Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 23.121 başlık/FaRk ile birlikte,
23.121 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(42/94)


- İLGİ (ALANI) ile/ve/||/<>/> ETKİ (ALANI)


- İLGİ UYANDIRMAK ile/ve CAZİBE YARATMAK/OLUŞTURMAK


- İLGİ ve/> (DÜZGÜN) UYGULAMA

( İlgi bir kez uyandığında, düzgün uygulama onu izler. )


- İLGİ ile/ve/<> SEMPATİ

( INTEREST vs./and/<> SYMPATHY )


- İLGİ ile/ve/<> ZEKÂ

( Zekâ, özgürlüğe açılan kapıdır ve uyanık dikkat, zekânın anasıdır. )

( Intelligence is the door to freedom and alert attention is the mother of intelligence. )

( INTEREST vs./and/<> INTELLIGENCE )


- İLGİLENDİRİR ile BAĞLAR


- İLGİLENDİRMEK ile/ve/||/<> IRGALAMAK


- İLGİLEN(DİR)MEMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< BAKMAMAK/DUYMAMAK (-YI YEĞLEMEK)


- İLGİLENME ile/ve/||/<> İLİŞKİLENME


- İLGİLİ ile/ve İLİŞKİLİ

( INTERESTED vs./and CONNECTED/RELATED )


- ILGIM/SERAP[Fars. < SERÂB] ile YANILSAMA

( Yanılsamalar dünyasında yaşadığımızı anlamaya çalışalım, onları inceleyelim ve köklerini açığa çıkaralım. )

( Burnumuza sarımsak tıkamışız, gül kokusu arıyoruz. )

( Hiçbir şey, apaçık ortada olan kadar aldatıcı değildir. )

( Bir şeyi saklamak istiyorsan, ortalıkta bırak. )

( YANILSAMA NEDENLERİ:
* ARAÇLAR
* İLİŞKİLENDİRME
* "AKIL YÜRÜTME" )

( Try to understand that we live in a world of illusions, examine them and uncover their roots.
We plugged the garlic to our nose but we are seeking the smell of the rose. )

( MIRAGE vs. ILLUSION )


- İLGİNÇ ile ÖZEL

( INTERESTING vs. SPECIAL )


- İLGİSİZLİK ile/ve/değil KAYITSIZLIK


- ILGIT ILGIT

( Yavaş yavaş. [Esinti ve akış için] )

( ILGIT: Yavaş. | Belirli belirsiz. | Suyun aklığı belirli olmayan. | Yavaş ve hafif esen yel. | Kişiye üzüntü veren, dokunaklı türkü söylemek. )


- İLHAM ile İGVA/İĞVÂ'[< GAVÂYE]

( ... İLE Azdırma, azdırılma, baştan çıkarma, baştan çıkarılma, yolunu şaşırtma, ayartmak. )


- İLHAM ile İLHAN

( Esin. | Allah tarafından peygamberlerin ve seçkin kulların gönlüne verilen ilahi düşünce. İLE imparator. | İran Moğollarında hükümdarın unvanı. )


- İLHÂM/AT ile VESVESE


- ILICA > KAPLICA

( ... > Kapalı ılıca. )


- ILIG/YILIG = ILIK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- İLİM:
HAKİKAT ve/+/||/<> İTİBAR


- İLİM [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- İLİM-İRFAN (SAHİBİ OLMAK)


- İLİM-İRFAN ve/||/<>/>/< NOKTA

( İlim-irfan, noktayı düşünmek ve anlamaktır.
[Noktayı fehm etmektir, ilim-irfandan kasıt.] )


- İLİM [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- İLİM:
YARGI/HÜKÜM ile/ve/değil/ya da YARGI/HÜKÜM OLMASA DA


- İLİM ile/ve/=/||/<>/> AMEL

( Kim ilmiyle amel ederse, Allah da onu bilmediği ilimlere varis kılar. )

( [Nedenini] Temellendirerek ve gerekçelendirerek ortaya koyuş. İLE/VE/=/||/<>/> [Nedenlerini] Göstermeden anlatmak. )

( Hakikati verir. İLE/VE/=/||/<>/> Hayrı verir. )


- İLİM ile/ve/<>/değil AŞK

( Âşk imiş her ne var âlemde
İlim bir kıyl ü kâl imiş ancak )


- İLİM ile/ve/||/<>/< DURUM/HÂL

( Önce durum/hâl gerek... Neylesin, ilim. )


- İLİM ile/ve/değil FEN/TEKNOLOJİ


- İLİM ve/<> HAKİKAT

( "Cahil" dediğimizde, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir.

Yoksa, okumuş olanlardan, en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikati gören, gerçek âlimler çıkabilir. )


- İLİM ve/<> İLİM

( İDRAK + MELEKE + MESAİ ve/<> İDRAK + İLLET + SURET )

( İLİM: Nesnesine/maluma ve yöntemin[nesneyle/nesnesiyle olan ilişikisine] tâbidir. )

( SCIENCE/KNOWLEDGE and/<> SCIENCE/KNOWLEDGE )


- İLİM ile/ve/değil/<> İLM-İ HÜVVİYET

( Dıştan. İLE/VE/DEĞİL/<> İçten. )


- İLİM ve İRÂDE ve KUDRET


- İLİM ile/ve İRFAN ile/ve AŞK ile/ve MUHABBET

( Gurur verir. İLE/VE Anlayış verir. İLE/VE Yok/ifnâ eder. İLE/VE Yaşam verir. )


- İLİM ve/<>/>/< İRFAN ve/<>/>/< BURHAN ve/<>/>/< BEYAN

( Başkası. VE/<>/>/< Kendi. VE/<>/>/< Özü. VE/<>/>/< Bunların da merkezi/kaynağı. )


- İLİM ile/ve/<> KEMÂL


- İLİM ile/ve/<> KEREM


- İLİM ve/<>/|| KİŞİLİK


- ILIMAN İKLİM ile/ve/> BOREAL ile/ve/> TUNDRA ile/ve/> KUTUP


- İLİM-İRFAN ve ÂRİF-ZARİF


- İLİM-İRFAN ve FİKİR-FELSEFE ve GÜZEL SANATLAR


- İLİMLER(ULÛM) ile/ve/||/<> FENN(FÜNÛN) ile/ve/||/<> MEBHAS[MEBÂHİS]

( * İLM-EL-YAKÎN: KESİN BİLGİ
* İLM-İ AHCÂR: TAŞBİLİMİ, JEOLOJİ
* İLM-İ AHLÂK: AHLÂK BİLGİSİ
* İLM-İ AHVÂL-İ CEVV: METEOROLOJİ
* İLM-İ AKVÂM: MİLLETLERİN, KAVİMLERİN, KÜLTÜR, GÖRENEK GİBİ HALLERİNİ ARAŞTIRAN, İNCELEYEN İLİM, ETNOLOJİ, IRKIYYÂT
* İLM-İ ARÛZ: [ed.] VEZİN, NAZIM ÖLÇÜLERİYLE İLGİLİ BULUNAN BİLİM
* İLM-İ ARZ, İLM-ÜL-ARZ: JEOLOJİ
* İLM-İ ÂSÂR-I ATÎKA: ARKEOLOJİ
* İLM-İ BEDÂYİ': ESTETİK
* İLM-İ BEDEN, İLM-ÜL-EBDÂN: HEKİMLİK BİLGİSİ
* İLM-İ BEDÎ': [ed.] GÜZEL SÖZ SÖYLEME VE YAZMA BİLİMİ, ESTETİK
* İLM-İ BEDÎHÎ: GERÇEĞİ SEZEREK ANLAMA BİLİMİ
* İLM-İ BELÂGAT: İYİ, GÜZEL, PÜRÜZSÜZ SÖZ SÖYLEME, UZDİLLİLİK; SÖZÜN DÜZGÜN, KUSURSUZ, YERİNDE VE ADAMINA GÖRE SÖYLENMESİNİ ÖĞRETEN BİLİM
* İLM-İ BEYÂN: İFADE BİLİMİ
* İLM-İ CEBR: CEBİR BİLGİSİ (CEBİR(GABER) [SÜMERCE'DEN](HAREZMİ)): Kırılan kemiği yerine koymak.

* İLM-İ CEDEL: BİLİMSEL TARTIŞMA
* İLM-İ CERR-İ ESKAL: MAKİNE VE KUVVETLER İLE BU KUVVETLERDEN DOĞAN HAREKETLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ ARAŞTIRAN BİLİM
* İLM-İ EDEB: ARAP DİLBİLGİSİ
* İLM-İ EDVÂR: MÜZİK BİLGİSİ
* İLM-İ EHÂDİS, İLM-İ AHBÂR, İLM-İ ÂSÂR: HZ. MUHAMMED VE YAKINLARININ SÖZLERİYLE, HAREKETLERİYLE İLGİLİ BULUNAN GELENEKLERİ KONU EDİNEN BİLİM
* İLM-İ EKTÂF: KÜREKKEMİĞİNE YA DA BU KEMİĞİN PARÇALARINA GEÇMİŞİ BİLME VE GELECEKTEN HABER VERME BİLİMİ
* İLM-İ ELSİNE: DİLBİLİM, LİNGUİSTİK
* İLM-İ EMRÂZ, İLM-ÜL EMRÂZ: PATOLOJİ
* İLM-İ ENSÂB, İLM-ÜL ENSÂB: JENEOLOJİ
* İLM-İ ENSÂC, İLM-ÜL ENSÂC: DOKUBİLİM, HİSTOLOJİ
* İLM-İ ENVÂ: AY'IN ZAMANLARINI ARAŞTIRAN BİLİM
* İLM-İ ESMÂ': ALLAH ADLARININ VE NİTELİKLERİNİN ANLAM VE AÇIKLAMALARIYLA İLGİLİ OLAN BİLİM
* İLM-İ EZELÎ: ALLAH'IN EZELÎ BİLGİSİ, ÖNCEBİLİM
* İLM-İ FERÂİZ: (huk.) ŞER'İ MİRAS İLMİ
* İLM-İ FETVÂ: (huk.) İSLÂM DİNİ YASALARINI İNCELEYEREK BAZI İDARÎ VE ADLÎ KONULARDA BİR KARARA VARMA BİLGİSİ
* İLM-İ FIKH: (huk.) ŞERÎAT İLMİ, ŞERÎATIN USUL VE HÜKÜMLERİ, AMELÎ VE ŞER'Î MESELELER BİLGİSİ, BİR ŞEYİ GEREĞİ GİBİ ANLAYIP BİLME
* İLM-İ HABER, İLM-İ HADÎS: HZ. MUHAMMED'İN SÖZLERİNİ İNCELEYEREK BUNLARDAN ÇIKAN ANLAMLARI AÇIKLAYAN BİLİM
* İLM-İ HÂL: DİN KAİDELERİNİ ÖĞRETMEK ÜZERE YAZILMIŞ KİTAP; TEKKEDE ÖĞRENİLEN BİLGİLER
* İLM-İ HAYVÂNÂT: ZOOLOJİ
* İLM-İ HENDESE/MESÂHA/MİSÂHA: GEOMETRİ BİLİMİ
* İLM-İ HESÂB: ARİTMETİK
* İLM-İ HEY'ET: ASTRONOMİ
* İLM-İ HİKMET: FELSEFE İLE İLGİLİ KONULARI İNCELEYEN BİLİM
* İLM-İ HİLÂF Ü CEDEL: TARTIŞMA/MÜNÂKAŞA YOLLARINI ÖĞRETEN BİLİM
* İLM-İ HİSÂB: ARİTMETİK
* İLM-İ HİYEL, İLM-ÜL HİYEL: MEKANİK BİLGİSİ
* İLM-İ HUKUK: HUKUK BİLGİSİ
* İLM-İ İCTİMÂ': TOPLUMBİLİM, SOSYOLOJİ
* İLM-İ İDÂRE: İDARE BİLGİSİ
* İLM-İ İKTİSÂD: EKONOMİ POLİTİK
* İLM-İ İLÂHÎ: TEODİSE
* İLM-İ İMLÂ: DİLBİLGİSİ KURALLARINA UYGUN YAZI BİLGİSİ; PERSPEKTİF RESİMDE KURALA UYGUN RESİM ÇİZME İLMİ
* İLM-İ İSNÂD: İLK NAZARİYE SAHİBİNİ İNCELEYEN VE BU NAZARİYENİN ONA BAĞLANMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNAN İLİM
* İLM-İ İŞTİKAK: SÖZCÜK TÜRETME YOLLARINI ARAŞTIRAN İLİM, ETİMOLOJİ
* İLM-İ KABL-ET-TÂRİH: TARİHÖNCESİ DEVİRLERE AİT VARLIKLARI VE OLAYLARI KONU EDİNEN İLİM, PREHİSTORYA
* İLM-İ KAFİYE: ŞİİRDE RİTİM SAĞLAMA İLMİ
* İLM-İ KAL: MEDRESEDE ÖĞRENİLEN İLİM
* İLM-İ KEFF: AVUÇ ÇİZGİLERİNE BAKARAK GEÇMİŞİ VE GELECEĞİ BİLME İLMİ
* İLM-İ KELÂM: KUR'AN'IN HÜKÜMLERİNİ AÇIKLAYAN VE YORUMLAYAN İLİM
* İLM-İ KELÂM VE AKAİD: METAFİZİK
* İLM-İ KIHIF: KAFATASI KEMİĞİNİN ŞEKİL BAKIMINDAN AKLÎ MELEKE/YETİLERİN BELİRTİSİ OLDUĞUNU İLERİ SÜREN GÖRÜŞ, FRENOLOJİ
* İLM-İ KIRÂAT: KUR'AN'IN İLK YEDİ KİŞİ TARAFINDAN YEDİ TÜRLÜ OKUNUŞ TARZINI SAVUNAN VE BU YOLDAKİ ÇALIŞMALARI KAPSAYAN İLİM
* İLM-İ KIYÂFET: İNSANIN YÜZÜNDEN VE DIŞ GÖRÜNÜŞÜNDEN, İÇ VASIFLARINA, İÇ YAŞAMINA DAİR AHKAM ÇIKARMA BİLGİSİ
* İLM-İ KİMYÂ: KİMYA BİLGİSİ; SUN'Î OLARAK ALTIN VE GÜMÜŞ YAPMA İLMİ
* İLM-İ KİTÂB: KUR'AN'IN AÇIKLANMA VE YORUMUNA ÖZGÜ İLİM
* İLM-İ KİTÂBET: YAZI YAZMA, BİR MADDEYİ KURALLARINA UYGUN OLARAK EN GÜZEL BİR ŞEKİLDE KALEME ALMA İLMİ
* İLM-İ LEDÜN: ALLAH'IN SIRLARINA AİT MANEVİ BİLGİ
* İLM-İ LÛGAT: SÖZLÜKBİLİM, LEKSİKOLOJİ
* İLM-İ MAÂD: YAŞAM SONU BİLGİSİ, ESKATOLOJİ
* İLM-İ MAÂNÎ: SÖZCÜĞÜN GEREKEN DURUMA, YANİ AÇIKLAMANIN ÖZÜNE YAKIŞMASI YOLLARINI GÖSTEREN İLİM, ANLAMBİLİM, SEMANTİK
* İLM-İ MAÂŞ: MAİŞET, GEÇİM, YAŞAM BİLGİSİ
* İLM-İ MÂ-BA'D-ÜD-TABÎA: METAFİZİK
* İLM-İ MA'DENİYYÂT: MADEN ARAŞTIRMA VE İNCELEME İLMİ
* İLM-İ MAHÂSİN: ESTETİK
* İLM-İ MA'NÂ: GÜZEL SÖZ SÖYLEME İLMİ
* İLM-İ MA'NEVÎ: RÛHÎ VE ZİHNÎ OLGULARI VE OLAYLARI KONU EDİNEN İLİM
* İLM-İ MENÂHİC: YÖNETME İŞLERİ İÇİN GEREKLİ BİLGİYİ VEREN İLİM, METODOLOJİ
* İLM-İ MENAKİT: KRONOLOJİK VE ASTRONOMİK ZAMANLARI İNCELEYEN İLİM
* İLM-İ MENŞE'-İ AKVÂM: KAVİMLERİN, MİLLETLERİN MENŞEİ İLE, DOĞUŞU İLE İLGİLİ OLAN İNCELEME VE ARAŞTIRMALAR YAPAN İLİM
* İLM-İ MERÂYÂ: BİR İŞİN EN İNCE AYRINTILARINA KADAR İNMEYİ ÖĞRETEN İLİM
* İLM-İ MERÂYÂ-Yİ MUHRİKA: MERCEKLERİN, YAPIM, KULLANILMA VE YAKICI OLAN TÜRLERİNİ ARAŞTIRARAK KURALLARA BAĞLAYAN İLİM
* İLM-İ MESÂHA: YÜZÖLÇÜMÜ BİLGİSİ
* İLM-İ MEVCÛDÂT: DOĞANIN TÜM VARLIKLARINI İNCELEYEN İLİM
* İLM-İ MUÂMELE: MÜMİNLERİN, ALLAH VE KULLARINA KARŞI OLAN VAZİFE İLE İLGİLİ BİLGİLERDEN BAHSEDEN İLİM
* İLM-İ MÛSIKÎ: MÜZİĞİN TÜM KONULARINI İÇİNE ALNA İLİM, MÜZİK BİLGİSİ, MÜZİKOLOJİ
* İLM-İ MÜSTEHÂSÂT: ESKİ VARLIK-BİLİM, PALEONTOLOJİ
* İLM-İ NEBÂTÂT: BOTANİK
* İLM-İ NEFS, İLM-ÜN-NEFS: PSİKOLOJİ
* İLM-İ NÜCÛM: ASTROLOJİ
* İLM-İ PÎŞÂNÎ: ALINA BAKARAK, KARAKTERİ, ALINYAZISINI OKUMA İLE İLGİLİ İLİM
* İLM-İ REML: GEREKLİ OLAN ARAÇLAR KULLANILARAK FALA BAKMA
* İLM-İ RİVÂYET: GELENEKLERİN DOĞRULUK DERECESİNİ ARAŞTIRAN İLİM
* İLM-İ RİYÂZET: TASAVVUFU KONU EDİNEN İLİM
* İLM-İ RÛH, İLM-ÜR-RÛH: PSİKOLOJİ
* İLM-İ RÜSÛM: VERGİ MEVZUATI VE GÜMRÜĞE AİT KONULARLA İLGİLİ OLAN İLİM
* İLM-İ RÜŞEYN: DÖLLENMİŞ YUMURTACIĞIN CENİN DURUMUNA KADAR GEÇİRDİĞİ SAFHALARI İNCELEYEN İLİM, EMBRİYOLOJİ
* İLM-İ SAÂDET: MUTLULUĞU EN BÜYÜK GAYE EDİNEN BU GÖRÜŞLE İLE İLGİLİ BULUNAN BİLGİLERİ ELE ALAN İLİM
* İLM-İ SARF: SÖZCÜKLERİ, ONLARIN KONULUŞLARINI, TÜREYİŞ VE ÇEKİMLERİNİ KONU EDİNEN DİL VE EDEBİYAT BÖLÜMÜ
* İLM-İ SARF VE NAHV: GRAMER-SENTAKS İLMİ
* İLM-İ SAVT: AKUSTİK
* İLM-İ SECÂYÂ: IRABİLİM, ETOLOJİ
* İLM-İ SERVET: SİYASÎ İKTİSAT İLMİ
* İLM-İ SİHR: İNSAN RUHUNU ETKİLEYEN VE BAZI OLAYLARIN SEYRİNİ DURDURACAĞINA İNANILAN BÜYÜ İLE İLGİLİ OLAN İLİM
* İLM-İ SİMYÂ: HARFLERLE, SAYILARLA, İLÂHÎ SÖZLER VE ALLAH'IN ADLARINI KULLANMAKLA KÂİNATIN SIRLARINI ÇÖZME İLMİ
* İLM-İ SÛRÎ: ÜRETİM BİLGİSİ, ÜRETİMİ GELİŞTİRME BİLGİSİ
* İLM-İ SÜLÛK: ALLAH VE DİN UĞRUNA ÇİLE DOLDURMA YOLUNU ÖĞRETEN İLİM
* İLM-İ ŞERÎF: MÛSIKÎ
* İLM-İ ŞUHÛD: GÖZLEME, DENEYE DAYANAN BİLİM
* İLM-İ TABAKAT-ÜL-ARZ: YERBİLİMİ, JEOLOJİ
* İLM-İ TABÎÎ: DOĞABİLİM
* İLM-İ TASAVVUF: TASAVVUF İLMİ, TASAVVUFÎ DÜŞÜNCE VE MEVZU TARZINI YORUMLAYIP İNCELEYEN BİLİM
* İLM-İ TASVÎR-İ MİYÂH: [coğr.] SU BİLGİSİ, HİDROGRAFİ
* İLM-İ TAVSÎF-İT-TABÎA: FİZYOGRAFYA
* İLM-İ TEDBÎR-İ MENZİL: EV EKONOMİSİ İLMİ
* İLM-İ TEDKÎK-İ HUTÛT: ESKİ YAZILARI OKUYUP, ÇÖZME İLMİ
* İLM-İ TEFSÎR: KUR'AN'I İZAH ETMENİN YOLLARINI, USULLERİNİ BİLDİREN İLİM
* İLM-İ TEKVÎN: KÂİNATIN YARATILIŞINI İNCELEYEN BİLİM, KOZMOGONİ
* İLM-İ TE'LİF: MÜZİK KOMPOZİSYONU İLMİ
* İLM-İ TENCÎM: YILDIZLARA BAKARAK GEÇMİŞTEN VE GELECEKTEN HÜKÜM ÇIKARMA İLMİ
* İLM-İ TERBİYE-İ ETFÂL: EĞİTBİLİM, PEDAGOJİ
* İLM-İ TEŞRİH: KUTSAL KİTAPLARIN AÇIKLANMA VE YORUMLANMASIYLA İLGİLİ BULUNAN İLİM
* İLM-İ TEVHÎD: ALLAH'IN BİRLİĞİNE AİT BİLGİ, YORUM GİBİ ŞEYLERİ TOPLAYIP İNCELEYEN İLİM
* İLM-İ TE'VÎL: KUR'AN İLE İLGİLİ OLAN BİLGİLERLE UĞRAŞAN İLİM
* İLM-İ TEVLÎD: BAHÇIVANLIK İLMİ
* İLM-İ TIBB: TIP İLMİ, HEKİMLİK BİLİMİ
* İLM-İ TILSIMÂT: TILSIM, BÜYÜ İLMİ
* İLM-İ VEZÂİF: ÖDEV BİLGİSİ, DEONTOLOJİ
* İLM-İ VÜCÛH: KUR'AN'IN TÜRLÜ TÜRLÜ OKUNUŞLARINI ÖĞRETEN İLİM
* İLM-İ YAKÎN: İLÂHÎ ÂLEMLERE İLİŞİK BİLGİLERİ TOPLAYAN VE DOĞRULUĞUNDAN ŞÜPHE EDİLMEYEN İLİM

ile/ve/<>

- FENN(FÜNÛN)
* FENN-İ
:
* FENN-İ DERYÂ: DENİZCİLİK
* FENN-İ İNŞÂ: YAZI YAZMA SANATI
* FENN-İ KİMYÂ: KİMYÂ İLMİ
* FENN-İ MA'DENİYYÂT: MİNERALOJİ
* FENN-İ MENÂFİ'-ÜL-A'ZÂ: FİZYOLOJİ
* FENN-İ MESÂHA-İ ARÂZÎ: YER ÖLÇME BİLGİSİ[fr. GÉODÉSIE]
* FENN-İ SAYDELÂNÎ: ECZACILIK
* FENN-İ TABAKAT-ÜL-ARZ: JEOLOJİ
* FENN-İ TERBİYE-İ ETFÂL: PEDAGOJİ
* FENN-İ TEŞRÎH: ANATOMİ BİLGİSİ
* FENN-İ ZİRÂAT: ZİRÂAT, EKİNCİLİK BİLGİSİ

ile/ve/<>

- MEBHAS[Ar. çoğ. MEBÂHİS]: Bir şeyin arandığı yer. | Arama, araştırma yeri. | Bâb, fasıl. | Logic[İng.]/Logie[Fr.] sözünün karşılığı.
* MEBHAS-I ADALÂT: KAS BİLİMİ
* MEBHAS-İ AHCÂR: TAŞBİLİM, LİTOLOJİ
* MEBHAS-İ A'SÂB: SİNİRBİLİM, NEVROLOJİ
* MEBHAS-İ CÜMÛDİYYE: BUZUL BİLİMİ, GLASİYOLOJİ
* MEBHAS-İ ENHÂR: AKARSU BİLİMİ, POTAMOLOJİ
* MEBHAS-İ ESBÂB: NEDENBİLİM, ETYOLOJİ
* MEBHAS-İ ESVÂT: SES BİLGİSİ, FONETİK
* MEBHAS-İ GAYÂT: EREKBİLİM, TELEOLOJİ
* MEBHAS-İ HAYVÂNÂT-I NÂİME: YUMUŞAKÇALAR BİLİMİ
* MEBHAS-İ KUVVET-İ HAVÂ: HAVA DEVİNİMİ BİLGİSİ, AERODİNAMİK
* MEBHAS-İ MA'RİFET: BİLGİ KURAMI, EPİSTEMOLOJİ
* MEBHAS-İ MÜSTEHÂSÂT: ESKİVAROLAN BİLİMİ, PALEONTOLOJİ
* MEBHAS-İ RÜŞEYM: EMBRİYOLOJİ
* MEBHAS-İ TASVÎR-İ CİBÂL: DAĞ BİLGİSİ
* MEBHAS-İ TAVSÎF-İ MAÂDİN: METALOGRAFİ[kimya]
* MEBHAS-İ TUFEYLÂT: ASALAKBİLİMİ
* MEBHAS-İ ZIYÂ: IŞIK BİLGİSİ
* MEBHAS-İ VUCUD: VAROLAN BİLİMİ, ONTOLOJİ
* MEBHAS-ÜL-BEŞER: İNSANBİLİM, ANTROPOLOJİ
* MEBHAS-ÜL-EŞKÂL: BİÇİMBİLİM, MORFOLOJİ
* MEBHAS-ÜL-EV'İYE: DAMARBİLİMİ
* MEBHAS-ÜL-EZHÂR: ÇİÇEKLER BİLİMİ/BİLGİSİ
* MEBHAS-ÜL-HAREKÂT: DEVİNBİLİMİ, DİNAMİK
* MEBHAS-ÜL-İZÂM: KEMİK BİLİMİ
* MEBHAS-ÜL-MİYÂH: SU BİLİMİ, HİDROLOJİ )

( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Bir şeyin arandığı yer. | Arama, araştırma yeri. | Bâb, fasıl. | Logic[İng.]/Logie[Fr.] sözünün karşılığı. )


- ILIMLI ile/ve DENGELİ


- ILIMLILIK = TEMPERANCE[İng.] = TEMPÉRANCE[Fr.] = MÄßIGHEIT[Alm.] = TEMPERANTIA[Lat.]


- İLİNEK = ARAZ = ACCIDENT[İng., Fr.] = AKZIDENZ[Alm.] = ACCIDENS[Lat.] = SYMBEBEKOS[Yun.] = ACCIDENTE[İsp.]


- İLİO- ile/||/<> İSCHİ-/İSCHİO-

( Böğür, yan tarafla ilgili. | Kalça kemiğinin üstteki geniş bölümü ile ilgili. İLE/||/<> Kalça. )


- İLİŞKİ:
"BAŞLAMIŞ OLAN" değilse/olmadıkça "BİTMİŞ/BİTECEK OLAN" (DA OL(A)MAZ)


- İLİŞKİ:
EMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZEN


- İLİŞKİ:
HAFTADA 3/4 GÜN ve/||/<> 3'ER SAAT


- İLİŞKİ:
KATEGORİK ve/||/<> HİPOTETİK ve/||/<> AYIRICI


- İLİŞKİ:
MESAFELİ ile/ya da/||/<> YÜZEYSEL


- İLİŞKİ ile/ve BAĞLANTI

( RELATION vs./and CONNECTION )


- İLİŞKİ ile/ve EŞİTLİK

( RELATION vs./and EQUALITY )


- İLİŞKİ ile/ve GEÇİŞ

( Geride kalanı unutmadan ilerlemek olanaklı değildir. )

( RELATION vs./and TRANSITION )


- İLİŞKİ ile/ve/<> HİZMET/EYLEM


- İLİŞKİ ile/değil İLİŞKİ DIŞI İLİŞKİ


- İLİŞKİ ile/ve SÜREÇ

( İlişki, kavramın özünü, süreç de onun içeriğini oluşturur. )

( İlişki(relatio), doğasal, toplumsal ve bilinçsel tüm olgular arasındaki karşılıklı bağlılıktır. )

( Bir şey "ne" ise, ancak başka bir şeyle ilişkisinde "o"dur. )

( Bir şeyi tanımak, o şeyin ilişkilerini tanımaktır. )

( Evrende herhangi bir şey ancak ilişkileriyle varlaşır. )

( Uslamlamanın ya da akıl yürütmenin temeli ilişki kurmaktır. )

( Tüm varoluşlar "İlişki'nin zorunlu sonucu olduğu gibi, varoluşların zorunlu koşulu da "İlişki"dir. )

( Bir şeyin kendi iç çelişkisi ve o çeşitli yanları arasındaki ilişkiler "İç İlişkiler"; o şeyle başka şeyler arasındaki ilişkiler ise "Dış İlişkiler"dir. )

( İç ve Dış İlişkiler birbiriyle bağımlıdır. )

( RELATION vs./and PROCESS )


- İLİŞKİDE/EVLİLİKTE:
İKİ KİŞİNİN "BİR KİŞİ OLMASI" (VE BEKLENTİSİ) ile/değil/yerine/>< BİR KİŞİNİN İKİ KİŞİ OLABİLMESİ


- İLİŞKİLENDİRME ile/ve ORANLAMA


- İLİŞKİLENDİRMEK ile/ve/değil/yerine/<>/> AN'A GETİRMEK


- İLİŞKİLERDE:
DEVRİLMEK değil/yerine EVRİLMEK


- İLİŞKİLERDE:
"GÜVENİLİRLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "ELDE TUTULABİLİRLİK/TUTULAMAZLIK"


- İLİŞKİLERDE:
"KAÇMAK/KOVALAMAK" ile/yerine ADAM/KENDİN OLMAK


- İLİŞKİLERİ:
BİTİRMEK ile/değil/yerine DONDURMAK


- İLİŞKİLERİN:
AÇIK ANLAMLARI ile/ve/||/<> ÖRTÜK ANLAMLARI


- [ne yazık ki]
İLİŞKİLERİN/EVLİLİKLERİN BİTİŞİ:
AŞKIN BİTMESİNDEN ile/ve/||/<>/< ARKADAŞLIĞIN OLMAMASINDAN


- İLİŞKİLİ ile/ve/<> BÜTÜNLÜKTE


- İLİŞKİ/Lİ ile/ve/değil/||/<>/< SIRA/LI


- İLİŞKİLİ/LİK:
UZAYSAL/LIK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK

( David Hume )


- İLİŞKİLİLİK ile/ve/<>/değil GEÇİŞLİLİK


- İLİŞKİYE GİRMEK ile/ve/||/<> İLİŞKİDE BULUNMAK


- İLİŞKİYİ:
YÜRÜYÜŞ GİBİ SÜRDÜRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DANS GİBİ SÜRDÜRMEK


- İLK ARMAĞAN


- İLK AYDINLANMA


- İLK BİLİNMESİ GEREKEN -ile

( KENDİN! )


- İLK BİRİNCİ[1.] ile/ve/değil İLK


- İLK BÜYÜK KAYIP


- İLK DENİZALTI (MODELİ) ile/ve/||/<>/> OSMANLI'DA DENİZALTI

( )


- İLK DİL ile/ve İKİNCİ DİL ile/ve ÜÇÜNCÜ DİL

( Hiyeroglif dili. İLE/VE Simge dili. İLE/VE Mektup dili. )

( Kutsal ya da tanrısal dil. İLE/VE İşaretler ya da kahramanlık armaları. İLE/VE Biririnden uzak kimselerin yaşamlarının halihazırdaki gereksinimlerini birbirine iletmeleri için. )

( GIAMBATTISTA VICO )


- İLK DIŞARIDA YATMA/UYUMA


- İLK DOLANDIRILMA


- İLK DÖNEM MAKAM SINIFLANDIRMALARI (*)

( * İSTİCÂBET(Allah'ın çağrısını kabul etme)
* İNÂBET(Allah'a yönelme)
* TÖVBE ve İSTİĞFAR
* HALVET
* SIDK
* TEFEKKÜR
* MARİFET
* HİTAP
* ISTIFA(Seçilme)
* HİLLET(Dostluk) )


- İLK DÜĞME ile/ve/||/<>/> SONRAKİ DÜĞMELER

( İlk ilikleme yanlışsa gerisi de yanlış olacaktır. )


- İLK ERGİNLEŞME ile/ve/||/<>/> İKİNCİ ERGİNLEŞME ile/ve/||/<>/> ERGENLİK ile/ve/||/<>/> ERİŞKİNLİK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİK ile/ve/||/<>/> OLGUNLUK

( 4 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 9 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 13-15 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 18-21 arasında. İLE/VE/||/<>/> 21-24 sonrasında. İLE/VE/||/<>/> 40 yaşından sonra. )


- İLK FELSEFE ile/ve İKİNCİ FELSEFE

( Metafizik. İLE Fizik. )


- İLK) FIRSAT/TA ile/ve/||/<> (İLK) BOŞLUK/TA


- İLK GÖRÜŞTE AŞK ile/ve/||/<> HER GÖRÜŞTE AŞK


- İLK HAREKET


- İLK HAYVAN HASTAHANESİ

( Dünyanın ilk Hayvan Hastahanesi olan Gurabahane-i Laklakan(Düşkün Leylekler Evi), XIX. yy'da, Osmanlı tarafından Bursa'da kurulmuştur. Sonbaharda geri dönemeyecek leyleklere yardım amaçlı kurulan bu hastahane, ayrıca sokak hayvanlarına ve çeşitli hayvanlara da yardım amaçlı kurulmuştur. )


- İLK İLKE ile/ve/||/<>/< EVREN ile/ve/||/<>/< İNSAN

( Kişi, evrenin kilit taşıdır. )

( ... İLE/VE/||/<>/< Büyük insan. İLE/VE/||/<>/< Küçük evren. )


- İLK KAR, YENMEZ!

( DO NOT EAT THE FIRST SNOW! )


- İLK KEMÂL ile/ve İKİNCİ KEMÂL

( [Kişi ...] Ancak, insan olma olanaklarıyla doğar. İLE/VE Ancak, kendine emek verdikçe, özendikçe insanlaşır. )

( Hiçbir bitki, bitkileşmez; hiçbir hayvan, hayvanlaşmaz fakat kişi, insanlaşır. Ancak kişi, kendi seviyesine ait yeti ve yetenekleri gerçekleştirdikçe, geliştirdikçe insan olur. )

( KEMÂL-İ EVVEL ile/ve KEMÂL-İ SÂNÎ )


- İLK KORKU (ANI)


- İLK KORKU[PRIMAL FEAR] ile/ve/||/<>/> UNBREAKABLE ile/ve/||/<>/> SPLIT ile/ve/||/<>/> GLASS

( Dört filmi de sırasıyla izlemenizi salık veririz... )

( | )


- İLK MODERN ÇOCUK HASTAHANESİ


- İLK NEDEN ile/ve/<> İLKELER


- İLK NEDEN ile/ve/||/<>/> YÖNELİM


- İLK NEDENLER ile/ve/||/<> SON NEDENLER


- İLK OKUMA-YAZMA


- İLK OPERA


- İLK OSMANLI MEZARLIĞI -ile

( ANADOLU HİSARI'nda )


- İLK:
ÖZÜR DİLEYEN ve/<>/|| AFFEDEN ve/<>/|| UNUTAN

( En cesurdur. VE/<>/|| En güçlüdür. VE/<>/|| En mutludur. )


- İLK SELÂM


- İLK SİNEMA GÖSTERİMİ:
1895 ile/ve/||/<>/> 1896

( Dünyada. İLE/VE/||/<>/> Osmanlı'da/Türkiye'de. )

( Lumiere Kardeşler. İLE/VE/||/<>/> Manaki Kardeşler. )

( Paris'te. İLE/VE/||/<>/> Beyoğlu - İstanbul'da.[Avrupa Pasajı'nda.] )


- İLK TANIŞTIĞIMIZ GÜN değil TANIŞTIĞIMIZ GÜN


- İLK TİYATRO


- İLK TİYATRO VE OPERA


- İLK YARDIMDA, AĞIZ/BOĞAZ DENETİMİ/KONTROLÜ:
ÇOCUKTA ile/ve/||/<> BEBEKTE

( İşaret parmağıyla. İLE/VE/||/<> Serçe parmağıyla. )


- İLK YARDIMDA "ABC":
HAVA YOLUNUN AÇIK TUTULMASI ve/||/<>/> SOLUNUMUN SAĞLANMASI ve/||/<>/> KAN DOLAŞIMININ DÜZENİ

( ABC
AIRWAY and/||/<>/> BREATHING and/||/<>/> CIRCULATION )


- İLK YARDIMDA ÖNCELİKLER:
HASTANIN DURUMU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLAY YERİ GÜVENLİĞİ

( Önce kendi güvenliğimiz, sonra çevrenin/trafiğin vs. güvenliği ve daha sonra hastanın güvenliği. )


- İLK YARDIMDA ÖNCELİKLİLER:
YETİŞKİNDE ile ÇOCUKTA/BEBEKTE

( Kalbin çalışmasını sağlamak.[Yetişkinde: Çift el ile. | Çocukta: Tek el ile.] İLE Solunumunu sağlamak. )


- İLK ile/ve/değil BİLİNEN/BİLİNEBİLEN İLK


- İLK ile/ve/değil/||/<>/> ÖNCÜ


- İLKBAHAR NOKTASI ile/ve ORTALAMA İLKBAHAR NOKTASI

( SPRING(VERNAL) EQUINOX vs. MEAN EQUINOX )


- İLKBAHAR NOKTASI ile SONBAHAR NOKTASI ile GÜN-TÜN EŞİTLİĞİ(EKİNOKS)

( 21 Mart. İLE 21/23 Eylül. İLE ... )

( ARISTARKOS: İlk büyük keşif olarak ekinoks noktalarını keşfetmiştir. )

( March 21. İLE September 21/23. )

( SPRING(VERNAL) EQUINOX vs. AUTUMNAL(FALL) EQUINOX vs. EQUINOX )

( ... avec ... avec ÉQUINOXE )

( ... ile ... ile TESÂVÎ-İ LEYL Ü NEHÂR )


- İLKBAHAR ile/ve YAZ ile/ve SONBAHAR/GÜZ/KÜZ[dvnlgttrk] ile/ve KIŞ


- İLKE ile/ve/||/<>/>/< ARKE ile/ve/||/<>/>/< ERKE

( PRINCIPLE vs./and ARCHE vs./and AIM )


- İLKE ile/ve/<> BÜTÜNSELLİK/BÜTÜNLÜK

( PRINCIPLE vs./and/<> INTEGRITY )


- İLKE ile/ve/||/<> DAYANAK


- İLKE ile/ve/||/<> DÜZEN

( İlkelerimizin ışığında dünyaya katılamazsak, ilkelerimize karşın dünyaya katılmak zorunda kalırız. )

( Olgun kişiler, ilkesiz davranmaktan vazgeçerek kendilerine olan güveni ve meziyetlerini sağlamlaştırır. )

( PRINCIPLE vs./and/||/<> SETTING/ORDER/REGULARITY )


- İLKE ile/ve KIBLE


- İLKE ile/ve/<> KİŞİ/İNSAN

( Bazen, bir ilke için herkesten, bazen bir kişi/insan için tüm ilkeler(imiz)den vazgeçebiliriz/vazgeçebilmeliyiz! )


- İLKE ile/ve/||/<> KURUM


- İLKE = MEBDE, UMDE = PRINCIPLE[İng.] = PRINCIPE[Fr.] = PRINZIP, GRUNDSATZ[Alm.] = PRINCIPIUM[Lat.] = ARKHE[Yun.] = PRINCIPIO[İsp.]


- İLKE ve/<> SİMGE

( İp. VE/<> Uçurtma.
İlke[ip] yoksa simge[uçurtma] da olmaz. )

( PRINCIPLE and/<> SYMBOL )


- İLKE ve/||/<>/= ÜST SOYUTLAMA


- İLKECE BİLİNÇLİ:
GERÇEK ile/ve/||/<> OLANAKLI

( )


- İLKECE BİLİNÇLİ ile/ve/||/<> İLKECE BİLİNÇSİZ

( )


- İLKEL DİNLER ile/ve AHLÂK DİNLERİ ile/ve KOZMİK DİNLER

( PRIMITIVE RELIGIONS vs./and MORAL RELIGIONS vs./and COSMIC RELIGIONS )


- İLKEL ile/ve/değil/||/<> BİRİNCİL

( [not] PRIMITIVE vs./and/||/<>/but PRIMARY )


- İLKEL ve/<> İLK EL


- İLKELER:
BİLGİDE ile/ve/=/||/<> OLGUSALLIKTA


- İLKE/LER ile/ve EVRENSEL/LER


- İLKELER ile/ve/değil/||/<> İLKESELLİK

( Değişebilir/değiştirilebilir, geliştirilebilir, yok edilebilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Aşılamaz, geçilemez, ertelenemez, göz ardı edilemez, askıya alınamaz, kenara konulamaz. )


- İLKE/LER ile/ve/||/<>/>< KOŞUL/LAR

( İlkeler, koşullara göre oluşmazlar ve belirlenemezler! )


- İLKELERİM ile/değil/yerine İLKELER (VE İLKESELLİK)


- İLKEL/LİK değil/yerine/>< İLKELİ/LİK

( Kişiyi ayakta tutan, iskelet ve kas sistemi değil ilkeliliğidir. )

( )

( İlkel olmak istemiyorsak ilkeli olmak durumundayız. )


- İLKEL/LİK ile/ve/||/<> OLANAKSIZ/LIK


- İLKELLİK ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/></> UYGARLIK


- İLKENİN:
GERÇEKLEŞTİRİLMESİ ile/ve/değil/||/<>/> DÜZENLEYİCİLİĞİ


- İLKESEL/İLKEYİ DÜŞÜNMEK/KONUŞMAK ile/ve İLKEYLE DÜŞÜNMEK/KONUŞMAK

( Anlayışı konuşmak, aklı anlamak. İLE/VE Şeyi, olayı anlamak. )

( Varlıksal. İLE/VE Varoluşsal. )


- İLKESELLİK ve/||/<>/< ZORUNLULUK


- İLKESİZLİK ile/ve/= DÜŞÜNCESİZLİK

( LACK OF PRINCIPLE vs./and/= THOUGHTLESSNESS )


- İLKİNDİ değil İKİNDİ


- İLKLER ve/<>/> İZLER


- İLKÖRNEK = ENMUZEC-İ EVVEL = ARCHETYP[İng.] = ARCHÉTYPE[Fr.] = ARCHETYP[Alm.] = ARKHÉTYPOS[Yun.]


- İLKSEL ile/ve BİRİNCİL


- İLLET ile İLKE


- İLLET ile İLLET

( Sayrılık. | Sayrılık derecesine varan alışkanlık. | Bozukluk. | Kızdıran, sinirlendiren şey ya da kişi. İLE Neden. )


- İLLET-İ MADDİYE ile/ve İLLET-İ SÛRİYE ile/ve İLLET-İ FAİLE ile/ve İLLET-İ GAİYE

( Ne'den/Hangi şeyden? İLE/VE Nasıl?/Ne surette? İLE/VE Kim? İLE/VE Ne için/Niçin? )


- İLM-EL-EDDÂN ile/ve/||/<> İLM-EL-LEDÜN

( Gövdenin/bedenin bilgisi. İLE/VE/||/<> Allah bilgisi. )


- İLM el-YAKÎN ile AYN el-YAKÎN ile HAKK el-YAKÎN

( Okuyarak/duyarak eminlik/kesinlik. İLE Görerek eminlik/kesinlik. İLE Hakk'la, bizzat yaşayarak eminlik/kesinlik. )


- İLM-EL-YAKÎN -ile

( KESİN BİLGİ )


- İLMİ EĞİTİM ve/<> İRFÂNÎ TERBİYE


- İLM-İ HUDÛRÎ ile/ve/<> İLM-İ HUSÛLÎ

( Bilen ile bilinenin aynı olduğu ilim. İLE/VE/<> Bilen ile bilinenin ayrı olduğu ilim. )

( Hazır/huzur olan. İLE/VE/<> Edinilen. Hasıl olan. )

( Sûfi'nin bilgisi. İLE/VE/<> Âlim'in bilgisi. )

( Ancak husûlî ilim ikiye ayrılır. )


- İLM-İ MEDENİYE(T) ile/ve/||/<> İLM-İ SİYÂSE(T)


- İLM-İ MUTLAK ve/= TASAVVUR-U MUTLAK


- İLM-İ SİYASET ile/ve İRFAN


- İLM-İ VÜCÛD ile/ve İLM-İ MEVCÛD ile/ve İLM-İ MADDÎ

( Varlık bilimi. İLE/VE Varolan bilimi. İLE/VE Maddelerin/şeylerin bilimi. )


- İLM-İ ZÂHİR ile/ve/<> İLM-İ BÂTIN ile/ve/<> İLM-İ LEDÜN

( İlimler üç bölüktür.
- Sülûk yoluyla elde edilen ilim.
- Keşfe dayanan ilim.
- Sırra bağlı ilim.[Hiçbir biçimde belirtilmez.] )

( Ledün ilmi, bilineni unutma ilmidir. )

( Ledün ilmi, öğrenmek değil, unutma ilmidir. )

( Bildiklerimizi unıta unuta, ilimsiz bir ilim zuhur eder. )

( Bilip unutacağız, sıra kendimize gelecek. Kendimizi de, önce bileceğiz, sonra unutacağız. )

( Bugünkü Cennet-i İrfâna dahil olsalar uşşak, Yarınki va'dolan hûri veyâ gılmanı neylerler... )

( Su. İLE/VE/<> Saf su gibidir. )

( Su. İLE/VE/<> Süt. )


- İLMÎ ve AMELÎ


- İLMİHAL =/< İLM-İ HÂL


- İLMİNE, İRFÂN (İSTEYEN/ARAYAN) ile/ve DERDİNE, DERMÂN (İSTEYEN/ARAYAN)


- İLTİFAT[Ar. < LÜTÛF[çoğ.] < LÂTİF(< L-T-F)(< LETÂFET)] ile/ve/||/<> TALTİF[Ar. < LÜTÛF < T-L-F]

( Sözel ya da duygusal bir övgü ve ilgi gösterme biçimi. | Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma. | İlgi gösterme, rağbet etme. | Söz söylerken, daha çok etki sağlamak için beklenmedik bir anda sözü, konu ile çok yakından ilgili birine ya da bir şeye yöneltme. | Yüzünü çevirerek bakma. İLE/VE/||/<> Daha çok, somut bir ödül ya da onurlandırma anlamı taşır. | Birini ödüllendirmek, takdir etmek. Birine lütûf ve ikramda bulunmak. | Yumuşatma, güzelleştirme. | | İyi ve güzel davranarak gönül almak. | Birini nişan, madalya, aylık artırma vb. şeylerle ödüllendirme. )

( Kişiye/kişilere, (beklentisiz/karşılık beklemeksizin ve incelerek) gülümsemek/tebessüm, yüz/bakış, dans, müzik, ses, şiir, ince sözcük, selen/sedâ ve/ya da soluk/nefes(konuşma/yanıt) ikram etmek... )


- İLTİFAT ve/+/||/<>/> CESÂRET VERMEK


- İLTİFAT ile HAKARET


- İLTİFAT[Ar. < İLTAFAT] değil/yerine/= İLGİKAYRI(/DÖNMEK/İLGİLENMEK/YÖNELMEK)


- İLTİFAT ile/ve/||/<>/>/< İTİBAR


- İLTİFAT ile/ve ONAY


- İLTİFAT ile/ve/değil/yerine/<> ŞÜKRAN


- İLTİMÂ[Ar.] ile İLTİMÂ'[Ar. < LEM | çoğ. İLTİMÂÂT] ile İLTİMÂH[Ar. < LEMH]

( Renk değiştirme. | Sararma, solma. İLE Parıldama, lem'alanma. İLE Bir şeye şaşkın şaşkın bakma. )


- İLTİMAS ile İLTİZAM

( Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma. | Birine, herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma. İLE Kayırma, bir tarafı tutma. | Gerekli bulma. | Kesenek. )


- İLTİMAS[Ar.] değil/yerine/= KAYIRMA/KAYIRIŞ


- İLTİMAS ile ŞEFAAT ile İSAR ile TAFDİL[< FADL]

( Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma. | Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma. İLE Birinin suçunun bağışlanması ya da dileğinin yerine getirilmesi için o kişiyle Tanrı arasında, peygamberin yaptığı aracılık. İLE İkram; bahşiş. | Cömertlikle verme. | Dökme, saçma, serpme. | Kişinin, kendi, gereksinim duymasına karşın bahşiş vermesi. | Seçme. İLE Birini, ötekilerden üstün tutma. | En üstünlük. )


- İLTİSÂK[Ar. < LÜSÛK] ile İRTİBÂT[Ar. < RABT]

( BİTİŞME, KAVUŞMA, YAPIŞMA, BİRLEŞME | İKİ ORGANIN BİRBİRİNE YAPIŞMASI )


- İLTİSAKLI[Ar.] değil/yerine/= İLİŞKİLİ


- İLÜSTRASYON ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SANAT

( Yöntemli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yöntemsiz. )


- İLÜZYON değil/yerine GÖZBAĞI


- IMAGINARY vs. IMAGINATIVE


- İMAJ ile/ve KARİZMA

( Sizin kendi hakkınızda taşıdığınız imaj, sahip olduğunuz en değişken şeydir. )

( Your self-image is the most changeful thing you have. )


- İMÂLE[Ar.] ile İMÂLE[Ar.]

( Meylettirme, bir tarafa eğme, yatırma. | Vezne uydurmak için, kısa heceyi gereğinden fazla uzun okuma. İLE [eskiden] İşçilere ödenen gündelik ücret. )


- ÎMÂLE[< MEYL] ile MEYL

( Bir tarafa eğme, yatırma, meyl ettirme. | Ölçüye/vezne uydurmak için kısa heceyi, gereğinden fazla uzun okuma. İLE/< Gönül akışı, sevme. | Hareketin başlangıcı.[Eğilim değil!] )


- İMAM ile/ve/||/<>/> CEMAAT

( "Osurursa." İLE/VE/||/<>/> "Sıçar." )


- İMAM('ın yap(ma)tığı) ile CEMAAT('in yapma(ma)sı gerekenler)

( * İmam kunut okumazsa cemaat de okumaz. * İmam bayram namazlarındaki tekbirleri yapmazsa, cemaat de yapmaz. * İmam dört rekatlı namazın ikinci rekatinde oturmazsa cemaat de oturmaz. * İmam secde ayeti okuyup secde etmezse cemaat de etmez. * İmam secde-i sehiv etmezse cemaat de etmez. )


- İMAN -=

( "Emin"lik, "emin olmak" kökünden gelen bu sözcük, şüphe taşımayacak kadar apaçıklık ve kesinlik yansıtan durum ya da kavramları ifade eder.
Her ne kadar dinsel ve İslâmî bir terim olarak yerleşmişse de
her alanda/olguda kullanılabilir/kullanılabilmelidir.
( "Güneşin doğuşu" gibi doğadaki, bir şeyin "3 ya da 4 bacağı ile sürekli[dış etkenler devrede olmadan!] dik durabilmesi" gibi fizikteki ve
bilimdeki çeşitli kesinliklerde ve günlük yaşamdaki birçok olguda kullanılabilmesi olanaklı bir sözcüktür/terimdir. ) )


- İMAN ETTİM ve/||/<>/> TESLİM OLDUM

( AMENNA ve/||/<>/> ESLEMNA )


- İMAN ile/ve/<> AKIL

( Bir elinden, bir eline. İLE/VE/<> ... )

( FAITH vs./and/<> REASON )


- İMAN ile/ve BÂTIL İNANÇ/İ'TİKAD

( BÂTIL[Ar. < BUTLÂN]: Boş, beyhude, yalan; çürük. )

( FAITH vs./and SUPERSTITION )


- İMAN ve/||/<> EF'AL ve/||/<> İTMİNÂN


- İMAN ve/> GÜVENLİ/RAHAT HAREKET ALANI


- İMÂN ile/ve/||/<> İMKÂN


- İMAN ve/<> İRFAN

( Akılsal. VE Sezgisel. )


- İMAN ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK

( Etkileşim durumunda olduğumuz ne varsa/oluyorsa, onlardan emin olduğumuz/olabildiğimiz oranda özgürüzdür/özgürleşiriz.[İman, dinsel ya da dinin sınırları/tekeli altında bir kavram değil emin olmaktır.] )


- İMAN ve/||/<> ÜMİT ve/||/<> ŞEFKÂT


- İMANDA EKSİKLİK ile İNTİKAL VE İRFANDA EKSİKLİK

( İddiamız yok, eksiğimiz çok! )


- YAPI/İMAR:
"BARIŞI" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> "AFFI"


- İMECE ile FASON(/FERLAKS SİSTEMİ-FRANSIZ/PUTTING-OUT SİSTEMİ)


- İMGE:
CANLANDIRAN ile/ve/||/<>/< "CANLI"


- İMGE = HAYAL = IMAGE[İng., Fr.] = BILD, VORSTELLUNG[Alm.] = IMAGEN[İsp.]


- İMGE/LEME ile/ve/||/<> NESNE TAKLİDİ


- İMGE ile/ve SİMGE

( Zihinde ve zihnin tanımlanamaz ayrıntılarındaki/derinliklerindeki karşılığı/varlığı. İLE/VE Zihindeki ayrıntıların ve kombinasyonların işaret, çizim, resim ve fotoğraflandırılmış, kesifleştirilmiş(kabalaştırılmış) hali. )

( ... İLE/VE Çoklu yorum. )

( Eylem'e yöneliktir. İmgelediğine yönelir. İLE/VE Düşünme'ye yöneliktir. )

( ... İLE/VE İnsan için en temel simge, cogito kaynaklı "ben" simgesidir. )

( ... İLE/VE * Yansıtıcıdır.
* Gösterirken gizleyen bir özelliğe sahiptir.
* İzleyiciyi düşünsel etkinliğe çağırır.
* Temsil ettiği soyut ve aşkın değerlerin anımsanmasını, anlaşılmasını ve paylaşılmasını sağlayan bir anahtardır.
* Bilenler arasında tanıma, tanışma ve anlaşma aracı olarak işlev görür.
* Belirli bilgi ve anlayışı, âşina olmayanların zihninden gizler ve âşina olanlara açar.
* Sezginin ve keşfin anahtarıdır.
* Arketipleri(ilk örnekleri) gösterdiği gibi onları yeniden üretir. )

( ... İLE/VE Zamandan ve mekândan bağımsız bir hakikati gösterirler.[Zaman-mekânı aşkın bir ide/ilke'yi gösterebilmek sadece simge ile olanaklıdır.] )

( ... İLE/VE Farklı zaman ve mekânda ortak doğası olan nesneleri gösterebilmesidir. )

( ... İLE/VE 3 temel özelliği...
* Bir ilkeyi gösteriyor olması.
* Farkları birliğe getirmesi.
* Çok anlamlılığa açık olması. )

( ... İLE/VE "Zamanda olan"ı, "zamana aşkın olan" ilişkilendirmede önemli bir rol oynar. )

( IMAGE vs./and SYMBOL
IMAGE vs./and IMAGE
SYMBOL vs./and SYMBOL )


- İMGELEM = MUHAYYİLE = IMAGINATION[İng., Fr.] = EINBILDUNGSKRAFT[Alm.] = IMAGINATIO[Lat.] = PHANTASIA[Yun.] = IMAGINACIÓN[İsp.]


- ÜÇGEN:
İMGELEM'DE ile/ve/||/<> US'TA

( Bölünebilir. İLE/VE/||/<> Bölünemez.[Töz'dür!] )


- İMGELEMEK ile/ve DOĞALLIK

( IMAGINATION vs./and NATURALNESS )


- İMGELERDEN ARINMA ve/> SAF BİLİNÇ > MÂBED


- İMGESEL DÖNEM ile/ve/||/<>/> SİMGESEL DÜZEN

( )


- İMGESEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAVRAMSAL

( Bireysel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Toplumsal. )


- İMGESEL ile/ve/||/<>/> SEZGİSEL ile/ve/||/<>/> KAVRAMSAL


- İMGESELLİK ve/||/<> DOĞRUDANLIK


- İMKÂN değil/yerine/= OLANAK


- İMLÂ ile/ve/||/<> İHYÂ


- İMLÂ[Ar. MELV] ile/ve/||/<> İMLÂ[Ar. < MEL]

( Yazım (kuralları).[< Söyleyip yazdırmak.] | Bir yapıtı ya da bir ezgiyi notaya alıp yazma. İLE/VE/||/<> [boşluğu/çukuru] Doldurmak. )


- İMLÂ ile/ve/||/<>/> MÜMLÎ


- IMMANUEL KANT'IN, ÜÇ KİTABI:
SAF AKLIN ELEŞTİRİSİ ile PRATİK AKLIN KRİTİĞİ ile YARGI GÜCÜNÜN ELEŞTİRİSİ

( Doğru ile yanlışı inceler. İLE İyi ile kötüyü inceler. İLE [Bir bölümünde] Güzel, çirkin ve yüceyi inceler. )


- IMMIGRATE vs. EMIGRATE


- IMPORTANT vs. PRECIOUS


- IMPRESSIVE vs./and DETERMINER


- IMPROVEMENT vs. CONTINUITY


- İMPULS İLE MOMENTUM İLE AÇISAL MOMENTUM İLE TORK ile/||/<> HAREKET BÜYÜKLÜKLERİ

( Doğrusal ve dönel hareketin temel nicelikleri. )

( Formül: J = Δp İLE τ = dL/dt )


- İMPULS İLE MOMENTUM İLE AÇISAL MOMENTUM ile/||/<> HAREKET BÜYÜKLÜKLERİ

( Korunum yasalarıyla ilişkili nicelikler. )

( Formül: J = ∫F dt = Δp )


- İMPULS[İng. < IMPULSE] değil/yerine/= UYARIM/UYARAN


- İMRENMEK ile/ve TELÂHHUZ[Ar.]

( ... İLE/VE İmrenerek ağzın sulanması. )


- İMTİNÂ (ETMEK) ile/ve/||/<>/>/< İHTİYÂR (ETMEK)


- İMTİNA ETMEK değil/yerine/= KAÇINMAK/SAKINMAK/GERİ DURMAK


- İMTİNA ile/ve/||/<>/< HAYÂ


- İMTİNA[Ar.] ile İMTİSAL[Ar. < MİSL]

( Kaçınma, sakınma, çekinme. İLE Gerekeni yapma. | Bir örneğe göre davranma, uyma, benzemeye çalışma. | Alınan buyruğa tümüyle uyma. [İNKIYÂD] )


- İMTİNÂ[Ar.] ile İSTİNKÂF[Ar.]

( Çekinme. İLE Çekinme, geri durma, sakınma. )


- İMTİNÂ-İ ÂDÎ ile/ve/<> İMTİNÂ-İ HAKİKÎ

( Bir şeyin, varoluşunun olanaksızlığı. İLE/VE/<> Bir şeyin, yokluğunun, akılsal olarak olanaksızlığı. )

( Birinin, başka birinin çocuğu olduğu bilinen biri için, "benim çocuğumdur" demesi gibi. İLE/VE/<> Birinin, kendinden yaşça büyük biri için, "benim çocuğumdur" demesi gibi. [davası edil(e)mez/dinlenmez] )


- İMTİYÂZ[Ar.] değil/yerine/= AYRICALIK | FARKLI OLMAK


- İMTİZÂC[< MEZC] ile KARIŞABİLME | BİRBİRİNİ TUTMA, UYGUNLUK | UYUM SAĞLAMAK, İYİ GEÇİNME


- İN/MAĞARA ile SON GOONG

( ... İLE Vietnam'da bulunan, dünyanın en büyük mağarası, başkent Hanoi'den 450 kilometre uzaklıkta, Phon Nhake Bang Doğal Yaşam Parkı'nın içinde yer alıyor. Mağaranın genişliği, yaklaşık olarak 146 kilometre. Son Goong, Vietnam dilinde, "Dağı ve ırmağı olan mağara" anlamına geliyor. )


- İN ile İn ile İN

( Yaban hayvanlarının, kendilerine yuva edindikleri kovuk. | Mağara. İLE İndiyum'un simgesi. İLE İnsan. )


- İNÂ'[Ar. < EVÂNÎ] ile İ'NÂ[Ar.] ile ÎNÂ'[Ar.] ile ÎNÂ'[Ar.]

( Kap kacak. İLE Zahmete uğratma. İLE Yemiş toplama zamanının gelmesi. İLE Geciktirme, alıkoyma. )


- INACCESSİBLE İLE MEASURABLE İLE WOODİN ile/||/<> BÜYÜK KARDİNALLER

( Set kuramı büyük sonsuzluklar. )

( Formül: Con(ZFC + LC) )


- İN'ÂM[< Nİ'MET | çoğ. İN'ÂMÂT] ile NÎMET VERMEK, İYİLİK ETMEK

( NÎMET VERME, İYİLİK ETME )


- İNAN ile İMAN

( DO BELIEVE vs. FAITH/FULLNESS )


- | "İNANAN" ile/ve/>< "KUŞKULANAN" |
değil/yerine/>
BAKMAYI BİLEN

( | "Mutludur." ile/ve/>< (")Bilgilidir.(") | DEĞİL/YERİNE Anlayandır. )


- [İNANÇ +] İLİM ile/ve/||/<> İRFAN ile/ve/||/<> HÜZÜN ile/ve/||/<> NEŞE ile/ve/||/<> [bunlar yoksa]

( Hikmet. İLE/VE/||/<> Rahmet. İLE/VE/||/<> Zarâfet. İLE/VE/||/<> Muhabbet. İLE/VE/||/<> Şiddet. )


- İNANÇ/İNANDIRILMA ile KOŞULLANMA/KOŞULLANDIRILMA

( BELIEF vs. CONDITIONING )


- İNANÇ(İTİKAT) ile/ve/değil/yerine/<>/>< MÜŞÂHEDE


- İNANÇ ile/ve/değil/yerine "BAKIŞ/GÖRÜŞ"


- İNANÇ ile/ve/değil/||/<> DAVRANIŞ

( Seni, daha iyi bir insan yapan, "inançların" değil davranışlarındır. )


- İNANÇ ile DEĞER

( FAITH/BELIEF vs. WORTH/VALUE )


- İNANÇ ile/ve/<> İBÂDET ile/ve/<> AHLÂK


- İNANÇ ile/ve/<> İMAN

( Düşüncenin pekişmişliği. İLE/VE/<> İnancın pekişmişliği. )

( Herşeyin başlangıcı ve kaynağı olan düşünce, inancın da imanın da başlangıcı ve kaynağıdır. İLE/VE/<> İnanç, düşüncenin pekişmiş/yoğunlaşmış hali, iman da inancın pekişmiş/yoğunlaşmış halidir. )

( Kuramı, uygulamaya geçiren tek ve en önemli olgu. İLE/VE/<> ... )

( BELIEF vs./and/<> FAITH )


- İNANÇ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İNSANLIK

( Sadece kişiyi ilgilendiriyor. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Herkesi ilgilendiriyor. )

( )


- İNANÇ ile/ve/değil/yerine/<>/>/< İTİBAR


- İNANÇ = İTİKAT = BELIEF[İng.] = CROYANCE[Fr.] = GLAUBE[Alm.] = FE, CREENCIA[İsp.]


- İNANÇ ile/ve/||/<> KÖK İNANÇ / ŞEMA


- İNANÇ ile/ve/değil/||/<>/< KURUNTU/VEHİM

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 23.121 başlık/FaRk ile birlikte,
23.121 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(42/94)