D ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 9.241 başlık/FaRk ile birlikte,
9.241 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(36/38)
- SÜRT(ÜN)MEK ile DEĞMEK
( TEDELLÜK ile ... )
( RUB vs. TOUCH )
- SUS!!! ve/</>< DİNLE!!!
- SUS! ve/>/< DİNLE! ve/>/< KONUŞ! ve/>/< YAZ!!!
( bkz. www.FaRkLaR.net/SUS | www.FaRkLaR.net/Dinle | www.FaRkLaR.net/KONUS )
- SUSAMURU ile DEV SUSAMURU/IRMAK KURDU
( ... İLE Amazon ormanlarında yaşarlar. )
( ... İLE Boyları, 2 m.'ye kadar uzunlukta olabilir. )
- SUSKUN/LUK ile/ve/değil DURGUN/LUK
- SÜSLEMEK ile DEKORE EDİLMİŞ ile DEKORASYON ile DEKORATİF ile DEKORATÖR
( DECORATE vs. DECORATED vs. DECORATING vs. DECORATIVE vs. DECORATOR )
( آراستن ile آرايش کردن ile آذين کردن ile تزيين کردن ile زينت کاري کردن ile پيراستن ile مزينکردن ile زينت کردن ile مزين فرمودن ile مزين کردن ile آرايش دادن ile آذين بستن ile مزين ile پيراسته ile آراسته ile پرزينت ile آرايش دهنده ile زينت بخش ile زينتي ile آذيني ile تزييني ile آراي ile آذينگر ile آرايشگر ile پيرايشگر )
( ARASTAN ile ARAYSH KARDAN ile AZYNE KARDAN ile TEZYYNE KARDAN ile ZYNAT KARY KARDAN ile PEYRASTAN ile MOZYNAKARDAN ile ZYNAT KARDAN ile MOZYNE FARMODAN ile MOZYNE KARDAN ile ARAYSH DADAN ile AZYNE BASTAN ile MOZYNE ile PEYRASTEH ile ARASTEH ile PARZYNAT ile ARAYSH DAHANDEH ile ZYNAT BAKHSH ile ZYNATY ile AZYNEY ile TEZYYNEY ile ARAY ile AZYNEGAR ile ARAYSHGAR ile PEYRAYSHGAR )
- SUSMAK ile/ve/<>/değil/yerine DÜŞÜNMEKTE OLDUĞUNU BELİRTMEK
- SÜT VERMEDE, BEBEK VE ANNE İÇİN:
EMME ile/ve/||/<>/> DUYGU İLİŞKİSİ/AKTARIMI/PAYLAŞIMI
( İlk 3 dakika. İLE/VE/||/<>/> 3 dakikadan sonrası. )
- SÜTLÜCE = DÜĞÜNÇİÇEĞİ
- SÜTÛN[Fars.]/ÂSİYE[Ar.] ile/yerine DİREK
( PILLAR vs. POLE )
- SÜTÜR/SUTURE[İng.] değil/yerine/= DİKİŞ | KAFATASI KEMIK EKLEMI
- SÜZMEK ile DAMITMAK
- SVM/SUPPORT VECTOR MACHINES[İng.] değil/yerine/= DESTEK VEKTÖR MAKINELERİ
- SWITCH :/yerine DEĞİŞTİRMEK, ANAHTAR
- T ile D
- TAANNÜT[Ar.] değil/yerine/= DİRENME, DİRENİM
- TÂBİ ile/ve/değil/||/<>/> DÂHİL
- TABİAT/NATÜR değil/yerine/= DOĞA [DAMGALANMIŞ/MÜHÜRLENMİŞ]
- TABİATIYLA değil/yerine/= DOĞAL OLARAK / KENDİLİĞİNDEN
- TABİÎ ÂFET[Ar.] değil/yerine/= DOĞAL KIRAN
- TABÎÎ değil/yerine/= DOĞAL/OLAĞAN
- TA'BÎR CAİZSE değil/yerine/= DEYİM YERİNDEYSE/DEYİŞ UYGUNSA
- TABİR ETMEK değil/yerine/= DEMEK
- TABİR[Ar.] değil/yerine/= DEYİM
- TABİR-İ CAİZSE değil/yerine/= DEYİM YERİNDEYSE
- TÂBİYET ile/değil/yerine DEĞİM/LİYÂKÂT
( İkisi de, sadece/ancak ve ancak ilmedir. )
- TABLO[Fr. TABLEAU] değil/yerine/= DİZELGE
( Bez, tahta, kâğıt vb. maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel ya da kara kalem resim. | Birbiriyle olan ilgilerine göre düzenlenerek yazılmış şeylerin hepsi. | Yaşanan, var olan olay ve olguların hepsinin genel görünüşü, manzara. | [tiyatro] Bir perdenin, dekor değişikliğiyle belirlenen alt bölümü. )
- TABU ile/ve/<> DOGMA
- TABYA[Ar.] ile/<> DONANMA
( Bir bölgeyi savunmak için yapılan ve silahlarla güçlendirilen yapı. İLE/<> ... )
( Karada. İLE/<> Denizde. )
- TADARRUS[Ar.] değil/yerine/= DİŞ KAMAŞMASI
- TADİL TEKLİFİ değil/yerine/= DEĞİŞTİRGE
- TÂDİLAT ile/ve DEKORASYON
- TAGAYYÜR[Ar. < GAYR] değil/yerine/= DEĞİŞME, BAŞKALAŞMA
- TAĞYİR[Ar.] değil/yerine/= DEĞİŞTİRME, BAŞKALAŞTIRMA | BOZMA
- TAHAMMÜL[Ar.] değil/yerine/= DAYANMA, KATLANMA
( Nesnenin, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilmesi, dayanması. | Kişinin kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma. )
( ... ile TITIKSHA )
- TAHAMMÜL ile/ve/değil/yerine/||/<> DİRENÇ/İHTİYÂR
( [not] ENDURANCE vs./and/but/||/<> RESISTANCE
RESISTANCE instead of ENDURANCE )
- TAHAMMÜLFERSA[Ar. + Fars.] değil/yerine/= DAYANILMAZ
- TAHASSÜSÂT[< TAHASSÜS < HİSS] değil/yerine/= DUYGULANMA/DUYGULANIM
( DUYGULANMALAR, HİSLENMELER | KALPLE İSTEMEK )
- TAHAVVÜL[Ar.] değil/yerine/= DEĞİŞME, DÖNÜŞÜM
( Bir durumdan, başka bir duruma geçme, değişme, değişkenlik, dönüşme, dönüşüm )
- TAHRİFAT[Ar.] değil/yerine/= DEĞİŞTİRİ
- TAHRİP ETMEK ile YOK EDİLDİ ile DESTROYER
( DESTROY vs. DESTROYED vs. DESTROYER )
( تخريب کردن ile منعدم کردن ile نابود ساختن ile منهدم ساختن ile منهدم کردن ile دمار درآوردن ile بر انداختن ile نابود کردن ile ويران کردن ile ازبين بردن ile معدوم کردن ile از بين بردن ile خراب کردن ile تباه ile مضمحل ile ويران ile کن فيکون ile ازبين رفته ile منهدم ile منعدم ile ناو شکن ile ويرانگر ile نابود کننده )
( TAKHARYBE KARDAN ile MANADAM KARDAN ile NABUD SAKHTAN ile MANEHODAM SAKHTAN ile MANEHODAM KARDAN ile DAMAR DARAVARDAN ile BAR ANDAKHTAN ile NABUD KARDAN ile VEYRAN KARDAN ile OZBYNE BARDAN ile MADOM KARDAN ile AZ BEYNE BARDAN ile KHARAB KARDAN ile TABAH ile MAZMOHAL ile VEYRAN ile KON FEYKON ile OZBYNE RAFTEH ile MANEHODAM ile منعدم ile NAV SHKAN ile VEYRANGAR ile NABUD KONANDEH )
- TAHT EL BAHİR değil/yerine/= DENİZALTI
- TAHVİL ETMEK değil/yerine/= DÖNÜŞTÜRMEK
- TAKAS[Ar.]/CLEARING[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞTOKUŞ/DEĞİŞİM
- TAKDİR (HAKKI) değil/yerine/= DEĞERLEM (ÜLEVİ/DEĞERLEM YETKİSİ)
- TAKDİR ile/ve DEĞERLENDİRME
( APPRECIATION vs./and EVALUATION )
- TAKDİR ile/ve DESTEK
( APPRECIATION vs./and SUPPORT )
- TAKÎ değil/yerine/= DOĞRULUK İLKESİ
- TAKİFİLAKSİ/TACHYPHYLAXIS[İng.] değil/yerine/= DİRENÇ GELİŞİMİ
- TAKINTI ile/değil DONANIM
- TAKINTI ile/ve/değil/yerine DÜŞKÜNLÜK
- TAKİP ETMEK ile DENETLEMEK
- TAKİP ETMEK ile DEVAM ETMEK
- TAKLİP[Ar.] değil/yerine/= DÖNDÜRME, ÇEVİRME
( Döndürme, çevirme. | Bir şeyin biçim ve kalıbını değiştirme. )
- TAKLİT ETMEK ile/ve/değil/yerine DEVAM ETTİRMEK
( COPYING vs. TO MAINTAIN/SUSTAIN
TO TAKE INTO CONSIDERATION instead of COPYING )
- TAKLİT ETMEK ile/yerine DİKKATE ALMAK
( COPYING vs. TO TAKE INTO CONSIDERATION
TO TAKE INTO CONSIDERATION instead of COPYING )
- TAKTIL AGNOZİ/TACTILE AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= DOKUNMA TANIMAZLIĞI
- TAM DOLU ile TAM UYARI ile TAM KAN ile TAM GELİŞMİŞ ile TAM GÖVDELİ ile TAM EL ile DOLUNAY ile DOLU ile DELİKLERLE DOLU ile TAM PARÇA ile TAM FİYAT ile TAM DURAK ile TAM ZAMANLI ile DAHA DOLGUN ile DOLGUNLUK
( FULL vs. FULL ALERT vs. FULL BLOOD vs. FULL BLOWN vs. FULL BODIED vs. FULL HAND vs. FULL MOON vs. FULL OF vs. FULL OF HOLES vs. FULL PIECE vs. FULL PRICE vs. FULL STOP vs. FULL TIME vs. FULLER vs. FULLNESS )
( سير ile تام ile آگندن ile مملو ile ممتلي ile مشبع ile مفصل ile پر ile حال آماده باش ile نژاد خالص ile کاملا افراشته ile عظيم الجثه ile اوچ و پس ile ماه شب چهارده ile بدر ile پر از ile سوراخ سوراخ ile قواره ile تمام شده ile وقفه کامل ile تمام وقت ile سنگين کننده ile لکه گير ile امتلاء ile پري ile سيري )
( SYR ile TAM ile AGANDAN ile MOMLU ile ممتلي ile مشبع ile MAFASL ile PAR ile HAL AMADEH BASH ile NEJAD KHALES ile KAMELA AFRASHTEH ile AZYM OLJOSEH ile OOCH VE PES ile MAH SHAB CHEHARDEH ile BADAR ile PAR AZ ile SORAKH SORAKH ile GHAVAREH ile TAMAM SHODEH ile VAQFEH KAMEL ile TAMAM VAGHT ile SANGYNE KONANDEH ile LAKEH GYR ile امتلاء ile پري ile SYRY )
- TAMA ile DOYMAZLIK | ÇOK İSTEME | AÇGÖZLÜLÜK
- TAMAMLAYICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DESTEKLEYİCİ
- TÂMÂT[Ar.] ile DAMAT[Ar.]
( Uygunsuz, saçmasapan söz. İLE ... )
- TÂMÎK[Ar.] değil/yerine/= DERİNLEŞ(TİRİL)ME
- TAMPON ÇÖZELTİ/BUFFER SOLUTION[İng.] değil/yerine/= DENGELEYİCİ ÇÖZELTİ
- TANE ile/ve/değil/=/||/<>/> DÂNE[Fars.]
( Herhangi bir sayıda olan şey, adet. | Bazı bitkilerin tohumu. | Çekirdekli küçük meyve. )
- TANIDIK/LAR ile/değil/yerine DANIŞMAN/LAR
- TANIM, TARİF = TA'RÎF = DÉFINITION
- TANIM ile/ve/değil/||/<>/< DURUM
( [not] DEFINITION vs./and/but/||/<>/< STATE/CONDITION )
- TANIM ile/ve/||/<>/> DURUM
( DEFINITION vs./and/||/<>/> STATE/CONDITION )
- TANIM = TARİF = DEFINITION[İng., Alm.] = DÉFINITION[Fr.] = DEFINITIO[Lat.] = HOROS, HORISMOS[Yun.] = DEFINICIÓN[İsp.]
- TANIMA:
ERKEK ve/||/<> KADIN ve/||/<> ÇOCUK ve/||/<> KARDEŞ ve/||/<> ARKADAŞ ve/||/<> DOST
( Toklukta. VE/||/<> Yoklukta. VE/||/<> Yaşlılıkta. VE/||/<> Mirasta. VE/||/<> Yolculukta. VE/||/<> Zor durumda. [GÖRÜLÜR / BELİRLİ/BELİRGİN OLUR] )
- TANIMAK ile/ve/değil DUYMUŞ/HABERDAR OLMAK
- TANIMLAMA ile DEĞERLENDİRME
( TO DEFINE vs. EVALUATION )
- TANITLAMA = BURHAN = DEMONSTRATION[İng., Alm.] = DÉMONSTRATION[Fr.] = DEMONSTRATIO[Lat.] = DEMOSTRAR[İsp.]
- TANRI/OĞAN = ALLAH = GOD[İng.] = DIEU[Fr.] = GOTT[Alm.] = DEUS[Lat.] = THEOS[Yun.] = DIOS[İsp.]
- TANRISAL KRALLIK ile/ve DÜNYEVÎ KRALLIK
- TANRI/SALLIK / TANRI/LAR ile/ve/<> DEĞİŞMEZ(LİK)LER
- TANZİM ETMEK değil/yerine/= DÜZENLEMEK
- TANZÎM[Ar. < NAZM] ile DÜZELTME, DÜZENLEME, DÜZEN VERME, YOLUNA KOYMA
( DÜZELTME, DÜZENLEME, DÜZEN VERME, YOLUNA KOYMA | NESİR YA DA NAZIM OLARAK YAZMA )
- TANZİM OLUNMAK/TERTİP OLUNMAK değil/yerine/= DÜZENLENMEK
- TAPINAK ile/ve/değil DEPO
- TAPINMA, ULULAMA = DEVOTION[İng.] = FERVEUR[Fr.] = VEREHRUNG[Alm.] = DEVOTIO[Lat.]
- TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK
( Dürüstlük, bizi gerçeğe götürecektir. )
( Tek yükümlülüğümüz, kendimize karşı dürüst olmaktır. )
( Dürüstlük ve arınmışlık, engelleri kaldırır. )
( Kişi, kendi tarihiyle uğraşırken, kendi mânevî dünyasıyla, anlam dünyasıyla uğraştığından dolayı tarafsız kalamaz; bu, kişinin doğasına aykırıdır fakat dürüst olabilir. )
( Integrity will take you to reality.
Integrity and purity remove the obstacles. )
( Dürüst olup olmadığınızı, size, sizden başka kim söyleyebilir? )
( Bazı konularda ve ayrıntılarında tarafsız olamayabiliriz fakat (daha) dürüst olabiliriz. )
( TO BE HONEST vs./and/||/<>/>/< TO BE NEUTRAL )
- TARAFTAR değil/yerine/= DESTEKÇİ
- SÖZLÜK:
TARAMA ile/ve/||/<> DERLEME
- TARİF EDİLEMEZ ile/yerine/değil/ve DUYULARA GETİRİLEMEZ
( [not] NOT POSSIBLE TO DESCRIBE vs./and/but NOT POSSIBLE TO BRING SENSES
NOT POSSIBLE TO BRING SENSES vs. NOT POSSIBLE TO DESCRIBE )
- TARİH ve/< DAYANAKÇA ve/< KAYNAK
- TARİH ile/ve/||/<> DÜŞÜNCE TARİHİ
( [Kişilerin] Nasıl, düşünmeden hareket ettiklerinin öyküsü. İLE/VE/||/<> Nasıl, hareket etmeden düşündüklerinin öyküsü. )
- TARİHTE KALAN DÜŞÜNCE ile/ve/değil/yerine/<> DÜŞÜNCENİN TARİHİ
- TARLA ile/ve DARBI
( ... İLE/VE Sulak tarla. )
- TARTMAK ile/ve/<> DEĞERLENDİRMEK
- TAŞ ile DOLANTAŞI
( Mineralleri gözle görülebilen, benekli ve yeşilimtırak renkli, gabro ile bazalt arası, püskürük kütle. )
- TAŞ ile KAYA ile TEPE ile DAĞ
( Kimyasal ya da fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde. | Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş. | Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için bu maddeden özel olarak hazırlanmış malzeme. | Yapı işlerinde kullanılmak için bu maddeden hazırlanmış malzeme. | Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher. | Dama, domino vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik ya da tahta parçalardan her biri. | Bazı örgenlerin içinde, özellikle idrar kesesi vb. oluşan, türlü biçim ve hacimdeki katı nesne. | Bazı kütlelerden kopan ya da koparılan parça. | Üstü kapalı bir biçimde söylenen iğneleyici söz. İLE Büyük ve sert taş kütlesi. | Kayaç. )
( HACER, CÜMD ile/ve CELMED )
( SENG ile/ve ... )
( STONE vs./and ROCK )
- TASARIMLAMA ile/ve/değil/yerine DÜZENLEME
- TASARIMSAL AKIL ile İMGESEL AKIL ile DÜŞÜNSEL/ANALİTİK/İNDİRGEYİCİ AKIL
- TASAVVUF AHLÂKI ve/<> DÖNÜŞME AHLÂKI
( MORALS OF SUFISM and/<> MORALS OF TRANSFORMATION )
- TASAVVUF
, DİNİN ...:
PSİKOLOJİSİ ile/ve/||/<> SANATI
- TASAVVUF:
DİNLER ÜSTÜ değil DİNLER ÖZÜ
- TASAVVUF ile/ve/||/<> DİN
( Tasavvuf, dinin estetik boyutudur. )
- TASAVVUF ile/ve/=/||/<>/< DİNİN EDİMSELLİĞİ
- TASHÎH[Ar. < SIHHAT]["TAHSİH" değil!] ile DÜZELTME/DÜZELTİ
- TAŞI DELEN:
"SUYUN GÜCÜ" değil DAMLALARIN SÜREKLİLİĞİ
- TAŞIL/FOSİL[Fr.] ve/<> DİMA
( ... VE/<> Yakutistan'ın başkenti Yakutsk'ta, Yeraltı Permafrost Enstitüsü'nde bulunan, 6 aylık bir eril, bebek mamut fosili.[39.000 yaşında olduğu tespit edilmiştir.] )
( MÜSTEHÂSE[< HAVS | çoğ. MÜSTEHÂSÂT] ve/<> ... )
- TAŞIYICI ÇEMBER ile DIŞ ÇEMBER
( DEFERENT vs. EPICYCLE )
- TAŞRA değil/yerine DIŞARLIK
( Bir ülkenin başkenti ya da en önemli kentleri dışındaki yerlerin tümü. )
- TATBİKAT-I HUKUKİYE:
MUHTELİF MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE ile/ve/||/<> HUSÛSÎ MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE ile/ve/||/<> DİNÎ VE İCTİMÂÎ MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE
- TATMİN[Ar.] (ETMEK) ile DİNDİRMEK/DOYUMLATMAK
( TO SATISFY vs. TO QUENCH )
- TATMİN OLMAK değil/yerine/= DOYUMLANMAK
- TATMİN[Ar.] ile DOYUM/DOYGUNLUK
- TATMİN ile/ve/> DURMASINI BİLMEK
( Sükûn bulmak, sakinleşmek, itminana kavuşmak. İLE/VE/> ... )
- TATMİNKÂR değil/yerine/= DOYUMCUL
- TAVIR[Ar. < TAVR] değil/yerine/= DURUŞ
- TAVLA ile DAMA
( Hesap + olasılık. İLE Küçük hesap. )
( Hayal. İLE Zekâ. )
( Satranç tahtasında, dama oynayan kaybeder. )
- TAVŞAN ile DORKİZ, BATAKLIK TAVŞANI
- TAVSİYE EDİLEBİLİR ile ÖĞÜT VERMEK ile DANIŞMAN
( ADVISABLE vs. ADVISE vs. ADVISER )
( مصلحتآميز ile صواب ile مقتضي ile مصلحتي ile مصلحت آميز ile مقرون بصلاح ile قابل توصيه ile نصيحت کردن ile پند گفتن ile پند دادن ile توصيه کردن ile آگاه کردن ile تجويز ile اعلاميه ile اندرز دادن ile ناصح ile رهنمون )
( مصلحتآميز ile SAVAB ile MOGHTEZY ile MOSOLHATY ile MOSOLHAT AMYZ ile مقرون بصلاح ile GHABEL TOSYYEH ile NASYHAT KARDAN ile PAND GOFTAN ile PAND DADAN ile TOSYYEH KARDAN ile AGAH KARDAN ile TAJOYZ ile ELAMYYEH ile ANDARZ DADAN ile NASEH ile RAYANEMON )
- TAVUK ile DİLALTI
( Tavuklarda görülen bir sayrılık/hastalık. )
- TAZE ve/<> DENGELİ
- TEÂDÜL[Ar.] değil/yerine/= DENKLEŞME, DENKLİK, BİRBİRİNE DENK OLMA
- TEBDÎL[< BEDEL] ile DEĞİŞTİRME
( DEĞİŞTİRME, DEĞİŞTİRİLME, BAŞKA BİR HÂLE GETİRME )
- TEÇHİZ ETMEK değil/yerine/= DONATMAK
- TEÇHİZ[Ar.] değil/yerine/= DONATMA, DONATIM
- TEÇHİZAT[Ar.] değil/yerine/= DONATI
- TECRÜBE SAHİBİ[Ar.] değil/yerine/= DENEYİM İYESİ
- TECRÜBE[Ar.] değil/yerine/= DENEYİM
- TEDAVİ ile/ve DÖNÜŞÜM
- TEDÂVÜL[Ar.]/SİRKÜLASYON[Fr.] değil/yerine/= DOLAŞIM/DOLANIM
- TEDÂVÜL/SİRKÜLASYON değil/yerine/= DOLAŞIM
- TEDBİRSİZLİK ile/ve/değil DALGI/GAFLET
- TEDVÎN[Ar. < DÎVÂN] değil/yerine/= DERLEM/E
( Dîvân biçimine sokma. | Kitaplaştırma. | Yasalaştırma. [yazılı ve bütünlüklü duruma getirilen kurallar][İng. CODIFICATION] )
- TEDVİN değil/yerine/= DERLEYİ
- TEEYYÜT[Ar.] değil/yerine/= DOĞRU ÇIKMA, GERÇEKLENME
- TEFEKKÜR ETMEK değil/yerine/= DÜŞÜNÜMLEMEK
- TEFEKKÜR ile DALGIN ile ÇAĞDAŞLIK ile ÇAĞDAŞ ile MODERN ile KÜÇÜMSEME ile AŞAĞILIK ile AŞAĞILAYICI
( CONTEMPLATION vs. CONTEMPLATIVE vs. CONTEMPORANEITY vs. CONTEMPORANEOUS vs. CONTEMPORARY vs. CONTEMPT vs. CONTEMPTIBLE vs. CONTEMPTUOUS )
( غور ile تفکري ile معقول ile معاصر بودن ile همزماني ile هم عصر ile معاصر ile هم دوره ile همزمان ile استحقار ile خواري ile حقارت ile استهزاء آميز ile قابل تحقير )
( غور ile تفکري ile MAGHOL ile MOASER BODAN ile CPEHMAZMANY ile NPAM ASR ile MOASER ile NPAM DOREH ile CPEHMAZMAN ile ESTAHGHAR ile KHARY ile HAGHART ile ESTEHAZA AMYZ ile GHABEL TAHGHYR )
- TEFEKKÜR değil/yerine/= DÜŞÜNÜM
- TEFRÎŞ, TEFRÎŞÂT[Ar. < FERŞ] değil/yerine/= DÖŞEME, DÖŞENME, DÖŞEMEÇ, YAYMA | EV EŞYASINI DÜZENLEME
- TEFTİŞ HEYETİ değil/yerine/= DENETLEME KURULU/DENETİM KURULU
- TEFTİŞ[Ar.] değil/yerine/= DENETLEME
- TEHDİT ile/değil/yerine/></> DÜZEN
( Herhangi bir yerdeki adâletsizlik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>> Her yer, zaman ve koşulda adâlet. )
- TEHLİKELİ ile/ve/değil/||/<>/< DUYARLI/HASSAS
- TEİZM ile DEİZM
( Tanrı, kendini, insana, yine, Tanrı'nın insana bağışlamış olduğu Vahiy ile bildirir. İLE Kişi, Tanrı'yı, kendi insan Akıl'ını kullanarak bulur. )
( THEISM vs. DÉISM )
- TEK BOYUTLULUK ile/değil/yerine/> DERİNLEŞME
- TEK TEK ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve İKİ ŞEYİ (NİSPETSİZ) BİLMEK ile/ve İKİ ŞEY ARASINDAKİ İLİŞKİYİ BİLMEK ile/ve "...DIR" TASDİĞİNİ BİLMEK
- TEK TEK ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve İKİ ŞEYİ (NİSPETSİZ) BİLMEK ile/ve İKİ ŞEY ARASINDAKİ İLİŞKİYİ BİLMEK ile/ve "...DIR" TASDİĞİNİ BİLMEK
- TEK ile/ve DİK
- TEKERLEME ile/ve/||/<> DÖNGÜ
( Tekerlemek. | Çoğunlukla basmakalıp söz. | Birbiriyle uyumlu hazır söz kalıbı. | Çoğunlukla, masalların genellikle başında bulunan "Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde." gibi uyaklı giriş ya da ara sözler. | Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışı. | Orta oyununda, özellikle Kavuklu'nun kullandığı sözler. İLE/VE/||/<> ... )
( Bu tarlaya bir şinik[ölçek] kekere mekere[kuş yemi] ekmişler.
Bu tarlaya da bir şinik kekere mekere ekmişler.
Bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış.
Bu tarlaya da ekilen bir şinik kekere mekereye de boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış.
O tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuk, diğer tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğa demiş ki:
"Sen ne zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksun?"
O da ona yanıt olarak, "Sen ne zamandan beri o tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksan ben de o zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğum." demiş. )
- TEKKE'DE ile/ve/<> DERGÂH'TA
( Keşf. İLE/VE/<> Muhabbet. )
- TEKLİF ile/ve/<> DAVET
( PROPOSAL vs./and/<> INVITATION )
- TEKLİF ile/ve/değil/yerine/<> DAVET ile/ve/değil/yerine/<> DUYURU
( [not] PROPOSAL vs./and/but/<> INVITATION vs./and/but/<> ANNOUNCE/MENT
ANNOUNCE/MENT instead of INVITATION instead of PROPOSAL )
- TEKMİL (HABERİ)[Ar.] değil/yerine/= DURUMLUK (ÇAVI)
- TEKNE ile DİNGİ
( Hindistan'a özgü tekne. )
- TEKNİK (/KONU) ile DERİN (/KONU)
( TECHNICAL (/TOPIC, THEME) vs. DEEP (/TOPIC, THEME) )
- TEKRAR ile/ve DARB
- TEKRAR ile DEJA VU
( REPETITION vs. DEJA VU )
- TEKRAR ile/ve/değil/yerine DÖNGÜ
( 2 ve üzeri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE 1 )
( Ana-baba'dan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Ata'dan. )
( [not] REPETITION vs./and/but VICIOUS CIRCLE
VICIOUS CIRCLE instead of REPETITION )
- TEM İLE TE İLE TM ile/||/<> DALGA YAYILIM MODLARI
( Elektromanyetik dalgaların iletim hatlarındaki modları. )
( Formül: β² = ω²με - k²c )
- TEMAS ETMEK değil/yerine/= DEĞİNMEK
- TEMAS[Ar.]/KONTAK[Fr./İng. < CONTACT] değil/yerine/= DEĞME/DOKUNMA, BAĞLANTI
( Karşıt elektrik taşıyan iki maddenin birbirine dokunması. | Motorlu araçları çalıştırmaya yarayan düzenek. | Bağlantı, ilgi. | Akıl sağlığı yerinde olmayan, dengesiz. )
- TEMAS[Ar.] değil/yerine/= DEĞME/DEĞİNTİ/DOKUNMA/DOKUNUŞ
- TEMAS[Ar.] değil/yerine/= DEĞME, DOKUNMA | İLİŞKİ | BAĞLANTI
( Değme, değinti, dokunma, dokunuş. | Buluşup görüşme, ilişki kurma, ilişki. | Değinme, sözünü etme. | Gidip gelme, ulaşım, bağlantı. )
- TEMBEL ile/değil/yerine/>< DERTLİ
( Uyanık iken uyuyan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Uykudayken uyanan. )
- TEMBELLİK ile/değil/yerine/>< DAYANÇ/SABIR
- TEMBELLİK ile DÜŞÜNÜR/SANATÇI "TEMBELLİĞİ"
( Yıkıcı. İLE "Tembellik" sonrası, yapıcı, yaratıcı ve dönüştürücü bir ürüne götürebilecek türden. )
- TEMEL KABULLER/AKSİYOMLAR:
VAR OLUŞ ile/ve/||/<> BAĞIMSIZLIK ile/ve/||/<> DEĞİŞMEZLİK/BENZERLİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİRLİK ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> PAYLAŞILABİLİRLİK/ANLATILABİLİRLİK
- TEMELLENDİRME ile/ve/<> DAYANDIRMA
- TEMELLENDİRMEK ile/ve/||/<>/> DEĞERLENDİRMEK
- TEMELLİ ile DAYALI ile GÖREVE DAYALI ile TAHMİNLERE DAYALI ile GERÇEĞİNE DAYANARAK ile GERÇEĞE DAYALI
( BASED vs. BASED ON vs. BASED ON DUTY vs. BASED ON GUESSES vs. BASED ON THE FACT THAT vs. BASED ON TRUTH )
( متکي ile مستند ile مبتني ile مبني ile بنابر ile از قول ile براساس ile بر طبق ile برابر ile مبني بر ile برپايه ile طبق ile بر مبناي ile برحسب ile حسب الوظيفه ile حدسي ile مبني بر اين که ile مبني بر حقيقت )
( MOTAKY ile MOSTAND ile MOBTANY ile MOBANY ile BENABAR ile AZ GUL ile BARASAS ile BAR TABAGH ile BARABAR ile MOBANY BAR ile BARPAYYEH ile TABAGH ile BAR MOBNAY ile BARHASB ile حسب الوظيفه ile حدسي ile MOBANY BAR AYNE KEH ile MOBANY BAR HAGHYGHT )
- ... TEMEL/Lİ ile ... DAYANAK/LI
- TEMENNÎ[Ar.] değil/yerine/= DİLEME, DİLEK, İSTEK
- TEMERRÜD değil/yerine/= DİRENİM
- TEMERRÜT[Ar.] değil/yerine/= DİRENME | EK FAİZ
( Dikkafalılık, kafa tutma, direnme. Herhangi bir sebebe dayanmaksızın borcu ödememekte direnme, direnim. | Ek faiz ödememe durumu. )
- TEMEVVÜC[Ar. < MEVC] değil/yerine/= DALGA/LANMA
- TEMİN/TEMİNKİ değil DEMİN/DEMİNKİ
- TEMİZLİK ile/ve/<> DÜZEN/DÜZENLEME/TERTİP
- TEMPLATE SENTEZ ile/||/<> DİREKT SENTEZ
( Template metal yönlendirme, direkt serbest ligand. )
( Formül: In situ İLE izole )
- TEMPO[İt.] ile DİZEM/RİTİM[Fr. < Yun.]
( ARSIS ve THESIS: Ritim tutulurken elin ya da ayağın kalkıp inmesi. )
( TEMPO vs. RHYTHM )
- TENDÜRÜST[Fars.] değil/yerine/= DİNÇ, SAĞLAM
- TENEFFÜS değil/yerine/= DİNLENİ/TINIŞ
- TENİN:
"BESLENMESİ" ile/ve/<> DESTEKLENMESİ
( İçeriden. İLE/VE/<> Dışarıdan. )
- TENS/TRANSKÜTANÖZ ELEKTRİKSEL SİNİR STIMÜLASYONU TRANSCUTANEOUS ELECTRICAL NERVE STIMULATION[İng.] değil/yerine/= DERIDEN ELEKTRİKSEL SİNİR UYARIMI
- TENSÎK[Ar. < NESAK] değil/yerine/= DÜZENLEME, DÜZELTME, YOLUNA KOYMA
- TENSOR PRODUCT ile/||/<> DİRECT SUM
( Tensor product ⊗ etkileşim İLE direct sum ⊕ bağımsız. )
( Formül: Interaction İLE independence )
- TEOLOJİ:
TANRIBİLİM değil DİN BİLİMİ
- TEPE ile DİKMEN
( ... İLE Koni biçiminde tepe. )
- TEPE ile DORUK/ZİRVE
( HILL vs. PEAK/SUMMIT )
- TEPİNMEK ile/ve/<> DİDİNMEK
( Ayaklarını hızla yere ya da bir şeye üst üste vurmak. | Öfke ve sevincini açığa vuracak davranışlarda bulunmak. | Gürültü etmek. | Direnmek. İLE/VE/||/<> Çok güçlük çekerek sürekli çalışmak. )
- TEPKİ ile/ve/değil DEĞERLENDİRME
( [not] REACTION vs./and/but EVALUATION )
- TEPKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞAVURUM
- TEPKİ ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNMEK
( vs./and/||/<>/but/< TO THINK
TO THINK instead of REACTION )
- [ne yazık ki]
TERBİYESİZ ile/değil/yerine DİK KAFALI
- TERCÜMAN[Ar.] değil/yerine/= DİLMAÇ/ÇEVİRMEN
- TERE OTU ile DERE OTU
( GARDEN CRESS vs. DILL )
( LEPIDIUM SATIVUM cum ANETHUM GRAVE OLENS )
- TERİM SOĞUMASIN değil/yerine DİNLENMEYİ BİLMEK
- TERK ile DERK
( Bırakma, ayrılma. | Vazgeçme. | Bırakma, ihmal etme. İLE Anlama, kavrama. )
- TERMOGRAVİMETRİK ANALİZ ile/||/<> DİFERANSİYEL TARAMA KALORİMETRİSİ
( Termogravimetrik analiz kütle değişimini sıcaklığa karşı ölçerken, DSC ısı akışı değişimini ölçer )
( Formül: TGA eğrisi )
- TERS ile/değil/yerine/>< DERS
( [Almaya/anlamaya ...] Kapalıysa/k "gelir", ters. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Açıksa/k alır/ız her bir durumdan ders. )
- TERSANELİ[İt.] değil/yerine/= DENİZ SUBAYI / ERİ
- TERTİBAT[Ar.] değil/yerine/= DÜZEN/DÜZENLENİŞ
( Bir işin güçlüklerini karşılamak için yapılan ön hazırlıklar. )
- TERTİP değil/yerine/= DİZGİ
- TERTİP değil/yerine/= DİZİM
- TERTİP/ORGANİZASYON değil/yerine/= DÜZENLEME
- TERZİ[Ar.]/HAYYATİ[Ar.]/DERZİ[Fars.]/BAHYEZEN[Fars.] değil/yerine/= DİKMEN
- TESADÜF ETMEK değil/yerine/= DENK GELMEK
- TESADÜF değil/yerine/= DENKGELİ
- TESÂDÜF ile/ve/değil DIŞLAŞMA
- TESADÜFEN değil/yerine/= DENKGELİYLE
- TESADÜFİ değil/yerine/= DENKGELİSEL
- TESÂNÜT/TESÂNÜD[Ar. < SENED] değil/yerine/= DAYANIŞMA | OMUZDAŞLIK
- TESİSAT[Ar.] değil/yerine/= DONANIM/DÖŞEM
- TESİSAT[Ar.] değil/yerine/= DÖŞEM
( Belirli bir işin sağlanmasına yardım eden araçların uygun yerlere döşenmesi ya da döşenen bu araçların tümü. )
- TESLİMİYET ve/<>/|| DAYANMA GÜCÜ
- TESLİMİYET/KABUL EDİLME/AFFEDİLME:
TÖVBE ve/||/<> DOĞRU/DÜZGÜN İŞ YAPMAK / SÂLİH AMEL
- TESPİH'İN:
TANESİ değil DÂNESİ
- TESPİT EDİLEBİLİR ile TESPİT ile DEDEKTİF ile DEDEKTİFLİK İŞİ ile DEDEKTÖR
( DETECTABLE vs. DETECTION vs. DETECTIVE vs. DETECTIVE WORK vs. DETECTOR )
( يافتني ile قابل کشف ile ديد ile کشف ile کارآگاه ile مامور مخفي ile مامور آگاهي ile کارآگاهي ile کشف کننده ile آشکار ساز ile آشکارگر ile ردياب ile موج ياب )
( يافتني ile GHABEL KESHOF ile DYD ile KESHOF ile KARAGAH ile MAMOR MOKHOFY ile MAMOR AGAHY ile KARAGAHY ile KESHOF KONANDEH ile ASHKAR SAZ ile ASHKARGAR ile RADYAB ile MOJ YAB )
- TEŞRİHHANE[Ar. + Fars.] ile DERSLİK
( Otopsi yapılan yer. | Tıp fakültelerinde anatomi dersi yapılan yer. )
- TEST ETMEK değil/yerine DENEMEK
- TESVİYE ÂLETİ değil/yerine/= DÜZEÇ
- TESVİYE ETMEK değil/yerine/= DÜZLEMEK
- TESVİYE değil/yerine/= DENKBELGE
- TESVİYE/Cİ/LİK değil/yerine/= DÜZLEME/Cİ/LİK
- TETANOZ ile/||/<> DİFTERİ
( Clostridium tetani bakterisinin neden olduğu, kas spazmları ile ilişkili bir bulaş. İLE/||/<> Corynebacterium diphtheriae bakterisinin neden olduğu, boğazda kalın bir zar oluşumu ile ilişkili bir bulaş. )
- TETİKLEME ile DÜRTÜKLEME
( MÜRŞİD: Tetikleyici. )
- TETİKLEMEK ile/ve DEŞMEK
( TRIGGING vs. TO RECALL )
- TETİKLE(N)ME ile/ve DÖNÜŞÜM
- TETRALOJİ/TETRALOGY[İng.] değil/yerine/= DÖRTLÜK | DÖRTLEME
- TEVAKKUF değil/yerine/= DURAKLAMA
- TEVAKKUF[Ar.] değil/yerine/= DURMA, DURAKLAMA | BAĞLI/İLGİLİ OLMA
- TEVAR/TORASİK ENDOVASKÜLER AORT ANEVRİZMA TAMİRİ THORACİC ENDOVASCULAR ANEURYSM REPAIR[İng.] değil/yerine/= DAMARİÇİ GÖĞÜS ANA ATARDAMAR BALONCUK ONARIMI
- TEVÂZÛ ile DAAT
- TEVELLÜT[Ar. < VİLÂDET] değil/yerine/= DOĞMA | DOĞUM (ZAMANI)
- TEVKİF[Ar.] değil/yerine/= DURDURMA | TUTUKLAMA
- TEVKİÎ ile/||/<> SÜLÜS ile/||/<> RİK\'A ile/||/<> KÛFÎ ile/||/<> NESİH ile/||/<> MURAKKA ile/||/<> MÜSELSEL ile/||/<> DİVANÎ
( Sözcüklerin arası birleştirilerek yazılan bir yazı biçimi.[Resmî yazışmalarda kullanılan bir yazı çeşidiydi.][Sülüse benzeyen daha yumuşak hatlı ve hareketli büyük boy yazılar.] İLE/||/<> Yuvarlak karakterli, daha çok kitabelerde kullanılan, kitaplarda ise başlıklara mahsus büyük boy bir yazı üslûbu. İLE/||/<> Türklerin ortaya çıkardığı bir yazı çeşidi. "Mim"lerin gözü kapanmış, "Sin" ve benzeri harflerin dişleri kalkmış, noktalar çizgilere dönüşmüştür. Daha çok el yazısında kullanılır. İLE/||/<> Arap harflerinin düz ve köşeli olarak kullanılmasıyla oluşmuş erken dönem İslâm yazı türü ve bundan geliştirilmiş bir yazı türü. İLE/||/<> Metinlerin kopya edilerek çoğaltılmasında kullanılan yuvarlak karakterli bir yazı üslûbu. İLE/||/<> İstenilen kalınlığı sağlayacak kadar kâğıdın birinin suyunu ötekinin aksi yöne gelecek biçimde kola ile yapıştırılmasıyla elde edilen mukavvadan yapılan albüm. Üzerine hatların ayrı ayrı kâğıtlara yazılarak hatlar, minyatürler, varaklar v.s. yapıştırılır. İLE/||/<> Tüm yazaçları/harfleri ve sözcükleri birbirine bitişik olarak yazılan bir yazı biçimi. İLE/||/<> Türklere özgü hareketli ve girişik bir yazı üslûbudur. Harfler ve sözcükler, birbirine kaynaşmıştır. )
- TEVLİT[Ar.] değil/yerine/= DOĞURMA, DOĞURTMA | NEDEN OLMA, OLUŞTURMA
- TEYİT ETMEK/KONFİRME ETMEK değil/yerine/= DOĞRULAMAK/GEÇERLEMEK/GERÇEKLEMEK/ONAYLAMAK
- TEYİT/KONFİRMASYON değil/yerine/= DOĞRULAMA/GEÇERLEME/GERÇEKLEME/ONAYLAMA
- TEZENELİ SAZLARDA:
[büyükten küçüğe] MEYDAN SAZI ile/ve DİVAN SAZI ile/ve KARA DÜZEN SAZ(BOZUK DÜZEN) ile/ve TAMBURA/DÜNBÜRE/DÜNBÛRE[Fars.] ile/ve BAĞLAMA ile/ve CURA ile/ve TAR
- TEZGÂHLAMAK ile DOLANDIRMAK
( Dokunacak bezi tezgâha yerleştirmek. | Bir iş için hazırlık yapmak, işe girişmek. | Yasal olmayan bir işi gerçekleştirmek için plan yapmak. İLE Dolanma işini yaptırmak. | Dolaştırmak. | Birini aldatarak parasını ya da malını elinden almak. )
- [ne yazık ki]
TEZYÎF[Ar. < ZEYF] değil/yerine/= DEĞERSİZ GÖSTERME | ALAY ETME
- TGA ile/||/<> DSC
( TGA kütle kaybı termal İLE DSC ısı akışı faz geçişleri. )
( Formül: Δm İLE ΔH )
- THEIA ile/ve/||/<> DÜNYA
( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )
- THINK :/yerine DÜŞÜNMEK
- THINKING :/yerine DÜŞÜNME
- THOUGHT ECHO/ÉCHO DE LA PENSÉE[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNCE YANKILANMASI
- THOUGHT :/yerine DÜŞÜNCE
- TIRMANMAK ile AĞACA TIRMANMAK ile DAĞCI
( CLIMB vs. CLIMB A TREE vs. CLIMBER )
( صعود کردن ile از درخت بالا رفتن ile صعود کننده )
( SOUD KARDAN ile AZ DARKHT BALA RAFTAN ile SOUD KONANDEH )
- TİRYÂKİ değil/yerine/= DÜŞKÜN
- TISSUE :/yerine DOKU, KÂĞIT MENDİL
- TİTRASYON ile/||/<> DİLÜSYON
( Titrasyon analiz İLE dilüsyon seyreltmedir )
( Formül: Analiz İLE hazırlık )
- TİTREŞİM ile/ve/<> DÖNÜŞÜM
( vs./and/||/<>/and TRANSFORMATION )
- TİYATRO ile/ve DİN
- [not] TO MAKE OBJECT THE SELF > DISCOVER THE SELF
( KENDİNİ OBJE KILMAK değil KENDİNİ KEŞFETMEK )
(1996'dan beri)