Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(150/183)


- SOMETHING :/yerine BİR ŞEY


- SOMETIMES :/yerine BAZEN


- SOMEWHAT :/yerine BİRAZ, BİR NEBZE


- SOMEWHERE :/yerine BİR YERDE


- SOMNAMBULİZM/SOMNAMBULISM[İng.] değil/yerine/= UYURGEZERLİK


- SOMNOGRAFİ/SOMNOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= UYKU ÇİZGELEMESİ


- SOMNOLANS/SOMNOLENCE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI UYKU EĞİLIMİ


- SOMSU ile/ve/||/<> HIŞTAMAZ

( Toplumsal olmayan kişi, asosyal. İLE/VE/||/<> Konuşmayı pek sevmeyen, çok konuşmayan. | Vurdumduymaz. )


- SOMUN[Yun.] ile SOMUN[Fr.]

( Yuvarlak ve şişkin ekmek. İLE Cıvatanın ucuna geçirilen, içi yivli demir başlık. )


- SÖMÜRGE ile/değil SÖMÜRÜLGE

( Bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği ekonomik ya da siyasal çıkarlar sağladığı ülke, sömürülen ülke. İLE/DEĞİL Diline, değerlerine, gelişimine ve üretime katılmayan toplumların geldiği/geleceği nokta. )


- SÖMÜRGECİLİK ile EMPERYALİZM

( )


- SÖMÜRGECİLİK ile/ve/||/<>/> YERLEŞİMCİ SÖMÜRGECİLİK


- SOMURMAK/SOĞURMAK ile/||/<> SÖMÜRMEK

( Emmek, ağza çekmek. İLE/||/<> Bir şey bırakmamak üzere yemek ya da içmek, iştahlı iştahlı yemek, hepsini birden bitirmek, silip süpürmek. )


- SÖMÜRME ile/ve/<> "SÖĞÜŞLEME"


- SÖMÜRMEK ile/ve/||/<>/< EMMEK


- [ne yazık ki]
SÖMÜRÜ ile/ve/||/<> ARTI DEĞER SÖMÜRÜSÜ


- SÖMÜRÜ ile/ve/<> DAYATMA


- SÖMÜRÜ ile SUİSTİMAL ile MANİPÜLÂSYON

( EXPLOITATION vs. ABUSE vs. MANIPULATION )


- SÖMÜRÜ ve/||/<>/< TAHRİK


- SOMUT EMEK ile/ve/||/<> SOYUT EMEK

( Kullanım değeri. İLE/VE/||/<> Değişim değeri. )


- GELENEK:
SOMUT ile/ve/||/<>/< SOYUT

( İçi boş. İLE/VE/||/<>/< Evrensel. )


- SOMUT İLE YARI SOMUT İLE SOYUT ile/||/<> ÖĞRENME AŞAMALARI

( Matematik öğretim seviyeleri. )

( Formül: CRA yaklaşımı )


- SOMUT ile/ve/<> DİZGE/DÜZEN

( CONCRETE vs./and/<> SYSTEM )


- SOMUT ve/=/||/<> EYLEM

( CONCRETE and/=/||/<> ACTION )


- SOMUT ile/ve GERÇEK/LİK

( CONCRETE vs./and REAL/ITY )


- SOMUT ile KATI

( CONCRETE vs. SOLID )


- SOMUT = MÜŞAHHAS = CONCRETE[İng.] = CONCRET[Fr.] = KONKRET[Alm.] = CONCRETUS[Lat.] = CONCRETO[İsp.]


- SOMUTU AÇIKLAMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine SOYUTU ANLATIP SOMUTTAN ÖRNEK VERMEK


- SON BAKIŞ


- SON BEKLEYİŞ


- SON BİRLİKTELİK


- SON GÜLÜŞ


- SON "HADDE" değil SON RADDE


- SON KORKU


- SON SOLUK


- SON SÜREÇ


- SON UC (SONUÇ)


- SON :/yerine OĞUL


- SON ile/değil SONSUZLUĞA AÇILAN KAPI


- SONA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YOLA BAKMAK


- SONA ERDİRME ile KURTULMA/KURTARMA

( Ancak Yaşamımızın muazzam kederini tamamen idrak ederek ona karşı isyan ettiğimiz zaman, bir çıkış yolu bulunabilir. )

( TO GET FINISH vs. TO RELEASE
It is only when you realise fully the immense sorrow of your life and revolt against it, that a way out can be found. )


- SONA değil SONRA


- SONAR ile RADAR


- SONBAHAR/HAZAN[Ar.] değil/yerine/= GÜZ/DÖKEN


- SONDA/CATHETER[İng.] değil/yerine/= DALGI


- SONDA/Kİ ile/ve/değil/||/<>/< SONRA/Kİ


- SÖNDÜRMEK:
YAŞAMI değil/yerine/>< SİGARAYI/TÜTÜNÜ


- SÖNDÜRMEK ile SÖNDÜRMEK

( Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek. | Hava ya da gaz ile şişirilmiş bir şeyin havasını ya da gazını boşaltmak. İLE Tutku ve duyguları yatıştırmak, etkisiz duruma getirmek. )


- SONG :/yerine ŞARKI


- SONİKATÖR ULTRASONİK HOMOJENİZATÖR/ULTRASONIC HOMOGENİZER[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ BAĞDAŞTIRICI


- SONLU FARKLAR ile/||/<> SONLU ELEMANLAR

( Sonlu fark düzenli grid, sonlu eleman karmaşık geometri. )

( Formül: Δ/Δx İLE basis fonksiyon )


- SONLU KÜMELERİN BİRARADALIĞINDA ile/ve/||/<> SONSUZLUĞUN OLANAKSIZLIĞI


- SONLU SONSUZ ile/ve/||/<> SONSUZ SONLU

( İçerik, biçim/şekil/morf. İLE/VE/||/<> Yapı, sûret/form. )


- SONLU = FINITE[İng.] = FINI[Fr.] = ENDLICH[Alm.] = FINITA[Lat.]


- SONLU ile/||/<> SONSUZ

( Sonlu kümeler sayılabilir elemana sahipken İLE sonsuz kümeler sayılamaz )

( Georg Cantor tarafından 1874 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1845-1918) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Küme teorisi, sonsuzluk kavramı) )


- SONLULUĞUN(ÖLÜMÜN) SONRASI ile/ve/||/<> SONSUZLUK


- SÖNMEZ, GÜLER (FATİH, 1957) :

( Dernekçi olup, Kilyos'ta ikamet etmektedir. 1994 yılında kuruluşu gerçekleştirilen Kilyos (Kumköy) Doğal Çevresini Koruma ve Çevre Kültürünü Geliştirme Derneği'nin kurucular kurulunda yer aldı. Bu derneğin 1997 yılından beri başkanlığını yapmaktadır. Sarıyer Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesidir. Sarıyerliler Derneği (SA - DER) gibi pek çok dernekte üyedir. )


- SÖNMEZ, HİLMİ (K. EREĞLİ, 1949) :

( Üniversite öğrenimini takiben kendilerine ait olan Sönmez Denizcilik Şirketinde iş hayatına başladı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- SONOGRAM[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ GÖRÜNTÜ


- SONOKİMYA ile/||/<> RADYOLİSİS

( Sonokimya ultrasonik dalgalarla kavitasyon oluştururken İLE radyolisis radyasyonla molekülleri parçalar )

( Formül: Kavitasyon baloncuğu )


- SONRA ile/ve/ne yazık ki/||/=/<>/> HİÇBİR ZAMAN


- SONRADAN AKLINA GELMESİ ile GEÇ ANLAMAK

( TO REMIND LATER vs. DELAYED MEANING )


- SONRADAN ile/ve/değil/||/<> AYRICA


- SONSAL NEDEN ile/ve ETKİLİ/ETKER NEDEN


- DENKÖBEK/SONSAL SINIFLAMA = CATEGORY[İng.] = CATEGORIE[Fr.] = KATEGORIE[Alm.] = PRAEDICAMENTUM[Lat.] = KATEGORIA[Yun.] = CATEGORÍA[İsp.]


- SONSUZ ile/ve/değil/yerine/<> BİTİMSİZ


- SONSUZ = NAMÜTENAHİ = INFINITE[İng.] = INFINI[Fr.] = UNENDLICH[Alm.] = INFINITUS, INFINITA[Lat.] = INFINITO/TA[İsp.]


- SONSUZA YÖNELİK OLMA ile/ve/<>/değil SÜREKLİLİK


- SONSUZCA BÖLÜNEBİLİRLİK ile/ve BELİRLİ BİR NOKTAYA KADAR BÖLÜNEBİLİRLİK


- Sonsuzluğu yaşamak için SUS!!!


- SONSUZLUĞUN:
"VAROLUŞU" ile/değil ADI/ETİKETİ


- SONSUZLUK:
NİCELİKTE ile/değil NİTELİKTE

( Yoktur. İLE/DEĞİL Vardır. )


- SONSUZ/LUK:
ÖZNE ile/ve/||/<> NESNE


- SONSUZLUK ile/ve/||/<>/> AN ile/ve/||/<>/> TERSİNEMEZLİK(ENTROPİ) ile/ve/||/<>/> HEM, HEM DE | NE, NE DE ile/ve/||/<>/> BİLE DEĞİL (<> / > / < BİLE DEĞİL) (<> / > / < BİLE DEĞİL) ... ∞


- SONSUZLUK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK


- SONSUZLUK ve/<>/>< GERÇEKLİK

( Hak. VE/<>/>< Olumsallık[keyfîlik]. )


- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( ∞ İLE İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )

( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )

( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- SONTEŞRİN/TEŞRİN-İ SÂNÎ[Ar.] değil/yerine/= KASIM


- SONUÇ

( RESULT/CONSEQUENCE )


- SONUÇ İTİBARI İLE ile/ve/||/<> ESAS İTİBARI İLE ile/ve/||/<> ÖZ İTİBARI İLE


- [ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLI/LIK" ve/||/<>/>/< HİLEKÂR/LIK


- SONUÇ, SONUÇTA ile/ve/değil/yerine ŞU AN

( İkisinin kullanımında da, "Önemli[öncelikli] olan, şu andır/sonuçtur" indirgemeci/lik yanlışlığı yapılmamalıdır! )

( [not] "FINALLY" vs./and/but "RIGHT NOW"
"RIGHT NOW" instead of "FINALLY" )


- SONUÇ ile/ve/<>/değil/yerine BİLEŞKE


- SONUÇ ile/ve BİLGİ

( RESULT/CONSEQUENCE vs./and KNOWLEDGE )


- SONUÇ ile/değil/yerine ÇIKARIM

( vs./and/||/<>/but/< INFERENCE
INFERENCE instead of RESULT )


- SONUÇ ile/ve/değil/yerine/||/<> DEĞERLENDİRME


- SONUÇ ile/ve/değil EŞİK


- SONUÇ ile/ve/değil GÖSTERGE

( [not] RESULT/CONSEQUENCE vs./and/but SIGN )


- SONUÇ ile/ve/değil KAYNAK

( [not] RESULT/CONSEQUENCE vs./and/but SOURCE )


- SONUÇ ile/ve/<> NEDEN/SEBEP

( RESULT/CONSEQUENCE vs./and/<> REASON )


- SONUÇ ile/ve NEDEN/SEBEP OLAMAYAN SONUÇ

( RESULT/CONSEQUENCE vs./and THE RESULT, WHICH CANNOT BE A REASON )


- SONUÇ = NETİCE = CONCLUSION[İng., Fr.] = SCHLUSS, SCHLUSSATZ, KONKLUSION[Alm.] = CONCLUSIO[Lat.] = CONCLUSIÓN[İsp.]


- SONUÇ ile/ve/||/<> ÖZET

( vs./and/||/<> ABSTRACT/SUMMARY )


- SONUÇ ile/ve/değil SON/ÂKIBET

( [not] RESULT vs./and/but CONSEQUENCE )


- SONUÇ ile TEPKİ


- SONUÇ ile/ve TESELLİ

( REALITY vs./and CONSOLATION )


- SONUÇ ile TOPLAM

( RESULT/CONSEQUENCE vs. TOTAL )

( PAYAN ile ... )


- SONUÇ ile/ve/değil TÜMDENGELİM


- SONUÇ ile/ve/değil/||/<>/> ÜRÜN


- SONUÇ ile/ve/değil/<> UZANTI


- SONUÇLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/> SONLANDIRMA


- SONUÇLARA DAYANÇ/SABIR ile/ve NEDENLERE DAYANÇ/SABIR

( Nedenlere sabretmek, çok daha zordur. )


- [ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLILIK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"

( Bilgisiz ve anlayışsızların, süreci düşünemeyen, düşünmek istemeyenlerin, rahatı/keyfi yerinde olanların "zihni/tutumu". İLE/VE/||/<> Herşeyin, en başta hazır ve en iyi olmasını bekleyenlerin, geleceğe don biçebileceğini zannedenlerin "zihni/tutumu". )


- [ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLILIK/MERKEZLİLİK" ile/ve/||/<>/>/< TERBİYESİZLİK


- SONUÇTA"[değil SONUÇ İTİBARI İLE ...] yerine ÇÜNKÜ ...


- SONUÇTA ... ile/ve/değil/yerine/<> GEREKSİNİM


- SONUÇTA değil ...'NIN SONUCUNDA / SONUÇ İTİBARİYLE


- SÖNÜK/LÜK ile/ve/değil/yerine SADE/LİK


- SONURGU = COROLLARY[İng.] = COROLLAIRE[Fr.] = ZUSATZ[Alm.] = COROLLARIUM[Lat.]


- SONURGU ile SONURTU

( Bir başlangıcın, bir olgunun, bir ilginin gerekli ve zorunlu görülen sonucu, vargısı. İLE Birbirine bağlı iki önermeden sonraki. )


- SOON :/yerine YAKINDA


- SOPA ile MATRAK[Ar.]

( ... İLE Kalın sopa, değnek. | Eğlenceli, gülünç, hoş. )


- SOFİSTİKE/SOPHISTICATED :/yerine KARMAŞIK


- SOPHOS ile SOPHOS ile SOPHOS

( Tanrı. İLE Bilge. İLE Usta. )


- AŞKI/MI / BENİ SORAN ...:
YARIM BULUR ve/||/<>/> YARIN BULUR ve/||/<>/> TAMAM OLUR

( Sen, bir tek gülerse/n tamam olur/um. )


- SORAN ile YANITLAYAN

( İstediği her şeyi sorabilen/sorabilecek olan. İLE Her şeyden yanıt veremeyecek olan. )


- SÖRÇ(SEARCH) YAPMAK değil/yerine/= ARAMA YAPMAK


- SORGULA!:
ELİNİ ve/||/<> DİLİNİ ve/||/<> YOLUNU ve/||/<>
GÜNÜNÜ ve/||/<> GÖNLÜNÜ ve/||/<> SONUNU

( Kazandıkça, bölüşemiyorsan. VE/||/<> Konuştukça, kırıcı oluyorsan. VE/||/<> Yürüdükçe, hedeften çıkıyorsan. VE/||/<> Günler/yıllar geçtikçe, yerinde sayıyorsan. VE/||/<> Sevildikçe, vefâsızlaşıyorsan. VE/||/<> Hangi durumda olursan ol! )


- SORGULAMA ile/ve/> ÇÖZÜMLEME


- SORGULAMA ile/ve/> DÜŞÜNCE/FİKİR AYRILIĞI


- SORGULAMA ve/||/<>/> ÖZGÜRLEŞME


- SORGULAMA ile/ve SINAMA

( TO INTERROGATE vs./and TO TEST )


- SORGULAMA ile/ve/||/<>/> SINANMA


- SORGULAMAK ile/ve/||/<>/> ANLAMAK ile/ve/||/<>/> AŞMAK


- SORGULAMAK ile/ve ARAŞTIRMAK


- SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEMEK


- SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KONUŞMAK


- SORGULAMAK ile SORGUYA ALMAK/ÇEKMEK


- SORGULAMAK ile/değil/yerine/&lt;/>< SORU SORMAK

( Bazı "savcı"ların yanlış, olumsuz, yüklü, kandırıcı tarzı. İLE/DEĞİL/YERİNE/


- SORGULANABİLİR/SORGULANABİLECEK/LER ile SORGULANAMAYAN/SORGULANAMAYACAK OLAN/LAR


- SORGULANABİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİRLİK


- SORGULANAMAYACAK YANITLAR değil/yerine/>< YANITLANAMAYACAK SOR(G)ULAR


- SORGULANAMAYACAK YANITLAR değil/yerine YANITLANAMAYACAK SORULAR


- SORGULANMAK ile/ve/değil/yerine SORUMLULUK/U/NU ALMAK


- SORGUSUZ ile/ve/||/<>/> SORUSUZ/SUALSİZ[Ar.]


- SÖRKIL[İng. < CIRCLE] değil/yerine/= DÖNGÜ


- SORMAK = ASK[İng.] = DEMANDER[Fr.] = FRAGEN[Alm.] = DOMANDARE[İt.] = PREGUNTAR[İsp.]


- SORMAK ile/ve/<> FARKINDALIK

( TO ASK vs./and/<> AWARENESS )


- SORMAK ile ÖNCE KENDİNE SORDUKTAN SONRA SORMAK

( Sadece sormuş olmak için soru sorulmaz! )

( Bir şey ki, yapmasan da olur. YAPMA! Bir şey ki, söylemesen/sormasan da olur. SÖYLEME/SORMA! )


- SORMAK ile SORMAK/SOĞURMAK

( Birine soru yönelterek, herhangi bir konuda, ondan bilgi istemek. | Bir işin sorumluluğunun kendinde olması, bir işten sorumlu bulunmak. İLE Emmek. )


- SORMAK ile/ve SÖYLEMEK

( TO ASK vs./and TO SAY )


- SORMAK:
[ya] MERAKTAN ile/ve/||/<>/ya da ÖYLESİNE


- SORMAYAN ile/değil/yerine/>< SORAN

( Yaşam boyu ahmak ve aptal. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir dakikalığına, "birkaç kişi nezdinde" "aptal." )

( Ovada şaşmış. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dağları aşmış. )


- SORRY :/yerine ÜZGÜN, ÜZGÜNÜM


- SORT :/yerine TÜR, ÇEŞİT


- SORU KİPİNDE İNANÇSIZLIK/ÜMİTSİZLİK ile/değil/yerine SORMAK

( "Yapsa ne olacak?" İLE/DEĞİL/YERİNE ... )


- SORU SORMAK:
"BİLDİĞİNİ/EZBERİNİ" "ONAYLATMAK" ya da KENDİNİ "ALKIŞLATMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAYA ÇABALAMAK


- SORU (SORMAK):
ÖĞRENMEK İÇİN ile/ve/değil/bazen/||/<> ANLAMAK İÇİN ile/ve/değil/bazen/||/<> GERİBİLDİRİM/ONAY İÇİN


- SORU SORMAK ve/=/||/<>/< SORUMLULUĞU İSTEMEK


- SORU ile/ve/||/<>/> İLKE


- SORU ile/ve KİŞİ

( Kişi, başka kişilere görünendir. )

( En yalın sorular, en değerli olanlardır. )

( Durun, bakın, inceleyin, doğru soruları sorun, doğru sonuçlara varın ve onlara göre hareket etme cesâretini gösterin ve olanlara bakın. )

( Sorulardan kaçanlar, yanıtların sıcaklığına sığınır. )

( QUESTION vs./and PERSON
The person is what I appear to be to other people.
Stop, look, investigate, ask the right questions, come to the right conclusions and have the courage to act on them and see what happens. )

( SUAL ile/ve ŞAHIS )


- SORU = QUESTION[İng.] = QUESTION[Fr.] = FRAGE[Alm.] = QUESTIONE[İt.] = CUESTIÓN[İsp.]


- SORU ile/ve/<> YANIT

( Soru, yanıttan önce gelir. )

( Question comes before answer. )

( QUESTION vs./and ANSWER )


- SORU ile/ve YORUM

( Soru sorma biçimi, konuyu/nesneyi belirler. )

( QUESTION vs./and INTERPRETATION/COMMENT )


- SORULMAMIŞ/İSTENİLMEMİŞ ÖNERİ/TAVSİYE ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< MASKELİ AŞAĞILAMA


- SORULURSA ile/ve/değil/||/<>/>/< SORULSA


- SORUMLU TUT(UL)MAK ile/ve/değil/yerine SORUMLU OLMAK


- SORUMLULUK DUYMAK ile/ve/||/<>/> SORUMLU OLMAK


- SORUMLULUK:
TEK ile/ve/||/<> TOPLU


- SORUMLULUK VERME ile/değil/yerine SORUMLULUK ALMA(YI SAĞLAMA)

( Sorumluluk verilmez, sorumluluk alınır. Sorumluluk alınması için koşullar, uygun yapıya büründürülür. )

( It's not right to "giving responsibility". Better to arrange conditions "to taking responsibility". )

( GIVING RESPONSIBILITY vs. TAKING RESPONSIBILITY
TAKING RESPONSIBILITY instead of GIVING RESPONSIBILITY )


- SORUMLULUK ve/<> BAKIM


- SORUMLULUK ve/||/<>/< (KENDİNİ) SAVUNABİLMEK("SALDIRI" değil/olmayan!)


- SORUMLULUK = MESÛLİYET = RESPONSIBILITY[İng.] = RESPONSABILITÉ[Fr.] = VERANTWORTUNG[Alm.]


- SORUMLULUK ile/ve OLGUNLUK

( RESPONSIBILITY vs./and MATURITY )


- SORUMLULUK ve/||/<> ONUR


- SORUMLULUK ile/ve SORGULAMA

( RESPONSIBILITY vs./and TO INTERROGATE )


- SORUMLU/LUK ile/ve SUÇLU/LUK

( Sorumlu olmak, suçlulukla bağdaştırılmamalıdır. )

( RESPONSIBILITY vs./and TO INTERROGATE )


- [ne yazık ki]
SORUMLULUKTAN KAÇMAK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜRLÜĞÜ YADSIMAK


- SORUN:
BİLGİSİZ OLMAK değil KENDİMİZİ BİLGİN SANMAK


- SORUN "ÇIKARMAK/ÇIKARAN" ile/ve/değil/||/<>/< SORUNU GÜN YÜZÜNE ÇIKARMAK/ÇIKARAN


- SORUN ...:
"ÇÖZÜMLENMEDİ" ile/değil ÇÖZÜLDÜ/ÇÖZÜL(E)MEDİ


- SORUN:
ENGEL ile/değil/yerine/>< BASAMAK

( Önümüze çıkana, "engel" dersek, takılıp düşebiliriz; "basamak" dersek bir basamak daha yükseliriz. )


- SORUN/SIKINTI:
FARKLI OLMAK/TA ile/ve/||/<>/ne yazık ki FARKINDA OLMAMAK/TA

( )


- SORUN:
(")SORUN(") değil SORUNA BAKIŞ AÇIMIZ


- SORUN:
(")TEMİZLEMEKTE(") ile/ve/değil/||/<> TEMİZLEMEZSEN/K BULAŞMASINDA/YAYILMASINDA


- SORUN:
"YAP(A)MAMA" ile/ve/değil/||/<>/< BAŞLAYAMAMA


- SORUN YAŞAMAK ile ÇİLE ÇEKMEK


- SORUN ile/ve ÇÖZÜLMESİ GEREKEN

( Hiçbir sorun, o sorunu yaratan "bilinç düzeyi" ile çözülemez. )


- SORUN ile/ve/||/<> DAMLATAN MUSLUK


- SORUN ile/ve/değil DEĞERLENDİRME


- SORUN ile/değil/yerine FARK

( [not] PROBLEM vs./but DIFFERENCE
DIFFERENCE instead of PROBLEM )


- SORUN ve/||/<>/> HEDEF ve/||/<>/> ENGEL ve/||/<>/> GÜÇ KAYNAĞI


- SORUN ile/ve/değil (KURAMSAL) DİL SORUN/LARI


- SORUN = MESELE = PROBLEM[İng., Alm.] = PROBLEME[Fr.] = PROBLEMA < PRO:ÖNE. BALLEIN:ATMAK[Yun.] = PROBLEMA[İsp.]


- SORUN ile/ve/değil ÖNCELİK

( [not] PROBLEM vs./and/but PRIORITY )


- SORUN ile/ve/||/<>/> SORU-N

( Çözülmesi gereken. İLE/VE/||/<>/> Sorabilirsiniz. )


- SORUN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< SORUNUN OLMAMASI SORUNU


- SORUN ile SORUNUN SONUCU

( PROBLEM vs. CONSEQUENCE/RESULT OF THE PROBLEM )


- SORUN" ile/değil/yerine/>< VERİ


- SORUNDA:
ÇOKLUĞU ile/değil/yerine HİKMETİ


- SORU/NLAR:
ÇIKINCA ile/ve/değil/||/<>/> ÇIKTIKÇA


- SORUNLAR:
"DARBE" ile/değil/yerine PÜRÜZ


- SORUN/LAR:
DİNLEMEMEKTEN ile/ve/değil/||/<>/< DUYMAK FAKAT (DUYDUĞUNA) UYMAMAKTAN


- SORUNLAR ile/ve/||/<>/> OLANAKLAR ve FIRSATLAR


- SORUNLAR SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM ARAMAK/BULMAK


- SORUNLAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SORUNLARI TERK ETMEK


- SORUNLARA ODAKLANMAK ile/değil/yerine/>< OLASILIKLARA VE (ARA) ÇÖZÜMLERE ODAKLANIRSAK

( Daha çok sorun/umuz olur/oluşturur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Daha çok seçeneğimiz ve çözümümüz olur/oluşur. )


- SORUNLARDA:
"ARKADAŞ KAYBETMEK" değil ARKADAŞ KEŞFETMEK

( Sorunlarda, arkadaş(/sa), kaybedilmez; ancak, keşfedilmiş olunur. )


- SORUNLARDAN:
"KAÇALIM" ile/değil/yerine ÇIKALIM


- SORUNLARDAN RAHATSIZ OLMAMAK/SORUNLARLA BAŞ ETMEK:
(AYRINTILARDA ...)
BİLGİSİZLİKLE/BİLİNÇSİZLİKLE ile/değil/yerine/>/>< BİLGİYLE/BİLİNÇLE


- SORUNLARDAN/KİŞİLERDEN "KAÇMAK/UZAKLAŞMAK" ile/değil/yerine SORUN(LU)LARI UZAKLAŞTIRMAK


- SORUNLARI/OLUMSUZLUKLARI ...:
"AKLINDA TUTMAK" ile ARDINDA TUTMAK


- SORUNLARI:
BAŞKALARIYLA OLAN/LAR ile/değil/yerine (OLABİLDİĞİNCE) KENDİYLE OLAN/LAR

( [çoğunlukla] Kendiyle, (ciddi) sorunları olan(lar)dır. İLE/DEĞİL/YERİNE Başkalarıyla, "sorunlu" "görünseler/düşünülseler" de sorunsuzdur(lar). )

( Sorunun, kendi(nde) olduğunu anla(ya)mayan kişiler, ne yazık ki, çözümü, başkalarının huzurunu bozmakta "arar/bulur". )


- SORU(N)LARI:
ÇÖZMEK ile/ve/||/<>/> AŞMAK


- SORUNLARI (SADECE) KONUŞMAK ile/ve/yerine/değil SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM ARAMAK/BULMAK

( Hiçbir sorun, onu yaratan 'bilinç seviyesi'yle çözülemez. )

( Problems cannot be solved at the same level of awareness that created them. )

( [not] (ONLY) TO TALK THE PROBLEMS vs./and TO SEARCH/FIND SOLUTION FOR PROBLEMS
TO SEARCH/FIND SOLUTION FOR PROBLEMS instead of (ONLY) TO TALK THE PROBLEMS )


- SORUNLARI:
SORUN OLARAK KONUŞMAK ile/yerine/değil İLERLEME/GELİŞİM ARACI OLARAK KONUŞMAK/DEĞERLENDİRMEK

( [not] TO TALK THE PROBLEMS AS PROBLEMS vs. TO TALK PROBLEMS AS VEHICLE FOR DEVELOPMENT/PROGRESS
TO TALK PROBLEMS AS VEHICLE FOR DEVELOPMENT/PROGRESS instead of TO TALK THE PROBLEMS AS PROBLEMS )


- SORUNLARIN:
OLUŞMASI ile/ve/değil/||/<>/< ORTAYA ÇIKMASI


- SORUNLARI(N/I):
ÖNEMSEMEMEK ile/ve/değil/yerine ÜSTÜNDE DURMAMAK


- SORUN(LAR)LA:
"BAŞ BAŞA OLMAK" değil YÜZ YÜZE OLMAK


- DURUM/RESİM:
SORUNLU ile/ve/değil/||/<>/< SORUNLULARIN


- SORUNLU "YASALARI":
REDDEDELİM değil/yerine DEĞİŞTİRELİM


- SORUNLU ile/değil/yerine/>< SORUMLU


- [SORUNSAL]
AKLIN:
NEYİ BİLİP ile/ve/||/<> NEYİ BİLEMEYECEĞİ

( IMMANUEL KANT )


- SORUNSAL = İHTİMALİ = PROBLEMATIC[İng.] = PRBOLÉMATIQUE[Fr.] = PROBLEMATISCH[Alm.] = PROBLEMATIKOS[Yun.]


- SORUNSAL ile/ve/değil KURAMSAL SORUNSAL


- SORUNU:
GÖRMEMEK ile/ve/||/<> ÇARPITMAK


- SORUNU YOK ETMEK değil/yerine SORUNU YÖNETMEK


- [ne yazık ki]
SORUNU ÇÖZMEYE:
NİYETİNİN OLMAMASI ile/ve/değil/||/<> KARARLILIK GÖSTERMEMEK


- SORUNUN:
"ÜSTÜNÜ ÖRTMEK" değil/yerine/>< ÜSTESİNDEN GELMEK


- SORUŞMAK ile SORUŞMAK

( Birbirine sormak. İLE Emilip yok olmak. | Çamaşırın, kurumaya başlaması. )


- SORU-YORUM ile/ve YORUM-SORU

( QUESTION-COMMENT vs./and COMMENT-QUESTION )


- SOSYAL MEDYA (5C):
KONUŞMA/SÖYLEŞİ ve/+/||/<>/> ORTAKLIK ve/+/||/<>/> YORUM ve/+/||/<>/> İŞBİRLİĞİ ve/+/||/<>/> KATKI

( 5C: CONVERSATION and/+/||/<>/> COMMUNITY and/+/||/<>/> and/+/||/<>/> COMMENTING and/+/||/<>/> CONTRIBUTION and/+/||/<>/> COLLABORATION )


- SOSYAL TESİSLER PARK ALANI :

( Kilyos Mahallesinde olup 3.869,20 m²'lik bir alanı kapsamakta olup, 1.529,73 m²'lik yeşil alanı, 187,68 m²'lik çocuk oyun alanı, 244,72 m²'lik spor alanı ve 12 m²'lik bir tesis bulunmaktadır. )


- SOSYAL[İng. < SOCIAL < SOCIETY] değil/yerine/= TOPLUMSAL


- SOSYALİZASYON/SOCIALIZATION[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSALLAŞMA


- SOSYOMETRİ/SOCIOMETRY[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL DAVRANIŞ ÖLÇÜMÜ


- SOSYOMETRİ değil/yerine/= UYUMÖLÇÜM


- SOSYOPAT ile MİZANTROP

( ... İLE Kişilerden, toplumdan hoşlanmayan. )


- SOTE"YE (YATMAK) değil "SOTA"YA (YATMAK)

( SOTE[Fr. < SAUTÉ]: Küçük küçük doğranmış sebzeleri yağda hafifçe kavrulduktan sonra su, domates, biber vb. katılarak yapılan bir tür yemek. İLE/DEĞİL SOTA[İt. < SOTTO]: Uygun, elverişli [yer]. )


- SOTO[Jap.] ile ...

( Çin'li Zen Ustası Ts'ao-shan'ın (840-901) adından bozulmuş bir sözcük. Basamaklı, aşamalı aydınlanmayı öngören Zen Okulu. )


- SOUL :/yerine RUH


- SOUND :/yerine SES


- SOUP :/yerine ÇORBA


- SOURCE :/yerine KAYNAK


- SOUTH :/yerine GÜNEY


- SOUTHERN BLOT ile/||/<> İMMÜNOBLOT

( Southern DNA hibridizasyon, immunoblot protein antikor. )

( Formül: DNA İLE protein detection )


- SOUTHERN :/yerine GÜNEYLİ


- ŞOV değil/yerine/= GÖSTERİ


- ŞOV[İng. < SHOW] değil/yerine/= GÖSTERİ


- ŞÖVALE[Fr. CHEVALET] ile ŞÖVALYE[Fr. CHEVALIER]

( Tabloların üzerine konulup resim yapıldığı sehpa. İLE Eski Roma'da, üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş. | Orta Çağ Avrupası'nda, özel eğitimle yetişmiş, belirli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı. | Derebeylik düzeninde, soyluluk unvanlarının en alt basamağı. | Günümüzde, Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı. )


- ŞÖVALYELER'DE:
TAPINAK ŞÖVALYELERİ ile/ve TÖTON ŞÖVALYELERİ ile/ve ST. JEAN/HOSPİTALER ŞÖVALYELERİ

( KÜRESEL MEDENİYET - TEOMAN DURALI - DERGÂH YAY. )


- SOVAN değil SOĞAN


- SÖVEN ile/değil/yerine/&gt;&lt;/< SEVEN


- ŞOVENİZM[Fr. < CHAUVINISME] ile DÜŞMANLIK

( Kendi ulusunu öne çıkararak değişik ırk ve uluslar arasında düşmanlık yaratmayı amaçlayan ve bu yolda kışkırtmada bulunan aşırı akım. İLE ... )


- SOVIET :/yerine SOVYET


- SOVYET:
SO ve/||/<> VYET

( Birlikte, birarada. VE/||/<> Düşünme, konuşma. )


- SOVYET ile/ve/||/<>/> RUS

(

Sovyet ile Rus Kavramlarının FaRkLaR'ı...

Ölçüt Sovyet Rus
Tanım Sovyet sözcüğü, "konsey" anlamına gelir, genellikle Sovyetler Birliği'ni tanımlar. Rus, Rusya'ya ait ya da Rus toplumundan olan kişi anlamına gelir.
Coğrafi Kapsam 15 cumhuriyetten oluşan geniş bir federasyondu. Rusya Federasyonu'nun sınırları içinde geçerlidir.
Siyasi Yapı Tek parti yönetimiyle yönetilen komünist bir devletti. Federatif başkanlık düzeni ile yönetilir.
Kültürel ve Etnik Yapı Birçok farklı etnik grup içeriyordu. Çoğunlukla Rus etnik öbeğine dayanır.
Zaman Çizgisi 1922'de kuruldu, 1991'de dağıldı. Hem Çarlık dönemi, hem de modern Rusya olarak sürekliliği vardır.
Ekonomik Sistem Merkezi planlamaya dayalı sosyalist ekonomi. Kapitalist piyasa ekonomisi uygulanmaktadır.
)


- SOY ADI/SOYADI değil/yerine SON ADI/SONADI, EK ADI/EKADI, İKİNCİ/İKİNCİL ADI

( Kişinin/kişinin, "soy adı" diye tanımlanmış/kullanılan sözcük, kişinin "soy"unu değil kişinin aynı ada sahip olduğu/olabileceği tek(/ilk/birinci) adına, takma ad[meslek,özellik vs.] vermek yerine belirli, kayıt altına alınan/alınacak bir ek/ikinci adla tanımak/tanımlamak üzere kullanılmıştır. )


- SOY/HEALTH LITERACY[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK OKUR-YAZARLIĞI


- SOY-SOP

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(150/183)