil/= KÜÇÜK[MİKROP]
- ÇINAR AĞACI YAPRAĞI ile/değil SIĞLA AĞACI YAPRAĞI
- CİNÂYET VAKASI değil/yerine/= ÖLDÜRÜM OLAYI
- CİNÂYET değil/yerine/= ÖLDÜRÜM
- CİNCİ MEYDANI değil/< CÜNDÎ MEYDANI
( Zamanla bu hale dönmüştür. DEĞİL/< Ata iyi binen, binici. Süvâri, sipâhi. )
( KADIRGA - EMİNÖNÜ )
- ÇİN'DE değil İÇİNDE!
- CINGAR değil ÇINGAR
- ÇİNGENE/KIPTİ[Ar. < KIBTİ] değil/yerine/= ROMAN
( ... DEĞİL/YERİNE/= Sözcük karşılığı, "İnsan". )
- CİNNET:
"GETİRMEK" değil GEÇİRMEK
- CİNNET[Ar.] değil/yerine/= DELİLİK
- CİNS değil FARKLI
( [not] "KIND" but DIFFERENT )
- CİNSELLİK YAŞAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜZÜŞMEK
- CİNSİ/CİNSEL[Ar.]/SEKSÜEL[İng. < SEXUAL] değil/yerine/= EŞEYSEL
- CİNSİYET değil/yerine/= EŞEY
- CIO/CHIEF INFORMATION OFFICER değil/yerine/= BİLİŞİM KURULU SORUMLUSU
- ÇİP[İng. CHIP] değil/yerine/= YONGA
- ÇİP[İng. < CHIP] değil/yerine/= KAMGA/YONGA
( Kesilen, yontulan ya da rendelenen bir şeyden çıkan parça. | Milimetrik yüzeyler üzerinde onbinlerce devre öğesinden oluşan ve son derece karmaşık elektronik devrelerin yerleştirildiği, genellikle silikon benzeri yarı iletken ürün. )
- ÇIPLAK ile/değil BÜRÜNMÜŞ
- ÇIPLAK ile/ve/değil/||/<>/< YABAN/Î
- ÇIPLAK/LIK ile/ve/değil/||/<> GÜÇSÜZ/LÜK
- ÇIPLAK/LIK(") ile/ve/değil/||/<>/< (")ŞEFFAF/LIK(")
( BÜREHNEGÎ/BEREHNEGÎ ile/ve ... )
- ÇIPLAK/LIK ile/ve/değil/||/<>/> ZAMAN ÜSTÜ/LÜK
- CIRILMAK ile/değil/yerine/>< (AZ/KARARINDA/ORANTILI) YEMEK
( Çatlayıncaya kadar yemek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Az, ölçülü ve sağlıklı yemeği yeğleyelim! )
- ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSU" ile/ve/değil/||/<>/>/< KUĞU
- ÇİRKİN ile/değil/yerine ELVERİŞSİZ
- ÇİRKİN ile/değil/yerine ŞEKLEN ÇİRKİN
- ÇİRKİN[Fars. KİRLİ] ile/ve/değil/yerine/<> YANLIŞ
- ÇİRKİN ile/değil YETERİNCE GÜZEL DEĞİL
- ÇİRKİN/LİK ARAMAK/BULMAK ile/değil/yerine MAZERET ARAMAK/BULMAK
- ÇİRKİN/LİK ile/değil/yerine BAKIMSIZ/LIK
( "Çirkinlik"ten değil bakımsızlıktandır! )
- ÇİRKİN/LİK ile/ve/değil/||/<> ÇİRKEF/LİK
- CIRMALAMAK değil TIRMALAMAK
- CİRO ile/değil BİLÂNÇO
( [not] ENDORSEMENT vs./but BALANCE )
- ÇIRPMAK ile/ve/değil/||/<> SİLKELEMEK
- CIS/CARCINOMA İN SITU değil/yerine/= KANSER, YERİNDE KANSER
- ÇİŞİ OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İŞİ OLAN
- CİSİM ile/ve/değil DÜZGÜN KESİTLİ KATI CİSİMLER
- CİSİM değil/yerine/= EYİN
- CİSMANİ[Ar.] değil/yerine/= EYİNSEL
- CİSMİ CAMİD değil/yerine/= DİRİMSİZ EYİN
- CISO/CHIEF INFORMATION SECURITY OFFICER değil/yerine/= BİLGİ GÜVENLİĞİ SORUMLUSU
- ÇİT ile/değil BARI
( ... İLE Bahçe, açık ağıl etrafındaki çit. )
- ÇİT ile/değil/yerine GEÇİT
- ÇİTLEMBİK ile/değil ÇITLIK
- CIVA ile/değil GALYUM/GALLIUM
- CİVAR değil/yerine/= DOLAY
- CİVATA değil CIVATA[İt. < CHIAVARDA]
- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BETON ÇİVİSİ
- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< ÜTÜ
( Bozan/delen [olmak]. İLE/VE/||/<>/>< Düzelten [olmak]. )
- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<> VİDA[İt. < VITE]
( İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi, bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal ya da ağaçtan yapılmış ufak çubuk. | Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. )
(
)
- ÇİYDEM değil ÇİĞDEM/MAHMURÇİÇEĞİ
( Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi. )
( COLCHICUM )
(1996'dan beri)