Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 33.765 başlık/FaRk ile birlikte,
33.765 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(37/136)


- ECİR/ECR[Ar. < UCÛR] ile ECÎR[Ar. < ECR]

( Bir iş/hizmet karşılığında verilen şey. | Âhirete ait ödül/mükâfat, sevap. | Ücret. İLE Ücretle çalışan, gündelikçi. )


- ECLA'[Ar.] ile ECLÂ[Ar. < CELÎ]

( Kısa dudaklı ve miskin adam. İLE Pek belirli, çok âşikâr. )


- ECLIPTIC PLANE and TILT

( %23,5 and % 22 - 24,5 )


- ECONOMETRİCS ile/||/<> PURE ECONOMİCS

( Econometrics istatistiksel yöntemlerle ekonomik verileri analiz ederken İLE pure economics kuramk ekonomik modeller geliştirir )

( Formül: Regression analysis )


- ECRÂM ve/<> ECSÂM

( Cirim. VE/<> Cisim. )

( Uzayda.VE/<> Dünyada. )

( Ay üstü. VE/<> Ay altı. )

( 4 öğeden/unsurdan oluşmayan. VE/<> 4 öğeden/unsurdan oluşan. )

( Güneş. VE/<> Madde. )


- ECR-İ HASS ile/ve/<> ECR-İ MÜŞTEREK


- ECT-/ECTO- ile/||/<> -ECTASİA/-ECTASİS ile/||/<> -ECTOMİZE ile/||/<> -ECTOMY ile/||/<> -CENOSİS ile/||/<> -STEREİSİS ile/||/<> ECTRO-

( Dış, dışta, olmaksızın. İLE/||/<> Dilatasyon, genişleme. İLE/||/<> Eksizyondan uğrama. İLE/||/<> Cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Akıntı, cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Bir bölümün cerrahi olarak çıkarılması, eksiklik. İLE/||/<> Doğuştan, konjenital olarak eksik. )


- ECZACI değil/yerine/= EMCİ


- ECZACIBAŞI DİSPANSERİ :

( Tarabya çarşısı içinde bulunan Eczacıbaşı Dispanseri, Eczacıbaşı ailesi tarafından yaptırıldığı için bu isimle anılmakta olup, hizmet vermeye devam etmektedir. )


- ECZACIBAŞI SAHİLHANESİ :

( Yeniköy Tarabya Yolu üzerindedir. 19. yy. ın sonlarında da inşâ edilen yalının ilk sahibi Mobil Şirketi Balkanlar Umum Müdürü A.V. Walter'di. Bu nedenle Walter Yalısı olarak da bilinir. Yalıyı bilahare Eczacıbaşı ailesi satın aldı ve onların adı ile tanındı. )


- ECZANE ile/değil APOTHEKE[Yun.]

( ... İLE/DEĞİL Eski Yunan ve Roma evlerinde, yiyecek ambarı ve özellikle şarap mahzeni. )


- ECZEM[Ar. < CÜZÂM] ile ECZEM[Ar.]

( Cüzâmlı, miskinlik illetine uğramış olan. | Parmakları ya da eli kesik kişi. İLE Burnu kesilmiş. )


- ED ile ED
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İşlenmiş, üretilmiş herhangi bir şey. [Süslü bir kumaş ya da benzerleri.] İLE İyiye işaret olan herhangi bir şey. )


- EDA/EXPLANATORY DATA ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= KEŞİFSEL VERİ ÇÖZÜMLEMESİ


- EDÂ ile EDÂ

( Davranış, tavır. | Naz, işve. | Anlatış yolu. İLE Verme, ödeme. | Namazı kılma, yerine getirme. )


- EDÂ ile/ve/<>/değil KAZÂ

( Namazın, vaktinde kılınması. İLE/VE/<>/DEĞİL Vaktinde edâ edilemeyen namazın, başka bir vakitte farzının kılınması. )


- EDAT/ZARF/ADPOSITION(PREPOSITION / POSTPOSITION) değil/yerine/= İLGEÇ/BELİRTEÇ/SARMIK(ADVERB) [dilb.]


- EDB ve/||/<>/> İAE

( Elinde, diline ve beline sahip olmak. VE/||/<>/> İşine, aşına ve eşine sahip çıkmak. )


- EDEB[çoğ. ÂDÂB] -ile

( İYİ TERBİYE, NEZÂKET, ZARÂFET | ELİNE, DİLİNE, BELİNE SAHİP OLMAK [ELİF, DAL, BE] | DAVET, ÇAĞRI | ÜST SEVİYE AHLÂKI | ALLAH'A YAKLAŞMANIN ÖLÇÜSÜ )


- EDEB ile/ve ÂDÂB

( Elif, Dal, Be. Edebli olmak, eline, diline, beline sahip olmak anlamını taşır. İLE/VE Edeb'in çoğulu. )

( Âdap eksikliği, öze dair bilginin eksikliğindendir. )

( EDEB YÂ HÛ )


- EDEB ve ADÂLET

( Yerli-yerince hareket etmek. VE Yerli-yerinde olmak. )


- EDEB ile/ve/||/<> AHLÂK ile/ve/||/<> MATEMATİK

( İnsanlığın gelişimindeki/tarihindeki üç önemli eşik. )


- EDEB ve/<>/= DİL

( BREEDING and/<>/= LANGUAGE )


- EDEB ve EDEBİYAT

( Söylemesini bilmeyen, eylemesini bilemez. )


- EDEB ile/ve EMNİYET


- EDEB ile/ve ERKÂN

( Muktezâ-yı hal üzere söylemek ve eylemek. İLE/VE ... )


- EDEB ile/ve/<> HAYÂ

( : ZİNNÛREYN )


- EDEB ve/> İLİM

( Edep, ilimden önce gelir. )


- EDEB ve/<>/> İMAN ve/<>/> İLİM ve/<>/> AMEL ve/<>/> İHLÂS


- EDEB ve/=/<> İRFAN


- EDEB ile/ve KORKU


- EDEB ile/ve/<> SAMİMİYET

( Ne kadar samimi olunsa da edebten uzaklaşmamak gerekir! )


- EDEB ve/=/<> TEVHİD


- EDEB ile/ve USÛL


- EDEB ile/ve/<> ZARÂFET


- Edeben SUS!!!


- EDEB-İ HAKİKAT ile/ve/||/<>/> EDEB-İ CEMÂL


- EDEBÎ (OLAN) ile/ve/||/<>/>/< EBEDÎ (OLAN)


- EDEBÎ (OLAN/LAR, ALAN/LAR, KONU/LAR) ile/ve/<> MANEVÎ (OLAN/LAR, ALAN/LAR, KONU/LAR)


- EDEBÎ TANIM/YAKLAŞIM ile FELSEFÎ TANIM/YAKLAŞIM


- EDEBÎ ZENGİNLİK ile/ve FELSEFÎ FAKİRLİK


- EDEBÎ ve/> EBEDÎ


- EDEBİ ile EBEDİ


- Edebinle KONUŞ!!!


- EDEBİYAT ile/ve EDEBÎYAT

( Dili, dildeki göstergeleri, dil üzerinden ve dil aracılığıyla dile getirmenin dili. İLE/VE Tasavvufun dile getirilişi. )


- EDEBİYAT ve/<> İLÂHİYAT


- EDEBİYAT ile/ve TARİH

( Bilim olarak görülmese de her âlimin bilmesi gerekir. )


- EDEBİYAT[Ar.] ile/=/||/<> YAZIN

( "EDEB" sözcüğünün uzatmalı -Î eki ile "Edeb'e ait olan", "Edeb alanında bulunan" anlamının, -YÂT eki [Türkçe'deki -SEL eki] ile çoğulu olarak kullanımıdır.
Bir şeyi düşünür, dile getirir ve yazarken, paylaşıma, aktarıma sokarken sahip olunması gereken dikkat, incelik(rikkat), titizliklerin önemini eserde yansıtmak üzere vurgu olarak ve -çoğul olarak ifade edilişiyle- önemini işaret etmek üzere bu adı almıştır.
[ Bugünkü Türkçe kullanımıyla "YAZIN" olarak, niteliksel özelliğinden çok
nesnesinin üzerinden tanımlanmaktadır. ] )


- EDEBİYATTA/ŞİİRDE:
ÇİFT DİLLİLİK ile ÇİFT DİLLİLİK ile ÇİFT DİLLİLİK

( Sanatın kendi özgür yapısında. İLE Siyasi baskı altında. İLE Bilinçdışında. )

( Sanatın kendi olanakları açısından. İLE Siyasi baskılar altında oluşmuş, bilinçli anlamda kurulmuş olan. İLE Bilinçdışına atılmış simgelerin etkileşimli ve travmatik dışavurumları ile. )


- EDEBLİ OLMALI!


- EDEB(SİZ/LİK) ile/ve AHLÂK(SIZ/LIK)

( İçte. İLE/VE Dışta. )

( [olmaması] Ayıptır. İLE/VE Suçtur. )

( [olmaması] Açıkça yapılır. İLE/VE Gizlice yapılır. )

( [olmamasında] Utanmaz. İLE/VE Utanır. )

( [olmamasında] İğrenilir. İLE/VE Kızılır. )

( Kavramsal/kurumsal/meslekî. İLE/VE Kişisel. )

( Çoğul. İLE/VE Tekil. )


- EDEN BULUR (KADER[Ar. < KADAR]/KARMA[Hintçe]) ile/ve/||/<>/> NE EKERSEN, ONU BİÇERSİN


- EDEN / KILICI -ile

( AGENT )


- EDEN > BULUR


- EDEP ve/||/<>/< AKIL

( Kişinin, aklı kadar edebi; edebi kadar da ederi vardır. )


- EDEP/TERBİYE değil/yerine/= GÖRGÜ/İNCELİK/İYİ KILINÇ


- EDEP/EDEB ve/||/<> HİKMET

( Sağa sola fazla "bakmayanın" sahip olabildiği. VE/||/<> Fazla konuşmayanın sahip olabildiği. )


- EDEPLİ:
FELSEFECİ ve/||/<> MATEMATİKÇİ ve/||/<> HUKUKÇU

( Ancak, felsefeci, matematikçi ve hukukçular edeplidir.[Ancak, dile hâkim olabildikleri ve sorgulayabildikleri oranda.] [Ne hareketi/sporu temel/öncelikli alan, ne bilimsel tutarlılığı olan, ne de sanatsal duyarlılığı ile sınırları/nı aşan.] )


- [ne yazık ki]
EDEPSİZ ile/değil/yerine/>< EDEPLİ

( Bildiği sözcükler kadar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilmediği sözcükler kadar. )


- EDEPSİZLERE SUSMAK değil EDEBEN SUSABİLMEK


- EDEPSİZ/LİK ile/ve/||/<> AHLÂKSIZ/LIK


- EDEPSİZLİK" ile/değil/yerine COŞKU


- EDEPSİZ/LİK ile/ve/değil/||/<> MÜSTEHCEN/LİK


- EDGE ile/ve/||/<> FRINGE

( Eşik. İLE/VE/||/<> [Kuantum] Işık/parçacık yansımalarının arasındaki [0 | arasındaki] eşik. )


- EDİB ile MUHARRİR


- EDİB ve/||/<> NAZİK ve/||/<> HAZİK

( Sözümüzde. VE/||/<> Davranışımızda. VE/||/<> İşimizde[ustalığımızda]. )


- EDİLGEN ile/ve/değil/||/<>/< ETKİN OL(A)MAYAN


- EDİLGİN = MÜNFAİL = PASSIVE[İng.] = PASSIF[Fr.] = PASSIV[Alm.] = PASSIVUS[Lat.] = PASIVO[İsp.]


- EDİLGİNLİK, TUTKU = PASSION[İng., Fr.] = LEIDENSCHAFT[Alm.] = PASSIO[Lat.]


- EDİM = FİİL, AMEL = ACT[İng.] = ACTE[Fr.] = AKT[Alm.] = ACTUS[Lat.] = ENERGEIA[Yun.] = ACTO[İsp.]


- EDİMSELLİK:
DOĞADA ve/||/<>/> TİNDE

( İkisinde de kuvvettir. )


- EDİMSEL/LİK = BİLFİİL = ACTUAL/ITY[İng.] = ACTUEL/ITÉ[Fr.] = AKTUELL, WIRKLICHKEIT[Alm.] = ACTUALITAS[Lat.] = EFECTIVO[İsp.]


- EDİSYON/EDİT yerine DÜZENLEME


- ED'İYE[< DUÂ] ile/ve/<>/> HEDİYE

( Yalvarmalar, yakarmalar. İLE/VE/<>/> Armağan. )


- EDİZ ile EDİZ TAG ile EDİZ YER ile EDİZLİK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Herhangi bir şeyin yükselmiş durumu. İLE Aşılamayan dağ. İLE Yüksek yer. [Yüksek başka bir şey için de kullanılabilir.] İLE Yükselti, yükseklik. )


- EEG/ELEKTROENSEFALOGRAM ELECTROENCEPHALOGRAM[İng.] değil/yerine/= BEYİN ELEKTRİK ÇİZGESİ

( )


- EFDAL[Ar. < FÂDIL/FÂZIL] ile EFDÂL[Ar. < FAZL]

( Daha erdemli/fazîletli. | En üstün/âlâ. İLE Fazlalar/ziyâdeler. | İyilikler, ihsanlar, meziyetler, lütûflar. )


- EFE, PROF. DR. ASUMAN (ARDAHAN, 1955 - 2010) :

( İ.Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi. İlkokul, Ortaokul ve Lise öğrenimini Ereğli'de (Zonguldak) tamamladı. 1972'de girdiği İ.Ü. Fen Fakültesi Botanik Bölümünden 1976 yılında mezun oldu. 1978'de İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Botaniği Kürsüsünde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı. Bilahare açılan sınavları kazanarak aynı kürsüde asistan oldu. 1981'de "Liquidambar orientalis Mill. (Sığla Ağacı) ın Morfolojik ve Palinolojik Özellikleri Üzerine Araştırmalar" konulu doktora çalışması ile 1986 da "Orman Botariği dalında "Doktor" unvanını aldı. 1990'da Doçent ve 1996 yılında da Profesör oldu. 08.06.2010 tarihinde meydana gelen kazada hayatını kaybetti. Otsu Bitkiler Sistematiği Ders Kitabı 1989, F. Yaltırık ile birlikte, "İstanbul Adalarının Doğal ve Egzotik Bitkileri, 1993. F. Yaltırık ile birlikte", "Dendroloji Ders Kitabı, 1994, F. Yaltırık ile birlikte" isimli kitapları var. )


- EFEKT ile EFEKTİF ile EF(F)EKTÖR

( Etki. İLE Etkin, etkili. İLE Etkileyen. )


- EFEKTİF[İng. < EFFECTIVE/EFFECTIF(Fr.)] değil/yerine/= ETKİLİ


- EFEMİNE ile METROSEKSÜEL


- EFENİM" değil EFENDİM


- EFERENT/EFFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN


- EFFAK[Ar.] ile EFFÂK[Ar. < İFK]

( Ticaret için tüm dünyayı gezen. İLE Fazla iftirâ eden. )


- EF(F)ERENT ile EF(F)ÜZYON

( Götüren. İLE Sıvı [birikimi]. )


- EFFICACY ile EFLÜKS/EFFLUX

( Etkinlik. İLE Dış atım. )


- EFHÂM[Ar. < FEHM] ile EFHAM[Ar. < FEHÎM]

( Zihinler, anlamalar, idrâkler. İLE En ulu, çok şeref sahibi, daha fehâmetli. )


- EFHÂS[Ar. < FAHS] ile EFHÂZ[Ar. < FAHZ]

( Herşeyin içi/boşlukları. İLE Yakın akrabalar. )


- EFHÂS[Ar.] ile EFHÂZ[Ar. < FİKR]

( Daha fakir ve muhtaç. İLE Düşünceler. )


- EFRA'[Ar.] ile EFRÂH[Ar. < FERH] ile EFRÂH[Ar. < FERAH]

( Vesveseli, kuruntulu. | İşi gücü olmayan. İLE Piliçler. | Piçler. İLE İç açıklıkları, sevinmeler. )


- EFRÂS[Ar. < FERES] ile -EFRÂZ/FİRÂZ[Fars.]

( Atlar, beygirler, kısraklar. İLE Kaldıran, yükselten. )


- EFSANE ile/ve/||/<> ECZANE


- EFSÂNE CÛ/Y[Fars.] ile EFSÂNE GÛ/Y[Fars.]

( Efsâne arayan/arayıcı. Boş vakit geçirmek isteyen. İLE Masal söyleyen, saçmasapan söyleyen. )


- EFSÂNE ile/||/<> ESÂTİR ile/||/<> KISSA ile/||/<> HİKÂYE ile/||/<> HABER ile/||/<> MASAL

( Güzelliğin ileri derece etkileyici niteliği. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )

( ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Kendi deneyimini anlatmak. İLE/||/<> İkinci elden aktarmak/anlatmak. İLE/||/<> Olmuşu aktarmak/anlatmak. İLE/||/<> ... )


- EFSANE[Ar.] değil/yerine/= GÜZELLEME


- EFSANE ile MASAL

( Türkiye/Türkçe Masal Haritası'nı görmek için burayı tıklayınız... )


- EFSÂNEVÎ ile/ve/||/<> ÂBİDEVÎ


- EFSÛN[Fars.] ile EFZÛN[Fars.]

( Gözbağcılık, "büyü", "sihir", arpağ. İLE Fazla, çok, yukarı, aşkın. )


- EFŞÜRDE[Fars.] ile EFŞÜRE[Fars.]

( Sıkılmış, posası çıkarılmış şey. İLE Öz, uşâre. )


- EFTEN-PÜFTEN (KONULARA DEĞİNMEK/TAKILMAK)


- EFZÂ'[Ar. < FEZÂ] ile -EFZÂ/-FEZÂ[Fars.] ile EFZAH/EFDAH[Ar. < FAZÎH] ile EFZÂR[Fars.]

( Korku ile bağırmalar. İLE Artıran, çoğaltan. İLE Daha/pek rezil. İLE Ayakkabı, kundura. | Gemi yelkeni. | Sanatçıların kullandıkları aletler. | Yemeğe konulan baharat. )


- EGALE[Fr. < ÉGALE | İng. < EQUAL] ile ANGAJE/ENGAJE[Fr./İng. < ENGAGÉ]

( Her ne kadar "yinelemek/tekrar" olarak bilinse ve kullanılsa da "eşitlemek/eşit değer" köküyle düşünmek ve anlamak gerekir. İLE Bağlamak, bağlanmak, ilişkilenmek, yer tutmak, işe almak/girmek. )


- EĞE ile EĞE

( Göğüs kafesini oluşturan, arkadan omurgaya, önden de göğüs kemiğine eklenen, uzun, yassı ve eğri kemiklerden her biri, kaburga. İLE Madenleri, tahtayı vb. yontmak, düzeltmek, perdahlamak için kullanılan, sert, ensiz, çelik araç. )


- EGEMENLİK ile/ve/değil/yerine ÇEKİM/CAZİBE/CEZBE


- EĞİLİM ile/ve/<> EĞİTİM

( TENDENCY vs./and/<> EDUCATION )


- EĞİLİM ile/ve/||/<>/> EYLEM


- EĞİLİM ile/ve/<> İSTENÇ(İRÂDE)

( TENDENCY vs./and/<> WILL )


- EĞİLİMLİ ile/değil EĞİMLİ


- EĞİLMEDE:
"ÇIKAR" / "ÜSTÜNLÜK" ile/değil/yerine SAYGI

( Nokta kadar "çıkar/ın" için, virgül kadar eğilme! / Kimse, kimseden "üstün" ya da yukarıda değildir/olamaz. İLE/DEĞİL/YERİNE Bir kişinin, hizmetine, emeğine, çabasına saygı duyuyorsak... )


- EĞİLMEK ve/||/<> BAŞAK

( Kişiler, başağa benzer. İçi boşken havadadır, doldukça eğrilir. )


- EĞİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇÖMELMEK

( Yerden bir şeyi alacağamız zaman belden eğilerek değil dizleri kırıp çömelerek yükü dizlere vermek gerekir! )


- EĞİLMEK ile/değil DİZLERİ KIRARAK YERE YAKLAŞMAK

( Belden eğilmek çok dikkat edilmesi gereken bir eylemdir. Olabildiğince dikkat ederek belden eğilmemek gerekir. Yerden bir şey alınacağı, özellikle kaldırılacağı zaman mutlaka dizleri kırarak yere yaklaşıp, bacak kuvvetiyle doğrulmaktır doğru olan. )


- EĞİLMEK ile DOMALMAK


- EĞİLMEK["EYİLMEK" değil!] ile "EĞİLMEK"

( Fiziksel. İLE Yönelmek. )


- EĞİM ile/ve/||/<> ALAN

( SLOPE/INCLINATION vs./and/||/<> AREA )


- EĞİM ile EĞİN

( Eğilmiş olma durumu. | Bir yüzeyin, yatay düzleme doğru eğilmesi, eğiklik. İLE Arka, sırt. | Gövde. | Boy bos, endam. )


- EĞİM ile YATIM

( ... İLE Gemi direklerinin, başa ya da kıça doğru olan eğimi. )


- EĞİM ile/ve/değil YÜKSEKLİK


- EĞİTİM:
"BOŞ KABI DOLDURMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KIVILCIMLA ATEŞ YAKMAK


- EĞİTİM:
SÜS ile/ve/||/<> SIĞINAK

( İyi/bahtiyâr zamanlarda/koşullarda. İLE/VE/||/<> Kötü/bedbaht zamanlarda/koşullarda. )


- EĞİTİM ile/ve/||/<>/> DENETİM


- EĞİTİM ile/||/<> DENETİM


- EĞİTİM ile/ve/||/<> EDİNİM


- EĞİTİM ile/ve/||/<> GÖRGÜ


- EĞİTİM:
GERÇEKLERİN ÖĞRETİLMESİ ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNMEK İÇİN AKLIN EĞİTİLMESİ


- EĞİTİMİN:
KÖKLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MEYVESİ

( Acı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Tatlı. )


- ERDEM:
EĞİTİMLE ile/ve/||/<>/< ALIŞKANLIKLARLA ile/ve/||/<>/< DOĞAL


- EĞİTİM/LER ile/ve/||/<>/> AKLA EĞİTİM/KATILIM


- EĞLENCE ile/ve/değil/yerine EYLEMCE


- EĞLENCE ile/ve/<> HEYECAN


- EĞLENEBİLDİKLERİN ile/ve/||/<> ANLATABİLDİKLERİN ile/ve/||/<> AĞLAYABİLDİKLERİN

( Arkadaş. İLE/VE/||/<> Dost. İLE/VE/||/<> "Kardeş". )


- EĞLENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EYLEMEK


- EĞLENMEK ile/ve/değil/||/=/<> OYALANMAK

( [not] TO ENJOY vs./and/but/||/=/<> TO DAWDLE )


- EĞLENMEYİ SEVMEK
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
ÖĞRENMEYİ SEVMEK

( Sıradan kişilerin peşinde koştuğu. İLE/DEĞİL/YERİNE Sıradışı kişilerin aradığı. )


- EGO ile/<>/> LEGO

( "Adamın egosunu lego yaparız." )


- EGOISM ile EGOTISM ile EGOTHEISM


- EGO/N/(/U) ile/değil/yerine BENLİK/ĞİNİ

( Yok bil! İLE/DEĞİL/YERİNE Var bil! )


- EĞRELTİ OTU ile/ve/||/<> KANSER


- EĞRİ KEMER :

( Belgrad Ormanları içindeki kemerlerden biri olup Kemerburgaz girişindedir. Bu kemere Kovuk Kemer'de denilmektedir. Kemer Bizans İmparatoru Andronikos tarafından yaptırılan kemer 1563 yılındaki büyük selden zarar görünce Mimar Sinan tarafından yıkılan kemerin temelleri üzerine 1563/1564) yıllarında yeniden inşâ edildi. )


- EĞRİ OTURMAK ve/fakat/||/<> DOĞRU SÖYLEMEK


- EĞRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/>/< DOĞRU

( Doğrulabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Eğrilebilir. )

( Ne "eğriler", doğrula; ne "doğrular", eğrile. )

( Oturalım. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Konuşalım. )


- EĞRİLİK İLE BURULMA İLE FRENET ile/||/<> EĞRİ KURAMSİ

( Uzayda eğrilerin karakteristikleri. )

( Formül: κ = |r' × r'|/|r'|³ )


- EĞRİSİ/YLE DOĞRUSU/YLA


- EGVÂL[Ar. < GUL] ile EGVÂR[Ar. < GAVR]

( Büyük kazalar, felâketler. | Şeytanlar, türlü biçim alan periler. | Gulyabaniler, gövdesi olmayan hayvanlar. İLE Dipler, çukurlar. Sonlar. )


- EGZERSİZ[İng. < EXERCISE] ile/değil/yerine ALIŞTIRMA ÇALIŞMA


- EHAD[Ar.] ile EHADD[Ar. < HADD]

( Tek, bir, ilk sayı. İLE Daha keskin. )


- EHÂLÎ/AHÂLİ[Ar. < EHL] ile EHÂLÎL[Ar. < İHLÎL]

( Bir mahallede/semtte/kasabada/köyde yerleşip oturanlar. | Halk, umûm. İLE Penis deliği. )


- EHASS[Ar. < HASİS] ile EHASS[Ar. < HÂSS]

( Daha cimri, çok pinti. | Çok/en bayağı. İLE En özel. | Başlıca. )


- EHEMMİYET[Ar.] değil/yerine/= ÖNEM, DEĞERLİLİK


- Ehi passika:
"Gel ve gör". [Buda'nın öğretisini betimleyen bir söz.] -ve


- EHK/ELECTRONIC PATIENT RECORD[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAYRI KAYDI


- EHLEN ile/ve/||/<>/> SEHLEN

( Beceriyle. İLE/VE/||/<>/> Kolaylıkla. [hoş geldiniz ve sefalar getirdiniz] )


- EHLİYET ile/ve SELÂHİYET


- EHR/ELECTRONIC HEALTH RECORD[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAĞLIK KAYDI


- EHRS/ELECTRONIC HEALTH RECORD SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAĞLIK KAYDI DÜZENİ


- EHS/ELECTRONIC HEALTH SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAĞLIK DÜZENİ


- EHS/ELECTRONIC PATIENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAYRI DÜZENİ


- EHVÂ'[Ar. < HEVÂ'] ile EHVÂL[Ar. < HEVL] ile EHVÂR[Fars.]

( İstekler, arzular, şehvetler, hevesler, meyiller. İLE Korkular, dehşetler. İLE Şaşkın, sersem, alık. )


- EHVEN-İ ŞER[Ar.] değil/yerine/= KÖTÜNÜN İYİSİ


- EHVEN ile EFDAL


- EİGENVALUE ile/||/<> EİGENVECTOR

( Eigenvalue skaler λ İLE eigenvector yön koruyan v. )

( Formül: Av = λv )


- EINSTEIN ve/||/<> ROSEN (KÖPRÜSÜ)/SOLUCAN DELİĞİ

( Nathan Rosen ve Albert Einstein tarafından ileri sürülmüştür. Genel olarak beyaz delikler ve kara delikler arasındaki bağlantıya, "solucan deliği" denilmektedir. Bu bağlantı sayesinde, zamanda kısayol bir yol oluşturmaktadır. Kara deliğin en dip noktasında hacim sıfırdır ve yoğunluk sonsuzdur. Yani, kara deliğin dibinde çok güçlü bir çekim etkisi vardır. Bu yüzden buradaki zaman ve mekân bilinenin dışındadır. Bu kuram ile iki kara deliğin farklı boyutlarda bağlanması ile çekim etkisinden yararlanılarak bir kara deliğin içine girip öteki kara deliğin içinden kısa bir zamanda çıkılabilir. )


- EINSTEIN ile/ve/||/<> SÜRÜCÜSÜ


- EJDERHÂ/EJDEHÂ[Fars.] -ile

( Büyük yılan. )


- EJEKSİYON ile EJEKÜLASYON ile EJEKÜLAT

( Fışkırma. İLE Boşalım, bel gelmesi. İLE Meni, belsuyu. )


- EK İŞ ile/ve/değil TEK İŞ


- EK OLMAK değil/yerine HAK OLMAK


- EKALLİYET[Ar.] değil/yerine AZINLIK


- EKARTE[Fr. < ÉCARTÉ] (ETMEK) ile/ve/||/<> EKARTÖR

( Dışlamak, ayırmak, konu dışında tutmak. İLE/VE/||/<> Ayırgaç. )


- EKBİÇ SOKAK :

( Çayırbaşı Mahallesi sokaklarından biridir. Çayırbaşı büyük çayırlığı ile bilinen bir yerdi. Bu büyük ve verimli alan hem ekim alanı hem de mesire olarak kullanılıyordu. Bu nedenle burada meydana gelen sokaklardan birine "Ekbiç Sokak" adı verildi. )


- EKG ile EEG

( Kalp gözlem aygıtı. İLE Beyin gözlem aygıtı. )

( Electrocardiogram. İLE Electroencephalogram. )


- EKİLİBRİYUM/EQUİLİBRIUM[İng.] değil/yerine/= EŞİTLENME


- EKİM ile EKİN[Oğuz] ile EKİNÇ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir kerede ekilecek büyüklükte olan yer. İLE Ekilmiş toprak. İLE Herhangi bir şey sayılırken ikinci olan. )


- EKİM(')E ile/>< SİKİME

( Olursa. İLE/>< Olur. )


- EKİMOTİK ile EKİMOZ

( Morarmış. İLE [deride] Morartı, göğerti. )


- EKİMOZ -ile

( Çarpma ya da vurmadan dolayı deri üzerinde meydana gelen siyah, mor ya da sarımsı çürük, bere. )


- EKİN/KÜLTÜR ile/ve/<> ANLATI


- EKİN/KÜLTÜR = İKİNCİ/L DOĞA


- EKİN/KÜLTÜR ve/<> SEVGİ

( CULTURE and/<> LOVE )


- EKİNCİ KÖŞKÜ :

( Yenimahalle'nin üst kısmında olup Özengi Ağası sokağındadır. Köşkün 19. yy sonlarında yapıldığı sanılıyor. Köşk el değiştirmiş olup bakıma muhtaçtır. )


- EKİNCİ YALISI :

( Tarabya'da Kireçburnu Caddesi üzerindedir. Yalı sahibi olan Ali Rıza Ekinci'nin adı ile anılmaktadır. )


- EKİNCİ, MUSTAFA (SEYHAN, 1943) :

( Üniversite öğreniminden sonra iş hayatına başladı. Şirketlerini Ekinciler Holding bünyesinde topladı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- EKİNCİ, YUSUF ZİYA (ERZURUM, 1887 - 1949) :

( Sarıyer/Yenimahallelidir. Askeri okulları bitirdikten sonra Kurmay subay olarak orduya katıldı. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda Kurmay Binbaşı rütbesi ile 4. Kolordu Kurmay Başkanı olarak görev yaptı. Tümgeneral rütbesi ile emekli oldu. )


- EKİN/KÜLTÜR ve/||/<>/> TAT


- EKİNOKOK ile/ve/<> HİDATİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE/VE/<> Çoğu memelinin ve kişinin karaciğerinde gelişen, ekinokok tenyasının larvası. )


- EKİNOKS/EQUINOX değil/yerine/= ILIM, GÜN TÜN EŞİTLİĞİ


- EKİP ve/||/<>/> BİÇMEK


- EKMEK/EKİP ile/ve/||/<> DİKMEK[< TİKMEK]

( Tohum, ekilir. İLE/VE/||/<> Ağaç, dikilir. )


- EKİPMAN/EQUİPMENT[İng.] değil/yerine/= DONANIM


- EKİVALAN/EQUİVALENT[İng.] değil/yerine/= EŞDEĞERLİLİK


- EKİZDE/FOTOĞRAFTA:
ANALEMMA ile/ve/||/<> TUTULEMMA

( Bir gök cisminin bir başka gök cisminden gözlendiği zaman, gökküre üzerinde günün belirli bir anındaki ortalama konumuna göre yıl içindeki hareketini gösteren eğridir. Bir analemma fotoğrafı, yıl içinde farklı günlerde hep aynı saatte güneşin fotoğrafını çekerek elde edilebilir. İLE/VE/||/<> Analemma'nın güneş tutulması içereni. )


- EKİZOĞLU, PROF. DR. ABDİ (MARMARİS, 1947) :

( İ.Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi. İlk ve orta öğrenimini Marmaris'te yaptı. 1965'te Edremit Lisesinden mezun oldu ve girdiği İ.Ü. Orman Fakültesinden 1969'da Orman Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Değişik yerlerde görev yaptıktan ve askerliğini bitirdikten sonra 1975'te İ.Ü. Orman Fakültesi Ormancılık Politikası Kürsüsüne asistan olarak atandı. 1976'da girdiği İ.Ü. İktisat Fakültesi Maliye ve Sosyal Siyaset Bölümünden lisans öğrenimini tamamlayarak 1981'de mezun oldu. 1985'te "Türkiye'de Yonga Levha Endüstrisi, Sorunları ve Çözüm Yolları" adlı tezi ile "Orman Ekonomisi Bilim Dalında Doktor" unvanını aldı. 1989'da Doçent ve 1995'te de Profesör oldu. 1998'de Orman Mühendisliği Bölüm Başkanlığı görevine atandı ve bu görevini üst üste iki kez 2004 tarihine kadar yürüttü. 2004 - 2007 yılları arasında İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyeliği görevini üstlendi. Bilahare üç yıl için aynı göreve bir kez daha seçildi. 2008'de İ.Ü. Senato üyeliğine seçildi ve bu görevini 2009'a kadar devam ettirdi. Ekizoğlu'nun 7 kitabı ve pek çok bilimsel makalesi var. Kitapları: Türkiye'de Yonga Levha Endüstrisi Sorunları ve Çözüm Yolları, 1985", "Türkiye'de Parke Endüstrisinin Bugünkü Yapısı ve Sorunları (R. Kantay ile birlikte) 1989", "Ormancılık Politikası (M. Özdönmez, T. İstanbullu, A. Akesen ile birlikte), 1996", "Yönetim ve Organizasyon (M. Özdönmez, A. Akesen ile birlikte) 1998", "Ormancılık Yönetim Bilgisi (M. Özdönmez, A. Akesen ile birlikte) 1998", "Halkla İlişkiler (M. Özdönmez, A. Akesen ile birlikte) 1999" ve "Ormancılık Politikası (C. Erdönmez, S. Özden, E. Atmış, A. Akesen ve Y. Kuvan ile birlikte) 2010" ve ayrıca pek çok bilimsel makalesi var. )


- EKKİ ile EKKİZ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İki sayısı. İLE İkiz. )


- EKLEKTİK değil/yerine/= DERLENMİŞ


- EKLEKTİK ile KOLAJ


- EKLEM ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANKİLOZ[Fr. < Yun. < ANKYLOSE]

( ... İLE Oynar eklemlerde oynaklığın kalmamasıyla eklemin işlemez duruma gelmesi, eklem kaynaşması, oynaklığın yitimi. )


- EKLEM ile DÖNER EKLEM

( JOINT vs. TROCHOID )


- EKLEM ile PARMAĞIN OYNAK YERİ

( MAFSAL[çoğ. MEFÂSIL] ile ... )

( JOINT vs. KNUCKLE )


- EKLEMEK ile/ve YÜKLEMEK

( TO ADD vs./and TO LOAD )


- EKLEMEK/ÇIKARMAK ile DEĞİŞTİRMEK

( TO ADD/EXTRACT vs. TO CHANGE )


- EKLEMLENME ile/değil/yerine/||/>< DİKİŞSİZLİK


- EKLENEBİLİR/LİK ile/ve/değil/||/<> EKLEMLENEBİLİR/LİK


- EKLER:
ADDAN AD YAPMA ile/ve/||/<> EYLEMDEN AD YAPMA ile/ve/||/<> ADDAN EYLEM YAPMA ile/ve/||/<> EYLEMDEN EYLEM YAPMA

( - Addan ad yapma ekleri
-aç / -eç
-ak / -ek
-al / -el
-an / -en
-ar / -er
-ay / -ey
-ca / -ce / -ça / -çe
-cağız / -ceğiz
-cak / -cek / -çak / -çek
-cı / -ci / -cu / -cü / -çı / -çi / -çu / -çü
-ciğaz / -ciğez / -cuğaz / -cüğez
-cık / -cik / -cuk / -cük / -çık / -çik / -çuk / -çük
-cı / -ci / -cu / -cü/ / -çı / -çi / -çu / -çü / -cılayın / -cileyin
-cm / -cin / -cun / -cün / -çın / -çin / -çun / -çün

-dam / -dem / -tam / -tem
-daş / -deş / -taş / -teş
-dmk / -dirik / -duruk / -dürük
-ga / -ge
-gan / -gen
-k
-l
-lak / -lek
-layın / -leyin
-lı / -li / -lu / -lü
-lık / -lik / -luk / -lük
-m
-man / -men
-msı / -msi / -msu / -msü
-mtırak
-ncı / -nci / -ncu / -ncü
-rak / -rek
-sal / -sel
-sı / -si / -su / -sü
-sıl / -sil / -sul / -sül
-sız / -siz / -suz / -süz
-şar / -şer
-şın / -şin
-t
-tı / -ti / -tu / -tü
-z

- Addan eylem yapma ekieri
-a- / -e-
-al- / -el-
-ar- / -er-
-da- / -de- / -ta- / -te-
-ı- / -i- / -u- / -ü-
-k-
-kır- / -kir- / -kur- / -kür-
-1-
-la- / -le-
-lan- / -len-
-laş- / -leş-
-msa- / -mse-
-r-
-rga-
-sa- / -se-
-sı- / -si- / -su- / -sü-

- Eylemden ad yapma ekleri
-a / -e
-acak / -ecek
-acan / -ecen
-aç / -eç
-ağan / -eğen
-ak / -ek
-al / -el
-alak / -e/ek
-alga / -elge
-am / -em
-amaç / -emeç
-amak / -emek
-an / -en
-anak / -enek
-ar / -er
-ası / -esi
-ay / -ey
-az / -ez
-ca / -ce
-cak / -cek

-dık / -dik / -duk / -dük / -tık / -tik / -tuk / -tük
-ga / -ge / -ka / -ke
-gıç / -giç / -guç / -güç
-gm / -gin / -gun / -gün / -km / -kin / -kun / -kün
-ı / -i / -u / -ü
-ıcı / -ici / -ucu / -ücü
-ış / -iş / -uş / -üş
-k
-1
-m
-ma / -me
-maca / -mece
-maç / -meç
-mak / -rnek
-man / -men
-maz / -mez
-mık / -mik / -muk / -mük
-mış / -miş / -muş / -müş
-n
-nç
-ntı / -nti / -ntu / -ntü
-r
-sal / -sel
-t
-tay
-tı / -ti / -tu / -tü
-v
-z

- Eylemden eylem yapma ekieri
-ala- / -ele-
-ar- / -er-
-dar- / -der-
-dır- / -dir- / -dur- / -dür-1 -tır- / -tir- / -tur- / -tür-
-ga / -ge
-ı- / -i- / -u- / -ü-
-k-
-l-
-ma- / -me-
-msa- / -mse-
-n-
-p-
-r-
-ş-
-t-
-z-
)


- EKLETİZM" değil EKLEKTİZM


- EKLİPTİK[Fr./İng.] değil/yerine/= TUTULUM

( Bir yıl boyunca, Güneş'in, gök küresi üzerinde çizdiği çemberin sınırladığı daire. )


- EKMEK ile EKMEK

( Undan yapılan yiyecek. İLE Bir tohumu/bitkiyi toprağa gömmek/dikmek. )


- EKMEK ve/||/<> KÂĞIT

( Gövdenin beslenmesinde. VE/||/<> Zihnin/gönlün beslenmesinde. )


- EKMO/ECMO EKSTRAKORPORAL MEMBRAN OKSİJENLENME/EXTRACORPOREAL MEMBRANE OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI OKSİJENLENME


- EKO/AKS/AKSİSEDÂ/İNİKÂS[Ar. < AKS (çoğ. İN'İKÂSÂT)] değil/yerine/= YANKI/YANSI

( Işığın, parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi. | Tepke. )


- EKO TON ile EKO DÜZEN ile EKO TOP

( İki farklı eko düzen arasında geçiş bölgesi. İLE Canlıların ve çevresel etmenlerin bir arada bulunduğu ve etkileşimde bulunduğu düzen. İLE Belirli bir alanın dirimbilimsel ve fiziksel özelliklerine sahip küçük eko düzen. )


- EKOKÖYLERDE...

( Dünyanın En Güzel Ekoköyleri... )


- EKOLOJİ/EKOLOG değil/yerine/= ÇEVREBİLİMCİ


- EKOLOJİ ile/||/<> TERİM

( Ekoloji terimini ilk kullanan )

( Ernst Haeckel tarafından 1866 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1834-1919) (Ülke: Almanya) (Alan: Zooloji) (Önemli katkıları: Ekoloji terimi, biyogenetik yasa) )


- EKOLOJİK SÜKSESYON ile/||/<> KLİMAKS TOPLUM

( Süksesyon zaman değişimi, klimaks son aşama. )

( Formül: Dinamik İLE stabil )


- EKONOMİ ile/||/<> TOPLUM

( İktisadi döngüler ve toplumsal değişim kuramı )

( İbn Haldun tarafından 1377 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1332-1406) (Ülke: Tunus) (Önemli katkıları: Mukaddime, tarih felsefesi, sosyoloji) )


- EKONOMİDE:
ÜRETMEDEN, BÜYÜME değil ŞİŞ(İR)ME

( Üretimin ve sürekliliğin olmadığı hiçbir ekonomide, büyümeden bahsedilemez. Olsa olsa, ancak bir iğne ucu kadarlık bir etki ile patlayacak, şişmiş bir balon söz konusudur. )


- EKOPRAKSİ/ECHOPRAXIA[İng.] değil/yerine/= YANSILAMA


- EKOSİSTEM ile/||/<> BİYOM

( Ekosistem yerel canlı-çevre İLE biyom geniş iklim bölgesi. )

( Formül: Lokal İLE küresel )


- EKOSİSTEM ile/||/<> HABİTAT

( Ekosistem canlı-cansız bütünü İLE habitat yaşam alanıdır )

( Formül: Orman ekosistemi İLE ağaç kovuğu )

( Jacques Charles tarafından 1859 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1809-1882) (Ülke: İngiltere) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: Evrim teorisi, doğal seçilim) )


- EKOTON ile/||/<> EKOKLİM

( Ekoton geçiş bölgesi İLE ekoklim yerel iklimdir )

( Formül: Sınır İLE mikroiklim )


- EKRAN ile/değil ERKÂN


- EKRAN ve/<> LİTYUM

( ... VE/<> Bilgisayar ekranlarının yapımında kullanılan "lityum"u üreten tek ülke, Şili'dir. )


- EKRANDA:
LED ile PLAZMA ile LCD

( LED'ler ile aydınlatılan sıvı kristal ekranlardır. İLE İki cam arasında düzgün dağılmış ve içinde xenon ve neon gazlarının bulunduğu fosfor kaplı gözeler sayesinde görüntü elde edilir. İLE Floresan lambalarla aydınlatılan sıvı kristal ekranlardır. [Yapısal olarak plastik bir tabaka içindeki sıvı kristalin üretilen ışığı yansıtması mantığına dayanır.][Ekran tepki süresi düşük olan ekranlarda görüntü bulanıktır.] )

( )

( LIGHT EMITTING DIODE vs. PLASMA vs. LIQUID CRYSTAL DISPLAY )


- EKSEN ile GÖKEKSENİ

( ... İLE İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. )


- EKSEN/MİHVER[Ar. çoğ. MAHÂVİR] ile/<> ORTAY

( Bir cismi, iki eşit parçaya bölen, gerçek ya da sanal çizgi. | Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru. | Dingil. İLE/<> [mat.] Bir düzlem biçimin aynı yöndeki koşut tüm kirişlerini eşit parçalara bölen çizgi. | Bir uzayı, bir yüzeyi, iki eşit parçaya bölen çizgi/düzlem. )

( MİHVER ile/<> ... )


- EKSERCİ SOKAK :

( Büyükdere Mahallesi sokaklarından biridir. Bu sokakta çivi yapan dükkân ve ustalar bulunuyordu. Bu nedenle sokağa "Çivi Sokak" ismi verilmişse de bilahare sokağın ismi "Ekserci Sokak" olarak değiştirildi. Ekser'in karşılığı da "Büyük Çivi" olduğu için her iki isim birbirine uyum gösterir. )


- EKSES, EXCESS ile EKSESİF

( Çokluk, fazlalık. İLE Aşırı. )


- EKSFOL(İ)(Y)ATİF ile EKSFOLİ(Y)ASYON

( Pullanımlı, dökülen, soyulgan. İLE Pullanma, dökülme, soyulma. )


- EKSİ SAYI ve EKSİ ENERJİ

( http://www.HalukBerkmen.net/pdf/200.pdf )


- EKŞİ, OKTAY (MESUDİYE, 1932) :

( Yeniköylüdür. Çok genç yaşta bir özel ajansta gazeteciliğe başladı (1952). Bir süre sonra Dünya Gazetesine geçerek muhabirliğe başladı. 22 yaşında Dünya Gazetesinin Ankara temsilcisi oldu ve bu görevini 1960 yılına kadar sürdürdü. 27.05.1960 ihtilalini takiben Dünya Gazetesinden ayrılarak Öncü Gazetesinde istihbarat şefi olarak göreve başladı. 1961 Anayasasını hazırlamak için kurulmuş olan Kurucu Meclis'e Basın Temsilcisi olarak görev aldı. Kurucu Meclis üyeliğinden sonra Ulus Gazetesinde bir yıl süre ile istihbarat şefi olarak çalıştı. İngiltere'ye lisan öğrenmek için gitti ve üç yıl süre ile Londra'daki Türkiye Başkonsolosluğunda yerel kâtiplik yaptı. 1966'da yurda döndü ve Yeni Gazete'nin Ankara temsilcisi oldu. Bu görevini sürdürürken, yoğun işleri nedeniyle yarım kalan üniversite öğrenimini tamamlamaya çalıştı ve 1967'de A.Ü. Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Çok uzun bir dönemden beri Hürriyet Gazetesi Başyazarı olarak çalışmaktadır. )


- EKSİ ile/ve/değil/<> ARTI

( Bazen, bazı (")eksikler/eksiklikler("), artı(ya) olabilir(/dönüşebilir.) )


- EKSİBE[Ar.] değil/yerine/= KUMUL


- EKŞİG = EKŞİ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ekşi olan herhangi bir şey. İLE ... )


- EKSİK NEDEN ile/ve HAZIRLAYICI NEDEN


- EKSİK NEDEN ile/ve HAZIRLAYICI NEDEN


- EKSİK OLABİLİR ile/ve/||/<>/< ATLANABİLİR


- EKSİK ile HATA ile KASIT

( LACKING/DEFICIENCY vs. MISTAKE vs. INTENTION )


- EKSİK ile YARI/M


- EKSİKLERİMİZLE/HATALARIMIZLA:
"SAKLAMBAÇ OYNAMAK" ile/değil/yerine/>< YAKALAMACA OYNAMAK


- EKSİKLERİ/Nİ TAMAMLAMAK ile/ve/değil/||/<> FAZLALIKLARI/NI ATMAK


- EKSİK/LİK ile/ve/||/<>/>/< EZİK/LİK


- EKSİK/LİK ile/değil/yerine FARKLI/LIK


- EKSİK/LİK ile/ve/değil/yerine ÖRTÜK/LÜK


- EKSİKLİK ile/ve YOKSUNLUK

( DEFICIENCY vs./and DEPRIVATION )


- EKSİKLİKLER('İ) ile/ve AKSAKLIKLAR('I)

( DEFICIENCY/IES vs./and DEFECT/S )


- EKSİKLİKLERİN:
KABULÜ değil/yerine/>< GİDERİLMESİ


- EKSİKLİ/LİK ile/ve TUTARSIZ/LIK

( DEFECTIVE/NES vs./and INCONSISTENCY )


- EKSİKSİZLİK = PERFECTION[İng., Fr.] = VOLLKOMMENHEIT[Alm.] = PERFECTIO[Lat.]


- EKSİTABİLİTE ile EKSİTABL/E ile EKSİTASYON ile EKSİTATÖR

( Uyarılganlık, uyarılabilirlik. İLE Uyarılgan, uyarılabilir. İLE Uyarma, uyarılma. İLE Uyarıcı. )


- EKSİTASYON/EXCITATION[İng.] değil/yerine/= UYARMA | TAŞKINLIK

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 33.765 başlık/FaRk ile birlikte,
33.765 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(37/136)