
Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim
[... değil ...] BAĞLAÇLI
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 19105 başlık/FaRk yer almaktadır.
- MECAZ değil/yerine/= DEĞİŞMECE
- MECBÛR(İYET) değil/yerine/= YÜKÜMLÜ/LÜK, ZORUNLU/LUK
- MECBUR ile/ve/değil/||/<> MÜKELLEF
- MECBUREN değil/yerine/= GÜCÜNLÜCE
- MECBURİ HİZMET değil/yerine/= GÜCÜNLÜ İŞGÖRÜ
- MECBURÎ/ZARURÎ değil/yerine/= GÜCÜNLÜ
- MECBURİYET/LE ile/ve/değil/yerine/||/></< MUHABBET/LE
- MECBURİYET değil/yerine/= GÜCÜNLÜK
- MECBURİYET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MEMNUNİYET
- MECHÛL[Ar. < CEHL] değil/yerine/= BİLİNMEYEN[BELİRSİZ değil!]
- MEÇLEŞME/MATCHLEŞME değil/yerine/= EŞLEŞME/"ÖRTÜŞME"
- MECMÂ[Ar.] değil/yerine/= YIĞINAK
( Bir şeyin biriktiği yer. | Bir şeyin, bir yerde çokça birikmesi, tecemmu, tahaşşüt. | Birgözeli bitkilerin biraraya gelerek oluşturdukları küme. )
- MECMUA değil/yerine/= DERGİ
- MECRÂ değil/yerine/= YÖNEY
- MECRÛH[Ar. < CERH] değil/yerine/= YARALI/İNCİNMİŞ
( Yaralanmış. | İnandırıcı sözlerle çürütülmüş düşünce/dâvâ. )
- MECZ değil MEZC
( ... DEĞİL Birbirine katmak, katıştırmak. )
- MECZUB OLMAK ile/ve/<>/değil/yerine CÂZİB OLMAK
- MECZÛB[Ar. < CEZB] ile/değil/< MECNÛN[Ar. < CİNN]
( Çekilmiş, cezb olunmuş. | Allah sevgisinden dolayı cezbeye tutularak kendinden geçmiş olan. | Deli, divâne. İLE/DEĞİL Çıldırmış, deli, divâne. | Delice seven, tutkun, âşık. )
( Âşıklar, meczûb değil mecnûndur. )
- MECZUB ile/değil MECZUB MEŞREP
- MEDÂR-I İFTİHÂR değil/yerine/= ÖVÜNME NEDENİ/ARACI, ÖVÜNÇLÜK, KIVANÇLIK
- MEDÂR-I MAİŞET değil/yerine/= GEÇİM DAYANAĞI
- MEDÂR[Ar. < DEVR] değil/yerine/= DÖNENCE | DAYANAK
- MEDCEZİR[Ar.] değil/yerine/= GEL-GİT
- MEDED[Ar.] değil/yerine/= YARDIM
- MEDENÎ(YET) değil/yerine/= UYGAR/LIK
- MEDENİYET DİLİ ile/ve/değil KÜLTÜR DİLİ
- MEDICAL FUTILITY[İng.] değil/yerine/= BOŞA SAĞALTIM
- MEDİKAL ETİK/MEDICAL ETHİCS[İng.] değil/yerine/= TIP ETİĞİ
- MEDİKAL ONTOLOJİ/MEDICAL ONTOLOGY[İng.] değil/yerine/= TIBBİ VARLIKBİLİM
- MEDİKAL/MEDICAL[İng.] değil/yerine/= TIBBİ
- MEDİKASYON/MEDICATION[İng.] değil/yerine/= İLAÇ SAĞALTIMI | İLAÇ
- MEDITASYON/MEDITATION[İng.] değil/yerine/= ZİHINSEL YOĞUNLAŞMA
- MEDIUM[İng.] değil/yerine/= ORTA | BESİYERİ
- MEDİYAL/MEDIAL[İng.] değil/yerine/= İÇ YAN
- MEDİYAN DÜZLEM/MEDIAN PLANE[İng.] değil/yerine/= ORTA HAT DÜZLEMİ
- MEDİYAN/MEDIAN[İng.] değil/yerine/= ORTANCA
- MEDİYASTİN[Fr.] değil/yerine/= GÖĞÜS
( Göğsün, yanlardan akciğerle, önden göğüs kemiği, arkadan omurga ile sınırlanan orta bölgesi. )
- MEDİYATÖR/MEDİATOR[İng.] değil/yerine/= ARACI
- MEDİYOLATERAL/MEDIOLATERAL[İng.] değil/yerine/= ORTA-DIŞ YAN
- MEDJACKING/MEDJACKING[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTME GİRİŞİMİ
- MEDLÛL[Ar.] değil/yerine/= ANLAM
- MEDRESE ile/ve/değil/||/<>/> KÜLLİYE
( İlk medrese: NİZÂMİYE MEDRESESİ [1066] )
( OSMANLI MEDRESELERİ - CAHİT BALTACI kitabını okumanızı salık veririz. )
( Genellikle İslâm dini kurallarına uygun bilimlerin okutulduğu, müslüman ülkelerde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adı. Medrese sözcüğü, "ders" kökünden gelir. [Ders verenlere müderris, yardımcılarına muid, okuyanlara danışmend, sohta ya da talebe adı verilir] | Kendine özgü bir mimarisi olan, üstü açık ya da kapalı geniş bir avlu çevresinde talebelerin yatıp kalkması, ders çalışması için inşâ edilmiş odalardan oluşan yapı. | Fakülte. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Bir caminin çevresinde, cami ile birlikte kurulmuş medrese, imâret, sebil, kütüphane, hastane gibi yapıların tümü. )
- MEDYA/MEDIA[İng.] değil/yerine/= ORTA KATMAN | ORTAM, | BESİYERİ
- MEDYUN[Ar. < DEYN] değil/yerine/= BORÇLU/VERECEKLİ
- MEFHUM-U MUHALİF değil/yerine/= KARŞIT KAVRAM
- MEFKÛREVÎ[Ar.]/IDEAL[İng., Alm., İsp.]/IDÉAL[Fr.] değil/yerine/= ÜLKÜ/SEL
- MEFRUĞUNBİH değil/yerine/= GEÇİRİ KONUSU
- MEFRUĞUNLEH değil/yerine/= GEÇİRİ ALICI
- MEFRUŞAT[Ar.] değil/yerine/= DÖŞEME
( Ev döşemek için gerekli eşya. )
- MEFSÛH[Ar.] değil/yerine/= KALDIRILMIŞ/DAĞITILMIŞ/BOZULMUŞ
- MEFTÛH[< FETH] değil/yerine/= AÇILMIŞ, AÇIK, FETHEDİLMİŞ | ELE GEÇİRİLMİŞ
- MEFTÛN[Ar. < FİTNE] ile/değil MEDFÛN[Ar. < DEFN]
( Fitneye düşmüş. | Gönül vermiş, tutkun, vurgun. | Hayran olmuş, şaşmış. İLE/DEĞİL Gömülmüş, defnolunmuş. )
- MEFÛL[Ar.] değil/yerine/= TÜMLEÇ
( Yapılmış, işlenmiş. | Bir eylemin etkisinde olan. | Tümleç. )
- MEĞERSE/M değil MEĞER
- MEH/KAMER(AKMÂR)[Ar.] değil/yerine/= AY
- MEHDÎ[Ar. < HEDY] değil/yerine/= DOĞRU YOLU TUTAN, HİDÂYETE EREN/ERDİREN
- MEHENG, MEHEKK değil MİHEKK
- MEHİL değil/yerine/= ÖNEL
- MEHL/MEHİL[Ar.] değil/yerine/= ÖNEL
( Bir işin tamamlanması için tanınan ek süre. | İş sözleşmesine göre, işçinin, işten çıkarılması durumunda tanınan süre. )
- MEHTAP[Fars. < MAHTÂB] değil/yerine/= AY IŞIĞI
- MEHTAP değil/yerine/= IŞILAY
- MEKÂN ile/ve/değil MAHAL["MEAL" değil!]
( ... İLE/VE/DEĞİL Söz ve halin buluşmasında bulunan/oluşan. )
- MEKÂN değil/yerine/= UZAY
- MEKANİK MÜHENDİSLİĞİ değil/yerine/= İŞLEYBİLİM ÖLÇMENLİĞİ
- MEKANİK/Çİ/LİK/MEKANİZM değil/yerine/= İŞLEYSEL/Cİ/LİK
- MEKANİK değil/yerine/= DÜŞÜNMESİZ
- MEKANİK değil/yerine/= İŞLETSEL
- MEKANİK değil/yerine/= İŞLEYBİLİM
- MEKANİZMA/MECHANISM[İng.] değil/yerine/= DÜZENEK
- MEKANİZMA/SİSTEM/TERTİBAT/MAKİNE değil/yerine/= DÜZENEK
- MEKANİZMA değil/yerine/= DÜZENEK
- MEKANİZMA değil/yerine/= İŞLEYİŞ
- MEKANİZMA ile/değil METABOLİZMA[Fr. < Yun. METABOLE: Değişme.]
( ... İLE/DEĞİL Canlı organizmada ya da canlı gözelerde, hareketi, enerjiyi sağlamak için oluşan, dirimbilimsel ve kimyasal değişimlerin tümü. )
- MEKÎN[< MEKÂN] değil/yerine/= OTURAN, YERLEŞEN | VAKARLI, TEMKİNLİ | SAĞLAM OTURAKLI KARARGÂH
- MEKNÛZ[< KENZ] değil/yerine/= YERE GÖMÜLÜ, HAZİNEDE SAKLI
- MEKRÛH[Ar. < KERH] ile/ve/değil/||/<>/< METRUK
( İğrenç. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Terk edilmiş. )
- MEKRUH[Ar.] değil/yerine/= İĞRENÇ
( İğrenç, tiksindirici. | İslâm'da, dince yasaklanmadığı halde yapılmaması istenilen. )
- MEKTEP[Ar.] değil/yerine/= OKUL
- MEKTUP/NÂME değil/yerine/= İLETE
- MEKTUP değil/yerine/= BİTİ/BETİK
- MEL-ANKOLİK" değil MELANKOLİK
- MELÂİKE-İ KERUBİYUN[Ar.] değil/yerine/= MELEKLERİN EN BÜYÜKLERİ
- MELÂL[Ar.] / GAM/M[Ar.] değil/yerine/= SIKINTI
- MELÂMÎ ile/değil/yerine MELÂMET NEŞELİ/NEŞESİ OLAN (BİRİ)
- MELANKOLİ[Fr. < Yun. melan/kara + khole/safra] değil/yerine/= KARASEVDÂ/MALİHULYA[Ar. < Yun.]
( Kara Sevdâ/Safra. | Kuruntu. )
- MELANKOLİ değil/yerine/= KARAKAYGI
- MELEKE[Ar.] değil/yerine/= YETİ
( TEKRARLAYA TEKRARLAYA MEYDANA GELEN ALIŞIKLIK, YATKINLIK, YORDAM | YETİ )
- MELEKLERDE:
"KANAT" değil İLİŞKİ
- MELEVÂN değil/yerine/= GECE VE GÜNDÜZ
- MELEZ[Ar. < MELES]/METİS[Fr.] değil/yerine/= KIRMA/AZMA/ARADA
- MELHÛZ[Ar.] değil/yerine/= UMULAN/BEKLENEN
( Düşünülebilen, olabilen, hatıra gelen, mülâhaza edilen. )
- MELİSA[Yun.] değil/yerine/= OĞULOTU
- MELİSSA/MALISSA[Lat.] değil/yerine/= OĞULOTU
- MELODİ[Fr. < Lat. < Yun.] değil/yerine/= EZGİ
- MELODİ/NAĞME değil/yerine/= EZGİ
- MELODİK değil/yerine/= EZGİLİ/EZGİSEL
- MELUN[Ar.] değil/yerine/= İLENÇLİ/KARGINMIŞ/KARGIŞLI
- MEMÂT[Ar.] değil/yerine/= ÖLÜM
( ÖLÜM )
- MEMBA/MENBA değil/yerine/= BULAK/KAYNAK/PINAR
( MENBA'[< NEBEÂN: Kaynama.]: Kaynağın görünmeyen bölümü. Kaynak. )
- MEME KANSERİNDE:
GENETİK ile/ve/değil/||/<>/< ÇEVRESEL/DIŞ KOŞULLAR
( %27 ile/ve/değil/||/<>/< %73 )
- MEME KANSERİNDE:
İLERİ EVRE / ÖLÜM değil/yerine TARAMA
( Memedeki olası kanserleri hücrelerin, 2., 3., 4. evrelerde tespit edilmesi ya da ölümle sonuçlanabilecek çok geç evrelerde tanı koymak. DEĞİL/YERİNE Mamografinin, 40 yaşından sonra her yıl düzenli olarak yaptırılması ve elle takip edilmesiyle gecikmiş olmamak için tarama ve korunmanın önemi/farkı çok büyüktür. )
- MEMLEHA[Ar.] değil/yerine/= TUZLA
( Kıyılarda, tava denilen havuzlara deniz ya da göl suyu akıtıldıktan sonra kurutularak tuz çıkarılan yer. | Tuzlak. )
- MEMLEKET[Ar. çoğ. MEMÂLİK] değil/yerine/= YURT/ELİ
- MEMNUN (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RÂZI (OLMAK)
- MEMNUN OLMA ile/ve/değil UYGUN OLMASI
- MEMNUNİYET değil/yerine/= KIVANIKLIK
- MEMUR/İYET değil/yerine/= İŞYAR/LIK
- MEMUR ile/değil/yerine AHBAB
- MEMZÛC[Ar. < MECZ] değil/yerine/= KARIŞIK, KARIŞMIŞ
- MEN (ETMEK) değil/yerine/= YASAK(LAMAK)
- MEN-İ MUARAZA DÂVÂSI değil/yerine/= SATAŞMANIN ÖNLENMESİ ARANCI
- MENAFİ-İ UMUMİYE değil/yerine/= KAMU YARARI
- MENAFİ[Ar.] değil/yerine/= YARARLAR
- MENAJER[Fr. < MENAGE] ile/değil MENEJER[İng. < MANAGER]
( Yemek düzeninde [menaj], masada bulunması gereken araçların genel adı ve/ya da yedeklerinin bulundurulduğu küçük dolaplar. İLE/DEĞİL Yürütücü, yönetici, işgüder. )
- MENAPOZ/MENOPOZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= YAŞDÖNÜMÜ
- MENBA değil MEMBA
- MENDİL HEDİYE ETMEK değil/ve İÇİNDEKİNİ GİZLEMEK
( Hediye edilen mendiller içindeki altın ya da paranın görünmemesini sağlamak içindi(r). )
- MENDİL[Ar.] değil/yerine/= SUVLUK
- MENDİL/ULATU ile/ve/değil DESTMÂL
( ... İLE/VE/DEĞİL Nakışlı, süslemeli mendil. )
- MENEMEN["MELEMEN" değil!] ile Menemen
( Domates, soğan ve yeşil biber ile yapılan bir yemek. İLE İzmir iline bağlı ilçelerden biri. )
- MENEND/MÂNEND değil/yerine/= GİBİ, EŞSİZ, ÖRNEKSİZ
- MENFA[Ar.] değil/yerine/= SÜRGÜN YERİ
- MENFAAT[Ar. < NEF] ile/ve/değil/yerine/> MASLÂHAT[Ar. < SULH]
( Yarar, kâr, çıkar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> İş, emir, husus, madde, keyfiyet. | Önemli iş. | Barış, dirlik-düzenlik. )
( Toplumun maslâhatı, bireyin menfaatı düşünülür. )
( Bir yığın olmaktan çıkıp ulus olmak, toplumsal maslahatı, kişisel menfaate yeğlemekle başlar. )
- MENFAAT[Ar.] değil/yerine/= ÇIKAR/YARAR
- MENFAATPERESTLİK değil/yerine/= ÇIKARCILIK
- MENFAATPERVER değil/yerine/= ÇIKARCI
- MENFÛR[Ar. < NEFRET] değil/yerine/= İĞRENÇ
- MENFUR/MÜSTEKREH değil/yerine/= İĞRENÇ/TİKSİNÇ
- MENGENE[Yun.]/CENDERE[Fars.] değil/yerine/= KISKIÇ
- MENKUL değil/yerine/= TAŞINIR
- MENŞE/ORİJİN değil/yerine/= KÖKEN
- MENSUBİYET[< NESEB] ile/değil/yerine AİDİYET
( Soy, ırk üzerinden. İLE/DEĞİL/YERİNE Uygarlık ve tarih üzerinden. )
( En "üst/son" noktalar üzerinden. İLE/DEĞİL/YERİNE En geri gidilemez, en alt/temel/ortak noktalar üzerinden. )
( Hayvanlarda. İLE/DEĞİL/YERİNE İnsanda. )
- MENSUBİYET değil/yerine EHLİYET
- MENSUBİYET değil/yerine/= KATNAŞLIK
- MENSÛCÂT[Ar.]/TEKSTİL[Fr.] değil/yerine/= DOKUMA/LAR / KUMAŞ/LAR
- MENSUP[Ar.] değil/yerine/= ÜYE
- MENSUP değil/yerine/= KATNAŞ
- MENŞÛR[< NEŞR]/NEŞREDİLMİŞ değil/yerine/= AÇILMIŞ, YAYILMIŞ, DAĞITILMIŞ | PRİZMA
- MENŞUR/PRİZMA değil/yerine/= ...
- MENTAL[İng.] değil/yerine/= ZİHINSEL
- MENTALİTE[Fr.]["MANTALİTE" değil!] değil/yerine/= ANLAYIŞ, BAKIŞ, ALGILAMA
- MENTEŞE değil/yerine/= EKLEMEÇ
- MENZİL-İ CÂN değil/yerine/= İNSAN GÖVDESİ | ULVÎ ÂLEM
- MENZİL[Ar.] değil/yerine/= ERİM
- MERA değil/yerine/= OTLAK
- MERAK EDİYORUM değil DÜŞÜNÜYORUM
- MERAK ETME(!) ile/ve/değil/yerine ENDİŞELENME(!)
- MERAK":
KİŞİLER ÜZERİNE/ÜZERİNDEN ile/değil/yerine/< DÜŞÜNCELER/ZİHİNLER ÜZERİNE/ÜZERİNDEN
- MERAK ile/ve/değil/< CEHÂLET
( [not] CURIOSITY vs./and/but/< IGNORANCE )
- MERAKLI/LIK ile/ve/değil/yerine HEVESLİ/LİK
- MERAKLI ile/ve/değil/yerine İLGİLİ
- MERAKSIZ/LIK ile/ve/değil KAYITSIZ/LIK
- MERAM (ETMEK) değil/yerine/= İSTEK (İSTEMEK)
- MERAM ANLATMAK değil/yerine/= İSTEĞİ BİLDİRMEK
- MERAMET ile/değil MERHAMET
( Üstünkörü tamir. İLE/DEĞİL Birinin ya da bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma. )
( SUPERFICIAL REPAIR vs./not MERCY )
- MERASİM[Ar.]/SERAMONİ/CEREMONY[İng.] değil/yerine/= TÖREN
- MERÂTİB ile/ve/değil/||/<>/< VETÎRE
- MERDÂNE[Fars.] değil/yerine/= DÖNDÜRE
- MERDİVEN ile/ve/değil EŞİK
- MERDİVEN ile/değil/yerine ÖRCİN
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE İp merdiven. )
- MEREC-EL-BAHREYN değil/yerine/= İKİ DENİZİN BULUŞTUĞU YER/NOKTA/ALAN
- MEREMMET/Çİ[Ar.] değil/yerine/= TAMİR/Cİ
- MEREOLOGY değil/yerine/= PARÇA BÜTÜN İLİŞKİLERİ
- MERHAMET:
ACIMAK değil/yerine/< ACITMAMAK
- MERHEM[Ar.]["MELHEM" değil!] ile POMAT[İt.]
( Deriye sürülerek kullanılan, içinde birçok etkili madde bulunan, yumuşak ve koyu kıvamda, yağlı ya da yağsız ilâç. | Çözüm/çare. İLE Genellikle saça sürülen, yağlı ve kokulu merhem. )
- MERİSTEM[Fr.] değil/yerine/= SÜRGEN DOKU
( Bitkilerde, kök ve sapların, gelişebilecek durumda olan uc bölümlerindeki, çok yüzlü, kolay üreyebilir hücrelerden oluşan bir doku türü. )
- MERİYET[Ar.] değil/yerine/= YÜRÜRLÜK, GEÇERLİLİK
( Gereğinin yapılır olması durumu. )
- MERİYET değil/yerine/= YÜRÜRLÜK
- MERKEZ[Ar.] değil/yerine/= ORTAY
- MERKEZ/SANTRAL/SENTIR[İng. < CENTER] değil/yerine/= ÖZEK
- MERKEZ ile/ve/değil BAŞKENT
- MERKEZ ile/ve/<>/değil SEMTLER/İLÇELER
- MERKEZÎ değil/yerine/= ÖZEKSEL/ÖZEKLİ
- MERKEZİN:
KAYMASI ile/değil YER DEĞİŞTİRMESİ
- MERKEZİYET değil/yerine/= ÖZEKLİK
- MERKEZKAÇ/SANTRİFÜJ[Fr. < Yun. KENTRON: Merkez. | SOOMA: Gövde.] değil/yerine/= ÖZEKKAÇ
( Merkezden uzaklaşan. )
- MERMİ[Ar.] değil/yerine/= KURŞUN
- MERS CORONAVİRUS/MİDDLE EAST RESPIRATORY SYNDROME CORONAVİRUS MERS-COV ORTA DOĞU SOLUNUM YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ NEDENLİ KORONAVİRÜS
- MERS-COV/MIDDLE EAST RESPIRATORY SYNDROME CORONAVIRUS[İng.] değil/yerine/= ORTA DOĞU SOLUNUM YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ NEDENLİ KORONAVİRÜS
- MERS/MİDDLE EAST RESPIRATORY SYNDROME[İng.] değil/yerine/= ORTA DOĞU SOLUNUM YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ
- MERSİYE[Ar.] değil/yerine/= AĞIT
( Birinin ölümü üzerine duyulan etkilenimi anlatmak için yazılan şiir. )
- MERT[Fars. < MERD] değil/yerine/= YİĞİT/ALP/KAHRAMAN
( CELÂDET: Yiğitlik, kahramanlık, bahadırlık. )
- MERTEK[Erm.] değil/yerine/= SIRIK
( Yapıda kullanılan, dört köşe ya da yuvarlak, kalınca sırık. )
( "Elif'i görse, mertek zanneder.": Bilgisizleri ve en alt seviyedeki bilgisizliklerinin derecesini tanımlamak üzere kullanılan deyim. )
- MESA" degil MESELA
- MESAA/MESA değil MESELA
- MESÂBE[Ar.] değil/yerine/= DERECE
( Derece, rütbe. | Kadar. | Konum, durum. )
- MESAFE KATETMEK değil/yerine/= YOL ALMAK
- MESAFE[Ar.] değil/yerine/= ARALIK
( [not] DISTANCE vs./and/but ... )
- MESAFEYİ:
"ARTIRMAK" değil AÇMAK
- MESÂHA ETMEK[doğrusu MİSÂHA/T] değil/yerine/= YERİ ÖLÇME | YÜZÖLÇÜMÜ
( Ölçmek. )
- MESAİ[Ar.]/VARDİYA[İt. < GUARDIA] değil/yerine/= ÇALIŞMA/EMEK
( Çalışma, emek. | Gemilerde, beklenen nöbet. | Gemide, nöbet yeri. | Nöbetleşe çalışma, posta. )
( TO WORK OVERTIME vs. SHIFT )
- MESAJ değil/yerine/= İLETİ
- MESAJ değil/yerine/= İLETİ/BİLDİRİ
( Bir devlet büyüğünün, bir sorumlunun, belirli bir nedenle ilgililere gönderdiği bildiri. | Yazı ya da sözle verilen, gönderilen bilgi. | Yazı ya da sözle anlatılması amaçlanan duygu ya da düşünce. )
- MEŞAKKAT[Ar.] değil/yerine/= ZAHMET, SIKINTI, GÜÇLÜK, ZORLUK
( ZAHMET, SIKINTI, GÜÇLÜK, ZORLUK )
- MEŞAKKATLİ değil/yerine/= İNCE İŞLİ/EMEK İSTEYEN
- MESAME[Ar. çoğ. MESAMAT] değil/yerine/= GÖZENEK/LER
- MESANE[Ar.] değil/yerine/= KAVUK/SİDİK TORBASI
- MESCİD-İ AKSÂ ile/değil AKSÂ CAMİİ
( Bir bina değil bir yer/alandır. İLE/DEĞİL Kudüs'te, Mescid-i Aksâ'da bulunan camii. )
- MESELE ile/ve/değil/||/<>/< MEVZÛ
- MESELE değil/yerine/= SORUN
- MESERRET[Ar. < SÜRÛR] değil/yerine/= SEVİNÇ, ŞENLİK
- MEŞFÛ[Ar.] değil/yerine/= ÖNALIMLIK
- MEŞGALE[Ar.] değil/yerine/= UĞRAŞI/İŞUĞRAŞ
( İŞ, İŞ GÜÇ, UĞRAŞILAN İŞ )
- MEŞGUL OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ETKİN OLMAK
- MEŞGUL OLMAK değil/yerine/= İŞLENMEK/OYALANMAK/UĞRAŞMAK
- MEŞGUL/İYET[Ar.] değil/yerine/= İŞLİ/LİK
- MEŞGUL ile/değil/yerine/>< ÜRETKEN
- MEŞGUL ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< VERİMLİ
- MESH/MEDICAL SUBJECT HEADING[İng.] değil/yerine/= TIBBİ KONU BAŞLIKLARI
- MEŞHUR" ile/değil MEŞRÛ
- MESİH/HIZIR ile/değil/yerine DÜŞÜNCE(MİZ)
- MEŞİME/PLASENTA değil/yerine/= ETENE/SON/DÖLEŞİ
( Memelilerde, ana ile dölüt arasında kan alıp verme işini sağlayan örgen. | Meyya daprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm. )
- MESİRE[Ar.] değil/yerine/= GEZİNTİ/DİNLENME YERİ
- MESİRE değil/yerine/= GEZİYER
- MESKENET[Ar.] değil/yerine/= YOKSULLUK
( Miskinlik, beceriksizlik. | Yoksulluk. )
- MEŞKUL değil/< MEŞGUL[< ŞUGL]["gu" uzun okunur]
( MEŞKÛL[Ar.]: Bileklerine kadar üç ayağı beyaz olan at. DEĞİL Bir işle uğraşan. )
- MESKÛN değil/yerine/= OTURUMLU
- MESLEK YÜKSEK OKULU(MYO) ile/ve/değil/yerine/||/<>/> FAKÜLTE
- MESLEK değil/yerine/= İŞGE
- MESLEKÎ değil/yerine/= İŞGESEL
- MESLEKTAŞ değil/yerine/= İŞGEDEŞ
- MESNET/MESNED değil/yerine/= DAYANAK/ORUNÇ
- MESNEVÎ değil MESNEVÎ-İ MANEVÎ
- MEŞRUT/ŞARTLI değil/yerine/= KOŞULLU
- MEŞRÛTİYET[Ar.] değil/yerine/= KOŞULLULUK
- MESUL MÜDÜR değil/yerine/= SORUMLU YÖNETÇİ
- MESUT/BAHTİYAR değil/yerine/= MUTLU/KIVANÇLI
- MESUT/MESUD[Ar.] değil/yerine/= MUTLU
- MEŞVERET[Ar.] değil/yerine/= DANIŞMA
( Danışma, bir iş üzerinde konuşma. )
( CONSULTATION )
- MET değil/yerine/= KABARMA
- META:
ÖTE ile/ve/değil ÜST
- METAANALİZ/META-ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= TOPLU ÇÖZÜMLEME
- METABOLİK/METABOLIC[İng.] değil/yerine/= ÖZÜMLEME-YADIMLAMA (İLİŞKİLİ)
- METABOLIT/METABOLITE[İng.] değil/yerine/= ARA ÜRÜN
- METAFİZİK:
FİZİK ÖTESİ ile/ve/değil/||/<>/< SONRASI
- METAFİZİK/METAPSYCHICS[İng.] değil/yerine/= FİZİK ÖTESİ
- METAFİZİK değil/yerine/= DOĞAÖTESİ/ÖTEDOĞA
- METAFİZİK ile/ve/değil/||/<>/< KURUNTU/VEHİM
- METAFOR/METAPHOR[İng.] değil/yerine/= EĞRETILEME
- METAKOGNİTİF değil/yerine/= ÜST BİLİŞ
- METALİK/METALOİT[Fr.] değil/yerine/= MADENSEL
- METALURJİ değil/yerine/= METALBİLİM
- METAMORFOZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= BAŞKALAŞMA
- METAMORFOZ/METAMORFİZM değil/yerine/= BAŞKALAŞIM/BAŞKALAŞMA
- METAMORFOZ/METAMORPHOSIS[İng.] değil/yerine/= BAŞKALAŞIM
- METAN[Fr. < Yun.] değil/yerine/= BATAKLIK GAZI
( Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz.[CH4] )
- METÂNET[Ar.] değil/yerine/= DAYANIKLILIK
( Dayanıklılık, güçlü olma, metin olma, sağlamlık, muhkemlik. )
- METANET değil/yerine/= DAYANIKLIK/SAĞLAMLIK
- METAPLAZİ/METAPLASIA YOZ[İng.] değil/yerine/= DÖNÜŞÜM
- METAPSİŞİK/PARAPSİŞİK değil/yerine/= ÖTEYİNCİLİK/ÖTEYİNSEL
- METASTATİK/METASTATIC[İng.] değil/yerine/= SIÇRAMALI, YAYILIMLI
- METASTAZ[Fr.] değil/yerine/= YAYILMA/SIÇRAMA
- METASTAZ/METASTASIS[İng.] değil/yerine/= SIÇRAMA
- METAZORİ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ZORLA
- METELİKSİZ/ZÜĞÜRT/KOKOZ[argo] değil/yerine/= PARASIZ
- METEOROLOG değil/yerine/= KALIKBİLİCİ/KALIKBİLİMCİ
- METEOROLOJİ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= KALIKBİLİM/HAVABİLGİSİ
( Havayuvarı içinde oluşan sıcaklık değişmelerini, yel, yıldırım, yağmur, dolu gibi olayları inceleyen fizik dalı. )
- METEOROLOJİK değil/yerine/= KALIKBİLİMSEL/KALIKSAL
- METEROLOJİ" değil METEOROLOJİ
- METFUN[Ar.] değil/yerine/= GÖMÜLÜ
( Gömülmüş olan. )
- METH(İYE)/MEDİH[Ar.]/SENÂ[Ar.]/SİTAYİŞ[Fars.] değil/yerine/= ÖVME/ÖVGÜ
( [>< KADH/ZEMM] )
- METHETMEK değil/yerine/= ÖVMEK
- METİN OKUMALI KONUŞMADA:
"AŞAĞIDA" değil BİRAZ/AZ SONRA
- METİN[Ar. < METN]/TEKST/TEXT/TEKSTİL[İng./Fr. < TEXTILE] değil/yerine/= ÖRÜT | DOKUMACILIK DOKUMA
- METİN/METANETLİ[Ar.] değil/yerine/= DAYANIKLI/SAĞLAM
- METODİK/METOTLU değil/yerine/= YÖNTEMLİ
- METODOLOJİ/K değil/yerine/= YÖNTEMBİLİM/SEL
- METODOLOJİ/METHODOLOGY[İng.] değil/yerine/= YÖNTEM BİLİMİ
- METODOLOJİ değil/yerine/= YÖNTEMBİLİM
- METODOLOJİK/METHODOLOGICAL[İng.] değil/yerine/= YÖNTEM BİLİMSEL
- METOT(/D)//METHOD[İng.] değil/yerine/= YÖNTEM
- METREKÜP değil STER[Fr. < Yun.]
( ... DEĞİL Yığın durumundaki yakılacak odun için kullanılan, bir metreküpe eşit, oylum ölçüsü. )
- METROBÜSLERDE:
BULAŞIM değil/yerine ULAŞIM
- METROPOLİT[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ...
( Ortodoksların Patrik'ten sonra gelen ve bir bölgenin din işleriyle uğraşan din adamı. )
- METRUK[Ar.] değil/yerine/= TERK EDİLMİŞ
- MEVÂD-ÜL AKLÎSE değil/yerine/= TASIMIN/KIYASIN NESNELERİ[MADDET-ÜL KIYAS]
- MEVCUD ile/ve/değil/||/<>/< HALK
- MEVCUD ile/ve/değil MÜTEAYYİN
( Varolan. İLE/VE/DEĞİL Meydanda olan, meydana çıkan, belirli. Göze konu olan. )
- MEVCUD ile/ve/değil MÜTEHAYYİZ
( Varolan. İLE/VE/DEĞİL Yer kaplayan. )
- MEVCUT ile/değil GEÇERLİ
( EXIST vs./and VALID )
- MEVDUAT[Ar.] değil/yerine/= YATIRIM
( Belirli bir süre sonunda ya da istenildiğinde geri alınmak üzere, bankalara yatırılan para. )
- MEVHUM-U MUHÂLİF değil MEFHUM-U MUHÂLİF
- MEVKUT[Ar.]/PERİYODİK[Fr., İng.] değil/yerine/= DÖNEMSEL/SÜRELİ
- MEVLANEKAPI değil MEVLÂNÂKAPI (KIRMIZILAR KAPISI, YENİKAPI)
- MEVSİM/SEZON[Fr., İng. < SEASON] değil/yerine/= YILYÜZÜ/SÜREM
- MEVT ile/ve/değil/||/<>/< FEVT
( Kişilerin/toplumun huzurundan kaybolmak. İLE/VE/DEĞİL/<>/< Allah'ın huzurundan kaybolmak. | Bir daha ele geçememek üzere kaybetme, elden çıkarma, kaçırma. )
( Geçmiş. İLE/VE/DEĞİL/<>/< Gelecek. )
( Matem. İLE/VE/DEĞİL/<>/< Hüzün. )
( Ayrılık, ölümden beterdir. )
( Fevt, mevt'ten daha zordur.
[Kaybedecek olduğunu bilmek, kaybetmekten daha zordur.] )
- MEVZİLENME değil/yerine/= KONUŞLANMA
- MEVZU BAHİS değil/yerine/= SÖZ KONUSU
- MEVZÛ[Ar.] değil/yerine/= KONU
- MEVZÛ değil/yerine/= KONU
- MEVZUAT[Ar.] değil/yerine/= KONUDAM/KONULAKLAR
( Bir ülkede, yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb.'nin tümü. )
- MEVZUBAHİS[Ar.] değil/yerine/= SÖZ KONUSU
- MEYDAN OKUMA ile/değil/yerine DİRENÇ
- MEYDAN/CANINA OKUMAK değil/yerine/>< KİTAP OKUMAK
- MEYDAN ile/ve/değil ALAN/SAHA
( FORUM: Büyük meydan. )
- MEYHANE değil/yerine/= ÇAKIREVİ
- MEYHÂNE ile/ve/değil KOLTUKALTI MEYHÂNESİ
- MEYİL[Ar.] değil/yerine/= EĞİM/EĞİKLİK/AKINTI
- MEYNSTRİM[İng. < MAINSTREAM] değil/yerine/= ANA AKIM
- MEYVA değil MEYVE[Fars. < MÎVE]
- MEYVE KURUSU ile/değil ÇİR
( ... iLE/DEĞİL Kayısı, erik, zerdali gibi meyvelerin kurusu. )
- MEYVE/Sİ ile/ve/değil ÜRÜN/Ü
- MEYVE değil ÇİÇEK
( İncir, ağacın meyvesi değil çiçeğidir. )
- MEYVEHOŞ[Ar.] değil/yerine/= KURUYEMİŞ
( Kuruyemiş. | Yemiş çarşısı. )
- MEZAR/LIK ile/ve/değil/||/<>/< MEZAR
- MEZAR/MASTAVA ile/ve/>/değil APINK
- MEZAR ile/değil DOLMEN[< Keltçe]
( ... İLE/DEĞİL İkisi dikili, üçüncüsü de bunların üzerine kapak gibi yatırılmış, üç büyük taştan oluşturulmuş, taş devri mezarı. )
- MEZAR ile/değil MAKAM
- MEZARLIK/KABİR[Ar. < KABR] değil/yerine/= KABRİSTAN[Fars.] değil/yerine/= SİNLİK/GÖMÜT/LÜK
- MEZARLIK ile/ve/değil HAZÎRE
( ... İLE/VE/DEĞİL Devlet erkânının ve/ya da âlimlerin/hocaların ve yakınlarının sınırlı sayıda bulunduğu özel mezarlık. [Mekânların/ın etrafında bulunur] )
- MEZAT[Ar.] değil/yerine/= AÇIK ARTIRMA
- MEZELLET[Ar.] değil/yerine/= ALÇALMA, BAYAĞILAŞMA
- MEZENKİM/MESENCHYMA[İng.] değil/yerine/= DESTEK BAĞ DOKUSU
- MEZKÛR/ZİKREDİLEN/ZİKROLUNAN değil/yerine/= SÖZÜ EDİLEN/ADI GEÇEN/ANILAN
- MEZODERM değil/yerine/= ORTA DERİ
( Dış deri ile iç deri arasındaki göze katmanı. )
- MEZOZOİK[Fr. < Yun.] değil/yerine/= İKİNCİ ÇAĞ
- MEZUN[Ar.]/GRADUATE[İng.] değil/yerine/= TÜLEK, BİTİRMİŞ
- MEZUN[Ar.] değil/yerine/= YETKİLİ
- MF/MULTIORGAN FAILURE değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ(ÇOY)
- MHC/MAJOR HISTOCOMPATIBILITY COMPLEX[İng.] değil/yerine/= BÜYÜK DOKU UYUMU BİLEŞİĞİ
- MHRS/CENTRAL HOSPITAL APPOİNTMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= MERKEZİ HASTANE RANDEVU DÜZENİ
- MI/MYOCARDIAL INFARCTION | MEDICAL INFORMATICS | MUTUAL INFORMATION[İng.] değil/yerine/= MİYOKART ENFARKTÜSÜ, KALP KRİZİ | TIP BİLİŞİMİ | KARŞILIKLI BİLGİ
- MİDE ile/ve/değil/||/<> BAL MİDESİ/HUNYUN
( Arılar, balı ne sıçar, ne de kusar.
Bal, arıların topladığı nektarın özel bir işlemden geçmesiyle oluşur. İşleyiş şu biçimdedir:
- Nektar Toplama: Arılar, çiçeklerden nektarı emer ve bal midesi[hunyun] adı verilen özel bir kesede toplar.[Bu mide, sindirim midesinden ayrıdır.]
- Enzimlerle İşleme: Arılar, kovana dönerken, bu nektara enzimler ekleyerek kimyasal dönüşüm başlatır.
- Kovana Aktarma: Kovandaki işçi arılar, toplayıcı arıların getirdiği nektarı ağızdan ağıza aktararak işleme devam eder.
- Suyun Uçurulması: Nektarın içindeki fazla su, petek gözlerine yerleştirildikten sonra kanat çırparak buharlaştırılır. Böylece koyulaşarak bal durumuna gelir.
- Peteklerin Kapatılması: Olgunlaşan bal, balmumu ile kapatılır ve saklanır.
[Arıların kendi beslenmesi için topladığı bu sıvıya, insanın el koyması, çalması, tüketmesi, sömürmesi de gerekli ve zorunlu değildir!] )
- MİDE ile/ve/değil EŞİK
- MİĞFER[Ar.]/KASK değil/yerine/= TOLGA/BAŞLIK
( Başı, dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.'den yapılmış başlık. )
- MİĞFER değil/yerine/= TULGA/TUĞULGA/TOLGA
- MİGMATİT[Fr. < Yun.] değil/yerine/= KAYAÇ
( Tortul katmanlar arasına magma girmesiyle oluşan değişim kayacı. )
- MİGREN[Fr. < Yun.] değil/yerine/= YARIM BAŞ AĞRISI
( Yarım baş ağrısı. )
- MİHENK TAŞI değil/yerine/= DENEK TAŞI
- MİHENK[Ar.] değil/yerine/= DENEKTAŞI
( Denektaşı. | Birinin değerini, ahlâkını anlamaya yarayan ölçüt. )
- MİHNET(SIKINTI) ile/değil/yerine/<>/></< MİNNET
- MİHNET[Ar.] değil/yerine/= SIKINTI/ÜZÜNTÜ
( ZAHMET, EZİYET | GAM, KEDER, SIKINTI, DERT | BELÂ, MUSİBET )
- MİHRAK[Ar.] değil/yerine/= ODAK
( Bir ışık ya da ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer. | Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kişilerin, kaynağı ya da bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer. )
- MİHRİMAH SULTAN CAMİSİ[adı "İSKELE CAMİİ" değildir!] ile MİHRİMAH SULTAN CAMİSİ
( Üsküdar'da. [İskele Meydanı'nda.] İLE Edirnekapı'da. )
( 1545 - 1547'de. [İskele Camisi adıyla da bilinir.] İLE 1555'te. [Edirnekapı Camisi adıyla da bilinir.] )
- MİK/MIC/MINIMUM İNHİBİTOR CONCENTRATION[İng.] değil/yerine/= MİNİMUM İNHİBİTÖR KONSANTRASYON, ENGELLEYİCİ EN DÜŞÜK YOĞUNLUK, MİGRASYON MIGRATION GÖÇ
- MİKA[Fr.] değil/yerine EVRENPULU
- MİKAB[Ar.] değil/yerine/= KÜP
- MIKNATIS değil/yerine/= KAPGI/ÇEKEÇ
- MİKOLOJİ[Fr.] değil/yerine/= MANTARBİLİM
- MİKREFON değil MİKROFON
- MİKRO değil/yerine/= KÜÇÜ
- MİKRO değil/yerine/= KÜÇÜK/DAR
- MİKROBİK değil/yerine/= KÜÇÜMLÜ
- MİKROBİYOLOG değil/yerine/= KÜÇÜDİRİMBİLİMCİ
- MİKROBİYOLOJİ değil/yerine/= KÜÇÜDİRİMBİLİM
- MİKROBİYOTA/MICROBIOTA[İng.] değil/yerine/= UFAK CAN ÖRTÜSÜ
- MİKROFİLAMENT değil/yerine/= İPÇİK
- MİKROORGANİZMA değil/yerine/= KÜÇÜÖRGENYAPI
- MİKROPLU/SEPTİK[İng. < SEPTIC] ile/değil KUŞKUCU/SKEPTİK[İng. < SCEPTIC]
- MİKROSKOBİK değil/yerine/= KÜÇÜGÖRCÜL
- MİKROSKOP/MICROSCOBE[İng.]/HURDEBÎN[Fars.] değil/yerine/= İRİLTEÇ
- MİKROSKOP değil/yerine/= KÜÇÜGÖREÇ
- MİKROTÜBÜL değil/yerine/= İLETGEN BORULAR, KÜÇÜKBORUL, BORULCUK
- MİKSER[İng.] değil/yerine/= ÇIRPICI/KARIŞTIRICI | KARMAÇ
- MİKST/MIXED[İng.] değil/yerine/= KARIŞIK
- MİKTAR değil/yerine/= TUTAR
- MİL[Yun.]/ALÜVYON[Fr.]["ALİVYON" değil!] değil LIĞ/BALÇIK
- MİLÂD[Ar.] (I DOLMAK ile/ve/değil/||/<> MİÂD[Ar.] (I DOLMAK)
( Herhangi bir olayın başlangıcı. | Öncesi ve sonrası. | Hz. İsa'nın doğduğu gün. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Belirtilen süre, sürecini tamamlamak. )
- MİLÂDÎ değil/yerine/= DOĞUL
- MİLÂT/MİLÂD[Ar.] değil/yerine/= DOĞUT/ÇAĞAÇAN
- MİLİTARİST değil/yerine/= ORDUCU/SÜERCİ
- MİLİTARİZM değil/yerine/= ORDUCULUK/SÜERCİLİK
- MİLLET[Ar.] değil/yerine/= ULUS
- MİLLETİN EFENDİSİ:
"KÖYLÜ" değil ÜRETEN KÖYLÜ
- MİLLÎ MARŞ değil/yerine/= ULUSAL YIR
- MİLLÎ[Ar.] değil/yerine/= ULUSAL
- MILYÖ/MILLİEU[İng.] değil/yerine/= ORTAM
- MİMARÎ ile/değil/yerine/||/<>/< YEŞİL MİMARÎ
- MİMETİK/MİMETIC[İng.] değil/yerine/= ÖYKÜNEN
- MİMİK değil/yerine/= YÜZİM
- min.[Lat. < MINIMUM] değil/yerine/= EN AZ, EN KÜÇÜK, EN DÜŞÜK
- MİNAREL değil MİNERAL
- MİNİK değil/yerine KÜÇÜK
- MINIMAL[[İng.] değil/yerine/= EN AZ, EN DÜŞÜK
- MINIMİZASYON/MINIMIZATION[İng.] değil/yerine/= EN AZLAMA, EN AZLAYIM, EN AZA İNDİRMEK
- MİNİMİZE ETMEK değil/yerine/= EN AZA İNDİRMEK
- MINIMUM[İng.] değil/yerine/= EN AZ, EN DÜŞÜK
- MİNKALE[Ar.] değil/yerine/= İLETKİ/AÇIÖLÇER
- MİNNET (DUYMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGI (DUYMAK)
- MİNNETKÂR değil MİNNETTÂR
- MİNNETTAR[Ar.] ile/ve/değil/||/<> MÜTEŞEKKİR[Ar.]
- MINOR CROSS MATCH[İng.] değil/yerine/= KÜÇÜK ÇAPRAZ KARŞILAŞTIRMA
- MINOR[İng.] değil/yerine/= ÖNEMSİZ | HAFİF
- MİNTAN[Fars. < NİMTEN: Yarım gövde.] değil/yerine/= GÖMLEK
- MINTIKA[Ar.] değil/yerine/= BÖLGE
- MİNÜBÜS/MÜNÜBÜS değil MİNİBÜS
- MİNÜR[Ar.] değil MÜNÎR[Ar. < NÛR]
( ... DEĞİL Işık veren, nurlandıran, parlak. )
- MİNVAL[Ar.] değil/yerine/= BİÇİM/YOL | BAĞLAM
- MİNYATÜR/NAKKAŞLIK değil/yerine/= KÜÇÜLTÜ
- MİRÂC:
ALIRKEN ile/ve/değil VERİRKEN
( Bilinçsiz. İLE/VE/DEĞİL Bilinçli. )
- MİRAS ŞİRKETİ değil/yerine/= KALIT ORTAKLIĞI
- MİRAS:
MADDE[YAPI] değil/yerine/>< İLİM
- MİRAS/TEREKE ile/değil İNAM/EMÂNET
( EMÂNET VE İLTİZAM USULLERİ )
( STUART MILL [1806-1873]: Kişinin malı üzerindeki tasarruf hakkının sınırsız ve kayıtsız olarak tanınmasını fakat miras yoluyla servet edinme hakkının sıkı biçimde sınırlanması gerektiğini belirtir. [Mirasın yarattığı eşitsizlikle yaşam mücadelesinin doğal şartlarının bozulduğunu, en beceriklinin değil, servetçe ayrıcalıklıların üstünlük sağladıklarına işaret eder.] )
( [not] INHERITANCE vs./but DEPOSIT )
- MİRAS ile/değil EMÂNET
( [not] INHERITANCE vs. DEPOSIT )
- MİRASÇI değil/yerine/= KALITÇI
- MİRİ KÂTİBİ değil/yerine/= YARGIÇ
( Osmanlı Devleti'nde, maliye ile halk arasındaki davalara bakan yargıç. )
- MİRKET ile/değil ÇİZGİLİ FİRAVUN FARESİ
- MIS/MANAGEMENT INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= YÖNETİM BİLGİ DÜZENİ
- MİSAFİR ETMEK değil/yerine/= KONUKLATMAK/KONUK ETMEK
- MİSAFİR/MİHMAN[Ar.] değil/yerine/= KONUK
- MİSAFİR ile/ve/<>/değil/>< MUKÎM[< KIYÂM]
( 72 saat boyunca ağırlanan kişi. İLE/VE/<>/DEĞİL/>< Oturan, ikâmet eden. | 72 saatten daha uzun süre kalan misafir/kişi. )
- MİSAFİRHANE[Ar.] değil/yerine/= KONUKEVİ
( Resmî ya da özel kuruluşların kendi görevlilerinin yararlanması için yaptırdığı konut. )
- MİSAFİRHANE[Ar.] değil/yerine/= KONUKEVİ
- MİSAFİRPERVER değil/yerine/= KONUKSEVER
- MİSÂL[Ar.] değil/yerine/= ÖRNEK
( ÖRNEK | MASAL | RÜYÂ, DÜŞ | BENZER, ANDIRIR )
- MİSANTROP[Fars.]/MERDÜMGİRÎZ[Fars.] değil/yerine/= KİŞİLERDEN/İNSANDAN "KAÇAN"
- MİSDİYAGNOZ/MİSDİAGNOSIS[İng.] değil/yerine/= YANLIŞ TANI
- MISIR ile/değil SÜPÜRGE
- MİSK KOKUSU ile/ve/değil/yerine DOST KOKUSU
- MİSK Ü AMBER değil/yerine/= MİS KOKULARI
- MİSKİN[Ar.]/ERMEGÜ[dvnlgttrk] değil/yerine/= YOKSU
( Allah'ta yok olan, fenafillah. )
- MİSL/MİSİL[Ar.] değil/yerine/= KAT
( Eş, benzer. | Miktar. | Kat. )
- MİSLİ değil/yerine/= KATI
( Sayı, tartı ve ölçü ile belirlenebilen. )
- MISMATCH[İng.] değil/yerine/= UYUMSUZLUK
- MISRA değil/yerine/= DİZE
- MISRA değil/yerine/= DİZE
- mist.[Lat. < MISTURA] değil/yerine/= KARIŞIM, MİKSTÜR
- MİSTİFİKASYON değil/yerine/= GİZEMLEŞTİRME
- MİSTİFİYE değil/yerine MİSTİKLEŞTİRME
- MİSTİİZİM değil MİSTİSİZM
- MİSTİK GİZLİLİK ile/değil/yerine EZOTERİK GİZLİLİK
- MİSTİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EZOTERİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FELSEFÎ
( Düzensiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Düzenli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sürekli. )
( Aktarılmayan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aktarılan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Paylaşılan. )
( [Su bulmak üzere] Kuyu/artezyen kazan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yeraltındaki akarsuyu bulan/bilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Tüm suları, suların kaynağını sorgulayan/düşünen/arayan. )
- MİSTİK değil/yerine/= GİZEMCİ
- MİSTİK değil/yerine/= GİZEMLİ
- MİSTİK değil/yerine TANIMLANAMAYAN ÖĞELER
- MİSTİSİZM değil/yerine/= GİZEMCİLİK
- MİSVÂK[Ar.] değil/yerine/= DİŞ FIRÇASI
( Ucu dövülüp fırça durumuna getirilen ve diş temizliğinde kullanılması, Müslümanlıkça sünnet olan bir tür ağaç çubuğu. )
- MİSYON[İng. < MISSION] değil/yerine/= EREK, BEKLENTİ, GENİŞ SORUMLULUK, ÖZ NİYET, ÖZ GÖREV
- MİT ile/ve/değil PROPAGANDA ARACI
- MİTİNG[İng. < MEETING] değil/yerine/= BULUŞMA/TOPLANTI
( Gösteri amacıyla ya da bir olaya dikkati çekmek için, genellikle açık yerlerde yapılan, herkesin katılabileceği toplantı. )
- MİTOKONDRİ değil/yerine/= ÜRETGEN
- MİTOLOJİ İLE İLGİLENMEK/UĞRAŞMAK ile/değil/yerine MİT(LER)'İ DENEYİMLEMEK
( Bilmek. İLE/DEĞİL/YERİNE Anlamak. )
- MİTOZ/MITOSIS[İng.] değil/yerine/= EŞEYSİZ BÖLÜNME
- MİYELINİZASYON/MYELINIZATION[İng.] değil/yerine/= SİNİR KILIFLANMASI
- MİYOKART[Fr.] değil/yerine/= YÜREK KASI
- MİZAH ile/değil MİZAÇ
- MÎZAH değil MİZAH
- MİZANA[İt.] değil/yerine/= ARKA DİREK
( Üç ya da daha çok direği bulunan yelkenli gemilerde, arka direk. )
- MİZANPAJ[Fr.] değil/yerine/= SAYFA DÜZENİ
- MİZANSEN[Ar.] değil/yerine/= DÜZENTİ/KURGU
- MIZIKA[İt.] ile/ve/değil/<> HAMUS
( Bando. | Armonika. İLE/VE/DEĞİL/<> Yakutistan'da, Şamanlar'ın çaldığı mızıka. )
- MIZIKÇI/LIK değil/yerine/= OYUNBOZAN/LIK
( Çeşitli nedenlerle oyunu bozan, yenilgiyi kabul etmeyen, kolayca darılan kişi. )
- MIZMIZ/LIK (FELSEFE) ile/değil/yerine FELSEFE
- MIZRAK değil/yerine/= KARGI/CIDA
- MIZRAP[Ar.]/TEZENE[Fars. :Kırbaç.]/PENA[Lat.] değil/yerine/= ÇALGIÇ
- MIZRAPLI ile/ve ŞELPE[ŞERPE değil!]/GUKKUK BOĞAZI
( ... İLE/VE Tellerin parmak çekişleriyle seslendirilmesi. )
( ... İLE/VE Bam telinin olmaması gereklidir. )
( ... con/e PİTSİKATO )
- Mısır ÇARŞISI değil MISIR ÇARŞISI
( Adını yenilen mısırdan değil Mısır ülkesinden almaktadır. Vurguyu Mı:sır şeklinde yapmak gerekir. )
- ML/MACHINE LEARNING[İng.] değil/yerine/= MAKINE ÖĞRENME
- MMA/COST MINIMIZATION ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= MALİYET MINIMİZASYONU ÇÖZÜMLEMESİ
- MMD/MEDICAL MONİTORING DEVICE[İng.] değil/yerine/= TIBBİ İZLEME AYGITLARI
- MMS/MODEL MANAGEMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= MODEL YÖNETIM SİSTEMİ
- MOBBING[İng.] değil/yerine/= BEZDİRİ
- MOBIL/MOBILE[İng.] değil/yerine/= DEVİNIMLİ 2.TAŞINABİLİR 3.GEZİCİ
- MOBILITE/MOBILITY[İng.] değil/yerine/= DEVİNIMLİLİK, HAREKETLİLİK
- MOBİLYA/MÖBLE değil/yerine/= DÖŞENGİ
- MOD/MODE[İng.] değil/yerine/= TARZ
- MODA[İt.] ile/ve/değil DÖNEM
- MODALITE/MODALITY[İng.] değil/yerine/= TARZ
- MODEL[Fr.]/MOSTRA[İt.] değil/yerine/= ÖRNEK/KÖZ
( Örnek. | Bir özelliği olan nesne ya da kişi. | Bir sanatçıya poz veren kişi. | Biçim. | Örnekleri içinde toplayan dergi. | Tip. | Benzer. | Örnek alınmaya değer kişi ya da şey. | Manken. )
- MODEL[İng.] değil/yerine/= KALIP | ÖRNEK
- MODELLEME ile/değil ÖYKÜNME
- MODEM[İng.] değil/yerine/= ÇEVİRGE
- MODEM[İng.] değil/yerine/= ÇEVİRGE
- MODERATÖR değil/yerine/= YÖNETİCİ
- MODERN (OLMAK) değil/yerine UYGAR OLMAK
- MODERN BİLİM ile/ve/değil/yerine ÇAĞDAŞ BİLİM
- MODERN BİLİM ile/ve/değil YENİ DOĞA FELSEFESİ
( COLINGWOOD'un DOĞA TASARIMI adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )
- MODERN DÜŞÜNÜŞ/ANLAYIŞ/YAKLAŞIM ile/ve/değil/yerine/> POSTMODERN DÜŞÜNÜŞ/ANLAYIŞ/YAKLAŞIM
( "Ya, ya da" ilkesiyle/yaklaşımıyla. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> "Hem, hem de ve Ne, ne de" ilkesiyle/yaklaşımıyla. )
- MODERN TÜRKÇE'MİZ değil TÜRKÇE'NİN, MODERN KULLANIMI
- MODERN[Fr./İng.] değil/yerine/= ÇAĞDAŞ/ÇAĞCIL
- MODERN ile/ve/değil/yerine ÇAĞDAŞ
( [not] MODERN vs./and/but CONTEMPORARY
CONTEMPORARY instead of MODERN )
- MODERN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GENİŞLETİLMİŞ
- MODERNİZASYON değil/yerine/= ÇAĞDAŞLAŞMA
- MODERNİZE ETMEK değil/yerine/= ÇAĞDAŞLAŞTIRMAK
- MODERNİZM ile/ve/değil MODERNİTE
( Modernitedeki çelişkilerin billurlaştırılması. İLE/VE/DEĞİL Modernizmi forma sokmak. )
( Kayıp. İLE/VE/DEĞİL Kazanç/kazanım. )
( Fransız protestanlığını anlamadan Modernizm'i anlamak olanaksızdır. )
( "Konuşmaları". İLE/VE/DEĞİL Kazanımları. )
- MODERNLİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ÇARPIK KENTLEŞME
- MODİFİKASYON[Fr.]/MODIFICATION[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞKE | DEĞİŞTİRME | DEĞİŞİKLİK
- MODİFİYE/MODIFIED[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞTİRİLMİŞ
- MODİSTRA[İt.] değil/yerine/= (KADIN) TERZİ
- MODLAR:
| ÇOCUK ve İÇ EBEVEYN ve BAŞ ETME |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
SAĞLIKLI YETİŞKİN
- MODS/MULTIORGAN DISFONKSİYON SENDROMU MULTIORGAN DYSFUNCTION SYNDROME[İng.] değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN İŞLEV BOZUKLUK BELİRGESİ
- MODÜL/MODULE[İng.] değil/yerine/= BİRİM
- MODÜLASYON/MODULATION[İng.] değil/yerine/= UYUMLAMA
- MODÜLASYON değil/yerine/= KİPLEME/KİPLENİM
- MODÜLATÖR/MODULATOR[İng.] değil/yerine/= UYUMLAYICI
- MODÜLER SİSTEM değil/yerine/= PARÇALI DÜZEN/EK
- MODÜLER/MODULAR[İng.] değil/yerine/= BİRİMLİ
- MOF/MULTIORGAN YETMEZLİĞİ MULTIORGAN FAILURE[İng.] değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ
- MOLA[İt.] değil/yerine/= ARA
( Yorgunluğu gidermek için duraklama. | Koyverme. | Takımların, oyun arasında aldıkları birer dakikalık dinlenme süresi, ara. )
- MOLEKÜL OLUŞUMUNDA:
İKİ ATOM değil ÜÇ ATOM
- MOLEKÜL[Fr./İng. MOLECULE] değil/yerine/= ÖZDECİK
- MOLLA değil MEVLÂ
- MOMENT:
"AN/KIPI/UĞRAK" ile/değil/yerine AŞAMA
- MONAKO'DA:
ORDU ÇALIŞANI ile/değil ULUSAL ORKESTRA GÖREVLİSİ
( Monako Prensliği'nin ulusal orkestrasındaki görevli sayısı, ordusundaki çalışan sayısından daha fazladır. )
- MONARŞİ[Fr. < Lat. < Yun.] değil/yerine/= TEKERKLİK
( Siyasal yetkenin, genellikle miras yolu ile bir kişinin üzerinde toplandığı devlet yönetimi. )
- MONARŞİ ile/değil/yerine/||/> BAŞKANLIK ile/değil/yerine/||/> PARLAMENTARİZM
( MONARCHY vs./but/||/> PRESIDENCY vs./but/||/> PARLIAMENTARISM )
- MONİTÖR[Fr. < Lat.] değil/yerine/= EKRAN
( Her tür çalışmada, yetiştirici. | Ses dalgası iletiminde, iletimi bozmadan ve kesmeden, niteliğini denetleyen düzenek. | Televizyonda, görüntü ile sesin niteliğini eşleme, görüntü seçimini gerçekleştirme, görüntüyü yayınlama gibi işlerin denetlenmesinde kullanılan aygıt. )
- MONİTÖRİZASYON/MONİTORING[İng.] değil/yerine/= İZLEME
- MONOGAM/İ değil/yerine/= TEKEŞLİ/LİK
- MONOTERAPİ/MONOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= TEKLİ SAĞALTIM
- MONTAJ[Fr.] değil/yerine/= KURGU
- MONTE ETMEK değil/yerine/= YERLEŞTİRMEK
- MONTEVIDEO'DA:
"ANTİKACILAR SOKAĞI" değil BİT PAZARI
( Adı bu olsa da, antikaya rastlanmamaktadır. DEĞİL Bölgedeki bireylerin, evinden getirdiği çeşitli eşyaların satıldığı yer. )
- MOOD[İng.] değil/yerine/= DUYGU DURUMU
- mor. dict.[Lat. < MORE DICTO] değil/yerine/= ÖNERİLEN BİÇİMDE
- MOR[Yun.] değil/yerine/= GÖĞEZ/GÜVEZ
- MORAL değil/yerine/= ÖZCÜL GÜÇ
- MORALMAN değil MORAL
- MORALMAN değil/yerine/= ÖZCÜL GÜÇÇE
- MORATORYUM[Fr. < Lat.] değil/yerine/= BORÇ ERTELEME
- MORBİDİTE/MORBİDITY[İng.] değil/yerine/= HASTA OLMA ORANI | HASTALIK | BOZUKLUK
- MORBİT/MORBİD[İng.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ
- MORFOGENEZ/MORPHOGENESIS[İng.] değil/yerine/= BİÇİMLENME
- MORFOLOJİ/MORPHOLOGY[İng.] değil/yerine/= BİÇİM BİLİMİ
- MORFOLOJİK/MORPHOLOGIC[İng.] değil/yerine/= BİÇİMSEL
- MORGIÇ(MORTGAGE) değil KONUT KREDİSİ
- MORİTANYA'DA/TROBRİAND ADALARI'NDA:
ATAERKİLLİK ile/ve/değil/<> ANAERKİLLİK
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Moriler, anaerkil bir topluluktur.[Ancak kadın isterse boşanma gerçekleşir.] )
- MORS "(OLMAK/ETMEK)" ile/değil/||/<> MARS (OLMAK/ETMEK)
- MORTAL[İng.] değil/yerine/= ÖLÜMLÜ
- MORTALITE ORANI/MORTALITY RATE[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM ORANI
- MORTALITE/MORTALITY[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM
- MOTİF[Fr.] değil/yerine/= ÖRGE
( Yanyana gelerek bir bezeme işini oluşturan ve kendi başlarına birer birlik olan öğelerden her biri. )
- MOTİF değil/yerine/= ÖRGE
- MOTILITE/MOTILITY[İng.] değil/yerine/= ÖZDEVİNIMLİLİK
- MOTİVASYON[İng.] değil/yerine/= GÜDÜLE(N)ME
- MOTIVATION[İng., Fr., Alm.] değil/yerine/= GÜDÜLENİM
- MOTOR[İng.] değil/yerine/= DEVİNIM, HAREKET
- MOTORLU ARAÇ değil/yerine BİSİKLET
( Paranızı harcatır ve şişmanlatır. DEĞİL/YERİNE Paranızı korur ve zayıflatır. )
( Geçmişte. DEĞİL/YERİNE Bugün ve gelecekte. )
- MOTORSİKLET ile/ve/değil/yerine BİSİKLET
- MOTTO[İt.] değil/yerine/= ÖZDEYİŞ
- MOTTO/SLOGAN değil/yerine/= SAV SÖZ
- MOZAİK[Fr. < MOSAIQUE] ile/değil/yerine BAĞDAŞTIRIM
- MOZAİK ile/ve/değil/yerine/||/<> AŞURE
- MOZALE/MOZOLE[MAUSOLÉE | Fr. < Yun.] değil/yerine/= ANITMEZAR
- MP MEGAPİKSEL/MEGAPIXELS[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜNÜRLÜK BİRİMİ
- MPEG/MOVING PICTURE EXPERTS GROUP[İng.] değil/yerine/= HAREKETLİ GÖRÜNTÜ UZMANLARI BİRLİĞİ (SAYISAL GÖRÜNTÜ KODLAMASI)
- MQTT/MESSAGE QUEUING TELEMETRY TRANSPORT[İng.] değil/yerine/= TELEMETRİ MESAJLAŞMA PROTOKOLÜ
- MR[İng.] değil/yerine/= MAGNETIC RESONANCE | MIXREALITY[İng.] değil/yerine/= MANYETİK REZONANS | KARMA GERÇEKLİK
- MRG/MAGNETIC RESONANCE İMAGING[İng.] değil/yerine/= MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME
- MRI/MAGNETIC RESONANCE İMAGING[İng.] değil/yerine/= MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME
- MSVS/MINIMUM HEALTH DATA SET[İng.] değil/yerine/= MINIMUM SAĞLIK VERİ DÜZENEĞİ
- MUNDAR değil MURDÂR[Fars.]
- MUACCELİYET değil/yerine/= SÜREV GELİMİ
- MUADİL değil/yerine/= DENK/EŞİT/EŞDEĞER/Lİ
- MUAF[Ar.] değil/yerine/= AYRI
( Bağışlanmış, affedilmiş. | Ayrı tutulmuş, ayrıcalık tanınmış. | Özgür. )
- MUAHHAR[Ar.] değil/yerine/= SONRAKİ
- MUALLÂ[Ar. < ULÜVV] değil/yerine/= YÜCE, YÜKSEK | MAKAMI, RÜTBESİ YÜKSEK | BİR YAZI BİÇİMİ
- MUALLİM[Ar. < İLM] değil/yerine/= ÖĞRETMEN
( Tâlim eden, öğreten, öğretmen, hoca. )
- MUAMELE ETMEK/– MUAMELESİ ETMEK değil/yerine/= DAVRANMAK/–GİBİ DAVRANMAK
- MUÂMELE[Ar.] değil/yerine/= İŞLEM, DAVRANIŞ
- MUÂMELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RİCA
- MUAMMA[Ar.] değil/yerine/= BELİRSİZ/LİK
( Şiir sanatında harflerle yapılan bilmece/ler. )
- MUAMMER[Ar. < ÖMR] değil/yerine/= YAŞAYAN, YAŞAMIŞ
- MUAMMERİYET[Ar.] değil/yerine/= CANLILIK
- MUAREFE[Ar.] değil/yerine/= TANIŞMA, TANIŞIKLIK
- MUARIZ[Ar.] değil/yerine/= KARŞI KOYAN/ÇIKAN/ÇIKABİLEN
- MUASIR MEDENİYET SEVİYESİ değil/yerine/= ÇAĞDAŞ UYGARLIK DÜZEYİ
- MUASIR[Ar.] değil/yerine/= ÇAĞDAŞ
( Aynı yüzyıl içinde olan. )
- MUATTAP/MUHATTAP/MUHAATTAP[Ar.] değil MUHÂTAP[Ar. < MUHÂTAB < HUTBE]
- MUAVİN[Ar.] değil/yerine/= YARDIMCI
- MUAVİYE'NİN "DİNİ" ile/değil/yerine (Hz.) MUHAMMED'İN DİNİ
- MUAYEDE[Ar.] değil/yerine/= BAYRAMLAŞMA
- MUAYYEN[Ar.] değil/yerine/= BELİRLİ
( Belirli, tâyin edilmiş. | Kararlaştırılan. )
- MUAZZAM[Ar.] değil/yerine/= KOCAMAN/KOSKOCA/KOSKOCAMAN
- MUAZZEZ[Ar.] değil/yerine/= SAYILAN, SAYGI DUYULAN/GÖSTERİLEN
- MÜBÂDELE[Ar. < BEDEL | çoğ. MÜBÂDELÂT]/TAKAS/TRAMPA[İt.]/TROK[Fr.] değil/yerine/= DEĞİŞ/DEĞİŞMECE/DEĞİŞ-TOKUŞ
- MÜBÂGAME değil/yerine/= TATLI DİLLİLİK
- MUBAH["MÜBAH" değil!] ile CÂİZ[< CEVÂZ]
- MÜBAHASE[Ar.] değil/yerine/= KONUŞMA
- MUBÂHÂT[Ar. < BAHÂ] değil/yerine/= PARLAKLIK, ÖVÜNME, GURURLANMA
- MÜBÂHESE ile/ve/değil/yerine/||/<> MÜNÂZARA
( Bir konu üzerine konuşma. | Toprağı kazmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Kurallara uygun olarak karşılıklı konuşma. | Bilimsel tartışma. )
- MÜBÂLÂGA[Ar. < BÜLÛĞ] değil/yerine/= ABARTI
- MÜBÂREK[< BEREKET] değil/yerine/= VERİMLİ/KUTLU
( BEREKETLİ, FEYİZLİ | UĞURLU, HAYIRLI, MUTLU, KUTLU )
- MÜBAREK değil/yerine/= KUTLU
- MÜBAŞERET[Ar.] değil/yerine/= GİRİŞİM
( Bir işe başlama. )
- MÜBAŞİR[Ar.] değil/yerine/= ÇAĞRICI
- MUBAYAA[Ar. < BEY] değil/yerine/= SATIN ALMA
- MÜBÂYENET[Ar.] değil/yerine/= ÇELİŞKİ
( Bir şeyin, kendinden başka bir şey olmaması. )
- MÜBAYENET[Ar.] değil/yerine/= UYUŞMAZLIK
- MÜBEZZİR değil/yerine/= TEBZÎR EDEN, GEREKSİZ, YERSİZ HARCAYAN, İSRÂF EDEN
- MÜCADELE değil MÜCÂDELE
- MÜCADELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MÜZAKERE
- MÜCÂDELE değil/yerine/= SAVAŞIM/GÜREŞ
- MÜCAHEDE ile/ve/değil/> MÜCADELE
- MÜCÂVİR değil/yerine/= KOMŞU
- MÜCAZAT[Ar.] değil/yerine/= CEZA VERME
( İşlenen bir suçtan dolayı ceza verme. )
- MÜCBİR SEBEP değil/yerine/= GÜCEYİCİ NEDEN
- MÜCBİR[< CEBR] değil/yerine/= ZORLAYICI/ZORLAYAN
- MÜCBİR değil/yerine/= GÜCEYİCİ
- MÜCELLA[Ar.] değil/yerine/= PARLATILMIŞ/PARLAK
- MÜCELLİT[Ar.] değil/yerine/= CİLTÇİ
- MÜCERRED[< CERED] değil/yerine/= SOYULMUŞ, ÇIPLAK, TECRÎD EDİLMİŞ | TEK, YALNIZ | KARIŞIK VE KATIŞIK OLMAYAN | YALIN, SOYUT | KENDİ KENDİNE, BEKÂR, YALNIZ YAŞAYAN
- MÜCERREP[Ar.] değil/yerine/= DENENMİŞ, SINANMIŞ
- MÜCESSEM[Ar.] değil/yerine/= BELİRMİŞ OLAN
( Nesne/cisim/madde durumunda olan. | Somut bir varolanda, tam olarak belirmiş olan. )
- MÜCEVHER[Ar.] değil/yerine/= DEĞERLİ NESNE
- MUCİBİNCE değil/yerine/= GEREĞİNCE
- MUCİP SEBEP değil/yerine/= GEREKÇE
- MÛCİT/KÂŞİF değil/yerine/= GELİŞTİRİCİ/BULUCU/ORTAYA ÇIKARAN
- MUCİZE:
OLAĞANÜSTÜ değil ÂCİZ BIRAKAN
- MUCİZE[Ar.] değil/yerine/= TANSIK
- MUCİZE değil/yerine KALB-İ SELÎM
- MUCİZEVÎ ile/değil MİSTİK
- MÜCMEL[Ar.] değil/yerine/= KISA VE ÖZLÜ
( Özet olarak anlatılmış. )
- MÜCMEL değil/yerine/= ÖZETLİ
- MÜCMEL ile/ve/değil/yerine/<> TAFSİL
( Kısa ve öz sözle anlatılmış. İLE/VE/<> Etraflıca, uzun uzun anlatma/açıklama. )
- MÜCRİM[Ar.] değil/yerine/= SUÇLU
- MÜDÂFAA ETMEK değil/yerine/= SAVUNMAK
- MÜDAFAA:
HATTI ile/ve/değil/||/<>/< SATHI
- MÜDÂFAA[Ar.]/DEFANS[İng. < DEFENCE] değil/yerine/= SAVUNMA/SAVUNU
- MÜDÂFİ değil/yerine/= SAVUNCU
- MÜDAHALE EDEMEMEK ile/değil TAHAMMÜL EDEMEMEK
- MÜDAHALE ETMEK değil/yerine/= ELATMAK/KARIŞMAK
- MÜDAHALE ile/değil BEKLENTİ
- MÜDAHALE değil/yerine/= ELATIM
- MÜDAHALENİN MENİ değil/yerine/= ELATIMIN ÖNLENMESİ
- MÜDÂM[< DEVÂM] değil/yerine/= DEVÂM EDEN, SÜREN, SÜREKLİ | ARASI KESİLMEYEN
- MÜDÂVİM[Ar.] değil/yerine/= GEDİKLİ
- MÜDÂVİM ile/değil MUHİBBÂN
- MÜDDEA değil/yerine/= SAVLANAN
- MÜDDEÎ-İ UMÛMÎ[Ar.] değil/yerine/= SAVCI
- MÜDDET değil/yerine/= SÜRE
- MÜDELLEL[Ar.] değil/yerine/= KANITLANMIŞ/KANITLI
- MÜDEVVER[Ar.] değil/yerine/= YUVARLAK
- MÛDİ/MÜSTEVDİ değil/yerine/= SAKLATAN
- MUDİL[Ar.] değil/yerine/= KARMAŞIK, GÜÇ, ÇETİN
- MÜDRİKE değil/yerine/= ALIMLAMA
- MÜDÜR/İYET değil/yerine/= YÖNETÇİ/LİK
- MÜEBBET[Ar.] değil/yerine/= SONU OLMAYAN, YAŞAM BOYUNCA
- MÜEBBET[Ar.] değil/yerine/= SÜRESİZ
- MÜEDDEP[Ar.] değil/yerine/= USLU, TERBİYELİ
- MÜELLİF[Ar. < ÜLFET] değil/yerine/= KİTAP YAZAN, YAPIT SAHİBİ
- MÜEMMEN[Ar.] değil/yerine/= SAĞLANMIŞ, GÜVENİLİR
- MÜENNES[Ar.] değil/yerine/= DİŞİL
- MÜESSES NİZAM[Ar.] değil/yerine/= KURULU/YERLEŞİK DÜZEN
- MÜESSES[Ar.] değil/yerine/= KURULU
- MÜESSESE[Ar.] değil/yerine/= KURULUŞ
( Kurulma işi. | Topluma hizmet, üretim, tüketim vb. amaç ve görevlerle kurulan her şey, tesis. | Yapı, yapılış, bünye. | Kasılma. | Bir sefer kuvvetini oluşturan birliklerin yapısı. )
- MÜESSESE[Ar.] değil/yerine/= KURUM
- MÜESSİF[Ar.] değil/yerine/= ÜZÜCÜ
- MÜESSİR FİİL değil/yerine/= DOKUNÇLU EYLEM
- MÜESSİR[Ar.] değil/yerine/= ETKİLİ
- MÜESSİS[Ar.] değil/yerine/= KURUCU
- MÜEYYİDE[Ar.] değil/yerine/= YAPTIRIM
- MUFASSAL[Ar.] değil/yerine/= AYRINTILI
- MÜFETTİŞ[Ar.] değil/yerine/= DENETÇİ/DENETMEN
- MÜFETTİŞ[Ar.] değil/yerine/= DENETMEN
- MÜFİT[Ar.] değil/yerine/= YARARLI | ANLATAN
- MÜFLİS[Ar.] değil/yerine/= BATKIN
( Borçlarını ödeyemez duruma düşen, iflas etmiş kişi. )
- MÜFLİS ile/değil/yerine/>< MÜFLİK
( İflâs eden. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Birinci sınıf şiir yazan şair. )
- MÜFREDAT[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRETİM İZLENCESİ
- MÜFREDAT[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRETKE
- MÜFRET[Ar.] değil/yerine/= TEKİL
- MÜFRİT[Ar.] değil/yerine/= AŞIRI
- MÜFTERİ/İFTİRACI değil/yerine/= KARAÇALAN/KARALAMACI
- MUGALATA[Ar.] değil/yerine/= YANILTMACA
( Yanıltmak için, yanıltacak yolda söz söyleme. | Başkasını yanıltmak için, doğru olmadığı bilinerek yapılan uslamlama ve çıkarsama. )
- MUGANNÎ[Ar. < GINÂ][Fr. CHANTEUR] değil/yerine/= ŞARKICI
( Şarkıcı, hanende. | Hoş öten kuş. )
- MUGAYİR[Ar.] değil/yerine/= AYKIRI / UYMAZ
- MUĞBER[Ar.] değil/yerine/= GÜCENMİŞ/GÜCENİK, KÜSKÜN
- MUĞLAK[Ar.] ile/değil/yerine/>< MUTLAK[Ar.]
( Anlaşılmaz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Salt, saltık, kesinlikle. )
- MUHABBET SOKAK değil İNCİLİ ÇAVUŞ SOKAĞI
- MUHABBET["MUABBET" değil!] ile MAHABBET
- MUHABERE ETMEK değil/yerine/= İLETİŞMEK/ÇAVLAŞMAK/BİLDİRİŞMEK
- MUHABERE MEMURU değil/yerine/= İLETİŞİM İŞYARI
- MUHABERE SINIFI değil/yerine/= SÜEL İLETİŞİM
- MUHABERE/KOMÜNİKASYON değil/yerine/= İLETİŞİM/ÇAVLAŞIM/BİLDİRİŞİM
- MUHABİR[Ar.] değil/yerine/= GAZETECİ
- MUHÂCİM[Ar. < HÜCUM] değil/yerine/= SALDIRAN/SALDIRICI
- MUHÂCİR[Ar. < HİCRET] değil/yerine/= GÖÇMEN
( Göçmen, göç eden. | Bir ülkeden kalkıp, bir başka ülkede yerleşen. )
- MUHADDEP[Ar.]/KONVEKS[İng.] değil/yerine/= DIŞBÜKEY
- MUHÂFAZA ve/+ KÂR ile/değil/yerine/>< MUHÂFAZAKÂR/KORUYUCU
- MUHAFAZA[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= KORUMAK/KORUYUP SAKLAMAK
- MUHAFAZA[Ar.] değil/yerine/= KORUMA/KORUNUM/SAKLAMA
- MUHAFAZAKÂR[Ar., Fars.] değil/yerine/= TUTUCU
- MUHAFAZAKÂR[Ar.]/KONSERVATİF/CONSERVATIVE[İng./Fr.] değil/yerine/= | TUTUCU
- MUHAFAZAKÂR ile/ve/değil/<>/>< RADİKAL
( Gelecek kaygılı. İLE/VE/DEĞİL/<>/>< Gelecekten ümitli. )
- MUHÂFIZ[Ar.] değil/yerine/= KORUYAN/KOLLAYAN
( Birini ya da bir şeyi koruyan, kollayan. | Bir kalenin ya da bir kentin önemli yerlerini korumak, düzeni ve güvenliği sağlamakla görevli komutan. )
- MUHÂKEMÂT'I:
VAROLUŞ/A değil/yerine UYGULAMA/LARA
- MUHAKEME/MAHKEME değil/yerine/= YARGILAMA
- MUHAKKAK Kİ ... ile/değil/yerine HERHALDE ...
- MUHÂL[Ar.] değil/yerine/= OLANAKSIZ, OLMAZ, OLMAYACAK
- MUHALEFET PARTİSİ değil/yerine/= KARŞITÇILIK BİRELİ
- MUHALEFET ŞERHİ değil/yerine/= KARŞIT GEREKÇE
- MUHALEFET ile/değil/yerine İTİZAL
- MUHALEFET değil/yerine/= KARŞITÇILIK
- MUHÂLİF[Ar.] değil/yerine/= KARŞICIL/KARŞITÇI
- MUHALİF ile/değil/yerine MUHATAP
- MUHAMMEN[Ar.] değil/yerine/= ÖNDEYİLENEN
- MUHAMMEN[Ar.] değil/yerine/= ORANLANAN
- MUHAMMİN[Ar.] değil/yerine/= ORANLAYAN
- MUHAREBE[Ar.] değil/yerine/= ÇARPIŞKI
- MUHÂRİP[Ar.]/CENGÂVER[Fars.] değil/yerine/= SAVAŞÇI
- MUHARREM[Ar.] değil/yerine/= AŞÛRE AYI
( Ay takviminin birinci ayı. )
- MUHARRİK değil/yerine/= DEVİTKEN
- MUHASEBE/ACCOUNTİNG değil/yerine/= SAYMANLIK
- MUHASEBE/Cİ, MUHASİP değil/yerine/= SAYMAN/LIK
- MUHASEBECİ değil/yerine/= SAYMAN
- MUHASSALA[Ar.] değil/yerine/= BİLEŞKE
( Elde edilen sonuç. | Bileşke. )
- MUHASSAS[Ar.] değil/yerine/= AYRILMIŞ
( Birine ayrılmış, tahsis olunmuş. )
- MUHAT[Ar.] değil/yerine/= KUŞATILMIŞ
- MUHATAP[Ar.]["MUHATTAP" değil!] değil/yerine/= KONUŞULAN/KONUŞUK
- MUHAVVİL[Ar. < HAVL] değil/yerine/= DEĞİŞTİREN/DÖNÜŞTÜREN
( Tahvîl, tahvîl eden, değiştiren, başka şekle soran. )
- MUHAYYERLİK değil/yerine/= SEÇİMLİK ÜLEV
- MUHBİR[Ar.] ile/değil MUHABİR[Ar.]
( Haber ulaştırıcı/veren. | Yasadışı olan bir durumu, yetkili oruna bildiren. İLE/DEĞİL Basın ve yayın kurumlarına haber toplayan, bildiren ya da yazan kişi. | Herhangi bir kuruluşun çalışmasıyla ilgili olarak, merkezle başka bir ülke arasında bağlantıyı sağlayan görevli. )
- MUHDESÂT, MUHDESÛN[< MUHDES] değil/yerine/= SONRADAN MEYDANA GELMİŞ, ESKİDEN OLMAYAN, YENİ ŞEYLER, MODERN, İHDÂS EDİLMİŞ
- MÜHENDİS[Ar. < HENDESE] değil/yerine/= SAYIŞMAN
- MÜHENDİS değil/yerine/= ÖLÇMEN
- MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ değil/yerine/= ÖLÇMENLİK ALAN DALI
- MÜHENDİSLİK değil/yerine/= ÖLÇMENLİK
- MÜHEYYÂ[Ar. < HEY'ET] değil/yerine/= HAZIR, HAZIRLANMIŞ (ÂMÂDE)
- MÜHEYYİÇ[Ar.] değil/yerine/= COŞTURUCU
- MUHİBBÂN/MUHİPLER ile/ve/değil/||/<>/> MÜNTESİB
( Bir tarikatın, tarikattan olmamasına karşın taraflısı olanlar. | Sevenler, saygı besleyenler, dostlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Bir yere, birine bağlanmış, kapılanmış, intisap etmiş olan kişi, derviş. | İlgili. )
- MÜHİM[Ar.] değil/yerine/= ÖNEMLİ
- MÜHİMMAT (DEPOSU) değil/yerine/= SAVAŞGEREÇ (SAKLAĞI)
- MUHİP[Ar.] değil/yerine/= SEVEN
- MUHİT-İ DAİRE değil/yerine/= ÇEMBER
- MUHİT/ETRAF değil/yerine/= ÇEVRE/ALANLIK
- MUHKEM[Ar.] değil/yerine/= SAĞLAM/LAŞTRILMIŞ
- MÜHLET/VÂDE değil/yerine/= SÜRE/SÜREV
- MÜHLİK[Ar.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ | TEHLİKELİ
- MUHTAÇ OLMAK/İHTİYAÇ DUYMAK değil/yerine/= GEREKSİNMEK/GEREKSİNME DUYMAK
- MUHTAÇ değil/yerine/= GEREKSER
- MUHTÂR[Ar. < HAYR] değil/yerine/= ÖZERK
( İHTİYÂR EDEN, SEÇİLMİŞ, SEÇKİN | HAREKETİNDE SERBEST OLAN | KÖY YA DA MAHALLE İŞLERİNE BAKMAK ÜZERE HALKIN SEÇTİĞİ KİMSE )
- MUHTASARAN[Ar.] değil/yerine/= KISACA
- MUHTELİF[Ar.] değil/yerine/= TÜRLÜ, ÇEŞİT ÇEŞİT, ÇEŞİTLİ
( Zıt, birbirini tutmayan. | Türlü, çeşit çeşit, çeşitli. )
- MUHTELİT[Ar.] değil/yerine/= KARMA / KARIŞIK
- MUHTEMEL["MUTEMEL" değil!][Ar.] değil/yerine/= OLASI
- MUHTEMEL/EN[Ar.] değil/yerine/= OLASICA/BİR OLASILIK
- MUHTERİZ[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİNGEN
- MUHTEŞEM[Ar.] değil/yerine/= GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ
- MUHTIRA[Ar.]/MEMORANDUM[İng.] değil/yerine/= YÖNERGE/ANDAÇ/GÜNLÜK
( Herhangi bir şeyi anımsatma, uyarma amacıyla yazılan yazı. | Bir devletin, başka bir develete, siyasal sorunlarla ilgili olarak yolladığı uyarı yazısı, diplomatik nota. | Andaç. | Günlük. )
- MUHTIRA değil/yerine/= UYARGA
- MÜHÜR/KAŞE değil/yerine/= DAMGA
- MUHYİDDİN değil/yerine/= DİNİ İHYÂ ETMEK/CANLANDIRMAK
- MUİT[Ar.] değil/yerine/= YARDIMCI ÖĞRETMEN
- MUKÂBELE[Ar.] değil/yerine/= KARŞILIK
( Karşılık verme, karşılama, karşılık. | Karşılaştırma, karşılıklı yapılan okuma. | Karşı gelme, başkaldırma. | Camilerde Kur'an okunurken, hâfızların da karşılık olarak ezbere Kur'an okumaları. | Kur'an'ı, birinin okuması ve birinin/birilerinin dinlemesi. | Mevlevî ayinlerinde, tarikat mensuplarının, cezbe haliyle ayakta dönmesi. )
- MUKABİL[Ar.] değil/yerine/= KARŞILIĞINDA
( Bir şeye karşılık olarak yapılan bir şeyin karşılığı olan. | Bir şeyin karşısında bulunan. | Karşılık. | Karşılık olarak, karşılığında. )
- MUKABİL değil/yerine/=
- MUKABİL değil/yerine/= KARŞI
- MUKABİL değil/yerine/= KARŞILIK/LI
- MUKADDEM değil/yerine/= ÖNCÜL
- MUKADDİME ile/değil MUKADDEME
( Önsöz. İLE/DEĞİL Öncül. )
- MÜKÂFÂT[Ar.] değil/yerine/= ÖDÜL
- MUKAFFA/KAFİYELİ[Ar.] değil/yerine/= UYAKLI
- MUKASSEM[Ar.] değil/yerine/= AYRILMIŞ, BÖLÜNMÜŞ
- MUKASSİ[Ar.] değil/yerine/= SIKINTILI, BUNALTICI
- MUKATTAR[Ar. < KATR] değil/yerine/= DAMITILMIŞ/DAMITIK
( Damıtılmış, imbikten çekilmiş, taktîr edilmiş. )
- MUKÂVELE[Ar.] değil/yerine/= SÖZLEŞME
- MUKÂVEMET[Ar.] değil/yerine/= DİRENME
( Dayanma, karşı durma, karşı koyma, direnme, direniş. | Direnç. )
- MUKÂVEMET/REZİSTANS değil/yerine/= DİRENMEK/DİRENÇ/DİRENİŞ
- MUKÂVİM[Ar.] değil/yerine/= DİRENÇLİ
( Dayanıklı, güçlü, dirençli. | Karşı koyan, başkaldıran. )
- MUKAVVA[Ar.]/KARTON[Fr. < CARTON] değil/yerine/= GÜÇLENDİRİLMİŞ KÂĞIT
- MUKAVVES[Ar.] değil/yerine/= EĞRİ
- MUKAVVİ[Ar.] değil/yerine/= GÜÇLENDİRİCİ
- MUKAYESE ETMEK/KIYASLAMAK/KIYAS ETMEK değil/yerine/= DENK SAYMAK/BİR TUTMAK
- MUKAYESE[Ar.] değil/yerine/= KARŞILAŞTIRMA
( Akıl ve zariflikte, çokluk iddiasında bulunma. | Benzeterek ya da karşılaştırarak değerlendirme, kıyaslama. )
- MUKAYYET[Ar.] değil/yerine/= BAĞLI OLAN
( Bağlı olan, bağlanmış. | Bir koşul ya da kayıtla bağlı olan. | Yazılmış, yazılı, kayıtlı. )
- MÜKELLEFİYET ile/ve/değil/yerine/<> MUHABBET
- MÜKEMMEL[Ar.] değil/yerine/= EKSİKSİZ/YETKİN
- MÜKEMMEL/LİK ile/ve/değil/yerine NORMAL/LİK
- MÜKEMMELİYETÇİ/LİK ile/ve/değil/<> GARANTİCİ/LİK
- MÜKERRER[< KERR | çoğ. MÜKERRERÂT]/RECURSION/RECURSIVE değil/yerine/= TEKRARLI / YİNELEMELİ
- MUKNİ[Ar.] değil/yerine/= İNANDIRAN
- MÜKRİM[Ar.] değil/yerine/= KONUKSEVER
- MUKRİZ[Ar.] değil/yerine/= BORÇ VEREN
- MUKTEDİR[Ar. < KUDRET] değil/yerine/= ERKLİ
( Bir şey yapmaya gücü yeten, becerebilen. )
- MUKTEDİR değil/yerine/= ERKLİ/GÜCÜ YETEN
- MÜKTESEBAT[Ar.] değil/yerine/= EDİNÇ / KAZANILAN
- MÜKTESEP HAK/HAKK-I MÜKTESEP değil/yerine/= KAZANILMIŞ ÜLEV
- MUKTESİT[Ar.] değil/yerine/= TUTUMLU
- MUKTEZA/MUKTEZİ[Ar.] değil/yerine/= GEREKLİ
( Gereken, gerekli olan. | Bir iş yapılırken, gerekli işlemlerin tümü. )
- MÜLÂHAZA[< LÂHZ] değil/yerine/= DİKKATLE BAKMA | İYİCE DÜŞÜNME, DÜŞÜNÜŞ | DÜŞÜNCE
- MÜLAHHAM[Ar.] değil/yerine/= ŞİŞMAN
- MULAJ[Fr.] değil/yerine/= KALIP
( Bir şeyin balmumu, alçı gibi bir madde ile kalıbını çıkarmak için yapılan işlemlerin tümü. | Bu işlemler sonunda elde edilen kalıp. )
- MÜLÂKAT[Ar. < LİKA] ile/ve/değil/yerine/<>/< LİYÂKAT
- MÜLÂKAT[Ar. < LİKA] değil/yerine/= SÖYLEŞİ/GÖRÜŞME
- MÜLÂKAT[Ar.]/RÖPORTAJ[Fr. < REPORTAGE][ROPÖRTAJ değil!] değil/yerine/= SÖYLEŞİ/GÖRÜŞKÜ
- MÜLAYEMET[Ar.] değil/yerine/= UYSALLIK | BAĞIRSAK YUMUŞAKLIĞI
- MÜLÂYİM[Ar.] değil/yerine/= UYGUN | YUMUŞAK HUYLU
- MÜLÂZIM[Ar.]/MÜLÂZIM-I SÂNÎ[Osm.] değil/yerine/= TEĞMEN
( Bir işe girmek için bir süre parasız olarak o işe devam eden. | Teğmen. )
- MÜLEMMA'[Ar. < LEM] değil/yerine/= ALACA RENKLİ | KOŞUK | BULAŞMIŞ
( Bir kısmı Türkçe, bir kısmı Arapça ya da Farsça söylenmiş/yazılmış olan şiir/manzûme. )
- MÜLEVVES[< LEVS] değil/yerine/= KİRLİ, PİS | DÜZENSİZ, KARIŞIK
( TELVÎS EDİLMİŞ, KİRLİ, PİS | İNTİZAMSIZ, KARIŞIK )
- MÜLGA[Ar. < LAĞV] değil/yerine/= KAPATILAN
- MÜLHAK VAKIF/EVKAF değil/yerine/= KATMA TURGU/LAR
- MÜLHAK değil/yerine/= KATMA
- MÜLHAK değil/yerine/= SÜYAR
- MÜLHEM[Ar.] değil/yerine/= İÇE DOĞMUŞ, ESİNLENİLMİŞ
- MÜLHİT[Ar.] değil/yerine/= TANRISIZ
- MÜLK DEVLETİ ya da POLİS DEVLETİ ile/değil/yerine HUKUK DEVLETİ
- MÜLK[Ar.] değil/yerine/= YAPI | TAŞINMAZ
( Ev, dükkân, arazi, gibi taşınmaz mal. | Devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, ülke. | Vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer ya da yapı. )
- MÜLK değil/yerine ACZ
( Mülk ile doyamazsın. DEĞİL/YERİNE Acz ile kendinde ve doyurucu olursun/kalırsın. )
- MÜLK değil/yerine ŞİRKET
- MÜLKİYET HAKKI değil/yerine/= İYELİK ÜLEVİ
- MÜLKİYET HAZZI değil/yerine VAROLUŞ SEVİNCİ
- MÜLKİYET[Ar.] değil/yerine/= İYELİK
- MÜLKİYET ile/değil/yerine/< AİDİYET
( Kendine. İLE Kendini. )
- MÜLTECİ[Ar.] değil/yerine/= SIĞINAN / SIĞINMACI / SIĞINIK
- MÜLTEFİT[Ar.] değil/yerine/= GÜLERYÜZLÜ
- MÜLTEFİT/İLTİFATKÂR değil/yerine/= İLGİKAYRAN
- MULTİ FONKSİYONEL değil/yerine/= ÇOK İŞLEVLİ
- MULTİDISİPLINER/MULTİDISCIPLINARY[İng.] değil/yerine/= ÇOK ALANLI
- MULTİFAKTÖRİYEL/MULTİFACTORIAL[İng.] değil/yerine/= ÇOK ETKENLİ
- MULTİFOKAL/MULTİFOCAL[İng.] değil/yerine/= ÇOK ODAKLI
- MULTİMEDYA[İng. < MULTIMEDIA] değil/yerine/= ÇOKLUORTAM
- MULTİPL/MULTIPLE[İng.] değil/yerine/= ÇOK, ÇOKLU
- MULTİPLAN/MULTİPLANE[İng.] değil/yerine/= ÇOK DÜZLEMLİ
- MULTİPOLAR[İng.] değil/yerine/= ÇOK UÇLU
- MULTISENTRİK/MULTICENTRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOK MERKEZLİ
- MULTISLICE/MULTISLICE[İng.] değil/yerine/= ÇOK KESITLİ
- MULTIVALAN/MULTIVALENT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞERLİKLİ
- MULTIVARYANT/MULTIVARIANT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞİŞKENLİ
- MUMAİLEYH[Ar.] değil/yerine/= ADI GEÇEN
- MÜMÂRESE[Ar. < MERES] değil/yerine/= YATKINLIK
( ALIŞMA, ALIŞIKLIK, YATKINLIK, EL YATKINLIĞI )
- MÜMAS[Ar. < MÜMASS] değil/yerine/= DOKUNAN | TEĞET
( Bir eğrinin yanından geçen ve ona ancak bir noktada değen doğru. )
- MÜMASİL[Ar.] değil/yerine/= BENZEYEN, ANDIRAN
- MÜMESSİL değil/yerine/= ÖZDEYİCİ
- MÜMEYYİZLİK/CIVIL RESPONSIBILITY[İng.] değil/yerine/= AYIRTIM GÜCÜ
- MÜMKÜN MERTEBE değil/yerine/= OLABİLDİĞİNCE
- MÜMKÜN MÜ?/OLANAKLI MI? ile/değil OLASI MI?
- MÜMKÜN MÜ?/OLANAKLI MI? ile/değil OLASI/OLASILIKLI MI?
- MÜMKÜN OLAMAZ değil/yerine/= OLANAKSIZ
- MÜMKÜN değil/yerine/= OLANAKLI
- MÜMTAZ ŞAHSİYET değil/yerine/= SEÇKİN KİŞİLİK
- MUMYALAMA ile/ve/<>/değil/yerine TAHNÎT
- MÜNÂFIK[< NİFÂK] ile/değil/yerine/>< MÜ'MİN[< EMN]
( İki yüzü olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İki dünyası olan. )
( Günahı da, sevâbı da küçük görür. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Günahı, büyük görür. )
( Gideceği yeri beğenmeyen. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gideceği yere koşa koşa giden. )
- MÜNÂKALÂT[Ar. < NAKİL] değil/yerine/= ULAŞTIRMA / TAŞIMA
- MÜNÂKALE[Ar. < NAKL] değil/yerine/= ULAŞIM | AKTARMA
- MÜNÂKAŞA[< NAKŞ] ile/değil/yerine İSTİŞÂRE[< ŞÛRÂ]
( Atışma, çekişme. | Tartışma. | İrdeleme. İLE/DEĞİL/YERİNE Yazılı olarak bildirilmesini isteme. )
( Polemik, tartışma, "söz dalaşı" ya da atışma değil "yazılı olarak tartışma, değerlendirme" anlamına gelmektedir.
Eski deyimiyle de, "Yazı ile bildirilmesini isteme" anlamına gelen, İSTİŞ'ÂR[çoğ. İSTİŞ'ÂRÂT] kullanılmaktaydı.
Sözlü iletişimde, zihni ve düşünceyi, kavramı ya da olguyu aktarma ve paylaşmada ve özellikle de düşünce ayrılıklarındaki savların konuşulması ve tartışılmasında, yetersizlik ve (kolay/tam) takip edilemezlik durumu oluşur/oluşabilir.
Buna engel olmak için, düşünülen, savunulan şey üzerindeki savların ve ayrıntıların, yazılı olarak sunulması, olası savrulmaları da engelleyebileceği yöntem(ler)le yani yazıyla çözülebilir.
Ayrışma/tartışma konusu, yazılı olarak sunulduğunda ya da alındığında, hem kişinin kendi düşüncelerini ve ayrıntılarını, yazı aynasında tekrar (tekrar) değerlendirilebilmesi, hem de ötekinin sözünü/savını doğru/yetkin/kapsamlı takip edebilme ve anlayabilme olanağı sağlanmış olur.
Dolayısıyla, "polemiğe girmeyelim" deyimi, tam aksine,
""bu konuda, polemik yapmalıyız" şeklinde ve daha doğrusu da "bunu, karşılıklı olarak yazılı biçimde sunmalı ve tartışmalıyız" biçiminde olmalıdır. )
( CRITIQUE avec POLEMIC )
- MÜNÂKÂŞA ile/değil/yerine/||/> MÜNÂZARA/MÜKÂLEME ile/değil/yerine/||/> İSTİŞÂRE ile/değil/yerine/||/> MÜZÂKERE
- MÜNÂSEBET[Ar. < NİSBET] değil/yerine/= İLİŞKİ/İLİŞİK/İLİNTİ
( UYGUNLUK | İLİŞİK | İLGİ, YAKINLIK, BAĞ | YANAŞMA, VESÎLE )
- MÜNASEBETSİZ değil/yerine/= DENSİZ
- MÜNASEBETSİZCE değil/yerine/= DENSİZCE
- MÜNASEBETSİZLİK değil/yerine/= DENSİZLİK
- MÜNÂVEBE[Ar. < NEVBET] değil/yerine/= NÖBETLEŞME/KEŞİKLEME/ALMAŞ | NÖBETLE İŞ GÖRME
- MÜNBİT[Ar. < NEBÂT] değil/yerine/= VERİMLİ
- MÜNCÎ[Ar. < NECÂT] değil/yerine/= KURTARAN
- MÜNDEMİÇ[Ar.] değil/yerine/= İÇKİN
- MÜNDERECÂT[Ar.] değil/yerine/= İÇİNDEKİLER
- MÜNEBBİH[Ar.] değil/yerine/= UYARICI
- MÜNECCİM değil/yerine/= ÖNBİLİCİ/BİLİCİ/YUMCU
- MÜNEKKİT[Ar.] değil/yerine/= ELEŞTİRMEN
- MUNFASIL[Ar.] değil/yerine/= AYRILMIŞ
- MÜNHAL değil/yerine/= ERİR/ÇÖZÜLÜR
- MÜNHANİ[Ar.] değil/yerine/= EĞRİ
- MÜNHASIR[Ar.] değil/yerine/= ÖZGÜ
- MÜNHATT[Ar.] değil/yerine/= AŞAĞI İNEN | ALÇAK | ÇUKUR
- MÜNKAD[Ar.] değil/yerine/= BOYUN EĞEN
- MÜNKARİZ[Ar.] değil/yerine/= BATMIŞ, ÇÖKMÜŞ, TÜKENMİŞ
- MÜNKESİR[Ar. < KESR] değil/yerine/= KIRILMIŞ, KIRIK | KIRGIN, GÜCENMİŞ
- MÜNKİR[< NEKR] değil/yerine/= İNKÂR EDEN, KABUL ETMEYEN
- MUNSAP[Ar.] değil/yerine/= KAVUŞAN, KAVŞAK | [coğ.] AĞIZ
- MÜNŞEAT[Ar. < NEŞ'ET] değil/yerine/= YAPIT
( Sanatlı düzyazı ya da mektupların toplandığı dergi. | Kaleme alınmış, yazılmış şeyler. )
- MUNSİFÂNE değil/yerine/= DUYUŞLUCA
- MÜNTAHAP[Ar.] değil/yerine/= SEÇİLMİŞ, SEÇME
- MÜNTAHİP[Ar.] değil/yerine/= SEÇMEN
- MUNTAZAM[Ar.] değil/yerine/= DÜZGÜN/DÜZENLİ
- MUNTAZIR[Ar.] değil/yerine/= BEKLEYEN, GÖZLEYEN
- MÜNTEŞİR[Ar. < NEŞR] değil/yerine/= YAYILMIŞ, AÇILMIŞ | DAĞINIK | DUYULMUŞ, ETRAFA YAYILMIŞ | BASILMIŞ VE YAYILMIŞ
- MÜNTEZİ'[Ar. < NEZ] değil/yerine MÜNTEVÎ[Ar. < NEV]
( Bir şeyi söken, yerinden çekip koparan. DEĞİL/YERİNE Bir şey yapmaya niyetlenen. )
- MUNZAM[Ar.] değil/yerine/= KATILMIŞ, EKLENMİŞ
- MÜNZEVİ değil/yerine/= ÇEKİLGİN
- MÜPHEMİYET[Ar.] değil/yerine/= BELİRSİZLİK
- MÜPTEDİ[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRENMEYE YENİ BAŞLAYAN
- MÜPTEZEL/MÜBTEZEL[Ar. < İBTİZÂL] değil/yerine/= DEĞERSİZ, SAYGINLIĞINI YİTİRMİŞ, BAYAĞI KİŞİ, AŞAĞILIK KİŞİ
( Saygınlığını yitirmiş. | Çokluğundan dolayı değerini yitiren, değersiz. )
- MÜRACAAT[Ar.][MÜRACAT değil!] değil/yerine/= DANIŞMA/BAŞVURU
- MÜRÂDİF[Ar. < REDF]/SİNONİM[Fr./İng. < SYNONYME] değil/yerine/= ANLAMDAŞ, EŞ ANLAMLI
- MURAFAA[Ar.] değil/yerine/= DURUŞMA
( Duruşma. | Yargıtay'da yapılan duruşma. )
- MURAHHAS[Ar. < RUHSAT] değil/yerine/= RUHSATLI, İZİNLİ | DELEGE
( RUHSATLI, İZİNLİ | DELEGE )
- MÜRÂÎ/LİK[< RİYÂ] değil/yerine/= İKİYÜZLÜ/LÜK
- MURÂKABE[< RAKB] değil/yerine/= DENETLEME/DENETİM
( BAKMA, GÖZETME, GÖZ ALTINDA BULUNDURMA | KENDİ İÇ ÂLEMİNE BAKMA, KENDİNİ HESABA ÇEKME, DALIP KENDİNDEN GEÇME | GECEYARISI, DİZÜSTÜ OTURULARAK, GÖVDENİN HİÇBİR UZVUNU KIMILDATMADAN, GÖZLER KAPALI DURUMDA DALINAN "TEFEKKÜR" HALİ )
- MURAT ile/ve/değil/||/<>/> MEŞAKKAT
- MÛRD[Ar.] değil/yerine/= MERSİN AĞACI
- MÜREBBÎ[< TERBİYE] değil/yerine/= EĞİTİCİ | BESLEYEN
- MÜRECCEH[Ar.] değil/yerine/= YEĞ / YEĞREK
- MÜREFFEH değil/yerine/= GÖNENÇLİ
- MÜREN ile/değil PROTOPTERUS
( ... İLE/DEĞİL Yiyecek ya da su olmayan bir ortama girdiğinde, derin uyku moduna girerek, 5 yıla kadar yaşamda kalabilmektedir. )
( ... ile/değil )
( ... cum PROTOPTERUS ANNECTENS )
- MÜRG / MURG/U[Fars.] değil/yerine/= KUŞ
- MURİS[Ar.] değil/yerine/= KALIT BIRAKAN
- MÜRSEL[< RESEL] değil/yerine/= GÖNDERİLMİŞ, YOLLANMIŞ, İRSÂL EDİLMİŞ | PEYGAMBER
- MÜRŞİD ile/ve/değil/||/<> AYNA
- MÜRTECİ değil/yerine/= GERİCİ
- MÜRTESEM/İRTİSAM[Ar.]/PROJEKSİYON[Fr., İng.] değil/yerine/= İZDÜŞÜM
- MÜRÛR-İ ZAMAN[Ar.] değil/yerine/= ZAMANAŞIMI/SÜREAŞIMI
- MÜRURUZAMAN değil/yerine/= OĞUR/SÜRE AŞIMI/YILLANMA
- MÜRÜVVET[< MER] değil/yerine/= KUTSEVİNÇ İNSÂNİYET, MERTLİK, YİĞİTLİK | CÖMERTLİK, İYİLİKSEVERLİK
- MÜSBET değil MÜSPET
- MUŞ ile/değil HUŞ
( Yemen Türkü'sünde "Burası Muş'tur, yolu yokuştur" DEĞİL!!! "Burası Huş'tur, yolu yokuştur" şeklindedir! )
- MÜŞA değil/yerine/= ORTAKBÜTÜN
- MÜSÂADE[Ar. < SU'ÛD] değil/yerine/= İZİN
- MÜŞABEHET[Ar.] değil/yerine/= BENZERLİK/BENZEŞLİK
- MÜSÂBIK[Ar. < SEBK] değil/yerine/= YARIŞMACI
- MUSADDAK değil/yerine/= ONAYLI/ONAMIŞ
- MÜSÂDERE (ETMEK) değil/yerine/= GÜCERLE ALIM/ALMAK
- MUSAHABE[Ar.] değil/yerine/= KONUŞMA, GÖRÜŞME
- MÜŞÂHEDE (ETMEK) değil/yerine/= GÖZLEM/LEMEK
- MÜŞÂHEDE[Ar. < ŞUHÛD] değil/yerine/= GÖRME | GÖZLEM
- MÜSÂHİB ile/ve/değil/yerine REFÎK
- MÜSAİT[Ar.]["MÜSAYİT" değil!] değil/yerine/= UYGUN
- MUSALLAT (OLMAK) ile/değil/yerine MÜDAHİL (OLMAK)
- MUSALLAT[Ar.] değil/yerine/= PEŞİNE DÜŞME/DÜŞEN
( Bir kişi ya da şeyin üzerine, bıktıracak kadar düşmek/düşen. )
- MUSALLAT değil/yerine/= SARKINTI
- MÜSÂMERE[Ar. < SEMR] değil/yerine/= GÖSTERİ
( Okullarda, öğrencilerin sunduğu, içeriğinde koşuk, oyun gibi gösterilerin yer aldığı eğlence. | Çoğunlukla akşam toplantısı/eğlencesi. )
- MUSANNİF/CİLBENT[Fars.]/KLASÖR[Fr. < CLASSEUR] değil/yerine/= SIRALAÇ
- MÜŞÂREKET[Ar.] değil/yerine/= İŞTEŞ
( RECIPROCAL )
- MÜSÂVÂT ile/ve/> MUTÂBAKAT["MÜTÂBAKAT" değil!]
- MÜSÂVÎ[< SEVİYY] değil/yerine/= EŞİT | DENK
( EŞİT, BİRİNİN ÖTEKİNDEN FARKSIZ OLANI, AYNI HALDE VE DERECEDE BULUNAN )
- MÜSÂVİ değil/yerine/= EŞİT
- MÜŞAVİR değil/yerine/= DANIŞMAN
- MÜSEBBİP değil/yerine/= NEDEN OLAN/YOL AÇAN
- MÜSECCEL değil/yerine/= KÜTÜKLÜ
- MÜŞEKKEL[Ar.] değil/yerine/= BİÇİM VERİLMİŞ | İRİ, GÖSTERİŞLİ
- MÜSELLES-İ MÜTESÂVİYÜ'L-ADLÂ değil/yerine/= EŞKENAR ÜÇGEN
- MÜSELLES değil/yerine/= ÜÇGEN
- MÜŞERREF OLMAK değil/yerine/= YÜCEYLENMEK
- MÜŞERREF değil/yerine/= YÜCEYLİ
- MÜŞFİK["MÜŞVİK" değil!] değil/yerine/= SEVECEN
- MUSHAF ile/ve/değil KİTAP
( Kur'an-ı Kerîm. İLE/VE/DEĞİL Sen! )
- MUSHAF ile/ve/<>/değil KUR'AN-I KERİM
( Kağıtların biraradalığı. İLE/DEĞİL Okunması gereken. )
( Aşk yoktur. İLE/VE/<>/DEĞİL Aşk vardır/olur. )
( Öznesi yoktur. İLE/VE/<>/DEĞİL Öznesi vardır. )
- MUSÎBET ile/değil BELÂ
( Nefsinden gelen. İLE/DEĞİL Hakk'tan gelen. )
( Belâ, efendi arar. )
( Musibetin, nereden/niçin geldiğini bilmemek, en büyük musibettir. )
( ... İLE/DEĞİL Karşılık. )
- MÜSİLAJ değil/yerine/= SÜMÜKSÜ
- MÜŞKÜL[Ar.] değil/yerine/= GÜÇ, ZOR, ÇETİN | ENGEL, GÜÇLÜK/ZORLUK
- MÜSKÜLER/MUSCULAR[İng.] değil/yerine/= KAS (İLİŞKİLİ)
- MÜŞKÜLPESENT[Ar., Fars.] değil/yerine/= GÜÇ BEĞENEN, GÜÇBEĞENİR, TİTİZ
- MÜSLİ değil/yerine AŞÛRE
- MUSLUK (OLMAK) değil/yerine SU (OLMAK)
- MUSLUK değil/yerine/= SUVEREÇ
- MÜSRİF[Ar.] değil/yerine/= SAYPAK/TUTUMSUZ/SAVURGAN
- MÜŞRİK ile/değil/yerine TEVHÎD
( Huzur ve mutluluk bulamaz. İLE/DEĞİL/YERİNE Olgunlaşmadıkça erişilemez. )
- MUSTAFA RÂKIM'IN:
NESNELERE NAKŞI ile/ve/değil CAMİLERDEKİ NAKŞI
( Kendini özellikle camilerdeki yapıtlarında göstermiştir. )
( Tuğralardaki milad. )
- MÜSTAHAKK[Ar. < HAKK]["MÜSTEHAK/MÜSTEHAKKINI VERMEK" değil!]/MÜSTAHİKK[aslı!] değil/yerine/= KARŞILIĞINI BULMUŞ (HAK ETMİŞ)
- MÜSTAHDEM/HADEME[Ar.] değil/yerine/= HİZMETLİ
- MÜSTAHSİL[< HÂSIL] değil/yerine/= YETİŞTİREN, YETİŞTİRİCİ, ÜRETİCİ
- MÜSTAİT[Ar.] değil/yerine/= DOĞUŞTAN YETENEKLİ
- MÜSTAKARR[< KARÂR]/KARARGÂH[Ar. KARAR + Fars. GÂH] değil/yerine/= YERLEŞİLEN, DURULAN YER
( KARARGÂH: Bir birlik ya da kurumun, kumandan ile yardımcı şube ve bölümlerinden oluşan kuruluş. | Ordunun uzun bir süre ya da geçici olarak konakladığı yer. | Durulan ya da kalınan yer. )
- MÜSTAKBEL[Ar. < KABL] değil/yerine/= GELECEK
( KARŞILANAN | ÖNDE BULUNAN, İLERİDEKİ, GELECEK )
- MÜSTAKBEL değil/yerine/= GELECEKTEKİ
- MÜSTAKİLL[Ar. < KILLET] değil/yerine/= BAĞIMSIZ
( BAŞLI BAŞINA, KENDİ BAŞINA, KENDİ KENDİNE, AYRICA, BAĞIMSIZ )
- MÜSTAKÎM[Ar. < KIYÂM] değil/yerine/= DOĞRU, DÜZ, DİK | TEMİZ, NAMUSLU
- MUŞTALAMAK değil MUŞTULAMAK
( Muşta ile vurma. DEĞİL Sevinilecek bir işin, olayın vb. olduğunu, birine haber vermek, müjdelemek. )
- MÜSTAMEL[Ar. < AMEL] değil/yerine/= KULLANILMIŞ | ESKİ
- MÜSTANTİK[Ar.] değil/yerine/= SORGU YARGICI/HAKİMİ
- MUSTAR ile/değil/yerine/||/>< MUHTAR
( Şarap. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/>< Yapmayabilme ve yeğleme olanağını ve gücünü kullanan kişi. | "Hayır!" diyebilme farkındalığı/önceliği. )
- MUSTATÎL değil/yerine/= DİKDÖRTGEN
- MÜSTEBAD[Ar. < BU'D] değil/yerine/= OLACAĞI SANILMAYAN/UZAK GÖRÜLEN
- MÜSTECÂB[< CEVÂB] değil/yerine/= DİLEĞİ KABUL OLUNMUŞ
( DİLEĞİ KABUL OLUNMUŞ )
- MÜSTEFİT[Ar.] değil/yerine/= YARARLANAN
- MÜSTEHCEN[< HÜCNET] değil/yerine/= AÇIK SAÇIK
- MÜŞTEHİ[Ar.] değil/yerine/= İSTEKLİ
( Bir şey için çok istek gösteren, istekli. | İştahlı. )
- MÜSTEHLİK[Ar. < HELÂK] değil/yerine/= TÜKETİCİ | YİYİP İÇEREK TÜKETEN, BİTİREN
- MÜSTEKÂR[Ar.] değil MÜSTAKARR[Ar. < KARÂR]
( ... DEĞİL İstikrar bulunan, yerleşilen, durulan yer. | Karargâh. )
- MÜSTEKBİR ile/değil MÜTEKEBBİR
- MÜSTEKİL değil MÜSTAKİL
- MÜSTELZİM[Ar.] değil/yerine/= GEREKTİREN | GEREKEN/GEREKLİ OLAN
- MÜŞTEMELÂT/MÜŞTEMİLÂT ile/ve/değil MEŞRÛTA
( Herhangi bir yapıya göre ayrı bir işlevi bulunan bölüm ya da yapı, eklentiler. İLE Belirli koşullarla vakfedilmiş ayrıcalıklar. İlk sahibi tarafından satılmama koşuluyla bırakılmış olan ev, tarla gibi gayrımenkul. | Hocaların, şeyhlerin, cami görevlilerinin yaşadığı/bulunduğu ev/yer. | İmâret, hastahane gibi kurumlarda çalışanların oturmaları için ayrılan lojman, odalar. )
- MÜSTENKİF[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİMSER
- MÜSTENSİH[Ar. < NESH] değil/yerine/= ÇOĞALTAN
- MÜŞTEREK MÜLKİYET[Ar.] değil/yerine/= ORTAK İYELİK
- MÜŞTEREK[Ar.] değil/yerine/= BİRLİKTE, ORTAK/LAŞA
- MÜŞTERÎ[Ar. < ŞİRÂ] değil/yerine/= ALICI/İLGİLİ
( Satın alan/alıcı, iştirâ eden. | Alışverişte bulunan. | İstekli. | Hem satın alan, hem satan. )
- MÜŞTERİ[Ar.]/RESEPTÖR[Fr.] değil/yerine/= ALICI/(ALGILAYICI)/ALMAÇ
- MÜŞTERİ değil/yerine YOLCU
- MÜSTERÎH[Ar. < RAHAT] değil/yerine/= İÇİ RAHAT / KAYGISIZ
- MÜSTERİH[Ar.] OLMAK değil/yerine/= İÇİ İNÇ OLMAK
- MÜSTEŞÂR[Ar. < MEŞVERET] değil/yerine/= DANIŞILAN/DANIŞMAN
- MÜSTESNÂ[Ar. < SENY] değil/yerine/= AYRI TUTULAN
( İSTİSNÂ EDİLEN, KURAL DIŞI BIRAKILAN | ÜSTÜN | AYRI TUTULAN | BENZERLERİNDEN BASKIN )
- MÜSTEŞRİK[Ar.]/ŞARKİYATÇI/ORYANTALİST[Fr., İng.] değil/yerine/= DOĞUBİLİMCİ
- MÜSTEŞRİK/ORYANTALİST değil/yerine/= DOĞU BİLİCİ
- MÜSTEVÎ[Ar.] değil/yerine/= DÜZ | DÜZLEM
- MÜSTEVÎ[Ar.] değil/yerine/= DÜZLEM
- MÜSTEVLÎ[Ar. < VELY] değil/yerine/= SALGIN
( İstilâ eden, ele geçiren, idaresi altına alan. | Yayılan, her tarafı kaplayan. | Salgın. )
- MÜSTEZÂD[Ar. < ZİYÂDE] değil/yerine/= ARTMIŞ/ÇOĞALMIŞ
( Çoğalması istenilen, artmış. | Her dizesine bir küçük dize eklenmiş, Divan Edebiyatı şiir türü. [Bahr-i hecez vezinlerinden "mef'ûlü mefâîlü mefâîlü faûlün" vezninde söylenmiş dizelere "mef'ûlü faûlün" parçalarına denk birer parça katarak oluşturulan şiir.] )
- MÜSVEDDE[Ar. < SEVED] değil/yerine/= YAZI TASLAĞI / KARALAMA
- MÜSVEDDE değil/yerine/= KARALAMA/TASLAK YAZI
- MUTA NİKÂHI ile/değil NİKÂH-I MUVAKKAT ile/değil HÜLLE
( Hz. Muhammed, savaş zamanı için geçerli kılmıştır. [Hz. Ömer, tamamen kaldırmıştır.] DEĞİL Belirli bir süre için yapılan nikâh. [Caiz değildir.] İLE Yurttaşlar Yasası'nın kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe, bir günlüğüne nikâh edilmesi. )
( "MİSYAR: Seyahat süresince geçerli olan nikah.
MİSFAR: İş gezisi(sefer) süresince geçerli olan nikah.
MİSYAF: Tatil süresince geçerli olan nikah." )
- MÜTA[Ar.] değil/yerine/= GEÇİCİ KAZANÇ
- MUTAASSIP(/B)[Ar.] değil/yerine/= BAĞNAZ/AŞIRI TUTUCU
- MUTAJENİK/MUTAGENIC[İng.] değil/yerine/= GEN DEĞİŞTİRICİ
- MUTAJENİTE/MUTAGENICITY[İng.] değil/yerine/= GEN DEĞİŞTİRICİLİK
- MÜTALAA ETMEK değil/yerine/= İRDELEMEK
- MÜTALAA değil/yerine/= İRDELEM
- MUTALLAKA[Ar.] değil/yerine/= DUL (KADIN)
( Boşanarak dul kalmış kadın. )
- MUTANT[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞMİŞ GEN
- MÜTAREKE[Ar.] değil/yerine/= ATEŞKES / BIRAKIŞMA
- MUTASARRIF değil/yerine/= KULLANIMCI
- MUTASAVVIF:
(")ZINDIK(") değil (O'NU "SAKLAYAN") "SANDIK"
- MUTAT[Ar.] değil/yerine/= ALIŞILMIŞ/ALIŞILAN
- MUTATABBİB değil/yerine TABİB
( Hekimlik taslayan. DEĞİL/YERİNE Hekim. )
- MUTÂVAAT[Ar. < TAV] değil/yerine/= BOYUN EĞME
( Baş/boyun eğme, itâat etme. | [dilb.] Dönüşlü. )
- MÜTAYİT değil MÜTEAHHİT
- MÜTEADDİ değil/yerine/= GEÇİŞLİ
- MÜTEADDİT[Ar.] değil/yerine/= ÇOK, BİRÇOK
- MÜTEAHHİT değil/yerine/= ÜSTENCİ
- MÜTEÂKIB[< AKAB] değil/yerine/= BİRBİRİ ARDINDAN GELEN (SIRA İLE) | ARDINDAN GELEN, ARKASI SIRA BELİREN
- MÜTEÂL[Ar. < ULÜVV] değil/yerine/= YÜKSEK, YÜCE
( Allah'ın sıfatlarından. )