
Türkçe'si Varken... FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 13.836 başlık/FaRk ile birlikte,
13.836 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
- NİZÂMÎ değil/yerine/= DÜZENCİL/KURALCIL
- NİZÂSIZ VE FÂSILASIZ değil/yerine/= ÇEKİŞMESİZ VE ARASIZ
- NK/NATURAL KİLLER CELLS[İng.] değil/yerine/= DOĞAL ÖLDÜRÜCÜ GÖZELER
- NLP/NATUREL LANGUAGE PROCESS[İng.] değil/yerine/= DOĞAL DİL İŞLEME
- NMES/NÖROMÜSKÜLER ELEKTRİKSEL STIMÜLASYON NEUROMUSCULAR ELECTRICAL STIMULATION[İng.] değil/yerine/= SİNİRKAS ELEKTRİKSEL UYARIMI
- NMR/NUCLEAR MAGNETIC RESONANCE[İng.] değil/yerine/= NÜKLEER MANYETİK REZONANS
- NMR/NUCLEAR MAGNETIC RESONANCE[İng.] değil/yerine/= NÜKLEER MANYETİK REZONANS
- NO ADMITTANCE | GİRİLMEZ değil/yerine GİRİLMEZ (NO ADMITTANCE)
( Önce/üstte Türkçe'si, sonra/altında İngilizce'si. )
- no.[Lat. < NUMERO] değil/yerine/= SAYI, ADET
- NO :/yerine HAYIR
- NÖBET[Ar.] değil/yerine/= KEŞİK
- NOBODY :/yerine HİÇ KİMSE
- noct. maneq.[Lat. < NOCTE MANEQUE] değil/yerine/= GECE VE SABAH
- noct.[Lat. < NOCTE] değil/yerine/= GECELEYİN, GECE VAKTİ
- NOD/NODE[İng.] değil/yerine/= DÜĞÜM
- NOD :/yerine BAŞINI SALLAMAK
- NODÜL/NODULE[İng.] değil/yerine/= DÜĞÜMCÜK
- NOEZİS/NOESIS[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNME
- NOISE :/yerine GÜRÜLTÜ
- NOKSAN değil/yerine/= EKSİK
- NOKTA değil/yerine/= DIĞ, DURA, | YER
- NOKTA[Ar. < NUKTA] değil/yerine/= DURA, İMYER
- NOKTA-İ NAZAR değil/yerine/= GÖRÜŞ/BAKIŞ AÇISI
- NOKTÜRNAL/NOCTURNAL[İng.] değil/yerine/= GECEYE İLİŞKIN
- NOMENKLATÜR/NOMENCLATURE[İng.] değil/yerine/= TERİMLENDİRME
- NOMINA/ANATOMICA NOMINA ANATOMICA[İng.] değil/yerine/= ANATOMİ TERİMLERİ
- NOMINATION :/yerine ADAY GÖSTERME
- NON-REM UYKU/NON-REM SLEEP[İng.] değil/yerine/= REM DIŞI UYKU
- non rep./non repetat.[Lat. < NON REPETATUR] değil/yerine/= YİNELENMESİN, TEKRAR EDİLMESİN
- NON- ile DİS-
( ... olmayan, ... dışı. İLE Bozuk, kötü, güç. )
- NONE :/yerine HİÇBİRİ
- NONETHELESS :/yerine YİNE DE
- NONİNVAZİV MONİTÖRİZASYON /GİRİŞİMSEL OLMAYAN MONİTÖRİZASYON/NONİNVASIVE MONİTORING[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN İZLEME
- NONİNVAZİV/NONİNVASIVE[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN
- NONİNVAZİV VENTILASYON/NONİNVASIVE VENTILATION[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN SOLUTMA
- NONKOMÜNİKAN/NONCOMMUNICATING[İng.] değil/yerine/= BAĞLANTISIZ
- NONSPESIFIK/NONSPECİFIC[İng.] değil/yerine/= ÖZGÜL OLMAYAN
- NONVERBAL İLETİŞİM/NONVERBAL COMMUNICATION[İng.] değil/yerine/= SÖZSÜZ İLETİŞİM
- NONWOVEN[İng.] değil/yerine/= DOKUNMAMIŞ
- NOR :/yerine NE DE
- NÖRAL/NEURAL[İng.] değil/yerine/= SİNİRSEL
- NORM[İng.]/NORME[Fr.] değil/yerine/= DÜZE/DÜZGÜ
- NORM/E[İng./Fr. < Lat.] değil/yerine/= DÜZE/DÜZGÜ
( Kural olarak benimsenmiş, yerleşmiş ilke ya da yasaya uygun durum. )
- NORM/AL değil/yerine/= DÜZGÜ/L
- NORMAL :/yerine NORMAL
- NORMALLY :/yerine NORMALDE
- NORMATİF değil/yerine/= DÜZGÜSEL
( Bir kural değerini, gücünü taşıyan. )
- NORMATİF değil/yerine/= DÜZGÜSEL
- NORMOAKTİF/NORMOACTIVE[İng.] değil/yerine/= OLAĞAN ETKINLİKTE
- NORMOSELÜLER/NORMOCELLULAR[İng.] değil/yerine/= OLAĞAN GÖZELİ
- NORMOTANSİF/NORMOTENSIVE[İng.] değil/yerine/= NORMAL KAN BASINCI (İLİŞKİLİ)
- NORMOTONİK/NORMOTONIC[İng.] değil/yerine/= OLAĞAN DERİŞİMLİ | OLAĞAN GERGILİ
- NÖROENDOKRİNOLOJİ değil/yerine/= SİNİRİÇSALGIBİLİM
- NÖROGENEZ/NEUROGENESIS[İng.] değil/yerine/= SİNİR GÖZE GELİŞİMİ
- NÖROGERİBİLDİRİM/NEUROFEEDBACK[İng.] değil/yerine/= SİNİR GERİBİLDİRİMİ
- NÖROJENİK/NEUROGENIC[İng.] değil/yerine/= SİNİR KAYNAKLI
- NÖROKONDÜKSİYON/NEURAL CONDUCTION[İng.] değil/yerine/= SİNİR İLETİ
- NÖROLOJİK değil/yerine/= SİNİRSEL
- NÖRONAL/NEURONAL[İng.] değil/yerine/= SİNİR GÖZESEL
- NÖROPATİ/NEUROPATHY[İng.] değil/yerine/= SİNİR SAYRILIĞI
- NÖROPLASTISITE/NEUROPLASTICITY[İng.] değil/yerine/= BEYİN UYARLANMASI
- NÖROPRAKSİ/NEUROPRAXIA[İng.] değil/yerine/= GEÇİCİ SİNİR İLETİ KESİNTISİ
- NÖROTRANSMİSYON/NEUROTRANSMİSSION[İng.] değil/yerine/= AŞIRTMALI SİNİR İLETİ
- NÖROTRANSMİTER/NEUROTRANSMİTTER[İng.] değil/yerine/= KİMYASAL SİNİR ULAĞI
- NORTH :/yerine KUZEY
- NORTHERN :/yerine KUZEYLİ
- NOSE :/yerine BURUN
- NOSİSEPTÖR/NOCICEPTOR[İng.] değil/yerine/= AĞRI ALMACI
- NOSQL/NOT ONLY STRUCTURED QUERY LANGUAGE[İng.] değil/yerine/= YAPILANDIRILMAMIŞ SORGU DİLİ
- NOSTALJİ değil/yerine/= GÜNDEDÜN
- NOSTALJİ[NOST: Eve dönüş. | ALGIA: Özlem/hasret.] değil/yerine/= YURTSAMA
( Sıla/memleket özlemi. Vatan özleminin hastalık haline gelişi. )
- NOSYON[Fr./İng. < NOTION] değil/yerine/= KAVRAM
( Bir şey üzerindeki gerekli bilgi, kavram. )
- NOT :/yerine DEĞİL
- NOT = NOTE[İng.] = SCOLIE[Fr.] = ANMERKUNG[Alm.] = SCHOLIUM[Lat.]
- NOTA değil/yerine/= KÜYGE, KÜĞGE, YÜĞGE
- NOTA[İt.] ile NOTA[İt.]
( Bir müzik sesini belirtmeye yarayan im. İLE Bir ülkenin, başka bir ülkeye ya da elçisine yaptığı bildiri. )
- NOTE :/yerine NOT, NOT ALMAK
- NOTER/LİK değil/yerine/= ONAYCI/ONAYMAN/ONAYTAY
- NOTHING :/yerine HİÇBİR ŞEY
- NOTICE :/yerine FARK ETMEK
- NOTION :/yerine KAVRAM
- NÖTR/NEUTER[İng.] değil/yerine/= ETKİSİZ | YÜKSÜZ | YANSIZ
- NÖTRAL[Fr./İng.] ile YANSIZ
( NEUTRAL )
- NÖTRALİZASYON[İng. < NEUTRALIZATION] değil/yerine/= ETKİSİZLEŞTİRME/YANSIZLAŞTIRMA
- NÖTRALİZASYON/NEUTRALIZATION[İng.] değil/yerine/= YÜKSÜZLEŞTİRME | ETKİSİZLEŞTİRME
- NOUS[Yun.] değil/yerine/= EVRENİN DÜZENLEYİCİ İLKESİ
- NOVEL :/yerine ROMAN, YENİ
- NOW :/yerine ŞİMDİ
- NOWHERE :/yerine HİÇBİR YERDE
- NOZOKOMİYAL/NOSOCOMIAL[İng.] değil/yerine/= HASTANE KAYNAKLI
- NOZOLOJİ/NOSOLOGY[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK SINIFLANDIRMA BİLİMİ
- n.p.o.[Lat. < NULLA PER OS] değil/yerine/= AĞIZDAN HİÇBİR ŞEY ALINMAYACAK
- NUCLEAR :/yerine NÜKLEER
- NÜFUS CÜZDANI değil NÜFUS KÂĞIDI/ÇOĞA/YURTTAŞ/VATANDAŞ KİMLİĞİ
- NÜFUS[Ar.]/POPÜLASYON[İng./Fr. < POPULATION] değil/yerine/= ÇOĞA | TOPLULUK
- NÜFÛS[Ar. < NEFS] ile NÜFÛZ/İÇEGEÇİ[Ar.]
( Canlar. | Kişiler. İLE İçe geçme/işleme. | Sözü geçme/dinlenme. )
- NÜFÛZ ETMEK değil/yerine/= İÇEGEÇMEK/İÇİNE İŞLEMEK
- NÜFUZ/LU değil/yerine/= SÖZÜGEÇİ/SÖZGEÇİRİCİLİK / SÖZÜGEÇER
- NÜKLEER değil/yerine ÇEKİRDEKSEL
- NÜKLEİK ASIT/NUCLEİC ACİD[İng.] değil/yerine/= ÇEKİRDEK ASIDİ
- NÜKLEOL/NUCLEOL[İng.] değil/yerine/= ÇEKİRDEKÇİK
- NÜKLEOPLAZMA değil/yerine/= ÇEKİRDEK SIVISI
- NÜKLEOTİT/NUCLEOTİDE[İng.] değil/yerine/= ÇEKİRDEK YAPI TAŞI
- NÜKLEUS/NÜVE/NUCLEUS[İng.] değil/yerine/= ÇEKİRDEK
- NÜKS/RECURRENCE[İng.] değil/yerine/= YINELENME
- NÜKUL değil/yerine/= CAYIM
- NUMARA değil/yerine/= SAYIT
- NÜMAYİŞ değil/yerine/= GÖSTERİ
- NÜMÂYİŞ[Fars.] değil/yerine/= GÖSTERİŞ
- NUMBER :/yerine SAYI
- NUMEN değil/yerine/= ÖZİÇ
- NÜMERASYON değil/yerine/= SAYILAMA
- NUMEROUS :/yerine ÇOK SAYIDA
- NÜMÜLER/NUMMULAR[İng.] değil/yerine/= PARA BÜYÜKLÜĞÜNDE VE BİÇİMINDE
- NUMUNE/SAMPLE[İng.] değil/yerine/= ÖRNEK
- NUMUNE/EMSAL değil/yerine/= ÖRNEK
- NÜMUNE[Fars.]/MOSTRALIK[İt.] değil/yerine/= GÖSTERMELİK
( Göstermelik. | Kötü ya da yersiz davranışlarıyla göze batan kişi. )
- NUR/ZİYÂ[Ar.] değil/yerine/= IŞIK/AYDINLIK
- NURSE :/yerine HEMŞİRE
- NUT :/yerine KURUYEMİŞ, FINDIK
- NÜTASYON/NUTATION değil/yerine/= ÜĞRÜM, DÖNDERGEÇ, BAŞ SALLAMALARI
( Yer'in dönme ekseninin, yaptığı koni devinimi boyunca dalgalanması. )
- NÜTRİSYON/NUTRITION[İng.] değil/yerine/= BESLENME
- NUTUK/HİTÂBE/DİSKUR değil/yerine/= SÖYLEV/SÖYLERGE
( ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABI
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet
muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.
Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.
İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraatini düşünmeyeceksin!
Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, tüm dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın, tüm kaleleri zapt edilmiş, tüm tersanelerine girilmiş, tüm orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Tüm bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler.
Millet, fakr u zarûret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen;
Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!
ATATÜRK
(Nutuk, 20 Ekim 1927)
)
- NÜVE değil/yerine/= ÇEKİRDEK
- NÜVE değil/yerine/= NENÖZ
- NYHA/NEW YORK HEART ASSOCİATION[İng.] değil/yerine/= NEW YORK KALP DERNEĞİ
- O-EMRAM/OUTPATIENT ELECTRONIC MEDICAL RECORD ADOPTION MODEL[İng.] değil/yerine/= AYAKTAN HASTA ELEKTRONİK TIBBİ KAYIT BENIMSEME MODELİ
- O SEBEPTEN yerine O NEDENLE
- O.D./OCULUS DEXTER[İng.] değil/yerine/= SAĞ GÖZE
- O.S./OCULUS SİNISTER[İng.] değil/yerine/= SOL GÖZE
- OAA/EVENT TREE ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= OLAY AĞACI ÇÖZÜMLEMESİ
- obduc.[Lat. < OBDUCE, OBDUCATUR] değil/yerine/= SÜRÜLSÜN
- ÖBEK = GROUP[İng.] = GROUPE[Fr.] = GRUPPE[Alm.] = GRUPO[İsp.]
- OBELİSK[Fr.] değil/yerine/= DİKİLİTAŞ
- OBEZ/OBESE[İng.] değil/yerine/= ŞİŞMAN
- OBEZİTE/OBESITY[İng.] değil/yerine/= ŞİŞMANLIK
- OBJE[Fr./İng. < OBJECT] değil/yerine/= NESNE
- OBJECT :/yerine NESNE
- OBJECTİVE SENSUALİSM değil/yerine/= NESNEL DUYUMCULUK
- OBJECTIVE :/yerine AMAÇ, NESNEL
- OBJEKTİF["OBJEKTİV" değil!]/OBJECTIVE[İng.] değil/yerine/= NESNEL | MERCEK DÜZENEĞİ
- OBJEKTİF[Fr./İng.] değil/yerine/= MERCEK
( Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik araçlarda nesnelerden gelen ışınları alıp ekran üzerine aktaran mercek ya da mercek düzeni. | Nesnel[subjektif] karşıtı. )
- OBJEKTİF değil/yerine/= NESNEL
- OBJEKTİVİST değil/yerine/= NESNELCİ
- OBJEKTİVİZM değil/yerine/= NESNELCİLİK
- OBLIGATION :/yerine YÜKÜMLÜLÜK
- OBLITERASYON/OBLITERATION[İng.] değil/yerine/= TAM KAPANMA
- OBLITERE/OBLITERATED[İng.] değil/yerine/= KAPANMIŞ
- OBO/OPEN BIOLOGICAL AND BIOMEDICAL ONTOLOGY[İng.] değil/yerine/= AÇIK BİYOLOJİK VE BİYOMEDİKAL ONTOLOJİ
- OBRİGADO[Lat.] ile OBRİGADA[Lat.]
( Teşekkür ederim. İLE Teşekkür ederim. )
( Brezilya'lı erkeklerin kullanımı. İLE Brezilya'lı kadınların kullanımı. )
- OBSERVATION :/yerine GÖZLEM
- OBSERVE :/yerine GÖZLEMLEMEK
- OBSERVER BİAS değil/yerine/= GÖZLEMCİ YANLILIĞI
- OBSERVER :/yerine GÖZLEMCİ
- OBSESİF-KOMPÜLSİF BOZUKLUK/OBSESSIVE-COMPULSIVE DISORDER[İng.] değil/yerine/= TAKINTI-ZORLANTI BOZUKLUĞU
- OBSESİF değil/yerine/= TAKINTILI
- OBSESYON/OBSESSION[İng.] değil/yerine/= TAKINTI
- ZULMET-İ CEHL-İ İLTİZAM[Ar.]/OBSKÜRANTİZM[İng. < OBSCURANTISM] değil/yerine/= BİLMESİNLERCİLİK
- OBSKÜRANTİZM değil/yerine/= KARARTMACILIK
- OBTAIN :/yerine ELDE ETMEK
- ÖBÜR/ÖTEKİ DİLLER ile/ve/<>/değil/yerine TÜRKÇE
( [not] OTHER LANGUAGES vs./and/<>/but TURKISH )
- ÖBÜR DÜNYA BİLGİSİ = İLM-ÜL-AHİRET = ESCHATOLOGY[İng.] = ESCHATOLOGIE[Fr., Alm.] = ESCHATON:SON LOGOS[Yun.]
- OBVIOUS :/yerine AÇIK, BARİZ
- OBVIOUSLY :/yerine AÇIKÇA
- OBZERVASYON/OBSERVATION[İng.] değil/yerine/= GÖZLEM
- OCCASION :/yerine FIRSAT, VESİLE
- OCCASIONALLY :/yerine ARA SIRA
- OCCUPATION :/yerine MESLEK, İŞGAL
- OCCUPATIONAL DISEASE[İng.] değil/yerine/= MESLEK HASTALIĞI
- OCCUPY :/yerine İŞGAL ETMEK
- OCCUR :/yerine MEYDANA GELMEK
- OCEAN :/yerine OKYANUS
- OCT/OKT/OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ OPTIC COHERENCE TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖRME EŞEVRELİ KESITÇEKİM
- ODD :/yerine TUHAF
- OR/ODDS RATIO[İng.] değil/yerine/= GÖRELİ ORAN
- ODDS :/yerine OLASILIK, İHTİMAL
- ÖDEM/EDEMA[İng.] değil/yerine/= ŞİŞLİK
- ÖDEV = VAZİFE = DUTY[İng.] = DEVOIR[Fr.] = PFLICHT[Alm.] = DEON, KATHETON[Yun.] = OFFICIUM[Lat.] = DEBER[İsp.]
- ODİTORYUM/AUDİTORIUM[İng.] değil/yerine/= TOPLANTI SALONU
- ODON-/ODONT-/ODONTİA- ile/||/<> GİNGİV-/GİNGİVO- ile/||/<> ULE-/ULO- ile/||/<> CEMENTO-
( Diş, dişli. Diş biçiminde, diş tedavisi, dişin durumu. İLE/||/<> Diş etleri ile ilgili. İLE/||/<> Diş etleri ile ilgili, skarla ilgili. İLE/||/<> Diş sementumu ile ilgili. )
- ODSS/ORGANIZATIONAL DECİSION SUPPORT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖRGÜTSEL KARAR DESTEK DÜZENİ
- ODYOGRAM/AUDIOGRAM[İng.] değil/yerine/= İŞİTME ÇİZGESİ
- ODYOVİZÜEL değil/yerine/= GÖRSELİŞİTSEL
- OF ŞOR[İng. < OFF SHORE] değil/yerine/= KIYI BANKACILIĞI
- OF :/yerine -İN, -IN
- OFF-PUMP CERRAHİ/OFF-PUMP SURGERY[İng.] değil/yerine/= ATAN KALPTE CERRAHİ
- OFF :/yerine KAPALI, DIŞINDA
- OFFAL/SAKATAT değil/yerine/= DÜŞÜT
- OFFENSE :/yerine SUÇ, SALDIRI
- OFFENSIVE :/yerine SALDIRGAN
- OFFER :/yerine TEKLİF ETMEK
- OFFICE :/yerine OFİS
- OFFICER :/yerine MEMUR, SUBAY
- OFFICIAL :/yerine RESMİ
- OFİS değil/yerine/= İŞLİK, İŞ YERİ, YAZIHANE
- OFİS[İNG. < OFFICE] değil/yerine/= YAZIHANE
- ÖFKE = ANGER[İng.] = COLËRE[Fr.] = ZORN[Alm.] = ira[Lat.]
- ÖFKE ile HIŞIM/HIŞM[Fars.]
( Öfkeyi sükûnetle, kötülüğü iyilikle, cimriliği cömertlikle ve yalanı gerçekle yenin. )
( Öfkeyi/gadabı tatmin etmek, hayvanlıktır. )
( Ancak öfkesini/hışmını yenen, yiğittir. )
( GAYZ, GAZAB ile TEECCÜM )
( ÂRÛDE: Öfkeli, kızgın, hırslı., RÎS ile HIŞIM )
( ANGER )
( IRA cum ... )
- ÖFORİ/EUPHORIA[İng.] değil/yerine/= COŞU
- OFTALMİK/OPHTHALMIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ (İLİŞKİLİ)
- OFTALMOLOG değil/yerine/= GÖZBİLİMCİ
- OFTALMOLOJİ/K değil/yerine/= GÖZBİLİM/SEL
- OFTALMOSKOP/OPHTALMOSCOPE[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ GÖRECİ
- OFTEN :/yerine SIK SIK
- OĞ ile OĞURÇAK ile OĞURDAK ile OĞRAK ile OĞUR
( An. İLE/VE/||/<>/> Salise. İLE/VE/||/<>/> Saniye. İLE/VE/||/<>/> Dakika. İLE/VE/||/<>/> Saat. )
- ÖĞE = UNSUR = ELEMENT[İng., Alm.] = ÉLÉMENT[Fr.] = ELEMENTUM[Lat.] = ELEMENTO[İsp.]
- ÖĞRETİ = DOCTRINE[İng., Fr.] = LEHRE[Alm.] = DOCTRINA < DOCERE:ÖĞRETMEK[Lat.] = DOCTRINA[İsp.]
- ÖĞRETİM BİLGİSİ = FENN-İ TALİM-Ü TEDRİS = DIDACTICS[İng.] = DIDACTIQUE[Fr.] = DIDAKTIK[Alm.] = DIDACTICA[Lat.] = DIDASKEIN[Yun.] = DIDÁCTICO/CA[İsp.]
- OGTT/ORAL GLİKOZ TOLERANS TESTİ ORAL GLUCOSE TOLERANCE TEST[İng.] değil/yerine/= ŞEKER YÜKLEME TESTİ
- OH :/yerine OH
- OHCA/OUT OF HOSPITAL CARDİAC ARREST[İng.] değil/yerine/= HASTAHANE DIŞI KALP DURMASI
- OIL :/yerine YAĞ, PETROL
- OJE[Fr. < ONGLÉ] değil/yerine/= TIRNAK PARLATICISI
- OK :/yerine TAMAM
- ÖKARYOT/EUKARYOTE[İng.] değil/yerine/= ÇEKİRDEKLİ
- ÖKARYOT değil/yerine/= GERÇEK ÇEKİRDEKLİ
- OKAY :/yerine TAMAM
- OKDS/ORGANIZATIONAL DECİSION SUPPORT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖRGÜTSEL KARAR DESTEK DÜZENİ
- ÖKE = DÂHİ = GENIUS[İng.] = GÉNIE[Fr.] = GENIE[Alm.] = GENIUS < GIGNO:YARATIYORUM[Lat.] = GENIO[İsp.]
- ÖKELİK = DÂHİLİK = GENIALITÉ[Fr.] = GENIALITÄT[Alm.]
- OKLÜDER/OCCLUDER[İng.] değil/yerine/= YAPAY TIKAÇ
- OKLÜZİV/OCCLUSIVE[İng.] değil/yerine/= TIKAYICI
- OKLÜZYON/OCCLUSION[İng.] değil/yerine/= TIKANMA
- OKSALİK[Fr.] değil/yerine/= KUZUKULAĞI ASİDİ
( Kuzukulağı gibi çoğu bitkide rastlanılan, özellikle temizleme maddesi olarak kullanılan, keskin, zehirli asit anlamında kullanılır. [HOCO-COOH] )
- OKSİDAN/OXIDANT[İng.] değil/yerine/= OKSİTLEYİCİ
- OKSİDASYON/OKSİTLE(N)ME/OXIDATION[İng.] değil/yerine/= YÜKSELTGE(N)ME
- OKSİDATİF/OXIDATIVE[İng.] değil/yerine/= OKSITLEYEN
- OKSİJENATÖR/OXYGENATOR[İng.] değil/yerine/= OKSİJENLENDİRICİ
- OKSİJENİZASYON/OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= OKSİJENLENME
- OKSİMETRİ/OXIMETRY[İng.] değil/yerine/= OKSİJEN ÖLÇÜMÜ
- OKSİT değil/yerine/= YÜKSELTİK
- OKSİYÜR değil/yerine/= SİVRİKUYRUK
( 3-12 mm. uzunluğunda, insanın, özellikle çocukların bağırsaklarında yaşayan, küçük bir solucan. )
- OKÜLER değil/yerine/= GÖZLEÇ
- OKYANUS/UMMAN[Ar.] değil/yerine/= ANADENİZ
- OKYANUS/FELEK/MUHÎT[< HAVT] değil/yerine/= ÇEVRE
( Herşeyi kuşatan. )
- OLANAK = İMKÂN = POSSIBILITY[İng.] = POSSIBILITÉ[Fr.] = MÖGLICHKEIT[Alm.] = POSSIBILITAS, POTENTIA[Lat.] = POSIBILIDAD[İsp.]
( İMKÂN: Mekân yaratmak. )
- OLAP/ON-LINE ANALYTICAL PROCESSING[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ ÇÖZÜMLEYİCİ İŞLEME
- OLASILIK = İHTİMALİYET = PROBABILITY[İng.] = PROBABILITÉ[Fr.] = WAHRSCHEINLICHKEIT[Alm.] = PROBABILITAS[Lat.] = PROBABILIDAD[İsp.]
- ÖLÇÜ = MEASURE[İng.] = MESURE[Fr.] = MAß[Alm.] = MISURA[İt.] = MEDIDA[İsp.]
- ÖLÇÜT = MISDAK, MİYAR, KISTAS = CRITERION[İng.] = CRITÉRIUM, CRITÈRE[Fr.] = KRITERIUM[Alm.] = KRITERION < KRINEIN:AYIRMA, YARGILAMA[Yun.] = CRITERIO[İsp.]
- OLD :/yerine YAŞLI, ESKİ
- ÖLDÜRME ile !KIYA/!CİNAYET[Ar.]
( )
- OLGU = VAKIA = FACT[İng.] = FAIT[Fr.] = FAKTUM[Alm.] = FACTUM[Lat.] = HECHO[İsp.]
- OLGUSALLIK = REALITY[İng.] = RÉALITÉ[Fr.] = REALITÄT[Alm.] = REALITATIS[Lat.]
- OLİGARŞİ[Fr. < Yun. OLIGOS: Az. | ARKHEIN: Buyurmak.] değil/yerine/= TAKIMERKİ
( Siyasal erkin, birkaç kişilik bir kümenin elinde bulunduğu yönetim. Aristokrasinin, daralmış biçimi. )
- OLMASI GEREKEN ile/ve ÖZVERİ/TÂVİZ[Ar.]
( NECESSITY TO BE vs./and SELF-SACRIFICE )
- OLTP/ON-LINE TRANSACTION PROCESSING[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ KAYIT İŞLEME
- ÖLÜM ile/ve GÖMÜT/SİN OBRUĞU/MEZAR/MAKBER/E / MERKAD/MERKAT/METFEN[Ar.], GÛR[Fars.], MAŞATLIK[Yahudi mezarlığı], DARÎH/ZARÎH[Ar.]/NEKROPOL[Yun.]
( Ölüler kokmasın diye, derin çukurlara gömülür. Ölçünün olmadığı dönemlerde bu çukurların derinliğini "mezarı kazanın beline kadar" diyerek ölçüye vurmuşlardır. Bu, "bele kadar" ölçüsü, eril gövdeler içindir. Dişil gövdeler daha yağlı olduklarından, onların mezarlarını, "mezarı kazanın göğsüne kadar" diyerek tarif etmişlerdir. )
( Yakının ölümünü kabul aşamaları: Reddediş > Öfke > Uyum > Üzüntü > Kabul )
- OLUMLU = MÜSPET, VÜCUBİ = POSITIVE[İng.] = POSITIF[Fr.] = POSITIV[Alm.] = POSITIVO[İsp.]
- OLUMLU ile/ve/||/<>/> OYLUMLU/HACİMLİ
itibarı ile 13.836 başlık/FaRk ile birlikte,
13.836 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(37/57)
Kılavuz Giriş İstatistikleri
0
Bugünkü Girişler
0
Bu Hafta
0
Bu Ay
6
Toplam Girişler