Türkçe'si Varken... FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(39/57)
- p.r.n.[Lat. < PRO RE NATA] değil/yerine/= ARA SIRA, BAZEN
- P.C./POST CİBUM, AFTER MEALS[İng.] değil/yerine/= YEMEKTEN SONRA
- P.O./PER OS, ORAL[İng.] değil/yerine/= AĞIZDAN
- P2P/PEER TO PEER[İng.] değil/yerine/= UCTAN UCA
- PABUÇ[Fars.] ile AYAKKABI
- PACE :/yerine HIZ, TEMPO
- PACEMAKER[İng.] değil/yerine/= KALP PİLİ
- PACING[İng.] değil/yerine/= UYARI OLUŞTURMA (KALP PİLINDE)
- PACK :/yerine PAKET, TOPLAMAK
- PACKAGE :/yerine PAKET
- PACS/PICTURE ARCHIVING AND COMMUNICATION SYSTEMS[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜ SAKLAMA/ARŞİVLEME VE İLETİŞİM DÜZENLERİ
- PADİŞAH değil/yerine/= ERKLİHAN
- PAGE :/yerine SAYFA
- PAIN :/yerine AĞRI
- PAINFUL :/yerine ACI VERİCİ
- PAINT :/yerine BOYAMAK
- PAINTER :/yerine RESSAM
- PAINTING :/yerine TABLO, RESİM
- PAIR :/yerine ÇİFT, İKİLİ
- PAK[Fars.] değil/yerine/= TEMİZ
- PAKET[Fr. < PAQUET] ile AMBALAJ[Fr. < EMBALLAGE]
( İçinde bir ya da birçok nesne bulunan, kâğıda sarılarak ya da kutuya konularak bağlanmış, elde taşınacak büyüklükte nesne. | Kâğıda sarılarak ya da bir kutuya konularak satışa hazır duruma getirilmiş, belirli bir miktarda olan yiyecek, ilaç vb. | Dolu toplu taşıma aracı. İLE Nesneleri sarmaya yarayan mukavva, kâğıt, tahta, plastik vb. malzeme. )
- PAKİMETRİ/PACHYMETRY[İng.] değil/yerine/= KALINLIK ÖLÇÜM (KORNEA)
- PAKT[Fr.] değil/yerine/= ANTLAŞMA
- PALARGA değil/yerine/= YAN
- PALE :/yerine SOLGUN
- PALEOGRAF değil/yerine/= ESKİYAZIBİLİCİ
- PALEOGRAFİ değil/yerine/= ESKİYAZIBİLİ
- PALEOGRAFİK değil/yerine/= ESKİYAZISAL
- PALESTINIAN :/yerine FİLİSTİNLİ
- PALM :/yerine AVUÇ İÇİ, PALMİYE
- PALPABIL/PALPABLE[İng.] değil/yerine/= ELE GELİR
- PALPASYON/PALPATION[İng.] değil/yerine/= ELLE INCELEME/YOKLAMA
- PALPİTASYON/PALPITATION[İng.] değil/yerine/= ÇARPINTI
- PALSİ/PALSY[İng.] değil/yerine/= FELÇ
- PALYASYON/PALLIATION[İng.] değil/yerine/= HAFİFLETME, | AZALTMA
- PALYATİF/PALLIATIVE[İng.] değil/yerine/= RAHATLATICI
- PALYATİF TEDAVİ/PALLIATIVE TREATMENT[İng.] değil/yerine/= RAHATLATICI SAĞALTIM
- PALYATİF[Fr.]/MUVAKKAT[Ar.] değil/yerine/= GEÇİCİ
- PALYATİF/MUVAKKAT değil/yerine/= GEÇİCİ
- PAN :/yerine TAVA, PANİK
- PANDÜL[Fr.]/RAKKAS[Ar.] değil/yerine/= SARKAÇ
- PANEL :/yerine PANEL
- PANORAMA değil/yerine/= GENGÖRÜNÜ
- PANORAMİK değil/yerine/= GENGÖRÜNÜL
- PANSUMAN[Fr. < PANSEMENT] değil/yerine/= YARA BAKIMI/TEMİZLİĞİ
- PANSUMAN/DRESSING[İng.] değil/yerine/= YARA BAKIMI
- PANT :/yerine PANTOLON
- PANTALON[Fr.] değil PANTOLON[]
- PAPER :/yerine KAĞIT
- PARA = MONEY[İng.] = ARGENT[Fr.] = GELD[Alm.] = DENARO[İt.] = DINARO[İsp.]
- PARA- ile PERİ- ile KO/CO-
( Yan, yanında. İLE Çevresinde, yakınında. İLE Birlikte, eşlik eden. )
- PARADOKS[Fr. < Yun.] ile/ve ŞAŞKINLIK/HAYRET[Ar.]/APORIA[Yun.]/THAUMAZEIN[Yun. < THAUMA: Mucize.]
( Kökleşmiş kanışlara aykırı olarak ileri sürülen düşünce. İLE/VE ... )
- PARADOKSAL/PARADOXICAL[İng.] değil/yerine/= ÇELİŞKİLİ
- PARAGRAFİ/PARAGRAPHY[İng.] değil/yerine/= YAZILI ANLATIM GÜÇLÜĞÜ
- PARAKRİN/PARACRINE[İng.] değil/yerine/= YEREL HORMON
- PARALALİ/PARALALIA[İng.] değil/yerine/= HARF SÖYLEYİŞ GÜÇLÜĞÜ
- PARALEL değil/yerine/= ENLEM/ENLEMLİ
- PARALİTİK/PARALYTIC[İng.] değil/yerine/= FELÇLİ
- PARALİZİ/PARALYSIS[İng.] değil/yerine/= FELÇ
- PARALOJİ/PARALOGIA[İng.] değil/yerine/= YANLIŞ AKIL YÜRÜTME
- PARAMEDİKAL/PARAMEDICAL[İng.] değil/yerine/= TIPLA BAĞLANTILI
- PARAMEDİYAN/PARAMEDIAN[İng.] değil/yerine/= ORTAYA YAKIN
- PARAMNEZİ/PARAMNESIA[İng.] değil/yerine/= BELLEK YANILSAMASI
- PARANKİM/PARENCHYMA[İng.] değil/yerine/= ÖZEK DOKU
- PARANOYA/PARANOIA[İng.] değil/yerine/= AKIL DIŞI SAPLANTI
- PARANOYA/K[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ÖTEKUŞKU/CU / ÖTEKUŞKUSAL
- PARANTEZ[İng.]/MUTARIZA[Ar.] değil/yerine/= AYRAÇ
- PARAPET[İt.] ile/= KÜPEŞTE[Yun.] ile/= KORKULUK
( Gemi küpeştesi[Yun.]. | Korkuluk. | Pencere önlerindeki dar çıkıntı. İLE/= Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm. | Duvarların üzerine, balkon ya da pencerelerin içine çimento ve mozaik karışımı ile yapılan dolgu set. )
- PARAPRAKSİ/PARAPRAXIA[İng.] değil/yerine/= DİL-DEVİNIM SÜRÇMESİ
- PARAPSİKOLOG değil/yerine/= ÖTEUSBİLİMCİ
- PARAPSİKOLOJİ/PARAPSYCHOLOGY[İng.] değil/yerine/= FİZİK ÖTESİ "BİLGİSİ"
- PARAPSİKOLOJİK değil/yerine/= ÖTEUSBİLİMSEL
- PARASENTEZ/PARACENTESIS[İng.] değil/yerine/= KARIN ZARI SIVI ALIMI
- PARAŞÜT değil/yerine/= DÜŞÜRTEÇ
- PARAVAN/A[Fr. < PARAVENT]/SEPERATÖR[İng. < SEPERATOR] değil/yerine/= AYRAÇ
( Menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda bazı bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır çerçeveli perde. | Adından, yetkisinden, gücünden kendisine belirli etmeden yararlanılan [kişi ya da kuruluş]. )
- PARAZİT[Fr. < Yun.] değil/yerine/= (")ASALAK(")
( Asalak. | Radyo yayınına karışan yabancı ses. | Başkalarının sırtından geçinen kişi. )
- PARENT :/yerine EBEVEYN
- PARENTERAL NÜTRİSYON/PARENTERAL NUTRITION[İng.] değil/yerine/= SINDIRİM YOLU DIŞI BESLENME
- PARENTERAL[İng.] değil/yerine/= SINDIRİM YOLU DIŞI
- PAREZİ/PARESIS[İng.] değil/yerine/= HAFİF FELÇ
- PARİDİYE[Ar.]/PARIDÉES[Fr.] değil/yerine/= BAŞTANKARAGİLLER
( ... cum TERMINALIA CITRINA )
- PARITE/PARITY[İng.] değil/yerine/= DOĞUM SAYISI
- PARK :/yerine PARK
- PARKING :/yerine PARK YERİ
- PARKUR değil/yerine/= YARIŞ YOLU
( Bisiklet, atletizm gibi bazı yarış ve koşularda, yarışmaların yapıldığı yol. )
- PARLAK ile/||/<> ARJANTE[Fr.]
( ... İLE/||/<> Gümüş gibi parlak. )
- PARMAK ile KISA PARMAKLILIK/BRAKİDAKTİLİ
- PARMAK ile/||/<> ÖRÜMCEK PARMAK/ARAKNODAKTİLİ
- PAROKSİSMAL/PAROXYSMAL[İng.] değil/yerine/= NÖBETLEMELİ
- PART TAYM/PART TIME değil/yerine/= YARIM GÜN
- PART TİME[İng.] değil/yerine/= YARI ZAMANLI
- PART-TIME[İng.] değil/yerine/= YARI ZAMANLI
- part vic.[Lat. < PARTIBUS VICIBUS] değil/yerine/= BÖLÜNMÜŞ DOZLARLA
- PART :/yerine PARÇA, BÖLÜM
- PARTICIPANT :/yerine KATILIMCI
- PARTICIPATE :/yerine KATILMAK
- PARTICIPATION :/yerine KATILIM
- PARTICULAR :/yerine BELİRLİ
- PARTICULARLY :/yerine ÖZELLİKLE
- PARTİKÜL/PARTICLE[İng.] değil/yerine/= PARÇACIK
- PARTİKÜL[Fr.] değil/yerine/= PARÇACIK
- PARTİSYON değil/yerine/= BÖLME, BÖLÜM
- PARTLY :/yerine KISMEN
- PARTNER :/yerine ORTAK, PARTNER
- PARTNERSHIP :/yerine ORTAKLIK
- PARTY :/yerine PARTİ
- PASAJ[Fr.] ile/değil/yerine ÇARŞI
( İçinde dükkânlar bulunan, üzeri kapalı ya da açık, aynı zamanda yol olarak kullanılan ve geçiş yapılan çarşı. | Bir yazıdan, bir yapıttan alınan bölüm, parça. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )
- PASAJ/PASSAGE[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞ | GEÇİT
- PASİF-AGRESİF/PASSIVE-AGGRESSIVE[İng.] değil/yerine/= EDİLGEN-SALDIRGAN
- PASİF/PASSIVE[İng.] değil/yerine/= EDİLGEN
- PASİF değil/yerine/= ÇEKİNİK
- PASİF değil/yerine/= EDİLGEN
- PASİF değil/yerine/= EDİLGEN/EDİLGİN
- PASİFİKASYON değil/yerine/= ETKİSİZLEŞTİRME
- PASİFİZE ETMEK değil/yerine/= ETKİSİZLEŞTİRMEK
- PASS :/yerine GEÇMEK, PAS
- PASSAGE :/yerine GEÇİT
- PASSENGER :/yerine YOLCU
- PASSION :/yerine TUTKU
- PAST :/yerine GEÇMİŞ
- PASTORAL[Fr.] değil/yerine/= ÇOBANLAMA/KIRSAL
- PATCH :/yerine YAMA
- PATCH[İng.] değil/yerine/= YAMALIK
- PATCHPLASTY[İng.] değil/yerine/= YAMALAMA
- PATCHWORK[İng.] değil/yerine/= KIRK YAMA / YAMA İŞİ
- PATENS/PATENCY[İng.] değil/yerine/= AÇIK KALMA
- PATENT[İng.] değil/yerine/= AÇIK | BULUŞ BELGESİ
- PATERN ANALİZ/PATTERN ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ ÇÖZÜMLEME
- PATERN[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ | KALIP
- PATERNAL[İng.] değil/yerine/= BABADAN/ATADAN
- PATH :/yerine YOL
- PATIENT :/yerine HASTA, SABIRLI
- PATİKA[Slavca/Bulgarca] değil/yerine/= İZLEK/İZYOLU/KEÇİ YOLU/YOLAK/ÇIĞIR[dvnlgtturk]
- PATOGENEZ/PATHOGENESIS[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK GELİŞİM SÜRECİ
- PATOGNOMİK/PATHOGNOMONIC[İng.] değil/yerine/= TANI KOYDURUCU
- PATOJEN/PATHOGEN[İng.] değil/yerine/= SAYRILAYICI, HASTALIK YAPICI
- PATOJENİK/PATHOGENIC[İng.] değil/yerine/= YOZLATAN, SAYRILAYAN
- PATOLOJİ/PATHOLOGY[İng.]/MARAZÎ[Ar.] değil/yerine/= SAYRILIK BİLİMİ
- PATOLOJİK/PATHOLOGIC[İng.]/MARAZÎ değil/yerine/= SAYRILIKBİLİMSEL/SAYRILIKLI/SAYRILIKLA İLGILİ
- PATRON değil/yerine/= İŞVEREN
- PATRONAJ[Fr. < PATRONAGE] ile/ve/değil/yerine/<> YARDIM | YÖNETİM, GÖZETİM
( Cezaevinden serbest bırakılan suçlunun, toplum yaşantısına yeniden uyabilmesini sağlamak amacıyla yapılan yardım çalışması. )
- PATTERN MINING[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ MADENCİLİĞİ
- PATTERN :/yerine DESEN, KALIP
- PAUSE :/yerine DURAKLATMAK, MOLA
- PAY :/yerine ÖDEMEK, PAY
- PAYDOS[Yun.] değil/yerine SON/ARA
( İşi ya da çalışmayı, (geçici olarak) bırakma. DEĞİL/YERİNE ... )
- PÂYİDAR/PÂY-DÂR[Fars.] değil/yerine/= KALIMLI/YERLEŞMİŞ
- PAYİTAHT[Fars.] değil/yerine/= BAŞKENT
- PAYMENT :/yerine ÖDEME
- PAYPLAN[İng. < PIPELINE] değil/yerine/= BORUYOLU
- PAZIBENT[Fars.] değil/yerine/= KUŞAK/KOLÇAK
( Belirli bir amaçla, kola geçirilen, enli kuşak, kolçak. )
- PBFT/PRACTICAL BYZANTINE FAULT TOLERANCE[İng.] değil/yerine/= UYGULAYIMSAL BİZANS HATA TOLERANSI
- p.c.[Lat. < POST CIBUM] değil/yerine/= YEMEKLERDEN SONRA
- PC/POST CİBUM[İng.] değil/yerine/= YEMEKTEN SONRA
- PC :/yerine KİŞİSEL BİLGİSAYAR
- PC ile NOTEBOOK(DİZÜSTÜ/LAPTOP)
- PCI/PERCUTANEOUS CORONARY INTERVENTION[İng.] değil/yerine/= DERİDEN KORONER ATARDAMAR GİRİŞİMİ, PERKÜTAN KORONER GİRİŞİM
- PCO&SUP2;/PARTIAL CARBON DIOXIDE PRESSURE[İng.] değil/yerine/= PARSİYEL KARBONDİOKSİT BASINCI
- PCR/POLYMERASE CHAIN REACTION POLIMERAZ[İng.] değil/yerine/= ZINCIR TEPKİMESİ
- PDA/PERSONAL DATA ASSISTANT | PATENT DUCTUS ARTERIOSUS[İng.] değil/yerine/= KİŞİSEL VERİ YARDIMCISI | PATENT DUKTUS ARTERİYOZUS, DUKTUS ARTERİYOZUS AÇIKLIĞI
- PDÖ/PROBLEM-BASED TEACHING[İng.] değil/yerine/= SORUNA DAYALI ÖĞRETIM
- PE/PULMONARY EMBOLISM PULMONER[İng.] değil/yerine/= EMBOLİ, AKCİĞER DAMAR TIKANIMI
- PEACE :/yerine BARIŞ
- PEAK :/yerine ZİRVE
- PEDAGOG değil/yerine/= EĞİTİMBİLİMCİ/EĞİTİMCİ
- PEDAGOJİ/K değil/yerine/= EĞİTİMBİLİM/SEL
- PEDAL değil/yerine/= AYAKÇA
- PEDAL[İt.] değil/yerine/= AYAKLIK
( Bir makinede/araçta, ayak yardımıyla dönmeyi ya da devinimi sağlayan düzen. )
- PEDERŞAHİ[Fars.] değil/yerine/= ATAERKİL
( Soyda babayı esas alan ve ailede çocukları baba soyuna mal eden toplum düzeni. )
- PEDİKÜL/PEDICLE[İng.] değil/yerine/= AYAK, AYAKÇIK | SAP
- PEDİYATRİ/PEDİATRICS[İng.] değil/yerine/= ÇOCUK SAĞLIĞI VE SAYRILIKLARI BİLİMİ
- PEDİYATRİK/PEDİATRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOCUKLA İLGILİ
- PED-/-PEDE/PEDİ-/PEDO-/PAED-/PAEDO- ile/||/<> HEBE-
( Çocuk. İLE/||/<> Ergenlik, ergenlik çağında. )
- PEDÜNKÜL/PEDINCLE[İng.] değil/yerine/= SAP
- PEELING[İng.] değil/yerine/= DERİ SOYMA
- PEER :/yerine AKRAN
- PEFMETRE/PEAK FLOW METER[İng.] değil/yerine/= TEPE AKIM HIZIÖLÇER
- PEG/PERKÜTAN ENDOSKOPİK GASTROSTOMİ/ PERCUTANEOUS ENDOSCOPIC GASTROSTOMY[İng.] değil/yerine/= DERİDEN İÇ GÖREÇLEMEYLE MİDE AĞIZLAŞTIRMASI
- PEHLİVAN[Fars.] değil/yerine/= GÜREŞÇİ
- PEJORATİF[Fr.] değil/yerine/= YERMELİ
- PEKÂLÂ değil/yerine/= PEKİYİ
- PEKİN = EMİNL = CERTAIN[İng., Fr.] = GEWIß[Alm.] = CERTUS[Lat.]
- PEKİNLİK = EMİNLİK = CERTAINTY[İng.] = CERTITUDE[Fr.] = GEWIßHEIT[Alm.] = CERTITUDINEM[Lat.]
- PELESENK[Ar.] ile/değil PERSENK[Fars.]
( Türlü bitkilerden çıkarılan, kokulu bir reçine. | Pelesenkağacından elde edilen değerli kereste. İLE/DEĞİL Konuşurken, gereksiz yinelenen söz. )
- PENALTY :/yerine CEZA
- PENCERE[Fars.] değil/yerine/= BAKANAK
- PENCERE değil/yerine/= ODAGÖZ
- PENDANT[İng.] değil/yerine/= ASKI
- PENEPLEN değil/yerine/= YONTUKDÜZ
- PENETRAN/PENETRANT[İng.] değil/yerine/= DELICİ | İÇEGEÇEN
- PENETRAN YARALANMA/PENETRATING İNJURY[İng.] değil/yerine/= DELICİ YARALANMA
- PENETRANS/PENETRANCE[İng.] değil/yerine/= İÇE GEÇİŞ, İÇE İŞLEME
- PENETRASYON/PENETRATION[İng.] değil/yerine/= DELME | İÇE GEÇME
- PENOPLEN[Fr.] değil/yerine/= YONTUKDÜZ
( Erozyon etkisiyle oluşmuş, yumuşak, engebeli yeryüzü parçası, yalama yazı. )
- PENS[Fr.] değil/yerine/= KISKAÇ/MAŞA[Fars. < MAŞE: Tetik.]
( Çeşitli biçim ve büyüklükte, maşa ya da kıskaç. | Giysilerde, kimi yerinden içeri doğru daraltılarak dikilmiş bölüm. )
- PENUMBRA[İng.] değil/yerine/= YARI GÖLGELEME
- PEOPLE :/yerine İNSANLAR
- PEPPER :/yerine BİBER
- PEPT- ile/||/<> -PEPSİA
( Sindirim. İLE/||/<> Özel bir sindirim tipi ile ilgili. )
- PEPTİK/PEPTIC[İng.] değil/yerine/= SINDIRİMSEL
- PER (OS) ORAL[İng.] değil/yerine/= AĞIZDAN
- PER :/yerine BAŞINA, HER
- PERAKUT/PERACUTE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI IVEGEN
- PERCEIVE :/yerine ALGILAMAK
- PERCENTAGE :/yerine YÜZDE ORANI
- PERCEPTION :/yerine ALGI
- PERDE değil/yerine/= GERGİ/GERELTİ
- PERDE[Fars.]/STOR[Fr. < Lat.] değil/yerine/= ÖRTÜ
( Ağaç, kumaş vb.nden yapılmış, bir kanal içinde hareket ederek açılıp kapanan perde. )
(1996'dan beri)