Bugün[26 Aralık 2025]
itibarı ile 9.241 başlık/FaRk ile birlikte,
9.241 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(16/38)


- DİN ile/ve/||/<> KUTSAL KİTAP


- DİN +/+/+ MAL +/+/+ SU +/+/+ GÜÇ


- DİN ile METAFİZİK


- DİN ile/ve/değil/||/<> MEZHEB/MEZHEP ile/ve/değil/||/<> TARİKAT

( Bir dinin çeşitli görüş ayrılıkları nedeniyle ortaya çıkan kollarından her birine verilen ad.["DOKTRİN" olarak da adlandırılır] | Yol. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Aynı dinin içinde bazı yorum ve uygulama farklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan Tanrı'ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri. | Bir şeyhe bağlı kişiler için konulmuş olan manevi, ahlâkî ve toplumsal kuralların tümü ve bu kurallara göre örgütlenmiş kurum. | Yol. )


- DİN ve/<> NAMUS


- DİN ile/ve ŞERİAT


- DÎN[Ar.] ile ŞERÎ'AT[Ar.]


- DİN ile/ve/||/<> ŞİİR


- DİN ile SİYASET

( RELIGION vs. POLITICS )


- DİN ile TEK TANRILI DİN


- DİN ile/ve TERCİH (ETMEK)


- DİN ile TİN


- DİN ile/ve/<> TİN


- DİN ile/ve/=/<> ÜMİT


- DİN ve/<> YAŞAM ve/<> ETKİNLİK ve/<> İŞBÖLÜMÜ-İŞBİRLİĞİ


- DİN ile/ve YORUM


- DİN ile/değil/||/<> ZAN


- DİNAMİK/DYNAMIC[İng.] değil/yerine/= DEVİNGEN


- DİNAMİK KİMYASAL AĞ ile/||/<> STATİK KİMYASAL AĞ

( Dinamik kimyasal ağ sürekli bağ kırılıp oluşurken İLE statik kimyasal ağ sabit bağ yapısı gösterir )

( Formül: Adaptif malzeme )


- DİNAMİK değil/yerine/= DEVİMBİLİM


- DİNAMİK değil/yerine/= DEVİMLİ/DEVİNGEN/DİRİMLİ/ETKİN/DEVİMSEL


- DİNAMİKLEŞMEK ile DİNAMİKLEŞTİRMEK ile DİNAMİK/LİK ile DİNAMİK ANALİZ


- DİNAMİKLEŞTİRİCİ ile DİNAMİT

( DYNAMICIZER vs. DYNAMITE )

( مکانيک حرکت ile ديناميت ile ديناميت زدن )

( MAKANYK HARKAT ile ديناميت ile DYNAMYT ZADAN )


- DİNAMİT ile/değil DİNAMİK


- DİNAMİTLEMEK ile DİNAMİTLENMEK ile DİNAMİT ile DİNAMİTÇİ/LİK ile DİNAMİT LOKUMU


- DİNAMİTLER değil DİNAMİKLER


- DİNAMİZM değil/yerine/= DEVİMSELLİK / DEVİMSELCİLİK


- DİNAMO/JENERATÖR değil/yerine/= ÜRETEÇ


- DİNAMO ile DİNAMİZM


- DİNAMO ile LOKOMOTİF

( DYNAMO vs. LOCOMOTIVE )


- DİNAMO değil/yerine/= SÜRÜKLEÇ


- DİNAMOMETRE değil/yerine/= KUVVETÖLÇER

( Güçleri/kuvvetleri ölçmeye yarayan araç. )


- DÎNÂR ile/ve DİRHEM[Ar. < Yun.]

( Çeyrek altın değerindeki eski bir para birimi. [İran, Tunus ve bazı ülkelerde kullanılan para birimi] İLE/VE Gümüş, bir tür gümüş para. | Bir okkanın dörtyüzde biri olarak kabul edilmiş olan[3148 gr. | İstanbul için 3207 gr. olarak saptanmıştır] eski bir ağırlık ölçü birimi. | Bir miskal, dört gram ve seksen santigram. )

( GOLD vs./and SILVER )


- NAYET değil DİYANET


- DİNAYET değil DİYÂNET


- DİNAZOR değil DİNOZOR


- DİNÇ, ALİ (İST. 1931, 1990) :

( Büyükderelidir. Ticaretle uğraştı "Fırıncı Ali" olarak tanınır. Sarıyer Halkevi bünyesinde çalıştı ve CHP saflarında siyasete atıldı. İlçe yönetim kurullarında görev aldı. CHP İlçe Başkanlığı yaptı. Sarıyer'i temsilen İstanbul Belediye Meclisi üyeliği yaptı. Pek çok dernekte üye ve yönetici olarak görev yaptı. )


- DİNÇ, CÜNEYT (SARIYER, 1935) :

( Üniversite tahsilini yarım bırakıp İş Bankasında memuriyete başladı ve aynı bankanın değişik şubelerinde memur, şef, müdür yardımcısı ve müdür olarak çalıştıktan sonra emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu Üyesidir. )


- DİNC[Azr.] = SAKİN, RAHAT[Tr.]


- DİNCELMEK ile DİNCE


- DİNÇLENMEK ile DİNÇLEŞMEK ile DİNÇLEŞTİRMEK ile DİNÇLEŞEBİLMEK ile DİN ile DİNE ile DİNİ ile DİNK ile DİNÇ/LİK ile DİN DIŞI ile DİN ERKİ ile DİN ADAMI ile DİN BARONU ile DİN DORUĞU ile DİNİ BÜTÜN/LÜK ile DİN BİRLİĞİ ile DİNİ BAYRAM ile DİN FELSEFESİ


- DİNÇ/LİK ile/ve DEVİMSEL/LİK[DİNAMİK/LİK]


- DİNÇ/LİK ile/ve/<>/ya da DİNGİN/LİK

( TENDÜRÜST/TÜVANA/ZİNDE ile/ve/<>/ya da ... )

( ... ile/ve/<>/ya da SAKİN )


- DİNÇMEN, ERCÜMENT (İST. 1954) :

( Galata'dan transfer edildi ve bir sezon (1975/76) tescilli kaldığı Sarıyer'de 30 lig 4 kupa ve 1 turnuva maçı olmak üzere 35 resmi ve 7 özel maçla birlikte toplam 42 müsabaka oynadı. Bolu'ya transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- DİNDAR/DİNDAŞ ile ASHÂB-I NAKL

( ... İLE Vahyi esas alarak düşünen herkes. )


- DİNDAR ile ATEİST-DİNDAR


- DİNDAR ile DERVİŞ


- DİNDAR ile DİNCİ


- DİNDAR ile "KİNDAR"


- DİNDARLAŞMAK ile DİNDAR/LIK


- DİNDE YER ALAN ile/değil DİNDE DE YERALAN


- DİNDE:
ZORUNLULUK ile/ve/<> SORUMLULUK

( [var ise] Sorumluluk yoktur. İLE/VE/<> Zorunluluk yoktur. )


- DİNDE:
FEDÂKÂRLIK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜLÜLÜK ile/ve/||/<>/> ÜMİTVÂRLIK


- DİNDİRMEK ile DİNDİRTMEK ile DİNDİRİLMEK ile DİNDİREBİLMEK ile DİNDİRİVERMEK


- DİNDİRMEK ile GİDERMEK

( TO QUENCH vs. TO CEASE/STOP )


- DİNE SAHİP OLMAK değil/yerine DİNİ/Nİ İZLEMEK


- DİNERKİ(TEOKRASİ) ile/ve/<> DİNERKÇİLİK(KLERİKALİZM)

( (")Siyasal erkin, Tanrı'nın "temsilcileri oldukları"na inanılan "din adamları"nın elinde bulunduğu, "toplumsal", "siyasal" "düzen."(") İLE/VE/<> (")Dinin ve din kurumlarının, toplum yaşamının türlü kesimlerindeki yerini güçlendirmeyi amaçlayan, "toplumsal" ve "ekonomik" akım.(") )


- DİNGALA = EN GERİ(DE KALAN)


- DİNGİL ile/değil/yerine/>< DİNGİN


- DİNGİLDEMEK ile DİNGİLDETMEK ile DİNGİLDEK/LİK


- DİNGİNCİLİK ile/ve BİLİNEMEZCİLİK

( QUIETISM vs./and AGNOSTICISM )


- DİNGİNCİLİK ile/ve VAROLUŞÇULUK

( QUIETISM vs./and EXISTENTIALISM )


- DİNGİNLEŞMEK ile DİNGİNLEŞTİRMEK ile DİNGİNLEŞEBİLMEK ile DİNGİ ile DİNGİL/LİK ile DİNGİN/LİK ile DİNGİLLİ ile DİNGİNCİ/LİK ile DİNGİLSİZ


- Dinginliği DİNLE!!!


- Dinginliğin için DİNLE!!!


- Dinginliğin için SUS!!!


- DİNGİNLİK (TERVİH)


- DİNGİNLİK ve DENGE


- DİNGİNLİK ile HAREKETSİZLİK

( Hareketsiz kalma, eylemde bulun; çünkü etkinlik hareketsizliğe üstündür; hareketsizlik manevi yaşamı köreltir. )

( Ayrılık ve görünümlerin bir ve bütün olduğunu kavramak için aklın sakinleştirilmesi ve dinginlik kazanması gereklidir. )

( INERTIA vs. MOTIONLESS )


- DİNGİNLİK ve/<> HAREKETTE DİNGİNLİK


- DİNİ:
ANLADIKTAN SONRA YAŞAMAK ile/ve/değil/yerine YAŞADIKTAN SONRA ANLAMAK

( [not] RELIGION: LIVING AFTER UNDERSTANDING vs./and/but UNDERSTANDING AFTER LIVING
UNDERSTANDING AFTER LIVING instead of RELIGION: LIVING AFTER UNDERSTANDING )


- DİNÎ BİLGİ ile/ve İLMÎ BİLGİ ile/ve İRFANÎ BİLGİ

( Savm-ü-salât-ü Hacc ile sanma biter zâhid işin, İnsan-ı Kâmil olmaya, lâzım olan, irfân imiş )


- DİNİ İNANÇ ile/ve/değil "DİNİ KAYGI"


- DİN-İ İSLÂM ile/ve/<> DİN-İ FITRAT ile/ve/<> HAKK DİN

( Hz. Muhammed. İLE/VE/<> Hz. İbrahim. İLE/VE/<> Hz. Musa. )


- DİNÎ/RELIGIOUS değil/yerine/= KÖNEL


- DİNÎ SÖYLEM ile TEOLOJİK SÖYLEM


- DİNÎ TERBİYE ile/ve TASAVVUFÎ TERBİYE


- DİNÎ ile DİNLEŞTİRİLMİŞ


- DİN-İ/İMÂN-I MÜBÎN ile/ve/||/<> KİTÂB-I/KUR'ÂN-I MÜBÎN

( Açık, meydanda olan din, İslâm Dini. İLE/VE/||/<> İyiyi, kötüyü, hayr'ı, şer'i bildiren kitap. )

( İnsanı anlatır. İLE/VE/||/<> Yasa ve düzeni anlatır. )

( İlim ve irâdeye bağlıdır. İLE/VE/||/<> İrfan ve ihtiyâra bağlıdır. )


- DİNİN DİLİ ile/ve İLMİN DİLİ ile/ve EDEBİYATIN DİLİ


- [ne yazık ki]
DİNİN, ...:
"EMİRLERİ" ile/değil/yerine/>< KAVRAMLARI


- DINING :/yerine YEMEK (YEME)


- Dinle Kendin'den!


- DİNLE! ki, dinlen/sin/ler!


- DİNLE! ki, dinlesin/ler!


- DİNLE! ki, güvensin/ler!


- DİNLE! ki, inansın/lar!


- DİNLE! KONUŞ!!!


- Dinle NEY'den! BİŞNEV!


- DİNLE! ve dinlet!


- DİNLE! ve/||/<> YÜZLEŞ! ve/||/<> ANLA!

( [yoksa] Dilin, seni sağır eder. VE/||/<> Kalbin, seni esir eder. VE/||/<> Zihnin, seni deli eder. )


- Dinlediğin için DİNLE!!!


- Dinlediğinde DİNLE!!!


- Dinlediğinde tamamen DİNLE!!!


- Dinlediğini anımsa ve DİNLE!!! -ve


- Dinledikçe DİNLE!!!


- DİNLEME AYGITI ile/değil KAYIT AYGITI


- DİNLEME ile DİNLEME SALONU


- Dinlemediğin zaman DİNLE!!!


- Dinlemediysen DİNLE!!!


- DİNLEMEK/DİNLER GİBİ GÖRÜNMEK ile İLGİSİZLİK/KAYITSIZLIK

( TO LISTEN/PRETEND TO LISTEN vs. INDIFFERENCE/UNCONCERN/NEGLIGENCE )


- Dinlemek için DİNLE!!!


- Dinlemek için SUS!!!


- DİNLEMEK ve/||/<>/>/< AŞKINLIK

( TO LISTEN and/||/<>/>/< TRANSCENDENTALNESS )


- DİNLEMEK ile/ve/> DENEMEK

( TO LISTEN vs./and/> TO TRY )


- DİNLEMEK ve/||/<>/> DİNLENMEK


- DİNLEMEK ile DİNLENMEK ile DİNLETMEK ile DİNLENİLMEK ile DİNLETİLMEK ile DİNLENDİRMEK ile DİNLENEBİLMEK ile DİNLETEBİLMEK ile DİNLEYEBİLMEK ile DİNLEYİVERMEK ile DİNLENDİRİLMEK ile DİNLENCE


- DİNLEMEK ile/ve/<> İZLEMEK


- DİNLEMEK ile "KULAK KABARTMAK"

( Kulağı ve dili olana söylüyorum, kulaksız ve dilsiz olan işitiyor. )


- DİNLEMEK ile/ve/<> SABIR/SABRETMEK

( TO LISTEN vs./and/<> PATIENCE )


- DİNLEMEK ile/ve "TAKİP ETMEK"

( TO LISTEN vs./and "TO FOLLOW UP" )


- DİNLEMEK ve/+/||/<>/>/< YAZMAK(NOT ALMAK)


- DİNLEMELİ!


- DİNLEMEME/... "ÖZGÜRLÜĞÜ" değil DİNLEMEME/... OLANAĞI


- DİNLEMEMEK ile/ve/||/<> BASTIRMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/||/<> ORTAMDA DEĞİLMİŞ GİBİ DAVRANMAK


- DİNLEMEMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/>/< NANKÖRLÜK

( Bir tek, nankörler dinlemez! )


- Dinlemen gerekiyorsa DİNLE!!!


- Dinlemen gerektiği için DİNLE!!!


- Dinlemen gerektiğinde dinlemen gerektiği için DİNLE!!!


- Dinlemesen de DİNLE!!!


- Dinlemeyi bil! Sonra KONUŞ!!!


- Dinlemezsen DİNLE!!!


- DİNLEMİŞ/DİNLİYOR GİBİ GÖRÜNMEK ile/değil/yerine DİNLEMEK


- Dinlemiyorsan DİNLE!!!


- Dinlemiyorsan DİNLE!!!


- DİNLEMİYORSUNUZ değil DUYAMIYORSUNUZ SANIRIM


- Dinlenilecek şekilde KONUŞ!!!


- Dinlenilecek şeyleri KONUŞ!!!


- Dinlenirken SUS!!!


- DİNLENME/LİK ile DİNLENME SALONU


- DİNLENMEK ile/ve/||/<>/< ANA DİLİNDE DİNLENMEK


- DİNLENMEK/DİYLEM ile/ve/<> DİNGİNLEŞMEK

( Dinleyen dinlenir. [başkaları da dinleyeni dinler!] Dinleyen dinlenir. [yorulmaz, dinginleşir ve gelişir!] )


- Dinler gibi görünsen de DİNLE!!!


- Dinlerken DİNLE!!!


- Dinlerken SUS!!!


- DİNLEŞTİRİLMİŞ ile DİNSELLEŞTİRİLMİŞ/DİNÎLEŞTİRİLMİŞ


- DİNLETİ ile DİNLETİŞ


- Dinleyebildiğini aklında tut ve DİNLE!!! -ve


- Dinleyebilmek için DİNLE!!!


- Dinleyebilmek için DİNLE!!!


- Dinleyebilmek için SUS!!!


- Dinleyebilmeleri için DİNLE!!!


- Dinleyebilmemiz için DİNLE!!!


- Dinleyebilmen için DİNLE!!!


- Dinleyebilmeniz için DİNLE!!!


- Dinleyebilmesi için DİNLE!!!


- DİNLEYELİM! ve/||/<> YÜZLEŞELİM! ve/||/<> ANLAYALIM!

( [Yoksa ...] Dilimiz, bizi sağır eder. VE/||/<> Kalbimiz, bizi tutsak eder. VE/||/<> Zihnimiz, bizi deli eder. )


- Dinleyemeyenleri DİNLE!!!


- Dinleyemeyenleri düşün ve DİNLE!!! -ve


- Dinleyen dinlenir!


- DİNLEYEN ile/ve/||/<> OKUYAN

( Ne düşüneceğini öğrenir. İLE/VE/||/<> Nasıl düşüneceğini öğrenir. )


- Dinleyendir konuşan! DİNLE!!!


- Dinleyendir konuşan! KONUŞ!!!


- Dinleyenin dilinden KONUŞ!!!


- DİNLEYENİN OLMAMASI ile/değil ANLAYANIN OLMAMASI

( Dinleyeni olmadığından değil anlayanı olmadığından sessizleşir insan. )


- DİNLEYİŞ ile DİNLEYİCİ/LİK


- Dinli KONUŞ!!!


- DİNLİYİM ile/değil DİNLEYEYİM


- Dinliyorsan DİNLE!!!


- DINNER :/yerine AKŞAM YEMEĞİ


- DİNO, SABRİ (İST. 1942 - 1990) :

( Tarabya S.K. nün yetiştirdiği çok önemli futbolculardan biridir. Genç yaşta Galatasaray'a transfer oldu ve sonra da Beyoğluspor'a geçti. Bu takımda çok başarılı olunca 1964'te Beşiktaş tarafından transfer edildi. 1966/67 sezonunda kaleyi devraldı ve 1975 yılına kadar 194 maçta forma giydi. Beşiktaş'ın şampiyonluklarında büyük pay sahibi oldu. 12 kez A Milli takım formasını giydi. Futbolu bıraktıktan sonra ticarete atıldı. Kendi ismini taşıyan erkek gömlekleri imalatı ve satış mağazaları açtı. Fakat ekonomik sıkıntılar sonucu bunalıma girerek, 14.01.1990 günü Boğaziçi Köprüsünden atlayarak atarak intihar etti. )


- DİNOZOR ile İRİ DİNOZOR

( Mesozoik çağda yaşamış olan ve bugün yalnızca fosilleri bulunan çok büyük bir cins sürüngen. )

( DINOSAUR vs. TYRANNOSAURUS
[kökeni/etimolojisi] [Yun.] DEINOS [MONSTROUS] + SAUROS [LIZARD]
Dinozor ile İri Dinozor )


- DİNOZOR ile/||/<> TERİM

( Dinozor terimini tanımlayan )

( Richard Owen tarafından 1842 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1804-1892) (Ülke: İngiltere) (Alan: Biyoloji, Paleontoloji) (Önemli katkıları: Dinozor terimi, homoloji kavramı) )


- DİNOZOR ile/ve/||/<> TÜYLÜ DİNOZOR

( Büyüklerde. İLE/VE/||/<>/< Küçüklerde. )


- DİNOZORLAŞMAK ile DİNOZOR ile DİNOZORLAR


- DİN/RELİGİON değil/yerine/= KÖNE


- DİNSEL METİN ile KLÂSİK METİN

( RELIGIOUS TEXT vs. CLASSICAL TEXT )


- DİNSEL ile/ve/değil/yerine DİLSEL

( Sınırlayıcı olabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Birleştirici, buluşturucu, uzlaştırıcı[dır]. )


- DİNSİZ ile/ve/değil/||/<>/< DENSİZ


- DİNSİZLEŞMEK ile DİNSİZLEŞTİRMEK ile DİNSİZLEŞEBİLMEK ile DİNSİZLEŞTİRİLMEK ile DİNSİZ/LİK


- DİNSİZLİK ile DİNSİZ ile DİNSİZ

( IRRELIGION vs. IRRELIGIOUS vs. IRRELIGOUS )

( لامذهبي ile بد کيشي ile بدآئين ile بي ديانت ile بدکيش ile هر هري ile بد کيش ile لامذهب ile از دين برگشته ile بي دين ile بدمذهب )

( LAMAZZEHABY ile BAD KYSHY ile بدآئين ile BEY DYENT ile BADAKYSH ile NPAR NPARY ile BAD KYSH ile LAMAZZEHAB ile AZ DYNE BARGASHTEH ile BEY DYNE ile بدمذهب )


- DİNSİZ/LİK ile/ve İLGİSİZ/LİK

( GÂVUR/"GEVUR"[Fars. < GEBR]: Ateşe tapan, mecûsî. | Dinsiz. | Müslüman olmayan. | Merhametsiz, acımasız. | İnatçı. )


- DİOPHANTİNE APPROXİMATİON ile/||/<> CONTİNUED FRACTİON

( Diophantine irrasyonel yaklaşım, sürekli kesir gösterim. )

( Formül: Yaklaşım İLE gösterim )


- DİOPSİT ile/||/<> HİDDENİT

( Genellikle yeşil renkte bulunur. İLE/||/<> Yeşil ila sarı renkte bir spoddumen. )


- DİPDİBE (OTURMAK, YAŞAMAK)


- DİP ile ALT


- DİP ile DİP AĞI ile DİP DİBE ile DİP BUCAK ile DİP DORUK ile DİP KOÇANI ile DİP BALIKÇILIĞI


- DİP ile/ve/değil EŞİK


- DİP ile KÖK

( Eğer kökler sağlıklıysa ve iyi sulanıyorsa, meyveler elbette lezzetli olacaktır. )


- DİP ile UC

( BOTTOM vs. TIP )


- DİPANKARA BUDA -ile

( Gautama Buda'nın zamanından önceki ilk Buda'lardan biri. )


- DİPÇİKLEMEK ile DİPÇİKLENMEK ile DİPÇİKLETMEK ile DİPÇİK ile DİPÇİKLİ


- DİPDİRİ


- DİPFRİZ[İng. < DEEP FREEZE] değil/yerine DONDURAÇ / DERİN DONDURUCU


- DİPLEJİ ile HEMİPLEJİ ile KUADRİPLEJİ

( Bacakların, kollardan daha fazla etkilenmesidir. İLE Gövdenin aynı tarafındaki kol ve bacak etkilenmeleridir. [Kol tutulumu, genelde daha fazla olur.] İLE Tüm kol ve bacak etkilenmeleridir. )


- DİPLEJİ/DİPLEGIA[İng.] değil/yerine/= İKİ TARAFLI FELÇ


- DİPLEJİ değil/yerine/= ÜST YARI FELCİ


- DİPLO- ile DİPLOİD ile DİPLOPİ

( Çift, iki. İLE Çift takımlı. İLE Çift görme. )


- DİPLOMA ile DİPLOMASİ ile DİPLOMAT ile DİPLOMATİK

( DIPLOMA vs. DIPLOMACY vs. DIPLOMAT vs. DIPLOMATIC )

( گواهينامه ile ديپلم ile مدرک ile دانشنامه ile سياستمداري ile ديپلماسي ile ديپلمات ile سياستمدار ile ديپلماتيکي ile سياستمدارانه ile ديپلماتيک ile سياسي )

( GOVAHYNAMEH ile DYPOLAM ile MADRAK ile DANESHENAMEH ile SYESTAMDARY ile DYPOLMASY ile DYPOLMAT ile SYESTAMDAR ile DYPOLMATYKY ile SYESTAMDARANEH ile DYPOLMATYK ile SYASY )


- DİPLOMA ile DİPLOMAT/LIK ile DİPLOMALI/LIK ile DİPLOMASIZ/LIK ile DİPLOMATÇA


- DİPLOMASİ ile/ve İZLEM/STRATEJİ


- DİPLOMASİ ile/ve STRATEJİ


- DİPLOMAT ile BÜROKRAT

( Uluslararası konularda ülkesini temsil etmekle görevlendirilen kişi. İLE Devlet dairesinde çalışan kişi. )

( Türkiye'de Bürokrat: "Devletin her türlü nimetine tâlip, her türlü külfetinden uzak kişi." )


- DİPLOMATİK ile DİPLOMATİK DİL ile DİPLOMATİK YOL


- DİPLOMATİK[Fr. < DIPLOMATIQUE] ile/ve/||/<> KORDİPLOMATİK[Fr. < CORPS DIPLOMATIQUE]

( Diplomasi ile ilgili: İLE Bir ülkede bulunan elçi ve elçilik görevlilerinin topluluğu. )


- DİPLOPİ/DİPLOPIA[İng.] değil/yerine/= ÇİFT GÖRME


- DİPNOT ile DİPNOT VERME

( FOOTNOTE vs. FOOTNOTING )

( زير نگاشت ile زيرنويس ile زيرنويسي کردن ile پي نوشت ile زيرنويسي )

( ZYR NEGASHT ile ZYRENOYS ile ZYRENOYSY KARDAN ile PEY NOSHT ile ZYRENOYSY )


- DİPNOT ile PARANTEZ

( FOOTNOTE vs. PARENTHESIS )


- DİPOL İLE KUADRUPOL İLE OKTUPOL ile/||/<> ÇOKLU KUTUP MOMENTLERİ

( Elektrik yük dağılımlarının farklı mertebedeki momentleri. )

( Formül: V = kq/r + kp·r̂/r² + ... )


- DİPOL ile/||/<> KOVALENT BAĞ

( Kutuplu bir moleküldeki pozitif ve negatif yüklerin var oluşu. İLE/||/<> Elektron paylaşımı yoluyla iki atom arasında oluşan bağ. )


- DİPOL-DİPOL BAĞI ile LONDON DAĞILIM GÜCÜ

( Kutuplu/polar moleküller arası güç. İLE Kutupsuz/Apolar moleküller arası geçici dipol gücü. )


- DİPSİZ/LİK ile DİPSİZ KUYU ile DİPSİZ TESTİ ile DİPSİZ DORUKSUZ


- DİPTE( DİP -ile

( BÜN, KA'R[Ar. | çoğ. KUÛR], TEH[Fars.] )


- ...dir "?" ile ... değildir "?"

( ...is "?" vs. ...is not "?" )


- -DIR ile/değil -DI

( Durur/sabit. İLE/DEĞİL Geçmiş zaman kipi. )


- ...DIR ile/ve/değil KABUL EDİLEN


- ...DIR ile/ve/değil/yerine ...LIK


- ...DIR değil/yerine OLANAKLI/LIK


- ...DIR ile/ve/değil/yerine OLMAKTA OLAN


- ...DIR ile ...'YA İŞARET ETMEK


- DIRAC AÇISI ile/ve FERMI-DIRAC İSTATİSTİĞİ ile/ve DRAKE DENKLEMİ

( Enrico Fermi )


- DİRAC ile/||/<> DENKLEMİ

( Relativistik kuantum mekaniği denklemi )

( Paul Dirac tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1902-1984) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Fermi-Dirac istatistiği, kuantum mekaniği) (Nobel: 1933) )


- DIRAFT[İng. < DRAFT] değil/yerine/= TASLAK


- DIRÂSE -ile

( Bir konu hakkında, birincil ve ikincil kaynaklara başvurarak yapılan bilimsel araştırma. )


- DİRAYET ile DİRAYETLİ/LİK ile DİRAYETSİZ/LİK


- DİRÂYET[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]


- DIR-DIR (ETMEK)


- DIRDIRLANMAK ile DIRDIR ile DIRDIRCI/LIK


- DIRECT vs. INDIRECT


- DIRECT :/yerine YÖNLENDİRMEK, DOĞRUDAN


- DİRECTED EVOLUTİON ile/||/<> RANDOM EVOLUTİON

( Directed evolution kasıtlı seleksiyon baskısı ile evrim yönlendirirken İLE random evolution rastgele mutasyon ve doğal seçilimle gerçekleşir )

( Formül: Protein engineering )


- DIRECTION vs. DESTINATION


- DIRECTION vs. DIMENSION


- DIRECTION :/yerine YÖN, TALİMAT


- DİRECTİONAL DERİVATİVE ile/||/<> GRADİENT

( Directional yön türevi, gradient ∇f vektör alan. )

( Formül: Specific direction İLE vector field )


- DIRECTIONS


- DIRECTION/S and ORDER/S

( Talimatlar. VE Emirler. )


- DIRECTLY :/yerine DOĞRUDAN


- DIRECTOR :/yerine YÖNETMEN, MÜDÜR


- DİREK ile ARMOZ DİREĞİ

( ... İLE Köşe dikmesi. [Doğu Karadeniz'de] )


- DİREK ve/<> ÇANAKLIK

( ... VE/<> Gemi direklerindeki gözleme yeri. )


- DİREK ile/ve/<> DAYANAK


- DİREK ile/değil GÖNDER

( ... İLE/DEĞİL Bayrak çekilen direk. | Üvendire. | Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa. )


- DİREK ile GRANDİ[İt.]

( ... İLE Geminin, baştan ikinci direği. )


- DİREK ile HATIL

( Duvarı sağlamlaştırmak için konulan direkler. )


- DİREK ile/ve/||/<>/> KABALLAMAK

( ... İLE/VE/||/<>/> Maden ocaklarında galerileri direklerle pekiştirmek. )


- DİREKLER ARASI ETKİNLİKLERİ:
KIŞ RAMAZANLARINDA değil YAZ RAMAZANLARINDA


- DİREK/MAN değil DOĞRUDAN


- DİREKSİYON/DİDON/GİDON[Fr. < GUIDON] ile/değil YÖNELTEÇ

( ... İLE/DEĞİL Bisiklette. )

( )


- DİREKSİYON değil/yerine/= YÖNELTEÇ


- DİREKSİYON değil/yerine/= YÖNELTEÇ


- DİREKSİYONEL/DİRECTIONAL[İng.] değil/yerine/= YÖNLENDİRİLMİŞ


- DİREKSİYONEL değil/yerine/= YÖNLENDİRİLMİŞ


- DİREKT AKIM(DC) ile DEBİ

( Doğru akım. İLE Akım oylumu. )


- DİREKT/DİRECT[İng.] değil/yerine/= DOĞRUDAN


- DİREKT OLARAK değil/yerine DOĞRUDAN


- DİREKT ile DİREK


- DİREKT değil/yerine/= DOĞRUCA


- DİREKT değil/yerine/= DOĞRUDAN


- DİREKT değil/yerine/= DOLAYSIZ/DOĞRUDAN/ARACISIZ