
U-Ü'LERDE
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 2427 başlık/FaRk ile birlikte,
2763 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(3/4)
- REPUTATION :/yerine ÜN, İTİBAR
- RETART/RETARD[İng.] değil/yerine/= UZUN ETKİLİ
- RHS/REMOTE HEALTH SERVICE[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN SAĞLIK HİZMETİ
- RİSÂLET ile/ve ÜVEYSÎLİK
( Eğitim. İLE/VE Deha. )
- RİTM ile EZGİ ile UYUM/ARMONİ
- RİYÂ ile UCB
- ROMANYA'LI = ULAH
( Romanya'nın yerli halkına, Osmanlılar'ın verdiği ad. )
- RPM/REMOTE PATIENT MONİTORING[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN SAYRI İZLEME
- RTU/REMOTE TERMINAL UNITS[İng.] değil/yerine/= UZAK TERMINAL BİRİMLERİ
- RUB-UL MÜCEYYEB ile RUB-UL MUKANTAR ile USTURLAB
( Sinüs'ün dörtte biri. İLE ... İLE ... )
( ... İLE ... İLE İlk kez M.Ö. II. yy.'da Hipark tarafından bulunumuş ve Batlamyus tarafından kullanılmıştır. Bu alet ile yıldızların Arz'dan uzaklıkları ölçülürdü. Üstüne gökyüzü haritası çizilmiş hilâlî daire şeklinde bir tahtadan ibarettir. Akrep ya da ankebût denilen bir ibresi vardır. Bu ibre, ucuna fındık büyüklüğünde taş bağlanmış bir ipten ibarettir. Yıldızların seyri bu ip ile gösterilir, ölçümler bunun üzerinden ortaya çıkar. Kenarlarda da açılar, milyem ve grat hesapları yazılıdır. Halen astronomlar ve denizciler, geliştirilmiş usturlap kullanır. )
( ... vs. ... vs. ASTROLABE )
- RÜYA ile UYKU
( Ahiretten bir örnektir. İLE Ölümden bir örnektir. )
( Uykuda eyleme vurma - Ahmet Çorak )
- SAAT değil/yerine/= UÇUR, ATLAK
- SABRETMEK ile/değil/yerine UZAKLAŞMAK
- SAÇ BOYAMADA:
9 ve/> ÜSTÜ
( Saç boyama sayısı, 1 yılda, 9 ve üzeri sayıda ise kanser riski büyük oranda artmaktadır. )
- SAD :/yerine ÜZGÜN
- SADECE ŞAKAYDI ile/ve/||/<> BİLMİYORUM ile/ve/||/<> UMRUMDA DEĞİL ile/ve/||/<> TAMAM
( [Ardında, en azından, küçük bir ... ]
Gerçeklik yatar. İLE/VE/||/<> Bilgi yatar. İLE/VE/||/<> Düşünce ve/ya da duygu yatar. İLE/VE/||/<> Acı yatar. )
- SAĞLAMA ile/ve/||/<> UYGULAMA
- SÂİRFİLMENÂM[Ar.]/SOMNAMBULE[Fr.] değil UYURGEZER
- SAKO[İt. < Yun.] değil/yerine/= ÜSTLÜK
( Paltoya benzer bir tür üstlük. )
- SAN/UNVAN ve/||/<> ALTES[Fr. < ALTESSE]
( ... VE/||/<> Prens ve prenseslere verilen onur unvanı. | Bu unvanı taşıyan kişi. )
- SANAL ile UYDURMA
- SANAT:
TASARIMSAL ile/ve/||/<> UYGULAYIMSAL
- SANAT ile/ve/||/<>/> ÜRETKEN SEZGİ GÜCÜ ile/ve/||/<>/> ESTETİK SEZGİ
- SANATÇI değil/yerine/= ÜNERMEN
- ŞANS değil/yerine/= UĞUR/YOM
- ŞANS ile/ve ÜMİT
( CHANCE vs./and HOPE )
- SARIK ile/değil ÜSKÜF[Yun.]
- SATELLIT SİSTEM/SATELLITE SYSTEM[İng.] değil/yerine/= UYDU DÜZENİ
- SATELLITE :/yerine UYDU
- SATÜRN URANÜS
( ... İLE/VE/<> Bulunuşu/adlandırılışı, 1781'dedir. )
( Güneşe uzaklık sırasında yedinci olan ve güneş çevresindeki dolanımını 84 yılda tamamlayan gezegen. )
( Uranüs'ün, mavi-yeşil renkte olmasının, atmosferinde bulunan metan gazından kaynaklandığı düşünülüyor. Uranüs'ün Satürn gibi halkalarının olduğu tespit edilmiştir. Ancak bu halkalar, Satürn'den daha az ve incedir. Ortalama sıcaklığı -197 °C olup Satürn'den sonra en sert rüzgarlara sahip ikinci gezegendir. )
- ŞÂYÂN[Fars.] değil/yerine/= UYGUN, YAKIŞIR, YARAŞIR, DEĞER
- SAYILAR/DA:
YAKLAŞAN ile/ve/||/<> UZAKLAŞAN
- SAZ/GİTAR VB. ÇALMADA:
ALTTAN ÇIRPMA ile/ve/değil/||/<> ÜSTTEN ÇIRPMA
- ŞEF[Fr. CHEF] değil/yerine/= UNGAN/ÖNDER
- SEFÎH[Ar.] değil/yerine/= UÇARI
( Zevk ve eğlenceye düşkün, parasını israf eden. | Ele, avuca sığmaz. | İrâdesine hâkim olamayan, ihtiyârını devrede tutamayan. )
- SELÂM/MERHABA[Ar. < MERHAB: genişlik, bolluk. < RUH] değil/yerine/= UĞUROLA/ESENLEME/ESENLEM/ESEN
- SELÂMLAMAK ile/ve/<> UĞURLAMAK
( Kişilerin karşılaşmalarında ya da buluşmalarda birbiri için iyi niyet/tutum ve sözleri. İLE/VE Ayrılana gösterilen iyi niyet/tutum ve sözler. )
( Kişiler, giysileriyle [dış görünüşleriyle] karşılanır, sohbetleriyle [bilgilerine/konuşmalarına göre] uğurlanır. )
( TALOFA[: Seni Seviyorum] ile ... )
- SENSE[İng.] değil/yerine/= UYARI ALGILAMA
- SERÇE PARMAK ile/ve/||/<>/> BAŞ PARMAK ile/ve/||/<>/> ÜÇ PARMAK ile/ve/||/<>/> YUMRUK ile/ve/||/<>/> İŞARET-SERÇE PARMAK ARASI ile/ve/||/<>/> KARIŞ
( 1 cm. İLE/VE/||/<>/> 2 cm. İLE/VE/||/<>/> 5 cm. İLE/VE/||/<>/> 10 cm. İLE/VE/||/<>/> 15 cm. İLE/VE/||/<>/> 20 cm. )
( )
- SESİN:
YERİ ile/ve/<> UZAKLIĞI
( Kişiler, 0.00003 saniye gibi çok kısa bir zaman farkını algılayabilir. Ses dalgası, önce sesin kaynağı yönünde olan kulağa ve kısa bir zaman sonra da öbür kulağa ulaşır. Aradaki zaman farkı, sesin kaynağının hangi yönde algılanacağını belirler. )
( SOUND'S: PLACE vs./and/<> DISTANCE )
- SESLİ-SESSİZ değil/yerine/= ÜNLÜ-ÜNSÜZ
- SEVİNÇ >< ÜZÜNTÜ/KEDER/ACI/ISTIRAP >< İSTEK
( Dostunla paylaşırsan artar. >< Dostunla paylaşırsan azalır. )
- SEVİNÇTEN/MUTLULUKTAN AĞLAMAK ile ÜZÜNTÜDEN AĞLAMAK
( Üzüntüsü sahte olanın, ağlaması gösterişli olur. )
( İŞRÎRÂK: Gözyaşına boğulma, ağlamaktan boğulmak derecesine gelme. )
- ŞEY ile/ve/değil/yerine/||/<> ÜRÜN
- ŞEYLERİN DOĞASI = UNIVERSE, NATURE[İng.] = NATURE[Fr.] = NATURDER DINGE[Alm.] = RERUM RATURA[Lat.]
- SEZA[Fars.] değil/yerine/= UYGUN
- SİDİK ile/ve/||/<>/> ÜREMİ
( ... İLE/VE/||/<>/> Ürenin dışarı atılmaması nedeniyle kanda birikmesi. )
- SIKINTILI ile ÜZGÜN
- SİNCAP ile UÇAN SİNCAP
- SİNEK ile UYUZSİNEĞİ
( ... İLE Kınkanatlılardan, tarıma zararı dokunan böceklerle beslenen bir sinek. )
( ... cum CICINDELA )
- SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU
( Önemli eşikler ve sınırlar. )
- SINIR ile UC
- SİNİRLENMEK ile ÜZÜLMEK
- SIRADANLAŞMAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< "UYUM SAĞLAMAK/GÖSTERMEK"
- SİREN değil/yerine/= ÜNLER
- SIS/SPATIAL INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= UZAMSAL BİLGİ DÜZENİ
- SİVRİSİNEK ile İVEZ/ÜVEZ
( BAÛZA/BAUZ ile GUBEYRÂ )
( CULEX OR ANOPHELES cum SORBUS )
- SLEEP :/yerine UYUMAK
- SOHBET ve/<> ÜLFET
- ŞÖHRET değil/yerine/= ÜN/SAN
- SOLUCAN ile/ve UZUN SAKALLI SOLUCAN
- ŞOM[Fars. ŞÛM] değil/yerine/= "UĞURSUZ"
- SOMNAMBULİZM/SOMNAMBULISM[İng.] değil/yerine/= UYURGEZERLİK
- SOMNOGRAFİ/SOMNOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= UYKU ÇİZGELEMESİ
- SON ile UC
- SONSUZ/LUK ile "ULAŞILAMAYAN"/"KÖTÜ" SONSUZ/LUK
- SONSUZ = NAMÜTENAHİ = INFINITE[İng.] = INFINI[Fr.] = UNENDLICH[Alm.] = INFINITUS, INFINITA[Lat.] = INFINITO/TA[İsp.]
- SONUÇ ile/ve/değil/||/<>/> ÜRÜN
- SONUÇ ile/ve/değil/<> UZANTI
- SORMAK ile/ve UTANMA(MA)K
( TO ASK vs./and (NOT) TO BE EMBARRASSED )
- SORRY :/yerine ÜZGÜN, ÜZGÜNÜM
- SORUMLULUK ile/ve ÜSTLENME
( Sorumluluklarımızdan kaçınırsak, sorumluluklardan kaçınmamızın olumsuz/ağır sonuçlarından kaçınamayız. )
( RESPONSIBILITY vs./and TO TAKE ON )
- SORUMLULUKLARIN AZALDIĞI DURUMLAR:
CİNNET ile/ve/||/<> SAĞIRLIK YA DA ÖTEKİ DUYU YİTİMLERİ ile/ve/||/<> BELLEK ZAYIFLIĞI ile/ve/||/<> UYKU ile/ve/||/<> SARA ile/ve/||/<> HASTALIK ile/ve/||/<> HATA
- SORUNLAR:
UZAKLAŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< YAKINLAŞTIRAN
- SORUNUN:
"ÜSTÜNÜ ÖRTMEK" değil/yerine/>< ÜSTESİNDEN GELMEK
- SOSYOMETRİ değil/yerine/= UYUMÖLÇÜM
- SÖYLEMEK ile UYARMAK/İKÂZ ETMEK
- SÖYLENCE = ÜSTURE = MYTHE[İng., Fr.] = MYTHOS[Alm., Yun.] = MITO[İsp.]
- SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ
( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )
- SÖZ ve/||/<>/>/< ÜMİT
( Sözün eşiği, ümidin eşiğidir. Bir yerde, söylenilecek söz var ise orada, ümit var demektir.
Sözümüz, ümidimizdir... )
- SPACE :/yerine UZAY
- SPASYAL DEZORYANTASYON/SPATIAL DISORIENTATION[İng.] değil/yerine/= UZAMSAL YÖNELIM BOZUKLUĞU
- SPASYAL/SPATIAL[İng.] değil/yerine/= UZAMSAL | MEKANSAL
- SPECIALIST :/yerine UZMAN
- SPEYS/SPACE değil/yerine/= UZAY
- STIMÜLAN/STIMULANT[İng.] değil/yerine/= UYARICI
- STIMÜLASYON/STIMULATION[İng.] değil/yerine/= UYARIM
- STİMÜLÜS/STIMULUS[İng.] değil/yerine/= UYARI, UYARAN
- SUÇ ile UFAK SUÇ/ZELLE[Ar.]
( ... İLE Sürçüp kayma. | Yanılma, yanlış. | Ufak suç. )
- SUFL/MURMUR[İng.] değil/yerine/= ÜFÜRÜM
- SÜKÛN ve/<> UYUM, BÜTÜNLÜK
( UYUM: Hareketin dinginliği. )
( QUIETNESS and/<> HARMONY, INTEGRITY )
- SÜKÛT ile UZLET
- SÜPER EGO/SUPER EGO[İng.] değil/yerine/= ÜST BENLİK
- SÜPER EGO ile/değil ÜST BEN
- SÜPERIOR[İng.] değil/yerine/= ÜST, YUKARI
- SÜPERVİZÖR değil/yerine/= ÜST DENETÇİ
- SÜREĞEN YORGUNLUK BELİRGESİ/SENDROMU ile/||/<> UYKU APNESİ
( Sürekli yorgunluk ve enerji eksikliği. İLE/||/<> Uyku sırasında solunumun durması ve tekrar başlaması ile ilişkili bir uyku bozukluğu. )
- SÜREKLİ ile/ve/değil/||/<> ÜST ÜSTE
- SÜREKLİLİK ve UYGUNLUK/UYUŞMA/MUTABAKAT
( CONTINUITY and TO HARMONIZE )
- SÜREYYA[Ar.]/PERVÎN[Fars.]/PLESIADES değil/yerine/= ÜLKER
( Boğa burcunda, yedi yıldızdan oluşan takım. | Kuzey yarımkürede, Boğa[Sevr] burcunun en parlak yıldızı olan Eddeberân'ın ilerisinde ve Feres-i A'zam yönünde görünen güzel bir yıldız kümesi. )
- SÜRMANŞET değil/yerine/= ÜSTBAŞLIK
- SÜRPRİZ ile/ve ÜMİT/UMUT
( SURPRISE vs./and HOPE )
- SUS!!!:
HAKARET değil UYARI/DESTEK
- SUSAM/SİMSİM/KÜNCÜ[Fars. < KUNCUD] ile/değil ÜZERLİK
( ... İLE/DEĞİL Sedefotugillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri beyaz renkte, susama benzeyen tohumları acı olan bir bitki. )
( SESAMUM INDICUM cum PEGANUM HARMALA )
- SÜZEREN ile/ve/||/<> VASSAL ile/ve/||/<> UC BEYLERİ ile/ve/||/<> ULEMÂ AİLELERİ
- TAAHHÜT değil/yerine/= ÜSTENME
- TÂBİ ile/ve/değil/yerine UYUMLU
- TÂCİZ[Ar.] değil/yerine/= USANDIRI, USANÇ
- TAKILMAK ile UNUTMAK
- TAKILMAK ile/değil/yerine ÜSTÜNDE DURMAK/ÖNEMSEMEK
( Takılmayan[bilen], "takılma" demez; ancak ve ne yazık ki takılan[bilmeyen], "takılma" der. )
- TAKINTILI TUTKU ile/değil/yerine UYUMLU TUTKU
- TAKSA[Lat.] değil/yerine/= ÜCRET
( Pulu yapıştırılmadan ya da eksik yapıştırılarak gönderilen mektup için alıcının cezalı olarak ödediği posta ücreti. )
- TALL :/yerine UZUN, UZUN BOYLU
- TALL :/yerine UZUN, UZUN BOYLU
- TANI! ve/<> UYUMLU OL! ve/<> MUTLU YAŞA!
( RECOGNIZE! and/<> BE HARMONIOUS! and/<> LIVE HAPPY! )
- TANIKLIK ile/ve UZLAŞIM
( WITNESS vs./and TO COMPROMISE )
- TANIM:
"UZUN" ile/değil/yerine KAPSAMLI
( Tanımın uzunu olmaz! Kapsamlı olduğundan dolayı ilgisizlerin "zihin ve dilinde", "uzun" diye ifade etmeleri kendi yetersizliklerini gizleme girişimi olabilir belki/çoğunlukla. )
- TANIM ile/ve/=/||/<>/< ÜÇLEME
- TANIYORUM ile/ve/ne yazık ki UTANIYORUM
- TARİH ile/ve/||/<>/< UNUTULMUŞ TARİH
( | )
- TARİH ile/ve/<> UZAK GEÇMİŞ TARİHİ
- TARİH ile/ve UZAK GEÇMİŞ TARİHİ
- TARZ ile ÜSLÛB
( MANNER vs. ... )
- TARZ ile ÜSLÛP
- TASARI ile/ve/||/<> USLAMLAMA
- TASARI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZLAŞI
- TASIMIN/KIYASIN OLANAKLILIĞI:
İKİLİLERDE ile/ve/değil/||/<>/>/< ÜÇLÜLERDE
- TATBÎK(AT) değil/yerine/= UYGULAMA
- TAYYÂRE[Ar.]["TEYYÂRE" değil!] değil/yerine/= UÇAK
- TEBAA[Ar.] değil/yerine/= UYRUK
- TEBCÎL[Ar. < BECL/BÜCÜL] değil/yerine/= ULULAMA, AĞARLAMA | ÖVME
- TEBERRÂ[< BERÂ] ile UZAKLAŞMA, UZAK DURMA, ÇEKİLME | SEVMEYİP YÜZ ÇEVİRME | KÖTÜ AHLÂK
- TEBERRÜKEN ile ÜVEYSÎLİKLE
- TEBHÂL/E[Ar.] | COLD SORE, HERPES[İng.] değil/yerine/= UÇUK
- TECİM/SEL / TİCARET/TİCARİ ile/ve ÜRETİM/SEL
( Üretim Geliştirme Aşamaları: Araştırma Gözlem Çözümleme Geliştirme Deneme Tecimleştirme/Ticarileştirme )
( Exploration
Screening
Analysis
Development
Test phase
Commercialisation
COMMERCE vs./and PRODUCTION )
- TEDİP HAKKI değil/yerine/= USLANDIRMA ÜLEVİ
- TEDİP/TEDİB[Ar.] değil/yerine/= USLANDIRMA, YOLA GETİRME, TERBİYE ETME
- TEEDDÜB[Ar.] değil/yerine/= UTANMAK
- TEFEVVUK[Ar.] değil/yerine/= ÜSTÜNLÜK, ÜSTÜN GELME
- TEFVÎZ[Ar.]/İHÂLE değil/yerine/= UYGUN KOŞULLARLA VERME
( Sipariş etme. | Allah'tan bekleme. | Dağıtım. | Bir Taşınmaz malı, bilinen değeri karşılığı birine verme. )
- TEHDİT ile/ve/değil/yerine UYARI
( [not] THREAT vs./and/but WARNING
WARNING instead of THREAT )
- TEK ANLAMLI = VAHİD-ÜL-MÂNÂ = UNIVOCAL[İng.] = UNIVOQUE[Fr.] = EINDEUTIG[Alm.] = UNIVOCUS[Lat.]
- TEK İPLİK ile İKİ İPLİK ile ÜÇ İPLİK
- TEK = UNIQUE[İng., Fr.] = EINZIGARTIG[Alm.] = UNICO[İt.] = ÚNICO[İsp.]
- TEKNOLOJİ[İng., Fr. < TECHNOLOGY < Yun. TEKHNE]/İLM-İ HİYEL[Ar.] değil/yerine/= UYGULAYIMBİLİM
- TEKRAR ETMEK ile/ve "ÜZERİNDEN GEÇMEK"
- TEKRARLAMA ile UYGULAMA
( TO REPEAT vs. TO APPLY )
- TEKRARLAYICI (OLMAK) ile/ve/değil/yerine UYGULAYICI (OLMAK)
- TELÂŞ/TELÂŞE[Ar.] ile ÜRKÜ/PANİK[Yun.]
- TELEASISTANS/TELE-ASISTANS[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN YARDIM
- TELEFON değil/yerine/= ÜNDEK
- TELEKOMÜNİKASYON değil/yerine/= UZİLETİŞİM
- TELEKONSÜLTASYON/TELECONSULTATION[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN DANIŞIM
- TELEMENTÖR/TELE-MENTOR[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN YÖNDER
- TELEMETRİ/TELEMETRY[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN ÖLÇÜM
- TELEMONİTÖRİZASYON/TELEMONITORING[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN İZLEM
- TELEPATİ değil/yerine/= UZADUYUM
- TELERADYOGRAFİ/TELERADIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN X-IŞINLI GÖRÜNTÜLEME
- TELESAĞLIK/TELE-HEALTH[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN SAĞLIK
- TELETIP/TELEMEDICINE[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN TIP
- TEMBEL/SALPA/SALPAK değil/yerine/= UYUŞUK
- TEMDÎT[Ar. TEMDÎD < MEDD] değil/yerine/= UZATMA, SÜRDÜRME | BİR HARFİ UZUN OKUMA | SULANDIRMA
- TEMEDDÜN[Ar. < MEDENİYET] değil/yerine/= UYGARLAŞMA | KENTLEŞME
- TEMEL BÜYÜKLÜKLER:
KÜTLE ile/ve/||/<> IŞIK ile/ve/||/<> SICAKLIK ile/ve/||/<> AKIM ile/ve/||/<>
MOL ile/ve/||/<> UZUNLUK ile/ve/||/<> ZAMAN
- TENÂSÜL-İ BİKRÎ[Ar.], PARTENOJENEZ/PARTHÉNOGÉNÈSHE[Fr.] ile URANISME ile ...
( Eşeysel ilişki olmaksızın gerçekleşen doğum. İLE Eşeysel ilişkiye varmayacak biçimde eril ile erilin sevişmesi. )
- TENSİP[Ar.] değil/yerine/= UYGUN BULMA, YARAŞTIRMA
- TERS / TERSİ değil UC / UCU
- TERSİL/TERTILE[İng.] değil/yerine/= ÜÇTE BİRLİK
- TERSİYER/TERTİARY[İng.] değil/yerine/= ÜÇÜNCÜL, ÜÇÜNCÜ
- TEŞE'ÜM[< ŞEÂMET] değil/yerine/= "UĞURSUZ SAYMA"
- TESLİMİYET ve/||/<>/< UTANMAK/UTANABİLMEK
- TESLİS[Ar.]/TRIAL/TRINITY[İng.]/TRIVIUM[Lat.]/TRIMURTI[Hintçe] değil/yerine/= ÜÇÜL
- TETÂBUK[Ar. < TIBK] değil/yerine/= UYMA, UYGUN GELME, UYGUN DÜŞME, KARŞILIK GELMESİ
- TEVAHHUŞ[Ar.] değil/yerine/= ÜRKME, ÜRKÜNTÜ
- TEVAHHUŞ değil/yerine/= ÜRKÜNTÜ
- TEVFİKAN[Ar.] değil/yerine/= UYARAK, UYGUN OLARAK, ...'E GÖRE
- THALES KURAMI ve/||/<> ÜÇGENLER KURAMI
( Piramidin yüksekliğini bulmak için yere dikilen bir çubuğun gölgesinin uzunluğunun, çubuğun uzunluğuna eşit olmasını beklemek ve o anda piramidin gölgesinin uzunluğunu ölçerek piramidin yüksekliğinin ölçülmesi. | Bir dik üçgende, dik açının tepe noktasından hipotenüse indirilen dikmenin, iki tarafında kalan iki üçgen, birbirine ve asıl üçgene benzer üçgenlerdir. VE/||/<> ... )
- THIRD :/yerine ÜÇÜNCÜ
- THREE :/yerine ÜÇ
- TİCARETTE:
PARA ARTIRMAK değil/yerine ÜRÜN ARTIRMAK
- TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US
( RUH ile/ve/||/<> ZEKÂ ile/ve/||/<> ZİHİN ile/ve/||/<> AKIL )
( Akıl;
* Sınır tayin eder;
* Kendine rakip kabul etmez;
* Buyurucudur )
( Akıl yönetimindeki zihin, düşünceyi verir. )
( Ayna güneşi çekmek için hiçbir şey yapamaz. O sadece parlaklığını koruyabilir. Zihin de hazır olur olmaz güneş onun içinde parlar. )
( Karmaşamız(teşevvüş), yalnızca zihnimizdedir. )
( Berrak bir zihin ve temiz bir kalp için çaba gösterin. )
( Duygu ve düşünceyi olağan koşullarda ayırd edemeyiz, ancak akıl bunu sağlar. )
( Zekâ, özgürlüğe açılan kapıdır ve uyanık dikkat, zekânın anasıdır. )
( Zekâ, bilme gücünün, zihindeki yansımasıdır. )
( Zekâ, doğruluk, Hürmüz'ün; cehalet, yalan ise Ehrimen'in sıfatlarıdır. )
( Our confusion is only in our mind.
Seek a clear mind and a clean heart. )
( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Türevsel bir yeti/meleke olarak müdrike. İLE/VE/||/<> Çıkarım yetisi/melekesi olarak akıl.[bkz. KANT] )
( GEIST mit/und/||/<> INTELLIGENZ mit/und/||/<> VERSTAND mit/und/||/<> VERNUNFT )
( RUH ile/ve/||/<> ZEKÂ ile/ve/||/<> ZİHİN ile/ve/||/<> AKIL )
( SOUL vs./and/||/<> INTELLIGENCE vs./and/||/<> MIND vs./and/||/<> REASON )
- TINY :/yerine UFACIK
- TIP :/yerine UÇ, İPUCU
- TİRAT[Fr. < TİRADE] değil/yerine/= UZUN KONUŞMA
( Bir tiyatro oyununda, oyunculardan birinin uzun uzun konuşması, bir defada söylediği parça. | Yazı ya da konuşmada bir düşüncenin kesintisiz gelişimi. | Uzun ve tumturaklı konuşma. )
- TİTİZLİK" ile/ve "ÜZERİNE TİTREMEK"
- TOP :/yerine ÜST, TEPE
- TOP :/yerine ÜST, TEPE
- TOPLUM ile/<> ÜLKE ile/<> EGEMENLİK
- TOPLUM ve/=/||/<>/>/< UZLAŞIM
- TOPTANCI(TOTALİTER) GÖZETİM >< VATANDAŞIN GÜÇLENDİRİLMESİ ile ULUSAL AYRIŞMA >< KÜRESEL DAYANIŞMA
- TOZ ile ÜLGER/HÂV[Ar.]
- TRANSMİTER/TRANSMİTTER[İng.] değil/yerine/= UYARI AKTARICI
- TRANSPORTATION :/yerine ULAŞIM
- TRANSPORTATION :/yerine ULAŞIM
- TRİAKSİYEL/TRIAXIAL[İng.] değil/yerine/= ÜÇ EKSENLİ
- TRİANGÜLER/TRIANGULAR[İng.] değil/yerine/= ÜÇGENIMSİ
- TRİFAZİK/TRIPHASIC[İng.] değil/yerine/= ÜÇ EVRELİ
- TRIGON/TRIGONE[İng.] değil/yerine/= ÜÇGEN
- TRİLOJİ/TRİLOGY[İng.] değil/yerine/= ÜÇLÜK
- TRİMESTER[İng.] değil/yerine/= ÜÇ AY
- TRİO/TRİYO[İt.] değil/yerine/= ÜÇLÜ
- TRİPANOZOMA ile UYUŞUKLUK
( TRYPANOSOME vs. INDOLENCE )
- TRİPOD değil/yerine/= ÜÇ AYAK
- TRİPORTÖR[Fr.] değil/yerine/= ÜÇTEKER
- TRİYAT/TRIAD[İng.] değil/yerine/= ÜÇLÜ
- TRİZOMİ/TRISOMY[İng.] değil/yerine/= ÜÇLÜ KROMOZOM
- TUĞYÂN[Ar.] ile 'UTUVV[Ar.]
- TUHAF OLAN ile/ve/değil/||/<>/< ÜZÜCÜ OLAN
- TUKAN ile UZUN GAGALI TUKAN
- TÜKETENLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< ÜRETENLER
( Eşek arısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/< Bal arısı. )
( Fare(mouse) kullanıcısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/< Klavye kullanıcısı. )
- TÜKETİCİ ile/ve/<>/değil/yerine UYGULAYICI
- TÜKÜRMEK ile ÜFÜRMEK
( TEBEZZUK[< BÜZÂK] ile ... )
- TULÂNÎ[Ar.] değil/yerine/= UZUNLAMASINA
- TÛLÂNÎ değil/yerine/= UZUNLUĞUNA
- TULLE DEMUHÛ[Ar.] ile UHDİRE DEMUHÛ[Ar.]
- TÜMEL = KÜLLİ = UNIVERSAL[İng., Alm., İsp.] = UNIVERSEL[Fr.] = UNIVERSALIS[Lat.] =
- TÜMÖR["TİMÖR" değil!]/TUMOR[İng.]/TUMEUR[Fr.] değil/yerine/= UR/ŞİŞLİK
- TÜMÖRAL/TUMORAL[İng.] değil/yerine/= URA BENZER
- TUTARLI/LIK ile/ve/<> UYUMLU/LUK
( CONSISTENCY vs./and/<> HARMONY )
- TUTKU ile/ve/||/<> US
- TUZ-BUZ (OLMAK) UN-UFAK (OLMAK/ETMEK)
- TÜZE/HUKUK:
ULUSAL ile/ve/||/<> ULUS ÜSTÜ ile/ve/||/<> ULUSLARARASI
- TÜZE ve/||/<>/>/< USSALLIK
- TÜZEL/HUKUKÎ ERDEMLER'DE:
GENELLİK ve/||/<> İLÂN ETME ve/||/<> GERİYE YÜRÜ(TÜLE)MEME ve/||/<> AÇIKLIK ve/||/<> ÇELİŞKİSİZLİK ve/||/<> UYMA OLANAĞI ve/||/<> KALICILIK ve/||/<> İLÂN EDİLEN KURAL İLE RESMÎ EYLEM ARASINDAKİ UYGUNLUK
- U KUARK ile/ve/||/<> D KUARK ile/ve/||/<> ELEKTRON
( )
- Ü[Ar.] ile Ü[Ar.]
( Osmanlı abecesinin "elif" ve "ayın" ile başlayan sözcüklerinden hafif zammelilerin sesini verir. İLE Çok kez "ü" gibi ve sesli biten sözcükten sonra "vü" olarak okunur.[KAZÂ VÜ KADER: Kaza ve kader.] )
- U ile/ve/<> U
( Türk abecesinin yirmibeşinci harfi. Sesbilim bakımından, kalın, dar, yuvarlak ünlüyü gösterir. İLE/VE/<> Uranyum'un simgesi. )
- UBS/SPATIAL INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= UZAMSAL BİLGİ DÜZENİ
- UBÛDET = AŞK VE ŞEVL[çoğ. EŞVÂL]
( ŞEVL: Vazodaki su kalıntısı. | Geniş, ıssız, tenha toprak. )
- UBÛDİYET ile İBÂDET
( KULLUK | AŞIRI BAĞLILIK (BİRİNE) )
- UBÛDİYET ile UBÛDET
( Kulluk. İLE Aşk ve şevk. )
- ÜÇ AĞLAMA BİÇİMİ/NEDENİ
( * KORKU -
* MUHABBET - BÜKÂ'ALİLLLAH
* HAYRET VE AŞK - BÜKÂ'ALLAH )
- ÜÇ AKIL:
MUTLU ve/||/<> YARDIMSEVER ve/||/<> EVRENSEL
- ÜÇ AŞAĞI, BEŞ YUKARI
- ÜÇ AYLAR/ŞÜHÛR-İ SELÂSE:
RECEP ve/> ŞABAN ve/> RAMAZAN
- UC BİRİM ile UZANTI
( TIP UNIT vs. EXTENSION )
- ÜÇ BOYUT/İMTİDAD-I SELÂSE
( * UZUNLUK/BOY
* GENİŞLİK/EN
* DERİNLİK )
- ÜÇ BOYUTLU ile/ve/değil/||/<>/> YEDİ BOYUTLU
- ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE:
DUYGUSUZLUK ile/ve/<> ETKİSİZLİK ile/ve/<> AKILSIZLIK
( "Akıllı" kişilerde. İLE/VE/<> "Duygulu" kişilerde. İLE/VE/<> Etkili kişilerde. )
- ÜÇ HANELİLER
- ÜÇ İSTANBUL <> MİTHAT CEMAL KUNTAY
( kitabını da okumanızı salık veririz. )
- ÜÇ KÜRE ve/||/<>/> YEDİ KÜRE ve/||/<>/> ONBİR KÜRE
- ÜÇ LOPLU YAPRAK = VARAK-I SÜLÂSÎYÜ'L-FÜSÛS = FEUILLE TRILOBÉE
- ÜÇ MİHRAPLI CAMİ
( HOCA HAYRETTİN CAMİİ - EMİNÖNÜ )
- ÜÇ NESİL ile/ve/||/<> ÜÇ HAYAT
( Refik Halit Karay )
- ÜÇ NESNE SORUNU:
( 1- Nesneyi oluşturan, bölünemeyen en küçük yapı, temel parçacıklar nelerdir?
İLE/VE/||/<>
2- Temel parçacıkları birarada tutan, nesneleri oluşturan güç nedir?
İLE/VE/||/<>
3- Temel parçacıklara kütle kazandıran, yani nesnel evreni oluşturan fiziksel mekanizma nasıl bir şeydir? )
- ÜÇ TEHLİKE:
AKILLILARDA ile/ve/||/<> DUYGUSALLARDA ile/ve/||/<>
"ETKİLİLERDE"
( [ne yazık ki] Duygusuzluk. İLE/VE/||/<> Etkisizlik. İLE/VE/||/<> Akılsızlık. )
- ÜÇ/DÖRT BOYUT ile/ve/değil/||/<>/< 11 BOYUT
- UC ile/değil AGLET
( ... İLE/DEĞİL Ayakkabı bağcıklarının ucunda bulunan bant. )
- UC ile BURUN
- UC ile/değil DORUK-ETEK
- UC ile/ve GÜÇ
( TIP vs./and POWER )
- UC ile İBİK
( ... İLE Horoz, hindi vb.'nin tepesinde bulunan, kırmızı deri uzantısı. | Kimi kemiklerde bulunan ve kaslara tutunmasına yarayan, çizgi durumunda, pürtüklü çıkıntı. | Emzik. | Köşe, kenar, uc. )
- UC ile/değil KARŞILIK
- UC ile KUTUP
- UC ile ÖTESİ OLMAYAN
- UC ile ÖZEK/MERKEZ
- UC ile TARAF
( Uclar, güdülenmeyi engeller! )
( TARAFEYN: Uclar. )
( Tips interrupts the motivation!
TIP vs. SIDE )
- UC ile TARAF
- UC ile UÇ
( Kutup. İLE Emir kipinde "Uçmak". )
( TIP vs. FLY )
- UÇ ile/||/<>/> UÇ BEYLİĞİ
( Sınır boyları. İLE/||/<> Ortaçağda Hıristiyan ile İslâm dünyasının arasındaki müslüman sınır bölgeleri için kullanılan bir tanım.[Uç Beyliği'nin Hıristiyan tarafındaki karşılığı, Akron[Yun.] olarak adlandırılırdı. Sınır bölgelerinde kendi topraklarını savunmakla yükümlü kişilere Bizans tarafında Akriti[Yun.], müslüman tarafta ise "Gazi" denirdi.] )
- UÇ değil UC!!!
- UC ile UZANTI
- UÇAK KOLTUKLARI'NDA
- UÇAK ile PLANÖR[Fr.]
( ... İLE Hava akımlarından yararlanarak uçan, motorsuz hava aracı. )
- UÇANIN/UÇAĞIN:
İNMESİ ile/ve/değil/||/<>/< ALÇALMASI
- UÇANLAR ile/ve UÇAMAYANLAR
- UÇAR AYAKTA DURUR
- UCB/UCUB/KİBİR[Ar.] değil/yerine/= "KENDİNİ BEĞENME VE GÜVENME"
- UCBE[Ar.] ile U'CÛBE[Ar. çoğ. EÂCÎB]
( Şaşılacak şey. İLE Pek acayip şey, garip, şaşılacak şey. )
- ÜÇGEN:
180° ile/ve/||/<>/> 360° ile/ve/||/<>/> 540°
- ÜÇGEN:
İMGELEM'DE ile/ve/||/<> US'TA
( Bölünebilir. İLE/VE/||/<> Bölünemez.[Töz'dür!] )
- ÜÇGEN ile/ve/=/||/<> DELTA
- ÜÇGEN ile PENROSE ÜÇGENİ
( ... ile )
- ÜÇGEN ile POLİTZER ÜÇGENİ
- ÜÇGEN ile REULEAUX ÜÇGENİ
( )
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- ÜÇGEN ile/değil SİVRİ
- ÜÇGENİN İÇ AÇILARI ile/ve/değil/||/<>/< İNSANIN İÇ ACILARI
( Bilinir/bilinebilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< [çoğunlukla/pek/yeterince] Bilinmez/bilinemez. )
- ÜÇGENLER ile/ve/<> ÖZEL ÜÇGENLER
( ... İLE/VE/<> )
( ... İLE/VE/<> )
- ÜÇKÂĞIT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HİLE
- ÜÇKÂĞITÇI/LIK ile/ve/değil/||/<>/< TUTARSIZ/LIK
- ÜÇKAĞITÇI ile/ve/||/<>/> HAİN
- ÜÇKAĞITÇI ile İÇTEN PAZARLIKÇI/ÇIKARCI
- Üçkâğıt yerine DİNLE!!!
- ÜÇKEN değil ÜÇGEN
- UÇKUN ile UÇKUN
( Ateşten fırlayan kıvılcım. İLE Dağlardan toplanan özel bir bitki. )
( ... İLE )
- UÇKUR ve/||/<>/> ÇUKUR
- UCLAR ile/ve/değil/yerine FARKLAR
( [not] TIPS vs./and/but CONFLICT
CONFLICT instead of TIPS )
- UCLARDA OLMAK(DURMAK/BULUNMAK)
ile/değil/yerine
ORTAK NOKTALARDA/ALANLARDA BULUN(/Ş)MAK
- UCLARDA OLMAK ile/ve/değil BİR UCDAN, ÖTEKİ UCA GEÇMEK
( Süreç/te. İLE/VE/DEĞİL Sonuç/ta (kalmak). )
- ÜÇLÜ YAPRAK, TERNAT YAPRAK = VARAK-I RÎŞÎ-İ MÜSELLES = FEUILLE TERNÉE
- ÜÇLÜ/LÜK ile/ve/||/<>/> BÜTÜN/LÜK/BÜTÜNSEL/LİK | TÜMEL/LİK
- ÜÇLÜ ile/ve DÖRTLÜ ile/ve BEŞLİ ile/ve ALTILI
( SÜLÂSÎ ile/ve RUBÂÎ ile/ve HUMÂSÎ ile/ve SÜDÂSÎ )
- ÜÇLÜLÜK:
ANA BÖLÜMLERDE ile/ve/||/<> ARA BÖLÜMLERDE
- UÇMAK için/ve/||/<>/>/< AŞAĞI ÇEKENLERİ/SIRTINDAKİLERİ BIRAKMAK
- UÇMAK ile SÜZÜLMEK
( )
- UÇMAK ile/ve/<> UÇMAĞA VARMAK
( Cennet. İLE/VE/<> Cennete gitmek. )
- UÇMAK ile UÇMAK
( ... İLE Cennet. )
- UÇMALI!
- ÜCRET ÖDEMEK değil/yerine/= ÖDEME YAPMAK
- ÜCRET değil/yerine/= ÖDENÇ
- ÜCRET ile ULÛFE[Ar. ALEF | çoğ. ALÂİF, ULÛF]
( ... İLE Hayvan yemi. | Osmanlılar'da, kapıkulu askerlerine, saray ve devlet örgütlerindeki bazı görevlilere, üç ayda bir verilen ücret. )
- ÜCRETİ ile/ve/değil/yerine KATILIM PAYI
- ÜCRETLİ İZİN ile/ve/||/<> ÜCRETSİZ İZİN
- ÜCRETLİ İZİNDE:
1-5 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 5 - 15 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 15 YIL ÜSTÜ
( [en az] 14 gün. İLE/VE/||/<>/> 20 gün. İLE/VE/||/<>/> 26 gün. )
- ÜCRETLİ İZİNDE:
18 YAŞ ALTI ile/ve/||/<> 50 YAŞ ÜSTÜ
( En az 20 gündür. )
- UCSUZ-BUCAKSIZ
- UCSUZ-BUCAKSIZ (DİYARLAR, TOPRAKLAR)
- UCU AÇIK ile/değil/yerine/||/<> ÖNÜ AÇIK
- UCU AÇIKLIK ile/ve/||/<> ÖNGÖRÜLEMEZLİK
- UCU UCUNA (YETİŞTİRMEK)
- ÜÇÜ-BEŞİ (ARAMAK/ARAMAMAK)
- UCU-BUCAĞI (GÖRÜNMEMEK)
- UCÛBE[Ar. | çoğ. EÂCÎB] ile/ve/||/<> ÜFKÛHE[Ar.]
( Pek acayip şey, garip, şaşılacak şey. İLE/VE/||/<> Şaşılacak, şaşıp kalınacak şey. )
- UÇUCU NESNELER ile/ve/||/>< YANMAZ NESNELER
( Görece düşük sıcaklıklar altında buharlaşanlar. İLE/VE/||/>< Görece yüksek sıcaklıklarda buharlaşan bileşikler. )
( Yerin atmosferini oluşturan gazlar, bunlara örnektir.[Karbondioksit, 195 K'da, oksijen 90 K'da ve azot 77 K'da buharlaşır.][Azot, hem oksijen, hem de karbondioksitten daha uçucu bir gazdır.] İLE/VE/||/>< Fırınları kaplamak için kullanılan seramik nesneler, bunlara örnektir.[Metalik demir(Fe) ve korindon(alüminyum oksit), perovskit(kalsiyum titanat) ve gehlenit(kalsiyum alüminyum silikat) mineralleri, katı durumda kalmış olmaları, çok olanaklı bileşiklerdir.][Enerjiyi elektromanyetik ışınım biçiminde yayar. Elektrik ampulü, buna örnektir.] )
( İç gezegenler, yanmaz ve uçucu nesneleri oluşturduğu katı nesne karışımının, gezegenlere göre değişen oranlarda eklenerek gelişmesiyle oluşmuştur. )
- UÇUCU ile/ve/<> KAPATICI ile/ve/<> AKICI ile/ve/<> YAKICI
( Hava. İLE/VE/<> Toprak. İLE/VE/<> Su. İLE/VE/<> Ateş. )
- UÇUK-KAÇIK
- UÇUK/LUK ile/ve/değil/||/<>/< İLGİNÇ/LİK
- UÇUK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI
- UÇUK ile GECEYANIĞI
( ... İLE Uçuk gibi, birdenbire oluşan, kabarcıklı deri döküntülerine verilen ad. )
- UÇUK ile KOPUK
- UÇUK ile SAÇMA SAPAN
- UÇUK ile UÇUK
( Soluk. | Açık renk. | Hafif, belirsiz. İLE Genellikle ateşli sayrılıklar, bunalımlar sonucu, deride fiskeler durumunda beliren kabarcık. )
- ÜCÛM[Ar.] ile ÜCÛN[Ar.]
( Kale, palanka. İLE Suyun renginin ve tadının bozulması. )
- UCUN UCUN
( Uc uca, ucu ucuna, azar azar. | Yan yan. )
- ÜÇÜNCÜ BOYUT:
YÜKSEKLİK değil DERİNLİK
- ÜÇÜRDÜM[< Üçer tüm] ile ...
( Masrafı çıktıktan sonra tememttünün sermaye ile tayfa arasında üçe bölünmesi. [Deniz ticaretinde kullanılan bir terimdir] )
- UÇURTMALARIN UÇMASI:
YEL GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/>/< YELE KARŞI KOYARAK
- UÇURUM ile/ve/değil EŞİK
- UÇURUM ile ŞARAMPOL[Macarca < SOROMPO] ile
( ... İLE Kara yollarının kenarında, yol düzeyinden aşağıda kalan bölüm. )
- UÇURUM ile/ve YALI YAR/FALEZ[Fr. < FALAISE]
- UÇUŞMA ile ÜŞÜŞME
- ÜÇÜSÜNDEN değil ÜÇÜNDEN
- UCUZ "MUTLULUK" değil/yerine YÜCELTEN "ISTIRAP"
- UCUZ BİSİKLET ile/ve/değil/yerine "PAHALI" BİSİKLET
- UCUZ İŞ ile/değil/yerine/>< İYİ İŞ
( İyi değildir. İLE/>< Ucuz değildir. )
( GOOD WORK vs./and/<> CHEAP WORK
Is not cheap. VS./AND/<> Is not good. )
- UCUZ ile/değil "UYGUN" (FİYATLI)
- UCUZ ile KELEPİR
( Fiyatı yüksek olmayan, pahası az, düşük fiyatlı. | Az emekle elde edilen. | Bayağı. İLE Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan ya da alınabilecek olan. )
- UCUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< UCUZLAŞTIRILMIŞ
- UCUZLAMA ile YAYILMA
- UCUZLAŞMA ile/değil/yerine/>< BASİTLEŞME
( Yıkım vardır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşam vardır. )
- UD ile ŞEHRUD
( AVVÂD[Ar. < UD]: Ud çalan. )
- UDE ile/ve SELENGA
( Buryat ülkesine ve başkenti Ulan-Ude'ye akan iki önemli ırmak. Selenga, Baykal Gölü'ne dökülür.[200 km2'lik geniş bir delta oluşturur.][Aynı zamanda, önemli bir kuş cennetidir.] )
- UFAK UFAK ile/ve YAVAŞ YAVAŞ
- UFAK-TEFEK (İŞLER PEŞİNDE KOŞMAK)
- UFAK ile UFAKÇA ile UFACIK
( Boyutları, olağandan küçük olan. | Yaşça daha küçük olan. | Önemsiz, çok az. | Orun, aşama bakımından geri olan. İLE Oldukça ufak. İLE Çok ufak, küçücük. )
- ÜFLEÇ/KAMIŞ/PİPET[Fr.] ile ŞALÜMO
( Sıvıları solukla içine çekmeye yarayan yapay boru/lar. İLE Sıvıları solukla içine çekmeye yarayan, saman ya da saz çöpünden kullanılan kamış. )
- UFUK AÇILMASI ile AYDINLANMA
- UFUK[Ar.] değil/yerine/= ÇEVREN/GÖZERİMİ
- UFUK ve/<> AN
- UFUK ile/ve/<> EŞİK
- UFÛL[Ar.] ile GUYÛB[Ar.]
( Bir şeyin arkasında kaybolma. İLE Kaybolma. )
- ÜFÛL değil/yerine/= BATMA, KAYBOLMA, GÖRÜNMEZ OLMA | YOK OLUŞ
- UGANDA BAYRAĞINDA:
SİYAH ile/ve SARI ile/ve KIRMIZI
( Siyah olan halkı simgeler. İLE/VE Ekvator güneşini simgeler. İLE/VE Tüm dünya ile olan "kan kardeşliği"ni simgeler. )
- UGARİT/LER ve/> FENİKE/LİLER ve/> YUNAN/LAR
- UGİYA ile ...
( Moritanya'nın para birimi.[Paranın üzerinde, geleneksel motifler bulunur.] )
- UGLY :/yerine ÇİRKİN
- UGLY :/yerine ÇİRKİN
- UĞRAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DURAK
- UĞRAK ile/ve/değil/||/<>/< SÜREÇ
- UĞRAŞ:
KİŞİYLE ile/değil/yerine İŞİYLE
( Boş kişinin uğraşı. İLE/DEĞİL/YERİNE Hoş (nitelikli) kişinin uğraşı.
[ Hoş (nitelikli) kişi, işiyle uğraşır; boş kişi, kişiyle uğraşır. ] )
( Ayinesi iştir kişinin, lâfına bakılmaz! )
- UĞRAŞ/MEŞGALE[Ar.] ile MEŞAKKAT[Ar.]
- UĞRAŞ ile ÇABA
- UĞRAŞ ile/ve/||/<>/> ETKİ
- UĞRAŞI ve/<> DİL
- UĞRAŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/<>/< UĞRAŞILMAMASI GEREKEN
( Gerekeni yapmak, ciddiyetin ve içtenliğin kanıtıdır. )
( The doing is the proof of earnestness. )
( [not] DEAL WITH vs./and/but/<>/< NOT TO DEAL
NOT TO DEAL instead of DEAL WITH )
- UĞRAŞMAK ile İLGİLENMEK
( TO STRIVE vs. TO INTEREST )
- UĞRAŞMAK ile TAKILMAK
- UĞULTU/AKUFEN[Lat.] ile VIZILTI
- UĞUR ile UĞUR
( Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti ya da bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı. | Bu nitelikte olduğuna inanılan şey. | Meymenet, kadem. İLE Erek, yol.[yönelme ya da kalma durumunda] )
- UĞURBÖCEĞİ'NDE:
(KIN) KANAT ile/ve/||/<>/> ALT KANAT[ELYTRA]
- UĞURLAMAK ile/ve YOLCU ETMEK
- UĞURUN UĞURUN (BAKMAK)
( Bakmıyormuş gibi yapıp kaş altından bakmak. )
- UHDE[< AHD] ile/değil UKDE
( Söz verme, bir işi üzerine alma. | Görev, birinin üzerinde bulunan iş. | Yapma, becerme. | Sorumluluk. İLE/DEĞİL Düğüm. | Zor, karışık iş. | İstenip de ulaşılamadığından dolayı içe dert olan şey. )
- UHREVÎ BELDE = EYÜP SULTAN
- UHREVÎ[< UHRÂ] = SONRAYA/ÂHİRETE AİT, SONRAYLA/ÂHİRETLE İLGİLİ
- UHURU ile ...
( Klimanjaro Dağı'nın yerli dilindeki adı. )
- UHUVVET ile ADÂLET
( KARDEŞLİK | DOSTLUK, BAĞLILIK )
- UHY/REMOTE PATIENT MONİTORING[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN SAYRI YÖNETİMİ
- UKAB[Ar. çoğ. AKABE, IKBÂN]["ka" uzun okunur] ile UKÂB[Ar.]
( Karakuş, kartal, tavşancıl kuşu. | Hz. Muhammed'in alemlerinden birinin adı. | Nesir burcu, Kartal takımyıldızı. İLE Toz, duman. )
- UKALÂ/LIK ile KÜSTAH/LIK
- UKALÂ/LIK ile MEGALOMAN/LIK
- UKALÂ/LIK ile/ve SAYGISIZ/LIK
- UKALALIK YAPMAMALI!
- UKALÂLIK ile "AHKÂM KESMEK"
- UKALÂLIK ile/değil "ÖNEMSEME"
- UKALÂLIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> HAKARET
- UKBÂ ile ...
( ÂHİRET | CEZA )
- UKE/UKULELEDE:
SOPRANO ile/ve/||/<>/> KONÇERTO ile/ve/||/<>/> TENOR ile/ve/||/<>/> BARİTON
- ÜKLE[Ar. < ÜKEL] ile ÜKRE[Ar.]
( Lokma. İLE Çukur. | Top, yuvarlak şey. )
- UKRANYA değil UKRAYNA
- UKŞAMAK/UXŞAMAQ ile UKŞAG/OXŞAG ile UKŞAGU/OXŞAGU
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Teskin etmek ve okşamak. İLE Bir şeyin benzeri ya da aynı türden olanı. İLE Oyuncak. | Kadınlar için kullanılan bir takma ad. )
- UKÛF[Ar.] ile İKÂMET[Ar.]
( Bir işe bağlanıp sürekli yapmak. İLE Yerleşip oturmak. )
- ÛLÂ[Ar.] ile ULÂ[Ar.]
( Birinci, ilk. İLE Şan ve şeref sahibi. )
- ÜLÂ ile ...
( EVVEL, ÖNCE )
- ULA ile/||/<>/> BALA ile/||/<>/> ASAF ile/||/<>/> DEVLET KETHÜDASI ile/||/<>/> ELÇİ
( ... İLE/||/<>/> Ula ile vezirlik arasında yüksek bir sivil aşama. İLE/||/<>/> Vezir. İLE/||/<>/> İçişleri Bakanlığı'nın[Dahiliye Nazırlığı] ilk dönemlerdeki adı. İLE/||/<>/> Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kişi. )
- ULAH ile ...
( Osmanlı döneminde Eflâk kesimindeki yerli halk. )
- ULÂİ[Ar.] ile ULÂİKE[Ar.]
- ULAMA ile/ve/||/<> YUMUŞATMA
- ULAŞ/IM ile/ve/değil/<>/ne yazık ki BULAŞ/IM
- ULAŞIL(A)MAMIŞ OLAN ile/ve ULAŞILACAK OLAN
- ULAŞIL(A)MAYANLAR [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- ULAŞIL(A)MAYANLAR [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- ULAŞIM ARAÇLARINDA:
KORİDORU YEĞLEYEN ile/ve
PENCERE KENARINDA OTURAN
- ULAŞIM ve/= BİSİKLET
- ULAŞMA ile/ve/değil ERİŞME
- ULAŞMAK ile/ve BULUŞMAK
- ULAŞMAK ile/ve KAVUŞMAK/VUSLAT
- ULAŞMAK ile/ve/değil NEDEN OLMAK
- ULAŞMAK ve/||/=/<>/< ÜLEŞMEK
- ULEMÂ-İ RÜSÛN ile ULEMÂ-İ MUHAKKİKİN
- ULEMÂ ile ULEMÂ-Yİ ÂMİLÎN
( Bilginler. | Ülkeleri aydınlatan kandiller. İLE İlim, bilgisi gereğince hareket eden, bilgili kişiler. )
- ULEMÂ ile/ve VÜKELÂ ile/ve VÜZERÂ ile/ve FUKARÂ
( Bilimkişileri. İLE/VE Bakanlar, vekiller. İLE/VE Vezirler. İLE/VE Dervişler. )
- ÜLFET[Ar.] ile/ve/||/<> MUKARENET[Ar. < KARN]
( Alışma, kaynaşma. | Görüşme, konuşma. | Dostluk, ahbaplık. | Huy etme. İLE/VE/||/<> Bitişiklik, yaklaşma, kavuşma, bitişme. | Uygunluk. )
- ÜLFET ile ...
( KAYNAŞMA )
- ÜLGER/HÂV[Ar.] ile/ve/||/<>/> HÂVI DÖKÜLME/TİRFİLLENME
- ÜLGER ile ...
( Kadife üzerindeki ince tüyler. )
- ÜLKE ADI KULLANMAK ile/yerine ŞEHİR/EYALET/BÖLGE ADI KULLANMAK
- ÜLKE ile/ve/||/<> DEVLET
- ÜLKE ile/değil EYALET
- ÜLKE ile/ve/||/<>/> UZAY ÜLKESİ(ASGARDIA)
( ... İLE/VE/||/<>/> Önümüzdeki 25 yıl içinde kurulması planlanan ilk uzay ülkesidir. 200.000 nüfuslu olacak bu uzay ülkesi, Dünya'nın yörüngesinde bulunacaktır. Bağımsız bir ülke olacak olan Asgardia'nın temel amacı, Uzay'da barış ve Dünya'nın çatışmalarının uzaya aktarılmasını engellemek. Asgardia'nın ana hedefinin başında Dünya'yı, uzay tehditlerinden korumak ve Dünya yörüngesinde yaşanılabilir ortamlar yaratmaya çalışmaktır. Asgardia'nın ideal hedefi ise vatandaşların, doğduğu ülkenin kişisel refahı ne olursa olsun, tüm insanlığa hizmet etmeyi amaçlaması. )
- ÜLKELER ile/ve/<> DİKDÖRTGENLİKLERİ
( Ülkeleri görmek için burayı tıklayınız... | Click here to see... )
( COUNTRIES vs./and/<> THE RECTANGULARNESS OF COUNTRIES )
- ULKUS/ULCUS[İng.] değil/yerine/= YARA
- ÜLKÜSEL(İDEAL) > ÜMİT > DİN
- ÜLSER/ULCER[İng.] değil/yerine/= YARA
- ÜLSERATİF KOLİT TÜRLERİNDE:
ÜLSERATİF PROKTİT ile PROKTOSİGMOİDİT ile SOL TARAFLI KOLİT ile PANKOLİT ile AKUT ŞİDDETLİ ÜLSERATİF KOLİT
( Ülseratif kolitin en hafif biçimidir. Enflamasyon, anüse(rektum) en yakın bölgeyle sınırlıdır ve rektal kanama ile kendini gösterir. İLE Yalnızca kalın bağırsağın son bölümü(rektum ve sigmoid kolon) tutuludur. Belirtiler arasında, kanlı ishal, karın krampları, ağrı ve tuvalete çıkma gereksinimi duyulmasına karşın yapamama sayılabilir. İLE İltihaplanma, kalın bağırsağın dalağa kadar olan sol kısmına doğru uzanır. Kanlı ishal, kilo kaybı, abdominal kramp ve sol tarafta ağrı ile kendini gösterir. İLE Sıklıkla tüm kalın bağırsağı etkiler ve şiddetli olabilen kanlı ishal, karın krampları ve ağrı, yorgunluk ve önemli kilo kaybına neden olur. İLE Bu nadir kolit biçimi, tüm kolonu etkiler ve şiddetli ağrı ve ishal, kanama, ateş ve yemek yiyememeye neden olur. )
( )
( Ülseratif kolit, sindirim sisteminde uzun süreli iltihaplanma ve ülserlere (yaralara) neden olan bir bağırsak hastalığıdır. Kalın bağırsak (kolon) ve rektumun iç yüzünü döşeyen mukozayı etkiler. Gövdeyi güçsüz düşüren hatta ölüme neden olan komplikasyonlara neden olabilir. Belirtiler genellikle zamanla gelişir ve hastalığın tutulum yeri ve şiddetine göre değişir. )
( )
- ÜLSERATİF KOLİT ile/||/<> CROHN
( Kalın bağırsağın iç yüzeyinde yangılanma ve ülserler ile ilişkili bir inflamatuar bağırsak hastalığı. İLE/||/<> Sindirim düzeninin herhangi bir bölümünde yangılanma ile ilişkili bir inflamatuar bağırsak hastalığı. )
(
Ortak Yönler
Ortak Özellikler | |
---|---|
Sayrılık Öbeği | İnflamatuvar Bağırsak Sayrılıkları (İBS/İBH) |
Doğa | Süreğen, otoimmün, alevlenme ve yatışma dönemleri gösterir. |
Ortak Belirtiler | Karın ağrısı, sürgün, kilo kaybı, kanlı dışkı. |
Neden | Bağışıklık düzeninin sindirim düzenine karşı tepki vermesi. |
Bağırsak Dışı Belirtiler | Eklem ağrısı, deri sorunları, göz yangısı gibi. |
FaRkLaR
Özellik | Ülseratif Kolit | Kron(Crohn) |
---|---|---|
Tutulum Yeri | Kalın bağırsak ve rektumla sınırlı. | Ağızdan anüse kadar her yerde olabilir. |
Yangı Derinliği | Sadece mukoza tabakası. | Tüm bağırsak duvarı. (transmural) |
Tutulum Biçimi. | Sürekli. (kesintisiz) | Atlamalı. (segmental) |
Granülom | Yoktur. | Vardır. (tanısal olabilir) |
Fistül ve Apseler | Nadir. | Yaygın. |
Cerrahi ile Tam Kür | Kolon, alındığında iyileşebilir. | Yineleyebilir, tam kür sağlanamayabilir. |
Ülseratif Kolit – Tutulum Yerine Göre Seviyeler
Seviye | Açıklama |
---|---|
Proktit | Sadece rektum tutulmuştur. |
Sol Taraflı Kolit | Rektumdan dalağa kadar olan kolon etkilenmiştir. |
Pankolit | Tüm kolon boyunca tutulum vardır. |
Ülseratif Kolit – Şiddet Dereceleri
Şiddet | Tanım |
---|---|
Hafif | Günde dörtten az dışkılama, hafif kan. |
Orta | Dört - altı kez dışkılama, orta düzey kan. |
Şiddetli | Altıdan fazla dışkılama, yoğun kan, ateş ve kansızlık. |
Kron(Crohn) – Tutulum Yerine Göre Seviyeler
Seviye | Açıklama |
---|---|
İleal | İnce bağırsağın son bölümü(ileum) etkilenmiştir. |
Kolonik | Yalnızca kalın bağırsak etkilenmiştir. |
İleokolonik | Hem ince hem kalın bağırsak tutulmuştur. |
Gastroduodenal | Mide ve onikiparmak bağırsağı etkilenmiştir. (nadir) |
Kron(Crohn) – Şiddet Dereceleri
Şiddet | Tanım |
---|---|
Hafif-Orta | Ağızdan beslenebilen, ateşsiz, ciddi kilo kaybı olmayan. |
Orta-Şiddetli | Ateş, kansızlık, kilo kaybı, sağaltıma yanıt yok. |
Şiddetli-Fistüle Eden | Fistül, abse, tıkanıklık gibi karmaşıklıklar bulunur. |
- ULTIMATE :/yerine NİHAİ, SON
- ULTIMATE :/yerine NİHAİ, SON
- ULTIMATELY :/yerine NİHAYETİNDE
- ULTIMATELY :/yerine NİHAYETİNDE
- ULTRA değil/yerine/= AŞIRI
- ULTRA ile HİPER
- ULTRAFİLTRASYON/ULTRAFILTRATION[İng.] değil/yerine/= INCE SÜZME
- ULTRAFILTRATE[İng.] değil/yerine/= INCE SÜZÜNTÜ
- ULTRASON/ULTRASOUND[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ | SES ÖTESİ GÖREÇLEME
- ULTRASON ile DOPPLER
- ULTRASONİK/ULTRASONIC[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİYLE İLGILİ
- ULTRASONOGRAFİ/ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ GÖREÇLEME
- ULTRASTRÜKTÜR/ULTRASTRUCTURE[İng.] değil/yerine/= INCE YAPI
- ULTRAVİYOLE[Fr.]/MÂVERÂ-İ BENEFŞEVÎ[Ar.] değil/yerine/= MORÖTESİ
( Dalga boyu, mor renkli ışığınkinden daha kısa olan, gözle görülemeyen, mor ışının ötesinde yer alan, yapay olarak da elde edilip tıpta kullanılan bir ışınım.[4000 - 200 A° arasında] )
- ULU ORTA (KONUŞMAK)
- ULUDAĞ =/< KEŞİŞ DAĞI
( )
- ULÜF[Ar. < ULÛFE] ile ULÛF[Ar. < ELF]
( Yemler, ulûfeler. | Sipahi, yeniçeri maaşları. İLE Binler. )
- ULÛFECİYÂN-I YEMÎN[Ar.] ile/ve/<> ULÛFECİYÂN-I YESÂR[Ar.]
( Kapıkulu süvârîsini oluşturan atlı bölüğün, ilkinin adı. İLE/VE/<> Kapıkulu süvârîsini oluşturan atlı bölüğün, ikincisinin adı. )
- ULÛHİYET ||/<>/< İLİM
- ULÛHİYET >< RAHMET
( Batın. >< Zahir. )
( Itlak. >< Mutlak.[< TALAK] )
- ULÛHİYET < UBÛDİYET
( Ubûdiyet olmadan, ulûhiyet olmaz! )
- ULULAMA = HÜRMET = VENERATION[İng.] = VÉNÉRATION[Fr.] = HOCHACTUNG[Alm.] = VENERATIO[Lat.]
- ULÛLELBAB ile ULÛNNÜHA
- ULÛM-U HUKUKİYE:
USÛL-Ü FIKIH/NAZARİYAT-I HUKUKİYE ile/ve/||/<> FÜRU-U FIKIH/TATBİKAT-I HUKUKİYE
- ULÛM-U MÜSTENBATA:
ULÛM-U HUKUKİYE ve/||/<> ULÛM-U İTİKADİYE
- ULÛM-U ŞER'İYE:
ULÛM-U MÜSTENBATA ve/||/<> ULÛM-U ASLİYE
- ULUM'ÜL DEHAİL ile ULUM'ÜL EVAİL
- ULUMA ile PAVKIRMA
( ... İLE Tilki ya da çakalın uluması. | Ateşin, alev alev yanması, bir yere doğru yönelmesi. | Çok öfkelenmek. )
- ULURU ile/ve NAZCA ile/ve TRAXIEN ile/ve VALCOMANICA ile/ve GOZO
( Avustralya'da. İLE/VE Peru'da. İLE/VE Malta'da. İLE/VE İtalya'da. İLE/VE Malta'da. )
- ULUS DEVLET ile/ve/değil/||/<>/> ULUS
- ULUS[Moğolca] ile ...
( PAY, BUDUN(HANEDAN'IN PAYINA DÜŞEN BÖLGE) )
- ULUS/ULUSAL ile/ve/<> TOPLUM/TOPLUMSAL
- ULUSAL BİRLİK ile/ve/<> KABİLE BİRLİĞİ
( Toplumların/ulusların birliğini sağlayan, en önemli ve öncelikli olgu, dilidir. İLE/VE/<> "Tek ağız" anlamına gelen Vantok Kültürü, Papua Yeni Gine'de bulunan bir kabilenin, üyelerinin aynı dili kullanmalarıyla, birbirini her yönden korudukları bir kültür de, buna en iyi örneklerdendir. )
- ULUSAL STANDARTLAR ile/ve ULUSLARARASI STANDARTLAR ile/ve AVRUPA STANDARTLARI
( British Standards | Published Documents İLE/VE ISO Standartları | IEC Standartları | Kamuya Açık Özellikler - Publicly Available Specification (ISO/PAS, IEC/PAS) Teknik Spesifikasyonlar - Technical Specification (ISO/TS, IEC/TS) Teknik Raporlar - Technical Report (ISO/TR, IEC/TR) İLE/VE CEN | CENELEC | ETSI | ECISS | AECMA )
- ULUSAL/ULUSLARARASI) ÖRGÜT ile (ULUSAL/ULUSLARARASI) KURUM
- ULUSÇULUK ile/değil/yerine/>/< VATANSEVERLİK
- ULUSLAR ARASI değil ULUSLARARASI
- ULUSLARARASI ANTLAŞMA ve/||/<> MARPOL
( ... VE/||/<> Gemilerden kaynaklanan kirliliğin önlenmesine yönelik uluslararası antlaşma. )
- ULUSLARARASI ANTLAŞMALAR ve/||/<>/> ANAYASA
- ULUSLARARASI HUKUK ile/ve/değil/ne yazık ki KARŞILIKLI "KABUL"
- ULUSLARARASI ŞİRKET/LER ile/değil/ne yazık ki "ULUS AŞIRI" ŞİRKET/LER
( ... İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ Hedef ülkeleri/kitleleri ve dünyayı, çıkarları doğrultusunda yönetme/yönlendirme çabası/"başarısı" peşinde koşan şirketler. )
- ULUSLARARASI TÜZEDE:
BENTHAM ile KELSEN ile AUSTIN
- ULUSLARARASI ile/değil DEVLETLERARASI
- ULVÎ değil/yerine/= YÜCE
- ULVÎ değil/yerine/= YÜCE/ULU
- ULVİYET[Ar.] değil/yerine/= YÜCELİK
- ULVİYET/İZZET değil/yerine/= YÜCELİK/ULULUK
- ULYÂ ile ...
( PEK (DAHA, EN, ÇOK) YÜCE )
- UMA ile/||/<> UMA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ana.[Tibet dilinde][Arapça'dan geçmişe benziyor.] İLE Eve gelen konuk. )
- UMARSIZ/LIK ile UMURSAMAZ/LIK
( Çözümsüz, çaresiz. İLE Kayıtsız. )
- UMERÂ ile/ve/||/<> ULEMÂ ile/ve/||/<> SUFERÂ
( Askerler/memurlar. İLE/VE/||/<> Bilginler/âlimler. İLE/VE/||/<> Elçiler/sefirler. )
- ÜMİT EDİLDİĞİ KADAR DÜŞÜK OLMAZ değil SANILDIĞI KADAR DÜŞÜK OLMAZ
- ÜMİT ETMEMEK ile/ve ALAY ETMEK
( Ümidi olmayanın ve alay edenin nasibi kesiktir. )
- ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ
( Ormana/adaya düşen ya da ağır doğa koşullarına maruz kalanların ölümü, koşulların zorluğundan değil o duruma nasıl düştüğünün utancından["düşüncesinden"] ve o zorlu koşullardan çıkabilmek için daha yeterli/yetkin düşünebilmek yerine gittikçe ümidini yitirmesinden kaynaklanırmış. )
( "Esaretin Bedeli"[Shawshank Redemption - 1993], "Yaşamak İçin[Alive - 1993]", "İhanet[The Edge - 1997]" [Anthony Hopkins - Alec Baldwin], "Yeni Yaşam[Cast Away - Tom Hanks], "127 Saat" filmlerini de özellikle izlemenizi salık veririz. )
( "Ümit Yitimi" değil/yerine Ümit... - B )
( )
- ÜMİT/UMUT [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- ÜMİT/UMUT [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ÜMİT/UMUT BURNU ile/ve/değil ANGULUS
( Afrika'nın en uc noktası, Ümit Burnu değil Angulus'tur. Angulus'a ulaşım kolay olmadığından Ümit Burnu ün kazanmıştır. )
- ÜMİT/UMUT ile/ve/değil EŞİK
- ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET
( Ümitsizliğe kapılmadan gerçeklerle yüzleşmek ve sahip olduklarımızda mutlu olmak gereklidir. )
( Cesaret, tehlike karşısında akıl ve zekânın kullanılmasıdır. )
( Doğru olanı gördüğü halde yapmamak, cesâretsizliktir. )
( Ümidimizi kesmeyiz, kesemeyiz! )
( Kişinin ümitsizlik hakkı yoktur. )
( Ümitsizlik, bir üçgende, dördüncü köşeden bahsetmek gibidir. )
( HOPE vs./and/<> COURAGE )
( SPES cum/et/<> ANIMOSITAS )
- ÜMİT ile/değil ÇIKARCILIK
- ÜMİT ile/ve DUA
( Ümidimizi kesmeyiz, kesemeyiz! )
- ÜMİT ile/ve/||/<> DÜŞÜLKÜ/ÜTOPYA
- ÜMİT ile/ve/<> EMEK
( Ümit kalacağına emek kalsın. )
( HOPE vs./and/<> LABOUR )
- ÜMİT ve/<> GÖNÜL
( HOPE and/<> HEART )
- ÜMİT ile/ve/<>/|| MUTLULUK
- ÜMİT ile/ve OLASILIK
( Her koşulda ve sürekli olarak beslenmeli, vazgeçilmemelidir! İLE/VE Olabildiğince öngörülebilmelidir. )
( Must feed in all conditions and all the time. WITH/AND Must forsighted as much as possible. )
( HOPE vs./and PROBABILITY )
- ÜMİT ve/||/<>/>/< ONUR
- ÜMİTLİ/UMUTLU OLMAK ile/ve/<> MUTLU OLMAK
( UMUTLU/LUK ile/ve/<> MUTLU/LUK )
( TO BE IN HOPE vs./and/<> TO BE HAPPY )
- ÜMİTSİZ AŞK ile/ve KARŞILIKSIZ AŞK
( "HOPELESS LOVE" vs./and "WORTHLESS LOVE" )
- ÜMİTSİZ AŞK ile/ve OLANAKSIZ AŞK ile/ve ÖLÜMSÜZ AŞK
( Ümit etme ki, yüzünü görebil. )
( "HOPELESS LOVE" vs./and "IMPOSSIBLE LOVE" vs./and "DEATHLESS LOVE" )
- ÜMİTSİZ/LİK ile/değil/yerine "ÇARESİZ/LİK"
( Ne zaman ki, ümitsizsiniz, ne zaman ki, çaresizsiniz, ÜMİT SİZSİNİZ, ÇARE SİZSİNİZ! )
( KUNÛT, YEİS ile/değil/yerine ... )
( NEVMİDÎ ile/değil/yerine ... )
( DESPERATIO cum ... )
- ÜMİTSİZ/LİK ile/ve/> HASTA/LIK
- ÜMİTSİZ/LİK ile YILGIN/LIK
- Ümitsizi DİNLE!!!
- ÜMİTSİZLİK =/ve/||/<>/> | YENİLGİ ve ÖLÜM |
- ÜMİTSİZLİK değil/yerine/>< SEVGİ
- UMKAN[Ar.] ile UMKÎ[Ar.]
( Derinliğine. İLE Derinlikle ilgili. )
- UML/UNİFİED MODELING LANGUAGE[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞİK MODELLEME DİLİ
- UMLS/UNIFIED MEDICAL LANGUAGE SYSTEM[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞİK TIP DİLİ DÜZENİ
- ÜMM-İ SÜLBE[Ar.]/DURE-MÈRE[Fr.] ile ...
( Beyin zarlarından en kalını ve en dışta bulunanı. )
- ÜMM-ÜL-KİTÂB ile ...
( AKL-I EVVEL | ARŞIN ÜSTÜNDEKİ KAZÂ VE KADER LEVHASI | FÂTİHA SÛRESİ | İNSAN-I KÂMİL'İN GÖNLÜ )
- UMMAK ile TAHMİN ETMEK
( TO HOPE vs. TO GUESS )
- UMMÂN[Ar.] ile Ummân[Ar.]
( Derinliğine. | Deniz. İLE Arap Yarımadası'nın güneydoğu köşesi olan geniş kıta ve bu kıtanın kıyısından Hind kıyılarına ve güneye doğru uzanan açık deniz. )
- ÜMMET-İ DÂVET ile/ve ÜMMET-İ İCÂBET ile/ve ÜMMET-İ HÂS
( Çağrılan. İLE/VE Çağrıya uyan. İLE/VE Ehl-i beyt. )
( Tüm bireyler. İLE/VE İman edenler. İLE/VE Ehl-i beyt. )
- ÜMMET ile/değil HALK
- ÜMMÎ SİNAN HZ. ile SİNAN ÜMMÎ HZ.
( Mezarı, Eyüp Sultan'dadır. İLE Mezarı, Elmalı-Antalya'dadır. )
( Halvetiye'nin, Sinanîye kolunun pîridir. İLE Niyazi Mısrî Hz.'nin mürşididir. )
( YUSUF-U SÜMBÜL SİNANİYE ile de karıştırmamak gerekir. [Halifesi ve Muslihiye kolunun pîri, Merkez Efendi'dir.] )
- ÜMMÎ ile/ve/değil ÜMMÎ
( Cahil. İLE/VE/DEĞİL Anne. )
- ÜMMÎ ile ÜVEYSÎ
- ÜMMÎYÛN ile/ve SAFÎYÛN ile/ve ZÂTÎYÛN
- ÜMRAN[Ar.] değil/yerine/= BAYINDIRLIK
- UMUM(Î) değil/yerine/= GENEL
- UMUMİ MAĞAZA değil/yerine/= GENEL SAKLAK
- UMÛMÎ ile/ve/||/<> ALENÎ
( Genel. İLE/VE/||/<> Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde olan/yapılan. )
- UMUMİYETLE değil/yerine/= GENELLİKLE
- UMÛR[< EMR] ile ...
( İŞLER, MADDELER, ŞEYLER | ÖNEM VERME, ALDIRMA, ÜZERİNDE DURMA, İŞ SAYMA, İŞ EDİNME | (MÜSHİL-ÜL-UMÛR ile ABCDEF ( İŞLERİ KOLAYLAŞTIRAN | ALLAH )
- UMUR ve/||/<>/> UMUT ve/||/<>/> ONUR
- UMURSAMAMA ile/ve/||/<> KAYITSIZLIK
- UMURUMDA DEĞİLSİNİZ ve/değil/< EMRİMDE DEĞİLSİNİZ
- UMUT[Türkçe]/ÜMİT[Fars. < UMİD] = RECÂ[Ar.] = HOPE[İng.] = ESPOIR[Fr.] = HOFFNUNG[Alm.] = SPES[Lat.]
- UMUT ile/ve/<> İMAN ile/ve/<> SEVGİ
( HOPE vs./and/<> FAITH vs./and/<> LOVE )
- UMUT ile/ve/=/||/<> YAŞAMI UMURSAMAK
- UMUT ve/=/||/<>/>/< YOKSULUN/FAKİRİN EKMEĞİ
- UMUTSUZLUK = ÜMİTSİZLİK[Fars.] = DEPAIR[İng.] = DÉSESPOIR[Fr.] = VERZWEIFLUNG[Alm.] = DESPERATIO[Lat.]
- UN TANESİ/PARÇASI ile/ve/||/<>/> PİRİNÇ TANESİ/PARÇASI
( Düşünce. İLE/VE/||/<>/> Sözcük/terim. )
- UN, NİŞASTA = DAKÎK = FÉCULE AMYLACÉE, AMIDON
- UN:
GLÜTENLİ ile/değil/yerine/>< GLÜTENSİZ
- ÜN/ŞÂN[Ar.] ile ŞAN[Fr. CHANT]
( Ün. | Gösteriş, gösterişlilik. İLE İnsan gırtlağından makamla çıkan ve perde ayrımlarıyla çeşitli duyumlar uyandıran ses dizisi. )
- ÜN/ŞÖHRET ile/ve/değil/yerine TANINMA
( Tanımadıklarının seni tanıması. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Tanıdığın ya da tanıyabileceğin sayıda kişinin seni tanıması. )
( [yaklaşık olarak] 100.000 - 500.000 üzeri kişi tarafından tanınmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE 100.000 - 500.000 altında kişi tarafından tanınmak. )
( [not] FAME vs./and/but TO BE WELL-KNOWN
TO BE WELL-KNOWN instead of FAME )
- UN ile ARAROT[İng. < ARROWROOT]
( ... İLE Sıcak iklimlerde yetişen, maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan, çocuk maması yapmaya yarayan un. )
- UN ile/ve/||/<>/> NİŞASTA
( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde, granür durumunda bulunan beyaz nesne, önce öğütülüp un durumuna getirilir. Elde edilen bu un, suyla karıştırılır ve dinlenmeye bırakılır. Belirli bir süre sonunda dibe çöken çözelti, fırınlanarak kurutulur ve böylece nişasta elde edilir. Yapısı ve kullanım biçimleriyle undan farklıdır. )
- ÜN ile/ve/değil/||/<>/< ONAY(LANMA) İSTEĞİ/BEKLENTİSİ
- UN ile/ve/<> PAÇAL
( ... İLE/VE/<> Ekmek yapmak için çeşitli tahılların, yasaca gerekli karışım oranı. | Türlü şeylerin karışımı. )
- UN ile TEFF UNU
- UN ile/ve/||/<>/> UĞRA
( ... İLE/VE/||/<>/> Hamur açılırken, yapışmaması için serpilen un. )
- UNABLE :/yerine YAPAMAYAN
- UNABLE :/yerine YAPAMAYAN
- UNCLE :/yerine AMCA, DAYI
- UNCLE :/yerine AMCA, DAYI
- UNCONSCIOUS[İng.] değil/yerine/= BİLİNÇ DIŞI
- UNDER :/yerine ALTINDA
- UNDER :/yerine ALTINDA
- UNDERESTIMATE vs. DESPISE
- UNDERGO :/yerine GEÇİRMEK (SÜREÇ VB)
- UNDERGO :/yerine GEÇİRMEK (SÜREÇ VB)
- UNDERSTAND :/yerine ANLAMAK
- UNDERSTAND :/yerine ANLAMAK
- UNDERSTANDING vs. PACT
- UNDERSTANDING :/yerine ANLAYIŞ
- UNDERSTANDING :/yerine ANLAYIŞ
- UNDERWATER vs. ATMOSPHERE
- ÜNDEŞ ile/ve/<> YALIN ÜNDEŞ
( ... ile/ve/<> B - D - G - L )
- UNESCO ile/ve/<> MINOM ile/ve/<> IMTAL
( www.UNESCO.org.tr İLE/VE/<> www.MINOM-icom.net İLE/VE/<> www.IMTAL.org )
- UNFORTUNATELY :/yerine NE YAZIK Kİ
- UNFORTUNATELY :/yerine NE YAZIK Kİ
- UNFOUNDED vs. WORTHLESS
- ung.[Lat. < UNGUENTUM] değil/yerine/= MERHEM
- ÜNİAKSİYEL/UNIAXIAL[İng.] değil/yerine/= TEK EKSENLİ
- UNICORN ile PEGASUS
( Boynuzlu at. İLE/VE Kanatlı at. )
- ÜNİDİREKSİYONEL/UNIDIRECTIONAL[İng.] değil/yerine/= TEK YÖNLÜ
- ÜNİFOKAL/UNIFOCAL[İng.] değil/yerine/= TEK ODAKLI
- UNIFORM[İng.] değil/yerine/= TEK BİÇİMLİ
- UNIFORM :/yerine ÜNİFORMA
- UNIFORM :/yerine ÜNİFORMA
- ÜNİK değil/yerine/= EŞSİZ
- UNILATERAL[İng.] değil/yerine/= TEK TARAFLI
- UNIMPORTANT vs. SECONDARY
- UNION :/yerine BİRLİK, SENDİKA
- UNION :/yerine BİRLİK, SENDİKA
- UNIPOLAR[İng.] değil/yerine/= TEK KUTUPLU
- UNIQUE vs. HARMONY
- UNIQUE vs. ONLY
- UNIQUE :/yerine BENZERSİZ
- UNIQUE :/yerine BENZERSİZ
- UNISEKS SEKS
( UNISEX
SEX )
- UNIT :/yerine BİRİM
- UNIT :/yerine BİRİM
- ÜNİTE[İng. < UNIT] değil/yerine/= BÖLÜM | BİRİM, ÖLÇÜ, VAHİT
( Birim, vahit, ölçü. )
- ÜNİTE/UNIT[İng.] değil/yerine/= BİRİM
- UNITED :/yerine BİRLEŞİK
- UNITED :/yerine BİRLEŞİK
- UNITY vs. DISCRIMINATED UNITY
- UNITY vs. IDENTITY
- UNITY vs. INTEGRITY
- UNITY vs. UNITY FOR PROFIT
- ÜNİVALAN/UNIVALENT[İng.] değil/yerine/= TEK DEĞERLİKLİ
- ÜNİVARYANT/UNIVARIANT[İng.] değil/yerine/= TEK DEĞİŞKENLİ
- UNIVERSAL vs. PLURAL
- UNIVERSAL vs. TOTAL/OVERALL
- ÜNİVERSAL/UNIVERSAL[İng.] değil/yerine/= EVRENSEL
- UNIVERSAL :/yerine EVRENSEL
- UNIVERSALIS ANTE REM ile/ve UNIVERSALIS INREBUS ile/ve UNIVERSALIS POST REM
( Platon. İLE/VE/||/<> Aristoteles. İLE/VE/||/<> St. Thomas. | Hegel. )
( Şeyden önce. İLE/VE/||/<> Şeyde. İLE/VE/||/<> Şeyden sonra. )
- UNIVERSALIZATION vs./and TO GET INFINITE
- UNIVERSE :/yerine EVREN
- ÜNİVERSİTE FAKÜLTE
- ÜNİVERSİTE["ÜNİVERSTE" değil!] değil/yerine/= BİLİMTEY/EVRENKENT
- ÜNİVERSİTE ile AKADEMİ
- ÜNİVERSİTE ile/ve/değil/||/<>/>/< UÇAN ÜNİVERSİTE
( "Uçan Üniversite" kitabının özetini okumak için burayı tıklayınız... )
- ÜNİVERSİTEDE ÖĞRETİM:
BİRİNCİ ile/ve/<>/> İKİNCİ
( ... İLE/VE/<>/> Örgün eğitim dışında verilen eğitim.[17:00 - 23:00 arası] )
( ... İLE/VE/<>/> Harç ücreti daha yüksektir ve giriş puanları daha düşüktür. )
( Diploma ya da eşitlik farkları yoktur. Diplomada da "ikincil öğretim" ile ilgili bir belirteç yoktur. )
( İkinci öğretim öğrencileri de burs ve kredi alabilmektedir. )
- ÜNİVERSİTEDE:
BURS ile/ve/<> KREDİ
( * Burs, başbakanlık tarafından verilir ve geri ödemesi yoktur fakat kredinin geri ödemesi vardır.
* Bursunuzun devamı için çeşitli koşulları sağlamanız gerekmektedir. [Disiplin ve not şartı.]
* Kredi alırsanız, geri ödemesi vardır ve beyaz eşyaya bağlı faiz oranlarına göre anaparaya faiz eklenerek sizden tahsil edilir.
* Kredi ödemesi ilk sigorta başlangıcında ya da öğrencilikten 2 yıl sonra başlar. Bu süreyi uzattırabilir, taksitlendirme yapabilir ve çeşitli yollar deneyebilirsiniz.
* Bursunuz, başarısızlık nedeniyle düşerse artık burs değil kredi almış olursunuz. Bursunuz, krediye dönüşür. )
- ÜNİVERSİTENİN:
EVRENSELLİĞİ ile/ve/değil EVRENSELLEŞTİRİCİLİĞİ
- UNIVERSITY :/yerine ÜNİVERSİTE
- UNIVERSITY :/yerine ÜNİVERSİTE
- UNIX ile LINUX
- UNKNOWN :/yerine BİLİNMEYEN
- UNKNOWN :/yerine BİLİNMEYEN
- UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]
( Kabuğundan ve kepeğinden ayrılarak kullanılan, işlenmiş buğday unundan [beyaz ekmek] yapılır. İLE/||/<> Buğday tanesinin kabuğuyla birlikte öğütülerek elde edilir. Besin değerleri, öteki rafine unlara göre daha yüksektir.[Glüten içerir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Anadolu'nun, en eski çeşitlerindendir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.] Ekmek yapımına çok uygundur.[Kepeği ile öğütülmüş olanını yeğlenmelidir.][Glüteni düşüktür.] İLE/||/<> Kepeğinden ayrılmamış undur. İLE/||/<> Kastamonu bölgesinin unudur. Tüm unlarla karıştırılabilir. Aroması "keskin" gelebilir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Glüteni çok düşüktür. Çok sağlıklıdır.] İLE/||/<> Kars'ta yetişen bir buğdaydır. Kökeni, Kastamonu'dur. [Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Her türlü iklime dayanıklı, güçlü bir yapısı olduğundan, kabuk bölümü kalındır. Kabuk bölümünün kalınlığı, tanelerinin ufak kalmasına ve glüten içeriğinin, öteki buğday türlerine göre daha olmasını sağlamıştır ve bu nedenle de glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Güneydoğu Anadolu bölgesi buğdayıdır. İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. [Deri ve bağırsak sorunu olanların, yulaf ununu yeğleyebilir.][Yüksek besin değerine sahip ve glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Bol proteinlidir.[Yüksek glüten içerir.][Soğuk iklime dayanıklıdır.] İLE/||/<> Çok eski bir buğday türüdür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Güney Amerika'da, And Dağları'nda, doğal olarak yetişen, otumsu bir bitkinin, kurutulmuş tohumudur.[Unu da, tohumları gibi yüksek demir ve besin değerlerine sahiptir ve çok lezzetlidir.][Tek başına ya da tüm unlarla karıştırılabilir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Amarant[horozibiği] bitkisinin tohumlarından elde edilir.[Tüm unlar içinde, en yüksek proteine sahiptir.][Glüten içermez ve glisemik indeksi düşüktür.][Tadı, ekşi ve keskin olduğundan, lezzeti görecelidir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan un. [Çocuk maması yapılan un.] İLE/||/<> Siyez ile benzerlik taşır.[İçeriğindeki protein yapısı daha kırılgan ve çözünebilir olduğundan, tüm tahıl unları içinde, siyez kadar düşük glütene sahiptir.][Genetiği değişmemiş bir çeşittir.][Her türlü hamur işinde kullanılabilir.] )
( ... İLE/||/<> Glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni çok düşüktür. İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. İLE/||/<> Yüksek glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten içermez. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Düşük glütene sahiptir. )
- UNLESS :/yerine OLMADIKÇA
- UNLESS :/yerine OLMADIKÇA
- UNLIKE :/yerine FARKLI, BENZEMEYEN
- UNLIKE :/yerine FARKLI, BENZEMEYEN
- UNLIKELY :/yerine OLASI OLMAYAN
- UNLIKELY :/yerine OLASI OLMAYAN
- ÜNLÜ DEĞİŞİMİ ile ...
- ÜNLÜ HARF/LER ile ÜNSÜZ HARF/LER
( Kalın: A[düz ve geniş] | I[düz ve dar] | O[yuvarlak ve geniş] | U[yuvarlak ve dar]
İnce: E[düz ve geniş] | İ[düz ve dar] | Ö[yuvarlak ve geniş] | Ü[yuvarlak ve dar]
İLE/VE/||/<>
Dudak: F[sert ve sürekli] | P[sert ve süreksiz] || M, V[yumuşak ve sürekli] | B[yumuşak ve süreksiz]
(Yarı) Dudak-Diş: F[sert ve sürekli] || V[yumuşak ve sürekli]
Diş: S, Ş[sert ve sürekli] | Ç, T[sert ve süreksiz] || J, L, N, R, Z[yumuşak ve sürekli] | C, D[yumuşak ve süreksiz]
Damak: K[sert ve süreksiz] || Y[yumuşak ve sürekli] | C, G[yumuşak ve süreksiz]
Gırtlak: H[sert ve sürekli] || Ğ[yumuşak ve sürekli] )
(
İLE
)
( )
( VOWEL SOUND vs. CONSONANT SOUND )
- ÜNLÜ OLMAK İÇİN SOYUNMAK ile/ve/<> SANAT İÇİN SOYUNMAK
- ÜNLÜ/ANGIN/MEŞHUR/ŞÖHRET ile/ve/değil/yerine TANINMIŞ/LIK
( Ün/şöhret, âfettir. )
( [not] FAMOUS vs./and/but KNOWN
KNOWN instead of FAMOUS )
- UNMEASURABILITY vs. MEASURABILITY OF TRANSMISSING
- UNNECESSARY/LACK OF NEED/WASTE vs. EXTRA
- UNREASONABLE vs. IRRATIONAL
- ÜNSİYET ile ...
( YAKINLIK, ARKADAŞLIK )
- UNSUL[Ar.] ile UNSUR[Ar. çoğ. ANÂSIR]
( Adasoğanı.[şurubu, kalp hastalıklarına, kan bozukluğuna ve akciğer zarı yangısına/iltihabına karşı kullanılır] İLE Birleşik/bütüncül nesneleri oluşturan basit/tekil nesnelerin her biri. | Bir bütünden ayrılıpı bir parça oluşturan bölüm. | Kök, esas, madde. )
- UNSUR[Ar.] değil/yerine/= ÖĞE
- UNSURLARIN TRANSANDANTAL DOKTRİNİ ile/ve/||/<> YÖNTEMİN TRANSANDANTAL DOKTRİNİ
- ÜNSÜZ ile KAPANTI
( ... İLE Patlayıcı ünsüzün oluşmasından önceki boğumlanma noktasının kapanması. )
- UNTIL :/yerine -E KADAR
- UNTIL :/yerine -E KADAR
- UNUFAK
- UNUSUAL :/yerine ALIŞILMADIK
- UNUSUAL :/yerine ALIŞILMADIK
- UNUT! değil/yerine UMUT/ÜMİT
- UNUT(TUR)MAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< GÜVEN
- UNUTABİLMEK ile/değil BİLGELEŞME
- UNUTABİLMEK ve/=/||/<>/> İYİLEŞMEK
- UNUTACAĞIZ ve/||/<> UNUTULACAĞIZ
( Biraz zaman geçince. VE/||/<> Biraz zaman geçince. )
- UNUTALIM! ile/ve/||/<>/> UNUTMAYALIM!
( "Yaptığımız" "iyiliği" ve "gördüğümüz" "kötülüğü". İLE/VE/||/<>/> Ölümü. )
- UNUTAMAMAK ile "UMURSAMAMAK"
( Akıl sayrılığında. İLE "Akıllı/bilgili/donanımlı" olanlarda. )
- Unutarak DİNLE!!!
- UNUTKAN/LIK/TAN ile/ve/değil BEZMİŞ/LİK/TEN
- UNUTMA HAKKI ve/||/<> UNUTULMA HAKKI
( "Unutulma Hakkı" nedir? için burayı tıklayınız... )
- UNUTMA ile/ve AKLINA GELMEME(Sİ)
( TO BE SURE vs./and LACK OF REMIND )
- UNUTMA ile/ve/||/<> BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA] ile/ve/||/<> ALZHEIMER
( Alzheimer tanısı için aşağıdakilerden en az ikisi tanılanmış ve "önemli ölçüde dikkate alınmalıdır".
- Zayıf bellek
- İletişim ve dil zorluğu
- Odaklanmada ve dikkatini vermede güçlük
- Hatalı muhakeme ve yargı
- Bozulmuş görsel algı )
( Alzheimer, genel olarak üç evreye ayrılır:
1. Unutkanlık, bildiği yerleri tanıyamama, bazı sözcükleri bulamama, işine ve hobilerine karşı ilgisini yitirme gibi erken belirtiler verir ve genellikle hasta olduğunu kabul etmek istemez.
2. Bellek kaybı belirginleşir. Yakınlarının adını unutabilir. Yolunu kaybedebilir. Konuşma bozukluğu artar. Yıkanma, giyinme gibi gündelik işlerinde yardıma gereksinim duyabilir ve bazı hayaller görebilir.
3. Artık aile üyelerini tanımayabilir, yemek yemede ve yürümede güçlükler başlar, sidik ve dışkısını tutamayabilir ve ciddi davranış bozuklukları görülebilir.
Alzheimer hastalığı, yaklaşık 5-8 yıllık bir ilerleme süreci içinde hastayı yatağa bağlı ve tamamen bakıma muhtaç duruma getirir. )
(
Unutma eğrisi ve aralık etkisinin keşfi ile tanınan, deneysel bellek çalışmalarına öncülük eden psikolog Hermann Ebbinghaus (1850–1909), öğrenme eğrisini tanımlayan ilk kişidir. Unutma eğrisinin grafiği, kişilerin "öğrenileni" tekrar etmezse yeni öğrendiği bilgilerin, günler içinde nasıl azaldığını gösterir. )
( ... İLE/VE/||/<> Bellek, düşünme ve toplumsal yeteneklerde bozulma. İLE/VE/||/<> Beyinde plak ve düğüm oluşumu ile bellek kaybı ve bilişsel gerileme. | Demansın en yaygın nedeni olan ve ilerleyici bellek kaybı ile ilişkili bir sayrılık. )
- UNUTMABENİ
( İkiçeneklilerden, küçük mavi çiçekler açan bir bitki. )
( MYOSOTIS PALUSTRIS )
- Unutmadan DİNLE!!!
- UNUTMADAN ile/ve/<>/değil/yerine DAHA ÇOK ANIMSAMAYA ÇALIŞARAK
- Unutmak için DİNLE!!!
- Unutmak için SUS!!!
- UNUTMAK(UNUTKANLIK) ile/değil ZİHNİN(AKLIN/"KAFANIN") YOĞUN/BİR YER(LER)DE OLMASI
- UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK
( Unutmamak, bir anlamda putperestliktir. )
( LETE: Unutma yudumu. )
( Ledün ilmi, bilineni unutma ilmidir. )
( Olursak olacağız. Evvelinin evveli, ahirinin ahiri yok. Bu kadar yaş yaşadık, ne anladık? İstikbal dersen, bir saniye ilerisinden haberimiz yok, hepsi rüya. İyisi mi, hepsini unut! )
( Huzur, rahatlıktadır. Rahatlık ise unutmakla olur. )
- UNUTMAK ile "ATLAMAK"
( TO BE SURE vs./and TO SKIP )
- UNUTMAK ile/değil "BASTIRMAK" ile/değil GÖZ ARDI ETMEK
- UNUTMAK ile "BİLİYORUM" SANMAK
( TO FORGET vs. TO SUPPOSE "KNOW" )
- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK
( Bir hatayı, hem unutmak, hem affetmek aptallıktır. Ne unutmak, ne affetmek, hainliktir. Hatayı unutmayıp sahibini affetmek, işte bu erdemdir. )
( Söylenilmeyebilecek, yanlış/yersiz/zamansız bir söz, ancak affedilir fakat unutulmaz! )
( Aldığın dersi kaybettirir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Bakış açını değiştirir. )
( Mutlu eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Güçlü kılar. )
( [not] TO FORGET vs./and/but/<> TO FORGIVE
TO FORGIVE instead of TO FORGET )
- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSAMAMAK
( Unutmak, belki olanaklı değildir fakat anımsamamak, olanaklıdır/olasılıklıdır. )
- UNUTMAK ile/değil/yerine ASKIYA ALMAK
- UNUTMAK ile BİLMEMEK
( TO FORGET vs. NOT TO KNOW )
- UNUTMAK ile BOŞLAMAK/İHMAL[Ar.]
( TO FORGET vs. NEGLIGENCE )
- UNUTMAK ile DEŞMEMEK
- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine HIZLI GEÇMEK
( [not] TO FORGET vs./and/but TO PASS OVER QUICKLY/FAST
TO PASS OVER QUICKLY/FAST instead of TO FORGET )
- UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< KANIKSAMAK
- UNUTMAK ile KUTLAMAK
( [durum/haber] Kötüyse. İLE İyiyse. )
- UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< UMURSAMAMAK/ÖZENMEMEK/ÖNEMSEMEMEK
- UNUTMAK değil UNUTABİLMEK
( Kavram. DEĞİL Kişinin/kişinin olanağı, becerisi, bilgisi, bilgeliği(irfanı), istenci(irâdesi) ve direnci(ihtiyârı). )
- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK
- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK
( [not] "TO FORGET" vs./and TO TALK ON
TO TALK ON instead of "TO FORGET" )
- UNUTMAK ile/ve YENİLEMEK
( TO FORGET vs./and TO REFRESH )
- Unutmamak için DİNLE!!!
- Unutmamak için SUS!!!
- UNUTMAMALI!
- UNUTMUŞTUM değil UNUTMUŞUM
- UNUTMUŞUM değil/yerine YETERİNCE (HIZLI) ANIMSAYAMAMIŞIM
- UNUTTUM yerine ANIMSAYAMADIM(/HATIRLAYAMADIM)
- UNUTTUM yerine UNUTTURULDU
- UNUTTURMA! değil/yerine ANIMSATIR MISIN!
- UNUTUL/UR / UNUTURUZ / UNUTURUM / UNUTURSUN değil/yerine/></<
YAZMAZSAK/YAZMAZSAM/YAZMAZSAN UNUTULUR/UNUTURUZ/UNUTURUM/UNUTURSUN
- UNUTULANI ANIMSAMAK ile/ve/değil/||/<> UNUTTUĞUNU ANIMSAMAK
- UNUTULMA HAKKI'NDA:
ANALOG ile/ve/<> ÇEVRİMİÇİ ile/ve/<> SİLDİRME ile/ve/<> DİZİNDEN ÇIKARMA(DELISTING)
( Basılı. İLE/VE/<> Dijital. İLE/VE/<> Kişisel veriler. İLE/VE/<> ... )
- UNUTULMA HAKKI'NDA:
BİLGİ ile/ve/||/<> ZAMAN
( DOĞRU BİLGİ ile/ve/||/<> HUKUKA UYGUN, YAYILMIŞ BİLGİ
ile~ve~||~<>
BİLGİNİN: TOPLUMSAL ÖNEMİMİ YİTİRMESİ ile/ve/||/<> GÜNCELLİĞİNİ YİTİRMESİ )
- UNUTULMA HAKKI'NDA:
LEBACH KARARI ve/||/<> MELVIN V. REID KARARI
- UNUTULMA HAKKI'NDA:
RIGHT TO OBLIVION ile/ve/||/<> RIGHT TO BE FORGOTTEN
- UNUTULMA HAKKI ile/ve/||/<> AF
- UNUTULMUŞ ile/ve/değil/yerine UNUTULMAYA YÜZ TUTAN
- UNUTUR(UZ) ile ANIMSAR(IZ) ile ÖĞRENİR(İZ)
( Anlatılırsa/k. İLE Eğitilirse/k. İLE Deneyimletilirse/k. )
- UNUTUYORUM değil/yerine BAZEN ANIMSAYAMIYORUM
- UNVAN[Ar.]/AYAG [divanlugatturk]/TITRE[Fr.] değil/yerine/= SAN
- UNVANLARI["ÜNVAN" değil!]:
ADLARIN BAŞINA YAZMAK değil/yerine SONUNA YA DA ALTINA (AYRAÇ İÇİNDE) YAZMAK
( "Prof./Dr. ... ..." DEĞİL/YERİNE "... ... (Prof./Dr.)" gibi. )
( Kişinin ve adının önüne gelebilecek -unvanı/sıfatı ne kadar önemli/değerli olursa olsun- hiçbir unvan/sıfat konulamaz/konulmamalıdır! )
( Belki algıda/tanımada kolaylık ve hız kazandıracağından hareketle bu biçimde uygulanıyorsa da bu tutumdan vazgeç(il)melidir! [Saygısızlık ya da hakaret olarak yorumlanmamalıdır!] )
( Türkçe'si varken...
* PROFESÖR yerine BİLMEN
* DOÇENT yerine BİLGEN
* YARDIMCI DOÇENT yerine BİLGER
* ASİSTAN yerine KÖMEK
* REKTÖR yerine BİLİMBEY
* DEKAN yerine YETİLBEY
* DOKTOR yerine ÖKE
* MASTER yerine UNGAN
* ÜNİVERSİTE yerine BİLİMTEY
* AKADEMİSYEN yerine BİLİMCİ
* BİLİM İNSANI yerine BİLİMCİ )
- UP :/yerine YUKARI
- UP :/yerine YUKARI
- UPANİŞAD ile/ve BHAGAVAD GITA ile/ve DHAMMAPADA
( Aydınlanma yolu. İLE/VE Sevgi yolu. İLE/VE Gerçeğe giden yol, aydınlanma yolu, yaşam yolu. )
- UPANİŞADLAR ile ...
( Sözel olarak bir grup öğrencinin, öğretmenlerinin dizinin dibine oturmalarını ifade eder. Hindu felsefesinin kaynaklarından sayılan Sanskritçe yazılarından oluşur. Klasik sayılan onüç yazı, M.Ö. 800-400 tarihleri arasında yazılmışlardır. )
- UPANİŞADLAR ile/ve BRAHMANİZM(VAYSYA)
( Upanişadlar'ın Brahmanizm'den farkı, inanç ve mistik pratikler yerine, Düşünce'yi önermesidir. )
( Upanişadlar(M.Ö. VII. yy.)(Kutsal Vahiy) kurumlaşmış Brahmanizm'e yeni yaklaşımlar getiren yorumları içermektedir. Brahmanlar bir inanç değil, bir akıl ilkesi olarak ele alınmıştır. )
- UPARATI ile ...
( Dinlenme, sakin kalma, hoşgörü ve tüm mezhepsel kuralları red ve terk etme. Vedanta\'da ulaşılması öngörülen altı nitelikten biri;Sama(sükûnet, iç huzuru),
Dama(ego kontrolü, kendini dizginleme),
Uparati(hoşgörü),
Titiksha(tahammül),
Sraddha(inanç),
Samadhana(denge hali). )
- UPAYA[Sansk.] ile ...
( Uyanıp aydınlanmayı sağlayan, bu yoldaki engelleri aşmakta yardımcı olan uygun yöntemler, ustaca teknikler. )
- UPON :/yerine ÜZERİNDE
- UPON :/yerine ÜZERİNDE
- UPPER :/yerine ÜST
- UPPER :/yerine ÜST
- UPPERCASE vs. LOWERCASE
- UPREGULATION/UPREGULATION[İng.] değil/yerine/= ARTARAK DÜZENLENİM
- UPS/UNINTERRUPTIBLE POWER SUPPLY[İng.] değil/yerine/= KESİNTISİZ GÜÇ KAYNAĞI
- UPTAKE[İng.] değil/yerine/= TUTULUM
- UPUCUZ
- UPUYGUN = MUTABIK = ADEQUAT[İng.] = ADÉQUAT[Fr.] = ADÄQUAT[Alm.] = ADEQUATUS[Lat.] = ADECUADO/DA[İsp.]
- UPUZUN
- UR[Ar.] ile ÛR[Ar. < A'VER, AVRÂ]
( Gözelerin aşırı çoğalmasıyla dokularda oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, tümör. İLE Tek gözlüler. | Silahsız, mühimmatsız olanlar. )
- UR[Tr.]/TÜMÖR[Fr. < TUMEUR] ile TÜMÜR
( Gözelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan ya da bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, çingene ahtapotu, vejetasyon. İLE Bağırsakların iç yüzeylerinde bulunan pürtüklerin adı. )
- UR ile/ve/||/<> BALONLAŞMA/ANEVRİZMA[Fr. < Yun. < ANEVRISME]
( ... İLE Bir atardamarın, bir bölgesinde oluşan gevşemeye bağlı ur biçimindeki genişleme. )
- UR ile MİYOM
( ... İLE İyi huylu. )
( ... İLE 8-9 cm.'den küçük ve 3'ten az olması durumunda laparoskopi/histeroskopi uygulanabilmektedir. )
- URAL ile/ve/||/<> TÜRK
(
Ural ve Türk Dillerin Sınıflandırması
- Ural Dilleri
- Fin-Ugor
- Fince
- Estonca
- Macarca
- Samoyedik
- Neenetsçe
- Enetsçe
- Ngansanca
- Fin-Ugor
- Altay Dilleri
(Kuramsal bir aile olup Türkçe, Moğolca, Tunguzca, Korece ve Japonca’yı içerdiği iddia edilmiştir ancak bu bağlantılar kanıtlanamamıştır.)
(Sümerce, Elamca, Etrüskçe gibi dillerin Altay ya da Ural dilleriyle ilişkilendirilmesi sadece spekülatif kuramlarla desteklenmiş, genel kabul görmemiştir.)- Türk Dilleri
(Türk dilleri, ayrı bir aile olarak kabul edilir.)- Oğuz
- Türkçe
- Azerice
- Türkmence
- Kıpçak
- Kazakça
- Kırgızca
- Tatarca
- Karluk
- Özbekçe
- Uygurca
- Öteki
- Çuvaşça
- Yakutça
- Oğuz
- Moğol Dilleri
- Moğolca
- Buryatça
- Kalmakça
- Tunguz Dilleri
- Mançuca
- Evenkice
- Tartışmalı
- Korece
- Japonca
- Türk Dilleri
- URANOS ve/<>/> KRONOS ve/<>/> ZEUS
- URANOS ile/ve PONTOS
( Gök. İLE/VE Deniz, Su. )
- URANYUM
( Atom numarası 92, atom ağırlığı 238,03 olan, 1800 °C'ye doğru ergiyen, 18,7 yoğunluğunda, demir görünüşünde bir öğe. [ Simgesi: U ] )
- URANYUM 238 ile/ve/||/<> URANYUM 235 ile/ve/||/<> URANYUM 234
(
İzotop | Doğal Bolluk | Yarılanma Ömrü | Kullanım Alanları | Nükleer Reaksiyonlardaki Rolü |
---|---|---|---|---|
Uranyum 238 | %99,3 | 4,468 milyar yıl |
- Plütonyum-239 üretimi - Zenginleştirme yan ürünü - Radyasyon kaynakları |
Nötron yakalama, plütonyum üretimi |
Uranyum 235 | %0,7 | 703,8 milyon yıl |
- Nükleer reaktör yakıtı - Nükleer silah yapımı |
Fisyon tepkimelerinde kullanılır |
Uranyum 234 | %0,0055 | 245.500 yıl | Sınırlı doğrudan kullanım | Ara ürün olarak yer alır |
- ÜRAT[Fr.] ile ÜRE[Fr. < Yun.]
( Sidik asidi tuzu. İLE Azotlu besinlerin, gövdede yanmasıyla oluşan, erimiş bir durumda, sidikle dışarı atılan azotlu madde. | Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan, temel gereçlerden, beyaz, billursu toz. )
- URBAN :/yerine KENTSEL
- URBAN :/yerine KENTSEL
- URBAN ile URBANİZM
( Çöl arapları, bedevî. İLE Mimarlığın, şehir düzeniyle uğraşan kolu. [URBANİST] )
- URBAYI(GİYSİYİ) BEZDEN YAPARLAR değil UÇKURU BEZDEN YAPARLAR
- URDUCA
( Pakistan'da konuşulan resmi dil. )
- ÜRDÜN ile/ve/<> AMMAN
( ... İLE/VE/<> Ürdün'ün başkenti. )
( ... İLE/VE/<> Tarihi, 5500 yıl önceye uzanan Amman [eski adıyla Rabbat Ammon], Filistin'de uzun süre yarı göçebe yaşayan bir Sami halkı olan Amman Oğulları'nın, M.Ö. XII. yy.'da, Maab'ın kuzeyinde, yedi tepe üstünde kurdukları krallığın da başkentiydi. Sonraları, Asur, Bâbil ve Pers egemenliği altına girmiştir. Ardından da İskender ve Roma devirlerini yaşamıştır. 2000 yıl önce, Philedelphia olarak da adlandırılmıştır. )
- ÜRE ile ...
( Gövdede, azotlu maddelerden oluşan sidikle dışarı atılan madde. )
- ÜREME DÜZENİNİN YAPISI ile ÜREME DÜZENİNİN İŞLEVLERİ
( Eril ve dişil üreme örgenlerinden oluşur. İLE Üreme gözelerini üretmek, döllenmeyi sağlamak ve gebeliği sürdürmek. )
- ÜREME ÖRGENLERİ = ÂLÂT-I TENASÜLÎYE = ORGANES DE LA REPRODUCTION
- ÜREME ÖRGENLERİ = TENÂSÜL ÂLETLERİ/ÂLÂT-I TENASÜLÎYE = ORGANES DE REPRODUCTION
- ÜREME:
"DUYGUSU" değil DÜRTÜSÜ
- ÜREME ile ÇOĞALMA
( REPRODUCTION vs. INCREASE )
- ÜREME ile DÖLLENMESİZ ÜREME
( ... ile PARTENOGENESIS[< Yun. PARTHENOS: Erden. | GENESIS: Üreme. | Başlangıç.] )
- ÜREME ile GELİŞİM
( Canlıların türlerini devam ettirmesini sağlayan süreç. İLE Bir canlının döllenmeden olgunluğa ulaşmasına kadar geçen süreç. )
- ÜREME ve/||/<>/> KORUMA
- ÜREME ile/ve/||/<>/> TEKRARLAMA
- ÜREME = TENASÜL, TENÂSÜL = REPRODUCTION
- ÜREME ile/ve/değil/||/<>/>/< VAR OLUŞ/OLMA (DÜZENEĞİ)
- ÜREMEK ile/ve DOĞURMAK
( REPRODUCTION vs./and TO GIVE BIRTH )
- ÜREMİ[Fr. < Yun. URON: Sidik. | HAİMA: Kan.]
( Ürenin, sidikle çıkmayıp kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık. )
- Üretebilmek için SUS!!!
- Üretenleri DİNLE!!!
- ÜRETER ile ÜRETRA
( Böbrek ile mesane arasındaki iki kanal. İLE Mesaneden sidiği dışarıya taşıyan kanal. )
( ... ile HÂLİB, MECRÂ-Yİ BEVL )
- ÜRETİCİ GÜÇLER ile/ve/||/<> ÜRETİCİ ARAÇLAR ile/ve/||/<> ÜRETME BİÇİMİ
- ÜRETİCİLER ile/ve TÜKETİCİLER ile/ve AYRIŞTIRICILAR
( Otoburlar. İLE/VE Etoburlar. İLE/VE Küçük omurgasızlar/böcekler. )
- ÜRETİM ARAÇLARI ile/ve/||/<> ÜRETİM İLİŞKİLERİ
- ÜRETİM ARTIŞI ile/ve NİTELİK ARAYIŞI
( Rüzgâr ve gökgürültüsünün birbirini tamamlaması artışı simgeler. )
( INCREMENT OF PRODUCTION vs./and SEARCH/LOOK FOR QUALITY )
- ÜRETİM:
EKLEMELİ ile/ve/||/<> EKSİLTMELİ
- ÜRETİM/İMALÂT[Ar.] ve/> DÖNÜŞÜM
( PRODUCTION and/> TRANSFORMATION )
- ÜRETİM ile "DOĞUM"
- ÜRETİM ile ÜLEŞİM
- ÜRETMEK/ÜRETİM ve/||/<> ÜLEŞMEK/ÜLEŞİM
( Namaz. VE/||/<> Zekât. )
- ÜRETMEK/ÜRETİM ile/ve YARATMAK/YARATIM
( Üretenler karanlıktan kurtulabilir. )
( Ancak zeki ve bilgili olanlar üretim yapabilirler. )
( Zaferin sırrı, Arınma ve Bilgi'ye ulaştıktan sonra çalışmaktır. Çalışmanın en iyisi ve yararlısı üretim yapanıdır. )
( TO PRODUCE vs./and TO CREATE )
- ÜRETMEK ile/ve OLUŞTURMAK
( TO PRODUCE vs./and TO FORM )
- ÜRETMEK ile YENİ BİR ŞEY ÜRETMEK
( TO PRODUCE vs. TO PRODUCE BRAND NEW )
- ÜRETMELİ!
- ÜRETTİĞİNİ TÜKETEN ile/ve/yerine/<> TÜKETTİĞİNDEN ÜRETEN
- URGAN ile/ve HALAT ile/ve PALAMAR/YUNA
( Keten, kenevir, pamuk, jüt gibi türlü dokuma nesnelerinden yapılan, ince halat. [Sicimlerin üç-beşinin biraraya getirilmesiyle.] İLE/VE Urganların biraraya getirilmesiyle. İLE/VE Halatların biraraya getirilmesiyle. )
( Matta, Markos ve Luka İncil'lerinin, "Zengin birinin cennete gitmesi, bir devenin iğne deliğinden geçmesinden daha zordur" şeklindeki ünlü sözleri büyük olasılıkla yanlış bir çeviridir. "Kalın halat" anlamına gelen Aramca "gamta" sözcüğü, "deve" anlamına gelen "gamla" sözcüğüyle karıştırılmıştır. )
( RESEN[Fars.]: İp, urgan, halat. )
- URGE değil/yerine/= DÜRTÜ
- URGE :/yerine DÜRTÜ, ISRAR ETMEK
- URGE :/yerine DÜRTÜ, ISRAR ETMEK
- ÜRİK ASİT[Fr.]
( Suda çok az eriyen, soda ve amonyakla birleşince, kısmen eriyebilen asit ve nötr tuzlar oluşturan asit. Karbon, oksijen, nitrojen ve hidrojen'den oluşan, organik bir bileşiktir. Ksantin oksidazın oksipürünleri oksitlemesi ile oluşur. İnsan ve gelişmiş primatlarda pürin metablozmasının son ürünüdür. [C5H4N4O3] )
- URİN-/URİNİ-/URİNO- ile/||/<> UR-/URA-/-URİA/URO-
( Sidik. İLE/||/<> Sidik ile ilgili, işeme ile ilgili, üriner düzenle ilgili. )
- ÜRKEK ile ÖDLEK
( TIMIDUS cum PUSILLANIMIS )
- ÜRKME ile TIRSMA
- ÜRKÜ/PANİK ile/ve/değil/||/<>/> TEPKİ
- URODEL[Yun.] değil/yerine/= KUYRUKLULAR
- ÜROFLOMETRİ/UROFLOWMETRY[İng.] değil/yerine/= İDRAR AKIM ÖLÇÜMÜ
- ÜROGRAFİ/UROGRAPHY[İng.] değil/yerine/= BOŞALTIM SİSTEMİ GÖRÜNTÜLEMESİ
- ÜRPERME ile KORKU
( Şecaat'ten gelir. İLE Öfke'den gelir. )
( TAHAŞŞÎ[< HAŞYET]/KAŞ'ARÎRE ile HAVF )
- ÜRPERME ile TİTREME
- ÜRPERTİ ile/ve/> TUTKU
( SHUDDER vs./and/> PASSION )
- URTICACÉES = ENCÜRÎYE
- ÜRTİKER[Fr. < Lat.] değil/yerine/= KURDEŞEN
( Ciltte, çeşitli nedenlerle oluşan, kaşıntılı döküntüler. )
- ÜRTİKER ile/||/<> ANJİYOÖDEM
( Deride kaşıntılı, kabarık döküntüler ile ilişkili bir alerjik tepkime. İLE/||/<> Deri altı dokularında şişlik ile ilişkili bir alerjik tepkime. )
- ÜRTİKER ile/||/<> EGZAMA/ERİTEMA
( Deride kaşıntılı kabarıklık döküntüler ile ilişkili bir alerjik tepkime. İLE/||/<> Deride kızarıklık, kaşıntı ve kabuklanma, yangılanma. )
- URUGUAY ile ...
( Kuşları barındıran ırmak. )
- URUGUAY ve/<> MONTEVIDEO
( URUGUAY: Kuşları barındıran ırmak. VE/<> "Bir dağ gördüm[Macellan'ın gemisindeki denizcilerden birinin, sahile yaklaşırken bağırarak söylediği söz.][Uruguay'ın başkenti.] )
- URUGUAY ile PARAGUAY
( URUGUAY: Kuşları barındıran ırmak. İLE ... )
- URUK ŞEHRİ ile ...
( İlk sur inşa edilen yer. )
- URUK ile/ve KİŞ
( İlk şehir. İlk kez sur inşa edilen şehir. İLE/VE İlk Sümer şehirlerinden biri. )
- ÜRÜN [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- ÜRÜN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ÜRÜN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ÜRÜN ile/ve/> DİZGESELLİK
- ÜRÜN ile/değil EDİM
- ÜRÜN ile/ve/||/<> PARÇA
- ÜRÜN ile/ve/<> YAPIT ile/ve/<> MEYVE
- URÛS[Ar.] ile URÛŞ[Ar. < ARŞ] ile URÛZ[Ar. < ARZ]
( Ekin ya da meyve mahsullerinin zekâtı. İLE Gökler, arşlar, tavanlar. İLE Arzlar, keyfiyetler, bildirmeler. | Ârız olma, gelme. )
- URYAN/[Ar.] değil/yerine/= ÇIPLAK/YALINCAK
- ÜS- ile ÜS ile ÜS
( Üst sıfatının kısaltılmışı. Eklendiği sözcüğün, daha yukarı derecelisini anlatan, yeni sözcükler oluşturmaya yarayan ön ek. [Üsteğmen, üssubay vb.] İLE Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı. İLE Kök, asıl, temel, esas. | Bazı görevleri yürütebilmek amacıyla kurulan, özel yapıları, donatımları, işlikleri, onarım yerleri, servis alanları olan, sürekli ya da geçici olarak konaklanılan yer. | Harekatın yürütülebilmesi için gerekli birliklerin, her türlü gereçlerin tamamlandığı, donatıların toplandığı, dağıtıldığı bölge. )
- US/AKIL:
HERKESİ AŞKIN ile/ve/||/<> HERKESTE İÇKİN
- US/AKIL[Ar.]/LOGOS[Yun.] ile/ve/||/<> YER/TOPOS[Yun.]
- US/AKIL/LOGOS:
KİŞİDE ve AİLEDE ve TOPLUMDA
( KINALIZÂDE - AHLÂK-I ALÂİ kitabını okumanızı salık veririz. )
- US/AKIL ile/ve/değil/||/<>/< BAĞLAM
( [not] RATIO vs./and/but/||/<>/< CONTEXT )
- US/AKIL ile/ve/||/<>/> BİLİM/İLİM
- US/SAL/LIK ile/ve/=/<> OLGU/SAL/LIK
- US/ULTRASON/ULTRASONOGRAFİ ULTRASOUND[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ, YANSILANIM
- UŞ ile ...
( İşte. )
- US = AKIL = REASON[İng.] = RAISON[Fr.] = VERNUNFT[Alm.] = RATIO[Lat.] = RAZON[İsp.]
- US :/yerine BİZ
- US :/yerine BİZ
- US ile/ve DENEYİM/TECRÜBE
( REASON vs./and EXPERIENCE )
- US <>/||/> İMGELEM <>/||/> DUYUM
- US ve/||/<> SU
- ÜS ile ÜSTEL
( ... İLE Üsü, 1 olan. )
- US ile/ve/değil/||/<> USUN YAPILANDIRILMASI/İNŞÂSI
- US ile ZİHİN
( REASON vs. MIND )
- UŞAK[< URŞAK] ile AYVAZ
( Hizmet eden erkek. | Çocuk. İLE Büyük konaklarda, mutfak ve yemek hizmetlerinde çalıştırılan uşak. | Koca, erkek, eş. | Karşılık, bedel. )
- UŞAK/VALE[İt. < VALET] ile UŞAK ile UŞAK
( Özel, eril hizmetçi, hizmet eden. İLE Karadeniz bölgesinde, çocuğa verilen genel ad/sesleniş. İLE Türkiye'nin, Kütahya, Manisa, Afyon ve Denizli arasında bulunan bir Ege bölgesi ili. )
- UŞAK ile MEHTER[Fars. < MİH-TER | çoğ. MİHTERÂN]
( ... İLE Mehterhane takımında görevli kişi. | Osmanlılar'da, çalardıra bakan uşak. )
- UŞAK ile/ve/<> ODABAŞI
( ... İLE/VE/<> Hanlarda çalışan uşakların başı. | Yeniçeri örgütünde, görevi, alaylarda selam törenlerini düzenlemek ve yönetmek olan subay. )
- USANÇ/GINA ile/ve/||/<>/< KANIKSAMA
( İlişki(ler)de, "sahip olmakta", [kendinden ve/ya da ötekinden] "eminlikte", en önemli eşik, kanıksama noktasıdır. [Kavuşmakta/vuslatta, gına/kanıksama vardır.]
Bu eşik, ancak, bunun bilgi ve bilinciyle, sürekli anımsanarak, ilişkiyi besleyecek/destekleyecek davranış ve tutumla, iletişim ve paylaşımla aşılabilir. )
- UŞAQ[Azr.] = ÇOCUK[Tr.]
- USB-A ile/<>/> USB-B ile/<>/> USB-C
- USB/UNIVERSAL SERIAL BUS[İng.] değil/yerine/= EVRENSEL DİZİ VERİ YOLU
- USÇULUK = AKLİYE = RATIONALISM[İng.] = RATIONALISME[Fr.] = RATIONALISMUS[Alm.] = RATIO[Lat.]
- USDIŞI = GAYR-İ AKLÎ = IRRATIONAL[İng., Alm.] = IRRATIONNEL[Fr.]
- USE :/yerine KULLANMAK
- USE :/yerine KULLANMAK
- USED :/yerine KULLANILMIŞ
- USED :/yerine KULLANILMIŞ
- USEFUL :/yerine KULLANIŞLI
- USEFUL :/yerine KULLANIŞLI
- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İHMALKÂR/LIK
( TEKÂSÜL ile/ve/değil/yerine/||/<> ... )
- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/||/<>/>/< MUTSUZ/LUK
( Mutsuz kişiler, yorgun olur ve hiçbir şey yapmak istemezler. )
- ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"
- ÜŞENMEK ile YÜKSÜNMEK
( ... İLE Bir şeyi, kendine yük saymak, bir şeyi kendine yük olarak kabul etmek. | Üşenmek, tembellik etmek. )
- USER :/yerine KULLANICI
- USER :/yerine KULLANICI
- USG/ULTRASONOGRAFİ ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ YANSILANIM
- USH/REMOTE HEALTH SERVICE[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN SAĞLIK HİZMETİ
- USHUAIA ile/değil PUERTO WILLIAMS
( Arjantin'de. İLE/DEĞİL Şili'de. )
( Güney Amerika'nın en ucundaki(/güneyindeki) iki şehir. )
- USING vs. MANIPULATION
- ÜSKÜDAR'DA SABAH OLDU ile GEÇTİ BORUN PAZARI, SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE'YE
- ÜŞKÛFE[Fars.] ile ÜŞKÜFTE[Fars.]
( Çiçek. İLE Açılmış çiçek. )
- USKUMRU ile/<>/> LİPARİ[Yun.]
( ... İLE/<>/> Çirozluktan sonra yağlanmaya başlayan uskumru. )
- UŞKUN
( Karabuğdaygillerden, yaprakları yürek biçiminde, kökü dıştan sincabi ve içten sarı renkte olan bir ravent türü. )
( RHEUM RHAPONTICUM )
- USLAMLAMA = REASONING[İng.] = RAISONNEMENT[Fr.] = SCHLUßVERFAHREN[Alm.] = RATIOCINATIO[Lat.]
- USLU USLU (OYNAMAK, OTURMAK)
- ÜSLÛB/ÜSLÛP ile/ve EKOL
- ÜSLUB ile/ve USLÛB
- ÜSLÛP'TA:
BİREYSELLİĞİN YÜCELİĞİ ve GÜZELLİK SEVGİSİ
- ÜSLÛP değil/yerine/= SÖYLEYİŞ/BİÇEM
- ÜSLÛP ile TAVIR
( [ne yazık ki] Doğruyu dile getirmenin üslûbundan dem vuranlar, yanlışı en kaba biçimde ifade etmekten kaçınmıyorlar... )
- ÜSLÛP ile TUTUM
- ÜSLÛP ile/ve/||/<> USTURUP/LU[İt. < STROPA]
( Tarz. İLE/VE/||/<> Biçimine getirmek, uygun zamanı bulmak, denk düşürmek. )
- ÜŞNİYE[Ar.] değil/yerine/= SUYOSUNLARI
- USS/NATIONAL HEALTH SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ULUSAL SAĞLIK DÜZENİ
- USSAL BİLGİ ile/ve/<> SEZGİSEL BİLGİ
( İkinci türden bilgi. )
( Gerçeği yanlıştan ayırdeden bilgi. )
( Zorunlu olarak gerçektir. )
( RATIONAL KNOWLEDGE vs./and/<> INTUITIONAL KNOWLEDGE )
( COGNITIONEM SECUNDI GENERIS cum/et/<> SCIENTIA INTUITIVA )
- USSAL/LIK ile/ve/<> EVRENSEL/LİK
- USSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL
- ÜSSÜ:
KARE/Sİ(2) ile/ve KÜP/Ü(3)
( ... İLE/VE Çoğaltmak kopyalamak. KÖP ETMEK[Eski Türkçe] )
( Ayrıca "Copy"[İng.] sözcüğünün de köp ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. )
- ÜSSÜ[Ar. < USS] ile/||/<> ÜSSÜ[Ar. < USS] ile/||/<> ÜSTÜ[< ÜST]
( [matematikte] Bir sayının üstüne yazılan ve kendiyle kaç kez çarpıldığını gösteren sayı, kuvvet. [62 'de 2 üs, 6 ise taban] İLE/||/<> Esas. | Bazı görevleri yürütebilmek amacıyla kurulan, özel yapıları, donatımları, atölyeleri, onarım yerleri, hizmet alanları olan, sürekli ya da geçici olarak konaklanılan yer. | Bir askerî harekâtta, birliklerin gereksinim duyduğu her türlü gerecin toplandığı, dağıtıldığı bölge. İLE/||/<> Bir nesnenin ya da yerin, yukarı, göğe doğru olan yanı. )
- ÜST BACAK KEMİĞİ ile KAVAL KEMİĞİ/BACAK KALEMİ
( ... İLE Baldırda olan iki kemikten kalını. )
( FEMUR vs. TIBIA )
- ÜST DUDAK = ŞEFE-İ ULYÂ = LÈVRE SUPÉRIEURE
- ÜST METİN İŞARETLEME DİLİ/HYPERTEXT MARKUP LANGUAGE/HTML[İng.] ile/ve/||/<> GENİŞLETİLEBİLİR İŞARET DİLİ/EXTENSIBLE MARKUP LANGUAGE/XML[İng.]
( Verileri ve içerikleri görüntülemek için kullanılır. İLE/VE/||/<> Verileri depolamak ve paylaşmak için kullanılır. )
( Etiketleri önceden tanımlanmıştır. İLE/VE/||/<> Etiketleri önceden tanımlanmamıştır. Kullanıcı kendi etiketlerini oluşturmaktadır. )
- ÜST SEVİYE ile ALT KATMAN
- ÜST SINIF ile ORTA SINIF ile ALT SINIF
( Yaşar. İLE Yakınır. İLE Şükreder. )
( Paraya tapar. İLE Öndere tapar. İLE Tanrı'ya tapar. )
- ÜST-BAŞ
- ÜST-DİL = METALANGUAGE[İng.] = MÉTALANGUE[Fr.] = METASPRACHE[Alm.]
- ÜST ile/ve AYRI
( TOP vs./and DIFFERENT )
- ÜST ile/ve NİTELİKLİ
( TOP vs./and QUALIFIED )
- USTA/LIK ile/ve BİLGE/LİK
- USTA ile/||/<> ARMADIR[İsp.]
( ... İLE/||/<> Gemilerdeki her türlü donanımı yapan usta. )
- USTA ile ÜSTÂD
( Üstad, işi başından aşkın olduğunda dingin ve neşelidir. )
( Usta, kendini bilgiye verir, ilkelere bağlı kalır ve sınırı aşmaz. )
( RÂSİHÛN: Uzman.[kök salmış] )
( HAZÂKÂT: Ustalık, üstadlık. )
- USTA ile/ve/<>/|| USTALIK
- ÜSTÂD ile USTA ile KALFA ile ÇIRAK ile YAMAK/ELULAĞI
( ... İLE Yaşadıklarımızın. İLE Yaşamakta olduklarımızın. İLE Yaşayacaklarımızın. İLE ... )
( ... ile ... ile ... ile TİLMÎZ ile ... )
- USTALAŞMA ve/||/<>/> YALINLAŞMA
( Ustalaşanlar, yalınlaşır. Yalınlaşma da çekim yaratır. )
- USTALIK:
USTANI GEÇMEK ve/||/<> SENİ GEÇECEK USTA YETİŞTİRMEK
- USTALIK ile/ve ANLAYIŞ
( PROFICIENCY vs./and PARADIGM )
- USTALIK ile/ve BECERİ
( PROFICIENCY vs./and SKILL )
- USTALIK ile/ve İRFAN
- USTALIKLA ile/ve/<> USÛLÜNCE
- USTALIKTA/VİRTÜÖZLÜKTE:
NICCOLO PAGANINI ve/||/<> FRANZ LIST
- ÜSTE ÇIKMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine SAVUNMA
- ÜSTELİK ... ile HATTA ...
- ÜSTENCİL ile/ve/değil/||/<>/< DOĞRUDAN
- ÜSTESİNDEN GELMEK ile ALTINDAN KALKMAK
- ÜSTGEÇİŞ = YÜCELİM
( Bir yıldızın, ufuk üzerinde en yüksek noktaya geçiş durumu. )
- ÜSTLENME ile/ve/||/<> KABULLENME
- ÜSTÜBEÇ/KİRŞEN[dvnlgttrk]/İSFÎDÂC[Fars.] ile/ve/<> ÜSTÜBEÇ MACUNU
( Boyacılıkta kullanılan, zehirli, bazik kurşun karbonat. İLE/VE/<> Üstübeç ya da tutkaldan, dövülmüş tebeşir tozu ile hazırlanan onarma macunu. )
- ÜSTÜN İNSAN değil OLGUN/YETKİN/KÂMİL KİŞİ
- ÜSTÜN KAVRAMLAŞMIŞ DİL(LER) ile YETERİNCE KAVRAMLAŞAMAMIŞ DİL(LER)
- ÜSTÜN" ile/değil ÜSTTE DURAN
- ÜSTÜN/LÜK / ALÇAK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCE/LİK / SONRA/LIK
- ÜSTÜN/LÜK / GERİ/LİK ile/ve/değil/yerine FARK/LI/LIK
- ÜSTÜN/LÜK(GALİBİYET) ile/ve/değil/yerine YÜCE/LİK
- ÜSTÜN/LÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI/LIK
( [not] SUPERIOR/ITY vs./and/but/||/<> DIFFERENT/DIFFERENCE, DIVERSITY
DIFFERENT/DIFFERENCE, DIVERSITY instead of SUPERIOR/ITY )
- ÜSTÜN/LÜK ile/ve/değil/yerine KAPSAYICI/LIK
- ÜSTÜN/LÜK ile/değil/yerine ÖZGÜVEN/Lİ
- ÜSTÜN ve/||/=/<> İNSANI/KİŞİLERİ SEVEN
( En "üstün" kişi/ler, kişileri/insanı seven(ler)dir. )
- ÜSTÜN ile/ve/değil ÖTE
( [not] SUPERIOR vs./and/but BEYOND )
- ÜSTÜN ile/ve/değil ÜNLÜ
( Sakınan ve ümit edenlerin dışında kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. )
- ÜSTÜN ile ÜSTÜN[Ar.]/FETHA
( Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. | Birine ya da bir şeye göre, nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan.[FAİK] İLE Arap yazısında, bir ünsüzün, geniş, kısa ve düz [a, e] okunacağını gösteren im. )
- USTUNÇ[İt.]
( Taşınabilir, cerrah araçları takımı. )
- ÜSTÜNDE DURMA(MA)K ile CİDDİYE ALMA(MA)K
- ÜSTÜNDE DURMAK ile ALTINI ÇİZMEK ile PEŞİNDEN KOŞMAK
- ÜSTÜNDE DURMAMA ile GEÇİŞTİRME
- ÜSTÜNE ALINMA değil ÜSTÜNE ALMA ya da ALINMA
- ÜSTÜNE GİDERLER ile/değil ÜSTÜNE GELİRLER
- ÜSTÜNE GİTMEK ile KÖŞEYE SIKIŞTIRMAK
- ÜSTÜNE TUZ BİBER EKMEK ile/ve YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK
- ÜSTÜNE ÜSTELİK değil ÜSTÜNE ÜSTLÜK ya da [sadece] ÜSTELİK
- ÜSTÜNE ÜSTLÜK
- ÜSTÜNE ile ÜZERİNE
- ÜSTÜNLÜĞÜN, TÜZESİ değil/>< TÜZENİN, ÜSTÜNLÜĞÜ
- ÜSTÜNLÜK:
BAŞKALARINDAN değil/yerine/>< ÖNCEKİ DURUMUNDAN
- ÜSTÜNLÜK" ile/değil/yerine YÜCELİK
- ÜSTÜNLÜK ile/değil/yerine/>< (SADECE) BİLMENİN (BELKİ/BİRAZCIK) FARKI
- ÜSTÜNLÜK ile AYRICALIK
- ÜSTÜNLÜK ile/değil/yerine BÜTÜNLÜK
( )
- ÜSTÜNLÜK ile/yerine ÇEŞİTLİLİK
( SUPERIOR/ITY vs. VARIETY
VARIETY instead of SUPERIOR/ITY )
- ÜSTÜNLÜK ile/değil/yerine KARŞITLIK
- ÜSTÜNLÜK ile/değil/yerine ÖNCELİK
- ÜSTÜNLÜK değil/>< SEÇİLMİŞ/LİK
- ÜSTÜNÜ ÖRTMEK ile GÖZARDI ETMEK
- ÜSTÜNÜZE ALMAYIN ile/ve/değil/||/<>/< SİZE YÖNELİK DEĞİL
- ÜSTÜSTE ile PEŞPEŞE[Fars. PEŞT Â PEŞT]
- USTUVÂNE KÂİME ile/||/<> USTUVÂNE MÂİLE ile/||/<> USTUVÂNE MÜSTEDÎRA ile/||/<> USTUVÂNE MUDALLA
( Dik silindir. İLE/||/<> Eğik silindir. İLE/||/<> Dairesel silindir. İLE/||/<> Çokgen prizma. )
- USUAL :/yerine OLAĞAN
- USUAL :/yerine OLAĞAN
- USUALLY :/yerine GENELLİKLE
- USUALLY :/yerine GENELLİKLE
- USÛL - ESAS ile/ve/||/<> KEM ÂLET - KEMALÂT
( Yöntem, içerikten önce gelir. İLE/VE/||/<> Yanlış ya da kötü araç/âlet ile iş çıkarılmaz, olgunluk sağlan(a)maz. )
- USUL USUL/YAVAŞ YAVAŞ (GİTMEK, YAKLAŞMAK)
- USÛL-Ü FIKIH'TA:
KİTAP ile/ve/||/<> SÜNNET ile/ve/||/<> İCMÂ ile/ve/||/<> KIYAS
- USÛL:
İLKE ve/||/<> YÖNTEM
- USÛL[Ar. < ASL] ile USÛR[Ar. < ASR]
( Asıllar, kökler. | Bir ilmin ya da tekniğin asıl konusundan önce öğrenilmesi gereken esas, başlangıç, bilgi. | Başlangıç. | Yol, yöntem, tertip, metod, nizam, kaide, düzen. İLE Yüzyıllar. )
- USÛL ile ...
( SABAH, AKŞAM VE YATSI USÛLÜ )
- USÛL ile/ve ARUZ ile/ve MAKAM ile/ve EDEB
- USÛL ile/ve ERKÂN
( Yöntemler. İLE/VE Esaslar, destekler. | Reisler. )
- USÛL ile/ve/<> FÜRÛG[Fars.]
( Yöntem. İLE/VE/<> Işık/ziyâ/nur, parlaklık, parıldayış. )
- USÛL ile/ve/değil/yerine MENHEC
( İlkelere teallük eder, eylemsel bir şey sunmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Herhangi bir bilim dalına ait konunun/nesnenin bilgisini elde etme yolu. )
- USUL değil/yerine/= TARTIM
- USÛL ile/ve/||/<> TEAMÜL
- USÛL ile USÛL["USÜL" değil!]
( Kökler, asıllar. | Bir kişinin, anne, baba, dede ve nineleri. İLE Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, yöntem. )
- USÛLEYN:
USÛL-İ FIKIH ile/ve/||/<> USÛL-İ DİN
- USÛLSÜZ/LÜK ile HAKSIZ/LIK/GADR[Ar.]
( ILLEGAL vs. UNFAIR )
- ÜŞÜMEK ile/ve/> TİTREMEK
( ÂCÎŞ ile/ve/> ... )
- ÜŞÜMEK ile/ve/değil/<> ÜŞÜTMEK
- ÜŞÜTME ve ÜZÜNTÜ
( FREEZING/TO CATCH COLD and SORROW/TROUBLE/DISTRESS )
- USUVV[Ar.] ile FESÂD[Ar.]
- USVS/NATIONAL HEALTH DATA DICTIONARY[İng.] değil/yerine/= ULUSAL SAĞLIK VERİ SÖZLÜĞÜ
- ut dict.[Lat. < UT DICTUM] değil/yerine/= ÖNERİLEN BİÇİMDE
- UT ile UD[Ar.]
( Utanma. İLE Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, çalgıçla çalınan bir çalgı. )
- UTAN(DIRIL)MAK ile/ve/||/<>/> UYAN(DIRIL)MAK
- UTANÇ VERİCİ ile/ve/||/<> KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ
- UTANÇ:
BENCİL OLMAK ile/değil/ne yazık ki BENCİL GÖRÜNMEK
( [ne yazık ki] Kişiler, bencil olmaktan değil "bencil görünmek"ten utanır. )
- UTANÇ ile/ve/||/<> ÖZERKLİĞE KARŞI UTANÇ
- UTANÇ = SHAME[İng.] = HONTE[Fr.] = SHAM[Alm.] = PUDOR[Lat.]
- UTANIYORUM ile/değil/yerine/>< TANIYORUM!
- UTANMA ile/ve/değil/||/<>/< AĞRINA GİTMESİ
- UTANMAK/UTANGAÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK
- UTANMAK ile ÇEKİNMEK
( SHAME vs. ABSTAIN )
- UTANMAK ve/||/<>/> DOĞRULUK
- UTANMAK değil/yerine DOĞRUYU SÖYLEYİP "KAYBETMEK"/KAZANMAK
- UTANMAK ile EDEB
( SHAME vs. BREEDING )
- UTANMAK ile/ve/değil/||/<>/< GARİPSEMEK
- UTANMAK ile GOCUNMA
( SHAME vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )
- UTANMAK ile/ve/değil KAÇMAK
( Utanmak, başkalarından olabilir fakat en çok da kendinden kaçmaktır. )
- UTANMAK ile/ve/||/<> KENDİNE YAKIŞTIR(A)MAMAK
- UTANMAK ile/ve/||/<>/> UTANDIRILMAK
( Erdem. İLE/VE/||/<>/> Karabasan/kâbus. )
- UTANMAK ve/> UYANMAK
- UTANMAZ-ARLANMAZ
- UTANMAZ ile/degil/yerine ...'DAN UTANMAZ O
- UTANMAZ ile NARSİSİST
( Her utanmaz, narsisist değildir/olmayabilir fakat her narsisist, utanmazdır. )
- UTİLİTARİZM ile PRAGMATİZM
- UTILITY :/yerine FAYDA, HİZMET
- UTILITY :/yerine FAYDA, HİZMET
- ÜTILİZASYON/UTILIZATION[İng.] değil/yerine/= KULLANIM
- Utksepana ile ...
( Yükselme, hurûç. )
- UTM/UTÜM[Ar.] ile UTUM[Ar.]
( Yabani zeytin ağacı. İLE Köşk. | Taş duvar/yapı. )
- ÜTMEK ile ÜTMEK
( Ateşten ya da yüksek bir ısıdan geçirmek. | Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek. | Taze buğday ya da mısırı, ateşe tutup pişirmek. İLE Oyunda, kumarda kazanmak, yenmek. )
- ÜTOPİK[İng. < Yun.] değil/yerine/= DÜŞÜLKÜSEL
- ÜTOPYA:
ÜMİT ve/||/<>/> EYLEM
- ÜTOPYA[Yun.] değil/yerine/= DÜŞÜLKÜ
- ÜTOPYA >< DİSTOPYA
( Bin/bir, Olmayan, Güzel Yer: "Ütopya" - B [yazısını okumak için burayı tıklayınız...] )
- ÜTS/PRODUCT TRACKING SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÜRÜN TAKİP DÜZENİ
- ÜTÜLÜ ile/ve KATLI
- UV/ULTRAVİYOLE RADYASYON/ULTRAVIOLET RADIATION[İng.] değil/yerine/= MOR ÖTESİ, MOR ÖTESİ IŞINIM
- ÜVERTÜR değil UVERTÜR
- ÜVEY ile/ve/<> TAYGELDİ
( ... İLE/VE/<> İkinci kez evlenen kadının, beraberinde getirdiği çocuk/lar. )
- ÜVEYE EDERSEK ve/||/<> GELİNE EDERSEK
( [kendi] Çocuğumuzda buluruz! VE/||/<> Kızımızda buluruz. )
- ÜVEYİK ile KUSKUĞUK
( Yabani güvercin. İLE Eril yabani güvercin. )
( FÂHİTE[çoğ. FEVÂHİT], VERKA'[çoğ. VERÂKİ']["ka" uzun okunur] ile ... )
( STREPTOPELIA TURTUR cum ... )
( TURTLE DOVE vs. MALE TURTLE DOVE )
- ÜVEZ ile ÜVEZ
( Gülgillerden bir ağaç. | Bu ağacın, muşmulaya benzeyen yemişi/meyvesi. İLE Sivrisineğe benzer bir böcek. )
( MESPILUS GERMANICA cum SORBUS )
- UWB/ULTRA-WIDEBAND[İng.] değil/yerine/= ULTRA GENİŞ BANT
- UY(>< İN) ile/||/<> UYA(> YUVA)
( Çukur. İLE/||/<> Yuva. )
- UYAK ÖRGÜSÜNDE:
DÜZ ile/ve/<> ÇAPRAZ ile/ve/<> SARMAL ile/ve/<> ÖRÜŞÜK ile/ve/<> MÂNİ
( )
- UYAK(KAFİYE) ÇEŞİTLERİNDE:
YARIM ile/ve/<> TAM ile/ve/<> ZENGİN ile/ve/<> TUNÇ ile/ve/<> CİNASLI
( )
- UYAK(KÂFİYE) ile/ve İKFÂ
( ... İLE/VE Sesleri birbirine yakın olan harflerle uyak yapma. )
- UYAK(KAFİYE) ile SECİ
( Şiirdeki uyum. İLE Düzyazıdaki uyum. )
- UYAK/KÂFİYE[Ar.] ve/> EŞSÖZCÜK/YEDEK/REDİF[Ar.]
( ... VE/> Koşuklarda uyaktan sonra yinelenen aynı anlamdaki sözcük ya da ek. )
( Aynı anlam, aynı görev. İLE Farklı anlam, aynı görev. )
( Çeşidi vardır. İLE Çeşidi yoktur. )
( )
( )
- UYAK/KÂFİYE ile/ve AYAK SUNMAK
( Şiirde. İLE/VE Halk şiirinde uyak. )
- UYANDIRMA" ile TETİKLEME
- UYANDIRMA ile UYARMA
- UYANIK
( "KUL, HAKK'I YÂD ETTİĞİ ZAMAN, HAKK'IN, KENDİNİ YÂD ETTİĞİNDEN HABERDAR OLUR" )