Dil'deki

- ABAKÜS[Fr.] değil/yerine/= SAYIBONCUĞU (ÇÖRKÜ)

- ABONELİK değil/yerine/= SÜRDÜRÜMCÜ OLMAK

- ABONMAN/ABONE değil/yerine/= SÜRDÜRÜM/CÜ

- ABSÜRD değil/yerine/= SAÇMA

- ADALE[Ar.] değil/yerine/= KAS

- ADAPTASYON/ADAPTATION[İng.] değil/yerine UYARLAMA/UYUM SAĞLAMA

- ADAPTÖR/ADAPTOR[İng./Fr. ADAPTEUR] değil/yerine UYARLAYICI/UYARLAÇ/UYARGAÇ

( Bir aracın çapları birbirinden farklı olan parçalarından birini ötekine geçirebilmek için yararlanılan bağlayıcı. | Aracın kullanabileceği düzeye göre elektrik akımını ayarlayan araç, uyarlayıcı. )

- ÂDETA[Ar.] değil/yerine/= NEREDEYSE/SANKİ

- ADRES[İng. ADDRESS] değil/yerine/= BULUNAK

- AFİYET OLSUN değil/yerine/= YARASIN

- AHDETMEK değil/yerine/= SÖZ VERMEK

- AHENK(ARMONİ) değil/yerine/= UYUŞUM

- AJANDA[Fr. < AGENDA] değil/yerine/= ANDAÇ

( Gerekli notların unutulmaması için yazıldığı takvimli defter. )

- AJİTASYON[Fr./İng. < AGITATION]["ACITASYON" değil!] değil/yerine/= KIŞKIRTMA/KIŞKIRTI/KÖRÜKLEME ÇALKALAMA | ÇIRPINTI | DUYGU SÖMÜRÜSÜ | HUZURSUZLUK | ÇALKALAMA

- AK ile AK

( Beyaz. İLE Sıvıların/akışkanların akması. )

( WHITE vs. WHITE )

- AKATAFAZİ[Fr.] değil/yerine/= PARAFAZİ/PARAPHASIA[İng.] değil/yerine/= SİNTAKTİK AFAZİ/SYNTACTIC APHASIA[İng.]

( Sözsel anlatım bozukluğu. İLE Sözcük bulma güçlüğü. İLE Sözdizimsel dil yitimi. )

- AKSİLİK değil/yerine/= TERSLİK

- AKSİNE/BİL-AKİS[Ar.] değil/yerine/= TERSİNE

- ALABORA[İt.] (OLMAK) değil/yerine/= TEPETAKLAK (OLMAK)

( Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yan yatması ya da batması. )

- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ

- ALALADE[Ar.] değil ALELÂDE

- ALEGORİ[Fr. < ALLEGORIE | İng. < ALLEGORY] ile ANALOJİ[Fr./İng. < ANALOGIE | İng. < ANALOGY] ile METAFOR[Fr.]/MECAZ[Ar.]

( Soyut bir düşünceyi heykel ya da resimle anlatma. İLE Benzeşim.| Örnekseme. | Andırışma. İLE Bir ilgi ya da benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz. | Bir sözcüğü ya da kavramı kabul edilenin dışında başka anlamlara gelecek biçimde kullanma. )

- ALENEN[Ar.] yerine AÇIKÇA

- ALENGİRLİ[argo] değil/yerine/= GÖSTERİŞLİ, TUHAF | HOŞ | KARMAŞIK

- ALEV/ŞÛLE[Ar.]/ZEBÂNE[Fars.] değil/yerine/= ALAZ/YALAZ(A)/YALIM

- ALFABE yerine ABECE

- ALİTERASYON[Fr.] ile ASONANS[Fr.]

( Sessiz harflerin tekrarlanmasıyla oluşan uyum. Ses yinelemesi. İLE Sesli harflerin tekrarlanmasıyla oluşan uyum. | Yarım uyak. )

- ALMANAK[İng. ALMANAC][Fr. < ALMANACH] değil/yerine/= YILLIK

- MİL[Yun.]/ALÜVYON[Fr.]["ALİVYON" değil!] değil LIĞ/BALÇIK

- AMATÖR değil/yerine/= ÖZENGEN/İSTEGEN

- AMBLEM[Fr. < EMBLEME] değil/yerine/= SİMGE, BELİRTGE/BELİRTKE

- AMBULANCE değil AMBULANS

- AMİN[Fr. < AMONYAK] ile ÂMİN[Ar. < İbr.]

( Kimya terimi. [Amonyaktaki hidrojen yerine tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı.] İLE Dua. ["Allah kabul etsin" anlamında, duaların arasında ve sonunda kullanılır.] )

- AMPİRİK/EMPİRİK[İng. < EMPIRICAL] değil/yerine/= DENEYSEL/DENEYİMSEL, GÖRGÜL / DOLAYSIZCA

- ANA değil/yerine/= ONA

- ANALİZ[İng.]/TAHLİL[Ar.] yerine ÇÖZÜMLEME/ÇÖZGÜ

- ANBAR[Fars.] değil/yerine/= AMBAR

- ANGAJE[Fr./İng < ENGAGE] değil/yerine/= BAĞLAMAK/BAĞLANMAK

- ANİMASYON[Fr.] ile/ve/||/<> ANİMATÖR[Fr.] ile/ve/||/<> ANİMİST[Fr.] ile/ve/||/<> ANİMİZM[Fr.]

( Canlandırma. | Çizgi film. İLE/VE/||/<> Canlandırıcı, harekete geçirici, sunucu. İLE/VE/||/<> Animizm yanlısı, animizm ile ilgili. İLE/VE/||/<> Her nesnenin üst bir imge tarafından yönetildiğini kabul eden düzen ve inanç, canlıcılık. )

- ANLAMBİLİM = SEMANTICS[İng.] = SÉMANTIQUE[Fr.] = WORTBEDEUTUNGSLEHRE, SEMANTIK[Alm.] = SEMANTICO[İt., İsp.] = İLM el-DELÂLET[Ar.] = NAMÛGÂRŞİNASÎ[Fars.] = SEMANTIEK[Felm.]

- ANORMAL[İng.]/A(B)NORMALİTE ile İLGİNÇ | AÇIK/ŞEFFAF/DÜRÜST | DÜZGÜSÜZ | OLAĞANDIŞILIK | BOZUKLUK

- APOSTERİORİ değil/yerine/= SONSAL/DENEYİME DAYALI

- APOSTROF[Yun.] değil/yerine/= KESME (İMİ)

- APRİORİ değil/yerine/= İLKSEL

- ARGÜMAN[İng. < ARGUMENT]["ARGUMAN" değil!] değil/yerine/= (İKNA EDİCİ, YETERLİ/YETKİN) KANIT | SAV

( Denklem, eşitsizlik, gök nesnesinin hareketlerine ait bir öğenin bağlı bulunduğu değer. | Bir cetvelde, öteki bir sayıyı bulmak için yararlanılan sayı. | Kanıt, delil. )

- ARKA FON[Fr. < FOND] değil ARKADA[Tr.] ya da FONDA

- ARŞİV[Fr./İng. < ARCHIVE/S] değil/yerine/= BELGELİK

- ARTİKÜLASYON[Fr., İng. ARTICULATION] değil/yerine/= EKLEMLEME, EKLEM | BOĞUMLANMA, KONUŞMA SESİ OLUŞTURMA | DİŞLERİN KAPANIŞ İLİŞKİSİ

- ASİSTAN değil/yerine/= YARDIMCI

- ASLA/ZİNHAR[Fars.] değil/yerine/= SAKIN/SAKIN OLA/KESİNKES

- ASTRONOMİ değil/yerine/= UZAYBİLİM

- ATASÖZÜ = PROVERB[İng.] = PROVERBE[Fr.] = SPRICHWORT[Alm.] = PROVERBIO[İt.] = PROVERBIO[İsp.]

- ATELYE/ATÖLYE değil/yerine İŞLİK

( Zanaatçıların ya da resim, yontu gibi sanatlarla uğraşanların çalıştığı yer. | Gömlek. )

- ATMOSFER değil/yerine/= ORTAM

- AVANS[Fr. < AVANCE] değil/yerine/= ÖNDELİK

( Öndelik. | Oyunda zayıf tarafa önceden verilen geçici üstünlük. )

- ÂYİN[Fars.] değil/yerine/= DİNSEL TÖREN

( Dinî tören, ritüel. | Mevlevi tekkelerinde okunan bestelerin tamamı. )

- AYSBERG[İng. < ICEBERG] değil/yerine/= BUZDAĞI

- ÂZÂDE, HÜR, SERBEST değil/yerine/= ÖZGÜR

- ... BÂBINDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... BAĞLAMINDA

- BAĞFİİL değil/yerine/= ULAÇ

- BAĞLAÇ = CONJUNCTION[İng.] = CONJONCTION[Fr.] = KONJUNKTION[Alm.] = CONGIUNZIONE[İt.] = CONJUNCIÓN[İsp.] = COPULA[Lat.]

- BANAL[Fr.] değil/yerine SIRADAN

( Herkesin kullandığı/anladığı. | Bayağı, sıradan. İLE ... )

- BÂRİ[Fars.] değil/yerine/= EN AZINDAN / HİÇ OLMAZSA

- BARİYER[< İng. BARRIER] değil/yerine/= ÖNLEÇ/ENGEL

- BÂRİZ[Ar.] değil/yerine/= BELİRGİN

- BARKOD değil/yerine/= TANITKI

- BAŞAT/BASKIN/DOMİNANT[İng.] ile/>< ÇEKİNİK/RESESİF[Fr. < RÉCESSIF]/RECESSIVE[İng.]

( Fenotipte baskın olan alel. İLE/>< Fenotipte baskın olmayan, çekinik alel. )

- BÂTINÎ >< ZÂHİRÎ değil/yerine/= İÇREK >< DIŞRAK

- BAZ[İng./Fr. < BASE]/ALKALİ[Fr. < ALCALI] değil/yerine/= TABAN | ACIT

- BAZEN[Ar.] değil/yerine/= ARA SIRA, ARADA BİR

- BAZI[Ar.] değil/yerine/= KİMİ/BİRTAKIM

- ... BAZLI[< İng. BASE] değil/yerine/= TEMELLİ

- BEDAVA[Fars. < YEL] değil/yerine/= ÜCRETSİZ/EDERSİZ/CABA

( MÜFT yerine ... )

( MECCÂNEN yerine BİLÂ-BEDEL )

- BE-HEME[Fars.]-HÂL[Ar.] değil/yerine/= MUTLAKA, ELBETTE

( MUTLAKA, ELBETTE )

- BEKAR[Fr. < BÉCARRE] ile BEKÂR[Ar.] ile BÎ-KÂR[Fars.]

( Diyez'li ya da bemol'lü bir sesin eski durumuna getirilmesini gösteren nota imi. İLE Evlenmemiş/evli olmayan kişi. İLE İşsiz, güçsüz.["BEKÂR" değil BÎ-KÂR'lar evi] )

- BENİ/SENİ/ONU:
"ENTERESE ETMEZ" değil
(FAZLA/YETERİNCE) İLGİLENDİRMİYOR

- BERMUTAT[Fars. BER + Ar. MUTÂD] değil/yerine/= ALIŞILAGELEN BİÇİMDE, HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ

- BEYÂNNÂME değil/yerine/= BİLDİRİ/BİLDİRGE

- BİBERON değil/yerine/= EMZİK

- BİBLİYOGRAFYA[İng.] değil/yerine/= KAYNAKÇA

- BİLGİLİK = KAMUS = ENCYCLOPEDIA[İng.] = ENCYLOPÉDIE[Fr.] = ENZYKLOPÄDIE[Alm.] = ENCICLOPEDIA[İsp.]

- BİYOLOJİK değil/yerine/= DİRİMSEL

- KENDİNDE/Bİ-ZÂTİHİ ile/ve/||/<> ÖZCE(/ÖZÜ İTİBARI İLE)/ZÂT-EN[<>/||/>< SIFAT-EN]

- BONKÖR değil/yerine/= ELİAÇIK

( NE OLUR!
Arada bir, bonkör/insan ol! )

- BORDÜR[Fr. < BORDURE] değil/yerine/= KENARTAŞI

- ŞUBE[Ar.]/BRANŞ[Fr. < BRANCHE] değil/yerine/= DAL/KOL/DALKOL

- BRİFİNG değil/yerine/= ÖZETLEM

- BRONZ[Fr.] değil/yerine/= TUNÇ/ÇODIN[dvnlgttrk]

( Genellikle %1-10 kalay ve %90-99 bakırdan oluşan bir alaşım. [Günümüzde, kalay içermeyen alaşımlar için de bronz adı kullanılmaktadır. Alüminyum/manganez/berilyum bronzu gibi.] )

- BUHÂR değil/yerine/= BUĞU

- BUKET[Fr. < BOUQUETE] değil/yerine/= DEMET

- BUKLE(T)[Fr.] değil/yerine/= LÜLE[Fars.]

( ... YERİNE Bükülmüş, dürülmüş şey. | Bir akarsu ölçü birimi. | Saç kıvrımı. | Su akan, musluksuz boru. )

- (BUL)DOZER değil/yerine/= YOLDÜZLER

- BUTON değil/yerine/= DÜĞME

- CADDE değil/yerine/= ANAYOL

- CALL CENTER[İng.] değil ÇAĞRI MERKEZİ

- CAMİA/ZÜMRE[Ar.] değil/yerine/= KESİM/TOPLULUK

( Belirli ortak amaçlara sahip kişilerden oluşan öbek/küme. )

- CAZİBE[Ar.] değil/yerine/= ALIMLILIK/ALBENİ

- CAZİP[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİM

- ÇEMBER/ÇENBER[Fars.] değil/yerine/= DÖNGE

- CENİN[Ar.] değil/yerine/= DÖLÜT/DÖL

- CERBEZE ile/ve/||/<>/> CEZBE

( Güzel konuşma. | Beceriklilik, girginlik. | Kurnazlık, hilekârlık. İLE Bir duygu ya da bir inanışın etkisiyle ölçüsüzce coşup kendinden geçme. | Çekilme, çekim. )

- CEREYAN değil/yerine/= AKIM

- CEVAP[Ar.] ile YANIT

- CEVHER[Ar.] değil/yerine/= TÖZ

- ÇİLE[Fars. < ÇİLLE] değil/yerine/= SIKINTI/KIRKÇA

- CİMNASTİK/JİMLASTİK değil JİMNASTİK[Fr.] değil ESNETİM

- CİMRİ/NEKES[Fars. < NÂ+KES]/PİNTİ/MIHSIÇTI[argo] değil/yerine/= KISMIK

( Aşırı derecede tutumlu. )

- CİNSEL/LİK yerine EŞEYSEL/LİK

- CLUB yerine KULÜP

- CÜMLE yerine TÜMCE/SÖZEY

- CÜMLETEN yerine HERKESE

- DÂHİLÎ değil/yerine/= İÇSEL

- DAİMA[Ar.] yerine SÜREKLİ

- DAİREVİ değil/yerine/= DAİRESEL

( ... DEĞİL/YERİNE/= Daire ile ilgili. | Daire biçiminde olan. )

- DEBDEBE[Fars.] değil/yerine/= GÜRÜLTÜ/PATIRTI/TANTANA

( Ululuk, haşmet, büyük bir gösteriş. | Gürültü, tantana. )

- DEFAULT[İng.] değil/yerine/= VARSAYILAN

- DEFORMASYON değil/yerine BİÇİM BOZULMASI

- DEJENERASYON/DEGENERATION[İng.] değil/yerine/= YOZLAŞMA | BOZUNMA

- DEJENERE değil/yerine/= YOZ

( Doğada olduğu gibi kalarak işlenmemiş olan. | Kaba, adi, bayağı. | Yozlaşmış. | Kısır. )

- DEKLARASYON değil/yerine/= BİLDİRİM

- DELİL/REHBER değil/yerine/= KILAVUZ

- DELİL değil/yerine/= TUTAMAK

- DEMOKRASİ değil/yerine/= ELERKİ

- DENİZ OTOBÜSLERİNDE:
AUTHORISED PERSONNEL ONLY yerine ANCAK YETKİLİ KİŞİ GİREBİLİR

- DEPARTMAN değil/yerine/= BÖLÜM | ANA BİLİM DALI

- DERİ[Yun.]/CİLT/CİLD[Ar.] ile CİLT

( Ten, deri. İLE Kitap kaplaması. )

- DETAY[İng./Fr. < DETAIL]/TEFERRUAT[Ar.] değil/yerine/= AYRINTI/LAR

- DEVAMLI[Ar.] değil/yerine/= SÜREKLİ

- DEVİR/DEVRE[Ar.]/PERİYOT[İng. < PERIOD] değil/yerine/= DÖNEM/ÇEVRİM

( ... DEĞİL/YERİNE/= Sürekli ve düzenli değişme, devir. | Bir elektrik akımının, iletken üzerinde aldığı yol, devre. )

- DEVİR[Ar.] değil/yerine/= ÇAĞ/DÖNEM

- DİFÜZYON ile YAYINIM

- DİĞER değil/yerine/= ÖTEKİ/ÖTE/ÖBÜR/BAŞKA

- SÖYLEYİŞ/DİKSİYON[Fr./İng. < DICTION] ile/ve/değil/||/<> SESLENDİRİŞ/ARTİKÜLASYON[Fr./İng. < ARTICULATION]

- DİL SÜRÇMESİ/LÂĞZ[Ar.] ile GAF

- DİL ile/ve İNSANBİLİM(ANTROPOLOJİ)

( LANGUAGE vs./and ANTHROPOLOGY )

- DİL = LANGUAGE[İng.] = LANGUE[Fr.] = SPRACHE[Alm.] = LINGUA[İt.] = LENGUA[İsp.]

- DİL/TIL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME

( Sözcükler, anlamları taşıyan at gibidir. )

( Küçücük bir sözü/kelâmı bile küçümsemeyeceksin! )

( Sözün/Kelâmın değerini bilmek, duymakla olur. )

( Sözcükler, işaret eder ama açıklayamaz. )

( Words indicate, but do not explain. )

( LANGUAGE vs./and WORD )

- DİNLENMEK ile/ve/||/<>/< ANA DİLİNDE DİNLENMEK

- DİPFRİZ[İng. < DEEP FREEZE] değil/yerine DONDURAÇ / DERİN DONDURUCU

- DİREK/MAN değil DOĞRUDAN

- DİREKTİF/TÂLİMAT değil/yerine/= YÖNERGE/BUYURU

- DİSKUR değil/yerine/= SÖYLEM

- DİSTRİBÜTÖR["DİSPÜTÖR" değil!][İng. DISTRIBUTOR][Fr. DISTRIBUTEUR] değil/yerine/= DAĞITICI/DAĞITIM

- (DİYELEKTİK değil/değil/yerine/= DİYALEKTİK) değil/değil/yerine/= EYTİŞİM(SEL)

- DİZAYN EDİLMİŞTİR değil/yerine/= TASARLANMIŞTIR

- DOGMA[Yun.] değil/yerine/= İNAK

- DOĞRU-DÜRÜST[Fars.] ile/değil/yerine/||/<> DOĞRU-DÜZGÜN

- DOKTRİN değil/yerine/= ÖĞRETİ

- DOKÜMAN[Fr., İng. < DOCUMENT]["DÖKÜMAN" da değil!] değil/yerine/= BELGE

- DOMESTİK[İng./Fr. < DOMESTIC/DOMESTIQUE] değil/yerine/= YEREL/İÇ, ÜLKE İÇİ

- DONE[Fr.] değil/yerine/= VERİ

- DUALİTE değil/yerine/= EŞLEKLİK/İKİLİK/İKİLLİK/İKİLEM

- EDAT/ZARF/ADPOSITION(PREPOSITION / POSTPOSITION) değil/yerine/= İLGEÇ/BELİRTEÇ/SARMIK(ADVERB) [dilb.]

- EDİLGİN = MÜNFAİL = PASSIVE[İng.] = PASSIF[Fr.] = PASSIV[Alm.] = PASSIVUS[Lat.] = PASIVO[İsp.]

- EDİSYON/EDİT yerine DÜZENLEME

- EDİT ETMEK değil/yerine/= DÜZENLEMEK

- EFSANE[Ar.] değil/yerine/= GÜZELLEME

- EFSANE değil/yerine/= SÖYLENCE

- EGALE[Fr. < ÉGALE | İng. < EQUAL] ile ANGAJE/ENGAJE[Fr./İng. < ENGAGÉ]

( Her ne kadar "yinelemek/tekrar" olarak bilinse ve kullanılsa da "eşitlemek/eşit değer" köküyle düşünmek ve anlamak gerekir. İLE Bağlamak, bağlanmak, ilişkilenmek, yer tutmak, işe almak/girmek. )

- EHVEN-İ ŞER[Ar.] değil/yerine/= KÖTÜNÜN İYİSİ

- EKLEKTİK değil/yerine/= DERLENMİŞ

- EKO/AKS/AKSİSEDÂ/İNİKÂS[Ar. < AKS (çoğ. İN'İKÂSÂT)] değil/yerine/= YANKI/YANSI

( Işığın, parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi. | Tepke. )

- EKSTRA/DAN ile FAZLA/DAN

- EKSTREM[İng., Fr. < EXTREME] değil/yerine/= UC/AŞIRI/SIRADIŞI

- ELASTİK/ELASTIC[İng.]/ELASTISITE ile ESNEK/LİK

- ELBİSE[Ar.]/URBA[İt.] değil/yerine/= GİYECEK/GİYSİ

- ELÇİ/HABERCİ değil/yerine/= ULAK

- ELEVATÖR/ELEVATOR[İng.]/MANİVELA[İt. < MANOVELLA] değil/yerine/= KALDIRAÇ

( Bir ucunun bağlı bulunduğu bir nokta çevresinde dönen kol. | Kaldıraç. )

- [ne yazık ki]
!ELİT/İST değil/yerine/= SEÇKİN/Cİ

- ELZEM[Ar.] değil/yerine VAZGEÇİLMEZ

- E-MAIL yerine E-POSTA

- EMEL/GÂYE[Ar.] değil/yerine/= İSTEK/UMUT/ÜMİT/ÜLKÜ

- EMİN[Ar.] değil/yerine/= GÜVENLİ

- EMİR[Ar.] değil/yerine/= BUYRUK/KOMUT

( Askerlere, izcilere, öğrencilere, gövde eğitimi çalışmalarında ya da bir tören sırasında, bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için bildirilen/söylenilen söz. )

- EMOJİ/SMILEY[İng.] değil/yerine/= DUYGUCUK

- EMPATİ[İng. < Yun. EM-PATHY] yerine EŞDUYUM/DUYGUDAŞLIK

- EMPOZE (ETMEK) değil/yerine/= DAYATMAK

- ENKAZ[Ar.] değil/yerine/= YIKINTI/ÇÖKÜNTÜ/KALINTI

- ENTERESAN[Fr. INTÉRESSANT / İng. < INTERESTING] değil/yerine/= İLGİNÇ

- ENTERNASYONAL değil/yerine/= ULUSLARARASI

- EPİGRAF değil/yerine/= TANIMLIK

- EPİLOG değil/yerine/= SONDEYİŞ

- EROR[İng. < ERROR] değil/yerine/= HATA

- EŞADLI = HOMONYM[İng., Alm.] = HOMONYMIE[Fr.] = HOMONYMIA[Yun.]

- ESÂRET[Ar.]/YÛG[Fars.] değil/yerine/= TUTSAKLIK/BOYUNDURUK(/YÜK)

- ESER değil/yerine/= YAPIT; İZ

- ESÎR[Ar.] değil/yerine/= TUTSAK

- ESKİZ değil/yerine/= TASLAK

- EŞSESLİ = EQUIVOCAL[İng.] = ÉQUIVOQUE[Fr.] = ÄQUIVOK[Alm.] = AEQUIVOCUS < AEQUUS[Lat.]

- ETKEN/ETMEN = ÂMİL = FACTOR[İng., İsp.] = FACTEUR[Fr.] = FAKTOR[Alm.]

- ETKİNLİK = FAALİYET, FAİLİYET = ACTIVITY[İng.] = ACTIVITÉ[Fr.] = AKTIVITÄT, TÄTIGKEIT[Alm.] = ACTIVIDAD[İsp.]

- EVET = YES[İng.] = OUI[Fr.] = JA[Alm.] = SI[İt.] = SÍ[İsp.]

- EVLÂT[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUKLAR

- EZBER değil/yerine/= BELLEME

- FABL değil/yerine/= ÖYKÜNCE

- FAHRî değil/yerine/= ONURSAL

- FAİZ/NEMA[Ar.] değil/yerine/= GETİRİ/ÜREM

- FAKİR[Ar.]/ÇIGAY[dvnlgttrk] değil/yerine/= YOKSUL

- FAKTÖR[İng.] değil/yerine/= ETKEN/ETMEN

- [gökbilim] FAKÜL[Fr.] değil/yerine/= BENEK

- FANTEZİ değil/yerine/= DÜŞLEM

- FASİKÜL/CÜZ ile BÖLÜM

- FASİT DAİRE[Ar.] değil/yerine/= KISIR DÖNGÜ

- FAVORİ[Fr.] ile FAVORİ[Fr.]/DULUK[Tr.]

( Gözde. İLE Sakal. )

- FAZ[Fr./İng. < PHASE] değil/yerine/= EVRE

- FAZÎLET[Ar.] değil/yerine/= ERDEM

- FEDERASYON[Fr./İng. < FEDERATION] değil/yerine/= ÜSTBİRLİK

- FERDÎ değil/yerine/= BİREYSEL/KİŞİSEL

- FERYAT[Fars.]/SAYHA[Ar.]/VAVEYLA[Ar.] değil/yerine/= ÇIĞLIK/HAYKIRMA

- FESTİVAL[İng.] değil/değil/yerine/= ŞENLİK/ŞÖLEN

- FEVK[Ar.] değil/yerine/= ÜST / YUKARI

- FİGAN[Fars.] değil/yerine/= ÇIĞLIK/HAYKIRIŞ; İNLEME

- FİİL[Ar.] değil/yerine/= EDİM

- FİİL değil/yerine/= EYLEM/EDİM; YÜKLEM

- FİKİR değil/yerine/= DÜŞÜNCE

- FİKS[İng. < FIX] değil/yerine/= DURAĞAN/DEĞİŞMEZ, SABİT

- FİLOLOJİ değil/yerine/= ÖRÜBİLİM

- FİNAL[İng.] değil/yerine/= SON/LAMA, BİTİM

- FİRE değil/yerine/= EKSİNTİ

- FİZİBİLİTE değil/yerine/= YAPILABİLİRLİK/UYGULANABİLİRLİK

- FOLKLOR[Fr. < FOLKLORE]/HALKİYAT[Ar.] değil/yerine/= TUYBİLİM/HALKBİLİM

- FONEM ile MORFEM

( Sesbirim, harf. İLE Biçimbirim, hece. )

- FONETİK[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SESBİLGİSİ | SESÇİL

- FONKSİYON[İng. FUNCTION] değil/yerine/= İŞLEV

- FONOLOJİ[Fr., İng. < Yun.] değil/yerine/= SESBİLİM

- FORM değil/yerine/= BİÇİM

- FRAGMAN/TAL yerine PARÇA GÖRÜNTÜ/LER

- FULTAYM değil/yerine/= TÜM GÜN/TÜM SÜRE

- FUZÛLÎ:
BOŞUNA değil/değil/= ERDEMLİ/FAZİLETLİ

- FUZÛLÎ[Ar.] değil/yerine/= ERDEMLİ | GEREKSİZ/YERSİZ/BOŞUNA

- GAG[Fr.] değil/yerine/= GÜLÜT

- GALİBA[Ar.] ile SANIRIM/ANLAŞILAN/GÖRÜNÜŞE GÖRE/BAKILIRSA

- GALİBA ile SANKİ

- GAYRET[Ar.]/EFOR[Fr./İng. < EFFORT] (ETMEK) değil/yerine/= ÇABA/LAMAK

- GAYRİ İHTİYARİ ile DİRENÇ/İSTEM/İSTENÇ DIŞI/KENDİLİĞİNDEN

- GENE değil/yerine/= YİNE

- GİRİZGÂH değil/yerine/= GİRİŞ

- GÖSTERGE = İŞARET = SIGN[İng.] = SIGNE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SIGNUM[Lat.] = SENAL[İsp.]

- GÖSTERGEBİLİM = SEMIOTIC[İng.] = SÉMIOTIQUE, SÉMIOLOGIE[Fr.] = SEMIOTIK[Alm.] = SEMA, SEMEION[Yun.]

- SARF[Ar.]/GRAMER[İng.] değil/yerine/= DİL BİLGİSİ

- GÜFTÂR[Fars.] ile SÖZ

( SÖZ )

- GÜFTÂR-I ŞİRİN[Fars.] değil/yerine/= "TATLI" SÖZ

- GÜLDÜRÜ/KOMEDİ[Fr.] ile GÜLMECE/MİZAH[Ar.]/HUMOR[Fr. < HUMOUR]

( Gövdeyle ilgili, gövde üzerine. İLE Zihin/akıl yürütmeyi gerektiren. )

( Gördüğü üzerinden ve doğrudan. İLE Olumsuz olanı, olumluya çevirme. )

( GARGANTUA - Francois RABELAIS )

- GÜNCELLİK/GÜNLÜK/ŞİMDİKİ/AKTÜEL[Fr.] yerine GÜNCELLİK/AKTÜALİTE[Fr.] yerine GÜNCELLEŞTİRME/AKTÜALİZASYON[Fr.]

- GÛYÂ değil/yerine/= SÖZDE/SANKİ/SÖZÜMONA

- GÜZERGÂH/[Fars.]/ROTA[İt.]/DESTİNASYON[İng. < DESTINATION] değil/yerine GEÇEKYOL, İZLENİLEN YOL

- HÂDİSE değil/yerine/= OLAY | DURUM

- HÂFIZA[Ar.] değil/yerine/= BELLEK

- HÂKİM değil/yerine/= YARGIÇ

- HÂLÂ değil/yerine/= ŞİMDİYE DEK

- HÂLBUKİ değil/yerine/= OYSA

- HÂLEN değil/yerine/= ŞİMDİ/ŞİMDİLİK

- HALK[Ar.] ile/ve/değil KAMU

- HALK ile/değil/yerine/= TOPLUM/KAMU

- HÂM değil/yerine/= ÇİĞ/OLMAMIŞ/OLGUNLAŞMAMIŞ

- HAMİLE[Ar.] değil/yerine/= GEBE/YÜKLÜ

- HANEDÂN değil/yerine/= SOY

- HARÂRET değil/yerine/= SICAKLIK; ISI; SUSUZLUK

- HARBİDEN yerine GERÇEKTEN

- HARCAMA değil/yerine/= GİDER

- HARF[Ar.] yerine KIMSA/YAZAÇ/İMCE

- HARF ile/ve/<>/> SESLEM/HECE

( HARF ile/ve el-MAKTA )

- HARİÇ değil/yerine/= DIŞINDA

- HAŞERE değil/yerine/= BÖCEK

- HAŞİV[Ar.] değil/yerine DOLDURMA

( Doldurma. | Yazıyı ya da konuşmayı gereksiz ayrıntılarla uzatma. )

- HAŞMET[Ar.] yerine GÖRKEM

- HASSAS değil/yerine/= DUYARLI

- HASSATEN[Ar.] değil/yerine AYRICA, ÖZELLİKLE

- HASTA/LIK değil/yerine/= SAYRI/LIK / SAYRU

- HATÂ değil/yerine/= YANLIŞ

- HATIRA[Ar.]/BERGÜZAR[Fars.]/YÂDİGÂR[Fars.] değil/yerine/= ANMALIK, ARMAĞAN

- HATIRA[Ar.] ile ANI

- HATIRLAMAK[Ar.] ile/değil/yerine/= ANIMSAMAK

- HAYA[Fars.] ile HAYÂ'[Ar.] ile AYA

( Erbezi, husye/husâ, testis. İLE Utanma, utanç. | Namus, edep. | Günahtan kaçınma. İLE Avuç içi. )

- HAYÂL değil/yerine/= DÜŞ(LEM)/SAYIK

- HAYÂT[Ar.] değil/yerine/= YAŞAM

- HAYATÎ[Ar.]/SURVIVAL[İng.]/VITAL[İng.] değil/yerine YAŞAMSAL

- HAYRET değil/yerine/= ŞAŞMA, ŞAŞIRMA, ŞAŞA KALMA

- HAYSİY(Y)ET değil/yerine/= ONUR

- HAZIM değil/yerine/= SİNDİRİM/SİNDİRME

- HECE ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OCAK

- HECE[Ar.] yerine SESLEM

- HENDEK değil/yerine/= ÇUKUR

- HER BİR/BEHER[Fars.] ile BEHER/BEHERGLAS[Alm. < BECHER/GLAS]

( Her bir. İLE Silindir biçiminde cam deney çubuğu. )

- HER HALÜKÂRDA değil/yerine/= HER DURUMDA

- HİKÂYE[Ar.] değil/yerine/= ÖYKÜ

- HİLÂL değil/yerine/= YENİAY/AYÇA

( Hilâl. | Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem. )

- HOLDİNG değil/yerine/= ÜSTORTAKLIK

- HOMONİM[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SESTEŞ/EŞSESLİ/EŞADLI

- HUDUT[Ar.] değil/yerine/= SINIR

- HÜKÜMRAN[Fars.] değil/yerine/= EGEMEN

- HÜNER[Fars.] değil/yerine/= BECERİ

- HURRA[İng.] değil/yerine/= YAŞA!

- İBRE değil/yerine/= GÖSTERGE/İĞNE

- İCAP/ÎCÂB değil/yerine/= GEREK/GEREKLİLİK

- ... İCABI yerine ... GEREĞİ

- İCAT/ÎCÂD değil/yerine/= BULGU; BULUŞ/YARATMA; TÜRETİ

- İCRAAT[Ar.] değil/yerine/= İŞ YAPMA; UYGULAMALAR

- İDÂRE[Ar.] ETMEK değil/yerine/= YÖNETMEK/YÖNETİM

- İDDİÂ değil/yerine/= SAV

- İDEAL değil/yerine/= DÜŞÜNSEL

- İDMÂN değil/yerine/= ALIŞTIRMA

- İDRÂR[Ar.] değil/yerine/= SİDİK

( OURON )

- İHÂTA değil/yerine/= KAVRAYIŞ/ANLAYIŞ

( Bir şeyin etrafını çevirme, sarma, kuşatma. | Tam kavrayış, anlayış, geniş bilgi. )

- İHTİMÂL değil/yerine/= OLASILIK

- İHTİRÂS değil/yerine/= TUTKU

- İHTİŞÂM değil/yerine/= GÖRKEM/GÖZALICILIK

- İHTİSÂR[Ar. < HASR]/İKTİSÂR/SIMPLIFICATION[Fr., İng.] ile KISALTMA

( Kısaltma tekniği. )

- İHTİVA(EDEN) değil/yerine/= İÇERME/İÇEREN

- İHTİVÂ değil/yerine/= KAPSAMA

- İHTİYÂR ile/değil/yerine/=/<>/> YAŞLI

- İHTİYARLAMA ile/değil/yerine YAŞLANMA

- İHTİZAZ[Ar.]/VİBRASYON[Fr./İng.]/REZONANS[Fr./İng. < RESONANCE] değil/yerine/= TİTREŞİM/SESELİM/TINLAŞIM

- ÎKÂZ[Ar.] değil/yerine/= UYARI

- İKTİDAR[Ar.] değil/yerine/= ERK

- İKTİFA'[Ar. < KİFÂYET] değil/yerine/= YETİNME

- İLÂM[Ar.] değil/yerine/= YARGI BELGESİ

- İLÂN[Ar.]/ANONS[Fr. < ANNONCE] değil/yerine/= DUYURU/DUYURMAK/DUYUT

( Söz ve yazı yoluyla verilen kısa haber. )

( ANONSE[Fr.]: Bildirilmiş, ilân edilmiş. )

- İLÂVE (ETMEK) değil/yerine/= EK/KATKI, ULAMA

- İLETİŞİM = COMMUNICATION[İng., Fr.] = KOMMUNIKATION[Alm.] = COMUNICAZIONE[İt.] = COMUNICACIÓN[İsp.]

- İLGEÇ/EDÂT ile/||/<> BELİRTEÇ ile/||/<> ADIL/ZAMİR ile/||/<> KOŞAÇ/SILA

( Ününde yer aldığı ya da ardından geldiği birimle başka bir birim ya da tümcenin geri kalan bölümü arasında ilgi kurmaya yarayan birim. İLE/||/<> Bir eylemin, bir ön adın/sıfatın, bir ilgecin, bir bağlacın ya da kendi türünden bir başka birimin anlamım etkileyen, onu kesinleştirerek ya da kısıtlayarak belirleyen birim. İLE/||/<> Dilsel bağlamda daha önce anılan bir öğeyi, bildirişime katılan birini, sözcenin oluşturulduğu sırada gözlem alanına giren bir varlık ya da nesneyi gösteren biçimbirim ve bu niteliği taşıyan biçimbirimlerin oluşturduğu dilbilgisi ulamı. Adıllar, ad soylu biçimbirimlerin önemli bir bölümünü oluşturur, genellikle adların yerini tutar, kişi, soru, iyelik ilgi, gösterme ya da belgisizlik kavramını içerir. İLE/||/<> Yüklemi özneye bağlayan öğe.[Türkçe'de ek eylemin üçüncü kişi eki, -dir, bildirme koşacı olarak kullanılır.] )

- İLLEGAL değil/yerine/= YASADIŞI

- İLLÜZYON[İng./Fr. < ILLUSION] değil/yerine/= YANILSAMA

- İLTİHAP[Ar. değil/yerine/= YANGI

- İMAJ değil/yerine/= İMGE/GÖRÜNTÜ

- İMÂL(ÂT) değil/yerine/= YAPIM (İŞLERİ)

- İMÂR değil/yerine/= BAYINDIRLIK

- İMEYL/E-MAIL NUMARASI değil/yerine/= E-POSTA BULUNAĞI

- İMKÂN değil/yerine/= OLANAK

- İMPULS[İng. < IMPULSE] değil/yerine/= UYARIM/UYARAN

- İMTİHÂN[Ar. < MEHN] değil/yerine/= DENEME, SINAMA | SINAV

- İMTİNÂ değil/yerine/= KAÇINMA/SAKINMA/ÇEKİNME/GERİ DURMA

- İNDEKS/LEME / ENDEKS/LEME / INDEX[İng.] değil/yerine/= DİZİNLEME | LİSTE | İŞARET | GÖSTERGE

- İNFÂZ[Ar. < NÜFÛZ | çoğ. İNFÂZÂT]/EXECUTION[İng.] değil/yerine/= YÜRÜTÜM, YERİNE GETİRME, UYGULAMA

- İNFİLÂK[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= PATLAMA

- INFIXATION değil/yerine/= İÇEKLEME

- İNİSİYATİF[Fr./İng. < INITIATIVE] değil/yerine/= ÖNCE(Cİ)LİK, ÖNCÜLÜK

- İNKILÂP değil/yerine/=/= DEVRİM

- İNSANOĞLU" yerine KİŞİ / İNSANLIK

- İNTERAKTİF yerine ETKİLEŞİMLİ

- İNTIBÂ[Ar.] değil/yerine/= İZLENİM

- İPTİDAİ[Ar.]/PRİMİTİF[Fr./İng.] değil/yerine/= İLK(S)EL

- IRAK ile/yerine UZAK

- IRK değil/yerine/= SOY

- İRTİBATLANDIRARAK yerine BAĞLANTILANDIRARAK

- İŞARET değil/yerine/= İM/BELİRTİ/İZ, SİM

- İSİM değil/yerine/= AD

- AD/İSİM ile/ve/||/<> ÖNAD/SIFAT ile/ve/||/<> EDİM/FİİL

( İşaret. İLE/VE/||/<> Nitelik. İLE/VE/||/<> Gerçekleşme. )

- ISLÂH[Ar.] değil/yerine/= DÜZELTME/İYİLEŞTİRME

- İSPAT değil/yerine/= TANITLAMA

- ISRÂR değil/yerine/= DİRENME | ÜSTELEME

- İŞTAH değil/yerine/= İSTEK

- İSTASYON[İng. < STATION] değil/yerine/= DURAK

- İSTATİSTİK değil/yerine/= SAYIMBİLİM/SAYIMLAMA

- ISTIFÂ' değil/yerine/= AYIKLAMA, AYIKLANMA | BİR ŞEYİN HÂLİSİNİ, TEMİZİNİ SEÇİP ALMA | SEÇME, SEÇKİNLİK

- İSTİHDAM değil/yerine/= İŞLENDİRME

- İSTİKÂMET[Ar.] değil/yerine/= YÖN, DOĞRULTU

- İSTİKLÂL[Ar.] değil/yerine/= BAĞIMSIZLIK

- İSTİRÂHAT[Ar.] değil/yerine/= DİNLENME

- İŞTİRAK[Ar.] yerine ORTAKLIK, KATILMAK/KATILIM

- İTİBAR/PRESTİJ değil/yerine/= SAYGINLIK

- İTİBÂR/LI değil/yerine/= SAYGIN/LIK

- İTİMAT değil/yerine/= GÜVEN/GÜVENÇ

- İTİNÂ[Ar.] değil/yerine/= ÖZEN

- İZÂFÎ[Ar.] yerine GÖRELİ

- İZÂH değil/yerine/= AÇIKLAMA

- İZOLASYON/ISOLATION[İng./Fr.]/TECRİT[Ar.] değil/yerine/= YALITIM | AYIRMA | YALNIZLAŞTIRMA

( Elektrik akımının olumsuz etkilerini önlemek için, iletkeni kauçuk, lastik, porselen vb. ile kaplama, yalıtma. )

- KABÂHAT ile/değil/yerine/= SUÇ

( Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet. | Hafif hapis, para cezası ya da meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç. İLE Törelere, ahlâk kurallarına aykırı davranış. | Yasalara aykırı davranış. )

- KÂBİLİY(Y)ET değil/yerine/= YETENEK

- KADAR değil/yerine/= ... DEK/... DEĞİN

- KÂFİ değil/yerine/= YETERLİ

- KÂFİLE[Ar.] değil/yerine/= TOPLULUK

- KÂFİYE değil/yerine/= UYAK

- KÂLE ALMAMAK değil/yerine/= ÖNEMSEMEMEK/ÖNEM VERMEMEK/SÖZ ETMEYE DEĞER BULMAMAK

- KALÖRİFER/KARALÜFER" değil ISITAŞIR/KALORİFER

- KALP değil/yerine/= GÖNÜL/YÜREK

- KAMUFLE ETMEK değil/yerine/= ALALAMAK

- KANBUR değil KAMBUR

- KANUN değil/yerine/= YASA

- KAP[Fr. < CAPE] ile KAP ile KÂP/KÂB[Ar.]

( Giysi. İLE Mahfaza. İLE Aşık kemiği. )

( Gövdeyi omuzların üstünden çepeçevre saracak biçimde yapılan bir tür üst giysisi. | Kadınların giydiği kolsuz üstlük. İLE İçi gaz, sıvı ya da katı herhangi bir nesneyi alabilen oyuk nesne. | Kap kacak. | Türlü şeylerin taşınması ya da saklanması için kullanılan torba, kılıf, çanta, sepet, sandık vb. | Kapak, cilt. İLE Aşık kemiği. )

- KÂR değil/yerine/= KAZANÇ/YARAR

- KARAKTER[Fr., İng. < CHARACTER < Yun.]/SECİYE[Ar.] değil/yerine/= ÖZYAPI/IRA/İMCETÜR

- KARGO[Fr./İng. < CARGO] değil/yerine/= YÜK

- KARİKATÜR[Fr. < CARICATURE] değil/yerine/= DÜŞÜNÇİZİ

- KASABA değil/yerine/= İLÇE

- KÂSE[Fars.] değil/yerine/= TAS

( Cam, çini, toprak vb.nden yapılmış derince çanak. | Kalp. )

- KASKO[İt. < CASCO] değil/yerine/= GÜVENCELİK

- KAŞKOL[Fr. < CACHE-COL] değil/yerine/= BOYUN ATKISI

- KATALİZ/ÖR[Fr. < CATALYSE/UR] değil/yerine/= TEZGEN

( Kimyasal tepkimenin olmasını ya da hızının değişmesini molekül yapısını değiştirmeden sağlayan, katalitik etkiye yol açan nesne. )

( KATALİZ: Bir nesnenin kimyasal bir tepkimede hiçbir değişmeye uğramadan tepkimenin olmasını ya da hızının değişmesini sağlayan etkisi. )

- KAVÂİD[Ar.] değil/yerine/= DİLBİLGİSİ

- KAZARA değil/yerine/= KAZAYLA/İSTEMEDEN

- KELİME[Ar.] ile/yerine/= SÖZCÜK

- KEMER değil/yerine/= KAYIŞ

- KENAR değil/yerine/= KIYI

( ŞÂTİ'[çoğ. ŞEVÂTÎ] )

- KERATA[Yun.] yerine ÇEKECEK

( Karısı tarafından aldatılan erkek. | Sevgi ile söylenilen sitem sözü. | Ayakkabı çekeceği. )

- DEFA/KERE[Ar.] değil/yerine/= KEZ

- KEŞİF değil/yerine/= BULUŞ

- KEVGİR[Fars. < KEFGÎR] değil/yerine/= SÜZGEÇ

- KEYFÎ değil/yerine/= İSTEĞE BAĞLI

- KEZÂ/KEZÂLİK[Ar.] ile NİTEKİM/AYNI BİÇİMDE

- KİFÂYET değil/yerine/= YETERLİ(Lİ)K

- KİNÂYE[Ar.]/İRONİ[İng. IRONY | Fr. IRONIE] değil/yerine/= DOLAYSÖZ

- KİNAYE değil/yerine/= İMLEME

- KİŞİSELLEŞTİRMEK/ŞAHSİLEŞTİRMEK ile KİŞİLEŞTİRMEK/ŞAHISLAŞTIRMAK

( Kişiye özel duruma getirmek. | Bilişim teknolojisinde kullanılan araçları kişiye özgü duruma getirmek. | Birine mal etmek, bağlamak. | Sözü edilen konudan uzaklaşarak olumsuz yönleriyle kişiler üzerinde durmak. İLE Bazı durum, süreç, olayları ya da bazı nesne, bitki ya da hayvanların bazı olumlu ya da olumsuz durumlarını/"özelliklerini", birine/birilerine "yakıştırmak/ilişkilendirmek". )

- KISTAS[Ar.]/CRITERION, CRITERIA[İng.]/KRİTER[Fr. < CRITERE] değil/yerine/= ÖLÇÜT/ÖLÇEK

- KITÂ[Ar.] değil/yerine/= ANAKARA | BİRLİK | DÖRTLÜK

- KİTLE değil/yerine/= TOPLULUK

- KIYAS(LAMA)/TASMİM[Ar.] değil/yerine/= TASIM(LAMA)

- KIYMET/Lİ[Ar.] değil/yerine/= DEĞER/Lİ

- KLİŞE[Fr. < CLICHE] değil/yerine/= KALIP/BASMAKALIP

( Baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma resim, biçim, yazı çıkarılmış metal levha. | Basmakalıp söz, görüş vb. )

- KOLEKSİYON[Fr./İng.] değil/yerine/= DERLEM

- KOLEKTİF değil/yerine/= ORTAK(LAŞA)

- KOMBİNEZON[Fr. COMBINAISON]/KOMBİNASYON[İng. COMBINATION] ile/değil/yerine/= DÜZENLEME | BİRLEŞTİRME

( Kadınların giydikleri kısa ve kolsuz iç çamaşırı. İLE/DEĞİL/YERİNE/= Bir işi başarıya ulaştırmak için alınan önlemler, düzenleme. | Birleştirme. )

- KOMPETAN[Fr./İng. < COMPETENT]["KOMPEDAN" değil!] değil/yerine/= UZMAN, YETKİN

- KOMPLİKE[Fr. < COMPLIQUE] yerine KARMAŞIK

- KOMÜNİKASYON değil/yerine/= İLETİŞİM

- KONDÜKTÖR değil/yerine/= KILAVUZ

- KONFERANS[Fr./İng. < CONFERENCE] değil/yerine/= KONUŞMA/KONUŞTAY

- KONFOR[İng. < COMFORT] değil/yerine/= GÖNENCE

- KONGLOMERA[Fr. < CONGLOMERAT] değil/yerine/= YIĞIŞIM

- KONGRE[Fr. < CONGRES] değil/yerine/= KURULTAY

- KONGRÜENS değil/yerine/= EŞLEŞİM

- KONJONKTÜR değil/yerine/= TOPLU DURUM/GEÇERLİ DURUM

- KONSENSUS[KONSENSÜS değil!] değil/yerine/= UZLAŞIM

- KONSERSİYUM değil/yerine/= YARDIM YÜRÜTÜM BİRLİĞİ

- KONSÜLTASYON[Fr./İng. < CONSULTATION]/KONSULTO[İt. < CONSULTO] değil/yerine/= DANIŞIM/DANIŞMA

- KONTEKS/T değil/yerine/= BAĞLAM

- KONTÖR yerine SAYAÇ

- KONTROLÖR[Fr. < CONTROLEUR] değil/yerine/= DENETÇİ

- KONVANSİYONEL[İng. < CONVENTIONAL | Fr. < CONVENTIONNEL] değil/yerine/= GELENEKSEL | ALIŞILMIŞ

- KOORDİNASYON[İng./Fr. COORDINATION] değil/yerine/= DÜZENLEME/EŞGÜDÜM

- KOPYA değil/yerine/= EŞLEME

- KORİDOR[İng./Fr. < CORRIDOR] değil/yerine/= ARALIK/GEÇENEK

- KORTEJ[Fr. < CORTEGE]/MAİYET[Ar.] değil/yerine/= TÖREN ALAYI

( Bir devlet büyüğünün yanında bulunan kişiler. | Alay. )

- KOZMİK değil/yerine/= EVRENSEL

- KOZMOS değil/yerine/= EVREN

- KRAMP/CRAMP[İng.]/[Fr. < CRAMPE] değil/yerine/= KASILMA/KASINÇ

- KREASYON[Fr./İng. < CREATION] değil/yerine/= YARATI/YARATMA

( Özel bir yetenekten yararlanılarak ortaya konulmuş şey. )

- KREATİF[İng. < CREATIVE] değil/yerine/= YARATICI

- KREATÖR[Fr./İng. < CREATOR] değil/yerine/= YARATICI

- KREŞ değil/yerine/= YUVA

- KRİMİNAL değil/yerine/= SUÇLA İLGİLİ

- KRİZ değil/yerine/= BUNALIM

- KRONOLOJİ değil/yerine/= SÜREDİZİM

- KRONOMETRE[Fr. < CHRONOMETRE] değil/yerine/= SÜREÖLÇER

- KÜFÜR[Ar. KFR/KÂFİR: Örten. | Çiftçi.] (ETMEK) değil/yerine/= SÖVGÜ/SÖVMEK

- KÜLT[Fr. < Lat.] değil/yerine/= TAPINÇ/TAPMA | DİN | DİNSEL TÖREN

- KÜLTÜREL[İng. < CULTURAL] değil/yerine/= EKİNSEL

- KUTUP değil/yerine/= UC

- KUVVETLE MUHTEMEL değil/yerine/= YÜKSEK OLASILIKLA

- LÂF(Z) değil/yerine/= SÖZ

- LÂHİKE/LÂHİKA[Ar. çoğ. LEVÂHİK] değil/yerine/= EK

- LAKONİK[Fr. < Yun.] değil/yerine/= DEYİM

( Kısa, özlü söz. )

- LANSE ETME değil/yerine/= TANITMA

- LANSE[Fr.] (ETMEK) değil/yerine/= ÖNE SÜRMEK

- LANSMAN[Fr. < LANCEMENT] yerine TANITIM/SUNUM

- LÂZIM/LÜZÛM(LU)[Ar.] değil/yerine/= GEREK(Lİ)

- LEGAL[İng.] değil/yerine/= YASAL

- LEHÇE[Ar.]/DİYALEKT[Yun.] değil/yerine/= EYTİŞ

- Lehçe ile LEHÇE[Ar.]/DİYALEKT[Yun.]

( Polonya dili. İLE Bir dilin, tarihsel, bölgesel, siyasal nedenlerden dolayı, ses, yapı ve sözdizimi özellikleriyle ayrılan kolu. )

- LEJAND değil/yerine/= ALTYAZI

- LEVEL[İng.]/SEVİYE[Ar.] değil/yerine DÜZEY

- LEYBIL[İng. < LABEL] değil/yerine/= ETİKET

- LİG[Fr.,] değil/yerine/= KÜME

- LİME LİME, PÂRE PÂRE/CEV CEV[Fars.] (PARÇA PARÇA) (ETMEK) (DOĞRAMAK)

( Kavgalarda ya da ebeveynlerin, çocukları "korkutmaya" çalışmalarında söylenilen. )[Yanlıştır!] )

- LİMİT[İng.] değil/yerine/= SINIR

- LİNET[Ar.] değil/yerine/= SÜRGÜN

- LİNGUİSTİK değil/yerine/= DİL(SEL)

- LİSÂN[Ar.] değil/yerine/= DİL

- LİSAN[Ar.]/ZEBAN[Fars.] değil/yerine/= DİL/DİLDEM

- LİSAN-I MÜNÂSİP (İLE)[Ar.] değil/yerine/= UYGUN BİR DİL (İLE)

- LİTOSFER değil/yerine/= TAŞYUVARI/TAŞKÜRE

- LÛGAT[Ar.] değil/yerine/= SÖZLÜK

- MAALESEF[Ar.]["MALESEF" değil!]/DERDÂ[Fars.] değil/yerine/= NE YAZIK Kİ

- MAA-MÂ-FÎH[Ar.] ile BİNÂEN ALEYH[Ar.]

( Bununla birlikte, (b)öyle iken, (b)öyle ise de. İLE Bunun üzerine, bundan dolayı. )

- MADDE/(î) değil/yerine/= ÖZDEK/(SEL)

( Biçimi kabul etme olanağı. )

- MADDEN değil MADDETEN[Ar.]/EYCE

- MAĞLUP/MAĞLUBİYET değil/yerine/= YENİK/YENİLEN/YENİLGİ/SIMAK

( Bir savaşta, yarışmada kaybetme, yenilme. | Bir işte, bir uğraşta başarısızlığa uğrama, kaybetme. )

- MAHÂRET değil/yerine/= BECERİ

- MAHLÛK[Ar.] değil/yerine/= YARATIK

- MAHREM değil/yerine/= İÇREK, GİZLİ

- MAHRUM[Ar.] değil/yerine/= YOKSUN

- ENGEL/SAKINCA/MAHZUR[Ar.] ile ENGEL/SAKINCA/BEİS[Ar.]

- MAKALE değil/yerine/= YAZI

- MAKSAT[Ar. < KASD]/AMAÇ[Fars.] değil/yerine/= EREK

- MAKSİMUM değil/yerine/= SON SINIR / EN FAZLA

- MALUMUNUZ ... ile/ve/değil/yerine/<> ANIMSARSANIZ ...

- MALUMUNUZ ... ile/ve/değil/yerine/<> BİLDİĞİNİZ GİBİ

- MÂNÂ[Ar.] değil/yerine/= ANLAM

- MANİFESTO[İt. < Lat.] değil/yerine/= BİLDİRİ

- MANSİYON[Fr.] değil/yerine/= ÖZENDİRME ÖDÜLÜ

( Bir yarışmada, konulan ödüle yeterli nitelikte görülmemekle birlite, anılmaya değer bulunan kişiye ya da yapıta verilen derece. )

- MARJİNAL değil/yerine/= AYKIRI/SIRADIŞI

- MARKER değil/yerine/= BELİRTİCİ

- MARKETİNG[İng.] yerine PAZARLAMA

- MASKE değil/yerine/= YAPAY YÜZ

( Boyalı karton, kumaş, plastikten yapılmış olan, tanınmamak için kullanılan yapma yüz. | Korunmak için özel olarak yapılmış, yüze geçirilen şey. | Yüz ve boyun güzelliği için cilde sürülen krem, macun vb. | Gerçek duyguları ya da bir şeyin gerçek görünüşünü gizleyen, aldatıcı görünüş, davranış. | Kişinin oynadığı rol ya da hem kendine, hem de çevresine yönelik takındığı davranış. )

- MASRAF[Ar.] değil/yerine/= GİDER

- MEÇLEŞME/MATCHLEŞME değil/yerine/= EŞLEŞME/"ÖRTÜŞME"

- MÂTEM[Ar.] değil/yerine/= YAS

- MALZEME[Ar.]/MATERYAL[İng. < MATERIAL / Fr. < MATERIEL] değil/yerine/= GEREÇ

- MECBÛR(İYET) değil/yerine/= YÜKÜMLÜ/LÜK, ZORUNLU/LUK

- MEDENÎ(YET) değil/yerine/= UYGAR/LIK

- MEFÛL[Ar.] değil/yerine/= TÜMLEÇ

( Yapılmış, işlenmiş. | Bir eylemin etkisinde olan. | Tümleç. )

- MEKANİZMA değil/yerine/= DÜZENEK

- MELANKOLİ değil/yerine/= KARAKAYGI

- MEMBA/MENBA değil/yerine/= BULAK/KAYNAK/PINAR

( MENBA'[< NEBEÂN: Kaynama.]: Kaynağın görünmeyen bölümü. Kaynak. )

- MEMLEKET[Ar. çoğ. MEMÂLİK] değil/yerine/= YURT/ELİ

- MEN (ETMEK) değil/yerine/= YASAK(LAMAK)

- MERASİM[Ar.]/SERAMONİ/CEREMONY[İng.] değil/yerine/= TÖREN

- MERT[Fars. < MERD] değil/yerine/= YİĞİT/ALP/KAHRAMAN

( CELÂDET: Yiğitlik, kahramanlık, bahadırlık. )

- MESAJ değil/yerine/= İLETİ/BİLDİRİ

( Bir devlet büyüğünün, bir sorumlunun, belirli bir nedenle ilgililere gönderdiği bildiri. | Yazı ya da sözle verilen, gönderilen bilgi. | Yazı ya da sözle anlatılması amaçlanan duygu ya da düşünce. )

- MEŞAKKAT[Ar.] değil/yerine/= ZAHMET, SIKINTI, GÜÇLÜK, ZORLUK

( ZAHMET, SIKINTI, GÜÇLÜK, ZORLUK )

- BİLFARZ/MİSAL/MESELÂ[Ar.]/ÖRNEĞİN/YANİ ile/değil/yerine SÖZGELİMİ/SÖZGELİŞİ

- MESELE değil/yerine/= SORUN

- MEŞGALE[Ar.] değil/yerine/= UĞRAŞI/İŞUĞRAŞ

( İŞ, İŞ GÜÇ, UĞRAŞILAN İŞ )

- MESNED/SİZ[Ar.] yerine DAYANAK/SIZ

- MESÛL(İYET)[Ar.] yerine SORUMLU/LUK

- METAZORİ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ZORLA

- METİN[Ar. < METN]/TEKST/TEXT/TEKSTİL[İng./Fr. < TEXTILE] değil/yerine/= ÖRÜT | DOKUMACILIK DOKUMA

- METODİK/METOTLU değil/yerine/= YÖNTEMLİ

- USÛL/METOD/OLOJİ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= YÖNTEMBİLİM

- METOT(/D)//METHOD[İng.] değil/yerine/= YÖNTEM

- MEVKUT[Ar.]/PERİYODİK[Fr., İng.] değil/yerine/= DÖNEMSEL/SÜRELİ

- MEVZÛ[Ar.] değil/yerine/= KONU

- MEVZUBAHİS[Ar.] değil/yerine/= SÖZ KONUSU

- MİÂD[Ar. < VA'D çoğ. MEVÂİD] yerine SÜRECİNİ TAMAMLADI

- MİKTAR değil/yerine/= TUTAR

- MİLLET[Ar.] değil/yerine/= ULUS

- MİNVAL[Ar.] değil/yerine/= BİÇİM/YOL | BAĞLAM

- MİSAFİR/MİHMAN[Ar.] değil/yerine/= KONUK

- MİSAFİRPERVER değil/yerine/= KONUKSEVER

- MİSÂL[Ar.] değil/yerine/= ÖRNEK

( ÖRNEK | MASAL | RÜYÂ, DÜŞ | BENZER, ANDIRIR )

- MİSTİK değil/yerine/= GİZEMLİ

- MİZANPAJ[Fr.] değil/yerine/= SAYFA DÜZENİ

- MİZANSEN[Ar.] değil/yerine/= DÜZENTİ/KURGU

- MODEL[Fr.]/MOSTRA[İt.] değil/yerine/= ÖRNEK/KÖZ

( Örnek. | Bir özelliği olan nesne ya da kişi. | Bir sanatçıya poz veren kişi. | Biçim. | Örnekleri içinde toplayan dergi. | Tip. | Benzer. | Örnek alınmaya değer kişi ya da şey. | Manken. )

- MODERN[Fr./İng.] değil/yerine/= ÇAĞDAŞ/ÇAĞCIL

- MOLA[İt.] değil/yerine/= ARA

( Yorgunluğu gidermek için duraklama. | Koyverme. | Takımların, oyun arasında aldıkları birer dakikalık dinlenme süresi, ara. )

- MONTAJ[Fr.] değil/yerine/= KURGU

- MOTİVASYON[İng.] değil/yerine/= GÜDÜLE(N)ME

- MOTTO[İt.] değil/yerine/= ÖZDEYİŞ

- MUAYYEN[Ar.] değil/yerine/= BELİRLİ

( Belirli, tâyin edilmiş. | Kararlaştırılan. )

- MÜBÂLÂGA[Ar. < BÜLÛĞ] değil/yerine/= ABARTI

- MÜDÂFAA[Ar.]/DEFANS[İng. < DEFENCE] değil/yerine/= SAVUNMA/SAVUNU

- MÜDDET değil/yerine/= SÜRE

- MÜENNES[Ar.] değil/yerine/= DİŞİL

- MÜEYYİDE[Ar.] değil/yerine/= YAPTIRIM

- MUFASSAL[Ar.] değil/yerine/= AYRINTILI

- MÜFRET[Ar.] değil/yerine/= TEKİL

- MUHAFAZA[Ar.] değil/yerine/= KORUMA/KORUNUM/SAKLAMA

- MUHAKEME/MAHKEME değil/yerine/= YARGILAMA

- MÜHİM[Ar.] değil/yerine/= ÖNEMLİ

- MUHTASARAN[Ar.] değil/yerine/= KISACA

- MUHTEMEL["MUTEMEL" değil!][Ar.] değil/yerine/= OLASI

- MUHTEVÂ/LI / MUHTEVİYAT / MAZRUF[Ar.] yerine İÇERİK/Lİ

- MÜKÂFÂT[Ar.] değil/yerine/= ÖDÜL

- MÜLÂKAT[Ar. < LİKA] değil/yerine/= SÖYLEŞİ/GÖRÜŞME

- MÜLÂKAT[Ar.]/RÖPORTAJ[Fr. < REPORTAGE][ROPÖRTAJ değil!] değil/yerine/= SÖYLEŞİ/GÖRÜŞKÜ

- MUMAİLEYH[Ar.] değil/yerine/= ADI GEÇEN

- MÜMKÜN OLAMAZ değil/yerine/= OLANAKSIZ

- MÜMKÜN değil/yerine/= OLANAKLI

- MUNTAZAM[Ar.] değil/yerine/= DÜZGÜN/DÜZENLİ

- MÜRÂDİF[Ar. < REDF]/SİNONİM[Fr./İng. < SYNONYME] değil/yerine/= ANLAMDAŞ, EŞ ANLAMLI

- MÜRTESEM/İRTİSAM[Ar.]/PROJEKSİYON[Fr., İng.] değil/yerine/= İZDÜŞÜM

- MUSABAKA yerine YARIŞMA

- MÜSAHHİH[Ar.] ile DÜZELTİCİ/DÜZELTMEN

- MÜSAİT[Ar.]["MÜSAYİT" değil!] değil/yerine/= UYGUN

- MÜŞÂREKET[Ar.] değil/yerine/= İŞTEŞ

( RECIPROCAL )

- MÜSTEHCEN[< HÜCNET] değil/yerine/= AÇIK SAÇIK

- MÜŞTEREK[Ar.] değil/yerine/= BİRLİKTE, ORTAK/LAŞA

- MÜTEMMİM CÜZ[Arç] değil/yerine/= TAMAMLAYICI PARÇA

- MÜTEMMİM[Ar.] değil/yerine/= TÜMLEÇ

( COMPLEMENT )

( Tamamlayan, bütünleyen, bitiren. | [mat.] Bütünler. | Tümleç. )

- MUTENA[Ar.]/MÜMTAZ[Ar.]/GÜZİDE[Fars.]/ELİT[Fr./İng. < ELITE] değil/yerine/= ÖZENİLMİŞ | SEÇİLMİŞ, SEÇKİN, BEĞENİLMİŞ, ÖNEMLİ | AYRI/ÜSTÜN

- MÜTERÂDİF[< RİDF]/SİNONİM[İng.] değil/yerine/= EŞANLAMLI

( TERÂDÜF EDEN, BİRBİRİNİN ARDI SIRA GİDEN | YAZILIŞI AYRI, ANLAMI BİR OLAN, ANLAMDAŞ [İng., Fr. SYNONYME] )

- MÜTEVÂZI değil/yerine/= ALÇAKGÖNÜLLÜ/GÖNLÜ YERDE/KOTKU

- MUTLAK[Ar.] değil/yerine/= SALT/SALTIK

- MÜZMİN[Ar.]/CHRONIC[İng.]/KRONİK[Fr.] değil/yerine/= SÜREĞEN/SÜREGEN

( Ne kadar süreceği belirli olmaksızın sürüp giden. | Uzun zamandan beri süren. | Uzun zamandan beri süren, uzun süreli olan (hastalık). )

- NÂDİR değil/yerine/= AZ

- NAHİV[Ar.]/SENTAKS[Fr., İng.] değil/yerine/= SÖZ DİZİMİ

- NAHİV[Ar.] ile SÖZ DİZİMİ

( SÖZ DİZİMİ )

- NAMINA ile/değil/yerine ADINA

- NAMZET[Fars.] değil/yerine/= ADAY

- NARASYON/U değil/yerine/= ÖYKÜ/SÜ

- NAŞİ[Ar.] değil/yerine/= ÖTÜRÜ/DOLAYI

- NASİHAT değil/yerine/= ÖĞÜT

- NASİHAT ile TEMBİH[Ar. < TENBİH]

( Öğüt. İLE Uyarı, uyarma, uyarım. )

- TABİÎ[Ar.]/NATÜREL[İng. < NATURAL] değil/yerine/= DOĞAL

- NEGATİF değil/yerine/= EKSİ

- NEHİR[Ar.] değil/yerine/= IRMAK

- NEŞE[Ar. NEŞVE] değil/yerine/= SEVİNÇ

- NESİL[Ar.]/BATIN/JENERASYON[İng./Fr. < GENERATION] değil/yerine/= KUŞAK/GÖBEK

- NESİR değil/yerine/= DÜZYAZI

- NEŞİR[Ar.] değil/yerine/= YAYIM

- NEZLİNDE/NEZLİMDE / NEZNİNDE/NEZNİMDE" değil NEZDİNDE/NEZDİMDE

( Yanında, huzurunda, gözetiminde. )

- NİHÂÎ değil/yerine/= SONSAL

- NİSYÂN[Ar.] değil/yerine/= UNUTUŞ

- NİTROJEN[Fr.] değil/yerine/= AZOT(Az)

- NİZAM[Ar.] değil/yerine/= DÜZEN

- NO ADMITTANCE | GİRİLMEZ değil/yerine GİRİLMEZ (NO ADMITTANCE)

( Önce/üstte Türkçe'si, sonra/altında İngilizce'si. )

- NOKSAN değil/yerine/= EKSİK

- NOSYON[Fr./İng. < NOTION] değil/yerine/= KAVRAM

( Bir şey üzerindeki gerekli bilgi, kavram. )

- NOTA[İt.] ile NOTA[İt.]

( Bir müzik sesini belirtmeye yarayan im. İLE Bir ülkenin, başka bir ülkeye ya da elçisine yaptığı bildiri. )

- NÜFUS CÜZDANI değil NÜFUS KÂĞIDI/ÇOĞA/YURTTAŞ/VATANDAŞ KİMLİĞİ

- NÜKLEER değil/yerine ÇEKİRDEKSEL

- NUTUK/HİTÂBE/DİSKUR değil/yerine/= SÖYLEV/SÖYLERGE

( ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABI


      Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

      Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.

Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.

İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır.

Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraatini düşünmeyeceksin!

Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.

İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, tüm dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

Cebren ve hile ile aziz vatanın, tüm kaleleri zapt edilmiş, tüm tersanelerine girilmiş, tüm orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Tüm bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.

Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler.

Millet, fakr u zarûret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.



      Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen;
Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!



ATATÜRK

(Nutuk, 20 Ekim 1927)

)

- NÜVE değil/yerine/= ÇEKİRDEK

- OBJE[Fr./İng. < OBJECT] değil/yerine/= NESNE

- OBJEKTİF[Fr./İng.] değil/yerine/= MERCEK

( Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik araçlarda nesnelerden gelen ışınları alıp ekran üzerine aktaran mercek ya da mercek düzeni. | Nesnel[subjektif] karşıtı. )

- OBRİGADO[Lat.] ile OBRİGADA[Lat.]

( Teşekkür ederim. İLE Teşekkür ederim. )

( Brezilya'lı erkeklerin kullanımı. İLE Brezilya'lı kadınların kullanımı. )

- ÖMÜR[< ÖMR < UMÜR]/HAYAT[Ar.] değil/yerine/= YAŞAM

- ONLINE[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ

- ORAL değil/yerine SÖZEL

- ÖRF değil/yerine/= TÖRE/GELENEK

- ORGANİZATÖR değil/yerine/= DÜZENLEYİCİ

- ORGAN/UZUV değil/yerine/= ÖRGEN

- ORİJİN değil/yerine/= KÖKEN

- ORİJİNAL değil/yerine/= ÖZGÜN

- ORKİD değil/yerine/= PED

- ÖRTÜK = ZIMNİ = IMPLICIT[İng.] = IMPLICITE[Fr.] = IMPLIZITE[Alm.]

- OSMANLICA değil OSMANLI TÜRKÇESİ

- OTO-... değil/yerine/= ÖZ-...

- OTOBAN yerine OTOYOL

- OTOMATİKMAN/OTOMATİK OLARAK ile/ve DOĞRUDAN/DOĞAL OLARAK

- SULTA[Ar.] / OTORİTE/R[İng. < AUTHORITY/Fr. < AUTORITÉ] değil/yerine/= YETKE/Cİ | BASKI / YETKİLİ | UZMAN

- OVAL[Fr. < OVALE]/BEYZÎ[Ar.] değil/yerine/= SÖBE

( Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı. | Özellikle elips gibi iki bakışım ekseni olan kapalı eğrinin oluşturduğu biçim. )

- ÖZELLİKLE(BİLHASSA) ile TAM TERSİNE/AKSİNE(BİLAKİS)

- ÖZNE = FAİL, MEVZU = SUBJECT[İng.] = SUJET[Fr.] = SUBJEKT[Alm.] = SUBJECTUM[Lat.] = HYPOKEIMENON[Yun.] = SUJETO[İsp.]

- PABUÇ[Fars.] ile AYAKKABI

- PALYATİF[Fr.]/MUVAKKAT[Ar.] değil/yerine/= GEÇİCİ

- PANDÜL[Fr.]/RAKKAS[Ar.] değil/yerine/= SARKAÇ

- PANTALON[Fr.] değil PANTOLON[]

- PARKUR değil/yerine/= YARIŞ YOLU

( Bisiklet, atletizm gibi bazı yarış ve koşularda, yarışmaların yapıldığı yol. )

- PARTİKÜL[Fr.] değil/yerine/= PARÇACIK

- PASİF değil/yerine/= EDİLGEN

- PÂYİDAR/PÂY-DÂR[Fars.] değil/yerine/= KALIMLI/YERLEŞMİŞ

- PEDERŞAHİ[Fars.] değil/yerine/= ATAERKİL

( Soyda babayı esas alan ve ailede çocukları baba soyuna mal eden toplum düzeni. )

- PEKÂLÂ değil/yerine/= PEKİYİ

- PERSONEL yerine ÇALIŞAN

- PESİMİST/PESSIMIST[İng.]/BEDBİN[Fars.] değil/yerine/= KARAMSAR/KÖTÜMSER

- PİKNİK (YAPMAK) değil/yerine/= KIR'A GİTMEK

- PLASMAN değil/yerine/= YATIRIM

- PORTAL yerine EŞİK

- UMDE[Ar.]/PRENSİP[İng. < PRINCIPLE] değil/yerine/= İLKE

- PRENSİP/Lİ/PRINCIPLE[İng.] değil/yerine İLKE/Lİ

- PRES(S)[İng.] değil/yerine/= BASIN

- PREZENTASYON[İng. < PRESENTATION] yerine SUNUM

- PROBLEM/Lİ yerine SORUN/LU

- PRODÜKSİYON değil/yerine/= YAPIM

- PROLOG[Fr.] değil/yerine/= ÖNDEYİŞ

- PROMOSYON değil/yerine/= TANITIM

- PROSES/PROCESS[İng.] değil/yerine/= SÜREÇ

- PROTOTİP[Fr.] değil/yerine/= İLK ÖRNEK

- PROVİZYON değil/yerine/= KARŞILIK(/DENETİMİ)

- PUSULA[İt. < BUSSALO] değil/yerine/= YÖNDEÇ/YÖNEÇ/İLETECİK

- RAMPA[İt.] değil/yerine/= YOKUŞ

- REDAKTÖR değil/yerine/= DÜZELTMEN

- REFÂKAT değil/yerine/= EŞLİK ETME

- REFERANS değil/yerine/= BAŞVURU

- REFLEKS/REFLEX[İng.] değil/yerine/= TEPKE

( Dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan irade dışı sinir etkinliği, yansı. | Dıştan ya da içten gelen bir uyarım sonucunda organizmada tepkilere yol açan istemsiz sinir etkinliği. )

- REFLEKS ile YANSIMA

- REGL değil/yerine/= AYBAŞI

- RELAKS[İng. < RELAX] değil/yerine SAKİN/LİK, RAHAT/LAMA, GEVŞE/ME

- REPERTUAR[Fr.] değil/yerine/= SÖZ/EZGİLER DAĞARCIĞI

( Bir tiyatro kurulunun oynamak için seçip hazırlamış olduğu oyunların dizini. | Bir oyuncunun ezberlediği ve oynadığı rollerin dizini. | Bir müzik topluluğunun ya da sanatçının hazırlamış olduğu parçalar. )

- MÜŞTERİ[Ar.]/RESEPTÖR[Fr.] değil/yerine/= ALICI/(ALGILAYICI)/ALMAÇ

- REŞİT/RÜŞT[Ar.] değil/yerine/= ERGİN

( Kendini, kendine teslim ve emânet eden. )

- REVİZYON değil/yerine/= ONARIM

- REY değil/yerine/= OY

- REZERVE yerine AYRILMIŞTIR

- RİVÂYET[Ar.] değil/yerine/= SÖYLENTİ

- ROMANTİK değil/yerine/= ROMANSI

- ROTASYON[Fr./İng. < ROTATION] değil/yerine/= DÖNGÜ/DÜZENLİ DEĞİŞİM

- RUTİN[Fr./İng. < ROUTINE] değil/yerine/= SÜRENEK/SIRADAN/ALIŞILAGELMİŞ/ALIŞILAGELEN

- RÜYÂ değil/yerine/= DÜŞ

- S HARFİ:
"ES" değil SE

- SÂDE[Fars.]/SÂF[Ar.] değil/yerine/= ARI/YALIN

- ŞAHANE değil/yerine/= ÇOK GÜZEL, EŞSİZ, GÖRKEMLİ

- ŞAHESER[Ar.] değil/yerine/= BAŞYAPIT

- ŞAHSÎ[Ar.] değil/yerine/= KİŞİSEL

- SAİR[Ar.] değil/yerine/= BAŞKA, ÖTEKİ

- SAKÎM[Ar. < SAKAMET] değil/yerine/= BOZUK/YANLIŞ/EKSİK

( Hasta, hastalıklı. | Yanlış. | Rivâyeti doğru, sağlam olmayan hadîs. )

- SAMİMÎ(YET) değil/yerine/= İÇTEN/LİK

- ŞAMPİYON[Fr., İng. < CHAMPION] değil/yerine/= BÖKE

- SANKİ değil/yerine/= SÖZÜMONA

- ŞANS değil/yerine/= UĞUR/YOM

- ŞAPPADAK ile ŞARKADAK

( Apansız/ansızın. İLE Ani bir "şapırtı" sesi çıkararak. )

- SARF-I NAZAR[Ar.] değil/yerine/= SAYILMASA DA, VAZGEÇİLSE DE

- SATHÎ[Ar.] değil/yerine/= YÜZEYSEL/GELİŞİGÜZEL/ÜSTÜNKÖRÜ

- ŞÂYET[Fr.] değil/yerine/= EĞER

- SEFER değil/yerine/= KEZ

- ŞEFFAF[Ar.] ile SAYDAM

- SEFİR/SEFÂRET değil/yerine/= ELÇİ/LİK

- ŞEHİR değil/yerine/= İL

- ŞEKİL değil/yerine/= BİÇİM

- SEKTE[Ar.]/KRİZ[İng. < CRISIS] ile/||/<>/> BUNALIM/BUHRAN[Ar.]

( Tıpta. [kalp sektesi(nden ölmek/gitmek) /kalp krizi(nden ölmek/gitmek).] İLE/||/<>/> Toplumsal. [büyük buhran (1929)] )

- ŞELÂLE/SECCÂC[Ar. < SECC] değil/yerine/= ÇAĞLAYAN/ÇAĞLAR

- SELÂMET değil/yerine/= ESENLİK

( SÂLİMLİK, EMİNLİK, KORKU VE ENDİŞEDEN UZAK OLMA | SELÂMETE ÇIKMA, KURTULMA | İYİ SONUÇ | KURTULMA | TÜMCENİN DÜZGÜN VE DOĞRU OLMASI )

- SELFI(E) değil/yerine GÖRÇEK/ÖZÇEKİM/KENDİCE

- SELPAK değil/yerine/= KAĞIT MENDİL

- ŞEMA değil/yerine/= ÇİZEM/DİZELGE

- SEMANTİK[Fr., < SEMANTIQUE / İng. < SEMANTICS] değil/yerine/= ANLAMBİLİM/ANLAMSAL

- SEMÂVÎ[Ar.] değil/yerine GÖKÇÜL/GÖKSEL

- SEMBOL/İK[Fr., İng. SYMBOL < Yun.] değil/yerine/= SİMGESEL

- SEMBOLİZE EDEN değil/yerine SİMGELEYEN

- SEMBOLİZMA değil/yerine/= SİMGESELLİK

- SEMİYOLOJİ[Fr.]/SEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGEBİLİM/BELİRTİ BİLİMİ

( Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen tıp dalı. | Göstergebilim. )

( )

- SENE[Ar.] değil/yerine/= YIL

- SENSÖR değil/yerine/= ALICI/ALGILAYICI

- SE(/İ)NTAKS[İng. < SYNTAX]/NAHİV[Ar.] değil/yerine/= SÖZDİZİMİ/YAZAÇ(HARF) DİZİMİ

- SERBEST(İ) değil/yerine/= ÖZGÜR/LÜK

- SESLİ-SESSİZ değil/yerine/= ÜNLÜ-ÜNSÜZ

- SEYİRCİ[Ar.] yerine İZLEYİCİ, DİNLEYİCİ

- ŞİFAİ değil/yerine SÖZEL

- SIFAT-FİİL/PARTİSİP[Fr.] değil/yerine/= NİTEM EYLEM/ORTAÇ

( Tümleç alabilen, ad ve sıfat gibi kullanılan, eylem soylu sözcük. )

- SİGA/SAGA/SIYGA[Ar.] değil/yerine/= KİP

( Fiilin çekiminden oluşan türlü biçimlerden her biri. | Kalıba dökmek. )

- SİMGEBİLİM = SYMBOLICS[İng.] = SYMBOLIQUE[Fr.] = SYMBOLIK[Alm.]

- SİMULTANE ÇEVİRİ yerine ARDIL ÇEVİRİ

- ŞİRİN değil/yerine/= SEVİMLİ

- SİSMİK[Fr. < SEISMIC] değil/yerine/= SARSIM/DEPREMSEL

- SİSTEMATİK değil/yerine/= DİZGELİ

- ŞİVE[Fars.]/AKSAN[Fr./İng. < ACCENT] değil/yerine/= VURGU/ÖZÜN/AĞIZ

- ŞİVE[Fars.] değil/yerine/= AĞIZ

( Naz, eda. | Söyleyiş, yerli ya da yabancı konuşma tarzındaki söyleyiş özelliklerinin bıraktığı genel izlenim. )

- SİYÂH[Fars.] değil/yerine/= KARA

- SKİ[İng.] değil/yerine/= KAYAK

- SOFT[İng.] değil/yerine YUMUŞAK

- ŞÖHRET değil/yerine/= ÜN/SAN

- SÖRÇ(SEARCH) YAPMAK değil/yerine/= ARAMA YAPMAK

- SOSYOMETRİ değil/yerine/= UYUMÖLÇÜM

- SOTE"YE (YATMAK) değil "SOTA"YA (YATMAK)

( SOTE[Fr. < SAUTÉ]: Küçük küçük doğranmış sebzeleri yağda hafifçe kavrulduktan sonra su, domates, biber vb. katılarak yapılan bir tür yemek. İLE/DEĞİL SOTA[İt. < SOTTO]: Uygun, elverişli [yer]. )

- ŞOV[İng. < SHOW] değil/yerine/= GÖSTERİ

- SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ

( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )

- SÖZ = PHRASE[İng.] = EXPRESSION[Fr.] = ÄUßERUNG[Alm.] = ESPRESSIONE[İt.] = EXPRESIÓN[İsp.]

- SÖZCELEME ile/||/<> SÖZ UZATIMI ile/||/<> EĞRETİLEME ile/||/<> TOPLULUK ADI

( İki susku arasında yer alan söz zinciri parçasını -yani sözceyi- belirli bir bağlam ve durum içinde gerçekleştirme. İLE/||/<> Değişik gösterenler aracılığıyla aynı gösterileni aynı sözcede yineleme. İLE/||/<> Düz değişmeceye karşıt olarak, dizisel bağıntılar düzleminde ortak anlambirimcikler kapsadığından aralarında eşdeğerlik ilişkisi kurulan anlamlı öğelerden birini öbürü yerine ve karşılaştırma yapılmasının sağlayan sözcükleri kaldırarak kullanma sonucu oluşan değişmece. İLE/||/<> Birçok öğeden oluşmakla birlikte bütünlük gösteren, birlik sunan bir topluluğa verilen tekil ad. )

- AKRONİM[İng. < ACRONYM] ile SÖZCÜKLEŞTİRİLMİŞ KISALTMA/KISALTILMIŞ BAŞLIK/KISMA AD

( ACRONYM )

- SÖZLÜK = LÛGAT/KAMUS = DICTIONARY[İng.] = DICTIONNAIRE[Fr.] = WÖRTERBUCH[Alm.] = DIZIONARIO[İt.] = DICCIONARIO[İsp.]

- SPONTAN(İT)/E değil/yerine/= KENDİLİĞİNDEN/LİK

- START ALMAK/ALDIRMAK / VERMEK değil/yerine/= BAŞLAMAK/BAŞLATMAK

- STRÜKTÜRALİZM değil/yerine/= YAPISALCILIK

( Bilimin her dalında, "yapı"dan yola çıkarak, sonuçlara ulaşma yöntemi. | Dilin tümüyle bir yapı özelliği gösterdiğini, terimlerin bu ilişkileri belirlediğini ileri süren dilbilim öğretisi. )

- SUN'İ/SENTETİK değil/yerine/= YAPAY/YAPMACIK, BİREŞİMLİ

- SUNTURLU = YAMAN/ADAMAKILLI | GÖSTERİŞLİ/GÖRKEMLİ

- ŞÜPHE/ŞÜBHE[Ar.] değil/yerine/= KUŞKU

- SURAT[Ar.] değil/yerine/= YÜZ

- SURETA[Ar.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞE GÖRE, GÖRÜNÜŞTE | YALANDAN

- SÛRÎ/ŞEKLÎ[Ar.]/FORMEL[İng.] değil/yerine BİÇİMSEL

- ŞUUR[Ar.] değil/yerine/= BİLİNÇ/US

( ŞUUR[Ar.]: Çatlak, sızıntı. = Kendi varoluşunun, sorumluluğu ve denetimi. | Anlama, anlayış, duyum/hissetme. )

- TABİATIYLA değil/yerine/= DOĞAL OLARAK / KENDİLİĞİNDEN

- TABİÎ Kİ ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDEN

- TABÎÎ değil/yerine/= DOĞAL/OLAĞAN

- TA'BÎR CAİZSE değil/yerine/= DEYİM YERİNDEYSE/DEYİŞ UYGUNSA

- TAGAMGUM[< Ar. GAMGAMA] değil/yerine/= ANLAŞILMAZ SÖZ

- TAHKİK ile/ve/||/<> TETKİK

( Soruşturma. İLE/VE/||/<> İnceleme. | Araştırma. )

- TAHRİK[Ar.]/PROVOKASYON[Fr.] / PROVOCATION/PROVOKE[İng.]["PROVAKE" değil!] değil/yerine/= KIŞKIRTMA/KIŞKIRTI

( INCITEMENT / PROVOKE )

- TÂKAT değil/yerine/= GÜÇ

- TAKDİM-TEHİR[Ar.]/METATEZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= GÖÇÜŞME

( Bir sözcük ya da rakamlar içinde, birbirini izleyen iki sesbirimin/rakamın yer değiştirmesi. [Türkçe'de, daha çok, r ya da l ünsüzünün bulunduğu sözcüklerde, birinci hecenin başındaki ses, birbirinin yerine geçer. Kibrit > kirbit, çömlek > çölmek] )

- TAKRİBÎ/TAKRÎBEN değil/yerine/= YAKLAŞIK

- TALEP/TÂLİP değil/yerine/= İSTEK/İSTEYEN

- TÂLİ değil/yerine/= İKİNCİL

- TA'LÎM(< İLM) ile TEMRÎN

( Aklı eğitmek, öğrenme, öğretim. İLE Alıştırma, idman yaptırma, egzersiz. )

- TA'LÎMÎ[Ar.]/DİDAKTİK[Fr./İng.] değil/yerine/= ÖĞRETİCİ/ÖĞRETÇİ

- TALTİF[Ar. < LÛTF çoğ. TALTÎFÂT] değil/yerine/= ÖDÜLLENDİRME

( LÛTUFLAR, İHSANLAR)] ile ABCDEF ( GÖNÜL OKŞAMA, GÖNLÜ HOŞ ETME ] YUMUŞATMA,YUMUŞATACAK BİR İLÂÇ KULLANMA ] RÜTBE, NİŞAN, MAAŞ ARTIRIMI GİBİ ŞEYLERLE SEVİNDİRME )

- TANE TANE/CEV CEV[Fars.]

( CEV CEV )

- TAPON[Fr.] değil/yerine/= NİTELİKSİZ, ESKİ, ELDE KALMIŞ

- TARAFTÂR değil/yerine/= YANDAŞ

- TASDÎK değil/yerine/= ONAY

- TASNİ[Ar.] değil/yerine/= YAPINTI

( Gerçekle çeliştiğini, gerçekliğe uymadığını bile bile tasarlanan şey, hayal gücüyle yaratılmış olan şey. | Bilgi kuramında ve varlıkbilimde, gerçeğe uymayan, ancak belirli bir kuramsal ya da kılgılı amaç için kullanılması sakıncasız olan tasarım. )

- TASVİP/ONAMA ile/ve TASDİK/ONAY

- TATBÎK(AT) değil/yerine/= UYGULAMA

- TAV'AN VE KERHEN değil/yerine/= HEM İSTEYEREK, HEM DE İSTEMEYEREK

- TAVSİYE değil/yerine/= SALIK VERME

- TAZYİK[Ar.] değil/yerine/= BASINÇ

- TBT değil/yerine/= HGG

( "Throw Back Thursday" DEĞİL/YERİNE/= Hey Gidi Günler. )

- TECRÎD[< CERED] ile/değil TEDRÎC[< DURÛC]/KERTELEME

( Soyma, soyulma. | Ayırma, bir tarafta tutma. | Soyutlama. | Yalıtma. | Önce gönlünü gafletten, nefsini hevâdan, dilini boş sözden arındırıp dünyayı zihninden/kalbinden çıkararak Hakk'a yönelme. İLE/DEĞİL Derece derece, basamak basamak ilerle(t)me. )

- TECVİT/TECVİD[Ar.] değil/yerine/= SÖZCÜĞÜ, DÜZGÜN/UYGUN OKUMA

( Sözcüklerin söylenişinde, seslerin çıkaklarına, uzunluk ve kısalıklarına göre okunması. | Kur'ân-ı Kerîm'in, doğru okunmasını sağlayan bilim. | Bu bilim üzerine yazılmış kitap. )

- TEDBİR[Ar.] değil/yerine/= ÖNLEM

- TEFTİŞ[Ar.] değil/yerine/= DENETLEME

- TEKİT[Ar.] değil/yerine/= GÜÇLENDİRME, SAĞLAMLAŞTIRMA | ÜSTELEME

( Bir düşünce ya da istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek. | Sayrılık, hastalığın yeniden ortaya çıkması, nüks etmesi, depreşmesi. )

- TEKRAR/TEKRÎR[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= YİNELEME

( "Yineleme, istismar edilmiş çocuğun, dilsiz dilidir." - Judith L. HERMAN )

- TELÂFFUZ[Ar.] değil/yerine/= SÖYLEN(/Y)İŞ

- TELÂFÎ[Ar.] değil/yerine/= GİDERME

- TELA'SÜM[Ar.] değil/yerine/= KEKELEME

( Yanıt verilecek yerde veremeyip kekeleme. | Saçmasapan yanıt verme, kemküm etme. | Dil dolaşma. )

- TELEKOMÜNİKASYON değil/yerine/= UZİLETİŞİM

- TELEOLOJİ[İng.] değil/yerine/= EREKBİLİM

- TELEPATİ değil/yerine/= UZADUYUM

- TEMÎNÂT[Ar.] değil/yerine/= GÜVENCE

- TEMİN/TEDARİK[Ar.] değil/yerine/= SAĞLAMA/ELDE ETME

( Araştırıp bulma, sağlama, elde etme. | Hazırlık. )

- TENHA[Fars. :Yalnız.] değil/yerine/= ISSIZ/ÜCRA[< UCRA], KALABALIK OLMAYAN | YALNIZ, TEK

- TENTE[İt. < TENDA] değil/yerine/= GÖLGELİK

- TERCÜMAN[Ar.] değil/yerine/= DİLMAÇ/ÇEVİRMEN

- TERCÜME[Ar.] ETMEK değil/yerine/= ÇEVİRMEK

- TERCÜME-İ HAL[Ar.]/BİYOGRAFİ[Fr./İng.] ile/değil/yerine YAŞAM ÖYKÜSÜ

- TEREDDÜT/ŞÜPHE değil/yerine/= İKİRCİK/DURAKSAMA/VARGISIZLIK

- TERİM = TERM[İng.] = TERME[Fr.] = AUSDRUCK[Alm.] = TERM[Lat.]

- TEŞEKKÜR[Ar.]["TEŞEKKÜRLER" değil!]/MERSİ[Fr.] değil/yerine/= SAĞ OL! / ALKIŞ

- TESELLÎ[Ar.] değil/yerine/= AVUNÇ

- TEŞHİS[Ar.] değil/yerine/= TANI/TANIMLAMA

( Hastalığın ne olduğunu araştırıp ortaya koyma. Kim ve ne olduğunu anlama, tanıma, seçme. | Belirleme. | Kişileştirme. )

- TESİR[Ar.] değil/yerine/= ETKİ

- TESİSAT[Ar.] değil/yerine/= DÖŞEM

( Belirli bir işin sağlanmasına yardım eden araçların uygun yerlere döşenmesi ya da döşenen bu araçların tümü. )

- TESPİT değil/yerine/= SAPTAMA

( [not] DETERMINATION but/= DETECTION
DETECTION instead of DETERMINATION )

- TEŞVİK değil/yerine/= ÖZENDİRME

- TİRYÂKİ değil/yerine/= DÜŞKÜN

- TONMAYSTER değil/yerine/= SES UZMANI

- TOTAL" (OLARAK) değil TOPTAN/TOPLAM/TAM (OLARAK)

- ANANE/TRADİSYON değil/yerine/= GELENEK

- TRANSFER[İng., Fr.] değil/yerine/= AKTARIM, AKTARMA

- TRANSKRİPSİYON[Fr./İng. < TRANSCRIPTION] değil/yerine/= ÇEVİRİYAZI/KOPYALAMA

( آ) ا) > Ā, ā

أ) ا) > A,a / E,e / I,ı/ İ,i / U,u/ Ü,ü

ب > B,b

پ > P,p

ت > T,t

ث > Ŝ,ŝ

ج > C,c

چ > Ç,ç

ح > Ĥ,ĥ

خ > Ħ,ħ

د > D,d

ذ > Ź,ź

ر > R,r

ز > Z,z

ژ > J,j

س > S,s

ش > Ş,ş

ص > Ś,ś

ض > Ż,ż / Đ,đ

ط > Ş,ş

ظ > Ž,ž

ع > Ǿ

غ > Ġ,ġ

ف > F,f

ق > Ķ,ķ

ك > K,k

ل > L,l

م > M,m

ن > N,n

و > V,v / Ū,ū / Ü,ü / O,o / Ö,ö

ه > H,h / a / e

لا > La / lā

ى > Y,y / I, ı / Ī,Ī

' > ǿ )

( â > Uzun a

é > Kapalı e

ē > Uzun e

π > Patlayıcı, tonlu, art damak ünsüzü

« > Sızıcı, tonsuz, art damak ünsüzü

h > Hırıltılı, sızıcı, sedasız ön damak ünsüzü

ȋ > Uzun i

ḳ > Patlayıcı, tonsuz, art damak ünsüzü

ñ > Nazal n

ō > Uzun o

û > Uzun u )

- TRANSLİTERASYON[Fr./İng. < TRANSLITERATION] değil/yerine/= HARF ÇEVİRİSİ

( Yabancı yazıların, okunuşları dikkate alınmadan harf harf aktarılması. )

- TREKKING yerine YÜRÜYÜŞ/DAĞ YÜRÜYÜŞÜ

- TROTUVAR değil/yerine/= KALDIRIM

- TUMTURAK/LI[Fars.] ile/ve/değil/yerine (BİRAZCIK) UZUN / GÖSTERİŞ/Lİ

( Gösteriş, debdebe. | Gerekli olmadığı hâlde kulağa hoş gelen, gösterişli sözcükler kullanma. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE ... )

- TÜRK DİLİ KOLLARINDA:
YAZI DİLLERİ ile/ve/<> KONUŞMA DİLLERİ

( 1. OĞUZ GRUBU: Gagauzca, Türkçe [Türkiye Türkçe'si, Kıbrıs'taki de içinde olmak üzere], Azerbaycan Türkçe'si, Türkmence.

2. KARLUK GRUBU: Özbekçe, Uygurca

3. KIPÇAK GRUBU: Kırım Tatarcası, Tatarca (Kazan ya da Tataristan Tatarcası), Başkortça, Karaçay-Balkarca, Kumukça, Nogayca, Kazakça, Karakalpakça, Kırgızca, Karayca [Litvanya Karayları'nın yazı dili]

4. ALTAY GRUBU: Altayca, Tuvaca (Tubaca), Hakasça

5. SAHA GRUBU: Sahaca [Yakutça]

6. BULGAR GRUBU: Çuvaşça

ile/ve/<>

1. İRAN'DA: Halaçça [eski Hun Türkçe'sinin devamı), Kaşgayca, Horasanca, Güney Oğuzca [çok sayıda, irili ufaklı, Türk konuşma dilleri]

2. ÇİN'DE: Salarca [Karluk-Oğuz karışımı -Kansu bölgesi], Sarı-Uygurca[Şaro-yugurca "Eski Uygurca'nın devamı" - Kansu bölgesi], Füyü-Kırgızca [Heilungjiyan, Mançurya bölgesi - Eski Kırgızca'nın devamı, bugünkü Kırgızca'dan ayrı!]

3. RUSYA'DA: Dolganca [artık, Sahaca/Yakutça yazı dili kullanılıyor], [XIX. yy. sonlarında, Alman asıllı Rus Türkoloğu Vilhelm Raddloff, Çarlık Rusya'sının, geniş Sibirya bölgesinde, 20 kadar birbirinden ayrı Türk konuşma dillerini belirlemiş, onların konuşma dilinden metinler yayımlamıştı. Ancak, bu dillerin çoğu son 60 yıl içinde yitip gitti, en son 1998'de Rusya'da yayımlanan bir araştırmada, bunların bir bölümünün hâlâ konuşulduğu belirtilmiştir.] )

( )

- TÜRKOLOJİ değil/yerine/= TÜRKBİLİM

- ULTRA değil/yerine/= AŞIRI

- ULTRAVİYOLE[Fr.]/MÂVERÂ-İ BENEFŞEVÎ[Ar.] değil/yerine/= MORÖTESİ

( Dalga boyu, mor renkli ışığınkinden daha kısa olan, gözle görülemeyen, mor ışının ötesinde yer alan, yapay olarak da elde edilip tıpta kullanılan bir ışınım.[4000 - 200 A° arasında] )

- ULVÎ değil/yerine/= YÜCE

- UMUM(Î) değil/yerine/= GENEL

- UNSUR[Ar.] değil/yerine/= ÖĞE

- ÜSLÛP değil/yerine/= SÖYLEYİŞ/BİÇEM

- ÜST-DİL = METALANGUAGE[İng.] = MÉTALANGUE[Fr.] = METASPRACHE[Alm.]

- VABESTE[Fars.] değil/yerine/= BAĞLI

- VANTUZ[Fr. < VENTOUSE] değil/yerine/= ÇEKMEN

( Türlü hayvanlarda, asalaklarda, yer değiştirmeye, kendini bir yere bağlamaya ya da yutmaya yarayan örgen. | Şişe çekmekte kullanılan araç. )

- VARYASYON//VARIATION[İng.] yerine ÇEŞİTLE(N)ME, DEĞİŞİK

- VASIF[Ar. çoğ. EVSAF] değil/yerine/= NİTELİK

- VÂSITA[Ar.] değil/yerine/= ARAÇ/TAŞIT

- VATANDAŞ değil/ile/ve/yerine/<>/= YURTTAŞ

- VATANSEVER(/PERVER) değil/yerine/= YURTSEVER

- VAZİYET değil/yerine/= DURUM

- ... VAZİYETTE[Ar.] yerine ... DURUMDA

- VECHE yerine AÇI

- VECİZE/KELÂM-I KİBAR/AFORİZMA değil/yerine/= ÖZDEYİŞ

- VEHLETEN[Ar.] değil/yerine/= ANSIZIN

- VELEV[Ar.] değil/yerine/= İSTER, İSTERSE, OLSA DA, KALDI Kİ, DİYELİM Kİ, HATTA

- VELHÂSIL[Ar.] değil/yerine/= KISACASI

- VERBAL/NON-VERBAL değil/yerine/= SÖZEL/SÖZEL OLMAYAN

- VESAİT[Ar.] değil/yerine/= ARAÇ

- VİBRATÖR değil/yerine/= TİTREŞTİRİCİ

- VİCDAN[Ar. < VCD]["VİJDAN" değil!] değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ

- VİRA[İt.] değil/yerine/= DURMADAN/ARALIKSIZ

- VİRAJ[Fr. < VIRAGE] değil/yerine/= DÖNEMEÇ

- VOLTAJ[Fr.] değil/yerine/= GERİLİM

- VÜCUT[Ar.] değil/yerine/= GÖVDE

- X / x yerine KS / ks

- ...'YA NİSPETEN ile/ve/||/<> ...'YA SAYGIDAN/HÜRMETEN

- ÖZDEŞ KÜME/YABANCI TOPLULUĞU/SÖMÜRGE/GÖÇMEN/KOLONİ/COLONY ile TOPLULUK/NÜFUS/POPÜLASYON

( Aynı türden organizmaların bir arada yaşadığı topluluk. İLE Aynı türden organizmaların belirli bir alanda yaşadığı ve ürediği topluluk. )

- YÂHUT değil/yerine/= YA DA

- YALITMA/YALITIK/İZOLE[Fr., İng. ISOLE < Lat.] ile YOK ETME, GİDERME/İZALE[Ar.]

- YEGÂNE değil/yerine/= BİRİCİK/TEK

- YEKNESAK[Ar.]/BİTEVİYE[Ar.]/MUTTARİT[Ar.]/MONOTON[Fr. < Yun.] değil/yerine/= TEKDÜZE DÜZENLİ

- YETERSİZ BAKİYE değil/yerine/= YETERSİZ TUTAR

- YEVM[Ar. çoğ. EYYÂM]/RÛZ[Fars.] değil/yerine/= GÜN

- YÜKLEM = MAHMUL = PREDICATE[İng.] = PRÉDICAT[Fr.] = PRÄDIKAT[Alm.] = PRAEDICATUM[Lat.] = KATEGOREMA[Yun.]

- YURO/EURO yerine "AVRO"

- ZAHMET değil/yerine/= GÜÇLÜK

- ZAMİR[Ar.] değil/yerine/= ADIL

- ZAMK[Ar. < ŞAMG] değil/yerine/= TUTKAL/YAPIŞTIRICI

- ZAN değil/yerine/= SANI

- ZARİ ZARİ[Fars.] değil/yerine/= HÜNGÜR HÜNGÜR/İNLEYEREK (AĞLAMAK)

- ZÂT[Ar.]-EN[Fars.][<>/||/>< SIFAT-EN] değil/yerine/=/: ÖZCE, ÖZ OLARAK, ÖZÜ İTİBARİYLE["doğrusu" değil!]
[<>/||/>< SIFATEN: görünüşçe, görünüş olarak, görünüşü itibariyle]

( NOUMENON vs./||/<>/>< PHENOMENON )

( I vs./||/<>/>< ME )

- ZÂYİ/ZİYAN[Ar., Fars.] değil/yerine/= YİTİK/KAYIP/ZARAR

- ZEKÂ[Ar.] değil/yerine/= ANLAK

- ZERÂFET değil ZARÂFET(KİYÂSE/T: Akıllıca davranış, akıllılık.)

- ZERZEVÂT/SEBZEVÂT[Fars.] değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ

- ZİKIYMET[Ar.] değil/yerine/= DEĞERLİ

- ZİNHAR[Fars.] değil/yerine/= SAKIN

- ZIPÇIKTI değil/yerine/= TÜREDİ

- ZİRA[Fars.] değil/yerine/= ÇÜNKÜ

- ZİRÂAT değil/yerine/= TARIM

- ZİRVE[Ar.]/ŞÂHİKA değil/yerine/= DORUK

- ZIT değil/yerine/= KARŞIT

- ZORUNLU/LUK / ZARÛRÎ ile/değil/yerine/=/< KAÇINILMAZ/LIK