U ve Ü ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 28.406 başlık/FaRk ile birlikte,
28.406 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(105/115)
- UNUT(TUR)MAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< GÜVEN
- UNUTULMA HAKKI ile/ve/||/<> AF
- UNUTULMA HAKKI'NDA:
ANALOG ile/ve/<> ÇEVRİMİÇİ ile/ve/<> SİLDİRME ile/ve/<> DİZİNDEN ÇIKARMA(DELISTING)
( Basılı. İLE/VE/<> Dijital. İLE/VE/<> Kişisel veriler. İLE/VE/<> ... )
- UNUTULMA HAKKI'NDA:
BİLGİ ile/ve/||/<> ZAMAN
( DOĞRU BİLGİ ile/ve/||/<> HUKUKA UYGUN, YAYILMIŞ BİLGİ
ile~ve~||~<>
BİLGİNİN: TOPLUMSAL ÖNEMİMİ YİTİRMESİ ile/ve/||/<> GÜNCELLİĞİNİ YİTİRMESİ )
- UNUTULMA HAKKI'NDA:
LEBACH KARARI ve/||/<> MELVIN V. REID KARARI
- UNUTULMA HAKKI'NDA:
RIGHT TO OBLIVION ile/ve/||/<> RIGHT TO BE FORGOTTEN
- UNUTULMUŞ ile/ve/değil/yerine UNUTULMAYA YÜZ TUTAN
- UNUTUL/UR / UNUTURUZ / UNUTURUM / UNUTURSUN değil/yerine/></<
YAZMAZSAK/YAZMAZSAM/YAZMAZSAN UNUTULUR/UNUTURUZ/UNUTURUM/UNUTURSUN
- UNUTUR(UZ) ile ANIMSAR(IZ) ile ÖĞRENİR(İZ)
( Anlatılırsa/k. İLE Eğitilirse/k. İLE Deneyimletilirse/k. )
- UNUTUYORUM değil/yerine BAZEN ANIMSAYAMIYORUM
- UNVAN[Ar.]/AYAG [divanlugatturk]/TITRE[Fr.] değil/yerine/= SAN
- UNVANLARI["ÜNVAN" değil!]:
ADLARIN BAŞINA YAZMAK değil/yerine SONUNA YA DA ALTINA (AYRAÇ İÇİNDE) YAZMAK
( "Prof./Dr. ... ..." DEĞİL/YERİNE "... ... (Prof./Dr.)" gibi. )
( Kişinin ve adının önüne gelebilecek -unvanı/sıfatı ne kadar önemli/değerli olursa olsun- hiçbir unvan/sıfat konulamaz/konulmamalıdır! )
( Belki algıda/tanımada kolaylık ve hız kazandıracağından hareketle bu biçimde uygulanıyorsa da bu tutumdan vazgeç(il)melidir! [Saygısızlık ya da hakaret olarak yorumlanmamalıdır!] )
( Türkçe'si varken...
* PROFESÖR yerine BİLMEN
* DOÇENT yerine BİLGEN
* YARDIMCI DOÇENT yerine BİLGER
* ASİSTAN yerine KÖMEK
* REKTÖR yerine BİLİMBEY
* DEKAN yerine YETİLBEY
* DOKTOR yerine ÖKE
* MASTER yerine UNGAN
* ÜNİVERSİTE yerine BİLİMTEY
* AKADEMİSYEN yerine BİLİMCİ
* BİLİM İNSANI yerine BİLİMCİ )
- UPPERCASE vs. LOWERCASE
- (UP)RIGHT(NESS) vs./and APPROPRIATE(NESS)
- UPUYGUN = MUTABIK = ADEQUAT[İng.] = ADÉQUAT[Fr.] = ADÄQUAT[Alm.] = ADEQUATUS[Lat.] = ADECUADO/DA[İsp.]
- UR[Tr.]/TÜMÖR[Fr. < TUMEUR] ile TÜMÜR
( Gözelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan ya da bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, çingene ahtapotu, vejetasyon. İLE Bağırsakların iç yüzeylerinde bulunan pürtüklerin adı. )
- UR[Ar.] ile ÛR[Ar. < A'VER, AVRÂ]
( Gözelerin aşırı çoğalmasıyla dokularda oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, tümör. İLE Tek gözlüler. | Silahsız, mühimmatsız olanlar. )
- URAL ile/ve/||/<> TÜRK
(
Ural ve Türk Dillerin Sınıflandırması
- Ural Dilleri
- Fin-Ugor
- Fince
- Estonca
- Macarca
- Samoyedik
- Neenetsçe
- Enetsçe
- Ngansanca
- Fin-Ugor
- Altay Dilleri
(Kuramsal bir aile olup Türkçe, Moğolca, Tunguzca, Korece ve Japonca’yı içerdiği iddia edilmiştir ancak bu bağlantılar kanıtlanamamıştır.)
(Sümerce, Elamca, Etrüskçe gibi dillerin Altay ya da Ural dilleriyle ilişkilendirilmesi sadece spekülatif kuramlarla desteklenmiş, genel kabul görmemiştir.)- Türk Dilleri
(Türk dilleri, ayrı bir aile olarak kabul edilir.)- Oğuz
- Türkçe
- Azerice
- Türkmence
- Kıpçak
- Kazakça
- Kırgızca
- Tatarca
- Karluk
- Özbekçe
- Uygurca
- Öteki
- Çuvaşça
- Yakutça
- Oğuz
- Moğol Dilleri
- Moğolca
- Buryatça
- Kalmakça
- Tunguz Dilleri
- Mançuca
- Evenkice
- Tartışmalı
- Korece
- Japonca
- Türk Dilleri
- URBAYI(GİYSİYİ) BEZDEN YAPARLAR değil UÇKURU BEZDEN YAPARLAR
- ÜREME ve/||/<>/> KORUMA
( and PROTECTION )
- ÜREME ile/ve/||/<>/> TEKRARLAMA
- ÜREME ile/ve/değil/||/<>/>/< VAR OLUŞ/OLMA (DÜZENEĞİ)
- ÜRETİCİ GÜÇLER ile/ve/||/<> ÜRETİCİ ARAÇLAR ile/ve/||/<> ÜRETME BİÇİMİ
- ÜRETİCİ ile/||/<> TÜKETİCİ
( Üretici fotosentez yapar İLE tüketici hazır besini tüketir )
( Formül: Bitkiler İLE hayvanlar )
- ÜRETİM ARAÇLARI ile/ve/||/<> ÜRETİM İLİŞKİLERİ
- ÜRETİM ARTIŞI ile/ve NİTELİK ARAYIŞI
( Rüzgâr ve gökgürültüsünün birbirini tamamlaması artışı simgeler. )
( INCREMENT OF PRODUCTION vs./and SEARCH/LOOK FOR QUALITY )
- ÜRETİM:
EKLEMELİ ile/ve/||/<> EKSİLTMELİ
- ÜRETİM ile "DOĞUM"
- ÜRETİM/İMALÂT[Ar.] ve/> DÖNÜŞÜM
( PRODUCTION and/> TRANSFORMATION )
- ÜRETİM ile ÜLEŞİM
- ÜRETMEK/ÜRETİM ve/||/<> ÜLEŞMEK/ÜLEŞİM
( Namaz. VE/||/<> Zekât. )
- ÜRETMEK/ÜRETİM ile/ve YARATMAK/YARATIM
( Üretenler karanlıktan kurtulabilir. )
( Ancak zeki ve bilgili olanlar üretim yapabilirler. )
( Zaferin sırrı, Arınma ve Bilgi'ye ulaştıktan sonra çalışmaktır. Çalışmanın en iyisi ve yararlısı üretim yapanıdır. )
( TO PRODUCE vs./and TO CREATE )
- ÜRETTİĞİNİ TÜKETEN ile/ve/yerine/<> TÜKETTİĞİNDEN ÜRETEN
- URİN-/URİNİ-/URİNO- ile/||/<> UR-/URA-/-URİA/URO-
( Sidik. İLE/||/<> Sidik ile ilgili, işeme ile ilgili, üriner düzenle ilgili. )
- ÜRKÜ/PANİK ile/ve/değil/||/<>/> TEPKİ
- URODEL[Yun.] değil/yerine/= KUYRUKLULAR
- URUGUAY ile ...
( Kuşları barındıran ırmak. )
- URUGUAY ve/<> MONTEVIDEO
( URUGUAY: Kuşları barındıran ırmak. VE/<> "Bir dağ gördüm[Macellan'ın gemisindeki denizcilerden birinin, sahile yaklaşırken bağırarak söylediği söz.][Uruguay'ın başkenti.] )
- URUGUAY ile PARAGUAY
( URUGUAY: Kuşları barındıran ırmak. İLE ... )
- ÜRÜN [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- ÜRÜN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ÜRÜN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ÜRÜN ile/ve/> DİZGESELLİK
- ÜRÜN ile/değil EDİM
- ÜRÜN ile/ve/||/<> PARÇA
- ÜRÜN ile/ve/<> YAPIT ile/ve/<> MEYVE
- URÛS[Ar.] ile URÛŞ[Ar. < ARŞ] ile URÛZ[Ar. < ARZ]
( Ekin ya da meyve mahsullerinin zekâtı. İLE Gökler, arşlar, tavanlar. İLE Arzlar, keyfiyetler, bildirmeler. | Ârız olma, gelme. )
- US/AKIL/LOGOS:
KİŞİDE ve AİLEDE ve TOPLUMDA
( KINALIZÂDE - AHLÂK-I ALÂİ kitabını okumanızı salık veririz. )
- US/AKIL ile/ve/||/<>/> BİLİM/İLİM
- US = AKIL = REASON[İng.] = RAISON[Fr.] = VERNUNFT[Alm.] = RATIO[Lat.] = RAZON[İsp.]
- US ile/ve DENEYİM/TECRÜBE
( REASON vs./and EXPERIENCE )
- US <>/||/> İMGELEM <>/||/> DUYUM
- US ve/||/<> SU
( REASON/MIND and/||/<> WATER )
- US ile/ve/değil/||/<> USUN YAPILANDIRILMASI/İNŞÂSI
- UŞAK ile MEHTER[Fars. < MİH-TER | çoğ. MİHTERÂN]
( ... İLE Mehterhane takımında görevli kişi. | Osmanlılar'da, çalardıra bakan uşak. )
- US/AKIL:
HERKESİ AŞKIN ile/ve/||/<> HERKESTE İÇKİN
- US/AKIL[Ar.]/LOGOS[Yun.] ile/ve/||/<> YER/TOPOS[Yun.]
- USANÇ/GINA ile/ve/||/<>/< KANIKSAMA
( İlişki(ler)de, "sahip olmakta", [kendinden ve/ya da ötekinden] "eminlikte", en önemli eşik, kanıksama noktasıdır. [Kavuşmakta/vuslatta, gına/kanıksama vardır.]
Bu eşik, ancak, bunun bilgi ve bilinciyle, sürekli anımsanarak, ilişkiyi besleyecek/destekleyecek davranış ve tutumla, iletişim ve paylaşımla aşılabilir. )
- UŞAQ[Azr.] = ÇOCUK[Tr.]
- USÇULUK = AKLİYE = RATIONALISM[İng.] = RATIONALISME[Fr.] = RATIONALISMUS[Alm.] = RATIO[Lat.]
- USDIŞI = GAYR-İ AKLÎ = IRRATIONAL[İng., Alm.] = IRRATIONNEL[Fr.]
- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İHMALKÂR/LIK
( TEKÂSÜL ile/ve/değil/yerine/||/<> ... )
- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/||/<>/>/< MUTSUZ/LUK
( Mutsuz kişiler, yorgun olur ve hiçbir şey yapmak istemezler. )
- ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"
- UŞKUN
( Karabuğdaygillerden, yaprakları yürek biçiminde, kökü dıştan sincabi ve içten sarı renkte olan bir ravent türü. )
( RHEUM RHAPONTICUM )
- USLAMLAMA = REASONING[İng.] = RAISONNEMENT[Fr.] = SCHLUßVERFAHREN[Alm.] = RATIOCINATIO[Lat.]
- USLU USLU (OYNAMAK, OTURMAK)
- ÜSLÛB/ÜSLÛP ile/ve EKOL
- ÜSLUB ile/ve USLÛB
- ÜSLÛP değil/yerine/= SÖYLEYİŞ/BİÇEM
- ÜSLÛP ile TAVIR
( [ne yazık ki] Doğruyu dile getirmenin üslûbundan dem vuranlar, yanlışı en kaba biçimde ifade etmekten kaçınmıyorlar... )
- ÜSLÛP ile TUTUM
- ÜSLÛP ile/ve/||/<> USTURUP/LU[İt. < STROPA]
( Tarz. İLE/VE/||/<> Biçimine getirmek, uygun zamanı bulmak, denk düşürmek. )
- ÜSLÛP'TA:
BİREYSELLİĞİN YÜCELİĞİ ve GÜZELLİK SEVGİSİ
- USSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL
- USSAL/LIK ile/ve/<> EVRENSEL/LİK
- US/SAL/LIK ile/ve/=/<> OLGU/SAL/LIK
- ÜSSÜ[Ar. < USS] ile/||/<> ÜSSÜ[Ar. < USS] ile/||/<> ÜSTÜ[< ÜST]
( [matematikte] Bir sayının üstüne yazılan ve kendiyle kaç kez çarpıldığını gösteren sayı, kuvvet. [62 'de 2 üs, 6 ise taban] İLE/||/<> Esas. | Bazı görevleri yürütebilmek amacıyla kurulan, özel yapıları, donatımları, atölyeleri, onarım yerleri, hizmet alanları olan, sürekli ya da geçici olarak konaklanılan yer. | Bir askerî harekâtta, birliklerin gereksinim duyduğu her türlü gerecin toplandığı, dağıtıldığı bölge. İLE/||/<> Bir nesnenin ya da yerin, yukarı, göğe doğru olan yanı. )
- ÜST BACAK KEMİĞİ ile KAVAL KEMİĞİ/BACAK KALEMİ
( ... İLE Baldırda olan iki kemikten kalını. )
( FEMUR vs. TIBIA )
- ÜST-BAŞ
- ÜST SINIF ile ORTA SINIF ile ALT SINIF
( Yaşar. İLE Yakınır. İLE Şükreder. )
( Paraya tapar. İLE Öndere tapar. İLE Tanrı'ya tapar. )
- ÜST ile/ve NİTELİKLİ
( TOP vs./and QUALIFIED )
- USTA ile ÜSTÂD
( Üstad, işi başından aşkın olduğunda dingin ve neşelidir. )
( Usta, kendini bilgiye verir, ilkelere bağlı kalır ve sınırı aşmaz. )
( RÂSİHÛN: Uzman.[kök salmış] )
( HAZÂKÂT: Ustalık, üstadlık. )
- USTA ile/ve/<>/|| USTALIK
- ÜSTÂD ile/||/<> USTA ile/||/<> KALFA ile/||/<> ÇIRAK ile/||/<> YAMAK/ELULAĞI ile/||/<> MİÇO/MUÇO[İt.]
( ... İLE/||/<> Yaşadıklarımızın. İLE/||/<> Yaşamakta olduklarımızın. İLE/||/<> Yaşayacaklarımızın. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )
( ... ile ... ile ... ile TİLMÎZ ile ... )
- USTALAŞMA ve/||/<>/> YALINLAŞMA
( Ustalaşanlar, yalınlaşır. Yalınlaşma da çekim yaratır. )
- USTALIK:
USTANI GEÇMEK ve/||/<> SENİ GEÇECEK USTA YETİŞTİRMEK
- USTALIK ile/ve BECERİ
( PROFICIENCY vs./and SKILL )
- USTA/LIK ile/ve BİLGE/LİK
- USTALIKLA ile/ve/<> USÛLÜNCE
- ÜSTE ÇIKMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine SAVUNMA
- ÜSTENCİL ile/ve/değil/||/<>/< DOĞRUDAN
- ÜSTESİNDEN GELMEK ile ALTINDAN KALKMAK
- ÜSTLENME ile/ve/||/<> KABULLENME
- ÜSTÜN İNSAN değil OLGUN/YETKİN/KÂMİL KİŞİ
- ÜSTÜN KAVRAMLAŞMIŞ DİL(LER) ile YETERİNCE KAVRAMLAŞAMAMIŞ DİL(LER)
- ÜSTÜN ve/||/=/<> İNSANI/KİŞİLERİ SEVEN
( En "üstün" kişi/ler, kişileri/insanı seven(ler)dir. )
- ÜSTÜN ile/ve/değil ÖTE
( [not] SUPERIOR vs./and/but BEYOND )
- ÜSTÜN ile/ve/değil ÜNLÜ
( Sakınan ve ümit edenlerin dışında kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. )
- ÜSTÜN" ile/değil ÜSTTE DURAN
- ÜSTÜN ile ÜSTÜN[Ar.]/FETHA
( Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. | Birine ya da bir şeye göre, nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan.[FAİK] İLE Arap yazısında, bir ünsüzün, geniş, kısa ve düz [a, e] okunacağını gösteren im. )
- ÜSTÜNDE DURMAK ile ALTINI ÇİZMEK ile PEŞİNDEN KOŞMAK
- ÜSTÜNDE DURMAMA ile GEÇİŞTİRME
- ÜSTÜNE GİDERLER ile/değil ÜSTÜNE GELİRLER
- ÜSTÜNE TUZ BİBER EKMEK ile/ve YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK
- ÜSTÜNE ÜSTELİK değil ÜSTÜNE ÜSTLÜK ya da [sadece] ÜSTELİK
- ÜSTÜNKÖRÜ ile/ve SORGULAMADAN
- ÜSTÜNLÜĞÜN, TÜZESİ değil/>< TÜZENİN, ÜSTÜNLÜĞÜ
- ÜSTÜNLÜK:
BAŞKALARINDAN değil/yerine/>< ÖNCEKİ DURUMUNDAN
- ÜSTÜNLÜK ile AYRICALIK
- ÜSTÜNLÜK ile/değil/yerine BÜTÜNLÜK
(
)
- ÜSTÜN/LÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI/LIK
( [not] SUPERIOR/ITY vs./and/but/||/<> DIFFERENT/DIFFERENCE, DIVERSITY
DIFFERENT/DIFFERENCE, DIVERSITY instead of SUPERIOR/ITY )
- ÜSTÜNLÜK ile/değil/yerine KARŞITLIK
- ÜSTÜN/LÜK ile/değil/yerine ÖZGÜVEN/Lİ
- ÜSTÜNLÜK ile/değil/yerine/>< (SADECE) BİLMENİN (BELKİ/BİRAZCIK) FARKI
- ÜSTÜN/LÜK / ALÇAK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCE/LİK / SONRA/LIK
- ÜSTÜNÜ ÖRTMEK ile GÖZARDI ETMEK
- ÜSTÜNÜZE ALMAYIN ile/ve/değil/||/<>/< SİZE YÖNELİK DEĞİL
- USTUVÂNE KÂİME ile/||/<> USTUVÂNE MÂİLE ile/||/<> USTUVÂNE MÜSTEDÎRA ile/||/<> USTUVÂNE MUDALLA
( Dik silindir. İLE/||/<> Eğik silindir. İLE/||/<> Dairesel silindir. İLE/||/<> Çokgen prizma. )
- USÛL - ESAS ile/ve/||/<> KEM ÂLET - KEMALÂT
( Yöntem, içerikten önce gelir. İLE/VE/||/<> Yanlış ya da kötü araç/âlet ile iş çıkarılmaz, olgunluk sağlan(a)maz. )
- USÛL:
İLKE ve/||/<> YÖNTEM
- USÛL ile/ve ARUZ ile/ve MAKAM ile/ve EDEB
- USÛL ile/ve ERKÂN
( Yöntemler. İLE/VE Esaslar, destekler. | Reisler. )
- USÛL ile/ve/<> FÜRÛG[Fars.]
( Yöntem. İLE/VE/<> Işık/ziyâ/nur, parlaklık, parıldayış. )
- USÛL ile/ve/||/<>/> HUSÛL
- USÛL ile/ve/||/<> TEAMÜL
- USÛL ile USÛL["USÜL" değil!]
( Kökler, asıllar. | Bir kişinin, anne, baba, dede ve nineleri. İLE Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, yöntem. )
- USÛLEYN:
USÛL-İ FIKIH ile/ve/||/<> USÛL-İ DİN
( USULEYN: USUL-I ISLAMIC JURISPRUDENCE vs./and/||/<> USUL-I RELIGION )
- USÛLSÜZ/LÜK ile HAKSIZ/LIK/GADR[Ar.]
( ILLEGAL vs. UNFAIR )
- USÛL-Ü FIKIH'TA:
KİTAP ile/ve/||/<> SÜNNET ile/ve/||/<> İCMÂ ile/ve/||/<> KIYAS
- ÜŞÜMEK ile/ve/değil/<> ÜŞÜTMEK
- UT ile UD[Ar.]
( Utanma. İLE Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, çalgıçla çalınan bir çalgı. )
- UTANÇ:
BENCİL OLMAK ile/değil/ne yazık ki BENCİL GÖRÜNMEK
( [ne yazık ki] Kişiler, bencil olmaktan değil "bencil görünmek"ten utanır. )
- UTANÇ VERİCİ ile/ve/||/<> KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ
- UTANÇ = SHAME[İng.] = HONTE[Fr.] = SHAM[Alm.] = PUDOR[Lat.]
- UTANIYORUM ile/değil/yerine/>< TANIYORUM!
- UTANMA ile/ve/değil/||/<>/< AĞRINA GİTMESİ
- UTANMAK/UTANGAÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK
- UTANMAK ile ÇEKİNMEK
( SHAME vs. ABSTAIN )
- UTANMAK ve/||/<>/> DOĞRULUK
- UTANMAK değil/yerine DOĞRUYU SÖYLEYİP "KAYBETMEK"/KAZANMAK
- UTANMAK ile EDEB
( SHAME vs. BREEDING )
- UTANMAK ile/ve/değil/||/<>/< GARİPSEMEK
- UTANMAK ile/ve/||/<> KENDİNE YAKIŞTIR(A)MAMAK
- UTANMAK ile/ve/||/<>/> UTANDIRILMAK
( Erdem. İLE/VE/||/<>/> Karabasan/kâbus. )
- UTANMAK ve/> UYANMAK
- UTAN(DIRIL)MAK ile/ve/||/<>/> UYAN(DIRIL)MAK
- UTANMAZ-ARLANMAZ
- UTANMAZ ile NARSİSİST
( Her utanmaz, narsisist değildir/olmayabilir fakat her narsisist, utanmazdır. )
- UTİLİTARİZM ile PRAGMATİZM
- ÜTMEK ile ÜTMEK
( Ateşten ya da yüksek bir ısıdan geçirmek. | Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek. | Taze buğday ya da mısırı, ateşe tutup pişirmek. İLE Oyunda, kumarda kazanmak, yenmek. )
- UTM/UTÜM[Ar.] ile UTUM[Ar.]
( Yabani zeytin ağacı. İLE Köşk. | Taş duvar/yapı. )
- ÜTÜLÜ ile/ve KATLI
- UV-VİS ile/||/<> IR
( UV-Vis elektronik geçiş İLE IR titreşim geçişidir )
( Formül: 200-800nm İLE 2.5-25μm )
- ÜVERTÜR değil UVERTÜR
- ÜVEYE EDERSEK ve/||/<> GELİNE EDERSEK
( [kendi] Çocuğumuzda buluruz! VE/||/<> Kızımızda buluruz. )
- ÜVEYİK ile KUSKUĞUK
( Yabani güvercin. İLE Eril yabani güvercin. )
( FÂHİTE[çoğ. FEVÂHİT], VERKA'[çoğ. VERÂKİ']["ka" uzun okunur] ile ... )
( STREPTOPELIA TURTUR cum ... )
( TURTLE DOVE vs. MALE TURTLE DOVE )
- UY(>< İN) ile/||/<> UYA(> YUVA)
( Çukur. İLE/||/<> Yuva. )
- UYANDIRMA" ile TETİKLEME
- UYANDIRMA ile UYARMA
- UYANIK/UYKUSUZ ile "UYANIK"
( BÎDÂR ile ZEYREK )
- UYANIK -ile
( "KUL, HAKK'I YÂD ETTİĞİ ZAMAN, HAKK'IN, KENDİNİ YÂD ETTİĞİNDEN HABERDAR OLUR" )
- UYANIK ile KÖPOĞLU
( ... İLE Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kişi. | Hakaret içeren bir seslenme sözü. )
- UYANIK/LIK ile/ve/||/<>/> AYDIN/LANMIŞ/LIK
- UYANIK/LIK ile "UYANIK/LIK"
- UYANMAK ile/ve/||/<> AYDINLANMAK
- UYANMAK ile/ve/değil/<> GÖZÜN AÇILMASI
- UYARAN ile UYARILAN
( STIMULUS/IMPULSE vs. IMPULSED )
- [ne yazık ki]
(")UYARI("):
(")AŞIRI(") ile/ve/||/<> (")YETERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YANLIŞ(")
- UYARI SİMGELERİNDE:
+16 değil 16+
- UYARI ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRI
- UYARI ile/değil DİKKAT ÇEKMEK
( Kendileri ve/ya da kişilerle sorunları olanlar, dikkat çekilmesi gereken ortak konuları kişisel algılayarak anlamsız/çocukça sorunlar yaratabilirler. )
- UYARI ile/ve/değil/yerine/>< MÜJDE[Fars.]
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Sevinç haberi, muştu. | Sevinçli, hayırlı bir haber getirene verilen bahşiş. )
( Olumsuz(luk)lara/yanlış(lık)lara/kötü(lük)lere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Olumlulara/doğru(luk)lara/iyi(lik)lere. )
- UYARI ile SAVUNMA
- UYARI ile/ve/<> VURGU
- UYARICI ile/ve/||/<> "AYAR VERME"
- UYARICI ile/ve/<>/> UYANDIRICI
- UYARICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYARAN
- UYARI/İKAZ ile/ve/değil/yerine OLUMSUZ SONUÇLARA/SONUÇLARI İŞARET
- UYARIM ile UYARIM ile UYARIM
( Uyarma, uyarılma. İLE Uyum göstere(bile)ceğini geniş zamanlı olarak belirtmek/bildirmek. İLE Bir durum ya da ayrıntı üzerine ya da biri(leri)ne, başkasının değil benim yaptığım bildiri/anımsatma. )
- UYARLAMAK ile/değil UYGULAMAK
- UYDUM AKILLI ile/ve YARIM AKILLI
- UYDURMAK ile/değil/yerine DUYURMAK
- UYDURMAK ile "KAFADAN ATMAK"
- UYDURMAK ile/değil/yerine UYARLAMAK
( TO IMPROVISE vs./and TO ADAPT )
- UYDUR/UK-KAYDIR/IK/KIYDIRIK
- ÜYE ile/ve/değil/||/<>/< SEÇMEN
- ÜYE/LİK ile/ve ABONE/LİK
- UYGAR/MEDENÎ ile MODERN
- UYGARLAŞMA ile/ve/||/<>/< GÖÇ
- UYGARLAŞMA ile/ve/<> UYGARLAŞAMAMA
( Nevroz doğurur.[Freud] İLE/VE/<> Yeterince uygarlaşamama, nevroz doğurur.[Adler] )
- UYGARLAŞMADA:
KILIÇ ile/ve/fakat/değil/yerine/<>/> KALEM ve KİTAP
( Başlattı. İLE/VE/FAKAT/DEĞİL/YERİNE/<>/> Yaşattı VE Sürdürdü. )
- UYGARLIK ARAYIŞI ve/||/<>/< KÜLTÜRLERİN/TOPLULUKLARIN KARŞILAŞMASI
- UYGARLIK/MEDENİYET:
TOPRAK ve/+/||/<> DİL ve/+/||/<> DİN
- UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR
( Evrensel. İLE/VE/||/<> Yerel. )
( Denetimli. İLE/VE/||/<> Bilinçdışı. )
( Toprak, kişiye aittir. İLE/VE/||/<> Kişi, toprağa aittir. )
( Uygarlık, olay ve olguları birbirinden büyük titizlikle ayırd edebilmektir. )
( Kültür, en geniş tanımıyla yaşam biçimini gösterir. )
( Kültür, insan-doğa ve kişi-kişi[toplum] ilişkilerinin toplamıdır. )
( Uygar kişi, dünyanın neresinde ve hangi kültürde üretilirse üretilsin, insanlık değerlerine sahip çıkan, onu benimseyen ve yaşamına katan kişidir. )
( Evrenseller kültürler içinde yer almış olmalıdır. )
( UYGARLIK/MEDENİYET = ZANAAT-FEN ve AHLÂK )
( MEDENİYET OLUŞTURABİLMEK İÇİN:
* TANRI/İLK İLKE,
* EVREN/DOĞA,
* İNSAN )
( Farkındalık ile. İLE/VE/||/<> Farkında olmadan. )
( Yöntemli. İLE/VE/||/<> Alışkanlıklar. )
( İnsan - İnsan ilişkisi (ile). İLE/VE/||/<> Doğa - İnsan ilişkisi (ile). )
( Sanat. İLE/VE/||/<> Zanaat. )
( Öğrenilir. İLE/VE/||/<> Yaşanır. )
( Kimsin/iz? İLE/VE/||/<> Kimlerdensin/iz? / Nerelisin/iz? )
( Uluslararası. İLE/VE/||/<> Ulusal. )
( ZAMAN: Doğrusal. İLE/VE/||/<> Döngüsel. )
( Us. İLE/VE/||/<> Us dışı. )
( Yasa. İLE/VE/||/<> Töre. )
( Medine. İLE/VE/||/<> Yesrib. )
( Çatışmalar içinde. İLE/VE/||/<> Zahmetler içinde. )
( Kâmil kültür, kendinden sonra gelecek kültürün gübresidir. )
( Gerçek üstü. İLE/VE/||/<> Gerçek. )
( Ancak, felsefenin getirebildiği/sağladığı/sunduğu. İLE/VE/||/<> Sanat ve dinin getirdiği. )
( Bilim. İLE/VE/||/<> Felsefe. )
( Saygıyla... İLE/VE/||/<> Sevgiyle... )
( CIVILIZATION vs./and CULTURE )
( MEDENİYET ile/ve HARS )
- UYGARLIK/MEDENİYET:
TA'MÎR-İ BİLÂD[Ar.] ve/||/<> TERFÎH-İ İBÂD[Ar.]
( Kentler/beldeler oluşturmak/inşâ etmek. VE/||/<> Bireylerin her türlü gönencini/refâhını sağlamak. )
- UYGARLIK ve/||/<>/< ADÂLET
( Ayakta durabilmek için. VE/||/<>/< Sürdürülebilirlik için. )
- UYGARLIK ve/<> BİREYSEL FEDÂKÂRLIK
- UYGARLIK ve/> HUZURSUZLUĞU
- UYGARLIK ve/||/=/<>/< İNSAN/LIK
- UYGARLIK ve/<> KAVRAMSALLIK
- UYGARLIK = MEDENİYET = CIVILIZATION[İng.] = CIVILISATION[Fr.] = ZIVILISATION[Alm.] = CIVIS[Lat.] = CIVILIZACIÓN[İsp.]
- UYGARLIK ve/<> SAYGI
- UYGARLIKLARARASI/LIK ile/ve/<> KÜLTÜRLERARASI/LIK
- UYGARLIKTA:
SAYGI ile/ve/||/<>/> TÜZE
- UYGARLIKTA(MEDENİYETTE):
SU ve YOL
- UYGULAMA (RİYÂZET)
- UYGULAMALI!
- GELENEK:
UYGULAMALI ile/ve/||/<>/< METİN TABANLI
- UYGULAMAYA YÖNELİK BİLGİ ile/ve SAF SOYUT BİLGİ
( PRACTICAL KNOWLEDGE vs./and PURE ABSTRACT KNOWLEDGE )
- UYGULANMALI!:
[ne] YER ne de GEÇİT VERMELİ
( Adâletsizliğe ve hukuksuzluğa...
Görüntü ve reklâm kirliliğine, "yerel yönetimlerin", "yöneticilerin" keyfiyetine ve adâletsizliğine...
Gürültü/uğultu kirliliğine ve korna/zil çalanlara...
Işık kirliliğine...
Sigara ve tüm ürünleriyle çevreyi ve toplumu rahatsız eden nesnelere ve içen davranış/tutum ve kişilere...
Dilde, yazım hatalarına ve yazım kurallarına uymayanlara...
Beslenmede, abur-cubura, "et" ve "hayvansal ürünlere"...
Her türlü saygısızlık ve keyfiyete...
Ne yer, ne de geçit vermek üzere, haklarımızı sürekli bilmeli ve anımsamalı, hakkı/mızın biz almadıkça verilmeyeceğinin bilinciyle gereken her türlü eylem, tavır, tutum, duruş ve davranış içinde olmamız gerektiğini uygulayarak göstermek, paylaşmak, aktarmak, eğitmek, dayanışmak, işbölümü ve işbirliği içinde olmak durumunda ve zorundayızdır. )
- UYGULANMAYAN AHLÂK ile/değil/yerine/>< UYGULANAN AHLÂK
( Sözü edilir fakat kendi yoktur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözü edilmez fakat uygulanır. )
- UYGULAYICI ile/ve/<>/|| UYGULATICI
( Sanatçı, hem uygulayıcı, hem uygulatıcı olabilmelidir. )
- UYGULAYICI/PRATİSYEN HEKİM ile UZMAN HEKİM
- UYGULAYIM = TEKNİK = TECHNICS[İng.] = TECHNIQUE[Fr.] = TECHNIK[Alm.] = TEKHNE[Yun.] = TECNICA[İsp.]
- UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK
( Bir yere "uygun olmak", oraya ait olduğumuz anlamına gelmez. )
(
)
- UYGUN OLMA/MA ile/ve/değil YETERİNCE UYGUN OLMA/MA
- UYGUN OLMAMAK ile YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK
( NOT TO BE IN APPROPRIATE vs. NOT ENOUGH AS MUCH AS TO BE IN APPROPRIATE )
- UYGUN OLMAMAK ile YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK
- UYGUN ile/ve ANIK/HAZIR[Ar.]
( Hazır olmak, olgun olmaktır. )
( Hazıra, Hızır gerekmez. )
( Hazır, huzurdadır. )
( ÂMÂDE[Fars.]: Hazır, hazırlanmış. )
( APPROPRIATE/FIT vs./and READY )
- UYGUN ile/ve İLİŞKİN
( APPROPRIATE vs./and RELATING TO )
- UYGUN ile/ve KULLANIŞLI
( APPROPRIATE/FIT vs./and USEFUL )
- UYGUNLUK ile/ve/||/<> BECERİ
( LİYÂKAT ile/ve/||/<> MEZİYET )
- UYGUNLUK ile/ve/<>/>< ENGEL
- UYGUNLUK ile/ve GEÇERLİLİK
( APPROPRIATENESS vs./and VALIDITY )
- UYGUNLUK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞME
- UYGUN/LUK ile/ve TUTARLI/LIK
( SEZÂ ile/ve ... )
( CORRESPONDENCE vs./and COHERENCE )
- UYGUNLUK ile UYGUNSUZLUK
( APPROPRIATENESS vs. IMPROPRIETY )
( EUSKHEMOSYNE ile ASKHEMOSYNE )
- UYKU/UYUMA ile/ve ÖĞLE UYKUSU
( Uyku Eksikliği, Gövdenizde, Nelere Neden Oluyor? )
( ... ile/ve MAKİL )
- UYKU ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖYKÜ
- UYKUDAN) UYANMAK ile/ve/<>/< BİLMEK
( Göz ile değil! İLE/VE/<> Söz ile değil! )
- UYKUSUZLUK EŞİĞİ ile ...
( En fazla 11 gün [olabilir]. [Çok uzun süre uykusuz olduğunu düşünen/söyleyenlerin durumu uykuyu algılayamama sorunudur.] )
- UYLUK/OYLUK ile/ve BALDIR/İNCİK/SÂK[Ar.]
( Kalçadan dize kadar olan bölüm. İLE/VE Dizle ayak bileği arasındaki bölümün arkasındaki bölüm. )
( AZM-İ FAHZ ile/ve AZM-İ KASABA )
( THIGH vs./and CALF, SHANK/SHIN
[Alm..] OBERSCHENKEL mit/und WADE )
( CUISSE avec/et MOLLET )
( MUSLO con/y PANTORRILLA )
( COSCIA con/e POLPACCIO )
- UYMAK ile/ve/||/<>/< AYAK UYDURMAK
- UYMAMAK ile AYKIRI OLMAK
- UYMAZ ile/ve/değil/||/<>/< "UYUMAZ"
- UYSAL ve/||/<> UYUMLU
( Hayvanlarda. VE/||/<> İnsanda. )
- UYUCAK/UYUYUCAK" değil UYUYACAK
- UYUCAK" değil UYACAK
- UYUCANA" değil UYUYACAĞINA
- UYUM
( HARMONY )
- UYUM DAVALARI/SAVUNMALARI ile/>< KOPUŞ DAVALARI/SAVUNMALARI
( Savunma Saldırıyor - Jacques Verges - Metis Yay. )
- Uyum için SUS!!!
- UYUM = AHENK = HARMONY[İng.] = HARMANIE[Fr.] = HARMONIE[Alm.] = HARMONIA[Yun. Zarafet ve uyum tanrıçası.] = ARMONÍA[İsp.]
- UYUM ve/<> BOŞLUK/ARA
- UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME
- UYUM ile/ve ÇELİŞKİLİ UYUM
( HARMONY vs./and CONTRADICTED HARMONY )
- UYUM ile/ve/<> DENGE
( Her varolan, öteki bir varolan ile uyum içindedir. )
( Uyumun içinde, korkuya yer yoktur. )
( Şehvet gibi ateş, nefret gibi kötülük, uyumsuzluk gibi acı ve aydınlanma gibi de sevinç yoktur. )
( En büyük hastalık, doyumsuz istekler; en büyük acı da uyumsuzluktur. )
( Sarı, öğle güneşinin rengi yani orta noktanın ve dengenin simgesidir. )
( Gerçek, Sattva'dan ötededir. )
( İFRÂT[< FART] - İTİDAL - TEFRİT )
( Tamas donuklaştırır, rajas çarpıtır, sattva uyumlu kılar. )
( İnsan-altı olanlar, Tamas'ın ve Rajas'ın egemenliği altındalardır; kişiler ise Sattva'nın. )
( Berraklık ve yardımseverlik, zihni ve eylemi etkilemesinden dolayı Sattva'dır. )
( Sattva'nın olgunlaşmasıyla tüm arzu ve korkular son bulur. )
( Tamas obscures, rajas distorts, sattva harmonises. )
( Every being is compatible vs. every other being.
In harmony there is no place for fear.
The sub-human - the 'humanoids' - are dominated by tamas and rajas and the humans by sattva.
Clarity and charity is sattva as it affects mind and action.
With the maturing of the sattva all desires and fears come to an end.
The real is beyond sattva. )
( HARMONY vs./and/<> BALANCE )
( SOPHROSYNE: İtidal. )
( RAJAS - SATTVA - TAMAS )
- UYUM ile/ve EŞ ZAMANLAMA
( HARMONY vs./and SYNCHRONIZATION )
- UYUM ile/ve/||/<> EŞZAMANLILIK
itibarı ile 28.406 başlık/FaRk ile birlikte,
28.406 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(105/115)
(1996'dan beri)