Davranış ve Tutumlarımızın tüm ilişkilerimizdeki yansımalarını görebiliriz...
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 9.862 başlık/FaRk ile birlikte,
9.862 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(20/41)
- KABA ile/ve/||/<>/> KUBAT
( ... İLE/VE/||/<>/> Kaba, biçimsiz. | Davranışları kaba olan. )
- KABAHAT, ...:
SENDE ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< SENİ SEVENDE
- KABAK ile SU KABAĞI
( Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki. | Bu bitkinin türlerine göre yemeği ve tatlısı yapılan ürünü. | [müzik] Kabak kemane. | Ham, tatsız (kavun, karpuz). | Tüysüz, dazlak. | Dişleri aşınarak, yüzeyi düzleşmiş olan (taşıt lastiği). | Bilgisiz, görgüsüz, kaba. | Kısa boynuzlu hayvan. İLE Kabakgillerden, alt bölümü şişkin, birçok yerde kurutulup su kabı olarak kullanılan, bir tür asma kabağı, kantar kabağı. )
( CUCURBITA cum LAGENARIA VULGARIS )
- KABAKLAMAK ile KABAKLAŞMAK ile KABAKLIK
( Ağaçların gençleşmesi için dallarını budamak. İLE Saçları dökülmek, dazlaklaşmak. | Taşıt lastiklerinin, dişleri aşınıp yüzeyi düz bir duruma gelmesi. İLE Karpuz ya da kavunun ham olma durumu. | Başın tüysüz ya da dazlak olma durumu. | Bilgisizlik, görgüsüzlük. )
- KABALIĞIM ile/ve/değil KALABALIKLIĞIM
- [ne yazık ki]
KABA/LIK ile/ve/||/<>/> ACIMASIZ/LIK
- KABA/LIK ile/ve/ya da ÇIKARCI/LIK
( GALÎZ[< GILZET] ile/ve/ya da ... )
- KABA/LIK ile/ve/değil/||/<> DOĞRUDAN SÖYLEMEK/SÖYLEYEN
- KABALIK ve/||/<>/< GÜÇLÜ TAKLİDİ
( Kabalık, zayıf kişinin, güçlü taklididir. )
- KABA/LIK ile/ve SAÇMA/LIK
- KABA/LIK ile/ve/değil/<> SAF/LIK
- KABARMA ile/ve/<> KÖPÜRME
- KÂBİL ile/ve/<> FAİL
- KABUĞUNA ÇEKİLMEK ile/değil/yerine/>< KABUĞUNU KIRMAK
- KABUL:
EDERSEN ile "ETMEZSEN"
( Ahbab. İLE Garib. )
- KABUL ETMEK ile "BOYUN EĞMEK"
- KABUL ETMEK ile/ve/değil/yerine "GÖZE ALMAK"
- KABUL ETMEK ile GÜZEL GÖRMEK(TAHSÎN[< HÜSN])
( TO ACCEPT vs. TO SEE NICE )
- KABUL ETMEK ile/ve/değil/yerine TANIMAK
- KABUL ETMEMEK ile/değil/yerine/< FARKINDA OLMAK
- KABUL GÖRME ile/ve/değil/||/<> ÖNDE YER ALMA
- KABUL ile/ve/değil/<> İÇSELLEŞTİRME
- KABUL ile/ve/||/<>/>/< İTİBAR
( ... İLE/VE/||/<>/>/< Saygı gösterme. | Önem verme. | Onur/şeref, haysiyet. | Bir şeyin, gerçek değil kararlaştırılan değeri. | İbret alma. | [ticaret] Söz ya da imzanın değeri. [İng./Fr. CREDIT] | Değer. )
- İTİRAF ile/ve/değil/||/<>/< KABUL
( [not] CONFESS vs./and/but/||/<>/< ACCEPTANCE )
- KABUL ile/ve/||/<>/< MAKBUL
- KABULLENMEK değil/yerine DÜŞÜNMEK
- KABULLENMEK ile/ve/<> KOŞULLANMAK
- KABUL/LER ile/ve/değil/<> GELENEK/LER
- KABZ değil/yerine/>< FERÂGAT
- KAÇ YAŞINDASIN? yerine BÖYLE BİR SORU SORMA! (DAHA İYİ)
( Kişilerin yaşı, sorulmaması gereken sorulardan biridir.(Bay/Bayan farketmez). Kişi kendi paylaşmak istediğinde öğrenilecek bir konudur. Kişiler, sorulduğu için yanıtlamak zorunluluğunda bırakılmamalıdır. )
- KAÇAMAK ile KAÇAMAK
( Hoş görülmeyen bir şeyi, ara sıra yapma. | Bir şeyi, belirli etmeden, gizlice yapmaya çalışma. | Bir şeyden kaçınma yolu. | Kaçılacak yer. | Başkalarına belirli etmeden, gizlice yapılan. İLE Mısır unundan yapılan yağlı bir yemek. )
- KAÇAN ile/değil/yerine/>< KAZANAN
( Kazanamaz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kaçmaz. )
- KAÇAN/LAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KALAN/LAR
- KAÇILMAZ ile/değil KAÇINILMAZ
- KAÇINMA ile KAÇGÖÇ
( ... İLE Dinî bir yaklaşımla, müslüman kadınların, erkeklere görünmemeleri, birarada oturup konuşmaktan kaçınmaları. )
- KAÇIRMAK ile "ISKALAMAK" ile "ES GEÇMEK"
- KAÇIŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARAYIŞ
- KAÇMA ile/ve/<> KENDİNDEN KAÇMA
( Geçenlerde, bir şair arkadaşımla konuşuyordum. İlk kez yurtdışına çıkmıştı. İzlenimlerini sorduğumda, kestirme bir yanıt verip "Dünyam daraldı" dedi. Bu sözüne şaşırdığımı görünce sözlerini sürdürdü. "Eskiden, kaçıp gideceğim yerlerin var olduğunu bilmek, bir ölçüde rahatlatıyordu beni. Fakat şimdi anladım ki, kaçıp gidilecek bir yer yokmuş." )
- KAÇMAK ile/ve/değil ANLAMSIZ/DEĞERSİZ BULMAK, DEĞER VERMEMEK
- KAÇMAK ile/ve/değil/yerine (GERİ) ÇEKİLMEK
- KAÇMAK ile/ve/değil/yerine/<> GİTMEK
( Sevdiklerinle arana mesafe girdiği oranda, varış yerinin de hiçbir anlamı kalmaz. )
- KAÇMAK ile/değil/yerine KAÇINMAK
( Tüm canlılarda. İLE/DEĞİL/YERİNE Hayvanlarda[kısmen] ve insanda. )
- KAÇMAK ile "KAÇMAK"
( Kendi anlamı. İLE İzin istemek/izin isteyerek/bildirerek ayrılma.(Deyim/argo). )
( Hızla koşup bir yere saklanmak. | Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek. | Kendini göstermemek, rastlaşmamaya çalışmak. | Kaçınmak. | Gaz, sıvı vb. şeylerin sızması. | İpinin kopması. | Girmek. | Bir yana doğru kaymak. | Görünmeden gitmek, savuşmak, sıvışmak. | Hızlı koşmak. | Yok olmak. | Benzemek, andırmak. | Kaçgöçe uymak. | Kadının, yasalara ve aile isteklerine karşı gelerek evlenmek için evinden ayrılması. | Rengi ağarmak, uçmak. | Yarışçının ötekilerden hızla ayrılıp arayı açması. | Futbol ve basketbolda, engelleyen adamdan kurtulmak ya da pas alabilmek için boş alana koşmak. İLE ... )
- KAÇMAK ile/değil/yerine/>< KALMAK
- KAÇMAK ile/ve/değil/ne yazık ki KOLAYINA KAÇMAK
- KAÇMAK ile/ve SAKLANMAK
- | KAÇMAK ile/ve/ya da/||/<>/> SAVAŞMAK |
ile/ve/ya da/||/<>/>
DONAKALMAK
( [Olanaklar(ımız)/koşullar(ımız)/araçlar(ımız)]
| Yetmiyorsa, uygun değilse. İLE/VE/YA DA/||/<>/> Yetiyorsa, uygunsa. |
İLE/VE/YA DA/||/<>/>
İkisi arasında kalmış ya da hiçbir karar veremiyorsak. )
( | Sempatik. VE Sempatik. |
İLE/VE/YA DA/||/<>/>
Parasempatik. )
- KAÇMAK ile SIVIŞMAK/TÜYMEK/FIYMAK
- KAÇMAK ile/ve/değil/yerine ÜSTLENMEMEK
- KAÇMAK ile/ve/değil/yerine UZAK DURMAK
( UZAK DUR!
* Karnı tokken sızlanandan
* Zevk sürerken sıkılandan
* El içinde ağlayandan
* Dost sözünden gocunandan
* Kuşkusuyla buz tutandan
* Düşmanına dost durandan
* Suretiyle kandırandan
* Aynalardan kovulandan
* Şeytanıyla yarışandan
* Sevabını anlatandan
* Günahına kulp takandan
Mete Özgencil )
- KAÇMAK ile/değil/yerine UZAK DURMAK
- KAÇMAK ile/değil/yerine VAZGEÇMEYİ BİLMEK/BECERMEK
- KAÇMAK/KAÇIŞ ile/değil/yerine/>< ÖZGÜRLÜK
- KADEH ile/ve/değil/yerine PİSAGOR'UN KADEHİ
( ... İLE Ölçüyü kaybedersen, herşeyi/ni kaybedersin. )
( ... İLE İçine konulan şarabın, kadehin ortasındaki çıkıntının seviyesini geçmesiyle, fazla olanı değil kadehin içindeki tüm sıvıyı, altındaki deliklerden akıtır. [Nerede duracağını ve ne kadar içmesi gerektiğini bilmeyenler için ve sınırlarını öğrenmeleri için yapılmıştır.] )
(
|
)
(
)
- KADER:
TESÂDÜF değil YEĞLEME/TERCİH
- KADER ile/ve/değil/||/<>/< AKIBET
- KADER ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM
- KADER ile/ve/<> FITRAT
- KADER ile/ve/||/<> KARMA
( ... ile/ve/||/<>
)
( Karma ve Kader kavramlarını, kapsamlı bir biçimde anlamak ve görmek üzere "My name is Earl" dizisini baştan sona izlemenizi öneririz... )
( Karma'nın etkileyici ve ilham verici 10 yasası )
- KADERDEN KAÇMAK değil BİR KADERDEN, BAŞKA BİR KADERE GİTMEK/GEÇMEK
- KADÎM BİLGELİK:
TOPLUMSAL değil BİREYSEL
- KADÎM ve/<> KABUL
- KADIN, ...:
..., SEVMEDİĞİ KİŞİYE[ERKEK/KADIN] ...
ile/><
..., SEVDİĞİ KİŞİ[ERKEK/KADIN] İÇİN ...
( ... hiç acımaz. İLE/>< ... kendine hiç acımaz. )
- KADIN ile/ve/||/<>/> MÜCEVHER ile/ve/||/<>/> ERKEK ile/ve/||/<>/> KADIN
( Birbirini tüketen döngü. )
- KADININ/ERKEĞİN ... değil KİŞİNİN YANLIŞLARI/YALANLARI([OLUMLU/OLUMSUZ] ÖZELLİKLERİ)
( "Erkeğin ya da kadının" olarak yanlış ve kötü/ye kullanılan (olumlu/olumsuz) "özellikler/i" ve genellemenin yanlışlığını taşı(t)mamak, farkındalık açısından öncelikli bir ayrımdır. )
- KADIN/LIK ile/ve/||/<>/> ANNE/LİK
( Bebek doğurabilme olanağı. | Kendini doğurabilme olanağı ve olasılığı. İLE/VE/||/<>/> Bebeği doğurup bakabilme, yetiştirebilme. | Bebeğinden ve kendinden doğabilme, kendini gerçekleştirme. )
- KADİRŞİNAS[Ar. + Fars.] değil/yerine/= DEĞERBİLİR
- Kadını DİNLE!!!
- KAFA/BAŞ ve/<> AYAK
( Serin tutulmalı. VE/<> Sıcak tutulmalı. )
( Kafa, tüm gövdenin 1/8'i oranındadır. [Altın Oran!] )
( Kopan bir kafanın bilincinin ne kadar süre yerinde kaldığını (kalıyorsa) sınamak olanaksızdır. En iyi tahminle 5 ila 13 saniye arasında olduğudur. )
( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )
( SEDİR AĞACI: Kafatası. )
(
)
- KAFAMIZIN KARIŞMASI ile/ve/değil/||/<>/< EZBERİMİZİN BOZULMASI
- KAFANIN ÇALIŞMASI ile/ve/değil/+/||/<>/> KAFANIN ÇALIŞTIRILMASI
( Zekâ. İLE/VE/DEĞİL/+/||/<>/> Akıl. )
- KAFAYI:
SAĞA SOLA SALLAMAK ile AŞAĞI YUKARI SALLAMAK
- KAFESİN İÇİNDEN ÇIKMAK değil KAFESİ, İÇİNDEN ÇIKARMAK
- | KAFTAN ve CÜBBE | ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HIRKA
( | Sultan'da. VE Yargıç'ta. | İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Derviş'te. )
- KAHPE[Ar. < KAHBE] ile DÖNEK/CAYGIN/KAYPAK
( Fahişe/orospu. İLE İnanç ve düşüncesini değiştiren, sözüne güvenilmeyen kişi. )
- KAHRAMAN/ALP ile ERMİŞ
( Halkı için öleni, halkı yaşatır. )
- KAHRAMAN >< KURBAN
- KAHRAMANLIK ve/||/<> AŞK
( Nasıl yaşayacağım? VE/||/<> Nasıl öleceğim? )
- KÂİNAT ve/<> KANAAT
- KAKAFONİ[Fr.]/TENÂFÜR[Ar.] değil/yerine/= KAKIŞMA, DÜRTÜŞME, İTİŞME
- KAKARA KİKİRİ (GÜLMEK)
- KAKAVAN = KENDİNİ BEĞENMİŞ, SEVİMSİZ, DÜŞÜNCESİZ, BİLGİSİZ, BUDALA
- KAKIMAK = ÖFKELENMEK
- KAL GELMESİ değil/yerine/>< KALK GELMESİ
- KÂL ve/> HÂL ve/> SÜKÛT
- KALABALIKLARDAN YANA OLMAK ile/değil/yerine HAKTAN YANA OLMAK
(
)
- KALABALIKLAŞTIKÇA:
"AKILLANAN/LAR" ne yazık ki APTALLAŞAN/LAR
( Hayvanlar. İLE/NE YAZIK Kİ Kişiler. )
- İYİ DÜŞÜN!:
KALBİ ve/||/<>/>/< KAPIYI ve/||/<>/>/< SON SÖZÜNÜ
( Kırmak yerine. VE/||/<>/>/< Çarpmak yerine. VE/||/<>/>/< Söylemeden önce. )
- KALBURA ile/ve/||/<> KEVGİRE DÖNMEK/ÇEVİRMEK
- KALDIĞIMIZ YER değil/yerine KARAR KILDIĞIMIZ YER
- KALDIRMAK ile/değil/yerine İYİLEŞTİRME
- KALDIRMAK ile KAYDIRMAK
- KALDIRMAK ile/değil/yerine YAY(IL)ARAK GÖSTERMEME/GÖRÜNMEME
- KALDIRMAK/BİTİRMEK ile/ve/<>/değil/yerine DARALTMAK
- KALE ile/değil KÂLE (ALMAK/ALMAMAK)
- KALEM TÜKETMEK ile/ve/değil/daha çok/+/||/<>/></< SİLGİ TÜKETMEK
- KALFA ile/ve/<> YARDAK
( Aşaması çırakla usta arasında bulunan zanaatçı.| Mimar yardımcısı. | Saraylarda ve büyük konaklarda, halayıkların başında bulunan kadın. | İptidailerde, hoca yardımcısı. | Çocukları evlerinden alarak okula, okuldan evlerine götüren yardımcı. İLE/VE/<> Karagöz ustasının yardımcısı. )
- KALICI/LIK ile/ve/değil/yerine SÜREKLİ/LİK
( [not] PERMANENCE vs./and/but CONTINUOUS/NESS
CONTINUOUS/NESS instead of PERMANENCE )
- [ne yazık ki]
KALİFORNİYA SENDROMU:
HAZCILIK ile/ve/+/||/<>/> BEN MERKEZCİLİK ile/ve/+/||/<>/> YALNIZLIK ile/ve/+/||/<>/> MUTSUZLUK
- KALINKAFALI/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< HAYAL GÜCÜNÜN OLMAMASI
- KALIN/LIK / KABA/LIK değil/yerine/>< İNCE/LİK
( Kişinin, kırılma nedeni. >< Herşeyin kırıldığı nokta. )
- KALIP/LAR ile/ve/<> KABUL/LER
( Az bilenlerde/okumuşlarda. İLE/VE/<> "Çok" "bilenlerde"/"okumuşlarda". )
- KALITIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KATILIM
( [not] HERITAGE vs./and/but/||/<>/>/< PARTICIPATION
PARTICIPATION instead of HERITAGE )
- KALKIN(DIR)MA ile UYGARLAŞMA
- KALKMAK ile/ve/||/<> KALGIMAK
( ... İLE Sıçramak, fırlamak, şaha kalkmak. | Öfkeyle kalkmak. | Çapkınlık, serserilik yapmak. )
- KALLEŞ/LİK ile/değil/yerine KARDEŞ/LİK
- KALP (İLE) ve/||/<> DİL (İLE)
( İkrar. VE/||/<> Tekrar. )
- KALP KIRMAK değil/yerine/>< ÖZÜR DİLEMEK
( Zulm eder. DEĞİL/YERİNE/>< Feth eder. )
- KALP ve/+/<> OMURGA
( İhtiyâr. VE/+/<> İrâde. )
( [ebced] 66 VE/+/<> 33 )
- KALP ve SES
( İkisini de yumuşatmak gerekiyor. )
( HEART and SOUND )
- KAMBURLAŞMA değil/yerine/>< DİK/DÜZGÜN DURMA/OTURMA/YÜRÜME
- KAMÇILAMAK değil/yerine TETİKLEMEK
- KÂMİL ile/ve/||/<> KÂZIM
( Olgun. İLE/VE/||/<> Öfkesini tutan/yutan. )
- KAMU DENETÇİ/LİĞİ/MUHTESİB(OMBUDSMAN/LIK) ile/ve/||/<> ARABULUCU/LUK
( ... ile/ve/||/<> MUSLİHÛN )
- KAN:
ACİL GEREKSİNİM ile/ve/<>/değil SÜREKLİ GEREKSİNİM
- KAN BAĞIŞI ve ÖRGEN BAĞIŞI
(
)
(
)
- KAN BİRLİĞİ ile/ve/yerine/değil CAN BİRLİĞİ
- KAN TÜKÜRÜP ve/fakat/||/<>/> "KIZILCIK ŞERBETİ İÇTİM" DEMEK
- KANAAT ile/ve/değil/yerine KANIT
- KANAAT ile/ve/<>/değil/yerine YEĞLEME/TERCİH
- KANAATKÂR değil/yerine/= YETİNGEN
( Kazandığı ile meşgul olup, başkasının kazandığı ile meşgul olmamak. )
- KANADI OLMAK/ÇIRPMAK ile/ve/fakat/||/<>/> UÇAMAMAK
- KANAT ile/değil KANAAT
( Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan örgen. | Balıklarda yüzgeç. | Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey. | Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı. | Yan, taraf. | Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri. | Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol. | Angıç. | Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah. | Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü. İLE/DEĞİL Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum. | Kanma, inanma. | Kanış, kanı, inanç, düşünce. )
- KANDIR(IL)MAK ile/ve/değil/yerine İKNA ETMEK/EDİLMEK
- KANDIRMA ile/ve/<>/> "YUTTURMA"
- KANDIRMA/CA ile/ve/değil ŞAŞIR(T)MA/CA ile/ve/değil YANILTMA/CA / YANILSAMA
- KANDIRMAK ile ALDATMAK
( TO DELUDE vs. TO DECEIVE )
- KANDIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALGI OLUŞTURMAK
- KANDIRMAK ile/<> "ATLATMAK"
- KANDIRMAK/ALDATMAK ile/ve/değil AVUTMAK
- KANDIRMAK ile/ve/değil "BAŞTAN ÇIKARMAK"
( ... ile/ve/değil TEDSİYE )
- KANDIRMAK ile/ve/değil "GÖZÜNÜ BOYAMAK"
- KANDIRMAK ile/değil/yerine İSTEDİKLERİNİ/BEKLEDİKLERİNİ VERMEK
- KANDIRMAK ile/değil/yerine/>< KABUL/RÂZI ETTİRMEK
- KANDIRMAK ile KAFESLEMEK[argo]
( Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek. | Aldatmak. | İçme, yeme isteğini karşılamak. İLE Çıkar sağlamak için birini aldatmak. )
- KANDIRMAK ile/değil OYALAMAK
- KANDIRMAK ile SANDIRMAK
- KANDIRMAK(YEMEK) ile/değil YANILTMAK
- KÂNÎ[Ar.] ile Kânî[Ar.] ile KANİ'[Ar. < KANÂAT | çoğ. KANİÛN, KANİÎN]["ka" uzun okunur]
( Dokunaklı/iğneli söz söyleyen, kinâye eden/söyleyen. İLE XVIII. yy.da Osmanlı edebiyatının şiir/nazım ve düzyazı/nesir üstadlarındandır. Hezl ve mizah tarzında yazdığı hoş mektuplarla ün kazanmıştır. İLE Hırs. )
- KANIK = TOKGÖZLÜ/KANAATKÂR
- KANIKSAMAK ile/ve/<> YADIRGAMAZ OLMAK
( ... ile/ve/<> İSTİNAS )
- KANIKSAMAK ile/ve/||/<>/> ÖZÜMSEMEK ile/ve/||/<>/> İÇSELLEŞTİRMEK
- KANIN AKMASI ile/değil/yerine/>< MÜREKKEBİN AKMASI
- KANIT/DELİL ile/ve İTİRAZ
( Hem filozofların, hem kelâmcıların birbirine yönelik yaptığı. )
( DELİL: Burhanın zihinde olması. (İNNE/İNNİ) )
( Kendiyle başka bir şeye işaret eden. İLE/>< ... )
( PROOF vs./and OBJECTION )
- KANITLAMAK ile/ve/||/<>/> İKNÂ ETMEK
- KANITLARI:
SAKLAMAK ile/ve ÇARPITMAK ile/ve YOK ETMEK
- KANMAK/KANDIRMAK ile/ve/değil/yerine/<>/> İKNA (OLMAK/ETMEK)
- KANMAK/ALDANMAK ile/ve/değil KAPILMAK
- KANSER değil/yerine KONSER (OLSUN) ile/değil/yerine/>< DERT değil/yerine MERT (OLMAK)
( GAZ/GÜLMEK: "İçinde kalıp kanser olacağına dışına çıkıp konser olsun." :) )
- KANT'IN, YÜRÜYÜŞLERİNİN DAKİKLİĞİ ile/ve/||/<>/> BOZULMASI
( ... İLE/VE/||/<>/> 1789 Aydınlanma Devrimi'nin haberi ve coşkusundan dolayı. VE Rousseau'nun, eğitim felsefesi ile ilgili adlı "Emile" adlı kitabını okurken çok etkilenmiş olmasından dolayı. )
- KAPAMAK ile KAPATMAK
( Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek. | Hava bulutlarla kaplanmak, sıkıntılı bir hâl almak. | Bir şeyin görünmesine engel olmak. | Geçişi engellemek. | Tıkamak, içini doldurmak. | Su, elektrik gelişini kesmek. | Çalışamaz, görev ve iş yapamaz duruma getirmek. | Üzerinde durmamak, bir şey üzerinde konuşmayı bırakmak. | Bir yere sokup dışarı çıkmasına engel olmak, hapsetmek. | Ortalıktan alıp saklamak. | Karşılamak, denk gelmek. İLE Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek. | Kapamak. | Bir kadınla nikâhsız yaşamak. | Yayımını yasak etmek, yayımına son vermek. | Herhangi bir yerin tüM tüketimlerini üstlenip başkalarını içeri almadan isteği doğrultusunda eğlenmek. | Bitirmek, unutturmak, söz edilmesini engellemek. )
- KAPAMAK ile YUMMAK
- KAPATMAK ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/>< ÜSTÜNÜ ÖRTMEK
- KAPILANMA ile/ve/||/<> SABİTLENME
- KAPILARI:
AÇIK BIRAKMAK değil/yerine KAPALI TUTMAK
( Tuvalet kapısı gibi kapıların, içeridekiler tarafından kapatılması isteği, kendilerini saklamak üzere değil kapının önünden geçecek kişileri(/bayanları) içeriyi görmek zorunda bırakmamak içindir! [Lütfen özellikle bayanların rahatsızlığını dikkate alarak ve saygı göstererek tuvalet giriş kapılarını kapalı tutmaya özen gösterelim!...] )
- KAPILMA ile DUYGULANIM
( TO BE CARRIED AWAY vs. SENSATION )
- KAPISINDA BEKLEMEK ile/ve/<> OYALANDIRILMAK
- KAPİTALİZM:
ÜRÜN ÜRETME değil/ne yazık ki/>< MÜŞTERİ ÜRETME
- KAPIYI:
VURMADAN/ÇALMADAN AÇMAK/GİRMEK ile/değil/yerine VURARAK/ÇALARAK AÇMAK/GİRMEK
- KAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALMAK
- KAPRİS[Fr./İng. CAPRICE] ile GURUR
( Geçici, düşüncesizce, değişken istek. | Huysuzluk. İLE Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir. | Övünme. Kurum, çalım. )
( CAPRICE/WHIM vs. PRIDE )
- KAPSAYICI/LIK ile/ve/||/<> KUCAKLAYICI/LIK
- KAPSAYICI/LIK ile/ve/||/<> OKŞAYICI/LIK
- KAPTIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< KAPILMAK
- KÂR ETMEYE ÇALIŞMAK ile/değil/yerine/< ZARAR ETMEMEYE ÇALIŞMAK
- KÂR değil/yerine AR
- [ne]
([ne yazık ki] [ya]) "KÂR" ne de/ya da İNKÂR
- KÂR["KAR" degil!] ile/ve ZARAR
( Fahiş olmamak kaydıyla çeşitli koşullara göre değişebilir. İLE/VE Neresinden dönülürse kârdır. )
- KARA KARA DÜŞÜNME(NSH) ile/değil/yerine DÜŞÜNME
- KARAÇALI = ÇALIDİKENİ
( Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki. | İki kişinin arasına girerek ilişkileri bozan kişi. )
( PALIURUS SPINOSA )
- KARAKTER[Fr., İng. < CHARACTER < Yun.]/SECİYE[Ar.] değil/yerine/= ÖZYAPI/IRA/İMCETÜR
- KARALAMA ile/ve/||/<>/>/< DIŞLAMA
- KARALAMA ile/değil/yerine ELEŞTİREL
- KARALAMAK ile/ve/||/<> ÇAMUR ATMAK
- [ne yazık ki]
!"KARALAMAK" ile/değil/yerine REDDETMEK
- KARAMSAR/LIK >< İYİMSER/LİK ile/değil/yerine/>< GERÇEKÇİ/LİK
( Yelden yakınır. >< Yelin değişmesini bekler. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yelkenleri/ni ayarlar. )
- [ne yazık ki]
KARAMSAR/LIK ve/||/<> KARARSIZ/LIK
- KARAMSARLIK değil/yerine/>< KAVRAMSALLIK
- KARAMSAR/LIK ve/||/<>/>/< KORKAK/LIK
- KARAMSAR/LIK ile/ve KÖTÜMSER/LİK ile/ve OLUMSUZ/LUK (NEGATİF/LİK)
( BEDBÎN )
( PESSIMISTE )
( PESSIMIST )
- KAPILMAYALIM!:
KARANLIĞA ve/||/<> KARAMSARLIĞA
- KARAR VERELİM! ve/||/<> HAZIRLANALIM! ve/||/<> BAŞLAYALIM! ve/||/<> ÖĞRENELİM! ve/||/<>
ÇALIŞALIM! ve/||/<> DİNLEYELİM! ve/||/<> ÇABALAYALIM! ve/||/<> GÜLÜMSEYELİM! :)
( [başkaları] Ertelese de. VE/||/<> Düşlere dalsa da. VE/||/<> Sonraya bıraksa da. VE/||/<> Uyusa da. VE/||/<> Dilese de. VE/||/<> Konuşsa da. VE/||/<> Vazgeçse de. VE/||/<> Kaşlarını çatsa da. )
- KARAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜŞÜNCE
- KARAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜŞÜNMEK
- DEĞİŞİM:
KARARDA ile/ve/||/<> YAŞAMDA ile/ve/||/<> KİŞİDE
( Bir sözcükle. İLE/VE/||/<> Bir duyguyla. İLE/VE/||/<> Bir kişiyle[seninle/onunla]. )
- KARARI-DUVARI (OLMAMAK)
( Bir kişinin nasıl hareket edeceğinin bilinememesi. )
- KARARIMIZI MANTIKSALLAŞTIRMAK ile/ve/değil/yerine/>< UYGUN MANTIKTA KARARLILIK GÖSTERMEK
- KARAR/INDA ve/=/||/<> KIVAM/INDA
- KARARLI/LIK ile/ve/||/<> (ALÇAK)GÖNÜLLÜ/LÜK
- KARARLI/LIK ve/||/<>/< DAYANIKLI/LIK
- KARARLILIK yerine/ya da SEVGİ
( Sevgi )
- KARARLI/LIK ve/||/<> TUTARLI/LIK
- KARARLILIK ve ULAŞMAK
( DECESIVENESS and TO ATTAIN )
- KARARSIZ ile YERİNDE DURAMAYAN
- KARARSIZLIK ile/değil/yerine/>< KARARLILIK
( Kör bir bıçak gibidir.[parçalar/yırtar] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Keskin bir bıçak gibidir.[bir kerede ve dümdüz keser] )
- | KARARSIZLIK ve/ya da KORKAKLIK |
ile/değil/yerine/><
CESÂRET
( | Tehlikeye sokar. VE Ölüme götürür/götürebilir. | İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Zafere taşır. )
- | KARATE[Jp.] ile/ve/||/<> TEKVANDO[Korece] ile/ve/||/<> JUDO[Fr. < JIUJITSU(Jp.)] ile/ve/||/<> KUNGFU |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
AIKIDO
( Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi. İLE/VE/||/<> El ve kol vuruşlarından çok, ayak ve tekme tekniklerine önem veren, Uzak Doğu'ya özgü dövüş sanatı. İLE/VE/||/<> Jiujitsudan gelişmiş, tutmalara, fırlatmalara, hareketsiz bırakmalara dayanan, Japon kökenli silahsız yapılan dövüş sporu. İLE/VE/||/<> Kendini savunma temeline dayalı Çin kökenli spor.
İLE/VE/||/<>
Anatomi ve fizyoloji bilgisiyle saldırganın hareketini ve enerjisini kendine yansıtarak ve etkisiz duruma getirerek savunma bilgisi, felsefesi ve sporu.[AI-KI-DO: Evrensel enerjiyle uyumlanma yöntemi.] )
- KARA/TOPRAK UYGARLIĞI ile/ve/||/<>/> DENİZ UYGARLIĞI
( Bizim gibi olanlarla aynı zaman, zemin ve koşullarda gerçekleşebilir. İLE/VE/||/<>/> "Bizim gibi" olmayanlarla ilişkiye girme yetisinin ortaya çıktığı zemin ve koşullarda gerçekleşir. )
- KARDEŞLİK ve/||/<>/< ÖZGÜVEN (İLE)
- KARGA değil/yerine/>< BÜLBÜL
( Çöplüğe götürür. DEĞİL/YERİNE/>< Güle götürür. )
- KARGA ile/ve/değil/yerine/||/<> KARTAL
(
)
( Bir kartalı gagalamaya cüret eden tek kuş, kargadır.
Kartalın üstüne çıkar ve boynunu gagalar. Ancak kartal, yanıt vermez, karga ile savaşmaz. Zaman ya da enerji tüketmez. Sadece kanatlarını açar ve yükselmeye başlar.
Uçuş, ne kadar yüksekse, karganın soluk alması o kadar zorlaşır ve karga, oksijen eksikliğinden düşer.
Yaşamımızdaki böylesi "durum" ve "kargalarla" zaman kaybetmemeyi yeğleyelim.
Biz de onları sadece felsefe, bilim, sanat, tüze(hukuk), matematik, spor gibi alanlara;
anlayış, şefkat, merhamet, zarâfet, hizmet, koşulsuz saygı ve koşulsuz sevgi gibi yükseklikler(imiz)e çıkarıp yolumuza devam edelim... )
- KARGAŞA ile/değil KARMAŞA
( Kişiler arasında. İLE/DEĞİL Kavram ve/ya da olgularda. )
( Karmaşa, görünüşte ve sözlerdedir. Var olan, vardır. O, ne nesnel, ne de özneldir. Madde ve zihin, ayrı değillerdir, onlar, tek enerjinin yüzleridir. Zihne, maddenin işlevi olarak bakın, işte size bilim; maddeye, zihnin ürünü diye bakın, işte size din. )
( Between people.
The confusion is apparent and purely verbal. What is, is. It is neither subjective nor objective. Matter and mind are not separate, they are aspects of one energy. Look at the mind as a function of matter and you have science; look at matter as the product of the mind and you have religion. Vs. About concepts and/or facts. )
( ŞÛRİŞ ile/değil ... )
( [not] TUMULT/ANARCHY vs./but CONFUSION )
- [ne yazık ki]
KARGAŞA ile VURTUT
( ... İLE Silah kullanılan kargaşa. | Uzun uzun çekişerek, sıkı pazarlık ederek. )
- KARGIMA ile KARGIŞ[>< ALKIŞ]
( Birine, Tanrı'nın, insanın sevgi ve ilgisinden yoksun kalıp nefretine uğraması dileğinde bulunmak, ilenmek, kargışlamak, lanet etmek, lanetlemek. İLE Kargıma ya da bu amaçla söylenilen sözler, lanet, telin, beddua, ilenç. )
- KARIŞMA ile/ve BAŞKALDIRI
( "TO INVOLVE" vs./and REVOLT/UPRISING/REBELLION/MUTING )
- KARIŞMA! ile/ve/||/<> KARIŞTIRMA! ile/ve/||/<> AÇMA!
( [... iç dünya(sı)na/ı ...] Hiçkimsenin. İLE/VE/||/<> Hiçkimseyi. İLE/VE/||/<> Hiçkimseye. )
- KARIŞMAK:
NE YAPMAYACAĞI/NA / SÖYLEMEYECEĞİ/NE ile/değil
NE YAPTIĞINA/SÖYLEDİĞİNE
( Birine, ne yapmayacağını söylemek/anlatmak/göstermek karışmak değildir! ["Karışmak", yapılacak yanlış ya da doğru olan eylem/söz için kullanılabilir ancak.] )
( Kişilerin ne söyleyeceğini ya da yapacağını söylemeye, "müdahale" ya da "karışmak" denilebilir (belki ve çoğu şey için). Fakat ortak olan kavram, ifade, durum, davranış ve tutumlarda, toplumsal birlik, düzenlilik ve sürekliliğin sağlanması için gerektiğinde, hepimizin, birbirimize neyi yapamayacağını/yapmayabileceğini söylemesi kabalık ya da karışmak değildir! )
- KARIŞMAK ile BURNUNU SOKMAK
( "TO INTERFERE/MEDDLE" vs. "TO NOSE INTO" )
- KARIŞMAK ile "BURNUNU SOKMAK"
- KARIŞMAK ile MÜDAHALE ETMEK
- KARIŞMAK ile SORGULAMAK
( "TO INTERFERE/MEDDLE" vs. TO INTERROGATE )
- KARIŞMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ZORLAMAK
- KARIŞTIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< BİLMEMEK
- KARİZMA ile/ve FİYAKA
- KARİZMA ile/ve İTİBAR
- KARMA[Sansk.](KAMMA[Palice]) ile KARMA/BLENDING
( Etkinlik. Eylem, özellikle sorumluluğu olan iyi ve kötü eylem. Her hareketin bir öncekine bağlandığı nedensellik döngüsü, uygun nedenlerden oluşan sonuçlar zinciri.
Karma, üç türlüdür:
Sanchita(geçmiş enkarnasyonlardan birikmiş olanlar),
Pararabdha(karma'nın şimdiki yaşamda çözümlenmesi gereken bölümü),
Agami(gelecekte meyvesini verecek olan karma) )
- KARMAŞA ile/ve/||/<> KARARSIZLIK
- KARMAŞA değil/yerine/>< SEVGİ
(
)
( Bazı noktaları birleştirirsek "karmaşa", görünmez ve (en başta sevgi gibi) bazı (değerli) şeyler görünür olur. )
- KARMAŞIKLIKTA ve/||/<> UYUŞMAZLIKTA ve/||/<> ZORLUKTA | ve/||/<>
SÜREKLİLİKTE
( Yalınlığı bulmak. VE/||/<> Uyumu bulmak. VE/||/<> Çözümü bulmak. VE/||/<> Kendini bulmak/tanımak! )
- KARNI AÇ (OLAN) ile AÇGÖZLÜ
( Doyar. İLE Doymaz! )
- KARŞI ÇIKMA ile/ve/||/<> BAŞKALDIRI
- KARŞI ÇIKMAK ile/değil/yerine ELEŞTİRMEK
- KARŞI KOYMAK ile/değil/yerine FARKINDALIK
- KARŞI OLMAK ile/değil/yerine AŞMAK/AŞMIŞ OLMAK
- KARŞI ile/ve/değil/yerine/></< TAMAMLAYICI
- KARŞI ile/yerine YÖNELİK
( OPPOSITE vs. TO/DIRECTED )
- KARŞICIL/MUHÂLİF[Ar.] ile/ve/değil/||/<> ÇEKİNGEN
- KARŞILAMA ile KARŞILAMA
( Dışarıdan gelen birine, karşılayıcı olarak çıkmak, istikbal etmek. | Karşılık olmak, denk gelmek, tekabül etmek. | Söylenilen, yapılan, bildirilen bir şeyi olumlu ya da olumsuz bulmak. | Önlemek, durdurmak. | Masrafı ödemek. İLE Trakya ve Marmara bölgesinde oynanan bir halk oyunu ya da bu oyunun müziği. )
- KARŞILAMA ile/ve/||/<> UĞURLAMA
( Giydiğinle. İLE/VE/||/<> Sohbetinle.
Kişiler, giydiğiyle karşılanır, sohbetiyle uğurlanır. )
( Dress, how you want to be addressed. )
- KARŞILAŞMA ve/||/<>/> KARŞILAMA ve/||/<>/> KARŞILAŞTIRMA
- KARŞILAŞMAK ile GÖRÜŞMEK
- ARŞILAŞMALARDA/BULUŞMALARDA/KÜLTÜRLERDE:
HİÇ ÖPÜŞMEMEK ile İKİ KEZ ile ÜÇ KEZ ile DÖRT KEZ YANAKTAN ÖPÜŞMEK
- KARŞILIKLI" ...LAŞIM değil ...LAŞIM
- KARŞILIKSIZ HİZMET ile/ve/<> GÖNÜLLÜ HİZMETÇİLİK
- KARŞITLIK ile/değil/yerine/>< EYTİŞİM
( Uzlaşmaz karşıtlıklara düşkünlük, zekânın zayıflığındandır. )
- KARŞITLIK" değil/yerine/>< ZEKÂ
( Uzlaşmaz karşıtlıklara düşkünlük, zekânın zayıflığındandır. )
- KARTAL ve/||/<> KÖPEK ve/||/<> AKILLI GELİN
( Sinek avlamaz. VE/||/<> Kuşa hırlamaz. VE/||/<> Kaynanaya hırlamaz. )
- KÂRÛN değil/yerine HÂRÛN
- | "KAS KAFA" ile/ve/||/<> "BOŞ KAFA" ile/ve/||/<> "MAN KAFA" |
ile/değil/yerine
HOŞ KAFA
( Duyduğundan bir şey al(a)mayan. İLE/DEĞİL/YERİNE Duyduğunu çabuk unutan, etki etmeyen. İLE/DEĞİL/YERİNE Duyduğunu herkese anlatan. İLE/DEĞİL/YERİNE Duyduğunu içinde tutan. )
( Üç/dört heykel masalını okumanızı/dinlemenizi salık veririz. )
- KASEM/YEMİN[Ar.] değil/yerine/= ANT
- KAŞIKLA VERİP, KEPÇEYLE ALMAK değil/yerine KOŞULSUZ VE BEKLENTİSİZ VERMEK/HİZMET
- KASILMA ile/ve TUTULMA
- KASIM KASIM (KASILMAK)
- KAŞIMAK ile/ve/||/<> KIŞKIRTMAK ile/ve/||/<> TETİKLEMEK
- KASINMA ile KASINÇ/KRAMP[Fr. < CRAMPE]
( Kasılıp kalmak. | Büyüklenmek, kibirlenmek, kendini beğenmek. İLE Bir ya da birkaç kasın istem dışı, ağrılı ve geçici olarak kasılması. )
- KAŞINMAK değil/yerine/ya da/>< DÜŞÜNÜP TAŞINMAK
- KAŞI(N)MAK ile KARIŞTIRMAK
( İHTİKÂK["ka" uzun okunur], İNHİKÂK ile ... )
- KASIP KAVURMAK
- KASIT ile/ve/<> AYRIM
- KASIT ile/ve/değil/||/<>/< BAĞLAM
itibarı ile 9.862 başlık/FaRk ile birlikte,
9.862 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(20/41)
(1996'dan beri)