O ve Ö ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 23.121 başlık/FaRk ile birlikte,
23.121 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(88/94)
- VERMEK ile/ve/değil/yerine SUNMAK
( [not] TO GIVE vs./and/but TO OFFER
TO OFFER instead of TO GIVE )
- VERMEK ve/||/<>/> VAR OLMAK
- VERMEK ve/||/<>/> VARMAK
- VERMEK ile/ve/değil ZAMANINDA VERMEK/İNFÂK[Ar.]
( [not] TO GIVE vs./and/but TO GIVE IN RIGHT TIME )
- VERMEK/ALMAK ile PAYLAŞMAK
( Paylaşmak, zevki bir kat artırır. )
( TO GIVE/TO TAKE vs. TO SHARE )
- VERTIGO ve/||/<> HITCHCOCK
( Alfred Hitchcock'un en çok sevilen filmi. )
- VERTİGO ile VİTİLİGO/ALA
( ... İLE Kerevizde bulunan psoralenler, deride, melanin üretimini artırarak, vitiligodan[beyaz lekeler] kurtulmaya yardımcı olur. )
- VESAİT[Ar.] değil/yerine/= ARAÇ
- VESEN[Ar.] ile VESEN[Ar. çoğ. EVSÂN]
( Uyku ağırlığı, uyuklama. İLE Put. )
- VESM[Ar.] ile VESM[Ar. çoğ. EVSÂN]
( Döğüp toz durumuna getirme. İLE Dağlama, damgalama. )
- VESVESE ile "KUR(MAK)"
- VESVESE[Ar.] ile VEHM[Ar.]
( Çoğunlukla gereksiz, sürekli tekrarlayan, kişiyi huzursuz eden "düşünceler".[Çoğu zaman kişilerce "dini ya da ahlâkî kaygılarla ilişkilendirilir" ve kişinin huzurunu bozan, kişiyi kuruntuya düşüren bir etkisi ve işlevi vardır.] İLE Gerçekte var olmayan ya da olasılığı çok düşük olan bir durumu gerçekmiş gibi sanmak, kuruntu yapmak anlamına gelir. )
- VESVESE[AR.] ile/ve/||/<>/> VELVELE[AR.]
( Kuruntu. İLE/VE/||/<>/> Gereksiz telâş, gürültü ve heyecan. )
- VETED:
MECMÛ ile/ve/<> METRÛK
( İlk ikisi harekeli, sonundaki sakin ise. [örnek: sekiz] İLE/VE/<> Sondaki sakin, ortaya gelmişse. [örnek: altı] )
( Kısa hece önce ve uzun hece sonra. İLE/VE/<> Uzun hece önce ve kısa hece sonra. )
- VEZİR[Ar.] ile/=/||/<> ÂSAF[Ar.]
( Osmanlılarda devletin bakanlık, valilik gibi yüksek görevlerinde bulunan ve paşa unvanını taşıyan kişi. İLE/=/||/<> Doğu edebiyatlarında vezirin eş anlamlısı olarak kullanılır. Süleyman peygamberin ünlü veziri~İsrailoğulları soyundan gelen Âsaf b. Berhıya'dan kalmadır. )
- VEZİR/AYGUCI ile/ve NEDİM
- VEZİRLERİN SIFATLARI ile ...
( * Zeki (vâfiru'l-akl)
* Düzgün tabiatlı (selimu't-tab)
* Edebli (edibu'n-nefs)
* Mutedil mizaçlı (mutedilu'l-ahlâk)
* Doğru iş yapan (munâsibu'l-efâl)
* Çabuk karar veren (serîatu'l-bedîha)
* İyi görünüşlü (makbûlu's-sûre)
* Açık görüşlü (cezlu'r-rey)
* Fikri isabetli (saibu'l-fikre)
* Sır vermeyen (kalilu's-sirre)
* Yerinde tedbir sahibi (hasenu't-tedbîr) )
- VEZNECİLER ile ...
( Adını, barut ölçüsünden[vezne < vezn] ve bu ölçüyle barut satan dükkanların bulunduğu bölgeden almıştır. )
- VİCÂL[Ar. < VECL] ile VİCÂR[Ar. çoğ. EVCİRE, VÜCÜR]
( Korkaklar. İLE Kurt, aslan gibi yırtıcı hayvan yatağı, in. | Sel suyunun oyduğu yer. )
- VİCDAN AZÂBI değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ ACISI
- VİCDAN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- VİCDAN ile AKIL
( Değerlere dayanır. İLE Kurallara dayanır. )
- VİCDAN[Ar. < VCD]["VİJDAN" değil!] değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ
- VİCDAN ile/||/<> GAM
- VİCDAN ile/ve/||/<> İNSAF
- VİCDAN ve/=/||/<> MÂBED
- VİCDAN ile/ve NAZAR
( Zihnin kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. İLE/VE Aklın kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. )
- VİCDÂNEN değil/yerine/= BULUNÇÇA
- VİCDÂNÎ AHLÂK ile/ve/<> İDRÂKÎ AHLÂK ile/ve/<> İRFÂNÎ AHLÂK
( MORALS OF CONSCIENCE vs./and/<> MORALS OF PERCEPTION vs./and/<> MORALS OF WISDOM )
- VİCDÂNÎ DİN ve/+/||/<> AHLÂKSIZLIK
- VİCDÂN-I MUNSİFÂNE değil/yerine/= DUYUŞLU BULUNÇ
- VİCDÂNÎ[Ar.] değil/yerine/= BULUNCUL
- VİCDAN/LI ile/değil/ne yazık ki/>< KORKU/KORKAK
- VİCDANSIZ FİKİR/FİKİRSİZ VİCDAN yerine AKIL
( REASON instead of IDEA WITHOUT CONSCIENCE/CONSCIENCE WITHOUT IDEA )
- VİCDANSIZ/LIK değil/yerine/>< YÜREKLİ/LİK
- VICTOR FRANKL ve/||/<> IRVIN YALOM
- VICTORIA GÖLÜ ve/||/<> MALAWI GÖLÜ
( Afrika'nın en büyük, dünyanın ikinci büyük tatlı su kaynağıdır. VE/||/<> Dünya üzerindeki öteki tatlı su düzeninde bulunmayan canlılara ev sahipliği yapmaktadır. )
- VİETNAM'IN:
ADALARI ve/<> HA LONG BAY
( [Vietnam'ın] Doğal güzelliği ile Tayland, Malezya ya da Filipinler ile rekabet edecek durumda 3000 adası bulunmaktadır.[Ancak 1600'ünün adı bulunmaktadır.] VE/<> Etkileyecilikleri çok yüksek olan turistik adaları. )
- VİLÂYÂT-I SELÂSE[Ar.] ile VİLÂYÂT-I SİTTE[Ar.]
( 3 ŞEHİR ile 6 ŞEHİR )
( Selânik, Manastır, Kosova'ya verilen ortak ad. İLE Erzurum, Van, Harput[Mâmûretülazîz]/Elazığ, Sivas, Bitlis ve Diyarbakır'a verilen ortak ad. )
- VİLDAN[Ar.] ile VİCDAN[Ar.]
( Bebekler, çocuklar. | Hizmetçiler, kullar, köleler. İLE Bulunç. )
- VİNİL ile/||/<> ALLİL
( Vinil çift bağa bitişik İLE allil bir karbon ötededir )
( Formül: CH₂=CH- İLE CH₂=CH-CH₂- )
- VİRAN KÖYDEN ile ...
( HARAÇ DA, ÖŞR DE ALINMAZ/DI )
- VİRÂNE[Fars.] değil/yerine/= YIKINTI/ÖREN
( Yıkık, harap yer. | Yıkılmış ya da yanmış olan yapılardan geriye kalan. )
- VİRD[çoğ. EVRÂD] ile ...
( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân cüzleri, duları. | Dervişlerin belirli zamanlarda okuduğu dualar. )
- VİRD[Ar. çoğ. EVRÂD] ile VİRD[Ar. < VAHÎM]
( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân-ı Kerîm cüzleri, duaları. İLE Öğrenci.[ŞAKİRD(Fars.)] | Mürit. )
- VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK
( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )
- VİRTÜÖZ ile/ve/> SANATÇI
( Aleti/ni unutan. İLE/VE/> Kendini unutan. )
- VİRÜLAN/VIRULENT[İng.] değil/yerine/= SAYRILANDIRAN
- VISCERAL = İÇ ÖRGENSEL
- VITALİTE/VITALITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMA GÜCÜ
- VİTALİZM İLE MEKANİZM İLE DARWİNİZM İLE MOLEKÜLER ile/||/<> BİYOLOJİ TARİHSEL EVRİMİ
( Biyolojik düşüncenin evrimi. )
( Formül: Watson-Crick )
( Jacques Charles tarafından 1859 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1809-1882) (Ülke: İngiltere) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: Evrim teorisi, doğal seçilim) )
- VİTAMİN İLE MİNERAL İLE KOFAKTÖR İLE KOENZİM ile/||/<> BİYOMOLEKÜL YARDIMCILARI
( Enzim aktivitesi için gerekli moleküller. )
( Formül: NAD⁺ İLE FAD İLE CoA )
- VİVİ- ile/||/<> VİT- ile/||/<> BİO-/BİS-/-BİOSİS/-BİOTİC ile/||/<> -THANASİA/THANAT-/THANATO-/-THANATOUS ile/||/<> KİNE-/KİNESİ-/KİNESİA-/KİNESİO-/-KİNESİS/KİNETO-/CİNE-/CİNESİ-/CİNETO-
( Canlı, yaşayan. İLE/||/<> Canlılıkla ilgili, canlılarla ilgili. İLE/||/<> Yaşamla ilgili, canlılıkla ilgili, özel yaşam nitelikleri ile ilgili. İLE/||/<> Ölüm, ölüm biçimi, ölüme neden olan. İLE/||/<> Hareketle, yönelimle ilgili, hareketli. )
- VIZ ile/ve/||/<> TIRIS
( ... İLE/VE/||/<> Atların kısa adımlarla hızlı yürüyüşü. )
( Gelir. İLE/VE/||/<> Gider. )
- VİZYON[İng. VISION] değil/yerine/= GÖRÜŞ, GENİŞ ÖNGÖRÜ, GÖSTERİM
- VO2MAX İLE LACTATE İLE POWER ile/||/<> ATLETİK PERFORMANS
( Spor fizyolojisi parametreleri. )
( Formül: P = Force × Velocity )
- VOLKAN ile/değil ERİŞİLEBİLİR VOLKAN
( ... İLE/DEĞİL Dünyanın erişilebilir en etkin volkanı, Vanuatu'nun, Tanna Adası'ndaki, Yasu'dur. )
- VOLT ile KİLOVOLT
( Elektromotor gücün ya da gerilimin birimi. İLE Değeri bin volt olan elektrik gerilimi ya da potansiyel farkı birimi. )
- VOLTMETRE[Fr. < Yun.] ile/ve/<> VOLTAMETRE[Fr. < Yun.]
( Bir elektrik devresindeki gizilgüç farkını volt cinsinden ölçmeye yarayan aygıt. İLE/VE/<> Bir elektrotta, açığa çıkan madde miktarına göre devreden geçen elektrik miktarını ölçmeye yarayan aygıt. )
- VÖRKŞOP[İng. < WORKSHOP] değil/yerine/= ÇALIŞTAY
- VOYVO[İsp.] değil/yerine/= SATAŞMA
( Alay ederek sataşmak için söylenir. )
- VÜCUT ile/ve/değil/yerine GÖVDE(BEDEN)
( Vücut/vücud, "Varlık" demektir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Gövde, fiziği/örgenleri tanımlar. )
( Gövde olmadığında gövdeden ayrılmış değiliz -sadece Biz'iz. )
( Ne gövdeyiz, ne de gövde içindeyiz. )
( Küre ile gövde birdir. )
( Gövde üzerinde aşırı yoğunlaşma, kendi amacına ters düşer ve ters sonuç verir. )
( Gövdemiz [3 Boyutlu] [Google] [tarayıcınızın gelişmiş olması gerekmektedir] )
( Gövdemizde... )
( ... ile/ve/değil/yerine BER )
( SOMA: Hapis. )
( - En küçük göze: Sperm
- En büyük göze: Kadın yumurtası
- Gebelik dönemi: 280 gün [40 hafta]
- Ortalama yeni doğan bebek ağırlığı: 3 kg
- Kromozom Sayısı: 46 (23 çift)
- Normal gövde ısısı: 37 °C [98.4 f°]
- Yaşam döngüsü: 10 - 15 gün
- Yaşam döngüsünde kırmızı kan gözeleri: 120 gün
- Ortalama kan oylumu: 4 - 5 lt.
- Bir dakikada nabız oranı: 72 kez
- Kan viskosu: 4.5'e 5.5
- Evrensel bağışçı kan öbeği: 0
- Evrensel alıcı kan öbeği: AB
- En büyük akyuvar: Monocito
- Daha küçük beyaz kan gözesi: Lenfocito
- Alyuvar sayımının artması: Policitemia
- Gövdedeki kan bankası ve en büyük lenf örgeni: Dalak
- En büyük atardamar: Aort
- Normal tansiyon: 120/80 Mmhg
- Kan Ph: 7.4
- Normal kan kolesterol seviyesi: 100 mg/dl
- Kanın akıcı bölümü: Plazma
- Kalpte pompa sayısı: 2
- Ortalama ince bağırsak uzunluğu: 7 m
- Ortalama kalın bağırsak uzunluğu: 1.5 m
- Kemik sayısı: 206 [Yeni doğan: 306]
- Kaburga sayısı: 24 [12 çift]
- Omurga sayısı: 33
- Boyundaki omurga sayısı: 7
- Kafatasındaki kemik sayısı: 22
- Orta kulaktaki kemik sayısı: 6
- Yüzdeki kemik sayısı: 14
- Süt dişi sayısı: 20
- Göğüs kemik sayısı: 25
- Kollardaki kemik sayısı: 6
- Ayaklardaki kemik sayısı: 33
- Her bilekteki kemik sayısı: 8
- Eldeki kemik sayısı: 27
- En büyük ve güçlü kemik: Uyluk kemiği
- En küçük kemik: Orta kulak istilası
- En küçük kas: Orta kulak(Stapedius)
- Kas sayısı: 639
- Koldaki kas sayısı: 72
- En geniş örgen: Deri
- En büyük bez: Karaciğer
- En büyük endokrin bezi: Tiroidler
- Böbrek sayısı: 2
- İlk örgen nakli: Böbrek
)
( You are neither the body nor in the body.
Too much concentration on the body defeats its own purpose. )
( ESSE cum/et CORPUS HUMANUM )
- VUKÛF[< VAKF] ile ...
( DURMA, DURUŞ | BİR HALDE, OLDUĞU GİBİ KALMA, İLERLEME YA DA GERİLEMEME | ANLAMA, BİLME, ÖĞRENME, HABERLİ OLMA, BİLGİ )
- VURDUMDUYMAZ/LIK ile/değil/yerine NEŞELİ/LİK
- VUSLAT ile İLTİSÂK[< LÜSÛK]
( Bir şeye ulaşma/yetişme. | Kavuşma. İLE [Sevgiliye] Kavuşma, birleşme, bitişme. | [tıp] İki örgenin birbirine yapışması. )
- VUSLAT ve/değil ÖZGÜNLÜK
- VUSÛL ve/||/<>/< USÛL
( Yöntem olmadan, kavuşma olmaz. / Usûlsüz, vusûl olmaz. )
- W BOZON İLE Z BOZON İLE HİGGS ile/||/<> ELEKTROZAYIF BOSOZLAR
( Zayıf kuvvet taşıyıcıları ve kütle kaynağı. )
( Formül: M_W = 80.4 GeV/c² )
- WABP:
WERNICKE ve/||/<> ANGULER GIRUS ve/||/<> BROCHA ve/||/<> PREFRONTAL KORTEKS
- WAI:
TEŞEKKÜR EDİYORUM ile/ve/||/<> MERHABA ile/ve/||/<> HOŞÇAKAL
- WALTER BENJAMIN ile/ve/||/<> FREUD
( Benjamin, Freud'un yazı ve kitaplarının iyi bir okuyucusudur. )
- WATER SPLİTTİNG İLE N2 REDUCTİON İLE CO2 TO FUEL ile/||/<> ELEKTROKİMYASAL DÖNÜŞÜM
( Sürdürülebilir enerji reaksiyonları. )
( Formül: 2H₂O → 2H₂ + O₂ )
- WEBER KATSAYILARI'NDA:
GÖRME/PARLAKLIK ile/ve KİNESTEZİ ile/ve ACI [ısıyla ortaya çıkan] ile/ve İŞİTME [orta frekanslar] ile/ve BASINÇ [deri] ile/ve KOKU ile/ve TAD [tuz]
( 1/60 ile/ve 1/50 ile/ve 1/30 ile/ve 1/10 ile/ve 1/7 ile/ve 1/4 ile/ve 1/3 )
- WERNER İLE JØRGENSEN İLE SİDGWİCK ile/||/<> KOORDİNASYON KURAMLERİ
( Kompleks bileşik kuramlarınin gelişimi. )
( Formül: CN = 2-12 mümkün )
- WERNİCKE İLE BROCA İLE HİPPOKAMPUS ile/||/<> BEYİN BÖLGELERİ
( Özelleşmiş beyin alanları. )
( Formül: Sol hemisfer (dil) )
- WİENER İLE HOSOYA İLE RANDİĆ ile/||/<> MOLEKÜLER TOPOLOJİ İNDEKSLERİ
( Molekül yapısının sayısal tanımlayıcıları. )
( Formül: W = ΣΣd(i ilej) )
- WILLIAM STERN ile/ve/||/<> ALLAN SCHORE ile/ve/||/<> DONALD WINNICOTT
- WIMP İLE AXİON İLE STERİLE NEUTRİNO ile/||/<> KARANLIK MADDE ADAYLARI
( Görünmez madde için kuramk adaylar. )
( Formül: Ωdm = 0.27 )
- WIMP İLE MACHO İLE AXİON ile/||/<> KARANLIK MADDE ADAYLARI
( Karanlık madde parçacık kuramları. )
( Formül: Ω_DM ≈ 0.27 )
- WIND vs. WIND
( Yel/rüzgâr. İLE Saat/i kurmak. )
- WİTTİG İLE GRUBBS İLE SONOGASHİRA ile/||/<> NOBEL ÖDÜLLÜ REAKSİYONLAR
( Organik sentezde çığır açan reaksiyonlar. )
( Formül: Ph₃P=CHR )
- WKB İLE BORN İLE HARTREE-FOCK ile/||/<> YAKLAŞIM YÖNTEMLERİ
( Kuantum problemlerinin çözümü için yaklaşımlar. )
( Formül: ψ ≈ Ae^(iS/ℏ) )
- WOODS vs. FOREST vs. JUNGLE
- WORKING vs. PRODUCTION
- WORKING vs. PRODUCTIVITY
- WRİGHT-FİSHER İLE MORAN İLE COALESCENT ile/||/<> POPÜLASYON GENETİĞİ
( Genetik drift ve evrim modelleri. )
( Formül: p(t+1) = Binomial(2N İLE p(t))/2N )
- WRITTEN vs. PRONOUNCE
- XENIA[Yun.] ile/ve/||/<> IMAGO
( [İmge:] Yunan'da. İLE/VE/||/<> Roma'da. )
- XNA İLE EXPANDED GENETİC CODE İLE SYNTHETİC CELL ile/||/<> YAPAY YAŞAM
( Doğal olmayan biyolojik sistemler. )
( Formül: ATGC → ATGCXY )
- XSONOFENES:
FİLOZOF (OLAN) ile SOKRATES'İN ÖĞRENCİSİ
- [ya] "BİR YOL BULMAK/AÇMAK" ve/ya da/||/<>/>/< [ya] YOL AÇMAK ve/ya da/||/<>/>/< YOLDAN ÇEKİLMEK
- ...'YA (ÇOK) DÜŞKÜN" ile/ve/değil/yerine "...'YI (ÇOK) SEVEN"
- ...YA DAİR ile/ve/||/<> ...YA DAHİL
- ...YA "DEĞER"/"DEĞMEZ" ile/değil/yerine GEREKİR/GEREKMEZ
- YA DOĞRUYSA ile/ve/||/<> YA ÖYLE DEĞİLSE
( Tüzede(hukukta). İLE/VE/||/<> Bilimde. )
- ...'YA GEREK YOK ile/değil/yerine ... YETERLİ
- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM
( )
- [ya] KALMAK ile/değil/yerine/ya da İLERLEMEK
- ...'YA ...:
NAZARAN ile/ve/değil/||/<>/< KIYASLA
- ...'YA ÖZGÜ (OLMA) ile ...'YA AİT (OLMA)
( TO (BE) SPECIAL TO vs. TO (BE) BELONG TO )
- ...'YA RÂZI OLMA ile/ve/değil/||/<>/< ...'YI SAVUNMA HAKKI
- [ya] TÂLİP OLMA! ya da ŞİKÂYET ETME!
- YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )
( Ayrım. | İLE/VE/<> Birlik/bütünlük. )
( 0 1 ile/ve/<> [ 1 ile/ve/<> 0 ] )
( "Ne, ne de", "hem, hem de" ile birliktedir![ayrı değildir!] [sadece insana/gelişmiş zihinlere özgüdür!] )
( Doğada/fizikte/hayvanlarda, deneyde/laboratuvarda. İLE/VE/<> Sadece İNSAN'da. )
( Bir şey(ler)i bildirtir. İLE/VE/<> Kendini bildirtir. )
( EL: [Bağlamına/işlevine/yerine/gereksinime göre]
Hem kirli, hem de temiz...
Ne kirli, ne de temiz. )
( DEKOLTE:
Hem açık, hem de kapalı...
Ne açık, ne de kapalı. )
( BEYİN:
Hem ayrık, hem de bitişik...
Ne ayrık, ne de bitişik. )
- [ya] YALAN BEYAN ile/değil/yerine/ya da SUSMA HAKKI
( Sanık, yalan söylese bile sözlerinde çelişkiye düşer ve onlardan ipuçları elde edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/YA DA Sanığı, doğru söylemeye zorlamak, insanın varoluşuna, onuruna ve kişi haklarına aykırı olur. [Kişinin, kendini, ceza tehdidi altına sokması olanaklı değildir.] )
- [ya] YENİLECEĞİZ değil/yerine/ya da/>< YENİLENECEĞİZ
- YABAN DOMUZU ile/değil/yerine/>< TURNA
( İlkel toplumlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gelişmiş toplum ve kültür. )
- YABAN MERSİNİ ile/değil ÇAKAL ÜZÜMÜ
- YABANCI DİLDE EĞİTİM ile/değil/yerine YABANCI DİL EĞİTİMİ
- ÖZDEŞ KÜME/YABANCI TOPLULUĞU/SÖMÜRGE/GÖÇMEN/KOLONİ/COLONY ile TOPLULUK/NÜFUS/POPÜLASYON
( Aynı türden organizmaların bir arada yaşadığı topluluk. İLE Aynı türden organizmaların belirli bir alanda yaşadığı ve ürediği topluluk. )
- YABANCI ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLİNMEYEN/TANINMAYAN
- YABANCI ile/ve YIRTICI ile/ve VAHŞİ
( PHALANG/GUAVA[Tayca] ile/ve ... )
( STRANGE vs./and WILD )
- YABANCILAŞMA ile/ve DUYARSIZLIK
( ALIENATION vs./and INSENSITIVITY )
- YABANCILAŞMA ile/ve/> KORKU
( ALIENATION vs./and/> FEAR )
- YABANCILAŞMA ile/ve/> ÖZYİTİMİ
( YABANCILAŞMA: Kendi özvarlığının yerine koymak. )
( ALIENATION vs./and/> SELF-LOSS )
- YABANCILAŞMA ile/ve/||/<>/> YADSIMA
- YABANCILAŞMA ile/ve/> YALAN
( ALIENATION vs./and/> LIE )
- YABANCILAŞMA ile/ve YANILSAMA
- YABANCILAŞMA ile/ve/> YİTİM
( ALIENATION vs./and/> LOSS )
- YABANCILAŞ(TIR)MAK ile/ve/<> ÖTEKİLEŞ(TİR)MEK
- YABANCI/LAŞTIRMA ile/ve/değil/||/<>/< TAŞRALI/LAŞTIRMA
- YABANCI/LIK / YABANCILAŞMA ile/ve YALNIZ/LIK / YALNIZLAŞMA
- YABANCI ile/ve/değil/||/<>/< YENİ
( [not] STRANGE vs./and/but/||/<>/< NEW )
- YABGU ile ...
( Han'ın yardımcısı. )
- YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> TANRILAR AÇMAZI
- YÂD ETME! ile/ve/||/<>/> FERYÂD ETME!
( Geçmişi. İLE/VE/||/<>/> Geleceğe.
Geçmişi yâd etme, geleceğe feryâd etme! )
- YAD ile YÂD[Fars.]
( Yabancı. İLE Anma. | Hatır, gönül. )
- YADA ile/değil YÂDA[< YÂD(Fars.) + A(Tr.)] ile/değil YA DA
( Doğal taş. İLE/DEĞİL Anma/ya. İLE/DEĞİL Bağlaç.[Seçeneği, çeşitliliği ya yeğlemeyi/tercihi belirten söz.] )
- YADERKLİK = İĞTİYAR = HETERONOMY[İng.] = HÉTÉRONOMIE[Fr.] = HETERONOMIE[Alm.] = HETEROS:BAŞKASI, NOMOS:YASA[Yun.]
- YADIRGAMA ile/değil/yerine/<> BENİMSE(YE)MEME
- YADIRGAMA ile/ve/> RED
( TO REGARD AS A STRANGER vs./and/> TO DENY )
- YADIRGAMAK ile/ve/||/<> TUHAF KARŞILAMAK
- YADIRGAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> "YARGILAMAK"
- YADSIMA ile/ve/||/<> GÖZARDI ETME
- YADSIMA >< KUTSAMA
- YADSIMA = NEFİY/NEFY = NEGATION = NÉGATION[Fr.] = NEGATION[Alm.] = NEGATIO[Lat.] = APOPHASIS[Yun.] = NEGACION[İsp.]
- YADSIMAK ile/ve/<> ÖNEMSEMEMEK
- YADSIMAK ile YADIRGAMAK
- YAĞ BEZELERİ:
LİPOM ile YAĞ KİSTİ
( Katı. İLE Daha çok sıvı. )
( Genelde/çoğunlukla ağrı yapmazlar.[çok ileri derecede ve bir yere bası olmadıkça] )
- YAĞ BEZESİ ile/ve/<> YAĞ KİSTİ ile/ve/<> YAĞ BİRİKİNTİSİ
- YAĞIŞ MİKTARI ile ...
( PRECIPITATION )
- YAĞMUR ADAM ve/||/<>/> TEMPLE GRANDIN
( ... VE/||/<>/> Otizmin, bireyler ve toplum tarafından algısı, yorumlanışı, gösterilen yanlış tepkiler yerine yapıcı yaklaşımların farkını harika bir süreç ve anlatımla sunuyor. )
( Otizmli Bireylerle İlgili Çekilmiş 17 Film...
- Temple Grandin
- Barfi
- Mary&Max
- Yağmur Adam /Rain Man
- My Name is Khan
- Benim Adın Sam /I am Sam
- Snow Cake
- Ocean Heaven /Hai Yang Tian Tang
- Ben X
- The Black Balloon
- Campeones
- Adam
- Mozart be Balina / Mozart and the Whale
- Çok Gürültü ve Çok Yakın
- Sevgili John
- Silent Fall
- Molly )
- YAĞMUR-ÇAMUR
- YAĞMUR SUYU ile KAR SUYU
- YAĞMUR ile/ve KIRK İKİNDİLER
( ... İLE/VE Haziran-Temmuz aylarında 40 gün boyunca, ikindi zamanları 20-30 dakikalık sağnak yağış. )
- YAĞMUR ile/ve "AHMAK ISLATAN" YAĞMURU
- YAĞMUR ile/ve/= BUHARLAŞMA:
Saniyede 16 milyon ton. 8 km./saat hız ile.
- YAĞMUR ile ÇAKAL YAĞMURU
- YAĞMUR ile/değil ÇİLENTİ
( ... İLE/DEĞİL Hafif yağmur, serpinti. )
- YAĞMUR ile ÇİSELEMEK
( RAIN vs. TO DRIZZLE )
- YAĞMUR ile/değil ÇIVGIN/ŞIVGIN
( ... İLE/DEĞİL Rüzgâr ve karla karışık yağan yağmur. | Ağaç sürgünü, filiz. )
- YAĞMUR ile/ve/> GÖKKUŞAĞI/ALKIM/ELEĞİMSAĞMA[ALÂİM-İ SEMÂ]/YAĞMURKUŞAĞI/EBEMKUŞAĞI/ARKANSİYEL[Fr.]
( ... ile/ve/> ALKIM, EBEKUŞAĞI, EBEMKUŞAĞI, ELEĞİMSAĞMA, HACILARKUŞAĞI, YAĞMURKUŞAĞI, AL-YEŞİL KUŞAK )
( GAYS ile/ve/> ÂLÂİM-İ SEMÂ, KAVS-İ KUZAH )
( MATAR, BÂRÂN, BÂRİŞ ile/ve/> ÂDYENDE, ÂFENDÂK, SÂM, TÎRÂJE )
( RAIN vs./and/> RAINBOW )
- YAĞMUR ile GÜZLEK
( ... İLE Güz yağmuru. | Güz mevsiminin geçirildiği yer. )
- YAĞMUR ile/ve/değil/<> HAMSİN
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Kum yağdırır. )
- YAĞMUR ile KAR
( RAIN vs. SNOW )
- YAĞMUR ile KIRKİKİNDİ
( ... İLE Genellikle Orta Anadolu'da ikindi zamanı yağan sürekli yağmurlar. | Bu yağmurun yağdığı dönem. )
- YAĞMUR ile MUSON[Fr. < Ar.]
( ... İLE Güney Asya kıyılarıyla Hint Denizi'nde, yaz ve kış mevsimlerinde, birbirine ters yönlerden esen geniş alanlı rüzgâr.[Yaz musonu, nemlidir.] )
( RAIN vs. MONSOON )
- YAĞMUR ile/ve NİSAN YAĞMURU
( Yağmur taneleri gözyaşı biçiminde değil küre biçimindedir. )
( GAYS ile/ve ... )
( MATAR, BÂRÂN, BÂRİŞ ile/ve ... )
- YAĞMUR ile SÜMBÜLÎ[Fars. + Ar.]
( ... İLE Yağmur yağdırmayan, koyu renkli bulutlarla örtülü hava. )
- YAĞMUR ile/ve/değil/||/<>/< YAĞIŞ
- YAĞMURCA ile YAĞMURCA ile YAĞMURCA
( Geyik. İLE Dağkeçisi. İLE Uzunköprü-Edirne ve Giresun'un bir köyü. )
- Yağmuru DİNLE!!!
- YAHUDİ ile/değil/yerine/= MUSEVÎ
- YAHUDİLİK'TE:
SEFERADLAR ile/ve AŞKENAZLAR ile/ve KARAİLER
- KÖPRÜ:
YAKACAĞIN ile/ve/değil/yerine/>< GEÇECEĞİN
- YAKALAMA ile/ve/||/<> BELİRLEME
- YAKARIŞ ile/ve/<> HAYKIRIŞ
- YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE
- YAKARMAK ile YAKINMAK
( Israrla istemek, yalvarmak. İLE Sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek. )
( NİYÂZ ile ŞEKVÂ )
- YAKICI ile YIKICI
- YAKIN İLİŞKİ ve/||/<>/< "DÖRT MEVSİM" BOYUNCA GÖRMEK/YAŞAMAK
( İlişki/yakın ilişki, dört mevsim boyunca görmeden ol(uş)maz! )
- YAKIN İLİŞKİ ile/ve/||/<> YOĞUN İLİŞKİ
- YAKIN KAYBI ve/||/<>/> KAYIP KAYGISI
- YAKÎN:
KESİN/LİK ile/ve/değil YAKLAŞIK/LIK
- YAKÎN ile/ve BURHAN
- YAKIN/YAKINEN ile YAKÎN[< YAKN]/YAKÎNEN
( Yakın: Uzaklık/mesafeyle ilgilidir[uzakta olmayan] | Muhabbet ve sevgi duyulan, dayanışma içinde olunan kişi/ler. İLE/DEĞİL Kesinlik, eminlik. | Ölüm. | İlm-el-Yakîn > Ayn-el-Yakîn > Hakk-el-Yakîn )
( Yakından tanımak/bilmek, bir yakını olarak değerlendirmek. İLE/DEĞİL Kesin veri/bilgi ile değerlendirmek/bilmek. )
( YAKÎN ile ZANN ile ŞEKK ile VEHM
[ %100 İLE %50 üzeri. İLE %50 İLE %50 altı. ] )
- YAKINDIĞIMIZ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< (")YAKINIMIZ(")
- YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> BEKLENTİ > HÜSRAN ile/ve/||/<>/> ÖFKE
- YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> UZAKLAŞMA GEREKSİNİMİ
- YAKINLAŞMA ve/<> YAKINSAMA
- YAK(IN)LAŞMAK ve/< TÖVBE (ET/MEK)
- YAKINLAŞMAK ve/||/<> YALINLAŞMAK
- YAKINLAŞTIRMA ile YAKIŞTIRMA
- YAKINLIK[< KURBİYET / KURBAN] BAYRAMIMIZ:
HAYVAN KESEREK / CAN ALARAK değil/yerine
SEVDİKLERİMİZİ, BİRBİRİMİZİ ANLAMAK VE
YAKINLAŞMAK[< KURBİYET / KURBAN] İÇİN BİR ŞEYLER(İN)DEN VAZGEÇEREK/VEREREK...
- YAKINLIK:
SIKICI ile/ve/değil/||/<>/< BOĞUCU
( Kavuşmada[vuslatta], bıkma/sıkılma[gına] vardır. )
- YAKINLIK ile/ve/<>/değil ACIMA
- YAKINLIK/KURBİYET ile/ve KAVUŞMA/VUSLAT
- YAKINLIK-UZAKLIK ile/ve/||/<> BAŞATLIK-ÇEKİNGENLİK
- YAKINMA/ŞİKÂYET" değil/yerine/>< CESARET
- YAKINSAK MERCEK ile/||/<> IRAKSAK MERCEK
( Yakınsak toplar, ıraksak dağıtır )
( Formül: f>0 İLE f<0 )
- YAKINSAMA ile/ve/||/<> YAKLAŞMA
- YAKIP YIKMAK
- YAKIŞAN/YAKIŞMAYAN" ile/ve/değil/||/<>/< UYGUN DÜŞEN/DÜŞMEYEN
- YAKIŞIKLI ile GÜZEL
( Baylar için kullanılır. İLE Bayanlar için kullanılır. Yüz güzelliği için özel bir sözcük vardır["Sabâhat"]. [Nadiren erkekler için de kullanılıyor.] ( Öz Türkçe'de "Göz-el"dir. Göze hitap eden. Zamanla "Güzel"e dönüşmüştür. )
( HANDSOME vs. BEAUTIFUL )
- YAKLAŞIK DEĞER ile TAM DEĞER
- YAKLAŞIM ile/ve/değil/<> İRDELEME
- YAKLAŞIM ile TEPKİ
( Sonsuz oluştaki su, meziyete karşı olgun yaklaşımı simgeler. )
( Kişi, olaylara, iç gerçeğinin ve mantığının belirlediği biçimde tepki vermelidir. )
( APPROACH vs. REACTION )
- YAKMAK ile KAVURMAK ile/değil/yerine/>< ISITMAK
- YAKOMOZ değil YAKAMOZ
- YAKUT[Ar.]/KIZILTAŞ/ALTAŞ ile YAKUT
( Pembe ya da erguvan tonları ile karışık, koyu kırmızı renkte, saydam bir korindon türü olan değerli taş. | Yakuttan yapılmış ya da yakutla süslenmiş olan. İLE Kuzeydoğu Sibirya'da yaşayan bir Türk topluluğu ya da bu topluluktan olan kişi. | Bu topluluğa özgü olan, bu toplulukla ilgili. )
- [ne yazık ki]
YALAKA/LIK/DALKAVUK/LUK ile/ve/<> YARDAKÇI/LIK
( ... İLE/VE/<> Özellikle kötü işlerde birine yardım eden kişi. )
( TEKÂPÛ ile/ve/<> ... )
- YALAKA/LIK ile/değil/yerine/>< SAYGI/LI
- YALAN:
HATA değil İHANET
- YALAN:
SAFSATA ile/ve/<> MECAZ ile/ve/<> PROPAGANDA ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> HABER
( Felsefede. İLE/VE/<> Yazında(edebiyatta). İLE/VE/<> Siyasette. İLE/VE/<> Ticarette. İLE/VE/<> Gazetecilikte. )
- YALAN SÖYLEMEK ile/ve/değil/<> DUYMAK İSTENİLENİ (İSTENİLDİĞİ BİÇİMDE) SÖYLEMEK
- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<> GERÇEĞİ ÇARPITMAK
- YALAN SÖYLEMEK ile/değil/yerine/>< GERÇEĞİ SÖYLEMEK
( Geleceğinizin önemli/belirleyici bir parçası olur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Geçmişinizdeki (herhangi) bir parçadır. )
( If you tell the truth, it becomes a part of your past. If you lie, it becomes a part of your future. )
( [not] TO LIE vs./but/>< TO SAY THE TRUTH
TO SAY THE TRUTH instead of TO LIE )
- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<>/> KENDİ YALANINA İNANMAK
- YALAN SÖYLEMEMEYİ ÖĞRENMEK/BİLMEK ile/ve/<> YALAN SÖYLEYEMEMEYİ ÖĞRENMEK/BİLMEK
( Öğrenmiş ve uyguluyor olmak gerek. İLE/VE/<> [hâlâ öğrenilemediyse] Özellikle çocuklardan öğrenilebilir. )
- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEYEN ile/değil/yerine/>< DOĞRU SÖYLEYEN
( İkna etmeye çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sadece anlatır. )
( Yalan söyleyen/ler, doğru söyleyen(ler)e inanmaz. )
- YALAN SÖYLEYİP UTANMAK değil/yerine/>< DOĞRUYU SÖYLEYİP/DÜRÜST OLUP "KAYBETMEK"(/KAZANMAK)
- YALAN ile/ve/değil/||/<>/> ALDATMA
- YALAN ile/ve/=/||/<> ÇÖP
- YALAN ile DOĞASINA UYGUN DAVRANMAK
( LIE vs. BEHAVE IN THE SELF OF NATURE )
- YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU
( [ne yazık ki] Yalan, öyle işlemiş ki bireylerin diline, "doğruyu söylemek gerekirse" diye bir kalıp "var". )
( Ocağını batırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Onurunu artırır. )
( Doğruları biliyorsak, yalanları dinlemek, eğlencelidir. )
- YALAN ile/değil/yerine/>< GERÇEK
( Yüksek sesle çıkar, gürültülüdür ve çok söz söyletir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sessizdir ve az söz söyletir. )
- YALAN ile/||/<> KÖTÜ YALAN
( Kötüdür. İLE/||/<> Daha kötüdür. )
- YALAN ile/ve/değil OYALAN
( "O yalan, bu yalan"... Var, biraz da sen oyalan! )
- YALAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖZVERİ
( )
- YALAN ile/ve PALAVRA[İsp. < PALABRA]/MARTAVAL[argo]
( ... İLE [eskiden] Genellikle posta vapurlarında, üst güvertenin altındaki güverte. | [argo] Herhangi bir konuda, gerçeğe aykırı, uydurma söz ya da haber. Uzun ve boş konuşma. )
- YALAN ile/ve/||/<>/> TALAN
- YALAN ile/ve/||/<>/> UTAN(DIR/IL)MAK
- YALANCI(EPİMENİDES) AÇMAZI ile/ve/||/<> KENDİNİ DEĞİŞTİRME AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI
- YALANCI ile/değil YANILICI
- YALANCI/LIK ile MİTOMAN/İ
( ... İLE Kendi söylediği yalana inanma sayrılığı. )
- YALANLAR:
AYAKKABICIDA ile/ve/||/<> EMLÂKÇIDA ile/ve/||/<> ÖĞRETMENLERDE ile/ve/||/<> ESNAFTA ile/ve/||/<> GALERİCİDE ile/ve/||/<> MEMURDA
( "Giydikçe açılır." İLE/VE/||/<> "Merkeze 10 dk." İLE/VE/||/<> "Zeki ama çalışmıyor." İLE/VE/||/<> "Bana gelişi bu." İLE/VE/||/<> "Dosta gider." İLE/VE/||/<> "Sistem gitti." )
- [ne yazık ki]
YALANLARLA OYALANMAK ile/değil/yerine/>< GERÇEKLERLE "YARALANMAK"
- YALIN DÜŞÜNCE ve/||/<>/> SEZGİ ve/||/<>/> TASARIM ve/||/<>/> KAVRAM
- YALIN ile YALINÇ
( ... İLE Birleşik olmayan, yalnız bir maddeden oluşan. | Karışık olmayan, basit. )
- YALINLIK ve AKIL
( BARE and REASON )
- YALINLIK ile/ve/||/<> BİREYLİK
- YALINLIK ile/ve BİRLİK
( BARE vs./and UNITY )
- YALIN/LIK ve/||/<> ESNEK/LİK
- YALIN/LIK ve/<> GÜZEL/LİK
( SIMPLE/SIMPLICITY and BEAUTY )
- YALIN/LIK ile/ve/<> YETKİN/LİK
- | YALIN VE DOLAYSIZ ve/||/<> AYRIM VE DOLAYLI BİRLİK |
ve/||/<>
BUNLARIN BİRLİKTELİĞİ
- YALITILMIŞ/LIK ile/ve/<> TEK YANLI/LIK
- YALITILMIŞLIK ile/ve/yerine YALNIZLIK
( INSULATEDNESS vs./and LONELINESS
LONELINESS instead of INSULATEDNESS )
- YALITIM ile/ve DUYARSIZLIK
( INSULATION vs./and INSENSITIVITY )
- YALITMA/YALITIK/İZOLE[Fr., İng. ISOLE < Lat.] ile YOK ETME, GİDERME/İZALE[Ar.]
- YALNIZCA ile/değil İLKSEL OLAN
- YALNIZLAŞMA ile/ve/||/<> YABANCILAŞMA
- YALNIZLIĞINA KAÇMAK ile/ve/||/<> YALNIZLIĞINDAN KAÇMAK
- YALNIZLIK:
FARKINDA OLUNMAYAN ile/değil/yerine FARKINDA OLUNAN
( Hakkında, "konuşabildiğin". İLE/DEĞİL/YERİNE Susmaktan başka çarenin olmadığı. )
- YALNIZLIK [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- YALNIZLIK [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- YALNIZ/LIK ile/ve/<> ÇARESİZ/LİK
( Kişiyi, katılaştırır. )
- YALNIZ/LIK ile/ve/||/<> (")ÇIPLAK/LIK(")
- YALNIZLIK ile/ve/||/<> "DEĞERSİZLİK" ile/ve/||/<> "BOŞLUKTALIK"
- YALNIZLIK ile DÜŞÜNÜR/YAZAR "YALNIZLIĞI"
( ... İLE Azınlıkta olmanın ya da paylaşım ağının yaygın olamamasından dolayı duyumsanan. )
- YALNIZ/LIK ile/ve/> GÜVENSİZ/LİK
itibarı ile 23.121 başlık/FaRk ile birlikte,
23.121 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(88/94)
(1996'dan beri)