I ve İ ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 51.358 başlık/FaRk ile birlikte,
51.358 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(39/207)
- CELLULAR İLE MOLECULAR İLE SYSTEMİC İLE EVOLUTİONARY ile/||/<> YAŞLANMA KURAMLERİ
( Yaşlanmanın farklı seviyeleri. )
( Formül: Hayflick limit ~50 )
- ÇELME ile ÇELGİ
( Yolundan çevirmek, engel olmak, engellemek. | Düşürme. | Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma. | Örtünüp iki ucunu bağlamak. Arkadan, hafifçe bağlanan başörtüsü. | Bir şeyin kenarını, verev ya da çapraz kesmek, çalmak. | Düşüncenin/sözün, birbirini tutmaması, birbirine ters düşmesi. İLE Çene altından bağlanan başörtüsü. )
- DİKKATİNİ:
"ÇELMEK" değil ÇEKMEK
- CELSE[Ar.] değil/yerine/= DURUŞMA/OTURUM
- CELSIUS DERECESİ ile/ve/<> CELSIUS SICAKLIK ÖLÇEĞİ
( Sıcaklık aralığı ya da farkının, 1 kelvin'e ve Celsius ölçeğindeki sıcaklık aralığının 1/100'üne eşit sıcaklık birimi. [simgesi: °C] İLE/VE/<> Normal koşullarda, suyun donma sıcaklığını 0 derece ve kaynama sıcaklığını da 100 derece kabul eden ve kelvin olarak mutlak sıcaklığa, °C = °T-273.15 ile bağlı olan ölçek. )
- CELSİUS ile/||/<> FAHRENHEİT
( Celsius suyun donma-kaynama 0-100 İLE Fahrenheit 32-212 )
( Formül: °C = (°F - 32) × 5/9 )
( Anders Celsius tarafından 1742 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- ÇELTİK ile/ve/> PİRİNÇ ile/ve/> PİLAV
( Kabuğu ayıklanmamış pirinç. İLE/VE/> Kabuğu ayıklanmış çeltik. İLE/VE/> Bu pirinçlerden yapılan yemek. [Ayıklanmış/kabuksuz, "beyaz pirinç", besin değerlerinden yoksun, neredeyse posa olarak mideyi şişiren özelliğinden öte pek bir etkisi/katkısı olmayan bir gıdadır. Çeltiği yeğlemekte yarar vardır!] )
- CEM ETMEK ile BİRLEŞTİRMEK / İLÂÇ HAZIRLAMAK
( İLÂÇ HAZIRLAMAK )
- CEM[Ar.] ile CEM'[Ar. çoğ. CUMÛ] ile CEMM[Ar.]
( Hükümdar, şah. | Şark söylencesinde/mitolojisinde şarap ve içkinin mucidi. | Süleyman Peygbamber'in takma adı. İLE Toplanma, yığma. | Birden fazla kişi, hayvan ve eşyayı gösteren ad. | Çoğul. [Ar. dilb.] İLE Büyük sayı, çokluk, kalabalık. )
- CEM ile/||/<> TEFRÎK ile/||/<> DARB ile/||/<> TANSÎF
( Toplama işlemi. İLE/||/<> Çıkarma işlemi. İLE/||/<> Çarpma işlemi. İLE/||/<> Yarıya bölme işlemi. )
- CEM ile/ve/değil TEVHİD
- CEMÂAT[Ar. < CEM] ile CEMÂÂT[Ar. çoğ. CEMÂAT] ile CEMÂD[Ar.]
( İnsan topluluğu. | İmamın arkasında namaz kılanlar. İLE İnsan toplulukları. | İmamın arkasında namaz kılanlar. | Bir mezhepten olan topluca halk. | Yeniçeri teşkilâtında birkaç odadan oluşan bölüm. İLE Taş gibi cansız olan şey. )
- CEMAAT ile/ve CEMİYET
( COMMUNITY vs. SOCIETY )
( GEMEINSCHAFT mit GESELLSCHAFT )
- CEMAAT ile TARİKAT
( Sufi ile Zahit Öyküsü - İsmail Güleç )
- CEMÂDAT(CANSIZLAR) ve/</>/ve NEBÂDAT(BİTKİLER) ve/</>/ve HAYVANAT(CANLILAR)HAYVAN-I NÂTIK(BEŞER/İNSAN)
- CEMÂDÂT ile/ve/||/<>/> NEBÂTÂT ile/ve/||/<>/> HAYVANÂT ile/ve/||/<>/> BEŞERİYET > İNSAN
( Donmuş akıl[/logos]. İLE/VE/||/<>/> Yukarı doğru yönelebilen. İLE/VE/||/<>/> Hareket eden. ["canlı" anlamına ge(tiri)l(e)mez!] İLE/VE/||/<>/> Düşündüğünü, düşünebilen. > Düşünerek hareket edebilen. )
- CEMÂH[Ar.] ile CENÂH[Ar.]
( Atın baş sertliği, harınlık. İLE Kanat, kuş kanadı. | Kol, pazı. | Yan, kol. | Âhiret. )
- CEMÂL GÖRMEK ve/||/<> KEMÂL BULMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK
- CEMAL:
GÜZELLİK ile/ve YÜZ
- CEMÂL:
İNSAN YÜZÜ ile/ve/değil/||/<>/< İNSAN SÖZÜ
- CEMAL PAŞA (MİDİLLİ/YUNANİSTAN, 1872 - 1922) :
( Boyacıköylü'dür/Sarıyer). Osmanlı Devleti'nin asker ve siyaset adamlarındandır. İttihat Terakki Fırkası'nın önemli üç paşasından biridir (Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa). İttihat Terakki İkinci Meşutiyet'i olayını takiben iktidara gelince kurulan kabineye "Üç Paşalar" iktidarı denildi. Balkan Savaşlarına, Sarıkamış Harekâtına, Birinci İkinci Kanal harekâtına katıldı. Kanal Harekâtı sırasında sert tutumu, aydın Araplara karşı sert davranması ile dikkat çekti. Her iki Kanal harekâtı da üst üste yenilgiler alınması üzerine önve Birinci Ferikliğe yükseltildi (Org.) sonra da yeni kurulan Suriye, Filistin, Hicaz ve Yemen Asir Bölgesi Komutanlığına getirildi. Aslına bu geri hizmetti. Yerine ise Alman Von Falkenhein getirildi yeni kurulan Yıldırım Orduları Grubunun komutanı oldu. İttihat Terakki Fırkası Hükümetlerinde Nafia (Bayındırlık) ve Bahriye (Donanma) Bakanlığı gibi siyasi görevlerde bulundu. 1917'de İttihat terakki Fırkası'nın Merkezi Umumi azalığına seçildi. Birinci Dünya Savaşı yenilgisi üzerine Talat Paşa Hükümeti istifa ettikten sonra 1 - 2 Kasım 1918'de İttihat terakki yedi önemli ismi ile birlikte bir Alman denizaltısı ile Odessa'ya kaçtılar. Buradan Almanya'ya giderek çalışmalarını devam ettirdiler. Bilahare değişik yerlere gittiler. İstanbul'daki Sıkıyönetim tarafından Osmanlıda yaşayan Arap unsurlarının isyanına neden olduğu için gıyabında idama mahkûm edildi (05.07.1919). Tiflis'e geçen ve burada çalışmalarına devam eden Cemal paşa 21.0.1922'de Tiflis'de arabasının içinde Ermeni bir komitacı tarafından öldürüldü. )
- CEMÂL ve/||/<> KEMÂL
( Seyr eylenir. VE/||/<> Tahsil edilir. )
- ÇEMÂN[Ar.] ile ÇEMEN[Erm.]
( Naz ile salınarak yürüyen. | Şarap kadeni. | Çemen. İLE Yeşil ve kısa otlarla örtülü yer, çimen. | Ağaç ve çiçeği olan çayır, yeşillik. )
( ... cum CUMINUM CYMINUM )
- ÇEMBER ile/değil ÇEPER
- ÇEMBER ile DAİRE
( ... İLE Bir noktaya eşit uzaklıktaki noktaların toplamı. )
( CIRCUMFERENCE vs. CIRCLE )
- ÇEMBERCİ, ÇİĞDEM (İST. 1973) :
( Edirne Tıp Fakültesinden doktor olarak mezun oldu. SSK Göztepe hastanesinde doktor olarak meslek hayatına devam etmektedir. Antrenör Dursun Tepeyurt tarafından yetiştirildi. Sarıyer Spor Kulübü atletizm takımında yarışırken kendisini kabul ettirdi. Bilahare Enka Spor Kulübüne geçti ve başarılı spor hayatını burada devam ettirdi. 100 m. engelli yarışmalarında pek çok birincilikleri vardır. Defalarca Milli formayı giymek başarısını gösteren Sarıyer'den yetişmiş sporculardan biridir. )
- ÇEMBERİN:
ÇEVRESİ ile/ve/<> ALANI
( )
- ÇEMBERLİTAŞ ile KIZTAŞI[< MARKIANOS SÜTUNU]
- CEMİ ile/ve/||/<> KESİR ile/ve/||/<> MEBZUL[Ar. < BEZL] ile/ve/||/<> CÜMLE
( Toplam. İLE/VE/||/<> Çok. İLE/VE/||/<> Bol, çok, ucuz. | Tıka basa. İLE/VE/||/<> Ne var, ne yok ise hepsi. | O andaki hepsi. )
- CEMİL EFENDİ :
( Büyük Sarıyer Selini bildiren heyette muhtarı - sani olarak ismi geçiyor. )
- CEMİL TOPUZLU ve/||/<> CEMALETTİN EFENDİ
( )
- CEMİYETÇİ BAKIŞ/ANLAYIŞ ile/ve/<> STRATEJİK BAKIŞ/ANLAYIŞ ile/ve/<> FARKLI BAKIŞ/ANLAYIŞ
- ÇEMKİRMEK ile ÇEMKİRMEK
( Birine karşı gelmek, sert yanıt vermek.İLE Köpeğin kesik kesik havlaması. )
- ÇEMOSFER = TERMOSFER
- ÇEMREMEK ile/ve/||/<> ÇEMRENMEK
( Kol, paça, etek gibi şeyleri sıvamak. İLE/VE/||/<> Kendi kol, etek ya da paçalarını çemremek. | Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak. )
- ÇEN ÇEN (ÇENE ÇALMAK, GEREKSİZ/FAZLA KONUŞMAK)
- CENÂB-I[: Taraf, yön. < Hazret. ] HAKK ile ALLÂH-Ü TEÂLÂ (olarak tanımlamak)
- CENÂH ile/||/<> CENÂB ile/||/<> ZIMN
( Yan taraf. İLE/||/<> Evin yan tarafı, avlu (hürmet bildirilen sıfat olarak da kullanılır). İLE/||/<> İç taraf. )
- CENÂH ile VECHE[aslı VİCHE]
( Kanat, kuş kanadı. | Kol, pazı. | Yan, kol. | Âhiret. İLE Yüz. | Yan, taraf, semt. )
- CENÂH-I ZÜBÂB[Ar.] -ile
( Sinek kanadı. )
- CENÂZE NAMAZINDA:
4 SELÂM ve/<> 4 UNSUR
- CENAZEYE GİDİYORUM ile/değil/yerine AĞLAMAYA GİDİYORUM
( Lazlar ve Mingreller, cenazenin adı yerine halini ifade etmeyi tercih ederler. )
- ÇEMBER/ÇENBER[Fars.] değil/yerine/= DÖNGE
- [ne yazık ki]
CENDEREYE ALMAK SOKMAK ile/ve/<> KISKACINA ALMAK
- ÇENE:
ALTI ile/ve/<> ÜSTÜ
( Ya dişil, ya eril. İLE/VE/<> Hem dişil, hem eril; ne dişil, ne eril. )
( Gövde[beden/vücut]. İLE/VE/<> Baş. )
- ÇENEK ile ÇENET
( Tohumda, embriyonu kaplayan etli bölüm. | Kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri. | Böceklerde, ağzın iki yanında bulunan, parçalayıcı, sert örgen. İLE Açıldığında tohumların ortaya çıktığı kabuk. | İstiridye gibi ikiçenetli yumuşakçalarda, kolsuayaklılarda, kavkının iki parçasından her biri. )
- ÇENESİ DÜŞÜK/LÜK ile ZEVZEK/LİK
- ÇENEYİ "ÇALIŞTIRMAK" değil/yerine ELİNİ "ÇALIŞTIRMAK"
- ÇENEYİ KULLANMADA:
(FAZLA) KONUŞMAK İÇİN ile/ve/değil/yerine ÇİĞNEMEK İÇİN
- ÇENGELKÖY'DE:
AYVA ve/||/<> ŞEFTALİ ve/||/<> SALATALIK)
- CENGİZ. KÜBRA (İST. 1991) :
( Sporcu. Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Yöneticiliği Bölümünden mezun oldu. Sarıyer Belediye Spor Kulübünde Judo sporu yapmaktadır. 16 - 17.12.2010 tarihleri arasında Yeni Delhi (Hindistan) yapılan Judo Turnuvasında Judo Kurash dalında 52 kiloda şampiyon oldu. Milli takıma seçildi ve gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında dereceler yaptı (2011 itibariyle 52 madalya kazandı). 1 Dünya, 3 Avrupa şampiyonluğunu ve bir de Dünya üçüncülüğü vardır. )
- ÇENİLEMEK ile ÇENTMEK
( Canı yanan köpeğin, ağlama gibi ses çıkarması. İLE Bir şeyin kenarında kertik açmak. | Soğan, salatalık, kabak gibi sebzeleri ya da nesneleri, küçük ve ince parçalar biçiminde doğramak. )
- CENİN[Ar.] değil/yerine/= DÖLÜT/DÖL
- CENK/NÂME ile/değil ÇENG/NÂME
- CENNE CAMİİ ve/<> SYA CAMİİ
( Mali'de. İLE Burkina Faso'nun en eski yerleşim yeri Sya'da. )
( Dünyanın en büyük kerpiç yapısı. VE/<> Dünyanın ikinci en büyük kerpiç yapısı. )
- CENNET SİNEMASI :
( Rumelihisar'da kaleye giderken set üzerindeydi. Açık sineme olarak 1950'de açıldı 1975'te faaliyetini sonlandırdı. İşletmecisi Halil Bey'di. )
- CENNET ile/ve CEHENNEM/TAMU[< Soğdca]
( İyilerin, iyiliklerin, hayrın tekâbül ettiği yer. İLE/VE/>< Şerlerin, şerlilerin tekabül ettiği yer. )
( CENNET: Kuyu. )
( CENNET: Uçmak[Eski Türkçe]. )
( Cennet, kişinin kendini bu âlemde, herkesten, herşeyden küçük görmesidir. )
( Nefis ölmeden, benlik ve gurur gitmeden, gönül cennet olamaz. )
( Cennet'le Cehennem'in kapıları birdir, aynıdır. Kalbimizi temizlersek o kalp cennet olur, temizlemezsek cehennem kapısı. )
( Cennet kapıcısının adı Rıdvan, yani Allah'ın her yaptığına râzı olmaktır. )
( Cehennem kapıcısının adı ise Malim'dir. Yani herhangi bir şeye sahip çıkmak, "Bu benimdir!" demek. )
( Cennetin ebedî zevk olduğu anlaşılınca o da kalmaz. )
( Cehennemin, cehil olduğunu bilip hazmettikten sonra, cehennem kalmaz. )
( Yusuf makamı, kuyudan, Cehennem'den kurtulma makamıdır. )
( En büyük cehennem cehalet, en büyük cennet de İlâhî zevktir. )
( Bu âlemde kimi haksız görüyorsak, başladı içimizde cehennem. )
( [İbr.] GEHENNA: Çöp yakılan yer. )
( Sevdiklerinin biraradalığı. İLE/VE/>< Vicdan azâbı. )
( ... İLE/VE/>< En "lezzetli." )
( ... İLE/VE/>< Dumansız ateş. )
( ... İLE/VE/>< Saygı ve sevginin bittiği yer. )
( CENNET: Bugünkü "hırslarının", geleceğe yansıtılması. )
( Dünyayı cehenneme çeviren, birilerinin, dünyayı cennete çevirmeye çalışmasıdır. )
( ... ile/ve NÎRÂN, DÂR-ÜS-SAÎR | SİCN/SİCCÎN, SAÎR, SAKAR )
( ... ile/ve DÛZAH )
( HEAVEN vs./and HELL )
( TIAN ile/ve ... )
- CENNET/LER ile/değil İRFÂN CENNETİ(CENNET-İ İRFÂN)
- CENNET'TEN:
"KOVULMA" değil İNDİRİLME
- -CENOSİS ile/||/<> -RHEA/-RRHEA/-RRHOEA/-RRHOEA ile/||/<> -RHAGE/-RRHAGE/-RRHAGİA/-RRHAGY ile/||/<> LOCHİO-
( Akıntı, cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Akıntı, sızıntı. İLE/||/<> İleri derecede, aşırı akıntı. İLE/||/<> Çocuk doğumundan sonraki akıntı ile ilgili, puerperal. )
- CENT OKULU :
( Tarabya'da Dost Okulları adı ile eğitim veren okul, bilahare el değiştirerek Cent Okulları adını aldı. Ana Okul, İlköğretim Okulu ve Lise olarak 1991/1992 öğretim ve eğitim döneminde hizmete başladı. İlkokul 1997/1998 döneminde İlköğretime dönüştürüldü. )
- ÇENTİK/TIRTIK ile İŞÂRET
( Bir şeyin kenarında kesilerek ya da kırılarak açılan küçük kertik, tırtık. | Küçük oyuk. | Basım sırasında basım aygıtının diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek için filmin kenarına yapılan çukurluk. İLE Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im. | Belirti, gösterge, alâmet. | El, yüz hareketleriyle gösterme. )
- CENTRAL ANGLE ile/||/<> INSCRİBED ANGLE
( Central merkez köşeli, inscribed çember üzeri köşeli. )
( Formül: Center vertex İLE circle vertex )
- CENTRAL İLE PERİPHERAL İLE IMMUNE PRİVİLEGE ile/||/<> İMMÜN TOLERANS
( Oto-reaktivite kontrol mekanizmaları. )
( Formül: Negatif seleksiyon )
- CENÛB ile/||/<> ŞİMÂL
( Güney. İLE/||/<> Kuzey. )
- CEP TEL'DA:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/yerine KULAKLIĞIYLA KULLANMAK
( [not] TO USE EARPHONELESS - TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS :ON MOBILE PHONES) ( TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS instead of TO USE EARPHONELESS :ON MOBILE PHONES )
- CEP TELEFONU KULLANIMI DOĞRUDAN KONUYU KONUŞMAK
- CEP TELEFONU:
"YAKINLAŞTIRICI" ile/ve/||/<>/>< UZAKLAŞTIRICI
( Uzaktakileri, size. İLE/VE/||/<>/>< Sizi, yanınızdakilerden. )
- CEP TELEFONU'NDA:
SELÂMLAŞMA/HATIR yerine DOĞRUDAN KONUYU KONUŞMAK
( TO TALK DIRECTLY THE SUBJECT instead of TO GREET :ON MOBILE PHONES )
- CEP TELEFONUNU:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/>< KULAKLIĞIYLA KULLANMAK
( Yanlışı. >< Doğrusu. )
- CEP, AYCAN (RİZE, 1936 - 2012) :
( Denizci olarak bir süre çalıştıktan sonra, Minibüs İşletmeciliği yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu üyesidir. )
- CEP ve/||/<>/> ÇÖP
( Çöpleri, dışarıya/yola/sokağa atmak yerine cebimizde tutma olanağımız varken, cebimiz, bir süreliğine çöp de olabilir. )
- ÇEPEL, PROF. DR. NECMETTİN (BURSA, 1928) :
( Üniversite Öğretim Üyesi. İ.Ü. Orman Fakültesinden 1950'de mezun oldu. Bir süre orman teşkilatında çalıştıktan sonra açılan sınavını kazanarak 1953'te Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Kürsüsünde asistan oldu. 1958'de "Kayın, Meşe, Karaçam ve Göknar Ağaçlarının Asimilasyon Organlarında Bazı Önemli Bitki Besin Maddelerinin Mevsimlik Değişim Üzerine Araştırmalar" korulu tezi ile "Üniversite Bilimleri Doktoru" unvanını aldı. 1963'te ""Orman Topraklarının Rutubet Ekonomisi Üzerine Araştırmalar ve Belgrad Ormanı'nın Bazı Karaçam. Kayın. Meşe, Meşçerelerinde İntersepsiyon, Gövdeden Akış ve Toprak Rutubet Miktarlarının Sistematik Ölçmelerle Tespiti" tezi ile "Üniversite Doçenti" unvanını kazandı. 1971'de ""Antalya Orman Başmüdürlüğü Bölgesinde Yapılan Ağaçlandırmalarda Karşılaşılan Bazı Ekolojik Problemler Üzerine Araştırmalar" adlı çalışması ile Profesörlüğe yükseltildi. 1978'de Toprak İlmi ve Ekoloji Kürsüsü Başkanlığı görevini üstlendi. Bu görevini emekli olduğu 1995 yılına kadar devam ed tercüme makale, 25 adedi bilimsel bildiridir. Kitaplarından 10'u ders kitabı, 3 ‘ü yardımcı ders kitabı, 6 adedi araştırma, 8 adedi çeşitli konularda yazılmış kitaplar, 4 adedi de yabancı dilden tercüme edilmiş kitaptır. )
- CEPHALALJİA ile/||/<> CEPHALOMETRİKS
( Baş ağrısı. İLE/||/<> Baş ölçümleriyle ilgili. )
- CEPKİN, HAYKO (İST. 1978) :
( Ermeni asıllı olup Yenimahalle'de (Sarıyer) doğan ve çocukluğu burada geçen bir sanat adamıdır. Lise eğitimini Özel Getronagan Lisesinde yaptıktan sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisinde iki yıl süre ile şan ve solfej dersleri aldı. Bilahare Akademi İstanbul'a devam ederek piyano eğitimi aldı ve 1997 yılında profesyonel sanat hayatına başladı. Kısa sürede şöhreti yakaladı, festivallerin ve organizasyonların aranılan adamlarından biri olmayı başardı. Pek çok beste yaptı, Şarkı sözü yazdı ve şarkılarıyla ünlendi. 2006 yılında Kral Müzik Ödüllerinde Yılın En İyi "Rock Erkek Sanatçı"sı ödülünü aldı. Tv de şhow programlarına çıktı, film çevirdi... "Sakin Olman Lazım" (2005); "Tanışma Bitti" (2007); "Sandık" (2010); Aşkın Izdırabını... " (2012) albümlerinden bir kaçıdır. Ayrıca "Acayip Hikâyeler" (2012), "Çocuk" (2008) ve "Arkadaşım hoş geldin" (2014) rol aldığı filmlerden bazılarıdır. )
- ÇER-ÇÖP ile İNCİ
( Denizin üstünde. İLE Denizin dibinde. )
- ÇER ile ÇER[Oğuz] ile ÇER[Oğuz]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gövdenin [hastalık derecesinde] ağırlaşmasını anlatan sözcük. İLE Zaman. İLE Bir şeyin karşı tarafı. )
- CER'[Ar.] ile CER/R[Ar.] ile CER[Ar.]
( Suyu, yudum yudum içme. İLE Çekme, sürükleme.| Arapça'da, ait olduğu ismi, meksûr[kesreli=esreli] okutan harf ya da edat.[harf-i cerr] | Para, eşyâ vb. çekme. İLE Yarık, çatlak, özellikle yarılmış yer. )
- ÇERAG/Ğ[Fars.]/ÇIRA değil/yerine/= KANDİL, MUM, IŞIK | OTLAMA, OTLAK
- CERÂHAT/CİRÂHAT[Ar.] ile CERÂHÂT[Ar. çoğ. CERÂHAT/CİRÂHAT]
( İrin, yara. | Cerrahlık. İLE Yaralar, irinler. )
- CERAHAT ile/değil/yerine/>< CEMAAT
- CERBEZE ile/ve/||/<>/> CEZBE
( Güzel konuşma. | Beceriklilik, girginlik. | Kurnazlık, hilekârlık. İLE Bir duygu ya da bir inanışın etkisiyle ölçüsüzce coşup kendinden geçme. | Çekilme, çekim. )
- CER-/CERO- ile/||/<> TYR-/TYRO-
( Mumsu yapıda. İLE/||/<> Peynir ya da peynirimsi. )
- ÇERÇEVE[Fars.] ile BAĞLAM
- ÇERÇEVE ile DÖNGÜ
( FRAME vs./and CYCLE/CYCLONE )
- ÇERÇEVE ile/ve EREK
- ÇERÇEVE ile/ve/||/<> KAPSAM
- ÇERÇEVE ile/ve/değil/||/<> ÜST SINIR
- ÇERÇEVE ile/ve/<> YÖRÜNGE
- ÇERÇEVE ile/ve/||/<> ZARF
- ÇERÇEVELENDİRME ve/||/<>/> TANITILABİLİRLİK
- ÇERÇİ ile TÜCCAR
( Mal takasıyla sınırlı. İLE Pazar yaratan. )
( Köy, pazar gibi yerlerde dolaşarak, ufak tefek tuhafiye eşyası satan, gezgin esnaf. İLE Ticaret yapan, ticaretle uğraşan kişi. )
- CERED[Ar.] ile CERED[Ar.]
( Çıplak bir duruma getirme. İLE Yaralı. )
- CERENKOV IŞINI ile/||/<> CERENKOV DEDEKTÖRÜ
( Saydam bir ortamı ışığın ortamdaki hızından daha büyük bir hızla geçen yüksek enerjili yüklü tanecikler demetinin oluşturduğu mavimsi ışık. İLE Cerenkov ışınınun gözlenmesiyle yüksek enerjili yüklü tanecikleri ölçmek için kullanılan dedektör. )
( CERENKOV-STRAHLUNG MiT CERENKOV-DEDEKTOR, CERENKOV-ZAHLER )
( LA RADiATiON DE CERENKOV AVEC LE DETECTEUR DE CERENKOV )
( CERENKOV RADiATiON VS. CERENKOV DETECTOR )
- CERES ile/ve/||/<> BAKHÜS
- CEREYAN değil/yerine/= AKIM
- ÇERGE = ÇADIR HAMAM
- ÇERH[Fars. < ÇARH/ÇERYH]/FELEK[Ar.] değil/yerine/= ÇARK
- CERÎ/CERY[Ar.] ile CERÎ'[Ar. < CÜR'ET]
( Cereyan. İLE Yiğit, cesur, gözü pek, yürekli. )
- CERİB[Ar.] ile CERÎB[Ar.]
( Uyuz hastalığına tutulan, uyuz. İLE Eskiden Arap ülkelerinde kullanılan [aşağı-yukarı] 216 litrelik bir hacim ölçüsü. | Tarla ve arazi ölçüsü. | Dönüm. )
- CERİD/E, CERDÂ[Ar.] ile CERÎDE[Ar.] ile CERÎDE[Ar.]
( Verimsiz, çorak yer. İLE Gazete, tutanak, zabıtnâme. İLE Yalnız, tenha. )
- CERİDE ile/ve/||/<>/> ZÂBİT CERİDESİ
- CERÎM[Ar.] ile CERÎN[Ar. çoğ. ECRÂN, ECRİNE, CÜRÜN]
( Kabahatli, suçlu. İLE Hurma kurutma yeri. )
- CERN'DEKİ ALGILAYICILAR/DEDEKTÖRLER/PRELIMINERY:
CMS / ATLAS
( Normal atmosfer basıncında, ısınma ısısı 15 °C'lik suyunkine eşit olan bir cismin, bir gramının sıcaklığını 10 °C yükseltmek için gerekli ısı miktarına eşit olan ısı birimi, ısın. | Besinlerin, dokular içinde yanarak vücudun sıcaklık ve enerjisini sağlama değerlerini gösteren ölçü. )
- ÇERPA[Tibet dilinde] -ile
( DOĞA İNSANI )
- CERRAH MAHMUT EFENDİ CAMİİ :
( Çayırbaşı'nda çarşı içinde ve ana cadde Üzerinde olan cami Kaptan - ı Derya Kılıç Ali Paşa'nın doktoru Cerrah Mahmut Efendi tarafından 16. yy'da yaptırılmıştır. Camiye Cezayirli Gazi Hasan Paşa Camii de denilmektedir. Bunun nedeni Cezayirli Gazi Hasan Paşa'nın cami bahçesine bitişik bir çeşme yaptırmış olmasıdır. )
- CERRAH ile/ve CERRAH/Î
- CERRAHOĞLU, M. EŞREF (K. EREĞLİ, 1948) :
( Öğrenimini tamamladıktan sonra armatör olarak iş hayatına atıldı. Meslek kuruluşlarında çeşitli görevler aldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ÇERT ile ÇERT ÇÜRT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Parça. İLE Herhangi bir şeyin parçaları ya da kırıntıları. )
- CESÂRET/CESUR ve/<> AZİM/Lİ
- CESÂRET:
DEVAM EDEBİLME GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/< HİÇ GÜCÜMÜZ KALMADIĞINDA, DEVAM EDEBİLMEK
- CESARET ETMEK değil/yerine/= GÖZE ALMAK
- CESÂRET:
KORKUNUN YOKLUĞU ile/ve/değil/+/||/<>/< BENCİLLİĞİN BULUNMAMASI
- CESÂRET:
"SEÇTİKLERİMİZ" değil VAZGEÇTİKLERİMİZ
- CESÂRET ile/ve ATILGANLIK
( BAHÂDIR: Yiğit, cesur. )
( COURAGE/BRAVERY vs./and DASH/AUDACITY )
( COURAGE avec/et ... )
( MUT mit/und ... )
( COR/CUER[: Yürek/kalp.] ile/ve ... )
( DENUEDO/VALOR con/y ... )
( CORAGGIO con/e ... )
( ... ile/ve THRASYTES )
- CESÂRET ile/ve/<> AYKIRILIK
- CESÂRET ve/||/<>/> BASİRET ve/||/<>/> FERÂSET ve/||/<>/> HAYRET ve/||/<>/> HİKMET ve/||/<>/> MERHAMET
- CESÂRET değil BUNALIM
- CESÂRET ile/ve/değil CAHİL CESÂRETİ
( [not] COURAGE vs./and/but IGNORANT COURAGE )
- CESÂRET ile/ve/değil/||/<> GÖZDEN ÇIKARMAK
- CESÂRET ile/ve/<> GÜÇ
( Birini çok sevmek ile. İLE/VE/<> Biri tarafından çok seviliyor olmak ile. )
( COURAGE vs./and/<> POWER )
- CESÂRET ile/ve/||/<>/> GÜÇ ile/ve/||/<>/> MUTLULUK
( En kısa sürede özür dileyerek. İLE/VE/||/<>/> En kısa sürede affederek. İLE/VE/||/<>/> En kısa zamanda unutarak. )
- CESÂRET ve/<> GÜVEN
( COURAGE and/<> CONFIDENCE )
- CESÂRET ile/ve/<>/değil İSTEKLİLİK
( [not] COURAGE vs./and/<>/but WILLINGNESS )
- CESARET ile/ve/||/<> KALB(İN ATMASI)
( Var mı aşka? İLE/VE/||/<> Çarpıyor bir başka. )
( Var mı aşka? İLE/VE/||/<> Çarpıyor bir başka. )
- CESÂRET ile/ve KARARLILIK
( COURAGE vs./and DECISIVENESS/STABILITY )
- CESARET ile/ve/||/<>/< KAYGI
- CESÂRET ve/<> MAHÂRET/BECERİ
- CESÂRET ile/ve/||/<>/> OLASILIK/RİSK/MUHÂTARA[Ar. < HATAR]
( Almaya cesâret edemediğimiz riskleri alanlar, yaşamak istediğimiz yaşamı yaşar. )
( COURAGE vs./and/||/<>/> RISK )
- CESÂRET ile/değil/ne yazık ki SAYGISIZLIK
- CESÂRET = ŞECÂ'AT, CESÂRET[Fars., Ar.] = COURAGE[İng., Fr.] = FORTITUDO[Lat.] = MUT[Alm.] = HË ANDREIA[Yun.] = CORRAGIO[İt.] = VALOR[İsp.] = MOED[Fel.] = MOD[Dan.] = MUJYESTVO[Rus.]
- CESÂRET ile/ve/değil/yerine ŞEHÂMET
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Akıllıca olan cesâret. )
( [not] COURAGE vs./and/but REASONAL COURAGE
REASONAL COURAGE instead of COURAGE )
- CESÂRET ile/ve/||/<>/>/< TESLİMİYET
- CESÂRET ve/||/<>/>/< YARATICILIK
( Önderden gelir. VE/||/<>/>/< Takımdan gelir. )
- CESÂRET ile/ve YÜREKLİLİK
( COURAGE vs./and BRAVENESS )
( ... cum/et ANIMOSITAS )
- CESARET değil/yerine/= YÜREKLİLİK/GÖZÜPEKLİK
- CESÂRET ile/değil YÜZSÜZ/LÜK
- CESARETLEN(DİR)MEK değil/yerine/= YÜREKLEN(DİR)MEK
- CESEDİ:
SIRIKLAR ÜSTÜNE BIRAKMAK ile YAKMAK ile TOPRAĞA GÖMMEK
( Yakutistan'lılar, cenazelerini bu 3 biçimde kaldırırlar. [Ölüleri için yas tutmazlar.] )
- CESET/NAAŞ[Ar. < NA'Ş] değil/yerine/= ÖLÜYİN/GÖVRE
- CESET/CESED ile/ve/değil/||/<>/> CENÂZE
( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan için. )
- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]
- CESET[Ar.] ile MUMYA[Fars.]
( ... İLE Bazı özel ilaçlar kullanılarak bozulmayacak duruma gelmiş olan ve bugün kazılarla ortaya çıkarılan ceset. | [mecaz] Çok zayıf kişi. )
- ÇEŞİT ile/ve DİSİPLİN
( VARIETY vs. DISCIPLINE )
- ÇEŞİT ile TÜR
( KIND vs. TYPE )
- ÇEŞİT ile/ve YÖN
( VARIETY vs./and DIRECTION )
- ÇEŞİT/LEME / ÇEŞİT/Lİ/LİK ve/<> EŞİT/LEME / EŞİT/LİK
- ÇEŞİTLENME/DEĞİŞKE ile/ve/||/<> ÇEVİRİ
( VARIANTE avec/et/||/<> COMENTAIRE )
- ÇEŞİTLERİ BAKIMINDAN ve DELÂLET BAKIMINDAN
- (ÇEŞİTLİ) BİTKİSEL/HAYVANSAL YAĞLAR yerine ZEYTİNYAĞI!
( )
- ÇEŞİTLİ KOKULAR('I)[Anlayana!]
( OS[İsveççe] )
- ÇEŞİTLİ/LİK ile/değil/||/<> ÇEŞNİ
- ÇEŞİTLİ/LİK ile ÇOK/LUK
( Çeşitlilik içinde birlik doğaldır ve iyidir. )
( VARIATION/DIVERSITY vs. ABUNDANCE
Unity in diversity is natural and good. )
- ÇEŞİTLİLİK ile/ve DERİNLİK
- ÇEŞİTLİLİK ile/yerine MÜZİK
( Çeşitlilik alışkanlıklarda aşırılık doğurur, gövdede ise hastalık. İLE/YERİNE Müzikte sadelik, kişilere ağırbaşlılık, gövde eğitiminde ise gövdelere sağlık verir. )
- ÇEŞİTLİLİK ile/ve/<>/> TÜKETİM
- ÇEŞİTLİLİK ile/ve/<> UYUMLULUK ile/ve/<>
EVRİM ile/ve/<> BİYOÇEŞİTLİLİK
( Açıklamalar için burayı tıklayınız... )
(
)
(
)
( )
- ÇEŞME SOKAK :
( Çayırbaşı mahallesi sokaklarından biridir. Bu mahalledeki en önemli eser Cerrah Mahmut Efendi Camiidir. Cami çevresinde dört adet tarihi çeşme vardı. Yol yapım çalışmaları sırasında üçü yıkılıp gitti. Cami avlu duvarına bitişik olan ve Kaptan - ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa tarafından yaptırılan Çeşme varlığını korumaktadır. Bu alandaki bir sokağa da "Çeşme Sokak" ismi verildi. )
- ÇEŞME ile MUSLUK/BURMA
( )
( FOUNTAIN vs. TAP )
- ÇEŞME ile/değil/< ŞADIRVAN/ŞÂDURVÂN[< Fars. ŞÂDÂB-I REVÂN: Akıcı, çok su. (REVÂN: Akıcı.)]
( ... İLE/DEĞİL Daha çok cami avlularında bulunan, etrafı çok musluklu duvarla çevrili su haznesi. )
- ÇEŞME ile/ve SEBİL
- ÇEŞME ile/<> YALAK
( ... İLE/<> Hayvanların su içtikleri, taş ya da ağaçtan oyma kap. | Çeşme, musluk vb.'nin altına akan suyun çevreye sıçramasını ya da akıp gitmesini önlemek için konulan delikli taş tekne. | [coğ.] Buzyalağı. | Boşboğaz, söz taşıyan. )
- CESUR/CESURCA değil/yerine/= YÜREKLİ/KORKUSUZ/GÖZÜPEK
- CESUR ÖNDERİN ANLATACAĞI:
"BAŞARI/SIZLIK" değil/yerine/< GELİŞİM
- ÇETE[Bulg.] ile/değil/yerine/||/<>/< ÖRGÜT
( Yasa dışı işler yapmak ya da etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk. | Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ortak bir amacı ya da işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların ya da kişilerin oluşturduğu birlik. | Bir kuruluşa bağlı alt bölümlerin bütünü. )
- ÇETELE ile/||/<>/> DİZİN/FİHRİST[Fars.] / LİSTE/İNDEKS/ENDEKS[İng.]
( Çizilerek ya da oyularak açılan kertik. | Esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttuğu ağaç dalı. İLE Bir betiğin ya da derginin, kişi, konu, yer adı vb. bakımından içindekileri yer numarasıyla belirten ve yapıtın arkasında yer alan abecesel sıralama. | Belirli bir konuda çıkan betik ve dergideki yazılarla ilişkiyi sağlayan ve ayrı bir betik ya da süreli yayın biçiminde çıkan yapıt. | Kütüphane, belge vb. için düzenlenen belirli bir bilginin ya da belgenin bulunduğu yeri gösteren düzenli sıralama. )
- ÇETE/ÇETERE" değil ÇETELE
( Çizilerek ya da oyularak açılan kertik. | Esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttuğu ağaç dalı. )
- ÇETİN, AHMET D. (BURSA, 1940) :
( Sarıyer alt yapısında futbola başladı futbolu Sarıyer'de bıraktı. 5 Lig ve 13 özel maç olmak üzere 18 maçta oynadı. Sanayici olup, 3 dönem Sarıyer Spor Kulübü yönetim kurulunda görev aldı. Divan Kuruyu Üyesidir. 1940 Sarıyerli Sporcular Derneği Kurucusu üyesidir. Bu derneğin yönetim kurulunda bulunmuş ve 2 dönem başkanlığını yapmıştır. Ayrıca, Sarıyerliler Derneği ve Yenimahalle Spor Kulübü üyesi olup Sarıyerliler Derneğinde yönetim kurulu üyesi, Yenimahalle Spor Kulübünde Başkanı olarak görev yaptı. )
- ÇETİNKAYA, NURETTİN (İST. 1950) :
( İşadamı, yönetici. Şişli Ondokuz Mayıs İlkokulu, Sultanahmet Sanat Enstitüsü ortaokulu ve Mecidiyeköy Lisesinden mezun oldu. Bir süre değişik ticari şirketlerde çalıştıktan sonra genç yaşta kendi işini kurdu. Nakış, kurdele, triko ve overlok işlerini yapan Çetinkaya Şirketini kurdu. Bilahare ilaç işine girdi ve Bolu'da Çetinkaya Serum fabrikasını kurdu. Bu Şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanı olarak meslek kuruluşlarında görev aldı. İSO, TO ve TOBB üyesi olup bu kuruluşlarda meclis üyesi ve delege olarak görev aldı. İş hayatına atılmadan futbol oynadı. Kuştepe ve Fenerbahçe'de forma giydi. Sonraları Kuştepe Kulübünde yönetici ve kulüp başkanı olarak görev aldı. Nakışçılar Derneğinin kuruluşunu yaptı ve Kurucu Başkanlığını üstlendi. Sanayiciler Derneği, Kuştepe Spor Kulübü ve Sarıyer Spor Kulübü üyesidir. Sarıyer Spor kulübünde 7 dönem (1994/19995; 1995/1996; 1996/1997; 1997/1998; 2007/2008; 2009/2010; 2012/2013) Yönetim Kurulu üyesi ve Profesyonel Şube Sorumlusu Asbaşkan olarak görev yaptı. Sarıyer'in 1995/96 sezonu şampiyonluğu kazanan yönetim kurulunda sorumlu yönetici olarak bulundu. Sarıyer Spor Kulübünde Divan Kurulu üyesidir. Üyesi olduğu Boluspor Kulübünde iki dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Ayrıca Türkiye Güreş Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Asbaşkanı, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (İASKF) Yönetim Kurulu Üyesi, Gençlik ve Spor İstanbul İl Müdürlüğü saha komiserliği görevlerinde bulundu )
- ÇETİNOĞLU, A. BÜLENT (İST. 1937) :
( İ.Ü. İktisat Fakültesinden mezun oldu. İş hayatına bankacı olarak başladı. Değişik görevler üstlendi. İmar Bankasında Genel Müdür Yardımcısı, Doğuş Holding'de Mali İşler Koordinatör Yardımcısı, Net Turizmde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Spor Yaşamına Galatasaray'da başladı ve atletizm yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ÇETİNTAŞ, ZAFER MURAT (ORTAKÖY, İST. 1957) :
( Araştırmacı - yazar. Uzun yıllardan beri Türk Balıkçılığının ve çevreci örgütlerin gelişmesi için mücadele vermektedir. Çevre ile ilgili her türlü eylemin içinde bulunmaktadır. Türkiye'de ilk Su Ürünleri Müzesini kurdu. Konusu denizcilik olan Heyamola dergisinin imtiyaz sahipliğini üstlendi. Konusu deniz ve balıkçılı olan dört şiir kitabından başka, Çevreci Sivil Toplum Örgütlerinin Yakın Tarihi I ve Köpekler İmparatorluğu isimlerini taşıyan iki kitabı yayımlandı. Ayrıca 30 ayrı dergi ve çeşitli gazetelerde makaleleri yayınlandı. TRT ve diğer özel TV'lerde programlar yaptı, belgesel danışmanlıklarında bulundu. 23 yıldan beri Doğa Savaşçıları Derneği Çevre Örgütü Başkanlığını sürdürmektedir. )
- ÇETREFİLLİ ile NETAMELİ ile TUMTURAKLI[Fars.]
( Karışıklığı dolayısıyla anlaşılması ya da sonuca bağlanması güç. | Yapı ve ses kurallarına aykırı kullanılan dil. | Sarp, engelli ve engebeli yer. İLE Gizli bir tehlikesi olduğu sanılan, tekin olmayan. | Başına sık sık kaza gelen. İLE Gösterişli. | Anlama bir şey katmayan, bir anlam bildirmeyen ancak kulağa hoş gelen. )
- ÇETREFİLLİ/LİK ile/ve/||/<> ÇATALLI/LIK
- CETVEL değil/yerine/= ÇİZELGE
- CETVEL değil/yerine/= ÇİZGİLİK/ÇİZGEÇ
- CEVÂBÎ[Ar.] ile CEVÂBÎ[Ar. < CÂBÎ]
( Yanıt/cevap, karşılık. İLE Tahsildarlar, câbîler. )
- CEVÂD[Ar. < CÛD] ile CEVÂDD[Ar. < CADDE]
( Cömert, eli açık. İLE Büyük, işlek yollar, caddeler. )
- CEVAHİR, AYDOĞAN (TRABZON, 1961) :
( İngiltere'de Ekonomi İşletme Yüksek Okulundan mezun oldu. Müteahhit olarak iş hayatına atıldı. Cevahirler Şirketler Grubunda iş hayatına devam etmektedir. İkinci Kuşak Karadenizli İşadamları Derneği Kurucu üyesidir. Yeniköy Spor Kulübü'nde iki dönem (1989 - 1991), Tarabya Spor Kulübü'nde ve Kireçburnu Spor Kulübü'nde başkan olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetici olarak görev yaptı. 29 Mart 2009 Yerel Seçimlerinde Sarıyer'de AKP' den İl Genel Meclisi Üyesi seçildi. )
- CEVAHİR, İBRAHİM (ÇAYKARA, 1938) :
( Yeniköylüdür. Cevahir Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Karadeniz Vakfı Başkanıdır. Çocukluğundan beri iş hayatının içindedir. İşe bakırcı ve kalaycı çıraklığı ile başladı. İlk işyerini Karaköy'de lokanta olarak açtı. Ankara'da inşaat taşeronluğu yaptı. İnşaatçılıkta işlerini büyüttü ve müteahhitlik firması ile Libya ile iş yapan ve işi bitiren ilk Türk Müteahhiti oldu. İstanbul'da kardeşleri Mehmet Cevahir ve Reşat Cevahir ile birlikte Cevahir Şirketler Grubunu kurdu. Libya'da çalışırken 3.500 kişiye iş verirken, 1978'de Suudi Arabistan'da işlerinden sonra 8 bin kişiye iş verecek kadar işlerini büyüttü. Turizme yöneldi ve İstanbul'da yaptırdığı birçok otelden sonra 2002'de 323 yataklı, biri 5, diğeri 3 bin kapasiteli 21 kongre salonu ile 4000 kişilik balo salonu bulunan Avrupa'nın ikinci büyük kongre merkezi olan İstanbul Grand Cevahir Oteli açtı. 2005'te Şişli'deki Cevahir İş Merkezini tamamladı. Siyasete 17 yaşında CHP de başladı, Gençlik Kolu Başkanlığı yaptı. SODEP'in kurucuları arasında yer aldı. Bilahare tekrar CHP'sine geçti. Bir süre sonra ANAP'a geçti. 1995 ve 1999'de iki kez milletvekili aday adayı oldu, fakat seçilemedi. 2002'de Adalet Kalkınma Partisine (AKP) katıldı. Trabzonspor Kulübünde Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- CEV'ÂN, CÂYİ'[Ar.] ile CEVÂN/CÜVÂN/CİVÂN[Ar.]
( Ac, acıkmış, midesi boş. İLE Genç, taze, delikanlı. )
- CEVAP[Ar.] ile YANIT
- CEVÂRÎ[Ar.] ile CEVÂRİH/CÂRİHA[Ar. < CERH]
( Hizmetçi kızlar, halayıklar. İLE Yırtıcı kuş ya da hayvanlar. )
- CEVAZ BAHŞ değil/yerine/= OLUR VEREN
- CEVDET-İ RAVİYE ve/||/<> KUVVET-İ AZİME
( Düşünme gücü/yetisi. VE/||/<> Yapma gücü/yetisi. )
- CEVHER -ile
( MAYA, ÖZ | AKIL | Ebced hesabına göre yalnızca noktalı harflerin toplamının verdiği tarihtir. )
- CEVHER ve ARAZ ile/ve/değil/||/<>/> ZÂT ve SIFAT
( Nesnede/cisimde. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsanda. )
- CEVHER ile/ve ARAZ
( [Fıkıh'ta] AYN ile/ve MENFAAT )
- CEVHER = MEKÂN:
( [Kelâmcılara göre...] Bölünebiliyorsa. İLE/VE Bölünemiyorsa. )
- CEVHER[Ar.] değil/yerine/= TÖZ
- CEVHER ile TÖZ
- CEVHER[Ar.]/GEVHER[Fars.] ile/ve/||/<>/> CÜRÛF[Ar.]
( Bir şeyin özü. | Töz. | Mücevher. İLE/VE/||/<>/> Maden posası, dışık. Erimiş malzemelerin yüzeyindeki safsızlık. )
- CEVHER-İ FERD(ATOM) ile CEVHER-İ FERDÎ
- ÇEVİK, A. OKTAY (İST. 1963) :
( Sarıyer altyapısından yetişti. Yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel kadroya alındı (1980). 7 sezon (1980 - 1987) tescilli kaldığı Sarıyer'de 91Lig, 9 Amatör Lig, 6 Ümit Takımlar Ligi, 14 Kupa ve 6 Turnuva maçı olmak üzere 126 resmi ve 31 özel maçla birlikte 157 maçta forma giydi. Lig maçlarında 11, Amatör Lig maçlarında 4, Kupa maçlarında 8, Turnuva maçlarında 1 ve özel maçlarda 7 olmak üzere takımına 31 gol kazandırdı. 11 kez A Genç Milli formasını giydi. Eyüpspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- ÇEVİK, BABÜR (İST. 1956) :
( Yenimahallelidir. İlk, orta ve liseyi Sarıyer'de tamamladı. Ticaretle uğraşıyor. Siyasi hayata CHP'de başladı ve 1989 - 1994 yılları arasında Sarıyer Belediye Meclis Üyesi olarak görev yaptı. )
- ÇEVİRİ AMAÇLI METİNDE:
ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<> YORUMLAMA
- ÇEVİRİ:
SPONTANE değil SİMULTANE
- ÇEVİRİ ile/ve/<> AKTARIM
- ÇEVİRİ ile/değil ÇEVİRME
- ÇEVİRİ ile ÖDÜNÇLEMELİ ÇEVİRİ
( LOAN TRANSLATION / CALQUE )
- ÇEVİRİ ile/ve/değil/||/<> UYARLAMA
- ÇEVİRİ ile/ve YALINLAŞTIRMA
( TRANSLATION vs./and TO SIMPLIFY )
- ÇEVİRİ ile/ve YORUM
( Dillerin dili. İLE/VE ... )
- ÇEVİRİDE:
OLANAKSIZLIK ile/ve/||/<> TAMAMLANAMAZLIK
- ÇEVİRİDEN OKUMAK ile/ve/değil/yerine İLK KAYNAKTAN OKUMAK
- ÇEVİRMEK ile/ve/değil/||/<>/< DÖNÜŞTÜRMEK
- ÇEVİRMEK ile/değil GEÇİRMEK
- ÇEVİRMEN / KAPIOĞLANI
( ... İLE Kapı çuhadarı yamağı. | Elçiliklerde, çevirmen yardımcısı. )
- CEVİZ (REÇELİ) ile/ve/değil/<> GÖVEK (REÇELİ)
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Cevizin yeşil kabuğu. )
- CEVİZ ile AKBABA CEVİZİ
- CEVİZ ile/ve PEKAN CEVİZİ
( KOZ ile/ve ... )
( GİRDGÂN ile/ve ... )
- CEVİZ ile TETİR
( ... İLE Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı. | Yeşil ceviz kabuğu, nar gibi bitkilerin bıraktığı leke. )
- CEVİZLİ BAHÇE SOKAK :
( Büyükdere Mahallesi sokaklarından biridir. Bu sokak üzerindeki evlerin bahçelerinde çok miktarda ceviz ağacı bulunması nedeni ile sokağa "Cevizli Bahçe Sokak" denilmiştir. )
- ÇEVRE İÇİN YAŞAMAK değil/yerine ÇEVRE İLE BİRLİKTE YAŞAMAK
- ÇEVRE ile/||/<> ALAN
( Çevre kenar toplamı İLE alan iç bölge ölçüsüdür )
( Formül: 1D ölçü İLE 2D ölçü )
- ÇEVRE ile/ve/||/<> BAĞLAM
- ÇEVRE ile/ve ÇERÇEVE
( SURROUNDINGS vs./and FRAME )
- ÇEVRECİ/LİK ile/ve/değil DOĞACI/LIK
- [ne yazık ki]
"ÇEVREDEKİLER İÇİN" AŞK ÜZERİNE YANLIŞ "SÖZLER":
GENÇLİKTE ile OLGUNLUKTA/YAŞLILIKTA
( "Henüz yaşın erken". İLE "Bu yaştan sonra". )
- ÇEVREL ÇİÇEK DURUMU, VERTİSİLASTER = EZHÂR-I HALKAVÎYE = VERTICILLE
- ÇEVREMDEKİ ON(10) KİŞİ YAPIYORSA, BEN DE YAPARIM/ALIRIM değil/yerine ÇEVREMDEKİ ON(10) KİŞİ YAPIYORSA, BEN DE KENDİMİ YAPAR/ALIR BULUYORUM
- ÇEVREN ve/<>/|| EVREN
- Çevrenle KONUŞ!!!
- ÇEVREYİ KORUMALI!
- ÇEVRİŞ[Fars.] = ÇERVİŞ[Fars.]
( Yemeğin sulu bölümü. )
- CEVVAL ile CAZGIR
( Davranışları, çabuk ve keskin olan. İLE Güreşecek olan pehlivanları, yüksek sesle, izleyicilere tanıtan ve dualarını okuyarak onları alana süren kişi. | Fitneci. )
- CEYLAN/ÂHÛ ile DİBAGAT/ANTİLOP[Fr.] ile GEYİK
( ... İLE ... İLE Gebelik süreleri, 160-200 gündür. )
( MARAL: Dişil geyik. )
(
ile
ile
)
( MİSK, GAZÂL[çoğ. GAZALE, GAZELÂN][: Ceylan. | Geyik, maral, âhû. | Geyik yavrusu. | Güzel göz.] ile ... ile BECÂ'
ZABY: Geyik, karaca, gazal gibi hayvanlar.
GAZÂLE: Dişil geyik.
YA'FUR[çoğ. YAÂFİR]: Tüyü toprak rengi olan ceylan. | Ceylan yavrusu. ile ... ile HIŞF: Geyik yavrusu. )
( ÂHÛ-BERE: Ceylan yavrusu.
ÂHÛ-MÂDE: Dişil ceylan. )
( GAZELLE vs. ANTELOPE vs. DEER )
( GAZELLE DORCAS cum ANTHILOPUS cum CERVUS ELAPHUS )
( GACELA con ANTÍLOPE con EL CIERVO )
- CEYLAN/CEREN/CERAN ile ZEREN
( ... İLE Moğolistan'daki ceylanlara verilen ad. )
- CEZ'[Ar.] ile CEZ'[Ar.] ile CEZ[Fars.]/CEZÎRE[Ar.]
( Göz boncuğu denilen, kara alaca ve değerli bir süs taşı, damarlı akik. İLE Ağaç kökü. İLE Ada. )
- CEZA:
AMAÇ değil/yerine/>< ARAÇ
( [bkz.] CESARE BECCARIA[15 Mart 1738 - 28 Kasım 1794] )
- CEZA:
MUTLAK ile/ve/||/<> NİSBÎ ile/ve/||/<> KARMA
( Kesinlik ve karşılık. İLE/VE/||/<> Önleyici. İLE/VE/||/<> Hem önleyici, hem de karşılık. )
- CEZA:
SUÇ İŞLEDİĞİNDEN DOLAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUÇ İŞLENMEMESİ İÇİN
- CEZA TÜZESİ(HUKUKU) ile/ve/değil ÖZGÜRLÜKLERİN TÜZESİ(HUKUKU)
- CEZÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA ile/ve İCRÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA ile/ve CEZÂ USÛLÜNDE ile/ve DÜŞMAN CEZÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA
( Güneşin batmasından bir saat sonra başlar ve güneşin doğmasından bir saat öncesine kadar devam eder. [TCK 502] İLE/VE Güneşin batmasından doğmasına kadar süren zaman. [İc. İf. K. 51] İLE/VE Nisan ayı başından 30 Eylül'e kadar saat 21.00'den sabahın 04.00'üne; 01 Ekim'den 31 Mart'a kadar saat 21.00'den sabahın 06.00'sına kadar devam eden süre. [CMUK 96] )
- CEZÂ ile AZAP
( ... İLE Sıkıntı, ıstırap. | Lezzet. )
- CEZÂ ile/ve/değil/yerine/||/<> CEFÂ
- CEZÂ ile/değil KARŞILIK
( Kötülüğü cezalandırmayan, yapılmasını emreden gibidir. )
- CEZÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÜTÛF
- CEZÂ ile/ve/=/||/<>/>/< RAHMET
( Hem suçlu, hem de mağdur için. )
- CEZA ile/ve YAPTIRIM
( PUNISHMENT vs./and SANCTION )
( FALE PUİ PUİ: Cezaevi. )
- CEZÂDA AŞIRIYA DÜŞMEK değil/yerine/>< HATAYLA BERAAT
- CEZALARDA:
YANLIŞ YAPILANA ile YAPILMAYANA/KARŞILANMAYANA [zorunlu olduğu halde]
( Geliştirir. İLE [belki] Dönüştürür. )
( Verilebilir de, verilmeyebilir de. İLE Çoğunlukla verilmesi gerekir. )
( Niyete göre hafifletilebilir. İLE Ne niyet, ne özel koşullar pek değerlendirilmez. )
( Haklılık/haksızlık, yerindelik-yersizlik, adâlet aranabilir. İLE Ne haklılık, ne de herhangi bir şey aranır. )
( Nush ile uslanmayanı, etmeli tekdîr
Tekdîr ile uslanmayanın hakkı kötektir! )
- CEZAYİRLİ HASAN PAŞA MEYDAN PARKI :
( Çayırbaşı Mahallesindedir. 1.100,00 m²lik bir alan üzerindedir. 1.025 m² yeşil alanı bulunmaktadır. Üzerinde Cezayirli Gazi Hasan Paşa'nın bir heykeli bulunmaktadır. )
- CEZAYİR'Lİ HASAN PAŞA ile "CEZAYİR'Lİ HASAN PAŞA"LAR
( Sadrazam ve Kaptan-ı Derya. İLE ... )
- CEZAYİRLİYAN YALISI/AVUSTURYA BÜYÜKELÇİLİĞİ YAZLIĞI :
( Yeniköy Tarabya Yolu üzerindedir. 1885'te inşâ edilmiştir. Yalı Birinci Dünya Savaşından önce Avusturya - Macaristan sonra Avusturya Büyükelçiliği olarak kullanılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra Büyükelçilik Ankara'ya taşınmış bu sahilhane de elçiliğin yazlığı olarak kalmıştır. )
- CEZAYİRLİYAN, MIGIRDIÇ (İST. 1806 - 1861) :
( Serkis Amia Cezayirliyan'ın oğlu olup, İstanbul'un önemli sarraflarından biriydi. Sarraf iken Gümrük Emini tayin edildi. 1843'te iki ay hapis cezasını çektikten sonra Bursa'ya sürgün edildi. Sadrazam Reşit Paşa'nın azlinden sonra durumu sarsılmış, 1859'da irade - i seniye ile bütün hesaplarına ve servetine el konulunca yurt dışına çıkmış, Londra'da iken el konulan servetini kurtarmak için verdiği uğraştan sonuç alamamış ve hasta olarak İstanbul'a dönmüş ve Kadıköy'de ölmüştür. Yeniköy'de adını taşıyan yalısı ünlüdür. )
- CEZBE ile/ve/||/<> BAYILMA
( [çoğunlukla] Çevresinde birileri yoksa yapılamayan//gelinemeyen/deneyimlenemeyen. :) )
- CEZEL[Ar.] ile CEZER[Ar.]
( Bir şeyi ikiye bölme. İLE Havuç. )
- CEZÎL[Ar.] ile CEZL[Ar.]
( Peltek ve bozuk olmayan söz/sözcük. İLE Tomruk, kalın odun. | Çetrefil olmayıp, dürüst, doğru olan. [sözler/sözcükler için kullanılır] )
- CƏDVƏL[Azr.] = ÇİZELGE[Tr.]
- ÇƏMƏN[Azr.] = ÇİMEN[Tr.]
itibarı ile 51.358 başlık/FaRk ile birlikte,
51.358 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(39/207)
(1996'dan beri)