
Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim
SABIR
- "Sabır törpüsü" olmamak için SUS!!!
- "SÜREÇ/YOL":
SABIR İLE ve/||/<>/> NİYAZ İLE
- (B)İLİM İÇİN GEREKENLER:
GURBET ve/||/<> SABIR ve/||/<> KILAVUZ/ÜSTAD ve/||/<> FAKR-U ZARÛRET
- ACELE ETMEK ile SABIRSIZLANMAK
( TO HASTEN vs. TO GROW IMPATIENT )
- AKIL ile/ve DAYANÇ/SABIR
( REASON vs./and PATIENCE )
- AŞK ve/||/<> DAYANÇ/SABIR
- AZİM ve/||/<>/> SEBAT ve/||/<>/> SABIR
( Başlarken. VE/||/<>/> Sürdürürken. VE/||/<>/> Bitirirken. )
- BAĞIŞLAMA ile/ve DAYANÇ/SABIR (ETME)
- BAŞARI:
SABIR ve/+/x/||/<>/> ÇALIŞMA ve/+/x/||/<>/> İSTİKRAR ve/+/x/||/<>/>
DENEME ve/+/x/||/<>/> KOŞULLAR ve/+/x/||/<>/> ZAMAN, ZEMİN
- BAŞARILI OLMAK İÇİN...:
YUMUŞAK ile/ve/||/<>/> MÂKUL ile/ve/||/<>/> DERİN ile/ve/||/<>/> ile/ve/||/<>/> YETERİNCE ile/ve/||/<>/> ŞIK ile/ve/||/<>/> KORKUSUZ ile/ve/||/<>/> SABIRLA ile/ve/||/<>/> FARKLI ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜLÜ ile/ve/||/<>/> DÜRÜST ile/ve/||/<>/> DÜZENLİ ile/ve/||/<>/> AKILLI
( Konuş. İLE/VE/||/<>/> Ye. İLE/VE/||/<>/> Soluk al. İLE/VE/||/<>/> Uyu. İLE/VE/||/<>/> Giyin. İLE/VE/||/<>/> Hareket et. İLE/VE/||/<>/> Çalış. İLE/VE/||/<>/> Düşün. İLE/VE/||/<>/> Davran. İLE/VE/||/<>/> Kazan. İLE/VE/||/<>/> Biriktir. İLE/VE/||/<>/> Tüket. )
- BEKLENTİ yerine DAYANÇ/SABIR
( PATIENCE/FORBEARANCE instead of EXPECTATION, ANTICIPATION )
- BELÂ'YA SABIR ile/ve/değil/yerine NİMET'LERE SABIR
( Anlamadığımız herşey başımıza belâ. )
- BİLGİ ve/||/<> BİLİM ve/||/<> DAYANÇ(SABIR) ve/||/<> YETİNME
( Anamal/sermaye. VE/||/<> Silah. VE/||/<> Giysi. VE/||/<> Kazanç. )
- BİZİ/SENİ İSTEMEYENE:
SABIR GÖSTERME! ile/ve/||/<> FEDÂKÂRLIK GÖSTERME! ile/ve/||/<> SEVGİ/ANLAYIŞ GÖSTERME!
( Adı, "yüzsüzlük" olur. İLE/VE/||/<> Adı, "eziklik" olur. İLE/VE/||/<> Adı, "kişiliksizlik" olur. )
- BOYUN EĞMEK ile/değil DAYANÇ/SABIR ETMEK
( İNHİNA: Eğrilme, bükülme. | Baş eğme. )
( [not] TO SUBMIT vs./but PATIENCE )
- CEHÂLET ve/> SABIRSIZLIK
( IGNORANCE and/> IMPATIENCE )
- ÇARESİZLİK ile/ve/değil/yerine/<> SABIR
- ÇEKİNGEN/LİK ile/ve/<> DAYANÇLI/LIK/SABIRLI/LIK
- DAYANÇ'TA/SABIR'DA:
METÂNET ile HOŞGÖRÜ ile DUA ile GÖZYAŞI ile HASRET ile AŞK
( Madem görüyorsunuz... O zaman, hoşgörün!
[Âşık Veysel] )
- DAYANÇ/SABIR:
BOYUN EĞMEK değil/yerine ÇABA GÖSTERMEK
- DAYANÇ/SABIR:
SÜREYE ile/ve/değil SÜRECE
- DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> "KENDİNİ TUTMAK"
- DAYANÇ/SABIR ile/ve BAŞARI
( Büyük başarıların sahipleri, küçük işleri titizlikle yapabilme sabrını gösteren kişilerdir. )
( PATIENCE vs./and SUCCESS )
- DAYANÇ/SABIR ve/||/<> BEKLEMEK
- DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> DAYANIKLILIK
( ... cum/et/<> FORTITUDO )
- DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> DİNGİNLİK
( PATIENCE vs./and/<> INERTIA )
- DAYANÇ/SABIR ve DOĞRU (ZAM)ANLAMA
( PATIENCE and TIMING )
- DAYANÇ/SABIR ve/<> GÜÇ
( PATIENCE and/<> POWER )
- DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> İSTİKRAR
( SABIR ÇİÇEĞİ / GIAN AGAVE[Lat.] [Ancak 10 yılda açar.] )
( PATIENCE vs./and/<> STABILITY )
- DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> KANAAT
( Kanaat eden aziz olur, Kanaatsizlik eden zelil olur. [azza men kanea, zelle men tamea] )
( PATIENCE vs./and/<> CONTENTMENT )
- DAYANÇ/SABIR ve/<> KARARLILIK
- DAYANÇ/SABIR ile/ve MÜCADELE (ETMEK)
( Sabırla koruk tut, yaprağı Atlas olur. )
( PATIENCE vs./and TO STRUGGLE )
- DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> RIZÂ
- DAYANÇ/SABIR ile/ve/> SELÂMET
( Sabrın sonu, selâmettir. )
- DAYANÇ/SABIR ile/ve SIĞINMA
( PATIENCE vs./and SHELTER )
- DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> ŞÜKÜR
( PATIENCE vs./and/<> GRATITUDE )
- DAYANÇ/SABIR ile/ve/||/<> TEVEKKÜL
- DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> UYUM
( Uyumsuzluğu, zayıf iradeli kişi yaratır. )
( PATIENCE vs./and/<> HARMONY )
- DAYANIKLILIK ve/||/<> GÖNÜL FERAHLIĞI ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> SABIR
( Daha yüksek bir terbiye yoktur. VE/||/<> Daha büyük bir mutluluk yoktur. VE/||/<> Daha kutsal bir görev yoktur. VE/||/<> Daha etkili bir güç yoktur. )
- DİNLEMEK ile/ve/<> SABIR/SABRETMEK
( TO LISTEN vs./and/<> PATIENCE )
- DİREŞİM/SEBÂT ile/ve/<> DAYANÇ/SABIR
( CONSTANCY vs./and/<> ENDURANCE )
- ENAYİLİK ile/değil/yerine DAYANÇ/SABIR
( [not] DUPERY vs./but PATIENCE
PATIENCE instead of DUPERY )
- GÜÇSÜZLÜK/OLANAKSIZLIK ile/ve/> DAYANÇ/SABIR
( POWERLESSNESS/IMPOSSIBILITY vs./and/> PATIENCE )
- GÜDÜLENME(MOTİVASYON) <- > SABIR <- > GÜDÜLENME(MOTİVASYON)
- GÜDÜLENME ve/>/< DAYANÇ/SABIR ( ve/>/< GÜDÜLENME)
( Herhangi bir işe başlarken çeşitli nedenlerle zihinsel hareketlilik başlatılır fakat uzun süren/sürecek işlerde ancak bir yere kadar yeterli olur. Güdünün tükenmeye başladığı noktada sabır devreye girer/girmelidir. İşin süresine, zorluğuna göre sabrın da yetmeyeceği noktaya gelinir. Sabrın tükendiği noktada da işin tamamlanması noktasına yaklaşılmıştır ve sona yaklaşmış olmanın güdülemesiyle de süreç/iş tamamlanır. )
( MOTIVATION and/> PATIENCE [< MOTIVATION] )
- HAKK ve SABIR
- HIRS değil/yerine/>< SABIR
- HIZ değil/yerine/>< DAYANÇ/SABIR
- ISTIRAP ile/ve DAYANÇ/SABIR
( Annesi ölene, "öksüz"; babası ölene, "yetim"; eşi ölene, "dul" denilir. Fakat çocuğu ölene, hiçbir şey diyemezler. Çünkü bu, öyle bir ıstıraptır ki, o ıstırabı anlatabilecek bir sözcük bile yoktur. )
- KATLANMA/TAHAMMÜL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAYANÇ/SABIR
( Maddî olanlara. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Manevî olanlara. )
( PATIENCE vs./and/<> ENDURANCE )
- KUL ile/ve/<>/|| SABIR EHLİ
- KUŞKU ile/ve/değil/yerine/>< İYİMSERLİK ve DAYANÇ/SABIR
( Hastalıkların yarısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< İlâçların yarısı. VE/||/<> İyileşmenin ilk adımı. )
- MERHAMET ile/ve SABIR
- NEFS'İ TERK ve/||/<> SABIR ve/||/<>
ZİKİR ve/||/<> TEFEKKÜR
- PİŞMAN/LIK değil/yerine/>< DAYANÇ/LI / SABIR/LI
( Uzun süreli. DEĞİL/YERİNE/>< Kısa süreli.
[Kısa süreli dayanç, uzun süreli pişmanlıktan korur.] )
- SABIR (TASABBUR)
- SABIR DİLEMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÂFİYET DİLEMEK
- SABIR ETMEK ile/ve ZABT ETMEK
- Sabır için DİNLE!!!
- Sabır için SUS!!!
- SABIR:
"BEKLEME BECERİSİ" değil BEKLERKEN, DOĞRU DAVRANIŞ SERGİLEME
- SABIR ile ...'A KATLANMAK
- SABIR ile/ve/<>/değil/yerine ÂFİYET
- SABIR ile/ve ANLAYIŞ
( PATIENCE vs./and UNDERSTANDING )
- SABIR ile/ve AZMAMAK
- SABIR ile/ve/değil/yerine BELÂ GELMEDEN ÖNCEKİ SABIR
- SABIR ile/ve/değil/<>/ne yazık ki ÇIKAR
- SABIR ve/<> HİZMET
- SABIR ile İSYAN ETMEMEK
- SABIR ile/ve KANAAT ile/ve MÜRÜVVET
( Tamamıyla nefs mertebesinden geçmeyen, mürüvvet sahibi olamaz. )
- SABIR ile KAYITSIZLIK/İLGİSİZLİK
- SABIR ile/ve KENDİNİ TUTMAK
- SABIR ile/ve/||/<> NAMAZ
( NAMAZ: Varoluş sıkıntısından kurtulmayı da sağlar. )
- SABIR ile SABR-I ANİLLAH
- SABIR ile/ve SEBÂT
( Allah'ın adlarının sonuncusudur. )
( PATIENCE vs./and PERSEVERANCE )
- SABIR ile/ve/<>/> SELÂMET
( Sabır, öyle bir iptir ki; sen kopacak/bitecek sanırsın, o, gittikçe güçlenir/çoğalır. )
- SABIR ile/ve SIĞINMA
- SABIR ile/ve/<> ŞÜKÜR
- SABIR ile/ve TÂKAT
- SABIR ve/<> TAVIR/TUTUM
( Hiç bir şeyin yokken gösterdiğin. VE/<> Her şeyin varken sergilediğin. )
- SABIR ile/ve TEVEKKÜL
- SADELİK ve/||/<> DAYANÇ(SABIR) ve/||/<> ŞEFKAT ve/||/<> MERHAMET
( SIMPLICITY and/||/<> PATIENCE and/||/<> COMPASSION )
- SAKİNLİK ile/ve DAYANÇ/SABIR
( Belirli bir bilgi ve bilinç/tutum gerektirir! )
( CALMNESS vs./and PATIENCE )
- SALAK/LIK ile/değil/yerine/>< SABIRLI/LIK
- SARISABIR ile SARISALKIM
( Zambakgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, yaprakları, oldukça yüksek bir sapın tepesinde, rozet biçiminde toplanmış bulunan bir süs bitkisi. | Bu bitkinin, etli ve kalın yapraklarından çıkarılan, kırmızımsı esmer renkli, tıpta ve boyacılıkta kullanılan bir madde. İLE Baklagillerden, salkım durumunda sarı çiçekleri bulunan, bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen bir ağaç. )
( ALOES cum LABURNUM )
- SAYGI ile/ve/<> DAYANÇ/SABIR
( [çoğu kişiye] Sonsuz olmalı. İLE/VE/<> Sınırlı olmalı! )
( RESPECT vs./and/<> PATIENCE )
- SENİ SEVMEYENE GÖSTERME!:
SABIR ve/||/<> FEDÂKÂRLIK ve/||/<> SEVGİ
( [gösterirsek, onun için ...] ... "Yüzsüzlük" "olur". VE/||/<> ... "Eziklik" "olur". VE/||/<> ... "Kişiliksizlik" "olur". )
- SONUÇLARA DAYANÇ/SABIR ile/ve NEDENLERE DAYANÇ/SABIR
( Nedenlere sabretmek, çok daha zordur. )
- SÜREÇ ile/ve/||/<>/< DAYANÇ/ÇIDAM/SABIR
( Ancak, anlayış, aydınlatır. )
( PROCESS vs./and PATIENCE )
- TESLİMİYET ile/ve/||/<>/< SABIR
( Özellikle, Anthony Hopkins'in, "The Edge" ve "The Instinct" adlı filmlerini de izlemenizi salık veririz. )
- TEVEKKÜL ve/||/<>/> RIZÂ ve/||/<>/> SABIR
( Ulaşamadığına gösterdiğin. VE/||/<>/> Ulaştığına gösterdiğin. VE/||/<>/> Kaybettiğine gösterdiğin. )
- TEVEKKÜL ile SABIR
- TÜZE/HUKUK ve/||/<> SABIR
( Hukuku bilen(/ler), sabreder. )
- YAŞAM:
İNANÇ ve/<> SABIR
- ZAMAN ile/ve SABIR
( Zamanı gelmeden görürsek, yanarız. )
( TIME vs./and PATIENCE )
- "GÖZÜN GÖRMEYİP GÖNLÜN KATLANMASI"
ile/ve/||/<>
"GÖZDEN UZAK/IRAK, GÖNÜLDEN UZAK/IRAK"
- ALIŞMA ile/değil/yerine/||/<>/ne yazık ki KATLANMA
- ANLAMAK ve/> KATLANMAK
- BÖLÜNME ile KATLANMA
( TO SPLIT vs. TO BE FOLDED )
- DARILMA ile/değil/yerine/>< DAYANMA
- DAYANMA ile KATLANMA
- DAYANMAK ile ABANMAK
( TO LEAN vs. TO LEAN AGAINST/OVER )
- DAYANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BIRAKMAK
- DAYANMAK ile SIĞINMAK
( TO RELY vs. TO TAKE REFUGE )
- DAYANMAK ile YASLANMAK
( TO LEAN vs. TO LEAN AGAINST )
- DAYANMAQ[Azr.] = DURMAK[Tr.]
- DİRENMEK ile/ve DAYANMAK
( ... ile/ve İRTİFAK )
- FEDÂKÂRLIK ile KATLANMA
( EXTREME DEVOTION vs. TO BEAR )
- GÖRMEMEK ile/ve/değil "KATLANMAK"
- GÜVEN ile DAYANMA
( Kişiye dayanma, ölür; ağaca dayanma, kurur. )
( SECURITAS cum ... )
- KABUL ETMEK ile/ve KATLANMAK
( ACCEPTANCE vs./and TO BEAR THE CONSEQUENCES )
- KABULLEN(EBİL)MEK ile DAYANMAK/DAYANABİLMEK
( Her ne gelirse, sarsılmadan dayanmanın soyluluğu ve erdemi vardır fakat anlamsız işkence ve aşağılanmayı reddetmenin onurluluğu[vakarı] da vardır. )
( (ABLE) TO ACCEPT vs. (NOT ABLE) TO WITHSTAND
There is noble virtue in unshakable endurance of whatever comes, but there is also dignity in the refusal of meaningless torture and humiliation. )
- KATLANMA/TAHAMMÜL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAYANÇ/SABIR
( Maddî olanlara. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Manevî olanlara. )
( PATIENCE vs./and/<> ENDURANCE )
- KENDİNİ SAKINMAK ve/<> DAYANMAK
- OLGUNLUĞUN EN ÖNEMLİ GÖSTERGELERİ:
DEDİKODUYA DAYANMA/TAHAMMÜL ve/<>
İFTİRAYA DAYANMA/TAHAMMÜL
( Dedikodu ve iftiraya karşılığın da üç aşaması vardır.
1- Dedikodu ve iftiraya susarak[sükûnetle] karşılık vermek.
2- Dedikodu ve iftiradan "memnun olmak".
3- Dedikodu ve iftiradan "memnun olup", "dedikoducu/iftiracı" için üzülmek. )
- SABIR ile ...'A KATLANMAK
- TAHAMMÜL[Ar.] değil/yerine/= DAYANMA, KATLANMA
( Nesnenin, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilmesi, dayanması. | Kişinin kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma. )
( ... ile TITIKSHA )
- TESLİMİYET ve/<>/|| DAYANMA GÜCÜ
- YARALANMA ile SAKATLANMA
- YAŞAM:
"YANLIŞ(LAR)A KATLANMAK İÇİN" ile/değil/yerine/>< YANLIŞ(LAR)I DÜZELTMEK ÜZERE
- ZORLUKLARA/SIKINTILARA:
KATLANMAK ile/ve/||/<> AYAK UYDURMAK
- "TENEZZÜL" ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> TEVECCÜH ETMEK
- İNİŞ ile/ve/değil/<> YOĞUNLAŞMA
- İSTEMEK ile/ve/<> TENEZZÜL
- TEDENNÎ ile TENEZZÜL
( Gerileme, düşme. İLE Kendi durumundan daha aşağıdaki bir işi, bir durumu kabul etme. | Alçakgönüllülük gösterme. )
- TENEZZÜH[< NÜZHET] ile TENEZZÜL[< NÜZÛL]
( Gezinti. İLE Kendine aykırı düşen bir işi ya da durumu kabul etme, alçalma, inma. | Alçakgönüllülük, kibirsizlik. | Fiyatta düşme/inme, indirim. )
- TENEZZÜL ETME(ME)K ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİBAR ETME(ME)K
- TENEZZÜL ve KERÂMET
- TENEZZÜL ile/ve/değil/<> TEŞEBBÜS
- TEVÂZÛ ("ETME[ME]K") ile/değil TENEZZÜL (ETME[ME]K)
( Küçük gibi görülen tenezzül makamı, saltanat makamından daha yüksektir. )
- ZİLLET ile TENEZZÜL
- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ile ASKERİCİLİK/MİLİTARİZM
- ARA/MAKAV/MACAW:
MAVİ SARI ile/ve/||/<> SARI KIRMIZI ile/ve/||/<> MAVİ GÖĞÜSLÜ ile/ve/||/<> MAVİ BAŞLI ile/ve/||/<> YEŞİL KANATLI ile/ve/||/<> ASKER ile/ve/||/<> HAHN ile/ve/||/<> HYACINTH ile/ve/||/<> SPIX
( ARA ARARAUNA cum ARA MACAO cum ARA GLAUCOGULARIS cum ARA COULONI cum ARA CHLOROPTERA cum ARA MILITARIS cum ARA NOBILIS cum ARA ANODORHYNCHUS HYACINTHINUS )
- ASKA'[< SUK] ile ASKA'
( Bölgeler. | Çeşme duvarlarının bölmeleri. İLE Kanarya. [kuş] )
- ASKER[Fars.] ile ASKER, CÜND[Ar.], LEŞKER[Fars.]
( Devredici, seyyar. İLE Er. )
- ASKLI ile/ve/||/<> ASKOSPOR[Fr. < ASCOSPORE]
( Sporları ask denilen torbalar içinde oluşan mantar. İLE/VE/||/<> Asklı mantarların sporu. )
- BİSİKLETTE:
KASK ve YARIŞÇI/SPORCU/HIZ KASKI
- ÇİLECİLİK = ZÜHDİYE = ASCETISM[İng.] = ASCÉTISME[Fr.] = ASKESE, ASKETIK[Alm.] = ASKEIN[Yun.]
- DİN ile/ve ASKERİYE
- KASK ile BARET
- LAİKLER:
!"SOYLU" ile/ve ASKER ile/ve RENÇBER ile/ve YAHUDİ
- MALİ'DE:
CENNE ile/ve/<> TİMBUKTU ile/ve/<> BANDIAGARA FALEZİ ile/ve/<> ASKİA MEZARI
( Mali'nin, UNESCO Dünya Mirası dizininde bulunan, görülmeye değer 4 önemli mekânı. )
- MEMUR ile ASKER
- MİĞFER[Ar.]/KASK değil/yerine/= TOLGA/BAŞLIK
( Başı, dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.'den yapılmış başlık. )
- PARÇA ile/ve/||/<> ASKAT
( ... İLE Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri. )
- PORTMANTO[Fr.] değil/yerine/= ASKILIK
( Palto, şapka gibi şeyleri asmak için yapılmış, raflı ve bazısı aynalı askı yeri. )
- POSTER değil/yerine/= ASKILI SUNUM, ASKILI TANITIM
- SORMAK = ASK[İng.] = DEMANDER[Fr.] = FRAGEN[Alm.] = DOMANDARE[İt.] = PREGUNTAR[İsp.]
- SÜRÜCÜ KARINCA ile/ve/||/<> ASKER SÜRÜCÜ KARINCA
( ... İLE/VE/||/<> Sürücü karıncaların, 3 katı büyüklüktelerdir. )
- ŞERGİL değil/yerine/= ASKINTI, BAŞ BELÂSI
- UNUTMAK ile/değil/yerine ASKIYA ALMAK
- YARGI:
ADLÎ ile/ve/||/<> İDÂRÎ ile/ve/||/<> ASKERÎ
( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> 2017'de kaldırılmıştır. )
- "YOKLUK, YOKTUR" değil "YOKLUK, YOKTUR", YOKTUR!
- "YOKLUK" ile "SIKINTI"
( POVERTY vs. "STRAIT" )
- 0(SIFIR) ile YOKLUK
( Akılsal/rasyonel. İLE !Akılsal/rasyonel. [!: değil] )
- GELİŞİM VE DEĞİŞİM İÇİN:
ZORUNLULUK ile/ve/||/<> YOKLUK
- İNSAN ile/ve ADEM[Ar.]/YOKLUK
( HUMAN vs./and NON-BEING )
- KESAT[Ar. < KESÂD] değil/yerine/= DURGUNLUK, YOKLUK, KITLIK
- KİŞİLERİ TANIMA:
YOLCULUKTA ve/||/<> ZORLUKTA ve/||/<>
YOKLUKTA ve/||/<> (AYNI) MASADA
- KÖRLÜK ile/<> YOKLUK
- OLUMLU-OLUMSUZ ALGISI ile/ve VARLIK-YOKLUK ALGISI
( PERCEPTION OF THE POSITIVE-NEGATIVE vs./and PERCEPTION OF THE EXISTENCE-NONEXISTENCE )
- PARASIZLIK ile "YOKLUK"
( MÜZÂYAKA[< ZÎK, ZAYK/DÎK, DAYK] )
- RAHMET > SEKİNE/YOKLUK
- SAF/LIK:
VARLIKTA ile/>< YOKLUKTA
( Var. İLE/>< Yok. )
- SÜKÛN ile/ve YOKLUK
( QUIETNESS vs./and NON-BEING )
- VARLIĞI İSTEMEK ve/||/<> YOKLUKTAN KAÇMAK
- VARLIK >< YOKLUK ile/ve/<> BAŞLANGIÇ >< BİTİŞ
- VARLIK-YOKLUK ile/değil VERİP-VERMEME
- VARLIK ile/ve VAROLMA ile/ve YOKLUK
( ... İLE/VE Gerçeklik alanıdır. İLE/VE Gerçeklik kavramıyla karşılanamaz. )
- VARLIK ile YOKLUK
( dır. İLE değildir. )
- VARLIK ile/ve YOKLUK
( Manevî ilmin nihayeti yokluktur. )
- VER(EBİL)MEK:
OLDUĞUNDA/BOLLUKTA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMADIĞINDA/KITLIKTA/ZORLUKTA/YOKLUKTA
- YOK OLMADAN ÖNCEKİ YOKLUK ile/ve ORTAYA ÇIKIŞTAN SONRA/Kİ YOKLUK
( PRADHAVAMSA-ABHAVA ile/ve PRAG-ABHAVA )
- YOK ile/ve YOKLUK
( NONEXISTENT/THERE IS NOT vs./and NONEXISTENCE )
- YOKLUK:
MERTEBEDE ile SALTIK OLARAK
( Vardır. İLE Yoktur. )
- YOKLUK:
TERBİYE EDER ve/+/||/<>/> ADAM EDER
- YOKLUK'TA YOKLUK ile VARLIK'TA YOKLUK
( Yokluk, fazlasıyla zor ve ağır bir durumdur fakat yokluktan daha zoru da vardır ki, o da, varlıkta/olanaklar içinde yokluktur. )
( NONEXISTENCE AT NONEXISTENCE vs./and NONEXISTENCE AT EXISTENCE )
- YOKLUK ile/=/||/<>/< BİR ŞEYİN YOKLUĞU
- YOKLUK ile/ve BOŞLUK
( Görünmezler, tecelli etmezler. )
( NONEXISTENCE vs./and BLANK | CAVITY )
- YOKLUK ile/ve/<>/değil BOŞLUK
- YOKLUK ile/ve MESBÛK Bİ'L-ADEM
- YOKLUK = NON-BEING[İng.] = NON ÊTRE[Fr.] = NICHTSEIENDE[Alm.] = NON-EUS[Lat.]
- YOKLUK ile/ve SALTIK/MUTLAK YOKLUK
( ABHAVA ile/ve ATYANTA-ABHAVA )
- YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK
( Yokluğunuzu hissetmeyeni, varoluşunuzla "rahatsız etmeyin!" )
( NONEXISTENCE vs./and/||/<>/>< EXISTENCE )
- YOKLUK ile YOK İKEN
( NONEXISTENCE vs./and WHEN (IT IS) NOT EXIST )
- YOKLUK ile/ve YOK OLMADAN ÖNCEKİ YOKLUK
( ABHAVA ile/ve PRADHAVAMSA-ABHAVA )
- YOKLUK ile/ve YOKLUĞUN VAROLUŞU
( ... ile/ve VU ZHI YOU )
- YOKLUK ile YOKLUK
( NONEXISTENCE vs. NONEXISTENCE )
- YOKLUKTAN OLUŞAN YOKLUKLAR ile/ve/değil VARLIKTAN OLUŞAN YOKLUKLAR
- YOKLUKTAN YARATMAK ile/ve YOK İKEN YARATMAK
- "YOKLUK, YOKTUR" değil "YOKLUK, YOKTUR", YOKTUR!
- "YOKLUK" ile "SIKINTI"
( POVERTY vs. "STRAIT" )
- 0(SIFIR) ile YOKLUK
( Akılsal/rasyonel. İLE !Akılsal/rasyonel. [!: değil] )
- GELİŞİM VE DEĞİŞİM İÇİN:
ZORUNLULUK ile/ve/||/<> YOKLUK
- İNSAN ile/ve ADEM[Ar.]/YOKLUK
( HUMAN vs./and NON-BEING )
- KESAT[Ar. < KESÂD] değil/yerine/= DURGUNLUK, YOKLUK, KITLIK
- KİŞİLERİ TANIMA:
YOLCULUKTA ve/||/<> ZORLUKTA ve/||/<>
YOKLUKTA ve/||/<> (AYNI) MASADA
- KÖRLÜK ile/<> YOKLUK
- OLUMLU-OLUMSUZ ALGISI ile/ve VARLIK-YOKLUK ALGISI
( PERCEPTION OF THE POSITIVE-NEGATIVE vs./and PERCEPTION OF THE EXISTENCE-NONEXISTENCE )
- PARASIZLIK ile "YOKLUK"
( MÜZÂYAKA[< ZÎK, ZAYK/DÎK, DAYK] )
- RAHMET > SEKİNE/YOKLUK
- SAF/LIK:
VARLIKTA ile/>< YOKLUKTA
( Var. İLE/>< Yok. )
- SÜKÛN ile/ve YOKLUK
( QUIETNESS vs./and NON-BEING )
- VARLIĞI İSTEMEK ve/||/<> YOKLUKTAN KAÇMAK
- VARLIK >< YOKLUK ile/ve/<> BAŞLANGIÇ >< BİTİŞ
- VARLIK-YOKLUK ile/değil VERİP-VERMEME
- VARLIK ile/ve VAROLMA ile/ve YOKLUK
( ... İLE/VE Gerçeklik alanıdır. İLE/VE Gerçeklik kavramıyla karşılanamaz. )
- VARLIK ile YOKLUK
( dır. İLE değildir. )
- VARLIK ile/ve YOKLUK
( Manevî ilmin nihayeti yokluktur. )
- VER(EBİL)MEK:
OLDUĞUNDA/BOLLUKTA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMADIĞINDA/KITLIKTA/ZORLUKTA/YOKLUKTA
- YOK OLMADAN ÖNCEKİ YOKLUK ile/ve ORTAYA ÇIKIŞTAN SONRA/Kİ YOKLUK
( PRADHAVAMSA-ABHAVA ile/ve PRAG-ABHAVA )
- YOK ile/ve YOKLUK
( NONEXISTENT/THERE IS NOT vs./and NONEXISTENCE )
- YOKLUK:
MERTEBEDE ile SALTIK OLARAK
( Vardır. İLE Yoktur. )
- YOKLUK:
TERBİYE EDER ve/+/||/<>/> ADAM EDER
- YOKLUK'TA YOKLUK ile VARLIK'TA YOKLUK
( Yokluk, fazlasıyla zor ve ağır bir durumdur fakat yokluktan daha zoru da vardır ki, o da, varlıkta/olanaklar içinde yokluktur. )
( NONEXISTENCE AT NONEXISTENCE vs./and NONEXISTENCE AT EXISTENCE )
- YOKLUK ile/=/||/<>/< BİR ŞEYİN YOKLUĞU
- YOKLUK ile/ve BOŞLUK
( Görünmezler, tecelli etmezler. )
( NONEXISTENCE vs./and BLANK | CAVITY )
- YOKLUK ile/ve/<>/değil BOŞLUK
- YOKLUK ile/ve MESBÛK Bİ'L-ADEM
- YOKLUK = NON-BEING[İng.] = NON ÊTRE[Fr.] = NICHTSEIENDE[Alm.] = NON-EUS[Lat.]
- YOKLUK ile/ve SALTIK/MUTLAK YOKLUK
( ABHAVA ile/ve ATYANTA-ABHAVA )
- YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK
( Yokluğunuzu hissetmeyeni, varoluşunuzla "rahatsız etmeyin!" )
( NONEXISTENCE vs./and/||/<>/>< EXISTENCE )
- YOKLUK ile YOK İKEN
( NONEXISTENCE vs./and WHEN (IT IS) NOT EXIST )
- YOKLUK ile/ve YOK OLMADAN ÖNCEKİ YOKLUK
( ABHAVA ile/ve PRADHAVAMSA-ABHAVA )
- YOKLUK ile/ve YOKLUĞUN VAROLUŞU
( ... ile/ve VU ZHI YOU )
- YOKLUK ile YOKLUK
( NONEXISTENCE vs. NONEXISTENCE )
- YOKLUKTAN OLUŞAN YOKLUKLAR ile/ve/değil VARLIKTAN OLUŞAN YOKLUKLAR
- YOKLUKTAN YARATMAK ile/ve YOK İKEN YARATMAK
BİR ŞEY Kİ, YAPMASAN DA OLUR... YAPMA!
BİR ŞEY Kİ, SÖYLEMESEN DE OLUR... SÖYLEME!
YAPTIĞIN, "KÂR"; YAPMADIĞIN, YARAR!