Bugün[13 Ekim 2025]
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(55/130)


- HZ. MUHAMMED('İN):
"GÖLGESİ YOK/TU" değil KENDİNİ GÖVDE OLARAK DÜŞÜNMEZ/Dİ


- HZ. YÛŞA TÜRBESİ ile UZUN EVLİYA TÜRBESİ


- I. ABDÜLHAMİT CAMİSİ ile/ve II. ABDÜLHAMİT CAMİSİ

( Beylerbeyi'nde. İLE/VE Yıldız'da. )


- POLİNOM DENKLEMLERDE:
I. DERECE ve/<> II. DERECE ve/<> III. DERECE ve/<> IV. DERECE ve/<> V. DERECE

( x + b = 0 ise x = - b

VE/<>

x² + bx + c = 0 ise
1. [ -b + √¯(b² - 4c)] / 2
2. [ -b - √¯(b² - 4c)] / 2
[eğer b² - 4c = 0 ise iki formül de aynı sorucu verir.] )


- î EKİ ile -sel EKİ


- I. RÖNESANS ile/ve II. RÖNESANS


- I. TANZİMAT ile/ve/||/<>/> II. TANZİMAT ile/ve/||/<>/> SERVET-İ FÜNÛN ile/ve/||/<>/> FECR-İ ÂTÎ ile/ve/||/<>/> MİLLÎ EDEBİYAT

( )


- I. VİYANA OKULU ile/ve/<> II. VİYANA OKULU


- I ve B

( İçeriden çıkmaya başlayan ilk harf. VE/<> İçeriden en son çıkan/çıkacak harf. )


- î ile -î


- î ile -i


- İADE ve/> İKÂME


- İADE[Ar. < AVD] >< MÜSÂDERE[Ar. < SUDÛR | çoğ. MÜSÂDERÂT]

( Geri gönderme/çevirme. | Eski/önceki durumuna getirme. | Karşılık yapma. | Birinci dizenin son sözcüğünü, ikinci dizenin başında tekrarlayarak yazılan şiir. >< Tanzimat'tan önce, herhangi suçlu birinin malının, hükümetçe, sultan adına alıkonulması. | Yasak bir şeyin, yasaya uygun olarak alıkonulması/zabtı, zoralım. )

( CONVERSION/RETURN >< CONFISCATION )


- İADE ile/ve/||/<> TEÂKÜB ile/ve/||/<> TECEDDÜD


- İÂLE[Ar.] ile İÂNE[Ar.]

( Çocuğun nafakasını sağlama. İLE Yardım için toplanan para, yardım parası. )


- İÂNE ile İÂRE ile İÂŞE ile İBÂTE

( Yardım. | Yardım amacıyla toplanan para. İLE Eğreti verme, ödünç verme. İLE Yedirip içirme, besleme, bakma. İLE Barındırma. )


- Aslında öyle/şöyle (oldu/olacak) ise zamanında düşün de ona göre KONUŞ!!!


- İBÂ'[Ar.] ile İBÂ[Ar.]

( Çekinme, razı olmama. | İğrenme, tiksinme. İLE Tiksinme, tiksindirilme. )


- İBÂD[Ar. < ABD] ile İBÂD[Ar.] ile İB'ÂD[Ar. < BU'D]

( Kullar, abidler. | İbâdet edenler. | Çok bol, bereketli. | Müslümanlığın başlangıcından önce Irak'ta Hira devletine oturmuş bulunan Hristiyanlar. İLE Bacaklarda, diz ekleminin iç tarafındaki büyük damar. İLE Uzaklaştırma, uzaklaştırılma. | Kovma, tard etme. )


- İBÂDET:
GÖZ İLE ve/||/<>/< DİL/LİSAN İLE ve/||/<>/< KONUŞMA/KÂL İLE

( Belleyerek, hıfz ile. VE/||/<>/< Sadakat/sıdk ile. VE/||/<>/< Düşünce/fikir ile. )


- İBÂDET[çoğ. İBÂDÂT] -ile

( Sevgiliyi göreyim de, ona hizmet etmeyeyim mi? )

( Aslı, üç erkân üzeredir: Göz[hıfz ile]. VE Dil/lisan[Sıdk ile]. VE Konuşma/kâl[düşünce ile]. )

( Allah'a, ârif olmak. )


- İBÂDET/BULUŞMA/TOPLANMA YERLERİ'NDE:
CAMİ/MESCİD ile/ve CEMEVİ ile/ve KİLİSE(< EKLESIA | BÎA[Ar. çoğ. BİYÂ'], DEYR[Fars.] ) ile/ve HAVRA[İbr.]/SİNAGOG[Yun.]/TABERNACLE ile/ve BURKAN EVİ/PAGODA[< OHATAGORBA/DATUGARBA (< GORBA/GARBA[< RAHİM/UTERUS])], VİHARA ile/ve ŞRAYN/SHRINE ile/ve PRASADA ile/ve ZİGURAT ile/ve (DOĞA) ile/ve FU YUN-SE ile/ve GÜNEŞ MÂBEDİ

( İslâm'da. İLE/VE Alevilik'te. İLE/VE Hristiyanlık'ta. İLE/VE Yahudilik'te/Kabala'da. İLE/VE Burkancılık'ta/Budizm'de. İLE/VE Şintoculuk'ta. [Buda heykeli bulunmaz] Mezopotamya'da, Sümerler'de ilk tapınaklardır. İLE/VE Hind mâbedi. İLE/VE Şamanlık'ta. İLE/VE Şamanlık'ta.[Çinlilerin verdiği addır.] İLE/VE Dünyadaki 7 güneş mâbedinden 4'ü Türkiye'de, Fırat'tadır. )

( HOCA/DRUİT/MAKA[Tatarca] ile/ve DEDE/DEDE-BABA ile/ve PAPAZ ile/ve HAHAM ile/ve GURU, LAMA ile/ve ... ile/ve ... ile/ve "BÜYÜCÜ/ARRÂFE" ile/ve ... ile/ve KAM ile/ve ... )

( SANAL CAMİLER )

( GELENEKTEN GELECEĞE CAMİLER - SÜLEYMAN FARUK GÖNCÜOĞLU, ZELİHA KUMBASAR )

( Hünkâr[Sultan] Mahvil'lerinin girişi Kıble'dedir. )

( Yüreğinde bir tapınağı olmayan, hiçbir tapınakta bulamaz yüreğini! )

( CAMİLERİN İLGİNÇ ÖYKÜLERİ... )


- İBÂDET ve CÖMERTLİK

( İBÂDETLE, BULANLAR BULDU HAKK'I İBÂDETSİZ, KİMİN VAR HAKK'TA HAK'I )


- İBÂDET ile/ve/||/<>/< İŞTİYÂK


- İBÂDET ve/||/<>/>/< SADED


- İBÂDET ile/ve TAAT ile/ve İTAAT

( SAAT-İ VAHİDEDİR ÖMÜR CİHÂN SAAT-İ TAATE SARF EYLE HEMÂN )

( PUJA ile/ve ... ile/ve ... )


- İBÂDET ve/<> TEVHİD

( Hizmet. VE/<> Birlik. )


- İBÂDET ve/<>/= VAROLANA VE KİŞİLERE HİZMET ETMEK

( İBÂDET: Sevgiliyi göreyim de, ona hizmet etmeyeyim mi? )

( Kazası/ertelemesi vardır. VE/||/<> Kazası/ertelemesi yoktur. )


- İBÂDETTEN ÖNCEKİ TÖVBE/İSTİĞFAR ile İBÂDETTEN SONRAKİ TÖVBE/İSTİĞFAR


- İBADULLAH ile İBADUSULTAN

( KURB-İ SULTÂN, ATEŞ-İ SÛZÂN )


- İBÂHE[Ar.] ile İBÂHE/T[Ar.]

( Ateşi söndürme. İLE Mubah kılma, helâl kılma, bir işin yapılıp yapılmamasını serbest kılma. )


- İBÂRÂTLAR ile/ve İŞÂRÂTLAR ile/ve LETÂİF/LER ile/ve HAKÂİK/LER ile/ve MESEL/LER


- İBARET/MÜREKKEP değil/yerine/= OLUŞAN


- İBÂRET ile/ve/<> İBRET


- İBDÂ[Ar.] ile/ve/||/<>/> İBKA'[Ar.]


- İBDÂ[Ar.] ile İCÂD/İCÂT[Ar.]

( Yoktan, ortaya koyma. İLE Var etme. | Yeniden bir şey çıkarma. | Yeni bir düşünceyi, yeni bir konuyu, zihinde bulma. )


- Belki de olasılıklarını düşünebiliyorsan birine ayrıcalık yapmadan KONUŞ!!!


- İBER[Ar. < İBRET] ile İBER[Ar. < İBRE]

( İbretler, alınan kötü dersler. İLE İğneler, mıknatıslı iğneler. )


- İBKA'["ka" uzun okunur] ile İBKÂ[Ar.]

( Sürekli kılma, devamlı, daim, bâki. | Yerinde, önceki durumunda bırakma. | Sınıf geçememe. İLE Ağlatma. )


- İBLÂ'[Ar.] ile İBLÂĞ[Ar.] ile İBRÂ[Ar.]

( Bellettirme, yutturma. İLE Vardırma/vardırılma. | Eriştirme/eriştirilme. | Ulaştırma. | Gönderme. İLE Temize çıkarılma, aklanma, berî kılma, berâet etme. | Hastayı iyileştirme. )


- İBN MİSKEVEYH ile/ve DARWIN


- İBN YUNUS ile KEMALEDDIN İBN YUNUS

( Mısır'da, Fatimî döneminde yaşayan, büyük astronom ve matematikçi. Halife için hazırladığı Zicü'l-Hakimî astronomi tarihindeki önemli ziclerden kabul edilir. Bu zicte, ayrıca, trigonometrik işlevlerin algoritmasında, ilerlemeler görülür. )


- İBN ile/||/<> İBNİYE/İBNİYYE ile/||/<> İBNÂN ile/||/<> VELED ile/||/<> VELEDÂN

( Oğul, erkek çocuk. İLE/||/<> Ölenin oğlunun kızı ya da oğlunun oğlunun kızıdır. İLE/||/<> İki çocuk. İLE/||/<> Oğul [gayri müslimler için]. İLE/||/<> Çocuklar [gayri müslimler için]. )


- İBRA ile İBDÂ'/İBZA

( Alacaklının, hakkından kısmen ya da tamamen vazgeçmesi. | Borçtan kurtarma, aklama. İLE Kârı tamamen kendine ait olmak üzere bir kimseye sermaye vermek. [VİDAA: Verilen sermaye. | MÜBDÎ: Sermaye veren. | MÜSTEBZÎ: Sermaye alan.] | Sorulan soruya güzel yanıt verme. | Kandırma. )


- İBRÂ[Ar.] ile İBRÂR[Ar.]

( Temize çıkarılma, aklanma, berî kılma, berâet etme. | Hastayı iyileştirme. İLE Yeminin doğruluğunun onaylanması. )


- İBRAHİM EFENDİ SARAYI ile İBRAHİM PAŞA SARAYI

( Feriye Sarayları. İLE Türk-İslâm Eserleri Müzesi. )

( ... İLE XVI. yüzyıl başında, Sadrâzâm Makbûl(Maktûl) İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır. )


- İBRAHİM SEBİLİ (AYASOFYA SEBİLİ) ile İBRAHİM PAŞA SEBİLİ

( Ayasofya türbelerinin sağ köşesinde. İLE Şehzadebaşı'nda. )

( XVII. yüzyılda. İLE 1719'da. [Rokoko usûlünde] )


- İBRET (ALMAK) ile/ve/||/<> DERS (ALMAK)

( Kötü sonuç veren bir olgudan alınan ders. İLE/VE/||/<> İzlenmesi gereken bir durum. )

( İBRET/TÂBİR < UBÛR[: Dar geçit.] İLE/VE/||/<> ... )

( Görülenden, yaşanandan aktarma. İLE/VE/||/<> Duyulandan, düşünülenden aktarma. )


- İBRET OLAN ile/ve/yerine İBRET ALAN


- İBRET[Ar.] değil/yerine/= ÖĞÜTÖRNEK


- İBRETLE BAKMAK ile/ve/||/<>/> HİKMETİ ARAMAK


- İBRÎ[Ar.] ile İBRÎ/İBRİYYE[Ar.]

( İbrânî, Yahudi. İLE İbresi, iğnesi olan. | [hayvanlarda] İğneliler.[İng. STYLOID | Fr. STYLOÏDE] | İğne yapan, satan. )


- İBRİK ile SU İBRİĞİ

( ... İLE Suibriğigillerden, yaprakları almaşık, sapları uzun ve sülüksü, yaprak ayası ibrik biçiminde gelişmiş olan, sıcak ülkelerde yetişen, tırmanıcı bir bitki. )

( NEPENTHES DESTILLATORIA )


- İBTİDA ile/ve İNTİHA

( Başlangıç. İLE/VE Son. )

( Bilinemeyen ve bölünemeyenlerdir. )


- İBTİKA'["ka" uzun okunur] ile İBTİKÂ'[Ar. < BÜKÂ] ile İBTİKÂR[Ar.]

( Rengin doğal olarak değişmesi. İLE Ağlama. İLE Sabah erken kalkma. )


- İBTİLÂ'[Ar.] ile İBTİLÂ'[Ar. < BEL]

( Bir şeye düşkün olma, düşkünlük, tiryakilik, mübtelâlık. İLE Zorlukla yutma. | Gelini gerdeğe sokma. )


- İBTİTÂ'[Ar.] ile İBTİTÂR[Ar.]

( Kesilme. İLE Uyma, tâbi olma. )


- İBTİYÂ'[Ar.] ile İBTİYÂR[Ar.]

( Satın alma, mübâyaa etme. İLE Kavga etme. | Güçsüz, olma. | Seçip kabul etme. )


- İBTİZÂ'[Ar.] ile İBTİZÂL[Ar. < BEZL] ile İBTİZÂR[Ar.]

( Bir şeyin açık/meydanda olma. İLE Bir şeyin, hor kullanılması. | Bir şeyin, çokluğundan dolayı değerini kaybetmesi, bayağılaşması, ayağa düşmesi. | Bir şeyi sürekli olarak kullanma. | Genelleşmiş, ağızdan ağıza dolaştırılarak değersizleşmiş sözlerin gevelenmesi. İLE Zor ile alma, soyma. )


- İBTİZÂZ[Ar.] ile İBYİZÂZ[Ar.]

( Gereksinim dolayısıyla hakarete ve hor görmeye[zillete] katlanma. İLE Çok ağarma, beyazlaşma. )


- İBZA ile İBZÂ'


- İBZA ile İBZÂL


- İBZÂL[Ar.] ile İBZÂR[Ar.]

( Esirgemeyip bol bol harcama ve kullanma. İLE İsraf. )


- İÇ AÇI ile/||/<> DIŞ AÇI

( İç açı içerde İLE dış açı dışardadır )

( Formül: Çokgen içi İLE dışı )


- İÇ BEN/LİK ile/ve/<> DIŞA YANSIYAN BEN/LİK

( İçte ne varsa, dışta da o vardır. )

( Çektiğimiz eziyet, benlik hamalı olduğumuzdandır. )


- İÇ VE DIŞ (BİLİNCİ):
HAYVANDA ile İNSAN'DA

( Yoktur. [Birdir!] İLE Vardır. )


- İÇ DENETİM ile/ve/<> BAĞIMSIZ DENETİM

( İç denetçiler ve bağımsız denetçiler, finansal kontrollerin etkinliği konusunda ortak paydalardır. İki taraf da etik kurallar ve profesyonel standartlara bağlı kalmaktadır. Bununla birlikte şirketle olan ilişkileri ve çalışma amaçları konusunda büyük farklılıkları bulunmaktadır.

İç denetçiler, şirketin bir parçasıdır. Hedefleri, profesyonel standartlar, yönetim kurulu ve üst yönetim tarafından belirlenmiştir. Birincil müşterileri, yönetim ve yönetim kuruludur. Bağımsız denetçiler, şirketin bir parçası değildir ancak şirket tarafından tutulur. Hedefleri, öncelikli olarak, yasalar tarafından belirlenir ve birincil müşterileri yönetim kuruludur.

İç denetçilerin çalışma amaçları çok kapsamlıdır. Şirket hedeflerine ulaşılmasına ve operasyonlar, risk yönetimi, iç kontrol ve yönetişim süreçlerini iyileştirmeye yardımcı olurlar. Şirketin her yönüyle -finansal ve operasyonel- ilgili olarak, iç denetçiler, kontrollerin ve süreçlerin sürekli gözetimi ve değerlendirilmesi etkinliklerinin bir sonucu olarak geleceğe odaklanır. Aynı zamanda, her türde yolsuzluk ve hilenin de önlenmesi ile ilgilidir.

Bağımsız denetçilerin öncelikli misyonu, şirketin yıllık finansal raporları hakkında bağımsız bir fikir vermektir. Raporların, genel kabul edilmiş muhasebe standartlarına uygunluğunu, şirketin finansal bildirimleri tarafsızca yaptıklarını, belirli dönemdeki operasyonların sonuçlarının doğru olarak gösterildiğini değerlendirirler.

İç ve bağımsız denetçiler, periyodik olarak ortak paydalarını tartışmak; tamamlayıcı yetkinlikler, deneyim alanları ve bakış açılarından yararlanmak; birbirinin çalışma amaçları ve yöntemlerini anlamak; denetim kapsamı ve programını tartışmak; raporlara, programlara ve çalışma kâğıtlarına erişmek ve risk alanlarını ortaklaşa değerlendirmek amacı ile toplanmalıdır. Yönetim kurulu, güvence için gözetim sorumluluklarını yerine getirmek ve denetim sürecinin bütününün etkinliğini ve verimliliğini artırmak amacı ile iç ve bağımsız denetim çalışmalarını koordine etmelidir. )


- İÇ DENİZ ile/değil KÖRFEZ


- İÇ DEVİMSEL/HAREKİ[Ar.]/DİNAMİK ile/ve DIŞ DEVİMSEL/HAREKİ/DİNAMİK

( Onun bütününü dikkate alın, yalnızca dış belirtilerini değil. )

( INTERIOR DYNAMIC vs./and EXTERNAL DYNAMIC )


- İÇ > DIŞ ile/ve/||/<> DIŞ > İÇ

( Dışlaş(tır)ma, zuhurat. İLE/VE/||/<> İçselleştirme, hayalat. )


- İÇ DÜZEN ve/||/<>/< NEDENSELLİK BAĞLARI


- EGEMENLİK:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ ile/ve/||/<> EVRENSEL


- İÇ ENERJİ ile/||/<> ISI (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( İç enerji sistemin toplam enerjisi, ısı enerji transferidir )

( Formül: U İLE Q )


- İÇ ENERJİ ile/||/<> KİNETİK ENERJİ

( İç enerji moleküllerin toplam enerjisi İLE kinetik enerji hareket enerjisidir. )

( Formül: U = nCᵥT İLE KE = ½mv² )


- İÇ ETMEK ile/ve/||/<>/> HİÇ ETMEK ile/ve/||/<>/> PİÇ ETMEK


- İÇ GEZEGENLER ile/ve DIŞ GEZEGENLER ile/ve OLUŞUMLAR

( Mars, Venüs, Dümya ve Mars. İLE/VE Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün. İLE/VE ... )

( Güneşaltı. İLE/VE Güneşüstü. İLE/VE ... )

( Kayasal nesneler ve bunların uyduları ile asteroitler[küçük gezegenler], göktaşları. İLE/VE Temel olarak gazdan[başlıca hidrojen] oluşan nesneler ve Güneş. İLE/VE Kayasal nesnelerle donmuş su, metan ve amonyak karışımından oluşanlar. )

( INFERIOR PLANETS vs./and SUPERIOR PLANETS )


- İÇ GÖZLEM ile/ve/||/<> İÇE DİKKAT ile/ve/||/<> ÖZ DÜŞÜNÜM

( INTROSPECTION vs./and/||/<> SELF-ATTENDING vs./and/||/<> SELF-REFLECTION )


- İÇ İÇE GEÇMİŞ/LİK ile/ve/||/<> KATMANLI/LIK


- KUİPER KUŞAĞI:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ

( [uzaklık] 4.02 ışık saati. İLE/VE/||/<> 6.79 ışık saati. )

(

)


- İÇ ORBİTAL ile/||/<> DIŞ ORBİTAL

( İç orbital (n-1)d kullanır İLE dış orbital nd kullanır. )

( Formül: d²sp³ İLE sp³d² )


- İÇ SALGI ile DIŞ SALGI

( ENDOCRINE vs. EXOCRINE )


- İÇ SES" değil SEZGİ


- İÇ STANDART İLE DIŞ STANDART İLE STANDART EKLEME ile/||/<> KALİBRASYON YÖNTEMLERİ

( Kantitatif analizde kullanılan kalibrasyon stratejileri. )

( Formül: C = (A-b)/m )


- İÇ TUTARLILIK ile/ve/<> İÇ BÜTÜNLÜK

( Mantık. İLE/VE/<> Şiir. )


- İÇ ile/ve DIŞ MUVACEHE PENCERESİ


- KOŞULLAR:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ ile/ve/||/<> GENEL ile/ve/||/<> ÖZEL ile/ve/||/<> KİŞİSEL ile/ve/||/<> FİZİKSEL ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ile/ve/||/<> ZORUNLU ile/ve/||/<> İTİBARİ ile/ve/||/<> YAKIN ile/ve/||/<> UZAK


- İÇ ile/değil HİÇ


- İÇ ve/<> ÜÇ


- İÇ ve/=/<> ZİHİN/DÜŞÜNCE


- ÎCÂB[< VÜCÛB][çoğ. ÎCÂBÂT] -ile

( GEREK, LÂZIM GELME | BİR SÖZLEŞME İÇİN İLK SÖYLENEN SÖZ | OLUMLAMA/AFFIRMATION[İng.] )


- İCAP/ÎCÂB değil/yerine/= GEREK/GEREKLİLİK


- İ'CÂB[Ar. < UCB] ile ÎCÂB[Ar. < VÜCÛB | çoğ. ÎCÂBÂT]

( Şaşırtma, taaccübe düşürme. | Kendini beğenmişlik.[Ar.: İyiliğe, güzelliğe hayran etme] İLE Gerek/lilik. | Bir sözleşme için ilk söylenilen söz. | Olumlama.[İng., Fr. AFFIRMATION] )


- İCAB ile/ve İMTİNÂ ile/ve İMKÂN


- İCÂBEN ile ALÇAKGÖNÜLLÜLÜKLE


- İCÂD[Ar.] ile ÎCÂD[Ar.]

( Pencere ve kapı üstlerinde bulunan kemer. İLE Meydana getirme/getirilme. | Yeniden bir şey çıkarma. | Yeni bir fikri, yeni bir konuyu zihinde bulma. )


- İCÂD ile İMÂL


- İ'CÂF[Ar.] ile İC'ÂF[Ar.]

( Durmaksızın hastaya bakma. İLE Yıkma, yere düşürme. )


- ÎCÂR ile/||/<> İCÂRE ile/||/<> MECÛR

( Kiraya verme. İLE/||/<> Kira, gelir. İLE/||/<> Kiraya verilen şey, kiralanan. )


- İCAT/ÎCÂD değil/yerine/= BULGU; BULUŞ/YARATMA; TÜRETİ


- İCAT ile/ve/değil/<>/> YAYGINLAŞTIRMA

( Abecenin icadı, FİNİKE'liler değil/< UGARİT'ler üzerindendir. Finike'liler, yaygınlaştırmıştır. )


- İCAZ ile/ve/||/<> İCÂZET

( Az sözle çok şey anlatma. İLE/VE/||/<> İzin, onay, onaylama. )


- İCÂZET KAYDI ile/ve MÜNÂVELE KAYDI ile/ve VAKIF KAYDI

( Bir ya da birkaç yapıtının rivâyet hakkını vermesidir. İLE/VE Müellifin yapıtının rivâyet hakkını vermesidir. Bizzat müellif tarafından dersinde hazır olan kişiye verilir. İLE/VE ... )

( Her münâvele icâzettir fakat her icâzet münâvele değildir. )


- İCBÂR[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İCRÂ[Ar.]


- İCBÂR ile/değil/yerine İTİBÂR


- İÇBÜKEY/OBRUK/MUKAAR[Ar.]/KONKAV[Fr. < CONCAVE] ile DIŞBÜKEY/MUHADDEB[Ar.]/KONVEKS[Fr. < CONVEXE]

( MUHÂSIR[< HASR], MUKAAR ile SATH-I MUHADDEB )

( CONCAVE vs. CONVEX )


- İÇCİNSEL ile/||/<> ARASI CİNSEL

( İçcinsel aynı cins rekabet İLE arası cinsel karşı cins seçim. )

( Formül: Competition İLE choice )


- İÇE ATMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> HİÇE ATMAK/ALMAK


- ICECUBE İLE XENON İLE DUNE İLE CTA ile/||/<> YENİ NESİL DEDEKTÖRLER

( Gelecek parçacık/astrofizik deneyleri. )

( Formül: km³ ölçeğinde dedektör )


- İÇEDÖNÜK/LÜK ile DIŞADÖNÜK/LÜK

( INTROVERT vs. EXTROVERT )


- İÇEGÜ ile ÖRGEN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kaburga kemikleri tarafından çevrilen örgenlerin tümüne verilen ad. İLE ... )


- İÇERİĞİN:
BELİRSİZLİĞİ ile/ve/||/<> MUTLAKLIĞI


- İÇERİK DEĞER ile/ve/<> KÜLTÜREL DEĞER

( İç değerimizi bilmeliyiz, ona güvenmeliyiz ve günlük yaşantımızda istek ve korkularımızı fedâ ederek bunu belirgin kılmalıyız. )

( We must know our inner worth and trust it and express it in the daily sacrifice of desire and fear. )

( CONTENT VALUE vs./and/<> CULTURAL VALUE )


- İÇERİK ÖNEMLİ DEĞİL değil İÇERİĞİ, (BURADA/BUGÜN[ÇAĞIMIZDA]) ÖNEMLİ DEĞİL


- İÇERİK ile/ve/||/<> DEĞER


- İÇERİK ile İÇERİM


- İÇERİM değil İÇERİK


- İÇERLEME = INDIGNATION[İng., Fr.] = ENTRÜSTUNG[Alm.] = INDIGNATIO[Lat.]


- İÇERLEMEK ile/ve/||/<> İNCİNMEK


- İÇERME = TAZAMMUN = IMPLICATION[İng., Fr.] = IMPLIKATION[Alm.] = IMPLICATIO[Lat.]


- İÇGÖRÜ KAZANDIRMA ile/ve/||/<> FARKINDALIK


- İÇGÜDÜ" ile/ve "ALLAH BİLİR"

( Bilimin, çıkmaz(lar/in)da kulandığı. İLE/VE Dinin, çıkmaz(lar/in)da kulandığı. )


- İÇGÜDÜ ile DÜRTÜ


- İÇGÜDÜ ile/ve GEN

( INSTINCT vs./and GENE )


- İÇGÜDÜ ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- İÇGÜDÜ ile/ve/değil NİYET

( [not] INSTINCT vs./and/but INTENTION )


- İÇGÜDÜ/DOĞALİTKİ = SEVK-İ TABİÎ, GARİZE, İNSİYAK = INSTINCT[İng., Fr.] = INSTINKT[Alm.] = INSTINCTUS[Lat.] = INSTINTO[İsp.]


- İÇİÇE/LİK ile/ve/> GÖRELİ/LİK

( NESTED/NESS vs./and/> RELATIVITY )


- İÇİÇELİK ile/ve/değil/yerine İLİŞKİLİLİK


- İÇİM 3.5 ATIYOR değil GÖTÜM 3.5 ATIYOR


- İÇİM BURKULUYOR değil İÇİM BURULUYOR


- İÇİMDEN GELMİYOR ile/ve ZİHNİMDEN GEÇMİYOR


- İÇİN İÇİN (AĞLAMAK/GÜLMEK/ÜZÜLMEK/DÜŞÜNMEK)


- İÇİN ile İÇİN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Arasındalık. İLE Amacıyla. )


- ... İÇİN değil ... İÇİN GEÇERLİDİR


- İÇİNDE BOŞALMAK ile DIŞARI BOŞALMAK


- İÇİNDE BOŞALMAK ile İÇİNE BOŞALMAK


- İÇİNDE OLMAK ile/ve PARÇASI OLMAK

( TO BE IN IT vs./and TO BE PART OF )


- İÇİNDE ile/ve/değil/||/<>/>/< İÇİNDEKİ İÇİNDE(FİH-İ MA FİH)


- İÇİNDEN SÖYLENİLMESİ GEREKEN ile AĞIZDAN DIŞARIYA ÇIKMASI/ÇIKMAMASI GEREKEN


- İÇİNE GİRİLEMEZLİK / NÜFÛZ EDİLEMEZLİK[İng. IMPENETRABILITY]:
ÂN'A ve/||/<> NESNEYE

( TEMPORAL and/||/<> SPATIAL )


- İÇİNE GİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İNCELEMEK


- İÇİNİ DOLDURMAK ve/||/<>/> ARDINI GETİRMEK


- İÇİNİN ...:
KAYNAMASI ile/ve/||/<>/> KAYMASI


- İÇKİ ile/ve/değil/yerine İÇECEK


- İÇKİ ile/değil/yerine İÇİT

( İçinde alkol bulunan içecek. | İçki içme işi. İLE/DEĞİL/YERİNE İçilecek şey. )


- SİMGE:
İÇKİN ile/ve/||/<> AŞKIN


- İÇKİN = MÜNDEMİÇ = IMMANENT[İng., Fr., Alm.] = IMMANENS[Lat.]


- İÇLENMEK ile/ve BOZULMAK


- ICO[INITIAL COIN OFFERING] ile/>< IPO[INITIAL PUBLIC OFFERING]


- ICP-MS İLE ICP-OES İLE XRF İLE NAA ile/||/<> ELEMENT ANALİZİ

( Element tayini spektroskopi yöntemleri. )

( Formül: m/z izotop oranı )


- ICP-MS ile/||/<> AAS

( ICP-MS çoklu element ppb İLE AAS tek element ppm. )

( Formül: Plazma İLE alev )


- İCRAAT[Ar.] değil/yerine/= İŞ YAPMA; UYGULAMALAR


- İCRÂÎ KURUL ile/ve/||/<>/< İSTİŞÂRÎ KURUL


- İÇSEL TARİH ile/ve/||/<> DIŞSAL TARİH


- İÇSEL" ve/||/<> DÜŞÜNSEL


- İÇSELLEŞTİRME ile/||/<> BENİMSEME


- İÇSELLEŞTİRME ve/+/||/<>/> İŞSELLEŞTİRME


- İÇSELLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> KAVRAMA/KAVRAMSALLAŞTIRMA


- İÇSELLEŞTİRME ile/ve/||/<>/>/< KAYNAĞINA YÖNELME/KAYNAĞINDAN YARARLANMA


- İÇTEN BOZULUŞ ile/ve DIŞTAN BOZULUŞ

( INNER CORRUPTION/SPOIL vs./and OUTER CORRUPTION/SPOIL )


- [ne yazık ki]
İÇTEN PAZARLIKLI ile ÇIKARCI


- İÇTENPAZARLIK/ÇI ile/ve/||/<> YALAN/CI


- İÇTEPİ ile İÇGÜDÜ

( Toplumda(kilerde)n. İLE Doğadan. )

( ... vs. INSTINCT )


- İCTİBÂ ile/ve/||/<>/> İSTİFÂ ile/ve/||/<>/> İHTAR ile/ve/||/<>/> İSTİNÂD

( Seçme. | Toplama. İLE/VE/||/<>/> Affını isteme. | Bir işten kendi isteğiyle çekilme. İLE/VE/||/<>/> Anımsatma. | Dikkatini çekme, tenbih. İLE/VE/||/<>/> Dayanma. | Güvenme. | Senet, delil, hüccet sayma. )


- İCTİHÂD[< CEHD]/İÇTİHAT ve İSTİNBÂT

( Nefsin, güç tüketerek bir şey elde etmesi. | Gücü, kuvveti yettiği kadar çalışma. | Fıkıh'ta, yed-i tûlâ sahibi, büyük din âlimlerinin, Kur'ân-ı Kerîm ve Ahâdis-i Nebevviye'ye dayanarak ortaya koydukları şer'î düstur. | Birinin, bir şeyden, anlam ve hüküm çıkararak, o iş hakkındaki düşüncesi, görüşü. İLE Bir söz ya da işten, gizli bir anlam çıkarma. Açık olmayarak, dolayısıyla, zımnen anlama. )


- İCTİHAD ile FIKIH

( Dil + Anlam. Büyük din âlimlerinin Kur'ân-ı Kerim ve Hadis-i Nebeviyye'ye dayanarak vazettikleri karar. İLE -Fetva, -Mezhep, -Kanun, -Yargı )


- İCTİHAD ile İSTİDLÂL


- İCTİHÂD[Ar.] ile KIYAS[Ar.]


- İCTİHAD >< TAHKÎK


- İÇTİHAT, İÇTİHÂD["İŞTİYAT" değil!] değil/yerine/= GÖRÜŞ; ANLAYIŞ/KAVRAYIŞ

( Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış. | Yasada ya da örf ve âdet tüzesinde uygulanacak kuralın açıkça ve ikirciksiz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın ya da tüzecinin düşüncelerinden doğan sonuç. )


- İÇTİMA/İNİKAT değil/yerine/= TOPLANMA/TOPLANTI

( Toplanma, toplantı. | Askerlerin, silahlı ve donatılı olarak toplanmaları. | [gökbilim] Kavuşum. )


- İCTİMA-İ NAKİZEYN ile İRTİFÂ-İ NAKİZEYN


- İCTİMÂ-İ ŞERÂİT ve/||/<> İMTİNÂ-İ MEVÂNİ

( Koşulların, biraraya gelmesi. VE/||/<> Engellerin, ortadan kalkması. )


- İCTİNÂB[Ar.] ile İMTİNÂ[Ar. < MEN]

( Sakınma, çekinme, uzaklaşma. İLE Çekinme, geri durma. | Olanaksızlık, olamayış. )


- İCTİNÂB/İHTİYAT[Ar.] değil/yerine/= SAKINMA, ÇEKİNME, UZAKLAŞMA


- İCTİRÂ'[Ar. < CÜR'ET] ile İCTİRÂ'[Ar. < CÜR'A] ile İCTİRÂH[Ar.]

( Yeltenme, cesâret etme, cür'et etme. İLE Suyu birden içme.[soluk almadan] İLE El emeği karşılığından kazanılan para ile geçinme. )


- İCTİVÂ'[Ar.] ile İCTİVÂR[Ar.]

( İğrenme, tiksinme. İLE Civar, komşu olma, muhit yapma. )


- İD ile/ve/||/<> EGO ile/ve/||/<> SÜPER EGO


- İDÂD[Ar.] ile İDÂD/İDED[Ar.] ile İDÂD[Ar. < ADD]

( Sayı, hesap. İLE Zor, kuvvet; zafer, üstünlük. İLE Hazırlama/hazırlanılma, geliştirme/geliştirilme. )


- İDAM" ETMEK/ETTİRMEK ile/değil/yerine/>< İDAME ETMEK/ETTİRMEK


- İDÂM[Ar.] ile İ'DÂM[Ar. < ADEM]

( Katık, ekmeğe katık edilen şey. İLE Bir kimsenin yasa/yargı gereği ölümü. )


- [ne yazık ki]
İDAM ile/ve/değil/<> İTHAM


- İDARE ETMEK ile/değil/yerine ÇÖZÜM BULMAK


- İDARE ETMEK ile/ve/<> OYALAMAK


- "İDARE ETMEK" ile YETİNMEK


- İDÂRÎ KOLLUK ile/ve/<> ADLÎ KOLLUK

( ... İLE/VE/<> Uzmanlık gerektirir. )


- İDÂRÎ ile İRÂDÎ

( Yönetimsel. İLE Yapma bilgisi/isteği. )


- İDDİA ETMEK/EDİLEN ile/değil/yerine İLERİ SÜRMEK/SÜRÜLEN


- [ne yazık ki]
"İDDİA (ETMEK)" ile/ve/değil/||/<>/>/< (")MASTÜRBASYON(")


- İDDİA ile/ve BENCİLLİK

( Bencillik, parçanın adına ve bütünün zararına, açgözlülük etmek, ele geçirmek, biriktirmek demektir. )

( Tüm çatışmaların kökeninde "ben" ve "benim" fikirleri yatar. )

( Sadece kendi ötenize, egonuzdan öteye uzanmalısınız, o zaman onu bulacaksınız. )

( Bencillik, ıstırabın nedenidir. )

( Kendinin, gövde ve zihin olmadığını bilen bir kişi, bencil olamaz, çünkü bencillik nedeni olabilecek bir şeye sahip değildir. )

( Tek kötülük, budalalık ve bencilliktir. )

( Bencillik merkezi yok olduğu zaman, tüm haz arzusu ve ıstırap korkusu biter. )

( ASSERTION vs./and EGO
To be selfish means to covet, acquire, accumulate on behalf of the part against the whole.
The ideas of 'me' and 'mine' are at the root of all conflict.
You have only to reach out beyond yourself, and you will find it.
Selfishness is the cause of suffering.
A man who knows that he is neither body nor mind cannot be selfish, for he has nothing to be selfish for.
Stupidity and selfishness are the only evil.
When the center of selfishness is no longer, all desires for pleasure and fear of pain cease. )


- İDDİA ile DAYANAK

( İddiaya itiraz edilmez! Ancak "delil"lerine edilebilir. )

( UMDE: Dayanılacak, güvenilecek şey/kişi/yer, destek. | İlke. | Herkesin güvendiği kişi. )

( CLAIM vs. BASE )


- İDDİA ile/değil/yerine DAYANAKÇA


- İDDİA ile/ve/||/<>/> GEREKÇE

( ASSERTION vs./and/||/<>/> JUSTIFICATION )


- İDDİA ile/ve/değil/yerine GÖRÜŞ

( [not] CLAIM vs./and/but OPINION
OPINION instead of CLAIM )


- İDDİA ile/değil/yerine HAKİKAT


- İDDİA ile/ve/değil İMÂ

( [not] ASSERTION vs./and/but ALLUSION/IMPLICATION )


- İDDİA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> İNANÇ


- İDDİA ile/ve/değil/<> İNAT


- İDDİA ve/> İSPAT

( İddia ettin mi, ispat isterler. )

( HALLAC-I MANSUR )


- İDDİA ile/değil/yerine/> ÖZGÜVEN

( Özgüven oluşunca/oluşursa, "iddia" sonlanır. )


- İDDİA ile/değil/yerine SALİH AMEL


- İDDİA ile/değil SÖYLEM


- İDDİA ile SUÇLAMA

( CLAIM vs. BLAME/ACCUSATION )


- İDDİA ile YÂDES/T[< Fars. YÂD DÂŞ][LÂDES değil!]

( ... İLE Bellekte/hatırda tutulan şey. )


- İDDİACI OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İDDİALI OLMAK


- İDDİALI DEĞİL değil İDDİA ETMİYOR


- [ne yazık ki]
"İDDİAYA GİRMEK" ile/ve/||/<> "İDDİA ETMEK"


- İDE ile IDEEFIXE


- İDEA ile/ve/||/<> İMGE

( Kişide. İLE/VE/||/<> Düşünmek isteyenlerde. )


- İDEAL ÇÖZELTİ ile/||/<> GERÇEK ÇÖZELTİ

( İdeal Raoult yasasına uyar, gerçek sapmalar gösterir )

( Formül: ΔHkarışma=0 İLE ΔH≠0 )


- İDEAL GAZ ile/||/<> GERÇEK GAZ

( İdeal gaz PV=nRT İLE gerçek gaz Van der Waals denklemi )

( Formül: PV = nRT (ideal) İLE (P + a/V²)(V - b) = nRT (Van der Waals) )


- İDEAL İLE ASAL İDEAL İLE MAKSİMAL İDEAL ile/||/<> HALKA İDEALLERİ

( Halkalardaki özel alt kümeler. )

( Formül: R/I cisim ⇔ I maksimal )


- İDEAL İLE GERÇEK İLE VAN DER WAALS ile/||/<> GAZ DAVRANIŞLARI

( Gazların farklı koşullardaki davranış modelleri. )

( Formül: (P + a/V²)(V - b) = RT )

( Johannes van der Waals tarafından 1873 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1837-1923) (Ülke: Hollanda) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Van der Waals kuvvetleri, gerçek gaz denklemi) (Nobel: 1910) )


- İDEAL İLE REEL İLE VAN DER WAALS ile/||/<> GAZ YASALARI

( Gaz davranışı modelleri. )

( Formül: (P + a/V²)(V - b) = RT )

( Johannes van der Waals tarafından 1873 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1837-1923) (Ülke: Hollanda) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Van der Waals kuvvetleri, gerçek gaz denklemi) (Nobel: 1910) )


- İDEAL OLAN ile/ve GERÇEK OLAN

( Değişmeyen. İLE/VE Değişen. )

( İdeal olanlar içeriksizdir. )


- İDEAL değil/yerine/= DÜŞÜNSEL


- İDEALAR ile/||/<> GÖLGELER

( Platon un mağara alegorisi )

( Platon tarafından -380 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-428--348) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Felsefe, Matematik) (Önemli katkıları: İdealar teorisi, Akademi kurucusu) )


- İDEALİZM = MEFKÛRECİLİK, İFTİKÂRİYE = IDEALISM[İng.] = IDÉALISME[Fr.] = IDEALISMUS[Alm.]


- ... İDEASI" ile/değil ... İDDİASI


- İDEO- ile/||/<> İDİO- ile/||/<> LOG-/-LOGİA/-LOGO-/-LOGY-/-OLOGY ile/||/<> AUT-/AUTO-

( Düşünce, fikir. İLE/||/<> Kendiliğinden oluşan, kendine özgü, ayrı, değişik. İLE/||/<> Düşünce, konuşma, sözcük, mantık, doktrin, öğreti, sav, bilim. İLE/||/<> Kendi, aynı, kendi kendine, kendine ait, öz [otoimmün: Bağışıklık sisteminin kendi gözelerine saldırması]. )


- İDEO- ile/||/<> İDİO- ile/||/<> LOG-/-LOGİA/-LOGO-/-LOGY-/-OLOGY ile/||/<> AUT-/AUTO-

( Düşünce, fikir. İLE/||/<> Kendiliğinden oluşan, kendine özgü, ayrı, değişik. İLE/||/<> Düşünce, konuşma, sözcük, mantık, doktrin, öğreti, sav, bilim. İLE/||/<> Kendi, aynı, kendi kendine, kendine ait, öz [otoimmün: Bağışıklık sisteminin kendi gözelerine saldırması]. )


- İDEOGRAM ile PİKTOGRAM

( Trafik işaretleri gibi. İLE Tuvaletleri gösteren simgeler gibi. )


- İDEOLOJİK TAVIR ile SONUÇ ODAKLILIK


- İDİ ile İDİ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Efendi [seyyid, mevlâ]. İLE Geçmiş zaman eki. )


- İDİL ile/= VOLGA

( Tatarlar'ın dilinde. İLE/= Ruslar'ın dilinde. )

( Avrupa'nın en uzun ırmağıdır. )


- İDİŞ[YAGMA/TUKSI/YEMEK/OĞUZ/ARGU] ile TAS
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kadeh. İLE Her türlü çanak, kap. )


- IDISI-DIDISI(YLA) (ANLATMAK)


- İD(İ)(Y)OPATİK ile İD(İ)(Y)OSENKRAZİ ile İDİ(Y)OT

( Nedeni bilinmeyen. İLE Özgün duyarlık. İLE Geri anlaklı/zekâlı. )


- İDLÂL değil/yerine/= NAZ ETME, NAZLANMA | AŞIRI DERECEDE NAZLANMA


- İDOLA = SANEM[Ar.] = PUT[Fars.] = IDOL[İng.] = IDOLE[Fr.] = IDOL[Alm.] = EIDOLON[Yun.] = ÍDOLO[İsp.]


- İDRAK:
DERK ile/ve/<> EDREKE

( Kovayı, suya atıp su almak. İLE/VE/<> Koşarak ulaşıp elde etmek. )


- İDRAK ve/||/<> İHYÂ


- İDRAK ve/||/<>/> İNŞÂ


- İDRAK ve/=/||/<>/>/< İTİBÂR


- İDRAK-İ HİSSÎ ve/ İDRAK-İ HAYALÎ ve/ İDRAK-İ VEHMÎ ve/ İDRAK-İ AKLÎ

( * HUZUR-I MADDE | İKTİNAF-I MADDÎ | CÜZÎ ve ... ve ... ve ... )


- İDRÂR[Ar.] değil/yerine/= SİDİK

( OURON )


- IDUK/IDUQ ile IDUK TAG/IDUQ TAG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kutsanmış herhangi bir şey. İLE Geçit vermeyen ve uzayıp giden dağ. )


- ÎFÂ[< VEFÂ] ile/ve/<> İCRÂ[< CEREYÂN | çoğ. İCRÂÂT]

( Ödeme, yerine getirme. | Bir işi yapma. | İş görme. İLE/VE/<> Akıtma, akıtılma. | Yapma, yerine getirme, bir işi yürütme. | Bir müzik parçasını çalarak gösterme. | Borçlunun, alacaklıya karşı ödemekle yükümlü bulunduğu bir şeyi, adlî bir oluşum aracılığıyla elde etme. )


- İFÂ[Ar. < VEFÂ] ile/ve EDÂ'

( Bir işi yerine getirme. İLE/VE Yerine getirme. | Ödemek. )


- İFÂ[< VEFÂ] değil/yerine/= YERİNE GETİRME | BİR İŞİ YAPMA | İŞ GÖRME


- İFADE ETMEK ile DİLE GETİRMEK


- İFADE[Ar.] değil/yerine/= DEYİŞ/SÖYLEYİŞ


- İFADE değil/yerine/= DIŞAVURUM


- İFADE ile/ve/||/<>/> EDEBİ İFADE


- İFADE ve/<> İÇGÖRÜ


- İFÂDE ile/ve/||/<>/> İSTİFÂDE


- İFHÂM[Ar. < FUHÛM] ile İFHÂM[Ar. < FEHM]

( Ağız açtırmama, susturma. İLE Anlatma/anlatılma, bildirme/bildirilme. )


- İFLÂ[Ar.] ile İFLÂH[Ar.]

( Memeden ayırma, sütten kesme. İLE Kutlu, başarılı olma. | Kötü bir durumdan kurtulup iyi bir duruma girme, felâh bulma, selâmete çıkma. )


- İFLÂH (OLMA[MA]K) ile İSLÂH (OLMA[MA]K)


- İFLÂS ETMEK ile/ve DİBİ/Nİ BULMAK

Bugün[13 Ekim 2025]
itibarı ile 32.206 başlık/FaRk ile birlikte,
32.206 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(55/130)