
Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim
G'LERDE
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 4790 başlık/FaRk ile birlikte,
5600 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/6)
- AKROMEGALİ ile/||/<> GİGANTİZM
( Yetişkinlerde büyüme hormonu fazlalığı nedeniyle kemiklerin ve dokuların olağandışı büyümesi. İLE/||/<> Çocuklarda büyüme hormonu fazlalığı nedeniyle aşırı boy uzaması. )
- AKROMEGALİ ile/||/<> GİGANTİZM
( Yetişkinlerde büyüme hormonunun aşırı üretimi ile kemiklerin ve dokuların olağandışı büyümesi. İLE/||/<> Çocuklarda büyüme hormonunun aşırı üretimi ile olağandışı boy uzaması. )
- AKŞAM ile/ve/> GECE
( MESÂ ile/ve/> ... )
( EVENING vs./and/> NIGHT )
- AKŞAMSEFASI = GECESEFASI
( İki çeneklilerden, gece açan küçük kokulu çiçekleri olan, otsu bir bitki. )
( MIRABILIS JALAPA )
- AKSİYOM ile GENELLEME
- AKTARMAK ile GÖNDERMEK
( TO TRANSFER/TRANSMIT vs. TO SEND )
- AKTUALİZM[Fr.] değil/yerine/= GEÇMİŞ DEVİRLER JEOLOJİSİNİ, ZAMANIMIZDAKİ OLAYLARIN İNCELENMESİNE DAYANARAK AÇIKLAYAN JEOLOJİ KOLU
- ALABALIK ile GÖLALASI
( ... İLE Avrupa ve Anadolu göllerinde yaşayan, bir tür alabalık. )
( ... cum SAIMO LACUSTRIS )
- ALÂNGIR ile/= GELENİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Küçük bir hayvan. )
- ALAYSILAMA/İRONİ ile/değil/yerine/>< GÜLMECE/MİZAH
( Kişiye yönelik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Durumla ilgili. )
- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>
( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )
- ALÇI:
ADİ/STÜK ile ANHİDRİT ile DÖŞEME ile GÖZENEKLİ ile İNCE İNŞAAT ile KABA İNŞAAT ile KALIP ile KATKILI ile MERMER ile PARİS ile PİYASA ile SIVA ile ŞAPLI ile YÜKSEK DİRENÇLİ
( ANHİDRİT[Fr. < ANHYDRITE]: Genellikle kaya tuzu ve alçı taşıyla birlikte bulunan doğal, susuz kalsiyum sülfat. )
- ALEL/ALLEL[İng.] değil/yerine/= GEN ÇİFTİ
- ALEL ITLAK[Ar.] değil/yerine/= GENEL OLARAK / HİÇBİR KAYITLA KAYITLANMAMAK
- ALEL UMUM[Ar.] değil/yerine/= GENEL OLARAK, GENELLİKLE
- ALELUSUL değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL/BAŞTAN SAVMA
- ALENGİRLİ değil/yerine/= GÖSTERİŞLİ, TUHAF | HOŞ | KARMAŞIK
- ALEXANDER FRIEDMANN ve/||/<> GEORGES LEMAITRE
( Einstein'in denklemlerini, kozmolojik sabit olmadan çizen ve evrenin genişlediğini, kuramsal olarak kanıtlayan ilk kişidir. VE/||/<> Einstein'ın genel görelilik kuramından yararlanarak evrenin genişlediğini söyledi. )
( 16 Haziran 1888 - 16 Eylül 1925 VE/||/<> 17 Temmuz 1894 - 20 Haziran 1966 )
- ALGI BOZUKLUĞU ile/ve GERÇEK İLE HAYALİN AYRILAMAMASI
( İkisi de deliliğin/delirmenin göstergesi olabilir. )
- ALGI = İDRAK = PERCEPTION[İng., Fr.] = WAHRNEHMUNG[Alm.] = PERCEPCION[İsp.] = PERCEPTIONIS[Lat.] = HE KATALEPSIS[Yun.] = el-İDRÂK el-HİSSÎ[Ar.] = İDRÂK-İ CUZ'Î[Fars.] = GEWAARWORDING, WAARNEMING[Felm.]
- ALGILAMAK ile/ve GÖRMEK
( TO PERCEIVE vs./and TO SEE )
- ALİASİNG değil/yerine/= GÖRÜNTÜ KAYMASI
- ALINMAK ile/ve GÜCENMEK
- ALIŞKANLIK ve GEÇMİŞ
( HABIT and PAST )
- ALIŞKANLIK ile GELENEK
- ALIŞKANLIK ile GEREKLİLİK
( Normal bir hal acı verici olamaz, ama yanlış bir alışkanlık çoğu zaman süreğen acılara yol açar. )
( Alışkanlık ve ihtiras kör eder ve yanlışa götürür. )
( Alışılmış olana tutunduğunuz sürece keşif gerçekleşemez. )
( HABIT vs. NECESSITY
A normal state cannot be painful, while a habit often leads to chronic pain.
Habit and passion blind and mislead. )
- ALIŞKANLIK = İTİYAT = HABIT[İng.] = HABITUDE[Fr.] = GEWOHNHEIT[Alm.] = HABITUS[Lat.] = HEKSIS[Yun.] = COSTUMBRE[İsp.]
- ALIŞKANLIK/ÂDET ile GEREKLİLİK
- ALLAH ve GÖNÜL
( Gözünü açan eşyayı, gönlünü açan Allah'ı görür. )
- ALT HAVA YUVARI ile GÖZ YUVARI ile HAVA YUVARI ile ISI/SICAK YUVARI(MAGMA KATMANI) ile IŞIK YUVARI ile İYON YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YER YUVARI
( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yer gazyuvarındaki atom ve moleküllerin, güneş ışınlarıyla iyonlaştığı, 80-400 km. yükseklikler arasındaki katman. İLE ... İLE 12 km. İLE 150 km. İLE ... İLE 5000 km. )
- ALTIN ile GULDEN
( ... İLE Hollanda altını. )
- ALTIN ve GÜMÜŞ/FIDDA/SÎM/NUKRA
( Atom numarası 79, atomik kütlesi 196.97, ergime noktası 1064,76 ºC, kaynama noktası 2807 ºC, yoğunluğu 19.32 g/cm³, doğal olarak %100 bollukla 197 kütle numaralı [Au¹97;] kararlı izotopu biçiminde bulunan, 1.38MeV, ߯ ve 412keV gama ışınları yayınlayan, 2.7 gün yarılanma süreli 198 kütle numaralı radyoaktif izotopu [Au¹98;], tıpta, karaciğer sintigrafisinde kullanılan, havadan etkilenmeyen, sadece klor ve brom ile tepkimeye giren, dövülüp haddelenmesi kolay olduğundan dolayı kolay işlenebilen ve 10¯4 mm. kalınlığında yaprak haline getirilebilen, bazlarda ve hiçbir asitin tek başına etkileyemediği/çözündüremediği ancak hidroklorik ve nitrik asitlerin kral suyu denilen karışımında çözünen, yüksek değerli [1 ve 3 değerlikler alan], paslanmaz, parlak sarı renkli soy metal. [Au] VE Atom numarası 47, atomik kütlesi 107.88, yoğunluğu 10.5 g/cm³, ergime sıcaklığı 960ºC, kaynama sıcaklığı 1950ºC, kütle numarası 99-122 arasında yapay radyoaktif izotopları olan, ancak Ag¹07;[%51.35] ve Ag¹09;[%48.65] bolluk oranlarıyla doğal olarak bulunan, 107 ve 109 kütle numaralı kararlı izotopları, sırasıyla 30b ve 84b etki kesitleriyle nötron yakalayarak, kısa yarı ömürlü, ikisi de gama ve beta yayınlayarak bozunan Ag¹08; ve Ag¹10; radyoizotoplarına dönüştüğünden, nötron ölçümünde kullanılan fosfat camların etkinleştirilmesinde kullanılan, parlak, paslanmaz beyaz bir metal öğe. | En iyi iletkendir. )
( HACEREYN: İki taş. )
( L'OR et L'ARGENT )
( GOLD und SILBER )
( ZEHEB, NAZAR/NAZÂRET / NADAR/MADÂRET ve FIDDA
NESÎK[: Altın. | Gümüş.] )
( ZER ve SÎM )
( GOLD and SILVER )
- ALÜMİNYUM ile/değil GALYUM
( ... İLE/DEĞİL Çok seyrek bulunan, alüminyumu andıran, yoğunluğu 5.9, atom ağırlığı 69.72 olan, 29.8 °C'de ergiyen öğe. [simgesi: Ga] )
- AMAÇ ile/ve/değil/<> GEREKSİNİM
- AMARİLİS[Fr.] değil/yerine/= GÜZEL HANIM ÇİÇEĞİ/ÇOBAN ÇİÇEĞİ/NERGİS ZAMBAĞI
- AMAROKS FUGAKS/AMAUROSIS FUGAX[İng.] değil/yerine/= GEÇİCİ KÖRLÜK
- AMAZON ile/ve/<> GOOGLE ile/ve/<> FACEBOOK ile/ve/<> MICROSOFT ile/ve/<> APPLE ile/ve/<> ORACLE
( )
- AMETİST ile/||/<> GARNET
( Mor renkte bir kuvars türü. İLE/||/<> Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 6.5-7.5
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.72-1.94
Rengi: Mor İLE/||/<> Kırmızı
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> Fe,Mg,Ca,Mn)³(Al,Fe,Cr)²(SiO4)³ )
- AMFOTER[Fr.] değil/yerine/= GEREK ASİTLERLE, GEREK BAZLARLA BİRLEŞEBİLEN NESNELER
- AMORTİ ETMEK değil/yerine/= GERİ KAZANÇLAMAK
- AMOTİVASYON/AMOTIVATION[İng.] değil/yerine/= GÜDÜSÜZLÜK
- AMPIRİK VALİDİTE/EMPIRICAL VALIDITY[İng.] değil/yerine/= GÖRGÜL GEÇERLİLİK
- AMPİYESMAN[Fr.] değil/yerine/= GÖMLEK VE BENZERİ GİYSİLERİN ÜST TARAFINI ÇEVİREN PARÇA.
- AMPLITÜT/AMPLITUDE[İng.] değil/yerine/= GENLİK
- AN/ŞİMDİ ile/ve/= GELECEK
( PRESENT vs./and/= FUTURE )
- ANA ÖBEK ÖGESİ ile/||/<> GEÇİŞ ÖGESİ/ELEMENTİ
( [Periyodik tabloda] s ve p bloklarında bulunan ögeler. İLE/||/<> d ve f bloklarında bulunan ögeler. )
- AN/ŞİMDİ ile/ve/= GEÇMİŞ
( Geçmiş ve gelecek, ebedi şimdi'de birlikte var olur. )
( Kimseyi, geçmiş zamanlar uğruna ödüllendirmeyin. )
( PRESENT vs./and/= PAST
Past and future coexist in the eternal now. )
( JIN ile/ve/= ... )
- ANALEMMA[Yun.] değil/yerine/= GÜN İZİ
( Güneş saatinin üstüne oturduğu ortam ya da temel anlamına gelir. Daha sonra Güneş konumunun bir yıl boyunca her gün aynı zamanda ölçümü sonucu ortaya çıkan eğriyi nitelemek için de kullanılmaya başlanmıştır. )
( )
( "Gökyüzünde Zarif Bir Sekiz" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )
- ANALEPTİK değil/yerine/= GÜÇLENDİRİCİ
- ANAMORFOZ[Fr.] değil/yerine/= GÖRSEL SANATLARDA FİGÜRLERİN ÇARPITILMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİĞİ PERSPEKTİF TEKNİĞİ
- ANANE/Vİ[Ar.] değil/yerine/= GELENEK/SEL
- ANATOPİZM[Fr.] değil/yerine/= GÖÇMENLERDE YER DEĞİŞTİRMEKTEN KAYNAKLANAN ZİHİNSEL BOZUKLUK
- ANAVASYA[Yun.] değil/yerine/= GÖÇMEN BALIKLARIN AKDENİZ'DEN KARADENİZ'E ÇIKMASI
- ANI ile/değil GÖZLEM
- ANİZOKORİ/ANISOCORIA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ EŞİTSİZLİĞİ
- ANJİNA PEKTORİS/ANGINA PECTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)
- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT
( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )
- ANLAM TEKLİĞİ ile/ve/||/<> GÖRÜNÜŞ ÇOKLUĞU
- ANLAMADIĞI YA DA "BEĞENMEDİĞİ" KARŞISINDA:
(NE DEMEKSE?)
"BEYNİN YANMASI" ile/ve/||/<> "KULAĞIN TIRMALANMASI" ile/ve/||/<> "GÖZÜN KANAMASI"
- ANLAMSIZ ile/ve/||/<> GEREKSİZ ile/ve/||/<> OLANAKSIZ
- ANLATMAK ile/ve "GEVEZELİK"
( EXPLAINING vs./and "CHATTERING" )
- METİN:
ANLATMAYA BAĞLI ile/ve/||/<> GÖSTERMEYE BAĞLI
- ANLIK/ZİHİN:
SABİT ile/değil/yerine/>< GELİŞİME AÇIK/YAKIN
( "Zeki görünme isteğinde olur." İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Öğrenme isteğine sahip olur. )
( Zorluklardan kaçınır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Zorluklara kucak açar.
Engellerde, kolaylıkla vazgeçer. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Terslikler karşısında sağlam durur.
Çabayı, yararsız görür. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çabayı, ustalığa giden yol olarak görür.
Yararlı olumsuz geribildirimleri "gereksiz görür." İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Eleştirilerden öğrenir. )
- TRAVMALAR:
ANNE KARNINDA ile/ve/||/<> BEBEKLİKTE ile/ve/||/<> ÇOCUKLUKTA ile/ve/||/<> GENÇLİKTE ile/ve/||/<> YETİŞKİNLİKTE
- ANNEDEN ...:
AYRILIRKEN ile/ve/||/<>/> GERİ DÖNÜNCE
( Kaybolma kaygısı. İLE/VE/||/<>/> Yutulma kaygısı. )
- ANNENİN:
GÜNDÜZ SÜTÜ ile/ve GECE SÜTÜ
- ANOPSİ/ANOPSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRMEZLİK
- ANTISOLER[Fr.] ile GÜNEŞİN ETKİSİNİ ÖNLEYEN
- ANTRE[Fr. < ENTREE] değil/yerine/= GİRİŞ, HOL | BAŞLANGIÇ YEMEĞİ | GİRİN, BUYRUN
- AP/ANGINA/ANJINA PEKTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)
- APAÇIK ile/||/<> GÜN GİBİ ile/||/<> BUZ GİBİ
- APDEYT(UPDATE) ETMEK değil GÜNCELLEMEK
- APERTURA/APERTURE[İng.] değil/yerine/= GİRİŞ AĞZI
- APHELION değil/yerine/= GÜNÖTE
- APLASTİK/APLASTIC[İng.] değil/yerine/= GELİŞMEMIŞ
- APLAZİ[Yun.]/APLASIA[İng.] değil/yerine/= GELİŞMEZLİK
( Bir doku ya da örgenin bulunmayışı ya da gelişmenin durması. )
- APLAZİ/APLASTİK değil/yerine/= GELİŞMEZLİK/GELİŞMEMİŞ
- APOLOJİ ile/ve/||/<> GASLIGHTING
( "Kendini haklı çıkararak savunma". İLE Psikolojik yönlendirme. İstismar ve tâciz "yöntemi". )
- APTAL ile GEBEŞ[argo]
( ... İLE Aptal, sersem. | Bodur ve şişman. | Karnı şiş olan. )
- ARA TÜR ile/ve/||/<> GEÇİŞ TÜRÜ
- ARAÇ ile/ve GEREÇ
- ARAŞTIRMA ile/ve GÖZLEM
- ARAZİ-İ MİRİYE değil/yerine/= GENERK YEREYİ
- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT
- ARDIN ARDIN = GERİ GERİ/ARDI SIRA
- ARI ile GAL ARISI
- ARINMA ve/<> GÜVEN
( Ancak, arınmış zihinlere güvenebilirsin. )
- ARİTMETİK ORAN ve/||/<> GEOMETRİK ORAN
- ARİTMETİK ile/ve/değil CEBİR ile/ve/değil GEOMETRİ
( Zaman. İLE/VE/DEĞİL Zemin/mekân. )
( ... İLE/VE/DEĞİL Aksiyomatik olarak kurulan ilk ilim. )
( ... İLE/VE/DEĞİL Dengeyi/itidali simgeler. )
( Geometri, mekânın yorumudur. )
- ARİTMETİK/ASTRONOMİ ile/ve GEOMETRİ ile/ve ŞİİR ile/ve MÜZİK
( Zamanı hesap ettiğinizde Aritmetik, Astronomi; mekânı ölçmeye başladığınızda geometri; dili ölçmeye başladığınızda da şiir ortaya çıkar. Zaman ve dili beraber ölçtüğünüzde müzik ortaya çıkar. )
- ARKAİK ile/ve/<> GELENEKSEL
- ARKEOLOJİ:
GEÇMİŞİN BİLİMİ ile/ve/değil/||/<>/> GELECEĞİN BİLİMİ
- ARKHİTRAV(ARŞİTRAV) ile/||/<> GÖLGELENDİRME ile/||/<> VOLÜT
( Antik mimarlıkta, sütunların taşıdığı, bir sütun ekseninden öteki sütun eksenine uzanan taş hatıllar(kiriş). İLE/||/<> Batı sanatında nesnelere oylum ve derinlik kazandırma yöntemi. Açık ve belirli bölümlerin karanlık bırakılması, böylece keskin belirli yerlerinde sertlik ve körelik boyaması sonucu elde edilen görsel etki. İLE/||/<> İyon sütun başlıklarında bulunan, spiral biçimli kıvrımlar. )
- ARMAĞAN ETMEK ve/||/<> GERİ VERMEK/İADE ETMEK
- ARMAĞAN ile/ve/<> GÖRÜMLÜK
( ... İLE/VE/<> Yalnız görülmek için konulan nesne. | Nişanlanılacak kıza ilk kez görmeye gidildiğinde, erkek tarafından takılan ya da verilen armağan. )
- ART NİYETLİ OLMAK ile/ve/<> GÜNAHINI ALMAK
- ARTEFAKT değil/yerine/= GÖRÜNTÜBOZAN | KATIŞKI
- ARÛSİYE ile/||/<> AŞAR/ÖŞÜR ile/||/<> AVÂRIZ ile/||/<> BÂÇ/BÂC[Fars.] ile/||/<> BÂD-I HAVA ile/||/<> BERAYA ile/||/<> CİZYE ile/||/<> ÇİFT BOZAN ile/||/<> GEVARE ile/||/<> HİM ile/||/<> İMDADİYE ile/||/<> İRÂD-I CEDÎD ile/||/<> LEZ ile/||/<> MAKİRİYE ile/||/<> OTLAKİYE ile/||/<> REAYA ile/||/<> TAPU ile/||/<> ZEAMET
( Yeni evlenen erkeklerden alınan bir tür vergi. İLE/||/<> Müslümanlardan 1/10 oranında alınan toprak vergisi. İLE/||/<> Osmanlılarda önceleri halktan yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak toplanan vergi. İLE/||/<> Pazar/gümrük/yol/köprü vergisi. İLE/||/<> Topraksız köylüden alınan kazanç vergisi. İLE/||/<> Vergi ve haraç vermeyen Müslüman ahaliye verilen ad. İLE/||/<> Eskiden müslüman olmayanlardan alınan bir çeşit vergi. İLE/||/<> Osmanlı Devleti'nde nedensiz yere toprağı işlemeyi bırakanlardan alınan vergi. İLE/||/<> Turfanda sebze meyvelerden alınan vergi. İLE/||/<> Bingazi ve Trablusgarp'tan alınan bir çeşit vergi. İLE/||/<> Savaş giderlerini karşılamak için alınan vergi. İLE/||/<> III. Selim'in Nizâm-ı Cedîd Ordusu için oluşturduğu, bazı vergileri kapsayan hazine. İLE/||/<> Trablus ve Bingazi'deki hurma ve zeytin ağaçlarıyla kuyulardan aldığı vergi. İLE/||/<> İskelelerden alınan vergi. İLE/||/<> Malı otlaklardan alınan vergi. İLE/||/<> Bir sultanın yönetimi altında vergi veren halk için kullanılan bir terim. Genellikle yetiştirdiği ve ürettiği mallardan vergi ödeyen köylüler için kullanılır. Böylece, toplum tabakalarından köle ve esirlerin üstünde, kentli esnaf ve tüccarların altındaki, tarımla uğraşan halk topluluğu demektir. Osmanlı'da ise bu terim zamanla özelleşerek müslüman olmayan tebaaya ayrılmıştır.[Reaya hukukunun düzenlenmesi Hz. Peygamber'in ehl-i zimmete verdiği ahidnamelerle başlar. Fetih yıllarında İslâm ordularının kumandanları ile dört halife, Hz. Peygamber'in yolunda giderek yeni açılan ülkeler halkına ahidnameler vermiştir. Bu ahidnamelerde, zimmeti kabul eden kent ve köy halkının, nüfuslarına ve gelirlerine göre tayin edilen vergi karşılığında korunması sağlanırdı.] İLE/||/<> Hazine arazisini ekip biçenlerin ödediği vergi. İLE/||/<> Osmanlı toprak düzeninde yıllık geliri 20.000 akçeyle 100.000 akçe arasında olan topraklar ve bu topraklardan alınan vergi. [Eyalet merkezlerinde oturan üst düzey yöneticilere(hazine ve tımar defterdarına, sancaklardaki alay beylerine, kale dizdarlarına, divan kâtiplerine, vs.) verilirdi.] )
- ASAYİŞ BERKEMAL değil/yerine/= GÜVENDÜZEN YERİNDE
- ASAYİŞ değil/yerine/= GÜVENDÜZEN
- ASELÜLER değil/yerine/= GÖZESİZ
- ASHÂB-I İNTİKAL değil/yerine/= GEÇİNÇ İYELERİ
- ASIKYÜZLÜLÜK değil/yerine/>< GÜLÜMSEMEK
( 43 kas ile. DEĞİL/YERİNE/>< 17 kas. )
- [ne yazık ki]
ASIKYÜZLÜLÜK ile/değil/yerine/>< GÜLÜMSEMEK
( Gülümsemesini kaybeden kişi, herşeyini kaybetmiştir. )
( A person, who has lost their smile, has lost everything. )
( Dünyanın en kötü görüntüsü/manzarası. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dünyanın en hoş/harika görüntüsü/manzarası. )
- AŞILARDA:
YARMA(ÇELİK) AŞI ile/ve GÖZ AŞI
- ASILSIZ HABER değil/yerine/= GERÇEK DIŞI ÇAV
- ASILSIZ İDDİA değil/yerine/= GERÇEK DIŞI SAV
- ASILSIZ değil/yerine/= GERÇEK DIŞI
- AŞIRI HIZ ve/||/<>/> GERÇEKLER
( Aşırı hız yapılan düşünceler, gerçeklere çarparak durur. )
- AŞIRI/ABARTILI KEYFİYET ve/||/<>/> GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET
- AŞK:
[bazen]
CAN ile/<> GAM ile/<> HİÇ
- AŞK:
ESKİDEN ile/ne yazık ki/>/>< GÜNÜMÜZDE
( "Korku". İLE/NE YAZIK Kİ/>/>< "Kaygı". )
( "Elâlem görür" diye. İLE/NE YAZIK Kİ/>/>< "Herkes görsün" diye. )
- AŞK ile GARÂM
- AŞK ile/ve/<>/> GÜLMEK :)
( Sen gülersen, hayat güler. :) :) :) )
( LOVE vs./and/<>/> TO LAUGH )
- ENGELLEM/AMBARGO[Fr.]:
SÜEL/ASKERÎ değil/yerine/= GEÇİMSEL/EKONOMİK değil/yerine/= YÖNETKİL/SİYASİ
- AŞKINLIK ile/ve/> GÖREVDEŞLİK/SİNERJİ
( TRANSCENDENCY vs./and/> SYNERGY )
- ASKIYA ALINAMAZLIK ile/ve/||/<> GÖZARDI EDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> İNDİRGENEMEZLİK
- AŞKTA:
[ne] GÖZE ALABİLMEK ile/ve/ne de/||/<>/> GÖZÜNÜ ALABİLMEK
- ASLAN ile/||/<> ASYA ASLANI ile/||/<> KONGO ASLANI ile/||/<> GÜNEY AFRİKA ASLANI ile/||/<> BARBARY ASLANI
( Afrika ve Hindistan'a özgü olan büyük bir kedi türüdür. [Genellikle Afrika savanalarında ve Hindistan'ın bazı bölgelerinde yaşarlar.] [Erkek aslanlar, dişilere göre daha büyük ve güçlüdür.] İLE/||/<> Asya'nın bazı bölgelerinde bulunan bir aslan alt türüdür.[Öteki aslan türlerine göre daha küçük bir yapısı vardır.[ İLE/||/<> Kongo Irmağı bölgesinde bulunan bir aslan alt türüdür. [Öteki aslan türlerine göre daha koyu renklidir.] İLE/||/<> Güney Afrika'nın bazı bölgelerinde yaşayan bir aslan alt türüdür. [Öteki aslan türlerine göre daha büyük bir yapısı vardır.] İLE/||/<> Kuzey Afrika'da bulunan bir aslan alt türüdür. [Ne yazık ki, bu alt tür, soyu tükenmiş durumdadır ve doğada yaşamamaktadır.] )
( PANTHERA LEO vs./||/<> PANTHERA LEO PERSICA vs./||/<> PANTHERA LEO AZANDICA vs./||/<> PANTHERA LEO KRUGERI vs./||/<> PANTHERA LEO LEO )
- ASLAN ile GAZANFER[Ar.]
( ... İLE İri aslan. )
- ASLINDA ... ile GERÇEKTE ...
- AŞNA FİŞNE/HAŞNE FİŞNE = GİZLİ DOST/LUK
- ASPEKT/ASPECT[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ
- ASTERNİ değil/yerine/= GÖĞÜS KEMİĞİ YOKLUĞU
- ASTROFİZİK değil/yerine/= GÖKFİZİĞİ
- ASTRONOM[İng.] değil/yerine/= GÖKBİLİMCİ
- ASTRONOMİ[Fr./İng./Lat.]/FELEKİYAT[Ar.] değil/yerine/= GÖKBİLİM
- ASTRONOMİK değil/yerine/= GÖKBİLİMSEL
- SEMÂ[Ar.]/ÂSÜMÂN/ÂSMÂN[Fars.] değil/yerine/= GÖK, GÖKYÜZÜ
- ÂSUMAN[Fars. < ÂSMÂN] değil/yerine/= GÖKYÜZÜ
- AT:
YAKALANAN değil GELEN
- ATAK/LIK ile/ve/||/<> GÖZÜKARA/LIK
- ATEŞ ÇİÇEĞİ[Lat. SALVIA SPLENDENS] ile ATLAS ÇİÇEĞİ ile ÇADIR ÇİÇEĞİ ile ÇUHA ÇİÇEĞİ ile GÜZELHATUN ÇİÇEĞİ HANIMELİ(HONEYSUCKLE) ile ITIR ÇİÇEĞİ ile İPEK ÇİÇEĞİ ile KAHKAHA ÇİÇEĞİ/GÜNDÜZ SEFASI ile KOHLERIA ÇİÇEĞİ ile KÜPE ÇİÇEĞİ ile LÂVANTA ÇİÇEĞİ ile MAHMUR ÇİÇEĞİ ile MUM ÇİÇEĞİ ile PEYGAMBER ÇİÇEĞİ ile SALON ÇİÇEĞİ ile SARAY ÇİÇEĞİ ile TELGRAF ÇİÇEĞİ ile YAYLA ÇİÇEĞİ ile YILAN ÇİÇEĞİ ile YILDIZ ÇİÇEĞİ ile ÖLMEZ ÇİÇEK ile GELİNCİK ÇİÇEĞİ(POPPY)[Lat. FRITILLARIA IMPERIALIS]
- ATEŞLE PİŞMEK ile/ve/yerine GÜNEŞLE TATLANMAK
- ÂTÎ[Ar. < İTYÂN] ile GELECEK
( GELECEK, GELEN KİŞİ/ŞEY | GELECEK ZAMAN, İSTİKBAL | ÖNDE, AŞAĞIDA )
- ATIF değil/yerine/= GÖNDERME
- ATLAS OKYANUSU ile/ve/||/<> BÜYÜK OKYANUS ile/ve/||/<> HİNT OKYANUSU ile/ve/||/<> GÜNEY OKYANUSU ile/ve/||/<> KUZEY BUZ DENİZİ
- ATLAS OKYANUSUNDA:
[KUZEY AMERİKA] LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BELLE ADASI BOĞAZI ile/ve/||/<> FUNDY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CHESAPEAKE KOYU ile/ve/||/<> SARGASSO DENİZİ ile/ve/||/<> FLORİDA BOĞAZI ile/ve/||/<> APALACHEE KOYU ile/ve/||/<> CAMPECHE KOYU ile/ve/||/<> YUCATAN KANALI ile/ve/||/<> HONDURAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> COLON KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VENEZUELA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MONA BOĞAZI ile/ve/||/<> ANEGADA BOĞAZI ile/ve/||/<> AMAZON AĞZI ile/ve/||/<> MARAJO KOYU ile/ve/||/<> MARCOS KOYU ile/ve/||/<> BLANCA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. MATIAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. JORGE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GRANDE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MACELLAN BOĞAZI
- ATOM(BÖLÜNEMEZLİK) = ATOME[İng.] = ATOME[Fr.] = ATAMUS, INDIVIDIUM CORPUS[Lat.] = (HE) ATOMOS[Yun.] = CUZ'UN LA-YETECEZZA, ZERRE[Ar.] = ATOM, ZERRE[Fars.] = PARAMANU, TANMATRA, ANU[Sans.] = YUANZI[Çince] = GENŞİ[Jap.] = NGUYÊN TU'[Vietnamca] = PARÁNY[Macarca]
- ATOM DÜZEYİ ile/ve/> MOLEKÜLER DÜZEY ile/ve/> ORGANEL DÜZEYİ ile/ve/> GÖZE DÜZEYİ ile/ve/> DOKU DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZENİ(SİSTEMİ) DÜZEYİ ile/ve/> ORGANİZMA DÜZEYİ
( Hücrenin İç Yapısı'nı izlemek için burayı tıklayınız... )
- AUGUST COMTE ve/||/<>/> GEORGE SARTON ve/||/<>/> AYDIN SAYILI
- AUX- ile/||/<> CRESCO- ile/||/<> -BRY ile/||/<> EDE-/EDEMA- ile/||/<> GANGLİ- ile/||/<> -PHYMA ile/||/<> VARİC-/VARİCO- ile/||/<> CİRS-
( Büyüme, artma. İLE/||/<> Büyüme. İLE/||/<> Büyüme, şişme. İLE/||/<> Şişlik, şişme. İLE/||/<> Şişlik, pleksus. İLE/||/<> Derinin bir bölümünün şişmesi, tümör. İLE/||/<> Varisle ilgili, şiş, kıvrımlı. İLE/||/<> Genleş(tir)mek, genişle(t)mek, Dilate, variköz. )
- AVATARA[Hintçe] değil/yerine/= GÖVDELENME/BEDENLENME, ENKARNASYON
- AVDET (ETMEK)[Ar.] değil/yerine/= GERİ GELME, DÖNME, DÖNÜŞ
- AVOLİSYON/AVOLITION[İng.] değil/yerine/= GÜDÜ YİTIMİ
- AVUNTU ile/ve/değil/yerine/<> GERÇEK/LİK
- AY TAŞI ile/||/<> GÜNEŞ TAŞI
( Işığı yansıtan mavi bir parlaklığa sahiptir. İLE/||/<> Altın renkli parıltılara sahiptir. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 6-6.5 İLE/||/<> 6-6.5
Işık Kırma İndisi: 1.52-1.53 İLE/||/<> 1.52-1.53
Rengi: Mavi parlaklık İLE/||/<> Altın parıltı
Molekül yapısı: (Na,K)AlSi³O8 İLE/||/<> (Na,Ca)(Si,Al)4O8 )
- AYDAKİ 3 DORUK:
ULUĞ BEY ve/<> KOPERNIK ve/<> GALILEO
( Uluğ Bey, kurduğu sektans sistemi ile 1180 yıldızın konumunu ve bir yılın 365 gün olduğunu, Kopernik'ten 60, Galileo'dan 200 yıl önce, hemen hemen doğru olarak hesaplamıştır. )
- AYI ile GÖZLÜKLÜ AYI
( ... İLE Ant Dağları'nda yaşarlar. )
- AYIKLAMA ile/ve GÖZARDI ETME
( SELECTION vs./and TO IGNORE )
- AY'IN GÖRÜNÜŞÜ:
KUZEY YARIMKÜREDE ile/>< GÜNEY YARIMKÜREDE
(
)
( Ay, Dünya'nın ekvatoruna yakın bir yörüngede dolanır ve Dünya'nın yörüngesinde dolanırken Ay'ın Güneş ışığı alan bölümünü görebiliriz. Dünya'nın herhangi bir noktasından Ay’a bakan neredeyse herkes, Ay'ın evrelerini aynı görmektedir ancak bir günde Dünya’nın farklı noktalarından çekilmiş Ay fotoğrafları farklı olabilir. Ay'a, Dünya’nın kuzey kutbundan bakan biri, güney kutbundan bakan birine kıyasla baş aşağı biçimde görecektir. Ekvatordaki biri ise Ay'ı, gün içinde çeşitli yönlerde görebilmektedir.
Dünya'nın ekvatorunda bulunan bir kişi, Dünya dönerken, Ay'ın doğudan doğup tam tepesinden geçerek batıda battığını gözlemlerdi. Bu noktada, ufka kıyasla ters bir yönelime sahip olacaktır. Yani ekvatorda yaşayan bir kişiye göre, Ay'ın hangi bölümünün en tepede olduğu zamana göre değişiklik göstermektedir.
Ekvatordan kuzeye seyahat edilirse Ay'ın yükseldiği ve gökyüzünde daha güneyde battığı gözlemlenir. Aynı biçimde, ekvatordan güneye gidilirse de Ay'ın, gökyüzünün kuzeyinde yükseldiği ve battığı gözlemlenir.
Bu durum, Dünya'nın yörünge düzlemine yakın olan öteki gök nesnelerinde[cirim] de görülür. Örneğin Jüpiter, Dünya'nın güney kutbundan nasıl göründüğüne kıyasla kuzey kutbundan baş aşağı bakabilir. Dahası, Jüpiter'in üzerinde bulunan çizgiler, Dünya'nın hem kuzey, hem de güney yarım küresinde ufkun yakınında yatay görünürken ekvatordan yükselirken dikey görünür.
instagram.com/ituastronomi
(Kaynak: planetary.org ve sciencefocus.com)
---
FaRkLaR Kılavuzu'nda...
FaRkLaR.net/sozluk/fark/58039
FaRkLaR.net/Doga )
- ÂYİNLERİN SAĞLADIKLARI:
ÂŞIK'IN, AŞKINI ARTIRMAK ile/ve GAFİL'İN GAFLETİNİ KALDIRMA
- AYIP OLMAZ/ARANILMAZ!:
TIPTA ile/ve/||/<> HUKUKTA ile/ve/||/<> SÖZLÜKTE ile/ve/||/<>
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> SANATTA ile/ve/||/<> SPORDA ile/ve/||/<>
DOĞADA ile/ve/||/<> HAYVANLARDA ile/ve/||/<> BİTKİLERDE ile/ve/||/<>
NESNELERDE ile/ve/||/<> DİRİMBİLİMDE ile/ve/||/<>
ANLIKTA(ZİHİNDE) ile/ve/||/<> USTA(AKILDA) ile/ve/||/<> TARİHTE ile/ve/||/<>
RIZÂDA ile/ve/||/<> GÜVENLİKTE ile/ve/||/<> İKİ KİŞİ ARASINDA ile/ve/||/<>
EŞEYSELLİKTE ile/ve/||/<> DÖRT DUVAR ARASINDA ile/ve/||/<> BATTANİYENİN ALTINDA
- AYNA/MİRAT değil/yerine/= GÖZGÜ
- AYNA ile/ve/=/||/<>/< GÖRÜNTÜ
- AYNA değil/yerine/= GÖZGÜ
- AYRI-GAYRI ile/ve GÂFİL OLMAMAK
- AYRI ile/ve GAYRI ile/ve ŞEBİH
- AYRILMA ile/ve/||/<>/> BİREYLEŞME ile/ve/||/<>/> GERÇEK(LİK)LE İLİŞKİ
( WINNICOTT > STERN > MAHLER )
- AYRINTI ile/ve/||/<> GELECEK
- AZ değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR
- AZ ile/ve/<>/değil GİZLİ
( [not] FEW vs./and/<>/but SECRET/HIDDEN )
- AZÎMET değil/yerine/= GİTME, GİDİŞ
- AZINLIK ile/ve/||/<> GÖÇMEN
- AZLETMEK değil/yerine/= GÖREVDEN ALMAK
- B.İ.D./BIS IN DIE TWICE A DAY değil/yerine/= GÜNDE İKİ KEZ
- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]
( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]
İLE/||/<>
Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]
İLE/||/<>
Çift, tekrar. [binok | bisiklet]
İLE/||/<>
Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]
İLE/||/<>
Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]
İLE/||/<>
Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]
İLE/||/<>
Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]
İLE/||/<>
Üzerinde. [epiderm | epigrafi]
İLE/||/<>
Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]
İLE/||/<>
Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]
İLE/||/<>
Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]
İLE/||/<>
Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]
İLE/||/<>
Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]
İLE/||/<>
Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]
İLE/||/<>
Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]
İLE/||/<>
-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]
İLE/||/<>
Ara, arası. [internasyonal | interpol]
İLE/||/<>
Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]
İLE/||/<>
Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]
İLE/||/<>
Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]
İLE/||/<>
Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans
İLE/||/<>
Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]
İLE/||/<>
Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]
İLE/||/<>
Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]
İLE/||/<>
Yeni. [neolitik]
İLE/||/<>
Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]
İLE/||/<>
Bütün, birlik. [panorama | pankreas]
İLE/||/<>
Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]
İLE/||/<>
Çok. [poliandri | poliklinik]
İLE/||/<>
İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]
İLE/||/<>
İleride, önde. [prolog | prova | prototip]
İLE/||/<>
Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]
İLE/||/<>
Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]
İLE/||/<>
Süper, üstünlük. [sürmenaj]
İLE/||/<>
Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )
( ANTİ-...
- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.
- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.
- Antidepresan: Çökkünlük giderici.
- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.
- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.
- Antidot(e): Panzehir.
- Antiemetik: Kusma önleyici.
- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.
- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.
- Antiflojistik: Yangı giderici.
- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.
- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.
- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.
- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.
- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.
- Antikodon: Karşıt şifre.
- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.
- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.
- Antimalarial: Sıtma ilacı.
- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.
- Antineoplastik: Kanser ilacı.
- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.
- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.
- Antipiretik: Ateş düşürücü.
- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.
- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.
- Antisekretuvar: Salgı önleyici.
- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.
- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.
- Antispazmodik: Kasılım çözücü.
- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.
- Antite: Özgün durum.
- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.
- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.
- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.
- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )
- BACKSCATTER değil/yerine/= GERİ SAÇILIM
- BAĞ:
ÖZERKLİK ve/<> HAZIR OLMA ve/<> GÖNÜLLÜLÜK/RIZÂ ve/<> HAREKETE GEÇME/GEÇEBİLME ve/<> KURABİLME(SÜRDÜREBİLME/SÜREKLİLİK) ve/<> PAYLAŞIM ve/<> GÜÇ
- BAĞDAŞIK = MÜTECÂNİS = HOMOGENEOUS[İng.] = HOMOGÈNE[Fr.] = GLEICHARTIG[Alm.] = OMOGENO[İt.] = HOMOGÉNEO[İsp.] = EIUSDEM GENERIS[Lat.] = HOMOGENES, HOMOIOMERES[Yun.] = MUTECÂNİS[Ar.] = MOTECÂNES[Fars.] = GELIJKSOORTIG[Felm.]
- BAĞIMLILIK SAĞALTIMINDA:
ÜMİT ve/||/<>/> GÜVEN
( )
- BAĞIMLILIK ile/değil/yerine/>< GEREKSİNİM
( [not] DEPENDENCE vs.//but/>< NEED
NEED instead of DEPENDENCE )
- BAĞINTILARDA:
YANSIMA ile BAKIŞIM(SİMETRİ) ile TERS BAKIŞIM ile GEÇİŞME
( xRx İLE xRy ise yRx İLE ... İLE xRy ^[ve] yRz ise xRz )
- BAĞIRA BAĞIRA ile/ve GÖZ GÖRE GÖRE
- BAĞIRAN) AĞAÇ KURBAĞASI ile DÜLGER KURBAĞA ile GÜNEY AMERİKA CENNET KURBAĞASI ile PORTO RİKO MİNİK COQUI
( Köpek gibi havlar. İLE Sesleri iki marangozun çivilere farklı anlarda vururken çıkardığı sese benzer. İLE Domuz gibi hırıldar. [Bu türün yavru hali kurbağanın üç katı kadardır.] İLE Çıkardıkları en yüksek ses, yaklaşık 1 metreden 95 desibel olarak kaydedilmiştir. [Havalı bir matkabın çıkardığı sese ve insan ağrı eşiğine yakındır.] )
( ... İLE ... İLE Latince adını erişkinlerden üç kat büyük olan yavrulardan alır. İLE ... )
( HYLA GRATIOSA cum RANA VIRGAPITES cum PSEUDIS PARADOXICA cum ELEUTHERODACTYLUS COQUI )
- BAĞLILIK ile/ve GEREKSİNİM
( ATTACHMENT vs./and NEED )
- BAHANE <> GÜZELLİK
- BAKIP KALMAK ile/değil/yerine/>< GÖRÜP GEÇMEK
- BAKLİYE MEYVESİ, LEGÜMEN = SİMÂR-I BAKLÎYE = GOUSSE, LÉGUME
- BAKMAK ile "GÖZ ATMAK"
- BAKMAK ile/ve GÖZLEM
( NAZAR: Aklın hareketi.[HAREKET'ÜL AKL] )
( NAZAR ile/ve RASAD )
- BALIKÇIL ile GRİ BALIKÇIL
- BALİNA ile GAGALI BALİNALAR
( )
( ... vs. BAIRD’S BEAKED WHALE )
- BALİNA ile GRİ BALİNA/KUZEY PASİFİK GERÇEK BALİNASI
( ... İLE/VE Bilinçsizce yapılan avlanmalardan dolayı dünyada sadece 50 gri balina kalmıştır. )
( ... ile )
( ... cum EUBALAENA JAPONICA )
( ... vs. THE NORTH PACIFIC RIGHT WHALE )
- BALKIR/ŞİMŞEK ile/ve GÖK GÜRLEMESİ
( BERK ile/ve RA'D
RA'D Ü BERK )
- BAN/BODY AREA NETWORK değil/yerine/= GÖVDE ALAN AĞLARI
- BANA GÖRE ... ile/değil/yerine GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA ...
- BANDIRMA ile GÜVENİLİR LİMAN
( Güvenilir liman. )
- BARDAK ERİĞİ ile CAN ERİĞİ ile ÇAKAL ERİĞİ | [Lat. PRUNUS SPINOSA] ile DAĞ ERİĞİ ile GÖVEM ERİĞİ ile MALTA ERİĞİ/YENİDÜNYA ile TÜRBE ERİĞİ
( TÜRBE ERİĞİ: Gülgillerden, kırmızı, tatlı, küçük çekirdekli, etinden kolay sıyrılabilen bir tür erik. )
- BARINAK:
MAMUT KEMİĞİNDEN ile/<>/> GÖKDELEN
- BARINAK ile GÜME/GÜMELE
( ... İLE Bostanda kurulan bekçi barınağı. )
- BAROK ile GEÇ BAROK
- BAŞ AĞRISINDA:
MİGREN[Fr. < Yun.] ile/değil GERİLİM TİPİ
( Açıklamalarını okumak için burayı tıklayınız... )
- BAŞ BİTİ ile/ve GÖVDE BİTİ ile/ve KASIK/PUBİS BİTİ
( ... İLE/VE Sadece elbiselerimizin üzerinde yaşarlar. İLE/VE Eşeysel örgenlerin çevresindeki kıl diplerine yerleşen bit. )
( ... İLE/VE 70.000 yıl önce, baş bitinden evrilmişlerdir. İLE/VE ... )
( Bir başta, en fazla 100 bit bulunur. [1 ayda bu sayıya ulaşırlar.] )
( Bitler, sıçrayamadıklarından dolayı ancak temas edilerek bulaşırlar. )
( Bitler, günde 6 yumurta bırakırlar. )
( Bit yavruları, yumurtadan çıkabilmek için bulundukları yumurtanın içine hava emerler. Yumurta kırılana kadar basınç artarak patlar ve bu biçimde dışarı çıkarlar. [1 haftada yetişkin olurlar.] )
( Bazı bitler oldukça zararlıdır. [İnsan gövdesine yapışan bitlerin dışkılarında tifüs ve siper humması gibi hastalıklar bulunur.] )
( ... ile/ve GORİL BİTİ[Lat. PTHIRUS GORILLAE] ile yakın akrabalardır. [DNA'ları 3 milyon yıl önce ayrılmıştır.] )
( BİTOTU: Sıracagillerden, çok çeşidi bulunan ve kuzey yarımkürede yetişen bir bitki. [Lat. PEDICULARIS] | Bitlere karşı kullanılan bir özdek/madde. )
( HEADLOUSE vs./and BODY LOUSE vs./and CRAB LOUSE )
( PEDICULUS HUMANUS CAPITIS cum/et PEDICULUS HUMANUS HUMANUS cum/et PTHIRUS PUBIS )
- BA'S[Ar.] değil/yerine/= GÖNDERME, GÖNDERİLME | DİRİLTME | PEYGAMBERLİK
- BASDIRMAQ[Azr.] = GÖMMEK[Tr.]
- BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ" ile/ve/değil GAZETECİLERİN SERBESTLİĞİ
( [not] FREEDOM OF PRESS vs./and/but FREEDOM OF JOURNALIST )
- BAŞINA GELECEK ile/ve/||/<>/> GÖZÜNE GÖRÜNECEK
- BASİT SALKIM = ANKÛD-I ÂDÎ = GRAPPE
- BASİT ile/ve GENEL
( SIMPLE vs./and GENERAL )
- BAŞKALAŞIM ile GELİŞİM
( METAMORPHISM vs. PROGRESS/DEVELOPMENT )
- BAŞLANGIÇ MİT/LERİ ile/ve KURULUŞ MİT/LERİ ile/ve KURTULUŞ MİT/LERİ ile/ve KURTARICI MİT/LER ile/ve SON/KIYÂMET MİT/LERİ ile/ve YENİDEN DİRİLİŞ MİT/LERİ ile/ve GELECEK/ESKATOLOJİ MİT/LERİ ile/ve ÜTOPYA/CENNET MİT/LERİ ile/ve BAŞLANGIÇ/KOZMOGONİ MİT/LERİ ile/ve NEDENSELLİK/ETYOLOJİ MİT/LERİ ile/ve AHLÂK MİT/LERİ ile/ve PSİŞİK MİT/LER
- BASTIRILMIŞ ile/ve GİZLİ
- BASTIRMAK ile/ve/<> GÖZARDI ETMEK
- BATI/LI(uygarlık) = GARB/Î = OCCIDENT/AL[İng., Fr.] = DAS ABENDLAND/ABENDLÄNDISCH[Alm.] = OCCIDENTE/OCCIDENTAL(E)[İt., İsp.] = VESPER, OCCIDENS, TERRÆ OCCIDENTEM VERSUS SITÆ[Lat.] = HE PROS HELIOU DÜSMAS[Yun.] = el-MAĞRİB[Ar.] = GARBÎ[Fars.] = HET AVONDLAND/S[Felm.]
- BAYKUŞLARIN GÖZLERİNDE: GECE ile/ve/||/<> GÜNDÜZ ile/ve/||/<> GÜNDOĞUMU/GÜNBATIMI
( Koyu. İLE/VE/||/<> Sarı. İLE/VE/||/<> Turuncu. )
( )
- BAZI ŞEYLER KOLAYLAŞIYOR ile/ve/değil/||/<>/< GÜÇLENİYORUZ
- BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK ile/ve/<>/> ERGEN ile/ve/<>/> GENÇ ile/ve/<>/> ORTA YAŞ ile/ve/<>/> YAŞLI
( [yaş arası] 0-1 İLE/VE/<>/> 1-12. İLE/VE/<>/> 12-18. İLE/VE/<>/> 18-65. İLE/VE/<>/> 66-79. İLE/VE/<>/> 79-99.[Dünya Sağlık Örgütü'nün kabulü olarak] )
- BEDELİ/HARCAMAYI:
KABUL ETMEK ile/ve/<> GÖZDEN ÇIKARMAK
- BEDEN[Ar.] değil/yerine/= GÖVDE
- BEĞENMEMEK ile GÖZÜ TUTMAMAK
- BEKÇİ ile/ve/||/<>/< GÖZETİCİ ile/ve/||/<>/< KURTARICI (OLMAK/OLMAMAK)
- BEKLENTİ ile/değil/yerine GÜVEN
( Beklenti içinde olmayın! )
( Beklentide olmamak en iyisidir. Göstereceğiniz tepkiler bunu tayin edecektir. )
( Anıları ve beklentileri terk edin! )
( Yapmanız gereken, tüm anıları ve beklentileri terk etmektir. )
( Beklenti bizi güvensiz kılar. )
( Beklemekle elde edeceğiniz yalnızca daha da beklemektir. )
( Amacınızın herhangi bir beklenti taşımayan salt iyi niyet olduğundan emin olun önce. )
( Elinizde var olandan eminseniz, sonsal olana asla ulaşamazsınız. )
( Kişi, esnek, içten ve beklentisiz olmalıdır ki verdiğinden çok almayı ummasın. )
( Herhangi bir şey gözönünde bulundurulduğu sürece ondan yararlanılmıyor demektir. )
( Bellek ve beklenti olmadıkça zaman da yoktur. )
( Don't anticipate. )
( [not] EXPECTATION, ANTICIPATION vs./but CONFIDENCE
CONFIDENCE instead of EXPECTATION, ANTICIPATION
Not to anticipate is best. The way you respond is decisive.
Abandon memories and expectations.
All you have to do is to abandon all memories and expectations.
Anticipation makes you insecure.
All you get by waiting is more waiting.
If you are sure of the immediate, you will never reach the ultimate. )
- BEKLETMEK ile GECİKTİRMEK
- BEKTÂŞÎ SOFRASI =/<> GAZİ(ATATÜRK) SOFRASI
- BELİRSİZLİK ile/ve/değil/||/<>/< GERİLİM
- BELİRSİZLİK ile/ve/<> GİZEM
- BELİRTEÇ ile GÖSTERGE
- BELİRTİ ile/ve/||/<>/> İZ ile/ve/||/<>/> İZİN İZİ ile/ve/||/<>/> GÖSTEREN
- BELKİ GELMEZ ile/değil/yerine GELEMEYEBİLİR
- BELL KÖTÜRÜMLÜĞÜ/PARALİZİSİ ile/||/<> GUİLLAİN-BARRÉ BELİRGESİ/SENDROMU
( Yüz sinirinin geçici kötürümlüğü. İLE/||/<> Gövdenin bağışıklık düzeninin sinirlere saldırması sonucu kas güçsüzlüğü. )
- BELLEK:
GEÇMİŞ ve/||/<>/> ŞU AN ve/||/<>/> GELECEĞİ (BELİRLER)
- BELLEK ile/ve GELECEK
- BELLEK ile/ve GÖRÜ
- BELLEK = HÂFIZA = MEMORY[İng.] = MÉMOIRE[Fr.] = GEDÄCHTNIS[Alm.] = MEMORIA[dissil/f.]/RECUERDO[eril/m.][İsp.]
- BELLEK-GÖVDE(/NEDENSEL-GÖVDE) ile/ve/değil/yerine/< GÖVDE
- BELSOĞUKLUĞU ile GLANS[PENİS BAŞI] YANGISI(İLTİHABI)
( GONORE ile BALANİT )
- BENZETME:
AYRINTILI ile KISALTILMIŞ ile PEKİŞTİRİLMİŞ ile GÜZEL(BELİĞ)
( )
- BERİ ile GERİ
- BEY BİLVEFÂ değil/yerine/= GERİ ALIMLI SATIŞ
- BEYAZ BURUNLU KOATİ ile HALKA KUYRUKLU KOATİ ile GÜNEY AMERİKA/BATI DAĞ/CÜCE KOATİ
(
ile
ile
)
- BEYİN ile/ve/<> GÖZ ile/ve/<> GÖĞÜS ile/ve/<> KALP
( En iyi/güzel kıvam. [AHSEN-İ TAKVİM] )
- BEYNİN RENGİNDE:
PEMBE ile/ve/||/<> GRİ
( Yaşam süresince, oksijenli taze kan ile pembe renktedir. İLE/VE/||/<> Öldükten sonra ya da çıkarıldığında, griye döner. )
- BEZDİRİ/YILDIRMA ile/ve/değil/||/<> GAZA GETİRME/TAHRİK ETME
( Yönelimli, stratejik ve kasıtlı davranış/lar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Kandırıcı ve sömürücü tutum. )
( MOBBING vs. GASLIGHTING )
- BEZGİN ile/değil/yerine/>< GEZGİN
- b.i.d.[Lat. < BIS IN DIE] değil/yerine/= GÜNDE İKİ DEFA
- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK
( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )
- BİLDİĞİNİ/BİLMEDİĞİNİ GÖSTERMEK İÇİN KONUŞMAK değil/yerine GERİBİLDİRİM
( [not] TO TALK FOR TO SHOW YOUR INFORMATION but FEEDBACK
FEEDBACK instead of TO TALK FOR TO SHOW YOUR INFORMATION )
- BİLGE/LİK ve/||/<> GÖNÜLLÜ/LÜK
- [BİLGİ/SÖZ]
"KULAĞINDAN":
GİRMEYEN ile GİRİP-ÇIKAN ile ZİHNİNE[/"KALBİNE"] ULAŞAN
( Hiçbir biçimde dinlemeyen/anla(ya)mayan. İLE Anlasa/Dinlese de unutan, kayıtsız kalan. İLE Tutan/kaydeden, dönüştüren, işleyen, uygulayan. )
- BİLGİ SAHİBİ OLMA ile/ve/||/<>/> GEÇERLİ YARGILAMA/YORUMLAMA(MEŞRÛ MUHAKEME)
- BİLGİ ile/ve/<> GEREKÇELENDİRİLMİŞ BİLGİ(EPİSTEMOLOJİ)
( Bilgi, erdem; erdem de mutluluk üretir. )
( Türkçe Çağdaş Epistemoloji Sözlüğü yazısı için burayı tıklayınız... )
( KNOWLEDGE vs./and/<> EPISTEMOLOGY )
- BİLGİ ile/ve/||/<> GÜÇ/İKTİDAR ile/ve/||/<> ÖZNE
- BİLGİNİN GÜVENİLİRLİĞİ ile/ve (GÜVENİLİR) BİLGİYE SAHİP OLANIN GÜVENİLİRLİĞİ
- BİLGİSİZLİK/CEHALET >< BİLİMSEL TUTUM ve BAĞNAZLIK >< FELSEFİ ANLAYIŞ ve GÜÇ/ŞİDDET >< SANATSAL DUYARLILIK
- BİLİM DEĞERLERİNDE:
GÖZLEM/VERİ/OLGU ÖBEĞİNDE DESTEKLENME ve/||/<>/> DENEYE DUYARLILIK ve/||/<>/> KURAMA DUYARLILIK ve/||/<>/> MATEMATİKSELLİK ve/||/<>/> YARARLILIK-İŞLEVSELLİK ve/||/<>/> GERÇEKLİĞİ BETİMLEYEBİLME
- BİLİM İLE DİN İLİŞKİSİ "YORUMLAMASINDA":
ÇATIŞTIRMACI/LIK ile ONAYLAYICI/LIK ile GEÇİŞLİ/LİK ile BİRLİKTE/LİK
( Üst-alt. İLE Yanyana. İLE Teğet/paralel. İLE Kesişim.[bazı noktalarda ve belirli oranlarda] )
- BİLİM ile/ve GEÇERLİLİK
- BİLİM ile/ve GELENEK
- BİLİMSEL DEVRİM:
KOPERNİK ve/<> BRAHE ve/<> KEPLER ve/<> GALILEO ve/<> NEWTON
( KOPERNİK: "Modern astronominin ilk temsilcisi" DEĞİL Antik evren anlayışının son temsilcisi. )
( KEPLER YASALARI (EPITOME | 1618 - 1621) )
- BİLİMSEL ile/ve/<> GELENEKSEL
- BİLME GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU ile/ve/<> GEREKÇELENDİRME GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU
- [bilmecede] HECE:
"GECE" ile/değil/yerine/>< "GÜNDÜZ"
( Çözemeyene. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çözene. )
- BİLMEK/BİLGİ ile/ve/+/||/<> GÖRGÜ
( Görgü, aşka göredir. )
( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )
- BİLMEK(İLİM):
DİL ile/ve/||/<> KALP ile/ve/||/<> GÖVDE
( Zikreden. İLE/VE/||/<> Şükreden. İLE/VE/||/<> Sabreden. )
- BİLMEK ile/ve/> GÖRMEK/"GÖRMEK"
( Bilen/anlayan görür. )
( TO KNOW vs./and/> TO SEE/"SEE" )
- BİLMEYİ BİLMEK ve/||/<> BİLGİ ÜRETİMİ ve/||/<> GÜVENİLİR BİLGİ ve/||/<> BİLGİNİN UYGULANMASI/KULLANIMI
- BİLMÜZAKERE[Ar.] değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞEREK
- b.i.n.[Lat. < BIS IN NOCTE] değil/yerine/= GECEDE İKİ DEFA
- BİR DURUMA GEREKÇE BULMAK ile/ve GEREKÇE BULDUKTAN SONRA BİR DURUMA DÜŞMEK
( TO FIND A REASON vs./ve TO FALL DOWN TO THE SAME SITUATION AFTER TO FIND A REASON )
- 1 MİL ile/ve/<> GOMİNA
( 1852 m. İLE/VE/<> 1 deniz milinin, onda birine verilen ad. )
- BİR ÖNCEKİ HAFTA ile/değil GEÇEN HAFTA
- BİREŞİM/TEVHİD:
AKIL ve/||/<> BEN ve/||/<> GÖNÜL
- (BİRİNİ, BİR ŞEYİ) "GÜZEL BULMAK" ile/değil/yerine GÜZELİ BULMAK
( Yanılabilirsin. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanılmazsın. )
- BİRİNİ:
TANIMAK ile GÖZÜNÜ AYIR(A)MAMAK
- BİSİKLET ve/<> GELECEK
- BİSİKLET ve/<> GELİŞİM
- BİSİKLET ve/<> GEZMEK/GEZİ
( En iyi geziler, bisikletle yapılan gezilerdir. )
- BİSİKLET ve/<> GÖRME ENGELLİLER
- BİSİKLET ve/<> GÖSTERİ
- BİSİKLET ve/<> GÜÇ
( Her büyük gücün arkasında, büyük bir güç daha vardır!... )
- BİSİKLET ve/<> GÜLÜMSEME
- BİT ile GÜVERCİN BİTİ
( ... İLE Yok olmuş bir türdür. )
( ... cum LIPERCUS EXTINCTUS )
- BİT ile KENE/SAKIRGA/SAKARGA ile MAYT ile GÜVE
( Bilinen, 866 tür kene vardır. )
( ... ile SIFÂR ile ... ile ... )
( ... ile KENE ile ... ile BÎV, PÎVE, SÛS )
( LOUSE vs. TICK/ACARID vs. MITE vs. MOTH )
( PEDICULUS cum TRICHODECTES CAMELI[Deve kenesi]/HAEMATOPINUS PILIFERUS[Köpek kenesi]/TRICHODECTES OVIS[Koyun kenesi] cum ... cum TINEA PELLIONELLA )
- BİTKİ = PLANT[İng.] = PLANTE[Fr.] = GEWÄCHS[Alm.] = PIANTA[İt.] = MATA[İsp.]
- BİTKİLER ile/ve/||/<>/> GELİŞİM
( )
- BİYOTEKNOLOJİ ile GENETİK MÜHENDİSLİĞİ
( Canlı organizmaları ve gözeleri kullanarak ürünler ve süreçler geliştirme bilimi. İLE Canlı organizmaların genlerini değiştirmek için kullanılan bir dizi teknik. )
- BİYOTEKNOLOJİ ile GENETİK MÜHENDİSLİK
( Dirimbilimsel düzenleri ve organizmaları kullanarak ürünler geliştirme bilimi. İLE Genlerin doğrudan manipülasyonu ile yeni özellikler kazandırma bilimi. )
- BMI/BMG BODY MASS INDEX değil/yerine/= GÖVDE KÜTLE GÖSTERGESİ
- -BLAST ile -BORN/E ile -EKTAZİ ile -EKTOMİ ile -GRAF ile -GRAFİ ile -GRAM ile -MALASİ, -MALAZİ ile -MEGALİ ile -OSTOMİ ile -ÜRİ
( -göze[si] öncüsü. İLE ... kaynaklı. İLE ... genişlemesi. İLE ... alım/ı / çıkarım/ı. İLE -yazar, -çizer. İLE -yazım/ı, -çizim/i, -çekim/i. İLE -yazı/sı, -çizim/i, sayım/ı, -ölçüm/ü. İLE ... yumuşaması. İLE ... büyümesi, ... büyüklüğü. İLE ... ağızlaştırımı. İLE ... işeme. )
- BÖBREK SANCISI/AĞRISI ile GAZ SANCISI/AĞRISI
- BÖCEK ile GERGEDANBÖCEĞİ
( ... İLE 4 cm.'ye yakın boyda, erillerinde, sert bir boynuz bulunan ve kurtçuk evresini, ağaç kökü kemirerek geçiren, kınkanatlı böcek. )
( ... cum ORYCTES NASICORNIS )
- BÖCEK ile GEYİKBÖCEĞİ
( ... İLE Geyik boynuzunu andıran sağlam çeneleriyle, orman ve tarım ağaçlarını kemirerek beslenen 20-60 mm. boyunda, kınkanatlı böcek. )
( ... cum LUCANUS CERVUS )
- BÖCEK ile GÜMÜŞÇÜN
( ... İLE Püskülkuyruklulardan, eski kitap sayfalarında, döşeme aralıklarında, şekerli maddeler ve tahta kırıntıları yiyerek yaşayan, gövdeleri küçük parlak pullarla örtülü, kanatsız böcek. )
( ... cum LEPISMA SACEHARINA )
- BOETIUS NOTA YAZISI ve GREGORIUS NOTA YAZISI
- BOĞAZ ÜNSÜZLERİ'NDE:
H ile/ve/||/<> K ile/ve/||/<> G
- BOĞULMALARDA:
DİL KÖKÜNÜN GERİYE KAYMASI[BAYILMA VE BİLİNÇ KAYBI SONUCU] ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA SIVI DOLMASI ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA YABANCI NESNE KAÇMASI ile/ve/||/<> ASILMA ile/ve/||/<> AKCİĞERLERİN ZEDELENMESİ ile/ve/||/<> GAZLA ZEHİRLENME ile/ve/||/<> SUDA
( Gövdedeki dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu dokularda bozulma oluşmasıdır.
[Belirtileri]
- Soluk almada güçlük.
- Gürültülü, hızlı ve derin solunum.
- Ağızda balgam toplanması ve köpüklenme.
- Yüzde, dudaklarda ve tırnaklarda morarma.
- Genel sıkıntı hali, yanıtlarda isabetsizlik ve kararsızlık.
- Bayılma. )
( [İlk yardım.]
- Boğulma nedeni ortadan kaldırılır.
- Bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın yaşamsal bulguları değerlendirilir.
- Temel yaşam desteği sağlanır.
- Derhal tıbbî yardım istenir[112]
- Yaşam bulguları izlenir. )
( [Suda Boğulmalar]
- Suda boğulmalarda, soluk borusu girişi kasıldığından dolayı, çok az miktarda su, akciğerlere girer.
- Özellikle soğuk havalarda, 20-30 dakika geçse bile yapay solunum ve kalp masajına başlanmalıdır.
- Suya atlama sırasında, genel gövde yaralanması/omurga kırıkları olabileceği öngörülerek, başın, çok fazla geriye itilmemesi gerekmektedir.
- İlk yardımcı yalnız ise 112 aranırken temel yaşam desteğindeki sıralamaya uygun olarak aramalıdır. )
- BOKBÖCEĞİ ile GÜBREBÖCEĞİ
( Kınkanatlılardan, genellikle otçul memeli hayvanların dışkılarında yaşayan ve dışkıyla beslenen bir böcek. İLE Kınkanatlılardan, dışkı ile beslenen bir böcek cinsi. )
( GEOTRUPES STERCORARIUS cum ONITIS )
- BÖLÜMSELLİK ile/ve/<> GEÇİCİLİK
- BOŞ ZAMANINDA GÖRÜŞMEK ile/değil GÖRÜŞMEK İÇİN ÖZEL ZAMAN YARATMAK
- BOŞ ile/ve GEREKSİZ
( Boşa konuşabilirsin fakat boşu konuşamazsın! )
( "FUTILE" vs./and UNNECESSARY )
- BOŞA GİTME" ile "GÜMBÜRTÜYE GİTME"
- BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA
( SU: Parçacıklardan daha da yüksek miktarda enerji çıkardığımızda, olanaklı minimum enerji seviyesi.[Tüm parçacıkların hepsi bir bütün gibi, tamamen aynı yöne doğru "büyük bir dalga" halinde hareket eder.][Mutlak sıfır derecesine çok çok yakın derecelerde soğutulan atom topluluğudur.[mutlak sıfır = 0 Kelvin ya da −273,15°C'dir]. Mutlak sıfır civarında, parçacıklar, aynı enerji seviyesine düşerek kümeleşmeye başlarlar. Kafasına buyruk ve bireysel hareket eden parçacıklar yoktur; hepsi "aynı" kimliğe bürünmüşlerdir ve bir küme durumunda "tek bir atommuşçasına" hareket etmeye başlar.] İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> 0 derecede.[Buz] İLE/VE/||/<>/> 100 derecede.[Buhar] İLE/VE/||/<>/> Nesnenin aşırı ısınması sonucu, iyonların ve elektronların serbestçe dolaşabildiği durum. )
( )
( )
( )
( )
- BOSTAN değil/yerine/= GÖVERİLİK
- BÖYLE ve/||/<>/> BU DA VAR
ve/||/<>/>
GİBİ ve/||/<>/> OLABİLİR ve/||/<>/> DEĞİL ve/||/<>/> BİLE DEĞİL
( VARLIK - YOKLUK
[ l - O ]
Herhangi bir şeyden bahsedebilmemizin olanaklılığı ve/ya da tüm koşulları, ancak, varoluşla ve varolanların bilgisi ile başlar/başlatılabilir. Herhangi bir verinin de bir değer ya da nitelikli bilgi olabilmesi için varoluş kaynağına ve
ilkesine yönelmiş olma zorunluluğu söz konusudur. Varoluştan bağımsız bir bilgi de söz konusu değildir.
Varolan/bilimi[ontoloji] olmadan, bilgi/bilim[epistemoloji] olmaz!
Varolanların değerinin bilinmesi ve anımsanması ise ancak o durumun, olanağın, nesnenin ya da kişinin kaybında ve/ya da yokluğunda söz konusudur. Fakat yaşamımızdaki, gövdemizdeki ve zihnimizdeki varolanların değerini bilmek içinse sahip olduklarımızın ya da ötelediğimiz ilişkilerin kaybını beklememiz gerekmemektedir.
"El duası olmadan, dil duası olmayacağını" anlayarak ve anımsayarak, bir şeylerin yaşanmasında ya da sahip olunmasında, kaygı duymanın anlamsızlığını da fark etmemizi, zamanında, araç ve olanaklarımız yerindeyken harekete geçmemiz sağlar.
İnsanın, kendini tanıma, gelişme ve gerçekleştirme sürecinde, aile, çevre, okul aracılığıyla edindiği eğitim ve öğrenim aşamaları bulunmaktadır. Bu süreçteki tüm bilgi, kayıt ve deneyimlerimizi, ekmek/sandöviç arası malzemesine benzetip, tüm bu süreç boyunca, bu malzemenin, yani bilgi ve deneyimlerimizin etrafında olmazsa olmazlarımız bulunmaktadır.
Bu olmazsa olmazlarımızın, kullanılagelenleri olarak en değerli ve öncelikli olanı, Sağlık ve Özgürlük'tür. İkinci sırada, Zaman ve Enerji'mizdir. Üçüncü sırada da, Bilgi ve Farkındalık'tır.
Uygulanagelenleri olarak, en değerli ve öncelikli olanı, Doğa ve Doğallık, ikinci sırada, Uyum ve Bütünlük'tür. Üçüncü sırada da, Gelişim ve Değişim'dir.
Bunların hepsinin temelinde, kaynağında, kökeninde ise
KOŞULSUZ SAYGI ve SEVGİ
bulunmaktadır.
Büyük çoğunluk için yaşamın tamamı, bu dönemle sınırlı kalmış, bilgi ve (b)ilim süreci olarak, az ya da çok bilgi, kayıt, yorum ve deneyimle tamamlanmış ya da tamamlanacak olmasının yanı sıra, bu süreci aşmak isteyenler için bir sonraki ve üst aşaması/dönemi olan, (d)olgun insan olma ve kendini gerçekleştirmek üzere, bilgelik(irfan/hikmet) ile sürdürme bilincine ve dönemine girilir.
Bilgi ve bilim bilinci ve dönemi, dört şeyi bilme süreci içinde devam eder. Bir şeyin, içini ve dışını, öncesini ve sonrasını [zâhir, bâtın, evvel, âhir] bilmekle tanımlanır. Bilgelik dönemi ise bu dörde ek olarak, iki şeyi daha bilmekle, bilinen her bir şeyin, zaman ve zeminini bilmekle ve İlm-i Siyâset ile gerçekleşir.
[ İlim ile İrfan arasındaki FaRkLaR için...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/7688 ]
Bu, dönemsel deneyimlerin ve donanımların temelinde, içinde ve/ya da dışında, paralelinde, ötesinde düşünülmeye ve yaşanmaya çalışıldığında ise ortada, ancak tek bir bilgi ve bilinç söz konusudur. VAR(OLAN) Bilinci ve Deneyimi.
Varolan[mevcud] bilinci, iki ve dört kavramdan oluşan düşünce, bakış, algılama, yorumlama, değerlendirme sürecinde bulunarak, bilinç ve yoğunlaşma isteğine göre değişmek üzere belirlenen ilk iki [Böyle ve Bu da var] ve sonraki dört sözcük/kavram [... gibi. | ... olabilir. | ... değil. | ... bile değil.] aracılığıyla, yaklaşık 3 ilâ 6'şar aylık sürede ve süreçte gerçekleşebileşecek işler kadar, ayrı ayrı çalışılarak gerçekleşebilir.
Zihnin, bu bilince alışması ve yeniden yapılandırılması için 3 ilâ 6 boyunca, gördüğümüz tüm nesnelere ve kişilere, tüm olaylara; duyduğumuz, bildiğimiz ve düşündüğümüz tüm olgu ve kavramlara, sadece, "Böyle" gözlüğü takılarak, Böyle'nin yanına, önüne, ardına, başka hiçbir düşünce, bilgi, sözcük yanaştırılmadan düşünülmesi ve çalışılması gerekmektedir. Çalışılan "Böyle" sözcüğü ve döneminden sonra, yine herşeye, sadece, "Bu da var" gözlüğü takılarak bakılması, düşünülmesi ve çalışılması gerekmektedir.
Bu çalışmalar sonrasında ise dört kavrama daha geçilebilecektir. Öncelikle, gördüğümüz, duyduğumuz, bildiğimiz ve düşündüğümüz her bir şey, kişi, durum, süreç, imge, simge, kavram ya da ad/etiketin yanına, sadece, "... gibi." gözlüğü takılarak çalışılması gerekecektir. Sonrasında ise yine aynı koşullar ve süreyle, "... olabilir." gözlüğü takılarak çalışılması gerekecektir. Bu iki sözcükten sonra yine aynı koşullar ve süreyle fakat daha farklı bir zihin oluşturabilecek olan değilleme sürecinde, herşeyin yanına/sonuna "... değil." gözlüğü takılarak bakılacaktır. Bu sürecin dengelenmesi içinse dördüncü kavram olan "... bile değil." gözlüğü takılarak çalışılacaktır.
Varoluş bilincinin kapsayıcılığının yanı sıra, yetersizliği ya da sınırlılığı da söz konusudur. İşleyişi, "ya, ya da" "0 l" "mantığı/algısı" ya da "Newton Fiziği" ile düşünülebilen varoluş bilinci, doğa, fizik, matematik ve laboratuvarda geçerlidir.
OLuş bilincinde ise bir şeyin, ne ve ne kadar olduğundan çok ve ötesinde, şu/bu/o koşulda/biçimde olabilmesinin yanı sıra, hem belirli bir koşul, zaman ve zeminde olmakla birlikte, hem de belirli bir koşul, zaman ve zeminde olmayarak, ne belirli, ne de belirsiz bir koşul, zaman ve zeminde de bulunmadığı bilgisi ile "hem, hem de | ne, ne de" "mantığı/algısı" ya da "Kuvantum Mekaniği" ile tanımlanmaktadır. Bu bilinçte, sadece, "OLmak, OLan ya da OLuş" söz konusudur.
Tüm varoluşun, insanın, bilincin, süreçlerin ve sonuçların, herşeyin karşısında, Yokluk [O] alanı ve durumu söz konusudur. Dolayısıyla, herşeyin başında ve sonunda, yokluğu düşünmek, yok olmayı, bulun(a)mamayı, göz önünde tutmak durumundayızdır. Fakat bu bilgi ve bilinçle de bunu bilmenin ötesine geçmek zorunda olduğumuzdan dolayı, yokluğu da hem bilip, hem gözardı edebilecek kadarıyla "yok etmek", ne tek bilgi, ne de tüm bilgi ya da gerçeklik olarak kabul etmek isabetli olmayacağından dolayı, yok'un, yokluk ile ilişkisini, kendiyle sağlayamayacağımızdan dolayı da burada, elimizde kalan ve kullanılabilecek tek bilgi, "bile değil" kavramı ve sözcüğüdür. "Bile değil" bile olsa, onu kullanıyor olmak da bir varoluş alanı ve durumu oluşturacağından dolayı, "bile değil"i de "bile değil" ile devam ettirmek, bunları da yine ancak tekrar "bile değil" ile devam ettirmek ve sonsuza kadar, azalarak ve küçülerek, yok olarak gidebilecek tek kavram olan "bile değil", devam ettirilerek ve doğada, durabilerek; insanda ise susabilerek, tüm "süreç ve sonuç", "algı", "yorum", "kavramsallık", "ilkesellik", "evrensellik", "birlik" ve "bütünlük" deneyimlenir.
[Durmayabilmek ve susmayabilmek ise hâlâ insana özgülüğüyle ve ayrıcalığıyla, düşündüğünü düşünebilen, kuvantumsal ve sabit olmayan bir bilinç olmasından dolayı, insanın, zihninde, dilinde ve elinde olmaya, kısır döngü ya da nereye doğru ilerlediği bilinemeyecek eliptik bir döngü şeklinde devam eder durur.]
YOK(LUK)
[ xOx ] [ bile değil ]>[ bile değil ]>[ bile değil ] >[ bile değil ] >[ bile değil ]>[ bile değil ] ~ ]
^
|
|
OL(UŞ)[ hem O[yok] l[var] , hem de l[var] O[yok] ve ne O[yok] , ne de l[var] "mantığı/algısı" ]
( Şu/bu/o, şöyle/böyle/öyle, şu/bu/o kadar, şu/bu/o zamanda, zeminde, koşulda/biçimde, sınırlan(dır)madan ve çerçevelen(dir)meden,
herhangi bir şey(le) olmadan ve olmayan!
Sadece OLMAK, OLAN ya da OLUŞ! )
^
|
|
VAR(OLAN)
[ ya O ya da l "mantığı/algısı"]
[- BÖYLE | BU DA VAR ]
||/>
[ ... GİBİ >
... OLABİLİR >
... DEĞİL >
... BİLE DEĞİL ]
------------------------------------------------
(D)OLGUN/KÂMİL İNSAN
S~ KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME ~S
[OLGUNLUK/KEMÂL]
--------------------------------------
^
|
|
İNSAN
| KENDİNİ TANIMA SÜRECİ |
(GELİŞİM)
-------------------------------------
[OLMAZSA OLMAZLAR]
[Kullanılagelenler]
1.) SAĞLIKÖZGÜRLÜK
2.) ZAMAN ve ENERJİ
3.) BİLGİ ve FARKINDALIK
----------------------------------
| TÜM BİLGİ ve DENEYİMLER |
----------------------------------
[Uygulanagelenler]
1.) DOĞA ve DOĞALLIK
2.) UYUM ve BÜTÜNLÜK
3.) GELİŞİM ve DEĞİŞİM
-------------------------------------------------
|KOŞULSUZ SAYGI ve SEVGİ|
-------------------------------------------------
)
( Sigorta Sözcükler/Kavramlar İLE/VE/||/<>/> Varoluşsal Sözcükler/Kavramlar )
- BOZAYI ile GÖÇ EDEN BOZAYI
( ... İLE Sonbaharda göç eden, dünyadaki tek bozayıdır.[Artvin'den, kış uykusuna yattıkları bölge olan Sarıkamış'a] )
- BOZKURT ile/değil GÖKKURT
- BOZMAK ile/değil GENİŞLETMEK
- BOZULMA" ile/ve/değil/> GELİŞİM ile/ve/değil/> DEĞİŞİM
- BU GECE GEL ya da/ne yazık ki/||/<>/> GELİR ECEL
- BUĞDAY ile GÖCE
( ... İLE Dövülmüş, kabuksuz buğday. Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan, kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday. )
- BÜKRA[Ar.] ile GADÂT[Ar.] ile MESÂ'[Ar.] ile 'İŞÂ'[Ar.] ile 'ÂSŞİYY[Ar.] ile ASÎL[Ar.]
- BULUT ile GERD
( ... İLE Toz bulutu. )
- BULUT ile GÜRLEYEN BULUT
( ... ile RÂİDE[çoğ. REVÂİD] )
- BULUTSULAR ile/ve/||/<> GALAKSİLER ile/ve/||/<> KARA DELİKLER
- BURÇ değil GENELLEME
( Kişileri, burçlarına göre ayırmak ve tanımlamak, ciddi bir karşılığı bulunmayan, gerçekliklerden, yaşamın ayrıntılarından ve/ya da kendinden kaçışlara hizmet eden genellemelerdir. )
- BIYIKLARDA:
BURMA ile NEVHAT ile GAYTAN ile YOLUK ile KIRPIK ile PIRASA ile YASTIKLI
( ÇÂR-DARB[Fars.]: Dört darp. Kalenderîlerin arasında sakal, bıyık, kirpik ve kaş yerine kullanılan bir deyimdir. )
( BURÛT: Bıyık. )
- BURUN ile/ve/değil GAGA
( HATM[insanda ve hayvanda] ile/ve/değil HATM[: Kuş gagası.] )
( MOUTH vs./and BEAK )
- BÜRÜNME ve/<>/> GÖRÜNME
- BÜTÜN ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN
- BÜTÜN/LÜK ve/||/<> GÜVENİLİR/LİK
- BÜTÜNLÜK ile/ve/değil/||/<>/< GÜZELLİK
- BUY-I GÜL[Fars.] değil/yerine/= GÜL YAĞI
- BÜYÜK OKYANUSTA:
[AVUSTRALYA'DA]
TAZMANYA DENİZİ ile/ve/||/<> BASS BOĞAZI ile/ve/||/<> HALIFAX KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PRENSEN CHARLOTTE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PAPUA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CARPENTERIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MERCAN DENİZİ ile/ve/||/<> BISMARCK DENİZİ ile/ve/||/<> ARAFURA DENİZİ ile/ve/||/<> FLAMINGO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BANDA DENİZİ ile/ve/||/<> MOLUK BOĞAZI ile/ve/||/<> MAKASSAR BOĞAZI ile/ve/||/<> TİMOR DENİZİ ile/ve/||/<> JOSEPH BONAPART KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CLARENCE BOĞAZI ile/ve/||/<> FLORES DENİZİ ile/ve/||/<> JAVA DENİZİ ile/ve/||/<> SELEBES DENİZİ ile/ve/||/<> SULU DENİZİ ile/ve/||/<> BALABAC BOĞAZI ile/ve/||/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> TAYLAND KÖRFESİ ile/ve/||/<> VİETNAM KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİLİPİNLER DENİZİ ile/ve/||/<> LUZON BOĞAZI
ile/ve/||/<>
[G. AMERİKA'DA]
PENAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORCAVADO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GUAYAQUIL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> TETUANTEPEC KOYU
ile/ve/||/<>
[K. AMERİKA'DA]
KALİFORNİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KRALİÇE CHARLOTTE BOĞAZI ile/ve/||/<> HECATE BOĞAZI ile/ve/||/<> COOK KOYU ile/ve/||/<> SHELIKOF BOĞAZI ile/ve/||/<> BRISTOL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUSKOKWIM KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI
- BÜYÜK ile GENİŞ
- BÜYÜK ile GÜÇLÜ
- BÜYÜME ile/ve/<> GELİŞME
( TO GROW vs./and/<> TO DEVELOP )
- BÜYÜME ile/ve/değil/||/<> GENLEŞME
- ÇABA ile/ve/değil/<>/< GİRİŞİM
- ÇABA ile/ve/||/<>/> GİRİŞİM
- CAFCAF/LI[Fars.] değil/yerine/= GÖSTERİŞ
( Ağız kalabalığı ile bir şeyi elde eden. | Karışık, gürültülü patırtılı, tehlikeli olan. )
- ÇAG ÇOG = GÜRÜLTÜ PATIRTI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÇAĞIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< GELEBİLECEĞİ BİLGİSİNİ/HABERİNİ VERMEK
- ÇAĞLAYAN ile/||/<> GELİN ÇAĞLAYANI
( ... İLE Peru'da. )
- CÂHİL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< GÂFİL
( Sen'i bilmeyen. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Ben'i bilmeyen. )
( Bilmediğini bilir. Bilmediğini kabul eder. Bu kabul, öğrenmeye yatkın kılabilir, en azından bilene saygı göstermeyi sağlayabilir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Bilmediğini asla kabul etmez. Asla öğrenmeye yatkın değildir ve bilene saygı göstermez. )
( Şaşırabilme becerisini henüz yitirmeyen. Merak edebilir, soru sorabilir, eğitilebilme olanağı taşıyabilir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Şaşırmaz, düşüncelerini sorgulamaz, hatalı olabileceğini kabul etmez, eğitime gereksinim duymaz. )
( Bilenlerin yanında eziktir, bilenin konumunu/yetkisini kabul eder ve genellikle bu konuma/yetkiliye pek de sorgulamadan bakar. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Kendi, tek başına yetkidir. Başkalarının yetkisinden, özellikle de bilenlerin yetki ve konumundan nefret eder. )
( Henüz gerçeklikten kopuk değildir. Gerçeği bilmese de sezgisel olarak gerçeğe yakındır. Gerçekle arasında köprü kurabilme becerisini yitirmemiştir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Gerçeklikten tamamen kopmuştur. Kendi hayal dünyasında, safsata ile örülmüş yüksek duvarların ardında yaşar. Gerçeğe ulaşmak için gerekli tüm bağları reddeder. )
( Uyanabilir, uyandırılabilir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Uyandırılamaz. )
- CÂHİL ile/ve/değil/||/<> GENÇ
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Cahil, [daha çok] bilmeyen değil, davranış ve tutumuna sahip olamayan demektir. Gençlerin/gençliğin de sorunu, bilgili ya da bilgisizlikleri değil davranışlarında aşırıya kaçabilmeleridir. )
- ÇALANG = GEVEZE, KONUŞKAN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÇALI DİKENİ ile DEMİR DİKENİ ile DEVE DİKENİ ile EŞEK DİKENİ ile GEYİK DİKENİ
( MÜŞVİKE: Dikenli ağaç. )
( HÂR )
- ÇALIŞ = GÜREŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÇALKANTI ile GULGULE
( Deniz ve gölde dalgalanma. | Çalkalanmış nesne. | Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp. | Coşku. | Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum. İLE Her ağızdan bir ses çıkmasından meydana gelen, dalga dalga ortalığa yayılan karışık gürültü. )
- CAMİA[Ar., Fars.] = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = COMMUNITAS[Lat.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = HË METUZIA[Yun.] = COMUNITA[İt.] = COMUNIDAD[İsp.] = GEMEENSCHAP[Fel.] = FÆLLESSKAB[Dan.] = OBŞÇESTVO[Rus.]
- CAN ile/ve/değil/||/<>/< GÖVDE/CESET
- ÇAN ile/ve ZİL ile/ve GONG
- CANLI ile/ve/<> GERÇEK
( ALIVE vs./and/<> REAL )
- ÇAPA ile GÖZDEMİRİ
( ... İLE Gemilerin baş tarafında bulunan, her zaman kullanılan büyük çapa. )
- CARİ PARA değil/yerine/= GEÇER PARA
- CARİ ÜCRET değil/yerine/= GEÇER ÖDENÇ
- CARİ[Ar.] değil/yerine/= GEÇERLİ/YÜRÜRLÜKTE
- CARL LINNAEUS ve/<>/> GEORGES CUVIER
( 23 Mayıs 1707 - 10 Ocak 1778 VE/<>/> 23 Ağustos 1769 - 13 Mayıs 1832 )
- ÇARPITMAK ile GERİYE YANSITMA
( TO DISTORT/PERVERT vs. TO REFLECT BACK | WHIGGISM )
- ÇATALLANMA ile/ve/||/<> GARİP AÇI
- ÇATIŞKI ile/ve/||/<> GERİLİM
- ÇATIŞMA ile "GERİLİM"
- CEBERÛT/LUK / ZORBALIK değil/yerine/= GÜCEGEN/LİK
- CEBİR değil/yerine/= GÜCER
- CEBİRSEL İNŞÂ ile/ve/||/<> GEOMETRİK İNŞÂ
- CEBREN değil/yerine/= GÜCERLE
- CEBRÎ İCRA değil/yerine/= GÜCERLE TÜZRE
- CEBRÎ SATIM değil/yerine/= GÜCERLE SATIM
- CEHD ile/ve/||/<> GAYRET
- ÇEKİM ile/ve/<> GEREKSİNİM
- ÇEKİRDEK DUYULAR ve/||/<> KAYGI ve/||/<> GÜVENLİK STRATEJİLERİ
- ÇEKİRDEK ile/ve/=/||/<> GİLİK
( ... İLE/VE/=/||/<> Antalya bölgesinde meyve çekirdeklerine verilen ad. )
- ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> GÖZE SIVISI/SİTOPLAZMA[Fr. < CYTOPLASME]/CYTOPLASM[İng.] ile/ve/||/<> PROTOPLAZMA[Fr. < PROTOPLAZMA < Yun.]
( Bir gözenin merkezini oluşturan nesnecik. | Atom çekirdeği. İLE/VE/||/<> Çekirdek dışta kalmak üzere, protoplazma yığını. İLE/VE/||/<> Yapı bakımından, çekirdek ve sitoplazmadan oluşan, yarı sıvı, saydam ve canlı gözenin metabolizma olaylarının oluştuğu yer. )
- ÇEKÜN ile GELİNCİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gelincik yavrusu. İLE Gelincik. )
- CELÂL ile GADAP
- CELESÂT-I ÂTÎ değil/yerine/= GELECEK OTURUMLAR
- CELESTIAL değil/yerine/= GÖK,GÖKÇE, GÖK İLE İLGİLİ
- ÇELİK ile GRAFEN
( )
- ÇENE ile GABGAB/SAKAK
( Çene altı, gıdı. )
- ÇERÇEVE ile GERGEF[Fars.]
( ... İLE Üzerine kumaş gerilerek, nakış işlemeye yarayan, çoğunlukla dikdörtgen biçiminde olan çerçeve. )
- CESARET ETMEK değil/yerine/= GÖZE ALMAK
- CESÂRET ile/ve/değil/||/<> GÖZDEN ÇIKARMAK
- CESÂRET ile/ve/<> GÜÇ
( Birini çok sevmek ile. İLE/VE/<> Biri tarafından çok seviliyor olmak ile. )
( COURAGE vs./and/<> POWER )
- CESÂRET ile/ve/||/<>/> GÜÇ ile/ve/||/<>/> MUTLULUK
( En kısa sürede özür dileyerek. İLE/VE/||/<>/> En kısa sürede affederek. İLE/VE/||/<>/> En kısa zamanda unutarak. )
- CESÂRET ve/<> GÜVEN
( COURAGE and/<> CONFIDENCE )
- CESUR ÖNDERİN ANLATACAĞI:
"BAŞARI/SIZLIK" değil/yerine/< GELİŞİM
- CEVİZ (REÇELİ) ile/ve/değil/<> GÖVEK (REÇELİ)
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Cevizin yeşil kabuğu. )
- CEYLAN/ÂHÛ ile DİBAGAT/ANTİLOP[Fr.] ile GEYİK
( ... İLE ... İLE Gebelik süreleri, 160-200 gündür. )
( MARAL: Dişil geyik. )
( ile
ile
)
( MİSK, GAZÂL[çoğ. GAZALE, GAZELÂN][: Ceylan. | Geyik, maral, âhû. | Geyik yavrusu. | Güzel göz.] ile ... ile BECÂ'
ZABY: Geyik, karaca, gazal gibi hayvanlar.
GAZÂLE: Dişil geyik.
YA'FUR[çoğ. YAÂFİR]: Tüyü toprak rengi olan ceylan. | Ceylan yavrusu. ile ... ile HIŞF: Geyik yavrusu. )
( ÂHÛ-BERE: Ceylan yavrusu.
ÂHÛ-MÂDE: Dişil ceylan. )
( GAZELLE vs. ANTELOPE vs. DEER )
( GAZELLE DORCAS cum ANTHILOPUS cum CERVUS ELAPHUS )
( GACELA con ANTÍLOPE con EL CIERVO )
- CEZA:
GELECEĞE YÖNELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GEÇMİŞE DÖNÜK
- CHATGPT ile/ve/||/<> GEMINI(GOOGLE) ile/ve/||/<> COPILOT(MICROSOFT) ile/ve/||/<> DEEPSEEK
- cib.[Lat. < CIBUM] değil/yerine/= GIDA, YEMEK
- ÇIBAN BAŞI ile/ve/||/<> GÜNAH KEÇİSİ
- ÇİÇEK ÖRTÜSÜ, PERİANT = GILÂF-I ZEHRE = PERIANTHE
- CİCİM AYLARI ile/ve/> GEÇİM AYLARI
- CİDDİ" ile/değil GİTTİ
- CİDDİYET ve/> GÜVEN ve/> YAKINLIK
- CİDE[Ar.] ile GINÂ[Ar.] ile YESÂR[Ar.]
- ÇİĞNEMEK ile (")GEVİŞ GETİRMEK(")
( İnsanda. İLE Hayvanda ve beşerde. )
( Lokmalarını sıralamayıp gerektiği kadar [20-40 kez] çiğneyerek yutan. İLE Lokmalarını çiğnemeden yutanların yaşadığı. )
( MAZG/MADG ile ...
MÂZIG: Çiğneyen, çiğneyici. )
( CHEW, MASTICATION vs. CHEW THE CUD )
- ÇIKAR >< GÜZEL/LİK
- ÇIKMAZ/AÇMAZ = GAYR-İ KABİL-İ HAL MESELE = APORIA[İng.] = APORIE[Fr.] = APORIE[Alm.] = APOROS[Yun.]
- ÇIKRA ile/ve GEVEN/KEVEN
( Sık çalı. İLE/VE Baklagillerden, dikenli bir çalı. [Bazı çeşitlerinden, "kitre" denilen yapıştırıcı/zamk çıkarılır.] )
( ... cum/et ASTRAGALUS )
- ÇILA ile GÜBRE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Taze at gübresi.[Ahırda bulunan] İLE ... )
- CİLTTE:
YEK-ŞAH ile/ve/||/<> YAZMA ile/ve/||/<> GÖMME(ŞEMSE)[SOĞUK ve MÜLEMMÂ] ile/ve/||/<> CİHAR ile/ve/||/<> EBRU ile/ve/||/<> ZER-DUA ile/ve/||/<> SİM-DÜZ ile/ve/||/<> LAKE ile/ve/||/<> ZİLBAHAR[BAKLAVA] ile/ve/||/<> MEMLÛK(KAHVERENGİ) ile/ve/||/<> SELÇUK
- ÇİMLENME, ŞEKİLLENME = İFRÂH = GERMINATION
- CİNS = CİNS = GENRE
- CİNS = CİNS[Fars., Ar.] = GENUS[İng., Lat.] = GENRE[Fr.] = GATTUNG[Alm.] = T0 GENOS[Yun.] = GENERE[İt.] = GENERO[İsp.] = SOORT[Fel.] = SLAGS[Dan.] = ROD[Rus.]
- CİNSLER = EVNÂS = GENRES
- ÇIPLAK/LIK ile/ve/değil/||/<> GÜÇSÜZ/LÜK
- ÇIPLAKTOHUMLULAR, AÇIKTOHUMLULAR = URYÂNÜ'L-BÜZÛR = GYMNOSPERMES
( Tohumları kozalak pulları üzerinde açık olarak bulunan çiçekli bitkilerin ayrıldığı iki büyük daldan biri. )
- ÇİT ile/değil/yerine GEÇİT
- CIVA ile/değil GALYUM/GALLIUM
- CİVADRA[İt. < GIVADERA] ile/ve GRANDİ ile/ve MİZANA ile/ve GABYA
( Geminin baş tarafındaki yatık direk. İLE/VE Geminin ortasındaki büyük direk. İLE/VE Yelkenli gemilerdeki arka direk. İLE/VE Üç direkli gemilerdeki orta direk. )
- ÇOBAN ile GAUCHO
( ... İLE Patangonya'da yaşayan koyun çobanları. )
- ÇOCUĞUMUZ, BÜYÜR VE GELİŞİRKEN:
"BEKLEDİĞİMİZ" ile/değil/yerine/>< GERÇEKTE OLAN
( )
- ÇOCUK:
OBEZ ile/değil/yerine GÜRBÜZ
- ÇOCUK/LUK ile GENÇ/LİK
( ... ile CİVÂN/CEVÂN/CÜVÂN )
( CHILD vs. YOUTH/TEENAGE/ADOLESCENCE )
- COĞRAFYA = GEOGRAPHY[İng.] = GÉOGRAPHIE[Fr.] = ERDKUNDE[Alm.] = GEOGRAFIA[İt.] = GEOGRAFÍA[İsp.]
- ÇOK İSTEMEK ile/yerine GERÇEKTEN İSTEMEK
( REQUEST SO MUCH vs. REALLY REQUEST/WANT
REALLY REQUEST/WANT instead of REQUEST SO MUCH )
- ÇOK MUHABBET, TEZ AYRILIK GETİRİR ile/ve/değil/yerine/||/<> VUSLATTA, GINA VARDIR ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZDEN IRAK/UZAK OLAN, GÖNÜLDEN DE UZAK OLUR
- ÇOK değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMİŞLİK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"
( [ne yazık ki] Bir kişi, ne kadar bilmiyorsa, o kadar "bilir". İLE/VE/||/<> Ne kadar "korkuyor" ve "öfkeliyse", o kadar "garanticidir". )
- ÇÖKME ile/ve GÖÇME
- ÇÖKÜK ile GÖÇÜK
- COLE-/COLEO- ile/||/<> COLP-/COLPO-/COLPOS- ile/||/<> ELYT- ile/||/<> EPİSİO- ile/||/<> ESTR- ile/||/<> HYSTER-/HYSTERO- ile/||/<> GAM-/GAMO- ile/||/<> GYN-/GYNAE-/GYNAEC-/GYNEC-/GYNECO-/GYNO- ile/||/<> İNGUİN-/İNGUİNO- ile/||/<> -TOCİA/TOCO- ile/||/<> SYRİNG-/SYRİNGO-
( Vajina ya da örtücü tabakaları ile ilgili. İLE/||/<> Dölyatağı, rahim/uterus, vajina ile ilgili, vajinal, vajinal sayrılık, oyuk. İLE/||/<> Kılıf, yaprak, vajina ile bağlantılı, vajina ile ilişkili. İLE/||/<> Vulva ile ilgili. İLE/||/<> Kadın üreme örgenlerindeki döngüsel değişiklikler. İLE/||/<> Uterusla ilgili, histeri ile ilgili. İLE/||/<> Eşeysel birleşme, bölümlerin birleşmesi ya da kaynaşması. İLE/||/<> Kadınlarla ilgili, eş. İLE/||/<> Kasık. İLE/||/<> Çocuk doğumuyla ilgili, doğumla ilgili. İLE/||/<> Tüp ya da fistülle ilgili. )
- COLL- ile/||/<> GLİO-
( Tutkal. İLE/||/<> Zamk. )
- colyr.[Lat. < COLLYRIUM] değil/yerine/= GÖZ BANYOSU İÇİN ANTİSEPTİK SIVI
- CONFİDENCE İNTERVAL değil/yerine/= GÜVEN ARALIĞI
- ÇÖPE değil/yerine GERİ DÖNÜŞÜME
- ÇOPRA ile/ve GELMİÇ
( Balık kılçığı. | Sık çalılık ya da sazlık. İLE/VE İri balık kılçığı. )
- ÇÖZMEK ile/değil GİDERMEK
- ÇÖZÜMLEME ve/> GELİŞTİRME
- CPU ile GPU | ile/||/<> APU
( )
( [İşlevsellik]
Genellikle genel amaçlı işlemci birimleridir ve işletim sistemi, uygulamalar, hesaplamalar ve veri yönetimi gibi çeşitli görevleri yürütmek için kullanılır. İLE ... | İLE/||/<> CPU işlevlerinin yanı sıra grafik işleme görevlerini de üstlenir. [Hem CPU hem de GPU işlevlerini tek bir çip üzerinde birleştirir.] )
( [Performans]
Grafik işleme konusunda sınırlıdır ve daha karmaşık grafik işlemlerinde zayıf performansa sahiptir. İLE ... | İLE/||/<> Daha güçlü bir grafik işleme yeteneğine sahiptir ve oyunlar, video düzenleme, 3D modelleme gibi grafik yoğun görevleri daha iyi bir biçimde işleyebilir. )
( [Güç Tüketimi]
Genellikle enerji verimliliği odaklıdır ve daha az güç tüketme eğilimindedir. İLE ... | İLE/||/<> Grafik işleme yetenekleri nedeniyle CPU'lara göre daha fazla güç tüketebilir.[özellikle grafik yoğun görevlerde] )
( [Bedel]
Genellikle daha ucuzdur.[çünkü daha sade bir yapıya sahiptir.] İLE ... | İLE/||/<> Bütünleşik grafik yetenekleri nedeniyle CPU'lara göre daha pahalı olabilir. )
( [Kullanım Alanları]
Ofis uygulamaları, web tarama, veritabanı yönetimi gibi grafik işlem gerektirmeyen görevler için uygundur. İLE ... | İLE/||/<> Oyun sistemleri, multimedya düzenleme, video oynatma ve öteki grafik yoğun uygulamalar için daha uygun bir seçenektir. )
( CENTRAL PROCESSING UNIT vs. GRAPHIC PROCESSING UNIT | vs. ACCELERATED PROCESSING UNIT vs. )
- CRYPT-/CRYPTO- ile/||/<> GYMN-/GYMNO-
( Örtülü, saklı, gizli. İLE/||/<> Çıplak, giyinik olmayan, açık, örtülmemiş. )
- CÜRET değil/yerine/= GÖZSÜZLÜK
- CÜRETKÂR değil/yerine/= GÖZSÜZ
- ÇUVAL ile/değil GIRAR/GIRÂRE/GARÂR/GARÂRE[Ar. çoğ. GARÂYİR]
( ... İLE/DEĞİL Büyük, kıl çuval. )
- DAĞ ile/||/<> GÖKKUŞAĞI DAĞI/VINICUNCA
( ... İLE/||/<> Peru'da. )
- [ne yazık ki]
"DAHA FAZLASI" değil/yerine/>< GEREKLİ/YETERLİ OLAN
( En büyük suçlar ve hatalar, gerekli olanı değil daha fazlasını elde etmek için işlenir. )
- DALÂL[Ar.] ile GAYY[Ar.]
- DALGA:
DALGA BOYU ile/ve/||/<> DÖNGÜ/PERİYOT ile/ve/||/<> SIKLIK/FREKANS ile/ve/||/<> GENLİK
- DALGALARDA:
ALFA ile BETA ile GAMMA ile TETA
( [Saniyede] 8-12 titreşim. İLE 25-100 titreşim. İLE 1 sn. İLE ... )
- DALINI KIRMAMAK ve/||/<> GÜVENİNİ KIRMAMAK
( Ağaçtan, meyve almak istiyorsak... VE/||/<> Kişilerden, sevgi bekliyorsak... )
- DAMAKSILLAŞTIRMA/İMÂLE ile/||/<> ART DAMAKSALLAŞTIRMA ile/||/<> EKLEMLEME NOKTASI/ÇIKAK ile/||/<> GENİZSİL/GUNNE ile/||/<> SALÂBET
( İki ses arasından, asıl seslere katılmayacak bir ses çıkarma. | Bir sesin eklemlenme bölgesini art damaktan ön damağa kaydırma. [iki ses arasından, asıl seslere katılamayacak bir ses çıkarma]. İLE/||/<> Yumuşak damak bölgesinde, sert damağın art uç noktasıyla küçük dil arasında oluşturulan ses. İLE/||/<> Sesler oluşturulurken eklemleyicilerin birbirine yaklaşması ya da değmesi sonucu ses yolunun daraldığı ya da tıkandığı yer. İLE/||/<> Geniz yoluyla[nazal] çıkarılan ses. İLE/||/<> Sertlik. )
- DAMAT[Fars. < DAMAD] değil/yerine/= GÜVEY
- DAMLA ile/ve/||/<>/> GUTASYON
( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde su basıncının arttığı zamanlarda yapraklarda "hidadot" denilen özel yapılardan, ksilem özsuyunun damlalar durumunda dışarı çıkması. )
( )
- ...DAN SONRA:
GÖRÜŞÜRÜZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜŞELİM
- DAR YORUM ile/||/<>/>< GENİŞ YORUM
- DARWIN'İN (")İSABETLİLİĞİ("):
ZİHİN İÇİN ile/değil GÖVDE İÇİN
- DAVAR[Ar.] ile GELE[Fars.]
( Keçi/koyun sürüsü. )
- DAVRANIŞLARIMIZ:
"İYİ/KÖTÜ" ile/ve/değil/||/<> GÜÇLÜ/ZAYIF
- DAVULLAR'DA:
TRAMPET[İng. < DRUMBEAT] ile/ve KÖS[Fars. < KÛS]/GROSKES ile/ve NAKKARE[Ar.] ile/ve TIMPANO
( İki değnek ile çalınan küçük davul. İLE/VE Büyük davul. İLE/VE Mehterhanede kullanılan davul. İLE/VE Orkestra'da kullanılan davul. )
- DAYANÇ/SABIR ve/<> GÜÇ
( PATIENCE and/<> POWER )
- DAYANÇ'TA/SABIR'DA:
METÂNET ile HOŞGÖRÜ ile DUA ile GÖZYAŞI ile HASRET ile AŞK
( Acıya sabredersek. İLE Kişilere sabredersek. İLE Dileğe sabredersek. İLE Duygulara sabredersek. İLE Özleme sabredersek. İLE Sevgiye sabredersek. )
( Madem görüyorsunuz... O zaman, hoşgörün!
[Âşık Veysel] )
- DAYANIKLILIK = FORTITUDE[İng.] = FORCE D'ÂME[Fr.] = GEISTESKRAFT[Alm.] = FORTITUDO[Lat.]
- DAYANIKLILIK ve/||/<> GÖNÜL FERAHLIĞI ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> SABIR
( Daha yüksek bir terbiye yoktur. VE/||/<> Daha büyük bir mutluluk yoktur. VE/||/<> Daha kutsal bir görev yoktur. VE/||/<> Daha etkili bir güç yoktur. )
- DAYANIŞMA ile/ve/<> GÜVEN
( Kişiler, kendilerine değil birbiriyle dayanışma içindelerse güven duyabilir ve yansıtabilir. [özellikle de eşler ve ortaklar!] )
( Aslanlar [ve birçok güçlü görünen hayvan] bile tek başına yeterli güçte değildir. Ancak birlikte ve dayanışmayla ayakta kalırlar. )
( Loncaları inceleyiniz. )
( SOLIDARITY vs./and/<> TRUST/CONFIDENCE )
- DAYATMA ve GASP
- DAYATMA/CI "ÇÖZÜMLER" ile/değil/yerine/>< GERÇEK/SAĞLAM ÇÖZÜMLER
- de d. in di.[Lat. < DE DIE IN DIEM] değil/yerine/= GÜNDEN GÜNE
- DE FACTO[İng.] değil/yerine/= GERÇEKTE, UYGULAMADA
- DEBDEBE[Fars.] değil/yerine/= GÜRÜLTÜ/PATIRTI/TANTANA
( Ululuk, haşmet, büyük bir gösteriş. | Gürültü, tantana. )
- DEBDEBELİ/HAŞMETLİ/İHTİŞAMLI/MUHTEŞEM/ŞAŞAALI/ŞATAFATLI/HACCAL/TANTANALI/LÜKS değil/yerine/= GÖRKLÜ/GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ/IŞIGÖRKLÜ/İRİGÖRKLÜ
- DEDİKODU ile/ve GEVEZELİK
- DEFİNE değil/yerine/= GÖMÜ
- DEFİSİT ile GAP ile Hİ(Y)ATUS ile PATENT
( Açık. İLE Aralık, açıklık, gedik. İLE Açıklık, yarık. İLE Açık [damar]. )
- DEĞER ile/ve/<> GELENEK
( VALUE vs./and/<> TRADITION )
- DEĞER ile/ve GELENEK
( VALUE vs./and TRADITION )
- DEĞER ile/ve/<>/= GEREKSİNİM
( VALUE vs./and/<>/= NEED )
- DEĞERLİ TAŞ/CEVHER ile/ve/<> GANG[Alm.]
( ... İLE/VE/<> Bir maden cevherini, bir değerli taşı saran değersiz madde. )
- DEĞERLİ ile/ve/||/<> GÜÇLÜ
- DEĞERLİ/LİK / DEĞERSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine/<> GEÇERLİ/LİK / GEÇERSİZ/LİK
- DEĞİŞKEN ile/ve GİZLİ DEĞİŞKEN
( VARIABLE vs. HIDDEN VARIABLE )
- DEĞİŞKEN/LİK ile/ve GÖRELİ/LİK
( VARIABLE/VARIATION vs./and RELATIVE/NESS )
- DEĞİŞTİRMEK ile/ve/değil/yerine GÜNCELLEŞTİRMEK
- DEĞME ile/değil GERİ TEPME
- DEGRADE ile GRADYEN
- DEHLİZ[Fars.]/KORİDOR[Fr. < CORRIDOR] değil/yerine/= GEÇENEK
- DEKREŞENDO/DECRESCENDO[İng.] değil/yerine/= GİDEREK AZALAN
- DEKREŞENDO değil/yerine/= GİDEREK AZALAN
- DELİ ile GÖZÜKARA
- DELİK ile/ve/değil/< GEDİK/RAHNE[Fars.]
- DELİK ile GÖZENEK
( HOLE vs. PORE )
- DELİL ile/ve GEREKÇE
( PROOF vs./and JUSTIFICATION )
- DELİLİK ile/değil/yerine GÜVENİLİR "DELİLİK"
- DEM ve/||/<> GAM ve/||/<> SERENCÂM[Fars.]
( Olsun! VE/||/<> Olmasın! VE/||/<> Hayrolsun! )
- DEMİR ile GLOKONİ[Fr.]
( ... İLE Koyu yeşil renkli, hidratlı doğal demir ve potasyum silikat. )
- DEMOKRASİ ve/||/<> GÜVENLİK ve/||/<> EKONOMİ ve/||/<> İKLİM
- DENEY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GİRİŞİM
- DENEY ile/ve GÖZLEM
( EXPERIMENT vs. OBSERVATION )
- DENEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DİNLEYEN
( "Aptal/ahmak". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Yarı akıllı". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Akıllı. )
( DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYENİ, DİNLERLER]
DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYEN, RAHAT EDER]
DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYEN, DİN SAHİBİ OLUR] )
- DENEYİM YAŞAYAN BENLİK ile/ve/<> GÖZLEMLEYEN BENLİK
( Yoğun bir deneyim yaşayan kişi, güven ve cesâret yayar. )
( Gerçek benliğin bulunabilmesi için sahte olanın terk edilmesi zorunludur. )
( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözleyin. )
( A man who is intense in his experience will radiate confidence and courage.
The false self must be abandoned before the real self can be found.
Watch over your thoughts, feelings, words and actions. )
( SELF IN EXPERIENCE vs./and/<> SELF IN OBSERVATION )
- DENEYİMLEMEK ile/ve/<> GÖZLEMLEMEK
- ADYABATİK DENGE ile/||/<> DEVİNGEN/DİNAMİK DENGE ile/||/<> GENETİK DENGE ile/||/<> KESİNTİLİ DENGE
( Termodinamikte, bir düzenin sınırlarından ısı akışının gerçekleşmediği ya da giren ısının çıkan ısıya eşit olduğu denge durumu. İLE/||/<> Kısa dönemde çok fazla değişiklik olmasına karşın, uzun dönemde pek fazla morfolojik değişimin gözlenmediği durumlar.[Net evrimsel değişimin az olduğu durumlar için kullanılır.] İLE/||/<> Popülasyonun jenerasyondan jenerasyona evrim geçirmediği; genetik havuzdaki frekansların sabit kaldığı durum. İLE/||/<> Türlerin uzun süre değişmediğini, çevresinde oluşan büyük değişiklikler sonucu bir anda değiştiğini belirten evrimsel modelleme. )
- DENGİ ile/ve GUARDIA
( Sivrisinekten geçer. İLE/VE Sudan geçen bir parazit. [Bağırsaklara yerleşiyor. 3-4 gün ateş yapıyor. İshal ve gaz çıkışı en önemli işaretleri. Bir hapla bu parazitin yok edilmesi gerekiyor.]
[Papua Yeni Gine'de sıkça karşılaşılan hastalıklar] )
- DENİZ FOKU ile/ve GÖL FOKU
( ... İLE/VE Sadece Baykal Gölü'nde yaşar. )
- DENİZASLANI ile GÜNEY DENİZASLANI
- DENİZCİLİK ile GEMİCİLİK
- DENİZFİLİ ile GÜNEY DENİZFİLİ
( ... İLE Erilleri, dişillerinden 6 kat daha büyüktür.[4 ton ağırlığındalardır.] )
( Suyun altında, 2 saat kalabilirler. [1.5 km. derine inebilirler.][Vurgundan kaçınabilmek için ciğerlerindeki tüm havayı boşaltırlar ve damarlarındaki emilmiş olan oksijeni kullanırlar.][Daldıklarında, kalp atışları dakikada 94'e kadar düşer.] )
( Gövdelerinde, çoğu memelinin 2 katı kadar kan vardır. )
( ELEPHANT SEAL vs. SOUTH ELEPHANT SEAL ile
)
( ... cum MIROUNGA LEONINA )
- DENİZYILDIZI ile GÜNEBAKAN DENİZYILDIZI
( Kevgire benzeyen ve Madreporite adı verilen açıklıklarından içeri deniz suyunu alır ve içerideki mekanizmayla ayak tüplerine dağıtır. [Suyu sürekli alıp vererek şaşırtıcı biçimde hızlı hareket eder. (Bazı türleri dakikada 1 metre gidebilmektedir.)] )
( Alt kısımlarını kaplayan çok görevli yüzlerce tüp bacak bulunur. [Soluk almak, hareket etmek ve kendini avına yapıştırmak üzere] )
( Bacaklarının ucunda ışık algılayıcısı görevi gören "göz noktaları" bulunur. )
( Her bir bacak üstünde büyük eşeysel örgenler bulunur fakat bu örgenlerini açamadıkları için erili dişilden ayırmak olanaksızdır. )
( Yumurtlarken öbekler oluştururlar. [Eril olanlar yumurta görürse spermlerini suya bırakır. Dişiller etrafta sperm görürse bir seferde 2.5 milyon kadar yumurta salabilir. ] ( Derilerindeki duyu hücreleri sayesinde avlarının etrafa saldığı kokular, koku tüyleri aracılığıyla algılanır ve kimyasal değişime tepki verilir. )
( "Ön"leri ya da "arka"ları yoktur. [Yıldız şeklinde olmalarından dolayı] )
( Bir ağzı ve bir kloak'ı bulunur. [Ağız altta, kloak üstte!] )
( Bir parçaları kopsa bile yeniden oluşturabilmektelerdir. [Linckia türü, büyük bir bölümünü bile tekrar oluşturabilir. (Büyük bir kol, küçük bir gövde ve dört küçük kol olarak başlar.)] )
( Olgunlaşmış olanlarının dikenli derileri kendilerini kızdıracak herşeyi sokabilecek küçük kıymıklarla kaplıdır. )
( Asalaklardan korunmak için kendi derilerini tımar edebilirler. [Luidia adlı türü, yakalandığı zaman bir anda kendini parçalara ayırabilir.] )
( İstiridyelere yaklaşık 30 dk. boyunca uyguladığı düşük basınçla kabuklarını açtırırlar. )
( 1600 kadar türü bilinir. )
( ASTER )
( NECM-ÜL-BAHR ile ... )
( STARFISH vs. ... )
- DENİZYILDIZI ile GÜNEŞ DENİZYILDIZI
- DEPOZİT değil/yerine/= GÜVENCE AKÇESİ
- DERECE ile GRADO[İt.]
( ... İLE Bir sıvının içindeki alkol derecesi. )
- DERTLERİ "ÇOK/BÜYÜK" OLAN ve/||/<>/> GÜLÜŞÜ SICAK OLAN :)
- DERTLERİN ARTMASI ile/değil GERÇEKLERİN ANLAŞILMASI
- DEŞİFRE değil/yerine/= GİZİ ÇÖZÜLMÜŞ
- DEVAM ETMELİ!
YAŞAMAYA ve/||/<>/> SEVMEYE ve/||/<>/> GÜLMEYE :)
- DEVE ile GUNAKO
( ... İLE Patagonya devesi. )
- DEVEKUŞU ile/değil GÜNEYLİ KASUARİ
- DEVİR değil/yerine/= GEÇİRİLME
- DEVİR/DEVİR TESLİM değil/yerine/= GÖREV GEÇİŞ
- DEVİR/PERİYOT değil/yerine/= GEÇİSÜRE
- DEVİR/TEMLİK değil/yerine/= GEÇİRİ
- DEVLET HAZİNESİ[Ar.] değil/yerine/= GENERK AĞIŞI
- DEVLET İDARESİ değil/yerine/= GENERK YÖNETİMİ
- DEVLET:
ÖZGÜRLÜK ve/||/<> TUTKU ve/||/<> GENEL ve/||/<> ÖZEL ve/||/<> NESNEL ve/||/<> ÖZNEL
( Devlet, özgürlükle tutkunun, genelle özelin, nesnelle öznelin bireşimini[/tevhîdini] sağlar. [Devlet, sadece, bürokratik ve politik bir örgüt değildir!] )
- DEVLET TAHVİLİ değil/yerine/= GENERK ÇEVRİLİ
- DEVLET TEŞKİLÂTI değil/yerine/= GENERK ÖRGÜTÜ
- DEVLET değil/yerine/= GENERK
- DEVLETİN (ÖNCELİKLİ/ZORUNLU) SORUMLULUKLARI:
EĞİTİM ve/||/<> SAĞLIK ve/||/<> GÜVENLİK ve/||/<> YARGI GÜVENCESİ
- DEVRALMAK[Ar.] değil/yerine/= GEÇİRALMAK
- DEVREDİLMEK/DEVROLMAK değil/yerine/= GEÇİRİLENMEK
- DEVRETMEK değil/yerine/= GEÇİRİLEMEK
- DEVREYE GİRME ile GÜNDEME GELME
- DEVRİYE değil/yerine/= GEZENKOL
- DEVRİYE değil/yerine GEZGE
- DİASTOLIC BLOOD PRESSURE[İng.] değil/yerine/= GEVŞEM KAN BASINCI
- dieb. alt.[Lat. < DIEBUS ALTERNIS] değil/yerine/= GÜN AŞIRI
- DİKEN YARASI ile/ve/||/<>/> GÜL KOKUSU
( Ayağında. İLE/VE/||/<>/> Göğsün[d]e. )
( Olmayan. İLE/VE/||/<>/> Süremez. )
- DİKKAT ETMEK değil/yerine/= GÖZEÇLEMEK
- DİKKAT değil/yerine/= GÖZEÇ
- DİKKATE ALMAK ile/ve/<> GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK
- DİKKATE ŞAYAN değil/yerine/= GÖZECE DEĞER
- DİKKATİNİ TOPLAMAK/KONSANTRE OLMAK değil/yerine/= GÖZEÇLENMEK/YOĞUNLAŞMAK
- DİL SÜRÇMESİ/LÂĞZ[Ar.] ile GAF
- DİL/TÜRKÇE ile GÜNLÜK DİL
- DİL[Fars.] ve/= GÖNÜL
( "Dil, gönlü yüzdüren gemidir." )
- DİL ile/ve GÖSTERGE
- DİL ile/ve GÜNLÜK/KONUŞULAN DİL
( Papua Yeni Gine'de, dünyanın başka herhangi bir yerinde olduğundan daha fazla dil vardır. )
( Dil, dile değmeden, dil öğrenilmez! )
( LANGUAGE vs./and SPOKEN LANGUAGE, VERNACULAR )
( ... ile/ve BAIHUA )
- DİL ve/||/<>/= GÜVENİLİRLİK
- DİL ve/+ MANTIK ve/+ GEOMETRİ
- DİLATASYON/DİLATATION[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME
- DİLATE/DİLATED[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEMIŞ
- DİLATOMETRE[Fr.] değil/yerine GENLEŞMEÖLÇER
- DİLATÖR/DİLATORY[İng.] değil/yerine/= GENİŞLETEN
- İNKÂR:
DİLDE ile/ve/değil/||/<>/< GÖZDE
( "İnkâr edilen". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilin, inkâr ettiği inkâr edilen. )
- DİLEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< GERÇEK/LİK
- DILTHEY ve/<> GADAMER
- DİN ile/ve GELENEK
( DİN: İnançlar ağı. )
( RELIGION vs./and TRADITION )
- DİN +/+/+ MAL +/+/+ SU +/+/+ GÜÇ
( RELIGION + PROPERTY + WATER + POWER )
- DİNDİRMEK ile GİDERMEK
( TO QUENCH vs. TO CEASE/STOP )
- DİREK ile/değil GÖNDER
( ... İLE/DEĞİL Bayrak çekilen direk. | Üvendire. | Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa. )
- DİREK ile GRANDİ[İt.]
( ... İLE Geminin, baştan ikinci direği. )
- DIŞ ile/ve/değil GERİ
( [not] OUT vs./and/but BACK )
- DİŞ ile GÖZDİŞİ
( ... İLE Üst çenedeki köpekdişlerinden her biri. )
- DİŞİL KURBAĞA ile GOLYAT KURBAĞASI
( Çoğunlukla ses çıkarmazlar. İLE Hiç ses çıkarmaz. Dilsizdir. En büyük kurbağadır. )
( Kurbağalarda her tür kendi frekansını seçer. Dişi kurbağalar sadece kendi türlerinin çıkardığı seslere kulak kesilirler. )
( AMPLEXUS: Kurbağaların çiftleşme pozisyonuna verilen ad. [Bazı eriller, kendilerini dişiye kenetlemek için yapışkanlı "çiftleşme tamponları" geliştirirler.][Bazen azgın bir eril kurbağanın, ölü bir balığa kenetlendiği bile görülür]
Öteki dillerde VIRAK VIRAK[Türkçe'de]:
* RIBBIT[Amerika'da]
(Tüm kurbağaların bu sesi çıkardıkları yaygındır fakat sadece Hollywood'da yaşayan Pasifik Ağaç Kurbağası[Lat. HYLA REGILLA]'nın çıkardığı bir sestir. )
- DIŞKI(FEÇEZ/FEÇES/GAİTA/KAZÛRÂT/ÇÖMÜK/BOK) ile GÜBRE[Yun.]/KEMRE
( )
( AHBESEYN: En yaramaz(murdar) şeylerden ikisi. [dışkı ve sidik] )
( FAECES/FECES/EXCREMENT vs. DUNG/MANURE )
- DIŞLAMAK ile GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK
( TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE )
- DIŞLAŞMIŞ GÜÇ ile/ve GÜCÜN DIŞLAŞMIŞ OLANLARI
( EXTERNALIZED POWER vs./and THE POWERS WHICH EXTERNALIZED )
- DİSTANSİYON değil/yerine/= GERGİNLİK, ŞİŞKİNLİK
- DİSTONİ değil/yerine/= GERİM BOZUKLUĞU
- DİURNAL[İng.] değil/yerine/= GÜN BOYU
- DİVÂN EDEBİYATI DÖNEMLERİ'NDE:
KURULUŞ ile/ve/> GEÇİŞ ile/ve/> KLASİK ile/ve/> SEBK-İ HİNDÎ ile/ve/> YERLİLEŞME
( [Yaklaşık olarak] 1250 - 1451 ile/ve/> 1451 - 1512 ile/ve/> 1512 - 1603 ile/ve/> I. Ahmed - IV. Mehmet [dönemi] ile/ve/> III. Ahmet - Tanzimat )
- DÎVÂN EDEBİYATI MÜZESİ ve GALATA MEVLEVÎHÂNESİ
( İkisi de aynı yerdir. [Tünel'dedir.] )
( 1492'de Mevlevî Tekkesi. VE 1975'te müze. )
- DİVAN ŞİİRİ TÜRLERİ [DİNSEL OLMAYAN/LAR]:
BAHÂRİYE ile/ve/<> CEMREVİYE ile/ve/<> FAHRİYE ile/ve/<> IYDİYE ile/ve/<> MEDHİYE ile/ve/<> MERSİYE ile/ve/<> HİCVİYE ile/ve/<> GAZAVATNÂME ile/ve/<> SAKİNÂME ile/ve/<> HAMAMNÂME ile/ve/<> SAHİLNÂME ile/ve/<> KIYÂFETNÂME ile/ve/<> SURNÂME ile/ve/<> LÛGAZ ile/ve/<> MUAMMÂ ile/ve/<> HEZLİYÂT ile/ve/<> TARİH DÜŞÜRME ile/ve/<> ŞEHR-ENGİZ ile/ve/<> DÂRİYE
( XIII. yy.'dan, XIX. yy.'a kadar, 3182 Dîvân Şairi vardır. )
( Bahar nitelemeleriyle başlanarak birini övmek için yazılan kasîde. | Baharın gelişiyle doğanın uyanışını, değişimini, güzelleşmesini konu edinen kasîdeler. İLE/VE/<>
Bayramlar, baharlar gibi cemre vesilesiyle, dönemlerindeki önemli kişiler için yazılan şiirler. İLE/VE/<>
Bir kişinin[devletli, bir başka şair ya da şairin kendinin] övüldüğü şiirler. İLE/VE/<>
Dönem büyüklerinden birini bayramın gelişi dolayısıyla öven kasîde türü. İLE/VE/<>
Bir kişiyi [devlet ya da tasavvuf ileri gelenlerini] övmek için yazılan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Bir ölenin/vefâtın ardından duyulan acıyı anlatmak, öleni övmek için yazılan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Bir kişiyi, kurumu, toplumsal olayı, geleneği yeren/taşlayan manzum türü. [Siham-ı Kaza - Nef'î] İLE/VE/<>
Savaşları, kahramanlıkları, zaferleri anlatan manzum ya da mensur yapıtlar. [İlk gazavatnameler XV. yy.'da yazılmaya başlanmıştır] İLE/VE/<>
İçki ve içki âlemlerinin övülerek anlatıldığı manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Hamamları, hamam eğlencelerini ve hamamdaki güzelleri betimlemek üzere yazılan manzum yapıtlar. [ilki: Deli Birader - Gazalî] İLE/VE/<>
İstanbul kıyıları ile buralardaki yerlerinin anlatıldığı şiirlerin genel adı. [Fennî] İLE/VE/<>
Kişilerin karakterlerini, fiziksel görünümlerini [göz rengi, boy uzunluğu/kısalığı vb.] temel alarak açıklamaya çalışan yapıtlar. İLE/VE/<>
Sarayın mutlu günlerini [evlenme, doğum şenlikleri vb.] anlatann manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Hece vezniyle yazılmış manzum bilmece. İLE/VE/<>
Belirli kurallara göre düzenlenip çözülebilen manzum bilmece. İLE/VE/<>
Alaylı bir dille yazılmış manzum türü. [zarif bir nükte ya da güzel bir mazmun kadar kaba şakalara, taşlamalara ve sövgülere de yer verilir] İLE/VE/<>
Önem verilen bir olayın ya da bir yapının kuruluş yılını bildiren bir tümce, bir mısra ya da beyit yazmak. İLE/VE/<>
[Fars.: "Şehir karıştıran"] Bir kenti, o kentin güzelliklerini, doğal ve sosyal özelliklerini anlatan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Yeni yaptırılmış saray, köşk, yalı benzeri binalar için yazılmış kasîdeler. )
- DİVİM ile/ve GİDİŞAT
- DİYABETİK RETİNOPATİ ile/||/<> MAKULA DEJENERASYONU ile/||/<> MAKÜLER DEJENERASYON ile/||/<> GLOKOM
( Diyabetin neden olduğu retina hasarı. İLE/||/<> Retinanın merkezi bölümünün bozulması ile görme kaybı. İLE/||/<> Yaşa bağlı olarak makula bölgesinde oluşan dejenerasyon. İLE/||/<> Göz içi basıncının artması ile optik sinir hasarına yol açan bir durum. )
- DNA:
ADENİN ve/||/<> TİMİN ve/||/<> GUANİN ve/||/<> SİTOZİN ve/||/<> FOSFAT ve/||/<> DİOKSİRİBOZ ŞEKER
( Adenin, Timin ile birleşir. VE/||/<> Sitozin, Guanin ile birleşir. )
- DOĞA:
VAROLUŞSAL ile/ve GÖRÜNGÜ
- DOĞA ile/ve GEREKSİNİM
( Kişileri, dilin seslerini çıkarmaya iten, doğadır. İLE/VE Şeylerin adlarının ortaya çıkmasını sağlayan, gereksinimlerdir. )
( CIK CIK ile/ve IH IH )
- DOĞADA:
"YASA" değil GÜÇ
- DOĞADA:
"YASALAR" değil GÜÇLER
- DOĞAL NESNELER ile/ve GEOMETRİK NESNELER
( Şekil. İLE/VE Suret. )
- DOĞAL ile/değil "GELİŞTİRİLMİŞ/OLUŞTURULMUŞ"
- DOĞAN ile GÖKDOĞAN
( ... İLE Geniş omuzları vardır. Kuyruk sokumu geniş ve açık renk, kanatları uçlara doğru sivri ve çapa biçimindedir. )
( ... İLE Her türlü kayalık alanlarda yaşarlar. [Genellikle kaya çıkıntılarında, nadiren de ağaçlarda ve yapılarda yuva yaparlar.] )
( ... İLE Dünyanın en hızlı uçan kuşudur. [Gökyüzünde, dalış sırasında 360 km./saat hıza ulaşabilir.] )
( ... vs. PEREGRINE )
( ... cum FALCO PEREGRINUS )
- DOĞAN ile GRİ DOĞAN
( ... İLE Çöllerdeki kayalık tepelerde yuva yaparlar. )
( ... İLE Göçmen Ada Doğan'larını avlayarak beslenirler. )
( ... vs. SOOTY FALCON )
( ... cum FALCO CONCOLOR )
- DOĞRU/YANLIŞ ile/ve/değil GEÇERLİ/GEÇERSİZ
( [not] TRUE/FALSE vs./and/but VALID/INVALID )
- DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE
( Genelde kötü ve iyi, bir âdet ve gelenek meselesidir ve sözcüklerin nasıl kullanıldığına göre, ya sakınılır ya da hoş karşılanır. )
( Mükemmel olmayanı, mükemmel olan uğruna seve seve fedâ edersek, iyi ve kötü "tartışmaları" artık olmayacaktır. )
( Kötülük, hiçbir zaman hem iyiliği, hem de kendini tanıyamaz; iyilikse eğitildikçe zamanla hem kendine, hem de kötülüğe ilişkin bilgilerle donanır. )
( YÜCE: Fizik ya da metafizik güçlerden koruyan. )
( Usually the bad and the good are a matter of convention and custom and are shunned or welcomed, according to how the words are used. )
( RIGHT/WORNG vs. GOOD/BAD vs. NICE[/BEAUTIFUL]/UGLY )
- DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE
- DOĞRU ile GEÇERLİ
- DOĞRU ile/ve GELECEK
( Doğru, gelecekte yerini alır. )
( RIGHT vs./and FUTURE
The right takes it's own place in future. )
- DOĞRU ile GERÇEK
( TRUE vs. REALITY )
- DOĞRU ile/ve/yerine/değil GEREKTİĞİ GİBİ
( Eğer doğru ise başka türlü olamaz. )
( Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin sahte olan tarafından kör edilmişken doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilmesi için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. )
( RIGHT vs./and TO BE REQUIRED/NEEDED
It cannot be otherwise, if it is right.
Truth does not assert itself, it is in the seeing of the false as false and rejecting it. It is useless to search for truth, when the mind is blind to the false. It must be purged of the false completely before truth can dawn on it. )
- DOĞRU ile/ve/yerine/değil GEREKTİĞİ GİBİ
( Eğer doğru ise başka türlü olamaz. )
( Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin sahte olan tarafından kör edilmişken doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilmesi için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. )
( RIGHT vs./and TO BE REQUIRED/NEEDED )
- DOĞRU/LUK ile/ve/değil GEÇERLİ/LİK
( [not] RIGHT/RIGHTEOUSNESS vs./and/but VALID/VALIDITY )
- DOĞRU/LUK ile/ve GEÇİCİ/LİK
- DOĞRU/LUK ve/> GÜVENİLİR/LİK
- DOĞRUYU SÖYLEME ZORUNLULUĞU ile/ve/değil/||/<> GÜVENİLİRLİK
( Hukukçular, güvenilir kişilerdir; ancak, doğruyu söylemek zorunda değillerdir. )
- DOĞUM ve/> BÜYÜME ve/> GELİŞİM
( Aşk ile. VE/> Şevkât ile. VE/> Muhabbet ile. )
( İSTİHLÂL[Ar. < HİLÂL]: Çocuğun doğar doğmaz ağlamaya başlaması. )
( TELAHHUM[Ar. < LAHM]: Semirme, etlenme. )
( TERBİYE[Ar.< RÜBÜV]: Besleyip büyütme, beslenip büyütülme. | Eğitim. | Görgü. | Alıştırma. | Hafif cezalandırma. | Bazı yemeklere konulan limon, sirke, salça gibi şeyler. | Alıştırma.[hayvan] | Tavsiye, kayırma, koruma. )
- DOĞUM ile/ve GELİŞİM
- DOKUNMA COŞKUSU/TUTKUSU ile/ve/değil/yerine/<> GÖRME COŞKUSU/TUTKUSU
- DOKUNULABİLİR/LER ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLE(MLE)NEBİLİR/LER
( MELMÛS[< LEMS | çoğ. MELÂMÎS] ile/ve MERSÛD[< RASAD] )
- DOLANMAQ[Azr.] = GEÇİNMEK[Tr.]
- DOMUZ ile GEYİK DOMUZU/BABİRUSA
( ... İLE Boynuzu kafa tasına doğru büyümesi ve kafatasını delip beynine girmesi nedeniyle ölen ["intihar eden"] domuz. )
- DOMUZ ile GİNE DOMUZU
- DON[Azr.] = GİYSİ[Tr.]
- DOPİNG TESTİ değil/yerine/= GÜÇKATIM YOKLAMASI
- DOPİNG değil/yerine/= GÜÇKATIM
- DÖRT İSTEK:
AÇGÖZLÜLÜK ile/ve/||/<>/> ÇEKİŞME ile/ve/||/<>/> GÖSTERİŞ ile/ve/||/<>/> GÜÇ TUTKUSU
- [ne yazık ki]
DÖVÜŞ ile/ve/||/<>/> GÖLGE DÖVÜŞÜ
- DÖVÜŞ ile/değil GÜÇLÜ GENİN AKTARILMASI
- DOYMAK(SINIRA GELMEK) ile/yerine GEREKSİNİM DUYDUĞUN KADARINI ALMAK
- DOYUMLULUK ve/||/<> GÜVEN
( En büyük zenginlik. VE/||/<> En iyi yakınlık/akrabalık. )
- DUBLİN'İN:
KUZEY'İ ile/ve/<> GÜNEY'İ
( İrlanda'nın başkenti Dublin'i, Liffey Irmağı, ikiye ayırmaktadır.[LIFFEY: Çitli ırmak geçidi.] )
- [Fr.] DÜK ile GRANDÜK
( Büyük bir düklüğün egemenine verilen ad. | Çarlık Rusya'sında, prenslere verilen ad. )
- DUMAN ile/ve/değil GAZ
( Sigaranın zararı, görünen dumanından değil görünmeyen gazındandır! [dolayısıyla havalandırma[air-condition] neredeyse hiçbir etkisi yoktur!] )
( [not] SMOKE vs./and GAS )
- DÜN/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GÜN/LER
( Unutulabilirler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Yaşanılması gerekenler, yaşanılacaklar. )
( Unutulabilecek ve bağlamında unutulabilmesi gereken. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Yaşanılabilecek ve yaşanılması gereken. )
- DÜNYA ile/ve/||/<>/> NEPTÜN ile/ve/||/<>/> URANÜS ile/ve/||/<>/> SATÜRN ile/ve/||/<>/> GÜNEŞ
( [=]
50 ay. İLE/VE/||/<>/> 57 dünya. İLE/VE/||/<>/> 63 dünya. İLE/VE/||/<>/> 700 dünya. İLE/VE/||/<>/> 1300 dünya. İLE/VE/||/<>/> 1.300.000 dünya. )
- YALAN:
DÜNYADA ve/||/<> SİYÂSETTE ve/||/<> TİCARETTE ve/||/<> FELSEFEDE ve/||/<> EDEBİYATTA ve/||/<> GAZETECİLİKTE ve/||/<> GENÇLİKTE
( Vefâ. VE/||/<> Vaad. VE/||/<> Reklam. VE/||/<> Safsata. VE/||/<> Mecaz. VE/||/<> Haber. VE/||/<> Aşk. )
- DÜNYANIN DÖNÜŞ HIZI:
KENDİ ÇEVRESİNDE ile/ve/||/<>/> GÜNEŞİN ÇEVRESİNDE
( [saatte] 1670 km. İLE/VE/||/<>/> 107.627 km. hızla [yılda 2.6 milyon km.] )
- DÜRTMEK ile GIDIKLAMAK
- DÜRTÜ ile/ve/||/<>/> GÜDÜ(MOTİVASYON)
( Fiziksel kaynaklı gereksinim. İLE/VE/<> Zihinsel/düşünsel kaynaklı gereksinim. [ve bunların harekete geçmesi/geçirilmesi] )
( DRIVE vs./and/||/<>/> MOTIVATION )
- DURUM ile/ve/değil GEREKSİNİM
( [not] STATE/SITUATION vs./and/but NEED )
- DURUM ile/ve GÖRÜNTÜ
( STATE/SITUATION vs./and SPECTRE/PHANTOM/PHENOMENON )
- DURUMDAN/HALDEN ANLAMAK ve/||/<> GÖNÜL KIRMAMAK
- DURUM/HAL ve/<>/|| GENİŞ/GELECEK ZAMAN
- DÜŞMAN OLMAK ile/ve "GICIK" OLMAK
- DÜŞÜNCE:
GİZEMLİ değil GİZLİ
- DÜŞÜNCE = FİKİR = THOUGHT[İng.] = PENSÉE[Fr.] = GEDANKE[Alm.] = PENSAMIENTO[İsp.]
- DÜŞÜNMEK ile/değil GELİŞTİRMEK
- DÜŞÜNMEK ve/||/=/<> GÖRMEK
( DÜŞÜNMEK: Görmeyi, yeniden ve tekrar tekrar öğrenmek. )
- DÜŞÜNMENİN/KONUŞMANIN (OLASI) SONUÇLARINI:
"ÖNGÖRMEK" ile/ve/değil/yerine/<> "GÖZE ALMAK"
- DUT AĞACI ile/ve GÖLGE DUTU AĞACI
- DÜVE ile GEVSÂLE[Fars.]
( Bir yaşını geçmiş, doğurmamış dana[dişi inek yavrusu]. İLE Bir yaşını geçmiş dana. )
- DUYGU = HİS = FEELING, SENTIMENT, (EMOTION)[İng.] = SENTIMENT[Fr.] = GEFÜHL[Alm.] = SENTIMIENTO[İsp.]
- DUYGULARIN KONUŞULMASI ile/ve/||/<> GEREKSİNİMLERİN GİDERİLMESİ
- DUYU ile/ve/||/<>/> GEREKSİNİM
- DUYURUMUZA/DAVETİMİZE:
"GERİ DÖNÜŞÜMLER OLUYOR" değil "GERİ DÖNÜŞLER OLUYOR"
- DÜZELTME ile/ve/değil/<>/> GELİŞTİRME
- DÜZEN ile/ve GEREKLİLİK
( REGULARITY vs./and NECESSITY )
- DÜZEN ile/ve GİZLİ DÜZEN
( DAVID BOHM )
( ORDER vs./and IPLICATE ORDER )
- DÜZEN ve/<> GÜZELLİK ve/<> UYUM
( ORDER and/<> BEAUTY and/<> HARMONY )
- DÜZİNE ve GROSA
( Oniki. İLE Oniki düzine. )
- DÜZÜŞME ile GİDİP GELME
( SCREW vs. OSCILLATION )
- ECC/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM
- EDEP/TERBİYE değil/yerine/= GÖRGÜ/İNCELİK/İYİ KILINÇ
- EDİLGEN ile GAİB
- EFERENT/EFFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN
- EFOR TESTİ[İng.] değil/yerine/= GÜÇ SINAMASI
- EFSANE[Ar.] değil/yerine/= GÜZELLEME
- EGET ile GELİN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gerdek gecesi geline hizmet için yollanan genç kız. İLE ... )
- EĞİTİM ile/ve/||/<> GÖRGÜ
- EHL-İ DİL ile/ve/>/değil/yerine GÖNÜL EHLİ
- EKÂME Bİ'L-MEKÂN[Ar.] ile GANİYE Bİ'L-MEKÂN[Ar.]
- EKMEK ile GOLOT
( ... İLE Küçük, somun ekmek. )
( ... İLE Gümüşhane'de, verilen adı. )
- EKMO/ECMO EKSTRAKORPORAL MEMBRAN OKSİJENLENME/EXTRACORPOREAL MEMBRANE OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI OKSİJENLENME
- EKOLALİ:
ANINDA ile/ve/||/<>/> GECİKMELİ
- EKONOMİDE:
DOĞRUSAL ile/değil/yerine/> GERİDÖNÜŞÜMLÜ ile/değil/yerine/> DÖNGÜSEL
( )
( Al > Yap > Kullan > Çöpe at
İLE/DEĞİL/YERİNE/>
Al > Yap > Kullan > Geri dönüştür > Çöpe at
İLE/DEĞİL/YERİNE/>
Al > Yap > Kullan > Tamir et / Tekrar kullan > Geri dönüştür/döndür > Yap > Kullan > Tamir et / Tekrar kullan )
( [not] LINEAR ECONOMY vs./but/> RECYCLING ECONOMY vs./but/> CIRCULAR ECONOMY )
- EKSEN ile GÖKEKSENİ
( ... İLE İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. )
- EKSİKLİK ile/ve GEREKSİNİM
( DEFICIENCY vs./and NEED )
- EKSPANSİYON/EXPANSION[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME
- EKSTAKORPORAL SİRKÜLASYON/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM
- EKSTANSİYON/EXTENSION[İng.] değil/yerine/= GERİLME | UZAMA | DOĞRULMA | GENİŞLEME
- EKSTANSÖR/EXTENSOR[İng.] değil/yerine/= GEREN | UZATAN | DOĞRULTAN
- EKSTRAKORPORAL/EXTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI
- EKSTRASELÜLER/EXTRACELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZE DIŞI
- EKTAZİ/ECTASIA[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME
- EKVADOR ile/ve/<> GALAPAGOS ADALARI
( ... İLE/VE/<> Ekvador'un yaklaşık 1000 km. açığında, Büyük Okyanus'tadır. )
( ... İLE/VE/<> Rastgele serpiştirilmiş gibi duran ve irili ufaklı, 42 adadan oluşmaktadır. En büyük adası Isabela, en küçük adası ise Plazasur'dur.[13 km²] )
( ... İLE/VE/<> Ekvador Cumhuriyeti'nin bir ilini oluşturmaktadır.[Yönetim merkezi, San Cristobal adasında yer alan Puerto Baquerizo'dur.] )
( ... İLE/VE/<> Adaların tamamı volkaniktir. En büyüğü olan Isabella üzerinde, 2000'den fazla sönmüş yanardağ bulunmaktadır. Ferdinanda adasında, 1977'den beri 53 adet volkanik patlama tespit edilmiştir. )
( ... İLE/VE/<> İspanyolca'da, Kaplumbağa anlamına gelmektedir. )
( ... İLE/VE/<> Jeolojik yaşları, 70.000 - 3 milyon yıl arasında değişmektedir.[Daha genç olanlarda, toprak rengi daha koyudur.] )
( ... İLE/VE/<> 1535 yılında, Panama Psikoposu Thomas de Berlanga tarafından, yollarını kaybederek tesadüfen keşfedilmiştir. Daha sonra unutularak korsanların ve ne yazık ki, balina avcılarının barınağı olmuş. 1932 yılında ise Albay Hernandez komutasındaki bir Ekvador Birliği, adaları, Ekvador topraklarına katmıştır. 1959 yılında ise, ulusal parka dönüştürülmüştür. )
( ... İLE/VE/<> Kuzey ve Güney'inde farklı iklimler sürmektedir. )
( ... İLE/VE/<> Etobur yırtıcı hayvan bulunmadığında, dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan türler, bugüne kadar bu coğrafyada yaşamını sürdürmüştür. Hiçbiri, insanı düşman olarak algılamamakta ve insandan korkmamaktadır. )
( ... İLE/VE/<> İnsan yerleşimi, tüm adaların yüzölçümünün sadece %4'ü ile sınırlıdır.[Adaya giden turistler, ya 8 - 100 yolcu alabilen 80 gemiden birine binip 5 - 7 günlük adalar turuna çıkmaktadır ya da Santa Cruz adasındaki turistik merkez Puerto Ayora liman kentinde kalıp günlük turlara katılabilmektedir.] )
( ... İLE/VE/<> Charles Darwin, bilimsel araştırma ve gözlemlerini bu adalardan bazılarında yapmıştır. )
( ... İLE/VE/<> Soğuk suları, mercan oluşumuna izin vermemektedir ve çok zengin bir dirimsel[biyolojik] çeşitlilik bulunmamaktadır. )
( ECUADOR cont/et/<> GALAPAGOS[Tr. Kaplumbağa] )
- EL ile/ve DİL ile/ve GÖZ
( 3 "KALEM" )
- EL ve GÖZ
( COVID-19 relief for businesses Message: Hi, Due to the current economic crisis, we're on a mission to help businesses. If you could benefit from having more visitors on your website, we can help you immediately: https://keywordtraffic.top/up/?=farklar.net Because of COVID-19, we're offering a completely free trial, with the option to receive an additional 5,000-30,000 targeted visitors per month if you decide to keep going. Katie Dematto Targeted Visitor Specialist Keyword Traffic Club 410 E Santa Clara Street Unit #814 San Jose, CA 95113 If you are unintersted in this type of marketing: https://keywordtraffic.top/unsubscribe.php/?site=farklar.net )
- ELBETTE ile/ve/||/<> GÖRÜNDÜĞÜ/BİLİNDİĞİ GİBİ
- ELBİSE/ESVAP/KIYAFET/LİBAS değil/yerine/= GİYSİ/GİYİM/GİYECEK/OTRAN
- ELBİSE[Ar.]/URBA[İt.] değil/yerine/= GİYECEK/GİYSİ
- ELDE ETMEK ile/değil/yerine GERÇEKLEŞTİRMEK
- ELEK ile/değil GIRBÂL[Ar. çoğ. GARÂBİL]
( ... İLE/DEĞİL İri delikli elek. )
- ELEKTRİK AKIMI ile/ve/||/<> GERİLİM
( Bir iletkenden geçen elektrik yükü. İLE/VE/||/<> Elektrik yüklerini devim ettiren potansiyel fark. )
- ELEKTROMANYETİK ÇEŞİTLİLİK ile/ve/||/<> GÖRÜNÜR ÇEŞİTLİLİK
( Tüm elektromanyetik dalga boylarını kapsayan yelpaze. İLE/VE/||/<> İnsan gözüyle görülebilen elektromanyetik dalga boylarını kapsayan yelpaze. )
- ELEKTROMOTOR GÜÇ ile GERİLİM
( Bir devrede elektrik akımını oluşturan Güç. İLE İki nokta arasındaki elektriksel potansiyel farkı. )
- ELEKTROOKÜLOGRAM/ELECTROOCULOGRAM[İng.] değil/yerine/= GÖZ ELEKTRİK ÇİZGESİ
- ELEŞTİRİ:
REDDETMEK değil/yerine/>< GÖZDEN GEÇİRMEK
- ELEŞTİRİ ile/değil/yerine/< GERİBİLDİRİM
- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< GİZLİ HAYRANLIK
- ELİMDEN GELDİĞİNCE ile/ve/<>/değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR
- ELİNİ/AYAĞINI/BAŞINI KIR fakat GÖNÜL KIRMA!
- ELMAS ile GRAFİT
( ... İLE Kurşun kaleminin ucunun yapıldığı madde. )
( İkisi de karbondan oluşur fakat grafitin karbon atomları farklı biçimde dizilmiştir. )
( Mohs Sertlik Skalası'nda 10 değerine sahiptir. VE Mohs Sertlik Skalası'nda 1,5 değerine sahiptir. )
( Smithson Tennant [1761-1815], elmasın saf kömürün bir biçimi olduğunu gösteren ilk kişidir. )
- EMED[Ar.] ile GÂYE[Ar.]
- EMEK ile/ve/<> GEÇİM/MAİŞET[Ar.]
- EMEKÇİ ile/ve/değil/||/<>/= GİRİŞİMCİ
- EMİN OLMAK ile/ve GÜVEN İÇİNDE OLMAK
( TO BE SURE vs./and TO BE IN SECURE/SAFE )
- EMİN değil/yerine/= GÜVENİK/GÜVENLİ
- EMİN[Ar.] değil/yerine/= GÜVENLİ
- EMİR ile/ve/değil GİZİL EMİR
- EMNİYET ÂMİRİ değil/yerine/= GÜVENLİK BUYRANI
- EMNİYET KEMERİ/KEMER değil/yerine/= GÜVENLİK BAĞI/ÖNBAĞ
- EMNİYET KİLİDİ değil/yerine/= GÜVENLİK BEKİ
- EMNİYET ŞARTI değil/yerine/= GÜVENLİK KOŞULU
- EMNİYET[Ar.] STOKU[İng./Fr. STOCK] değil/yerine/= GÜVENLİK YIĞIMI
- EMNİYET SÜBABI değil/yerine/= GÜVENLİK KAPACI
- EMNİYET değil/yerine/= GÜVENLİK
- EMNİYETİ SUİSTİMAL SİGORTASI değil/yerine/= GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA KORUNCU
- EMPRİZM:
DUYUCULUK ile/ve/değil/||/<>/< GÖRGÜCÜLÜK
- [ne yazık ki]
EN BÜYÜK YANILGILARDAN BİRİ(/İKİSİ):
DİZİLERİ, GERÇEK SANMAK ile/ve/||/<>/> GERÇEK YAŞAMI, DİZİ SANMAK
( 44 yaşında...
Komedyen...
Ülkenin en çok seyredilen dizisinin başrol karakteriydi.
Dizinin adı “Halkın Hizmetkarı”
Başkan rolünde o vardı.
Dizi ekrana geldiği gece tüm Ukrayna nefesini tutuyor televizyona yapışıyordu.
Ahali kahkahadan yerlere seriliyordu.
Genç komedyen çok sevildi.
Dizi çok tuttu.
Adı Volodomir Zelenski'ydi.
***
Dizi o kadar çok tuttu ki...
Sonra siyasi partiye dönüştü.
Evet... Gülmeyin... Vallahi öyle oldu.
“Halkın Hizmetkarı Partisi” kuruldu.
Komedyen abimiz Volodomir Zelenski partinin kurucusu oldu.
Her şey bir komedi dizisi tadında ilerliyordu.
Seçimler geldi çattı.
Komedyen Zelenski, girdiği ilk seçimde oyları silip süpürdü.
450 sandalyelik Ukrayna Parlamentosu'nun yarıdan fazlasını kazandı.
Başkanlık seçiminde ise 2. Turda oyların yüzde 73.22'sini aldı.
***
Ukrayna'nın artık genç bir komedyen başkanı vardı.
Geldik bugüne...
***
Bir komedyenle bir istihbaratçı karşı karşıya gelirse...
Sizce savaşı kim kazanır?
Gülümsediğinizi görüyorum... Cevaba gerek yok.
Ukrayna Rusya geriliminin giriş sahnesini hep beraber yaşadık.
Bir yanda bir dizinin pop rüzgarıyla kendini başkanlık koltuğunda bulmuş tecrübesiz bir genç adam...
Karşısında KGB disiplini ve kurmay zekasıyla yetişmiş duygusuz tavizsiz bir istihbaratçı kurt...
Çok fazla düşünmeye gerek yok sanırım.
***
Artık güvenlik ülkelerin vazgeçilmez şartıdır.
Dünya'da bu işe uyanan devletler işi şansa bırakmıyor.
İstihbarat kökenli liderlere yönetimi veriyorlar.
***
Putin'i anlatan 4 bölümlük belgesel var.
İzleyin derim...
Adı “Putin İnterviews”
O belgeselde yönetmen Oliver Stone, Putin'in korumalarını merak ediyor...
Diyor ki “Sizin kişisel güvenliğinizi kim sağlıyor?”
Putin “Castro'dan bana kalan nasihat şuydu. Sakın kendi güvenliğini başkasının kontrolüne bırakma. Ben de o yüzden tüm koruma ve güvenliğimle bizzat ilgilenirim. Bu sayede halen ayaktayım. Ne dersin?”
Putin bir devlet başkanı ama halen bir istihbaratçı gibi yaşıyor.
Tıpkı KGB yıllarındaki gibi az konuşan, duygusallığa asla prim vermeyen ve hedefine doğrudan odaklı.
Tabi biraz da acımasız.
Yeni kuramlar geliştiriyor... Artık adıyla anılan bir doktrin var.
Güvenlik ve savunma konusunda eşi benzeri görülmemiş bir konsept geliştirdi.
Kendinden kat be kat güçlü düşmanını onun gücünü kullanarak yenme...
Judodan esinlendim diyor.
Judoda karşındaki rakibin sıkletini avantaja çevirebilirsin...
Önce imkansız gibi gözüken bu doktrinin nasıl çalıştığını gördük.
Koca NATO çaresiz kaldı.
***
Şimdi... Almanya çılgın bir deneye hazırlanıyor.
Merkel sonrası kurulan yeni hükümette Dışişleri bakanlığı görevine Annalena Baerbock geldi.
Yeşiller partisinden... Aktivist...
Düşünün... Karşısında Lavrov... Arkasına almış Gerasimov'u, Şoyguyu... Bermuda şeytan üçgeni gibi bir üçlü...
Onlarla mücadele edecek, oyun kuracak kişi Baerbock...
İyidir... Hoştur... Nitelikli bir siyasetçi olabilir.
Kabul ederim.
Ama onun yeri burası değil. Yani Dışişleri Bakanlığı değil....
Kurtlar sofrası kurulmuş.
Ülke için ölüm kalım mücadelesi başlıyor.
Hümanist kimlikli bir siyasetçiden, şeytani bir kurmay akıl bekleyebilir miyiz?
Umarım ben yanılırım...
Ama hayat öncelikleri... Hayata bakış tarzı bambaşka olan Annalena Hanım Ukrayna benzeri bir tablo yaşatabilir Almanya'ya...
***
Uzun sözün kısası...
Günümüzde bir halkın düşeceği en büyük yanılgı... Tv dizilerini gerçek, gerçek hayatı ise dizi sanmasıdır.
“Halkın Hizmetkarı” komedisine yıllarca Ukrayna Halkı güldü.
Şimdi sıra Ruslarda... )
- ENDİKATÖR/İNDİKATÖR/INDICATOR[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGE, BELİRTEÇ,
- ENDOKARP = GILÂF-I DAHİLÎ-İ SEMERÎ = ENDOCARPE
- ENDOPLAZMİK RETİKULUM ile GOLGİ AYGITI
( Gözede protein ve lipid sentezinin yapıldığı organel. İLE Gözede proteinlerin işlenmesi ve paketlenmesinde görev alan organel. )
- ENDOSITOZ/ENDOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZEİÇİ ALIM
- ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR değil/yerine/= GÜRE VE DOĞAL KAYNAKLAR
- ENERJİ ile/ve/||/<> GÜÇ
( İş yapabilme kapasitesi. İLE/VE/||/<> Birim zamanda yapılan iş. )
- ENERJİ/K değil/yerine/= ERKE/ERKİN, GÜRE/CİL / GÜREL/İ
- ENERJİ/K değil/yerine/= GÜRE/CİL / GÜREL/İ
- ENİŞTE[Fars. < ANGUŞTE] ile GÖRÜMCE[Fars. < KÖRÜMÇİ < KÖRÜM[:Görmek, bakmak.]
( Varsıl çiftçi, kodaman. | Ablanın/kız kardeşin kocası. İLE Gelin bakmaya giden kadın. )
- EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ile/||/<> GASTROÖZOFAGEAL REFLÜ (GERD)
( Özofagusta eozinofil birikimi ile yutma güçlüğü ve ağrı. İLE/||/<> Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması ile yanma ve ağrı. )
- EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ile/||/<> GASTROÖZOFAGEAL REFLÜ SAYRILIĞI (GERD)
( Yemek borusunda eozinofil birikimi. İLE/||/<> Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması. )
- EREK = GAYE = PURPOSE, END[İng.] = FIN[Fr.] = ZWECK[Alm.] = FINIS[Lat.] = TELOS[Yun. < TELEUTE]
- EREK ile/ve/||/<>/> GEREK
- EREK/AMAÇ ile/değil GARAZ/GAREZ[Ar.]
( ... İLE/DEĞİL Birine karşı güdülen kötülük etme isteği, kin, düşmanlık. )
- ERKENDEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GENÇ YAŞTA
- ERTELEME ile/ve GECİKTİRME
( TE'HÎR[< AHAR] )
- ESASEN değil/yerine/= GERÇEKTE
- ESEDÎ ile/||/<> EŞREFÎ ile/||/<> FLORİ ile/||/<> MECİDİYE ile/||/<> LARİN ile/||/<> SULTANÎ ile/||/<> DUKA ALTINI ile/||/<> MANGIR ile/||/<> GANİMET
( Üzerinde aslan görseli bulunan Osmanlı parası. İLE/||/<> XVI. yy.dan sonra çıkartılan para. İLE/||/<> Osmanlı devletinde de kullanılmış Floransa parası. : İLE/||/<> 1840 yılında basılmış 20 kuruş değerinde gümüş sikke. İLE/||/<> Basra'da kullanılan bir gümüş para. İLE/||/<> Mısır Trablus ve Cezayir darphanelerinde basılan Osmanlı altını. İLE/||/<> Venedik altını. İLE/||/<> Bakırdan yapılmış iki buçuk para değerinde sikke. İLE/||/<> Savaşta düşmandan ele geçirilen mal. )
- ESEF[Ar.] ile GAMM[Ar.] ile HASRET[Ar.]
- EŞİK ile/ve GÖZERİMİ/UFUK
( THRESHOLD, EDGE vs./and HORIZON )
- EŞİT ile GİBİ
- EŞİTLİK = MÜSÂVÂT = EQUALITY[İng.] = ÉGALITÉ[Fr.] = GLEICHHEIT[Alm.] = AEQUALITAS[Lat.] = IGUALDAD[İsp.]
- EŞKAL/SURET/FİZİK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ/BİÇİM
- EŞKALİNİ TARİF ETMEK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞÜNÜ TANIMLAMAK
- ESKİ TÜRKÇE ile/ve GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
( Yakut/Saka Türkçe'si, eski ile günümüz Türkçe'si arasında bir köprüdür. )
- ESL/EXTRACORPOREAL SHOCKWAVE LITHOTRIPSY[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI ŞOK DALGASIYLA TAŞ KIRIMI
- ESNEK ile/ve GENİŞ
- ESNEK/LİK ile/ve/<> GENİŞ/LİK
- ESRARENGİZ değil/yerine/= GİZEMLİ
- ESTETİK değil/yerine/= GÖRKEYSEL
- ESTETİK değil/yerine/= GÜZELDUYU
- ESWL/EXTRACORPOREAL SHOCK WAVE LITHOTRIPSY[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI ŞOK DALGASIYLA TAŞ KIRIMI
- ETKİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ
- ETKİ ile/ve/||/<> GERÇEKLİK
- ETKİ/DÖNGÜ:
KUZEY KUTBUNDA ile/ve/||/<>/>< GÜNEY KUTBUNDA
( www.facebook.com/video.php?v=592603574202831 )
- ETKİNLİK/PERFORMANS =/ve İLETİŞİM =/ve GÜDÜLENME =/ve YETKİNLİK/LER
( NE? ve NEDEN? ve NASIL? )
- EVRENBİLİM(KOZMOLOJİ) ve PSİKOLOJİ ve GEOMETRİ/MANTIK
- EVRENİN:
BÜYÜMESİ ile/ve/değil GENİŞLEMESİ
- EVRENSEL = UNIVERSAL[İng., Alm.] = GÉNÉRALE[Fr.] = UNIVERSALIS[Lat.]
- EVRİM/SEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GELİŞİM/SEL
( )
( [not] EVOLUTION vs./and/but/||/<> PROGRESS/DEVELOPMENT
PROGRESS/DEVELOPMENT instead of EVOLUTION )
- EX POST FROM BEHİND[İng.] değil/yerine/= GERÇEKLEŞEN
- EXPANDER[İng.] değil/yerine/= GENİŞLETICİ (DOKU, YAPI VB.)
- EYELINER[İng.] değil/yerine/= GÖZ KALEMİ
- EYLE! ve/||/<> GÖSTER! ve/||/<> KANITLA!
( Konuşmak yerine. VE/||/<> Söylemek yerine. VE/||/<> Söz vermek yerine. )
( Instead of talk! AND/||/<> Instead of say! AND/||/<> Instead of promise! )
( ACT! and/||/<> SHOW! and/||/<> PROVE! )
- EYLEM ile/||/<> EK EYLEM/MECHÛL ile/||/<> EYLEMLİK ile/||/<> ETKEN/EDEN ile/||/<> EDİLGEN EYLEM ile/||/<> BUYRUM ile/||/<> ORTAÇ/FERÎ FİL ile/||/<> GEÇİŞLİ/MÜTEADDÎ ile/||/<> GEÇİŞSİZ/LÂZIM ile/||/<> KİŞİSİZ/MEÇHUL
( ... İLE/||/<> Ad soylu dil birimlerinin yüklem işlevi üstlenmesini sağlayan eylem. İLE/||/<> Başlıca işlevi, eylemin belirttiği oluşu göstermek olan ad özellikli eylemsi. İLE/||/<> Etken biçimde oluşa katılan öğe. İLE/||/<> Öznenin, yapılan işin etkisi altında kaldığını belirten çatıyla kurulan eylem. İLE/||/<> Eylemin yapılması gerektiğini buyurarak anlatan isteme kipi. İLE/||/<> Eylemden türemiş, çoğunlukla ön ad/sıfat, bazen de ad olarak kullanılan eylemsi. İLE/||/<> Nesneyle kullanılan eylem. İLE/||/<> Nesnesiz kullanılan eylem. İLE/||/<> Kişi belirtisi olmayan eylem kipleri ile üçüncü tekil kişi çekimlerinde öznesi belirli olmayan eylem biçimleri için kullanılan bir tanım.+ Diller/Arapca )
- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ve/||/<> GÖRELİLİK ve/||/<> HOLOGRAFİK EVREN ve/||/<> SİBERNETİK ve/||/<> KUVANTUM
- EZELDE ve/||/<>/> GÜZELDE
( Nokta. VE/||/<>/> Saklı. )
- F = GM, M2 / r²
- -FACİENT ile/||/<> -FİCATİON ile/||/<> -FEROUS ile/||/<> FUNCT- ile/||/<> -GEN/-GENE ile/||/<> -GENESİS ile/||/<> HEREDO- ile/||/<> -PRAXİA/-PRAXİS ile/||/<> -PLASİA/-PLASİS/-PLASY ile/||/<> -PLAST/-PLASTİC/-PLASTY/-PLASY ile/||/<> -PARA/-PAROUS ile/||/<> -POİESİS/-POİETİC ile/||/<> NE-/NEO- ile/||/<> -OSİS/SİS- ile/||/<> SEPT-/SEPTİ-/SEPTO- ile/||/<> ECH-
( Yapmak, oluşturmak. İLE/||/<> Yapmak, neden olmak. İLE/||/<> Oluşturmak, sağlamak, yapmak. İLE/||/<> Yapma, hizmet, işlev. İLE/||/<> Oluşturulan, yayılan, yönlendirilen, oluşturan, yönlendiren, meydana getiren, babası olmak. İLE/||/<> Herhangi bir şeyin oluşumu, kaynağı. İLE/||/<> Genetiksel. İLE/||/<> Etki, yapma, tedavi uygulamaları. İLE/||/<> Gelişme ile ilgili, oluşum. İLE/||/<> Oluşturan, oluşma, oluşturma olayı, meydana getirme, gelişme, büyüme, canlı ilkel göze. İLE/||/<> Yapma, oluşturma, ortaya çıkarma, doğurma. İLE/||/<> Oluşum ya da yapımla ilgili. İLE/||/<> Yeni, son, yeni gelişen bölüm, anormal yeni oluşum. İLE/||/<> Bir durum, olay, koşul, fizyolojik artım, oluşum. İLE/||/<> Bölme, bölüm/septum ile ilgili, yedi. İLE/||/<> Sahip olmak, birleşmek. )
- FAGOSITOZ/PHAGOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE YUTUMU
- FAHİŞE ile GEYŞA
- FÂNÎ:
YOK değil GEÇİCİ
- FARE ile GELENİ/TARLA FARESİ
( ... cum MICROTUS ARVALIS )
( FE'RA ile CÜREZ, YERBÛ'[çoğ. YERÂBÎ'] )
- FARE ile/ve GERBİL
- FARE ile GÜMÜŞ, PİRİNÇ FARESİ
- FARK/LAR:
NESNEDE ile/ve/değil/||/<> GÖZLEMDE/KEŞİFTE
- FARKLI DÜŞÜNMEK" ile/ve "GENİŞ DÜŞÜNMEK"
- FASARYA ile GÜRÜLTÜ/PATIRTI/KARIŞIKLIK
- FAZLA ALÇAKGÖNÜLLÜKTE/TEVÂZÛDA:
RİYÂ ile/ve/||/<> GERÇEK
( Fazla tevâzû gösterme, riyâdan sayarlar. İLE/VE/||/<> Fazla tevâzû gösterme, gerçek sayarlar. )
( [Fazla alçakgönüllük göstermek] İkiyüzlülük olarak yorumlanabilir. İLE/VE/||/<> İncelik olarak yorumlanmayıp çarpıtılarak, genelde de bilindiğiniz ya da göründüğünüz kadar incelikli olmadığınız şeklinde yorumlanabilir. )
- FAZLA KONUŞMAK ile/değil/yerine GEREĞİNDEN FAZLA KONUŞMAK
( Kişinin, "Fazla konuşmak" diye bir durumu ol(a)maz fakat belirli/belirsiz bir konuda/alanda/olguda, gereğinden fazla konuşması söz konusu olabilir. [Kişinin, doğadaki fiziksel donanımlarının yetersizliğini giderecek olanın, beyni ve zihni olmasından dolayı ve bunu da, geri dönülmez bir duruma girmeden önce gidermek, çözüm üretmek üzere dili ve konuşma becerisi karşılar. Modern dönemlerde gelinmiş kopukluklar, hızlı ve kısa/kesik sözler kullanma "çabası/beklentisi" nedeniyle de "konuşmanın fazlası" diye bir olgu, durum geliştirilemez ve/ya da bu kişisel/düşük "beklentinin" karşılanması, çevremizdeki kişilerden beklenilemez!] )
- FAZLA ile/ve/değil GEREKSİZ
( [not] EXCESS vs./and/but UNNECESSARY )
- FAZLA/BOŞ/BOŞUNA ile/ve/değil/yerine GEREKLİ/LİK
- FEDÂKÂRLIK ile "GERİ ADIM ATMA"
- FELSEFE:
GEÇMİŞ/ŞİMDİ ÖYKÜSÜ değil GELECEK ÖYKÜSÜ
- FELSEFE:
İYİLİK ve/<> GÜZELLİK ve/<> DOĞRULUK
- FELSEFE:
UYURGEZER/LİK değil/yerine/>< GELİŞMİŞ BİLİNÇ/LİLİK
- FELSEFE:
ZORUNLULUK ve/||/<>/> GÜVENİLİRLİK
- FELSEFE ile/ve GELENEK
- FELSEFE ve SANAT ve GÖRELİLİK
- FELSEFENİN GEÇMİŞİ ile GEÇMİŞTEKİ FELSEFE
- FELSEFİ GÖRÜŞ/LER ile/ve GÖRELİ FELSEFÎ GÖRÜŞ/LER
- FENOMEN değil/yerine/= GÖRÜNGÜ
- FERÂĞ ile/||/<> VEFÂEN FERÂĞ ile/||/<> MERHÛN ile/||/<> GAYR-İ MENKÛL ile/||/<> MEVRÛS MAL ile/||/<> İNTİFÂ ile/||/<> MERİYET/MERİYYET ile/||/<> SÜBÛT-I-ŞERİ
( Satış[Bir mülkün tasarruf, sahip, olma hakkını başkasına terk etme. | Arazi yasasında ise mîrî ya da vakıf arazisinin yararlanma hakkının satışı. İLE/||/<> Taşınmaz mal rehni. İLE/||/<> Rehnedilen mal. İLE/||/<> Taşınmaz mal. İLE/||/<> Miras yolu ile edinilen mal. İLE/||/<> Yararlanma, kullanma. İLE/||/<> Yürürlük. İLE/||/<> Şer'i esaslara göre sabit olan haklar. )
- FERMENTASYON ile GLİKOLİZ
( Oksijensiz ortamda enerji üretimi. İLE Glikozun pirüvata dönüştüğü enerji üretim süreci. )
- FESÂD[Ar.] ile GAYY[Ar.]
- FEY'[Ar.] ile GANÎMET[Ar.]
- FİDBEK[İng. < FEEDBACK] değil/yerine/= GERİBİLDİRİM
- Fİİ CARİ değil/yerine/= GEÇER DEĞER
- FIKRA değil/yerine/= GÜLDÜRMECE
- FİLVÂKİ/VÂKIA değil/yerine/= GERÇİ/GERÇEKTEN
- FİRÂK <>/> VİSÂL
ve/||/<>
BELÂ <>/> ÂHİR
ve/||/<>
CEFÂ <>/> VEFÂ
ve/||/<>
GAM <>/> PÂYÂN
- FLASİDİTE/FLACCIDITY[İng.] değil/yerine/= GEVŞEKLİK
- FLEBO- ile FOTO- ile GASTR/O-, GASTRİK ile HEM-/HEMATO-/HEMO-
( Toplar damar [ile ilgili]. İLE Işıl, ışık [ile ilgili]. İLE Mide [ile ilgili]. İLE Kan [ile ilgili]. )
- FOK ile GRÖNLAND FOKU
- FOLKLOR ile GELENEK
- FONETİK:
DİLBİLİMSEL ile/ve/||/<> GENEL
- FOSSA ile GODE
( Çukur. İLE Çukur. )
- FOTOSENTEZ ile GÖZE/SEL SOLUNUM
( Bitkilerin güneş ışığını kullanarak besin üretmesi ya da üretme süreci. İLE Gözelerin enerji üretme süreci. Besinleri moleküllerden enerjiye dönüştürme süreci. )
- FOTOTROPİZM ile/ve/||/<> GEOTROPİZM/GRAVİTROPİZM
( Bitkilerin ışığa yönelme devimi. İLE/VE/||/<> Bitkilerin yerçekimine karşı yaptığı devimi. )
- FRİ ŞOP[İng. < FREE SHOP] değil/yerine/= GÜMRÜKSÜZ MAĞAZA
- FUHUŞ ile/ve/||/<> GABİN
( ... İLE/VE/||/<> Alışverişte, satın alınan mala ödenilen karşılığın, malın değerinden çok fazla olması, alışverişte hile yapma. | Edimler arasında açık oransızlık. )
- FÜTÜRİST değil/yerine/= GELECEKÇİ
- FÜTÜRİZM değil/yerine/= GELECEKÇİLİK
- g [KUVVETİ] ile G [KÜTLE ÇEKİMİ SABİTİ]
( Hızlanmaya bağlı olarak gövdemizin kütlesi yerinde durma direnci gösterir ve gövdemizle bizi iten araç arasındaki basınçtır. İLE ... )
- G-LOC/G-INDUCED LOSS OF CONSCIOUSNESS GRAVITE[İng.] değil/yerine/= (YER ÇEKİMİ) UYARIMLI BİLİNÇ KAYBI
- G NOKTASI ile/değil G NOKTASI
( İnsanda. İLE/DEĞİL Mali'nin başkenti Bamako'da bulunan bir tepenin adı. )
- G-SYNC ile G-SYNC COMPATIBLE
- G ile/ve/||/<> V ile/ve/||/<> a ile/ve/||/<> (x,y,z ile/ve/||/<> t)
( Gama. İLE/VE/||/<> Hız. İLE/VE/||/<> İvme. İLE/VE/||/<> Mekân. İLE/VE/||/<> Zaman. )
- GABARİ[Fr.]
( Köprülerin yüksekliklerini belirten ölçüler. )
- GABEN-İ FÂHİŞ ile/>< GABEN-İ YESÎR
( * Piyasadaki en yüksek satılandan altın ve gümüşte %2,5 ve daha fazlasına, urûzda yâni ölçülüp tartılan ve taşınabilen mallarda %5, hayvan için %10, binâ için %20'den, ibâdet konularında gerekli olan şeylerde de piyasadaki fiyatından iki misli fazla olan aldanmalar. * Bâyi(satıcı), bu mala, şu kadar Lira veren oldu deyip, satsa, sonra gaben-i fâhiş olduğu ve başkası, o kadar Lira vermediği anlaşılsa, müşteri[alıcı] bey'i (satışı, alış-verişi) fesh edebilir, bozabilir. [Mecelle] * Yolculukta, su, gaben-i fahişle satılırsa ya da piyasa fiyatı ile alacak fazla parası yok ise, namazını teyemmüm ile kılması câiz olur. [İbn-i Âbidîn] İLE/>< Az aldanma ya da az aldatma. )
( GABEN: Aldatma, aldanma, alıcı ve satıcıdan birinin ötekini aldatması. )
- GABÎ[Ar. çoğ. GUBÂT | "ga" uzun okunur] ile GABÎ[Ar.]
( Ahmaklık, budalalık eden. İLE Kalınkafalı, anlayışsız, beceriksiz. )
- GABİN/GABN[Ar.] değil/yerine/= SÖMÜRGÜ
( Alışverişte satın alınan mala ödenen karşılığın, malın değerinden çok fazla olması, alışverişte hile yapma. | Edimler arasında açık oransızlık. )
- GABT/GEBT/ĞEBT[Ar.] ile HASED[Ar.]
( Yoksulluk/fakirlik. [Genellikle kişinin maddi zorluk içinde olduğu ya da yoksul olduğu bir durumu ifade etmek için kullanılır.] İLE ... )
( [Kur'ân-ı Kerîm'de[Nur Suresi, 55]
Kişilerin Allah'ın hükmüne karşı döndüğü ya da inkâr ettiği durumu ifade etmek için kullanılmıştır.] İLE ... )
- GACIRT ile HAŞIRT
- GAZAP/GADAB[Ar.] değil/yerine/= ÖFKE, HİDDET, KIZGINLIK
- GADAP/GADAB ile/ve/||/<> GİRDAP/GİRDAB
- GADÂT
( Sabahın erken zamanı. )
- GADÂT[Ar. çoğ. GADAVÂT] ile GADÂT[Ar. < GUDVE]
( Sabahın erken zamanı. | Kuşluk yemeği. İLE Sabahla güneş doğması arasındaki zaman. )
- GADDAR ile CANİ
- GADDAR[Ar.] değil/yerine/= KIYGICI
- GADİR["ga" uzun okunur] ile GADÎR[Ar. çoğ. GUDERÂ', GUDÜRÂN]
( Gadreden, ihanet eden, fenalık eden. İLE Sel ile oluşan birikinti su, durgun su, göl. | Küçük ırmak. )
- GAF ile LÂF
- GAF ile "POT KIRMAK"
- GÂFİL (OLMAK) değil/yerine/>< ÂRİF (OLMAK)
- GAFİL-ÂNE["ga" uzun okunur] ile GAFİLEN["ga" uzun okunur]
( Gafilcesine, dikkatsizlikle, dalgınlıkla. İLE Habersizce. )
- GAFİR["ga" uzun okunur] ile GAFÎR[Ar.]
( Mağfiret eden, yarlıgayan, affeden, Allah. İLE Örten, etrafını çeviren. | Çok fazla. | Muhafız askerler. )
- GAFİR ile GAFÛR
( Yarlıgayan, affeden, mağfiret eden. | Örten, etrafını çeviren. | Çok fazla. İLE Yarlıgayan, suç bağışlayan, merhamet eden, mağfiret eden. )
- [ne yazık ki]:
GAFLET ile/değil/yerine/||/> İHÂNET
- GAFLET ile/ve KİBİR
- GAFLET ile/ve SEYYİAT
- GAFLET ile/ve/değil TESADÜF
- GAFLET ile/ve UYUŞUKLUK
- GAFLET >< VAHDET
( Gitsin! >< Gelsin! )
- GAFÛR-ÜR-RAHÎM
( ESİRGEYEN, SUÇ BAĞIŞLAYAN (ALLAH) )
- GAG[Fr.] değil/yerine/= GÜLÜT
- GAGA ile ÇENEK
( ... İLE Kuş gagasının alt ve üst bölümlerinin her biri. )
- GAGA ile ORNITORENG GAGASI
- GAGA ile TUMŞUK/TOMŞUK
( ... İLE Papağan, kartal vb. kuşların kemerli gagası. )
- GAGALAMAK ile GAGA İLE TÜYLERİNİ TARAMAK/DÜZELTMEK
( PECK vs. PREEN )
- GAİB[< GAYB,GIYÂB] ile/değil/yerine/= KAYIP
( Göze konu ol(a)mayan. | Hazır olmayan, yok olan, kayıp. | Görünmeyen [hakikat ile bilinir]. | Belirsiz, bilinmeyen, gayb-ı izâfî, gayb-ı mutlak. | Üçüncü kişi, O. )
- GAİLE[Ar.] değil/yerine/= UĞRAŞ
( DERT, SIKINTI, KEDER | FELÂKET, MUSÎBET | UĞRAŞTIRICI VE SIKINTILI İŞ | SAVAŞ, MUHÂREBE )
- GAİP/GAİB değil/yerine/= GÖRÜNMEZ
- GAİP | GAİBE ve MUHATAP | MUHATABA ve MÜTEKELLİM
( Serçe Parmak | Yüzük Parmağı VE Orta Parmak | İşaret Parmağı VE Baş Parmak )
( Müzekker | Müennes VE Müzekker | Müennes VE Ben. )
( Sağ elin avuç içine bakar biçimde )
(
(müzekker) |
(müennes) |
(müzekker) |
(müennes) |
- |
|||
NASARÛ |
NASARNE |
NASARTÜM |
NASARTÜNNE |
(cemi) |
NASARNÂ |
(meal gayr) (Biz) |
|
NASARÂ |
NASARATA |
NASARTÜMÂ |
NASARTÜMÂ |
(tesniye) |
|||
NASARA |
NASARAT |
NASARTE |
NASARTİ |
(müfred) |
NASARTÜ |
(vahide) (Ben) |
|
(gaip) |
(gaibe) |
(muhatab) |
(muhataba) |
(mütekellim)
|
|||
(serçe parmak) |
(yüzük parmağı) |
(orta parmak) |
(işaret parmağı) |
(başparmak) |
- GAİPLİK değil/yerine/= YİTİKLİK
- GAK GUK (ETMEK)
- GAK GUK (ETMEK)
( Sözü ağızda gevelemek. Söylenilecek olanı bir türlü söyle(ye)memek. )
- GAKAPU
( Japon asil müziği. )
- GAKGOŞ[Elazığ'da]["GAKKOŞ" değil!] ile/||/<> KARDEŞ/AĞABEY
- GAL ile/ve GAS
- GALAKSİ değil/yerine GÖKADA
- GALAKSİLERDE:
SAMANYOLU ve/||/<> ANDROMEDA ve/||/<> MESSIER87(M87) ve/||/<> IC 1101
( Dünyanın, içinde bulunduğu galaksi. VE/||/<> Samanyolu'nun, içinde bulunduğu galaksi. VE/||/<> Andromeda'nın, içinde bulunduğu galaksi. VE/||/<> M87'nin, içinde bulunduğu, bilinebilen, en büyük galaksi. )
( ... VE/||/<> Bizden yaklaşık 2.5 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır. VE/||/<> ... VE/||/<> ... )
- GALAKTOGRAFİ ile GALAKTORE ile GALAKTOSEL ile GALAKTOŞEZİ
( Süt yolu filmi. İLE Süt akması. İLE Süt kisti. İLE Süt durması. )
- GALAPAGOS KAPLUMBAĞASI ile PINTA ADASI KAPLUMBAĞASI
( ... İLE Galapagos kaplumbağalarının bir alt türüdür. Ne yazık ki, soyu tükenmiştir.[2012 - Yalnız George] :( )
- GALAT[Ar.] ile HATA[Ar.]
- GALAT/A
- GALAT-I MEŞHUR ile/değil GALAT-I FÂHİŞ
( Yanlış anlama geldiği ve yanlış kullanıldığı halde çoğunluğun benimseyip kullandığı sözcükler. İLE/DEĞİL Hiçbir biçimde kullanımı uygun görülmeyen sözcükler. )
- Galat-ı meşhur'u değil doğrusunu kullanarak KONUŞ!!!
- GALEBE
( GALİP GELME, YENME, ÜSTÜNLÜK | ÇOKLUK, KALABALIK | ZAPTOLUNMAYACAK DERECEDE AZGIN )
- GALEBE[Ar.] ile KAHR[Ar.]
- GALEBE[Ar.] ile KUDRET[Ar.]
- GALERİ ile AMBÜLATUAR[Fr. AMBULATOIRE < Lat. AMBULARA: Yürümek.]
( Eski Yunan mimarlığında, atletizm yarışmaları için kullanılan uzun portik. | Eski Roma mimarlığında, sütun sırası ya da ağaçlarla çevrili, örtülü ya da açık, uzun yaya yolu. | Çevredalız, deambülatuar. )
( PORTİK[Fr. PORTIQUE, Lat. PARTICUS, PORTE[: Kapı.]'den]: Üstü örtülü, önü sütunlu, açık galeri, revak. | Antik Yunan ve Roma mimarlıklarında, tapınak ve propile gibi yapıların önündeki, sütunlu, üstü örtülü giriş. )
- GALERİ ile FUAR
- GALES ile İSFÂR
( İkisi de, sabah namazı vaktidir. İLE Sabah namazının, aydınlıkta kılınması. )
- GALETA[İt. < GALLETTA] değil/yerine/= KIRIKKIRAK
( Çubuk biçiminde gevrek peksimet. )
- GALETE değil GALETA
- GALEYANA GE(TİRİ)LMEK ile/ve/||/<> OYUNA GE(TİRİ)LMEK
- GALİ[Fr. < Ar.] ile GALYOT[Fr.]
( Alçak ve altı düz gemi. İLE Başı ve kıçı aynı biçimde, altı düz bir gemi. )
- GALİ-BA değil GALİBA
- GALİBA[Ar.] ile SANIRIM/ANLAŞILAN/GÖRÜNÜŞE GÖRE/BAKILIRSA
- GALİBA değil/yerine/= SANIRIM/ANLAŞILAN/GÖRÜNÜŞE BAKILIRSA/GÖRÜNÜŞE GÖRE
- GALİBA ile SANKİ
- GALİBİYET ve/> BOZGUN
( Yenilen kişi mutsuz olduğundan, galibiyet nefreti doğurur. Bu nedenle, galibiyeti ve bozgunu terkeden kişi, sevinci bulur. )
( VICTORY/TRIUMPH vs./> ROUT/DEFEAT )
- GALİBİYET ile/ve/değil/yerine FETİH
( [not] VICTORY/TRIUMPH vs./and/but CONQUEST
CONQUEST instead of VICTORY/TRIUMPH )
- GALİBİYET[Ar.] değil/yerine/= YENGİ
( Yenmek, utku, zafer. )
- GALILEO AÇMAZI ile/ve/||/<> HILBERT OTELİ AÇMAZI ile/ve/||/<> TRISTRAM SHANDY AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI
- GALİLEO DÖNÜŞÜMLERİ ile/ve/||/<>/> LORENTZ DÖNÜŞÜMLERİ
- GALILEO GALILE
- GÖRELİLİK/GALILEO GÖRELİLİĞİ ile/ve/<>/> ÖZEL GÖRELİLİK ile/ve/<>/> GENEL GÖRELİLİK
( DEĞİŞMEZLİK/BAKIŞIM[SİMETRİ] İLKESİ [İng. INVARIANCE PRINCIPLE]: Fizik yasaları ya da fiziksel bir nicelik, belirli dönüşümler altında değişmezdir. | Özel görelilik kuramı. | Genel görelilik kuramı. )
( ...
İLE/VE/<>/>
Birbirine göre düzgün doğrusal hareket eden [ivmesiz] eylemsizlik referans sistemleri için sınırlı ve geçerli, iki postüla üzerine kurulmuş olan ve matematik ifadesini, Minkowski uzay-zaman boyutları [tensörü] ile bulan kuram. [1905] [Fizik yasaları, tüm eylemsizlik referans [Galile] sistemlerinde aynı matematik şekle sahip [değişmez(invariant)] olmalılardır. Işık, uzayda, her yönde, sabit c hızıyla kaynağından ve gözlemcinin hareketinden bağımsız olarak yayılır ve hiçbir sinyal ya da enerji, ışığınkinden daha yüksek bir hızla yayılamaz.]
İLE/VE/<>/>
Özel göreliliğin değişmezliğini, sadece eylemsizlik(ivmesiz) referans sistemleri için sınırlı tutmuş olmasının açmazını tamamlayan ve fizik objektifliğin alanını genişleten ve matematik ifadesini, Riemannian uzay-zaman koordinatları ile bulan kuram. [1911] [Fizik yasaları, sürekli koordinat dönüşümleriyle birbirine geçilebilen, eylemli ya da eylemsiz tüm referans sistemlerinde değişmez olmalılardır.] )
( 1611 ile/ve/<>/> 1905 ile/ve/<>/> 1916[1919 yayımlama] )
( Koordinat düzenine göre bakışımlılığı[simetrikliği] tanımlar.
İLE/VE/<>/<
Fizik yasalarının, tüm eylemsiz koordinat düzenlerinde aynı olduğunu söyler.
İLE/VE/<>/<
Fizik yasalarının, tüm koordinat düzenlerinde geçerliliğini vurgular. )
( RELATIVITY/GALILEO RELATIVITY vs./and/<>/< SPECIAL THEORY OF RELATIVITY vs./and/<>/< GENERAL THEORY OF RELATIVITY )
- GALILEO ve/||/<>/< VINCENZO
- GALİP BAŞLAMAK ile/değil ÖNDE BAŞLAMAK
- GALİP DERVİŞ (DİZİSİ) ile/değil MONK (DİZİSİNİN YERLİ YAPIMI)
- GALİP[Ar.] değil/yerine/= BASKIN/YENEN/KAZANAN/UTKAN
- GALİP ile EGEMEN
- GÂLİP ile/ve/değil/<> GARİP
( Galip gelen, garip olur/hisseder. )
- GALİSİZM
( Kuraldışı olarak Fransızca'da yapılan bazı dil özellikleri. )
- GALO RİTMİ/GALLOP RHYTHM[İng.] değil/yerine/= DÖRTNAL DİZEMI
- GALON
( 4.5 litrelik Anglo-Sakson sıvı ölçüsü. )
- GALOP/GALOPPADE
( 2/4'lük bir ölçüde, dönülerek sıçranılan, çok hızlı tempodaki bir dans. [1820 sonlarında, Duchesse de Berry tarafından] )
- GALSAME[Ar.] değil/yerine/= SOLUNGAÇ
- GALVANİK GÖZE ile ELEKTROLİTİK GÖZE
( Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren göze. İLE Elektrik enerjisini kimyasal enerjiye dönüştüren göze. )
- GALVANOMETRE değil/yerine AKIMÖLÇER
- GALVENİZ değil GALVANİZ
- GAM-KEDER (İÇİNDE)
- GAM[Ar.] ile GAM[Yun.] ile KÂM[Ar.]
( Tasa, kaygı, üzüntü. İLE Notaların baştan sona [kalından inceye] ve/ya da sondan başa [inceden kalına], tek solukta okunması. [ DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ--D0--Sİ-LA-SOL-FA-Mİ-RE-DO ] İLE Ağzın üstü, damak. | Meram, arzu, emel, istek. | Lezzet, zevk. )
- GAM ile/değil/yerine KAYGI
( Uyku getirir. İLE Uyutmaz. )
( Kalbe zarar verenler. )
- GAM ile MAJÖR GAM
( Notaların baştan sona ve/ya da sondan başa tek solukta okunması. [ DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ--D0--Sİ-LA-SOL-FA-Mİ-RE-DO ] İLE Beş tonla iki yarım tondan oluşan gam. )
- GAMAGLOBÜLİN[Fr.]
( Kanda, lenfte, safrada vb. bulunan bir protein türü. )
- GAMANA
( Hareket. )
- GAMBOT[İng. < GUN-BOAT] değil/yerine/= TOPÇEKER / SAVAŞ GEMİSİ
( Ağır top taşıyan küçük savaş gemisi. | Top çeken araç. )
- GAME vs. PLAY
- GAMET/GAMETE[İng.] değil/yerine/= EŞEY GÖZESİ
- GAMET/SPERM ile/||/<> GAMET HAVUZU ile/||/<> GAMETOFİT
( Eril üreme gözesi. Eşeyli üremede öncül eşey gözelerinin mayoz bölünmesi sonucunda oluşan özelleşmiş haploit göze. İLE/||/<> Bir popülasyonda, gelecek popülasyona aktarılabilecek olan ya da bu konuda potansiyeli olan tüm gamet genotiplerinin tüm kopyaları.[Popülasyon içinde var olan gametlerin tamamı olarak düşünülebilir.] İLE/||/<> Döl almaşında haploid kuşak.[Haploid gametleri[yumurta ve sperm] üretir.] )
- GAMGÎN değil/yerine/= GAMLANAN
- GAMM[Ar.] ile HEMM[Ar.]
- GAMMA ile/ve BOZON
- GAMSIZ/LIK ile/ve/değil/||/<> "GEMSİZ/LİK"
- ÇUKURCUK/GAMZE[Fars.]/DIMPL/E[İng.] ile/ve/değil GAMZE[Fars.]
( Yanaktaki çukur. İLE/VE [Divan edb.] Sevgilinin süzgün bakışı. | Birkaç anlama gelebilen bakış. )
- GANDHA = KOKU
- GANGLİYON/GANGLION[İng.] değil/yerine/= DÜĞÜM | SİNİRÇEKİRDEK
- GANGREN[KANGREN DEĞİL!] ile/||/<> ÜLSER
( Dokuların ölmesi ve çürümesi. İLE/||/<> Mide ya da bağırsak duvarında yara oluşması. )
- GANÎ[çoğ. AĞNİYÂ]
( ZENGİN, VARLIKLI | ALLAH'IN ADLARINDAN BİRİ )
- GANÎ GANÎ[Ar.] (RAHMET EYLESİN!)
( Bol bol, çok çok. )
- GANİMET[Ar.] değil/yerine/= ELDELİK
- GANİMET[Ar.] ile NEFEL[Ar.]
- GANJ IRMAĞI YUNUSU ile AMAZON/PEMBE, IRMAK YUNUSU(BOTO)
( Ganj Irmağı'nda yaşarlar. İLE Amazon Irmağı'nda yaşarlar. )
( ... İLE Yedi boyun omurunun birbirine geçmemiş olmasının artılarını yaşarlar. )
( PLANISTA GANGETICA cum INIA GEOFFRENSIS )
- GAP[İng.] değil/yerine/= ARALIK, AÇIKLIK, BOŞLUK
- GAR["ga" uzun okunur] ile -GÂR[Ar.]
( Mağara, in. | Defne ağacı. İLE Fâillik ve nispet anlamlarıyla adlara sonek olarak katılır.[YÂD-GÂR, BESTE-GÂR] )
- GARÂBET[Ar.] ile KARABET
( Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık. | Ne demek olduğu herkesçe anlışılmayacak sözcük ve tâbirlerin söz arasında kullanılması. İLE Yakınlık. | Hısımlık. )
- GARAJ[Fr. < GARAGE] değil/yerine/= ARABALIK
( Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık. | Otomobillerin bakım ve onarımının yapıldığı yer. | Toplu taşıma ve aktarım araçlarına hareket ve varış noktası olarak belediyelerce ayrılan yer. )
- GARAMAFON değil GRAMOFON
- GARANTİ" ile/ve/değil/||/<>/< "CEPTE"
- GARANTİ ile/ve/<>/||/değil/yerine SİGORTA
( [not] GUARANTEE vs./and/<>/||/but INSURANCE
INSURANCE instead of GUARANTEE )
- GARANTİ ile/ve/değil/yerine TEDBİR
( [not] GUARANTEE vs./and/but PRECAUTION
PRECAUTION instead of GUARANTEE )
- GARANTİCİ/LİK ile/ve/değil/||/< KORKAK/LIK
( Doğru yolu görüp de gitmemek, korkaklıktır. )
- GARANTÖR değil/yerine/= GÜVENCECİ
- GARAR[Ar.] ile HATAR[Ar.]
- GARAZ değil GAREZ
- GARAZ değil/yerine/= HEDEF, GAYE, MEYİL, İSTEK
- GARB ile/||/<> ŞARK ile/||/<> MAĞRİB
( Batı. İLE/||/<> Doğu. İLE/||/<> Garp, batı, batıda bulunan. )
- GARC-GURC
( Gıcırdamada. )
- GARDENYA[Lat.]
( Sıcak bölgelerde yetişen bir ağaç ya da ağaççık cinsi. | Bu ağaççığın hoş kokulu çiçeği. )
- GARDIROP değil/yerine/= GİYSİLİK
- GARDROP/GARDIROP[Fr. < GARDE-ROBE] değil/yerine/= GİYSİLİK, GİYSİ DOLABI
- garg.[Lat. < GARGARISMA] değil/yerine/= GARGARA
- GAR[GA uzun okunur]
( MAĞARA, İN )
- GARGARA/MAZMAZA[Ar.] ile İSTİNŞÂK
( Ağzı, ayrı ayrı su ile, üç kere yıkama. İLE Burnu, ayrı ayrı su ile, üç kere yıkama. )
- GARÎB[Ar. < GURBET/GARÂBET] ile GARİB[Ar. < GURÛB | "ga" uzun okunur]
( Kimsesiz, zavallı. | Gurbette, kendi memleketinin dışında bulunan, yabancı. | Tuhaf, şaşılacak, bambaşka. | Dokunaklı. İLE Batan. )
- GARÎB ve/<> KARÎB
( Garib olan, karîb olur. )
- GARİBAN ile FAKİR
- [ne yazık ki]
GARİBAN ile/ve/değil/||/<> GARİBE
( Kimsesiz, zavallı, garip olan. İLE/VE/DEĞİL/<> Şaşılacak şey, yadırganacak şey. )
- GARİBİM ile/değil KARÎBİM
- GARİP[Ar.] değil/yerine/= ELGİN
- GARİP ile/ve/||/<> ESİR ile/ve/||/<> ÂŞIK
( Kolay kolay sağaltılamayacak olanlar... )
- GARİP/GARİBAN[Ar.] değil/yerine/= KİMSESİZ
- GARİP ile/ve/değil/||/<>/< YOKSUN
- GARİPÇE ile/değil/yerine GEREKÇE
- GARİP/LİK ile/ve İLGİNÇ/LİK
( WEIRD/STRANGENESS vs./and INTERESTING )
- GARİPSEMEK ile YADIRGAMAK
( TO FIND STRANGE vs. TO REGARD AS A STRANGER )
- GARİZ değil GALİZ
( Kaba ve çirkin. )
- GARK OLMAK
( KENDİNİ BIRAKMAYA RÂZI OLMAK )
- GARK ve/> VECD ve/> MEVT
- GARNET ile/||/<> SUGİLİT
( Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. İLE/||/<> Mor renkli nadir bir mineral. )
- GARNİTÜR değil/yerine/= YANLIK
- GARNİZON[Fr. < GARNISON] değil/yerine/= ASKERÎ BİRLİKLERİN BULUNDUĞU YER/KENT/BÖLGE/ALAN
( Bir kenti savunan ya da yalnız orada bulunan askerî birlikler. )
- GARS ile/||/<> KAL ile/||/<> KÂL
( Ağaç, fidan dikmek. İLE/||/<> Ağaç sökme, çıkarmak. İLE/||/<> Söz, konuşmak. )
- GARUDA ile/ve GANEÇ(GANESHA)
( Yarı koç, yarı insan. İLE/VE Fil başlı insan. )
- GASBETMEK değil/yerine/= KAPALLAMAK
- GASP değil/yerine/>< FERÂGAT
- GASP değil/yerine/= KAPAL
- [ne yazık ki]
!GASP ile/ve/||/<>/> !KARMANYOLA[İt. < CARMAGNOLA]
( Bir nesneyi, sahibinin izni ve haberi olmadan zorla alma. İLE/VE/||/<>/> Kent içindeki ıssız yollarda ölümle korkutarak yapılan soygunculuk. )
- GASTE değil GAZETE
- GASTRALJİ ile GASTREKTOMİ ile GASTRİT ile GASTROİNTESTİNAL ile GASTROENTEROLOG ile GASTROENTEROLOJİ ile GASTROİNTESTİNAL TRAKT ile GASTROPLASTİ ile GASTROSKOPİ
( Mide ağrısı. İLE Mide çıkarımı. İLE Mide yangısı. İLE Mide/bağırsak [ile ilgili] sindirim dizgesi, sindirim yolları. İLE Sindirimbilim uzmanı. İLE Sindirimbilim. İLE Sindirim dizgesi, sindirim yolları. İLE Mide onarımı. İLE Mide bakısı. )
- GASTRİK ÜLSER ile/||/<> DUODENAL ÜLSER
( Mide zarında yara oluşumu. İLE/||/<> On iki parmak bağırsağında yara oluşumu. )
- GASTRİT ile/||/<> GASTROENTERİT
( Mide zarının yangılanması ile mide ağrısı ve hazımsızlık. İLE/||/<> Mide ve bağırsakların yangılanması ile sürgün ve kusma. )
- GASTRİT ile/||/<> PEPTİK ÜLSER
( Mide zarının yangılanması ile mide ağrısı ve hazımsızlık. İLE/||/<> Mide ya da onikiparmak bağırsağında açık yaralar. )
- GASTRİT ile/||/<> ÜLSER
( Mide zarının yangılanması. İLE/||/<> Mide ya da bağırsak duvarında yara oluşması. )
- GASTRİT[Fr.] ile ÜLSER[Fr.]/KARHA[Ar.]
( Ansiklomedi'deki açıklamaları okumak için burayı tıklayınız... )
( Mide mukozası yangısı. İLE Sindirim örgenlerinde ve özellikle mide ile onikiparmak bağırsağında görülen yara. )
- GASTROENTERİT ile/||/<> GASTROÖZOFAGEAL REFLÜ
( Mide ve bağırsakların yangılanması ile sürgün ve kusma. İLE/||/<> Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması. )
- GASTROENTERİT ile/||/<> GASTROÖZOFAGEAL REFLÜ
( Mide ve bağırsakların yangılanması ile sürgün ve kusma. İLE/||/<> Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması. )