Yazaçlardaki
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 9.709 başlık/FaRk ile birlikte,
9.709 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(23/40)
- KUMANYA[İt. < COMPAGNA] ile KUMPANYA[İt. < COMPAGNIA]
( Yolculuk için hazırlanan yiyecek. | Sefer durumundaki askerler için hazırlanan yiyecek. İLE Genellikle yabancı sınai, ticari ortaklık. | Tiyatro topluluğu. | Aynı görüşü paylaşan, aynı eylemi yapanlar topluluğu. )
- KUMAR[Ar. < KİMÂR]/KERİZ[argo < KERES] ile/ve/<>/değil MEYSİR
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Kişiyi, Allah'ın zikrinden alıkoyan her şey. )
- KUMAŞ DESENİNDE:
PÖTİKARE[Fr.][PİTİKARE değil!] ile/ve/değil/<> KAZ AYAĞI
( )
- KUMAŞ ile BÂKEND
( Renkli ipeklerle dokunmuş kumaş. )
- KUMAŞ = KÂLÂ, BÂFT[Fars. BÂFTE: Dokunmuş.]
- KÜMÜLATİF/CUMULATIVE[İng.] değil/yerine/= TOPLU
- KÜMÜŞ ile KÜMÜŞ ile KÜMÜŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gümüş. İLE Akçe.[içinde gümüş olduğundan] İLE Bir cariyenin adı. )
- KÜN ile KÜN ile KÜNDÜZ ile KÜNLÜK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gün. İLE Güneş. İLE Gündüz, gün ışığı. İLE Günlük bir konu. )
- KUNDUZ/SUİTİ/KASTOR[< Fr. < CASTOR] ile DUCKBILL
( Yorkshire'da bulunan Beverly kasabası [< Beaver], adını kunduzlardan almıştır. [Bazı bilimkişileri Pennine ormanlarının yok olarak yerini Fens ormanlarına bırakmasını, XIII. yüzyılın başına kadar İngiltere'de yaşayan kunduzların varoluşuna bağlar.] )
( KUNDÜS, KAZIME-İ ZÂT-ÜT-TERKOVA ile ... )
( BÎDESTER/BÂDESTER, SEG-ÂBÎ ile ... )
( BEAVER vs. DUCKBILL )
( CASTOR FIBER cum ORNITHORHYNCHUS ANATINUS )
- KÜNEFE ile KÜNEFİ
( Tatlı. İLE Bir tür üzüm. )
- KUNPİR değil KUMPİR
- KUNT/KUND[Fars.] değil/yerine/= DAYANIKLI, SAĞLAM, KALIN, AĞIR
- KÜP:
KÖP ETMEK[Eski Türkçe]/KOP[Kofti] ile HUMBARA/HUM-PÂRE[Fars.]
( Ayrıca "Copy"[İng.] sözcüğünün de köp ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. İLE Küçük küp. Kumbara. )
( Hititler döneminde kapalı bir alanda büyük küpler yere gömülürdü. Yiyeceklerin aynı ısı ortamında uzun zaman, bozulmadan kalmasını sağlayan bu yöntemde ne kadar çok küpünüz varsa o kadar zenginsinizdir. Baysınız, beysinizdir. En çok küpü olan yani köpetli/kuvvatlı olan şüphesiz ki devletin başı, aynı zamanda Tanrı vekili olan kraldır. )
- KÜP[Ar.] ile KÜP[Fr./ing. CUBE]
( Su, pekmez, yağ vb. sıvıları ya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan, geniş karınlı, dibi dar toprak kap. | Sarhoş. İLE Birbirine eşit karelerden oluşan altı yüzlü dikdörtgen. | Altı yüzü birbirine eşit kareden oluşan dik prizma. | Bu biçimdeki nesne. | Bir cismin hacim hesabında kullanılan ölçü birimi. | Bir sayının üçüncü kuvveti. [4³ = 4 x 4 x 4 = 64] )
- KUPÜR[Fr. < COUPURE] ile KUPUR
( Giyside kesim. | Kesik. İLE ... )
- KÜR[Fr. < CURE] ile KÜR
( İyi bakım ve ilaç tedavisi. | Özel tedavi yöntemi. İLE İnatçı, hırslı kişi. )
- KUR'A[Ar. çoğ. KURÂ'] ile KURÂ[Ar. < KARYE] ile KURRÂ'[Ar. < KARİ]
( Sadece tesadüfe ve şansa bağlı bir ayırma yapmak üzere başvurulan her türlü araç, ad çekme. İLE Köyler, kasabalar. İLE Kur'ân'ı, Yedi Kırâet ve On Rivâyet dahilinde okuyan üstad hafızlar. )
- KURABİYE[Ar. < QUREYBİYYE] değil/yerine/= ÇÖREK
( Şekerli ya da tuzlu küçük çörek. )
- KURAL ile/ve/değil KURAM
( [not] RULE vs./and/but THEORY )
- KURAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KURUL
- KURALA UY/MAK ile/ve/||/<> KUR'AN'A UY/MAK
- KURAM ile KURAN ile KURAL
- KURAMSAL = NAZARÎ = THEORETIC[İng.] = THÉORIQUE, THÉORETIQUE[Fr.] = THEORETISCH[Alm.] = THEORIKOS, THEORETIKOS[Yun.]
- Kur'ân[Ar.] ile KÛRÂN[Fars. < KÛR] ile KÜRÂN[Ar.]
( Kur'ân-ı Kerîm. [FURKAN] İLE Körler. İLE Kırmızı/al renkli at. )
- KUR'ÂN-I KERÎM:
KİTAB ile/ve/||/<>/< HİTAB
- KUR'AN-I KERÎM:
TEVHİD ile/ve/<> HAŞR/ÂHİRET ile/ve/<> NÜBÜVVET ile/ve/<> İBÂDET ve ADÂLET
- KURBANIN ... ile/değil KURBAĞANIN ...
- KURBİYET ile/ve KUTBİYET
( Görebilme hali. İLE/VE Yapabilme hali. )
- KURD ile BİDRE
( ... İLE Ağaç kurdu. )
( Zİ'B[çoğ. ZU-BÂN] ile ...
Zİ'B-İ BAHRÎ: Deniz kurdu denilen bir cins yırtıcı büyük balık. )
- KURD ile TENYA(SOLİTER SOLUCAN)/TENYA[Fr.]/DÎDÂN-I EM'A[Ar.]
( ... İLE Bağırsak kurdu. )
- KURD yerine YIRTICI
- KURDELA değil KURDELE
- KURDELEBALIĞI/FLANDRA ile FLANDRE
( Kurdelebalığıgillerden, uzun, yassı gövdeli, pulları çok küçük, kuyruk yüzgeci ipliğe benzeyen, kemikli bir Akdeniz balığı. İLE Bir tür çoban köpeği. )
( CEPOLA RUBESCENS cum ... )
- KÜRE ile/ve KARE
( Tanrıyı simgeler. İLE/VE Halkı ve doğayı simgeler. )
( Zorunluluk aranır/aranabilir. İLE/VE Zorunluluk aranamaz. )
( Bir düzlemin içinde, aynı anda iki noktaya birden temas edemez. İLE/VE ... )
( Hacim. İLE/VE Alan. )
( 2³ İLE/VE 2² )
( SPHERE vs./and SQUARE )
- KÜRE ile/ve KÜME
( SPHERE vs./and SET )
- KÜRE[çoğ. KÜRÂT] ile ...
( BEKTÂŞİYE'DE MEYDAN OCAĞI )
- KÜREMEK/KÜRÜMEK = KÜRELEMEK
( Kürekle atıp temizlemek. )
- KURGU/LAMAK ile/ve/<> VURGU/LAMAK
- KURGULU değil KURULU
- KÜRİYUM[Fr. < CURIUM] ile KÜRİT[Fr. < CURIDE]
( Atom numarası 96, atom ağırlığı 248 olan, aktinitlerden, plütonyum 239'un helyum çekirdekleriyle bombardımanından elde edilen radyoaktif bir öğe. [simgesi: Cm] İLE Atom numaraları, 96 - 103 arasında bulunan öğelerin genel adı. )
- KURMAK ile/ve YÜRÜ(T)MEK
- KURNA[Ar. < KURNE] ile/ve/||/<> ZURNA[Fars. < SURNÂY]
( Hamama gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. İLE/VE/||/<> Düğüne gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. )
( Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan, içinde su biriktirilen, yuvarlak, mermer, taş ya da plastik tekne. İLE/VE/||/<> Ağaçtan yapılan, iki karış boyunda, ağız bölümü yayvan, keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan nefesli çalgı. )
- KURNAZLIK ile/değil/yerine ZEKÂ/ZEKİ
- KURS[Ar. < KURŞ] ile KURS[Fr.]
( Ağırşak. | Bir gök cisminin teker biçimde görülen yüzü, çörek. İLE Resmî ve özel kuruluşlarca ilgililere belirli bir konuda bilgi, beceri ve davranış kazandırmak amacıyla düzenlenen derslere dayanan ve belirli bir süresi olan eğitim etkinliği. )
- KÜRSÜ[Ar. < KÜRSİ] değil/yerine/= KONUŞAK
- KÜRSÜ[Ar. < KÜRSÎ] ile PODYUM
- KÜRSÜ[Ar. < KÜRSÎ] değil/yerine/= SEKİ
( Kalabalığa karşı konuşma yapanların önünde bulunan yüksekçe yer. | Ana bilim dalı. | Sandalye. | Bir fakültede araştırma ve öğretim birimi, bölüm. )
- KÜRT BÖREĞİ değil KÜT BÖREK
- KURTÇUK ve/||/<>/> KURTÇUL
( Bazı hayvanların, özellikle böceklerin yumurtadan çıktıktan sonra, krizalit ya da ergin karakterlerini kazanmadan önceki evresi. VE/||/<>/> Kurtçuklarla beslenen hayvan. )
- KURUCU/LUK ile/ve/||/<>/< KURGUCU/LUK
- KURULMA ile/ve/||/<> KIRILMA
- KURULUŞ ile/ve/||/<>/> KURTULUŞ
- KURUM ile/ve/değil/yerine/< KURUL
- KURUM ile/ve/||/<>/> KURUN!
- İNSANLIK:
"KURUŞ" İLE ile/değil/yerine DURUŞ İLE
- KURUTAÇ ile KURUTMAÇ
( Kurutma kabı. İLE Mürekkebi kurutmak için kullanılan kurutma kâğıdı ve bunun takılı bulunduğu araç. )
- KUŞ ile FERÎD[Fars.]
( ... İLE Avcı kuş. )
- KUŞ ile KOLİBRİ[Fr. < COLIBRI]
( ... İLE Kolibrigillerden, Amerika'da yaşayan, çok renkli, geriye doğru uçma özelliği olan, uzun gagalı, küçük göçmen kuş. )
- KÛS[Fars.] ile KÜS[Fars.]
( Savaşlarda, alaylarda deve ya da araba üstünde taşınarak çalınan büyük davul. Kös. İLE Dişillik örgeni, vajina. )
- KÜŞADE[Fars. < GUŞÂDE] değil/yerine/= AÇIK, AÇILMIŞ
- KUŞAK = NESİL[Ar.] = GENERATION[İng., Alm.] = GÉNÉRATION[Fr.] = GENERATIO < GENERARE:DOĞURMAK[Lat.] = GENERACIÓN[İsp.]
- KUŞKU/ŞÜPHE ile ŞEKK[çoğ. ŞUKÛK]
( Olumsuz emin olmama. İLE %50 - %50 | Ne o, Ne o. )
( LA REYB: Şüpheyi kaldıran ne ise. )
( Haram ya da helâl olduğu hakkında kesin yargı verilemeyen durum. | Doğru ya da yanlış olduğu tespit edilemeyen durum. [Cezada şüphe, sanık lehine yorumlanır.] İLE ... )
- KÜSKÜ ile KÜSTERE/KÖSTERE[Yun.]
( Taşa ya da duvara delik açmak için kullanılan uzun, ağır ve bir ucu sivri demir. | Taş kaldırmakta kullanılan uzun demir çubuk ya da basit, ağaçtan kaldıraç. İLE Değirmen taşı yapılan taş. | Bileği çarkı. )
- KUSMA/İSTİFRA[Ar.] ile/ve/||/<> KUSMAK
( Kusmak durumu. | Üzerine bir boya uygulandığında alttaki rengin üste çıkması. İLE Midenin içindekini basınçla ağızdan dışarı atmak, çıkarmak. | Reddetmek. | Boyanan ve temizlenen şeyler yeniden ortaya çıkmak. | İçinde birikmiş kinini, öfkesini söyleyerek açığa vurmak. )
- KÜSPE[Fars. < KUSBE] ile KÖFTÜN
( Hayvan yemi, yakacak ve gübre olarak kullanılan, yağı ya da suyu çıkarılmış her türlü yağlı tohum ve bitki artığı. İLE Sığırlara yedirilen susam ya da keten küspesi. )
- KÜSÛL[Ar.] ile KÜSÛR[Ar.]
( Tembel, üşenici. İLE Parçalar, artan parçalar, atıklar. | Kesirler. )
- KÜSÛR ile/||/<> CÜZ[çoğ. ECZÂ] ile/||/<> SAHÎH ile/||/<> MAHREC
( Kesirli sayı. | Kendisinden daha büyük bir sayıya pay olan sayı ya da payda alan sayı. İLE/||/<> Kesirli sayılarda bütünden alınan parça, pay. İLE/||/<> Tam sayı. | Kendinden daha büyük bir sayıya pay olmayan sayı ya da payda almayan sayı. İLE/||/<> Payda. )
- KUT ve/||/<> KUTSAL/KUTSÎ[Ar.]
( Yaşamak için yenilen şey. | Yiyecek. | Devlet idaresinde güç, yaratıcılık ve yetki bakımından sahip olunan üstün güç. | Mutluluk. | İlâhî bir kaynaktan gelen rahmet, bereket. )
- KUTB ile/ve KUTB-U ÂLEM
- KUTB-I İRŞÂD ile/ve/<> KUTB-I MEDÂR
( Manevi alanda/kilerin. İLE/VE/<> Dünyada/kilerin. [İkisinin de tâbi oldukları imama GAVS denilir.] )
- KUTB-ÜL İRŞÂD ile KUTB-ÜL TASARRUF
( KUTB: Aramayı kesen. )
- KÜTİKÜL[Fr. < CUTICULE] ile KÜTİN
( Yaprakların iki yüzünde bulunan ve suyu sızdırmamasıla bitkinin kurumasına engel olan ince zar. | Kabukluların ve böceklerin örteneğinin koruyucu, kitinli katmanı. İLE Bitkilerin kütiküllerini oluşturan, geçirgen olmayan, bal mumu yapısında nesne. )
- KUTLAMA ile/ve KUTSAMA
- KUTR ve KADR
( Boy. VE Çap. )
- KUTR ile/||/<> NISFU'L-KUTR ile/||/<> MUHÎT
( Çap. | Köşegen. | Çapraz. İLE/||/<> Yarı çap. İLE/||/<> Çevre. )
- KUTSAL/MUKADDES[Ar.] ile/ve/değil İDUK/MÜBÂREK
( Kutsallık, her şeye verilmez. )
- KUTSAMAK ile/ve/||/<> BERAHA[İbr. BEREKET)]
( ... İLE/VE/||/<> Bereket, kutsama, dua. [ברך (B-R-K): Bereket vermek, kutsamak, eğilmek/diz çökmek.] | Tanrı’ya şükran ya da övgü bildirisi. | Günlük dindar yaşamda yiyecekten içeceğe, özel durumlara kadar söylenen kutsama duaları. )
- KUTU[Yun.] ile KOLİ[Fr. < COLIS]
( İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap. | Bu kabın alabildiği miktarda olan. | Elektrik ya da telefon tellerinin toplanıp bağlandığı kap. | Birinde, bir yerde, bir şeyde iyi ya da kötü bir özelliğin fazlalığını belirten bir söz. İLE Posta paketi. | İçinde türlü nesne bulunan çeşitli büyüklükte paket. )
- KUTU ile/ve/değil/||/<> KUKU
- KUTÛ'[Ar.] ile KUTU
( Kuşların göç etmesi. )
- KUTB[çoğ. AKTÂB | KUTÛB] ile ...
( BİR GRUBUN, BİR KAVMİN BAŞI, BİR TARÎK'İN ULU'SU, [GAVS'DEN SONRA GELİR] | KUTUPLARIN KUTBU, DEVRİN KUTBU | ALLAH'IN, O KİŞİYE, TASARRUF KUDRETİ VERMİŞ OLDUĞU VELÎ )
- KUTUB ile/ve/< EBRÂR[Ar. < BERR]
( ... İLE/VE Hayır sahipleri, iyiler, dindarlar. | Kutub'dan sonra veliler arasında 300 ahyâr, 40 abdal, 7 ebrâr, 4 nakîb vardır. )
( Bu dönen dünyanın üzerinde dönmeden durmak. )
- KÜTÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< FİDE/FİDAN
( Büyük ve "güçlü". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< İnce ve "zayıf". )
( Cansızdır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Canlıdır. )
- KUTUP ile/ve/değil EŞİK
- KUTUP ile KUTUP ENGEL
( ... İLE Bir pilde elektromotor kuvveti düşüren polarma olayına karşı gelmek ve elektrik akımının durmasını önlemek için kullanılan kimyasal nesnelerden her biri. )
- KUTUP değil/yerine/= UC
- KUTUP değil/yerine/= UCAY
- KUTUPLU/POLAR BAĞ ile/>< KUTUPSUZ/APOLAR BAĞ
( Elektronların eşit olmayan biçimde paylaşıldığı kovalent bağ. İLE/>< Elektronların eşit biçimde paylaşıldığı kovalent bağ. )
- KUTUR[Ar.]/DİYAGONAL[Fr./İng. < DIAGONAL/E] değil/yerine/= KÖŞEGEN
( Bir çokgende ardışık olmayan ya da çok yüzlüde aynı düzlem üzerinde bulunmayan iki köşe arasına çekilen çizgi. )
- KUVANTUM KURAMI değil/yerine KUVANTUM MEKANİĞİ
( )
( )
( )
- KUVARS[Alm. < QUARZ] ile MOR YAKUT/AMETİST[Fr. < AMETHYSTE]
( Türlü silislerin genel adı. | Billurlaşmış silisin doğada çok yaygın bir türü. İLE Süs taşı olarak kullanılan, mor renkte bir kuvars türü. )
- KUVARS[Alm. < QUARZ] ile YILDIZTAŞI
( ... İLE İçinde, ışık altında parlayan mika tanecikleri bulunan, sarı esmer renkte bir kuvars türü. )
- KUVARSİT[Fr. < QUARTZITE] değil/yerine/= KUM TAŞI
( Kum tanelerinin kaynaşmasıyla oluşmuş bir tür tortul kayaç, kuvarsit. )
- KÜVEZ/KÜWEZ ile KUVÖZ/KÜVÖZ[FR. < COUVEUSE]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Mağrur, kibirli kişi. İLE Erken doğan ya da zayıf doğmuş bebeklerin belirli bir döneme kadar içine yerleştirildiği araç. )
- KÜVLÜK/KÜWLÜK ile KÜVRÜG/KÜWRÜG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kilden yapılmış ufak misketler.[Kurumadan önce ya da kuruduktan sonra yuvarlanarak oynanır.] İLE Kös. )
- KÜVÜK/KÜWÜK ile KÜVÜK[Oğuz]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Eril [hayvan]. İLE Saman. )
- KUVVET/KUDRET ile/ve İSTÎDÂD
( İki uca da açık olan. İLE/VE Birinde kararlılık. )
- KÜYE ile GÜVE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Güve.[Keçe ya da keçeye benzeyen şeyleri yiyen böcek.] İLE ... )
- KUYU ile/ve KAYNAK/KÜZ
- KÜZEÇ ile/||/<>/> KÜZEÇLİK ile/||/<>/> KÜZEÇLİG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Testi, ibrik. İLE/VE/||/<>/> Çömlek yapılacak kil.[KÜZEÇLİK TİTİG] İLE/VE/||/<>/> Bu kile sahip olan kişi. )
- KUZEY YERUCU/ARKTİK[Yun./İng.] ile GÜNEY YERUCU/ANTARTİKA
( Kuzey. İLE Güney. )
( ... İLE Hava, -93 °C'ye kadar düşebilir. )
( ARCTIC vs. ANTARCTICA
North. VS. South. )
- LÂ[Ar.] ile MÂ[Ar.]
- LABİ-/LABİO- ile/||/<> LABİAL
( Dudak, dudaklar. İLE/||/<> Dudaklarla ilgili. )
- LABİL/LABILE[İng.] değil/yerine/= OYNAK | DEĞİŞKEN
- LADEN[Fars.] ile LADİN
( Ladengillerden, beyaz, kırmızı, pembe çiçekli, reçinesi tıpta kullanılan bir ağaççık. | Bu ağaççıktan elde edilen sürme, rastık. İLE Çamgillerden, 50-60 m. kadar yüksekliği olan, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru sarkık, kerestesi ve reçinesi çok beğenilen, çam türüne çok yakın bir orman ağacı. )
( CISTUS LADENIFOLIUS cum PICCA )
- LAFZ ile MÂNÂ ile NAZM
- LAGA-LUGA (ETMEK/YAPMAK)/LAGADA-LUGADA
( Gereksiz konuşmalarda. )
- LÂHİKE/LÂHİKA[Ar. çoğ. LEVÂHİK] değil/yerine/= EK
- LÂHÎZ[Ar.] ile LÂHÎZ[Ar.] ile LÂHİS[Ar.]
( Benzer. İLE Sel suyu, seylâb. İLE Sıcaktan ya da susuzluktan dilini çıkararak soluyan köpek. )
- LÂİK ile LAYIK
- LÂKÂP/LÂKÂB[Ar.] ile/ve/||/<> NAM[Fars.] ile/ve/||/<> SIFAT[Ar.]
( Takma ad. İLE/VE/||/<> Ad. | Ün. İLE/VE/||/<> Birinin görev, ödev, toplumsal ya da tüzel bakımdan yeri ve özelliği. | Bir adın önüne gelerek o adı nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımlardan belirten sözcük. | Yüz, kılık ve dış görünüş. )
- LÂKAP(/B) değil/yerine/= TAKMA AD | SAN/UNVAN["ÜNVAN" değil!]
- LAKAYIK" değil LAKAYIT
- LÂKAYT değil LÂKAYIT/KAYITSIZ
- LAKTOZ[Fr. < LACTOSE] ile KOLOSTRUM[Fr. < COLOSTRUM]
( Sütte bulunan, sütün buharlaşmasıyla kristal durumunda toplanan şeker, süt şekeri [C12H22O11]. İLE İnsanın ve tüm memeli canlıların meme salgısına verilen genel ad. )
- LA'L[Ar.] ile LÂL[Ar.]
( Kırmızı, al. | Kırmızı ve değerli bir süs taşı. | Dudak. İLE Dilsiz. )
- LAL- ile/||/<> -LALİA/LALO- ile/||/<> -LEXİA ile/||/<> -PHASİA/-PHRASİA ile/||/<> -PHEMİA ile/||/<> LİNGU-/LİNGUO- ile/||/<> CİON-/CİONO-/KİONO- ile/||/<> STAPHYL-/STAPHYLO-
( Konuşma, anlaşılmaz sözler söylemek. İLE/||/<> Konuşma organları ya da konuşma ile ilgili, konuşma bozukluğu ile ilgili. İLE/||/<> Konuşma, okuyabilme yeteneği ile ilgili. İLE/||/<> Konuşma, konuşma bozukluğu ile ilgili. İLE/||/<> Bozuk konuşma, konuşma yeteneği, söyleme yetisi. İLE/||/<> Dil. İLE/||/<> Küçük dil, uvula ile ilgili. İLE/||/<> Üzüm salkımı, küçük dil ile ilgili, stafilokokla ilgili. )
- LÂLESAR[Fars.] ile LÂLE-ZÂR[Fars.]
( Sığırcık kuşu. | Lâlelik. İLE Lâlelik, lâle yetişen yer, lâle bahçesi. )
- LAMBUR LUMBUR
- LÂMİ'[Ar. < LEMEÂN] ile LÂMÎ/LÂMİYYE[Ar.]
( Parlayan/parıldayan, parlak, lemeân eden. İLE Lâm harfi biçiminde olan. | Lâm kafiyesi ile düzenlenmiş olan kasîde. | Lâm harfi ile yapılmış isim tamlaması[izâfet terkibi]. )
- LAMİNAT değil LAMİNANT
- LÂ'N[Ar.] ile LÂN[Ar.]
( İlenç, lanetleme. İLE Vefâsızlık, hakikatsizlik. )
- LANGUR-LUNGUR
( Rastgele. )
( Metalsi bir ses çıkararak. | [mecaz] Dikkatsizce, savruk bir biçimde. )
- LAOCOÖN ile/ve/||/<>/> OĞULLARI
- LAP ile LARP
( Yumuşak ve ağır bir şey düştüğünde çıkan sesi anlatan sözcük. İLE Ansızın ve güçlü bir biçimde. )
- LARENJİT/LARİNGİT ile/||/<> FARENJİT
( Gırtlak yangısı ile ses kısıklığı ve boğaz ağrısı. | Ses tellerinin yangılanması ile ses kısıklığı. İLE/||/<> Boğaz yangısı ile boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü. | Boğazın arka bölümünün yangılanması. )
- LARİNGOMALAZİ ile/||/<> LARENJİT/LARİNGİT
( Gırtlak kıkırdaklarının yumuşak olması nedeniyle solunum güçlüğü. İLE/||/<> Gırtlak yangısı ile ses kısıklığı ve boğaz ağrısı. )
- LARVA["LAVRA" değil!] ile/ve/||/<>/> PUPA ile/ve/||/<>/> IMAGO
( [İnsanda] EMBRİYON ile/ve/||/<>/> FETÜS ile/ve/||/<>/> HOMO SAPIENS SAPIENS )
(
)
( CATERPILLAR vs./and/||/<>/> CHRYSALIS vs./and/||/<>/> BUTTERFLY )
- LATEKS[Lat.] ile/değil LASTEKS[İng.]
( Bazı bitkilerin, genellikle süt görünüşünde olan özsuyu. İLE/DEĞİL Kauçuk ve pamuk karışımı bir tür kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )
- LÂTÎF ile/ve/<> EDÎB
( İnce/zarif. İLE/VE Sınırını bilen. )
- LÂTİFE ile/ve/||/<> İDİL ile/ve/||/<> İDİL[Fr. < IDYLLE] ile/ve/||/<> İDİL
( İncelik. | Güldürecek güzel söz ve öykü. İLE/VE/||/<> Hoş bir ırmak. | Nâzik ve sevgi dolu. İLE/VE/||/<> Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir. İLE Şırnak iline bağlı ilçelerden biri. )
- LÂTİF/E ile/ve/||/<> RİKKAT
- LÂTİF/LETÂFET ile/ve/||/<>/> AŞKIN/LIK
- LAUBALİ değil/yerine/= SENLİ-BENLİ
- LAUBALİ/LİK ile LAKAYİT/LİK
- LAV ile/ve LAHAR
( ... İLE/VE Yanardağlarda oluşan çamur akıntısı. )
- LAV/LAW ile MUM
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Mühür mumu. İLE ... )
- enem.[Lat. < ENEMA]/LAVMAN[Fr.] ile TENKIYE[Ar. < NAKY]
( Kalınbağırsağı, anüs yoluyla su fışkırtarak yıkama. | Bu işlem için kullanılan aygıt ve sıvı. İLE Ayıklayıp temizleme. | Kalın bağırsağa su verme ve bu işlem için kullanılan alet. )
- LAVROVİT[Fr.] ile LAVSONİT[A. Camper Lawson'un adından]
( Piroksen grubundan, doğal silikat. İLE Hidratlı alüminyum ve kalsiyum çift silikatı. )
- LAVUK[Kürtçe(Kurmanci) < LAWİK: Oğlan çocuğu. < LAW: Oğul/oğlan.][argo] değil/yerine/= GEREKSİZ KONUŞAN
( Gereksiz konuşan kişi. | Önemsiz konular üzerinde fazlaca duran, hareketleri ve sözlerinde meymenet olmayan kişi. )
- LAYLON değil NAYLON
- LÂZIM/LÜZÛM(LU)[Ar.] değil/yerine/= GEREK(Lİ)
- LEBÂN[Ar.] ile LEBBÂN[Ar.]
( Göğüs. İLE Sütçü. )
- LEBLEBİ =
( [ LEB-LEB-Î ]
Dudaklara göre olan, dudakları meşgul eden, ağız ve dudaklarla meşgul olunan.
[ LEB[Fars.]: Dudak. ] )
- LEC[Fars.] ile LECC ile LEÇ[Fars.]
( Tepme. İLE Dar şey. | İnad etme, ayak direme. İLE Yanak. | Yüz. )
- LECÂC/LECÂCET[Ar.] ile LECCÂC[Ar.]
( Ayak direme, çekişme. İLE İnatçı. | İnatçılık. )
- LED:
EDGE-LIT ile FULL-ARRAY ile RGB ile OLED ile QLED
- LED ile OLED ile QLED ile QD-OLED ile MİNİ-LED
( LED(LIGHT EMITTING DIODE vs. ORGANIC LIGHT-EMITTIING DIODE vs. QUANTUM DOT vs. ... vs. ... )
- LEHİM[Ar.] ile PÜRMÜZ[Primus marka adından]["HÜRMÜZ" değil!] ile/değil/yerine KAYNAK
( Ergime noktaları düşük metalleri tutturma işlemlerinde kullanılan, kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı. | Bu alaşımla yapılan işlem. İLE Genellikle metalleri lehimlemede kullanılan, güçlü alev çıkaran, benzin ya da gazla çalışan araç. İLE/DEĞİL/YERİNE İki metal ya da yapay parçayı, ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırarak yapıştırma. )
- LEİO-/LİO- ile/||/<> LAMİN-
( Düz. İLE/||/<> Düz plak. )
- LEKSİKOLOJİ[Fr., İng.] değil/yerine/= SÖZCÜKBİLİM/SÖZLÜKBİLİM
- LEM'[Ar.] ile LEMH[Ar.]
- LEM'A[Ar.] ile/ve BALG/BALK
( Parıltı, parlayış. İLE/VE Ufukta görülen parıltı. )
- LEMEÂT[Ar. < LEM'A] ile LEMEHÂT[Ar.]
( Parıltılar, parlayışlar. İLE Bir kezlik bakışlar, bir göz atışlar. )
- LEMMÂ[Ar.] ile LEM[Ar.]
- LEP- ile/||/<> LEPİD-/LEPİDO- ile/||/<> -LEPSİA/-LEPSİS
( Havale, almak. İLE/||/<> Pul, kepek. İLE/||/<> Nöbet, paroksismal atak. )
- LEŞ[Fars. < LÂŞE] ile/değil/||/<> CESET
- LES'/LEDG[Ar.] ile MELDÛG[Ar. < LEDG]
( Yılan, akrep gibi hayvan ya da böceklerin sokması. )
- LETAL/LETHAL[İng.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ
- LEV ile LEVA
( Romanya para birimi. İLE Bulgar para birimi. )
- LEVHA[Ar.]/TABELA[İt. < TABELLA] ile ARMADURA[İt. < ARMATURA]
( Bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha. Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret ya da resim bulunan, tahta ya da sac parçası. | Hastahane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge. | Hastahanelerde her hastanın gündelik yemek ve ilacının yazıldığı kâğıt. İLE Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha. )
- LEVHA[Ar.] ile ANTERLİN/ENTERLİN[Fr.]
( ... İLE Basımcılıkta, satır aralarını denkleştiren ince kurşun levha. )
- LEVO-/LAEVO- ile/||/<> SİNİSTR-/SİNİSTRO-
( Sol, solda. İLE/||/<> Sol, sola yönelik, sola doğru, sol yanı gelişmiş, sol. )
- LEYLEK ile MURABIT/MURABUTKUŞU
( ... İLE Uzunbacaklılardan, leyleğe benzeyen, gagası iri ve uzun bir kuş. )
( ... cum LEPTOPTILUS )
- LİBÂS[Ar.] ile LİBS[Ar.]
( Giysi. İLE Kâbe'ye örtülen örtü. )
- LİEN-/LİENO- ile/||/<> SPLEN-/SPLENİ-/SPLENİA-/SPLENO-
( Dalak, dalakla ilgili. İLE/||/<> Dalakla ilgili. )
- LİG- ile/||/<> PEC- ile/||/<> -PEXİA/-PEXİC/-PEXY ile/||/<> PON-/PONT-
( Bağ, bağlanma. İLE/||/<> Bağlamak. İLE/||/<> Bağlama, fiksasyon. İLE/||/<> Köprü, bağlantı. )
- LİGATURA/LİKADURA ile ...
( Gemide kullanılan bir ip. )
- LİKA'["ka" uzun okunur] ile LÎKA[Ar.]
( Görme, rastgelip kavuşma. | Yüz, çehre. İLE Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek, lök. )
- LİKEFAKSİYON/LIQUEFACTION[İng.] değil/yerine/= SIVILAŞIM
- LİKİDİTE/LIQUIDITY[İng.] değil/yerine/= AKIŞKANLIK
- -LIKIN/-LIQIN ile -LİKİN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- LİKİT/LIQUİD[İng.] değil/yerine/= SIVI
- LİNEER/LINEAR[İng.] değil/yerine/= DOĞRUSAL
- LİNK ile LINK[İng.]/URL
( Atın eşkin yürüyüşü. İLE İlişim, ilişik, bağlantı.[site bağlantısı, url] )
- liq.[Lat. < LIQUOR] değil/yerine/= SIVI İLAÇ, LİKÖR
- LİR/LÂVUTA/LAVTA/BER-BATT[Ar., Fars.]/LYRE[Fr.] ile ...
( Eski Türk'lerin kopuzu ile aynıdır. Kiriş tellerinin iki yanında ikişer demir tel olduğu ve Muğla'da icat edildiği söylenilir. )
- LÎSAN ile/değil LİSÂN
( İstanbul ağzı. İLE Anadolu ağzı. )
- LİSANS[İng. < LICENCE] değil/yerine/= YETKİ BELGESİ / YETKİNLİK
- LİSTE[İng. < LIST] yerine DİZİN/DİZELGE/DÖKÜM
- LİTERATÜR[Fr./İng. < ] değil/yerine/= YAZINCA
- LİTU ile LİYU
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Şehriye, su, buz ya da kar gibi şeylerle soğutulur. Sonra bunun içine çeşniler konur, serinletici bir yiyecek olarak yenir. İLE Kuruduğu zaman sert kil haline gelen çamur. )
- LİYAZ ile/>< LİGAZ
( Moleküller arası bağları kıran enzim. İLE/>< Moleküller arası bağları oluşturan enzim. )
- LOBELYA[Lat. LOBELIA] ile ...
( Salkım durumunda, mavi çiçekleri bulunan, bir ya da çok yıllık, Kuzey Amerika bitkisi. )
- LOBUT[Ar. < NEBBUT]["LABUT" değil!] değil/yerine SOPA
( Kalın, kısa ve düzgün sopa. | Kol gücünü geliştirmek için kullanılan jimnastik aracı. [gürgenden] | Bovling oyununda devrilmesi amaçlanan, alt bölümü geniş, üst bölümü tek boğumlu, çeşitli malzemeden yapılmış hedef. )
- LOJİSTİK = HESAP = LOGISTIC[İng.] = LOGISTIQUE[Fr.] = LOGISTIK[Alm.] = LOGISTIKE[Yun.]
- LOKOMOTİF[Fr./İng. < LOCOMOTIVE] ile/ve/||/<> AMİGO[İsp.]
( Tren vagonlarını çeken makina. | Öncü. İLE/VE/||/<> Arkadaş. | Spor yarışmalarında taraftarları coşturan kişi. )
- LOKSTAY/LOXTAY ile KUMAŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Üzerinde sarı pullar olan kırmızı renkte süslü bir Çin kumaşı. İLE ... )
- LÖNK ile/değil LÖK
- lot.[Lat. < LOTIO] değil/yerine/= İLAÇLI SU, LOSYON
- LUÇNUT[Kençek]/KÖÇNÜT/KÖÇÜT ile HİZMET
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Buğday ve benzeri bitkilerin temizlenmesine yardım etme.[Köylüler birbirine köle ya da hayvan yollayarak harman dövme işinde yardımlaşır.] İLE ... )
- LÜKSASYON/LUXATION[İng.] değil/yerine/= ÇIKIK
- LUP[İng. < LOOP] değil/yerine/= DÖNGÜ
- LUTE- ile/||/<> XANTH-/XANTHO- ile/||/<> CİRRH- ile/||/<> CHLOR- ile/||/<> ERYTHR-/ERYTH-/ERYTHRO- ile/||/<> RHOD-/RHODO- ile/||/<> CEPT- ile/||/<> CYAN-/CYANO- ile/||/<> AURİ-/AURO-
( Sarı. İLE/||/<> Sarı. İLE/||/<> Siroz, portakal sarısı. İLE/||/<> Açık yeşil, klorla ilgili. İLE/||/<> Kırmızı, erythro cyto-'nun kısaltılmış biçimi. İLE/||/<> Kırmızı. İLE/||/<> Al. İLE/||/<> Mavi, mavimsi. İLE/||/<> Altın. )
- LÜZUM/HACET/İCAP değil/yerine/= GEREK/İSTER
- LUZÛMİYYE ile İTTİFÂKIYYE
( Gereklilik bildiren.(Eğer Güneş doğarsa gündüz olur). İLE Rastlantı bildiren.(Eğer insan düşünense, eşek de anırandır). )
- LY-/LYO- ile/||/<> LYS-/LYSİ-/-LYSİS/LYSO-/-LYTİC ile/||/<> MALAC-/MALACİA-/MALACO-
( Çözünmüş, erimiş. İLE/||/<> Gevşeme, çözünme, ayrılma, indirgenme, kurtulma, paralizi, cerrahi yolla yapışıklıkların açılması, yumuşama, serbestleşme. İLE/||/<> Yumuşama, yumuşaklık. )
- MÂ'[Ar. çoğ. MİYÂH] ile MÂ-[Ar.] ile MA'/MAA[Ar.] ile MÂ[Ar.]
( Su. İLE O şey ki, şu nesne, ...daki. | Olumsuzlama/nefi edatı. İLE İle, beraber, birlikte. İLE Biz. )
- -MA ile MA/MAH ile MA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Buyrum kipindeki eylemlere gelen ve olumsuzluk bildiren bir ilgeç. İLE "İşte! | Al!" anlamına gelen bir ilgeç. İLE Oğlak ve kuzu sesinin bir yansıması. )
- MAÂBİD[Ar. < MA'BED] ile MAÂBÎD[Ar. < MA'BÛD]
( İbâdet edilecek yerler, tapınaklar. İLE İbâdet edilecek yerler. )
- MAALESEF[Ar.]["MALESEF" değil!]/DERDÂ[Fars.] değil/yerine/= NE YAZIK Kİ
- MAA-MÂ-FÎH[Ar.] ile BİNÂEN ALEYH[Ar.]
( Bununla birlikte, (b)öyle iken, (b)öyle ise de. İLE Bunun üzerine, bundan dolayı. )
- MAAN[Ar.] ile MAÂN[Ar.]
( Beraber, birlikte. İLE Mekân. )
- MAAŞ/MAHİYE[Fars., Ar.]["MAYIŞ" değil!] değil/yerine/= AYLIK
- MAÂZIR[Ar. < ME'ZER] ile MAÂZIR[Ar. < MA'ZERET] ile MAÂZÎR[Ar. < Mİ'ZÂR]
( Sığınılacak yerler. İLE Mâzeretler. İLE Perdeler. )
- MÂ-BA'D ile/ve MAK'AD
- MÂBED/MÂBET[Ar.] değil/yerine/= TAPINAK
- MÂBED ile/ve/değil/<> MİTOLOJİK MÂBED
( Fiziksel ve mekânsal. İLE/VE/DEĞİL/<> Zihinsel ve içsel merkezli. )
( İntisâb/inisiyasyon, içsel mâbedin oluşturulmasını başlatır/sağlar. )
( Mâbed, ferâgat ahlâkıyla kurulur. )
- MÂBEYAN ile/||/<> MÂBEYİN ile/||/<> SELÂMLIK
( Konaklarda, harem ile selâmlık arasındaki daire. İLE/||/<> Sultan sarayında harem dairesi ile dış daireleri arasındaki bölüm. İLE/||/<> Saray, köşk ve konaklarda erkeğin bulunduğu ve erkek konukların alındığı bölüm. )
- MAÇ[İng. MATCH] değil/yerine/= KARŞILAŞMA/EŞLEŞME
- MACERA[Ar.]/SERÜVEN[Fars. SERVAN]/SERGÜZEŞT[Fars.]/AVANTÜR[Fr. AVENTURE | İng. ADVENTURE] değil/yerine/= OLAYCA
- MADÂ/MAZÂ[Ar.] ile MÂ-ADÂ[Ar.]
( Geçti. İLE Başka, fazla, gayrı. )
- MADDE ile/değil MADDÎ
( Görünmez. İLE/DEĞİL Görünür. )
- MADDE > MEVCUD > VUCUD
- MADDEN değil MADDETEN[Ar.]/EYCE
- MADDÎ ile/ve/değil/>< MÜCERRED
( ... İLE/VE/DEĞİL/>< Maddî olmayan. )
- MADRÛB ile/||/<> MADRÛB FÎH ile/||/<> TAD'ÎF
( Çarpılan. İLE/||/<> Çarpan. İLE/||/<> İki katını alma işlemi. )
- MADUR değil MAĞDUR
- MAGÂNİM[Ar. < MAGNEM] ile MAGÂRİM[Ar. < MAGREM]
( Ganimetler, düşmandan ele geçirilen mallar. İLE Ödenilecek borçlar, diyetler. )
- MAĞARA ve/> MAĞAZA
- MAĞAZA ile/ve/<> REYON[Fr. < RAYON]
( ... İLE/VE/<> Bir mağazanın yalnız bir tür eşya satılan bölümü. )
- MAĞDUR ile/ve/||/<> MUZDARİP/MUZTARİB[< DARB]
- MAĞDUR/İYET ile MAHCUB/İYET
- MAGNİTÜT/MAGNİTUDE[İng.] değil/yerine/= BÜYÜKLÜK | ÖNEM
- MAGRİS[Ar. < GARS | çoğ. MAGARİS] ile MAGRİZ[Ar. çoğ. MAGARİZ]
( Fidanlık, fidan yetiştirilen yer. İLE Bir şeyin dahil edildiği yer, bir şeyin çıktığı, büyüdüğü geliştiği yer, kuyruk dibi. | Büyükayı[Dübb-i Ekber] denilen yıldız takımının dörtgeniyle kuyruğunun birleşme noktasında bulunan, kümenin dördüncü parlak yıldızı. )
( ... cum URSUS MAJORIS )
- MAĞRUR ile/ve/değil/yerine/||/>< MAĞDUR
( Mağdur olan, mağrur olur. )
( "Mağrurun" değil mağdurun yanında olmayı yeğleriz/yeğlemeliyiz... )
- MAGRÛS/E[Ar. < GARS] ile MAGRÛZ[Ar.]
( Toprağa dikilmiş. İLE Taze. )
- MÂHÂBİS[Ar. < MAHBES] ile MAHÂBÎS[Ar. < MAHBÛS] ile MAHÂBİZ[Ar. < MAHBEZE]
( Hapishaneler. İLE Hapsedilmiş, bir yere kapatılmış olanlar. İLE Ekmek fırınları/dükkanları. )
- MAHÂFİL[Ar. < MAHFİL] ile MAHÂFİR[Ar. < MİHFER/E]
( Oturulacak, görüşülecek yerler, toplantı yerleri. | Büyük camilerde, sultanlara ya da müezzinlere ayrılmış etrafı parmaklıkla çevrilmiş olan yerler. İLE Hattatların, yanlışı kazımakta kullandıkları, bir çeşit kalemtraş. | Beller. Kazmalar. )
- MAHALL[Ar. < HULÛL | çoğ. MAHÂLL] ile MAHÂLL[Ar. < MAHALL]
( Yer. İLE Yerler. )
- MAHALLE ile/değil/||/<> MAHAL'E
- MÂHÂZÂ/MAAHÂZÂ değil/yerine/= BUNUNLA BİRLİKTE, BÖYLEYKEN, BÖYLE İSE DE
- MAHÂZÎL[Ar. < MAHZÛL] ile MAHÂZÎR[Ar. < MAHZÛR]
( Rezil/rüsva olan kişiler. İLE Sakınılacak, korkulacak, hazer olunacak şeyler, engeller, sakıncalar. )
- MAHBES[Ar. < HABS] ile MAHBEZ[Ar. çoğ. MAHÂBİZ]
( Hapsolunma yeri, hapishane, zindan, cezaevi. İLE Ekmek fırını/dükkanı. )
- MAHCÛB ile MEKŞUF
- MAHDUT[Ar. < HADD] ile/ve/||/<>/>/< MAZBUT[Ar. < ZABT]
- MAHFUZ[Ar.]["MAFUZ" değil!] değil/yerine/= SAKLANMIŞ/KORUNMUŞ
( MAHFUZEN: Gözaltında olarak. )
- MÂHÎ[Ar. < MAHV] ile MÂHÎ[Fars. | çoğ. MÂHİYÂN]
( Yok edici/mahvedici, yok eden/mahveden. İLE Balık. | Güneybalığı'nın a yıldızı. [Fr. FORMALHAUT] | Aylık. )
- MAHİYET[Ar.] ile MAİYET[Ar.]
( Öz. İLE Tören alayı. )
- MÂHİYET ile/ve/<> MÂLİYET
- MAHKÛMİYET ile/ve/> MAHRÛMİYET
( İki ucta da olmayacak/kalmayacak biçimde hareket etmek gerek. )
- MAHLEB[Ar. çoğ. MAHÂLİB] ile MAHLEB[Ar.]
( Aslan, kedi, doğan gibi hayvanların çengelli pençeleri. İLE İdris ağacı. | Bal. )
- MAHLEB[Ar.] ile MAHLEB[Ar. çoğ. MAHÂLİB]
( Gülgillerden, 6-10 m. yüksekliğinde bir ağaç. Kokulu kiraz, İdris ağacı. | Bu ağacın, baharat olarak kullanılan, nohut büyüklüğündeki yemişi. | Bal. İLE Aslan, kedi, doğan gibi hayvanların çengelli pençesi. )
( PRUNUS MAHALEB cum ... )
- MAHREF[Ar.] ile MA'REF[Ar.]
( Yemiş sepeti. İLE Yüzün, sürekli açık görünen yeri/yerleri. )
- MAHREM[Ar. < HARÂM | çoğ. MAHÂRİM] ile MAHREM[Ar.]
( Haram. Şeriatın yasak ettiği şey. | Nikâh düşmeyen, şeriatçe evlenilmesi yasak edilen. | Şeriatçe, kadının kendinden kaçmadığı erkek. | Biriyle çok samimi, içli-dışlı olan. | Gizli olan, herkese söylenilmeyen. | Herkesçe bilinmemesi gereken. | Tanrı'nın sırlarını öğrenmeye başlayan kişi. İLE İki dağ arasındaki yol. )
- MAHRÛMİYET ile/ve/||/<>/> MAĞDURİYET
- MAHRÛT ile/||/<> MAHRÛT KÂİM ile/||/<> MAHRÛT MÂİL ile/||/<> MAHRÛT MUDALLA ile/||/<> MAHRÛT NÂKIS
( Koni. İLE/||/<> Dik koni. İLE/||/<> Eğik koni. İLE/||/<> Çokgen koni. İLE/||/<> Kesik koni. )
- MAHŞER[Ar.] ile MAŞER[Ar.]
( Kıyâmet günü dirilenlerin toplanacaklarına inanılan yer. | Büyük kalabalık. İLE İnsan topluluğu, toplum. )
- MAHSUB[Ar. < HİSÂB | çoğ. MAHÂSİB] ile MAHSÛB[Ar.]
( Hesaba katılmış, hesap edilmiş. | Büyük bir zâta mensup kişi. İLE Kızamık çıkarma. )
- MAHSÛD[Ar. < HASED] ile MAHSÛD[Ar.]
( Kıskanılan, hased olunan/edilen. İLE Ekini biçilmiş, hasad edilmiş. | Biçilmiş ekin. )
itibarı ile 9.709 başlık/FaRk ile birlikte,
9.709 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(23/40)
(1996'dan beri)