
D ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(7/130)
- İLKOKUL FİŞLERİ:
ALMANYA'DA ile İNGİLTERE'DE ile JAPONYA'DA ile [ne yazık ki]
TÜRKİYE'DE
( Üretim ve yaşam, disiplinle başlar. İLE Geçmişini bilmeyen, geleceğini belirleyemez. İLE Yaşamak için üreteceksin. İLE Ali, ata bak! )
- ALNIN ile/ve/||/<>/> GÖĞSÜN
( Ak. İLE/VE/||/<>/> Pak. )
- ALNINI "KARIŞTIRMAK" ile/ve/||/<> ALNINI KARIŞLAMAK
- ALOFTALMİ[Fr.] ile ALOKİNEZİ[Fr.] ile ALOMETRİ[Fr.] ile ALOPATİ[Yun.] ile ALOPESİ[Fr.] ile ALOTROFİ[Fr.] ile ALOTROPİ[Yun.] ile ALOZOM[Fr.]
( Gözün iris renginin değişikliği kusuru. İLE Gövdenin bir örgenini hareket ettirmek isteyince, onun yerine karşı yandaki örgenin hareket etmesi biçiminde beliren hareket bozukluğu. İLE Bir örgenin, gövdenin bütününe oranla daha hızlı gelişmesi bozukluğu. İLE Sayrıya verilen ilacın, sağlam biri üzerinde denendiğinde, sayrılığın belirtilerine karşıt belirtiler göstermesi. İLE Kıl ve saçların yokluğu ya da dökülmesi, kellik. İLE Çeşitli gıdalarla beslenme olanağı. İLE Bir nesnenin hiçbir kimyasal değişikli yokken ayrı özellikler gösterebilmesi. İLE Erillik/dişillik belirlenmesindeki kromozom. )
- ALOGAMİ[Fr.] değil/yerine/= TOZLAŞMA/TOZLANMA
( Eril örgenlerdeki çiçek tozunun, rüzgâr ya da böceklerin aracılığıyla çiçeklerin tepeciğine konması, döllenme. | Polen tanelerinin rüzgâr, böcek, su gibi etkenlerle dişi üreme gözelerine ulaşması. | Sporlaşma. )
- ALOHA ile/ve BULA
( [Merhaba!] Hawaii'de. İLE/VE Fiji'de. )
- ALOPESİ/ALOPECIA[İng.] değil/yerine/= SAÇ YA DA KIL DÖKÜLMESİ | SAÇSIZLIK KELLİK
- ALP ile/||/<>/> ALPÂGUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yiğit, kahraman, bahadır. İLE/||/<>/> Tek başına düşmana saldıran, hiçbir biçimde yakalanmayan yiğit. )
- ALPHA İLE BETA İLE GAMMA İLE NEUTRON ile/||/<> RADYASYON TÜRLERİ
( İyonlaştırıcı radyasyon çeşitleri. )
( Formül: α: 2p+2n )
- ALPHA İLE BETA İLE THETA İLE DELTA İLE GAMMA ile/||/<> BEYİN DALGALARI
( EEG frekans bantları. )
( Formül: f = 8-13 Hz (alpha) )
- ALPİN[Fr.] ile ALPİNUM[Fr.]
( Dağların ağaç sınırının yukarısında kalan, sürekli yeşil çayırlar ile kaplı bölge. İLE Düzlüklerde, ovalarda Alp bitkileri yetiştirmek için kurulan botanik bahçeler. )
- ALSANA ile AL SANA
- ALT ÇENE DİŞLERİ ile/ve ÜST ÇENE DİŞLERİ
( ... İLE/VE Kökleri daha uzundur. [Yerçekimine karşı koymak üzere böyle olduğu biçiminde yorumlanmaktadır.] )
- ALT ÇENE ve ÜST ÇENE
( CÂM-I SÎM[gümüş kadeh][mecaz]: Sevgilinin çenesi. )
( )
( ZEKAN[çoğ. ZÜKUN] )
( ZENAH/DÂN )
( LOWER JAW/MANDIBLE and UPPER JAW/MAXILLA )
- ALT DEĞİŞKE ile/ve ÜST DEĞİŞKE
- ALT EKSTREMİTE/LOWER EXTREMITY[İng.] değil/yerine/= BACAK
- ALT GEZEGENLER ile/ve/||/<> ÜST GEZEGENLER
( Merkür ve Venüs. İLE/VE/||/<> Mars, Jüpiter, Satürn. )
- ALT HAVA YUVARI ile GÖZ YUVARI ile HAVA YUVARI ile ISI/SICAK YUVARI(MAGMA KATMANI) ile IŞIK YUVARI ile İYON YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YER YUVARI
( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yer gazyuvarındaki atom ve moleküllerin, güneş ışınlarıyla iyonlaştığı, 80-400 km. yükseklikler arasındaki katman. İLE ... İLE 12 km. İLE 150 km. İLE ... İLE 5000 km. )
- ALT SINIF ile ALT ŞUBE ile ALT TAKIM ile ALT TÜR
- ALT-ÜST ETMEK ile YERLE BİR ETMEK
- ALTAMİRA[İsp.] değil/yerine/= KUZEY İSPANYA'DA BULUNAN RESİMLİ MAĞARALAR VE BÖLGESİ | MAĞARA RESMİ
- ALTBİÇİMLİK -ile
( ALLOMORPHY )
- ALTERASYON ile/||/<> ALİTERASYON
( Değişiklik. İLE/||/<> Ses yinelemesi. )
- ALTERNANS[Fr.] ile ALTERNATÖR[Fr.]
( Ard arda dönüp gelme, nöbetleşe gelme. İLE Dalgalı elektrik akımı veren üreteç. )
- ALTERNATİF SPLİCİNG ile/||/<> POLİADENİLASYON
( Alternatif splicing çoklu mRNA İLE poliadenilasyon 3 kuyruk. )
( Formül: Multiple mRNAs İLE 3-prime processing )
- ALTERNATİF[İng. < ALTERNATIVE] değil/yerine/= DALGALI
- ALTERNATİF ile/ve/||/<> TEKABÜLİYET
- ALTERNATÖR ile/||/<> DİNAMO (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Alternatör AC, dinamo DC üretir )
( Formül: AC jeneratör İLE DC jeneratör )
- ALTES[İt.] değil/yerine/= PRENS VE PRENSESLERE VERİLEN ONURLAMA SANI
- ALTI ile ALTI
( Rakam. İLE Bir nesnenin tabanı. )
( SIX vs. SIX )
- ALTI[6] ile ARTI[+]
- ALTI ile ATLI
( 6 | Bir nesnenin/konumun altı. İLE ... )
- ALTIN KÖKÜ ile BOYA KÖKÜ ile EĞİR KÖKÜ/OTU ile HELVACI KÖKÜ/ÇÖVEN ile MEYAN KÖKÜ ile EK KÖK ile SAÇAK KÖK ile YUMRU KÖK
( Güney Amerika'da yetişen, kusturucu niteliği olan bir kök, ipeka. İLE ... İLE Dere ve durgun su kenarlarında yetişen, 50-125 santimetre yüksekliğinde, çok yıllık ve otsu bir bitki, eğir kökü. İLE Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki. İLE Fasulyegillerden, 30-60 santimetre yüksekliğinde, tüysü yapraklı, mavimsi, mor çiçekli, tatlı olan toprak altı bölümleri hekimlikte ve serinletici içeceklerin yapımında kullanılan, çok yıllık otsu bir bitki. İLE Sapın yanlarından çıkan ince kök. İLE Buğdayda olduğu gibi asıl kökün çevresindeki ek köklerin gelişmesiyle oluşan kök topluluğu. | Kök boğazının hemen alt kısmından başlayıp çok dallanmış olarak toprakta yüzeysel biçimde gelişen kök. İLE Patates, pancar, yer elması gibi yumru biçiminde olan kök. )
( CEPHAELIS IPECA CUANHA cum ... cum ACORUS CALAMUS cum SAPONARIA OFFICINALIS cum GLYCYRRHIZA GLABRA cum ... cum ... cum ... )
- ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ
( 1.6180339887 [φ = (1 + √5) / 2 = 1.6180339887498...] ve/<> 0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, 610, 987 ... [son iki sayının toplamı alınarak devam edilir] )
( Dizideki ardışık iki sayının oranı, sayılar büyüdükçe Altın Oran'a yaklaşır. )
( MİMARLIK ÜZERİNE ON KİTAP - VITRUVIUS[Marcus Vitruvius Pollio, M.Ö. 80 ile 15] )
( Altin_Oran.mp4 [1] | Altin_Oran2.mp4 [2] )
( )
( Wikipedia'da... http://tr.wikipedia.org/wiki/Altin_oran )
( Okuduğunuz Herşeye İnanmayın: Salyangoz Kabukları ve Fibonacci Sayıları
Kişiler, mucizelere inanmak ister. Yaşamın tamamının mucizelerle dolu olmasını isterler. Her şeyin birbirine kusursuz bir biçimde oturmasını, olaylar, olgular ve sistemlerde hiçbir pürüz olmamasını isterler. Bu, insan türünün beyin yapısı ve çalışma ilkeleri düşünüldüğünde anlaşılırdır. Fakat yine de tanıdığımız en karmaşık yapı olan beynimizin, bu kadar basit hatalara düşebildiği gerçeğini göz önünde bulundurarak, etrafımızı incelerken çok daha dikkatli ve gerçekçi olmamız gerekmektedir. Burada, yardımımıza bilimsel yöntem ve analiz metotları koşmaktadır. Çünkü kişiler, kendilerini kandırmaya açıktır. Duygularına hemencecik yenik düşerler, bu bakımdan zaafları vardır. Söylediğimiz gibi, her şeyin büyüleyici, her şeyin sıradışı, her şeyin olağanüstü, her şeyin masalsı olmasını isteriz. Ancak doğa kusurludur. Bu kusurları görmemezlikten gelerek bilim üretemeyiz. Çünkü kusurlara bakarak, hataları anlayarak, eksiklikleri fark ederek sistemlerin nasıl çalıştığını, nasıl çalışmaları gerektiğini, neden kusursuz olamayacaklarını anlarız. Hatta bu sayede onları geliştiririz, doğadakilerden daha başarılı sistemler üretebiliriz.
HP, Apple, Netscape Communications gibi birçok büyük teknoloji firmasında yazılım mühendisi olarak görev almış olan, aynı zamanda astronomi, biyoloji, matematik gibi alanlarda araştırmalar yürüten, teknoloji ve bilim yazarlığı yapan, bilimin yayılması için konuşmalara katılan Akkana Peck, deniz kabuklarının matematiği ile ilgili bir araştırma yazısı üzerinde çalışırken ilginç bir gerçekle karşılaşmış. Hikayeyi bilirsiniz: doğada kusursuz bir matematik olduğu, ayçiçeklerinden salyangoz kabuklarına, kol uzunluğumuzdan çeşitli kentlerin bulunduğu coğrafi lokasyonlara kadar her şeyin "özel bir matematik" dahilinde olduğu iddia edilir. Hatta kimi zaman üniversitelerin animasyon birimleri ve grafikerleri bile bunu öyle bir göstermektelerdir ki, sanki doğada hakikaten tüm canlıların uyduğu bir matematiksel/geometrik düzen varmış gibi bir algı yaratılır. Kolumuzun toplam uzunluğunun dirseğimizden parmak ucuna kadar olan uzunluğa oranının "altın oran"a uymak zorunda olduğunu sanarız. Deniz kabuklarının ve deniz minarelerinin gerçekten de Fibonacci sayılarına mükemmel biçimde uyduğunu sanar, ayçiçeği tohumlarının kusursuz bir matematiği takip ettiğine inanırız. Bunların hepsi koca bir hatadır. Akkana Peck bu gerçekle yüzleşmesini şöyle anlatıyor:
"Bir arkadaşımın üniversitedeki matematik dersine Fibonacci sayılarıyla ilgili bilgi vermek üzere davet edilmiştim. Daha lisedeyken Fibonacci sayıları üzerine araştırmalar yapmaya başlamıştım ve onların büyüyen bir şehrin güç istasyonlarını planlamada nasıl kullanıldığını incelemiştim. Tüm bunları o derste anlatacaktım, dolayısıyla araştırmalarımda bulduğum tüm görselleri bulmaya ihtiyacım vardı. Bilirsiniz, çam kozalaklarındaki, çiçeklerin yapraklarındaki, ağaçlardaki dallanmalardaki matematiksel oranları, Altın Oran'ı, Fibonacci/Altın Spiralini, vb. doğadaki matematiği gösteren görsellere ihtiyacım vardı. Örneğin bir Nautilus kabuğunun nasıl harika bir biçimde Fibonacci sayılarına uyduğunu göstermeyi istiyordum.
Çam kozalaklarını topladım, bazı fotoğraflar çektim, slaytlar hazırladım ve iş, altın orana uyan spiralleri göstermeye geldi. Ufak bir GIMP metni hazırlayarak bilgisayarımın otomatik olarak Fibonacci spiralini oluşturmasını sağladım. Sonrasında, bir odacıklı Nautilus fotoğrafı aramaya başladım. Amacım, bu spirale ne kadar kusursuz biçimde uyduğunu göstermekti. Sonunda Wikipedia'dan harika bir örnek buldum. GIMP içerisine yapıştırdım ve üzerine altın spirali çizdim. Sonrasında ise birbirine uydurmak üzere boyutlarla oynamaya başladım. İmkansızdı. Hiçbir biçimde spiral, kabuğun biçimine uymuyordu!
Ne kadar çabalarsam çabalayayım, hiçbir biçimde kabuk ile spirali uyduramadım. Ben de Google Images'ı kullanarak daha fazla kabuk fotoğrafı bulmaya çalıştım. Bulduğum hiçbir kabuk spirale uymuyordu! Hatta Fibonacci sarmalına yaklaşamıyordum bile!"
Akkana Peck, bu konuda yalnız değildir. Başlangıçta sözünü ettiğimiz düşünceler, halk arasına o kadar yerleşmiştir ki, bizim matematiğimizden doğan bazı oranların doğada halikulade bir biçimde olması gerektiğini sanarız. Evet, bu oranlar kabaca doğadaki organizmaların yapılarında rastlanabilir. Aslında bunda şaşılacak bir şey yoktur. Örneğin Fibonacci sayıları dediğiniz sayılar, kademeli olarak bir önceki toplama eklenerek artan sayılardır. Bir deniz minaresi kabuğu da, bir önceki zaman diliminde üretilen kabuk miktarının üzerine konarak arttığı için, elbette, ister istemez Fibonacci sayıları dediğimiz sayıya uyacaktır. Bir ayçiçeğinin tohumları, merkezden başlayıp etrafa yayılır. Altın spiral de, belirli bir merkezden başlayıp etrafa yayılan çizgilerden elde edilir. Dolayısıyla ikisinin birbirine uyması kaçınılmazdır. Bizler bu oranları tanımlarız. Bu oranlar, gökten inmezler. Eğer doğada, bu oranları tanımladığımız temele uyan bazı sistemler varsa, o sistemlerin sonucunda yine bu oranları görmemiz son derece anlaşılırdır. Hatta bu, kaçınılmaz bir sonuçtur.
Daha açık bir örneği şöyle verebiliriz: tüm sayı sistemleri etrafımızda kendini tekrar eden objeleri kategorize ederek gelişmiştir. 1, 2, 3 gibi sayılar, aslında kategorizasyon amacı taşır. Tek olan bir olguya "1" deriz. Kendini tekrar ediyorsa, bu sayıyı arttırırız. Sayılar böyle oluşmuştur. Tüm matematik, bunun üzerine inşa edilmiştir. Dolayısıyla matematiği, doğadaki sistemleri tanımlamak için, doğadaki sistemlere bakarak geliştirdik. Örneğin matematikteki "türev" denen işlem, "değişim miktarını" verir. Dolayısıyla etrafımızda düzenli olarak değişen şeylere bakıp, türev hesabına uymalarına şaşıramayız. Ancak nedense bu matematiksel unsurların adı "altın oran" ya da "Fibonacci sayıları" gibi daha havalı isimler olunca, sanki özel bir anlamları varmış zannedilir. Halbuki tıpkı türev, integral, vb. matematiksel hesaplamalar gibi, bu oranlar da doğaya bakarak inşa ettiğimiz sistemlerin ürünüdür. Doğadaki sistemlerde bu matematiksel izleri görmemizde şaşılacak bir taraf yoktur.
Ancak sorun bu da değildir. Sorun, doğada bu oranlara uyduğu iddia edilen birçok sistemin, daha fazla sayıda veriyle gözden geçirildiğinde, bu oranlara hiç de uymadığını görmemizdir. Örneğin spesifik bir kişinin omuz-kol uzunluğunu, dirsek-kol uzunluğuna böldüğünüzde 1.618'e çok yakın bir sayı elde edebilirsiniz belki, ki bu "altın oran" olarak bilinir. Ancak 100 kişinin kolunu ölçtüğünüzde, bu orandan ciddi anlamda sapma olduğunu görürsünüz. Belki ortalamaları gene altın orana yakın olacaktır; ki bu son derece anlaşılırdır, çünkü bu oranların doğa yasalarının tanımından kaynaklandığı düşünülmektedir. Örneğin kütleçekiminin bir cismin yerden yüksekliğine etkisinin, ağırlıkla sınırlandırılmış olmasından ötürü birçok uzunluğun altın orana uymak zorunda olduğu düşünülmektedir ve bu konuda araştırmalar sürmektedir. Altın oran, sonradan keşfedilen bir özellik değildir. Doğada var olan oranlardan çıkarılan bir özelliktir. Eğer ki etrafımızda altın orana uyan obje sayısı gerçekten çok fazlaysa, beynimizin de bu oranı daha hoş görecek biçimde evrimleşmesi kaçınılmaz bir sonuçtur.
Science News'te yayınlanan bir makalede deniz kabuklarının spiralleri ele alınmıştır. 1999 yılında emekli matematikçi Clement Falbo San Francisco'da bulunan Kaliforniya Bilim Akademisi'nde bir dizi Nautilus kabuğunun ölçümünü yaptı. Bulguları ilginçti: evet, kabuklar altın spiral gibi logaritmik bir seriyi takip ediyordu. Ancak kabukların oranı 1.24 ila 1.43 arasında değişiyordu. Ortalama oranları ise 1.33'e 1'di! Bu, 1.618 civarında olması beklenen altın orana yakın bile değildi!
Sonradan, 2002 yılında aynı sorunu John Sharp da fark etti. Ancak matematikçilerin bu bulgularına rağmen halk arasında halen bu oranların canlıların yapısını %100 yönettiği ve bu canlıların gövdelerinin bu oranlara %100 uyduğu gibi saplantılı bir sanrı bulunmaktadır. Sharp şöyle söylüyor:
"Bu yanlış iddiayla ilgili en ilgi çekici olan şey, ne kadar yaygın olduğudur. Hatta bu konuları daha iyi bilmeleri gereken matematikçiler bile bu hataya düşmektelerdir. İşte bu, neden geometrinin daha geniş olarak ve sıradan olmayan bir biçimde öğretilmesi gerektiğini göstermektedir. Sadece geometri de değil, biçimler ve oranların görsel estetiği de düzgün öğretilmelidir."
Burada son olarak şu sorun doğmaktadır: bir sayı, bir diğerine ne kadar yakın olursa, tamamen uyduğu söylenilebilir? Yukarıdaki sayılar arasındaki fark matematiksel olarak barizdir. Dolayısıyla 1.33 sayısını gidip de "1.618'e çok yakın, dolayısıyla bu canlılar altın orana uyuyor." dememiz olanaklı değildir. Daha önce de söylediğimiz gibi, spirallerin büyüme tipinden ötürü buna benzer bir orana uyması kaçınılmazdır. Eğer doğadaki bir sistemin, belirli bir orana uyduğunu iddia edeceksek, ondalık basamağından sonraki en az 2-3 adet değerin o orana birebir uymasını bekleriz. Örneğin pi sayısını kullanırken 3.14 olarak almak yeterlidir. Daha fazlası hesaba dikkate değer bir katkı sağlamaz (ancak dahasını eklerseniz hesabınızın isabetliliği artar). Daha azı ise kabul edilmez, çünkü çok yüksek hata payı demektir. Benzer biçimde, Dünya'nın yerçekim ivmesini 9.81 almak kabul edilebilirdir; ancak 10'a yuvarlamak ilkokul düzeyinde bir hesap yapılmıyorsa kabul edilemez. Benzer biçimde, bir sistemin altın orana uyduğu iddia ediliyorsa, o sistemden aldığınız oran en azından 1.62 civarında olmaldır ki genelde doğrudan 1.618'e uyması beklenir. Ancak 1.3 gibi bir sayının 1.618'e yakın olduğunu, dolayısıyla sistemin "altın orana kusursuz biçimde uyduğunu" söylemek akıl, bilim ve gerçek dışıdır. )
( ... VE/<> Fn = Fn-1 + Fn-2 )
( GOLDEN PROPORTION/RATIO/MEAN/SECTION and/<> FIBONACCI NUMBERS/SERIAL )
- ALTIN ORAN ve/||/<>/> TEKRARLAYAN ALTIN ORAN
- ALTIN ORAN ve YAŞAMSALLIK
( GOLDEN PROPORTION/RATIO/MEAN/SECTION and VITALITY )
- ALTIN ZEHİRLİ OK KURBAĞASI ile ALTIN KURBAĞA
( bkz. 22307 İLE 1966'da, bilimkişilerince tanımlanmış bir kurbağadır. Soyu tükenmeden önce Kosta Rika'nın, Monteverdi ormanlarında sıklıkla bulunurlardı. Ne yazık ki, 1989'dan beri hiçbir yerde görülememiştir.[Yiyecek azlığı ve iklim değişikliklerinden dolayı yok oldukları düşünülüyor.] Bunlar da çok zehirli kurbağalardandı. )
- ALTIN ve GÜMÜŞ/FIDDA/SÎM/NUKRA
( Atom numarası 79, atomik kütlesi 196.97, ergime noktası 1064,76 ºC, kaynama noktası 2807 ºC, yoğunluğu 19.32 g/cm³, doğal olarak %100 bollukla 197 kütle numaralı [Au¹97;] kararlı izotopu biçiminde bulunan, 1.38MeV, ߯ ve 412keV gama ışınları yayınlayan, 2.7 gün yarılanma süreli 198 kütle numaralı radyoaktif izotopu [Au¹98;], tıpta, karaciğer sintigrafisinde kullanılan, havadan etkilenmeyen, sadece klor ve brom ile tepkimeye giren, dövülüp haddelenmesi kolay olduğundan dolayı kolay işlenebilen ve 10¯4 mm. kalınlığında yaprak haline getirilebilen, bazlarda ve hiçbir asitin tek başına etkileyemediği/çözündüremediği ancak hidroklorik ve nitrik asitlerin kral suyu denilen karışımında çözünen, yüksek değerli [1 ve 3 değerlikler alan], paslanmaz, parlak sarı renkli soy metal. [Au] VE Atom numarası 47, atomik kütlesi 107.88, yoğunluğu 10.5 g/cm³, ergime sıcaklığı 960ºC, kaynama sıcaklığı 1950ºC, kütle numarası 99-122 arasında yapay radyoaktif izotopları olan, ancak Ag¹07;[%51.35] ve Ag¹09;[%48.65] bolluk oranlarıyla doğal olarak bulunan, 107 ve 109 kütle numaralı kararlı izotopları, sırasıyla 30b ve 84b etki kesitleriyle nötron yakalayarak, kısa yarı ömürlü, ikisi de gama ve beta yayınlayarak bozunan Ag¹08; ve Ag¹10; radyoizotoplarına dönüştüğünden, nötron ölçümünde kullanılan fosfat camların etkinleştirilmesinde kullanılan, parlak, paslanmaz beyaz bir metal öğe. | En iyi iletkendir. )
( HACEREYN: İki taş. )
( ZEHEB, NAZAR/NAZÂRET / NADAR/MADÂRET ve FIDDA
NESÎK[: Altın. | Gümüş.] )
( ZER ve SÎM )
( GOLD and SILVER )
( L'OR et L'ARGENT )
( GOLD und SILBER )
- ALTIN(PARA) ile/ve/değil/yerine/||/<> SÖZ/KELÂM
( Doğada. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Kişide. )
- ALTINA SIÇMAK ile ALTINA SIÇMAK
( Dışkıyı tutamamak. İLE Altından yapılmış klozete/taşa dışkılamak. )
- ALTINDA EZİLMEK" ile "İÇİNDE BOĞULMAK"
- ALTINDA KALMAK ile/değil/yerine/< ALTINDAN KALKMAK
- [daha önce] "ALTINI ÇİZMEK(/ÇİZDİKLERİMİZİN)" ile/ve/değil/yerine/sonra/||/<>/< ÜSTÜNÜ ÇİZMEK
- ALTIPLANO:
BATI CORDILLERA ile/ve/<> DOĞU CORDILLERA
( Bolivya'nın Güneybatı'sındaki dağlık bölgede yer alan Altiplano, ülkenin Güneybatı'sı boyunca uzanarak, And Dağları'nı iki kola ayırmaktadır.[Rüzgâra açık, soğuk ve yüksek bir bölge olmasına karşın, ülke nüfusunun 3/4'ü bu bölgede yaşamaktadır.][Başkenti La Paz ve Oruro gibi ülkenin tüm büyük kentleri, bu bölgede kurulmuş.][Bolivya'ya, "Republica del Altiplano(Yüksek Plato Cumhuriyeti)" da denilmektedir.] )
- ALTIPLANO ile LA PAZ
( ... İLE Bolivya'nın başkenti La Paz, Altiplano'dan 434 m. düşük rakımda kurulmuş olması nedeniyle, soğuk dağ rüzgârlarına karşı nispeten daha korunaklıdır. )
( ... İLE Güney Amerika'nın, güneşe en yakın kenti ve dünyanın en yüksek başkentidir. )
( ... İLE Yüksek rakım nedeniyle, La Paz'a giden turistler halsizlik çekmektelerdir.[La Paz'a gidip de, yükseltinin yarattığı hastalıktan dolayı ölen diplomatların gömüldüğü bir "Büyükelçi Mezarlığı" da varmış.] )
( ... İLE Deniz seviyesinden yükseklik, kentin bir bölümünde 4000 m.'ye yakın, öbür bölümünde ise 3200 m. kadar. Yani, aradaki fark yaklaşık 1 km. Bu yüzden, sıcaklık ve bitki örtüsünde olduğu kadar, ekonomik ve toplumsal etkinliklerde de büyük farklar görülüyor. Düşük gelirli ailelerin yaşadığı mahalleler ve sanayi bölgesi, yüksek kesimlerde; orta halli ailelerin yerleşim bölgeleri ise daha alçak olan kesimde yer alıyor. Ama arada ters bir orantı var. Zenginlik arttıkça, "aşağılar" tercih ediliyor. La Paz'da, "yukarıdakiler"in sayısı, "aşağıdakiler"den çok fazla. Yani yoksulluk, "zirve"ye ulaşmış durumda. )
- ALTOBASO[İt.] değil/yerine/= YELKENİN ALT KENARI
- ALTRUİSM İLE KİN SELECTİON İLE RECİPROCAL ile/||/<> SOSYAL EVRİM
( İşbirliği evrimi. )
( Formül: Inclusive fitness )
- ALTTA (KALMAK) ile/değil AŞAĞIDA (BEKLEMEK)
- ALTTAN ALMAK ile/ve İDARE ETMEK
- ... değil ALTYAPI
- ALÜMİN[Fr. < ALUMINE] ile ALÜMİNYUM[Fr. < ALUMINIUM]
( Suda çözünmeyen, 2050 °C'de eriyen, beyaz bir toz olan alüminyum oksit. [Al2O3] İLE Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,98 olan, 660 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, beyaz, hafif bir öğe. [simgesi: Al] )
- ALUMİNA ile ALUMİNAT ile ALUMİNİT ile ALUNİT
- ALÜMİNYUM[Fr. < ALUMINIUM] ile ALPAKS[Fr. < ALPAX]
( Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,98 olan, 660 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, beyaz, hafif bir öğe. [simgesi: Al] İLE Kolayca bükülebilen alüminyum ve silisyum karışımı. )
- ALÜMİNYUM ile/değil GALYUM
( ... İLE/DEĞİL Çok seyrek bulunan, alüminyumu andıran, yoğunluğu 5.9, atom ağırlığı 69.72 olan, 29.8 °C'de ergiyen öğe. [simgesi: Ga] )
- ALÜN[Fr.] değil/yerine/= ŞAP[Ar. < ŞABB]
- MİL[Yun.]/ALÜVYON[Fr.]["ALİVYON" değil!] değil LIĞ/BALÇIK
- ALVE- ile/||/<> ALVEOL-/ALVEO-
( Kanal, kavite. İLE/||/<> Alveolusla ilgili, küçük kavitelerle ilgili. )
- ALVEOL/ALVEOLUS[İng.] değil/yerine/= HAVA KESECİĞİ | DİŞ YUVASI
- ALVEOLAR ile/||/<> BRONŞİAL
( Alveolar gaz değişimi İLE bronşial hava taşıma. )
( Formül: Exchange İLE conduction )
- AM[Ar.] ile ÂM[Ar. çoğ. A'VÂM] ile AMM[Ar. çoğ. AMMÂT] ile ÂMM[Ar. < UMÛM] ile HAMM[Ar.] ile HAM[Ar.]
( Sevgi. | İstek, istemek, istenilen. | Dişillik örgeni, vajina. İLE Yıl, sene. İLE Amca. İLE Genel/umûmî, herkese ait. İLE Şiddetli hararet. )
- A.M. ile/ve P.M.
- AMA NİYE? değil NİYE?
- AMA ÖYLE ile/ve/||/<>/> AMA BÖYLE
- AMA YİNE DE ... değil/yerine NEYSE Kİ ...
- AMÂ[Ar.] ile A'MÂ[Ar.] ile AMA[Ar.]
( Körlük, görmezlik, manevi körlük, bilgisizlik. | Yağmur bulutları. | Altında ve üstünde hava bulun(may)an bulut. İLE Kör. | Bilgisiz/cahil. İLE Bağlaç, fakat. )
- ... AMA ... ile/ve/<> KEŞKE ...
( Onu kaybettirir. İLE/VE/<> Kendini yok ettirir. )
- ÂMÂ ile KÖR
( Köre renk, sağıra ahenk olmaz! )
( DARÎR[çoğ. ADIRRÂ]: Doğuştan kör. )
- AMAÇ:
AYRICALIK değil/yerine HİZMET
- AMAÇ:
BİRLİK ve/<> BÜTÜNLÜK
- AMAÇ ile/= AMAÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Amaç. İLE Saban, pulluk. )
- AMAÇ ile/ve/değil/yerine ARAÇ
( Amaç, aracın/araçların devrede oluş süreçlerinin tamamlanmış olduğu sonuç. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Araç, amaca/sonuca yönelik çabanın içinde kullanılanların/ uygulananların her bir ayrı işlev parçası ve/ya da bütünü. )
- AMAÇ ve/||/<>/> DEĞER
( PURPOSE and/||/<>/> VALUE )
- AMAÇ/AMACI ile/ve/değil/yerine/||/<> NEDEN/İ
- ÂMÂ-İ MUTLAK ile/<> ÂMÂ-İ İZÂFÎ
( HİCÂB-I CELÂL: Mutlak körlük. )
- ÂMÂK[Ar. < MAAK/MAUK] ile A'MÂK[Ar. < UMK]
( Göz pınarları. İLE Derinlikler. )
( A'MÂK-I HAYAL adlı kitabı okumanızı salık veririz... )
- A'MÂL-ÜL-MA'DEN ile METALURJİ
( Metalurji. )
- AMAN ile ANAM
- AMAROKS FUGAKS/AMAUROSIS FUGAX[İng.] değil/yerine/= GEÇİCİ KÖRLÜK
- AMARULA ile SARHOŞLUK
( Meyvesinde alkol oluşan/bulunan ağaç/meyve. )
( )
- AMASYA ile AMASRA
( Orta Karadeniz'de. [Çorum - Merzifon - Amasya] İLE Batı Karadeniz'de. [Zonguldak - Bartın - Amasra] )
- AMATÖR TUTUM ile ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK
( AMATEUR ATTITUDE vs. MODESTY )
- AMATÖR değil/yerine/= ÖZENGEN/İSTEGEN
- AMATÖR ile/ve/= PES ETMEMİŞ AMATÖR/PROFESYONEL
- AMAZON IRMAĞI ve/||/<> ORNACO IRMAĞI
- AMAZON[Fr. < Lat.] ile AMAZON ["AMOZON" değil!]
( Savaşa katılan kadınlara eski çağların Amazonlarına benzetilerek verilen san. | Kadınların giydiği giysi. | Memesiz. İLE Güney Amerika'daki dünyanın en geniş ormanı ve ırmağının adı. )
- AMAZONİT ile/||/<> KRİZOKOL/KRİSOKOL
( Yeşil mavi renkte bir feldspat. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 6-6.5 İLE/||/<> 2-4
Işık Kırma İndisi: 1.52-1.53 İLE/||/<> 1.57-1.60
Rengi: Yeşil mavi İLE/||/<> Mavi-yeşil
Molekül yapısı: KAlSi³O8 İLE/||/<> (Cu,Al)²H²Si²O5(OH)4·nH²O )
- AMBARGO[Fr. < EMBARGO] ile SANSÜR[Fr. < CENSURE]
( Bir nesnenin serbest sürümünü engellemek için konulan yasak, engelleyim. | Bir devletin, gemilerin kendi limanlarından ayrılmasını yasaklama buyruğu, engelleyim. | Bir ülkenin dış dünyayla ilişkilerini engelleme, engelleyim. | Bir kişinin başka kişilerle ilişkilerini engelleme, engelleyim. İLE Her türlü yayının, sinema ve tiyatro yapıtının hükûmetçe önceden denetlenmesi ve gösterilmesinin izne bağlı olması, sıkı denetim. )
( EMBARGO vs. CENSORSHIP )
- AMBARLAR ile AMBARLI
( Cevizlibağ - Zeytinburnu'nda. İLE Avcılar'da. )
- AMBERBARİS[Lat.] ile SARIÇALI/KADINTUZLUĞU/ÇOBANTUZLUĞU
( Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, çiçekleri sarı, meyvesi ekşi ve kırmızı renkte, kabuğu ve kökü solucan düşürücü ilaç olarak kullanılan bir bitki. )
( BERBERIS VULGARIS )
- AMBİ-/AMBO- ile/||/<> AMPH- ile/||/<> -AMBİ ile/||/<> BASİ-/BASİO-/BASO- ile/||/<> -DROME ile/||/<> MARG-
( İkisi, iki yanda, iki yönlü/taraflı [ambidekster: İki elini de kullanabilen kişi]. İLE/||/<> İkisi, iki yanda, hakkında, çevresinde, çift, ikili. İLE/||/<> Yürüme, yer değiştirme. İLE/||/<> Tabanla ilgili, alt kısımla ilgili, bazionla ilgili, yürüme. İLE/||/<> Gidiş, seyir. İLE/||/<> Kenar. )
- AMBİDENTAT ile/||/<> KÖPRÜ LİGAND
( Ambidentat iki farklı atom SCN⁻, köprü iki metal μ-Cl. )
( Formül: Linkage İLE bridging )
- AMBLEM[Fr. < EMBLEME] değil/yerine/= SİMGE, BELİRTGE/BELİRTKE
- AMBLİYOPİ[Fr.] ile AMETROPİ[Fr.]
( Görme gücünde azalma, görme yitimi. İLE Gözdeki kırılma hatası. )
- AMBOLALİ[Fr.] değil/yerine/= BİR KONUŞMA SIRASINDA SÖYLENİLENLERLE HİÇBİR BAĞLANTISI OLMAYAN SÖZCÜKLERİN SIK SIK ORTAYA ATILMASI SAYRILIĞI
- AMBOLİ[Fr.] ile/ve/||/<> EMBOLİZM[Fr.]
( Yabancı bir nesne kütlesinin damarları tıkayarak kan akımını engellemesi. İLE/VE/||/<> Bir damarın kan pıhtısıyla tıkanması. )
- AMBULANCE değil AMBULANS
- AMBULANS SİRENİ ile POLİS SİRENİ ile İTFAİYE SİRENİ
- AMBULANS[Fr./İng. < AMBULANCE] değil HASTA TAŞIMA/NAKİL ARACI / CANKURTARAN
- AMDI ile/= ŞİMDİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Şu an. )
- AMD/KAST ile/ne yazık ki ŞİBH-İ AMD/KAST/ŞİBH-ÜL-HATÂ
( Niyet, kasıt, karar. İLE Birini kasten öldürme.[âlât-ı cârihadan olmayan bir şeyle] )
- AMEL ile UYGULAMA(TATBİK)
- AMEL/E ile/ve/||/<> CAALE ile/ve/||/<> FAALE
( Eylemek/işlemek. İLE/VE/||/<> işlemek. İLE/VE/||/<> Kılmak. )
( Yineleme/tekrar edilme ve yön/istikamet varsa. İLE/VE/||/<> Yapı değişiyorsa. İLE/VE/||/<> Herhangi bir devinim/hareket ise. )
- AMELE[Ar. < ÂMİL] ile HAMELE[Ar. < HÂMİL]
( İşçi, emekçi, ırgat, amel eden. İLE Taşıyanlar, kaldıranlar. )
- AMELİNE GÜVENMEK ile/ve/değil/yerine ALLAH'A GÜVENMEK
- AMENSALİZM[Fr.] ile/>< KOMENSALİZM
( Bi̇r bi̇tki̇ türünün aynı ortamdaki̇ başka bi̇r bi̇tki̇ türünden ötürü geli̇şememesi̇. Bir organizmanın ötekine zarar verip kendisinin etkilenmediği ilişki. İLE/>< Bir organizmanın yarar sağlayıp ötekinin etkilenmediği ilişki. )
- AMERİKA ARMUDU(AVOKADO) ile ÇAKAL ARMUDU ile DAĞ ARMUDU ile HİNT ARMUDU
( Defnegillerden, Amerika'da yetişen bir ağaç. | Bu ağacın, armuda benzer yemişi. İLE ... İLE ... İLE ... )
( PERSEA GRATISSIMA cum ... cum ... cum ... )
( AVOCADO (PEAR) vs. ... vs. ... vs. ... )
- AMERİKA BADEMİ ile HİNT BADEMİ ile TAS BADEMİ
- AMERİKA BİZONU ile AVRUPA BİZONU, BONNACON, VAHŞİ İNEK ile HİNT BİZONU, GAUR
( Dışkılarını, 70 metrenin üzerinde bir mesafeye püskürterek kendilerini savunurlarmış. [Ortaçağ dönemine ait metinlerden] )
- AMERİKA ELMASI ile DAĞ ELMASI/YABANİ ELMA ile DEVE ELMASI ile FİL ELMASI ile KİRAZ ELMASI ile PAMUK ELMASI ile LÜBNAN ELMASI[TUFFÂH-İ LÜBNÂN] ile YER ELMASI/BADAT/TUFFÂH-ÜL-ARZ[Ar.]
- ROCKY DAĞLARI:
AMERİKA'DA ile/ve/||/<> KANADA'DA
- AMERİKA ÜZÜMÜ ile AYI ÜZÜMÜ ile BEKTAŞÎ ÜZÜMÜ ile ÇAVUŞ ÜZÜMÜ ile DENİZ ÜZÜMÜ ile KÖPEK ÜZÜMÜ ile KUŞ ÜZÜMÜ ile TİLKİ ÜZÜMÜ
- AMERİKA VİZONU ile AVRUPA VİZONU
( ... İLE Avlanma sırasında, nabızları, dakikada 300 kez atabilmektedir. )
( MUSTELA VISON cum MUSTELA LUTREOLA )
- AMERİKAN BEZİ = KAPUT BEZİ
- AMERİKAN İNGİLİZCESİ ile İNGİLİZ İNGİLİZCESİ
- AMERİKAN TİMSAHI ile TİMSAH[Ar.]
( Tatlı suda yaşarlar. İLE Bazıları tuzlu suda yaşarlar. )
( Karada saldırgan değildir. İLE Büyük ve saldırgandır. )
( Tek çenelerini kullanırlar. İLE İki çenelerini de kullanırlar. )
( ... İLE Daha uzun ve daha dar burunları vardır. Gözleri daha öndedir. Dördüncü dişleri alt çeneden dışarı taşar. )
( Mide özsularında, demir ve çeliği eritmeye yetecek kadar hidroklorik asit vardır. )
( ARCHOSAURIA: Timsahları, dinozorları ve kuşları içeren sürüngen öbeği. )
( CAYMAN[Amazonlar'da] ile ... )
( [kökeni/etimolojisi] EL LAGARTO DAS INDIAS[İsp. Hint kertenkelesi] ile KROKODEILOS[Yun.]: Kertenkele. [İlk kez Heredot kullanmıştır.] )
( |
|
)
(
Tarihin en büyük timsahı. [Avustralya, 1957. boyu 8,6 m.] )
( Yaşamları boyunca, 2000 civarında diş değiştirirler. İLE ... )
( Anne timsahlar, yuvalarındaki yumurtaların üstünde yatma olanağı bulamazlarsa yumurtaların serin ortamda büyümesiyle dişi timsahlar çıkıyor. Üzerlerinde yatma olanağı bulurlarsa yumurtaların sıcak ortamda büyümeleri sonucunda eril timsahlar çıkıyor. )
( 68 dişleri vardır. )
( Timsahlar, terlemez. )
( ... ile TİMSÂH[çoğ. TEMÂSÎH] )
( ... ile NEHENG/NİHENG[çoğ. NEHENGÂN] )
( ALLIGATOR vs. CROCODILE )
( ... cum CROCODILUS )
- AMERİKYUM[Fr. < AMERICIUM] = AMERİSYUM
( Atom numarası 95, yapay olarak elde edilen aktinitlerden bir öğe. [simgesi: Am] )
- AMETİST ile/||/<> GARNET
( Mor renkte bir kuvars türü. İLE/||/<> Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 6.5-7.5
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.72-1.94
Rengi: Mor İLE/||/<> Kırmızı
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> Fe,Mg,Ca,Mn)³(Al,Fe,Cr)²(SiO4)³ )
- AMETİST ile/||/<> LARİMAR
( Mor renkli bir kuvars türü. İLE/||/<> Yalnızca Dominik Cumhuriyeti'nde bulunan mavi bir pektolit türü. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 4.5-5
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.60-1.61
Rengi: Mor İLE/||/<> Mavi
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> NaCa²Si³O8(OH) )
- AMETİST ile/||/<> SİTRİN
( Mor renkte bir kuvars türü. İLE/||/<> Sarı renkte bir kuvars türü. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 7
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.54-1.55
Rengi: Mor İLE/||/<> Sarı
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> SiO² )
- AMETİST ile/||/<> TURKUAZ
( Mor renkli bir kuvars türü. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkli bir fosfat. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 5-6
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.61-1.65
Rengi: Mor İLE/||/<> Mavi-yeşil
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> CuAl6(PO4)4(OH)8·4H²O )
- AMETİST ile/||/<> ZİRKON
( Mor renkte bir kuvars türü. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 7.5
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.92-1.98
Rengi: Mor İLE/||/<> Kahverengi, kırmızı, yeşil
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> ZrSiO4 )
- AMETRİN ile/||/<> AMETİST
( Ametist ve citrin karışımı. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 7
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.54-1.55
Rengi: Mor ve sarı İLE/||/<> Mor
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> SiO² )
- AMETRİN ile/||/<> CİTRİN
( Ametist ve citrin karışımı. İLE/||/<> Sarı renkli bir kuvars türü. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 7
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.54-1.55
Rengi: Mor ve sarı İLE/||/<> Sarı
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> SiO² )
- AMETRİN ile/||/<> MORGANİT
( Ametist ve citrin karışımı. İLE/||/<> Pembe ila turuncu renkte bir beril. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 7.5 - 8
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.57 - 1.58
Rengi: Mor ve sarı İLE/||/<> Pembe ila turuncu
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> Be³Al²Si6O08 )
- AMEZİT[Yun.] değil/yerine/= YAPRAKLI BİR MİNERAL
- AMFİ:
YUNAN ile/ve/||/<>/> ROMA
- AMFİ[Fr. < AMPHI] ile ODEON[Fr.]
( Dinleyicilerin oturduğu, sıraları arkaya doğru basamaklı olarak yükselen yapı. | Yunan ve Roma'da açık hava tiyatrosu. | Basamak basamak yükselen yer biçimi. İLE Temelde müzik icra edilen, genelde üstü kapalı amfi tiyatro biçiminde inşâ edilen yapılardır. | Eski Yunan'da müzisyenlerin konser verdiği basamaklı yer. )
- AMFİZEM/EMFİZEM[FR. < EMPHYSÈME] değil/yerine/= SÜREĞEN BRONŞİT | HAVA YA DA GAZ GİRMESİ SONUCUNDA, BİR GÖZENİN/DOKUNUN ŞİŞMESİ | HAVA HAPSİ
- AMFOTER ile/||/<> NÖTR
( Amfoter hem asit hem baz İLE nötr ne asit ne bazdır )
( Formül: Al(OH)₃ İLE H₂O )
- AMİDON[Fr.] değil/yerine/= NİŞASTA
- AMİGDALA YOLU ile/ve/||/<> NEOKORTEKS YOLU
( Kısa ve hızlı. İLE/VE/||/<> Uzun ve yavaş. )
- AMİKSİ[Fr.] değil/yerine/= NORMAL MUKOZA SALGISININ YOKLUĞU
- ÂMİL KUVVET ile/ve FAİL KUVVET
( Etken. İLE/VE Etkin. )
- AMİLAZ[Fr. < AMYLASE] ile/||/<> AMİLOZ[Fr.] ile/||/<> ENZİM[Fr. < ENZYME]
( Bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik nesne. İLE/||/<> Nişastasının %20'sini oluşturan, boyanabilir nesne. | Dokuların özel bir nesneyle dolmasından ileri gelen sayrılık. İLE/||/<> Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim. )
- AMİN ile ÂMİN
( Kimya terimi. İLE Dua. )
- AMİN[Fr. < AMONYAK] ile ÂMİN[Ar. < İbr.]
( Amonyaktaki hidrojen yerine tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı. İLE "Allah kabul etsin" anlamında, duaların arasında ve sonunda kullanılır. )
- AMINIZA[Tr.] ile/değil HAMINIZA[Azr.]
( ... İLE/DEĞİL Hepinize. )
- AMİNO ASİT İLE PEPTİT İLE POLİPEPTİT İLE PROTEİN ile/||/<> PROTEİN HİYERARŞİSİ
( Proteinlerin yapı taşlarından işlevsel moleküle kadar organizasyon seviyeleri. )
( Formül: R-CH(NH₂)-COOH )
- AMİNO ASİT ile PEPTİD
( Proteinlerin yapı taşları niteliğindeki organik asit. | Bir ya da birçok amin ve asit işlevi içeren bileşikler. İLE İki ya da daha çok amino asitten oluşan protein bileşiği. )
( AMİNO-[Fr.]: Organik bileşiklerde bir amin görevi bulunduğunu gösteren ön ek. )
( AMINO ACID vs. PEPTIDE )
- AMİP[Yun.] ile ÖGLENA[Fr.]
( Amipler takımından, gövdesinin biçim değiştirmesiyle oluşan geçici kollar ya da ayaklar üzerinde sürünerek yer değiştiren, tatlı ve tuzlu sularda yaşayan tek gözeli canlı. İLE Tatlı sularda yaşayan, kamçı biçimindeki uzantısı ile devinen, mekik biçimindeki tek gözeli canlı. | Botanikçilerin bitki, zoologların hayvan kabul ettiği canlı. )
- ÂMİR ile/ve/||/<> EMÎR
( Tek ve tekil buyruk/emir veren. İLE/VE/||/<> Çok ve çoğul buyruk/emir veren. )
- AMİRAL[Fr.] değil/yerine/= DENİZHAN
- AMİRAL ile VİSAMİRAL[Fr.]
( ... İLE Amiralden bir rütbe aşağıdaki deniz subayı. )
- AM[İ]YOTONİ ile/||/<> AM[İ]YOTROFİ
( Kas gergi yitimi. İLE/||/<> Kas erimesi. )
- ÂMM ile/||/<> ÂMME EMLAKI ile/||/<> ÂMM VE ŞÂMİL ile/||/<> ÂMME ARÂZİSİ
( Genel/umumi, herkese ait. İLE/||/<> Kamu taşınmaz malları. İLE/||/<> Genel ve kapsamlı. İLE/||/<> Kamu toprağı. )
- ÂMM[Ar.] ile AMR[Ar.]
- AMNEZİ[Fr. < AMNESIE] ile PARAMNEZİ
( Bellek yitimi. İLE Bellek bozukluğu. )
- AMNİOTA ile/||/<> ANAMNİOTA
( Amniota amniyon zarı İLE anamniota yok. )
( Formül: Amniotic egg İLE aquatic )
- AMNİYON/AMNİYOS[Alm. < Yun. < AMNION/AMNIOS] değil/yerine/= DÖL KESESİ
( AMNİYOSKOPİ[Fr.]: Amniyos sıvısının incelenmesi. )
- AMNİYON/AMNİYOS ile/||/<> AMNİYON SIVISI ile/||/<> AMNİYOSENTEZ
( Sürüngenlerde, kuşlarda ve memelilerde dölütü[embriyoyu] saran ve içinde amniyon sıvısı bulunan zar.[Karada yumurtlayan hayvanların tümünün yumurtasında da bulunan amniyon, balıkların ve kurbağagillerin yumurtalarında yoktur.] İLE/||/<> Amniyon kesesi içinde bulunan ve dölütün[embriyonun] nemli, su içeren bir ortamda yüzmesini sağlayan sıvı. İLE/||/<> Genellikle gebeliğin ikinci ya da üçüncü evresinde/trimesterinde yapılan doğum öncesi test.[Fetüsteki Down Sendromu gibi genetik bozukluklar ya da kromozonal bir durum olup olmadığının tanımlanabilmesi için kullanılır. Amniyosentez sırasında fetüsü çevreleyen amniyotik keseden az miktarda amniyotik sıvıyı çıkarmak için ince bir iğne kullanılır. Bu sıvı örneği daha sonra laboratuvarda test edilir. Gebelik sırasında fetüs, amniyotik kesenin içinde büyür. Amniyotik sıvı, fetüsü çevreler ve korur. Fetüsün bazı gözelerini de içerir.] )
- AMONYAK[Fr.] ile AMONYUM[Fr. < AMMONIUM]
( Azot ve hidrojen birleşimi olan, keskin kokulu bir gaz. [NH3] | İçinde bu gazın eritilmiş bulunduğu su. İLE Amonyaklı tuzlarda maden rolü oynayan bir birleşim kökü. [NH4] )
- AMONYAK/NIŞADIRRUHU ile/ve/<> NIŞADIR[Fars.] ile/ve/<> NIŞADIRKAYMAĞI
( ... İLE/VE/<> Amonyak tuzu. İLE/VE/<> Amonyum karbonat. )
- AMOR[Fr.] ile AMOR[Fr.]
( Bir tür kumaş. İLE "Öl! Öldürün!" buyruğu. )
- AMORA[İt.] değil/yerine/= "YELKEN AÇ!" UYARISI/BUYRUĞU
- AMORAL[Fr.] değil/yerine/= TÖRE/AHLÂK DIŞI
- AMORE ve/||/<>/< MORE ve/||/<>/< ORE ve/||/<>/< RE
( Sevgi/Aşk. VE/||/<>/< Ahlâk. VE/||/<>/< Söz. VE/||/<>/< Eylem. )
- AMORF İLE KRİSTAL İLE KUASİKRİSTAL ile/||/<> KATI DÜZEN TÜRLERİ
( Atomik düzenleme seviyelerine göre katılar. )
( Formül: Penrose döşeme )
- AMORF POLİMER ile/||/<> KRİSTALİN POLİMER
( Amorf düzensiz saydam, kristalin düzenli opak. )
( Formül: PS İLE HDPE )
- AMORTİSMAN[Fr. < AMMORTISSEMENT] değil/yerine/= YIPRANMA/AŞINMA PAYI
( Belirli bir borcun azar azar ödenmesi. | Bir kuruluşa yatırılan paranın, belirli bir süre içinde kazançtan ayrılan parayla geri alınması. )
- AMPA İLE NMDA İLE KAİNATE ile/||/<> GLUTAMAT RESEPTÖRLERİ
( Farklı glutamat reseptör türleri. )
( Formül: Mg²⁺ blok (NMDA) )
- AMPER ile VOLTAMPER[Fr.] ile KİLOAMPER ile MİKROAMPER
( Elektrik akımında şiddet birimi. İLE Dalgalı gerilimde, 1 voltluk bir gerilim altında, 1 amperlik bir akımın ürettiği güç birimi. İLE Değeri bin amper olan akım şiddeti birimi. İLE Amperin milyonda birine eşit akım şiddeti birimi. )
- AMPER ile/||/<> YASASI
( Ampere yasası İLE elektrik akım birimi )
( André-Marie Ampère tarafından 1827 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1775-1836) (Ülke: Fransa) (Alan: Fizik, Matematik) (Önemli katkıları: Elektrodinamik, amper birimi) )
- AMPERE YASASI ile/||/<> FARADAY YASASI
( Ampere akımın manyetik alanı, Faraday değişen manyetik alanın elektromotor kuvveti )
( Formül: ∮B·dl = μ₀I İLE ε = -dΦ_B/dt )
( Michael Faraday tarafından 1831 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1791-1867) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kimya) (Önemli katkıları: Elektromanyetik indüksiyon, elektroliz) )
- AMPİR[Fr. < EMPIRE] -
( Fransa'da ortaya çıkıp daha sonra Avrupa'ya yayılmış olan yapı, mobilya, giyim vb.ne ait bir üslûp. )
- AMPİRİK/EMPİRİK[İng. < EMPIRICAL] değil/yerine/= DENEYSEL/DENEYİMSEL, GÖRGÜL / DOLAYSIZCA
- AMPİRİK ile EMPİRİK
( İkisi de aynı anlamda fakat seslendirilişleri kişilerin yeğlemesine göre değişiyor. )
- AMPLİFİKASYON ile/||/<> AMPLİFİKATÖR ile/||/<> AMPLİFİYE ETMEK
( Çoğaltma, artırma, güçlendirme. İLE/||/<> Yükselteç. İLE/||/<> Çoğaltmak, artırmak, güçlendirmek. )
- AMPLİFİKASYON/AMPLİFİKATÖR[Fr. < AMPLIFICATEUR] değil/yerine/= YÜKSELTME/YÜKSELTEÇ
( Alçak ya da yüksek frekanslı akımların, yararlı etkilerini artırmaya yarayan araç. )
- AMÛD ile/||/<> SEMEK
( Dikme. | Yükseklik. İLE/||/<> Yükseklik. )
- AMUT/AMUD(UYLA)[Ar.] ile ÂMÛT[Fars.] ile HAMUD(UYLA)[/HAMUTFars. < HAVUT / (Slav.?)]
( Sütun, direk. | Değnek, sopa. | Başka bir hatla 90 derece açı yaparak birleşen hat, dikme. | Kumandan/komutan, önder. | Dik, dik durumda. Dikme, direk, sütun. İLE Yalçın kayalarda ve yüksek yerlerde bulunan kuş yuvası. İLE Deve semeri. | Arabaya koşulan hayvanın boynuna geçirilen ağaç ya da meşin çember. )
- AMYOSTENİ[Fr.] değil/yerine/= ENERJİ YOKLUĞU[İSTENÇLİ/İRÂDÎ HAREKETLERDE]
- ÂN'!:
"KAYDETMEK" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KAYBETMEK
- ÂN ve MEKÂN ile/ve/||/<> ZAMAN ve ZEMİN
- AN[Ar.] ile ÂN[Ar.]
( -dan, -den. [ANH, ANHÂ] İLE En kısa süre. )
- AN ile AN ile AN
( Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir bölümü. Kıpı, lahza, dem. İLE İki tarla arasındaki sınır. İLE Canlının, duygu ve davranışlar dışındaki süreç ve etkinliklerinin bütünlüğü.[An bulanıklığı/yorgunluğu.] )
( MOMENT vs. EDGE vs. MIND )
- AN ile/ve/||/<>/> ANI
- TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US
( RUH ile/ve/||/<> ZEKÂ ile/ve/||/<> ZİHİN ile/ve/||/<> AKIL )
( Akıl;
* Sınır tayin eder;
* Kendine rakip kabul etmez;
* Buyurucudur )
( Akıl yönetimindeki zihin, düşünceyi verir. )
( Ayna güneşi çekmek için hiçbir şey yapamaz. O sadece parlaklığını koruyabilir. Zihin de hazır olur olmaz güneş onun içinde parlar. )
( Karmaşamız(teşevvüş), yalnızca zihnimizdedir. )
( Berrak bir zihin ve temiz bir kalp için çaba gösterin. )
( Duygu ve düşünceyi olağan koşullarda ayırd edemeyiz, ancak akıl bunu sağlar. )
( Zekâ, özgürlüğe açılan kapıdır ve uyanık dikkat, zekânın anasıdır. )
( Zekâ, bilme gücünün, zihindeki yansımasıdır. )
( Zekâ, doğruluk, Hürmüz'ün; cehalet, yalan ise Ehrimen'in sıfatlarıdır. )
( Our confusion is only in our mind.
Seek a clear mind and a clean heart. )
( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Türevsel bir yeti/meleke olarak müdrike. İLE/VE/||/<> Çıkarım yetisi/melekesi olarak akıl.[bkz. KANT] )
( GEIST mit/und/||/<> INTELLIGENZ mit/und/||/<> VERSTAND mit/und/||/<> VERNUNFT )
( RUH ile/ve/||/<> ZEKÂ ile/ve/||/<> ZİHİN ile/ve/||/<> AKIL )
( SOUL vs./and/||/<> INTELLIGENCE vs./and/||/<> MIND vs./and/||/<> REASON )
- ÂN ve/||/<>/> CÂN ve/||/<>/> CANÂN ve/||/<>/> CİHÂN
- ÂN ile/<> ESNÂ
( En kısa zaman birimi. İLE/<> Ara, aralı, vakit, sıra. )
- AN ile/ve NOKTA
( Tek başlarına tanımlanamayan fakat tüm tanımların başlangıcılardır. )
( Kuşatılamaz, kavranamaz, tutulamazlar. )
( MOMENT vs./and POINT )
- ANA ARTER değil ARTER
- ANA ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANA UC
- ANA GİBİ YÂR, BAĞDAT GİBİ DİYÂR OLMAZ değil ENÂ GİBİ YAR(UÇURUM), BAĞDAT GİBİ DİYÂR OLMAZ
- ANA KOL İLE KIRMIZI DEV İLE BEYAZ CÜCE ile/||/<> YILDIZ EVRİM AŞAMALARI
( Yıldızların yaşam döngüsü aşamaları. )
( Formül: M < 1.4 M☉ → Beyaz cüce )
- ANA KOL ile/||/<> DEV KOLU
( Ana kol H füzyonu dengede İLE dev kolu He füzyonu genişleme. )
( Formül: H→He İLE He→C )
- ANA KUCAĞI ve/<> BABA OCAĞI
- ANA OMURGA değil OMURGA
- ANA TÜMCE -ile
( MAIN CLAUSE )
- ANÂ'[Ar.] ile ÂNÂ'[Ar. < ÂNÎ] ile A'NÂ'[Ar. < İNV] ile ANA[Ar.]
( Güçlük, zahmet, meşakkat. İLE Gece yarısı vakitleri. İLE Taraflar, nâhiyeler. İLE "Anne" sözünün/hitabının kısaltılmışı. )
- ANA değil/yerine/= ONA
- ANABELİAN GEOMETRY ile/||/<> CLASSİCAL GALOİS THEORY
( Anabelian geometry cebirsel eğrileri Galois grubuyla yeniden inşa ederken İLE classical Galois theory alan genişlemelerini inceler )
( Formül: Geometric fundamental group )
- ANABOLİK ile/||/<> ANABOLİZM[A] ile/||/<> ANABOLİZAN ile/||/<> ANAEROB[İK] ile/||/<> ANAEROP
( Özümsel/yapımsal. İLE/||/<> Özümleme/yapım. İLE/||/<> Dirimleyici. İLE/||/<> Oksijensiz [yaşayan], havacıl olmayan, havasız, oksijensiz. İLE/||/<> Hava sevmez. )
- ANABOLİZMA[Fr.] ve/||/<> ANABOLİZAN[Fr.]
( Özümleme işlemlerinin tümü. VE/||/<> Proteinlerin kolay sentezlenmesini sağlayıp aşırı parçalanmasını azaltarak özümlemeyi artıran nesne. )
- ANABOLİZMA ile/||/<> KATABOLİZMA
( Anabolizma yapım İLE katabolizma yıkım reaksiyonlarıdır )
( Formül: Protein sentezi İLE sindirim )
- DOĞUM/DOĞAN:
ANADAN ile/ve/<> EĞİTİMDEN ile/ve/<> KENDİNDEN
( Beşer/beden. İLE/VE/<> İnsan. İLE/VE/<> Adı anılan/anılmayan. )
- ANADOLU BİLGELİĞİ ve/> ANTİK MISIR ve/> ANADOLU BİLGELİĞİ
- ANADOLU HİSARI(GÜZELCEHİSAR/YENİCEHİSAR) ile/ve ANADOLU HİSARI
( Kale. [65 x 80 m.lik bir alanı kaplar. Duvarları 2.5 m. kalınlığındadır. 3 kulelidir.] İLE/VE Semt. [Adını bu kaleden almıştır] )
- ANADOLU HİSARI ile/ve ANADOLU KAVAĞI ile/ve ANADOLU FENERİ
( Kanlıca - Kandilli arasındadır. İLE/VE Boğaziçi'nin kuzeyinde, Karadeniz'in başlangıcındadır. )
- ANADOLU ile ASYA (KITASI)
- ANADOLU KÜLTÜRÜ ile/ve/<> ANADOLU KÜLTÜRLERİ
( )
- ANADOLU MERKEZLİ DÜNYA TARİHİ
- ANADOLU NEOLİTİĞİ ile/||/<> MEZOPOTAMYA NEOLİTİĞİ
( Anadolu Neolitiği MÖ 9000'de yerleşik İLE Mezopotamya Neolitiği MÖ 8000'de gelişti. Anadolu kuru tarım İLE Mezopotamya sulama tarımı yaptı. Göbeklitepe Anadolu'nun İLE Mezopotamya'dan önce gelişmiş kültür merkezini gösterir. )
( Klaus Schmidt tarafından 1995 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1953-2014) (Ülke: Almanya) (Alan: Arkeoloji) (Önemli katkıları: Göbeklitepe'yi keşfetti ve kazılarını yönetti (1995-2014), Neolitik Devrim teorilerini değiştirdi, tapınak-yerleşim önceliği hipotezi) )
- ANADOLU TÜRKÜLERİ ile/ve/değil İSTANBUL TÜRKÜLERİ
( Daha çok, doğal, insanî ya da çeşitli felâketlerden/sıkıntılardan dolayı yaşanan acılarıyla yazılır/yakılır. İLE/VE/DEĞİL Aşk acılarıyla yazılır/bestelenir. )
( ... İLE/VE/DEĞİL Karagöz-Hacivat gösterilerinde sıkça -ve her tipleme için ayrı- kullanılır. )
- ANADOLU UYGARLIĞI ile/ve/değil ANADOLU UYGARLIKLARI
- ANADOLU ile/ve AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
- ANADOLU[Yun.] = AYDINLIK
( Doğu yönü, doğu yönündeki ülke. )
- ANADOLU ile/ve/||/<> RUMELİ
( Celâl. İLE/VE/||/<> Cemâl. )
( Asya kıtasında bulunan topraklarımıza verilen ad. İLE/VE/||/<> Avrupa kıtasında bulunan topraklarımıza verilen ad. )
- ANADOLU'DA:
HELVA "KARMAK/KARIŞTIRMAK" ile/ve/değil/||/<> HELVA BASMAK
- ANADROM[Yun.] değil/yerine/= YUMURTLAMAK İÇİN DENİZDEN IRMAKLARA GEÇİP YUKARI ÇIKAN BALIKLAR
- ANADUT[Yun.] değil/yerine/= DİREN/DİRGEN
( Ekin ve ot demetlerini arabaya yüklemeye ya da harmanı aktarmaya yarayan uzun saplı, üç dişli, ahşap araç. )
- ANAEROBİK[Fr. < ANAÉROBIQUE]/ANAEROBIC[İng.] değil/yerine/= OKSİJENSİZ ORTAMDA/KOŞULLARDA YAŞAYABİLEN | SERBEST OKSİJEN GEREKSİNIMSİZ
- ANAFAZ ile/||/<> TELOFAZ
( Anafaz kromozom ayrılma İLE telofaz çekirdek reform. )
( Formül: Separasyon İLE reform )
- ANAGLİF[Fr.] ile/ve/||/<> ANAGLİPTİK[Fr.]
( Oymalı bir yapıt ya da kabartma heykel. İLE/VE/||/<> Körler için hazırlanan kabartmalı baskı biçimi. )
- ANAGOJİ ile ANALOJİ
( İlk nedene yükselmeye çalışılan düşünme yolu. Tümevarım türü. İLE Andırış, benzerlik, benzetim, örnekseme, kıyas. )
- ANAHTAR[Yun.]["ANAKTAR" değil!]/MİFTÂH[Ar.] değil/yerine/= AÇKI/AÇAR
- ANAHTAR ile PAPAĞAN ANAHTARI
( ... İLE Saçtan yapılmış küçük çaplı boru ve bağlantı parçalarının sökülüp takılmasında kullanılan anahtar. )
- ÂNAK[Ar.] ile A'NÂK[Ar.] ile A'NÂK[Ar. < UNK]
( Çok/en zarif. İLE Boynu uzun [kişi]. İLE Boyunlar, gerdanlar. | Yaprak sapları. | Rüzgârla kalkan toz bulutu. )
- ANAKARA ile ANKARA
- ANAKİKLİK/PALİNDROM ile AMBİGRAM
( Tersinden okununca da aynı anlamı veren sözcük ya da tümce. İLE Tersine çevirme. Sunulduğu biçimiyle okunabildiği gibi tam tersine çevrildiğinde de okunabilen görseller. )
( SANMA ŞAHIM | HERKESİ SEN | SÂDIKÂNE | YÂR OLUR
HERKESİ SEN | DOST MU SANDIN | BELKİ O | AĞYÂR OLUR
SÂDIKÂNE | BELKİ O | ÂLEMDE BİR | DİLDÂR OLUR
YÂR OLUR | AĞYÂR OLUR | DİLDÂR OLUR | SERDÂR OLUR
YAVUZ SULTAN SELÎM )
( )
- ANAKİKLİK ile AMBİGRAM
- ANAKLİTİK/ANACLITIC[İng.] değil/yerine/= DUYGUSAL BAĞIMLILIK
- ANAKONDA ile YEŞİL ANAKONDA
( ... İLE Güneydoğu Asya'da ve Amazon ormanlarında yaşarlar. )
( ... İLE 9 m.'yi aşabilirler. 250 kg. ağırlığında olabilirler. )
( ... İLE Suda, karada oldukları kadar yavaş değillerdir. )
( ... İLE Dünyadaki en ağır yılandır. )
( ANACONDA vs. GREEN ANACONDA )
- ANAKRONİZM değil/yerine/= ÇAĞAŞIM/TARİH YANILGISI/YANILTISI
- ANAL ile/değil ALAN
- ANALEPSİ[Fr.]/NEKAHAT/NEKAHET[Ar.] değil/yerine/= SAYRILIKTAN YENİ ÇIKMA
- ANALİST ile/||/<> ANALİTİK ile/||/<> ANALİZ ile/||/<> ANALİZANT ile/||/<> ANALİZÖR
( Çözümleyici. İLE/||/<> Çözümsel, çözümleyici. İLE/||/<> Çözümleme. İLE/||/<> Çözümlenen [kişi]. İLE/||/<> Çözümleyici. )
- MANTIK:
| ANALİTİK APRIORI >< SENTETİK APRIORI | ile/ve/||/<>/> SENTETİK APOSTERIORI
( Mantık. İLE/VE/||/> Matematik. İLE/VE/||/<>/> Fizik. )
- ANALİTİK İLE ORGANİK İLE İNORGANİK İLE FİZİKOKİMYA ile/||/<> KİMYA DALLARI
( Kimyanın ana alanları. )
( Formül: Interdisipliner alan )
- ANALİTİK YARGI ile/ve SENTETİK YARGI
( A, A'dır. İLE/VE A, B'dir. )
- ANALİZ[İng.]/TAHLİL[Ar.] yerine ÇÖZÜMLEME/ÇÖZGÜ
- ANALİZ ile/||/<> SENTEZ
( Analiz parçalara ayırma İLE sentez birleştirme yöntemidir )
( Descartes tarafından 1637 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1596-1650) (Ülke: Fransa) (Alan: Felsefe, Matematik) (Önemli katkıları: Kartezyen koordinat sistemi, cogito ergo sum) )
- ANALJEZİ/ANALGESIA[İng. < Yun.] ile ANALJEZİK/ANALGESIC[İng. < Yun.]
( Ağrı kesimi/ağrı yitimi. İLE Ağrı kesici/ağrı keser. )
- ANALOG İLE DİGİTAL İLE VARİATİONAL ile/||/<> KUANTUM SİMÜLASYON
( Kuantum sistemleri simüle etme. )
( Formül: H_sim ≈ H_target )
- ÖRGEN:
ANALOG ile/ve/||/<> HOMOLOG
( Kökenleri farklı ama işlevi aynı olan örgenlere verilen ad. Kökenleri farklı olmasına karşın yaptığı görevler aynı olduğundan, benzer biçim alan örgenlerdir.[İki örgen, birbiri ile aynı işlevi yerine getirse bile örgenleri ve düzenekleri farklı hayvan üzerindedir. Doğal sınıflandırmada bir önem taşımaz.][Örnekler: Serçe kanadı ve yarasa kanadı. İnsan ayağı, kuş kanadı, kartal kanadı, karınca ayağı, sinek kanadı ve kelebek kanadı.] İLE/VE/||/<> Kökenleri aynı ama görevleri birbirinden farklı olan örgenlerdir. Kökenleri aynı olmasına karşın gerçekleştirdikleri görevler farklı olduğu zaman farklı biçim alır.[Bu örgenlerin işleyişi, filogenetik adı verilen sınıflandırmaya tâbidir. Burada bilinen yapı, protein dizilimi ve morfoloji, embriyonik gelişim gibi etmenler bulunur. Yapısal farklara da çok dikkat edilir. Doğal sınıflandırma bakımından oldukça önemlidir.][Örnekler: Balık yüzgeci ve insan kolu. Yunusun ön yüzgeçleri ve atın ön ayakları, kedi bacağı ve insan kolu, balina yüzgeci ve yarasa kanadı.] )
- ANALOG ile/||/<> ANALOJİ
( Benzeşik, işlevdeş. İLE/||/<> Benzeşim, işlevdeşlik. )
- ANALOG ile DİJİTAL
( Sürekli değişen ve kesintisiz bir sinyal kullanır.[eski tip radyo dalgaları gibi] İLE Kesikli ve belirli aralıklarla değişen sinyaller kullanır.[bilgisayar verileri] )
( ANALOGUE vs. DIGITAL )
- ANALOJİ[Yun.] ile/ve/||/<>/> ANALOJİK[Fr.] ile/ve/||/<>/> ANALOG[Fr.]
( Bazı ortak yönleri olan iki şey arasındaki benzeşme, örnekleme. İLE Örneksemeli, andırmalı. İLE Benzeşimli. )
- ANALOJİ ile HOMOLOJİ
- ANALYTİC FUNCTİON ile/||/<> HARMONİC FUNCTİON
( Analytic kompleks türev, harmonic Laplace=0. )
( Formül: Complex differentiable İLE Δu=0 )
( Pierre-Simon Laplace tarafından 1799 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- ANALYTİCAL CHEMİSTRY ile/||/<> PREPARATİVE CHEMİSTRY
( Analytical chemistry bileşenlerin analiz ve ölçümünü yaparken İLE preparative chemistry büyük miktarda saflaştırma yapar )
( Formül: Quantitative analysis )
- [ne yazık ki]
!"ANAM, AVRADIM OLSUN" ve/||/<> !ANASINI SATAYIM
( Bu iki rezil lâf söylenmesin ve bu saçmalıkları duymayalım artık!!! )
- ANAMNEZ ile/||/<> ANAMNESTİK
( Öykü, anımsama. İLE/||/<> Öyküsel, anımsayıcı. )
- ÂNÂN[Fars. < ÂN] ile ANÂN[Ar. < ANÂNE] ile A'NÂN[Ar. < UNK]
( Onlar. İLE Bulutlar. İLE Ağacın ucu. | Ufuklar. )
- AN-/ANA- ile/||/<> AN- ile/||/<> ANO-
( Olmaksızın, değil. İLE/||/<> Yukarı, geriye doğru, yeniden, aşırı fazla. İLE/||/<> Yukarı, yukarı doğru, üst. )
- AN'ANÂT[Ar.] ile ANANAT ile ANÂNET[Ar.]
( Gelenekler, rivâyetler. İLE Üçlü çatal.[Dirgen/diren benzeri bir araç.] İLE Eşeysel güçsüzlük, iktidarsızlık. )
- ANÂNE[Ar.] ile AN'ANE[Ar. çoğ. AN'ANÂT]
( Bir bulut. İLE Gelenek, rivâyet. | Açıklamalar, tafsîlât. )
- AN'ANE ile/değil ANNEANNE
( Gelenek. İLE/DEĞİL Annenin annesi. )
- ANANE/Vİ[Ar.] değil/yerine/= GELENEK/SEL
- ANARTRİ[Fr. < Yun.]
( Dil tutukluğu, konuşma bozukluğu. )
- ANÂSIR-I CÜRMİYE[Ar.] değil/yerine/= SUÇ ÖĞELERİ
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(7/130)