Bugün[13 Ekim 2025]
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(60/130)


- IRMAK ile/ve GÖL ile/ve DENİZ ile/ve ANADENİZ/OKYANUS

( OKYANUS: BAHR-İ MUHİT/LEBLÂYE[KARA VE YEŞİL DENİZ] )

( ÂB-I REVÂN: Akarsu, ırmak. )

( KOKYTOS ve STYKS, yeraltı ırmaklarıdır. )

( En uzun ırmaklar:
Nil (Afrika) - 6,690
Amazon (Güney/South Amerika) - 6,570
Mississippi (Missouri) (ABD/US) - 6,212
Yangtze (Çin/China) - 5,520
Irtysh (Rusya/Russia) - 5,410
Hwang Ho (Çin/China) - 4,672
Congo (Afrika) - 4,667
Amur (Asya/Asia) - 4,509
Lena (Rusya/Russia) - 4,296
Mackenzie (Kanada/Canada) - 4,241 )

( ŞEH-RÛD ile/ve İSTEL ile/ve DERYÂ ile/ve ... )

( NEHİR[çoğ. ENHÂR] ile/ve BUHAYRA ile/ve BAHR[çoğ. BİHÂR] ile/ve UMMÂN/UKYÂNUS )


- IRMAK ile ŞATT[Ar.][çoğ. ŞUTÛT]

( ... İLE Büyük ırmak/lar. )


- İRMÂN[Fars.] ile ÎRMÂN[Fars.]

( Eğreti. İLE Dalkavuk. | Davetsiz olarak bir yere giren kişi. | Eğreti. | İstek, arzu. | Pişmanlık. )


- İRMİK HELVASI ile/ve UN HELVASI

( ... ile/ve HABÎS/A, BERÎK/E, BÜRÛK )


- İRMİK ile/ve HİNT İRMİĞİ/SAGU[Malezya dilinden]

( ... İLE/VE Bazı hurma ağaçlarının özünden çıkarılan ve pirinç gibi kullanılan nişastalı bir madde, hintirmiği. )


- İRONİ > ALAY ALIŞKANLIĞI


- İRONİ[Fr. IRONIE] değil/yerine/= ALAYSILAMA


- IRREGÜLER/IRREGULAR[İng.] değil/yerine/= DÜZENSİZ


- IRS[Ar.] ile IRZ[Ar.]

( Karı-kocadan her biri. İLE Şan ve şeref, namus, iffet. | Perde. )


- İRSÂ'[Ar.] ile İRSÂ'[Ar.] ile İRSÂ'[Ar.]

( Geminin demir atması. | Sağlamlaştırma, kuvvetlendirme, pekitme. İLE Yerinden ayrılma. İLE Uzun ve yaralayıcı bir aletle dürtme. )


- İRŞÂD HİLÂFETİ ile/ve HİZMET HİLÂFETİ


- İRŞÂD:
İLİM ÖĞRETMEK değil UYKUDAN UYANDIRMAK


- İRŞÂD ile/ve/<> AYDINLANMA

( Kendi özüne uzanmaya yönelik hareket edilmesi/edilmişliği. İLE/VE/<> ... )


- İRŞÂD ile/ve İNSAF

( Anlaşılabilmek için çekile(bile)n zahmet. İLE/VE ... )


- IRSÎ BAĞLAR ile/ve SIHRÎ BAĞLAR

( Kan bağı. İLE/VE Eşle/evlenmeyle birlikte gerçekleşen bağlar. )

( Şer'î. İLE/VE Tarikî. )


- IRSİ/YET[Ar.] değil/yerine/= KALITIM/SAL


- İRTEMEK ile İRTEŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Araştırmak. İLE Belirli bir konu üzerine kişiler arasında ortaya çıkan hesap sorma isteği. )


- İRTİÂS[Ar.] ile İRTİÂS/İRTİÂŞ[Ar. < RA'Ş]

( Silkinme, sıçrama, deprenme. İLE Titreme, sarsılma, ra'şeye tutulma. )


- İRTİBÂ[Ar.] ile İRTİBÂT[Ar. < RABT]

( Baharda, güzel bir yerde oturma. İLE Bağlanış, rabtedilme. | İlgi, ilgili olma. | Bağlantı, belirtilerin birbirini tutması. )


- İRTİBAK[Ar.] ile İRTİBÂK[Ar.]

( Zoraki gülme. İLE Karışma. | Çamura batma. | Bir işin ters gitmesi. | Dolambaçlı konuşma. )


- İRTİBÂT[Ar. < RABT] ile/ve/<> İMTİDÂD[Ar. < MEDD]

( Bağlanış, rabtedilme. | İlgi, ilgili olma. | Bağlantı, belirtilerin birbirini tutması. İLE/VE/<> Uzama, uzun sürme. | Uzay. )


- İRTİCÂ ile İLTİCÂ

( Hak ve hakîkata, doğruya, ilme, irfâna, insanlığa dönmek. Rücûdan; geri dönücülük, eskiyi istemek. Yoldan çıkmışın yola girmesi, dönmesi. İLE Sığınma. )


- İRTİCA ile İRTİCÂ

( Hak ve hakîkata, doğruya, ilme, irfâna, insanlığa dönmek. Rücûdan; geri dönücülük, eskiyi istemek. Yoldan çıkmışın yola girmesi, dönmesi. İLE Umma, ümit etmek. )


- İRTİCA/EN ile İRTİCAL/EN

( Geri. İLE Düşünmeden, ağzına geldiği gibi söyleme. )


- İRTİCÂL[Ar.] ile İRTİCÂLEN/İRTİCÂLÎ[Ar.]

( [şiir ve sözü] Birdenbire, düşünmeden içine doğduğu gibi söyleme/söyleyiş. İLE Düşünmeden, birdenbire, irtical suretiyle. )


- İRTİCALEN[Ar.] değil/yerine/= DOĞAÇLAMA


- İRTİCÂS[Ar.] ile İRTİCÂZ[Ar.]

( Gök gürlemesi. İLE Kısaltma. | Bahr-i recez'den şiir söyleme.[BAHR-İ RECEZ: Titrek.] )


- İRTİDÂ'[Ar. < RİDÂ] ile İRTİDÂ'[Ar. < RIDÂ]/İRTİZÂ'[Ar. < RIZÂ] ile İRTİDÂ'[Ar.] ile İRTİDÂD[Ar. < REDD]

( Örtünme, çarşaf gibi şeye bürünme. Beğenme, seçme. | Uygun bulma, râzı olma. İLE Süt emme. İLE Yasak olan şeyden geri durma, çekinme. İLE İslâm dinini bırakarak başka bir dini kabul etme. )


- İRTİDÂ'[< RIDÂ]/İRTİZÂ'[< RIZÂ] ile İRTİZÂH

( Bir şey kesilme, bir şeyden ziyân görme. | Beğenme, seçme. | Uygun olma, uygun bulma, râzı olma. İLE Özür dileme. | Biraz bahşiş alma. )


- İRTİDÂD[< REDD] ile DİNİNİ BIRAKARAK BAŞKA BİR DİNİ KABUL ETME

( DİNİNİ BIRAKARAK BAŞKA BİR DİNİ KABUL ETME )


- İRTİDÂD[Ar. < REDD] ile/>< İHTİDÂ'[Ar. < HİDÂYET]

( İslâm dinini bırakarak başka bir dini kabul etme. İLE/>< Doğru yola girme. İslâm dinini kabul etme, müslüman olma. )


- İRTİFÂ ile İRTİFAK

( Yükseklik. | Yükselti. İLE Dayanma. )


- İRTİFÂ/RAKIM[Ar.] değil/yerine/= YÜKSELTİ

( Bir noktanın, deniz yüzeyinden olan yüksekliği. | Bir yıldızdan bir bir gözlemcinin gözüne gelen ışın ile ufuk düzleminin oluşturduğu açı. )


- İRTİHÂL ile/değil İNTİHÂL

( Ölüm. İLE/DEĞİL Alıntı. )


- İRTİHÂS[Ar.] ile İRTİHÂŞ[Ar.] ile İRTİHÂZ[Ar.]

( Ucuz sayma/sayılma. İLE Istırap ve sıkıntı içinde bulunma, huzuru kaçma. İLE Rezil, kepâze olma. )


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB SUÇU:
ZORLAMAYLA(İCBAR) ile/ve/||/<> İKNÂYLA ile/ve/||/<> MUHATABININ HATASINDAN YARARLANARAK


- İRTİKAB["ka" uzun okunur] ile İRTİKÂB[Ar. çoğ. İRTİKÂBÂT]

( Bekleme, gözleme. İLE Kötü bir iş işleme. | Yiyicilik, rüşvet yeme. )


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB ile/ve/||/<> RÜŞVET ile/ve/||/<> ZİMMET ile/ve/||/<> GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

( [TCK md.] 250 ile/ve/||/<> 252 ile/ve/||/<> 247 İLE/VE/||/<> 257 )

( Kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendine sağladığı nüfûzu kötüye kullanarak, muhatap olduğu kişilerden yarar sağlamaya ya da bu kişileri yarar sağlama yönünde vaatte bulunmaya yönlendirmesi ile oluşur. Kamu görevlisinin tek taraflı olarak mağdurun irâdesini etkilemesi sonucunda işlenen bir suçtur. Seçimlik hareketli bir suç olup kamu yönetiminin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasındadır. [ “Özgü suç” olarak kabul edilen suçlardandır.][İrtikap suçunun edimcisi, kamu görevlisidir. Kamu görevlisi dışındaki kişilerin irtikap suçu işlemesi olanaklı değildir. Kamu görevlisi olmayan kişiler, suça katıldıklarında, irtikap suçuna yardım etme ya da azmettirme gibi katılım vargıları gereği yargılanabilirler.]

İLE/VE/||/<>

Görevinin gereği olan bir işi yapması ya da yapmaması için doğrudan ya da aracılarla bir kamu görevlisine ya da başka bir kişiye çıkar sağlanması.[Dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.]

İLE/VE/||/<>

Üstünde olan şey. | Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara ya da para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para ya da eşya. | Birinin, yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para. | Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü.

İLE/VE/||/<>

Kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluşan genel bir suçtur. )


- [ne yazık ki]
!İRTİKÂB ile/değil/yerine/= !YİYİCİLİK, RÜŞVET[Ar. < RİŞVET] YEME

( Bekleme, gözleme. | Kötü bir iş işleme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/= Yaptırılmak istenilen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için birine mal ya da para olarak sağlanan çıkar. )

( MÜRTEKİP[Ar.]: Kötü, uygunsuz işler çeviren. | Rüşvet yiyen/yiyici. )


- İRTİKAS[Ar. < RAKS]["ka" uzun okunur] ile İRTİKÂS[Ar.] ile İRTİKAŞ["ka" uzun okunur] ile İRTİKÂZ[Ar. < REKZ] ile İRTİKÂZ[Ar.]

( Salıntı, salınım. İLE Başaşağı yuvarlanma. İLE Savaşta askerlerin birbirine karışması. İLE Saplanıp yerinde durma, dikilme. | Bağlanma. | Nabzın atması, seğirme. İLE Iztırap duyma. | Gebelikte çocuğun karında hareket etmesi. )


- İRTİMÂS[Ar.] ile İRTİMÂZ[Ar.] ile İRTİMÂZ[Ar.]

( Suya dalıcılık, dalgıçlık. İLE Iztırap içinde kıvranma. İLE Yerinden oynatıp sıçratma. | Birini koruma. )


- İRTİVÂ'[Ar.] ile İRTİVÂH[Ar.]

( İçerek kanma. | Gövdedeki örgenlerin ve eklemlerin/mafsalların kalınlaşması. İLE Nöbetle çalışma. )


- İRTİYÂ'[Ar.] ile İRTİYÂH[Ar. < RİH]

( Korkma, ürkme. İLE Ferahlama. | Rüzgârlanıp rahatlama. )


- İRTİZÂ[Ar.] ile İRTİZÂ'[Ar. < RIZÂ] ile İRTİZÂ'[Ar. < RIZÂ] ile İRTİZÂH[Ar.]

( Bir şeyin eksilmesi, bir şeyden zarar/ziyan görme. İLE Beğenme, seçme. | Uygun bulma, râzı olma. İLE Süt emme. İLE Özür dileme. | Biraz bahşiş alma. )


- İRTİZÂK[RIZK] ile/ve/<> İRTİBAT[Ar. < RABT]

( Rızıklanma, rızk alma. İLE/VE/<> Bağlanış, bağlanma. | İlgi, ilgili olma. | Bağlantı. )


- İRVİ/İRWİ ile İRVİ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Hindistan'dan gelen bir ilaç. İLE Sivri, ince. )


- IRVİNG-WİLLİAMS SERİSİ ile/||/<> LİGAND BİTE AÇISI

( I-W M²⁺ kararlılık MnZn, bite açı chelate geometri. )

( Formül: Metal tercihi İLE sterik )


- IR/YIR ile YIR
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Aşk şiirleri/şarkıları. [gazel, gınâ] İLE Türkü, şarkı. )


- IRZA[Ar.] ile IRZÂ'[Ar.] ile IRZ'A GEÇMEK[Ar.]

( Otu çok olan yer, çayırlık. İLE Emzirmek, emzirilmek. İLE Tecavüz. )


- ÖNLEME:
İŞ KAZALARINDA ile/ve/||/<> MESLEK HASTALIKLARINDA

( [Gereken doğru/uygun koşulların sağlanmasıyla] %98 ile/ve/||/<> %100 )


- [ne yazık ki]
İŞ KAZASI ile/ve/değil BÜYÜK İHMAL


- İS MÜREKKEBİ ile/ve ZER/ALTIN MÜREKKEBİ


- İŞ VERMEK:
KİFÂYETSİZE ile/ve/||/<> MUHTERİSE ile/ve/||/<> KİFÂYETSİZ MUHTERİSE

( Başarısızlığa davettir. İLE/VE/||/<> Kavgaya davettir. İLE/VE/||/<> Fitneye davettir. )


- İŞ VERMEK:
YETERSİZE ile/ve/<> HIRSLIYA ile/ve/<> YETERSİZ HIRSLIYA

( Başarısızlığa neden olur. İLE/VE/<> Kavgaya neden olur. İLE/VE/<> Fitneye neden olur. )

( KİFÂYETSİZE ile/ve/<> MUHTERÎSE ile/ve/<> KİFÂYETSİZ MUHTERÎSE )


- İŞ YAŞAMINDA:
ÖZVERİ ile/ve/yerine PROFESYONELLİK

( IN BUSINESS: SELF-SACRIFICE vs./and PROFESSIONALISM
IN BUSINESS: PROFESSIONALISM instead of SELF-SACRIFICE )


- İŞ ile/ve/+/||/<> ARKADAŞ ile/ve/+/||/<> UYKU

( )


- İŞ ile/ve/||/<>/> BEN YAPMAZSAM HİÇKİMSENİN YAP(A)MAYACAĞI İŞ


- İŞ ile/||/<> ENERJİ

( İş enerji aktarımı İLE enerji sistemin iş yapabilme kapasitesi )

( Formül: W = F·d = ΔE )

( James Prescott Joule tarafından 1843 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- İŞ ile/||/<> GÜÇ

( İş kuvvetin yol boyunca etkisi İLE güç işin zamana oranıdır )

( W=F·d İLE P=W/t )


- İŞ ile/||/<> GÜÇ

( İş kuvvetin yol boyunca etkisi İLE güç işin zamana oranıdır )

( Formül: W=F·d İLE P=W/t )

( James Watt tarafından 1776 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- İŞ" ile/ve/||/<> HAREKET


- İS ile İŞ


- İŞ ile/ve İŞLEV

( WORK vs. FUNCTION )


- Îsâ[Ar.] ile ÎSÂ[Ar.] ile ÎSÂ'[Ar.] ile ÎSÂ'[Ar.] ile İSÂH[Ar. < VESAH]

( Hristiyanlık dininin peygamberi. İLE Teselli edip sabırlılığa teşvik etme/edilme. İLE Vasî yapma, vasiyet yapmaya memur etme. | Vasiyet etme. İLE Zenginleştirme/zenginleştirilme. | Genişletme. İLE Kirletme/kirletilme. )


- İ'ŞÂ'[Ar.] ile İŞ'Â'[Ar.] ile ÎŞÂ'[Ar.] ile İŞÂA/İŞÂAT[Ar. < ŞÜYÛ] ile İŞÂHA[Ar.]

( Akşam yemeği verme. İLE Şuâlanma, güneş, ışığını dağıtma. İLE Ağacın çiçek açması. İLE Haber yayma, herkese duyurma. İLE Misvak kullanma.[İSTİYÂK] )


- İŞÂAT/İŞÂA[Ar. < ŞÜYÛ] ile İŞÂÂT[Ar. < İŞÂA]

( Haber yayma, herkese duyurma. İLE Duyurmalar, yaymalar. )


- İSABETLİLİK ile/ve TUTARLILIK


- İSABETSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine HEDEFİ TUTTURAMAMA


- İS'ÂD[Ar. < SUÛD] ile İS'ÂD[Ar. < SA'D]

( Yükseltme, yukarı çıkarma. İLE Kutlu kılma, mes'ûd etme. )


- İS'ÂF[Ar.] ile ÎSÂF[Ar.] ile İsâf[Ar.]

( Birinin isteğini kabul edip yerine getirme. İLE Darıltma, eseflendirme. İLE Mekke putlarından biri. )


- İSAF[Ar.] ile İSAL[Ar.]

( Bir isteği, yerine getirme. İLE Ulaştırma. )


- İŞ'ÂL[Ar. < ŞAAL] ile İŞ'ÂR[Ar. çoğ. İŞ'ÂRÂT]

( Alevlendirme, alevi parlatma, tutuşturma, şûlelendirme. | Şiddetlendirme. İLE Yazı ile bildirme, haber verme. )


- İSÂLE[Ar. < SEYL | çoğ. SEYELÂN] ile İZÂLE[Ar. < ZEVÂL]

( Akıtmak. İLE Yok etme, giderme. )


- İŞALLAH değil İNŞAALLAH


- ÎSÂR[Ar.] ile İS'ÂR[Ar.] ile ÎSÂR[Ar.] ile İS'ÂR/İSGAR["ga" uzun okunur] ile İ'SÂR[Ar.] ile İ'SÂR[Ar.] ile İ'SÂR[Ar.] ile İSÂR[Ar.]

( Bağ, sargı. | Esirlik. İLE Fiyat biçme, narh koyma. İLE İkram, bahşiş. | Cömertlikle verme. | Dökme, saçma, serpme. | Kendi muhtaç olduğu halde bahşiş verme. | Seçme. İLE Çocuğun diş çıkarması. İLE Sürçdürme, ayak kaydırma. | Birini, büyüklere kötüleme/zemmetme. İLE Güçleştirme. | Fakirleşme. İLE İkindi zamanında bulunma. | Gelin olma çağına gelme. | Kasırga. İLE Keçi memesine takılan kese/torba. )


- İŞÂRÂT ile/ve/<> İBÂRÂT


- İSÂRE[Ar.] ile İSÂVE[Ar.]

( Tozu havaya kaldırma. İLE Ağız karalığı, gammazlık. )


- İŞARET ETMEK ile DİKKATLERİ ÇEKMEK/ÇEKMEYE ÇALIŞMAK


- İŞARET PARMAĞI ile/ve/değil/||/<>/< ÖTEKİ ÜÇ PARMAK

( Bir yanlışın/eksiğin savunması olarak kendimizi hatasız/suçsuz göstermek için başka bir şeyi/kişiyi işaret ettiğimizde, işaret ettiğimiz parmağımız, işaret edilen şeyle ilgili olsa bile olayların/olguların kökenindekinin, kaynağının ve ağırlığın bizim "düşünce/davranış" ve "yorumumuz" olduğunu, öteki üç parmağımız bizi gösterir. )

( %25. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< %75. )

( İyi birini gördüğünüzde, onu taklit etmeye çalışın. Kötü birini gördüğünüzde, onun kusurlarını, kendinizde de arayın. )


- İŞARET PARMAĞIYLA GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/|| AYAK İZİ


- İŞARET ile ÎMÂ


- İŞARET ile İŞMAR

( ... İLE El, göz ya da baş ile yapılan işaret. )


- İSBA[Ar.] ile İŞBÂ[Ar.]

( Arapların uzunluk ölçüsü.[kadem'in 1/12'si]. | Uzatma. İLE Karnını doyurma. | Doyum, doyma. )


- İSBA[Ar.] ile İSBÂH[Ar. < SEBH] ile İŞBÂ'[Ar. < ŞİB]

( Arapların uzunluk ölçüsü.[kadem'in 1/12'si] İLE Suda yüzdürme/yüzdürülme. İLE Karnını doyurma, doyrulma. | Doyma. | Çoğalma, çoğaltılma. | Arap nazımında, vezin ve kâfiye zorunluluğundan dolayı sözcüğe bir harf katma. )


- İSBÎDÂC[Ar.] ile İSFÎDÂC[Ar.]

( Üstübeç. )


- İŞBİRLİĞİ ile/ve/<> İŞBÖLÜMÜ

( ... İLE/VE/<> Kendiyle ilgili her işi yapmamak. )

( COOPERATION vs./and/<> DIVISION OF LABOUR )


- İŞBÖLÜMÜ ile/ve/> İŞBİRLİĞİ


- İŞÇİ ile BİLİMBİREYİ

( Emeğinin karşılığını almazsa çalışmaz, çalışmaya devam etmez.[Haklı olarak!] İLE Hiçbir karşılık almasa da sonuna kadar çalışır. )


- İŞE YARAYAN ile/ve/değil/||/<>/< İŞ GÖREN


- İŞEME ile/değil SİYME

( ... İLE/DEĞİL Kedi, köpeğin işemesi. )


- İŞEMEK/ÇÖĞDÜRMEK ile/ve SIÇMAK

( Değişim. İLE/VE Gelişim. )

( TO PEE/PISSING vs./and TO SHIT/DEFECATE/EGESTION/EXCRETION
Alteration. WITH/AND Development. )


- Isfahan ile ISFAHAN

( İran'da bir kent/eyâlet. İLE Türk müziğinde, dügâh perdesindeki makamlardan biri. )


- İSFENCİYYE-İ KARNİYYE ile İSFENCİYYE-İ KİLSİYYE

( Yumuşak susüngerleri. İLE Kireçli süngerler. )

( CÉRATOSPONGES avec CALEISPONGES )


- İŞGAL/MEŞGUL ETMEK değil/yerine/= İŞTEN ALIKOYMAK, OYALAMAK


- [ne yazık ki]
İŞGAL ile/ve/||/<>/> ÇÖLLEŞTİRME


- İŞGAL ile/ve/<> DEĞERSİZLEŞTİRME


- İŞGAL ile/değil/yerine ETKİLEME


- İŞGAL[Ar. < ŞUGL] ile İŞKÂL[Ar. < ŞEKL]

( Meşgul etme, işle uğraştırma. | İşten alıkoyma. | Tutma. | Oyalama. İLE Müşküllük, güçlük. | Güçleştirme, çetinleştirme. )


- İŞGAL ile İŞTİGAL


- İŞGAL[Ar. < ŞUGL] ile İSTÎLÂ'[Ar. < VELY]


- İŞGAL ile/ve/||/<>/>/< SAVAŞ


- İŞGAL ile/değil YAYILMA


- İSHAK KUŞU/BATAKLIK BAYKUŞU ile ÇİZGİLİ İSHAK KUŞU

( )

( OTUS SCOPS cum OTUS BRUCEI )


- İSHAL ile/değil ISHAL


- İSHÂL[Ar. < SEHL] ile İSHÂR[Ar.]

( Sürgün, iç sürme, mülâyim dışkılama. İLE Gece uyutmayıp uyanık bulundurma. )


- ISHAL ile/ve/<> ISLAH


- ISHAL ile İZHÂR


- İSHAL[< SEHL]["isal" değil!]/AMEL/LİNET[Ar.]/DİARE[İng.] değil/yerine/= SÜRGÜN/SÜRÜK/ÖTÜRÜK/CIRCIR (OLMAK)

( DIARRHEA )


- İSHAR ile İZHAR


- İŞİ İŞ


- ISI ve IŞIK...:
OLSUN ile/ve/||/<>/> DOLSUN


- ISI YALITIMI ile/ve/değil/<> ISI YÖNETİMİ


- İŞİ YÜRÜTMEK ile "İŞİ GÖTÜRMEK"

( EXECUTE vs. "TO BEAR" )


- ISI ile ÖZGÜL ISI

( ... İLE 1 gram maddenin sıcaklığını, 1 ºC değiştirmek için emilmesi ya da kaybedilmesi gereken su miktarı. )


- ISI ile/||/<> SICAKLIK

( Isı enerji aktarımı İLE sıcaklık moleküler hareket ölçüsüdür )

( Q=mcΔT İLE T(K) )


- ISI ile/||/<> SICAKLIK

( Isı enerji aktarımı İLE sıcaklık moleküler hareket ölçüsüdür )

( Formül: Q=mcΔT İLE T(K) )

( Daniel Gabriel Fahrenheit tarafından 1724 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- İSİG ile İSİG KÖL/İSİG GÖL
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sıcak. İLE Barsgan'da bir göl.[Uzunluğu otuz, eni on fersah.] )


- IŞIĞA, IŞIKLA BAKMAK ile/ve YÖNTEME, YÖNTEMLE BAKMAK


- IŞIĞI GÖRMEK ile/ve/değil/||/<>/< IŞIKLA GÖRMEK

( )


- IŞIĞI HAYAL ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARANLIĞI ANLAMAK


- IŞIĞIN:
YANSIMASI ile/ve/değil/||/<>/> KIRILMASI ile/ve/değil/||/<>/> SAÇILMASI

( Bir dalganın bir yüzeye çarparak geri dönmesi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Bir dalganın bir ortamdan başka bir ortama geçerken yön değiştirmesi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Işığın farklı yönlere dağılması. )

( REFLECTION vs./and/||/<>/> REFRACTION vs./and/||/<>/> SCATTERING :OF LIGHT )


- ... IŞIĞINDA ile/<> ... ÇERÇEVESİNDE


- İSİGLİK ile İSİGLİK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sıcaklık .İLE Aşk, sevgi. )


- IŞIK HIZI ile/değil/< DÜŞÜNCE HIZI

( Saniyede, 300.000 km. İLE/DEĞİL/< En hızlı olan. )


- IŞIK KONİSİ ile/||/<> NEDENSELLİK

( Işık konisi nedensel ilişkili olaylar, dışındakiler nedensel bağlantısızdır. )

( Formül: Timelike İLE spacelike )


- IŞIK MİKROSKOBU ile/ve ELEKTRON MİKROSKOBU ile/ve KUVANTUM MİKROSKOBU

( Işık, cam merceklerden oluşan kondansör tarafından örnek üzerine odaklanır, daha sonra görüntü objektif ve okulerdeki mercekler tarafından büyütülerek gözle ya da fotoğraf filmi üzerinde izlenir. İLE/VE Işık yerine elektron yayıcı kaynak [mikroskobun üst kısmında] kullanılır ve cam mercekler yerine elektromıknatıslar kullanılır. Yayılan elektronlar, kondansör mercekler tarafından örnek üzerine odaklanır. Objektif ve projektör mercekleri tarafından büyütülen görüntü, izlenmek üzere bir ekrana ya da fotoğraf filmi üzerine düşürülür. )


- IŞIK ŞİDDETİ ile/||/<> IŞIK AKISI (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Şiddet birim alan başına, akı toplam ışık miktarıdır )

( Formül: I=Φ/A İLE Φ )


- IŞIK ile/ve/<> AN

( LIGHT vs./and/<> MOMENT )


- IŞIK ile/değil/yerine/||/<>/< GELECEK (VAR/VAAD EDİYOR)


- IŞIK ile/||/<> GÖRME

( Görme kuramı ve ışığın doğası )

( İbn Heysem (Alhazen) tarafından 1015 yılında keşfedildi/formüle edildi. (965-1040) (Ülke: Basra/Kahire) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: Kitabul Menazır, optik biliminin kurucusu, bilimsel yöntem) )


- IŞIK ile/ve/||/<> GÜNEŞ IŞIĞI

( ... ile/ve/||/<> FÜRÛG-İ ÂFTÂB )

( SET ile/ve/||/<> JANSET )


- IŞIK ile/ve/||/<> IŞIĞIN YAYILIMI

( Fiziğin konusudur/alanıdır. İLE/VE/||/<> Matematiğin konusudur/alanıdır. )


- IŞIK ile IŞIN

( ... ile HUZME[Demet. | Işın demeti.(HUZME-İ ZİYÂİYYE)] )

( LIGHT vs. RAY )


- IŞIK ile IŞITAÇ/IŞITIN/LAMBA[Yun.]

( Ateş, ampül vb.'den gelen ışık. )

( GLAUKOS ve KYANOS: Işığın ve karanlığın göreli yoğunluğunu ifade etmek için kullanılırdı. )


- IŞIK ile/ve IŞTIN/AYDINLIK

( LUX cum/et LUMEN )


- IŞIK ile/ve/değil/yerine/||/&gt;&lt;/< KARANLIK

( Görmek isteyenler için. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>

( [not] LIGHT vs./and/but/||/>DARKNESS instead of LIGHT )


- IŞILKÜFLER ile IŞILKÜFLÜCE

( Çeşitli türleri, insan ve hayvanlarda, asalak yaşayan tatlıbitkiler takımı. İLE Evcil hayvanlarda, özellikle sığırlarda, ışılküflerden ileri gelen ve insana da bulaşabilen ilkel mantar sayrılığı. )


- İSİM CÜMLESİ ile/ve FİİL CÜMLESİ

( İsim + İsim'den ya da İsim + Fiil'den oluşur. İLE/VE Fiil + İsim'den oluşur. )

( Örnek: Hasan kaim. İLE/VE Nasara Hasan. )

( CÜMLE: Yargı bildiren sözcükler/kelimeler bütünü. )


- İSİM[Ar. < İSM | çoğ. ESMÂ] ile/ve/||/<> SEMÂ'[Ar. < SAMÂ | SÜMÜVV | çoğ. SEMÂVÂT]/GÖK

( Yukarı kaldıran/çıkaran. İLE/VE/||/<> Kalkık. )


- İSİM ile/ve/<> CİSİM/RESİM


- İSİM ile/değil İŞİM


- AD/İSİM ile/ve/||/<> ÖNAD/SIFAT ile/ve/||/<> EDİM/FİİL

( İşaret. İLE/VE/||/<> Nitelik. İLE/VE/||/<> Gerçekleşme. )


- IŞIMA ile/ve/||/<> ISIL IŞIMA


- İŞİMİZ/UĞRAŞIMIZ/HİZMETİMİZ:
| "YIKMAK" ve/ya da "YAKMAK" İLE | değil YAPMAK İLE


- İSİMLER = ESMÂ = NOMS


- IŞIN ile/||/<> DOĞRU PARÇASI

( Işın tek yönlü sonsuz İLE doğru parçası iki ucu sınırlıdır )

( Formül: [A ile∞) İLE [A ileB] )


- IŞIN ile IŞINIM/IŞIMA/RADYASYON[Fr.]

( Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti. | Işınetkin özdeklerin saçtıkları alfa, beta, gama ışınlarından her biri. | Bir noktadan çıkıp sonsuza giden yarım doğrulardan her biri. İLE Işın ya da tanecik yayımı, radyasyon. | Uzayda yayılan bir dalgayı oluşturan öğelerin tümü. | Bir erkenin ışık demeti durumunda yayılması. | Isının, bir kaynaktan ışın ve dalga devinimi yoluyla yayılması. )

( LIGHT vs. RADIATION )


- İŞİNE GELDİĞİ GİBİ ile ANLADIĞI KADAR


- İŞİNE GEL(ME)ME/GELEN ile/değil/ne yazık ki/||/<>/< KOLAYINA GEL(ME)ME/GELEN


- İŞİNE GELİRSE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYARSA/UYUYORSA


- İŞİNE GEL(ME)MEK/GELEN ile/ve/||/<> DEĞER BİLMEZLİK


- İŞİNE GEL(ME)MEK/GELEN ile/ve/||/<> İŞİNE YARAMAK/YARAYAN ile/ve/||/<>


- [ne yazık ki]
"İŞİNE GELDİĞİNDE" ile/değil/yerine/>< YERİ GELDİĞİNDE


- IŞINIM ile/||/<> İLETİM (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Işınım boşlukta elektromanyetik, iletim temas ile transferdir )

( Formül: Q=σAT⁴ İLE Q=kAΔT/d )


- IŞINIMA(RADYASYON) EN DAYANIKLI CANLI(HAYVAN):
KARAFATMA değil DEINOCOCCUS RADIODURANS BAKTERİSİ

( ... DEĞİL 1.5 milyon rad'a kadar dayanabilirler. Dondurulurlarsa bu sınır, iki katına çıkar. )


- ISIN/KALORİ[Fr.] ile KİLOKALORİ[Fr.]

( Normal atmosfer basıncında, ısınma ısısı 15 °C'lik suyunkine eşit olan bir cismin, bir gramının sıcaklığını 10 °C yükseltmek için gerekli ısı miktarına eşit olan ısı birimi. | Besinlerin, dokular içinde yanarak gövdenin ısı ve enerjisini sağlama değerlerini gösteren ölçü. İLE Büyük kalori. )


- IŞINLILAR

( Birgözeli hayvanların, kökbacaklılar sınıfına giren, protoplazmalarından, devinme ve duyu organı olarak, yalancıayak salan takım. )


- IŞINSAL ÇİÇEKLER = KAPİTULUMDAKİ DİLSİ KENAR ÇİÇEKLER = EZHÂR-I ŞUÂ'ÎYE = RAYONS, FLEURS RAYONNÉES, RUBANÉES, FLEURS LIGULÉES


- ISIRARAK ile KOPARARAK

( BITING vs. BREAKING OFF )


- ISIRGAN ÇORBASI ile/ve ISIRGAN YAĞLAŞI

( ... İLE/VE Mısırununu, muhallebi gibi pişirerek. [Kümbet Yaylası] )


- ISIRMAK ile/değil/yerine "DİŞLERİNİ GÖSTERMEK"


- İS-/İSO- ile/||/<> ANİS-/ANİSO-

( Eşit, benzer, aynı. İLE/||/<> Benzemeyen, eşit olmayan, farklı. [anisokori: Göz bebeklerinin farklı büyüklükte olması.] )


- ISITILAN KURBAĞA ÖYKÜSÜ değil/yerine SARI ÖKÜZ ÖYKÜSÜ

( ... DEĞİL/YERİNE Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapılacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.

"SUÇ, HEP O SARI ÖKÜZ'DE..."

Öküzlerin önderi Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:
"Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum. Bugüne kadar size zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Tüm suç hep o Sarı Öküz''de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım."

Boz Öküz ve heyeti, bu sözler üzerine, aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz'ü vermişler aslanlara. Bir tek, Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.

"AFERİN! SİZİ KUTLARIZ!"

Bir süre sonra, aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk'u istemişler:
"Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa siz normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim."

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk''u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.

"NEREDE KAYBETTİK BİZ BU SAVAŞI?"

Bu olay, sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda, öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "Verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar. Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri, önderlerine, "Ne oldu bize? Nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, zamanında ne kadar da güçlüydük" diye sormuş.

Boz Öküz, Benekli Öküz'ün sözlerini anımsayarak, gözleri nemli... "Biz, Sarı Öküz'ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı..." )


- ISITMA ile/ve/<> IŞITMA

( TESHÎN[< SAHN | çoğ. TESHÎNÂT] ile ŞAVK )


- ISKAÇA[İt.] ile ISKARÇA[İt.]

( Yelkenli gemilerde, direklerin alt uclarının içine oturtulduğu yuva. İLE Bir limanın, gemi kalabalığı içindeki durumu. | Bir şeyi, tıka basa doldurma. )


- İSKAL["ka" uzun okunur] ile İSKAR[Ar.] ile İSKÂR[Ar.]

( Ağır şey yükletme/yükletilme. İLE Hor/hakir görme. İLE Sarhoş etme. )


- ISKALARYA[İt.] -ile

( Çivilerin, halat basamakları. )


- İSKANBİL değil İSKAMBİL[Fr. BRISCAMBILLE]


- ISKARMOZ[İt.] ile ISKARMOZ[İt.]

( Gemilerin kaburgalarını oluşturan eğri ağaçların adı. | Kürek takmak için kayık ve sandalın yan kenarına dikine yerleştirilmiş ağaç çubuk. İLE Gövdesi yuvarlak, uzunca, pullu, burnu sivri, küçük palamut boyunda bir balık. )

( ... cum SPHYRAENA SPHYRAENA )


- İSKAT/ISKAT[< SUKUT | çoğ. ISKATÂT]["ka" uzun okunur] ile İSKÂT[< SÜKÛT]

( Düşürme/düşürülme. | Yok etme. | Hükümsüz bırakma. | Ölünün azapsız kalması için dağıtılan sadaka. İLE Susturma, sükût ettirme. | Tartışmada yanıt veremeyecek duruma getirme, ağzını kapattırma. | Kandırma, râzı etme. )

( ISKAT-I CENÎN: Çocuk düşürme. )


- İSKELE ile BENDER[Fars. çoğ. BENÂDİR]

( ... İLE Ticaret yeri, işlek ticaret iskelesi. )


- İŞKEMBE[Fars. < ŞIKENBE] ile/ve/> BÖRKENEK ile/ve/> KIRKBAYIR/KERGÜK ile/ve/> ŞİRDEN/ŞÎRDÂN[Fars.]/KUTNE

( Geviş getirenlerin, ilk ve en büyük mide bölümü. İLE/VE/> Geviş getiren hayvanlarda ikinci mide. İLE/VE/> Geviş getiren hayvanlarda üçüncü mide. İLE/VE/> Geviş getiren hayvanlarda dördüncü mide. )

( RUMEN vs./and/> RETIKULUM vs./and/> OMASUM vs./and/> ABOMASUM )


- İSKEMİK PERİYOT/ISCHEMIC PERIOD[İng.] değil/yerine/= YETERSİZ KANLANAN DÖNEM


- İŞKENCE ile/değil/yerine CEZA


- [ne yazık ki]
!İŞKENCE ile/ve/<> !İNSANLIK DIŞI "UYGULAMA"


- İSKENDER[< İSKÂNDAR] KENTİ ile/ve/||/<>/> KALINTISI

( Beş. İLE/VE/||/<>/> İki. )


- İŞKİL/İŞKÎL[Ar. < ŞEKL] ile İŞKİL/İŞKÎL[Fars.]

( Güçlük, zorluk. İLE Şüphe, hile. | Kötü bir durumla karşılaşma sanısı, kuruntu, vesvese. | Önden sağ ve arkadan sol ayağı beyaz olan at.[Araplarca hiç makbul sayılmaz] )


- İSKORBÜT[Fr. < Lat. < Rus.] ile İSKORPİT[Yun.]

( C vitamini eksikliği nedeniyle, dermansızlık, zayıflık ve dişetlerinin yangısı gibi belirtilerle kendini gösteren hastalık. İLE İskopitgillerden, iri başlı, yüzgeçlerinde yakıcı dikenleri bulunan bir balık. )

( ... cum SCORPAENA ACROFA )


- İSKORÇİNA[İt.] -ile

( Bileşikgillerden, lezzetli kökleri sebze olarak kullanılan, Akdeniz bölgesinde çokça yetiştirilen bir bitki. [Lat. SCORZONERA] )


- İŞKÜM ile TEPSİ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Hakan'ların önüne konan, büyük, çanak biçimindeki, ayakları bulunmayan tepsi. İLE ... )


- ISLAH/ISLAHATÇ[Ar.] / REFORM/İST[İng.] değil/yerine/= İYİLTİM/Cİ, İYİLEŞTİRME/İYİLEŞTİRİCİ / DEĞİŞİKLİK/DEĞİŞTİRİCİ


- ISLÂH[Ar.] değil/yerine/= DÜZELTME/İYİLEŞTİRME


- ISLAK ZEMİN ile KAYGAN ZEMİN


- İSLÂM DÜŞÜNCESİ ile/ve TÜRK DÜŞÜNCESİ


- VAKIF:
İSLÂM HUKUKUNDA ile/ve/||/<>/> MEDENİ HUKUKTA


- İSLÂM İCTİHÂDINDA:
KAZAÎ ve/||/<> ADLÎ


- İSLÂM:
"İNANCI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜŞÜNCESİ


- İSLÂM/MÜSLÜMANLIK:
TEK TANRI DİNİ değil AŞKIN TANRI DİNİ


- İSLÂM/MÜSLÜMANLIK ve/<> KAVRAMAK


- İSLÂM ile HRİSTİYANLAŞTIRILMIŞ İSLÂM


- İSLÂM'IN 5 ŞARTI ve "İSLÂM'IN 6. ŞARTI"

( Zorunluluk/Cebrî. Dışsal. VE İrâdî. İçsel. )

( İslâm'ın birinci şartı, iman olup, kalp ile inanmak ve dil ile de söylemektir. Öteki dört şart ise, gövde ile yapılacak ve kalp ile niyet edilecek ibâdetlerdir. )

( İslâm'ın şartı beştir, altıncısı Haddini Bilmek'tir. [7. şartı da haddini bilmeyene haddini bildirmek!] )

( PENC-ERKÂN )


- İŞLEM ile İŞLEV


- İŞLEMECİ ARKEOLOJİ ile/||/<> POST-İŞLEMECİ ARKEOLOJİ

( İşlemeci arkeoloji bilimsel yöntem ve yasalar İLE post-işlemeci arkeoloji anlam ve yorum vurgular. Binford işlemeci yaklaşım İLE Hodder post-işlemeci yaklaşım geliştirdi. İşlemeci objektif bilgi İLE post-işlemeci öznel yorumlar arar. )

( Lewis Binford tarafından 1962 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1931-2011) (Ülke: ABD) (Alan: Arkeoloji) (Önemli katkıları: İşlemeci (prosesüel) arkeoloji, orta menzil kuram, etnoarkeoloji, bilimsel yöntem uygulaması) )


- İŞLEMEK ile/ve/||/<>/> GELİŞTİRMEK


- İŞLEMEK ile/ve/<> İZLEMEK


- İŞLENEBİLİR VERİ ile/ve/||/<>/> ERİŞİLEBİLİR VERİ ile/ve/||/<>/> OKUNABİLİR VERİ ile/ve/||/<>/> ANLAŞILABİLİR VERİ

( Simge seviyesinde. Dijital ve mantıksal girdilerle. İLE/VE/||/<>/> Bili/enformasyon. | Veri aktarımı. | Matematik ve iletişim. | Anlam olmayan değer. İLE/VE/||/<>/> Bilgi. | Değer etiketlemesi. İLE/VE/||/<>/> Keşif. KATAdop Mimarisiyle. )


- İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT ile YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE


- İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT ile YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE


- İŞLENMİŞ/RAFİNE/PAKETLİ/KONSERVE/DONMUŞ/HAZIR GIDALAR ile/değil/yerine OLABİLDİĞİ KADAR DOĞAL OLANI

( )


- İŞLENMİŞ ile/ve/değil/yerine DÖNÜŞMÜŞ


- İŞLENMİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖĞÜTÜLMÜŞ


- İŞLERİ(MİZİ)/GEREKSİNİMLERİ(MİZİ)(EŞİMİZE/YAKINLARIMIZA/ÇALIŞANLARA/BİRİLERİNE/TOPLUMA/ÖTEKİNE):
"YIKMAK(/YIKILMAK)" ile/değil/yerine/>< (HER KOŞULDA) KONUŞMAK/KONUŞABİLMEK


- İŞLERLİK ile/ve İŞLEVSELLİK


- İŞLET FİİLİN, DUYSUN KULAĞIN ve/||/<> NE VERİRSEN ELİNLE, O DA GELİR SENİNLE ve/||/<> SADECE İŞİNİ YAP, BIRAK ULUSUNLAR


- İŞLEV ile/ve/<> BİÇİM ile/ve/<> NİTELİK


- İŞLEV ile/ve GÖRÜNÜŞ

( FUNCTION vs./and APPEARANCE )


- İŞLEVSEL/FONKSİYONEL ile İŞLETSEL/İŞLEYSEL/MEKANİK


- İŞLEVSEL(ADAPTİF) ile/ve/||/<>/>< İŞLEVSEL OLMAYAN(MALADAPTİF)


- İŞLEVSELLİK ve/||/<> İŞE YARARLIK


- İŞLEYİŞ ile İŞLEV


- İŞLEYİŞ ile/ve ÖNGÖRÜ

( PROCESS vs./and TO GUESS )


- İSM[Ar. çoğ. ESMÂ, ESÂMÎ] ile İSM[Ar. çoğ. ÂSÂM]

( Ad. İLE Suç, günah. )


- ISM İLE MOLECULAR CLOUD İLE PROTOPLANETARY DİSK ile/||/<> UZAY KİMYA ORTAMLARI

( Kimyasal evrim bölgeleri. )

( Formül: 10 K İLE 10⁴ cm⁻³ )


- -İSM ile/||/<> -İST

( Durum, olay, koşul, yerleşim, yönelim. İLE/||/<> Bir konuyla ilgilenen kişi. )


- İSMÂ'[Ar. < SEM] ile İSMÂH[Ar.]

( Dinletme, işittirme. İLE Cömert kılma, samâhatli. | Mülâyim ve itaatli etme. )


- İSMAİL AĞA CAMİSİ ile/değil İSMAİL EFENDİ CAMİSİ

( Aksaray, Atatürk Bulvarı'ndaydı. [1956 yılında açılan yol nedeniyle yıktırılmıştır.] İLE/DEĞİL Fatih, Yavuz Selim'de Çarşamba Caddesi'nde. )

( 1617'de, Serhat(Sınır) Ağası İsmail Ağa tarafından. İLE/DEĞİL 1724'te, Şeyhülislâm İsmail Efendi tarafından. )


- İSMET:
İMAN ve/||/<> EMAN


- İSMET ve/||/<>/< ÂDEMİYET


- İSMET ve/<> İFFET


- İSMİ-CİSMİ (BELİRLİ OLMAMAK)


- İSM-İ FAİL ile/ve İSM-İ MEF'UL

( MENÂSÎRU | MENASİRU )

( İSM-İ FAİL:

NÂSİRÛNE (NUSSÂRUN) (NUSSARUN, NASARATÜN)
NASİRÂTÜN (NEVÂSİRU)
-
-
   
-
NÂSİRÂNİ
NASİRATÂNİ
-
-
   
NÂSİRUN
NASİRATÜN
-
-
 
-
* 4 CEMİ MÜZEKKER ile/ve 2 CEMİ MÜENNES ( NÂSİRÛNE | NUSSÂRUN | NUSSARUN | NASARATÜN ile/ve NASİRÂTÜN | NEVÂSİRU )


- İSM-İ TASGİR ile/ve İSM-İ MENSUB(MÜZEKKER)

( SAĞDAN SOLA! )

( NUSAYRÛNE | NUSAYRÂNÎ | NUSAYRUN ile/ve NASRİYÛNE | NASRİYÂNÎ | NASRİYÜN [MÜZEKKER] NASRİYÂTÜN | NASRİYETÂNÎ | NASRİYETÜN [MÜENNES] )


- İSNÂ-AŞER/İYYE -ile

( CA'FERÎ MEZHEBİNİN ONİKİ İMAM TELÂKKİSİNE DAYANAN KOLU )


- İSNÂ'[Ar.] ile İSNÂ[Ar.]

( Övme, medhetme. | Şükretme. İLE Değerini yükseltme. | Bir yerde uzun zaman kalma. )


- ISNÂ'[Ar.] ile ISNÂN[Ar.]

( Yardım etme. | Anla(ya)mayan birinin, gerektiği gibi öğrenmesi. İLE Darılma, gücenme. | Ayak direme, ısrâr etme. | Kibirlenme. )


- İSNÂD[çoğ. İSNÂDÂT] değil/yerine/= DAYANDIRMA/DAYANDIRI


- İSNAD ile/değil/yerine/||/>< ELEŞTİRİ


- İSNÂD ile İSTİNÂD

( Bir şeyi, biri için "yaptı" demek. | İftira etmek. | Hadislerin sırasıyla kimler tarafından söylenilegeldiğini bildirme. | Yüklem[müsned] ile özne[müsnediileyh] arasındaki ilgi.[Türkçe'de; "-im, -şim, -dim, -dik" gibi] İLE İnat etme. | Direnme. |/| Dayanma. | Güvenme. | Senet, delil, hüccet sayma. | Avcı zinciri gerisinde arka olmak üzere toplu bir durumda bulundurulan asker. )


- İSNAT/İSNAD ETMEK değil/yerine/= DAYANDIRMAK


- ISO 9000 ile/ve/<> ISO 9001


- ISOLOBAL ANALOJİ ile/||/<> DİAGONAL İLİŞKİ

( Isolobal fragment benzerlik CH₃ vs Co(CO)₃, diagonal Li-Mg benzerlik. )

( Formül: MO İLE periyodik )


- İSOT/BİBER ile PİSPAS

( ... İLE Yemen'lilerin yemeklerinde kullandıkları çok acı bir biber. )

( CAPSICUM ANNUUM cum ... )


- İSPANYA ile/ve/<> FRANSA

( Bu iki ülkeyi birbirinden ayıran, 430 km.lik doğal bir sınır olan Pirene sıradağlarıdır.
[93 milyon yıllık bu dağlar, tüm evrimi içeren kalıntılar taşır.] )


- İSPANYOL MERKANTİLİZMİ ile FRANSIZ MERKANTİLİZMİ(KOLBERTİZM) ile İNGİLİZ MERKANTİLİZMİ

( Altın ve gümüş madenlerinin ülkeden çıkmasının önlenmesini ister. İLE Sanayi sayesinde, altın ve gümüş stoğunun artırılmasını ister. İLE Ticaret sayesinde, altın ve gümüş stoğunun artırılmasını ister ve ihracatın, ithalattan çok olmasıyla artacağını iddia eder. )


- İSPAT/TANIT ile/ve KANIT

( Matematik'te. İLE/VE Matematik dışında. Fizik'te. )

( Öne sürülen bir şeyin doğruluğunu göstermede izlenen düşünce süreci. | Tanıtlamaya yarayan belge ya da herhangi bir şey, beyyine, hüccet. İLE Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman. | Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil. | Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil.

SONURGU: Bir başlangıcın, bir olgunun, bir ilginin renkli ve zorunlu görülen sonucu, vargısı. )

( İçeriden. İLE/VE Dışarıdan. )


- İSPAT/İSBAT ile/ve HÜCCET ile/ve BURHAN ile/ve DELİL

( BELGİT: Bir kişinin, yapmaya ya da ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek üzere imzaladığı resmi kâğıt, senet. | Bir önermeyi tanıtlamak için gösterilen ve daha önce doğru olarak kabul edilen başka önerme. )


- İSPAT/İSBAT ile SUBÛT

( Zihinde. İLE Hem zihinde, hem de dışarıda/nesnede/olguda. )

( ... İLE Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma. )


- KANIT ile/ve/<> KUŞKUSUZLUK


- İSPİNOZ ile GALAPAGOS VAMPİR İSPİNOZU

( ... İLE Penguenlerin kanını emiyorlar. )


- ISRA ile ÖTE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Buranın ötesinde/ilerisinde. İLE ... )


- İSRAF ET(TİR)MEK değil/yerine/= SAYPA(T)MAK


- İSRAF ile/ve/||/<> ABARTI


- [ne yazık ki]
İSRAF ve/||/<>/> İFLÂS


- İSRAF değil/yerine/>< İKTİSAT

( Çok şeyi, azaltır. DEĞİL/YERİNE/>< Az şeyi, çoğaltır. )


- İŞRAK ile/ve/<> İRŞÂD


- İŞRÂK[Ar. < ŞİRK] ile İŞRÂK[Ar. < ŞARK] ile İŞRÎRÂK[Ar.]

( Allah'a ortak koşma, Allah'ın tek/bir oluşuna inanmama. İLE Güneşin doğması, doğarak çevresini ışıklandırması. | Işıklandırma, parlatma. İLE Gözyaşına boğulma, ağlamaktan boğulmak derecesine gelme. )


- ISRAR ETME! ile/ve/||/<>/> (FAZLA) DİRENÇ GÖSTERME!


- ISRAR ile BASKI


- ISRAR ile/değil/yerine ÇÖZÜMCÜLÜK


- ISRAR ile/ve/<> "SIKBOĞAZ ETMEK"

Bugün[13 Ekim 2025]
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(60/130)