K ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 52.680 başlık/FaRk ile birlikte,
52.680 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(3/212)
- AÇIK MEDRESE/LER ile/ve KAPALI MEDRESE/LER
- AÇIK OLMAK ile İSTEKLİ OLMAK
( YA GEL, OL VE GİT!
YA GİT, OL VE GEL! )
( "TO BE OPEN (MINDED)" vs. WILLING )
- AÇIK ÖNERME ile/||/<> KAPALI ÖNERME
( Açık değişken içerir, kapalı kesin doğru/yanlıştır )
( Formül: x>5 İLE 3>5 )
- AÇIK-SAÇIK (GİYİNMEK | KONUŞMAK)
- AÇIK SAÇIK[ARÂBE çoğ. ARABÂT] ile AÇIK SEÇİK
- AÇIK-SEÇİK (KONUŞMAK)
- AÇIK SEÇİK = CLEAR-CUT, CLEAR AND DISTINCT[İng.] = CLAIR(E) ET DISTINCT(E)[Fr.] = KLAR/DISTINCTEKLARE UND DEUTLICH(E)[Alm.] = CHIARO E DISTINTO[İt.] = CLARO Y DISTINTO[İsp.] = CLARUS/CLARE ET DISTINCTUS[Lat.] = SAF?S[Yun.] = VÂZIH VE MÜTEMÂYİZ[Ar., Fars.] = KLAAR EN DUIDELIJK[Felm.]
- AÇIK ŞEMA ile/||/<> KAPALI ŞEMA
( Açık gelecek bilinmeyenlerden bağımsız, kapalı denklem sistemi. )
( Formül: Explicit İLE implicit )
- AÇIK SİCİM ile/ve/||/<> KAPALI SİCİM
- AÇIK SİSTEM ile/||/<> KAPALI SİSTEM (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Açık madde ve enerji, kapalı sadece enerji alışverişi yapar )
( Formül: dm≠0 İLE dm=0 )
- AÇIK SÖZLÜ ile/değil AHMAK
- AÇIK SÖZLÜ//DOBRA[Bulg.] ile/değil PATAVATSIZ
( ... İLE/DEĞİL Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden, saygısızca konuşan, davranışlarına dikkat etmeyen. )
- AÇIK SÖZLÜ/LÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEZÂKET
- AÇIK TUT! ve/||/<> BAĞLI TUT!
( Elini, sofranı ve kapını. VE/||/<> Gözünü, dilini ve belini. )
- AÇIK ile AÇIKLIK
( OPEN vs. OPENNESS )
- AÇIK ile/ve/değil/< ÂŞİKÂR/ECLÂ[Ar. < CELÎ]/BEYYİN[Ar.]
- AÇIK ile/ve/||/<> AYIK
- ACIK" değil AZICIK
- ACIK/AÇIK değil AZICIK
- YILDIZ KÜMELERİ: AÇIK ile/ve/||/<> KÜRESEL
( Genç, küçük, biçimsiz. İLE Yaşlı, büyük, küresel yıldızlar. )
- AÇIK ile/ve SEÇİK
( Doğal, Duyusal. İLE/VE Zihne. )
( Üçgenin iç kenarı. İLE/VE Hipotenüs. )
( Descartes )
- AÇIK ile/ve/değil YARIK
( ... ile/ve/değil ŞAKK )
( [not] OPEN vs./and/but SPLIT )
- AÇIK ile/ve/değil/<> ZAAF
- AÇIKGÖZ, FEVZİ (KOCAELİ/YUVACIK, 1966) :
( Kocaelispor altyapısından yetişti, Kağıtspor (1981 - 1984), Kocaeli Genç (1985 - 1988), Gölcükspor (1988 - 1991), Kocaelispor (1991 - 1994) ve kiralık olarak Eskişehirspor'da, oynadı. Kocaelispor'dan transfer edildi 1995 - 2002 arasında 6 sezon Sarıyer profesyonel takımında oynadı. Sarıyer takımında 184'ü Lig, 10'u Türkiye Kupası maçı olmak üzere 194 resmi ve 68'i özel olmak üzere 262 kez forma giydi. Takım kaptanı olarak da görev yaptı. 2002 futbolu bıraktı. Kurslara katılarak A Lisansı aldı, Kocaelisporlu Futbolcular Derneği (KSFD) kurucu üyesidir. )
- AÇIKLAMA ile AÇIMLAMA
( İZAH ile ŞERH, TEŞRİH )
- AÇIKLAMA ile/ve/değil ANLAM/LANDIRMA
( ... İLE/VE/DEĞİL İnsan durum ve tutumları açıklanamaz ve fakat (ancak) anlamlandırılır/anlamlandırılabilir. )
- AÇIKLAMA ile/ve AYDINLATMA
( EXPLANATION vs./and TO ENLIGHTEN )
- AÇIKLAMA ile/ve/değil BETİMLEME/TASVİR[Ar.]
( [not] TO EXPLAIN vs./and/but TO DESCRIBE )
- AÇIKLAMA ile/ve İSPAT/İSBAT
( TO EXPLAIN vs./and TO PROVE )
- AÇIKLAMA = İZÂH/AT, TAFSİLÂT, BEYÂN = EXPLANATION[İng.] = EXPLICATION[Fr.] = ERKLÄRUNG[Alm.] = SPIEGAZIONE[İt.] = EXPLICACIÓN[İsp.] = EXPLENATIO[Lat.] = HO EKS?G?SIS[Yun.] = İZÂH, BEYÂN[Ar.] = BEYÂNKÂRÎ(far.) = VERKLARING[Felm.]
- AÇIKLAMAK ile/ve ANLAMAK
( Açıklama, bir şeyi bir nedene değil, bir temele dayanarak göstermektir. )
( Nedensel ya da temele dayanan. İLE/VE Amaca yönelik. )
( TO EXPLAIN vs./and TO UNDERSTAND )
- AÇIKLAMAK ile KANITLAMAK
( EXPLANATION vs. TO PROVE )
- AÇIKLAMAK ile/ve KURALLAŞTIRMAK
( TO EXPLAIN vs./and TO MAKE INTO A RULE )
- AÇIKLANABİLİRLİK ile/ve/||/<> TÜRETİLEBİLİRLİK
- ACIKLI ile/ve/değil/yerine DUYGUSAL
- AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK KILMAK
- AÇIKLIK ile/ve/||/<> DERİNLİK ile/ve/||/<> KAPSAM
- AÇIKLIK ile/ve/<> GÖRÜNÜRLÜK
- AÇIKLIK ile/ve İÇTENLİK
( OPEN/NESS vs./and SINCERITY )
( ... ile/ve CHENG )
- AÇIK/LIK ile/ve UYGUN/LUK
( OPEN/NESS vs./and APPROPRIATE/NESS )
- ACIKMA/AÇLIK ve/<> SUSAMA/SUSUZLUK
( MECÂ', MECÂE/MECÂET ve/<> ATŞ, BEHAS
TELAKKUM: Lokma lokma yutma. | Karın gurultusu. )
( TO BE HUNGRY, HUNGER and/<> TO BE THIRSTY )
- ACIKMA ile/ve/> DOYMA İSTEĞİ
( TECVÎ': Acıktırma/acıktırılma. )
- ACİL DURUM ile/ve/||/<>/> ACİL TEDAVİ HİZMETLERİ
( Ani gelişen hastalık kaza, yaralanma (her ne boyutta olursa olsun travma vakaları dahil) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen 32 parametre nedeniyle ortaya çıkan, hastanın her türlü komplikasyon, morbidite, sakatlık ya da ölümden korunması için müdahale edilmesi, ayrıca hastanın başka bir sağlık kuruluşuna sevk edilmesini gerektiren tüm vakaları ifade eder. Acil durum, acil tedavi hizmetleri ve acil durum nedeniyle ortaya çıkan öteki sağlık sorunları için yapılacak tüm müdahale, tetkik ve tedaviler tamamlanıp hasta taburcu edilinceye kadar devam eder. İLE/VE/||/<>/> Acil durum nedeniyle herhangi bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmesi durumunda, hastanın müşahede altına alınması, yatışının yapılması ya da hastaya tıbbı müdahale (hastanın acil servise başvurmasını gidermeye yönelik soğuk uygulama, oksijen uygulama, dolaşım ve solunumu desteklemek için yapılan her türlü müdahale ve uygulamalar, her türlü medikal amaçlı suppozituvar uygulamaları ve acil servise başvuru ile ilgili şikâyetleri gidermeye yönelik her türlü enjeksiyon) yapılması; ayrıca hastanın başka bir sağlık kuruluşuna sevk edilmesi ya da başka bir sağlık kuruluşundan sevkli gelmesi durumunu ifade eder. )
- ACİL YARDIM/TEDAVİ ile/ve/değil/||/<>/< İLK YARDIM
( İlâçlı. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< İlâçsız. )
( Uzman. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Eğitimli/belgeli. )
- ACİL YARDIMDA:
BEBEK ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİN
( 0 - 1 yaş arası. İLE/VE/||/<> 1- 8 yaş arası. İLE/VE/||/<> 8 yaş üstü. )
- ACİL ile/ve/değil/yerine ÖNCELİKLİ
( [not] URGENT vs./and/but PRIOR
PRIOR instead of URGENT )
- ACILAR YOLU ve/<> 14 İSTASYON
( [Hz. İsa'nın] Kudüs'te, St. Sepulchre[Kutsal Naaş] Kilisesi'ne kadar çarmıhı sırtlanıp ölüme yürüdüğü yol.[VIA DOLOROSA] VE/<> Yol boyunca, düşe kalka, acı içinde kendi sonuna doğru yürürken durakladığı, aralarında son kez ekmek yediği ve şarap içtiği yerlerde bulunan 14 nokta. )
- AÇILI IŞIKÖLÇER ile/ve/||/<> AÇILI IŞINIMÖLÇER
( Bir kaynağın, bir ışıklığın, bir ortamın ya da bir yüzeyin karakteristik ışıksal büyüklüğünün açısal dağılımını ölçmeye yarayan ışıkölçer. İLE/VE/||/<> Bir kaynağın, bir ışıklığın, bir ortamın ya da bir yüzeyin karakteristik ışınımsal büyüklüğünün açısal dağılımını ölçmeye yarayan ışınımölçer. )
- AÇILIM ile AÇIKLAMA
- AÇILIM ile AÇILIŞ/KÜŞAT[Fars. < GUŞÂD]
( Açılma eylemi. | Bir yıldızla, gök eşleği arasındaki uzaklık. [Kuzey'e doğru olanı, eksi imiyle ölçülür.][Güneşin, bir yıldaki açılımı, -23 derece, 27 dakikadan; +23 derece, 27 dakikaya kadar değişir.] İLE Açılma eylemi ya da biçimi. | Yeni bir yapının, yerin ya da yeni bir kurumun çalışmaya başlaması. | Tavlada bir tür oyun. | Güzellik, hoşluk. )
- AÇILIM ile DIŞAVURUM
- AÇILMA ile/değil AÇILIM
- AÇILMA ile/ve/<> ÇÖZÜLME
- ACIMA ile ACIMAK
( Acımak eylemi. | Başka bir kişinin ya da canlının mutsuzluğuna yönelik duyulan üzüntü, merhamet. İLE Tadı, acı duruma gelme, acılaşma. | Acılı, ağrılı olma. | Başkasının acısına ortak olmak ya da durumundan üzüntü duymak. | Başkasının uğradığı/uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek, merhamet etmek. | Bir şeyi vermeye kıyamamak ya da verdiğine, elden çıkardığına üzülmek. )
- ACIMA ve/ne yazık ki/||/<>/> CİDDİYE ALMAMA
- ACIMA ile DUYGUDAŞLIK
- ACIMA! ile/değil FAZLA ACIMA!
- ACIMA ile/değil KENDİNE ACIMA
( Kişiyi, acımak değil kendine acımak bitirir. )
- ACIMA ile/değil/yerine KORUYUCU SEVGİ
- ACIMA = PITY/COMMISERATION[İng.] = COMMISÉRATION[Fr.] = MITLEID[Alm.] = COMMISERATIO[Lat.]
- ACIMA ile/ve/||/<>/> SEMPATİ ile/ve/||/<>/> EMPATİ ile/ve/||/<>/> ŞEFKÂT
( Sana acıyorum. İLE/VE/||/<>/> Acını anlıyorum. İLE/VE/||/<>/> Acını paylaşıyorum. İLE/VE/||/<>/> Yardım etmek için yanındayım. )
(
)
- ACIMAK değil/yerine ANLAMAK
- ACIMAK ile KAYGILANMAK
- ACIMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÜZÜLMEK
- ACIMA(MA)K ile/ve/||/<> AFFETME(ME)K
( ... İLE/VE/||/<> Acıma(ma) düşüncesi/duygusu barındırabilir de, barındırmayabilir de. )
( Tüm varolanlar için geçerli olabilir. İLE/VE/||/<> Sadece insan için geçerlidir. )
( Nesnesine ve/ya da olgusuna, doğrudan ve/ya da dolaylı etkisi olmayabilir/olmaz. İLE/VE/||/<> Kişisine ve/ya da kendine, doğrudan ve/ya da dolaylı etkisi/katkısı/artısı olabilir/olur. )
- ACIMAQ[Azr.] = ACIKMAK[Tr.]
- ACIMASIZLIK ile/ve/değil/||/<>/< GÜÇ EŞİĞİNİN YÜKSELMİŞLİĞİ
- ACIMASIZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< KAYITSIZ/LIK
- AÇIMLAMA ile/ve/<> GÖSTERME
- ÂCİN[Ar.] ile ACÎN[Ar.]
( Rengi ve tadı değişmiş, bozulmuş pis su. İLE Yoğurulmuş şey, hamur, mâcun. )
- AÇINMAK ile AÇINSAMAK
( [dirimbilim] Gelişmek. | [tohum, hastalık için] İçindeki yetenekler uyanarak ereğine varmak. İLE Bir yerin özelliklerini ortaya çıkarmak için araştırma ve inceleme yapmak. )
- AÇIORTAY ile KENARORTAY
( Bir açısal bölgeyi, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru. İLE Bir üçgende, her tepeden karşı kenarın ortasına indirilen doğru parçası. | Bir dikdörtgenin, karşılıklı iki kenar ortasını birleştiren doğru parçası. )
- AÇIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN ile ÇIKARIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN
( Vajina. İLE Penis. )
- AÇIP-KAPATMAK ile/değil KAPATIP-AÇMAK
- AÇISAL HIZ ile/||/<> ÇİZGİSEL HIZ (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Açısal hız radyan/saniye, çizgisel hız metre/saniyedir )
( Formül: ω=v/r İLE v=ωr )
- AÇISAL MOMENTUM ile/||/<> LİNEER MOMENTUM
( Açısal momentum dönme hareketi İLE lineer momentum öteleme hareketi )
( Formül: L = Iω = r × p İLE p = mv )
- ACIYAN YER ile/ve/değil/||/<>/< ACIKAN YER
- ACIYOR/UM ile AÇIYOR/UM
( Acımak, üzülmek. İLE Açmak. )
- ACİZ ile ÂCİZ
( Gücü, bir işe yetmez olanın durumu, güçsüzlük. | Beceriksizlik. | Birinin, borcunu, zamanında ödeyememesi durumu. İLE Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz. | Beceriksiz. )
- ÂCİZ ile/ve/<> ÂTIL
( ZEBUN ile/ve/<> ... )
- ÂCİZ ile/ve/değil/||/<>/> MAĞDUR
- ÂCİZÂNE[Ar. < ÂCİZ + Fars. < ÂNE] ile NÂÇİZÂNE[Fars. < NÂÇİZ]
( Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz olarak. | Beceriksizlikle. İLE Değersiz, hiç sayılan, önemsiz, çok küçük bir şey olarak. )
- ÂCİZ/LİK ile/ve/<> YOKSUN/LUK
- ACKNOWLEDGE :/yerine KABUL ETMEK
- AÇLIK ÇEK(TİR)EREK EĞİT(İL)MEK:
MİDEMİZE değil/yerine "NEFRETİ(Mİ)ZE/KİNİM(İZ)E"
- AÇLIK ile/ve/değil/||/<>/< GEREKSİNİM
- AÇLIK ile ŞİDDETLİ AÇLIK
( Aç kalan kişi, her şeye tenezzül eder. )
( Aç köpek, fırın yakar. )
( HUNGER vs. STARVATION )
( GÜRS ile ... )
- AÇLIK ve SOĞUK
( Kişiyi, çok ciddi yıpratanlar. Yaşamımıza bulaşmamasını sağlamak için elinizden gelen yapılmalıdır. )
( HUNGER and COLD )
- AÇMAK ile AŞMAK
- AÇMAK ile AYIRMAK
- AÇMAZ/PARADOKS:
["GÖRÜNÜŞTE"]
KABUL EDİLEBİLİR ÖNCÜL ile/ve/+/||/<>/> KABUL EDİLEBİLİR AKIL YÜRÜTME ile/ve/+/||/<>/> KABUL EDİLEMEZ SONUÇ
- AÇMAZ/PARADOKS ile/ve/<> ALAYSILAMA/KİNÂYE[Ar.]/İRONİ[İng.]
- AÇMAZ ile AÇMAZ ile AÇMAZ
( Şahı koruyan taşlardan her birinin yerinden oynatılmaması durumu. İLE İçinden zor çıkılır durum. İLE Karşısındakine bir nükte ya da tekerleme söyleme olanağı veren söz. )
- AÇMAZ ile ÇIKMAZ
( [satrançta] Şahı koruyan taşlardan her birinin yerinden oynatılmaması durumu. | İçinden zor çıkılır durum. | Karşısındakine bir nükte ya da tekerleme söyleme olanağı veren söz. İLE Sonu kapalı, çıkış yeri olmayan, hiçbir yere ulaşılamayan yol, sokak. | Çözüme ulaşılamayan, çözüm yolu olmayan. )
( DIFFICULT POSITION | DILEMMA, IMPASSE | TRICK vs. FUTILE | BLIND ALLEY, DEAD-END STREET )
- AÇMAZ/ÇIKMAZ/...(PARADOKS) ile/ve/değil DÖNGÜ
- ACO-/ACOU-/ACOUS-/ACOUO-/-ACUSİA/-ACUSİS ile/||/<> ACU- ile/||/<> PHON-/-PHONE/-PHONİA/PHONO-/-PHONY
( İşitme, işitme ile ilgili, duyma [akustik: İşitme bilimi]. İLE/||/<> İğne, işitme. İLE/||/<> Sesle ilgili, ses. )
- ACQUIRE vs. EARN vs. GAIN vs. GET vs. OBTAIN vs. PROCURE vs. RECIEVE vs. TAKE vs. WIN
- ACQUIRE :/yerine EDİNMEK
- ACROSS :/yerine KARŞISINDA
- ACT :/yerine DAVRANMAK
- ACTA JURE IMPERII ile/ve/||/<> ACTUA JURE GESTIONIS ile/ve/||/<> LEX FORI
( Devletin, "egemenliğine dayanarak", yapmış olduğu eylemlerden doğan sorumluluğu. İLE/VE/||/<> Yönetimin, "egemenliğine dayanarak", yapmış olduğu eylemlerden doğan sorumluluğu. İLE/VE/||/<> Yargıcın, hukuktaki, doğrudan uygulama kuralları. )
- ACTİN-/ACTİNO- ile/||/<> HELİ-/HELİO- ile/||/<> THERM-/-THERM/THERMO-/-THERMY ile/||/<> CAL-/CALORİ- ile/||/<> ELECTRO- ile/||/<> ASTR-/ASTRO-
( Işın. İLE/||/<> Güneş, güneş ışığı ile ilgili. İLE/||/<> Isıyla, ısı oluşumu ile ilgili. İLE/||/<> Isı. İLE/||/<> Elektrikle ilgili. İLE/||/<> Yıldız, yıldızımsı, yıldız biçiminde. )
- ACTİNO- ile/||/<> RADİO- ile/||/<> ROENTGENO- ile/||/<> PHOT-/PHOTO-
( Işın, radyasyon [aktinomikoz: Bir bakteri enfeksiyonu]. İLE/||/<> Radyumla ilgili, radyant enerji ile ilgili, radiusla ilgili. İLE/||/<> X ışınları ile ilgili. İLE/||/<> Işık. )
- ACTION AT A DISTANCE ile/ve/||/<>/> BUTTERFLY EFFECT
- ACTION :/yerine EYLEM
- ACTIVE :/yerine AKTİF
- ACTIVIST :/yerine AKTİVİST
- ACTİVİTY İLE PHENOTYPİC İLE TARGET ile/||/<> İLAÇ TARAMA STRATEJİLERİ
( İlaç keşif yaklaşımları. )
( Formül: IC₅₀ İLE EC₅₀ )
- ACTIVITY :/yerine ETKİNLİK
- ACTOR :/yerine AKTÖR
- ACTRESS :/yerine AKTRİS
- ACTUAL :/yerine GERÇEK
- ACTUALLY :/yerine ASLINDA
- ACTUARİAL MATHEMATİCS ile/||/<> PURE PROBABİLİTY
( Actuarial mathematics risk ve sigorta hesaplamaları için pratik uygulamalar yaparken İLE pure probability olasılığın kuramk matematik temelleridir )
( Formül: Life table analysis )
- ACUL/ACELECİ değil/yerine/= İVECEN/İVEĞEN/EVGİN
- ACUN, PROF. DR. ERTUĞRUL (NAZİLLİ 1935 - 2018) :
( Üniversite Öğretim Üyesi. Liseyi 1954'te tamamladı. Girdiği i.Ü. Orman Fakültesinden 1959'da mezun oldu. Muğla Orman İşletmesinde bir süre Bölge Şefliği yaptıktan sonra askerlik görevini tamamladı ve 1962 yılında İ.Ü. Orman Hasılatı ve işletme İktisadı Kürsüsünde asistan oldu. "Türkiye'de Orman Ürünlerinin Avrupa Ekonomik Topluluğu Devletlerinde Değerlendirilmesi ve Bu Değerin Artırılması Çareleri" konulu tezi ile "Doktor" unvanını aldı. Bir süre yurtdışında bilimsel çalışma yaptıktan sonra hazırladığı "Türkiye'de Orman İşletmeleri Asal Ürünleri Pazarlamasının Orman İşletme Ekonomisi Bakımından incelenmesi Üzerine Araştırmalar" konulu tezi ile "Doçent " unvan ve yetkisini aldı. 1982 yılında Profesörlüğe yükseltildi. Kendi isteği üzerine emekli oldu )
- ACUR/AJUR ile ACUR
( Antika, gözenek. İLE Kabakgillerden, kabuğu çizgili ve tüylü, açık yeşil renkte, irice bir tür hıyar. )
( ... cum CUCUMIS ANGURIA )
- ACUTE TRİANGLE ile/||/<> OBTUSE TRİANGLE
( Acute tüm açı <90°, obtuse bir açı >90°. )
( Formül: All acute İLE one obtuse angle )
- ACÛZE ile/değil/yerine YAŞLI
( Huysuz, yaşlı kadın. İLE/DEĞİL/YERİNE ...[Yaşının/bıkkınlığının getirdiği olumsuzlukları görmemezlikten gelerek!] )
- ACYO[İt. AGGIO] ile ACYOTAJ[Fr.]/DEĞER FARKI
( Herhangi bir paranın, gerçek değeriyle, sürüm değeri arasında ya da bir ticaret senedinin üzerinde, yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arsında beliren fark. | Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon. | Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptığı tahsilat. İLE Devlet tahvilleri, kambiyo ve menkul değerler üzerine yapılan spekülatif işlemler. )
- ACZ ve AH
- ACZ ve/> AŞK ve/> ACZ [tekrar]
- ACZ[Ar.] ile MEN[Ar.]
- ACZİNİ BİLMEK ile/ve/<> HADDİNİ BİLMEK
( Âlim bildiğini bilir, Ârif Kendini/Bileni Bilir, Kâmil Aczini/Haddini Bilir! )
- ACZİYET ile/ve/<>/değil AŞK
- ACZİYET ile DALÂLET
- ACZİYET ile MAĞDURİYET
- AD/İSİM BELLEĞİM/HAFIZAM (ÇOK) KÖTÜ" değil/yerine ADLARI (YETERİNCE HIZLI) ANIMSAYAMAYABİLİYORUM
- AD KOYMADA, DOĞUMUN:
ZAMAN/I ile/ve/<> YER/İ
( Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, çocukların adları, doğdukları yer ve zamana göre konuluyor. [Mbonsol: Ağacın altı. | Maseke: Dere kıyısı.] )
( Kişi, ahırda doğdu diye at olmadığı gibi, "nereli" olduğunun ve/ya da adının ne konulduğunun da belirleyiciliği yoktur/olmaz! )
- ad lib.[Lat. < AD LIBITUM] değil/yerine/= İSTEĞİNİZE GÖRE, İSTEDİĞİNİZ KADAR
- AD TAMLAMASI ile SIFAT TAMLAMASI
- AD ile AD TÜMCECİĞİ
( NOUN vs. NOUN CLAUSE )
- AD ile ADD[Ar.]
( Birini, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam. | Herkesçe tanınmış ya da işitilmiş olma durumu. | Canlı ve cansız varolanları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren sözcük, isim. İLE Sayma. | Sayılma. )
- AD ile İSİM
- AD ile/ve/değil/||/<> KILIF
- AD ile/ve ÖNAD/SIFAT
( Ayırd edici. İLE/VE Nitelendirici. )
( Sıfatı, ad yapabiliriz fakat adı, sıfat yapmamalı ya da titiz davranılmalıdır. )
( NAME vs./and CAPACITY )
- AD ile/ve/<>/< ÖZ
- AD :/yerine REKLAM
- AD/IM/IZ ile/ve UNVAN["ÜNVAN" değil!]
( NAME vs. TITLE (OF DIGNITY) )
( MING ile ... )
- AD ile/ve TAKMA AD
( İSİM ile/ve MAHLAS/MÜSTEÂR[< ÂRİYYET], LÂKAB )
( NAME vs./and NICKNAME )
- AD ile/ve TERİM ile/ve KAVRAM
( Tek başına anlaşılır olan ve zaman bildirmeksizin bir anlamı gösteren lafız addır. İLE/VE ... İLE/VE ... )
- ADA BALIĞI ile ALABALIK(TROUT) ile ATLANTİK KERTENKELE BALIĞI ile ATEŞ BALIĞI ile AY BALIĞI[Lat. MOLA MOLA] ile BENİ BALIĞI[Lat. CYPRINION MACROSTOMUS] ile ÇAÇA BALIĞI ile ÇUPRA BALIĞI ile DİL BALIĞI(SOLEFISH, [Lat. SOLEA VULGARIS]) ile DÜLGER BALIĞI[Lat. ZEUS FABER] ile FENERBALIĞI[LOPHIUS PISCATORIUS] ile FULYA BALIĞI[Lat. MYLIOBATIS AQUILA] ile GÜNBALIĞI[Lat. JULIS TURCICA] ile İSTAVRİT[Yun.][Lat. TRACHURUS TRACHURUS] ile KEDİ BALIĞI(CATFISH) ile KELER BALIĞI ile KILIÇ BALIĞI(CEMEL-İL-BAHR / CEMEL-ÜL-MÂ'[Ar.], SWORDFISH[İng.]) ile KIRLANGIÇ BALIĞI[Lat. TRIGLA HURUNDO] ile KIZILKANAT[Lat. SCARDINUS ERYHROPHTHALMUS] ile KÖPEK BALIĞI(SHARK) ile KUM BALIĞI[Lat. AMMODYTES] ile KUPES[Lat. BOOPS BOOPS] ile KÜÇÜK AĞIZLI LOTAK[Lat. CYPRINION KAIS] ile MERCAN BALIĞI ile OK BALIĞI ile ORKİNOS[Yun.]/TON[Lat. THUNNUS] ile ÖRDEK BALIĞI[Lat. LABRUS MIXTUS] ile PAPAZBALIĞI[Lat. CHROMIS CHROMIS] ile PEMBE, KURBAĞA AĞIZ BALIĞI ile RİNGA BALIĞI(HERRING)[Lat. CLUPEA HARENGUS] ile SANDIK BALIĞI[Lat. LACTOPHRYS TRIQUETER] ile TON BALIĞI(TUNAFISH) ile TARANGA ile TORPİLBALIĞI ile YILAN BALIĞI(İNKİLÎS[Ar.], EEL[İng.]) ile ACI BALIK ile BIYIKLI BALIK ile DİKENLİ BALIK[Lat. G. ACULEATUS] ile DUBAR[Lat. MUGIL CEPHALUS] ile ÜZGÜNBALIĞI[Lat. CALLIONYMUS LYRA]
( Dünyanın en büyük omurgasızı/yumuşakçası, mürekkep balığıdır. [Eril mürekkep balıklarının boyu 19 metreye kadar ulaşabilir.] )
( SAMEK )
- ADA BALIĞI = AMBER BALIĞI
( Balinagillerden, boyu 25 metreye kadar çıkabilen, başı büyük, dişli, çok yırtıcı bir balık. )
( CATODON MACROCEPHALUS )
- ADA TAVŞANI ile AMERİKA TAVŞANI ile ARAP TAVŞANI ile DAĞ TAVŞANI ile YABAN TAVŞANI
- ADA ile ADA
( Her tarafı, su ile çevrili kara parçası. İLE Çevresi, yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu. )
- AD(A) değil ADLARDA OLAN(A)
- ADA ile/ve ARAL
( Dört tarafı denizle kaplı kara parçası. İLE/VE Takımada. )
( CEZÎRE[çoğ. CEZÂİR] ile/ve ... )
( CEZ ile/ve ... )
- ADA ile ATOL[Maldiv yerlileri dilinde]
( ... İLE Mercanların biraraya toplanmasıyla oluşmuş, halka biçiminde adacık, mercanada. )
- ADA ile KANARYA ADALARI
( Köpek Adası[Insula Canaria]. Kuşlar adaya değil, Kanarya Adası, kanarya kuşlarına köpek anlamına gelen adını vermiştir. )
- ADA ile KITA
- ADA ile MERCANADA/ATOL[Maldiv Adaları yerlilerinin dilinden]
( ... İLE Su yüzüne kadar çıkan mercan resiflerinden oluşmuş ada. | Mercanların biraraya toplanması ile oluşmuş, halka biçiminde adacık. )
- ÂDÂBA MUGAYERET[Ar.] değil/yerine/= GÖRGÜYE AYKIRILIK
- A'DÂD[Ar. < ADED] ile A'DÂD[Ar. < ADAD, ADUD] ile A'DAD[Ar.]
( Sayılar. İLE Sâidler, bâzular, kollar. | Havuz kenarındaki büyük ve düş taşlar, duvarlar. İLE Kolu ince, kısa kollu kişi. )
- AD-/-AD ile/||/<> AS- ile/||/<> -AL
( -e, -e doğru, yakınlaşma, yönelme, yakınında, yoğun, ek olarak artım, -a yönelik [adduksiyon: Gövdeye doğru hareket]. İLE/||/<> -e, -a. İLE/||/<> ... ile ilgili, bir şeye ait, bir şeyin özelliklerini taşıyan. )
- ADAGIO[İt.] değil/yerine/= AĞIR AĞIR, YAVAŞ YAVAŞ
- ÂDÂK[Ar.] ile ADAKK[Ar.] ile ADAK/NEZİR[Ar.]
( Ada. İLE [Daha/en/çok] Dakik, ince. İLE Bir dileğin gerçekleşmesi için sahip olunandan vazgeçmek ve/ya da vazgeçilen şey. )
- ADAK ile/ve/||/<>/> SUNAK
- ADALAR ile BAHARİYE ADALARI
( ... İLE Haliç'te, Eyüp - Sütlüce tarafında bulunan küçük adacıklar. )
- ADALE[Ar.] değil/yerine/= KAS
- ADÂLET:
BİLGİNİN KONUSU ile/ve/değil/||/<> DÜŞÜNCENİN KONUSU
- ADÂLET:
[BİR ŞEYİ ...] "YERLİ YERİNE KOYMAK" değil KENDİNE AİT YERE KOYMAK/BIRAKMAK
- ADÂLET:
BİRLİK ile/ve/<> DİRLİK
- ADÂLET:
DAĞITICI ile/ve/||/<> DÜZELTİCİ/DÜZENLEYİCİ
- ADÂLET:
DENKLEŞTİRİCİ ile/ve/||/<> DAĞITICI
- ADÂLET:
DIŞARIDA/UZAKTA ve/değil/yerine/||/<>/>/< KENDİNDE
( Adâleti, dışarıda/uzakta aramak. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kendinde başlatmak ve oluşturmaktır, asıl ve öncelikli olan. )
- ADÂLET:
"EN YÜKSEK İYİ" ile/ve/değil/yerine/<> EN YÜKSEK KAMUSAL İYİ
- ADÂLET:
"EŞİTLİK" ile/ve/değil/||/<> RIZÂ
- ADÂLET HEYKELİNİN GÖZLERİNİN KAPALILIĞI:
"NAMUSSUZLARA GÖZ YUMMAK İÇİN" değil ÂDİL OLMAK İÇİN
- ADÂLET:
"KİŞİ/ŞAHIS/ŞAHSÎ" KONU(SU) değil KİŞİLİK/ŞAHSİYET KONUSU
- ADÂLET:
KİŞİ/KUL ve/||/<> İLÂH'IN BİRLİĞİ
- ADÂLET=KUTUP YILDIZI:
GÖĞE ve/||/<>/> GÖNÜLE
( Doğar. VE/||/<>/> Işığını saçar/yayar. )
- ADÂLET:
ORTAYA ÇIKAN değil ÜRETİLEN
- ADÂLET:
ÖZNEL değil/>< NESNEL
- ADÂLET:
SEVGİ ve/||/<> DÜŞÜNCE
- ADÂLET:
SUÇU/"SUÇLU"YU ARAMAK ile/ve/değil/||/<>/< (SONUNA KADAR) MÂSUMU/MASUMİYETİ ARAMAK
- ADÂLET:
VARLIĞI VE VAROLANI BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> HAK'I BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> KENDİNİ BİLMEK/TANIMAK
- ADÂLET VE EŞİTLİK ve/||/<>/> UYUM VE DOSTLUK
- ADÂLET YOK ile/ve/değil/yerine/<> ADÂLET'İ, KENDİN/SEN (YAKIN ÇEVRENDE, OLANAKLARINDA) GERÇEKLEŞTİR (YAŞAT/İHYÂ ET)!
- ADALET değil ADÂLET
- ADÂLET ile/ve AHKÂM
- ADÂLET ile/ve/<>/< BARIŞ[< VARIŞ]/SULH
( Eğer dünyada barış ve uyum istiyorsanız, aklınızda ve gönlünüzde barış ve uyum olmalıdır. )
( Kendinizde düzen olmadıkça, dünyada düzen olmayacaktır. )
( AN SÜKÛT'İN SULH: Davalının susması üzerine gerçekleşen barış. )
( YURTTA SULH, CİHANDA SULH! PAZ EN EL PAIS, PAZ EN EL MUNDO! )
( KÂH-İ DÂD-GÛCTERÎ: Adliye Sarayı. )
( JUSTICE vs./and/<> PEACE
If you want peace and harmony in the world, you must have peace and harmony in your hearts and minds.
Unless there is order in yourself, there can be no order in the world. )
- ADÂLET ile/ve/<> BİLİM ile/ve/<> AŞK
- ADÂLET ve/||/<>/>/< DAYANIŞMA
- ADÂLET ile/ve/||/=/<>/< DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]
( Toplumla olan ilişkide. İLE/VE/||/=/<>/< Kişide. )
( İçte. İLE/VE/||/=/<>/< Dışta. )
( Güçler arasındaki denge. İLE/VE/||/=/<>/< ... )
( JUSTICE vs./and/||/=/<>/< BALANCE )
- ADÂLET ile/ve/<> DÜŞMANIN "ADÂLETİ"
( Adâletin gerekliliği ve önceliği, düşmanının "adâletine" maruz kalmamak ve mağdur olmamak içindir. )
- ADÂLET ve/<> EHLİYET
- ADÂLET ile/ve/||/<> ERDEM/FAZİLET
( Sevginin ürünleri. İLE/VE/||/<> Aklın ürünleri. )
( "Adâlet, erdemin bir parçası değil tümüyle erdemdir. Adâletin tersi olan haksızlık da kötülüğün bir parçası değil tümüyle kötülüktür." )
( Products of love. VS./AND/||/<> Products of intelligence. )
( JUSTICE vs./and/||/<> VIRTUE )
- ADÂLET ve/<> GÜÇ
( Güce dayanmayan adâlet âciz, adâlete dayanmayan güç zâlimdir. )
( ... cum/et CLEMENTIA )
- ADÂLET ile/ve HAK/İSTİHKAK
( JUSTICE vs. DESERVING )
- ADÂLET ve/||/<>/< HAKİKAT
( Toplumsal kurumların birincil erdemi. VE/||/<>/< Düşünce düzenlerinin birincil erdemi. )
- ADÂLET ile/ve/<> HAKKANİYET
( JUSTICE vs./and/<> EQUITY )
- ADÂLET ve/<>/>/< HİDÂYET
- ADÂLET ve/<> HİKMET ve/<> DİN
( Üçü de, mülkün[egemenlik, yönetim ve siyaset] temelidir. )
- ADÂLET ve/> HİLÂFET
- ADÂLET ve/||/<>/> HUZUR
( Gücün, "haklı olduğu" yerde bekleme! VE/||/<>/> Güce tapan bireylerin olduğu yerde bekleme! )
- ADÂLET ve/||/<> İHSAN
- ADÂLET = JUSTICE[İng., Fr.] = IUSTITIA[Lat.] = GERECHTIGKEIT[Alm.] = DIKAIOSYNE[Yun.] = JUSTICIA[İsp.]
- ADÂLET ve/||/<> KARE
( 2+2=4 VE/||/<> İki üçgen alanın biraradalığı. )
- ADÂLET yoksa/> KARGAŞA
- ADÂLET ile/ve/<> KARMA
( Karma ve Kader kavramlarını, kapsamlı bir biçimde anlamak ve görmek üzere "My name is Earl" dizisini baştan sona izlemenizi öneririz... )
- ADÂLET ve/<>/< KAYGISIZLIK
- ADÂLET ve/<> KEMÂLÂT
- ADÂLET ile/ve/+/<> KUDRET ile/ve/+/<> HİKMET ile/ve/+/<> SEVGİ
( [Simgeleri/Sûretleri] Aslan. İLE/VE/+/<> Boğa. İLE/VE/+/<> Kartal. İLE/VE/+/<> İnsan. )
- ADÂLET ile/ve/<> MANTIK
( JUSTICE vs./and/<> LOGIC )
- ADÂLET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< MERHAMET
( [not] JUSTICE vs./and/but/||/<>/>/< MERCY
MERCY instead of JUSTICE )
- ADÂLET ile/ve/||/<> MERHAMET ile/ve/||/<> TİCARET
- ADÂLET ile/ve/||/<> MÜRÜVVET
- ADÂLET ve/<> NİYET ve/<> SÜREKLİLİK
( JUSTICE and/<> INTENTION and/<> CONTINUITY )
- ADÂLET ve/=/<> ÖLÇÜ/LÜLÜK
( Her konuda/hususta, itidâli ihtiyâr et! )
( JUSTICE and/=/<> MODERATION )
- ADÂLET ve RAHMET
- ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER
( Adâletin kaynağı da, hedefi de, durumdaki/olaydaki ilgili kişilerden birinin rızâsıdır. Adâlet, insanı ve rızâsını esas almaktır! [Tabii, rızâ da, en başta, (durumdan/olaydan/tespitten/(ön) "hüküm"den) haberdar olmakla/etmekle başlar.] )
( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )
( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )
(
| 
|
)
- ADÂLET ile/ve/<> SAADET
( JUSTICE vs./and/<> HAPPINESS )
- ADÂLET ve/<> SEVGİ
( Toplumda. VE/<> Bireyde. )
( JUSTICE and/<> LOVE )
- ADÂLET ile/ve/değil/||/<>/< SINIRLAR
- ADÂLET ve/||/<>/>/< SÜKÛN/SÜKÛT
- ADÂLET ile/ve/<>/</> TÜZENİN SAĞLADIĞI GÜVEN(İLİR)LİK
- ADÂLET ve/||/<> VİCDAN
( ... VE/||/<> Adâlet evi. )
( Her yerde, zamanda ve koşulda. VE/||/<> Zirvesinde.[Kişide/İnsanda!] )
- ADÂLET ve/||/<> YAŞAM
- ADÂLET-İ MAHZA ile/ve/||/<> ADÂLET-İ İZÂFİYE
- ADÂLET'İN KURALI ile/ve/||/<> AKIL'IN KURALI
- ADÂLETSİZLİK DURUMLARINDA, "TARAFSIZ"(SESSİZ/ÂTIL) DURUYORSAK, KÖTÜLERİN/KÖTÜLÜĞÜN TARAFINI TUTMUŞUZDUR ile/ve/||/<> ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR
- ADÂLETSİZLİK ve/||/<> ANLAMSIZLIK
( [Çözüm olarak ...] Tüzeyi[hukuku] bulduk fakat tüzeye ulaşamadık. VE/||/<> Sanatı bulduk fakat sanat bize ulaşamadı. )
( Adâletsizliklerin en büyüğü, âdil olmayıp âdil gibi görünmektir. )
- ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/>< KARŞILIKLI HİZMET (İÇİN)
- ADALI EDERİ/FİYATI ile/ve/<>/değil/yerine ADADA EDERİ/FİYATI
- ADAM, ADAMDIR, OLMASA DA PULU; EŞEK, EŞEKTİR, OLMASA DA (ATLASTAN OLSA) ÇULU
ile/ve
DEVE HACI OLMAZ, GİTMEKLE MEKKE'YE, EŞEK DERVİŞ OLMAZ, TAŞ TAŞIMAKLA TEKKE'YE
- ADAM AKILLI (DİNLEMEK) -ile
- ADAM:
ER KİŞİ ile/ve/değil İNSANİYETLİ
- ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BELİRLİ OLUR değil ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BİLE BELİRLİ OLUR
- ADAM OLMAK ile "ADAM OLMAK"
( ADM ELİF-DAL-MİM )
- ADAM OLUP OLMADIĞIN ile/ve/>/değil NE KADAR ADAM OLDUĞUN
- ADAM "SATMIŞLIĞI/M/IZ"
değil/ne yazık ki/><
ADAM "SANMIŞLIĞI/M/IZ"
( Yoktur. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Vardır. )
- ADAM ile/ve/||/<> EFENDİ
( Bir şey/ler biliyorsan, susma! İbret alsınlar. İLE/VE/||/<> Bir şey bilmiyorsan, sus ki, en azından, efendi sansınlar. )
- ADAM[Ar. < ÂDEM] ile HERİF[Ar. < HARİF]
- ADAM ile KOCA
( ... ile ZEVC )
( ... ile ŞÛY/ŞEVHER )
( MAN vs. HUSBAND )
- ADAMAKILLI
- ADAMDAN SAY(MA)MAK ile/değil MUHATAB ALMA(MA)K
- ADAMI OLMAK değil ADAM OLMAK
- ADAMINA GÖRE ile/değil/yerine ÂDÂBINA GÖRE
- ADAMINA GÖRE ile/değil/yerine MUHATABINA GÖRE
- ADAMKÖKÜ = ADAMOTU = KANKURUTAN
( Patlıcangillerden, geniş yapraklı, mavi çiçekli, meyveleri sarı, çok yıllık bir bitki. )
( ... cum MANDRAGORA AUTUMNALIS )
- ADANMA ve/<>/> DERİNLEŞME
- ADANMAK ile/yerine/değil (GEREKTİĞİ/YETERİ KADAR) ÖNCELİK/ÖNEM VERMEK
( Yanlışı. DEĞİL/>< Doğrusu. )
( [not] TO BE DEVOTED vs./but TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH)
TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH) instead of TO BE DEVOTED )
- ADA(N)MAK ile/ve VAKFETMEK
( TO (GET) DEVOTE vs./and TO DONATE )
- ADANMAMALI!
- ADANMIŞLAR ile KESİN İNANÇLILAR
- ADANMIŞ/LIK ile FEDAKÂR/LIK
- ADANMIŞ/LIK ile İNANMIŞ/LIK
- ADANMIŞ/LIK ile İNANMIŞ/LIK
- ADANMIŞLIK ile/değil/yerine ZEN
- ADAPT :/yerine UYUM SAĞLAMAK
itibarı ile 52.680 başlık/FaRk ile birlikte,
52.680 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(3/212)
(1996'dan beri)