
Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim
ÖTEKİ SÖZCÜKLERDE BULUNMAYAN YAZAÇLARDA
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
EN SON YAPILMIŞ OLAN EKLEMELER
[ 06 March - 09 May 2025 arasında... ]
Bugün itibariyle yapılmış olan eklemeler aşağıdaki gibidir.
[ 06 March - 09 May 2025 arasında... ]
( 161 yeni ekleme, 0 katkı(bilgi/açıklama) )
- SAKLAMAK ile/ve/||/<>/> SAYIKLAMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 07 May | 20:53 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71710(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Aşkı/nı. İLE/VE/||/<> Adı/nı. )
- TANIKLIK ile/ve/||/<>/> TANIŞIKLIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 07 May | 20:39 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71708(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- TAPINCAK/SANEM[Ar.]/PUT[Fars. < BUT]/FETİŞ[İng. FETISH | Fr. < FETICHE] ile/ve/değil/||/<>/> KÜLT[İng. CULT | Fr. CULTE]
[Eklenme Tarih ve Saati: 07 May | 15:51 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71704(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Bazı ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı ya da cansız nesne. | Haç. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Din. | Yerel özellikler taşıyan dinî törenler. | Belirli bir dönemde yoğun ilgi gören. [yapıt/kitap/film vb.] )
- MAMA ile MAMMA[İt.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 May | 13:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71700(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı. İLE Abla. )
- TÂLİKAT[Ar.] ile/ve/||/<>/> MÜBÂHASAT[Ar. < MÜBÂHESE]
[Eklenme Tarih ve Saati: 05 May | 16:56 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71698(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Bir kitabın bâzı yerlerini açıklamak ve eleştirmek amacıyla sayfa kenarlarına konan ya da ayrıca bir risâle biçiminde yazılan notlar. İLE/VE/||/<> Bir konu üzerine iki ya da daha fazla kişinin kendi arasında yaptığı konuşmalar. | Bahse girişmeler. İddialı ve karşılıklı konuşmalar. )
- SALAK ile/değil ASALAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 05 May | 01:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71689(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( "Asalak" sözcüğünün salak ile hiçbir ilişkisi yoktur. )
- BOAT vs. BOTH
[Eklenme Tarih ve Saati: 04 May | 18:03 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71683(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KOR ile KOR[< KOYAR]
[Eklenme Tarih ve Saati: 04 May | 18:00 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71682(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür ya da odun parçası. | Kırmızı renkli. İLE Büyük acı, üzüntü ya da sıkıntı. )
- TIKMAK ile/ve/||/<>/> TIKAMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 04 May | 15:31 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71678(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- SEKS ile/ve/||/<>/< SES
[Eklenme Tarih ve Saati: 04 May | 15:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71676(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- BAŞIN ve/=/||/<>/> BASIN (ÖNE EĞİLMESİN)
[Eklenme Tarih ve Saati: 03 May | 00:56 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71674(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- MIZMIZ/LIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> BASKIN/LIK / BASKICI/LIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 01 May | 02:48 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71656(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- PROMETHEUS'UN ATEŞİ(N) ÇAL(IN)MASI ile/ve/||/<> PANDORA'NIN KUTUSU
[Eklenme Tarih ve Saati: 30 April | 23:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71647(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- İLERİDE OLUR" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞİMDİ YAPARSA/M OLUR
[Eklenme Tarih ve Saati: 30 April | 13:19 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71641(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- AN ile/ve/||/<>/> ANI
[Eklenme Tarih ve Saati: 30 April | 12:36 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71640(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- VERANDA[Fr. < Port.] ile/||/<> TERAS[Fr. < TERRASSE]/TARAÇA/AYAZLIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 28 April | 19:33 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71630(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Daha çok ayrı yapıların zemin katında yer ile aynı seviyede ya da biraz yükseltilmiş, ön cepheyi kaplayan, üzeri bir çatıyla örtülü, yanları açık ya da camlı büyükçe sundurma. İLE/||/<> Apartmanlarda ya da evlerde en üst katın üç tarafı ve üstü açık olan bölümü. )
- KENDİ/M ile/ve/değil/||/<>/< YAPMAYABİLME OLANAĞI/BİLGİSİ/BİLİNCİ / İHTİYÂR/IM
[Eklenme Tarih ve Saati: 28 April | 02:03 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71623(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- DEŞELEMEK değil EŞELEMEK ya da DEŞMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 April | 13:02 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71611(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- DÂHİYÂNE ile/ve/||/<>/> ÂHİYÂNE
[Eklenme Tarih ve Saati: 25 April | 23:05 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71608(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- EKÜMENİK[Fr. OECUMÉNIQUE < Lat. OECUMENICUS < EYun. OIKOUMENIKOS] ile DİASPORA[Fr.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 25 April | 02:12 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71594(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Tüm piskoposlukların rûhânî meclislerini ya da tüm kiliseleri içeren, dünya genelinde Hıristiyan birliğine yönelik olan. İLE Herhangi bir ulusun ya da inanç mensuplarının ana yurdu dışında azınlık olarak yaşadığıı yer. | Herhangi bir ulusun yurdundan ayrılmış kolu. | Yahudilerin ana yurtlarından ayrılarak yabancı ülkelerde yerleşen kolları. )
- İRTİDÂD[Ar. < REDD] ile/>< İHTİDÂ'[Ar. < HİDÂYET]
[Eklenme Tarih ve Saati: 24 April | 20:28 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71591(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( İslâm dinini bırakarak başka bir dini kabul etme. İLE/>< Doğru yola girme. İslâm dinini kabul etme, müslüman olma. )
- İT ve/||/<>/> BİT
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 April | 13:44 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71570(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( ile yatan. VE/||/<>/> ile kalkar. )
- HAYYİZ[Ar.] ile/ve/||/<>/> TAHAYYÜZ[Ar.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 22 April | 13:38 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71569(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Mekân, mevki, sâha. İLE/VE/||/<>/> Yer tutma, önemli bir yeri olma, saygıya/hürmete, îtibâra nâil olma. | [nesneler için] Boşlukta bir yer tutma, yer işgal etme. )
- NUH'UN ÇOCUKLARI:
SÂM/SHEM[İng./İbr. ŞEM] ile/ve/||/<>/> HÂM ile/ve/||/<>/> YÂFES / JAPHETH[İng.] / YEFET/YAFET[İbr.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 22 April | 13:26 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71566(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Ad/isim, ün/şöhret. [Semitik < Shem] İLE/VE/||/<>/> Sıcak/karanlık/yanık tenli.[Ham'ın "soyunun", "siyah ırk"ı temsil ettiği "iddiası", bazı Batı'lı sömürgeci yaklaşımlarda çarpıtılarak kullanılmıştır.] İLE/VE/||/<>/> Genişlemek/yayılmak. )
- ÇATLAMIŞ OLAN, ...:
AORT DAMARI ile/değil/ne yazık ki/>< AR DAMARI
[Eklenme Tarih ve Saati: 22 April | 12:21 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71560(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KOFALMAK ile/ve/||/<>/> KOFALAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 21 April | 00:12 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71557(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Gururlanmak, övünmek. | Şişmek, genişlemek. | Azalmak. İLE/VE/||/<>/> Gururlu, çalımlı. | İçi boş, kof[: kuruyarak ya da çürüyerek içi boşalmış olan]. )
- AYRILMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYILMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 18 April | 17:55 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71551(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- HAYBE/T[Ar.] ile HEYBET[Ar.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 15 April | 11:23 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71541(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Boş, işe yaramaz, anlamsız iş. İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )
- HEYBE[Ar. < AYBE] ile HEYBET[Ar.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 15 April | 11:17 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71540(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim ya da halıdan yapılmış iki gözlü torba. | Omuza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü. | Eril üreme örgeni.[Güney İkizdere -Rize'de] İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )
- DENGE ile/ve/||/<> JİROSKOP/GYROSCOPE[İng.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 April | 14:40 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71522(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- PİSUVAR[Fr. PISSOIR] ile/ve/||/<>/< BİSİKLET ile/ve/||/<>/< MERDİVENDEN İNEN KADIN
[Eklenme Tarih ve Saati: 09 April | 16:16 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71519(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( 1917 ile/ve/||/<>/< 1913 ile/ve/||/<>/< 1912 )
( ile/ve/||/<>/<
ile/ve/||/<>/<
)
- SİKE SİKE ile/ve/değil/||/<> SİKKE SİKKE (ÖDEMEK)
[Eklenme Tarih ve Saati: 09 April | 15:07 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71514(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- SAÇILIM ile/değil/yerine/>< AÇILIM
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 April | 23:13 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71505(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- GERE GERE ile GEĞİRE GEĞİRE
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 April | 19:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71501(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KIYASLAMA ile/ve/||/<>/> YARGILAMA ile/ve/||/<>/> SUÇLAMA ile/ve/||/<>/> AŞAĞILAMA
[Eklenme Tarih ve Saati: 05 April | 10:04 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71496(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- EVREN/EVRAN ile EVRENG[Fars.] ile Evren
[Eklenme Tarih ve Saati: 04 April | 02:37 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71487(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Gök var olanların bütünü. kâinat, cihan, âlem, kozmos. | Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen tüm var olanlar. kâinat. | Büyük yılan. | Kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam. İLE Taht. İLE Ankara iline bağlı ilçelerden biri. )
- İCBÂR[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İCRÂ[Ar.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 03 April | 14:26 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71468(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- İKİSİNİN/ONLARIN ...:
"GÖNÜLLERİ" BİR değil GÖNLÜ BİR
[Eklenme Tarih ve Saati: 31 March | 01:10 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71459(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( "Gönül", her kişide ayrı ayrı olarak "düşünülen/kabul edilen/zannedilen" değil iki kişinin ya da kişilerin ortak alanda bulunmasının ve buluşmasının karşılığıdır. )
- KÜFÜR[Ar. KÜFR] ile/ve/||/<> HİCÂB[Ar.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 31 March | 00:59 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71458(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- AMA ÖYLE ile/ve/||/<>/> AMA BÖYLE
[Eklenme Tarih ve Saati: 31 March | 00:49 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71456(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KENDİ:
"DIŞINDAKİNLER" değil KENDİ DIŞINDAKİLER
[Eklenme Tarih ve Saati: 29 March | 22:19 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71449(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- İŞ ile/ve/||/<>/> BEN YAPMAZSAM HİÇKİMSENİN YAP(A)MAYACAĞI İŞ
[Eklenme Tarih ve Saati: 28 March | 01:38 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71431(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- DÖVÜNMEK ile/değil/yerine/>< ÖVÜNMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 March | 23:46 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71424(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- OTTUZ ile OTTUZ
[< <a href="https://www.FaRkLaR.net/divanlugatturk" target="_blank">Divân-ü Lugât-it-Türk</a>]
[Eklenme Tarih ve Saati: 16 March | 17:11 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71360(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Otuz[30]. İLE Üç[3]. )
- O ile VA ile OB OB
[< <a href="https://www.FaRkLaR.net/divanlugatturk" target="_blank">Divân-ü Lugât-it-Türk</a>]
[Eklenme Tarih ve Saati: 16 March | 17:11 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71320(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Bir buyruğun yerine getirilmesinin reddedildiğini belirten ilgeç. İLE Birinin başka birine verdiği buyruğun yadsınmasına ilişkin ikinci kişinin kullandığı bir reddetme ilgeci. İLE Bir şey hakkında palavra atana ve kanıtlayamayana söylenen söz. )
- LUÇNUT[Kençek]/KÖÇNÜT/KÖÇÜT ile HİZMET
[< <a href="https://www.FaRkLaR.net/divanlugatturk" target="_blank">Divân-ü Lugât-it-Türk</a>]
[Eklenme Tarih ve Saati: 15 March | 21:24 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71275(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Buğday ve benzeri bitkilerin temizlenmesine yardım etme.[Köylüler birbirine köle ya da hayvan yollayarak harman dövme işinde yardımlaşır.] İLE ... )
- ÂŞIK OLMAK ve/||/<> AŞK OLMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 14 March | 15:12 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71234(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- AŞKI DOĞURMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AŞKLA DOĞURMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 14 March | 15:11 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71233(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- MUKAYYED ile/||/<> MÜSECCEL
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71141(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kaydedilmiş. İLE/||/<> Tescil edilen. )
- ÎCÂR ile/||/<> İCÂRE ile/||/<> MECÛR
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71121(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kiraya verme. İLE/||/<> Kira, gelir. İLE/||/<> Kiraya verilen şey, kiralanan. )
- HÜCCET ile/||/<> HÜCCET-İ ŞERİYE/ŞERİYYE
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71120(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Delil. İLE/||/<> Şeriyye mahkemelerinden sırf mülk taşınmazlar için verilen belge. )
- FEVT ile/||/<> MEMÂT ile/||/<> MATÛH/E
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71115(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Ölüm. İLE/||/<> Ölüm. İLE/||/<> Bunamış, bunak. | Sakat, kötürüm, amelmânde. )
- FERÂĞ ile/||/<> VEFÂEN FERÂĞ ile/||/<> MERHÛN ile/||/<> GAYR-İ MENKÛL ile/||/<> MEVRÛS MAL ile/||/<> İNTİFÂ ile/||/<> MERİYET/MERİYYET ile/||/<> SÜBÛT-I-ŞERİ
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71113(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Satış[Bir mülkün tasarruf, sahip, olma hakkını başkasına terk etme. | Arazi yasasında ise mîrî ya da vakıf arazisinin yararlanma hakkının satışı. İLE/||/<> Taşınmaz mal rehni. İLE/||/<> Rehnedilen mal. İLE/||/<> Taşınmaz mal. İLE/||/<> Miras yolu ile edinilen mal. İLE/||/<> Yararlanma, kullanma. İLE/||/<> Yürürlük. İLE/||/<> Şer'i esaslara göre sabit olan haklar. )
- SAĞÎR ile/||/<> SAĞİRE
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71103(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Küçük yaşta erkek. İLE/||/<> Küçük yaşta kadın. )
- İBN ile/||/<> İBNİYE/İBNİYYE ile/||/<> İBNÂN ile/||/<> VELED ile/||/<> VELEDÂN
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71101(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Oğul, erkek çocuk. İLE/||/<> Ölenin oğlunun kızı ya da oğlunun oğlunun kızıdır. İLE/||/<> İki çocuk. İLE/||/<> Oğul [gayri müslimler için]. İLE/||/<> Çocuklar [gayri müslimler için]. )
- BİLÂ ile/||/<> BİLÂ-ZEVC ile/||/<> BİLÂ-ZEVCE ile/||/<> BİLÂ-VELED ile/||/<> BİLÂ-EBEVEYN
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71100(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( -sız ekinin görevinde olmak üzere Arapça sözcüklerin başına getirilerek sıfat yapar ve bitişik yazılır. İLE/||/<> Kocasız, kocası sağ olmadığı halde. İLE/||/<> Karısız, karısı sağ olmadığı halde. İLE/||/<> Çocuksuz, çocuğu olmayan. İLE/||/<> Anası ve babası olmayan. )
- EBNÂ ile/||/<> EBNÂ-YI EBNÂ ile/||/<> HAFÎD ile/||/<> MAHDÛM ile/||/<> ZÂDE ile/||/<> BENÛN ile/||/<> BİN ile/||/<> BİNT ile/||/<> ASLAH/ESLAH ile/||/<> EKBER ile/||/<> KEBÎR ile/||/<> KEBÎRE
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71097(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Oğullar. İLE/||/<> Kız ve erkek çocukları/torunları tanımlar. İLE/||/<> Torun. İLE/||/<> Oğul, çocuk. İLE/||/<> Oğul, çocuk. İLE/||/<> Üç ya da daha çok çocuk. İLE/||/<> Oğul. İLE/||/<> Kız. İLE/||/<> En uygun [vakfiyelerde en uygun oğul]. İLE/||/<> Daha/en/pek büyük. [vakfiyelerde geçer]. İLE/||/<> Yaşça büyük. İLE/||/<> Büyük kız çocuk [vakfiyelerde geçer]. )
- YEMÎN ile/||/<> YEMÎNİ ile/||/<> YESÂRİ ile/||/<> YEMÎN Ü YESÂR
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71088(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Sağ. İLE/||/<> Sağ taraf. İLE/||/<> Sol taraf. İLE/||/<> Sağ ve sol. )
- CÂR ile/||/<> CÂRİ ile/||/<> MERİYET/MERİYYET
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71086(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Komşu. İLE/||/<> Uygulanan. İLE/||/<> Yürürlük. )
- BÂB ile/||/<> EBVÂB
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71079(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Bölüm, kapı. İLE/||/<> Kapılar. )
- BÂ[Fars.] ile/||/<> BÂ-TEMESSÜK ile/||/<> BÂ-HÜCCET ile/||/<> BÂ-TAPU ile/||/<> BÂC
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71078(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( ile, -li, -lu eki. İLE/||/<> Temessük ile (tasarruf olunan toprak). İLE/||/<> Hüccet ile (tasarruf olunan toprak). İLE/||/<> Tapu ile (tasarruf olunan toprak). İLE/||/<> Örfî vergi. )
- ARZ ile/||/<> ARZEN ile/||/<> ARÂZİ-İ MAHMİYE/MAHMİYYE ile/||/<> ARÂZİ-İ MUKÂTAA ile/||/<> ARÂZİ-İ MAHLÛLE ile/||/<> ARÂZİ-İ MEKTÛME ile/||/<> ARÂZİ-İ MEZRÛA ile/||/<> ARÂZİ-İ MÎRÎYE/EMİRİYYE / MÎRÎ ARÂZİ ile/||/<> ARÂZİ-İ SELÎHA ile/||/<> ARAZİ-İ SENİYYE ile/||/<> TEBA-İ DEVLET-İ ALİYE/ALİYYE
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71076(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Toprak. | Sunma, bildirme. İLE/||/<> Genişlik, en. İLE/||/<> Geliri(rakabesi) Hazineye ait bulunan araziden koru, mer'a, yol, pazar yerleri gibi halkın gereksinimlerine ayrılmış yerler. İLE/||/<> Maktû(götürü) bir vergiye bağlanmış arazi, kesime verilmiş topraklar; devlete hizmeti geçen önemli kişilere bizzat devlet tarafından geliri ya da vergisi terk edilen topraklar. İLE/||/<> Tasarruf sahibinin intikal sahibi bırakmaksızın ölümü ile hazineye dönen miri arazi. İLE/||/<> Devlete ait olduğu halde, devletin hakkı çiğnenerek haksız ve fuzulen işgal edilen arazi. İLE/||/<> Ekilen arazi. İLE/||/<> Mîrî yani devlete ait topraklar. | Çıplak mülkiyeti devlete, sadece tasarruf hakkı kişiye ait [Arz-ı mîrî] olan taşınmaz [tarla, çayırlık, yoncalık, harman yeri, yaylak, kışlak ve koruluk gibi]. İLE/||/<> Çıplak arazi. İLE/||/<> Saltanat makamını işgal edenlere ait toprak. İLE/||/<> Osmanlı Devletine bağlı/tâbi. )
- ÂMM ile/||/<> ÂMME EMLAKI ile/||/<> ÂMM VE ŞÂMİL ile/||/<> ÂMME ARÂZİSİ
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 March | 02:01 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71075(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Genel/umumi, herkese ait. İLE/||/<> Kamu taşınmaz malları. İLE/||/<> Genel ve kapsamlı. İLE/||/<> Kamu toprağı. )
- TRAUMAT-/TRAUMATO- ile/||/<> HELC-/HELCO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71061(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Yara. İLE/||/<> Ülser, ülser yapan, dokuyu yiyen yara. )
- STERE-/STEREO- ile/||/<> DUR-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71056(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Katı. İLE/||/<> Sert. )
- -SECT ile/||/<> TME- ile/||/<> -TOME ile/||/<> -TOMY
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71054(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kesmek. İLE/||/<> Kesmek. İLE/||/<> Kesici araç, kesilen bölüm, kesi. İLE/||/<> Kesme işlemi. )
- SCOTO- ile/||/<> SKİA- ile/||/<> NOCT-/NOCTİ-/NYCT-/NYCTİ-/NYCTO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71053(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Karanlık. İLE/||/<> Gölge. İLE/||/<> Gece. )
- -SCHESIS ile/||/<> -SCHISIS/SCHISTO- ile/||/<> FLUX- ile/||/<> ISCH-/ISCHO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71052(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Süpresyon, denetim, birikim, akışın önlenmesi. İLE/||/<> Yırtık, dalak, fissür, yapışıklıkların önlenmesi. İLE/||/<> Akış. İLE/||/<> Denetim, eksiklik, durdurma, baskı altına alma. )
- QUADR-/QUADRİ- ile/||/<> TETR-/TETRA-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71051(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Dört, dört kez, dört kat. İLE/||/<> Dört. )
- PY- ile/||/<> PYEL-/PYELO- ile/||/<> PYL-/PYLE-/PYO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71049(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Cerahatle ilgili, cerahat olması. İLE/||/<> Böbrek pelvisi ile ilgili. İLE/||/<> Portal venle ilgili. )
- PNEUMO-/PNEUMON-/PNEUMONO- ile/||/<> PULMO- ile/||/<> BRONCH- ile/||/<> HEPA-/HEPAT-/HEPATICO-/HEPATO- ile/||/<> ANTHRACO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71047(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Akciğer, hava ya da solunumla ilgili. İLE/||/<> Akciğerlerle ilgili. İLE/||/<> Bronş. İLE/||/<> Karaciğerle ilgili. İLE/||/<> Kömür, siyah renk ile ilgili [antrakoz: Akciğerlerde kömür tozu birikmesi]. )
- POLİ-/POLİO- ile/||/<> POLY- ile/||/<> PLURİ-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71046(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Gri, beyin ve sinir sisteminin gri maddesi ile ilgili. İLE/||/<> Çok, fazla, birçok bölümleri tutan, çok kaynaklı, çok tipli. İLE/||/<> Çok, fazla. )
- PİL-/PİLİ-/PİLO- ile/||/<> TRİCH-/TRİCHO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71044(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kıl. İLE/||/<> Saç, saçların durumu ile ilgili, kıl. )
- PHİL-/-PHİL/-PHİLE/-PHİLİA/-PHİLİC/PHİLO-/-PHİLY ile/||/<> PHOB-/-PHOBE/-PHOBİA/-PHOBİAC/PHOBO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71042(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Sevme, eğilimi olma, eğilim, hastalık derecesinde eğilim. İLE/||/<> Korku, kaygı, fobisi olan. )
- OSMO-/OZ- ile/||/<> OZO- ile/||/<> OSMO- ile/||/<> OSPHRESİO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71037(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Koku. İLE/||/<> Hoşa gitmeyen koku. İLE/||/<> İmpuls, ozmoz, impuls ya da ozmozla ilgili. İLE/||/<> Koku duyusu. )
- CHROM-/CHROMO- ile/||/<> CHRON-/CHRONO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71035(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Renk, özel bir pigmentasyon durumu ile ilgili. İLE/||/<> Zaman. )
- CİL- ile/||/<> CİLİ-/CİLİİ-/CİLİO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71034(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kirpik. İLE/||/<> Gözün yapısıyla ilgili, kirpikle ilgili, kirpiksi yapı. )
- OP-/OPTO- ile/||/<> -OPSİS/OPHTHALM-/OPHTHALMO- ile/||/<> -OPİA ile/||/<> -OPSİA/-OPSİS/-OPSY ile/||/<> -OPY ile/||/<> CERAT-/CERATO-/KERA-/KERAT-/KERATO- ile/||/<> OCUL-/OCULİ-/OCULO- ile/||/<> CORE-/CORO-/-CORİA ile/||/<> PHAC-/PHACO- ile/||/<> ANİSOKORİ ile/||/<> DACRY-/DACRYO- ile/||/<> LACRİMO-/LACHRYMO- ile/||/<> CYCL-/CYCLO- ile/||/<> TARS-/TARSO- ile/||/<> İRİD-/İRİDO- ile/||/<> CANTH-/CANTHO- ile/||/<> BLEPHAR-/BLEPHARO-/-BLEPHARON ile/||/<> -SCOPE/-SCOPİC/-SCOPY ile/||/<> PHOR-/-PHORE/-PHORİA/PHORO-/-PHOROUS ile/||/<> ASTHENO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71032(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Görme, optik. İLE/||/<> Göz. İLE/||/<> Göz, göz kusuru ile ilgili. İLE/||/<> Özel görme ya da görünüm tipi ile ilgili. İLE/||/<> Boynuzsu doku | Kornea. İLE/||/<> Göz, gözle ilgili, göze ait. İLE/||/<> Lens ya da göz merceği ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebekleri/Pupiller ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebeklerinin farklı büyüklükte olması. İLE/||/<> Göz yaşları ile ilgili. İLE/||/<> Gözyaşı ve ilgili yapılarla ilgili. İLE/||/<> Devir, halka, daire, dairesel, gözün silier nesnesi ile ilgili. İLE/||/<> Göz kapaklarının kenarları ile ilgili, ayağın tarsal bölümü ile ilgili. İLE/||/<> İris. İLE/||/<> Gözün köşeleri ile ilgili, kontusla ilgili. İLE/||/<> Göz kapakları, kirpiklerle ilgili. | Göz kapağı hastalıkları ile ilgili. İLE/||/<> İnceleme için kullanılan araç, görmeyi sağlayan araç, görme, inceleme. İLE/||/<> Taşıyan, yüklenen, görme ekseninin dönmesi. İLE/||/<> Güçsüzlük, zayıflık [astenopi: Göz yorgunluğu]. )
- PSYCH-/PSYCHO- ile/||/<> PSYCHRO- ile/||/<> CRY-/CRY-MO-/CRYO- ile/||/<> -THYMİA/THYMO- ile/||/<> -MANİA ile/||/<> PHREN-/-PHRENİA/PHRENO- ile/||/<> EROT-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71030(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Zihin, zekâ ile ilgili, zihinsel olaylarla ilgili, psikolojik yöntemlerle ilgili, psikolojik. İLE/||/<> Soğuk. İLE/||/<> Soğuk, donma. İLE/||/<> Psişe, psişik durumla ilgili, timusla ilgili. İLE/||/<> Delilik, manik durum. İLE/||/<> Mental bozuklukla ilgili, diyaframla ilgili. İLE/||/<> Aşk. )
- CREATO- ile/||/<> SARC-/SARCO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71025(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Et. İLE/||/<> Et, kas. )
- MY-/MYO- ile/||/<> MİO-/MEİO- ile/||/<> -STALSİS ile/||/<> TEN-/TENDO-/TENO-/TENONT-/TENONTO- ile/||/<> SARC-/SARCO- ile/||/<> SPLANCHN-/SPLANCHO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71023(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kas, kasla ilgili. İLE/||/<> Daha az, daha küçük, kasılmanın azalması. İLE/||/<> Kasılma. İLE/||/<> Tendon. İLE/||/<> Et, kas. İLE/||/<> İç örgenlerle ilgili. )
- MER-/-MERE/-MERİC ile/||/<> MER-/MERO- ile/||/<> GRAN-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71022(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Bölüm, parça. İLE/||/<> Kalça. İLE/||/<> Parça. )
- LY-/LYO- ile/||/<> LYS-/LYSİ-/-LYSİS/LYSO-/-LYTİC ile/||/<> MALAC-/MALACİA-/MALACO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71018(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Çözünmüş, erimiş. İLE/||/<> Gevşeme, çözünme, ayrılma, indirgenme, kurtulma, paralizi, cerrahi yolla yapışıklıkların açılması, yumuşama, serbestleşme. İLE/||/<> Yumuşama, yumuşaklık. )
- LUTE- ile/||/<> XANTH-/XANTHO- ile/||/<> CİRRH- ile/||/<> CHLOR- ile/||/<> ERYTHR-/ERYTH-/ERYTHRO- ile/||/<> RHOD-/RHODO- ile/||/<> CEPT- ile/||/<> CYAN-/CYANO- ile/||/<> AURİ-/AURO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71017(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Sarı. İLE/||/<> Sarı. İLE/||/<> Siroz, portakal sarısı. İLE/||/<> Açık yeşil, klorla ilgili. İLE/||/<> Kırmızı, erythro cyto-'nun kısaltılmış biçimi. İLE/||/<> Kırmızı. İLE/||/<> Al. İLE/||/<> Mavi, mavimsi. İLE/||/<> Altın. )
- LİG- ile/||/<> PEC- ile/||/<> -PEXİA/-PEXİC/-PEXY ile/||/<> PON-/PONT-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71016(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Bağ, bağlanma. İLE/||/<> Bağlamak. İLE/||/<> Bağlama, fiksasyon. İLE/||/<> Köprü, bağlantı. )
- LEVO-/LAEVO- ile/||/<> SİNİSTR-/SİNİSTRO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71014(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Sol, solda. İLE/||/<> Sol, sola yönelik, sola doğru, sol yanı gelişmiş, sol. )
- LEP- ile/||/<> LEPİD-/LEPİDO- ile/||/<> -LEPSİA/-LEPSİS
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71013(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Havale, almak. İLE/||/<> Pul, kepek. İLE/||/<> Nöbet, paroksismal atak. )
- LEİO-/LİO- ile/||/<> LAMİN-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71012(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Düz. İLE/||/<> Düz plak. )
- İLİO- ile/||/<> İSCHİ-/İSCHİO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71006(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Böğür, yan tarafla ilgili. | Kalça kemiğinin üstteki geniş bölümü ile ilgili. İLE/||/<> Kalça. )
- HYPN-/HYPNO- ile/||/<> NARCO-/NARE- ile/||/<> SOMN-/SOMNİ-/SOMO-/-SOMNİA
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71004(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Uyku. İLE/||/<> Uyku durumu; uyuşukluk, cansızlık, sersemlik. İLE/||/<> Uyku. )
- HYAL-/HYALO- ile/||/<> HYL-/HYLE-/HYLO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71002(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Camsı, cam gibi. İLE/||/<> Nesne, odun. )
- HİST-/HİSTİ-/HİSTİO-/HİSTO- ile/||/<> HOL-/HOLO- ile/||/<> PER-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71001(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Doku ile ilgili, doku, ağ. İLE/||/<> Tam, bütün. İLE/||/<> Tam olarak, aşırı olarak, bütünü ile. )
- HİDR-/HİDRO- ile/||/<> HYGR-/HYGRO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/71000(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Ter. İLE/||/<> Islak, nemli. )
- -FORM ile/||/<> MORPH-/-MORPH/-MORPHİC/MORPHO-/-MORPHOUS ile/||/<> -OİD ile/||/<> -OLD ile/||/<> -PLASM ile/||/<> PAR-/PARA- ile/||/<> PSEUD-/PSEUDO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70999(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Biçim, biçiminde, andıran. İLE/||/<> Belirli bir biçimi olan, özel biçim ve yapı, biçim. İLE/||/<> Benzer, biçiminde, andıran. İLE/||/<> Andıran, benzeyen. İLE/||/<> Kalıp, biçim. İLE/||/<> Ötesinde, yanında, hatalı ve anormal durum, hemen andıran, yan kapasite ile ilgili, yakınında kaynak olmak, doğurmak. İLE/||/<> Yalancı, bir hastalığı bazı yönleri ile andıran. )
- GLUC-/GLUCO-/GLYCO- ile/||/<> SACCHAR-/SACCHARO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70995(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Tatlı, glukozla ilgili şekerli. İLE/||/<> Şekerle ilgili, şeker. )
- AUX- ile/||/<> CRESCO- ile/||/<> -BRY ile/||/<> EDE-/EDEMA- ile/||/<> GANGLİ- ile/||/<> -PHYMA ile/||/<> VARİC-/VARİCO- ile/||/<> CİRS-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70994(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Büyüme, artma. İLE/||/<> Büyüme. İLE/||/<> Büyüme, şişme. İLE/||/<> Şişlik, şişme. İLE/||/<> Şişlik, pleksus. İLE/||/<> Derinin bir bölümünün şişmesi, tümör. İLE/||/<> Varisle ilgili, şiş, kıvrımlı. İLE/||/<> Genleş(tir)mek, genişle(t)mek, Dilate, variköz. )
- EURY- ile/||/<> PLAT-/PLATY-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70993(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Geniş, enli. İLE/||/<> Geniş, enli, yaygın. )
- ECT-/ECTO- ile/||/<> -ECTASİA/-ECTASİS ile/||/<> -ECTOMİZE ile/||/<> -ECTOMY ile/||/<> -CENOSİS ile/||/<> -STEREİSİS ile/||/<> ECTRO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70991(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Dış, dışta, olmaksızın. İLE/||/<> Dilatasyon, genişleme. İLE/||/<> Eksizyondan uğrama. İLE/||/<> Cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Akıntı, cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Bir bölümün cerrahi olarak çıkarılması, eksiklik. İLE/||/<> Doğuştan, konjenital olarak eksik. )
- DİGİT- ile/||/<> DACTYL-/-DACTYLİA/DACTYLO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70989(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Parmak. İLE/||/<> Parmak, genellikle el parmakları. )
- -DESİS ile/||/<> DESM-/DESMO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70987(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Bağlanma. İLE/||/<> Bağlı, bağlantı, ligament. )
- FAC-/FACİ- ile/||/<> FASCİ- ile/||/<> PROSOP-/PROSOPO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70982(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Yüz. İLE/||/<> Bant. İLE/||/<> Yüz. )
- DEC-/DECA-/DEKA-/DECEM- ile/||/<> DECİ-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70981(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( On. İLE/||/<> On, onda bir. )
- GON-/GONO- ile/||/<> GONY-/GONYO-/GONO- ile/||/<> ANKYL-/ANKLYO- ile/||/<> GONİO- ile/||/<> CHORO-/CHORİ- ile/||/<> GENO- ile/||/<> ANDRO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70980(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Tohum, döl, doğurucu, semenle ilgili. | Diz. İLE/||/<> Diz. İLE/||/<> Yapışma, dirsek, ek. İLE/||/<> Açı, köşe. İLE/||/<> Koryon ya da koryoidle ilgili. İLE/||/<> Irk, cins, eşeysel üreme, yaşlı. İLE/||/<> Erkek ile ilgili [androjen: Erkeklik hormonu]. )
- CYN-/CYNO- ile/||/<> CAUD-/CAUDO- ile/||/<> ICHTHY-/ICHTHYO- ile/||/<> ACARO- ile/||/<> ARACHNO- ile/||/<> TERAT-/TERATO- ile/||/<> ZO-/ZOO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70974(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Köpek. İLE/||/<> Kuyruk. İLE/||/<> Balık. İLE/||/<> Kene, uyuz. İLE/||/<> Örümcek, ince ağ benzeri yapı [araknoid: Beyin zarlarından biri]. İLE/||/<> Canavar. İLE/||/<> Hayvanla ilgili. )
- CUNE- ile/||/<> CUNEO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70973(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kama, çentik. İLE/||/<> Kama. )
- CRYPT-/CRYPTO- ile/||/<> GYMN-/GYMNO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70972(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Örtülü, saklı, gizli. İLE/||/<> Çıplak, giyinik olmayan, açık, örtülmemiş. )
- COPR-/COPRO- ile/||/<> FEC- ile/||/<> STERCO- ile/||/<> SCAT-/SCATO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70968(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Dışkı. İLE/||/<> Dışkı. İLE/||/<> Dışkı. İLE/||/<> Dışkı ile ilgili. )
- PHALL-/PHALLO- ile/||/<> BALAN-/BALANO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70966(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Penis. İLE/||/<> Glans penisle ilgili. )
- COLE-/COLEO- ile/||/<> COLP-/COLPO-/COLPOS- ile/||/<> ELYT- ile/||/<> EPİSİO- ile/||/<> ESTR- ile/||/<> HYSTER-/HYSTERO- ile/||/<> GAM-/GAMO- ile/||/<> GYN-/GYNAE-/GYNAEC-/GYNEC-/GYNECO-/GYNO- ile/||/<> İNGUİN-/İNGUİNO- ile/||/<> -TOCİA/TOCO- ile/||/<> SYRİNG-/SYRİNGO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70964(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Vajina ya da örtücü tabakaları ile ilgili. İLE/||/<> Dölyatağı, rahim/uterus, vajina ile ilgili, vajinal, vajinal sayrılık, oyuk. İLE/||/<> Kılıf, yaprak, vajina ile bağlantılı, vajina ile ilişkili. İLE/||/<> Vulva ile ilgili. İLE/||/<> Kadın üreme örgenlerindeki döngüsel değişiklikler. İLE/||/<> Uterusla ilgili, histeri ile ilgili. İLE/||/<> Eşeysel birleşme, bölümlerin birleşmesi ya da kaynaşması. İLE/||/<> Kadınlarla ilgili, eş. İLE/||/<> Kasık. İLE/||/<> Çocuk doğumuyla ilgili, doğumla ilgili. İLE/||/<> Tüp ya da fistülle ilgili. )
- OO- ile/||/<> OVİ-/OVO- ile/||/<> OÖPHOR-/OÖPHORO- ile/||/<> OVARİ-/OVARİO-/OARİ-/OARİO- ile/||/<> SALPİNG-/SALPİNGO-/-SALPİNX ile/||/<> ORCHİ-/ORCHİD-/ORCHİDO-/ORCHİO-/-ORCHİSM ile/||/<> OSCHE-/OSCHEO- ile/||/<> BLAST-/-BLASTİC/BLASTO-/-BLASTY ile/||/<> -SPERM/SPERM-/-SPERMA/SPERMAT-/SPERMATO-/-SPERMİA/SPERMO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70963(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Yumurta. İLE/||/<> Yumurta. İLE/||/<> Yumurtalık, yumurtalığa ait, ovaryum. İLE/||/<> Yumurta/ovaryum ile ilgili. İLE/||/<> Tüp, boru, Östaki ya da Fallop tüpleri. İLE/||/<> Testis, testis ile ilgili durum. İLE/||/<> Testis torbası, skrotum. İLE/||/<> Germ; döl; öz; ateşleme, patlama; tomurcuk, tomurcuklanma, filizlenme ile ilgili, doğurgan göze ile ilgili, ana göze ile ilgili. İLE/||/<> Tohum, döl, semen. )
- CLİN-/CLİNO- ile/||/<> CYRT-/CYRTO- ile/||/<> SCOLİO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70959(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Eğim, eğrilik, eğik olma. İLE/||/<> Eğri, dışbükey, bükülmüş. İLE/||/<> Kıvrımlı, eğri, çarpık. )
- CLAUS- ile/||/<> -CLEİSİS/-CLİSİS
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70958(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kapalı. İLE/||/<> Kapanma, uyum, ucuza gelme. )
- -CLASİA/-CLASİS ile/||/<> -CLAST/-CLASTY
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70957(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Parçalanma, ayrılma, yırtılma, haraplanma. İLE/||/<> Parçalara ayrılmış, parçalanmış. )
- -CİD ile/||/<> -CİDAL/-CİDE
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70956(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kesme, öldürme. İLE/||/<> Öldürücü, yıkıcı, öldürebilen, öldüren. )
- GEUST- ile/||/<> -GEUSİA
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70955(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Tat. İLE/||/<> Tat alma duyusu ile ilgili. )
- CHİL-/CHİLO-/CHEİL-/-CHEİLİA/CHEİLO-/-CHİLİA ile/||/<> CHİR-/CHİRO-/CHEİR-/CHEİRO-/CHEİRİA-/-CHİRİA- ile/||/<> MANİ-/MANU- ile/||/<> ONYCH-/-ONYCHİA/ONYCHO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70954(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Dudaklarla ilgili. İLE/||/<> Ellerle ilgili, el. İLE/||/<> El, elle ilgili. İLE/||/<> Tırnak, pençe, tırnakların durumu. )
- OR-/ORO-/OS- ile/||/<> ORO-/ORRHO- ile/||/<> URANO-/URAN-/URANİSCO- ile/||/<> SER-/SERO- ile/||/<> STOM-/STOMA-/STOMAT-/STOMATO-/-STOME/-STOMİA/-STOMO-/-STOMY ile/||/<> CİON-/CİONO-/KİONO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70953(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Ağız. İLE/||/<> Serum. İLE/||/<> Damakla ilgili. İLE/||/<> Serumla ilgili, seröz. İLE/||/<> Ağız ya da ağız benzeri giriş, ağzın durumu ya da tipi ile ilgili. İLE/||/<> Küçük dil, uvula ile ilgili. )
- GENİ-/GENİO- ile/||/<> GNATH-/GNATHO- ile/||/<> MENTO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70952(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Çene. İLE/||/<> Çene. İLE/||/<> Çene. )
- DER-/DERO- ile/||/<> CERVİC-/CERVİCO- ile/||/<> TRACHEL-/TRACHELO- ile/||/<> OM-/OMO- ile/||/<> PHARYNG- ile/||/<> CLEİD-/CLEİDO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70951(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Boyun. İLE/||/<> Boyun, boyunla ilgili, bir organın serviksi ile ilgili. İLE/||/<> Boyun ya da boyuna benzer yapı ile ilgili. İLE/||/<> Omuz. İLE/||/<> Boğaz. İLE/||/<> Köprücük kemiği, Klaviküla ile ilgili. )
- CHORDO- ile/||/<> SPONDYL-/SPONDYLO- ile/||/<> SPİN- ile/||/<> RACHİ-/-RACHİDİA/RACHİO-/-RHACHİS/RRHACHİS ile/||/<> MYEL-/-MYELİA/MYELO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70950(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Omurga/kord ile ilgili. İLE/||/<> Omurga/vertebra ile ilgili. İLE/||/<> Omurga/spina. İLE/||/<> Omurga ile ilgili. İLE/||/<> Kemik iliği, ilik, omurga ile ilgili durum. )
- CAPİT- ile/||/<> CEPHAL-/-CEPHALİSİA/-CEPHALOUS/-CEPHALİSM/-CEPHALUS/-CEPHALY ile/||/<> ENCEPHAL-/ENCEPHALO- ile/||/<> CRAN- ile/||/<> CEREBR-/CEREBRİ-/CEREBRO- ile/||/<> CORTİCO-/CORTİC- ile/||/<> ARACHNO- ile/||/<> AMYGDAL-/AMYGDALO- ile/||/<> FRONT-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70949(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Baş. İLE/||/<> Başla ilgili, başın biçimi, baştaki anormallik. İLE/||/<> Kafatası. İLE/||/<> Beyin. İLE/||/<> Beyinle ilgili. İLE/||/<> Korteksle ilgili, bir örgenin yüzeyel tabakası. İLE/||/<> Örümcek, ince ağ benzeri yapı [araknoid: Beyin zarlarından biri]. İLE/||/<> Badem biçiminde, tonsille ilgili. İLE/||/<> Alın, ön. )
- CORP- ile/||/<> -SOMA/SOMAT-/SOMATİCO-/SOMATO-/-SOMATOUS/-SOME/-SOMİC
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70948(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Gövde. İLE/||/<> Gövde, gövdeyle ilgili. )
- CER-/CERO- ile/||/<> TYR-/TYRO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70947(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Mumsu yapıda. İLE/||/<> Peynir ya da peynirimsi. )
- -CENOSİS ile/||/<> -RHEA/-RRHEA/-RRHOEA/-RRHOEA ile/||/<> -RHAGE/-RRHAGE/-RRHAGİA/-RRHAGY ile/||/<> LOCHİO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70946(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Akıntı, cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Akıntı, sızıntı. İLE/||/<> İleri derecede, aşırı akıntı. İLE/||/<> Çocuk doğumundan sonraki akıntı ile ilgili, puerperal. )
- CARCİN- ile/||/<> SCİRRH-/SCİRRHO-/-SCİRRHUS ile/||/<> SCLER-/SCLERO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70944(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kanser. İLE/||/<> Sert, sert kanserle ilgili. İLE/||/<> Sert, sklera ile ilgili, sklera ile bağlantılı. )
- CALYC-/-CALYX ile/||/<> -CELE/-COELE ile/||/<> -RRHEXİS ile/||/<> -COELEİ ile/||/<> CAV- ile/||/<> STEN-/STENO-/-STENOSİS ile/||/<> DOLİCH-/DOLİCHO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70941(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kaliks, fincan biçiminde oluşum ya da yapı. İLE/||/<> Tümör, herni. bkz. fıtık. İLE/||/<> Fıtık, rüptür. İLE/||/<> Kavite, ventrikül, bölme, oyuk, gövde bölmesi. İLE/||/<> Kavite, oyuk, lezyon. İLE/||/<> Dar, daralma, bir açıklık ya da kavitenin daralması, sıkışma. İLE/||/<> Uzun, dar. )
- CALC- ile/||/<> CALCİ- ile/||/<> CALCANO- ile/||/<> -LİTH-/LİTHO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70940(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kalsiyum, taş, topuk. İLE/||/<> Kalsiyum, kireç. İLE/||/<> Topuk. İLE/||/<> Taş, sertleşmiş birikinti. )
- BROM-/BROMO- ile/||/<> OZO- ile/||/<> SAPR-/SAPRO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70937(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kötü koku, bromun varlığı ile ilgili, bromla ilgili. İLE/||/<> Hoşa gitmeyen koku. İLE/||/<> Çürümüş, kokuşmuş, bozuk, bozulmuş. )
- BİLİ- ile/||/<> CHOL-/CHOLE-/CHOLO-/-CHOLO-/CHOLİA- ile/||/<> CHOLEDOCH-/CHOLEDOCHO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70936(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Safra, safradan gelişen. İLE/||/<> Safra, safra ile ilgili. İLE/||/<> Safra taşıyan. )
- AUR-/AURİ- ile/||/<> MYRİNGO- ile/||/<> OT-/OTİC-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70935(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kulak. İLE/||/<> Kulak. İLE/||/<> Kulak zarı ile ilgili. )
- AUD- ile/||/<> AUDİO-/AUDİTO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70934(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Duyma/işitme. İLE/||/<> Duyma/işitme ile ilgili. )
- ATEL-/ATELO- ile/||/<> İSCH-/İSCHO- ile/||/<> -PENİA ile/||/<> OLİG-/OLİGO- ile/||/<> -STEREİSİS ile/||/<> -RRHAPHY/-RHAPİ ile/||/<> SPAN-/SPANO- ile/||/<> NEPHEL-/NEPHELO- ile/||/<> -ZEMİA
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70932(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Tam olmayan, tamamlanmamış, eksik, hatalı. [atelokardi: Kalbin tam gelişmemesi]. İLE/||/<> Denetim, eksiklik, durdurma, baskı altına alma. İLE/||/<> Eksiklik, azlık, yetersizlik. İLE/||/<> Birkaç, dağınık, eksik. İLE/||/<> Bir bölümün cerrahi olarak çıkarılması, eksiklik. İLE/||/<> Dikiş, dikme, sütür. İLE/||/<> Seyrek, nadir, sık olmayan. İLE/||/<> Dumanlı, puslu, bulutlu. İLE/||/<> Kayıp. )
- ASTHEN-/ASTHENO- ile/||/<> LEPT-/LEPTO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70931(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Zayıf. İLE/||/<> Küçük, ince, zayıf, ufak. )
- -ASE ile/||/<> AMYL- ile/||/<> AMİLAZ ile/||/<> ZYM-/-ZYME/ZYMO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70930(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Nişasta, amyl kökü ile ilgili. İLE/||/<> Enzim . İLE/||/<> Nişasta parçalayan enzim. İLE/||/<> Fermantasyonla ilgili, enzimle ilgili. )
- ARTH-/ARTHR-/ARTHRO-/ARTİCULO- ile/||/<> ANKYL-/ANKLYO- ile/||/<> CARP-/CARPO- ile/||/<> JUG-/JUNC- ile/||/<> JUNCT- ile/||/<> COX-/COXO- ile/||/<> ZYG-/ZYGO- ile/||/<> PEND-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70929(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Eklem, eklem ile ilgili [artrit: Eklem yangısı]. İLE/||/<> Yapışma, dirsek, ek. İLE/||/<> Bilek. İLE/||/<> Birleştirmek, bir araya gelmek, birleşmek. İLE/||/<> Birleşmek, eklem. İLE/||/<> Kalça, kalça eklemi. İLE/||/<> Birleşik, bağlanmış, birleşme ile ilgili, ekle ilgili, eklem. İLE/||/<> Asılı olmak. )
- ARCHO- ile/||/<> PROCT-/PROCTO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70928(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Rektal. İLE/||/<> Anüs, rektumla ilgili. )
- ABDOMİN- ile/||/<> CELİ-/CELİO-/COELİ-/COELİO- ile/||/<> OMPHAL-/OMPHALO-/-OMPHALUS ile/||/<> GASTER-/-GASTER/GASTREO-/GASTR-/-GASTRİA/GASTRO- ile/||/<> LAPAR- ile/||/<> LUMB-/LUMBO- ile/||/<> VENTRİ-/VENTRO- ile/||/<> HELC-/HELCO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70926(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Karın, karınla ilgili. İLE/||/<> Karın, göbek. İLE/||/<> Göbek, göbeğin durumu, navel. İLE/||/<> Mide/karın ile ilgili, mide ile ilgili durum, bölüm ya da benzerliği belirir. İLE/||/<> Yan taraf, böğür, bel, karın(bazen). İLE/||/<> Bel. İLE/||/<> Karın, gövdenin ön tarafı. İLE/||/<> Ülser, ülser yapan, dokuyu yiyen yara. )
- GERO-/GERONT-/GERONTO- ile/||/<> GENO- ile/||/<> PRESBY- ile/||/<> SEN-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70925(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Yaşlılıkla ilgili. İLE/||/<> Irk, cins, cinsel üreme, yaşlı. İLE/||/<> Yaşlılıkla ilgili. İLE/||/<> Eski, yaşlı. )
- ARCH-/ARCHE-/ARCHEO-/ARCHİ- ile/||/<> PALAE-/PALAEO-/PALEO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70924(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Eski, başlangıç, birinci, orijinal, ilkel, öncü. İLE/||/<> Eski, eski devirlere ait, ilkel. )
- AQU-/AQUA- ile/||/<> HYDR-/HYDRO- ile/||/<> HYDRA- ile/||/<> CHYL-/CHYLİ-/CHYLO- ile/||/<> BALNEO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70923(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Su. İLE/||/<> Su. İLE/||/<> Su ile ilgili. İLE/||/<> Kilüs, su, lenfle ilgili, akkanla ilgili. İLE/||/<> Banyo. )
- ANTHRAC-/ANTHRACO- ile/||/<> MELAN-/MELANE-/MELANO- ile/||/<> -NİGRİN-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70920(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kömür, siyah renk ile ilgili [antrakoz: Akciğerlerde kömür tozu birikmesi]. İLE/||/<> Kara/siyah. İLE/||/<> Kara/siyah. )
- PLASM-/-PLASM/PLASMO- ile/||/<> -PLASMİA
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70918(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Plazma, göze nesnesi ile ilgili, canlının oluşumu. İLE/||/<> Kan plazmasının özel bir durumu ile ilgili. )
- AN-/ANA- ile/||/<> AN- ile/||/<> ANO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70915(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Olmaksızın, değil. İLE/||/<> Yukarı, geriye doğru, yeniden, aşırı fazla. İLE/||/<> Yukarı, yukarı doğru, üst. )
- ALVE- ile/||/<> ALVEOL-/ALVEO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70914(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Kanal, kavite. İLE/||/<> Alveolusla ilgili, küçük kavitelerle ilgili. )
- ALL- ile/||/<> ALL-/ALLO-/ALLOTRİ-/ALLOTRİO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70913(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Öteki, -normalden sapma, normal dışı, ters, dış, dışa ait, yabancı, farklı, değişik [allogreft: Başka bir bireyden alınan doku nakli]. İLE/||/<> Yabancı, anormal, normalden sapmış, sapkınlık. )
- ACO-/ACOU-/ACOUS-/ACOUO-/-ACUSİA/-ACUSİS ile/||/<> ACU- ile/||/<> PHON-/-PHONE/-PHONİA/PHONO-/-PHONY
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70907(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( İşitme, işitme ile ilgili, duyma [akustik: İşitme bilimi]. İLE/||/<> İğne, işitme. İLE/||/<> Sesle ilgili, ses. )
- ACTİN-/ACTİNO- ile/||/<> HELİ-/HELİO- ile/||/<> THERM-/-THERM/THERMO-/-THERMY ile/||/<> CAL-/CALORİ- ile/||/<> ELECTRO- ile/||/<> ASTR-/ASTRO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70903(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Işın. İLE/||/<> Güneş, güneş ışığı ile ilgili. İLE/||/<> Isıyla, ısı oluşumu ile ilgili. İLE/||/<> Isı. İLE/||/<> Elektrikle ilgili. İLE/||/<> Yıldız, yıldızımsı, yıldız biçiminde. )
- Bİ-/BİN- ile/||/<> BİO-/BİS-/-BİOSİS/-BİOTİC ile/||/<> Dİ- ile/||/<> Dİ- ile/||/<> DİA- ile/||/<> DUO- ile/||/<> DEUT-/DEUTER-/DEUTERO-/DEUTO- ile/||/<> DİPLİ-/DİPLO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70901(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( İki, çift, iki kez, yaşamla ilgili, özel yaşam nitelikleri ile ilgili, iki taraflı. İLE/||/<> Yaşamla ilgili, canlılıkla ilgili, özel yaşam nitelikleri ile ilgili. İLE/||/<> Karşıdan karşıya, bir yanda, arasında, -den doğru, birbirinden ayrılmış olarak. İLE/||/<> Çift, iki kat, ikili, ikiz. İLE/||/<> Karşıdan karşıya, -den geçerek, -den doğru, bir yanda, arasında. İLE/||/<> İki, ikili. İLE/||/<> İkinci, ikincil. İLE/||/<> Çift, iki, iki kat, ikiz, iki kez. )
- ANTE- ile/||/<> ANTER-/ANTERO- ile/||/<> FRONT-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70899(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Sıra, yerleşim ve zamansal olarak önce, ön, ön alan [antepartum: Doğum öncesi]. İLE/||/<> Ön, öne doğru, önde. İLE/||/<> Alın, ön. )
- MİCR-/MİCRO- ile/||/<>/>< MACR-/MACRO- ile/||/<>/>< MEG-/MEGA-/MEGAL-/MEGALO-/-MEGALGY
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70897(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Küçük. İLE/||/>< Büyüme, çok büyük. İLE/||/<> Büyük, büyüme, anormal derecede büyüme, geniş, genişlemiş, yüce. )
- İS-/İSO- ile/||/<> ANİS-/ANİSO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70889(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Eşit, benzer, aynı. İLE/||/<> Benzemeyen, eşit olmayan, farklı. [anisokori: Göz bebeklerinin farklı büyüklükte olması.] )
- HOM-/HOMEO-/HOMO-/HOMOİ- ile/||/>< HETER-/HETERO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70888(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Benzer, eş, aynı. İLE/||/>< Değişik, alışılagelenden farklı. )
- MON-/MONO- ile/||/<> UNİ- ile/||/<> HAPL-/HAPLO- ile/||/<> COAG-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70887(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Tek, yalnız, tek başına, eşi olmayan, bir. İLE/||/<> Bir, tek. İLE/||/<> Tek, yalnız, tek başına, eşi olmayan. İLE/||/<> Bir araya gelme, toplanma. )
- DEMİ- ile/||/<> HEMİ- ile/||/<> SEMİ- ile/||/<> FİSS- ile/||/<> SCHİZ-/SCHİZO-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70886(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Yarım, yarı. İLE/||/<> Yarı. İLE/||/<> Yarı, yarım, yarısı. İLE/||/<> Yarılma, ayrılma, ikiye ayrılma, çatlama, bölünme. İLE/||/<> Yarı, kısmî. )
- A- ile/||/<> A-/AN- ile/||/<> ACRO- ile/||/<> AB-/ABS- ile/||/<> APO- ile/||/<> ANA- ile/||/<> DE- ile/||/<> DİST-/DİSTO- ile/||/<> İDİ- ile/||/<> -FUGEO ile/||/<> TELE-/TELO- ile/||/<> PACHY-
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 March | 16:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70882(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( -den, -dan, -den uzakta, ayrı, parça, farklı. İLE/||/<> Yokluk, olmama, eksiklik, değil, ayrı, olmaksızın, ayrılma, negatif [anemi: Kansızlık, anoreksi: İştahsızlık]. İLE/||/<> Uc, ekstremite [akromegali: Ellerin, ayakların ve yüzün anormal büyümesi]. İLE/||/<> Uzaklaşma [abduksiyon: Gövdeden uzaklaştırma hareketi]. İLE/||/<> Uzaklaşma, ayrılma [apoptoz: Programlı göze ölümü]. İLE/||/<> Yukarı, tekrar, geriye [anabolizma: Yapım olayları]. İLE/||/<> -den uzakta, bütünü ile, aşağı, kopmuş, yoğunlaşma, bitme, ayrılma, karşıt, ters, bozma, olumsuz, sakin, eksik, yoksun, aşağı, ayrı, değişik. İLE/||/<> Merkezden uzakta, ayrı, arkada, distal. İLE/||/<> Ayrı, uzak. İLE/||/<> Uzaklaştıran. İLE/||/<> Ucla ilgili, bir ucla ilgili, uzaktan etkileyen. İLE/||/<> Kalın, yoğun. )
- GEBELİK ile/ve/||/<>/> EBELİK
[Eklenme Tarih ve Saati: 07 March | 22:49 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70869(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Ben/sen. İLE/VE/||/<>/> Ben/o. )
- ATAR ile YATAR
[Eklenme Tarih ve Saati: 07 March | 15:05 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/70868(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- DOORU/DORU ile/değil DOĞRU
[Eklenme Tarih ve Saati: 14 March | 23:37 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66168(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Çeşitli tonları bulunan kızıl kahve at rengi. YAĞIZ | Bu renkte olan at. | Bu renkte olan. İLE/DEĞİL Kavram ile nesnenin/durumun uyumluluğu. )
- AFOROZ[Yun.]["AFAROZ" değil!] ile/ve/değil/||/<>/< REFÜZE[İng./Fr. REFUSE] (ETMEK/OLMAK)
[Eklenme Tarih ve Saati: 07 May | 16:04 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/56876(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- TÂLİK[Ar. TA'LİK < ALAK] ile TÂLİK[Ar. TA'LİK] ile TALİKA[Bulg. TALİGA < Mac.] ile TÂLİK'UT TÂLİK(ÂT)[Ar.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 05 May | 17:23 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/16843(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Asma, asılma. | Bir koşul ile bağlama, bir konuyu başka bir konuya bağlı kılma. | Belirli bir zamana bırakma, geciktirme, erteleme. İLE Îran'da XI. ve XII. yüzyılda tevkî ve rikā' yazılarından geliştirilmiş bir yazı çeşidi.[Türkçe'de nestâlik yazıya da tâlik denmiştir.] İLE Dört tekerlekli, üstü kapalı bir çeşit hafif at arabası. İLE Bir kitabın bazı yerlerini açıklamak ve eleştirmek amacıyla sayfa kenarlarına konan ya da ayrıca bir risâle biçiminde yazılan notlar. )
- İMLÂ[Ar. MELV] ile/ve/||/<> İMLÂ[Ar. < MEL]
[Eklenme Tarih ve Saati: 16 March | 23:58 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/11255(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Yazım (kuralları).[< Söyleyip yazdırmak.] | Bir yapıtı ya da bir ezgiyi notaya alıp yazma. İLE/VE/||/<> [boşluğu/çukuru] Doldurmak. )
itibariyle 2386 başlık/FaRk ile birlikte,
2633 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/3)
- AKORT[Fr. < ACCORD/ACORDA(İt.)] ile ARPEJ[İt. < Fr. | ARPEGE]
( Bir çalgıda, doğru ses vermesi için yapılan ayar, düzen/leme. | Uyumu sağlayan seslerin birleşmesi. | Uyum, uyumluluk. İLE Bir akort oluşturan seslerin, birbiri ardından çalınması. )
- AKRAN[Ar.] değil/yerine/= YAŞIT/ÖĞÜR/BÖĞÜR/BOYDAŞ/TAYDAŞ[halkta]
( Yaşça yakın, yaşıt, boydaş, taydaş. | Öğrenmiş, alışmış. | Alışılmış, yadırganmaz olmuş, menus. | Takım, fırka, zümre. )
- AKSEPTANS[Fr./İng. < ACCEPTANCE] değil/yerine/= ONAMA/KABUL (BELGESİ)
( Yabancı ülkelerde okuyacak öğrenciler için gönderilen kabul belgesi. | Poliçelerin üzerine "kabulümdür" biçiminde yazılarak altı imzalanan açıklama. )
- AKTÖR/LER ile/ve/değil/yerine/<>/>< FAKTÖR/LER
( [değerlendirmede/yorumlamada/konuşmada] Kişi/ler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Konu/kavram/olay/olgular. )
- ALÂ[Ar.] ile/ve/=/||/<> BÂLÂ[Ar.]
( Rütbece yükseklik, büyüklük, şeref, şan. | Üst, üzere. İLE/VE/=/||/<> Yüksek, yukarı, üst, yüce. | Boy, uzunluk. )
- ALAN TALAN ile YALAN TALAN
( Karmakarışık, allak bullak, darmadağınık. )
- ALAVERE DALAVERE
( ALAVERE: Bir şeyin elden ele geçmesi. | Bir şeyi elden ele vererek aktarma. | Kargaşalık. | Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele.
İLE
DALAVERE: Yalan dolanla gizlice görülen kötü iş, gizli oyun. )
- ALBİNO[Fr. < ALBINOS] değil/yerine AKŞIN/ÇAPAR
( ... DEĞİL/YERİNE Kıllarında ve gözlerinde, kimi zaman da derisinde, doğuştan renklenme oluşmadığından dolayı her yeri ak/beyaz olan. )
- ALDANMAK ile/ve/değil/yerine ADANMAK
- ALDAT(IL)MAK ile/ve/değil/||/<>/< YANIL(T/IL)MAK
- ALEH(İNE) değil ALEYH(İNE)
- ALEKSİ[Yun.] ile ALEKSİN[Yun.]/KOMPLİMAN[[FR./İNG. < COMPLIMENT]/İLTİFAT[Ar.]
( Okuma yitimi. İLE Gönül okşayıcı, hoşa giden söz. | Koltuklama. )
- ALEL/ALLEL[İng.] değil/yerine/= GEN ÇİFTİ
- ALEM ile/ve/||/<>/< KALEM
- ALESTA[İt. < ALLESTA]:
HAZIR OL! ve/||/<> HAZIRIM!
- ALEV/ŞÛLE[Ar.]/ZEBÂNE[Fars.] değil/yerine/= ALAZ/YALAZ(A)/YALIM
- ALGORİTMA/ALGORITHM[İng.] değil/yerine/= AKIŞ BASAMAKLARI
- AL'I AL, MOR'U MOR
- ALİ UFKÎ/UFÎKÎ ile/ve/> DİMİTRİ KANTEMİR
- ALIK ile/||/<> BALIK
- ALIM-ÇALIM
- ÂLİM <> İL(İ)M <> MALÛM
- ALİM/ALİİM" değil ALAYIM
- ÂLİMLER/ÂRİFLER/ZARİFLER/ÂŞIKLAR ile/>< CAHİLLER
( Birbirini bilirler/tanırlar. İLE/>< Birbirini bilmezler ve tanımazlar. )
- ALJEZİ ile/||/<> ALJEZİK ile/||/<> ...-ALJİ
( Ağrı duyarlılığı. İLE/||/<> Ağrılı. İLE/||/<> ... ağrısı. )
- ALL- ile/||/<> ALL-/ALLO-/ALLOTRİ-/ALLOTRİO-
( Öteki, -normalden sapma, normal dışı, ters, dış, dışa ait, yabancı, farklı, değişik [allogreft: Başka bir bireyden alınan doku nakli]. İLE/||/<> Yabancı, anormal, normalden sapmış, sapkınlık. )
- ALLAH ALLAH ile ALLAH ALLAH ALLAH ile YA ALLAH ile ALİMALLAH ile İNŞAALLAH ile BİSMİLLAH ile EVVELALLAH ile MAAŞALLAH ile EYVALLAH ile FESUBHANALLAH ile HAY ALLAH
( Şaşırırsak. İLE İşe coşku ve heyecanla sarılınca. İLE İşin sonuna kadar gitmek istersek. İLE Azmedersek. İLE İşe başlamadan önce. İLE İşe başlarken. İLE Kendimize güvenirsek. İLE İşi başarıyla bitirince. İLE İşten vazgeçersek. İLE Canımızı sıkarlarsa. İLE Eğer işi başaramazsak. )
- ALLEGORİ değil ALEGORİ
- ALLEM KALLEM (ETMEK)
( Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurma. )
- ALTERASYON ile/||/<> ALİTERASYON
( Değişiklik. İLE/||/<> Ses yinelemesi. )
- ALTINDA KALMAK ile/değil/yerine/< ALTINDAN KALKMAK
- ALVE- ile/||/<> ALVEOL-/ALVEO-
( Kanal, kavite. İLE/||/<> Alveolusla ilgili, küçük kavitelerle ilgili. )
- AMA ÖYLE ile/ve/||/<>/> AMA BÖYLE
- AMEL/E ile/ve/||/<> CAALE ile/ve/||/<> FAALE
( Eylemek/işlemek. İLE/VE/||/<> işlemek. İLE/VE/||/<> Kılmak. )
( Yineleme/tekrar edilme ve yön/istikamet varsa. İLE/VE/||/<> Yapı değişiyorsa. İLE/VE/||/<> Herhangi bir devinim/hareket ise. )
- AM[İ]YOTONİ ile/||/<> AM[İ]YOTROFİ
( Kas gergi yitimi. İLE/||/<> Kas erimesi. )
- ÂMM ile/||/<> ÂMME EMLAKI ile/||/<> ÂMM VE ŞÂMİL ile/||/<> ÂMME ARÂZİSİ
( Genel/umumi, herkese ait. İLE/||/<> Kamu taşınmaz malları. İLE/||/<> Genel ve kapsamlı. İLE/||/<> Kamu toprağı. )
- AMORE ve/||/<>/< MORE ve/||/<>/< ORE ve/||/<>/< RE
( Sevgi/Aşk. VE/||/<>/< Ahlâk. VE/||/<>/< Söz. VE/||/<>/< Eylem. )
- A(N) vs. ONE
- AN ile/ve/||/<>/> ANI
- ÂN ve/||/<>/> CÂN ve/||/<>/> CANÂN ve/||/<>/> CİHÂN
- ANADUT[Yun.] değil/yerine/= DİREN/DİRGEN
( Ekin ve ot demetlerini arabaya yüklemeye ya da harmanı aktarmaya yarayan uzun saplı, üç dişli, ahşap araç. )
- ANAKARA ile ANKARA
- ANALJEZİ/ANALGESIA[İng. < Yun.] ile ANALJEZİK/ANALGESIC[İng. < Yun.]
( Ağrı kesimi/ağrı yitimi. İLE Ağrı kesici/ağrı keser. )
- ANALOJİ[Yun.] ile/ve/||/<>/> ANALOJİK[Fr.] ile/ve/||/<>/> ANALOG[Fr.]
( Bazı ortak yönleri olan iki şey arasındaki benzeşme, örnekleme. İLE Örneksemeli, andırmalı. İLE Benzeşimli. )
- AN-/ANA- ile/||/<> AN- ile/||/<> ANO-
( Olmaksızın, değil. İLE/||/<> Yukarı, geriye doğru, yeniden, aşırı fazla. İLE/||/<> Yukarı, yukarı doğru, üst. )
- ANCA BERABER ile/ve/||/<>/> KANCA BERABER
- ANCA ile/değil ANCAK
- ANDIZ ile/değil ANIZ
( Yaprakları dikenli olan bir tür ardıç. | Servi. | Kırlarda yetişen yabani bir otun kökü. İLE Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap. | Ekin biçildikten sonra sürülmemiş tarla. )
- ANDROJEN/TESTOSTERON ile/||/<> ANDROJENİ
( Erillik ile ilişkilendirilen gövde gelişimi, kıl uzaması, ses kalınlaşması gibi özellikleri oluşturan ya da bu özelliklerin gelişmesini uyaran bir kimyasal. İLE/||/<> Eril ve dişil görünüm özelliklerinin karışımı.[Biyolojik cinsiyet, toplumsal cinsiyet ya da eşseysel kimlik ile ilgili olabilir.] )
- ANEKDOT[Fr. < ANECDOTE] değil/yerine/= ÖYKÜCÜK, KISA ÖYKÜ
( Bir söz ya da geniş bir olay içine yerleştirilmiş öykü. )
- ANI ve/<> TANI
- ANIMSA(T)MA ile/ve/||/<> ANIŞTIRMA
- ANIT ve/<> KANIT
- ANJİN ile/||/<> ANJİNA PEKTORİS
( Boğak. İLE/||/<> Göğüs ağrısı. )
- ANJİ[Y]OGENEZİ ile/||/<> ANJİ[Y]OPLASTİ ile/||/<> ANJİ[Y]OSPAZM
( Damarlanma. İLE/||/<> Damar onarımı. İLE/||/<> Damar kasılımı. )
- ANLASAN ile ANLARSAN
- ANLAŞIL(A)MAZLIK ile/değil BİLMEMEK, BİLMEK İSTEMEMEK
- ANLAŞMA ile/ve/değil/<> ANTLAŞMA
( Anlama durumunun, kişilerin birbirinin dediklerini, konusu geçen noktayı ve içeriğini/kapsamını/ayrıntılarını duymuş, bilmiş, anlamış ve belirli bir yönde düşünce, duygu ve amaç bakımından birleşmiş olmayı belirtmektedir. İLE/VE/DEĞİL/<> Ahidleşme[toplulukta/toplumda] ve/ya da muahede[iki kişinin], karşılıklı olarak bağlayıcılık özelliğiyle/koşullarıyla sözleşmesi, yeminleşmesi. )
( [not] TO UNDERSTAND EACHOTHER vs./and/<>/but PACT/TREATY )
- ANLAT(A)MAZSAK:
ÖĞRENEMEYİZ ile/ve/||/<>/> ÖĞRETEMEYİZ
- ANLATMAK ile/ve/değil/||/<>/> ANIMSA(T)MAK
- ANLATMAK ile/ve/<> ANLAMAK
( İFADE ile/ve/<> İSTİFADE )
- ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ ile/ve/<> BİR TÜMCE YETER SÖZDEN ANLAYANA, DESTAN YAZSAN FARK ETMEZ, SÖZDEN ANLAMAYANA
- ANLI-ŞANLI
- ANLI ŞANLI
- ANOMAL[Fr.] ile ANORMAL[Fr./İng.]
( Düzensiz, yolsuz. İLE Yerleşmiş düzene, alışkanlık ve kurallara aykırı/lık. )
- ANOMALİ[Fr. < ANOMALIE] değil/yerine/= AYKIRILIK/BOZUKLUK/SAPAKLIK
( Belirli bir ölçüye, belirli kurala uymama durumu. | Sayrılık niteliğinde olmamakla birlikte, normalden belirgin durumda sapma gösterme durumu. )
- ANOREKSİYA ile/ve/||/<>/> KAŞEKSİA[Fr. < CACHEXIE]
( İştahsızlık. İLE/VE/||/<>/> Kötü beslenme, süreğen ya da kötücül bir hastalığın seyri sırasında oluşan ileri derecede zayıflık, bitkinlik ve çöküntü durumu. )
- ANTANT[Fr.]["ANTAT" değil!] (KALMAK) değil/yerine/= ANTLAŞMAK
- ANTARKTİKA ile/ve ATACAMA ÇÖLÜ
( Bazı bölgelerine 2 milyon yıldır yağmur yağmamıştır. İLE/VE Bazı bölgelerine 400 yıldır yağmur yağmamıştır. )
( Dünyadaki en kurak yer. İLE/VE Dünyadaki ikinci kurak yer. Şili'dedir. [Sahra'dan 250 kat daha kurak.] )
( Dünyanın en rüzgârlı ve en hızlı estiği yeridir. İLE/VE ... )
( Dünyadaki suyun %70'i buz şeklinde burada bulunmaktadır. İLE/VE ... )
- ANTE- ile/||/<> ANTER-/ANTERO- ile/||/<> FRONT-
( Sıra, yerleşim ve zamansal olarak önce, ön, ön alan [antepartum: Doğum öncesi]. İLE/||/<> Ön, öne doğru, önde. İLE/||/<> Alın, ön. )
- ANTEN[Fr. < ANTENNE] ile/ve UYDU ALICISI
( Boşluktaki elektromanyetik dalgaları alan, yayınlayan iletken araç. )
- ANTHRAC-/ANTHRACO- ile/||/<> MELAN-/MELANE-/MELANO- ile/||/<> -NİGRİN-
( Kömür, siyah renk ile ilgili [antrakoz: Akciğerlerde kömür tozu birikmesi]. İLE/||/<> Kara/siyah. İLE/||/<> Kara/siyah. )
- ANTİK[Lat.] ile ANTİKA[Lat.] ile ANTİKİTE[Fr.]
( Eski çağ işi, modası geçmiş. İLE Eski çağlardan kalma yapıt. | Davranışlarında tuhaflık görülen kişi. | Bir tür nakış. İLE Eski çağ, özellikle eski yunan ve Roma uygarlıkları. )
- ANTİLOJİ[Yun.] ile ANTİLOJİK[Fr.]
( Bir yazarın eserlerinde ileri sürdüğü felsefi görüşlerin çelişkili olabilmesi. İLE Mantığa karşıt olan. )
- ANTİPATİ[Yun.] ile/ve/||/<>/< ANTİPATİK[Yun.]
( Sevememezlik, soğukluk. İLE Sevimsiz, soğuk kişi. )
- ANTİPATİ değil/yerine/= ANTİPATİK
( Sevimsiz, sevilmeyen, itici, soğuk. )
- ANTİPATİ değil/yerine/= KARŞI/T DUYGU
- ANTİSEPSİ[Fr. < ANTISEPSIE < Yun.] ile/ve/||/<>/> ANTİSEPTİK[Yun.] ile/ve/||/<>/> DEZENFEKTAN
( El, yüz ya da gövdedeki hastalık yapan mikroorganizmaları kimyasal nesnelerle etkisiz duruma getirme ya da yok etme işlemi. İLE/VE/||/<>/> Antisepsi yapmak için kullanılan nesne. | Antisepsi özelliği olan nesne. canlı dokular üzerinde mikroorganizmaları öldüren ya da büyümelerini durduran nesneler. İLE/VE/||/<>/> Cansız yüzeylerde mikroorganizmaları öldüren nesneler. )
( Mikropları ilaçla temizleme yolu. İLE/VE/||/<>/> Mikroplardan arınmış. )
- ANTROPO-[Yun.] ile/ve/||/<> ANTROPOLOJİ[Yun.] ile/ve/||/<> ANTROPOLOJİK[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOLOG[Yun.]
( "İnsan" anlamı katan ön ek. İLE/VE/||/<> İnsanın kaynağını, geleneklerini ve ırkları inceleyen bilim insanbilim. İLE/VE/||/<> İnsanbilim ile ilgili. İLE/VE/||/<> İnsanbilim uzmanı. )
- AORT[A] ile/||/<> AORT STENOZU
( Ana atardamar. İLE/||/<> Aort darlığı. )
- APAÇIK/LIK = SELFEVIDENCE/SELFEVIDENT[İng.] = ÉVIDENCE/ÉVIDENT[Fr.] = OFFENKUNDIG/OFENKUNDIGKEIT[Alm.] = EVIDENZA[İt.] = EVIDENCIA[İsp.] = EVIDENTA, PERSPICUITAS[Lat.] = ANERGEIA[Yun.] = BEDEHA(T)/BEDİHÎ, BEYYİN[Ar.] = HODPEYDÂ[Fars.] = KLAARBLIJKELIJK/HEID[Felm.]
- APARAT/APPARATUS[İng.] değil/yerine/= AYGIT
- APARAT[Alm. APPARAT] ile/||/<> APAREY[Fr.]
( Birbirine bağlı ya da ekli olarak işleyen araçların oluşturduğu bütün. Araçlar takımı. İLE/||/<> Aparatı oluşturan araçların her biri. )
- APATETİK ile/||/<> APATİ/K
( Duygusuz, duyarsız, kayıtsız. İLE/||/<> Kayıtsızlık/kayıtsız, aldırmazlık/aldırmaz. )
- APIK-SAPIK (DÜŞÜNCELER/DAVRANIŞLAR)
- APIR-SAPIR (KONUŞMAK)
- APIŞIP KALMAK ile/ve/||/<> YAPIŞIP KALMAK
- APLİK[Fr. < APPLIQUE] ile APLİKE[Fr. < APPLIQUÉ]
( Duvar şamdanı, duvar lambası. İLE Düz ya da desenli bir kumaştan kesilmiş desenlerin bir başka kumaşı süsleme yöntemi ya da kumaşa işlenmiş durumu. )
- APOLOJİ ile/ve/||/<> GASLIGHTING
( "Kendini haklı çıkararak savunma". İLE Psikolojik yönlendirme. İstismar ve tâciz "yöntemi". )
- APOLYONT KİRAZ[< ZİRAAT 0900][NAPOLYON değil!] ile/ve/||/=/<> AKŞEHİR APOLYONTU ile/ve/||/=/<> SALİHLİ | ALLAH DİYEN ile/ve/||/=/<> DALBASTI ile/ve/||/=/<> FISFIS ile/ve/||/=/<> SCHNEIDERS SPAETKNORPEL | ZEPPELIN | NORDWUNDER ile/ve/||/=/<> FERRORIVA
( Genel ve ziraat terimi. İLE/VE/||/=/<> Afyon bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Manisa bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Malatya bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Çanakkale bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Almanya'daki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> İtalya'daki adı/türü. )
- APSE[Fr. < ABCES] ile YARA, ÇIBAN
( ABSCESS vs. WOUND )
- AQU-/AQUA- ile/||/<> HYDR-/HYDRO- ile/||/<> HYDRA- ile/||/<> CHYL-/CHYLİ-/CHYLO- ile/||/<> BALNEO-
( Su. İLE/||/<> Su. İLE/||/<> Su ile ilgili. İLE/||/<> Kilüs, su, lenfle ilgili, akkanla ilgili. İLE/||/<> Banyo. )
- ARAGONİT[Fr. < ARAGONITE]
( Beyaz, yeşil, mavimsi gri renkte billurlaşmış bir kalsiyum karbonat türü. )
- ARAMA ile/ve/||/<> TARAMA
- ARANJE[Fr.] ile/ve/||/<>/> ARANJMAN[Fr.] ile/ve/||/<>/> ARANJÖR[Fr.]
( Derlenmiş, düzenlenmiş. İLE/VE/||/<> Belirli bir yönteme göre yerleştirme, düzenleme. İLE/VE/||/<> Düzenlemeci. )
- ARAP SABUNU değil/yerine/>< RAB SABUNU
- ARCH-/ARCHE-/ARCHEO-/ARCHİ- ile/||/<> PALAE-/PALAEO-/PALEO-
( Eski, başlangıç, birinci, orijinal, ilkel, öncü. İLE/||/<> Eski, eski devirlere ait, ilkel. )
- ARCHO- ile/||/<> PROCT-/PROCTO-
( Rektal. İLE/||/<> Anüs, rektumla ilgili. )
- AREA[Lat.] ile ARENA[Lat. HARENA: Kum, kumlu yer.] ile ARENİT
( Bölge, avlu, saha. | Yüzölçümü. | İlk Doğu kiliselerini çevreleyen, ağaçlı kutsal avlu. [Bu avlulardan bazıları, bölge papazlarının barınaklarına açılan revaklarla çevriliydi.] İLE Çok ince kum. | Antikçağda, anfitiyatro, hipodrom, sirk gibi yerlerin ortasında güreş, yarış, oyun gibi yerlerin ortasında, güreş, yarış, oyun gibi çeşitli gösteriler yapılan, üzerine kum serilmiş alan. | Siyasi çekişmelere sahne olan yer. İLE Kum böyüklüğünde taneciklerden oluşan tortul kayaçların genel adı. )
- ARGU ile/||/<> ARGUÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İki dağ arası.[Tirâz/Talâs ile Balâsâgün arasındaki ülke.] İLE Kişinin aldandığı herhangi bir şey. )
( arguç ajun: Yalan dünya. )
- ARGÜMAN[İng. < ARGUMENT]["ARGUMAN" değil!] değil/yerine/= (İKNA EDİCİ, YETERLİ/YETKİN) KANIT | SAV
( Denklem, eşitsizlik, gök nesnesinin hareketlerine ait bir öğenin bağlı bulunduğu değer. | Bir cetvelde, öteki bir sayıyı bulmak için yararlanılan sayı. | Kanıt, delil. )
- ÂRİF ile/ve ZARİF
( Karşılık almaz/beklemez. İLE/VE Fazladan verir. )
( Ârif, muhatabının, kendi selâmıyla selâmlar. )
( ÂRİF: Devr eden. )
- ARİSTOKRASİ[Fr.] ile/||/<> ARİSTOKRAT[Yun.] ile/||/<> ARİSTOKRATİK[Fr.]
( Aristokrat olma durumu. İLE Sınıf farkı güden ülkelerde soylu sınıftan olan. İLE/||/<> Aristokrasiye ilişkin. | Seçkin, ince, yüksek tabakaya özgü. )
- ARISTON ile ARISTO(TELES)
- ARISTOTALES" değil ARISTOTELES
- ARİTMETİK[Yun.] ile/||/<> ARİTMİ[Fr.] ile/||/<> ARİTMİK[Fr.]
( Matematiğin sayısal özelliklerini ve işlemlerini konu edinen dalı, sayısal. İLE/||/<> Yürek atışlarındaki düzensizlik. İLE/||/<> Düzensiz kalp ya da nabız atışı. )
- ÂRIZ[Ar. < ARZ] ile ÂRIZÎ[Ar. < ÂRIZ]
( Gelen. | Rastlantısal olay. | Dağ, bulut vs. gibi görünmeye engel olan her şey. | Yanak. İLE Sonradan çıkan. | Gelip-geçici, muvakkat. )
- ÂRIZÂN[Ar.] ile ÂRIZÂN[Ar. < ÂRIZ] ile ÂRIZÎ[Ar. < ÂRIZ | çoğ. AVÂRIZ]
( İki yanak. İLE Geçici olarak. | Tesadüfen, rastgele. İLE Sonradan çıkan. | Gelip geçici, muvakkat. )
- ARKA FON[Fr. < FOND] değil ARKADA[Tr.] ya da FONDA
- ARKADA ile/ve/değil ARKANDA
- ARKEOLOG[Yun.] ile/||/<> ARKEOLOJİ[Yun.] ile/||/<> ARKEOLOJİK[Fr.] ile/||/<> ARKEOZOİK[Fr.] ile/||/<> ARKETİP[Fr.]
( Arkeoloji uzmanı. İLE/||/<> Eski çağlardan kalan eserleri, tarih ve sanat yönünden inceleyen bilim. İLE/||/<> Arkeoloji ile ilgili. İLE/||/<> Tüm taşlarda şiddetli başkalaşımların olduğu zaman. İLE/||/<> Sanatın çeşitli kollarında olabilecek özellik taşıyan, ilk örnek. )
- ARMONİKA[İt.]/ARMONİK/MIZIKA ile ARMONİKA[İt.]
( Yan yana sıralanmış deliklerden her biri üflendiğinde ayrı notada sesler çıkaran küçük ağız çalgısı. İLE Akordiyon. )
- ARŞ[Ar.] ile ARŞ[Fr. < MARCHE]/MARŞ
( İslâm inanışına göre göğün en yüksek katı. İLE "Yürü" komutu. )
- ARŞ ve/<> BEYN | BEYYİNE
( Beyin. VE/<> İki yan/ı. )
- ARŞİV[Fr./İng. < ARCHIVE/S] değil/yerine/= BELGELİK
- ARSLAN değil ASLAN
- ART ZAMANLI/DİYAKRONİK değil/yerine/= ART ZAMANLILIK/DİYAKRONİ
( Evrim açısından ele alınan süre içinde birbirini izleyen. İLE Değişik zaman ve evrim açısından incelenen dil olaylarının özelliği. )
- ARTER[Fr. < ARTÈRE] ile/ve/||/<>/> ARTERİT[Fr. < ARTÉRITE] ile/ve/||/<>/> ARTRİT
( Atardamar. | Trafiği yoğun olan ana yol. İLE/VE/||/<>/> Atardamar bozukluğu/yangısı. İLE Eklem yangısı. )
- ARTH-/ARTHR-/ARTHRO-/ARTİCULO- ile/||/<> ANKYL-/ANKLYO- ile/||/<> CARP-/CARPO- ile/||/<> JUG-/JUNC- ile/||/<> JUNCT- ile/||/<> COX-/COXO- ile/||/<> ZYG-/ZYGO- ile/||/<> PEND-
( Eklem, eklem ile ilgili [artrit: Eklem yangısı]. İLE/||/<> Yapışma, dirsek, ek. İLE/||/<> Bilek. İLE/||/<> Birleştirmek, bir araya gelmek, birleşmek. İLE/||/<> Birleşmek, eklem. İLE/||/<> Kalça, kalça eklemi. İLE/||/<> Birleşik, bağlanmış, birleşme ile ilgili, ekle ilgili, eklem. İLE/||/<> Asılı olmak. )
- ARTİFİŞIL[İng. < ARTIFICIAL] değil/yerine/= KURGUSAL
- ARTIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ARTI
- ARTTIRMA ile/değil ARTIRMA
- ARTTIRMAK ile/değil ARTIRMAK
- ARUDUN ile/||/<> ARUMDUN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Boya. )
- ARZ ile/||/<> ARZEN ile/||/<> ARÂZİ-İ MAHMİYE/MAHMİYYE ile/||/<> ARÂZİ-İ MUKÂTAA ile/||/<> ARÂZİ-İ MAHLÛLE ile/||/<> ARÂZİ-İ MEKTÛME ile/||/<> ARÂZİ-İ MEZRÛA ile/||/<> ARÂZİ-İ MÎRÎYE/EMİRİYYE / MÎRÎ ARÂZİ ile/||/<> ARÂZİ-İ SELÎHA ile/||/<> ARAZİ-İ SENİYYE ile/||/<> TEBA-İ DEVLET-İ ALİYE/ALİYYE
( Toprak. | Sunma, bildirme. İLE/||/<> Genişlik, en. İLE/||/<> Geliri(rakabesi) Hazineye ait bulunan araziden koru, mer'a, yol, pazar yerleri gibi halkın gereksinimlerine ayrılmış yerler. İLE/||/<> Maktû(götürü) bir vergiye bağlanmış arazi, kesime verilmiş topraklar; devlete hizmeti geçen önemli kişilere bizzat devlet tarafından geliri ya da vergisi terk edilen topraklar. İLE/||/<> Tasarruf sahibinin intikal sahibi bırakmaksızın ölümü ile hazineye dönen miri arazi. İLE/||/<> Devlete ait olduğu halde, devletin hakkı çiğnenerek haksız ve fuzulen işgal edilen arazi. İLE/||/<> Ekilen arazi. İLE/||/<> Mîrî yani devlete ait topraklar. | Çıplak mülkiyeti devlete, sadece tasarruf hakkı kişiye ait [Arz-ı mîrî] olan taşınmaz [tarla, çayırlık, yoncalık, harman yeri, yaylak, kışlak ve koruluk gibi]. İLE/||/<> Çıplak arazi. İLE/||/<> Saltanat makamını işgal edenlere ait toprak. İLE/||/<> Osmanlı Devletine bağlı/tâbi. )
- ARZÎ(/FERŞÎ) MELEK(E) ile SEMÂVÎ(/ULVÎ) MELEK(E)
( Bedensel güç. İLE Zihinsel güç. )
- AŞ "ERME" değil AŞ YERME
( VİHÂM )
- AŞ ve/<>/|| AŞK
- AŞ ile/ve/||/<>/< BAŞ
( Azıcık. İLE/VE/||/<>/> Ağrısız. )
( Yazın, başı pişmeyenin; kışın, aşı pişmez. )
- AŞAĞIYA/AŞŞAĞI değil AŞAĞI
- ÂSÂR[Ar. < ESER] ile ASAR[Ar.] ile ÂSÂR[Ar. < ISR] ile ASÂR[Ar.] ile A'SÂR[Ar. < ASR] ile AS'AR[Ar.]
( İzler, nişâneler, alâmetler. | Âbideler. | Gelenekler, öyküler. İLE Toz. [GUBÂR] | Sığınak, sığınılacak yer. [MELCE'] İLE Görevler. | Yükler. | Kabahatler, cürümler. İLE Fakirlik. İLE Yüzyıllar. İLE Pek kibirli. | Çarpık yüzlü. )
- AŞAR/AŞARÎ[Ar.] değil/yerine/= ONDALIK
( Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi. | Ondalık. )
- -ASE ile/||/<> AMYL- ile/||/<> AMİLAZ ile/||/<> ZYM-/-ZYME/ZYMO-
( Nişasta, amyl kökü ile ilgili. İLE/||/<> Enzim . İLE/||/<> Nişasta parçalayan enzim. İLE/||/<> Fermantasyonla ilgili, enzimle ilgili. )
- ASEPSİ/ASEPSIS[İng.] değil/yerine/= BULAŞSIZLIK (CANLI DOKUDA MUKOZA, DERİ VB.)
- ASİ ile/ve/||/<>/> AKSİ
- ASİ ile ASİL
- ÂŞIK OLMAK ve/||/<> AŞK OLMAK
- ÂŞIK OLMAK ile AŞK/I YAŞAMAK
- ASIK ile ÂŞIK
( Asılmış olan. İLE Çok seven. )
- ÂŞIK <> AŞK <> MÂŞÛK(A)
( Rüyasını görür. <> ... <> Uyur. )
( Kayıcı. [Durum, koşul ve karşılıksızlık durumlarında olasılık olarak davranışlarında kıyıcı ve yıkıcı olabilir.] İLE/||/<>/>< ... İLE/||/<>/>< Yakıcı.[Herhangi bir ölçüt olmaksızın âşık olana ya da "kendine yönelmiş olana" karşı, davranışlarında ve sözlerinde, bağlam, olanak ve terslik olarak (%1 - 99 arası) kıyıcı ve yıkıcı[0/1 (Evet/Hayır!)] olabilir.] )
- ASÎL[Ar.] ile ASÎL[Ar. < ASL]
( Öğleden sonranın son bölümü, akşamüstü. | Ölüm. İLE Sağlam. | İyice kökleşmiş. | Kendi adına hareket eden. | Edepli, terbiyeli. )
- ASÎL[Ar.] ile ASÎLE[Ar. çoğ. ASÂİL]
( Öğleden sonranın son bölümü, akşamüstü. | Ölüm. İLE Öğleden sonranın son bölümü, akşamüstü. | Bir şeyin bütünü. | Ölüm. )
- ASIL ile/ve/<> FASIL
- ASIL/ASLINDA[Ar. < ASL] değil/yerine/= ÖZDE/GERÇEKTE
- ASILI ile ASILLI
( Asılmış olan, asma, asık, muallak. | Asılmış bir biçimde. İLE Bir kökene dayanan, kökenli. )
- ASINDA değil ASLINDA
- AŞIRI/LIK["AŞŞIRI" değil!] ile/ve/değil SIRADIŞI/LIK
( [not] "EXCESSIVE/NESS" vs./and/but EXTRAORDINARY/INESS )
- ÂSİTÂN[Fars.] ile ÂSTÂN[Fars.]
( Eşik. İLE Eşik, ayakkabılık. | Dergâh, tekke/tekye. )
- AŞK/ÇOĞU DURUM:
[önce] AKIM ve/sonra/||/<>/> BAKIM
- AŞK ile/ve ÂŞIK["AŞIK" değil!]
( Çaresizlik yoktur. İLE/VE Çaresizlik çoktur/yaşayabilir. )
( Birçok şeye [herşeye/herkese] yönelik olabilir. İLE/VE Tek bir şeye/kişiye yönelmiştir. )
( Aşk, daha çok, tek taraflıdır. )
( Aşk ehline, sultanların tahtı, tahta parçasından başka bir şey değildir. )
( AŞK :/= Yasaksa!... [Aşk, ancak yasak aşk ise süreklidir/sürdürülebilirdir.] )
( Mutlu aşk/âşık yoktur.(yoktur) )
( "Kör-kütük âşık olmak" değil bir "kütüğe" âşık olup kör olmak. )
( AŞK'I, ÂŞIKLAR BİLİR
[Başka da, hiçkimse bilemez.] )
( Âşık, türkü yakmazsa, aşka katlanamaz. )
( KENDİNDE VÜCÛD OLMAYAN ZÂT )
( I love my love, but my love doesn't love me as I love my love. )
( )
( "Çıkıktır o. Âşık olsan, duramazdın." )
( )
( Aşk ile yürüyen, sırtında, dünyayı taşır...
Aşksız yürüyen, "beden" diye bir ceset taşır. )
( LOVE vs./and LOVER )
- ÂŞK/ÂŞIK ile/ve/<> YANAK
( Âşıkların alınyazısı, sevgililerinin yanaklarında yazmaktadır. )
- AŞKI DOĞURMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AŞKLA DOĞURMAK
- AŞKIN/LIK = MÜTEAL = TRANSCENDENT, BEYOND[İng.] = TRANSCENDANT, AU DELÀ DE[Fr.] = TRANSZENDENT, JENSEITS/DAS JENSEITIGE[Alm.] = OLTRE[İt.] = MAS ALLA DE[İsp.] = TRANS, TRANSCENDENS, ULTRA[Lat.] = PERA(N)[Yun.] = MÂVERA/Î[Ar.] = MÂFEVK[Fars.] = BOVENGAAND[Felm.]
- AŞLAMA =/< AŞILAMA
( Aşlama su, aşlama kiraz vb. )
- ASLI-FASLI (BULUNMAMA)
- AS[S]OSİ[Y]ASYON ile/||/<> AS[S]OSİYE OLAN
( ilişki, birliktelik, birlik. İLE/||/<> Eşlik eden, birlikte olan. )
- ASTAT[Fr. < ASTATE]/ASTATIN
( Atom numarası 85 olan, bizmutun alfa ışınlarıyla bombardımanı sonucu elde edilen yapay öğe. [simgesi: At] )
- ASTHEN-/ASTHENO- ile/||/<> LEPT-/LEPTO-
( Zayıf. İLE/||/<> Küçük, ince, zayıf, ufak. )
- ASÛF[Ar.] ile ASÛF[Ar. < ASF]
( Çok şiddetli rüzgâr. | Hızlı yürüyen. İLE Çok zulüm eden. )
- SEMÂ[Ar.]/ÂSÜMÂN/ÂSMÂN[Fars.] değil/yerine/= GÖK, GÖKYÜZÜ
- ÂSUMAN[Fars. < ÂSMÂN] değil/yerine/= GÖKYÜZÜ
- A'TAF[Ar. < ATF] ile A'TÂF[Ar. < ATF]
( En âtıfetli, pek şefkatli, çok merhametli. İLE Merhametler, şefkatler. | Meyiller, atmalar. )
- ATAR ile YATAR
- ATARDAMAR ile ANA/BÜYÜK ATARDAMAR/AORT[Fr./İng. < AORTE]
( ... İLE Temiz kan damarı. )
( ARTERY vs. AORTA )
- ATAŞE[Fr. < ATTACHÉ]["ATEŞE" değil! ] değil/yerine/= UZMAN
( Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı. )
- ATASÖZÜ = PROVERB[İng.] = PROVERBE[Fr.] = SPRICHWORT[Alm.] = PROVERBIO[İt.] = PROVERBIO[İsp.]
- ATEL-/ATELO- ile/||/<> İSCH-/İSCHO- ile/||/<> -PENİA ile/||/<> OLİG-/OLİGO- ile/||/<> -STEREİSİS ile/||/<> -RRHAPHY/-RHAPİ ile/||/<> SPAN-/SPANO- ile/||/<> NEPHEL-/NEPHELO- ile/||/<> -ZEMİA
( Tam olmayan, tamamlanmamış, eksik, hatalı. [atelokardi: Kalbin tam gelişmemesi]. İLE/||/<> Denetim, eksiklik, durdurma, baskı altına alma. İLE/||/<> Eksiklik, azlık, yetersizlik. İLE/||/<> Birkaç, dağınık, eksik. İLE/||/<> Bir bölümün cerrahi olarak çıkarılması, eksiklik. İLE/||/<> Dikiş, dikme, sütür. İLE/||/<> Seyrek, nadir, sık olmayan. İLE/||/<> Dumanlı, puslu, bulutlu. İLE/||/<> Kayıp. )
- ATEŞ ile YUL/YULA/MEŞALE[Ar.]
( FLAME vs. TORCH/FLAMBEAU )
- ATIF[Ar. < ATF] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEĞİNİ
( Bir tarafa çevirme. | İlişkili bulma. | Gönderme. | Bir başkasının daha önce yayımlanmış çalışmasına yapılan gönderme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bir konuyu ele alarak ondan kısaca söz etmek. )
- ATIK ile ARTIK
- ATİK ile ATİK/A
( Çabuk davranan, çevik. İLE Eski, eski zamanla ilgili. )
- ATIK ile ATMIK
( Hastane, ev, fabrika vb. yerlerde kullanılmış, artık işlenemez ya da çevre için zarar oluşturan her türlü nesne. | Üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan ve kullanıcının artık işine yaramayan nesnelerin tamamı. | Atılmış, atılan. İLE Belsuyu, meni. )
- ATILIM ile/ve/<>/< KATILIM
- ATILMAZ/LAR ile/ve/<> SATILMAZ/LAR
- ATIŞMAK ile AYTIŞMAK
( Tartışmak. | Kendine dargın olan bir kişiye barışıkmış gibi söz söylemek. | Çocuk oyunlarında ebeyi ya da takımda olanları belirlemek için karşılıklı olarak adım atmak. İLE Atışmak, tartışmak, münakaşa etmek. | Halk şairlerinin belirli bir ayak çerçevesinde karşılıklı atışması. )
- ATIŞMAK ile ÇATIŞMAK
- ATİYYE[Ar.] ile NİHLE[Ar.]
- ATLAMAK ile/ve/||/<>/> PATLAMAK
- ATMA/ATMAN[Sansk.](ATTA[Palice]) ile ATMA-BHAKTİ ile ATMA-PRAKASH
( En Yüce Benlik (Öz), bireysel ruh. Atman, Prakriti'nin üç guna'sından ötedir. Eylemi yapan atmandeğil, sadece Prakriti'dir. İLE En Yüce Olan'a isâbet. İLE Öz Varlık'ın ışığı. )
- ATMA/ATMAN[Sansk.](ATTA[Palice]) ile ATMARAM
( Her varlıkta varolan ölmez, bozulmaz, değişmez, bileşmez özvarlık; varolan herşeyin ne kadar değişik görünümde de olsa aynı özvarlığı paylaştığı doktrin. Upanişadlar'da kendi özünü kavrayan kişinin Brahma ile bütünleştiğine, Tanrı ile bir olduğuna inanılır. İLE Öz Varlık'ın sevinci. )
- ATOM(BÖLÜNEMEZLİK) = ATOME[İng.] = ATOME[Fr.] = ATAMUS, INDIVIDIUM CORPUS[Lat.] = (HE) ATOMOS[Yun.] = CUZ'UN LA-YETECEZZA, ZERRE[Ar.] = ATOM, ZERRE[Fars.] = PARAMANU, TANMATRA, ANU[Sans.] = YUANZI[Çince] = GENŞİ[Jap.] = NGUYÊN TU'[Vietnamca] = PARÁNY[Macarca]
- ATOM[Fr./İng. ATOME < Yun.] değil/yerine/= EYCİK
- ATOMAL/ATOMİK değil/yerine/= ATOMSAL
- ATONİ ile/||/<> ATONİK
( Gergi/gerim yitimi. İLE/||/<> Gevşek, gergisiz. )
- ATRİ[Y]UM ile/||/<> ATRİ[Y]AL
( Kulakçık. İLE/||/<> Kulakçık [ile ilgili]. )
- ATROFİ ile/||/<> ATROFİK/ATROFİYE
( Körelim. İLE/||/<> Körelmiş. )
- AT[T]ENÜASYON ile/||/<> AT[T]ENÜE
( Güçsüzleştirme, güç yitirimi, zayıflatma, azaltma. İLE/||/<> Güçsüzleştirilmiş, zayıflatılmış, azaltılmış. )
- AUD- ile/||/<> AUDİO-/AUDİTO-
( Duyma/işitme. İLE/||/<> Duyma/işitme ile ilgili. )
- AUR-/AURİ- ile/||/<> MYRİNGO- ile/||/<> OT-/OTİC-
( Kulak. İLE/||/<> Kulak. İLE/||/<> Kulak zarı ile ilgili. )
- AURORA ile/ve AURA/ÖNCÜL DUYUM, ÖNCÜL BELİRTİ, GÖVDENİN ÇEVRESİNDEKİ ENERJİ ALANI
( Kuzey kutbu ışıkları. İLE/VE İnsan gövdesi etrafındaki ışıma/tireşim/enerji. )
- AUX- ile/||/<> CRESCO- ile/||/<> -BRY ile/||/<> EDE-/EDEMA- ile/||/<> GANGLİ- ile/||/<> -PHYMA ile/||/<> VARİC-/VARİCO- ile/||/<> CİRS-
( Büyüme, artma. İLE/||/<> Büyüme. İLE/||/<> Büyüme, şişme. İLE/||/<> Şişlik, şişme. İLE/||/<> Şişlik, pleksus. İLE/||/<> Derinin bir bölümünün şişmesi, tümör. İLE/||/<> Varisle ilgili, şiş, kıvrımlı. İLE/||/<> Genleş(tir)mek, genişle(t)mek, Dilate, variköz. )
- AVÂM[Ar. < ÂMM] ile A'VÂM[Ar. < ÂM]
( Herkes, kaba ve cahil halk, ayak takımı. İLE Yıllar, seneler. )
- AVUNMA ile/ve/değil/yerine/|| SAVUNMA
- AVUNTU ile/ve KETLE(N)ME[Erm.]
( CONSOLATION vs./and OBSTACLE | TO IMPEDE )
- AYAKKABI/BAŞMAK ile AYAKAPI
( ... İLE Fener-Balat'taki kapı. )
- AYAR ile AĞYAR
( Bir iş ya da davranışta gereken ölçü. İLE Başkaları, yabancılar/eller. | Dışında/ki, hariç, haricinde/ki. )
( Tanımdaki/ifadedeki gereklilik kuralı: Parçalarını bulunduran, dışındakilere engel olan. [Efrâdını câmi, ağyarını mâni.] )
- AYDINLAMACI değil AYDINLANMACI
- AYGIN BAYGIN
( Bitkin. | Duyguda ölçüyü kaçırmış. | Kendinden geçercesine âşık, vurgun. )
- AYIP[Ar. < AYB] ile/ve/<>/> KAYIP[Ar. < GAYB]
- AYIRMA ile/ve KAYIRMA
- AYNALA(N)MA ve/||/<> ONAYLA(N)MA
- AYNA/LA(N)MAK ile/ve/değil/||/<>/< SAHİPLENMEK/MUSAHİPLİK
- AYRI-GAYRI (OLMAMA/SI)
- AYRI ile/ve GAYRI ile/ve ŞEBİH
- AYRILMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYILMAK
- AYRIM ile AYIRIM
( DISTINGUISH vs. DIFFERENTIATION )
( ... ile VİBHAGA )
- AYRIYET(T)EN değil AYRICA
- AYTIŞMAK[> EYTİŞİM] ile/ve/=/||/<>/< ATIŞMAK
( Atışmak. | Münazara. | Saz şairleri belirli bir ayak üzerine karşılıklı deyiş söylemek. İLE/VE/||/<>/< Birbirine karşılıklı söz söyleyerek tartışmak. | Saz şairleri belirli bir ayak üzerine karşılıklı deyiş söylemek. | Çocuk oyunlarında ebeyi ya da takımda olanları belirlemek için karşılıklı olarak adım atmak. | Ok vb. atarak yarışmak. )
- AZAL(T)MA ile/ve ÇOĞAL(T)MA
( TO DECREASE vs./and TO INCREASE )
- AZAR ile/ve/değil/||/<>/< NAZAR
( Kime. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Ona. )
- AZİL[Ar. < AZL] değil/yerine/= YETKİKES
- AZÎZ[Ar.] ile AZÎZÎ[Ar.]
- AZMA ile AZMAK ile AZMAK ile AZMAK ile AZMAK ile AZMAK
( Azmak durumu/eylemi. | Melez. İLE Küçük su birikintisi, gölcük. | Bataklık. | İLE Taşkınlıkta ileri gitmek. İLE Denizin, ırmağın vb. kabarması, taşması. | Yaranın, hastalığın, etkili, tehlikeli duruma gelmesi. | Eşeysel uyarıların artması. İLE Çamaşırın artık ağartılamaz duruma ge(tiri)lmesi. İLE Hayvanların iki ayrı ırktan doğması. | Bitkilerin aşırı büyümesi. )
- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]
( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]
İLE/||/<>
Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]
İLE/||/<>
Çift, tekrar. [binok | bisiklet]
İLE/||/<>
Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]
İLE/||/<>
Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]
İLE/||/<>
Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]
İLE/||/<>
Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]
İLE/||/<>
Üzerinde. [epiderm | epigrafi]
İLE/||/<>
Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]
İLE/||/<>
Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]
İLE/||/<>
Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]
İLE/||/<>
Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]
İLE/||/<>
Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]
İLE/||/<>
Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]
İLE/||/<>
Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]
İLE/||/<>
-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]
İLE/||/<>
Ara, arası. [internasyonal | interpol]
İLE/||/<>
Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]
İLE/||/<>
Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]
İLE/||/<>
Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]
İLE/||/<>
Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans
İLE/||/<>
Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]
İLE/||/<>
Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]
İLE/||/<>
Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]
İLE/||/<>
Yeni. [neolitik]
İLE/||/<>
Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]
İLE/||/<>
Bütün, birlik. [panorama | pankreas]
İLE/||/<>
Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]
İLE/||/<>
Çok. [poliandri | poliklinik]
İLE/||/<>
İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]
İLE/||/<>
İleride, önde. [prolog | prova | prototip]
İLE/||/<>
Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]
İLE/||/<>
Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]
İLE/||/<>
Süper, üstünlük. [sürmenaj]
İLE/||/<>
Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )
( ANTİ-...
- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.
- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.
- Antidepresan: Çökkünlük giderici.
- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.
- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.
- Antidot(e): Panzehir.
- Antiemetik: Kusma önleyici.
- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.
- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.
- Antiflojistik: Yangı giderici.
- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.
- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.
- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.
- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.
- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.
- Antikodon: Karşıt şifre.
- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.
- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.
- Antimalarial: Sıtma ilacı.
- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.
- Antineoplastik: Kanser ilacı.
- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.
- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.
- Antipiretik: Ateş düşürücü.
- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.
- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.
- Antisekretuvar: Salgı önleyici.
- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.
- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.
- Antispazmodik: Kasılım çözücü.
- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.
- Antite: Özgün durum.
- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.
- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.
- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.
- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )
- BÂ[Fars.] ile/||/<> BÂ-TEMESSÜK ile/||/<> BÂ-HÜCCET ile/||/<> BÂ-TAPU ile/||/<> BÂC
( ile, -li, -lu eki. İLE/||/<> Temessük ile (tasarruf olunan toprak). İLE/||/<> Hüccet ile (tasarruf olunan toprak). İLE/||/<> Tapu ile (tasarruf olunan toprak). İLE/||/<> Örfî vergi. )
- BÂB ile/||/<> EBVÂB
( Bölüm, kapı. İLE/||/<> Kapılar. )
- BABA:
EVE, "EKMEK" GETİREN ile/ve/değil/||/<> SEVGİSİNE, EMEK VEREN
- BÂDÂM[Fars.] ile BÂDÂME[Fars.]
( Bâdem. | Sevgilinin güzel gözü. İLE İpek kurdu. | Nazarlık, nazar boncuğu. | Et beni. | Zincir halkası. | Eski püskü hırka. | Süslü nesne. )
- BÂDÂŞ[Ar.] ile BAĞDAŞ[Ar.]
( Mükâfât[< kifâyet], yeterlilik. İLE İki ayağın da öteki bacağın uyluğunun altına alınarak oturma biçimi. )
- BAGIRLADI ile/||/<> BAGIRLANDI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( O, onun bağrına vurdu. İLE Kan aktı ve pıhtılaştı. )
- BAĞIŞLANMAK ve/||/<>/< BAĞIŞLAMAK
( Pişmanlık duymayanı bağışlamak, "suya, resim yapmak" gibidir. )
- BAGL[çoğ. BİGAL] ile/ve BAGLE
( Eril katır. İLE/VE Dişil katır. )
- BAĞRİ/BAHRİ değil BARİ[Fars.]
( Öyleyse, hiç olmazsa, hiç değilse, o hâlde. | Keşke. )
- BÂHİK[Ar.] ile BÂHİKA[Ar.]
( Bir gözü görmeyen. İLE Görmeyen, kör. )
- BAHİS[Ar. < BAHS] ile BÂHİS[Ar.]
( Konuşulan şey, söz. | İddialaşma. İLE Bahseden, araştıran. )
- BAHS[Ar.] ile BAHS/BAHİS[Ar.]
( Kur'an tabirlerinden olup "nâkıs" anlamına gelir. | Yağmur suyu ile ekilmesi olanaklı tarla. | Zulüm, işkence. | Gümrük alma. İLE Konuşulan şey, söz. | İddialaşma. )
- BAHŞ[Fars.] ile BAHŞ(Â)[Fars.]
( Bağış, ihsan. İLE Bahşeden, bağışlayan, veren, affeden. | )
- BAHŞİŞ[Fars. < BAHŞİ: Bağışlamak/affetmek.] değil/yerine/= İŞLİK
- BÂHTE[Ar. < BÂHTEN][Fars.] ile BAHTE[Fars.]
( Oynamış, oyunda yutulmuş/ütülmüş kişi. İLE Besili, semiz koyun. | Burulmuş, üç yaşında koç. )
- BAKANAK ile TOYAK ile TOYNAK
( Geviş getiren hayvanların tırnağı. İLE At tırnağı. İLE At, eşek gibi tektırnaklı hayvanların tırnağı. )
( ... ile ... ile SÜNBÜK[çoğ. SENÂBİK], HÂFİR[çoğ. HAVÂFİR] )
( ... vs. ... vs. HOOF )
- BAKTIĞIN ve/<> AKTIĞIN
- BALDIRAN/BALDIRGAN/ŞEYTANTERSİ değil/yerine/= AĞI OTU
( Maydanozgillerden, nemli yerlerde yetişen zehirli bitkilerin ortak adı. | Bu bitkiden çıkarılan zehir. )
( CONIUM MACULATUM )
- BALIK ile BALLIK
( Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla soluk alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı. İLE Bağlarda görülen külleme hastalığı. | Ballıbaba bitkisi. )
- BALO[< İt. BALLO < Yun.] ile BALOZ[< Yun.]
( Danslı ve resmi giyimli gece toplantısı. İLE Gemici, işçi gibi kişilerin, eğlenmek üzere gittikleri içkili, danslı yer. )
- BAMBU ile BAMBUL
( ... İLE Kurtçuk evresinde, ekinlerin kökünü, ergin evrede başakları kemiren, kahverengi, kınkanatlı böcek. )
( ... cum ANISOPLIA AUSTRIACA )
- BARBAR[Fr. < BARBARE] ile/ve/||/<>/< BAR BAR
( Uygarlaşmamış kişi7topluluk. | Kaba saba, ilkel. | Kaba ve kırıcı. İLE/VE/||/<>/< Bağırma eylemiyle kullanılarak bağırışın öfkeli ve yüksek sesle olduğunu anlatan bir söz. | Bağırma eylemiyle "apaçık görünmek, ortada olmak" anlamında kullanılan bir söz. )
- BAREM[Fr. < BARÈME] değil/yerine/= DERECE ÇİZELGESİ
( Hazır cetvellerin sonucuna dayanılarak yapılan hesaplar için kullanılan terim. | Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen çizelge. )
- BARİYER[İng., Fr. < BARRIER] değil/yerine/= ENGEL
- BÂRRÎ[Ar.] ile BÂRİYY[Ar.]
( İnce kumaştan örülen hasır. İLE Hasır. )
- BASA ile/||/<> BASAN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sonra. İLE/||/<> Cesedi gömüldükten sonra ölenin adına verilen yemek. )
- BAŞIN ve/=/||/<>/> BASIN (ÖNE EĞİLMESİN)
- BASIN = PRESS[İng.] = PRESSE[Fr.] = PRESSE[Alm.] = STAMPA[İt.] = PRENSA[İsp.]
- BASINÇÖLÇER ile BASIÖLÇER
( )
( Hava basıncını ölçerek, yer yükseltilerini ve hava değişimlerini saptamak için kullanılan aygıt, barometre. İLE Buharın ya da herhangi bir gazın bulunduğu kabın, yüzeyine yaptığı basıncı belirleyen aygıt, manometre. | Akışkanların basıncını ölçen aygıt. )
( BAROMETER vs. MANOMETER )
- BAŞKASININ/BAŞKALARININ YANITLARI ile/ve/değil/yerine KENDİ(NİN) YANITLARI(N)
- BAŞLANGIÇ MİT/LERİ ile/ve KURULUŞ MİT/LERİ ile/ve KURTULUŞ MİT/LERİ ile/ve KURTARICI MİT/LER ile/ve SON/KIYÂMET MİT/LERİ ile/ve YENİDEN DİRİLİŞ MİT/LERİ ile/ve GELECEK/ESKATOLOJİ MİT/LERİ ile/ve ÜTOPYA/CENNET MİT/LERİ ile/ve BAŞLANGIÇ/KOZMOGONİ MİT/LERİ ile/ve NEDENSELLİK/ETYOLOJİ MİT/LERİ ile/ve AHLÂK MİT/LERİ ile/ve PSİŞİK MİT/LER
- BASMA ile BASMAK
( Basmak eylemi. | Gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua. | İskambil kâğıdı ile oynanan bir oyun. | Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş. | Bu kumaştan yapılan. | Yerin alçalmasıyla bu yeri örten deniz sularının yükselmesi, çekilme karşıtı. | Basılmış, matbu. | Gübre, tezek. İLE Gövdenin ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanını bir yere ya da bir şeyin üzerine koymak. | Küçük çocuklar ayakta durabilmek. | Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek. | Sıkıştırarak yerleştirmek. | Bası işi yapmak, tabetmek. | Örtmek, bürümek, kaplamak. | Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb.yle iz yapmak. | Baskın yapmak. | Yaş almak. | Dumanın, sisin vb. çevreyi kaplaması, çökmesi. | Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek. | Kümes hayvanları kuluçkaya yatması. | Uygunsuz vaziyette yakalamak. | Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak. )
- BATHÂ'[Ar. çoğ. BİTÂH] ile BATÎHA[Ar.]
( Çakıl taşlı büyük dere. | Mekke'de dağ arasında bulunan bir dere. | Dağ arasındaki dere. | Mekke-i Mükerreme. İLE Sazlı, kamışlı dere. )
- BAYAĞI ORİKS/ORYX ile AFRİKA ORİKSİ ile ARABİSTAN ORİKSİ
( Çöllerde ve kurak düzlüklerde sürüler halinde yaşayan iri antiloplar. )
(
)
( ... İLE ... İLE Soluduğu havadaki nem ile su gereksinimini karşılayabilir. Gövde sıcaklığını gece ve gündüze göre ayarlayabilir. Bu sayede terlemeyi engeller. İki yıl boyunca hiç su içmeden yaşayabilir. )
( ORYX GAZELLA cum ORYX DAMMAH cum ORYX LEUCORYX )
- BAYGIN ile/değil/yerine/>< AYGIN
- BAYILMAK ile/ve/değil/yerine/<>/> AYILMAK
- BAZA[İt. < BASE] ile LATA[İt. < LATTA] ile LATA[İt. < COCOLETTA]
( Mobilyanın uzunluğunca konulan dar ayak. | Dolap gövdesinin zemine düzgün oturmasına yarayan çerçeve biçimindeki duraç/ayaklık. | Yatağın yerden yüksek olmasını sağlayan ya da sandık olarak kullanılan boş bölmesi. İLE Dar ve kalınca tahta. | Osmanlılarda ilmiyenin giydiği bir üstlük türü. )
- BAZI DURUMLARDAKİ YENİLGİNİN KESİNLİĞİNDE:
ÖYLE "YENİL(MEK)" Kİ ile/ve/değil/||/<>/> DÜŞMANIN KAZAN(A)MAMASI
- [ne yazık ki]
BAZI KİŞİLERİN, HATALARI/SUÇLARI:
"ÇUVALA BASMASI" ile/ve/||/<> "DUVARA ASMASI"
( Kendilerininkileri. İLE/VE/||/<> Bizimkileri/seninkileri. )
( Özellikle daha büyük olanlarını. İLE/VE/||/<> Özellikle daha küçük olanlarını. )
- BAZI["BAĞZI" değil!] ile BELİRLİ
- BEÇÇE/BEÇE[Fars.] ile ENİK, ENCİK ile CERV[Ar.]
( İnsan ya da hayvan yavrusuna verilen genel ad. İLE Kedi, köpek gibi çok memeli hayvanların yavrusu. | [Ar. ENÎK] Güzel, sevimli, şirin şey. İLE Yırtıcı hayvan yavrusu. )
- BEDENDE (OLMAK) ile/ve/değil BEDENDEN (OLMAMAK)
- BEDÎHE[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> REVİYYE[Ar.]
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bir konuda uzun uzun düşünmek. )
( İlk aşama. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Son aşama. )
- [Ar.] BEHÎM ile BEHÎME
( Düz siyah şey, alacasız hayvan. İLE ... )
- BEHV/BEHVE[Ar.] ile BEHV[Ar.]
( Misafir odası. | Yer altında hayvan ağılı. | Geniş meydan, yer. | Göğsün içi, boğazdan mideye kadar olan aralık. | Rahim ile mahrecinin/çıkışının arası. İLE Köşk. | Sofa. | Salon. | Cumba. | Çardak. )
- BEKAS[Fr. < BÉCASSE] değil/yerine/= ÇULLUK
( Çullukgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika'da yaşayan, 32 cm. uzunluğunda, tüyleri kahverengi ve kül rengi, göçebe, uzun gagalı bir kuş. )
( SCOLOPAX RUSTICOLA )
- BELÂDE/BELÂD[Ar.] ile BELÂDET[Ar.]/ABRUTISSEMENT, APATHIE[Fr.]
( Kötü kişi, günahkâr, müzevir. | Fenâ şey. İLE İzansızlık, akılsızlık, sersemlik, budalalık. )
- BELEK ile BELEK/BÖLEK ile BELEK ile BELEK/BELİK ile BELEK ile BELEK ile BELEK
ile/değil
BELLEK
( Çocuk bezi. | Kundak. | Beşiğe konulan yatak. İLE Armağan. | Düğün armağanı, çeyiz. | Kumaş, yazma. İLE Korku, korkak. İLE Alacalı, karışık renkli. İLE Üzerinden yol geçen tepe. İLE Saç örgüsü. İLE Antalya'nın bir ilçesi. İLE/DEĞİL Yaşantıları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini, bilinçli olarak anlıkta saklama olanağı/gücü, hafıza. | Bir bilgisayarda, programı değişmeyen verileri, yapılacak iş için gerekli olan ara sonuçları toplayan bölüm. )
- BELGİ ile/ve/<> BELGİN
( Bir şeyi, benzerlerinden ayıran özellik. | Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik. İLE Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan. )
( ŞİAR/ALÂMET/NİŞAN ile/ve/<> SARİH )
- BELİRLE(N)ME, BELİRLENİM = DETERMINATION[İng.] = DÉTERMINATION[Fr.] = DAS BESTIMMEN[Alm.] = DETERMINAZIONE[İt.] = DETERMINACION[İsp.] = CONSTITUTIO, DEFINITIO, DETERMINATIO[Lat.] = HO HORISMOS, HE TAKSIS[Yun.] = VUCHA(T), MÂL[Ar.] = TAYÎN[Fars.] = BEPALING[Felm.]
- BELİRLE(N)ME ile/ve/||/<> ETKİLE(N)ME
- BELİRTKE ile BELİTKE
( Bir özlü sözle birlikte kullanılan im. | Soyut bir şeyin, bir kavramın simgesi olan varolan ya da eşya. AMBLEM | Gösterge. İLE Belitler dizgesi. [BELİT/AKSİYOM: Kendiliğinden, apaçık olan ve böyle olduğundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı olan temel önerme.] )
- BELİT/AKSİYOM ile/ve KOYUT/ÖN DOĞRU/POSTULA(T)
( İnsan zihninin, tümel kuralları. İLE/VE Herhangi bir bilimin, tümel kuralları. )
( Kendiliğinden apaçık olan ve böyle olduğu için öteki önermelerin ön dayanağı olan temel önerme. İLE/VE Ön doğru. )
( Belitler/aksiyomlar, temellendirilmez. )
( Kendileri kanıtlanmayan, kanıtları kanıtlanmaya gereksinim duyulmayacak ilk ilkelere verilen ad. | Tüm bilimler için uyulması gereken temel kurallar. İLE/VE Bir bilim dalının [üyesinin] kabul ettiği temel kurallar. )
( ÖZDEŞLİK İLKESİ | ÇELİŞMEZLİK İLKESİ | ÜÇÜNCÜ OLASININ/ŞIKKIN OLANAKSIZLIĞI [ARISTOTELES] )
( KOINAI ENNOIAI ile/ve AITEMATA )
( MÜTEARİFE/MÜSELLEMÂT/MÜSELLEMÛN ile/ve MEVZUA[ÖN KABUL]/MÜSÂDERÂT )
( AXIOME[Fr. < Yun.] ile/ve POSTULATUM[Lat.] )
- BEN[Fars.] ile BENG[Fars.]
( Harman, ekin. | Bağ. | Çitlenbik. İLE Küçük çitlenbik. )
- BEN ile/ve NEFS/NEFİS
( Nefsinin öğretmeni, vicdanının öğrencisi ol! )
- BENCİ/LİK ile BENCİL/LİK
( Bencillik, parçanın adına ve bütünün zararına, açgözlülük etmek, ele geçirmek, biriktirmek demektir. )
( Kişi, iç gerçeklerini gözardı eder etmez bencilliğe sürüklenebilir. )
( Dar görüşlü, çiğ kişiler, varlığı bencilce kullanırken, büyük kişiler sahip olduklarını başkalarının yararına değerlendirirler. )
( Başkalarına yararlı olabilmek için esneklik, bencillikten kurtulmak ve insan doğasını anlamak gerekir. )
( Bencillik ıstırabın nedenidir. )
( Bencillik tüm kötülüklerin kaynağıdır. )
( Kendinin, gövde ve zihin olmadığını bilen bir kişi, bencil olamaz. Çünkü, bencillik nedeni olabilecek bir şeye sahip değildir. )
( Savunmak zorunda olduğunuz bir egonuz olduğu sürece şiddet kullanmak zorundasınız. )
( Tek kötülük, budalalık ve bencilliktir. )
( Bencillik merkezi yok olduğu zaman, tüm haz arzusu ve ıstırap korkusu biter. )
( Kişi, kendini sürekli yenilemeli ve başkalarını da meziyetiyle etkileyerek bencillikten uzaklaşmalıdır. )
( Selfishness is the source of all evil.
That as long as you have a self to defend, you must be violent. )
( SELF-SATISFIED(/SELF-SATISFACTION) vs. EGOIST(/EGOISM) / SELFISHNESS )
- BENİM OL! değil KENDİ(N) OL(SUN)!
- BEN-İM ile BENİM
( "Benim" bir kişiye özgü, ötekileri hesaba katmayan ayrımcılık demektir. )
( "Mine" implies exclusivity. )
( BENİM!
Uzun boylu, ay yüzlü bir kız vardı kasabanın birinde. Onun sevgisiyle herkes yolunu yitirmişti. İşi gücü dilberlikti, bez yıkarken saçlarını çözer, eteğini beline toplar, âşıklarının gönüllerine ateş çalardı.
Kemâle ermiş, yaşını başını almış bir adam da âşık oldu ona ve tez vakitte kemâlini yitirdi, tecrübeli aklı deliliğe yaklaştı, yüzünün aşkıyla beli iki kat olup gönlü belâ zinciriyle bir girdapta kaldı. Sonunda dayanamadı, kendini ona vakfetti, her işi onun için, herşeyi onun adına yapmaya başladı. Ücretle iş yapsa kazancını ona sunar, eline altın geçse gider o gümüş gövdeliye verirdi. Bir gün genç kız kendine dedi ki:
- Yanışın her an biraz daha artmada ama aşkta masraf ziyâde gerek, sendeki sermaye yalnızca âşk olursa mutfak boş kalır, daha fazlaya gücün yetmezse geç bu sevdadan, davul dengi dengine demişler...
- Sevgili, dedi âşık, gövdemde bir avuç ilikten, bir parça deriden başka bir şey kalmadı yolunda harcayacak. Bari beni sat da elde ettiğinle bir müddet daha hoş ol.
- Genç kız âşığını derhal Mısır'a götürdü, orada bir kürsü kurmuşlar, âdet etmişler, satıcı kürsüye oturur, kölesi ayakta durup müşteri beklerdi. Bir müddet beklediler. Adam hiç üzüntü göstermiyor, hiç boynunu bükmüyor, hatta müşteri çıktığı vakit baş gösterecek ayrılığı da aklına getirmiyordu. Bir adam gelip genç kıza sordu:
- Şu ayakta bekleyen yaşlı adam senin kulun mu?
- Evet, benim kulumdur!...
O sırada, yaşlı adam, bayılıp düştü. Adam pazarlık ile onu satın aldı ve kendine geldiğinde şehrin dışında bir mezarlığa götürdü. Meğer o adamın babası ölmüş, o da babasının ruhu için bir köle azâd etmeyi ahdetmiş, yaşlı adamı satın alması bundanmış. Mezarın başında zavallı yaşlı adamı azâd edip cebini de altınla doldurduktan sonra gönlünü şâd etmek için dedi ki:
- Diliyorsan ey yaşlı adam. Mısır'da kal! Malın eksilmez, seni gözetirim. Dilersen de var git, çünkü artık özgürsün, kendinin sultanısın.
Yaşlı adam, teşekkür ederek genç kızın ardınca koşup yetişti ve altınları avucuna sayıp gönlünü alana yine gönlünü teslim etti. Dünyayı onun yüzünde apaydın görüyordu ve dedi ki:
- A sevgili! Şu gönül, senin için satılmaktan aldığı lezzeti bugüne dek hiçbir şeyden almadı. Hele "benim kulumdur" dediğin andaki saadetim, sanmam ki başka bir kimsede olsun!
Haydi yine beni pazara götürüp sat ki,
tekrar "Benim!" dediğini duyayım! )
( "Ben-im" bilinci bile, yararlı bir yön gösterici de olsa sürekli değildir.[Nerede aranması gerektiğini gösterir. Neyin aranması gerektiğini değil.] )
( Even the consiousness "I am" is not continuous, though it is a useful pointer.[It shows where to seek, but not what to seek.] )
( I AM vs. MINE/MY )
- BENLE(N) değil BENİMLE
- BENZEN ile/ve/||/<>/> ANİLİN[Fr. < ANILINE]
( ... İLE/VE/||/<>/> Benzenden türeyen bir amin. )
- BER-HURDÂR[Fars. < BERHÛR] ile MUTLU
( Hisse, nasip, pay.)] )
- BERİ ile BERRİ
( Konuşanın, önündeki iki uzaklıktan, kendine daha yakın olanı. | Bu uzaklıkta bulunan. | Çıkma durumundaki sözcüklerden sonra getirilerek bir işin başlangıcını gösterir. İLE Kara ile toprakla ilgili, karasal. )
- BERÎK[Ar.] ile BERÎK/E, BÜRÛK[Ar.]
( Işık, parıltı. İLE Un helvası. )
- BE'S/BEİS[Ar.] ile BES[Ar.]
( Zarar, ziyan. | Zahmet, zorluk. | Azap, şiddet, korku. | Fenâlık. İLE Yeter, yetişir, tamam, kâfi. | Çok. )
- BEŞÎ'[Ar.] ile BEŞÎR[Ar.]
( Acı, ekşi, tadı kötü olan. İLE Müjde getiren, müjdeci. | Güleryüzlü, güleç. )
- BESLEMEK ile/ve/<> BESLENMEK
( ... ile/ve/<> TAGADDÎ/TAGAZZÎ[< GIDÂ/GIZÂ][çoğ. TAGADDİYYÂT/TAGAZZİYYÂT]/TAGDİYE[< GIDA] )
( FEED vs./and/<> NUTRITION/NOURISHMENT/ALIMENT )
- BESLE(N)ME ve/> SESLE(N)ME
( Ancak, hem zihinsel, hem fiziksel olanakları karşılanan kişi bir şey söylemeye, seslenmeye, hakkını aramaya olanak(güç/fırsat) bulur. )
- BEYİN[< Ar. BEYN]
( Ara, Arada olan.]/EMİK ile ABCDEF ( 222.600 m² | Ort. 1200 - 1300 gr. )
( Bir saniyede, 38 katrilyon işlem yapma hızına sahiptir. )
- BEYN[Ar.] ile BEYYİN[Ar.] ile BEYYİNE[Ar.]
( Ara, aralık. | Arada, araya, arasında. İLE Açık, âşikâr. İLE Delil, tanık/şahit. )
- BEYZÂR[Ar.] ile BEYZÂR/E[Ar.]
( Tenâsül âleti, penis. İLE Geveze, çalçene. )
- BEZ BEZE[Ar.] ile BEZBEZE[Ar.]
( Zafer, üstünlük, galebe. İLE Hızlı yürüme, kaçma. | Şiddetli sarsma, depretme. )
- BEZ ile BEZE
- BEZ =/> BEZE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Deri ile et arasında oluşan yumru. )
- BEZİR[Ar. < BEZR] ile KETEN TOHUMU YAĞI
( Keten tohumu yağı. )
- BEZME[Ar.] ile BEZME[Ar.] ile BEZME/K[Tr.]/BİZÂR
( Gündüz yenilen bir öğün yemek. İLE Sohbet ve muhabbet meclisinin bir köşesi. İLE Yaşama ya da iş görme isteğini yitirme ya da yitirmiş bir biçimde. | Devingenliğini/canlılığını yitirme. )
- Bİ-/BİN- ile/||/<> BİO-/BİS-/-BİOSİS/-BİOTİC ile/||/<> Dİ- ile/||/<> Dİ- ile/||/<> DİA- ile/||/<> DUO- ile/||/<> DEUT-/DEUTER-/DEUTERO-/DEUTO- ile/||/<> DİPLİ-/DİPLO-
( İki, çift, iki kez, yaşamla ilgili, özel yaşam nitelikleri ile ilgili, iki taraflı. İLE/||/<> Yaşamla ilgili, canlılıkla ilgili, özel yaşam nitelikleri ile ilgili. İLE/||/<> Karşıdan karşıya, bir yanda, arasında, -den doğru, birbirinden ayrılmış olarak. İLE/||/<> Çift, iki kat, ikili, ikiz. İLE/||/<> Karşıdan karşıya, -den geçerek, -den doğru, bir yanda, arasında. İLE/||/<> İki, ikili. İLE/||/<> İkinci, ikincil. İLE/||/<> Çift, iki, iki kat, ikiz, iki kez. )
- BİCÂD[Ar.] ile BİCÂD/E[Ar.]
( Yol yol, çizgili olarak dokunulmuş kilim, halı, aba. | Hz. Abdullah'ın takma adı. İLE Kehribar gibi saman çöpünü kendine çeken, yâkuttan daha az değerli kırmızı bir taş. | Kırmızı dudak. )
- BIÇAK ile YÜLGÜ/YÜLİGÜ/KEREY/USTURA
( ... İLE Tıraş için kullanılan bıçak. )
- BID'/BID'A[Ar.]
( Geceden bir bölüm. )
- BID'/BID'A[Ar.] ile BIDÂA/T[Ar.]
( Geceden bir bölüm. İLE Anapara, sermaya. | Bilgi. )
- BİDİSTİLE ile BİFAZİK ile BİFİD ile BİFOKAL ile BİFÜRKASYO/N ile BİGEMİNE ile BİKÜSPİT ile BİLATERAL ile BİMANUEL ile BİMODAL ile BİNOKÜLER ile BİPARTİT/E ile BİPEDAL ile BİPOLAR ile BİVALAN
( İkil damıtık. İLE İki evreli. İLE Ayrık, çatallı, yarık. İLE İki odaklı. İLE Çatallanım, çatallanma. İLE Eş, çift, ikiz. İLE İkili kapakçık. İLE İki yanlı/taraflı. İLE İki/çift elle. İLE İki tepeli. İLE İki bakarlı. İLE İki parçalı. İLE İki ayaklı. İLE İki kutuplu. İLE İki değerli. )
- BİJEN[Fars.] ile BİJENG[Fars.]
( İran söylencesinde(mitolojisinde] kahraman ünlü Rüstem'in kızkardeşinin oğlu. [Efrâsyab'ın kızı Münije'ye âşık olmasından dolayı Efrâsyab tarafından bir kuyuya hapsedilmişse de Münije'nin yardımıyla Rüstem tarafından kurtarılmıştır.] İLE Kapı anahtarı. )
- BİLÂ ile/||/<> BİLÂ-ZEVC ile/||/<> BİLÂ-ZEVCE ile/||/<> BİLÂ-VELED ile/||/<> BİLÂ-EBEVEYN
( -sız ekinin görevinde olmak üzere Arapça sözcüklerin başına getirilerek sıfat yapar ve bitişik yazılır. İLE/||/<> Kocasız, kocası sağ olmadığı halde. İLE/||/<> Karısız, karısı sağ olmadığı halde. İLE/||/<> Çocuksuz, çocuğu olmayan. İLE/||/<> Anası ve babası olmayan. )
- BİLÂVÂSITA ile BİLVÂSITA
( Vasıtasız. İLE Vasıtalı. )
- BİLE değil/yerine/= İLE
- BİLEŞİM ile BİRLEŞİM
( Bileşme durumu. | İki ya da daha çok ögenin bir araya gelerek yeni bir öge oluşturması, terkip. | Bir nesnenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tamamı. | Bileşme sonucu oluşan nesne. İLE Birleşme durumu. | Bir topluluğun, bir gün içindeki toplanmaları, inikat. | Döllenmek için erille dişil hayvanın bir araya gelmesi. )
- BİLGİ ve İLGİ ve EYLEM/TEPKİ
( Bildiklerinizi eyleme geçirin, bilmedikleriniz size gelir. )
( KNOWLEDGE and INTEREST and ACTION )
- BİLGİLİ ile/ve/<>/>/< İLGİLİ
- BİLGİ'NİN ZEKÂTI ile/ve BİLGİN'İN ZEKÂTI
- BİLİ- ile/||/<> CHOL-/CHOLE-/CHOLO-/-CHOLO-/CHOLİA- ile/||/<> CHOLEDOCH-/CHOLEDOCHO-
( Safra, safradan gelişen. İLE/||/<> Safra, safra ile ilgili. İLE/||/<> Safra taşıyan. )
- B/İLİM ve/<> KÜLTÜR COŞKUSU
( WISSENSCHAFT und/<> BILDUNG )
- BİLİM/İLİM ile SİYASET
( İlim artıran, dert artırır. )
( İlmin en yükseği, aczini ve özrünü bilmektir. )
- BİLİM ile/ve İLİM
( + DÜZEN(KOZMOS) + NEDENSELLİK + ÖLÇME * MATEMATİK * DİLSEL + HESAP ETMEK * GEOMETRİ * ARİTMETİK * ŞİİR * MÜZİK + KEŞİF * GÖZLEM * KAYIT (İLK KAYIT: MISIR RASATHANELERİ M.Ö. 2500) + TAKLİT )
( İLİM: Yaşamın ahireti. )
- BİLİM/İLİM ile İKTİSAT
- BİLİM(LER)DE:
EVRİM ile/ve/değil/||/<>/< DEVRİM
- BİLLÛR[Ar.] ile BİLÛR[Ar.]
( [ikisinin de anlamı aynıdır!] Gayet parlak ve saydam/şeffaf taş ya da pek saf ve temiz beyaz cam/kristal. )
- BİLMEK ile/ve/> KAYITLA(N)MAK
- BİLMİYORUM ile/ve/||/<>/< BİLİYORUM
( Sorarsan. İLE/VE/||/<>/< Sormazsan. )
- BİN[Ar.] ile BİNT[Ar.]
( Oğul, oğlu. İLE Kız, kızı. )
- 1 CİSİM <> 1001 İSİM/AD
- BİR HABER değil BÎ-HABER/HABERSİZ
- BİR KAP YEMEK ve/||/<> BİR KALP SEVGİ
- BİRAZ TOPARLASIN ile/değil BİRAZ TOPARLANSIN
- BİRAZ ile AZICIK["AZCIK" değil!]
- KONUŞMAK:
"BİRBİRİMİZE" ile/değil BİRBİRİMİZLE
- KARIŞTIRMAMAK:
BİRBİRİNDEN değil BİRBİRİNE
(ya da BİRBİRİNDEN AYIRMAK)
- BİRBİRİNLE(N) değil BİRBİRİYLE
- BİR'DEN/BİRDEN DOĞMA ve ŞEKK'SİZ-ŞÜPHESİZLİK
- BÎREG[Fars.] ile BÎ-RENG[Fars.]
( Damarsız, soysuz, arsız. İLE Renksiz. | Renksiz, taslak durumunda bulunan resim. | İlâhî cevher. )
- BİRLEŞİK ile/değil BİLEŞİK
( [not] UNITED vs./but COMPOUND )
( MÜTTEHİT ile/değil MÜREKKEP )
- BİRLEŞİK/BİLEŞİK ile/ve/değil BİTİŞİK
- BİRLİK/ÇABA/ÖNCELİK:
ANDA ve/||/<> CANDA ve/||/<> KANDA ve/||/<> DONDA
- ... BİR O KADAR DA/DAHA ... ile ... BİR-ON KADAR DA/DAHA ...
- BÎŞ[Fars.] ile BÎŞÎ[Fars.]
( Artık, fazla. | Bıldırcın otu dnilen zehirli bir ot. [Çin'de bulunur] İLE Fazlalık. )
- BİSİKLET BİNMEK değil BİSİKLETE BİNMEK
- BÎTE[Ar.] ile BÎTET[Ar.]
( Geceleme, geceleyiş. )
- BİTİG ile BİTİG ile BİTİG[Oğuz] ile BİTİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kitap. İLE Yazı. İLE Muska. İLE İlahi kitap. )
- BİTKİ = NEBÂT = PLANTE
- BİTKİ = PLANT[İng.] = PLANTE[Fr.] = GEWÄCHS[Alm.] = PIANTA[İt.] = MATA[İsp.]
- BITN[Ar.] ile BITNA[Ar.]
( Zengin. | Bodur. | Obur. | Şaşkın. | Sadece kendi çıkarını düşünen kişi. İLE Mide dolgunluğu. | Malın ve paranın çokluğundan doğan sevinç. )
- YER SAKIZI/BİTÜM[Fr. < BITUME] değil ASFALT[Fr. < ASPHALTE][ASVALT değil!]
( Keskin bir koku, alev ve koyu duman çıkararak yanan, karbon ve hidrojen bakımından çok zengin doğal yakıt nesnelerinin genel adı, yer sakızı. | Yol kaplamasında, kâğıt ve çatıların su geçirmez duruma getirilmesinde, kömür tozundan briket yapımında vb. kullanılan, doğal ısıda katı, yoğunluğu bire yakın, koyu kestane renginde nesne. İLE Siyah renkte biçimsiz bir cins bitüm. | Ana nesnesi katran olan ve yolların kaplanmasında kullanılan karışım. | Bu karışımla kaplanmış. )
- Bİ(Y)OAVAİLİBİLİTE ile Bİ(Y)OPSİ
( Biyo yararlanım. İLE Doku örneği, doku örneklemesi. )
- BİZ BİZE (KONUŞMAK, EĞLENMEK)
- BİZLER(E)/SİZLER(E) değil BİZ(E)/SİZ(E)
( Çoğulun, çoğulu olamıyor. )
- BIZR[Ar.] ile BIZIR[Ar.]
( Boş, beyhûde. İLE Klitoris. )
- BLOK ile/||/<> BLOKE ile/||/<> BLOKER ile/||/<> BLOKAJ
( Engel. | Durma | Kalıp. İLE/VE/|| Engellenmiş. İLE/VE/|| Engelleyici. İLE/VE/|| Engel/leme. )
- BLOKER/BLOCKER değil/yerine/= ENGELLEYİCİ
- BOAT vs. BOTH
- BÖCEK ile KUDUZ/KUNDUZ BÖCEĞİ
( ... İLE Kın kanatlılardan, hekimlikte yakı yakmak için kullanılan, 2 cm. uzunluğunda, parlak yeşil renkli bir böcek. )
( ... cum CANTHARIS )
- BÖĞÜRMEK ile ÖĞÜRMEK
- BÖK ile BÖKE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Aşık oyununda, aşığın sırtının[daha enli olan yüzlerden çukur olan tarafının] yukarı gelmesi. İLE Büyük yılan. | Ejderha. )
- BÖLMEK ile/ve/değil/||/<>/< DIŞINA ÇIK(AR)MAK
- BORAK ile BORAKS[< Fr.]
( İşlenmemiş, ekilmemiş toprak. İLE Yoğunlaşmış bir borik asitten türeyen sodyum tuzu. )
- BORD SINAVI/BOARD EXAMINATION değil/yerine/= YETERLİK SINAVI
- BOŞ ZAMAN değil BOŞA GEÇEN ZAMAN
- BOŞLUK/ESPAS[Fr. < ESPACE < Lat. SPATIUM]/SPACE[İng.]:
GENEL ile/ve/||/<> RESİMDE/FOTOĞRAFTA/SANATTA ile/ve/||/<> TİPOGRAFİDE ile/ve/||/<> BASIMCILIKTA
( GENEL ANLAMDA BOŞLUK/ESPAS:
Aralık, boşluk, uzaklık ya alan anlamına gelir.
İLE/VE/||/<>
RESİM/FOTOĞRAF VE SANATTA BOŞLUK/ESPAS:
Resim, heykel ve öteki görsel sanatlarda, boşluk, alan, derinlik, perspektif ve atmosfer gibi kavramları tanımlar.
Bir sanat yapıtındaki nesneler arasındaki boşluklar, yapıtın kompozisyonunu ve dengesini etkiler.
Sanatçının izleyiciyi yapıtın belirli bir noktasına yönlendirmesine ya da belirli bir duyguyu iletmesine yardımcı olabilir.
(Örneğin, bir resimde espas, resmin içindeki dengeyi ve açıklıkları yansıtmak üzere kullanılan bir terimdir. Doğru kullanıldığında resimdeki dengeyi ve bütünlüğü daha net anlamamıza olanak sağlar.)
İLE/VE/||/<>
TİPOGRAFİDE BOŞLUK/ESPAS:
Harfler, sözcükler ve satırlar arasındaki boşlukları tanımlar.
Bir metnin okunabilirliği ve estetiği için önemlidir.
Doğru espas kullanımı, metnin göz yormadan okunmasını sağlar.
(Örneğin, sözcük ve karakterler arasındaki boşlukları tanımlar. Bir metnin okunabilirliği ve estetiği için oldukça önemlidir. Espaslar, genellikle yazı karakterleri arasındaki boşluklar olarak kullanılır.)
İLE/VE/||/<>
BASIMCILIKTA BOŞLUK/ESPAS:
Harfleri birbirinden ayırmak için kullanılan küçük metal çubuklara denir.
Bu çubuklar, harfler arasında istenen boşluğu oluşturmaya yardımcı olur.
BOŞLUĞUN/ESPASIN ÖNEMİ:
Görsel iletişimde ve metin tasarımında önemli bir rol oynar.
Doğru espas kullanımı, bir yapıtın ya da metnin etkisini artırabilir.
Yanlış espas kullanımı, yapıtın ya da metnin anlaşılmasını zorlaştırabilir ya daa estetik açıdan hoş olmayan bir görünüm oluşturabilir. )
- BOSTÂNCIYÂN/BOSTÂNİYÂN
( Saray teşkilâtında, sultan saraylarının korunması ile görevli olanlar, bostancılar. )
- BOYA ile/ve/||/<>/> APRE[Fr. < APPRÊT]
( ... İLE/VE/||/<>/> Kumaşın cilâlanması, perdahlanması. | Dokumacılıkta, boyacılıkta cilâ olarak kullanılan nesne. )
- BOYNA ile BOYUNA
( Sandalı, kıçtan yürüten kısa kürek. İLE Ene dik olarak, boyunca, uzunlamasına. | Ara vermeden, durmaksızın. )
- BOYUN ile/ve/<> OYUN
( Boyun kırılırsa, "Bu OYUN" biter. )
- BOYUNA ile BOYUNCA
( Ene dik olarak, boyunca, uzunlamasına. | Ara vermeden, durmaksızın. İLE Boyu ya da uzunluğu kadar. | Sürdüğü zaman kadar, süresince. )
- BROM-/BROMO- ile/||/<> OZO- ile/||/<> SAPR-/SAPRO-
( Kötü koku, bromun varlığı ile ilgili, bromla ilgili. İLE/||/<> Hoşa gitmeyen koku. İLE/||/<> Çürümüş, kokuşmuş, bozuk, bozulmuş. )
- BU ÇERÇEVEDEN ..." değil BU ÇERÇEVEDE / BU PENCEREDEN ...
- [ne yazık ki]
"BU/BUNA" ile/ve/||/<> "BUNLAR/A"
( Kişilere/topluluklara, hiçbir zaman ve zeminde/koşulda, "bu, bunlar" diye seslenilmez, örnek verilmez! Büyük yanlıştır! Çok ayıptır! )
- BÜKE ile/||/<> BÜK
( Yöresi ormanlık yüksek ve çıplak tepe. İLE/||/<> Sık çalılık, fundalık. )
- BUKLE(T)[Fr.] değil/yerine/= LÜLE[Fars.]
( ... YERİNE Bükülmüş, dürülmüş şey. | Bir akarsu ölçü birimi. | Saç kıvrımı. | Su akan, musluksuz boru. )
- BULAŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<> YANKILA(N)MA
- BULAŞMAK ile/ve ULAŞMAK
( TO SMUDGE vs./and TO REACH )
- BÛM/E[Ar., Fars.] ile BÛM[Ar.]
( Baykuş. İLE Yer, toprak, yurt. | Sürülmemiş tarla. | Tabiat, huy. )
- BUNALMA ile BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA]
( ... ile ATEH [ATÛH: Bunak] )
- BUNDUK[Fars.] ile BUNDUKÎ[Fars.]
( Fındık. İLE Bir altın para. [Türkçe'de "Fındık altını" denilen Bundukî adı, Venedik şehrinin Arapça adı olan Bundukiyye'den gelmiştir.] )
- BURKULMA ile/değil BURULMA
- BURUN BURUNA (ÇARPIŞMAK)
- BÛS/E[Fars.] ile -BÛS[Fars.]
( Öpme, öpücük, öpüş. İLE Öpen. [DÂMEN-BÛS: Etek öpen.] )
- BÜTÇE/M SIKINTILI ile/değil BÜTÇE/M SINIRLI
- BÜTÜN ile/değil/yerine TÜM
( Parçası bulunur. İLE/DEĞİL/YERİNE Parçası bulunmaz. )
( Nitelikse. İLE/DEĞİL/YERİNE Nicelikse. )
( Tekse. İLE/DEĞİL/YERİNE Çoksa. )
( Bütün, ("Parçaların biraradalığı", "Bütünlük", "Entegrasyon/Integration/Integrity") anlamını taşıyan bir sözcüktür.
Tüm ise, (ingilizce "Whole/All") ile karşılık bulur. Parça parça olsa da, çeşitli oranlarda eksiklikler de olsa istisnasız ve ayırımsız, tamamıyla/tümüyle kapsamadır.
Bütün elmalar, bütün insanlar, bütün arabalar, bütün kitaplar, olmaz! Parçalarının ayrı ayrı kullanılma durumu olmayanlar için gereksiz/yersiz/fazladan bir sözcüktür "bütün".
Bir saksıdaki çiçeğin tüm yaprakları söz konusuysa, "bütün yapraklar" denildiğinde, --her sözcüğün, kendi anlamını taşıdığı bilgisiyle--, ucu sararmış/kırılmış, bir parçası kopmuş yapraklar devredışı bırakılmış olur, ki biz tamamını, hepsini demek istiyoruzdur.
"Bütün parçalar" diyemeyeceğimiz ve
"Bütünden Gelim/Bütüne Varım" olamayacağı gibi! )
- BÜTÜNLE(N)MEK ile/ve TAMAMLA(N)MAK
( TO (GET) COMPLETION vs./and TO (BECOME) COMPLETE )
- BÜYÜLE(N)MEK ile/ve/değil HAYRAN (KALMAK/BIRAKMAK)
- BÜYÜLTEÇ/AGRANDİSÖR[< Fr.] ile BÜYÜTEÇ/PERTAVSIZ[Fars.]
( Fotoğraf ve resim büyültmeye, büyültüp basmaya yarayan alet. İLE Odak boyutu birkaç santimetre olan, yaklaştırıcı mercek. )
- BUZAĞI["BUZA" değil!] ile/<>/> DANA ile/<>/> DÜVE ile/<>/> İNEK ile/<>/> TOSUN ile/<>/> BOĞA/KELE ile/<>/> ÖKÜZ ile/<>/> SIĞIR
( Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu. İLE/<>/> İneğin, sütten kesildikten sonra 15 aylığa kadar olan yavrusu. İLE/<>/> Doğum yapmamış dişi inek yavrusu. İLE/<>/> 2 yaş ve üzeri dişi sığır. İLE/<>/> Danalıktan yeni çıkmış 15 - 24 ay arasındaki genç boğa. | [mecaz] Sağlıklı, tıknaz delikanlı. İLE/<>/> 2 yaş ve üzeri erkek boğa/sığır. İLE/<>/> Kısırlaştırılmış/burulmuş boğa. İLE/<>/> Geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı. )
( VATSA ile/<>/> DAM ile/<>/> BACHHIYA ile/<>/> GO/GOU ile/<>/> BACHHRA ile/<>/> VRSABHA ile/<>/> PRSTHA ile/<>/> GAAY/BAIL [PASHU/GODHAN] [AGHNYA: Öldürülmemesi gereken, kesilmeyecek olan.] )
( VEAL vs./<>/> CALF vs./<>/> HEIFER vs./<>/> COW vs./<>/> STIRK vs./<>/> BULL vs./<>/> OX/OAF vs./<>/> CATTLE )
- CA'D[Ar.] ile CÂDD/E[Ar.]
( İLE )
- ÇAĞDAŞ ve/||/<>/< AĞDAŞ
- ÇAĞRI ile ÇAĞRIM
( Birinin, bir yere gelmesini isteme, davet. İLE Yüksek bir sesin yetişebileceği kadarki uzaklık/mesafe. )
- CAHD[Ar.] ile CÂHİD[Ar. < CAHD] ile CÂHİD[Ar. < CEHD]
- CA'L[Ar.] ile CÂL/Î[Ar.]
( Yapma, meydana getirme. | Sabır, tahammül. | İşe başlama, alma. İLE Tuzak. | Misvak ağacı. )
- CALC- ile/||/<> CALCİ- ile/||/<> CALCANO- ile/||/<> -LİTH-/LİTHO-
( Kalsiyum, taş, topuk. İLE/||/<> Kalsiyum, kireç. İLE/||/<> Topuk. İLE/||/<> Taş, sertleşmiş birikinti. )
- CÂLÎ[Ar.] ile CÂLİ'[Ar.] ile CA'LÎ[Ar.] ile CÂL/CÂLÎ[Ar.]
( Parlayan, cilâlı. | Cilâlayan, parlatan, temizleyen. | Sürgün eden. İLE Açık-saçık hanım. | Utanması kıt adam. İLE Sahte, yapmacıklı, düzme. | [Felsefe'de] Yapma. [ARTIFICE(Fr.)] İLE Tuzak. | Misvak ağacı. )
- ÇALI-ÇIRPI (TOPLAMAK)
- ÇALIG ile ÇALING ile ÇALING
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kayıp, başıboş hayvan. İLE Sanki yanmış gibi çorak ve siyah olan, ot bitmeyen yer. İLE Bir Çin kâsesi. )
- ÇALINTI ile/değil ALINTI
- ÇALIŞKAN ile/ve/değil (İYİ) ÇALIŞAN
( [not] DILIGENT vs./and/but (WELL) WORKER )
- ÇALIŞMAYA ALIŞMAK ile/ve/||/<>/> ALIŞMAYA ÇALIŞMAK
( Okulda. İLE/VE/||/<> Yaşamda. )
- ÇALKALA(N)MAK ile/ve/<>/değil SALLA(N)MAK
- CALYC-/-CALYX ile/||/<> -CELE/-COELE ile/||/<> -RRHEXİS ile/||/<> -COELEİ ile/||/<> CAV- ile/||/<> STEN-/STENO-/-STENOSİS ile/||/<> DOLİCH-/DOLİCHO-
( Kaliks, fincan biçiminde oluşum ya da yapı. İLE/||/<> Tümör, herni. bkz. fıtık. İLE/||/<> Fıtık, rüptür. İLE/||/<> Kavite, ventrikül, bölme, oyuk, gövde bölmesi. İLE/||/<> Kavite, oyuk, lezyon. İLE/||/<> Dar, daralma, bir açıklık ya da kavitenin daralması, sıkışma. İLE/||/<> Uzun, dar. )
- ÇAMAŞIR SUYU ile KEZZAP[< Fars. TÎZ-ÂB(TÎZ: Tez, çabuk. | Keskin. | Sık.)]
( Sodyum hipoklorit. [NaClO] İLE Nitrik asit. [HNO3] )
- CÂN[Ar.] ile CÂNN/CÂN[Ar.]
( Can, ruh. | Hayat, yaşayış. | Gönül. | Silah. İLE Cin taifesi. )
- CANINA OT TIKMAK/TIKAMAK ile ÇARKINA SIÇMAK
( Bahsi geçen ot, pamuktur.[Anlayana!] İLE ... )
- ÇAPGUT = ÇAPUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çaput, şilte. )
- CAPİT- ile/||/<> CEPHAL-/-CEPHALİSİA/-CEPHALOUS/-CEPHALİSM/-CEPHALUS/-CEPHALY ile/||/<> ENCEPHAL-/ENCEPHALO- ile/||/<> CRAN- ile/||/<> CEREBR-/CEREBRİ-/CEREBRO- ile/||/<> CORTİCO-/CORTİC- ile/||/<> ARACHNO- ile/||/<> AMYGDAL-/AMYGDALO- ile/||/<> FRONT-
( Baş. İLE/||/<> Başla ilgili, başın biçimi, baştaki anormallik. İLE/||/<> Kafatası. İLE/||/<> Beyin. İLE/||/<> Beyinle ilgili. İLE/||/<> Korteksle ilgili, bir örgenin yüzeyel tabakası. İLE/||/<> Örümcek, ince ağ benzeri yapı [araknoid: Beyin zarlarından biri]. İLE/||/<> Badem biçiminde, tonsille ilgili. İLE/||/<> Alın, ön. )
- CÂR ile/||/<> CÂRİ ile/||/<> MERİYET/MERİYYET
( Komşu. İLE/||/<> Uygulanan. İLE/||/<> Yürürlük. )
- ÇAR ile ÇASAR[< Macarca < Lat.]
( ... İLE Viyana'da oturan, Alman imparatorlarına verilen san. )
- CARCİN- ile/||/<> SCİRRH-/SCİRRHO-/-SCİRRHUS ile/||/<> SCLER-/SCLERO-
( Kanser. İLE/||/<> Sert, sert kanserle ilgili. İLE/||/<> Sert, sklera ile ilgili, sklera ile bağlantılı. )
- CARİYE/HALAYIK / AS/AWINÇU/KÜNG[dvlgtrk] ile/||/<> KARVAŞ/KARAVAŞ ile/||/<> MUTAK ile/||/<> HASEKİ ile/||/<> HASEKİ İKBAL
( ... İLE/||/<> Haremdeki cariye. İLE/||/<> Osmanlı'da özgürlüğü geri verilmiş kul ya da karavaş. İLE/||/<> Karavaşlar arasından seçilen, sultan gözdesi.[Erkek çocuk doğuran, saray cariyesi.] İLE/||/<> Sultanın gözde cariyesi. )
- ÇARP(IL)MAK ile TEPELE(N)MEK
- CÂRÛ/CÂRUB[Fars.] değil/yerine/= SÜPÜRGE
- ÇATLAMIŞ OLAN, ...:
AORT DAMARI ile/değil/ne yazık ki/>< AR DAMARI
- CÂYİ'[Ar. çoğ. CİYÂ'] ile CÂYİR[Ar.]
( Ac, ac olan, acıkmış. İLE Cevir ve cefâ eden/edici. )
- CEBÂN[Ar.] ile CEBBÂN[Ar.]
( Korkak. İLE Peynirci. )
- CEBİR = CEBR[Fars., Ar.] = ALGEBRA[İng., İt., İsp., Dan., Rus.] = ALGÈBRE[Fr.] = ARS RATIOCINANDI PER LITTERAS, ARS PER LITTERAS[Orta Lat.] = ALGEBRA, BUCHSTABENRECHNUNG[Alm.] = ALGEBRA, STELKUNDE[Fel.]
- CEB(İ)R[Ar.] değil/yerine/= ZOR, ZORLAMA | DÜZELTME, TAMİR ETME
- CED/CEDD[Ar.] ile CED'[Ar.]
( Dede, büyükbaba. Annenin/babanın babası. İLE ... )
- CEDDE[Ar. < CEDDÂT] ile/ve/> CEDD[Ar. < ECDÂD]
( Babaanne. İLE/VE Dede, büyük baba. )
- ÇEK AUT[İng. < CHECK-OUT] değil/yerine/= ÇIKIŞ İŞLEMİ
- ÇEKİRDEK ile/ve/<> ÇEKİRDECİK
( Evli meyvelerin içinde, bir ya da birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum. | Yenmek için satılan kabak çekirdği. | Bir gözenin merkezini oluşturan nesnecik. | Atom çekirdeği. | 5 santigrama eşit olan, kuyumculukta kullanılan ağırlık ölçüsü. | Bir şeyin temelini oluşturan öz, nüve. İLE Göze çekirdeğinin içinde, tek ya da birden çok bulunan, yuvarlak nesne. )
- ÇEKTİRİ ile/= ÇEKTİRME
( Yelkenleri olmakla birlikte, kürekle de yol alan, eskiden kullanılmış olan gemi. İLE/= Çekme eylemini yaptırmak. | Büyük, yelken kayığı. )
- CEM[Ar.] ile CEM'[Ar. çoğ. CUMÛ] ile CEMM[Ar.]
( Hükümdar, şah. | Şark söylencesinde/mitolojisinde şarap ve içkinin mucidi. | Süleyman Peygbamber'in takma adı. İLE Toplanma, yığma. | Birden fazla kişi, hayvan ve eşyayı gösteren ad. | Çoğul. [Ar. dilb.] İLE Büyük sayı, çokluk, kalabalık. )
- ÇEMREMEK ile/ve/||/<> ÇEMRENMEK
( Kol, paça, etek gibi şeyleri sıvamak. İLE/VE/||/<> Kendi kol, etek ya da paçalarını çemremek. | Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak. )
- -CENOSİS ile/||/<> -RHEA/-RRHEA/-RRHOEA/-RRHOEA ile/||/<> -RHAGE/-RRHAGE/-RRHAGİA/-RRHAGY ile/||/<> LOCHİO-
( Akıntı, cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Akıntı, sızıntı. İLE/||/<> İleri derecede, aşırı akıntı. İLE/||/<> Çocuk doğumundan sonraki akıntı ile ilgili, puerperal. )
- CER'[Ar.] ile CER/R[Ar.] ile CER[Ar.]
( Suyu, yudum yudum içme. İLE Çekme, sürükleme.| Arapça'da, ait olduğu ismi, meksûr[kesreli=esreli] okutan harf ya da edat.[harf-i cerr] | Para, eşyâ vb. çekme. İLE Yarık, çatlak, özellikle yarılmış yer. )
- CER-/CERO- ile/||/<> TYR-/TYRO-
( Mumsu yapıda. İLE/||/<> Peynir ya da peynirimsi. )
- ÇERH[Fars. < ÇARH/ÇERYH]/FELEK[Ar.] değil/yerine/= ÇARK
- CERİD/E, CERDÂ[Ar.] ile CERÎDE[Ar.] ile CERÎDE[Ar.]
( Verimsiz, çorak yer. İLE Gazete, tutanak, zabıtnâme. İLE Yalnız, tenha. )
- CERRAH ile/ve CERRAH/Î
- CESET/NAAŞ[Ar. < NA'Ş] değil/yerine/= ÖLÜYİN/GÖVRE
- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]
- ÇEŞİT/LEME / ÇEŞİT/Lİ/LİK ve/<> EŞİT/LEME / EŞİT/LİK
- CEVHER-İ FERD(ATOM) ile CEVHER-İ FERDÎ
- ÇEVREN ve/<>/|| EVREN
- CEZ'[Ar.] ile CEZ'[Ar.] ile CEZ[Fars.]/CEZÎRE[Ar.]
( Göz boncuğu denilen, kara alaca ve değerli bir süs taşı, damarlı akik. İLE Ağaç kökü. İLE Ada. )
- CEZÎL[Ar.] ile CEZL[Ar.]
( Peltek ve bozuk olmayan söz/sözcük. İLE Tomruk, kalın odun. | Çetrefil olmayıp, dürüst, doğru olan. [sözler/sözcükler için kullanılır] )
- chart.[Lat. < CHARTA] değil/yerine/= İLÂÇLI KÂĞIT
- CHİL-/CHİLO-/CHEİL-/-CHEİLİA/CHEİLO-/-CHİLİA ile/||/<> CHİR-/CHİRO-/CHEİR-/CHEİRO-/CHEİRİA-/-CHİRİA- ile/||/<> MANİ-/MANU- ile/||/<> ONYCH-/-ONYCHİA/ONYCHO-
( Dudaklarla ilgili. İLE/||/<> Ellerle ilgili, el. İLE/||/<> El, elle ilgili. İLE/||/<> Tırnak, pençe, tırnakların durumu. )
- CHORDO- ile/||/<> SPONDYL-/SPONDYLO- ile/||/<> SPİN- ile/||/<> RACHİ-/-RACHİDİA/RACHİO-/-RHACHİS/RRHACHİS ile/||/<> MYEL-/-MYELİA/MYELO-
( Omurga/kord ile ilgili. İLE/||/<> Omurga/vertebra ile ilgili. İLE/||/<> Omurga/spina. İLE/||/<> Omurga ile ilgili. İLE/||/<> Kemik iliği, ilik, omurga ile ilgili durum. )
- CHROM-/CHROMO- ile/||/<> CHRON-/CHRONO-
( Renk, özel bir pigmentasyon durumu ile ilgili. İLE/||/<> Zaman. )
- ÇIBAN/APSE[Fr. < ABCES]/F(U)RONKÜL ile SULUK
( Gövdenin herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi. İLE Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı. )
( TEKAZZU': Çıbanın irinlenmesi. )
( ÇİRKÎN, ÂBİLE ile ... )
( ABCES avec ... )
- -CİD ile/||/<> -CİDAL/-CİDE
( Kesme, öldürme. İLE/||/<> Öldürücü, yıkıcı, öldürebilen, öldüren. )
- ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA
- ÇIKARIM ile/değil SOYUTLA(N)MA
- ÇIKAR(LAR)INI DÜŞÜNME/K ile/değil/yerine ONU(N)/ÖTEKİ(Nİ/N)/SENİ(N)/KENDİ (İYİLİĞİN/ÇIKARIN) (İÇİN) DÜŞÜNME/K
- ÇIKARTMA ile/değil ÇIKARMA
- CİL- ile/||/<> CİLİ-/CİLİİ-/CİLİO-
( Kirpik. İLE/||/<> Gözün yapısıyla ilgili, kirpikle ilgili, kirpiksi yapı. )
- ÇİLE[Fars. < ÇİLLE] değil/yerine/= SIKINTI/KIRKÇA
- ÇİNGENE ile DENİZ ÇİNGENESİ(BAJAU/BADJAU)
- CİNSİ/CİNSEL[Ar.]/SEKSÜEL[İng. < SEXUAL] değil/yerine/= EŞEYSEL
- ÇIRA[Fars. :Işık.] ile/ve/<> ÇIRAĞ
( Çam gibi reçineli ağaçların, yağlı çabuk yanmaya elverişli bölümü. | Lamba. İLE/VE/<> Mum, kandil, lamba gibi ışık aracı. )
- CIRLAK ile CIRTLAK
( Hoşa gitmeyen, tiz ses. | Cırcır böceği. İLE Cırlak. | Olgunluktan, ezilebilecek duruma gelmiş meyve/sebze. )
- ÇİŞİ OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İŞİ OLAN
- ÇİT/SİYE[N]Ç ile ÇİT
( Bağ, bahçe, bostan gibi yerlerin çevresine, çalı, kamış, ağaç dalı, diken gibi şeylerden çekilen duvar. İLE Pamuktan dokunmuş basma. | Başörtü, yazma, yemeni. | Üzerine desenler işlenmiş süslü bir Çin kumaşı. )
- ÇİZİNÇ = HARİTA[Ar.] = MAP[İng.] = PLAN[Fr.] = LANDKARTE[Alm.] = MAPPA[İt.] = MAPA[İsp.]
- -CLASİA/-CLASİS ile/||/<> -CLAST/-CLASTY
( Parçalanma, ayrılma, yırtılma, haraplanma. İLE/||/<> Parçalara ayrılmış, parçalanmış. )
- CLAUS- ile/||/<> -CLEİSİS/-CLİSİS
( Kapalı. İLE/||/<> Kapanma, uyum, ucuza gelme. )
- CLİN-/CLİNO- ile/||/<> CYRT-/CYRTO- ile/||/<> SCOLİO-
( Eğim, eğrilik, eğik olma. İLE/||/<> Eğri, dışbükey, bükülmüş. İLE/||/<> Kıvrımlı, eğri, çarpık. )
- CMUK 135 değil/> CMK 148
- ÇOCU-KEN değil/< ÇOCUKKEN
- ÇOĞAL(T)MAK ile/ve/||/<> YAYGINLAŞ(TIR)MAK
- ÇOK ÇEŞİTLİ/FARKLI ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve/<> BİLDİĞİ(N) KONUDA ÇOK ÇEŞİTLİ/DERİN ŞEYLERİ BİLMEK
( Okyanusun yüzeyini görüp de alttaki derinliği ve ucsuz bucaksızlığı tümüyle unutma! )
( TO KNOW VARIOUS/DIFFERENT THINGS vs./and/<> TO KNOW VARIOUS/DEEP THINGS ON YOUR KNOWLEDGE
It is like seeing the surface of the ocean and completely forgetting the immensity beneath! )
- COLE-/COLEO- ile/||/<> COLP-/COLPO-/COLPOS- ile/||/<> ELYT- ile/||/<> EPİSİO- ile/||/<> ESTR- ile/||/<> HYSTER-/HYSTERO- ile/||/<> GAM-/GAMO- ile/||/<> GYN-/GYNAE-/GYNAEC-/GYNEC-/GYNECO-/GYNO- ile/||/<> İNGUİN-/İNGUİNO- ile/||/<> -TOCİA/TOCO- ile/||/<> SYRİNG-/SYRİNGO-
( Vajina ya da örtücü tabakaları ile ilgili. İLE/||/<> Dölyatağı, rahim/uterus, vajina ile ilgili, vajinal, vajinal sayrılık, oyuk. İLE/||/<> Kılıf, yaprak, vajina ile bağlantılı, vajina ile ilişkili. İLE/||/<> Vulva ile ilgili. İLE/||/<> Kadın üreme örgenlerindeki döngüsel değişiklikler. İLE/||/<> Uterusla ilgili, histeri ile ilgili. İLE/||/<> Eşeysel birleşme, bölümlerin birleşmesi ya da kaynaşması. İLE/||/<> Kadınlarla ilgili, eş. İLE/||/<> Kasık. İLE/||/<> Çocuk doğumuyla ilgili, doğumla ilgili. İLE/||/<> Tüp ya da fistülle ilgili. )
- COLOMB ile COULOMB
- COPR-/COPRO- ile/||/<> FEC- ile/||/<> STERCO- ile/||/<> SCAT-/SCATO-
( Dışkı. İLE/||/<> Dışkı. İLE/||/<> Dışkı. İLE/||/<> Dışkı ile ilgili. )
- ÇÖREKOTU değil ÇÖREOTU
( ... DEĞİL Düğünçiçeğigillerden bir bitki ve susam iriliğindeki siyah tohumu. )
- CORP- ile/||/<> -SOMA/SOMAT-/SOMATİCO-/SOMATO-/-SOMATOUS/-SOME/-SOMİC
( Gövde. İLE/||/<> Gövde, gövdeyle ilgili. )
- ÇÖRTEN ile ÇÖRTÜ
( Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. İLE Değirmende, buğday teknesi oluğu. )
- ÇOTİRA ile ÇOTRA
( Çotiragillerden, dikenli, sert pullu, kısa ve geniş, siyaha yakın esmer bir balık. BALISTES CAPRISCUS[Lat.] İLE Ağaçtan yapılmış küçük su kabı. )
- ÇOVI ile ÇOVLI[Kençek]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hoten yönetim töresince hakandan iki seviye aşağıda bulunan kişilere verilen bir unvan. İLE Tutmaç süzgeci.[Bir kepçe biçiminde örülen, çok ince yaş dallardan yapılır.] )
- ÇÖZ(ÜL)ME/Sİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜM/LE(N)ME/Sİ
( Tüm durum, sorun, koşul ve ayrıntıları, çözemeyebiliriz fakat çözebiliriz. )
- ÇÖZÜMLEME ile ETKİLE(N)ME
( ANALYSIS vs. TO (GET) EFFECT )
- CREATO- ile/||/<> SARC-/SARCO-
( Et. İLE/||/<> Et, kas. )
- CRYPT-/CRYPTO- ile/||/<> GYMN-/GYMNO-
( Örtülü, saklı, gizli. İLE/||/<> Çıplak, giyinik olmayan, açık, örtülmemiş. )
- CÛ[Fars.] ile CÛ/CÛY[Fars.] ile -CÛ[Fars.] ile CÛ'[Ar.][Fars.]
( Arama, araştırma. İLE Akarsu, ırmak, çay. İLE "arayan, araştıran, arayıcı" anlamalarına gelen sıfatlar oluşturur. İLE Aclık, ac kalma. )
- ÇÛBÎN/E[Fars.] ile ÇÛBÎN[Fars.]
( Ağaçtan yapılan şey. Değnek gibi kuru nesne. İLE Nûşirevân'a karşı ayaklanmış olan, Hürmüz'ün seraskeri Behrâm'ın takma adı. )
- CÛD ile (CÛD-İ) KEREM ile (CÛD-İ) SEHÂ ile SADAKA
( El açıklığı. cömertlik. | Taşmak, dışlaşmak. | İstenilmeden vermek. İLE/VE/||/<>/> İstenildiğinde vermek. İLE/VE/||/<>/> Gerektiği kadar, ölçüsünde vermek. İLE/VE/||/<>/> Manevi olarak vermek. )
- CU'L[Ar.] ile CÛL[Ar.] ile ÇUL[Ar. < CULL]
( Ücret, karşılık. | Ayak kirası. İLE Çaylak. )
- CUNE- ile/||/<> CUNEO-
( Kama, çentik. İLE/||/<> Kama. )
- CÜZAM/CÜZZAM, LEPRA[< Yun.]
( Hansel basilinin neden olduğu, bulaşıcı deri hastalığı, miskin hastalığı. )
- CYN-/CYNO- ile/||/<> CAUD-/CAUDO- ile/||/<> ICHTHY-/ICHTHYO- ile/||/<> ACARO- ile/||/<> ARACHNO- ile/||/<> TERAT-/TERATO- ile/||/<> ZO-/ZOO-
( Köpek. İLE/||/<> Kuyruk. İLE/||/<> Balık. İLE/||/<> Kene, uyuz. İLE/||/<> Örümcek, ince ağ benzeri yapı [araknoid: Beyin zarlarından biri]. İLE/||/<> Canavar. İLE/||/<> Hayvanla ilgili. )
- DABB[Ar.] ile DÂB[Ar.]
( Kertenkele. İLE Şan ve şeref. )
- DAĞILMAK değil/yerine/>< DALMAK
- DÂHİYÂNE ile/ve/||/<>/> ÂHİYÂNE
- DAKKA" ile/değil DAKİKA
( Kapı çalıcı. | Kapı kapı dolaşan, eşik aşındıran. İLE Bir saatin altmışta biri ya da altmış saniyenin toplamı. )
- DÂLL[Ar. < DELÂLET] ile DÂLL/E[Ar. < DALÂLET]
( Gösteren, işâret eden, delâlet eden. İLE Doğru yoldan ayrılmış. | Hataya düşmüş. )
- DALMADAN ile/değil/yerine DAĞILMADAN
- DAM ile DAM[Fr. < DAME]
( Yapıları, dış etkilerden korumak amacıyla, üzerlerine yapılan, çoğu kiremit kaplı bölüm. | Toprak damlı ev, küçük ev. | Tutukevi. İLE Dansta, erkeğe[kavalye] eş olan kadın. | İskambil kâğıtlarında "kız". )
- DANIŞMAN ile/ve/||/<> DANIŞAN
- DÂR[Fars.] ile -DÂR[Fars.] ile DÂR[Fars.] ile DAR/DARR[Ar.][Fars.]
( Darağacı. | Ağaç. | Direk. İLE Tutan.[DEFTER-DÂR: Defter tutan.] | Sahip, malik.[ALÂKA-DÂR: İlgili. | HİSSE-DÂR: Hisseli. | HÜKÜM-DÂR: Hükme sahip.] İLE Savaş.[DÂR Ü GÎR: Kavga, savaş.] İLE Sıkıntı, belâ. | Zarar. )
- DARR[Ar.] ile DARRÂ'[Ar.]
- DÂS[Fars.] ile DÂSE[Fars.]
( Orak. İLE Orak. )
- DA'VÂ[Ar.] ile DÂV[Ar.]
( Şikâyetçi olarak mahkemeye başvurma. | Sorun, mesele. | Bir konu/sorun üzerinde özel bir düşünce sahibi olma, iddia. İLE Satranç, dama, tavla gibi oyunlarda tutulan sıra, nöbet. | Oyunda sürülen para. | Sövme. | Dâvâ. | Duvar sırası. )
- DÂVÂ ile/ve/||/<>/< DÂVET
( TRIAL vs./and SUMMON/SUMMONS )
- DAVULLAR'DA:
TSUZIMI ile/ve MIRDANGA/MRIDANGA/MRIDANGAM ile/ve DUNDUN
( Japonya'ya özgü. İLE/VE Hindistan'a özgü. İLE/VE Nijerya'ya özgü. )
- DAYAMA ile DAYATMA
( Nesnelerde. İLE "Davranış ve tutumlarda". )
- DEC-/DECA-/DEKA-/DECEM- ile/||/<> DECİ-
( On. İLE/||/<> On, onda bir. )
- DEF'[Ar.] ile DEFF[Ar.]/DEF[Fars.]/[Ar.]
( Öteye itme, savma, savulma. | Verme, ortadan kaldırma. | Giderme. | Bir dâvâyı savunmak üzere açılan başka bir dâvâ. İLE Tef. Zilli ve pullu bir çembere gerilmiş deriden oluşturulan çalgı, daire. )
- DEFATEN[Ar. DEF-AT[çoğ.] + Fars. -EN] ile/değil DEFAATLE[Ar. DEFA-AT[çoğ.] + Tr. İLE]
( Ansızın, bir kerede, bir çırpıda. İLE/DEĞİL Yineleyerek/tekrarlayarak, defalarca. )
- DEF'ATEN[Ar.] ile DEF'ATEYN[Ar.]
( Bir defada, birden. İLE Şöhret, azamet. )
- DEFİSİT ile GAP ile Hİ(Y)ATUS ile PATENT
( Açık. İLE Aralık, açıklık, gedik. İLE Açıklık, yarık. İLE Açık [damar]. )
- DEĞİN ile DEĞİN ile DEĞGİN
( "...'ya kadar/dek" gibi bir işin/durumun sona erdiği/ereceği zamanı/yeri gösteren sözcük. İLE Sincap. İLE İlişkin, üstüne, ait, dair. )
- DELİ/LER ile/değil/yerine/>< DELİL/LER
- DEMANS ile/||/<> DELİRYUM
( Bellek ve bilişsel işlevlerde kalıcı bozulma. İLE/||/<> Ani başlayan bilinç bulanıklığı ve dikkat bozukluğu. )
- DEMİ- ile/||/<> HEMİ- ile/||/<> SEMİ- ile/||/<> FİSS- ile/||/<> SCHİZ-/SCHİZO-
( Yarım, yarı. İLE/||/<> Yarı. İLE/||/<> Yarı, yarım, yarısı. İLE/||/<> Yarılma, ayrılma, ikiye ayrılma, çatlama, bölünme. İLE/||/<> Yarı, kısmî. )
- DEMİR ile BAKIR/TUNÇ[< TUÇ]/NUHAS[Ar.]
( ... İLE Atom numarası: 29 | Atom ağırlığı: Cu = 63,54 )
( Bakır/Bronz/Demir üretimin tarihsel gelişimi: M.Ö. 20.000: Cilâlı Taş Devri M.Ö. 10.000: Buzul çağının sona ermesi. M.Ö. 6.000: TÜRKİSTAN/ANO'da bakır devri. M.Ö. 5.500: ELAM'da bakır devri. M.Ö. 5.000: MISIR'da bakır devri. M.Ö. 4.500: TÜRKİSTAN/ULU-KEM'de bronz devri. M.Ö. 2.000: MISIR'da bronz devri. M.Ö. 1.200: MISIR'da demir devri. M.Ö. 1.200: TRUVA'da demir devri. )
( IRON vs. COPPER )
- DEMİR ile/ve/değil/||/<>/< EMİR
( "Emir, demiri keser." )
- DENGE ile/ve/||/<> JİROSKOP/GYROSCOPE[İng.]
- DENGESİZ ile/değil DENGİ(/N/M) DEĞİL
- DER[Fars.] ile -DER[Fars.] ile DERR[Ar.]
( -de, içinde.[DER-ANBAR: Anbarda. | DER-HÂTIR: Hatırda.] | Kapı.[DER-SAADET: İstanbul.] | Mağara. | Kere, defâ. | Cins, çeşit, kısım, nevi. İLE "Yırtan, yırtıcı, yaran, delen" anlamlarına sözcükleri sıfatlaştırır.[PERDE-DER: Perde yırtıcı, edepsiz.] İLE Kimse, kişi. | Güzel iş/eser. )
- DERÂ[Fars.] ile -DERÂ/DERÂY[Fars.]
( Çan, çıngırak. İLE "Durmadan söylenen" anlamına sıfat yapar.[HERZE-DERÂY/YÂVE-DERÂY: Saçma sapan şeyler söyleyen.] )
- DER-/DERO- ile/||/<> CERVİC-/CERVİCO- ile/||/<> TRACHEL-/TRACHELO- ile/||/<> OM-/OMO- ile/||/<> PHARYNG- ile/||/<> CLEİD-/CLEİDO-
( Boyun. İLE/||/<> Boyun, boyunla ilgili, bir organın serviksi ile ilgili. İLE/||/<> Boyun ya da boyuna benzer yapı ile ilgili. İLE/||/<> Omuz. İLE/||/<> Boğaz. İLE/||/<> Köprücük kemiği, Klaviküla ile ilgili. )
- DERECE/RADDE[Ar.] / KERTE/KERTİ[İt.] ile/ve/||/<> KERT ile/ve/||/<> İŞARET
( Gemi pusulasında kadranın ayrılmış olduğu on bir derece ve on beş dakika ölçüsünde bir açıya eşit olan otuz iki bölümden her biri. | Derece, radde[Ar.]. | İşaret için yapılmış çentik ya da iz, kerti. İLE Bir uçurumun ya da bir derinliğin keskin kenarı. İLE ... )
( DEGREE vs. ... vs. LEVEL )
- DEREPRES(S)E ile DEREPRESYON
( Baskıdan kurtulmuş. İLE Baskının kalkması. )
- DERİVE/DERIVED[İng.] değil/yerine/= TÜREMİŞ
- DERMA-/DERMATO/DERMO- değil/yerine/= DERİ [İLE İLGİLİ]
- DEŞELEMEK değil EŞELEMEK ya da DEŞMEK
- DESERT vs. DESSERT
- -DESİS ile/||/<> DESM-/DESMO-
( Bağlanma. İLE/||/<> Bağlı, bağlantı, ligament. )
- DETERMİNAN/T ile DETERMİNASYON ile DETERMİNE ile DETERMİNE ETMEK
( Belirleyen, belirleyici. İLE Belirlenim, belirleme, belirleyicilik. İLE Belirlenmiş, belirli. İLE Belirlemek. )
- DEVAM ETTİRMEK/İDAME("İTAM/İTAME" değil!) ETTİRMEK değil/yerine/= SÜRDÜRMEK/SÜRMESİNİ SAĞLAMAK
- DEVİR/DEVRE[Ar.]/PERİYOT[İng. < PERIOD] değil/yerine/= DÖNEM/ÇEVRİM
( ... DEĞİL/YERİNE/= Sürekli ve düzenli değişme, devir. | Bir elektrik akımının, iletken üzerinde aldığı yol, devre. )
- DEVİ(Y)ASYON ile DEVİTALİZASYON
( Sapma, eğrilme. İLE Öldürme, cansızlaştırma, duyarsızlaştırma. )
- DEVLET:
ÖZGÜRLÜK ve/||/<> TUTKU ve/||/<> GENEL ve/||/<> ÖZEL ve/||/<> NESNEL ve/||/<> ÖZNEL
( Devlet, özgürlükle tutkunun, genelle özelin, nesnelle öznelin bireşimini[/tevhîdini] sağlar. [Devlet, sadece, bürokratik ve politik bir örgüt değildir!] )
- DEVRİ DAİM ile/ve/değil/||/<>/< DEVR-İ DAİM
- DEVRİLE DEVRİLE ile/değil/yerine/||/<>/></> EVRİLE EVRİLE
- DEVRİM ile/ve/>/değil/yerine EVRİM
( Nedenlerini bilmediğimiz olaylara verdiğimiz ad. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Nedenlerini/nasıllarını, süreçlerini ve sonuçlarını bildiklerimiz. )
- DEYİ ile DEYİM ile DEYİŞ
( Dil, söz, im, mimik gibi anlatım araçlarının tümü. | Hristiyan felsefesinde, Tanrı kelâmını, kişilere ulaştıran oğul [Hz. İsa], logos. İLE Genellikle, gerçek anlamından az çok ayrı bir anlam taşıyan, kalıplaşmış anlatım. İLE Söyleme/anlatım biçimi. | Halk koşuğu/türküsü. | Bir kişinin, bir konuyla ilgili anlattıkları. )
( KELÂM ile TÂBİR ile ÜSLÛP | İFÂDE )
- DEYUS[Ar. DEYYUS] ile/ve/||/<>/> PEZEVENK[Erm.]
( Karısının ya da kendine çok yakın bir kadının iffetsizliğine göz yuman kişi ve bu kişilere yönelik sövgü sözü. İLE Gizli ve yasal olmayan eşeysel ilişki öncesinde aracılık eden kişi, dümbük, godoş, muhabbet tellâlı, kavat, astik, dasnik. | Gizli ve yasal olmayan eşeysel ilişki öncesinde aracılık eden anlamında kullanılan sövgü sözü. )
- DIE vs. DICE
( Zar. VS. Zarlar. )
- DİFERANSİYASYON ile DİFERANSİYE ile DİFFERANSİYEL Dİ(Y)AGNOZ
( Ayrımlaşma, farklılaşma. İLE Ayrımlaşmış, farklılaşmış. İLE Ayırıcı tanı. )
- DİFRAKSİYON[Fr./İng. < DIFFRACTION] değil/yerine/= KIRINIM
( Işık, ses ve radyoelektrik dalgalarının karşılaştığı bazı engelleri dolanarak geçmesi. )
- DİGİT- ile/||/<> DACTYL-/-DACTYLİA/DACTYLO-
( Parmak. İLE/||/<> Parmak, genellikle el parmakları. )
- DÎK[Ar. çoğ. DİYEKE, EDYÂK] ile DÎK[Ar.] ile DİK[Tr.]
( Horoz. İLE Dar olma, darlık. İLE Yatay bir düzleme göre yerçekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan. | Yatık durmayan, sert. | Sert, kalın, tok selen. | Sert bakış. | Ters, aksi söz. | Kaba, yersiz davranış. | Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş. )
- [ne yazık ki]
DİKENLİ TELLER(/SİYE[N]Ç) ile/ve/||/<> JİLETLİ TELLER
( DİKENLİ TELLER
Madenlerden tel ekme tekniğini bulmakla yetinmeyen kişi, bu icadından çeşitli sanat ve sanayi
dalları yarattı. Kafes ve kümes telinden, gelin ve telgraf teline uzanan tel türlerinden biri de dikenli teldir. Kadayıf telinden çok devedikenine benzeyen dikenli tele "teldikeni" de
denebilirmiş ama, adı konmuş bir kere, değişmesi zor. Bozkırda sığır güden kovboylar için üretilen
dikenli tel, savaşlarda toplama kamplarında kullanılmış. Kimi ülkeler telin üretimini, kimi
ticaretini yasaklamış; ötekiler de tüketimi. Ülkemizde dikenli telle ilgili yasal kısıtlamalar
olup olmadığı kesin bilinmiyor. Ancak nerede "yasak" levhası varsa onun yakınında dikenli tel
örgü bulunması yabancı konuklarımızın hemen dikkatini çekiyor. Çünkü, yasak ya da tehlikeli
bölge simgesi olan dikenli telin tüketim düzeyi, ülkenin kültür düzeyi ile yapısal ve açısal
sorunlarını gösteriyor. Filtreli sigara ve Calcium(kuvvet) iğnesi türünden Frenk icatlarına
fazlaca düşkün olan milletlerin dikenli tel tüketme eğiliminin giderek yükseldiği saptanmış.
Yakın geleceğin üst düzey devlet yöneticiliğine aday olan sevgili evlatlarımıza karşı dikenli
telin saldırganca kullanıldığı da anlaşılmış. Üstelik, eskiçağlarda "dikendutu" olarak bilinen
böğürtlen çitleri yerine, günümüzde dikenli telörgüler kullanılması da çocuklarımızı hiç mutlu
etmiyormuş. Nüfusunun yüzde elli oranında şehirli, yüzde yetmiş oranında okuryazar olmasıyla
övünen Türkiye'deki dikenli tel tüketimi, plancılarla iktisatçıların tüylerini diken diken eden
bir artış hızına ulaşmış. Kesin olmayan ilk hesaplamalara göre yıllık yüzde yüzyirmisekiz
dolayındaki tüketim artışı, resmi enflasyon rakamlarını üçe katlayabilen tek tüketim kalemidir.
Bu denemede, dikenli telin şehir halkı ile topluma etkileri üzerinde durulmakta, güncelleşen
milli soruna medeni bir çözüm yolu aranmaktadır.
Dikenli telin güvenilir tarihçesi ne yazık ki hâlâ yazılmamış. Tüm bildiklerimiz, yabancı dillerdeki
ünlü ansiklopedilerden aktarılıyor. İlk üretim patenti 1874 yılında alınmış. Amerikalı mucit,
madeni tele diken takmanın teknik kolayını (aletini) bulmuş. Erkeksi görüntüsünü vurgulamak
için, bu yeni icada "sakallı tel" adı verilmiş. Çoğu sakallı olan yiğitlerimiz, Birinci Dünya
Savaşı sırasında Mısır'da tanıştıkları yeni silaha "dikenli tel" adını koymuşlar. Sakalın traş
çaresi var da dikeninki yok. Dikenli tel örgüler, o gün bugündür, düşmanlara, kaçakçılara,
hırsızlara, savaş esirlerine tutuklulara, gözaltına alınanlara karşı bir güvenlik önlemi (aracı)
olarak, inşaat şantiyelerinde, Hazine'den tahsisli resmi konutlarda, spor-eğitim ve turizm
tesislerinde, yasak ve hassas bölgelerde, saray, köşk, müze ve çocuk bahçelerinde kullanılıyor.
Kendi ülkelerinde dikenli teli belki hiç görmemiş olan kimi diplomatlar, bizdeki yaygın
kullanıma özenerek, Kançılarya ve Rezidansların bahçe duvarlarını dikenli tellerle takviye
etmeye başlamışlar. Bilinen çoğu örnek olaylar, dikenli tel çitlerin, aslında etkili olmadığını
ve sadece "yasak" anlamında kullanıldığını ortaya koyuyormuş.
Genellikle güvenilir kaynaklardan alınan derlenen doğrulanmamış bilgilere göre, 1890'da 2000 ton
olan dünya dikenli tel üretimi, 1930'da yaklaşık 200.000 tona, 1980'de 22.888.900 metrik tona
ulaşmış. Avrupa, Akdeniz ve İslam ülkeleri arasındaki tüketim hızı artışında Türkiye yıllardır
ilk sıraları koruyormuş. BM istatistikleri, sanayi ülkelerinde üretilen üstün nitelikli dikenli
tellerin daha çok gelişmekte olan ülkelerde tüketildiğini gösteriyormuş. Sivil amaçlı projelerde,
DT-7-ASA 9000 TSE standardına uygun (galvanizli çelikten yapılmış) piyasada "Kirpi" mal diye
bilinen ithal mallar ihracatında adı geçen ülkeler, dikenli tel kullanılmasını tümden yasaklamışlar.
Hatta, et ve süt paketleri üzerinde "Dikenli telsiz çiftliklerde üretilmiştir" damgası vuruluyormuş.
Afrika İnsan Hakları Derneği'nin 1986 tarihli araştırması da, dikenli telin hayvanlardan çok
yurttaşlara ve şehirlilere karşı kullanıldığı gerçeğini ortaya koymuş.
İlk "Dikenli Tel Yasası" 1894'te İngiltere'de yürürlüğe girmiş. Yasa, dikenli telin insana ve
hayvanlara zarar verecek biçimde kullanılmasını yasaklamış. Meskûn yerlerde ve yol kenarında kurulu
tel örgüler kaldırılmış, yasaya uymayan kişi ve kurumlara ağır cezalar kesilmiş. Yasa başarılı olmuş.
Medeni ülkelere sokulmayan dikenli teller, günümüzde artık medeniyet merkezi sayılan şehirlerde
görülüyor. "Gülü seven dikenine katlanır" sözü uyarınca, dikenl tel, en çok da, anıt ve sanat
yapıları, okullar, luna-parklar ile çocuk bahçelerinde "yasak" (girilmez/geçilmez/dokunulmaz)
anlamında kullanılıyor. Kime karşı, neden yasak? Malı mı koruduğu yoksa canı mı sakındığı?
belirsiz olan yasağın kendi, tehlikesinden büyük bir simge! "Dikkat Köpek Var!" ihbarı gibi,
"Dikkat Dikenli Tel" diye uyarmak gerekir hemşerileri.
Dikenli telden korunmak için neler yapılabilir? Telin dikenlerini traşlayan elektriklitraş makine
patenti 1974'te alınmışsa da, yapılan pazar araştırmaları sonunda, talep azlığı nedeniyle
üretime geçilememiş. Uluslararası Hayvanları Koruma Derneği'nin dergisine göre, en basit ve
ucuzundan bir tel makası ve iki kalifiye işçi ile yaklaşık 200.000 metrelik tel örgünün üç günde
kesilip kaldırılacağı; diken-traş makinelerine hiç ihtiyaç bulunmadığı anlaşılmış. Bu yüzden
diken traşlama makinesi yerine, çim-biçme makineleri alınması tavsiye ediliyor.
En kolay ve etkili çözümü Türk çocukları bulmuş. Dikenli telleri, birer yay teli gibi gerip
birbirine bağlayarak tel örgülerde 40-50 santimetrelik pencereler açmayı öğrenmişler. Çok büyük
değil ama geçmeye yetiyor. Gönüller şen olsun! Büyüklerce tasarlanan tel engellerin çocuklara
karşı etkili olmadığı görülüyor. Uzun sözün kısası, dikenli tel, öyle aşılmaz, geçilmez, sağlam
ya da dayanıklı bir engel değildir. Tırmalar, yaralar, belki sakatlar ama kararlı kişileri
durduramaz. Hele bizim mahalle çocuklarını asla!
Dikenli telle yıllardır içli-dışlı yaşamaya alışmış bir toplumdaki dikenli tel alışkanlığı nasıl
giderilebilir? Günlük yaşamımızın parçası olan tellerden vazgeçilebilir mi? Şili, Peru ve
Uruguay'daki ilk denemeler, yasağın karaborsaya yol açtığı ve milli standarda uymayan malların
piyasaya sürüldüğünü göstermiş. Halkın taklitlerden sakınması güçleşmiş. Ayrca, "Dikenli tel
kullanmak yasaktır" levhalarının dikenli telle çevrilmesi de -resmi tüketimin artmasına yol
açarken- muhalefet basınında çıkan karikatürlere konu olmuş.
Dikenli telin sakıncası yalnızca ele-göze batmasından, gelip geçen vatandaşların elbise ve eteklerini
yırtmasından, her ay yüzler ve binlerce çocuğa yok yere tetanoz serumu yapılmasından ibaret
değildir. Asıl üzerinde durulması gereken sorun, dikenli telin gelişigüzel kullanımından doğan duygusal
tepki ve manevi yıkıntılardır. AT ülkeleri, Belediyeler Biriği Genel Kurulu, dikenli telle korunmuş
kent mekânlarının, hemşeriye hakaret, çocuklara saldırı, milli onura saygısızlık, kamu yararına
"muzır" olduğuna karar vermiş.
Güney Amerika'da 1985'te yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, dikenli telli şehirlerde yetişen
çocukların, küçüklerini sevmediği, büyüklerini saymadığı, vatandaşlık görevlerini yerine getirmediği
görülmüş.* Yakın Doğu'nun Sincan özerk yöresinde at koşturan soydaşlarımızla geçen yaz yapılan
bilimsel söyleşide, Uygurlar'ın dikenli tel örgüleri hiç bilmedikleri anlaşılmış. New York
Belediyesi de, Batı Yakası'nın Öyküsü filminden sonra okul bahçeleri çevresindeki tel
örgüleri tümden kaldırmaya karar vermiş. Çünkü bu okullarda yetişmiş çocukların 2-3 katlı
binalara merdivensiz tırmandıkları görülmüş.
Dikenli telden yapılmış en ünlü engel, Birinci Savaş'ta Avusturya (Alp) Cephesi'nde savaşan ve
zafer kazanan İtalyan piyadelerinin "Konçertino" (Küçük Konçerto) adını verdikleri
istihkam (savaş) aracıdır. Akordiyon körüğü gibi açılıp kapanabilen, rüzgarlı kış gecelerinde,
memleket ezgilerini anımsatan özlem dolu sesler çıkaran dikenli kangallar bir dönem Napoliten
serenadlar kadar ün kazanmış. İtalyan savaşçılarn kara mizahı, medeniyet yolunda ilerleyen
insanlık onuru için görkemli bir esin kaynağı olabilir mi? diye düşünüyorum.
Fantastik çözüm yolları geliyor insanın aklına. Önce, dikenli tel örgülerin önünde ya da
arkasına yerleştirilecek sanayi tipi, kuvvetli hava üfüren vantilatörlerle, dikenli tellerin
müzik yapma gücü kanıtlanabilir ve amatör müzikseverlerin bu telleri dev akordiyonlar gibi
çalması sağlanabilir. İkinci ve daha etkili çözüm yolu olarak şehir merkezi (Centrum) çevresinden
sökülecek dikenli tellerden yapılacak Santurlar, Belediye konservatuvar öğrencilerine parasız
dağıtılabilir. Hele bir düşünün, değerli dostlarım: "Konser ya da Konçerto alanı: Giriş Serbesttir!
Alışageldiğimiz, dikenli yasaklar yerine kulağa ne kadar hoş geliyor, değil mi?
Yasaklar konusunu işleyip de, dikenli tel örgülere yer vermeyen kimi usta sanatçılarımıza buradan
kişisel bir çağrıda bulunmak istiyorum. Yaşar Kemal gibi yazarlar, dikenli tel yasaklarına karşı
bir kampanya açabilir. Kampanyanın koordinatörlüğünü belirlemek üzere uluslararası yarışmalar
da düzenlenebilir. Belediye Başkanlığı, İl Eğitim Müdürlüğü ile İlçe Zabıta Amirliği'nin açılacak
yarışmaya danışman olarak katılması sağlanabilir. En çok (kilo ya da kilometre) dikenli teli en
kısa zamanda söküp kaldıran yerel örgüte, çocuk ve yaşlı hemşerilerden kurulu yarışma jürisi
tarafından Büyük Belde Belediyeler Birliği (BBBB)'nin Başarı Beratı (BB) verilebilir. Yarışmayı
kazanan örgüt bandosu ile Konservatuvar Santur Heyeti'nin şehir merkezinde konserler vermesi de
düşünülebilir. Tanıtma Vakıflarımız, yeni spor dalının, Akdeniz ve Balkan Oyunları ile Olimpiyat
programına alınması için harekete geçirilebilir. Uluslararası yarışmalardaki ulusal başarılara
yıllardır özlem duyan ülkemiz, bir yandan altın madalyaları toplarken, barışcı çabalarındaki
başarısından dolayı Nobel'e aday da olabilir. Belki hayal denecek ama dikenli tel örgülerimizin
kaldırılabileceğini ve şehir merkezlerinin dikensiz, toplu-taşıma raylar ile örülebileceğini
sanıyorum. Dikensiz şehir merkezlerinde yetişen kuşakların güllere karşı daha duyarlı ve saygılı
olacaklarını da hayal ediyorum.
Dikenli tel, ekili tarlaları, başıboş sürülere karşı başarıyla korumuştur. Endüstrileşen ülkelerde
bostana giren danalar tasarım önlemleriyle durduruldu. Zamana ayak uyduramayan ve geri kalmış
ülkelerde, şehirlerin konut, eğitim, sağlık, üretim, ulaşım, dinlenme ve savunma bölgeleri
birbirine karışınca, tel örgülü yasaklar kaçınılmaz olmuş. Çağdaş Belediyeler, savaşı anımsatan
yasakları yaşatmak yerine dikensiz mekanlar yaratmak yolunu seçti. Kent bölgeleri yasalarla
belirlenince dikenli tel yasaklara gerek kalmamış. Parklarda, hipodromda, Hisarda, stadyumda,
okulda ve otoyoldaki dikenli "yasak"ların yerini biz de deneyebiliriz. Halk dilinde "köşeyi
dönmek" başarmak anlamına gelir. Oysa Hemşeri, köşeleri değil, kestirmelerin dikkenarlardan
yaklaşık, üçte-bir oranında daha kısa ve kârlı olduğunu keşfetmiştir. Dikdörtgen prizmanın
köşegenleri yaya trafiğe açılınca, köşeleri bekleyen dikenler işlevsiz kalır. Böylece, uygar
davranışa duyarlı şehir tasarımı, dikenli telin kullanma gerekçesini ortadan kaldırır. Dikenli
tele çözüm bulan Belediye (Başkanı), "Gidemediğin yer senin değildir." sözüyle ünlü Sivas Valisi
Halil Rıfat Paşa gibi, tarihe geçebilir. Gidilen her yer belediyenin, vatandaşın malı olur,
vatan olur. Bu öneri de, kuşkusuz, biraz hayal-kurgudur ama gerçek-üstü kuruntu değildir.
Vatandaşımıza, "Girebildiğin her yer senindir. Bu vatan senindir" diyebilmeliyiz.
* Manuel Scorza, Dikenli Tel adlı belgesel romanında (Türkçesi 1975), dikenli teli bir
silah gibi kullanan sömürgecilere yenik düşen ve tüm otlaklarını yitiren Peru'lu köylülerin
öyküsünü anlatır. Köyün rahibi, dikenli tel örgüyü "Şeytanla top oynayan kişinin işine",
Yerli-köylülerse, "Tanrı'nın Gazabına" benzetmişler, Tanrı'ya yalvarmışlarsa da sonuç hiç
değişmemiş!
Sayın Bozkurt Güvenç'in, İnsan ve Kültür adlı kitabından... )
( )
- DİLATE/DİLATED[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEMIŞ
- DİL/İ ile/ve/değil/||/<>/> ANLATIM/I
- DİMÂ'[Ar. < DEM] ile DİMÂĞ[Ar. çoğ. EDMİGA]
( Kanlar. İLE Beyin. | Akıl, şuur. [Fars. HÛŞ] )
- DİNLE! ve dinlet!
- DİNLEMEK ve/||/<>/> DİNLENMEK
- DIRAFT[İng. < DRAFT] değil/yerine/= TASLAK
- DİREKT ile DİREK
- D(İ)REN ile D(İ)RENAJ
( Akıtaç. İLE Akıtım. )
- DİRLİK ile DİRİLİK
- DIŞAVURUM = İFADE = EXPRESSION[İng., Fr.] = AUSDRUCK[Alm.] = EXPRESIÓN[İsp.]
- DİŞE DİŞ (MÜCADELE)
- DİSKORDAN/S değil/yerine/= BENZEŞMEZ/LİK | UYUMSUZ/LUK
- DIŞLA(N)MAK ile AŞAĞILA(N)MAK
( TO EXCLUDE vs./and TO DESPISE )
- DİSTRES/DISTRESS[İng.] değil/yerine/= SIKINTI | ZORLANMA
- Dİ(Y)ABET ile Dİ(Y)ABETİK
( Şeker sayrılığı. İLE Şeker sayrılığı [ile ilgili], şeker sayrısı. )
- Dİ(Y)AFORETİK ile Dİ(Y)AFOREZ
( Terletici, terleme [ile ilgili]. İLE Terleme. )
- DİYAGRAM//DIAGRAM[İng./Fr. < Yun.] ile DİYAGRAM[Fr. < Yun.]
( Herhangi bir olayın değişimini gösteren çizge. İLE Bir çiçeğin, tüm ayrıntılarını gösteren taslak. )
- Dİ(Y)ALİZ ile Dİ(Y)ALİZAT ile Dİ(Y)ALİZÖR
( Süzme, süzülme. İLE Süzüntü. İLE Süzücü. )
- Dİ(Y)APAZON ile Dİ(Y)APEDEZ
( Ses çatalı. İLE Sızma, yuvargöçü. )
- Dİ(Y)APER ile Dİ(Y)APER RASH
( Arabezi. İLE Pişik. )
- Dİ(Y)ET ile Dİ(Y)ETETİK ile Dİ(Y)ETİSYEN
( Besidüzeni, beslenme. İLE Besinbilim, besinbilim [ile ilgili]. İLE Beslenme uzmanı. )
- DİZ DİZE (OTURMAK)
( ZÂNÛ-BE-ZÂNÛ / ZÂNÛ-BER-ZÂNÛ )
- DİZEM ile/değil DİZYEM[Fr.]
( Düzenli aralıklarla yineleme niteliği. | Uyumlu üslûp. | Vezin. | Bir dizede ya da notada, vurgu, uzunluk ya da ses özelliklerinin, durakların, düzenli bir biçimde yinelenmesinden doğan ses uygunluğu. [DÜZÜN/TARTIM] İLE/DEĞİL Sıcakölçerde, santigratın onda biri. )
- DİZİ ile/ve/||/<>/> DİZİN ile/ve/||/<>/> DİZGE ile/ve/||/<>/> TİN
( Dışındalık. İLE/VE/||/<>/> Betimlemeli. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. İLE/VE/||/<>/> (Ancak) Kişide. )
( SERIAL vs./and/||/<>/> INDEX/LIST vs./and/||/<>/> SYSTEM vs./and/||/<>/> SPIRIT )
- DİZİ-NİN ile DİZİ-NİN ile DİZİN-İN
( Bacakların ortasındaki onun dizi. İLE Bölümleriyle izlenilenin. İLE Sıralamanın. )
- DİZİSEL ile DİZİMSEL
( PARADIGMA ile SYNTAGMA )
- DODURDA(N)MAK ile HOMURDAMAK
- DOĞA ile DUA
- DOĞA ve/>/ve/<> İMGE ve/>/ve/<> SİMGE
( NATURE and/> IMAGE and/<> SYMBOL )
- DOĞAN/ATMACA/SAKR[Ar.] ile ZAĞANOS/BÎSER/BÎSERE[Fars.]
- DOĞRUCU ile DOĞURUCU
- DOKU = NESİÇ, NESC = TISSU
- DOKUMA ve/||/<>/>/< OKUMA
- DOLANA KADAR ile/ve/değil/yerine//||/<>/> OLANA KADAR
( Nicelik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Nitelik. )
- DOL(DUR)MAK ile/ve BOŞAL(T)MAK
( TO (GET) FILL vs./and TO DISCHARGE )
- DOLGUNLUK ile/yerine OLGUNLUK
( STUFFED vs. RIPENESS
RIPENESS instead of STUFFED )
- DOLUNAY/NUR/BEDİR[Ar. < BEDR] ile YARIMAY/DÖRDÜN ile YENİAY/AYÇA/HİLÂL[Ar.]
- DOORU/DORU ile/değil DOĞRU
( Çeşitli tonları bulunan kızıl kahve at rengi. YAĞIZ | Bu renkte olan at. | Bu renkte olan. İLE/DEĞİL Kavram ile nesnenin/durumun uyumluluğu. )
- DÖRT UNSUR/ANASIR-I ERBAA[Ar.]/ÇÂR-RÜKN[Fars.]:
TOPRA/K / TOPLAK VE SU ve HAVA VE ATEŞ ve BOŞLUK
( Hafiflerdir ve yukarı doğru hareket ederler. VE Ağırlardır ve aşağı doğru hareket ederler. )
( Ateşe bakanın ömrü az, suya bakanınsa uzun olur. )
( Ateş, Celâl; su, Cemâl'dir. )
- DOSLUK" değil DOSTLUK
- DÖVÜNMEK ile/değil/yerine/>< ÖVÜNMEK
- DOZ[İng. DOSE] ile DÜZE/SEVİYE
( DOSE vs. LEVEL )
- DRAM[Fr. < DRAME]/DRAMA ile TRAJEDİ[Fr. < Yun. TRAGEDIE]
( Sahnede oynanmak için yazılmış oyun, drama. | Acıklı, üzüntülü olayları, bazen güldürücü yönlerini de katarak konu alan sahne oyunu ya da televizyon filmi. | Tiyatro yazını. | Acıklı olay. İLE Konusunu efsanelerden ya da tarihsel olaylardan alan, acıklı sonuçlarla bağlanan bir tür tiyatro yapıtı, facia. | Üzücü iki [ve üzeri] olmazın biraradalığı. )
- DRAM ile/değil/yerine/||/<>/> SDRAM
- DRAMA ile DRAM'A
- DUALİTE değil/yerine/= EŞLEKLİK/İKİLİK/İKİLLİK/İKİLEM
- BAŞ DİPLOMAT[Fr. < DIPLOMATE]/DUAYEN[Fr. < DOYEN]
( Kordiplomatikte başta gelen diplomat. )
- DUBLE/DOUBLE[İng.] değil/yerine/= ÇİFT
- DÜĞME ile KANCA/KOPÇA[Bulgarca]/AGRAF[Fr. < AGRAFE]
- DÜK =/< DUKA
( ... =/< Dük sanının, eskiden kullanılan biçimi. | XIII. yüzyılda Venedik'te çıkarılmış altın akçesine verilen ad. )
- DUMAN ile TUMAN, TENBÂN[Fars.]
( Yanan ya da buharlaşan bir nesneden göğe doğru yükselen yoğunluk. İLE Don, içe giyilen don, şalvar. )
- DÜMBÂL/E[Fars.] ile DÜNB/E[Fars.]
( Kuyruk. İLE Kuyruk. )
- DÜMBELEK[< DÜBALAK]
- [ne yazık ki]
DÜŞÜNMEYEN ile DÜŞÜNEMEYEN ile DÜŞÜNEMİYOR OLMASINA ALDIRMAYAN
( Tutucu. İLE Aptal. İLE Köle. )
- DÜŞÜNÜLEBİLİR ile/ve/||/<> BİLGİNİN KONUSU OL(A)MAMA ile/ve/||/<> DİLE GETİRİLEMEME
- DÜŞÜNÜLEN/DÜŞÜNÜLEBİLİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜŞÜNÜLENE/DÜŞÜNÜLEBİLİRE YAKLAŞMAK
- DUVAR ile ATİKA[Al. ATTİKA < Yun. ATTİKOS] DUVARI
( ... İLE Bir çatının önündeki alçak duvar. )
- DUYU = HASSE = SENSE[İng.] = SENS[Fr.] = SINN/E[Alm.] = SENSUS[Lat.] = SENTIDO[İsp.]
- DUYUSAL["SENSÜEL" değil!] = HİSSÎ = SENSITIVE[İng.] = SENSITIF[Fr.] = SENSITIV, EMPFINDLICH[Alm.] = SENSITIVO[İsp.]
- DÜZGÜ = KAİDE, NUMUNE = NORME[İng., Fr.] = NORM[Alm.] = NORMA[Lat.]
- EB'AD[Ar. < BA'D] ile EB'ÂD[Ar. < BU'D]
( Daha uzak. İLE Uzaklıklar, uzunluklar. )
- [Ar.] EBED/Î, BENGİ ile/ve EZEL/Î[çoğ. AZAL]
( Sonu olmayan gelecek zaman. İLE/VE Öncesi olmayan geçmiş zaman. )
( Ezel ve ebed nedir? ŞİMDİ'dir! )
( Varlık'ın gelecekte takdir edilen zaman içerisindeki sınırsızca sürekliliği. İLE/VE Varlık'ın geçmişte takdir edilen zaman içerisindeki sınırsızca sürekliliği. )
( Ezel ve ebed, ikisi birden önsüzlüğü ve sonsuzluğu bildirir. )
( CÂVİDÂN ile/ve ... )
- EBNÂ ile/||/<> EBNÂ-YI EBNÂ ile/||/<> HAFÎD ile/||/<> MAHDÛM ile/||/<> ZÂDE ile/||/<> BENÛN ile/||/<> BİN ile/||/<> BİNT ile/||/<> ASLAH/ESLAH ile/||/<> EKBER ile/||/<> KEBÎR ile/||/<> KEBÎRE
( Oğullar. İLE/||/<> Kız ve erkek çocukları/torunları tanımlar. İLE/||/<> Torun. İLE/||/<> Oğul, çocuk. İLE/||/<> Oğul, çocuk. İLE/||/<> Üç ya da daha çok çocuk. İLE/||/<> Oğul. İLE/||/<> Kız. İLE/||/<> En uygun [vakfiyelerde en uygun oğul]. İLE/||/<> Daha/en/pek büyük. [vakfiyelerde geçer]. İLE/||/<> Yaşça büyük. İLE/||/<> Büyük kız çocuk [vakfiyelerde geçer]. )
- EÇE/EKE/EZE ile EÇİ ile EKEÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yaşça büyük kız kardeş. İLE Yaşça büyük olan erkek kardeş. İLE Halkın kız kardeşi(uht-ul-kavm).[Bilgece davranan küçük kız çocuğu.] )
- ECEL[Ar. çoğ. ÂCÂL] ile ECELL[Ar. < CELÎL]
( Belirli olan süre/vâde. Ömrün sonu, hayatın son anı. İLE Çok büyük, en ulu. )
- ECT-/ECTO- ile/||/<> -ECTASİA/-ECTASİS ile/||/<> -ECTOMİZE ile/||/<> -ECTOMY ile/||/<> -CENOSİS ile/||/<> -STEREİSİS ile/||/<> ECTRO-
( Dış, dışta, olmaksızın. İLE/||/<> Dilatasyon, genişleme. İLE/||/<> Eksizyondan uğrama. İLE/||/<> Cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Akıntı, cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Bir bölümün cerrahi olarak çıkarılması, eksiklik. İLE/||/<> Doğuştan, konjenital olarak eksik. )
- ECZEM[Ar. < CÜZÂM] ile ECZEM[Ar.]
( Cüzâmlı, miskinlik illetine uğramış olan. | Parmakları ya da eli kesik kişi. İLE Burnu kesilmiş. )
- EFEKT ile EFEKTİF ile EF(F)EKTÖR
( Etki. İLE Etkin, etkili. İLE Etkileyen. )
- EFENİM" değil EFENDİM
- EFERENT/EFFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN
- EFFAK[Ar.] ile EFFÂK[Ar. < İFK]
( Ticaret için tüm dünyayı gezen. İLE Fazla iftirâ eden. )
- EF(F)ERENT ile EF(F)ÜZYON
( Götüren. İLE Sıvı [birikimi]. )
- EFSÂNE CÛ/Y[Fars.] ile EFSÂNE GÛ/Y[Fars.]
( Efsâne arayan/arayıcı. Boş vakit geçirmek isteyen. İLE Masal söyleyen, saçmasapan söyleyen. )
- EFŞÜRDE[Fars.] ile EFŞÜRE[Fars.]
( Sıkılmış, posası çıkarılmış şey. İLE Öz, uşâre. )
- EGZERSİZ[İng. < EXERCISE] ile/değil/yerine ALIŞTIRMA ÇALIŞMA
- EHAD[Ar.] ile EHADD[Ar. < HADD]
( Tek, bir, ilk sayı. İLE Daha keskin. )
- EHASS[Ar. < HASİS] ile EHASS[Ar. < HÂSS]
( Daha cimri, çok pinti. | Çok/en bayağı. İLE En özel. | Başlıca. )
- EHLEN ile/ve/||/<>/> SEHLEN
( Beceriyle. İLE/VE/||/<>/> Kolaylıkla. [hoş geldiniz ve sefalar getirdiniz] )
- EJDERHÂ/EJDEHÂ[Fars.]
( Büyük yılan. )
- EK İŞ ile/ve/değil TEK İŞ
- EKALLİYET[Ar.] değil/yerine AZINLIK
- EKİM ile EKİN[Oğuz] ile EKİNÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir kerede ekilecek büyüklükte olan yer. İLE Ekilmiş toprak. İLE Herhangi bir şey sayılırken ikinci olan. )
- EKİN/KÜLTÜR = İKİNCİ/L DOĞA
- EKKİ ile EKKİZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İki sayısı. İLE İkiz. )
- EKSFOL(İ)(Y)ATİF ile EKSFOLİ(Y)ASYON
( Pullanımlı, dökülen, soyulgan. İLE Pullanma, dökülme, soyulma. )
- EKŞİG = EKŞİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ekşi olan herhangi bir şey. İLE ... )
- EKSİK ile YARI/M
- EKSİTABİLİTE ile EKSİTABL/E ile EKSİTASYON ile EKSİTATÖR
( Uyarılganlık, uyarılabilirlik. İLE Uyarılgan, uyarılabilir. İLE Uyarma, uyarılma. İLE Uyarıcı. )
- EKSPİR(İ)YUM ile EKSPİRASYON
( Solukverim. İLE Solukverim, soluk verme, sonlanma. )
- EKSTRE ile EKSTREM ile EKSTREMİTE
( Öz, özüt. İLE Aşırı, uc, en ucta, en kenarda. İLE Kol ya da bacak. )
- EKTOPİ ile EKTOPİK
( Yer dışılık [örgen]. İLE Yer dışı [örgen]. )
- EKÜMENİK[Fr. OECUMÉNIQUE < Lat. OECUMENICUS < EYun. OIKOUMENIKOS] ile DİASPORA[Fr.]
( Tüm piskoposlukların rûhânî meclislerini ya da tüm kiliseleri içeren, dünya genelinde Hıristiyan birliğine yönelik olan. İLE Herhangi bir ulusun ya da inanç mensuplarının ana yurdu dışında azınlık olarak yaşadığıı yer. | Herhangi bir ulusun yurdundan ayrılmış kolu. | Yahudilerin ana yurtlarından ayrılarak yabancı ülkelerde yerleşen kolları. )
- EL SALLAMA! ve/||/<> BEL BAĞLAMA!
( Dönecek olana. VE/||/<> Dönmeyecek olana. )
- EL-BURHÂN ile CEDEL ile HATÂBE(T) ile ŞİİR ile MUĞÂLATA/SAFSATA
( İspat. Kesin sonuç olmak amacıyla kesinlik taşıyan öncüllerden oluşturulan kıyas. İLE Diyalektik. Yaygın olarak bilinen önermelerden oluşan kıyas. İLE Retorik. Güvene bağlı olarak kabullenilen(makbûlât) önermelerden oluşan kıyas. İLE Poetik. İnsan ruhunu mutluluğa ya da mutsuzluğa yöneltici etkisi olan önermelerden oluşan kıyas. İLE Sofistik. Gerçeğe benzer ya da yaygınlık kazanmış yalan ya da kuruntudan oluşan önermelerden oluşan kıyas. )
( Safsata Türleri )
- ELBÜRZ[Ar.] ile ELBÜZ[Ar.]
( Kafkas sıradağlarının en yükseği. | Hakkında türlü hûrafeler anlatılan Kaf Dağı. | Uzun boylu, yakışıklı. İLE Yüce, yüksek, bâlâ. | Kafkas Dağı'nın tepesi. )
- ELE KARIŞMAK ve/||/<>/> YELE KARIŞMAK
- ELE ile/değil ELLE
- ELEVATÖR/ELEVATOR[İng.]/MANİVELA[İt. < MANOVELLA] değil/yerine/= KALDIRAÇ
( Bir ucunun bağlı bulunduğu bir nokta çevresinde dönen kol. | Kaldıraç. )
- ELİNİ ÖP(TÜR)MEK ile/ve/değil/||/<>/< EĞİLMEYİ GÖ(STE)RMEK/DENEYİMLE(T)MEK
- EMÂRE ile EMMÂRE
- EMBOLİZASYON/EMBOLIZATION[İng.] değil/yerine/= TIKAÇLA(N)MA
- EMBRİYO = RÜŞEYM = EMBRYON
- EMED[Ar.] ile EMEDD[Ar. < MEDD]
( Son, nihâyet. İLE Daha/pek uzun, sürekli. )
- EMEK ile/ve/||/<>/> YEMEK( ile/ve/||/<>/> EMEK)
( Emek olmadan, hiçbir şey olmaz.
[Lat.] Nil sine labore. )
- EMERGE SUBMERGE
- EMGEK ile/ve/||/<> EMEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Zorluk. İLE/VE/||/<> Zorlukları aşmak için harcanan çaba anlamında emek. )
- EMİN ve/||/<>/> YEMİN
( Eminsek, yemine gerek kalmaz fakat yine de bazen ve bazı koşullarda yemin edilebilir/beklenebilir. [Doğru söz, yeminden ileridir.] )
- EMR/EMİR[Ar.] ile HABER[Ar.]
- EMÜLSİYON/EMULSION[İng.] değil/yerine/= SIVI ASILTI
- ENDEMİ ile ENDEMİK
( Yerel ve her zaman görülen [sayrılık]. İLE Yerel, yerleşik. )
- ENDO- ile ENDODERM ile ENDOJEN ile ENDOKRİN ile ENDOKRİNOLOJİ ile ENDOKRİNOLOJİK ile ENDOTERMİK ile ENDOTOKSİN
( İç-, iç [ile ilgili]. İLE İç deri, iç tabaka, iç yaprak. İLE İçsel, iç kaynaklı. İLE İç salgı. İLE İç salgıbilim. İLE İç salgıbilim [ile ilgili]. İLE Isı alan. İLE İç ağı/zehir/toksin. )
- ENGEL ile/ve ÇENGEL
- ENGELLEME/ENGELLENME ile/ve/||/<> DAĞITMA/DAĞILMA
- ENGRAFTMAN/ENGRAFTMENT[İng.] değil/yerine/= YAMA TUTMA | YAMALA(N)MA
- ENHÂ'[Ar. < NAHV] ile ENHÂR[Ar. < NEHR]
( Taraflar, yanlar, cihetler. | Yollar. İLE Irmaklar, çaylar. )
- ENİK/ENCİK[Ar.] ile SEG-PEÇE[Fars.]
( Kedi, köpek yavrusu. İLE Köpek yavrusu. )
- ENJEKSİYON ile ENJEKTABL/E ile ENJEKTE ETMEK ile ENJEKTÖR
( İğne yapma. İLE İğneyle verilmeye elverişli. İLE İğneyle vermek. İLE İğne, şırınga. )
- ENTARİ ile/ve/||/<> KEFİYE
( [Arap ülkelerinde] Erkeklerin ya da kadınların giydiği uzun ve düz üstlük/giysi. İLE/VE/||/<> Omuzları da örten, kenarları püsküllü bir erkek başörtüsü. )
- ENTERESAN[Fr. INTÉRESSANT / İng. < INTERESTING] değil/yerine/= İLGİNÇ
- ENTER/O- ile END-
( Bağırsak-, bağırsak [ile ilgili], -arası. İLE Son-, uc[end[-] point], son nokta. )
- ENTER/O- ile ENTERAL/ENTERİK
( Bağırsak-, bağırsak [ile ilgili], -arası. İLE Bağırsak yoluyla, bağırsak [ile ilgili]. )
- ENZÂL[Ar. < NEZL/NEZÎL] ile ENZÂR[Ar. < NAZAR]
( Soysuzlar, alçaklar, aşağılıklar. İLE Bakışlar, bakmalar. )
- ENZİM/ENTZİM/ENZYME[İng.] değil/yerine/= ÖZGEN | DİRİMSEL/BİYOLOJİK TEPKİLEYİCİ
- EPİDEMİ ile EPİDEMİK ile EPİDEMİYOLOJİ
( Salgın. İLE Salgın [ile ilgili]. İLE Sağlık araştırma yöntembilim. )
- EPİSTEMOLOJİ = MEBHAS-I MARİFET = EPISTEMOLOGY[İng.] = ÉPISTÉMOLOGIE[Fr.] = EPISTEMOLOGIE[Alm.] = EPISTEMELOGOS[Yun.]
- ERÂZÎ/ARÂZÎ[Ar.] ile ERÂZİL[Ar. < ERZEL]
( Yerler, topraklar. İLE Reziller, namussuzlar, yüzsüzler. )
- EREK ile/ve/||/<>/> GEREK
- ERGOMANİ/ERGOMANIA[İng.] değil/yerine/= İŞKOLİKLİK
- ERİME ile/ve/değil/||/<> ERGİME
( Katı/sıvı yağda. İLE Buzda. )
- ERİN ve ERİŞKİN ile/ve/||/<>/> ERGİN
( 13-15 yaş civarına gelmiş, bülûğa ermişler. VE 18-21 yaşlarını doldurmuşlar. İLE/VE/||/<>/> İhtiyârını devrede tutanlar, nelere, ne kadar HAYIR! diyeceğini ve istencini/irâdesini neye, ne kadar yönelteceklerini bilenler/uygulayanlar. )
- ERK ile/ve EREK
( POWER vs./and PURPOSE )
- ERK ile ERKE
- ERKİNCİLİK = SERBESTİYE = LIBERALISM[İng.] = LIBÉRALISME[Fr.] = LIBERALISMUS[Alm.] = LIBERALIS[Lat.] = LIBERACIÓN[İsp.]
- ERNEK/ERNGEK ile ERNGEN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Parmak. İLE Bekâr. )
- EROR[İng. < ERROR] değil/yerine/= HATA
- EŞ'ÂR[Ar. < Şİ'R] ile EŞ'AR[Ar. < ŞAİR]
( Ölçülü/vezinli ve uyaklı/kâfiyeli sözler. | Kıllar.[< ŞA'R] İLE En/daha güzel şiir okuyan. )
- ESAS ile ESANS[İng. < ESSENCE]
- ESASINDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ESNASINDA
- EŞE ve/<> NEŞE
- EŞEK/EŞGEK/EŞYEK[dvnlgttrk] ile AHDERİY/YAHMÛR[Ar.]/GÛR[Fars.]
( ... İLE Yaban eşeği. [ÂNE: Dişil ve yabanî eşek. | Yabanî eşek sürüsü.] [BEYDÂNE: Yabani dişil eşek.] )
- EŞEK[Ar.] ile EŞEKK[Ar.]
( Hayvan. İLE Çok şek sahibi, fazla ikircikli, tereddüd eden. [SEPTİK] )
- ESEME/ESTEM/MANTIK ile/ve/<> ALGI DÜZENEĞİ(/"DÜŞÜNCE KALIBI")(/PARADİGMA)
- ESEMES değil SEMESE/SMS
- ESFÂ[Ar.] ile ESFÂR[Ar. < SEFER] ile ESFÂR[Ar. < SİFR]
( En saf/temiz. İLE Yolculuklar, yola gidişler. | Düşmana karşı gidişler. İLE Büyük kitaplar, ciltler. )
- EŞHÂ[Ar. < ŞEHÎ] ile EŞHÂR[Fars.]
( En çok sevilen, sevilerek/istekle yenilen şey. İLE Kalye taşı denilen radyom hamızı. | Nişadır. )
- EŞİK ile/ve/||/<> BEŞİK
- EŞİK ile/ve/||/<> BEŞİK
- ESİN ve/||/<>/> BESİN
- ESÎNE[Ar.] ile ESİNNE[Ar. < SİNÂN]
( Kirişin bir katı. | Yalın kat tasma. İLE Kılıçlar. | Süngüler. | Bileği taşları. )
- EŞİT ile/ve/||/<>/> REŞİT
- ESKEF[Ar. çoğ. ESÂKİF] ile ESKEFE[Ar.]
( Eskici, kunduracı, köşker. İLE Eşik, kapının basamağı. )
- ESKİ ile/değil/yerine ESKİL/BAYRI/KADÎM
- ESTEK-KÖSTEK
- ESTER ile ETER
( Karboksilik asidin alkolle tepkimesi sonucu oluşan bileşik. İLE İki alkolün su kaybederek oluşturduğu bileşik. )
( Karboksil ve alkil öbeği içeren bileşikler. İLE Oksijen atomu aracılığıyla iki alkil ya da aril öbeği bağlı bileşikler. )
- EŞZAMAN/SENKRON[Fr. < SYNCHRONE] >< YADINKURUN/ASENKRON[Fr. < ASYNCHRONE]
( Aynı zaman içinde hareket eden. >< Başlama ve bitme anları başka olan (olaylar). )
- ETAMİN[Fr. < ÉTAMINE] ile KANAVİÇE[İt. < CANOVACCIO]
( Pamuk ya da ketenden, seyrek dokunmuş, delikli bir tür kumaş. İLE El işleri için kullanılan seyrek dokunmuş keten bezi. | Bu bezin üzerine yapılan işleme. | Çuval olarak kullanılan kendirden ya da kenevirden yapılmış seyrek bez. )
- ETKİ/N ile/ve/<> YETKİ/N
- ETKİNLİK/PERFORMANS =/ve İLETİŞİM =/ve GÜDÜLENME =/ve YETKİNLİK/LER
( NE? ve NEDEN? ve NASIL? )
- EURY- ile/||/<> PLAT-/PLATY-
( Geniş, enli. İLE/||/<> Geniş, enli, yaygın. )
- EVCÂ'[Ar. < VECÂ] ile EVCÂR[Ar.]
( Ağrılar, sancılar, acılar, sızılar. İLE İçinde gizlenmek üzere oluşturulan çukurlar, siperler. )
- EVİRE-ÇEVİRE (DÖVMEK)
- EVRÂD[Ar. < VİRD] ile/ve/||/<> EZKÂR[Ar. < ZİKR]
( Okunması âdet olunan dini dualar. | Her zaman, dilde ve ağızda dolaşan sözler. İLE/VE/||/<> Anmalar, anımsamalar/hatırlamalar, bildirmeler, söylemeler. | Zikirler. )
- EVRE ile/ve/||/<> DEVRE/DÖNEM
- EVREN/EVRAN ile EVRENG[Fars.] ile Evren
( Gök var olanların bütünü. kâinat, cihan, âlem, kozmos. | Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen tüm var olanlar. kâinat. | Büyük yılan. | Kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam. İLE Taht. İLE Ankara iline bağlı ilçelerden biri. )
- EVVELİYAT[Ar.] değil/yerine/= ÖNCESİ
- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ve/||/<> GÖRELİLİK ve/||/<> HOLOGRAFİK EVREN ve/||/<> SİBERNETİK ve/||/<> KUVANTUM
- EZÂ ile/ve/||/<> CEZÂ
- EZ'AF[Ar. < ZAÎF] ile EZ'ÂF[Ar. < ZI'F]
( Daha/pek zayıf, dermansız, kuvvetsiz. İLE Bir şeyi, iki katı yapan fazlalıklar, katlar. )
- EZEL[Ar.] ile EZELL[Ar. < ZELÎL]
( Başlangıcı olmayan geçmiş zaman, öncesizlik. İLE Daha/pek/çok aşağılık kişi. )
- EZHÂR[Ar. < ZAHR] ile EZHÂR[Ar. < ZEHRE/ZEHERE]
( Arkalar, sırtlar. | Yüzler, satıhlar. İLE Çiçekler. )
- EZKÂR[< ZİK[İ]R]:
ZİKİRLER | ANMALAR, ANIMSAMALAR, SÖYLEMELER
- EZOTERİK ile EKZOTERİK
( Ezoterik: 1.İçsel/Lâtif olan; 2. Üyelerine açık, halka kapalı. İLE Ekzoterik: Dışsal/Kesif olan, herkese açık olan. )
( Yeraltı suları. İLE Yerüstü suları. )
- F[Ar.] ve FÂ'[Ar.]
( Osmanlı abecesinin 23. harfidir. Ebced hesabında 80 sayısının karşılığıdır. İLE Atıf harfi olan. )
- FAC-/FACİ- ile/||/<> FASCİ- ile/||/<> PROSOP-/PROSOPO-
( Yüz. İLE/||/<> Bant. İLE/||/<> Yüz. )
- FÂCİ'[Ar. çoğ. FEVÂCİ] ile FÂCİR/E[Ar. < FÜCÛR | çoğ. FECERE/FÜCCÂR]
( Kişiyi dertli eden, keder veren, acıklı. İLE Kötü huylu. | Ayyaş, sefih. | Rezil, habîs, şerîr, şakî. | Yalancı. | Bayanlara düşkün bay, baylara düşkün bayan. )
- FÂCİR ile FÂCİRE
( Kadınlara düşkün eril kişi. İLE Baylara düşkün, çapkın dişil kişi. )
- FAGOSİT ile FAGOSİTE ETMEK ile FAGOSİTE OLMAK ile FAGOSİTOZ
( Yutar göze. İLE Yutmak. İLE Yutulmak. İLE Göze yutarlığı. )
- FÂİZ/FÂİZE[Ar. < FEVZ] ile FÂİZ[Ar. < FEVZ, çoğ. FEVÂİZ]
( İsteğine ulaşan, bir başarı kazanan, fevz bulan. İLE Ödünç verilen paraya karşı alınan kâr. | Bolluk, çokluk, taşkınlık. | Taşan, feyezan eden. )
- FALİYET değil FAALİYET
- FAMİLYA ile FAMİLYAL
( Aile. İLE Ailesel. )
- FARK ile/ve/||/<> MÜBÎN[Ar. BEYN/BEYÂN]
( ... İLE/VE/||/<> İyiyi, kötüyü [hayr'ı, şer'i] ayıran/ayırabilen. | Açık, apaçık, belirli. )
- FARMAKODİNAMİ ile FARMAKODİNAMİK ile FARMAKOKİNETİK ile FARMAKOKİNEZİ ile FARMAKOLOG ile FARMAKOLOJİ ile FARMAKOLOJİK ile FARMAKOPE
( İlaç etkisi. İLE İlaç etkisi [ile ilgili], ilaç etkibilim. İLE İlaç yazgısı [ile ilgili], ilaç yazgıbilim. İLE İlaç yazgısı. İLE İlaçbilim uzmanı. İLE İlaçbilim. İLE İlaçbilimsel, ilaçbilim [ile ilgili]. İLE İlaç kılavuzu. )
- FAŞÂFEŞ[Fars.] ile FEŞFEŞE[Fars.]
( Atılan okun havada çıkardığı ses. İLE Hışırtı. )
- FASON[Fr.] ile FASONE[Fr.]
( Kesim. İLE Çözgü ya da atkının kumaş yüzeyi üzerinde, kendiliğinden bir desen oluşturduğu her tür kumaş. | Bu tür kumaşları oluşturan desen örneği. )
- FÂTİR[Ar.] ile FATÎR[Ar.] ile FATR[Ar. çoğ. FUTUR]
( Füturlu, durgun, gevşek. | Az sıcak, ılık olan. İLE Mayasız saç ekmeği, bazlama. | Bir çeşit pasta. | Olmamış, derecesini bulmamış şey. İLE Çatlak, yarık. | Mantar. )
- FATURA[İt. < FATTURA] değil/yerine/= SAYIŞÇA
- FAZ[Ar. < Fr. < Yun.] ile FAZZ[Ar.]
( Evre, safha. İLE Huysuz, kötü sözlü, kaba. )
- FÂZÎH/A[Ar.] ile FAZÎHA[Ar. çoğ. FAZÂYİH]
( Utanmaz, rezil. | Çirkin, fena. İLE Edepsizliği, alçaklığ gerektiren iş/şey. )
- FEHÎM[Ar. < FEHM] ile FEHM[Ar.]
( Zeki, anlayışlı, akıllı. İLE Anlama, anlayış. )
- FELSEFE:
AKLIN SORUNLARINA YANIT ARAMAK ve/<>/>
SORU(N)LARINA YANIT ARAMAK ve/<>/>
ETKİNLİK
( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )
- FELSEFE ile/ve METAFİZİK ile/ve MİSTİSİZM["MİSTİZİM" değil!]
( ... İLE/VE Metafizik sözü ilk defa Peripatos'culardan Rodos'lu Andronikos (M.Ö. I. yy.) tarafından kullanıldığı öne sürülür. İLE/VE ... )
( METAFİZİK: BİLGİ - VARLIK - AHLÂK )
( MİSTİSİZM VE FELSEFE - WALTER T. STACE - İNSAN YAY.
PHILOSOPHY vs./and METAPHYSICS vs./and MYSTICISM )
( ... ile/ve XIN ER SHANG XUE ile/ve XUAN )
- [FELSEFEDE/TASAVVUFTA] (BAZI/ÇOĞU) (ÖZEL ŞEY["AYRINTI/İÇERİK/DERİNLİK/YOĞUNLUK/KABALIK/İNCELİK"]):
"BAYIL" DİYE değil/yerine "AYIL!" DİYE
- FENNEN[Ar.] ile FENNÎ[Ar.]
( Fen aracılığıyla, fen ile, fenne uygun olarak. İLE Fen ile ilgili olan. )
- FER'[Ar. çoğ. FÜRÛ] ile FERR[Ar.] ile FER[Ar.]
( Dal, budak. | Tomurcuk. | Bir aslın sonucu. | İkinci derecede önemli olan. İLE Kaçma, firâr. [KERR Ü FERR: Saldırma ve çekilme.(KELLİ-FELLİ değil KERLİ-FERLİ!)] İLE Parlaklık, aydınlık. | Zînet, süs, bezek. | Kuvvet, nüfuz, iktidar. )
- FERÂĞ ile/||/<> VEFÂEN FERÂĞ ile/||/<> MERHÛN ile/||/<> GAYR-İ MENKÛL ile/||/<> MEVRÛS MAL ile/||/<> İNTİFÂ ile/||/<> MERİYET/MERİYYET ile/||/<> SÜBÛT-I-ŞERİ
( Satış[Bir mülkün tasarruf, sahip, olma hakkını başkasına terk etme. | Arazi yasasında ise mîrî ya da vakıf arazisinin yararlanma hakkının satışı. İLE/||/<> Taşınmaz mal rehni. İLE/||/<> Rehnedilen mal. İLE/||/<> Taşınmaz mal. İLE/||/<> Miras yolu ile edinilen mal. İLE/||/<> Yararlanma, kullanma. İLE/||/<> Yürürlük. İLE/||/<> Şer'i esaslara göre sabit olan haklar. )
- FERÎD/E[Ar.] ile FERÎDE[Ar.]
( Tek, eşsiz, eşi olmayan. Tasım/kıyas kabul etmez, ölçüsüz. Üstün. İLE Kendi oyuyla hareket eden, kibirli, gururlu. )
- FERÎKAN["ka" uzun okunur] ile FERÎKAYN[Ar.]
( Topluluklar. İLE İki askerî fırka, iki taraf. )
- FERMÂ[Fars.] ile FERMÂN[Fars.]
( Buyuran, emreden, âmir. | Süren. İLE Buyruk, emir. | Sultan tarafından verilen yazılı emir, berat, buyrultu. )
- FERMAR değil FERMUAR
- FETHA ile/ve KESRE/ESRE/HAFZ ile/ve HEMZE ile/ve ÖTRE/ZAMME ile/ve ŞEDDE/TEŞDÎD ile/ve TENVÎN ile/ve NASB ile/ve REF ile/ve İLLET ile/ve MEDD/E ile/ve MEDD-İ LÎN ile/ve LÎN ile/ve VAV-I ATIFA
( a ya da e [düz ve geniş ünlü] okutan üstün imi. İLE/VE/||/<> ı ya da i [düz ve dar ünlü] okutan im. İLE/VE/||/<> Elif, vav, ye, he üzerine konan işaret - gırtlak vuruşu; elifin adı. İLE/VE/||/<> o, ö, u, ü [yuvarlak ünlü] okutan ötre imi. İLE/VE/||/<> Bir yazacı çift okutan ve şedde denilen im. İLE/VE/||/<> Sözcüğün sonunu, nun gibi okutmak üzere konan iki üstün[-en], iki esre[-in], iki ötre[-ün]. İLE/VE/||/<> Yazacın etha'lıymış gibi a ya da e'yle okunması. İLE/VE/||/<> Bir sözcüğü zammeli[ötre - yuvarlak ünlülü (o, ö, u, ü)] okuma. İLE/VE/||/<> Çeker harfleri[matres lectionis] elif, vav, ye yazaçlarından biri. İLE/VE/||/<> elif, vav, y e'yi çekerek uzatma. İLE/VE/||/<> vav ile ye sesçil imsiz[harekesiz] olup kendinden önceki yazaç üstün imi almışsa medd-i lîn olur. İLE/VE/||/<> Yumuşatarak çekme. İLE/VE/||/<> Atıf vavı. Bağlaç. Arapça ya da Farsça iki sözcüğü birbirine bağlarken, ilk sözcük ünsüzle bitmişse bu yazacı ü gibi okutur [ilim ve irfan~ilm ü irfan], ünlüyle bitmişse iki sözcüğü bağlayan vav, vü biçiminde okunur [kaza ve kader / kaza vü kader]. )
- FEVT ile/||/<> MEMÂT ile/||/<> MATÛH/E
( Ölüm. İLE/||/<> Ölüm. İLE/||/<> Bunamış, bunak. | Sakat, kötürüm, amelmânde. )
- FEZA'[Ar.] ile FEZÂ'[Ar.] ile -FEZÂ/Y[Ar.]
( Korkma, bağırıp çığırma. | Dayanamama. | Ümitsizlik. | İnleyip sızlanma. İLE Ucu-bucağı bulunmayan boşluk, dünyanın sonsuz olan genişliği. İLE Artıran, çoğaltan.[FERAH-FEZÂ: Ferah artıran.] )
- FİAT değil FİYAT
( Alım ya da satımda bir nesnenin/hizmetin para karşılığındaki değeri. [bedel, eder, armağan/hediye, kemal, paha] | Bir mal ya da hizmet için uygun görülen para karşılığı. | Bir değer ile para birimi arasındaki ilişki. )
- FİGÜR = FIGURE[İng., Fr.] = FIGURA[Lat., İsp.]
- FİKİR/İDE/İDEA/MÜTALAA değil/yerine/= DÜŞÜNCE
- FİKİR ...:
"TEATRİSİ" değil TEATİSİ
- FÎL[Ar. çoğ. EFYÂL, FÜYÛL] ile Fİ'L/FİİL[Ar. çoğ. EF'AL, FİÂL]
( En büyük kara memelisi olan hayvan. İLE İş, kâr, amel, zamanla ilgili olup anlamı sağlayan sözcük, eylem. )
- Fİ'LEN[Ar.] ile Fİ'LÎ[Ar. çoğ. Fİ'LİYYÂT]
( Hakikatte, gerçekten, işleyerek. İLE Fiille ilgili, gerçekten yapılan iş. )
- FİLİKA[İt. < FELUCA] ile ÇATANA[Çetene kasabasının adından]/İSTİMBOT[İng. < STEAMBOAT]
( Cankurtaran sandalı. İLE Filika büyüklüğünde, islimle işleyen deniz teknesi, küçük vapur. [Tuna kıyısındaki Çetene kentinden] )
- FİLİZ[Ar. < Yun.] ile FİLİZZ[Ar. çoğ. FİLİZZÂT]
( Yeni sürmüş körpe ve küçük dal ya da yaprak, sürgün. İLE Eritilip temizlenmemiş olan altın, gümüş, bakır, demir gibi ham mâden, külçe. | Erimiş bakır. )
- FİLİZLEMEK ile FİLİZLENME ile FİLİZLENMEK ile TOMURMAK
( Bitkilerin, gereğinden çok olan filizlerini kırmak. İLE Yumruların üzerinde, ince uzun filizlerin belirmesi biçiminde görülen patates hastalığı. İLE Filiz vermek. | Gelişmeye, büyümeye başlamak. İLE Ağacı dibinden kesmek. | Ağaç ve asmalarda filiz vermek üzere gözler kabarmak, tomurcuklanmak. | Şişip kabarmak. )
- FİLM/FİLİM değil/yerine/= ÇEL, YARGAK,(ZAR GİBİ İNCE) | ÇELKİ (ÜZERİNE GÖRÜNTÜ ÇEKİLMİŞ ÇEL)
- FİLOZOF ve SORU/SORUN
( Filozof/lar doğrudan sorunla/rla uğraş(and)ırlar. )
- FİLTRAT/FILTRATE[İng.] değil/yerine/= SÜZÜNTÜ
- FIŞKIR(T)MA/ATTIRMA ile/ve/değil PÜSKÜR(T)ME
- FİŞLE(N)ME ile/değil/yerine/||/<>/< İŞLE(N)ME
- FITRİYAT ile EVVELİYAT
- FİYASKO[İt. FIASCO < Cerm.] ile/ve SKANDAL[Fr. < SCANDALE]
( Bir girişimde, gülünç ve başarısız sonuç. İLE/VE Ayıp sayılacak bir durumun çıkaracağı gürültü. | Büyük yankı uyandıran, utanç verici ya da küçük düşürücü olay. )
( Böyle kuşun, böyle kuyruğu olur. )
( FIASCO vs./and SCANDAL )
- FİYAT/I ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEĞER/İ
( Nesnelere verilen. İLE/VE İnsana/kişiye verilen. )
( [... olmayana]
"Çöp" denilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Çıkarken kapıyı kapat" denilir. )
( Her şeyin olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bazı şeylerin ve kişilerin olur. )
( ... ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEMEN )
( [not] PRICE vs./and/but/||/<>/< VALUE
VALUE instead of PRICE )
- FLORİ ile FLORİN/GULDEN
( Altın para. İLE [eskiden] Hollanda para birimi. )
- FLU[Fr. < FLOU]/BLURRED[İng.] değil/yerine/= BULANIK
- FOKUR FOKUR (KAYNA(T)MAK)
- FOLKLOR[Fr. < FOLKLORE]/HALKİYAT[Ar.] değil/yerine/= TUYBİLİM/HALKBİLİM
- -FORM ile/||/<> MORPH-/-MORPH/-MORPHİC/MORPHO-/-MORPHOUS ile/||/<> -OİD ile/||/<> -OLD ile/||/<> -PLASM ile/||/<> PAR-/PARA- ile/||/<> PSEUD-/PSEUDO-
( Biçim, biçiminde, andıran. İLE/||/<> Belirli bir biçimi olan, özel biçim ve yapı, biçim. İLE/||/<> Benzer, biçiminde, andıran. İLE/||/<> Andıran, benzeyen. İLE/||/<> Kalıp, biçim. İLE/||/<> Ötesinde, yanında, hatalı ve anormal durum, hemen andıran, yan kapasite ile ilgili, yakınında kaynak olmak, doğurmak. İLE/||/<> Yalancı, bir hastalığı bazı yönleri ile andıran. )
- FOSİL[Fr. < FOSSILE] ile ANTROK[Fr. < ENTROQUE]
( Geçmiş yer bilimi zamanlarına ilişkin hayvanların ve bitkilerin, yer kabuğu kayaçları içindeki kalıntıları ya da izleri, müstehase, taşıl. | Düşünce, yaşayış biçimi vb. bakımlardan çağın gerisinde kalmış kişi. İLE Triyas devri katmanlarında bulunan, derisi dikenlilerden, deniz lalelerinin saplarını oluşturan kalsiyum karbonat birleşimli fosil. )
- FOŞUR FOŞUR (YIKA(N)MAK)
- BOYUN BAĞI/FULAR[Fr. < FOULARD] ile EŞARP[Fr. < ÉCHARPE]
( FOULARD vs. SCARF )
- FULAR[Fr. < FOULARD] ile ŞAL[Fars.]
( Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince kumaş. İLE Genellikle Hindistan'da dokunan, özel motifleri olan değerli bir tür kumaş. | Kadınların, omuzlarını örtmek için kullandıkları, geniş atkı. )
( FOULARD avec ... )
- FÜRÛŞ[Ar. < FERŞ] ile -FÜRÛŞ[Fars.] ile -FÜRÛZ[Fars. < EFRÛZ]
( Döşemeler. İLE Satan, satıcı. İLE Parlatan, parlak. )
- FUZÛLÎ[Ar. < FUZÛL] ile FUZÛLÎ[Ar.]
( Boşuna, yersiz, gereksiz, haksız. | Boşboğaz, gereksiz işlerle uğraşan, kendisine düşmeyen sözler söyleyen. İLE XVI. yüzyılda yaşamış ve en büyük Türk şairlerinden biridir. Çağatay edebiyatı da içinde olmak üzere, Türk edebiyatının birçok alanında güçlü etki ve nüfûz sahibi olan şair. Azerî-Osmanlı edebiyatının kurucularındandır. Türkçe, Arapça, Farsça, manzum ve mensur birçok eser sunmuştur.[ö. 1555] )
- GABİN/GABN[Ar.] değil/yerine/= SÖMÜRGÜ
( Alışverişte satın alınan mala ödenen karşılığın, malın değerinden çok fazla olması, alışverişte hile yapma. | Edimler arasında açık oransızlık. )
- GAFİL-ÂNE["ga" uzun okunur] ile GAFİLEN["ga" uzun okunur]
( Gafilcesine, dikkatsizlikle, dalgınlıkla. İLE Habersizce. )
- GALAT/A
- GAMBOT[İng. < GUN-BOAT] değil/yerine/= TOPÇEKER / SAVAŞ GEMİSİ
( Ağır top taşıyan küçük savaş gemisi. | Top çeken araç. )
- GAMET/GAMETE[İng.] değil/yerine/= EŞEY GÖZESİ
- ÇUKURCUK/GAMZE[Fars.]/DIMPL/E[İng.] ile/ve/değil GAMZE[Fars.]
( Yanaktaki çukur. İLE/VE [Divan edb.] Sevgilinin süzgün bakışı. | Birkaç anlama gelebilen bakış. )
- GASTRONOMİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ASTRONOMİ
( Damağını tatmin etmek için yaşamını yok etmek/eden olmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Uzayın/doğanın derinliklerini araştırmak/araştıran olmak. [gerek] )
- GAVS[Ar. çoğ. AGVÂS] ile GAVS[Ar.]
( Yardım, muâvenet. | Yardım istemek için bağırma, medet. | Yardımcı, imdada yetişen.[GAVS-I A'ZAM: Abdülkadir-i Geylânî] İLE Suya dalma, dalgıçlık. | İçine girmek için bir şeyi derinleştirme, iyice anlama. )
- GAYRET[Ar.]/EFOR[Fr./İng. < EFFORT] (ETMEK) değil/yerine/= ÇABA/LAMAK
- GAYYÛR değil GAYÛR
- GEBELİK ile/ve/||/<>/> EBELİK
( Ben/sen. İLE/VE/||/<>/> Ben/o. )
- GEÇ EVLENMEK ile/değil/yerine/>< GENÇ EVLENMEK
- GEÇ KALMAK ile/değil/yerine GENÇ KALMAK
- GEÇ YAŞTA ile/değil/yerine GENÇ YAŞTA
- GELENEKSEL ENTELEKTÜEL ile/ve/<> ORGANİK ENTELEKTÜEL
( Öğretmenler, yöneticiler vb. İLE/VE/<> Kurum, sınıf, küme vb. )
- GEN/GENE[İng.] değil/yerine/= KALITLIK
- GEN MUTASYONU/GENE MUTATION[İng.] değil/yerine/= GEN DEĞİŞİNIMİ
- GENE-LİKLE değil/< GENELLİKLE
( Vurgu ve harfi tam/doğru seslendirerek! [Dudak ve bilgi tembelliği yapmadan!] [Harfleri biraraya getirerek değil kulak dolgunluğuyla, doğrusu nasıl söyleniyorsa o biçimde söyleyerek!] )
- GENELME ile GENELEME ile GENELLEME
( Genişleme. İLE Bir düşüncenin, farklı sözlerle, yeniden/tekrar anlatılması. İLE Bir ya da birkaç özel/tekil veriyi/durumu, herşeyi/herkesi katarak ve tek bir şeye indirgeyerek açıklamaya çalışma "iddiası"/zayıflığı.[Tüm genellemeler, yanlıştır! Bu bile!] )
( ... ile ... ile TAMİM )
- GENEZ ile/ve/||/<> GENEZE
( Kolay. İLE/VE/||/<> Gizlenerek beklenilen yer. )
- GENİ-/GENİO- ile/||/<> GNATH-/GNATHO- ile/||/<> MENTO-
( Çene. İLE/||/<> Çene. İLE/||/<> Çene. )
- GENOM/GENOME[İng.] değil/yerine/= SOY KALITI
- BENLİK:
GERÇEK ile/ve/||/<>/> İMGESEL ile/ve/||/<>/> SİMGESEL
- (GERÇEKTEN) İSTEMEK ve/+/||/<>/> EMEK ve/+/||/<>/> YEMEK
- GERE GERE ile GEĞİRE GEĞİRE
- GEREK NEDEN ile/ve/||/<>/> EREK NEDEN
- GERİLİYOR/UZ[< GERİLEMEK] ile GERİLİYOR/UZ[< GERİLMEK]
- GERO-/GERONT-/GERONTO- ile/||/<> GENO- ile/||/<> PRESBY- ile/||/<> SEN-
( Yaşlılıkla ilgili. İLE/||/<> Irk, cins, cinsel üreme, yaşlı. İLE/||/<> Yaşlılıkla ilgili. İLE/||/<> Eski, yaşlı. )
- GEŞ[Fars.] ile GEŞT[Fars.]
( Güzel, hoş. | Naz ve edâ ile yürüme. İLE Gezme, seyretme, dolaşma. )
- GEUST- ile/||/<> -GEUSİA
( Tat. İLE/||/<> Tat alma duyusu ile ilgili. )
- GEZEGEN = SEYYARE[Ar.] = PLANET[İng.] = PLANÈTE[Fr.] = PLANET[Alm.] = PIANETA[İt.] = PLANETA[İsp.]
- GİBİM" değil GİBİ
- GIENSENG ile GINSENG
- GLOS(S)AL/GLOS(S)O- ile OTO- ile ELEKTRO-
( Dil [ile ilgili]. İLE Öz- | Kulak [ile ilgili]. İLE Elektrik/akım [ile ilgili]. )
- GLUC-/GLUCO-/GLYCO- ile/||/<> SACCHAR-/SACCHARO-
( Tatlı, glukozla ilgili şekerli. İLE/||/<> Şekerle ilgili, şeker. )
- GÖÇ(M)EN KUŞLAR ile YERLEŞİK/GÖÇMEYEN KUŞLAR
- GÖÇÜ ile GÖÇÜK
( Toprak kayması, kayşa. İLE Çökmüş, göçmüş yer, çöküntü. )
- GOETHE["GÖTE" değil!] ve/||/<> HERDER
- GÖĞÜS KASI "GELİŞTİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZ KASI GELİŞTİRMEK
- GÖL ile/ve DENİZKULAĞI/LAGÜN[Fr. < LAGUNE < İt. < Lat.]
( ... İLE/VE Denizden bir resifle ayrılmış göl. )
- GÖNDER ile/||/<> GÖNDERE
( Bayrak direği. İLE/||/<> Küçük mızrak. )
- GON-/GONO- ile/||/<> GONY-/GONYO-/GONO- ile/||/<> ANKYL-/ANKLYO- ile/||/<> GONİO- ile/||/<> CHORO-/CHORİ- ile/||/<> GENO- ile/||/<> ANDRO-
( Tohum, döl, doğurucu, semenle ilgili. | Diz. İLE/||/<> Diz. İLE/||/<> Yapışma, dirsek, ek. İLE/||/<> Açı, köşe. İLE/||/<> Koryon ya da koryoidle ilgili. İLE/||/<> Irk, cins, eşeysel üreme, yaşlı. İLE/||/<> Erkek ile ilgili [androjen: Erkeklik hormonu]. )
- GÖRMEK ve/||/<>/> ÖRMEK
( Kazâ. VE/||/<>/> Kader. )
- GÖRÜ = HADS, TEHADDÜS = INTUITION[İng., Fr.] = ANSCHAUUNG[Alm.] = INTUITIO, INTUITUS < INTUERI[Lat.] = INTUICIÓN[İsp.]
- GÖRÜNEN/DEN BLİNEN/E ile/ve/||/<>/> BİLİNEN/DEN GÖRÜNEN/E
- GÖRÜNÜM ile/ve/değil GÖRÜNGÜ
( [not] APPEARANCE vs./and/but PHENOMENON )
- GÖRÜŞ ile/ve/||/<>/< GÖRMÜŞ/LÜK
- GÖSTERGE = İŞARET = SIGN[İng.] = SIGNE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SIGNUM[Lat.] = SENAL[İsp.]
- GÖSTERİ ile/ve/değil GÖSTERİM
- GÖSTERİ ile GÖSTERİŞ (YAPMAK)
- GÖSTERİ(M) ile PAYLAŞIM
( PROJECTION vs. SHARING )
- GÖTÜRÜ ile GÖTÜRÜM ile GÖTÜRÜŞ
( Para ile satın alınan şeyler ya da para karşılığında yapılan işler için toptan fiyat vererek. İLE Dayanma. İLE Götürme eylemi ya da biçimi. )
( ... ile TAHAMMÜL )
- GÖVDE(N):
[ne] ATMAK ve [ne de] TAPMAK
- GÖYNÜK ile GÖYÜK
( Yanık. | Güneşte yanmış. | İyice olmuş yemiş/meyve. | Acısı olan, elemli. İLE Yanık, yanmış. | Sayrılık ateşi, humma. )
- GÖZ GÖZE (GELMEK)
- GÖZ KIRPMAK/KIPMAK ile GÖZ KIRPIŞTIRMAK/KIPIŞTIRMAK
( TWINKLE )
- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK
- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZE ALMAK
- GÖZ ile/||/<> GÖZE
( Suyun çıktığı yer, kaynak. İLE/||/<> Gözlü, pınar, çeşme. | İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su. | Örme, örgü, yama. | Süzgeç. | Hücre. )
- GÖZE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK
- GÖZE GÖZ
- GPS ile GPRS
( Global Pozisyonlama Sistemi. İLE Mobil telefon sistemi. )
- GREV ile/ve/<>/< BOYKOT[< İng. < Charles Boycott]
( ... İLE/VE/<>/< Bir işi, bir davranışı yapmama kararı alma. | Bir kişi, bir topluluk ya da bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesme. )
- GREV[Fr. < GRÈVE] ile İŞ BIRAKIMI/YAVAŞLATMA
- GRUP/GROUP[İng.] değil/yerine/= KÜME, ÖBEK
- GUDÜVV[Ar.] ile GUDVE[Ar. çoğ. GADÂT]
( Sabah vaktinde bir iş yapma ya da yola çıkma. İLE Sabahla güneş doğması arasındaki zaman. )
- GÛL[Ar.] ile GÛL[Ar.] ile GULL[Ar.]
( Hortlak, şeytan, karakoncolos.[GÛL-İ BEYÂBÂNÎ: Gulyabani.] İLE Ahmak, bön, safdil. İLE Suçlunun boynuna ve bileklerine geçirilen demir halka, pranga. )
- GÜLÜŞ(ÜN) < ACI(SI) değil/yerine ACI(NIN) > GÜLÜŞ(Ü)
( Olmamalı. DEĞİL/YERİNE Olabilir. )
- GÜNAH ile/ve/<> İSYAN ile/ve/<> NİSYAN
- GÜNEŞ, BATIDAN DOĞAR değil GÜNEŞ, BÂTI(N)DAN[İÇİMİZDEN] DOĞAR
- GURÛB[Ar. < GARB]
( Bir gök nesnesinin Batı'da görünmez olması, batması. )
- GURURUNU/N KIRMAK/KIRILMASI ile/ve/||/<>/> KÜÇÜK DÜŞ(ÜR/ÜL)MEK
- GUSÛL ile/ve/||/<>/< USÛL
( Usûlsüz, gusûl olmaz. )
- HABB/E[Ar.] değil/yerine/= EVİN
( Tahıl tanesi. | Su kabarcığı. | Karagöz, Matiz, Külhanbeyi tiplerinin, "Yemek yemek" anlamında kullandığı söz. | Dervişlerin giydiği haydâriye'nin yakasına takılan iki yuvarlak taş.[Bu taşlar, necef ya da akik olur.(Haseneyn'in muhabbetine nişâne)] )
- HABER ile İŞÂA/T[< ŞÜYÛ]
( Bir haberi herkese duyurma. )
- HÂCCE[Ar. çoğ. HÂCC] ile HÂCCE[Ar. çoğ. HAVÂCC]
( Bir çeşit akdiken. İLE Hacca giden hanım. )
- HÂCE[Ar. < HÂCET] ile HÂCE[Fars. | çoğ. HÂCEGÂN]
( Gereklilik, ihtiyaç, lüzum. İLE Hoca, efendi, ağa, çelebi, sahip, muallim, öğretmen, müderris. | Tüccar. )
- HACÎM[Ar.] ile HACÎM[Ar.] ile HACM/HACİM[Ar.]
( Hacamat eden. İLE Saldıran, hücum eden. İLE Bir cismin kapsadığı boşluk. | Oylum. )
- HÂDD ile HADD[çoğ. HUDÛD] ile HADD ile HADD ile HADD ile HÂD[Fars.]
( Keskin. | Sivri. | Dar. | Sert, etkili, tesirli. | Ekşi. | Azgın ve iltihaplı çıban/yara/hastalık. | Gergin. İLE Sınır, iki devlet toprağının birleştiği yer, kenar. | Derece. | Gerçek değer. | Şeriatçe verilen ceza. | Bir önermede konu ile yüklemden her biri, terim. | Cebirde oran/tenasüp ya da denklem/muadeleyi oluşturan bölümlerden her biri. | Bir şeyin sonu. İLE Tümel/küllî var oluşun tanıklığına/müşâhedesine erdiren bir yol. İLE Denizden gelen gürültülü ses. | Gürültü ile yıkılan. | Gürültülü bir sesle çağıran. İLE Yanak. | Yeri yarma, yeri kazma. İLE Çaylak. )
- HADEME[Ar.] ile/ve KAVAS[Ar. < KAVVAS]
( Odacı. İLE/VE Elçilik ya da konsolosluklarda görev yapan hizmetli. | Banka, patrikhane, otel vb. yerlerde hizmetli ya da koruma görevlisi. | Elçilik ve konsolosluklarda koruma görevlisi. )
- HÂDİ'[Ar. < HADÎA] ile HÂDÎ[Ar.] ile HÂDÎ[Ar. < HİDÂYET | çoğ. HEVÂDÎ, HÜDÂT] ile HAYDİ![Ar.]
( Hileci, dolapçı. | Fena, bozuk. İLE Sırada ilk, birinci. | Yenilene yardım eden, yardımcı. İLE Doğru yolu gösteren, hidâyet eden. | Kılavuz, rehber. | Önde giden. | Mızrak ucu. İLE "Hareket geç!" )
- HÂDİR[Ar.] ile HÂDİR[Ar. çoğ. HADERE]
( Öten güvercin. | Kişneyen aygır. | Kükreyen arslan, böğüren deve, anıran eşek. İLE Şişen, yumrulanan örgen. )
- HADÎS[Ar. < EHÂDÎS] ile HÂDİS[Ar. < HUDÛS]
( Hz. Muhammed'in kutsal sözü/sözleri. | Hadisten bahseden ilim. | Yeni, taze. | Haber, kıssa, söz, söylenti. İLE Çıkan, meydana gelen, hudûs eden. | Yeni, yeni çıkan. )
- HADİS ile HÂDİS(E)
( Peygamber sözü. İLE Meydana gelen. )
- HÂFÎ[Ar.] ile HAFÎ[Ar. < HAFÂ | çoğ. HAFİYYÂT]
( Çok ikrâm eden, güleryüzle karşılayan. | Yalınayak yürüyen/koşan. İLE Gizli, saklı. )
- HAFÎF[Ar.] ile HAFÎF/HAFFÂF[Ar.] ile HAFÎF[Ar. < HİFFET]
( At koşarken, kuş uçarken, rüzgâr eserken oluşan ses. Hışırtı. İLE Ayakkabı, terlik, kavaf vs. yapan ve satan. İLE Ağır olmayan, yeğni. | Türk müziğinin büyük usullerindendir. )
- HÂFİR[Ar. < HAVÂFİR] ile HAFÎR[Ar. çoğ. HAFÂİR]
( Kazan/kazıcı, hafreden. | At gibi hayvanların tırnağı. İLE Derince kazılmış yer, yer çukuru. | Mezar, kabir. )
- HÂFİYEN ile HAFİYYEN
( YALINAYAK OLARAK | İKRÂM EDEREK ile GİZLİDEN, GİZLİCE, SAKLI OLARAK )
- HÂFİYEN[Ar.] ile HAFİYYEN/HAFİYYETEN[Ar.]
( Yalınayak olarak. | İkrâm ederek. İLE Gizliden, gizlice, saklı olarak, âşikâr olmayarak. )
- HAĞTIRAĞ/HAATIRAA değil HATIRA/ANI
- HÂK[Ar.] ile HÂK[Ar.] ile HAKK[Ar. çoğ. HUKUK] ile HAKK[Ar.]
( Orta, vasat. | İnsaniyetli, mert ve yiğit adam. İLE Toprak. İLE Allah, tanrı. | Doğruluk ve insaf. | Bir kişiye ait olan şey. | Dava ve iddiada hakikate uygunluk, doğruluk. | Geçmiş/harcanmış emek. | Pay, hisse. | Doğru, gerçek. | Lâyık, münâsip. İLE Kazıma, kazınma, bir şeyin üstünü çelik kalemle yazı ya da resim olarak oyma. | Yazıyı, yanlışı kazıma. )
- [ne yazık ki]
HAKARET ile KAZF/KAZİF
( ... İLE Nitelikli hakaret. | Atma. | Namuslu bir kadına, zinâ suçunu isnâd etme. )
( HADD-İ KAZF: Namuslu kadınlara iftira edenlere verilen ceza. )
- HAKİKAT ve/<> HAYR/HAYIR
- HAKİKATE YOL ile/ve/<> HAKİKATTE YOL
( Vardır. İLE/VE/<> Yoktur. )
- HAKİKATEN[Ar. + Fars.] ile HAKİKATTEN[Ar. + Tr.]
( Arapça olan Hakikat sözcüğünün, Farsça olan -en eki kullanılarak hakikate ilişkin/ait olarak. İLE Hakikat sözcüğüne, Türkçe "-den" eki kullanılarak temel/esas/öz ile ilgili, oradan[hakikatten] olan[bilgi/haber/durum/(")deneyim(")]. )
- HAKİKAT'TEN ÖĞRENMEK ile/ve/<> HAKİKATEN ÖĞRENMEK
- HAKK ile/ve/<> HÂK
( ... İLE/VE/<> Kendine varlık vermeyen. )
( Bizzâtihî varlık. İLE/VE/<> Toprak. )
- HAKKATEN" değil HAKİKATEN
- HAK-SIZ ile HAKK-SIZ
- HÂL[çoğ. AHVÂL] ile HÂL[çoğ. AHVÂL] ile HAL[Ar.] ile HAL'[Ar.] ile HÂL[Fars., Ar.]
( Annenin eril kardeşi, dayı. İLE Şimdiki zaman, geçmiş ve gelecek olmayan zaman. | Oluş, bulunuş, sûret, keyfiyet, durum, vaziyet. İLE Pazar yeri; Çözme. İLE Soyma. | Boşanma. | Tahttan indirme. Sultanın makamını terk etmek zorunda bırakılması. İLE Gövdede oluşan ben, nokta. )
- HALA/HÂLA[Ar. çoğ. HÂLÂT]/EME/BİBİ ile HÂLÂ[Ar.]["HAYLA" değil!] ile HALÂ'[Ar.]
( Babanın kızkardeşi/ablası. İLE Şimdi, henüz, süregiden. İLE Boşluk. | Ayakyolu, helâ. )
- HALAKA/HALKA[Ar.] ile HALAKA[Ar. < HÂLİK]
( Ortası boş, yuvarlak şekil, daire biçiminde olan şey. | Bir çeşit ufak, yağlı ve tuzlu simit. İLE Berberler. )
- HALEF ile SELEF[çoğ. ESLÂF]
( Bir makamın devredildiği kişi. İLE Bir makamın devralındığı kişi. )
( Sonraki, ardıl. İLE Önceki, öncel. )
- HALF/HALFE[Ar.] ile HALF[Ar.]
( Yemin etme. | Yemin. İLE Art, arka. | Kötü evlât. )
- HALF[Ar.] ile HALEF[Ar.]
- HÂLİD/E[Ar.] ile HALÎDE[Ar.]
( Sonsuz, ebedî, daim. | Bir yıldan çok yaşayan ot/ağaç. İLE Dürterek bastırılmış, saplanmış. )
- HALÎL[Ar.] ile HALÎL[Ar. çoğ. AHİLLÂ, HULLÂN]
( Koca, zevç. İLE Samimi.[dost] | Hz. İbrahim. )
- HÂL/İM ile/ve/değil/||/<>/< HALÎM[Ar.]
( Durumum. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yumuşak huylu olan. )
- HALİYYE[Ar. çoğ. HALİYYÂT] ile HÂLİYYE[Ar.]
( Bekâr bayan. İLE İbâdet sırasında raks etme, el şaklatma gibi durumları helâl sayan bir tarikat. )
- HALK[Ar.] ile İHTİLÂK[Ar.]
- HALKA ile "HALK"A
- HALLÂK/HÂLIK[Ar.] ile HALLÂK[Ar.]
( Berber. İLE Halk edici, hâlik. )
- HAL(L)ÜSİNASYON ile HAL(L)ÜSİNOJEN
( varsanı, sanrı. İLE Varsanıya yol açan, sanrıya yol açan. )
- HALT[< HALATA]:
KARIŞTIRMAK
- HÂM[Fars.] ile HAMM ile AM
( Pişmemiş, olmamış, çiğ. | İşlenmemiş, üzerinde çalışılmamış. | Boş, nâfile, beyhûde. | Terbiye, deneyim görmemiş, acemi. İLE Sevgi. | İstenilen. | Dişilik örgeni, vajina. )
- HAMD[Ar.] ile İHMÂD[Ar.]
- HAMD ile/ve/<> ŞÜKÜR/ŞÜKR
( Allah'a. İLE/VE/<> Nimete. )
( Bil(e)mediğin tüm (olası) nimetler/olanaklar için. İLE/VE/<> Bildiğin/gördüğün nimetler/olanaklar için. )
( Kendi varoluşunun değerini bilmek/bilen. İLE/VE/<> Varolanların değerini bilmek. )
( Yüceltme. İLE/VE/<> ... )
( Allah'ı, cemâl ve celâl sıfatlarına uyar biçimde övmek. | İyi ki varım. )
- HAMİLE[Ar. çoğ. HAVÂMİL] ile HAMÎLE[Ar. çoğ. HAMÂİL]
( Gebe. İLE Kılıç bağı, kılıç kayışı. | Nusha, muska, tılsım. )
- HAMİYET ile HAMİYYET
( Kişinin yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabası. İLE Millî onur ve haysiyet. )
- HAMMAL değil HAMAL
- HARÇ ile !HARAÇ
( Ne yazık ki, üniversiteler, harç değil haraç topluyor! En kısa sürede düzeltilmesi ümidiyle... )
- HARDAL[Ar.] ile HARDALA[Ar.]
( Sofrada kullanılan. İLE Hardal tanesi. )
- HAREKET ETMEK değil/yerine/= DEVİNMEK/KIMILDA(N)MAK/KIPIRDA(N)MAK
- HARİ ile/ve/||/<> HAR
( Dişil. İLE/VE/||/<> Eril. )
- HARÎRÎ/HARÎRİYYE[Ar.] ile Harîriyye[Ar.]
( İpekle ilgili, ipekten yapılmış. İpek gibi yumuşak. | Güzel sanatlarda kullanılan ve Semerkand'da ipekten yapılan bir kâğıt cinsi. İLE Seyyit Ahmet-ür-Rufâî tarafından kurulan Rufâiyye tarikatının şubelerinden biri.[kurucusu: Ebü-l-Hasan Aliy-ül-Harîrî'dir.] )
- HÂRİS[Ar. < HARS] ile HÂRİS[Ar. < HİRÂSET] ile HÂRİS ile HARÎS[Ar. < HIRS] ile HÂRİŞ[Fars.]
( Çiftçi, ekinci, harâset eden. İLE Bekçi, gözcü, koruyan, koruyucu, muhâfız. İLE Son derece hırslı olan. İLE Hırslı, tamahkâr, bir şeye çok düşkün, gereğinden fazla istekli. İLE Kaşıma, kaşınma. )
- HARR[Ar. çoğ. HARÛR] ile HÂRR/E[Ar.]
( Sıcaklık, sıcak, harâret. İLE Kızgın, sıcak, yakıcı, harâretli. )
- HAŞÂHİŞ[Ar. < HAŞHÂŞ] ile HAŞÂİŞ/HAŞÂYİŞ[Ar. < HAŞÎŞ]
( Haşhaşlar. | Gelincikgillerden, kapsüllerinden, afyon, tohumlarından da yağ çıkarılan bitki. İLE Kuru otlar. )
( PAPAVER SOMNIFERUM cum ... )
- HASÂİS[Ar. < HÂSSİYYET] ile HASÂİS[Ar. < HASÎSE]
( Bir şeye, birine özgü/has olan nitelikler/keyfiyetler. İLE Kötü, fenâ, alçak huylar/tabiatlar. )
- HASEN[Ar.] ile HASENE[Ar.]
- HÂSILA[Ar.] ile/ve/<> HÂSILAT[Ar.]
( Bir işten elde edilen sonuç. Elde edilen kazanç. | Sonuç, netice. İLE/VE/<> Herhangi bir işten husûle gelen şeyler, temettü', yarar/fayda, îrât, vâridat, gelir, kazanç. | Ürün. )
- HAŞ(I)R-NEŞ(İ)R OLMAK ile YAKINLIK
- HASM[Ar.] ile HASM[Ar. çoğ. HUSÛM]
( Kesme, kesip atma, kesin olarak hal ve fasletme. İLE Düşman. | Karşı taraf, muhâlif. )
- HASR[Ar.] ile HASR[Ar.]
( Sıkıştırma, dar bir yerin içine alma. | Hereketten men etme, etrafını çevirme. | Mahsus kılma/kılınma. | Vakfetme, tahsîs etme. | Zaman ayırma. | Konuşurken ya da okurken tutulup kalma. İLE Böğür. | Bel. )
( HÂSIRA: Boş bögür. )
- HASR[Ar.] ile İHSÂR[Ar.]
- HAŞR değil/yerine/= TOPLA(N)MA
- HÂT ile/değil HATT
- HAT ile/ve/> SATH ile/ve/> ŞEKİL
( Tek boyut. İLE/VE/> İki boyutlu. İLE/VE/> Üç boyutlu. )
- HATÂ[Ar.] ile/değil HATTÂ[Ar.]/DAHASI ile/değil HATTA
( Yanlış. İLE Dahası. İLE Sınırda[hat üzerinde]. )
- HATAİ/HATAYİ ile/||/<> ALTILI ÇİÇEK
( Doğu Asya kökenli süsleme motifleri öbeği. Stilize edilmiş şakayık, nar, iri gonca ve sapları başlıca ögeleridir. İLE/||/<> Enine kesitli altı yapraklı hatayi. )
- HATT[Ar. çoğ. HUTÛT] ile HATT[Ar.]
( Çizgi. | Satır. | Yol. | Yazı. | Buyruk/ferman, sultan yazısı. | Sıra, saf. | Gemiler için hareket istikameti olarak belirtilen taraf. | Yalnız uzunluğu olan boyut/buut. | Gençlerde terleyen bıyık/sakal. | Parmağın onikide biri olan bir ölçü. İLE Aşağı inme/indirme. | Oyunda taş çıkarma. )
- HATTA[Ar.]["HATA" değil!] değil/yerine/= DAHASI
- HATTAT["HATAT" değil!] ile KÂTİP
( ... ile TUSSİ-TUSSİ: Mektup yazıcısı. [TUSSİ: Mektup] )
- HAVA ATMAK ile/ve/değil/yerine/||/</>< HAVA KATMAK
- HAVA ile HAVVA
- HAVALE ile İHÂLE
- HAVLU ile/değil PEŞTAMÂL[< Fars. PÜŞT-MÂL), MİZER/NİTÂK[Ar.]
( ... İLE/DEĞİL Hamamda, örtünmek ve kurulanmak için kullanılan ince dokuma. | İş yaparken, bele bağlanan, uzun, geniş dokuma. | Başa örtülen dokuma. )
( PÎŞ-GÎR[PEŞKİR şeklinde galat olarak kullanılmıştır.] ile PÜŞT-MÂL[: Arka örten/silen şey.] )
- HAVZ[Ar.] ile HAVZ[Ar.] ile HAVZ[Ar. çoğ. HİYÂZ]
( Etrafı çitle çevrili yer. İLE Suya girme. | Sakınılacak işe girişme. İLE Havuz. )
- HAYBE/T[Ar.] ile HEYBET[Ar.]
( Boş, işe yaramaz, anlamsız iş. İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )
- HAYIR[< HAYR] ile/ve ŞER
( Cennetlik ameller. İLE/VE Cehennemlik ameller. )
- HAYR:
SÖZ (İLE) ile/ve/||/<> SÜKÛT (İLE) ile/ve/||/<> NAZAR (İLE) ile/ve/||/<> AMEL (İLE)
- HAYR[Ar.] ile HAYR[Ar.]
( İyilik, iyi, yararlı iş, yarar. İLE İyi, yararlı, yarar, hayırlı. )
- HAYSİYET ile/değil HASİYET/HASSA
( Kişilik, onur. İLE/DEĞİL Özgülük. | Yarar, etki. )
- HAYSİY(Y)ET değil/yerine/= ONUR
- HAYTA/SERSERİ/KÜLHANBEYİ/APAŞ[Fr. < APACHE] ile Hayta
( Osmanlı'ların ilk dönemlerinde eyalet askerlerinin uc boylarında görevli sınıflarından biri. | Başıboş, bir baltaya sap olamamış. İLE Toroslarda yaşayan bir Yörük oymağı/âşireti. )
- HAYVAN(CANLI) = BEHAİM = ANIMAL[İng., Fr., İsp.] = TIER[Alm.] = ANIMALE[İt.]
- HAYYÂL[Ar.] ile HAYYÂL[Ar. < HAYL]
( Hileci, dalavereci. İLE At yetiştiren, at terbiyecisi. )
- HAYYİZ[Ar.] ile/ve/||/<>/> TAHAYYÜZ[Ar.]
( Mekân, mevki, sâha. İLE/VE/||/<>/> Yer tutma, önemli bir yeri olma, saygıya/hürmete, îtibâra nâil olma. | [nesneler için] Boşlukta bir yer tutma, yer işgal etme. )
- HAZAR ile HAZAR ile HAZARA
- HAZIRLA(N)MAK ile/ve/değil PROGRAM YAPMAK
( [not] TO GET READY vs./and/but PROGRAMMING )
- HAZZ[Ar.] ile HAZ/HAZZ[Ar. çoğ. HUZÛZ, HUZÛZÂT] ile HÂZ[Ar.]
( Kesme, kısaltma. | Kazıma, yırtma, silme. İLE Hoşlanma, zevklenme, sevinç, memnunluk. Hoşa giden duygulanım, hoşlanma. | Bir şeyden duyusal ya da tinsel sevinç duyma. | Sürdürülmesi istenilen ılımlı ve doygunluk veren coşku. | Baht, tâlih, nasip, saadet, kıymet. İLE Kir, pas. )
- HELÂ/HALÂ[Ar.]/KENEF[Ar. < KENİF]/KERİZ[Fars. < KARIZ]/AYAKYOLU/WC/TOILET[İng.]/00[Fr.]/TUVALET[Fr.] ile TUVALET
( Ayakyolu. İLE Gece giysisi. )
- HEM-DEM[Fars.] ile HEM-DEST[Fars.]
( Sıkı fıkı, canciğer arkadaş. İLE Kuvvet kudrette beraber olan, el ele veren. | Ortak. | Kumaş dokuyuculukta bir çırağa, artık tek başına çalışabilecek seviyeye geldiğini bildiren beratı veren kişi. )
- HEPAT/O- ile KRAN(İ)YO- ile M(İ)YEL(O)- ile FLEBO- ile PNEUM-/PNEUMO-/PNEUMATO- ile PİYO- ile NEKRO-
( Karaciğer [ön ek]. İLE Kafa-, kafatası. İLE Omurilik [ile ilgili]. İLE Toplardamar [ile ilgili]. İLE Hava-, gaz-, akciğer. İLE İrinli, irin .... İLE Ölü/nekro-. )
- HER "ŞEYSİ" değil HER ŞEYİ
- HER ZAMAN ile "HER ZAMAN"I
( Genelin içinde düşünülen zaman. İLE Özelliği/farkı olan üzerine düşünülen "ZAMAN"ı. )
( EACH TIME vs. EVERYTIME )
- HEREDİTE ile HEREDİTER ile HERİTABİLİTE
( Kalıtım, soyaçekim. İLE Kalıtsal. İLE Kalıtılabilirlik. )
- HERETİK ile HERMETİK
- HERKESİN:
YANLAŞTIĞI KİŞİ/LER ile/ve/değil/||/<>/< İYİ ANLAŞTIĞI KİŞİ/LER
- HERMES = İDRİS(Terzi) = ERMİŞ(Anadolu Türkçe'si) = HİRAMUS = HERMESE = HERMESÜ'L-HİRAMİSE(Araplarca) = THOT(Mısır'da) = HERMİS
( )
- HERNİ/HERNIA[İng.] değil/yerine/= FITIK
- HER ŞEYİ İÇİNE ALAN HER ŞEYİN İÇİNDE OLAN
- HEYBE[Ar. < AYBE] ile HEYBET[Ar.]
( Omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim ya da halıdan yapılmış iki gözlü torba. | Omuza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü. | Eril üreme örgeni.[Güney İkizdere -Rize'de] İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )
- HEZEL[Ar. < HEZL] ile MİZÂH[Ar.]
( Çevresindekileri neşelendirmek amacıyla yazılan ya da söylenilen söz. | Bir şiiri ya da şiir parçasını şakalı bir anlatıma çevirme. İLE Eğlendirme, güldürme ve birinin davranışına, incitmeden takılma amacını güden ince alay. | Gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan yazın türü. )
- HİBÂ[Ar.] ile HİBÂ[Ar. çoğ. AHBİYE]
( Vergi. | Bahşiş. | Bayana kocasından kalan hisse. İLE Keçeden ya da abadan yapılmış göçebe çadırı, oba. )
- HİBBE[Ar. < HİBEB] ile HİBE[Ar. < HİBÂT]
( Paçavra, kesilmiş kumaş parçası. İLE Bağışlama, bağış. )
- HİCÂC[Ar.] ile HİCÂC[Ar. < HÜCCET]
( Gözün ikinci tabakası. İLE Kanıtlar/deliller, hüccetler, vesikalar, senetler. )
- HİCÎR[Ar.] ile HİCR[Ar.]
( Huy, âdet, tabîat. İLE Ayrılık. | Sayıklama, saçmalama. )
- HİCİV/HİCV[Ar. < (aslı) HECV]/SATİR değil/yerine/= YERGİ/TAŞLAMA[Ar. TÂRÎZ]
( Birini, bir toplumu, bir düşünceyi, bir nesneyi ya da bir göreneği yermek için yazılmış yazı/şiir ya da söylenmiş söz. İLE "Taşlamak." | Sert madenleri aşındırıcı bir taşla parlatma ve yerine uymasını sağlama. | Alaylı halk şiiri. | Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, târîz. | Hakâret. )
( Terbiyesize, terbiyesizliğini, terbiyesizlik yapmadan ve onun seviyesine inmeden söylemek/yazmak. )
- HİDR-/HİDRO- ile/||/<> HYGR-/HYGRO-
( Ter. İLE/||/<> Islak, nemli. )
- HİDROFİL/İK ile HİDROFOBİ ile HİDROFOBİK ile HİDROLİZ ile HİDROTERAPİ ile HİDRÖZ
( Su/nem çeken, su seven. İLE Su korkusu, su çekmezlik. İLE Sudan korkan, su çekmez. İLE Sudan korkan, su çekmez. İLE Suyla yıkım. İLE Su sağaltımı. İLE Sulu. )
- HİJYEN[Fr./İng. HYGIÈNE < Yun.]["HİİJEN" değil!] ile TEMİZLİK
( Sağlık bilgisi/koşulları. İLE Sağlıklı olmayı/kalmayı devam ettirmek üzere sağlanması ve sürdürülmesi gereken eylem/tutum. )
( Ameliyat ya da açık yara gibi bazı ileri durumlar ve yapılacak incelikli işler için koşulların/araçların temiz olması yeterli değildir. )
( ... ile NEZÂFET )
( HYGIENE vs. CLEANLINESS )
- HİJYENİK/HYGIENIC[İng.] değil/yerine/= SAĞLIKLI
- HİLE HURDA" değil HİLE HUD'A[Ar.]
( ... DEĞİL Hîle, düzen, oyun, aldatma. )
- HİLE[Ar. çoğ. HİLEL] ile/ve/<> DESİSE[Ar.]
( ... İLE/VE/<> Hile, oyun, el altından yapılan iş. )
( FENT )
- HINCA HINÇ (DOLU)
- HI(N)K ile/ve/||/<>/> BURNU(NDAN)
( Demiş. İLE/VE/||/<>/> Düşmüş. )
- HİPERTONİ ile HİPERTONİK ile HİPERTONİSİTE
( Aşırı gergi, aşırı yoğunluk. İLE Aşırı yoğun, aşırı gergin. İLE Aşırı yoğunluk. )
- HİPOPLASTİK/HİPOPLAZİK ile HİPOPLAZİ
( Az gelişmiş. İLE Az gelişmişlik. )
- HİPOSTENİ/HYPOSTENIA[İng.] değil/yerine/= GÜÇ DÜŞÜKLÜĞÜ
- HIRSIZ değil/yerine/></< HIRSSIZ
( Hırssız kişi, hırsızlığa gerek duymaz. )
- HİS[Ar.] değil/yerine/= DUYU/DUYUM
- HİSÂBÜ'L-GUBÂR/HESÂB-I GUBÂR ile/ve/||/<> HİSÂB EL-HEVÂ/HEVAÎ
( Tahta ve toprak hesabı ya da toz hesabı. İLE/VE/||/<> Zihinsel hesap. )
- HİST-/HİSTİ-/HİSTİO-/HİSTO- ile/||/<> HOL-/HOLO- ile/||/<> PER-
( Doku ile ilgili, doku, ağ. İLE/||/<> Tam, bütün. İLE/||/<> Tam olarak, aşırı olarak, bütünü ile. )
- HİSTO-İNKOMPATİBİLİTE ile HİSTOKİMYA ile HİSTOKOMPATİBİLİTE ile HİSTOLOJİ ile HİSTOLOJİK ile HİSTOPATOLOJİ ile HİSTOPATOLOJİK
( Doku uyuşmazlığı. İLE Doku kimyası. İLE Doku uygunluğu. İLE Dokubilim. İLE Dokubilim [ile ilgili], dokusal. İLE Sayrılıklı doku bilimi. İLE Sayrılıklı doku bilimi [ile ilgili]. )
- HİTÂR[Ar.] ile HİTR[Ar.]
( Saçma söz, herze. İLE Anlamsız/yararsız söz, yalan, kıtır. )
- HIZÂNE[Ar.] ile HIZÂNET[Ar.]
( Medresede verilen sütanalık dersi. İLE Sütninelik, tayalık. )
- HIZR, HIZIR
( KUL SIKIŞTIĞI ZAMAN İMDÂDINA YETİŞEN PEYGAMBER )
- HOM-/HOMEO-/HOMO-/HOMOİ- ile/||/>< HETER-/HETERO-
( Benzer, eş, aynı. İLE/||/>< Değişik, alışılagelenden farklı. )
- HOMOS[Yun.] ile/değil HOMO[Lat.]
( Eş, benzer, aynı. İLE/DEĞİL İnsan. )
- HÖST ile HÖT
( At, katır gibi hayvanları, özellikle öküzü durdurmak için çıkarılan ses. | Birini uyarmak için kullanılan kaba seslenme. İLE Korkutmak ya da dikkati kendi üzerine çekmek için söylenilen söz. )
- HOTEL ile HOSTEL
- HUBUB[Ar. < HUBÂB, HUBÂBE] ile HUBÛB[Ar. < HABB]
( Su üzerindeki kabarcıklar. İLE Taneler, tohumlar. )
- HÜCCET ile/||/<> HÜCCET-İ ŞERİYE/ŞERİYYE
( Delil. İLE/||/<> Şeriyye mahkemelerinden sırf mülk taşınmazlar için verilen belge. )
- HUDDÂM[Ar. < HÂDEM] ile HÜDÂM[Ar.]
( Hizmetçiler, hizmet edenler. İLE Deniz tutması. )
- -HÜMÂ[Ar.] ile HÜMA/Y[Ar.]
( Arapça dilbilgisinde iki kişiyi gösterir. Sürü konulan yerler. İLE Devlet kuşu. | Saâdet, kutluluk. )
- HURÇ ile HURUÇ[Ar.]
( Genellikle yelken bezinden yapılmış büyük heybe. İLE Çıkma, çıkış. | Göç. )
- HUSÛL[Ar.] değil/yerine/= ÜREME, TÜREME, ORTAYA/MEYDANA ÇIKIŞ
- HUSUS/U ile/ve/||/<>/> HUKUK/U
- HÜYÂM[Ar.] ile HÜYYÂM[Ar. < HÂİM]
( Azgınlık. [HÜYÂM-İ RAHM/NEMFOMANİ: Hanımlarda.] İLE Sevgiden şaşırmış olanlar. )
- HUZÛ'[Ar.] ile HUZÛR[Ar.]
( Alçakgönüllülük. İLE Hazır bulunma. | Rahat/lık. )
- HUZUR/BARIŞ/BİRLİK/DİRLİK SAĞLA(T)MAK:
SÖZLERLE ile/ve/<>/> YAPILANLARLA ile/ve/<>/> VAROLUŞLA
( Ne söylemeyeceğini bilerek. İLE/VE/<>/> Ne yapmayacağını bilerek. İLE/VE/<>/> (hiçbir şey söylemesen ve yapmasan bile) Varoluşun, yeterlidir![ve de bunu sürekli anımsayarak!] )
- HYAL-/HYALO- ile/||/<> HYL-/HYLE-/HYLO-
( Camsı, cam gibi. İLE/||/<> Nesne, odun. )
- HYPN-/HYPNO- ile/||/<> NARCO-/NARE- ile/||/<> SOMN-/SOMNİ-/SOMO-/-SOMNİA
( Uyku. İLE/||/<> Uyku durumu; uyuşukluk, cansızlık, sersemlik. İLE/||/<> Uyku. )
- İBÂDET ile/ve TAAT ile/ve İTAAT
( SAAT-İ VAHİDEDİR ÖMÜR CİHÂN SAAT-İ TAATE SARF EYLE HEMÂN )
( PUJA ile/ve ... ile/ve ... )
- İBÂHE[Ar.] ile İBÂHE/T[Ar.]
( Ateşi söndürme. İLE Mubah kılma, helâl kılma, bir işin yapılıp yapılmamasını serbest kılma. )
- İBÂRET ile/ve/<> İBRET
- İBER[Ar. < İBRET] ile İBER[Ar. < İBRE]
( İbretler, alınan kötü dersler. İLE İğneler, mıknatıslı iğneler. )
- İBLÂ'[Ar.] ile İBLÂĞ[Ar.] ile İBRÂ[Ar.]
( Bellettirme, yutturma. İLE Vardırma/vardırılma. | Eriştirme/eriştirilme. | Ulaştırma. | Gönderme. İLE Temize çıkarılma, aklanma, berî kılma, berâet etme. | Hastayı iyileştirme. )
- İBN ile/||/<> İBNİYE/İBNİYYE ile/||/<> İBNÂN ile/||/<> VELED ile/||/<> VELEDÂN
( Oğul, erkek çocuk. İLE/||/<> Ölenin oğlunun kızı ya da oğlunun oğlunun kızıdır. İLE/||/<> İki çocuk. İLE/||/<> Oğul [gayri müslimler için]. İLE/||/<> Çocuklar [gayri müslimler için]. )
- İBRÂ[Ar.] ile İBRÂR[Ar.]
( Temize çıkarılma, aklanma, berî kılma, berâet etme. | Hastayı iyileştirme. İLE Yeminin doğruluğunun onaylanması. )
- İBRÎ[Ar.] ile İBRÎ/İBRİYYE[Ar.]
( İbrânî, Yahudi. İLE İbresi, iğnesi olan. | [hayvanlarda] İğneliler.[İng. STYLOID | Fr. STYLOÏDE] | İğne yapan, satan. )
- İBTİKA'["ka" uzun okunur] ile İBTİKÂ'[Ar. < BÜKÂ] ile İBTİKÂR[Ar.]
( Rengin doğal olarak değişmesi. İLE Ağlama. İLE Sabah erken kalkma. )
- İBTİTÂ'[Ar.] ile İBTİTÂR[Ar.]
( Kesilme. İLE Uyma, tâbi olma. )
- İBTİYÂ'[Ar.] ile İBTİYÂR[Ar.]
( Satın alma, mübâyaa etme. İLE Kavga etme. | Güçsüz, olma. | Seçip kabul etme. )
- İBZA ile İBZÂL
- ÎCÂR ile/||/<> İCÂRE ile/||/<> MECÛR
( Kiraya verme. İLE/||/<> Kira, gelir. İLE/||/<> Kiraya verilen şey, kiralanan. )
- İCBÂR/CEBRETME[Ar.] değil/yerine/= ZORLA(N)MA
- İCBÂR[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İCRÂ[Ar.]
- İÇERLEME = INDIGNATION[İng., Fr.] = ENTRÜSTUNG[Alm.] = INDIGNATIO[Lat.]
- İÇİM BURKULUYOR değil İÇİM BURULUYOR
- İÇİNDE BOŞALMAK ile İÇİNE BOŞALMAK
- İCTİVÂ'[Ar.] ile İCTİVÂR[Ar.]
( İğrenme, tiksinme. İLE Civar, komşu olma, muhit yapma. )
- İDDİA ile YÂDES/T[< Fars. YÂD DÂŞ][LÂDES değil!]
( ... İLE Bellekte/hatırda tutulan şey. )
- İDEALİZM = MEFKÛRECİLİK, İFTİKÂRİYE = IDEALISM[İng.] = IDÉALISME[Fr.] = IDEALISMUS[Alm.]
- IDISI-DIDISI(YLA) (ANLATMAK)
- İD(İ)(Y)OPATİK ile İD(İ)(Y)OSENKRAZİ ile İDİ(Y)OT
( Nedeni bilinmeyen. İLE Özgün duyarlık. İLE Geri anlaklı/zekâlı. )
- İG ile İRİG/İDRİG[Argu] ile İRİG ile İRİG ile İRİG ile İRİNG ile İRİNÇÜ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sayrılık. İLE Katı olan herhangi bir şey. İLE Çürümüş herhangi bir nesne. İLE Sadık ve becerikli. İLE Uyuz olmuş birinin kafası.[yara kabukları nedeniyle] İLE iririg. İrin, cerahat. İLE Günah. )
- İĞFÂL ile/değil/yerine/>< İFÂ
( Bir kadını aldatma, baştan çıkarma. | Bir ya da kadının ırzına geçme; tecavüz etme. | Aldatma, ayartma, kandırma, baştan çıkarma. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir işi yapma, yerine getirme. | Ödeme. )
- IGO ile INGO ile PVO ile BINGO ile TGO ile HO
( INTERSTATE/INTERGOVERNMENT ORGANIZATIONS vs. INTERNATIONAL NONGOVERNMENTAL ORGANIZATIONS vs. PUBLIC VOLUNTARY ORGANIZATIONS vs. BUSINESS INTERNATIONAL NONGOVERNMENTAL ORGANIZATIONS vs. TRANSGOVERNMENTAL ORGANIZATIONS )
- İĞTİLÂ[Ar.] ile İĞTİLÂL[Ar.] ile İHTİLÂL[Ar. < HALEL, çoğ. İHTİLÂLÂT]
( Hızlı, çabuk yürüme. İLE İçme. | Giysiyi, üst üste giyme. | Hayvanın, çok susaması. İLE Bozukluk, bozulma, karışıklık, düzensizlik. | Bir devletin siyasi, toplumsal ve iktisadi yapısını ya da yönetim düzenini değiştirmek amacıyla tüze kurallarına ve yasalara uymaksızın güç kullanarak yapılan geniş halk devimi. )
- İHDÂ[müennesi[Ar.] ile AHAD] ile İHDÂ'[Ar. < HEDİYYE]
( Bir. İLE Armağan yollama, hediye verme/etme/gönderme. )
- İHRÂK[Ar.] ile İHRÂK[Ar. < HARK]
( Dökme, akıtma. İLE Yakma, yakılma. )
- İHTÂ'[Ar.] ile İHTÂR[Ar. < HUTÛR | çoğ. İHTÂRÂT]
( Hataya düşürme/düşürülme. | Yanılma/yanıltılma. İLE Anımsatma. | Dikkatini çekme, tenbih. )